2 bin kadın hem eğlendi hem meslek sahibi oldu

 

Bayraklılı kadınlara yeni hobi alanları açmak ve meslek edindirmek için çalışan Bayraklı Belediyesi, yüzlerce kadına ücretsiz kurs imkanı sağlıyor. Ahşap boyamadan dikiş nakışa, kuaförlükten bilgisayar eğitimine kadar 51 branşta açılan kurslar kadınlar tarafından ilgiyle takip ediliyor. Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, “Hem eğlenmek hem de öğrenmek isteyen tüm kadınlarımızı kurlarımıza bekliyoruz” dedi.

 

PASTACILIKTAN BİLGİSAYARA 51 FARKLI KURS

Bayraklı Belediyesi Kadın ve Aile Müdürlüğü ile Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde 16 farklı merkezde açılan hobi ve meslek edindirme kurslarından, son üç yılda 2 bin 31 kadın faydalandı. Uzman eğiticiler eşliğinde, 51 farklı branşta açılan kurslar hem eğlenme hem de öğrenme imkanı sundu. Aile ekonomilerine katkı sunmak isteyen kadınlar, ürettikleri el emeği ürünleri satarak gelir elde etme imkanı da yakaladı.

 

EL EMEĞİ BAŞ TACIMIZDIR

Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, “Toplumun her kesimi için fırsat eşitliği yaratmayı hedefliyor, kadınlara yönelik kurslarımıza dolu dizgin devam ediyoruz. Yüzlerce kadının öğrenmesine, sosyalleşmesine ve kazanç elde etmesine imkan tanıyan bu kurslardan tüm Bayraklılıların yararlanmasını temenni ediyoruz. İzmir’in kalbi Bayraklı’da, kalbin içini iyilikle, sanatla, kültürle, sporla, eğitimle dolduruyoruz. El emeği baş tacımızdır” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

İZGEP toplantısında belediyenin hizmet, proje ve çalışmalarını anlatan Başkan Batur, “Konak’ta, bugüne kadar,  özellikle sivil toplum örgütleriyle, kentin en dinamik yapısı olan kadın dernekleriyle, meclis üyesi arkadaşlarımızla, muhtarlarımızla, çalışma arkadaşlarımızla birlikte düşünerek, ortak akılla projeleri yaratarak hayata geçirmeye çalıştık. Bundan sonra da aynı temel felsefede yolumuza devam edeceğiz” dedi. Başkan Batur, Konak’ta birinci önceliklerinin kentsel dönüşüm olduğunun da altını çizdi.

 

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, İzmir Kent Kültürü ve Gelişimi Platformu (İZGEP) üyeleriyle bir araya gelerek belediyenin çalışmalarını anlattı, İZGEP üyelerinin kente yönelik önerileri dinledi. Moderatörlüğünü Konak Belediyesi Meclis Üyesi Ulvi Puğ’un üstlendiği toplantıda Başkan Batur’a Konak Belediyesi Meclis Üyesi Şamil Sinan An da eşlik etti. Konak Belediyesi’nin hizmet, proje ve çalışmalarının yer aldığı kısa bir film gösterimiyle başlayan toplantıda Başkan Batur, kentsel dönüşüm vurgusu yaptı. “Birinci önceliğimiz kentin en önemli gereksinimlerinden biri olan kentsel dönüşüm” diyen Batur, konuşmasını kent yenileme çalışmaları, yatırım projeleri, hizmete erişilebilirlik, sosyal destek, ulusal ve uluslararası proje ve işbirlikleri, tarihi yapıların restorasyonu, kadınlara, çocuklara ve ileri yaştaki bireylere yönelik çalışmalar, engelli bireylere yönelik hizmetler, gençlere yönelik çalışmalar, halkın huzur ve güvenliğine yönelik çalışmalar ile veterinerlik hizmetleri ana başlıkları altında gerçekleştirdi.

 

Batur: Temel felsefemiz “Birlikte Konak”

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, belediyenin çalışmalarını detaylı bir şekilde anlattığı toplantıda kentin bütün bileşenleriyle birlikte, ortak akılla hareket etmeye özen gösterdiklerini ifade ederek “Konak’ta, bugüne kadar,  özellikle sivil toplum örgütleriyle, kentin en dinamik yapısı olan kadın dernekleriyle, meclis üyesi arkadaşlarımızla, muhtarlarımızla, çalışma arkadaşlarımızla birlikte düşünerek, ortak akılla projeleri yaratarak hayata geçirmeye çalıştık. Bundan sonra da aynı temel felsefede yolumuza devam edeceğiz” dedi.

 

“Kentsel dönüşümde kararlıyız”

Konak’ın en büyük sıkıntılarından bir tanesinin bina envanterinin çok eski olması olduğunu açıklayan Başkan Batur, kent yenileme çalışmalarına öncelik verdiklerinin altını çizdi. Gültepe’de 300 hektarlık bir alanı revize ettiklerini dile getiren Başkan Batur, sürecin mahkemeye taşınmasına rağmen Bölge İdare Mahkemesinde Konak Belediyesi’nin haklı bulunduğuna ve imar planlarının aynen uygulanması yönünde karar verdiğine dikkat çekti. Beştepeler bölgesi planlarını da anlatan Başkan Batur, “Buradaki planlamada çok iddialıyız. Bunu hem mimar olarak hem belediye başkanı olarak söylüyorum. Kentin silueti değişecek. Yeşil alan, sosyal tesis alanı standartlara geldi. Şu anda o bölgelerde yeşil alan miktarı 1 metrekare bile değil. Sosyal tesis alanı hiç yok. Park alanı yok. Bunların hepsini standartlara getirdik. Kentliyi üzmeden, dönüşümü yerinde sağlayacak şekilde planlarımızı yaptık. Parselasyon aşamasına geçtik. Yılbaşında planlar askıya çıkacak ve bu dönem en azından sözleşmelerine başlamak istiyoruz. Kenti yenilemekte kararlı bir belediye başkanı ve belediye meclisi var” diye konuştu.

 

Semt merkezi sayısı on üçten yirmi ikiye çıktı

Kentsel dönüşümü sosyal tesislerle desteklediklerini belirten Başkan Batur, kadınlara yönelik semt merkezi sayısını da 13’ten 22’ye çıkardıklarını söyledi ve konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

“Kentsel dönüşümü sağlayacak projeleri hazırlarken bir taraftan da sosyal tesisleri hizmete açıyoruz. Bu tesisler komplike tesisler. İçinde pazaryeri, düğün ve nikah salonu, kadınlara yönelik semt merkezleri, çocuklar için kreşler var. O bölgelerde, özellikle pozitif ayrımcılık yaptığımız tüm kesimlere ulaşacak projeler yapıyoruz. Ben göreve geldiğimde 13 semt merkezimiz vardı şimdi 22 tane var.   Kadınların emek ve üretimini desteklemek adına bir Kadın Kooperatifi kurduk. Gültepe Atatürk Spor Tesisimizi açtık.”

 

Tarihi binalar restore edilerek kente kazandırıldı

Konak Belediyesi’nin restorasyon projelerini de aktaran Başkan Batur, yakın zamanda hizmete açılan tarihi binaları tanıttı. Başkan Batur, “Yemişçizade Konağını restore ettik, yaptığımız protokolle Büyükşehir Belediyemize verdik ve 100. Yıl Anı Evi olarak hizmete açtık. İkizevler diye bilinen tarihi binaların da restorasyonunu tamamladık ve Nermin Abadan Unat’ın ismini verdik” dedi.

 

Engelsiz Yaşam Köyü, en anlamlı çalışma

Konak Engelsiz Yaşam Köyü’nde 100’e yakın engelli bireye hizmet verdiklerini ifade eden Başkan Batur, yaşam köyünü büyüteceklerinin de müjdesini verdi. En fazla önem verdiği, en anlamlı çalışmanın Engelsiz Yaşam Köyü olduğunu vurgulayan Başkan Batur, bu merkez içinde Roman vatandaşların çocuklarına yönelik iki kreş de bulunduğunu sözlerine ekledi. Başkan Batur, Roman eylem planı kapsamında Roman Kültür Merkezi başta olmak üzere önemli çalışmalar geçekleştirdiklerini, Roman sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte projeler ürettiklerini söyledi. Başkan Batur, belediyenin hizmete açtığı diğer tesisleri şöyle sıraladı:

 

“Çınartepe Aydın Erten Rekreasyon Alanı ve Macera Parkı, Konak Gençlik Destek Merkez, Konak Sosyal Destek Merkezi, Minikler Konağı, Sancar Maruflu Bilim Merkezi, Sanathane Gösteri Sanatları Merkezi, Kahramanlar Kapalı Pazaryeri, Milli Kütüphane Karataş Şubesi, Konak Yenilikçi Öğrenme Merkezi, Engelsiz Kedi Evi. ”

 

Projeler tam gaz

Konak Belediyesi’nin devam eden projelerine de değinen Başkan Batur, sözlerine şöyle devam etti:

 

“Beştepeler bölgesinde bir sosyal tesis yaptık, aynı Toros’daki gibi. İçinde düğün salonu, semt merkezi olan merkez tamamlanmak üzere, bir ay içinde teslim alacağız.  Ferahlı ve İsmetpaşa Mahallelerinin yan yana sınır komşusu olduğu bir parselde Cemevi projemiz var. Projesi hazır, bir ay içinde ihalesi bitmiş olacak. Mimarlar Odası ve Serbest Mimarlar Derneği ile beraber Kemer İstasyonu’nun yanında eski bir hangar binası için beraberce bir proje geliştirdik, kuruldan da geçti, tahmin ediyorum şubat ayında ihalesini de yapmış olacağız. Kente güzel bir Mimarlık Müzesi kazandırmış olacağız. Alsancak’ta tarihi bir binamız var, onu da sergi salonu ve sanat çalışmalarının yapılacağı bir alan haline getireceğiz.”

 

“Hizmette son yok, daha yapacağımız çok iş var”

Başkan Batur, Kemeraltı ve Basmane bölgelerinde restorasyon çalışmalarının devam ettiğini ifade etti. Basmane’deki Kıllıoğlu Hamamı restorasyonunun yanı sıra Kemeraltı’nda İzmir Büyükşehir Belediyesi’yle de birlikte yürüttükleri projeler olduğunu belirtti. İkiçeşmelik’teki tarihi çeşmeler, Çakaloğlu Han gibi projelerle birlikte belediyenin Basmane’de inşa edilecek binasıyla ilgili son durumu da aktaran Başkan Batur, pandemi, ekonomik kriz gibi etkenlere rağmen hizmet üretmeye devam edeceklerini vurguladı ve “Hizmette son yok, daha yapacağımız çok iş var” dedi. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen “Biyoçeşitlilik ve Ekosistemler Çalıştayı”nda    konuşan TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, “Bugün burada bir araya geldiğimiz çalıştayda  çevre kirliliği, doğal alanlarda yapılan değişiklikler ve iklim değişikliği etkileriyle doğal hayatta canlı popülasyonunun azalması, bir milyon canlı türünün neslinin tükenme tehlikesi altında olması gibi ekosistem sorunlarına farkındalık oluşturulması, dünyada ve ülkemizde biyoçeşitlilik ve ekosistemlerin güncel durumu, önemi ve korunmasıyla ilgili konuların ele alınması amaçlamaktadır” dedi.

 

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, “Ekonomik, toplumsal, çevresel ve teknolojik olarak sınıflandırılmış küresel risklerde her dönemde iklim değişikliğine dayalı aşırı olaylar ve iklim krizi karşısında yetersizlik ön plana çıkmaktadır” diye konuştu

 

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ise  “Ege Üniversitesi olarak bizler de  biyolojikçeşitliliğin sürdürülebilir kılınması  noktasında  ciddi çalışmalara imza atıyoruz.  Biyoçeşitliliği azaltan değişimi anlamaya, mevcut değişiklikleri takip ederek akılcı önemler almaya azami gayret ediyoruz” diye konuştu.

 

Ege Üniversitesi ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) iş birliğinde düzenlenen, TÜBA Çevre Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu tarafından hazırlanan  “Biyoçeşitlilik ve Ekosistemler Çalıştayı” Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi’nde başladı. Çalıştayın açılış programına İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail. Koyuncu, Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, bakanlıklardan temsilciler, farklı üniversitelerden öğretim elemanları, çeşitli meslek dernekleri, özel sektörden alanında araştırıcı, uzman ve yöneticiler ile öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan etkinliğin açılışında katılımcılara TÜBA Tanıtım Filmi izletildi.

 

Etkinlikte “Biyoçeşitlilik ve Ekosistemle Odağında Ortak Çözümler için Birlikte Başarma” konulu bir sunum gerçekleştiren TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, “Ekonomik, toplumsal, çevresel ve teknolojik olarak sınıflandırılmış küresel risklerde her dönemde iklim değişikliğine dayalı aşırı olaylar ve iklim krizi karşısında yetersizlik ön plana çıkmaktadır. Dünya çapında yüzde 47 oranında azalan doğal ekosistemler ve yok olma tehdidi ile karşı karşıya olan biyolojik türler dahil olmak üzere yön değişikliği sağlanmasına yönelik aciliyet net olarak ortadadır. Doğal yaşam alanlarının kaybının en az yarı yarıya azaltılması, biyoçeşitliliğe zararlı teşviklerin kaldırılması ve doğa rezervlerinin önemli düzeyde artırılması, biyoçeşitlilik hedefleri arasında yer almaktadır” diye konuştu.

 

“Sadece koruma odaklı tedbirler yeterli değil”

Biyoçeşitlilik kaybına yönelik eğilimlerin tersine çevrilmesi için sadece koruma odaklı tedbirlerin yeterli olmayacağını belirten Prof. Dr. Mandal, “Küresel düzeyde meydana gelen biyoçeşitlilik kaybı nedeni ile nesli tükenen türler dahil olmak üzere eğilimlerin tersine çevrilmesi için entegre yaklaşımlar gereklidir. Karbon yutaklarının korunması ve iklim dirençli tarım gibi uygulamaların biyoçeşitlilik alanına da faydaları bulunmakta olup her iki alanın arasındaki mümkün olan sinerjilerin artırılması önemlidir. Biyoçeşitlilik kaybına yönelik eğilimlerin tersine çevrilmesi için ormanlar, tarım ve gıda, şehirler, tek sağlık, tatlı su, balıkçılık, deniz ve okyanuslar ile iklim odaklı sürdürülebilirlik geçişleri şarttır. Çevresel ve toplumsal sistemlerin yakından bağlanırlığı kentleşme, arazi kullanımı, çevre kirliliği
ve ormansızlaşma gibi çeşitli sorun alanlarının birlikte ele alınması gerekmektedir. Artan aşırı sıcaklar, yağış, sel ve kuraklıklar çeşitli vektör, su, gıda ve hava kaynaklı hastalıkların artışına da etkisi olup insanların patojenik hastalıklara daha fazla maruz kalmasına neden oluyor” dedi. Prof. Dr. Mandal, sunumunun sonunda TÜBİTAK’ın iklim, biyoçeşitlilik ve çevre koruması konusunda yaptığı çalışmalar ve açtığı çağrı programları hakkında katılımcıları bilgilendirdi.

 

TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, “Türkiye Bilimler Akademisi bünyesinde yer alan çalışma gruplarının en gençlerinden yani en yeni kurulanlarından biri olan TÜBA-Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu’nun düzenlediği TÜBA-Biyoçeşitlilik ve Ekosistemler Çalıştayı’na hoş geldiniz. Çalışma grubumuz yeni fakat ele aldığı konular uzun zamandır dünyanın ve ülkemizin gündemini meşgul eden hayati konular. Dünyada yaşanabilir ve sürdürülebilir bir hayatın tesis edilmesi tüm bilim insanlarının üzerinde çalıştığı ve kafa yorduğu temel meselelerden birisidir. Özellikle son dönemde artan çevre kirliliği, sorumsuz ve kontrolsüz üretim teknolojileri, kâr ve kazanç hırsı gibi faktörler biyoçeşitliliğe oldukça zarar vermektedir. Birbirinden önemli konu ve bakış açıları içeren Biyoçeşitlilik ve Ekosistemler Çalıştayında bilim insanlarımızın sağladığı katkılar geleceğimizde yön değişikliği sağlanmasına katkı sağlayacaktır” dedi.

 

Biyoçeşitlilik her geçen gün zarar görüyor

Tüm canlıların, insanoğlunun daha çok kazanma hırsından zarar gördüğünü belirten Prof. Dr. Şeker,  “Canlı çeşitliliği yok olmakta ve canlıların yaşayabileceği sürdürülebilir ekosistemler tahrip edilmektedir. Bu konu, öneminden ötürü bilim insanlarının öncelikli araştırma konuları arasına girmiştir. Bilim insanları çeşitli tetkik ve tespitler ile durumun aciliyetini raporlamakta ve karar alıcılara sunmaktadır. G20 ülkelerinin bilim akademilerinden oluşan Science20 (S20) toplantılarında çevre başlığına büyük ihtimam gösterilmektedir.

 

Her yıl hazırlanan, TÜBA olarak bizim de katkı verdiğimiz, G20 liderlerine sunulan sonuç bildirgesinde çevre ve biyoçeşitlilikle ilgili tespit ve önerilerde bulunulmaktadır. TÜBA-Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu da bu amaçla tesis edilmiştir. Konu ile ilgili olarak ülkemizin ve dünyanın gündeminde olan öncelikli konular, çalışma grubunun öncülüğünde bilimsel toplantılarda tartışılmakta ve raporlanarak ilgililerle paylaşılmaktadır diye konuştu.

 

Çalıştayın içeriğinden bahseden Prof. Dr. Şeker, “Bugün burada bir araya geldiğimiz çalıştayda  çevre kirliliği, doğal alanlarda yapılan değişiklikler ve iklim değişikliği etkileriyle doğal hayatta canlı popülasyonunun azalması, bir milyon canlı türünün neslinin tükenme tehlikesi altında olması gibi ekosistem sorunlarına farkındalık oluşturulması, dünyada ve ülkemizde biyoçeşitlilik ve ekosistemlerin güncel durumu, önemi ve korunmasıyla ilgili konuların ele alınması amaçlamaktadır. Ülkemizin ve dünyanın gündeminde olan ve çözülmesi için bilimin yol göstericiliğinin gerektiği konularda TÜBA olarak görevimizi yerine getirmeye devam edeceğiz. Bu vesile ile çalıştaya ev sahipliği yapan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ve ekibine,  TÜBA-Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu yürütücüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın’a ve çalışma grubu üyelerine, katkı, destek ve katılım sağlayan akademi üyelerimize, bilim insanlarımıza, kurum ve kuruluş yönetici ve uzmanlarına, emeği geçen çalışanlarımıza ve tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyor; en iyi dileklerimi, sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.

 

“Biyoçeşitlilik insanlık için hayati öneme sahip”

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “İnsanlık için, gelecek nesillerimizin bekası için hayatı önem arz eden ‘Türkiye’nin Doğal Zenginliği: Biyoçeşitlilik’ başlıklı çalıştayın üniversitemizin ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor olmasından dolayı büyük bir memnuniyet duyduğumu ifade etmek isterim. Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker ve etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ederim. İnsanlık yaşamı için hayati öneme sahip olan biyoçeşitlilik kavramı, tek bir tanıma sığamayacak kadar elzem bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Biyoçeşitlilik, tüm formları ve etkileşimleri ile dünya üzerindeki yaşamın çeşitliliğini ifade etmenin yanı sıra içinde bulunduğumuz ekosistemin bütününü  de ifade etmektedir. 21. yüzyılda yaşanan hızlı sanayileşme, gelişen teknolojiye paralel artan  bilinçsiz tüketim, iklim  değişikliklerinin yarattığı   olumsuz sonuçlar  dolayısıyla insan yaşamının sürdürülmesinde hayatı öneme sahip olan biyoçeşitlilik ciddi bir şekilde tahribata uğramaktadır” diye konuştu.

 

“Üniversitelere ciddi görevler düşüyor”

Anadolu’nun biyoçeşitlilik bakımından kıtasal özelliğe sahip bir açık hava müzesi niteliğinde olduğunu vurgulayan Rektör Prof. Dr. Budak, “Sahip olduğumuz bu biyoçeşitlilik, ülkemize bir yandan önemli imkanlar sağlarken diğer yandan ciddi sorumluluklar yüklemektedir. Ülkemizdeki biyolojik çeşitliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı için ulusal politikaların üretilmesi ve bu yönde acil önemlerin alınması gerekmektedir.  Bu bağlamda bilginin üretildiği üniversitelere ciddi görevler düşmektedir. Ege Üniversitesi olarak bizler de  biyolojikçeşitliliğin sürdürülebilir kılınması  noktasında  ciddi çalışmalara imza atıyoruz.  Biyoçeşitliliği azaltan değişimi anlamaya, mevcut değişiklikleri takip ederek akılcı önemler almaya azami gayret ediyoruz. Özellikle Üniversitemiz bünyesinde faaliyet gösteren; Tohum Teknolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi, Botanik Bahçesi ve Herbaryum Araştırma ve Uygulama Merkezi, Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi ve canlı ekosistemi üzerine  araştırmalar gerçekleştiren akademik birimlerimizle yeryüzündeki yaşamın temelini oluşturan biyoçeşitlilik konusunda titiz çalışmalar yürütüyoruz. Ülkemizin sürdürülebilir yarınları için  önemli başlıkları konu edinen çalıştaya ev sahipliği yapmaktan büyük bir memnuniyet duyduğumu bir kez daha ifade etmek isterim. Katkıda bulunan tüm değerli konuklara bir kez daha teşekkür ediyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum” dedi.

 

TÜBA Asil Üyesi ve Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın ise, “Küresel iklim değişikliğinin beklenen etkilerinden olan hava sıcaklıklarının artması, daha sık görülmesi, bazı bölgelerde yağış oranlarının artması sebebiyle sel ve taşkın olaylarının görülmesi yine yağışların azalması sebebiyle su kaynaklarının tükenmesi, kuraklık, orman yangınlarında artış gibi sebeplerle can kayıpları yaşanıyor. Son 50 yılda yaşanan iklim değişiklikleri nedeniyle canlı popülasyonun yüzde 60 azaldığı bildirilmektedir. İnsan kaynaklı sebeplerle türler yok olma tehlikesi altında. Biyoçeşitlilik, ekosistemimizin sağlığı için çok önemlidir. Bu nedenle bu önemli çalıştayın organizasyonuna destek veren tüm kurumlarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

 

Açılış konuşmalarının ardından Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, “Türkiye’nin Doğal Zenginliği: Biyoçeşitlilik” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Sunumun ardından çalıştayın ilk oturumu olan “Türkiye ve Biyoçeşitlilik” oturumu, İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu başkanlığında yapıldı.

 

Etkinlik kapsamında; Türkiye ve Biyoçeşitlilik, Tarımsal Biyoçeşitlilik: Dünyayı Sürdürülebilir Bir Şekilde Beslemenin Zorlukları ve Çözüm Önerileri, Sucul Ekosistemler Biyoçeşitliliği, Karasal Ekosistemler ve Değişen Biyoçeşitlilik ile Sağlıklı Ekosistem Göstergeleri, Türkiye’de Biyoçeşitliliğin Sürdürülebilirliği başlıklı toplam 6 oturumda, 25 bilim insanı, Biyoçeşitliliğe Ulusal Açıdan Bakış’tan Tarımsal Biyoçeşitliliğin Sürdürülebilir Kullanımı’na dek 19 başlığı masaya yatırıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yaptığı dev vazo ile adını geniş kitlelere duyuran dünya şampiyonu Çömlek Ustası Ahmet Taşhomcu, Menemen Çömlekçiler Derneği Başkanlığına seçildi. Taşhomcu, Yönetim Kurulu ile birlikte ilk ziyaretini Menemen Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan’a yaptı. Birlikte daha çok çalışarak harika işler çıkaracaklarını kaydeden Pehlivan, Taşhomcu ve ekibine başarılar dileyerek “Menemen Çömlekçiliği ortak akıl ve ortak güçle inanıyorum ki çok özel çalışmaların altına imza atacak. Eşsiz çömlek ustalarımızla ünlü Menemenimizin adını dünyaya hep birlikte kanıtlayacağız” dedi.

 

“Bu seçimin kaybedeni yok”

Menemen Çömlekçiler Derneği Genel Kurulu geçtiğimiz hafta Belediye Düğün Salonu’nda gerçekleştirildi. İki adaylı seçimde Ahmet Taşhomcu ve Ali Hikmet Koç başkanlık için yarıştı. Seçimin galibi Kültür ve Turizm Bakanlığı Çömlek Sanatçısı Ahmet Taşhomcu oldu. Aynı zamanda dünya şampiyonu olan Taşhomcu, “Seçimin kazananı Menemen oldu. Çünkü bu seçimin kaybedeni yok. Her arkadaşımız bizim için çok değerli. Bizler hünerli ellerimizle kıymetli eserler ortaya çıkarıyoruz. Eserlerimizi geniş kitlelere ulaştırmak adına elimizden geleni yapacağız ve daha çok çalışacağız. Menemen için hayırlı olsun” diye konuştu.

 

İlk ziyaret Belediyeye

Cumhurbaşkanı Erdoğan için yaptığı 2.2 metrelik dev vazoyu Menemen Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan ile birlikte Ankara’da takdim eden Çömlek Ustası Ahmet Taşhomcu’nun Menemen Çömlekçiler Derneği Başkanı sıfatıyla ilk ziyaret durağı da Belediye oldu. Menemen Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan’a Menemen çömlekçiliğini tekrar canlandırdığı ve içten destekleri için teşekkür eden Taşhomcu, şöyle konuştu; “Menemen’de adeta uyuyan bir dev uyandı. Çömlekçilik sayenizde adına yakışır şöhretini tekrar kazanıyor, Menemen Çömlekçiliği canlanıyor. Menemen Uluslararası Çömlek Festivali de dünyadan ve Türkiye’den katılımlarla çok güzel oldu. İnşallah beraberce daha nice işler yapacağız.”

 

“Eşsiz ustalarımız; hassasiyetimiz”

Menemen Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan’da ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları kaydetti; “Menemen, sanayi gibi tarım gibi birçok konuda kendine has özellikleri bulunan bir kent. Menemen’in en önemli değerlerinden biri de Çömlekçilik. Eşsiz usta sanatçılarımız konusunda hassasız. Menemen Çömlekçiliğinin yani usta ellerimizin dünyaya açılması anlamında elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Ulusal ve uluslararası düzeyde birçok sanatçıyı ağırladığımız Menemen Uluslararası Çömlek Festivali’nin ilki yoğun ilgi gördü. Gelecek yıl aynı birlik ve beraberlik çatısıyla daha iyisini yapacağız. Sizlere ve yönetiminize başarılar diliyorum.”

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Mersin Yenişehir Belediyesi çocukların güvenli bir ortamda eğlenceli vakit geçirebilmeleri amacıyla 50. Yıl Mahallesi’nde “Çocuk Oyun Sokağı” açtı. Trafiğe kapatılan sokağa çeşitli eğitici oyun grupları yerleştiren ve zemini geleneksel oyunlar için boyayan Yenişehir Belediyesi, kente çocukların renkli oyunlar oynayabileceği yeni bir alan kazandırdı. Mersin Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit de Çocuk Oyun Sokağı’nı gezdi, çocuklarla oyunlar oynadı.

 

Mersin Yenişehir Belediyesi çocukların eğitimlerine katkı sunarken, eğlenceli vakit geçirebilmeleri adına da renkli projeleri hayata geçirmeye devam ediyor. Mersin Yenişehir Belediyesi, Yenişehir Kent Konseyi, Çukurova Genç Girişimci İş İnsanları Derneği ve Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği işbirliğiyle yapılan Çocuk Oyun Sokağı açılışı çocukların ve ailelerinin yoğun katılımıyla gerçekleştirildi. 50.Yıl Mahallesi’nde bulunan 20.Cadde ile 2715 sokağının kesişiminde açılan sokağa çocuklar için basketbol potaları ve küçük futbol sahası yerleştirildi, ayrıca nostaljik oyun oynayabilmeleri için de sokağa boyamalar yapıldı.

 

Başkan Özyiğit, “Burası sadece bir sokak açılışı değil, burası bir başlangıcın açılışı”

Sokağın açılışında konuşan Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit “Burası sadece bir sokak açılışı değil, burası için başlangıcın açılışı diyebiliriz. İlk oyun sokağımızı açtık ve devamı gelecek. Yenişehir’de yaşayan çocukların dışarıda güvenli bir şekilde oyun oynayabilmeleri için çalışmalarımız sürecek.”dedi. Başkanı Abdullah Özyiğit “Yönetim anlayışımızı oluşturan 6 temel ilkemizden biri olan Hareket ilkemizle vatandaşlarımız evlerinde oturmasın, sokağa insin, sağlıklı bir hareket içinde olsunlar istedik. Başlangıçta da çocuklarımız bu hareketten faydalanmalı. Onları ekran başından, bilgisayar ve televizyondan kurtaralım. Anne ve babaları da öyle ama çocuklarımız daha önemli. Bunun için bu alanları oluşturma noktasında bir çaba içerisindeyiz. Eğitimle, kültürle, sanatla ve sporla çocuklarımızı geleceğe hazırlamalıyız.” ifadelerini kullandı.“Birlikte güzel, sağlıklı ve mutlu yaşamak için her şeyi yapmaya öncülük etmek zorundayız” diyerek sözlerini sürdüren Başkanı Özyiğit “Çocuk oyun sokağımızda bize destek olan, omuz omuza veren yüreği büyük insanlara teşekkür ediyorum. İlk oyun sokağımız oldu. Mahallemize, çevrede yaşayan çocuklarımıza hayırlı uğurlu olsun.”şeklinde konuştu.Başkan Abdullah Özyiğit, Yenişehir Kent Konseyi Başkanı Dilek Çakır’a, ÇUGİDER Başkanı Sibel Gelbul’a ve ASKON Mersin Başkanı Hasan Arslan’a desteklerinden dolayı teşekkür plaketi verdi.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kemalpaşa Belediyesi’nin ekim ayı başında faaliyete geçirdiği Kem-Bel Zeytinyağı Fabrikası üreticiler tarafından yoğun ilgi görüyor

 

Kemalpaşa Belediyesi’nin tarımı ve üreticiyi destekleme vizyonu doğrultusunda ilçeye kazandırdığı tesis çiftçinin yüzünü güldürdü. Kemalpaşa’nın en önemli tarımsal değerlerinden biri olan zeytini en iyi standartlarda işleyerek zeytinyağı üreten Kemalpaşa Belediyesi piyasaya oranla daha düşük yüzde payı olan 8’lik pay ile günlük yaklaşık 20 ton zeytinyağı sıkımı gerçekleştiriyor. Ekim ayı itibariyle başlayan zeytin hasadı ile birlikte ciddi oranda yoğunluk yaşanan tesis tam kapasite ile çalışmaya devam ediyor.

 

‘’ZEYTİN ÜRETİCİSİNİN YANINDAYIZ.’’

Üreticinin kazancını artırmayı hedeflediklerini belirten Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, ‘’Dağlarından yağ, ovalarından bal akan bu bereketli topraklarda, böylesine büyük bir hazineyle birlikte yaşadığımız için çok şanslıyız. Kemalpaşa’mızın en önemli tarım ürünlerinden biri olan zeytine sahip çıkmak ve çiftçimize destek olmak adına Zeytinyağı Fabrika’mızı ilçemize kazandırdık. Hasat döneminin başlamasından itibaren 600 çiftçimiz uygun yüzdeli üretimden fayda sağladı, bu sayı her geçen gün artarak devam ediyor. Zeytin üreticimizin yanında olmaya devam edeceğiz.’’ dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy’un Zeytinburnu’ndaki mahalleleri ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldiği “Başkanla Akşam Çayı Programı’nın ilki Yeşiltepe Mahallesi’nden başladı.

 

 

Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy’un ilçedeki 13 mahalleyi ziyaret ederek karşılıklı sohbet ortamında vatandaşların istek, öneri ve şikâyetlerini bizzat dinlediği Başkanla Akşam Çayı Programı’ Yeşiltepe Mahallesi’nden başladı. Yeşiltepe sakinleri Başkan Arısoy’a eğitim ve ibadet alanlarının tüm temizliğinin düzenli olarak yapıldığını belirterek programa teşekkürle başladılar. Zeytinburnu’nun başlıca konularından olan kentsel dönüşüm Yeşiltepe Mahallesi vatandaşlarının da gündemindeydi. Tüm Zeytinburnulu maliklere ada bazlı dönüşüm için birleşme çağrısında bulunan Başkan Arısoy, “Evlerinizi yenilemek, depreme dayanıklı hale getirmek, donatı alanları ile örnek bir kent olmak için komşularınızla anlaşın. Ada bazlı dönüşüm için hangi düzeyde destek istiyorsanız bize gelin. Ada bazlı dönüşüm talebi olan tüm hemşehrilerimize hem danışmanlık hem de proje desteği veriyoruz.” hatırlatmasında bulundu.

 

“KİŞİ BAŞINA DÜŞEN YEŞİL ALAN MİKTARI İSTANBUL ORTALAMASININ ÜZERİNDE”

Başka Arısoy,  bundan 3.5 yıl önce yerel seçimlerde belediye başkan adayı olduğunu, adaylığı süresince verdiği tüm vaatlerin arkasında durduğunu ve neredeyse tamamına yakınını yerine getirmiş olmanın sevincini yaşadığını ifade etti. Başkan Arısoy bugüne kadar yapılan bazı önemli projelerden ve yapılması planlanan işler ile ilgili şu bilgileri verdi: “Zeytinburnu’na kazandırdığımız iki büyük yeşil alanımız var. Millet Bahçemiz 65, Zübeyde Hanım Parkımız ise35 bin metrekare bir alan üzerine kuruldu. Bu rakamlarla Zeytinburnu’nda kişi başına düşen yeşil alan oranını, İstanbul ortalamasının üstünde tutmayı başardık. Daha da çoğaltmak için çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.”

 

DÜĞÜN VE NİŞAN İÇİN YENİ BİR MEKÂN

Yeni projelerle ile ilgili olarak da Yeşiltepe Mahallesi sakinleriyle bilgiler paylaşan Başkan Arısoy, ilçe halkının geçmişte düğünlerini yapabildiği Askeri Gazino gibi bir düğün salonu inşa etmeyi planladıklarını, yakın tarihte yapacakları ihale ile Zeytinburnu halkının özel günlerini kutlayacağı bir mekan hazırlığında olduklarını belirtti. Başkan Arısoy, Konyalı Camii ile ilgili gelen soruya da, Ramazan Bayramı’nda ibadete açacakları cevabını verdi.

 

“ZEYTİNBURNU İSTANBUL’UN PARLAYAN YILDIZIDIR”

Son yıllarda yaptıkları çalışmalarla İstanbul’un ilçeleri arasında Zeytinburnu’nun parlayan yıldız olduğuna can-ı gönülden inandıklarını söyleyen Başkan Arısoy,  “Zeytinburnu’nun herkesin gurur duyacağı bir ilçe olması için mesai arkadaşlarımla birlikte canla başla çalışıyoruz. Temizlikte, kütüphane sayısında, çocuklarımızın okul dışındaki zamanlarında vakit geçireceği, yeteneklerini keşfedeceği ve kötü alışkanlıklardan uzak kalacağı bilgi evleri, yaz kış spor okulları, buz adası, yaz kampları, özel etkinlikler gibi pek çok konuda İstanbul’un 39 ilçesi ile rekabet edebiliriz. Kış spor okullarımıza 4 bin öğrenci başvurdu. Okullarımızda; yüzme, okçuluk, tenis, masa tenisi, voleybol, taekwondo, basketbol, jimnastik, buz pateni ve binicilik dâhil 10 branşta eğitim veriyoruz. Futbolu ise amatör spor kulüplere bıraktık, gereken desteği vererek de kulüplerimizin yanında olmaya devam ediyoruz.” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

1994 yılında haber için göreve giderken geçirdiği trafik kazası sonucu yaşama veda eden gazeteci Barış Selçuk’un anısını yaşatmak ve genç gazetecileri teşvik etmek amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl 23.’sünü düzenlediği Barış Selçuk Gazetecilik Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu.

Barış Selçuk Gazetecilik Yarışması’nın Seçici Kurulu, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı ve FOX TV Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şubesi Başkanı Halil Hüner, Hürriyet Gazetesi Ege Bölgesi Temsilcisi Deniz Sipahi, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Başkan Yardımcısı ve Ege Bölgesi Temsilcisi Şükrü Akın, gazeteci–yazar Faruk Bildirici, Deniz Zeyrek, Barış Pehlivan ve Gazeteci Erdal İzgi’nin katılımıyla toplandı.

Jüri Başkanlığını Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç’in yaptığı değerlendirme toplantısında, Ulusal Haber, İzmir Kent Haberi, İzmir Kent TV, Haber Fotoğrafı dallarında birincilik ödülleri ve Hande Mumcu Özendirme ödülleri belirlendi.

İşte ödül kazanan gazeteciler
Seçici Kurul toplantısı sonucu ödül alan eserler şöyle belirlendi:

“İzmir Kent Haberi” dalında Cumhuriyet Gazetesi'nden Mehmet İnmez'in “TOKİ'den taşımalı komşu" haberi birinci oldu. Bu dalda Hande Mumcu Özendirme Ödülü’nü Ege Telgraf Gazetesi’nde yayımlanan “Gazi'nin ilk heykelini dikme şerefi İzmir'e nail oldu” başlıklı haberi ile Feyyaz Tatar kazandı.

“Ulusal Haber” dalında Sözcü Gazetesi’nden Özgür Cebe'nin “Balmumu heykeli dikildi ama katillerin hepsi serbest” başlıklı haberi birinciliğe layık görüldü. Bu dalda Hande Mumcu Özendirme Ödülü’nü Halk TV muhabiri Seyhan Avşar'ın  “Bir aktrolün itirafları" haberi aldı.

“İzmir Kent TV Haberi” dalında Habertürk Televizyonu'ndan  Gülçin Hacıevliyagil Ayçe ile Mustafa Kemal Kiruk'un "Yurda köle olan Gazi" haberi birinciliğe layık görüldü. Bu dalda Hande Mumcu Özendirme Ödülü'nü Anadolu Ajansı'ndan Halil Şahin ile Onur Fatih Doğan'ın "Yükseklik korkusuna rağmen rüzgar tribünü ve gökdelenlerde çalışıyor" haberi aldı.

“Haber Fotoğrafı” dalında Anadolu Ajansı'ndan Mehmet Emin Mengüarslan'ın "Tatbikatın hava unsurları" başlıklı haberde yayımlanan fotoğrafı birinciliğe layık görüldü. Hande Mumcu Özendirme Ödülü’nü Gazete Duvar'da “Kürtler uçuyor" başlıklı haberde yayımlanan fotoğrafıyla gazeteci Metin Yoksu kazandı.

Barış Selçuk kimdir?
21 Eylül 1961’de Aydın’da doğan Barış Selçuk, ilköğretimini 1972’de Anamur’da, ortaöğrenimini Eskişehir Devrim Ortaokulu’nda, liseyi Trabzon Lisesi’nde tamamladı. 1978 yılında girdiği Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden 1983 yılında mezun oldu. Askerliğini 1984-1986 yıllarında Kırklareli Piyade Alayı’nda Asteğmen olarak yaptı. 1986 yılında Yeni Asır Gazetesi’nde “ekonomi”, 1989–1990 yıllarında Günaydın Gazetesi’nde “politika”, 1991 yılında ise Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu’nda “Parlamento muhabirliği” yaptı. 5 Ağustos 1994’te Tansu Çiller ve Murat Karayalçın’ın Giresun’da fındık taban fiyatını açıklamalarını izlemeye giderken, trafik kazasında, muhabir arkadaşı Hande Mumcu, kameraman Salih Peker ve araç sürücüsü ile yaşamını yitirdi.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Muğla Büyükşehir Belediyesi atık alım tekneleri her yıl olduğu gibi bu yıl da denizlerin korunması için yoğun mesai harcadı. Ekipler atık alım tekneleri ile 2022 yılında teknelerden 4 milyon 483 bin litre pis su topladı. 11 aylık dönemde 2 bin 242 tekneye hizmet verilirken, 7 atık alım teknesi gelecek turizm sezonu için onarım ve bakıma alındı.  

 

Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinin başında gelen Muğla’da, Büyükşehir Belediyesi denizlerin daha temiz kalması için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Büyükşehir ekipleri 2022 yılının 11 aylık döneminde 7 atık alım teknesi ile Göcek ve Gökova Körfezinde bulunan teknelerden atık topladı. Sezonun bitmesiyle birlikte ekipler 2023 yaz sezonu hazırlıklarına başladı.

 

4 Milyon 483 Bin Litre Pis Su toplandı

Muğla Büyükşehir Belediyesi ekipleri 1 Ocak 2022 tarihinden bu güne kadar Gökova ve Fethiye Körfezinde 2 bin 242 tekneye hizmet verdi. Teknelerden bin 636 litre atık yağ, 7 bin 313 litre sintine, 4 milyon 483 bin 476 litre atık su, 4 milyon 216 bin 170 kg katı atık toplandı.

 

8 Yılda 15 Bin 992 Tekneye Hizmet Verildi 14 milyon 478 Litre Pis Su Toplandı

Büyükşehir Belediyesi ekipleri 2014-2022 tarihleri arasında Gökova ve Göcek koylarında toplam 15 bin 992 tekneye hizmet verdi. Ekipler bu süreç içeresinde 12 bin 420 litre atık yağ, 46 bin 720 litre sintine, 14 milyon 478 bin 822 litre pis su, 16 milyon 254 bin 795 kg katı atık toplandı.

 

Tekneler Gelecek Sezon İçin bakıma Alındı

Muğla Büyükşehir belediyesine ait 7 adet atık alım teknesi 2023 turizm sezonu için bakım ve onarıma alındı. 7 atık alım teknesi onarım ve bakımların ardından yeni turizm sezonunda hizmet vermeye devam edecek.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin ilk Görme Engelli Müze Eğitim Alanı Kastamonu Entegre desteğiyle yapıldı

 

Ağaç bazlı panel sektörünün global markası Kastamonu Entegre, Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin ‘dokunulabilir müze’ projesinin MDF hammadde sponsoru oldu. Müzeyi görme engelli bireyler için erişilebilir hale getirmek amacıyla hayata geçirilen proje kapsamında Kastamonu Entegre desteğiyle Türkiye’nin ilk Görme Engelli Müze Eğitim Alanı oluşturuldu. Doğadan hayata köprü olma vizyonuyla çalışmalarını sürdüren Kastamonu Entegre, eğitim alanındaki mobilyalar için müzeye 120’den fazla melamin kaplı MDF Medelam ve ham MDF Medepan tabakası bağışladı. 

 

İlk yıl 10 bin görme engelli çocuğa ulaşmak hedefleniyor

100. kuruluş yıldönümünü kutlayan Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni, görme engelli bireyler için erişilebilir hale getirmeyi amaçlayan ‘dokunulabilir müze’ projesinin bir parçası olmaktan gurur duyduklarını vurgulayan Kastamonu Entegre CEO’su Haluk Yıldız şunları ifade etti: 

 

“Kastamonu Entegre olarak doğadan aldığımız güçle hayatı güzelleştirmeye çalışıyoruz. Yaşam alanlarını herkes için erişilebilir, estetik ve keyifli hale getirmeye odaklanan, ilham verici mimari projelere destek vermek ise önceliğimiz. Bu kapsamda Türkiye’nin ilk Görme Engelli Müze Eğitim Alanı’na sponsor olduk ve bu alandaki mobilyalar için MDF sağladık. Görme engelli ziyaretçiler, bu alanda eserlerin 3 boyutlu replikalarına dokunarak, Braille alfabesi ile yazılmış açıklamalardan ve sesli betimlemelerden yararlanarak müzeyi keşfedebilecek. İlk yıl Ankara’daki görme engelli çocukların yüzde 40’ına, yani 10 bin çocuğa ulaşılması hedefleniyor. Bu anlamlı proje ve iş birliğinin tüm müzelere ve şirketlere örnek olmasını umuyorum.”

 

“Çevresel ve insani değerlerin gelişimi için katılımın önünü açıyoruz”

Tasarımcı ve iç mimar Çiğdem Aslantaş liderliğindeki sosyal girişim Bongo Art Project’i de Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne kazandırdıkları bu değerden dolayı tebrik eden Yıldız şöyle konuştu: 

 

“Projenin ‘Sürdürülebilir Gelecek Ödülü’ sahibi olması da bizim için önemli bir motivasyondu. Türkiye ağaç bazlı panel sektöründe sürdürülebilirlik raporu hazırlayan ve bunu düzenli devam ettiren ilk şirket olduk. Sürdürülebilirlik anlayışımızın merkezinde, çevresel ve insani değerleri sadece korumak değil, aynı zamanda bu değerlerin gelişimine katkıda bulunmak, bunun için katılımın önünü açmak var. Sürdürülebilir İş Ödülleri 2020'de aldığımız ‘Çalışan Katılımı Ödülü’ de bunun güzel bir örneğidir. Aynı şekilde katılımı destekleyen dokunulabilir müze projesi de şirketimizin sürdürülebilirlik yaklaşımıyla birebir örtüştüğünden gönülden destek verdik.”

 

Projeye destek veren Kastamonu Entegre’ye ve emek veren tüm kurumlara teşekkür eden Bongo Art Project Kurucusu Çiğdem Aslantaş ise, “Bongo Art Project sosyal girişimi olarak Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin kuruluşunun 100. yılında kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirdik. Müzenin erişilebilirliği için iki buçuk yıldır gönüllü çalışıp projeyi hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz. İlk etapta Ankara’da bulunan 10 bin görme engelli çocuğa ulaşmasını hedeflediğimiz projemizin tüm ihtiyaç kalemlerini 23 sponsorumuzla ve ayni desteklerle karşıladık. İlk uygulamamız olan Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin domino etkisi yaratması ve diğer engel gruplarını da içine alan daha erişilebilir müzeler olarak Türkiye’deki 497 müze ve ören yerine yayılması en büyük isteğimizdir” diye konuştu.

 

Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ndeki Türkiye’nin ilk Görme Engelli Müze Eğitim Alanı’nda eserlerin üç boyutlu replikaları yer alıyor. Görme engelli ziyaretçiler, bu replikalara dokunarak eserleri keşfedebiliyor. Eserleri keşfederken bu alandaki Braille alfabesi ile yazılmış açıklamalardan ve sesli betimlemelerden de yararlanabiliyorlar.  

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı