Acer’ın yeni oyuna başlayan oyuncular için ideal donanım özelliklerine sahip dizüstü bilgisayarı Nitro 5, güçlü ses özellikleri, çift fanlı soğutma sistemi, zengin bağlantı seçenekleri ve bol depolama alanı ile rekabetçi oyunculara sorunsuz bir oyun deneyimi için gerekli tüm gücü sağlıyor.

12. Nesil Intel® Core™ i5-12500H işlemci ve NVIDIA GeForce® RTX™ 3050 GPU’dan güç alan Acer Nitro 5 (AN515-58), oyunculara en yeni oyunları keşfetmeleri için ihtiyaç duydukları her şeyi sunarken işlemcinin çoklu görev yürütme esnekliği sayesinde oyunlarda arka plan görevleri, oyununuzu kesintiye uğratmıyor. Ayrıca sohbet ederken, internette gezinirken, canlı yayın yaparken, video kaydederken, düzenleme yaparken ve oyun oynarken performans kaybı da ortadan kalkıyor. 

Nitro 5’te yer alan NVIDIA Ampere mimarisini taşıyan GeForce RTX™ 30 Serisi Dizüstü GPU’lar, enerji verimliliğini 2 kata kadar artırırken, performansı da önemli ölçüde yükseltiyor. GeForce RTX 3050 Serisi Dizüstü GPU’lar en iyi yapımlarda çarpıcı ışın izlemeli grafikleri mümkün kılarken, GPU hızlandırmalı yüzlerce uygulama sayesinde içerik üreticilerin de mükemmel içerikler üretebilmesine imkân veriyor.

Sorunsuz bir oyun deneyimi için ihtiyaç duyulan tüm gücü sağlıyor

15,6 inç büyüklüğünde Full HD ekrana sahip olan cihaz, oyunculara en popüler oyunlarda sorunsuz bir oyun deneyimi için gerekli tüm gücü sağlıyor. Sahip olduğu 144 Hz tazeleme oranı ile görüntüde bulanıklık olmadan, oyunların tadını akıcı bir şekilde çıkarabiliyorsunuz. 

Cihazın düşük tepki süresi, görüntülerin en az gölgelenmeyle tertemiz akmasını sağlarken, en zorlu görevlerde bile görüntü kırılmasız, net ve en az düzeyde gölgelenmeli bir deneyim sunuyor. 

Windows 11 yüklü Nitro 5, sahip olduğu çift fan sistemi ve stratejik yerleştirilen dört hava çıkışı sayesinde hep serin kalıyor. Isı yönetimini gerçek zamanlı olarak bizzat gözlemlemek ve yönetmek isteyen kullanıcılar ise CPU/GPU’larını hız aşırtmasına olanak tanıyan yerleşik bir yazılım çözümü olan NitroSense™ ile fan hızını ayarlayabiliyor. Oyun deneyimini tamamlayan DTS:X® Ultra özelliği sayesinde sesler net şekilde, 3 boyutlu uzamsal ses düzeniyle iletiliyor. Bu teknoloji aynı zamanda oyunlarda rakiplerin nereden geldiğini tam olarak duyabilmeleri konusunda oyunculara önemli bir avantaj sağlıyor. 

Zengin bağlantı seçenekleri ve bol depolama alanı

2,5 kg ağırlığındaki cihaz, yüksek ekran-gövde oranına sahip sade ve şık tasarımlı kasası ile dikkat çekiyor. Nitro 5 oyun dizüstü bilgisayarında HDMI bağlantısı haricinde 1 adet USB 3.2 Nesil 1 Tip A, 2 adet USB 3.2 Nesil 2 Tip A ve 1 adet USB 3.2 Nesil 2 Tip C olmak üzere dört adet USB bağlantı noktası yer alıyor. Cihazın CPU/GPU kombinasyonu, 8 GB DDR4 SDRAM ve sahip olduğu 512 GB SSD ile gelen bol depolama alanı, Killer™ Ethernet E2600 ve Intel® Killer™ Wi-Fi 6 AX1650i bağlantıların getirdiği güçlü ağ performansı ve ile tamamlanıyor. Bu özellikler oyun içerisinde her saniyenin bile önemli olduğu durumlarda, oyunculara ağın kontrolünü ele alma ve hızlı bağlantı için oyun trafiğine öncelik verme konusunda destek veriyor.

Fiyat ve Bulunabilirlik

Acer Nitro 5, vatanbilgisayar.com üzerinde 23.999 TL fiyatla satışa sunuluyor.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yenilikçi ürünleri ve çözümleriyle fintech sektörüne öncülük eden Param, çalışanlarına destek olmaya devam ediyor. Param, net kârının yüzde 20’sini oluşturan yaklaşık 15 Milyon TL’yi çalışanlarıyla paylaşıyor. 

Finansal teknoloji sektörünün lider markası Param, çalışanlarına verdiği önemle adından söz ettiriyor. Çalışan markası yaklaşımıyla insan kaynakları vizyonunu her daim geliştiren Param, daha önce yaptığı yemek, yol ve maaş zammı düzenlemeleriyle çalışanlarına katkı sağlamıştı. Şimdi de net kârının yüzde 20’sini oluşturan yaklaşık 15 Milyon TL’yi çalışanlarıyla paylaşarak önemli bir gelişmeye daha imza attı.

“Başarı hikâyemizi çalışanlarımızla birlikte yazdık”

Param’ın büyüme sürecinde yetkin insan kaynağının çok önemli olduğunu vurgulayan Param CEO’su Emin Can Yılmaz; yaptıkları uygulamalarla çalışan bağlılığını artırırken, şirkete katma değer sağlamayı hedeflediklerini belirtti. Yılmaz, düşüncelerini şu sözlerle dile getirdi: “Param’ın başarısında, çalışanlarımızın büyük pay sahibi olduğunu düşünüyoruz. Kendini işine adayarak çalışan değerli arkadaşlarımızın katkısıyla bugünlere geldik. Başarı hikâyemizi çalışanlarımızla birlikte yazdık. Aldığımız kararla, şirketimizin net kârının yüzde 20’sini çalışanlarımızla paylaşıyoruz. Global bir marka olma yolunda ilerlerken yaptığımız bu uygulamayla sektörümüze örnek olmak istiyoruz. Param, çalışanlarıyla omuz omuza vererek yurt içinde ve yurt dışında büyümeye, gelişmeye devam edecek.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Genç Girişim ve Yönetişim Derneği (GGYD), Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. GGYD Başkanı M. Nezih Allıoğlu ve Yönetim Kurulu üyelerinin hazır bulunduğu ziyarette, ASO Başkan Yardımcıları Mete Çağlayan ve Özgür Bayraktar da yer aldı. Ziyarette ASO Başkanı Seyit Ardıç seçim sürecini ve Yönetim Kurulu oluşumunu nasıl gerçekleştirdiklerini anlatırken, Allıoğlu da GGYD’nin faaliyetleri hakkında bilgi verdi. GGYD etkinliklerine, projelerine ve ziyaretlerine ara vermeden devam ediyor. 2022 yılını birçok faaliyet ile tamamlayan GGYD, yılın son ziyaretini ASO’ya gerçekleştirdi. GGYD, ASO Başkanlığı devralan Seyit Ardıç’a plaket takdim etti. 

 Allıoğlu: Yeni yılda şube çalışmalarımıza hız vereceğiz

Allıoğlu, “ASO’da yeni bir sayfa açarak gençlere ve kadınlara yol açtınız” diyerek şu ifadeleri kullandı: “Yoğun bir gündeminiz ve kabulünüz var. GGYD olarak biz de yoğun bir gündemde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. İzmir’de resmi şubemizi açtık. Çorum’da da şube kurmak için çalışmaları hızlandırdık. Ocak ayında genel kuruldan sonra karar alıp Çorum’da ikinci şubemizi açacağız. Konya, Bursa ve Eskişehir’e de yılbaşından sonra yeni şubeler açmayı planlıyoruz. Bu süreçte ASO’nun, sizin tavsiyelerinizi, desteğinizi bekleriz. Üye sayımız 800 geçti. Yeni yapılanmaları beraber binin üzerine üye sayısına ulaşacağız. Geçtiğimiz yıl GGYD olarak İş’te Fırsat Toplantılarımızın 58’incisini gerçekleştirdik. İş’te Fırsat Toplantılarımız 300’e yakın katılımla, verimli toplantılar olarak gerçekleşiyor. Yola ünlü isimlerle başlamıştık. Ankara’ya değer katan isimlerle beraber ekonomist, psikolog, kanaat önderi gibi değerli isimleri ağırlamaya devam ediyoruz. Sizleri aramızda görmekten mutluluk duyarız. ASO Başkanlığınızın Ankara ve Türk sanayisi için hayırlı olmasını diliyorum.”

 ASO Başkanı Ardıç: ASO’da 99 yılın ardından ilk kadın YK üyesine kavuştuk

ASO’da bir ilki gerçekleştirerek 99 yılın ardından ilk kez kadın Yönetim Kurulu (YK) üyesine kavuştuklarını belirten ASO Başkanı Ardıç sözlerini şöyle tamamladı: 

“ASO’da 99 yıllık süreçte hiç kadın Yönetim Kurulu üyesi olmamış. Seçim öncesi kadın dernekleri toplantısında söz vermiştim. Meclisimiz çok genç, ben 27 yaşında odaya girip meclis üyesi olduğumda ‘Bizim çocuk’ diye hitap ederlerdi. Bu dönem babaları ile konuşup çocuklarınızı bizi emanet edin dedim. Bütün kurumlarımızın hepsinde genç ve kadın arkadaşlarımız var. Bu koltuklar vakit ve nakit işi. İkisi bir arada olması gerekiyor. Bu süreçte hep heyecan olmalı. İlk projemiz ‘Kadınları iş gücüne nasıl katarız?’ sorusunu cevaplamak üzerine oldu. Her Organize Sanayi Bölgesi’ne kreş açma kararı aldık. Ayrıca kadınlarımızın ilgilenmek zorunda kaldığı yaşlılar için ikinci bahar konuk evleri açacağız. Çalışmalarımıza, projelerimize hız vereceğiz. GGYD gibi Ankara’nın önemli bir derneğini ağırlamaktan mutluluk duyduk.”

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

• Schneider Electric, uluslararası çapta öncü 3 farklı ESG derecelendirme platformunda elde ettiği başarılarla küresel ölçekte sürdürülebilirlik alanına sunduğu katkıyı bir kez daha kanıtladı.
• Şirket, S&P Global CSA, Vigeo Eiris ve CDP tarafından sürdürülebilirlik liderleri arasında gösterildi. Bu değerlendirmelerden S&P Global CSA, aynı zamanda Schneider Electric’in son 12 yıldır Dow Jones Dünya ve Avrupa Sürdürülebilirlik Endekslerinde gösterilmesinde de temel oluşturuyor.

Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümüne liderlik eden Schneider Electric, önde gelen üç bağımsız Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetişim (ESG) derecelendirme kuruluşu tarafından sektörünün en iyisi olarak değerlendirildi. Sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarıyla küresel liderler arasında yer alan Schneider Electric, prestijli derecelendirme kuruluşu S&P Global tarafından yürütülen 2022 Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi’nde (CSA) Elektrikli Bileşenler ve Ekipmanlar şirketleri arasında ilk sırada yer aldı. Moody’s’in Avrupa ESG derecelendirme kuruluşu Vigeo Eiris tarafından Elektronik ve Ekipman sektöründe birinciliğe layık görüldü ve aynı zamanda CDP tarafından hazırlanan, çevresel şeffaflık ve eylemde lider olarak kabul edilen şirketlerin yer aldığı CDP 2022 A Listesi’nde gösterildi. 

Bu benzersiz performans, Schneider Electric’in sürdürülebilirlik çalışmalarının etki ve sonuçlarını gözler öner seriyor ve şirketin 100’ü aşkın ülkedeki faaliyetlerinde işinin merkezine sürdürülebilirliği alma taahhüdünün ve stratejisinin başarısını kanıtlıyor. 

Alınan bu önemli sonuçları değerlendiren Schneider Electric Strateji ve Sürdürülebilirlikten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gwenaelle Avice-Huet; “Scneider Electric olarak bugün dünyanın karşı karşıya olduğu sorunlar karşısında, en önemli şeylere, yani insanlara, gezegene ve performansa odaklanmanın nasıl mümkün olduğunu gözler önüne seriyoruz. Elde ettiğimiz bu yüksek dereceler, yalnızca iç ve dış paydaşlarımızın ve çevrenin refahına olan sarsılmaz bağlılığımızı yansıtmakla kalmıyor, aynı zamanda bizi eyleme ve yeniliğe odaklanmaya ve herkesi bu yolculukta yanımıza almaya teşvik ediyor” dedi. 

Dow Jones Sürdürülebilirlik Dünya Endeksi’nde üst üste 12. yıl 

Schneider Electric, S&P Global tarafından yürütülen 2022 CSA’da 100 üzerinden 90 puanla Elektrikli Bileşenler ve Ekipmanlar sektörü ortalaması olan 21’in oldukça üzerinde bir puanla ve Biyoçeşitlilik, Operasyonel Eko-Verimlilik, Tedarik Zinciri Yönetimi, İşgücü Uygulamaları ve İnsan Hakları alanlarında kaydedilen ilerlemenin takdiri ile sektördeki emsalleri arasında ilk sırada yer aldı. Bu değerlendirme, Schneider Electric’in prestijli Dow Jones Dünya ve Avrupa Sürdürülebilirlik Endekslerinde 12 yıldır üst üste yer almasına da temel oluşturuyor.

CDP İklim Değişikliği A Listesi’nde üst üste 12. yıl 

Schneider Electric, bu yıl bir kez daha CDP A Listesi’nde yer alarak sektöründe üst üste 12. kez bu başarıya imza atan tek şirket oldu. CDP, bu derecelendirme ile Bilim Temelli Hedefler İnisiyatifi’nin Kurumsal Net Sıfır Standardı gereğince kısa ve uzun vadeli karbon azaltma hedeflerinin yakın zamanda yenilenmesinin ardından Schneider Electric’in İklim Stratejisini ve çevresel şeffaflığa olan bağlılığını takdir etmiş oldu. 

Vigeo Eiris tarafından sektöründe 1 numara 

Schneider Electric, Vigeo Eiris tarafından Elektronik Bileşenler ve Ekipmanlar sektöründe 100 üzerinden 73 puanla 2021’e kıyasla iki puanlık bir artışla Avrupa’da birinci oldu. Bu başarı, Schneider Electric’in Moody’s ESG Solutions tarafından seçilen en yüksek puan alan şirketlerden oluşan Euronext Vigeo World 120, Europe 120, France 20 ve CAC40 ESG endekslerine dahil edilmesini sağladı. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yeni yıl öncesi kesintisiz enerji tedbirleri alan UEDAŞ saha ekipleri, yılbaşı gecesi görev başında olacak. Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da 5 milyondan fazla nüfusa elektrik dağıtım hizmeti sağlayan UEDAŞ’ın 620 kişilik saha ekibi, yeni yıla görev başında girecek. Abonelerine güvenilir ve kesintisiz enerji hizmeti sağlamak adına çalışmalarını yürüten ekipler, 174 saha aracı ve 1 adet paletli kar aracı ile sahada çalışmalarını sürdürecek.

Güney Marmara Bölgesi’nde UEDAŞ’ın saha ekiplerinin yanı sıra elektrik şebekesinin 7/24 uzaktan kontrol ve kumanda faaliyetlerini sağlayan SCADA sisteminin yardımıyla da enerji tedariği kesintisiz sağlanacak. Saha çalışanları, kesintilere en kısa sürede müdahale ederek vatandaşların mağduriyet yaşamaması için yılbaşı gecesi çalışmaya devam edecek.

Uludağ İçin Özel Ekip

Türkiye’de kış turizminin önemli noktalarından biri olan Bursa Uludağ’da sezonun açılmasıyla birlikte saha ekiplerinin de nöbeti başladı. 30 kilometrelik enerji hattı ve yaklaşık 10 MW enerji yükü bulunan Beyaz Cennet’te nöbet tutan ekipler, araç ulaşımına uygun olmayan hatlara yaya ilerleyerek müdahale ediyor.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin 81 ilinde 12 bin iş ortağı mahalle esnafını dijitalleştirerek 30 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaştıran Yemeksepeti Mahalle’nin su kategorisi, yeni bir başarıya imza attı. Üç ayda dört katlık bir artış yakalayan satış performansı sayesinde on binlerce Yemeksepeti Mahalle kullanıcısı su kategorisiyle tanışmış oldu.

Türkiye’nin hızlı ticaret platformu Yemeksepeti’nin yerel esnafı dijitalleştirerek milyonlarca kullanıcıyla buluşturduğu platformu Yemeksepeti Mahalle, su kategorisiyle önemli bir başarıya imza attı.

1 Nisan’da kullanıcılara hizmet vermeye başlayan su kategorisi, Ağustos ayından itibaren Yemeksepeti üzerindeki su satıcılarının Yemeksepeti Mahalle’ye aktarılmasıyla birlikte yükselişini hızlandırdı. Ağustos-Aralık ayları arasındaki 3 aylık dönemde su satışlarında 4 katlık bir yükseliş yaşandı ve on binlerce Yemeksepeti Mahalle kullanıcısı bu hizmetten faydalandı. 

İndirim kampanyaları etkili oldu

Yemeksepeti Mahalle kullanıcılarına sunulan “25 TL’ye 5 TL indirim” kurgusuyla başlayan kampanyanın, Ekim ayından itibaren “30 TL’ye 10 TL indirim” olarak devam etmesi, satışların hızlı yükselişinde etkili oldu. 

Aynı dönemde su satıcılarının sayısında da benzer bir yükseliş yaşandı. Nisan’dan Aralık’a kadar olan dönem içinde su kategorisindeki satıcı sayısı %174 arttı. 2023 yılında bu yükseliş trendini sürdürmeyi hedefleyen Yemeksepeti Mahalle, daha fazla kullanıcısını su kategorisiyle tanıştırmak üzere iletişim faaliyetlerini sürdürüyor.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Şişecam, Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB) tarafından düzenlenen 4’üncü İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde 4 farklı kategoride Şampiyon oldu.

Cam ve kimyasallar sektörülerinin global oyuncusu Şişecam, Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB) tarafından bu sene 4’üncüsü düzenlenen ‘İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde 4 kategoride şampiyon oldu. 

Şişecam 2021 yılı ihracatçılarının ödüllendirildiği törende ‘Düzcam’, ‘Cam Ev Eşyası’ ve ‘Cam Ambalaj’ kategorilerinde ‘En Fazla İhracat Yapan Firma’ ödülünü almaya hak kazandı. Şişecam ayrıca,  ‘Düzcam’ kategorisinde ‘İhracatını En Fazla Artıran Firma’ ödülüne de layık görüldü. Kamu, sektör temsilcileri ve ihracatçı firma yöneticilerinin geniş katılımıyla gerçekleşen törende Şişecam adına ödülleri Şişecam Satış Genel Müdür Yardımcısı Ebru Şapoğlu aldı. Şapoğlu’na ödülleri Türkiye İhracatçılar Birliği (TİM)  Başkanı Mustafa Gültepe, OAIB Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri İhracarçıları Birliği Başkanı Erdem Çenesiz ve Başkan Yardımcısı Tansu Kumru takdim etti.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

CİSÜ Platformu, Türkiye’nin cinsel sağlık ve üreme sağlığı (CSÜS) karnesini açıkladı.

Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları (CİSÜ) Platformu, Türkiye’nin son bir yılda cinsel sağlık ve üreme sağlığı alanında geldiği noktayı gözler önüne serdi. Yükselen fiyatlar sebebiyle menstrual ve aile planlaması ürünlerine erişimin zorlaşması, HPV aşısının ulusal aşı takvimine alınması için verilen mücadele, HIV epidemisinin artış hızı ve LGBTİ+’ların damgalama korkusu yüzünden sağlık hizmetlerinden mahrum kalması 2022 yılına damgasını vuran olaylar arasında yer aldı. 

CİSÜ Platformu adına konuşan Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı (TAPV) Genel Koordinatörü Nurcan Müftüoğlu, cinsel sağlık ve üreme sağlığı (CSÜS) haklarının insan hakları arasında olduğunu belirterek, “Koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında sunulan bu hizmetler fiziksel, ruhsal ve sosyal anlamda bireylerin sağlık ve esenliğini destekler, toplum sağlığını mümkün kılar. Bu alanda oluşabilecek eksiklikler ve ihmaller, temel insan haklarının ihlalinin yanı sıra önemli sağlık risklerine ve maliyetine, sosyal sorunlara yol açar ve kuşaklar boyu yaşam kalitesini olumsuz etkiler. CİSÜ olarak 2023 yılında cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerine ve haklarına erişimde daha iyi tablo için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

CİSÜ Platformu’nun Türkiye’nin 2022 cinsel sağlık ve üreme sağlığı karnesinde açıkladığı tespitler ise şöyle:

• Türkiye’de enflasyondaki artışın ve yüksek vergilerin en çok vurduğu ürünlerin başında hijyenik ped ve tamponlar ile istenmeyen gebeliği önleyici ürünler yer aldı. Fiyatların vatandaşlar tarafından erişilemez boyuta gelmesi, cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarına erişimi olumsuz etkiledi.
• Yüzde 18’lik vergi oranıyla en yüksek vergi kategorisine giren hijyenik pedlerdeki vergi yükü, 1 Nisan itibariyle yüzde 8’e indirildi. Temel ihtiyaç maddesi olan bu ürünlerdeki yüksek fiyatlar, özellikle yoksul, mülteci kadınların bu ürünlere erişmesinde derinleşen bir eşitsizliğe yol açtı. Hijyen ürünlerini kolaylıkla satın alamayan kadınlar, kız çocukları regl dönemlerinde okula gidemedi, gündelik işleri için dışarıya çıkmaktan çekinir hale geldi. Kadınlar yıkanabilir kaplar ya da regl döngüsü iç çamaşırları gibi ürünlere yönelmeye başlarken, aynı zamanda geleneksel usulde bez kullanımına dönüş yaşandı. Hijyenik pede erişemeyen üniversiteli genç kadınlar ise kendi aralarında askıda ped uygulaması ile dayanışma grupları kurdular.
• Kazakistan, Myanmar, Vietnam gibi ülkeler Dünya Sağlık Örgütü’nün rahim ağzı kanserine karşı 9-14 yaşlarındaki kız çocuklarının olmasını önerdiği HPV aşısını ulusal takvimlerine alacaklarını açıklarken, HPV aşısının Türkiye’nin ulusal aşı takvimine alınması konusunda sivil toplum baskıları yıl boyunca sürdü. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kasım ayı sonunda HPV’nin ulusal aşı takvimine alınacağını açıkladı ancak hangi yaş gruplarına uygulanacağı konusu belirsizliğini koruyor.
• Kadınların yüzde 95’i her yıl yapılan rahim ağzı kanseri taraması hakkında bilgi sahibi değil. HPV’ye bağlı kanserler erkek kanserlerinin yüzde 1’inden, kadın kanserlerinin ise yüzde 5-10’undan sorumlu. Türkiye kanser insidansı dünya insidansının üzerinde seyrediyor. CİSÜ Platformu, HPV test ve taramalarının yeterli düzeyde olmadığını vurguladı.
• LGBTİ+’lar ve transların cinsel sağlık hizmetlerinde yaşadıkları sorunlar ve hak ihlalleri pandemide artarak sürdü. Mevcut yasalar, cinsiyet uyum sürecine girmek isteyen transları hala biyolojik üreme işlevlerinden vazgeçmeye zorluyor  ve bu süreçte hormon ilaçlarına erişim çeşitli nedenlerle kısıtlanıyor.
• Türkiye, HIV epidemisinin dünyada artış oranının en hızlı olduğu Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkeleri arasında yer alıyor. HIV enfeksiyonunun son 10 yılda yüzde 460 arttığı tek ülke Türkiye oldu. Türkiye’de cinsellik hala ‘ayıp konu’ olarak görülürken, korunma yöntemleri ve bilimsel gelişmeler kamuya anlatılmıyor. Öte yandan HIV’e ve HIV ile yaşayanlara karşı yanlış önyargılar, saha çalışmalarını olumsuz etkiliyor. Yerel yönetimler ve merkezi yönetimler arasındaki görüş farklılıkları, bu ‘ayıp konu’ ile birlikte anılmamak – dolayısı ile damgalanmaktan kaçınma refleksi ile yerel yönetimlere bağlı olarak danışmanlık ve anonim test hizmeti sunan birimler olan GDTM’lerin  (Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezleri) sayıları ve kapasitelerini artırmanın önemi göz ardı ediliyor.
• LGBTİ+’lar, 2022 yılı boyunca nefret mitingleri ile hedef gösterildi. CİSÜ Platformu tarafından hazırlanan Durum Analizi Raporu, ayrımcılık ve damgalama korkusu sebebiyle LGBTİ+’ların sağlık hizmeti alırken cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerini gizlemeyi tercih ettiklerini ortaya koyuyor. Raporda LGBTİ+’larındevlet ya da özel kurum fark etmeksizin sırf bu korku nedeniyle sağlık hizmeti almayı ertelediklerineveya alternatif yollar aradıklarına dikkat çekildi.
• CİSÜ Platformu’nun hazırladığı Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri bilgi notunda kadınların bilgi eksikliği ve hukuk sistemi içinde önlerine çıkarılan engeller nedeniyle sağlık haklarına ulaşamadıklarına dikkat çekildi. Belgede, Türkiye’de kadınların sosyo ekonomik ve kültürel unsurlardan dolayı şiddete maruz bırakıldığı ancak toplumun baskısından ya da şiddeti uygulayanın tehdidinden dolayı bu durumun çoğu zaman adli süreçlere yansımadığı veya cezai yaptırımı olmasına rağmen üstünün örtüldüğü vurgulandı.
• Koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında birinci basamakta; Aile Sağlığı Merkezleri (ASM’ler), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM’ler) ve Toplum Sağlığı Merkezlerinde (TSM’ler) erişilebilir olması gereken aile planlaması hizmetlerine erişim giderek azalıyor. Doğurganlığı düzenleyen araçlara ulaşılamaması, kadınlarda sağlık sorunlarına neden oluyor ve güvenli anneliği riskli hale getiriyor.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Özgüvenin düşüğü de yükseği de zarar veriyor

Özgüvenin, “kişinin kendini net ve rahat ifade edebilmesini, sosyalleşmesini, adaleti savunabilmesini, fikrini sunabilmesini ve kendine anlam katması” gibi ifadeleri kapsayan bir kavram olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, özgüvenin çocukluk yıllarından itibaren geliştiğine dikkat çekiyor. Düşük özgüven kadar yüksek özgüven gelişiminde hatalı ebeveyn tutumlarının etkili olduğunu kaydeden Çekin, sağlıklı ve dengeli bir özgüven gelişiminin önemini vurguluyor. Çekin’e göre düşük özgüven kadar yüksek özgüven de kişiye zarar veriyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, sağlıklı özgüven ve çocukların özgüven gelişimine ilişkin değerlendirmede bulundu. Özgüven gelişiminin çocukluk yıllarından itibaren gerçekleştiğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, “Günümüzde en önemli kavramlardan biri haline gelen özgüven, yaşam içerisinde dengede ilerlemediği takdirde birtakım sorunlara yol açabiliyor” uyarısında bulundu. 

Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, kişinin kendini net ve rahat ifade edebilmesini, sosyalleşmesini, adaleti savunabilmesini, fikrini sunabilmesini ve kendine anlam katması gibi ifadeleri kapsayan özgüven kavramının temelinde kişinin kendisine dair inançlarının yer aldığını söyledi.

Sağlıklı özgüven nasıl olmalıdır?

Özgüven duygusunun sağlıklı bir şekilde gelişmesi için dengeli bir bakış açısının önemli olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, “Bireyin kendisine dair dengeli bir bakış açısının olması sağlıklı özgüveni betimlerken; düşük özgüven duygusunda daha çok yetersizlik ve değersizlik duyguları ön planda olur. Yüksek özgüven duygusunda kişinin sadece olumlu yanları ve mükemmeliyetçilik duyguları merkezde olur. Elbette iki ucun herhangi birinde olmak kişiyi yaşamsal faaliyetlerinde birtakım zorlanmalara maruz bırakmaktadır.” diye konuştu. 

Özgüven eksikliğinin temeli çocukluk yıllarına dayanıyor

Özellikle çocukluk çağının 2-6 yaş aralığında ailesiyle iyi ilişki kuramayan, sevilmeyen, akran zorbalığı yaşayan, ebeveynleri tarafından yeterince onaylanmayan kişilerin özgüven düşüklüğüne bağlı sorunlar yaşadığını belirten Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, partneri tarafından aldatılan bireylerin de zamanla özgüven düşüklüğüne bağlı sorunlar yaşadıklarının  görüldüğünü söyledi.

Özgüven düşüklüğü yaşayanlar kendilerini sürekli yetersiz görüyor

Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, özgüven düşüklüğü sorunu yaşayan kişilerin kendileriyle ilgili yaşadığı değersizlik duygusu sebebi ile kendisi ile barışık olamaması, sosyal ve iş yaşamında fikirlerini beyan edememesi, kendini sürekli yetersiz görmesi, gündelik hayatında sorumluluk ve karar alamaması, ikna kabiliyetinin azalması, topluluk önünde konuşamaması ve sürekli kaygılı hissetmesi gibi durumlardan bahsedilebileceğini söyledi.

Aşırı özgüven de zarar veriyor!

Özgüven düşüklüğünün aksi olan yüksek özgüven duygusunun da birtakım zorluklar oluşturduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, “Günümüzün rekabetçi iş temposu ve aile fertlerinin ‘mükemmel ebeveyn’ olma arzuları gibi sebeplerle birçok kişide aşırı özgüven oluşmaya başlayabilmektedir.” uyarısında bulundu.

Yanlış ebeveyn tutumlarına dikkat!

Kişinin çocukluk döneminde sürekli ailesi tarafından ‘en mükemmel sensin, senden daha iyisi yok’ söylemlerine maruz kalmışsa, ‘çocuğumuz kendine güvensin’ mottosu ile olumlu ya da olumsuz her fikri onaylanmışsa kişinin diğer zıt uçtaki yüksek özgüven duygusunun beslendiğinin kaydeden Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, “Böylece kişi olduğundan daha üst biriymiş gibi davranabiliyor. Olaylara ve kişilere karşı objektifliğini kaybedebiliyor. Kural tanımayabiliyor yahut burnunun dikine giderek her zaman bildiği o doğru kararın peşinden gidebiliyor.” diye konuştu.

Dünya çapında yapılan birtakım çalışmalarda yüksek özgüvenin kişilere verdiği zararın ortaya konulduğunu ifade eden Solin Çekin, “BBC’nin bin 700 kişi üzerinde yapmış olduğu bir çalışma sonucu yayınladığı ‘fazla özgüvenli olmanın tehlikeleri’ adlı makalede, erkeklerin yüzde 38’i bir kartalı, yüzde 23’ü bir kobrayı, yüzde 6’sı ise bir ayıyı yenebileceğini belirtiyor. Bunun dışında Yeni Zelanda’da yapılan bir başka araştırmada ise katılımcıların yizde 20’si bir uçağı destek almadan yere indirebileceklerini ifade ediyorlar. Aynı katılımcılara bir pilotun uçağı yere indirdiği 3 dakikalık kısa bir video izletiliyor ancak video içerisinde pilotun ne yaptığı tam olarak belli olmuyor ve videoyu izleyen pilotlar da video içeriğinde uçak kullanmaya dair herhangi bir bilgi olmadığını belirtiyorlar. Sonuç ise enteresan bir şekilde yüzde 20’den yüzde 30’a yükseliyor. Bu veriler bizlere artık ‘bir konu hakkında bilgimiz olmadan fikir beyan etmemizden de öte eyleme de geçebilecek riskte özgüven sahibi olunduğunu’ gösteriyor. Dolayısıyla aşırı özgüven çoğu zaman tehlike algısına dair muhakeme yapılamamasına sebep olabiliyor.” diye konuştu.

Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, bir diğer önemli noktanın ise aşırı özgüvenin bir hastalık belirtisi ya da kişilik bozukluğu belirtisi olabileceği gibi özellikle iki uçlu duygu-durum bozukluğunun bir ucu olan ‘mani dönemi’ni de akıllara getirdiğini söyledi. Çekin, “Bu dönem kişinin aşırı özgüven içerisinde, enerjisinin yüksek, aşırı konuşkan, uyku gereksiniminin az olduğu belirtilerle kendini gösterebilmektedir.” dedi.

Her iki uç durumda da destek alınmalıdır

Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, düşük özgüvende destek alınmasının önemine işaret ederek “Burada psikoterapiler çok önemli bir yer tutmaktadır. Önerildiği gibi aşırı özgüven içerisinde olan bireylerin de tıbbi destek alması mutlaka önerilmektedir.” diye konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı