Aylık arşivler: Mart 2023

Doktorlar özellikle deprem bölgesinde sağlıklı gebelik için aşıların önemine dikkat çekiyor

Yaşanan deprem felaketinin yaraları sarılmaya devam ederken bölgedeki olumsuz etkileri her alanda kendini göstermeyi sürdürüyor. Deprem bölgesinde bulunan anne adayları bu dönemde bulaşıcı hastalıklara yakalanma riskiyle karşı karşıya olan gruplar içinde yer alıyor. Gebeliğin hassas bir dönem olduğunu vurgulayan uzmanlar, yaşanan travmalar ve yaralanmalar, stres, sağlıksız barınma koşulları, sağlıksız beslenme, sağlıksız içme ve kullanma suyu gibi olumsuzluklar da üzerine eklenince bulaşıcı hastalık riskinin artabileceğine dikkat çekiyor. 

 

Gebeliğin bu olumsuz şartlarda sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi için genel önlemlerin alınması gerektiği söyleyen Prof. Dr. Filiz Yanık, deprem bölgesindeki anne adaylarının sağlıklı bir gebelik için olmaları gereken aşılara yönelik önemli açıklamalarda bulundu.

 

“Afetlerden sonra genellikle çadır veya konteyner kentler, kamu binaları, sosyal tesisler gibi alanlarda toplu barınma sağlansa da gebeleri solunum yolu enfeksiyonlarından ve diğer bulaşıcı hastalıklardan korumak için daha izole ve özel koşullar oluşturulmaya çalışılmalıdır. Sağlıklı içme ve kullanma suyuna ve uygun gıdaya erişimin sağlanması, folik asit, demir, D vitamini, kalsiyum gibi vitamin ve mineral desteklerinin sağlanması, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve hastalıkları önlemek için son derece önemlidir. 

 

“Gebelik döneminde geçirilen bir grip enfeksiyonu, gebelik öncesi döneme kıyasla çok daha ağır bir seyir gösterebilir.”

Gebeliğin hayatın önemli ve farklı bir dönemi olduğunu ve sorunsuz tamamlanarak yenidoğan bebeğin sağlıklı olabilmesi için enfeksiyon hastalıklarından korunmasında aşılanmanın önemine dikkat çeken Prof. Dr. Filiz Yanık sözlerine şöyle devam etti: “Aşılar bizleri enfeksiyon hastalıklarına karşı korurlar. Vücutta bağışıklık sağladıkları için hastalığı ya hiç geçirmeyiz ya da çok hafif geçiririz. Hem gebelik sırasında hem de doğum sonrası yenidoğanda yeterli bağışıklığın sağlanabilmesi için gebelikte aşılama uygulamaları kritik öneme sahiptir. T.C. Sağlık Bakanlığı Doğum Öncesi Bakım Yönetim Rehberi doğrultusunda, gebe ve lohusalarda aşı programları eksiksiz uygulanmalıdır. Gebe ve lohusaların bağışıklık durumlarına göre, tetanos, influenza ve COVID aşılarının yanı sıra, mümkünse boğmaca, hepatit A, hepatit B aşılarının da yapılması yararlı olacaktır. 

Gebelik döneminde bağışıklık sistemi daha farklı çalışır ve daha hassas hale gelir. Bu da gebe olmayan kadınlara kıyasla, bazı bulaşıcı hastalıklara karşı daha az dirençli olmaları anlamına gelir. Yani gebeler bulaşıcı hastalıklara daha kolay yakalanabilirler ve hastalığı daha ağır geçirebilirler. Ayrıca, hastalık bazen anne karnındaki bebek ve gebelik süreci üzerinde de olumsuz etkiler gösterebilir. Gebelik döneminde geçirilen bir grip enfeksiyonu, gebelik öncesi döneme kıyasla çok daha ağır bir seyir gösterebilir. Tabii ki, düzenli ve yeterli beslenme, fiziksel aktivite, stresten uzak durma gibi klasik yöntemlerle gebelikte bağışıklık sistemini güçlü tutmak önemlidir; ancak biliyoruz ki bulaşıcı hastalıklardan korunmada en etkili yöntem aşılamadır. Gebelikte geçirilen hastalıklar, bebeğin sağlığı üzerinde de olumsuz etki yapacağı için aşılama daha önemli hale gelir.” 

“Gebelikte Tdap (tetanos, difteri ve boğmaca) aşısının uygulanması, bebeği boğmaca dahil ciddi enfeksiyon hastalıklarından korumaya yardımcı olur.” 

Prof. Dr. Filiz Yanık sözlerine şöyle devam etti: “Gebelikte yapılan tetanos aşısı hem anneyi korur hem de bebeği ölümcül olan yenidoğan tetanosuna karşı korur. Tetanos aşısı halen ülkemizde Aile Sağlığı Merkezlerinde, Td (yani erişkin tip tetanoz+difteri aşısı) şeklinde yapılmaktadır. Aslında, yenidoğan bebeği aynı zamanda boğmacadan da korumak için bu aşının Tdap yani erişkin tip tetanos, difteri, aselüler boğmaca aşısı olarak uygulanması tercih edilebilir. Tetanos aşısı gebelikte iki doz şeklinde uygulanacaksa, en az birinin Tdap olması önerilmektedir. Çünkü boğmaca bebeklerde, özellikle de doğumdan sonraki ilk 3 ayda, ölümcül seyredebilen ciddi bir hastalıktır. Bebeklerde bu hastalığa karşı aşılama en erken 2.  ayda başlar ve tam koruma ancak 6. ay sonrasında sağlanır. Dolayısıyla gebelikte Tdap aşısının uygulanması, bebeği boğmaca da dahil ciddi enfeksiyon hastalıklarından korumuş olur”. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Klasik Müziğin Yıldızları Cso Ada Ankara'ya Geliyor

CSO Ada Ankara, klasik müzik dünyasının ödüllü topluluklarını, dünyaca ünlü virtüözleri ve dinleyicileri kendine hayran bırakan uluslararası orkestraları ağırlamaya devam ediyor. I Musici, Il Pomo D’oro & Jakub Jozef Orlinski, Budapeşte Festival Orkestrası Oda Müziği Topluluğu, Wigmore Solistleri, Mojca Erdmann & Stradivari Quartet, Parker Quartet ve çok daha fazla topluluk CSO Ada Ankara’da sanatseverle buluşacak.

6 Nisan’da I Musici, 26 Nisan’da Il Pomo D’oro & Jakub Orlinski CSO Ada Ankara Uluslararası Orkestralar Serisi’nde 

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’ndan Akademie Für Alte Musik Berlin’e, Londra Filarmoni Orkestrası’ndan Academy of Saint Martin in the Fields’e, Türkiye’nin ve dünyanın en ünlü orkestralarının adresi olan CSO Ada Ankara; Uluslararası Orkestralar Serisi programında nisan ayında dünyaca ünlü iki büyük orkestraya yer veriyor. 1955’te Vivaldi’nin ‘Dört Mevsim’ eserinin ilk stereo kaydını yapan ve günümüze kadar bu eserin 10 milyondan fazla kopyasını satma rekoruna sahip ikonik oda müziği topluluğu I Musici, 70. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında 6 Nisan’da müzikseverlerle unutulmayacak bir konser deneyimi yaşatacak. 26 Nisan’da ise özgün, dinamik ve benzersiz yorumuyla dönem müziğinde uzmanlaşmış virtüöz sanatçılardan oluşan ünlü Il Pomo D’oro ve MET Opera başta olmak üzere dünyanın en önde gelen sahnelerinde yer alan yüksek prestijli ödüllerin sahibi kontrtenor Jakub Jozef Orlinski dinleyici ile buluşacak.

Yıldız sanatçı ve topluluklarla oda müziği ve resital keyfi sürüyor 

Avrupa’nın yükselen yıldız viyola sanatçısı Dana Zemtsov ve kariyerinin zirvesindeki piyanist Julien Quentin’den oluşan ikili 12 Nisan’da, dünyanın en prestijli orkestraları arasında yer alan ve Gramophone dergisi tarafından Yılın Orkestrası Ödülü’ne layık görülen Budapeşte Festival Orkestrası’nın virtüöz müzisyenlerden oluşan oda müziği topluluğu 13 Nisan’da, İngiltere’nin önde gelen klarnet virtüözlerinden Michael Collins’in yönetmenliğinde ve topluluk liderliğinde Wigmore Solistleri ise 29 Nisan’da CSO Ada Ankara’da sahne alacak. 

 

Stradivari Quartet ve Grammy ödüllü Parker Quartet’ten seçkin oda müziği repertuvarı 

CSO Ada Ankara’nın yerleşik sanatçısı olan dünyaca ünlü Alman soprano Mojca Erdmann, Stradivari Quartet ile klasik müzikseverleri 7 Mayıs’ta Mendelssohn, Schumann ve Schönberg’in oda müziği evrenindeki görkemli dünyasında bir yolculuğa çıkaracak. ABD’nin önde gelen oda müziği topluluklarından Grammy ödüllü Parker Quartet, Stanley Kubrick’in “2001 Bir Uzay Macerası” ve “Shining” (Cinnet) gibi sinema tarihinin kült yapıtları arasında yer alan filmlerinin soundtrack’lerinde parçaları bulunan György Ligeti’nin yaylı çalgılar dörtlülerini ve 20. yüzyılın en parlak bestecilerinden kabul edilen Béla Bartók’un “Beşinci Yaylı Çalgılar Dörtlüsü”nü seslendirmek üzere 1 Haziran’da CSO Ada Ankara’da müzikseverlerin karşısına çıkacak. 

 

I MUSICI “VIVALDI VE VERDI DÖRT MEVSİM”

6 NİSAN-ANA SALON-21.00

 

Bilet Fiyatları:
1. Kategori: 275 TL
2. Kategori: 200 TL

3. Kategori: 150 TL

4. Kategori: 100 TL

 

DANA ZEMTSOV VE JULIEN QUENTIN DUO 

12 NİSAN-TARİHİ SALON-21.00

 

Bilet Fiyatları:
1. Kategori: 150 TL 

2. Kategori: 125 TL

3. Kategori: 100 TL

IL POMO D’ORO VE JAKUB JOSEF ORLINSKI

26 NİSAN-ANA SALON-21.00

Bilet Fiyatları:
1. Kategori: 275 TL
2. Kategori: 225 TL

3. Kategori: 175 TL

4. Kategori: 125 TL

BUDAPEŞTE FESTİVAL ORKESTRASI ODA MÜZİĞİ TOPLULUĞU 

13 NİSAN-ANA SALON-21.00

Bilet Fiyatları:
1. Kategori: 160 TL
2. Kategori: 120 TL

3. Kategori: 80 TL

4. Kategori: 40 TL

WIGMORE SOLİSTLERİ

29 NİSAN-ANA SALON-20.00

Bilet Fiyatları:
1. Kategori: 200 TL
2. Kategori: 150 TL

3. Kategori: 100 TL

4. Kategori: 75 TL

MOJCA ERDMANN VE STRADIVARI QUARTET

7 MAYIS-ANA SALON-20.00

Bilet Fiyatları:
1. Kategori: 200 TL 

2. Kategori: 150 TL

3. Kategori: 100 TL

4. Kategori: 75 TL

 

PARKER QUARTET

01 HAZİRAN-ANA SALON-20.00

Bilet Fiyatları:
1. Kategori: 160 TL
2. Kategori: 120 TL

3. Kategori: 80 TL

4. Kategori: 40 TL

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gaziemir'de, Türkan Saylan'ın hayatı sahnelendi

Gaziemir Belediyesi’nin 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’n özel olarak hazırladığı etkinliklerinde finalinde Levent Üzümcü Tiyatrosu’nun sahnelediği “Ben Türkan Saylan” oyunu seyirciden tam not aldı.

Gaziemir Belediyesi’nin Dünya Tiyatro Günü kapsamında düzenlediği tiyatro gösterimlerinin finalinde “Ben Türkan Saylan” oyunu sahnelendi. Cengiz Toraman’ın yazdığı ve yönettiği oyunda Levent Üzümcü Tiyatrosu oyuncusu Şenay Gürler tek başına sahne aldı.

Oyunda aydınlığın, çağdaşlığın, cumhuriyet ilkelerine bağlılığın simge isimlerinden olan Türkan Saylan’ın hayatı, gençlik yıllarından başlayarak anlatılıyor. Şenay Gürler’in muhteşem performansıyla izleyiciden tam not aldığı oyuna, Mert Fırat, Berna Laçin, Levent Üzümcü, Uğur Dündar, Ayşe Yüksel, Yetkin Dikinciler, Revna Sarıkoç gibi isimler de dış ses olarak katkı koyuyor.

Atatürk Kültür Merkezi’nde sahnelenen oyuna yoğun ilgi gösteren Gaziemirliler, oyun sonunda sanatçıları ayakta alkışladı.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer FSK'dan gol yağmuru

Bölgesel Amatör Lig  (BAL Ligi) 22. hafta maçında Nilüfer Belediye Futbol Spor Kulübü,  rakibi Cankurtaran 1953’ü 5-0 gibi farklı bir skorla yenerek, üç hafta aradan sonra galip geldi.

Nilüfer Belediye FSK rakibi  Cankurtaran 1953’ü kendi evinde İbrahim Yazıcı Stadyumu’nda ağırladı. Maçın 2. dakikasında Nilüfer ekibi Mustafa Aköz’ün ayağından bulduğu golle 1-0 öne geçti. Maçtan sonra da baskılı oyununu sürdüren mavi yeşil beyazlı futbolcular 14 dakikada Fatih, 30. dakikada ise Nihat Can’ın ayağından bulduğu gollerle ilk yarıyı 3-0 önde tamamladı.
  
İkinci yarıya İstanbul ekibi Cankurtaran 1953 etkili başladı. Rakibin baskısına direnen ve saha paylaşımında hata yapmayan Nilüferli futbolcular 60. dakikadan sonra oyunun kontrolünü yeniden ele aldı. Kanat akınlarıyla etkili olan ev sahibi ekip, ikinci yarı oyuna giren Gökhan Aydaş’ın 76 ve 81. dakikalarda bulduğu gollerle maçı 5-0 önde tamamladı. Nilüfer FSK bu galibiyetle puanını 35’e yükselterek, grubunda 6. sıraya yükseldi. Nilüfer Belediye FSK, 23. hafta maçında 2 Nisan Pazar günü kendi evinde Kullar 1975 Spor’u konuk edecek. 
 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

AWS ve NVIDIA, büyük makine öğrenimi modellerini eğitmek ve üretici yapay zeka uygulamaları oluşturmak için yeni nesil altyapıya odaklanan bir iş birliği yapıyor

EC2 UltraClusters’da kullanılan yeni Amazon EC2 P5 bulut sunucuları, üretici yapay zeka eğitimini ve büyük ölçekte çıkarımı hızlandırmak için NVIDIA Hopper GPU’lardan yararlanacak şekilde optimize edildi

Bir Amazon şirketi (NASDAQ: AMZN) olan Amazon Web Services (AWS) ve NVIDIA (NASDAQ: NVDA) giderek karmaşıklaşan büyük dil modellerini (LLM’ler) eğitmek ve üretici yapay zeka uygulamaları geliştirmek için optimize edilmiş, dünyanın en ölçeklenebilir, isteğe bağlı yapay zeka (AI) altyapısını oluşturmaya odaklanan çok yönlü bir iş birliği yaptıklarını duyurdu.

Bu iş birliği, NVIDIA H100 Tensor Core GPU’lar tarafından desteklenen yeni nesil Amazon Elastic Compute Cloud (Amazon EC2) P5 bulut sunucularını ve AWS’in en büyük derin öğrenme modellerini oluşturmak ve eğitmek için 20 exaFLOP’a kadar işlem performansı sağlayacak son teknoloji ağ iletişimini ve ölçeklenebilirliğini kapsıyor. P5 bulut sunucuları, 3.200 Gbps düşük gecikme süreli, yüksek bant genişlikli ağ aktarım hızı sağlayarak müşterilerin EC2 UltraClusters’da 20.000 H100 GPU’ya kadar ölçeklendirme yapmasına olanak tanıyan ve böylece yapay zeka için istek üzerine süper bilgisayar sınıfı performansa erişebilmelerini sağlayan AWS’in ikinci nesil Esnek Yapı Bağdaştırıcısı (EFA, Elastic Fabric Adapter) ağ iletişiminden yararlanan ilk GPU tabanlı bulut sunucusu olacak. Bu teknolojiyi kullanmak için sabırsızlanan şirketler arasında, ürün geliştirmelerini hızlandırmak ve müşterilerine yeni empatik yapay zeka tabanlı deneyimler sunmak isteyen dünya çapında tanınan şirketlerden biri olan Pinterest yer alıyor. 

AWS CEO’su Adam Selipsky konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “AWS ve NVIDIA, AI/ML (yapay zeka/makine öğrenimi), grafik, oyun ve HPC (yüksek performanslı bilişim) gibi çeşitli uygulamalara yönelik, istek üzerine, büyük ölçekli, uygun maliyetli, GPU tabanlı çözümler sunmak için 12 yılı aşkın süredir iş birliği yapıyor. Bugün birçok müşterinin makine öğrenimi eğitimi iş yüklerini 10.000’den fazla GPU’ya ölçeklendirdiği de göz önüne alınırsa, AWS her nesilde ölçeklenebilirlik sınırlarını zorlayan GPU tabanlı bulut sunucuları sunma konusunda benzersiz bir deneyime sahip. İkinci nesil EFA, müşterilerin P5 bulut sunucularını 20.000’den fazla NVIDIA H100 GPU’ya ölçeklendirmelerine olanak sağlayarak startup’lardan büyük şirketlere kadar geniş bir yelpazede müşterilere istek üzerine süper bilgisayar yetenekleri sunabilecek.”

NVIDIA kurucusu ve CEO’su Jensen Huang ise, “Hızlandırılmış bilgi işlem ve yapay zeka tam zamanında geldi. Hızlandırılmış bilgi işlem, işletmeler daha az kaynakla daha fazlasını yapmaya çalışırlarken maliyetleri ve gücü düşürmenin yanı sıra kademeli işlevlerin hızlandırılmasını sağlar. Üretici yapay zeka, şirketleri, ürünlerini ve iş modellerini yeniden tasarlamaya teşvik etti ve yıkılan değil yıkıcı olan olabileceklerini fark etmelerini sağladı. AWS, uzun süredir çözüm ortağımız ve NVIDIA GPU’ları sunan ilk bulut hizmeti sağlayıcısı. Müşterilerimizin önlerindeki muazzam fırsatları değerlendirmek için hızlandırılmış bilgi işlem ve üretici yapay zekadan yararlanmalarına yardımcı olmak için uzmanlığımızı, ölçeğimizi ve erişimimizi birleştirmekten heyecan duyuyoruz,” şeklinde konuştu. 

Yeni Süper Bilgi İşlem Kümeleri ve Sunucu Tasarımları

NVIDIA GPU’lar tarafından desteklenen yeni P5 bulut sunucuları, soru yanıtlama, kod oluşturma, video ve görüntü oluşturma, ses tanıma ve daha fazlası dahil olmak üzere en zorlu ve bilgi işlem açısından yoğun üretici yapay zeka uygulamalarının arkasındaki giderek karmaşıklaşan LLM’leri ve görüntü işleme modellerini eğitmek için ideal olarak kullanılabiliyor. Yeni sunucu tasarımları ise, NVIDIA ve AWS mühendislik ekiplerinin termal, elektrik ve mekanik alanlardaki uzmanlığını kullanarak ölçeklenebilir ve verimli yapay zekayı hedefliyor ve AWS altyapısında enerji verimliliğine odaklanarak geniş ölçekte yapay zeka sunmak için GPU’lardan yararlanan sunucular oluşturulmasını sağlıyor. GPU’lar genellikle belirli yapay zeka iş yükleri için CPU’lardan 20 kat daha fazla enerji tasarrufludur ve H100, LLM’ler için CPU’lardan 300 kata kadar daha verimlidir.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye'deki şirketlerin %51'i veri odaklı sorunlar yaşıyor

Kaspersky tarafından kısa süre önce yapılan bir ankete göre, Türkiye’deki şirketlerin %51’i kurumsal verilerin veya müşteri verilerinin kaybına veya başkalarının eline geçmesine bağlı olarak veri odaklı sorunlar yaşadıklarını belirtiyor. Özellikle siber tehdit ortamının gelişmeye devam etmesiyle, verinin korunmasına dikkat çekmek amacıyla 31 Mart Dünya Yedekleme Günü’nde hem işletmeler hem bireyler açısından veri yedeklemenin öneminin gündeme gelmesi amaçlanıyor.

Özellikle fidye yazılımlarının daha sofistike ve hedef odaklı hale gelmesi, kurumların verilerini güvende tutmak için gerekli tüm önlemleri alması gerektiğini ortaya koyuyor. Bu konuda atılması gereken ilk adımları düzenli yedekleme ve siber güvenlik kontrollerinin yapılması oluşturuyor.

Tehdit aktörleri, geçmişin dağınık ve başıboş çeteleri gibi görülmenin ötesine geçti. Bunlar günümüzde kurumsal verileri mümkün olduğunca etkin bir şekilde tehdit etmeyi ve çalmayı amaçlayan, giderek daha kazançlı bir sektör olarak faaliyet gösteren sofistike varlıklara dönüştüler. Verilerin tüm kuruluşlar için ne kadar önemli hale geldiği göz önüne alındığında, fidye yazılımı gibi kötü amaçlı yazılımların hızla çoğalması şaşırtıcı bir durum değil. Günümüzde bir çalışanın internetten indirdiği kötü niyetli bir dosyaya veya siber suçlular tarafından gönderilen bir e-postadaki eke tıklaması sadece yerel makinedeki verilerinin şifrelenmesine neden olmakla kalmıyor; fidye yazılımı kurbanın bilgisayarının iletişim kurduğu tüm cihazlardaki verileri (bağlı ağ sürücülerini, harici medyayı vb.) bozarak kullanılamaz hale getiriyor. Çoğu şirket için verilere olan erişimin kaybedilmesi operasyonların durmasına neden olarak gelir kaybına, itibarın zedelenmesine ve durumu düzeltmek adına yapılacak büyük masraflara neden oluyor. 

Son dönemde Orta Doğu, Türkiye, Afrika (META) bölgesindeki en önemli fidye yazılımı vakalarından biri Afrika’nın en büyük perakende zinciri olan Shoprite’a yapılan saldırı oldu. Diğer saldırı örnekleri arasında LockBit grubu tarafından Sahra Altı bölgesinde gerçekleştirilen saldırılar ve BAE’deki kuruluşlara yönelik Cl0p saldırıları yer alıyor.

Yaşanan bu vakalar, fidye yazılımı ve diğer siber tehditlere karşı önlem almak için verilerin sıkça yedeklenmesinin önemini vurguluyor. Bu noktada çok az şirketin, olası bir saldırı ve veri ihlaline karşı bağışıklık sayılabileceğini akıldan çıkarmamak gerekiyor.

Kaspersky Dünya Yedekleme Günü’nde Verilerinizi Güvende Tutacak İpuçlarını Paylaştı

  1. Verilerinizi düzenli olarak yedekleyin

Dünya Yedekleme Günü bu temel uygulama hakkında iyi bir hatırlatıcı işlevi görse de, dijital dünyaya temas eden şirketlerin veri yedekleme işini bu özel günün haricinde düzenli ve sık aralıklarla gerçekleştirmesi gerekiyor. Bunun için öncelikle yedeklenmesi gereken en önemli verileri belirleyin, sınıflandırın ve önceliklendirin. Elle yedekleme yapmak zaman alıcı bir süreç olduğundan, bu süreyi azaltmak için veri yedeklemenin otomatikleştirilmesine olanak tanıyan çözümleri tercih edebilirsiniz.

  1. Yedeklemede doğru yedekleme medyasını kullanın

Yedeklerin ana sistemden izole edilmiş depolara kaydedilmesi mantıklı bir yaklaşımdır. USB flash sürücüler ve harici sabit diskler işe yeni başlayanlar ve KOBİ’ler için yeterli olabilecekken, daha büyük şirketlerin ağa bağlı depolamayı düşünmesi gerekebilir. Bununla birlikte bulut depolama, her işletmeye daha fazla mobilite ve dünyanın her yerinden, her cihazdan dosyalarına erişim olanağı sağlar. Söz konusu bulut yedekleri, şifreleme kullanan güvenilir bir hizmet sağlayıcıda saklanır. Ancak dosyaları bulut sağlayıcısına aktarmak için kullanılan bağlantının güvenli olduğundan emin olmak şirketin sorumluluğundadır.

  1. 3-2-1-1 kuralını aklınızdan çıkarmayın

3-2-1 yedekleme kuralı uzun zamandır standart bir veri yedekleme yaklaşımı olarak kabul edilse de, son zamanlarda bu kural yerini 3-2-1-1’e bıraktı. Geleneksel kural şu şekilde işler: Verilerinizin üç kopyasını saklayın, iki kopyası iki farklı formatta saklansın ve bir kopya da tesis dışında tutulsun. Buna sonradan ilave edilen ‘1’ ile denkleme değişmez depolama kavramı eklendi. Değişmez demek, bir kez oluşturulduktan sonra değiştirilemeyen veya modifiye edilemeyen veri anlamına geliyor. Bu, geleneksel yedeklemeleri tehlikeye atabilecek fidye yazılımlarına karşı koruma sağlamak için mükemmel bir yaklaşım.

Kaspersky Teknik Uzmanlar Başkanı Emad Haffar, konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Etkili bir veri yedekleme stratejisine sahip olmak, günümüzün dijital dünyasında her şirket için tartışılmaz öneme sahip bir konu haline geldi. Diğer kötü amaçlı yazılım türlerinde olduğu gibi, fidye yazılımlarıyla mücadele ve işletmeye dair verilerinin korunması söz konusu olduğunda dikkatli hareket etmek ve mükemmel bir güvenlik yazılımı kullanmak doğru yönde atılan bir adım olacaktır. Fidye yazılımları tüm iş operasyonlarını gerçek anlamda askıya almanıza neden olabilir ve veri kurtarma sürecini zor ve pahalı hale getirir. Bundan korunmak için mutlaka sofistike önlemler almanız veya büyük yatırımlar yapmanız gerekmez. Basit yedekleme kurallarına uymak ve çalışanları kimlik avı e-postalarını açmamaları konusunda eğitmek, iyi bir uç nokta güvenlik ürünü ile kombine edildiğinde oldukça işe yarayacaktır. Bu noktada AV-TEST sonuçlarının Kaspersky uç nokta koruma platformunun fidye yazılımlarına karşı mutlak koruma sağlayabileceğini kanıtladığını görmekten de mutluluk duyuyoruz.”

Siber güvenlik yatırımlarının verimliliğini en üst düzeye çıkarmak ve herhangi bir saldırı durumunda veri ihlali riskini en aza indirmek için, işletmelerin tehdit algılama ve müdahale özelliklerine sahip etkili bir uç nokta güvenlik çözümü kullanması büyük önem taşıyor. Bu temel uç nokta koruma seviyesi Kaspersky Optimum Security çerçevesinde yer alıyor. Olgun BT güvenlik süreçlerine sahip kuruluşlar için Kaspersky Expert Security çerçevesi buna ek olarak anti-APT, en son tehdit istihbaratına erişim ve kuruma özel profesyonel eğitimler de sağlıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kimpur ve Yonca Onuk Tersanesi, yerli fender üretimi için bir araya geldi

Türkiye’nin yüzde yüz yerli poliüretan sistemleri üreticisi Kimpur, ileri kompozit, ticari ve askeri tip tekneler dizayn ve inşa eden Yonca Onuk Tersanesi ile birlikte teknelerde kullanılan fender üretimi için önemli bir iş birliği gerçekleştirdi. Savunma ve Havacılık Sanayi İmalatçılar Derneği (SASAD) üyesi olan iki şirket iş birliğiyle, daha önce tamamı ithal hammaddelerden üretilen fenderler artık Türkiye’de üretecek.

Kimpur ve Yonca Onuk Tersanesi, teknelerde ihtiyaç duyulan fenderlerin yerli imkanlarla üretilmesi için önemli bir atılıma imza attı. Üretimini yaptığı poliüretan sistemler ayakkabı, otomotiv, mobilya ve yalıtım-inşaat, ısıtma-soğutma ve savunma sanayi sektörlerinde kullanılan Kimpur, tüm deniz araçlarının rıhtıma yanaşırken hasar görmemesi adına kenarlarına bağlanan materyal olan fenderlerin, bir diğer adıyla usturmaçaların üretimi için Yonca Onuk Tersanesi ile bir araya geldi.

1986 yılında kurulan Yonca Onuk Tersanesi, ileri teknoloji kompozitlerle askeri amaçlı hızlı botlar tasarlayan ve üreten, kendi konseptlerini yaratabilen, kendi teknolojisini geliştirebilen ve mükemmeli inşa edebilen, son derece uzmanlaşmış bir yüksek standart belirleyici mühendislik firmasıdır.

Daha yüksek performans ve sağlamlık

Kimpur ve Yonca Onuk Tersanesi ortaklığıyla, dış yüzeyi Kimpur’un KIMcase® Elastomer Sistemi ile kaplanmış, iç kısmında ise Kevlar ile sarmalanmış EVA köpük ile oluşturulan kompozit yapıda, çok daha yüksek performanslı, daha sağlam ve hafif bir fender tasarımı tamamlandı. Böylelikle daha önce hazır olarak ithal ettiği fenderleri bir süredir ithal hammaddeler ile Tuzla’daki tersanesinde üreten ve yüksek teknolojili hücumbotlarında kullanan Yonca Onuk Tersanesi, Kimpur ile birlikte artık yerli ve milli imkanlarla fender üretimi gerçekleştirilebilecek.

‘’Mevcut ve yeni projelerimizle birlikte ülkemize ve savunma sanayimize katma değer sağlamayı sürdüreceğiz.’’

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Mayıs 2017’den itibaren Ar-Ge Merkezi olarak tescillenen ve Türkiye’nin yüzde yüz yerli sermayeli poliüretan sistemleri üreticisi Kimpur olarak savunma sanayi sektöründe de uzman ekipleriyle birlikte güçlü adımlar attıklarını vurgulayan Kimpur CEO’su Cavidan Karaca: ‘’Savunma sanayinin ihtiyaçları doğrultusunda su altı sonar için özel elastomerlerden yüksek mukavemet ve hafiflik gerektiren özel kaplama sistemlerine kadar birçok farklı ürün geliştirmek üzere proje çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Sektöründe lider bir firma olan Yonca Onuk Tersanesi ile bir araya gelerek tamamı yurt dışından ithal edilen hammaddelerden üretilen deniz fenderlerin yerli ve milli olarak üretilebilmesi için çalışmalarımızı başarıyla tamamladık. Mevcut ve yeni projelerimizle birlikte ülkemize ve savunma sanayimize katma değer sağlamayı sürdüreceğiz.’’ dedi.

Savunma sanayisine hammadde geliştirmeye yönelik faaliyetlerine hız kesmeden devam eden kimya sanayi şirketi Kimpur, Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği (SaSaD) ve Savunma Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği’nin (SAHA İstanbul) güçlü ağında yer alıyor.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Corendon Airlines ile AFI KLM iş birliği büyüyerek devam ediyo

Corendon Airlines Boeing 737 uçaklarından oluşan filosunun motor bakım desteği için AFI KLM E&M ile 2019’da yaptığı sözleşmenin kapsamını yeni bir anlaşmayla genişletti

Corendon Airlines ve AFI KLM E&M yeni bir sözleşme imzaladığını duyurdu. Corendon Airlines’ın uzun süredir birlikte çalıştığı bakım hizmetleri iş ortağı AFI KLM E&M, havayolunun filosunda bulunan altı adet CFM56-7B motorun bakımından sorumlu olacak. Motorlardan ikisi Corendon’un Türkiye filosundaki uçaklarda hizmet verirken, diğer dördü ise Malta’daki iştiraki Corendon Airlines Europe filosunda kullanılıyor. Motorların bakımları, önümüzdeki birkaç ay içinde AFI KLM E&M’nin Amsterdam’daki motor atölyesinde gerçekleştirilecek.

Dünya çapında çok sayıda havayoluna ve operatöre hizmet veren AFI KLM E&M, CFM56-7B motorları için dünyanın önde gelen bakım hizmetleri sağlayıcılarından biri.

Corendon Airlines’ın kurucu ortağı ve CEO’su Yıldıray Karaer:

“Bakım hizmetleri konusunda büyüyerek devam eden iş birliğimizin teknik kalitesinin ötesinde, AFI KLM E&M tarafından sunulan samimi ve doğrudan ilişkiyi takdir ediyoruz. AFI KLM E&M’in uzmanları neyin mümkün olup olmadığı konusunda her zaman çok netti, bu da operasyonlarımızı güvenilir kılmak için gerekli olan şeffaflığı sağladı.” dedi. 

KLM E&M Başkan Yardımcısı Ton Dortmans şunları ekledi:

“Corendon Airlines filosunun güvenliğine katkıda bulunmak bizim için bir onur. Ekiplerimiz Corendon Airlines’ı iyi tanıyor. Corendon Airlines’ın yeni uçaklarının ihtiyaçlarına uygun olarak hazırlanmış kapsamlı bir anlaşma imzalamak bizi oldukça heyecanlandırdı.” 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Emirates, kıtalararası operasyonlarını hızlandırıyor

Emirates, mali yılının başlangıcından bu yana operasyonlarını yüzde 31 artırdı ve yayınlanan en son kuzey yaz tarifesine istinaden koltuk kapasitesini yükseltmeyi planlıyor.

Geçtiğimiz aylarda, havayolu; 5 şehre yeniden hizmet verilmesi, 1 yeni noktaya (Tel Aviv) uçuşların başlatılması, mevcut hatlara haftalık 251 uçuşun eklenmesi, hava ve yer hizmetlerinin geliştirilmesinin yaygınlaştırılmasına devam edilmesi dahil olmak üzere operasyonlarını hızlı bir şekilde büyütmeyi planladı ve gerçekleştirdi.

Emirates Ticari İşler Başkanı Adnan Kazım yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Emirates, küresel ağını genişletmeye ve dünya çapındaki seyahat talebini karşılamak için kapasitesini güçlendirmeye devam ediyor. Haziran ayında Dubai Uluslararası havaalanında planlanan kuzey pisti rehabilitasyon programı tamamlanana kadar ivmemizi durdurduğumuz için mali yılımız nispeten sakin başladı. Temmuz 2022’den itibaren ise kesintisiz genişleme oldu.”

Kazım şunları ekledi: “Müşteri talebi ve ileriye yönelik rezervasyonlarımız çok güçlü. Emirates, operasyon kapasitesini en kısa sürede en üst seviyeye taşıyabilmek ve aynı zamanda yolcularımızın her zaman mümkün olan en iyi Emirates deneyimini yaşamasını sağlamak adına filomuzu ve ürünlerimizi daha üst seviyelere taşımak için birçok cephede sıkı çalışıyor. Şimdiye kadar dört A380 uçağımız, yeni kabin iç mekanlarımız ve Premium Economy koltuklarımızla tamamen yenilendi. 2 milyar ABD doları tutarındaki kabin ve hizmet geliştirme programımız hız kazandıkça daha fazlası hizmete girecek.”

Önümüzdeki aylarda, Avrupa, Avustralya ve Afrika’da mevcut rotalara daha fazla Emirates seferi hizmet verecek; aynı zamanda, Doğu Asya’da birçok uçuş noktası yeniden hizmete girecek.

Yaz 2023 sezonunda eklenecek A380 uçuş noktaları:

Emirates, uçuş ağında ikonik çift katlı uçakla yeniden hizmet sunarak A380 operasyonlarını büyütmeye devam ediyor:

Glasgow (26 Mart’tan itibaren), Kazablanka (15 Nisan’dan itibaren), Pekin (1 Mayıs’tan itibaren), Şanghay (4 Haziran’dan itibaren), Nice (1 Haziran’dan itibaren), Birmingham (1 Temmuz’dan itibaren), Kuala Lumpur (1 Ağustos’tan itibaren), Taipei (1 Ağustos’tan itibaren).

Bölgelerine göre uçuş noktası sefer sayısı artışları:

Avrupa

  • Amsterdam: 2 Nisan’dan itibaren haftalık sefer sayıları 14’den 19’a çıkarılacak.
  • Atina: 1 Haziran-30 Eylül tarihleri arasında dönemsel yaz talebini karşılamak için günlük ek uçuş hizmeti eklenecek.
  • Bologna: 1 Mayıs’tan itibaren seferler haftada 5 uçuştan günlük uçuşa çıkarılacak.
  • Budapeşte: 1 Haziran’dan itibaren seferler haftada 5 uçuştan günlük uçuşa çıkarılacak.
  • Londra: 1 Mayıs’ta Londra Stansted’e ikinci günlük sefer hizmeti başlayacak. Bu, Emirates’in Londra operasyonlarını, günde 6 kez Londra Heathrow’a ve günde 3 kez Gatwick’e olmak üzere günlük 11 uçuşa çıkaracak.
  • Venedik: 26 Mart’tan itibaren haftalık sefer sayıları 5’ten 6’ya çıkarıldı; 1 Haziran’dan itibaren ise günlük hizmetle devam edecek.

Afrika

  • Kahire: 29 Ekim’e kadar haftalık sefer sayıları 25’ten 28’e çıkarılacak.
  • Darüsselam: 1 Mayıs’tan itibaren seferler haftada 5 uçuştan günlük hizmete çıkarılacak.
  • Entebbe: 1 Haziran’dan itibaren seferler haftada 6 uçuştan günlük hizmete çıkarılacak.

Avustralya ve Yeni Zelanda

Emirates’in Dubai’den aktarmasız gerçekleştirdiği Avustralya uçuşları, 1 Mayıs’tan itibaren Sidney’e, 26 Mart’tan itibaren Melbourne’e ve 1 Haziran’da Brisbane’e pandemi öncesindeki seviyelerine geri dönecek. 

  • Brisbane: 1 Haziran’dan itibaren eklenen günlük seferler, Emirates’in Brisbane’e olan seferlerini haftada 14 uçuşa çıkaracak.
  • Christchurch: 26 Mart’tan itibaren Dubai’den Sidney aktarmalı günlük uçuşlar yeniden başladı.
  • Melbourne: 26 Mart’tan itibaren Singapur üzerinden Melbourne’e 3. günlük uçuşları  eklendi ve Singapur ile Melbourne arasındaki bağlantı yeniden kuruldu. Melbourne’den kalkan diğer 2 günlük uçuş, aktarmasız olarak Dubai’ye uçuş gerçekleştirmektedir.
  • Sidney: 1 Mayıs’tan itibaren 3. günlük direkt sefer eklenecek.

Doğu Asya

  • Bangkok: 1 Ağustos’tan itibaren 5. günlük sefer eklenecek.
  • Pekin: 15 Mart’tan itibaren günlük direkt Boeing 777-300ER uçuş hizmetine başlandı ve 1 Mayıs’tan itibaren A380 ile uçuşlar gerçekleşmeye devam edecek. A380 ile ikinci bir günlük servis ise 1 Eylül’den itibaren başlayacak.
  • Hong Kong: 29 Mart’tan itibaren günlük aktarmasız uçuş eklendi. Bu, Emirates’in operasyonlarını mevcut günlük Dubai-Bangkok-Hong Kong hizmeti dahil olmak üzere haftalık 14 uçuşa çıkardı.
  • Kuala Lumpur: 1 Haziran’dan itibaren üçüncü bir günlük sefer daha eklenecek.
  • Tokyo: 2 Nisan’da günlük uçuşlarla Tokyo Haneda’ya seferler yeniden başlayacak. Bu, Emirates’in Japonya operasyonlarını Tokyo-Narita’ya günlük A380 seferi ve Osaka’ya günlük Boeing 777 seferi dahil olmak üzere haftalık 21 uçuşa çıkarıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Takeda Türkiye'de İki Önemli Atama

Takeda Türkiye’de 2 yeni direktör ataması gerçekleşti. 

Yeni dönemde Burçin Gümüş İmmünoloji ve Gastroenteroloji İş Birimi Direktörü, Levent Öztekin ise Onkoloji ve Hematoloji İş Birimi Direktörü olarak görev alacak. 

İnsanı odağına alan; yenilikçi insan kaynakları politikalarıyla benzersiz bir çalışan deneyimi sunmayı amaçlayan Takeda, her zaman çalışanlarının gelişimine destek oluyor ve yeteneklerinin keşfi için fırsat veriyor. 

Çalışanlarının potansiyelini ortaya çıkarmak için kapsayıcı ve esnek bir insan kaynakları stratejisi yürüten Takeda Türkiye’de iki yeni atama gerçekleşti. 2017 yılında Takeda Türkiye ekibine dâhil olan ve son bir yıldır Hasta Hizmetleri Proje Direktörlüğü görevini üstlenen Burçin Gümüş, İmmünoloji ve Gastroenteroloji İş Birimi Direktörü; ilaç sektöründeki 20 yıllık geçmişiyle farklı pozisyonlarda tecrübe kazanan Levent Öztekin ise Onkoloji ve Hematoloji İş Birimi Direktörü olarak atandı.

Levent Öztekin: Onkoloji & Hematoloji İş Birimi Direktörü 

İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra kısa bir dönem perakende sektöründe çalışan Levent Öztekin’in ilaç sektöründeki kariyeri 2002 yılında Sanofi’de Onkoloji Ürün Uzmanı olarak başladı. 2006 yılında aynı kurumda Pazarlama Mükemmelliği Uzmanı olarak İş Operasyonları ekibine geçiş yapan Öztekin, bu bölümde 1,5 sene çalıştıktan sonra pazarlama alanında Marka Müdürü olarak görevine devam etti. Bu pozisyonda kazandığı deneyimler ve gerçekleştirdiği başarılı çalışmalarla Ocak 2012’de yeni kurulan Onkoloji ve Hastane Ürünleri İş Birimi’ne Pazarlama Müdürü olarak atanan Levent Öztekin; 2014 yılında aynı birimde Satış ve Pazarlama Müdürlüğü görevine getirildi. Bu birimde 46 kişilik ekibi yöneten Öztekin, görevi süresince inovatif ürün lansmanları, biyobenzer ürün yönetimi, ihale yönetimi odaklı projeleri hayata geçirdi. 2020 yılından bu yana Sanofi Genzyme’da İmmünoloji İş Birimi Direktörlüğü görevini üstlenen Levent Öztekin; 2023 itibarıyla Takeda Türkiye Onkoloji & Hematoloji İş Birimi Direktörü oldu. 

Burçin Gümüş: Takeda Türkiye İmmünoloji & Gastroenteroloji İş Birimi Direktörü

Burçin Gümüş; 2009 yılında Başkent Üniversitesi Burslu Biyomedikal Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra 2013 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde aynı alanda yüksek lisans eğitimini tamamladı. Kariyerine 2010 yılında Eczacıbaşı-Baxter Teknik Servis Hizmetleri ve Kalite Uzmanı olarak başlayan Gümüş; 2013 – 2017 yılları arasında sırasıyla Eczacıbaşı-Baxter ve Abdi İbrahim’de diyaliz, tıbbi cihaz ve nefroloji alanlarında Ürün Müdürü Yardımcısı ve Ürün Müdürü olarak görev aldı. Nisan 2017’de Takeda Türkiye ekibine Nadir Genetik Hastalıklar Kıdemli Ürün Müdürü olarak katılan Gümüş, nadir genetik hastalıklar alanında ürün lansmanları, çoklu uzmanlıkları kapsayan hastalık farkındalığı ve ürün farklılaştırma konularında başarılı kampanyalar ve şirket bünyesinde örnek iyi uygulamalar gerçekleştirdi. Burçin Gümüş; Takeda Türkiye’de ve Türkiye’nin bağlı olduğu ICMEA bölgesinde ilk kez gerçekleşen ve pilot olarak uygulanan 8 farklı dijital tanıtım kanalının harmanlandığı Omnichannel programının lansmanı ve diğer ICMEA ülkelerine adapte edilmesini içeren dijital dönüşüm süreçlerine de liderlik etti. Ayrıca, 2020 ve 2021 yıllarında ICMEA bölgesinde Nadir Genetik Hastalıklar Marka Sorumluluğu ve GEM bölgesinde spesifik dijital proje liderliği ek görevlerini üstlenerek bu alanda küresel strateji gelişimine katkı sağladı. Son bir yıldır Hasta Hizmetleri Proje Direktörü olarak çalışan Burçin Gümüş; Takeda’da bölgesel ve küresel seviyede öncü bir uygulama olarak, departman bünyesinde yeni saha rollerinin oluşturulması ve ekip kurulmasını gerçekleştirerek Hasta Hizmetleri departmanının dönüşümüne liderlik etti. Burçin Gümüş; 2023 itibarıyla Takeda Türkiye İmmünoloji ve Gastroenteroloji İş Birimi Direktörü olarak atandı.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı