Aylık arşivler: Ekim 2022

2. Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali 1 Kasım’da başlıyor

Kültür ve Turizm Bakanlığının çatısı altında Türk dünyası sinemasının ortak kültürel değerlerle beslenmesi amacıyla düzenlenen Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali 1 Kasım’da başlıyor. ‘2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti’ seçilen Bursa’da 5 Kasım’a kadar sürecek festival, Kırgızların efsanevi kadın lideri Kurmancan Datka’nın hikâyesini konu edinen “Kurmancan Datka-Dağların Kraliçesi” filmiyle açılacak.

 

Türk dünyasının atası Korkut Ata’nın aziz hatırasına armağan edilen 2. Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali için geri sayım başladı. Bursa’nın ev sahipliğinde 1 Kasım’da başlayacak festival, hem Türk dünyası sinemasını izleyicilerle buluşturacak hem de sinema sektör temsilcilerini bir araya getirecek. Kültür ve Turizm Bakanlığının çatısı altında Sinema Genel Müdürlüğü ve Uluslararası Sinema Derneği iş birliğiyle Bursa Valiliği, Bursa Büyükşehir Belediyesi, TÜRKSOY, TRT, Türk Hava Yolları, Türk Dünyası Belediyeler Birliği, Telif Hakları Genel Müdürlüğü ve Bursa Uludağ Üniversitesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilen festival, bu yıl 10 ülke ve yedi özerk bölge olmak üzere 17 coğrafyadan 52 filmi sinemaseverlerle buluşturacak. 

 

Festival kapsamında 1 Kasım’da Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek açılış töreninde, Kırgız yönetmen Sadyk Sher-Niyaz’ın imzasını taşıyan “Kurmancan Datka-Dağların Kraliçesi” filmi gösterilecek. Kırgızların, Çarlık Rusya’sına karşı verdikleri bağımsızlık mücadelesine öncülük eden efsanevi lider Kurmancan Datka’nın hikâyesini konu edinen film, 2015 yılında Kırgızistan tarafından Oscar’a aday gösterilmişti.

 

Fikret Amirov için anma konseri yapılacak, Türk Dünyası Sinema Zirvesi düzenlenecek

Festival kapsamında 3 Kasım’da Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde Kültür ve Turizm Bakanlığı, Azerbaycan Kültür Bakanlığı ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin iş birliğiyle Azerbaycanlı besteci Fikret Amirov'u Anma Yılı çerçevesinde “Fikret Amirov 100. Yılı ve Türk Dünyası Kültür Başkenti Bursa” konseri düzenlenecek. 4 Kasım’da ise Özbekistan’ın ev sahipliğinde ‘Özbek Sinema Günü’nün ardından bir gala gecesi düzenlenecek. Festival kapsamında ayrıca Türk Cumhuriyetleri'nden Bursa'ya gelen 200’e yakın sinema profesyoneli ile Türk sinemasının önde gelen isimleri bir araya gelecek. Türk Dünyası Sinema Zirvesi, Türk Dünyası'nın müşterek kültürel mirasının ortak yapımlara dönüşebilmesi için gerekli zemini sunacak. Festivalin son gününde ise kurmaca ve belgesel film türlerindeki yarışmanın kazananları ödüllerine kavuşacak. Ödül gecesinde 3 belgesel ödülü, 5 uzun metraj kurmaca ödülü, 8 Türk kültürüne katkı ödülü, 1 TÜRKSOY ödülü olmak üzere toplam 17 ödül sahiplerini bulacak. Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Kırgızistan Kültür Bakanları, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un davetlisi olarak 5 Kasım’da gerçekleşecek ödül gecesine katılacak. Ayrıca festivalle eş zamanlı olarak aynı gün Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) Kültür Bakanları Daimi Konseyi 39. Dönem toplantısı da yapılacak.

 

“Derviş Zaim ile Ustalık Sınıfı”

Festivalde 2 Kasım’da Prof. Dr. M. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde ‘Türk Sineması Formunu Arıyor” başlıklı oturum, 3 Kasım’da Tayyare Kültür Merkezi’nde yönetmen söyleşileri kapsamında “Derviş Zaim ile Ustalık Sınıfı” etkinliği de yapılacak. MBA Okulları Bursa Kampüsü’nde gerçekleşecek Karagöz ile Cırtdan (Parmak Çocuk) tiyatrosu hem çocukları hem yetişkinleri farklı dünyalara götürecek. Ayrıca festival boyunca ‘Festival Filmleri Afiş Sergisi’ de sinemaseverlerin beğenisine sunulacak. 

 

İşte yarışacak filmler 

Festival kapsamında kurmaca film türünde 10, belgesel film türünde ise 14 film yarışacak. Festivalde ayrıca “Tarihi Panorama”, “Güncel İnsan Manzaraları”, “Turkuaz Belgesel Kuşağı” ve “Animasyon” kategorilerinde de filmler izleyicilerle buluşacak. Kurmaca filmlerde Türkiye’den Semih Kaplanoğlu’nun ‘Bağlılık Hasan’ filmi, belgesel bölümünde ise İsmet Arasan’ın yönettiği “Balkanların Türkçe Hafızası” filmleri yarışacak. Festivalin kurmaca film yarışma kategorisinde, Azerbaycan’dan yönetmenliğini Vagif Mustafayev’in yaptığı “Hayat Galiba Güzeldir”, Kazakistan’dan Begars Elubayev’in yönettiği “Issız Yurt”, Kırgız Cumhuriyeti’nden Taalaibek Kulmendeev’in yönettiği “Satılık Ev”, Özbekistan’dan Dilmurad Masaidov’un yönettiği “Kadının Kısmeti”, Türkmenistan’dan Arslan Eyeberdiyev’in yönettiği “İsterin”, İran’dan Behman ve Behram Ark kardeşlerin yönettikleri “Post”, Tataristan’dan Yulia Zaharova’nın yönettiği “Tarlan”, Hakasya’dan Yury Kuroçka’nın yönettiği “Elsa’nın Beyaz Yolu” ve Tuva’dan Roland Oorzhak’ın yönettiği “Çelik Rüzgârlar” filmleri yer alacak. 

 

Festivalin belgesel film yarışması bölümünde ise İran’dan “Tebriz’in İşgalinden Hatıralar”, Azerbaycan’dan “Dalan”, Türkmenistan’dan “Dutarın Avazı”, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden “Göçün Hikâyesi Arpalık”, Ukrayna’dan “Tercüman”, Gagavuz Yeri’nden “Beşalma”, Kazakistan’dan “Avrasya’nın Hükümranları”, Tataristan’dan “Tatarlar Yolda”, Saha Cumhuriyeti’nden “Gelecek Bizimdir”, Dağıstan’dan “Suliyeta”, Çuvaşistan’dan “Eski Volga’nın Sırrı”, Özbekistan’dan “İnsan Karanlığın Ardındaki Işık” ve Kırgızistan’dan “Kırgız’ın Yiğit Kızları” filmleri yarışacak. 

 

Festival filmleri Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi, Tayyare Kültür Merkezi, Zafer Plaza Cinetech Sinemaları ve Prof. Dr. M. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde ücretsiz olarak seyirciyle buluşacak. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Akdeniz Sinemaları ikinci kez İzmir’de sinemaseverlerle buluşuyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından ikinci kez “Uluslararası Akdeniz Sinemaları Buluşması” düzenleniyor. 7-12 Kasım tarihlerinde Akdeniz ülkelerinden yönetmen, yapımcı ve sinema kurumu temsilcilerinin katılacağı buluşma süresince üç mekanda film gösterimleri yapılacak.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ikinci kez “İzmir Uluslararası Akdeniz Sinemaları Buluşması” düzenliyor. 7-12 Kasım tarihlerinde yapılacak buluşma bu yıl “Avrupa-Akdeniz Bölgesel ve Yerel Meclisi” toplantısı ile eş zamanlı olacak.

Akdeniz ülkeleri sinemalarından 2021- 2022 yapımı 34 uzun metraj film Türkçe altyazılı gösterilecek. Vecdi Sayar’ın yönetmenliğinde düzenlenen İzmir Uluslararası Akdeniz Sinemaları Buluşması’nın ilk gününde,  Javier Bardem’in başrolü üstlendiği ve bu yıl Avrupa Film Ödülleri’nde “En İyi Avrupa Komedisi” dalında aday gösterilen “İyi Patron” İzmirliler ile buluşacak. Festivalin “Anılarına” bölümünde ise bu yıl hayata gözlerini yuman usta yönetmen Erden Kıral’ın “Gece” ve “Vicdan” filmleri yer alacak.

Festivalin “Bir Ülke-Bir Kent” bölümünde Paris’te çekilmiş, Marcel Carné, Jacques Rivette ve Louis Malle imzalı klasiklerin yanı sıra günümüz Fransız sinemasının önemli yapıtlarından “France”, “Paris Hatıraları” ve “Nocturama: Paris Yanıyor” da yer alıyor. Programın diğer bölümleri ise “Yüzleşmeler”, “Akdeniz’in Büyüsü” ve “Sinemamızdan” başlıklarını taşıyor. Filmler, İzmir Sanat, Fransız Kültür Merkezi ve İzmir Mimarlık Merkezi salonlarında gösterilecek. Festivalin tüm etkilikleri ücretsiz olarak izlenebilecek.

2023 Oscar adayları İzmir’de
Programda 2023 Oscar’larında En İyi Uluslararası Film Kategorisi’nde İtalya’nın adayı “Nostalgia”, Yunanistan’ın adayı “Manyetik Alanlar”, Lübnan’ın adayı “Hafıza Kutusu”, Filistin’in adayı “Akdeniz Ateşi”, Tunus’un adayı “İncir Ağaçlarının Altında” ve Mısırlı yönetmen Tarik Saleh’in imzasını taşıyan İsveç’in adayı “Cennetten Gelen Çocuk” da var

Festival kapsamında, konuk yönetmen ve yapımcılarla ülkemizin yönetmen ve yapımcılarını buluşturan ve iki gün sürecek olan bir yuvarlak masa toplantısı yapılacak. Toplantıda Akdeniz sinemaları arasında ortak yapım ve dağıtım alanlarında işbirliği olanakları değerlendirilecek, somut projeler üzerine konuşulacak.

Henri Langlois Ödülü
İzmir Akdeniz Sinemaları Buluşması'nda Fransız Sinemateki'nin kurucusu İzmir doğumlu Henri Langlois adına bir onur ödülü veriliyor. MEDCINE İZMİR Henri Langlois Ödülünü bu yıl Tunuslu yazar-yönetmen Ferid Boughedir alacak. Festivalde yönetmenin "Çatıların Çocuğu" ile "Zizou ve Arap Baharı" adlı filmleri gösterilecek.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gemlik Kitap Limanı’nda görkemli final

On gün süren Gemlik Kitap Limanı sona erdi. Fuarın son gününde Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ile gazeteci yazarlar Mustafa Hoş ve Can Coşkun konuk oldu.

 

Depremler ve Kentsel Planlama Politikaları söyleşisinde konuşan Mikdat Kadıoğlu, depreme hazırlığın bireysel değil toplumsal bir problem olduğunu belirterek, “Rant politikalarının suçu iklim değişikliğine atılıyor. Doğadan koptuğumuz için kentsel dönüşüm de depreme ve sel gibi doğal afetlere dayanıklı yapılmıyor. Depreme hazırlık bireysel değil, toplumsal bir problemdir” dedi.

 

Günün ikinci programında gazeteciler Mustafa Hoş ve Can Coşkun medya ve adalet konularını konuştu. Gazeteciler medya ve adaletin Türkiye’de kayıp olduğunu söyledi.

 

Mustafa Hoş, “Siyasetin girdiği yerde gazetecilik zedelenir. Kitleleri harekete geçiren insanlar değiliz, yaptığımız haberlerle insanlara gerçeği göstermeye çalışıyoruz. Ben muhalif gazeteci değilim, gazeteciyim. Bütün ideolojiler gerçekten rahatsız olur. Bu ülkenin en çok savcılara ve gazetecilere ihtiyacı var. Siyasete bulaşan gazeteci gazeteci olamaz. Bu ülkede gazeteciliğin yaygınlaşmasına çok ihtiyaç var. Popülizme değil, gerçeği en yalın haliyle anlatan gazetecilere sarılın” şeklinde konuştu.

 

Başkan Sertaslan: “Kitap Limanı’nda birbirimizi dinledik, özgürce soru sorduk”

On gün süren Gemlik Kitap Limanı’nda edebiyattan siyasete, teknolojiden doğal afetlere kadar 21 farklı program düzenlediklerini söyleyen Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, fuardaki oyun alanında Gemlikli çocukların doyasıya eğlendiğini, becerilerini geliştirme imkanı bulduklarını söyledi. Fuarda gerek Gemlik’ten gerek çevre il ve ilçelerden yaklaşık 25 bin kişiyi ağırladıklarını belirten Başkan Sertaslan, “Barışın ve huzurun kenti Gemlik’in, tarımın, ticaretin, turizmin ve tarih kenti olduğu kadar kültür kenti haline getirmek de istiyoruz. Fuar boyunca farklı alanlarda, toplumun farklı kesimlerine hitap eden pek çok program gerçekleştirdik. Bu programlarda, en çok ihtiyaç duyduğumuz şey olan toplumsal barışı sağlamak istedik. Birbirimizi dinledik. Katılımcılar konularında bilgilerini paylaşırken ziyaretçilerimiz özgürce sorularını sordular. Aldığımız olumlu yorumlar, doğru ve güzel bir iş yaptığımızın en büyük kanıtı. Gençler başta olmak üzere tüm Gemlik’in keyifle takip edeceği programlar düzenlemeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

 

Başkan Sertaslan, fuarın son gününde yayınevi temsilcilerine zeytin fidanı ve Gemlik belediyesinin hazırladığı kitap, broşür ve magnetin yer aldığı paketleri hediye etti. Sertaslan ve yayınevi temsilcileri birlikte hatıra fotoğrafı çekildi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

İZKİTAP hafta sonu 10 binlerce kitapseveri ağırladı

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ ve SNS Fuarcılık tarafından fuarizmir’de düzenlenen İzmir’in yeni kitap fuarı İZKİTAP imza günleri, etkinlikler ve söyleşilerle devam ediyor. 10 gün boyunca açık olacak fuarı, hafta sonu her yaş grubundan 10 binlerce İzmirli ziyaret etti.

 

İZKİTAP – İzmir Kitap Fuarı, ilk üç gününde çocuğu genci, öğrencisi yetişkini 10 binlerce İzmirliyi ağırladı. İZELMAN A.Ş. ve Yayıncılar Kooperatifi (YAYKOOP) desteğiyle yazar ve yayıncıları kitapseverlerle bir araya getiren ve 10.00 – 20.00 saatleri arasında ziyarete açık olan fuara gelen kitapseverler, sevdikleri yazarları görebilme ve sohbet etme fırsatı buldu. Hafta sonunu fırsat bilerek kitap fuarını ziyaret eden her yaştan İzmirli, gün boyu yayınevi stantlarını gezerek severek okudukları yazarların kitaplarını aldı. Çocuklar ve gençler ise ağırlıklı olarak okul derslerine yardımcı olacak kaynak ve test kitaplarına ilgi gösterdi. Fuar kapsamında düzenlenen söyleşi ve imza günleri de büyük ilgi görüyor. Ayşe Kulin, İnci Aral, Üstün Dökmen, Saygı Öztürk, Elisa Kova gibi isimlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda yazar, okurlarıyla buluştu. 

 

Dökmen’den “Palandöken’den İzmir’in Dağlarına” söyleşisi

İZKİTAP’a “Palandöken’den İzmir’in Dağlarına” adlı Epsilon Yayınevi tarafından düzenlenen söyleşi ile konuk olan Üstün Dökmen, geçmişimizi, tarihimizi ve değerlerimizi korumamız gerektiğini, bu değerlerden en önemlisinin Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bıraktığı Cumhuriyet ve onun kazanımları olduğunu söyledi. Bu değerleri akılla ve yürekle korumamız gerektiğini vurgulayan Dökmen, “Cumhuriyetin getirdiği temel ögelerin yanında bir de yan kazanımlar var. Cumhuriyet, aklın intizamıdır. Cumhuriyette kadın erkek eşittir. Cumhuriyet kadınsız olmaz. Mustafa Kemal Atatürk ne yaptı? Kız çocuğuna, kadına değer verdi. Dünyada bir kız çocuğunun elinden tutup ciddi toplantılara giden ilk devlet başkanıdır ve dünyada bir eşi daha olmamıştır. O çağda kız çocuğunun pek çok ülkede önemli bir yeri yoktur. Eğer Cumhuriyet olmasaydı bu salonda hanımefendiler olamazdı. Bunlar küçük ayrıntı olarak görünebilir, ancak çok önemlidir” dedi.

 

Dökmen, sözlerine, Büyük Taarruz ile ilgili bir anı ile devam ederek, “Büyük Taarruz’a başlamadan Afyon Kocatepe’de yani 26 Ağustos günü, Atatürk, ‘15. Gün İzmir’e gireriz’ dedi. Kısa bir süre sonra Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları akşam yemeği yiyorlardı, bir yakını şaka yapmak istedi, ‘Paşam, sen Kocatepe’den taarruza kalktığımızın 15. günü İzmir’e gireriz demiştin, 14. gün girdin, bir günlük hesap hatası yaptın’ diyor. Mustafa Kemal Paşa ise ‘O benim hatam değil, askerlerimin hatası; ben onlara arkalarından sürekli haber gönderip yarımşar saat uyuyup düşmanı öyle izlemelerini söyledim. Beni dinlemediler, dinleseler 15. gün girerlerdi İzmir’e. Afyon-İzmir yolunun hakkı 15 gündü’ yanıtını veriyor. Değerli dostlar, siz 15 günlük yolu ayağındaki çarıkla savaşarak 14 günde alanların torunlarısınız. Bunun farkında mısınız? İzmir’e doğru giden bu subayların bir hayalleri vardı, İzmir’e girelim Kadifekale’ye çıkalım, körfeze doğru bir çay içelim. Başka hiçbir beklentisi yok. Ülkeyi işgalden kurtarmış yol boyunca çoğu şehit olmuş, ulaşanlar da ulaşamayanlar için bir bardak çayı şeker olmadığı için bir kuru üzümle içerler, çünkü Osmanlı’da şeker fabrikası yok. İlk şeker fabrikamızı Cumhuriyet yaptı. Bu da çok önemlidir” diye konuştu. 

 

Türkiye’de okurlarla buluşmak mutluluk verici

Bilim Kurgu ve Fantastik, Edebiyat, Roman kategorilerinde eserler yazan USA Today’in en çok satan yazarı Elise Kova, Yabancı Yayınevi tarafından düzenlenen “Fantastik Gezgin: Fantastik Dünyalar Yazmak” başlıklı söyleşide, okuyucuları ile buluştu. Derin duygularla dolu fantezi dünyalarının hikayelerini anlatmaktan hoşlandığını ifade eden Elise Kova, salonu dolduran ve çok büyük kısmı gençlerden oluşan okuyucularına, “Ateş Düşüyor, Hava Uyanıyor, Toprağın Sonu” gibi başlıca eserlerinin ortaya çıkış öyküsünü, karakterlerini, para biriminden yaşam biçimine kadar eserlerindeki fantastik dünyaları nasıl oluşturduğunu anlattı. Kova, “Herkes çok güzel ve yıllardır tanıyormuş gibi hissettiğim okuyucularla tanışmak harika” diyerek Türkiye’de okurları ile buluşmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi. 

 

Sakin Kitap tarafından düzenlenen ve Özgür Özgülgün’ün moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Yeme ve İçmenin Kültür Tarihi” isimli panelde, konuşmacılar Nedim Atillla, Mert Hüseyin Doğan ve Ahmet Uhri, ziyaretçilerle buluştu. 6 Kasım 2022 Pazar günü saat 20.00’a kadar açık olacak İZKİTAP, söyleşiler ve imza günleri ile yazarları kitapseverlerle buluşturmaya devam edecek. 

 

Fuara ulaşımı kolaylaştırmak için ek seferler

İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmirlilerin fuarizmir’e ulaşımını kolaylaştırmak için İZKİTAP’a özel ulaşım hatları oluşturdu. 92 numaralı Üçyol Metro-Fuar İzmir, 610 numaralı Gaziemir Semt Garajı-Fuar İzmir, 650 numaralı Fahrettin Altay-Fuar İzmir ve 540 numaralı Lozan Meydanı-Fuar İzmir hatları dışında Bornova Metro İstasyonu ile Şirinyer İZBAN aktarmadan her 25 dakikada bir sefer düzenleniyor. Okullardan öğrenciler de servislerle İZKİTAP’a ulaşabilecek.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

12. Antalya Kitap Fuarı rekor ziyaretçi ile sona erdi

12. Antalya Kitap Fuarı’na 1 milyon 9 bin 678 ziyaretçi

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 12’incisi gerçekleştirilen Antalya Kitap Fuarı, rekor ziyaretçi sayısı ile sona erdi. 10 gün boyunca süren, 215 yazar ve 220 yayın evininin katıldığı Antalya Kitap Fuarı’nı 1 milyon 9 bin 678 kişi ziyaret etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, kitap fuarının katılımcı ve okurlarına teşekkür ederken, gelecek yıl fuarı ‘Cumhuriyet’in 100. Yılında Atamızı Anmak’ temasıyla yapılacağını açıkladı. 

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin en önemli kültür etkinlikleri arasında yer alan Antalya Kitap Fuarı, 10 gün boyunca Antalyalı vatandaşlara kültür şöleni yaşattı. Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi’nde 215 yazar ve 220 yayınevinin kitapseverler ile buluştuğu Antalya Kitap Fuarı’na Antalyalılar yoğun ilgi gösterdi. Kitap severler sevdiği yazarlar ile bir araya gelerek, kitaplarını imzalatma fırsatı buldu. 

 

ÜNLÜ YAZARLAR OKURLAR İLE BULUŞTU

Gülseren Budayıcıoğlu, Ayşe Kulin, Üstün Dökmen, Sevil Atasoy, Altan Öymen, Enver Aysever, Osman Pamukoğlu, Sinan Akyüz, Mustafa Karataş, Ahmet Şafak, Ömür Sabuncuoğlu gibi birbirinden ünlü yazarların okuyucularıyla buluştuğu 12. Antalya Kitap Fuarı, rekor bir ziyaretçi sayısı ile sona erdi. Yazarların önünde saatler süren imza kuyruklarının oluştuğu fuar, 1 milyon 9 bin 678 kişiyi ağırladı. 

 

TEMA GELECEK YIL ‘CUMHURİYET’İN 100. YILINDA ATAMIZI ANMAK’

“Hayata Okuyarak Devam” sloganıyla düzenlenen fuarda, her gün kitaplarını imzalayan ve ziyaretçilerle sohbet eden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek kapanışta emeği geçen herkese, tüm katılımcılara ve okuyuculara teşekkür etti. Başkan Muhittin Böcek, fuarın önümüzdeki yıl ‘Cumhuriyet’in 100. Yılında Atamızı Anmak’ teması ile gerçekleştirileceğini belirtti. Başkan Böcek, konuşmasının ardından tüm yayınevi temsilcilerine ve ziyaretçilere baklava dağıttı. 

 

SON GÜNDE UZUN KUYRUKLAR OLUŞTU

12. Antalya Kitap Fuarı’nın son gününde ise genç okurların sevdiği isimlerden Ceren Melek, Leman Veli, Meral Atmaca gibi isimlere kitaplarını imzalatmak isteyenler uzun kuyruklar oluşturdu. Naim Babüroğlu, Işık Öğütçü, Sadık Usta, Anooshirvan Mianji, Engin Alan da kitap fuarında okurları ile bir araya geldi. 12. Antalya Kitap Fuarı’nın 10’uncu gününde indirimli kitap almak isteyen vatandaşlar gün boyu fuarı gezerek, keyifli vakit geçirdi. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Brisa, yılın üçüncü çeyreğinde, başarılı kanal ve ürün portföyü yönetimi, dengeli işletme sermayesi ve finansal risk yönetimi ile güçlü bir performans sergiledi

Şirket, 2022 yılının üçüncü çeyreğinde, ihracat gelirlerini dolar bazında 18, 2 artırdı. İlk dokuz ayda ihracat gelirleri  242 milyon dolara ulaştı. 27 ülkede ise pazar payı artırma başarısını gösterdi.

Brisa’nın net karı, dokuz ayda toplam 1.480 milyon TL’ye ulaştı. 

 

Sabancı Holding ve Bridgestone Corporation iştiraki Brisa, 1 Ocak – 30 Eylül 2022 dönemine ait finansal sonuçlarını açıkladı. 2022 üçüncü çeyrek döneminde güçlü performans sergileyen şirketin cirosu ilk dokuz aylık dönemde 9.575 milyon TL olarak gerçekleşti. 2022 yılının üçüncü çeyreğinde şirket, uluslararası pazarlarda toplam 27 ülkede pazar payını artırdı. Şirketin ihracat gelirleri ise üçüncü çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla dolar bazında 18,2 artarak, ilk dokuz ayda 242 milyon dolara ulaştı.  Şirketin net karı ilk dokuz ayda toplam 1.480 milyon TL’ye ulaştı. 

 

Şirketin güçlü performansında dengeli işletme sermayesi ve finansal risk yönetimi, başarılı kanal ve ürün portföyü yönetimi etkili oldu. Şirket, sektörünün çok ilerisinde bir performans ile işletme sermayesi gün sayısını tek haneli rakamlarda tutma başarısını gösterdi. Şirketin borçluluk seviyesi de 0,25x ile çok düşük bir seviyede gerçekleşti. 

 

Brisa’nın 2022 yılı üçüncü çeyrek performansını değerlendiren Brisa CEO’su Haluk Kürkçü; “Koceli ve Aksaray’da iki üretim tesisimiz ve 3000’i aşkın çalışanımızla; müşterilerimizin yolculuklarını sağlama alma vizyonuyla geleceğe öncülük ettiğimiz çalışmalarımıza devam ediyoruz. Brisa’yı salt bir lastik üreticisi olarak değil, mobilite lideri olarak konumlandırıyoruz. Bu hedefle bünyemize kattığımız Arvento Mobil Sistemler ile ortak projelerimize bu dönemde hız kazandırdık. Mobilite yolculuğumuzda odak alanlarımızdan olan Otopratik mağazalarımızda E-şarj işbirliği ile elektrikli araç şarj istasyonu hizmetlerini yaygınlaştırdık, istasyon sayımızı 15 ilde 20’ye çıkardık. İhracatta da güçlü bir performans sergiledik. Avrupa ve Avrupa dışı pazarlarda, pazarın üzerinde performans gösterdik ve toplamda 27 ülkede pazar payı artışı gerçekleştirdik. Bu dönemde çalışmalarımızın prestijli platformlarda ödüllendirilmesi de bizleri gururlandırdı. Türkiye Ar-Ge 250 Araştırması'nda sektörümüzde en fazla Ar-Ge yatırımı yapan şirket olduk. Sürdürülebilirlik alanında uzun dönemli hedeflerimize yönelik çalışmalarımıza bu dönemde de güçlü şekilde devam ettik. Tüm aksiyonlarımızı Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na uyumlu çözümler üretmek üzere ele alıyoruz. Şirketimiz, 1,5 derece senaryosuna göre sorumluluk alarak çalışmalarını eksiksiz uygulamaya almaya devam ediyor, Karbon Saydamlık Projesi’nin (CDP Türkiye) Türkiye İklim Değişikliği Liderleri ve Su Liderleri arasında yer alıyoruz.  Tedarikçi İlişkileri Değerlemesinde ise, A seviye ile Global Liderler arasındayız. Bu başarıların arkasında emeği olan tüm çalışanlarımıza, bayilerimize, iş ortaklarımıza ve bize inanan hissedarlarımıza teşekkür ediyorum” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Franchising ile büyümeye hazırlanan I Love Fish yatırımcılarla buluştu

Dardanel’in kaliteli, lezzetli ve ekonomik balık ve deniz ürünleri fast-food restoranı I Love Fish, Bayim Olur Musun?-Franchising ve Markalı Bayilik Fuarı’nda yatırımcılarla buluştu. Franchising sistemiyle yurt içi ve yurt dışında büyümeye hazırlanan I Love Fish, yenilikçi konseptiyle dört gün boyunca katılımcılardan büyük ilgi gördü.

 

Türkiye’nin bir numaralı tercihi Dardanel’in, balığın en lezzetli halini, en hızlı ve ekonomik şekilde sunmak üzere hayata geçirdiği restoran konsepti I Love Fish, 27-30 Ekim’de Yenikapı Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen Bayim Olur Musun?-Franchising ve Markalı Bayilik Fuarı’na katıldı. 30’u aşkın sektörden 100’ün üzerinde markanın yer aldığı fuarda I Love Fish, yenilikçi konseptiyle binlerce katılımcıyla buluştu. 

 

Dardanel Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Önen Özoğuz, I Love Fish’in benzersiz konseptiyle fuarın öne çıkan markalarından biri olduğunu belirterek, “Dardanel’in DNA’sında bulunan inovatif yönü yansıtması açısından I Love Fish, bizim için büyük öneme sahip. Grubumuz, restorancılık alanına ilk olarak Dardenia ile adım atmıştı. Dardenia ile sektörde 12 yıllık tecrübeye sahibiz. I Love Fish ürünlerini ve tariflerini geliştirirken, Dardenia ile edindiğimiz tecrübe ve birikimden yararlandık. Sonuçta rakibi olmayan, benzersiz bir konsept oluşturduk. Bu süreçte Dardanel’in sahip olduğu üretim gücü ve kapasitesi en büyük avantajımız oldu. Bugün Dardenia ve I Love Fish, toplam 9 şubeye ulaştı. I Love Fish’in franchising sistemiyle büyümesini ve daha geniş kitlelerin balık ve deniz ürünlerine ulaşmasını istiyoruz. Kısa sürede gıda perakendesi alanında adını duyuran I Love Fish’in ülke sınırlarını da aşarak dünyada tanınan bir marka olacağına inanıyoruz. Yatırımcıların ilgisi de bunu gösteriyor.” 

 

Benzersiz bir konsepte yatırım yapma fırsatı

Fuarda dört gün boyunca I Love Fish standını ziyaret eden yatırımcılar; yeni, farklı, kaliteli ve ekonomik fast food balık ve deniz ürünleri  konsepti, sevilen lezzetleri ve franchising şartlarıyla ilgili bilgiler aldı. Franchising sistemiyle yurt içi ve yurt dışına yayılması hedeflenen I Love Fish; Dardanel markasının gücü, Türkiye nüfusunun 90’ına ulaşan dağıtım lojistik ağı ve yatırımcılara sunduğu fırsatlarla ilgi görmeye devam ediyor.

 

Ülkemizde balığın daha çok tüketilmesi, sevilmesi ve sağlıklı beslenme alışkanlığının yerleşmesinde öncü olan Dardanel, balık ve deniz ürünleri fast-food restoranı I Love Fish’i geçtiğimiz yıl hayata geçirdi. Çanakkale Merkez ve İstanbul Beşiktaş ile Altunizade şubelerinde balık tutkunlarını ağırlayan I Love Fish; ulaşılabilir, kaliteli, lezzetli ürünleri ve benzersiz konseptiyle daha geniş kitlelere ulaşmaya hazırlanıyor. 

 

Deniz ürünlerini daha ulaşılabilir kılan yenilikçi marka

Dardanel’in son iki yılda yaptığı, 30 milyon doları aşan Ar-Ge ve üretim hattı yatırımları, I Love Fish markası için yürütülen inovasyon çalışmalarını da kapsıyor. Müşteri kitlesini her geçen gün genişleten I Love Fish, şimdi yeni yatırımcıları bu ailenin bir parçası olmaya davet ediyor. 

 

Balık ve deniz ürünlerini en yeni konseptlerle, daha ulaşılabilir kılmayı amaçlayan Dardanel, franchise yatırımcılarına pazarlama ve iletişim çalışmalarında da destek oluyor. Şirket; 10 yılda bini aşkın personeli eğiten uzman kadrosuyla işletme, stok yönetimi, denetim, marka standartları, mutfak gibi birçok konuda açılış öncesinde eğitim desteği veriyor. I Love Fish ile Dardanel güvencesi ve tecrübesini gıda perakendesi alanına taşıyan şirket, sektöründeki istikrarlı büyümesini sürdürüyor. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

TotalEnergies, DAF’ın yeni nesil araçları için özel motor yağı geliştirdi

TotalEnergies Madeni Yağlar, dünyanın önde gelen otomobil ve ticari araç üreticisi DAF ile 20 yılı aşan iş birliğine önemli bir kilometre taşı daha ekledi. TotalEnergies, yeni nesil kamyonları XF, XG, XG+’ın lansmanını yapan DAF’a yeni nesil bir ürünle güç verdi.

 

DAF PSQL 2.1E 10W-30 motor yağı, DAF’ın yeni nesil araçları için özel olarak geliştirildi. Uluslararası API CK-4 ve ACEA E7, E9 onaylarına sahip, yakıt ekonomisi sağlayan yüksek performanslı Low Saps motor yağı DAF PSQL 2.1E 10W-30, verimlilik, güvenlik ve sürücü konforunda yeni bir standart belirliyor.

 

DAF orijinal yağları, TotalEnergies tarafından üretiliyor

TotalEnergies yeni ürününü, 25 – 26 Ekim tarihleri arasında Körfez Yarış Pisti’nde gerçekleşen DAF’ın yeni araç lansmanında tanıttı. İki gün süren etkinliğin sponsorları arasında yer alan TotalEnergies’in standı da katılımcıların yoğun ilgisini çekti. TotalEnergies Direkt Satışlar Müdürü Meriç Özeren, iki markanın çeyrek asra yaklaşan ortaklığının yeni bir döneme girdiğini söyledi.

 

Özeren, “TotalEnergies olarak 20 yılı aşkın süredir DAF’nın Avrupa madeni yağ tedarikçisiyiz. DAF için fabrika ilk dolum yağları, otomotiv ve sanayi yağları tedarik etmenin yanı sıra Avrupa ve Türkiye’de servis dolumu için de madeni yağlar tedarik ediyoruz. Özellikle yakıt ekonomisi sağlayan motor ve şanzıman yağları geliştirerek, filoların işletme maliyetlerini azaltmak için çalışıyoruz. Yeni ürünümüz de uzun yıllardır inovasyon tutkusuyla sürdürdüğümüz geniş kapsamlı ortaklığın güçlü bir yansıması. TotalEnergies’in madeni yağ alanındaki uzmanlığını yansıtan DAF PSQL 2.1E 10W-30 motor yağı, DAF’ın yeni nesil araçlarının özel motor gereksinimlerini karşılayacak şekilde tasarlandı. Motorun yüksek performansla çalışmasını sağlamak, zararlı gaz emisyonunu düşürmek ve yakıt ekonomisi sağlamak için özel olarak geliştirildi. DAF ile ortaklığımızı bir adım daha öteye taşımaktan memnuniyet duyuyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Odeabank, ilk Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı

Bankacılık sektöründeki faaliyetleriyle paydaşları ve ülke ekonomisi için sürdürülebilir değer yaratmayı amaç edinen Odeabank, ilk Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı. “Dünya varmış, güzel bir gelecek gibisi yokmuş” başlıklı ilk Sürdürülebilirlik Raporu’nda Odeabank, 2021 mali yılına ait çevresel, sosyal ve yönetişim faaliyetleri hakkında bilgileri kamuoyuyla paylaştı. Raporda kredi tahsisine yönelik Uluslararası Finans Kurumu (IFC) çevre kriterlerinin önemi öne çıkarılırken, karbon ayak izi hedefi de verildi. Raporun detayları ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Odeabank Genel Müdürü Mert Öncü, pandeminin etkilerinin devam ettiği zorlu bir yılda finansal ve sürdürülebilirlik performanslarını üst seviyelere taşıdıklarını, bu alandaki faaliyetlerini bundan sonra yıllık olarak raporlamaya devam edeceklerini belirtti.

 

SÜRDÜRÜLEBİLİR bir gelecek için 10 yıldır faaliyetlerine hız kesmeden devam eden Türkiye’nin genç, dinamik ve yenilikçi bankası Odeabank, 2021 mali dönemine ait çevresel, sosyal ve ekonomik konularını kapsayan “Dünya varmış, güzel bir gelecek gibisi yokmuş” başlıklı ilk Sürdürülebilirlik Raporunu yayımladı. 

 

Bankanın çevresel, yönetişim ve sosyal alanda göstermiş olduğu sürdürülebilirlik performansına, stratejik bakış açısına ve finansal sonuçlarına detaylı olarak yer veren rapor, Global Reporting Initiative (GRI) standartlarının temeline uygun olarak hazırlandı. Rapor ayrıca, Odeabank’ın gelecek vizyonuna ve hedeflerine de ışık tutuyor.

 

Kurulduğu 2012 yılında Türk bankacılık sektörüne 49’uncu banka olarak girmesine rağmen Odeabank  dört yıl kadar kısa bir süre içinde aktif büyüklüğünü 11 kat artırmayı başardı ve bugün aktif büyüklük sıralamasında Türkiye’nin ilk 10 bankasından biri haline geldi. 

 

Odeabank 2021 sonu itibarıyla 9 yılda 55,5 milyar TL aktif büyüklüğü ile Türk bankacılık sektörünün en dinamik, en yenilikçi ve en rekabetçi oyuncusu konumuna gelen Odeabank, yüksek likiditesi ve güçlü sermaye yapısıyla geleceği güvenle karşılamaya hazır.

 

Sürdürülebilirlik karar verme süreçlerimizi de belirliyor

Odeabank’ın kurulduğu günden itibaren çevresel, ekonomik ve sosyal kalkınmayı destekleyerek gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmayı öncelik olarak benimsediğini belirten Genel Müdür Mert Öncü; raporla ilgili şunları söyledi: “Sürdürülebilirlik, bankamızın faaliyetlerinde öncelikli konular arasında yer aldığı gibi stratejilerimizi ve karar verme süreçlerimizi de belirleyen en önemli kriterlerden biridir. Bankacılık faaliyetlerimizi yürütürken ekonomik, çevresel, sosyal ve yönetimsel tüm finansal ve finansal olmayan riskleri dikkate alarak sürdürülebilirliği çalışmalarımıza entegre ediyoruz. Odeabank olarak, kurulduğumuz günden bu yana herkes için değer üreten ve fark yaratan projeler ortaya koyma hedefi ile yürüttüğümüz faaliyetlerimizde, sürdürülebilirlik konusunu odağımıza alarak pozitif etki üretmeye çalışan bir bankayız.” 

 

Çevreye zarar veren kredilere onay vermiyoruz 

2021 yılının, COVID-19 salgını kaynaklı gelişmelerin tüm dünyayı etkilemeye devam ettiği bir yıl olduğuna dikkat çeken Mert Öncü, “Gezegenimizin karşı karşıya olduğu iklim krizi ve 2019 yılında hayatımıza giren COVID-19 salgını, sosyal ve çevresel boyutta hepimizin hayatına etki etti ve farkındalığımızı artırdı. Odeabank olarak bizler de bu farkındalıkla, bir yandan güçlü sermaye yapımız ve yüksek likiditemiz sayesinde ortaya koyduğumuz başarılı finansal performansımızı devam ettirirken, diğer yandan da sürdürülebilirlik çalışmalarımıza hız kazandırdık. Odeabank olarak çevre üzerindeki doğrudan etkilerimizin yanı sıra, kredilendirdiğimiz faaliyetler aracılığıyla ortaya çıkabilecek çevresel ve sosyal etkileri de göz önünde bulundurmaktayız. Bu bağlamda, Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ve Avrupa Kalkınma ve İmar Bankası’nın (EBRD) belirlediği çevreye zarar veren faaliyetler listesini esas alarak oluşturduğumuz ve “Çevresel ve Sosyal Politika” politikamız çerçevesinde çevreye zararlı etkiler taşıyacak hiçbir faaliyete finansman sağlamamaktayız.”

 

Tasarruflarımızla 1.150 ton karbon salımınının önüne geçildi

Sürdürülebilirliğin önemli bir başlığı olan küresel iklim değişikliği ile mücadelenin öneminin farkında olduklarının altını çizen Mert Öncü, şunları ifade etti: “Odeabank olarak hem kendi operasyonlarımızda hem de finansman ile desteklediğimiz faaliyetlerde; sürdürülebilirliğin çevresel, sosyal ve ekonomik boyutlarını bütüncül olarak ele alıyoruz. Sürdürülebilirliği sadece iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini en aza indirmek ve çevreyi korumaktan ibaret olarak görmüyoruz. Bu kapsamda enerji tüketiminden kaynaklı sera gazı salınımının azaltımı üzerine çalışıyor ve enerji verimliliğini sağlamaya yönelik projeleri hayata geçiriyoruz. 2016 yılında devreye aldığımız “Enerji Yönetim Platformu” ile şubelerimizin enerji tüketimlerini anlık olarak izleyebiliyor, iyileştirme faaliyetleri gerçekleştiriyor ve büyük oranda enerji tasarrufu sağlıyoruz. Platformun devreye alınmasından bu yana, sağladığımız 2.597.517 kWh enerji tasarrufu ile 1.150 ton karbon emisyonunun önüne geçmiş bulunuyoruz. Ayrıca, kâğıt atıklar başta olmak üzere tehlikesiz atık ve tıbbi atıklar gibi tehlikeli atık miktarımızı da her geçen yıl azaltıyoruz. Odeabank olarak faaliyetlerimiz için gerekli enerjiyi, yenilenebilir kaynaklardan temin ederek karbon ayak izimizi azaltmayı hedefliyoruz.

 

Her alanda eşitliğe önem veren bir bankayız 

Sürdürülebilir çalışmalarının içinde her alanda eşitlik ilkesinin Odeabank için özel bir yere sahip olduğunu belirten Öncü, Odeabank’ın sosyal çalışmaları hakkında şu bilgileri verildi: “Sosyal bağlamda, çalışanlarımıza verdiğimiz değer ile onlar üzerinde yarattığımız pozitif etkiye odaklanıyoruz. Deneyimli ve gelişime açık insan kaynağımızın beraberinde, kurum içindeki çeşitliliği öncelikli değerlerimiz olarak görüyoruz. Banka bünyesinde yakalamış olduğumuz yüzde 57’ye ulaşan kadın çalışan oranının yanı sıra, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik hedeflerimize ulaşmak amacıyla kadınların iş gücüne katılımını artırmak için çalışıyoruz. Çalışanlarımız için adil ve güvenli bir çalışma ortamı sunmayı, toplumun tamamı için değer üretmeyi ve “eşit yarınlar” için bugünden hazırlık yapmayı başlıca sorumluluğumuz olarak görmekteyiz. Bu konuya verdiğimiz önemi net bir şekilde ortaya koyan ve sosyal sorumluluk çalışmalarımızın başında gelen “Eşit Masallar” projesi ile dünya klasiği masalları eşitlikçi bir bakış açısıyla yeniden yorumladık ve toplumda cinsiyet eşitliği konusunda büyük ölçüde farkındalık yaratmayı başardık. 81’i köy okulu olmak üzere 348 okula ve talep eden tüm çocuklara 2021 yılı sonuna kadar 400.000 adete yakın “Eşit Masallar” kitabı dağıttık. Hala okullara ve çocuklara gönderimlerimiz devam ediyor. Bu projeyle aynı zamanda çok sayıda ödülün de sahibi olduk. Kalıplaşmış cinsiyet normlarını yıkmayı başaran Eşit Masallar, 2021 yılında çocuk oyunu olarak tiyatroya da uyarlandı. Eşit Masallar, ilk kez, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) düzenlediği 25. İstanbul Tiyatro Festivali’nde, Alan Kadıköy’de seyirci ile buluştu. 2021 yılı sonuna kadar 10 oyunla 3000’i aşkın çocuğa ulaşıldı. 2022’de ise Türkiye turnemizle   ile giderek 4 binden fazla çocuğa oyunumuzu ulaştırdık ve ulaştırmaya da devam edeceğiz. Eşitliğe verdiğimiz değer ile paralel olarak, kadınların iş gücüne katılımının sürdürülebilir kalkınmayı ivmelendirecek önemli bir adım olduğunun bilinciyle hareket etmekteyiz. Birleşmiş Milletlerin kadınların çalışma hayatında eşit şartlarda yer almalarını amaçlayan küresel özel sektör girişimi olan Kadının Güçlenmesi Prensiplerini (WEPs) imzaladık. Odeabank olarak sadece bir finans kuruluşu olmakla kalmayıp, toplumsal ölçekte ‘görünenden fazlası’na ulaşmak için çaba gösteriyoruz.”

 

Sürdürülebilirliği iş modelimizin merkezinde tutmaya devam edeceğiz

Odeabank olarak dijital kanallardan ulaşılabilen ürün ve hizmetlerinin her geçen gün çeşitliliğini artırarak, müşterilerinin kullanımına sunduklarını dile getiren Öncü, şunları söyledi: “Sürdürülebilir ve yenilikçi çözümleri her alanda hayata geçirmek için çalışıyoruz. Dijitalleşmenin getirdiği kolaylığı insan dokunuşuyla birleştirerek “fijital” diye adlandırdığımız bir yol haritası belirledik. Odeabank olarak fiziksel ve dijital deneyimlerimizi harmanlayarak, fijital bankacılık anlayışı ile müşterilerimize en doğru yoldan, yeni nesil bir hizmet sunmayı amaçlıyoruz. Hedefimiz fiziksel hizmetlerimizle bütünleştirdiğimiz dijital deneyimimizle Türkiye’nin ve bölgenin en iyi “fijital” bankası olmak. Sürdürülebilirliği tüm faaliyetlerimizde, iş modelimizin merkezinde tutmaya devam edeceğiz.”

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye ve Bölgenin En Kapsamlı Karma Ticaret Fuarı MÜSİAD EXPO, İş Dünyasını İstanbul’da Bir Araya Getirecek

Türkiye ve bölgenin en kapsamlı karma ticaret fuarı MÜSİAD EXPO, 2-5 Kasım tarihlerinde kapılarını açıyor. TÜYAP İstanbul Fuar ve Kongre Merkezinde düzenlenecek fuar, dünyanın dört bir yanında iş insanlarını İstanbul'da bir araya getirecek.

 

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından iki yılda bir düzenlenen MÜSİAD EXPO Ticaret Fuarı, bu yıl 19'uncu kez kapılarını açıyor. TÜYAP İstanbul Fuar ve Kongre Merkezinde düzenlenecek fuar, 26'ncı Uluslararası İş Forumu Gıda Güvenliği ve Neslin Muhafazası Zirvesi, D8 Büyükelçiler Zirvesi ve çeşitli etkinlikler ile ticari diplomasinin de kalbi olacak. Fuara ilişkin değerlendirmelerde bulunan MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, yerli ve milli teknolojilerin küresel pazarlara tanıtılmasında önemli bir rol üstlenen MÜSİAD EXPO'nun barındırdığı fırsatlar ile ticarete yön vereceğini vurguladı.

 

MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı ayrıca, kıtaları birleştirecek bir ticaret ağı kurulduğunu hatırlatarak, dünyanın dört bir yanından iş insanları, sanayiciler ve girişimcilerin İstanbul'da bir araya geleceğini söyledi. Başkan Asmalı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

 

"MÜSİAD fuarları, 1993'ten bu yana Anadolu'nun güçlü potansiyelini dünyaya tanıtan en önemli vitrin projelerinden biri oldu. Düzenlendiği her yıl etki alanını daha da genişleten MÜSİAD EXPO, tarihinin en büyük katılım oranıyla 2 Kasım'da kapılarını açacak. 25 bin metrekarelik fuar alanımızın tümünü kullanıyoruz. 60'ı aşkın ülkeden 1500'den fazla iş insanından oluşan alım heyetleri fuarımızda doğrudan muhataplarıyla bir araya gelme imkânı bulacak. MÜSİAD EXPO için oluşturduğumuz ekiplerimiz bu yıl çok titiz bir çalışma yürüterek ürün ve hizmet bazlı eşleştirmeler gerçekleştirdi. Bu minvalde fuar sırasında düzenlenecek B2B görüşmelerden maksimum düzeyde verim almayı hedefliyoruz. Ülkemizin ihracatına doğrudan katkı sağlayacak bu büyük buluşma, çok kültürlü ve geniş kapsamlı yapısı ile bölgesel ve küresel ticarete de yön verecek."

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı