Aylık arşivler: Nisan 2023

Pedallar depremzede çocuklar için çevrildi

Bu yıl 5’incisi düzenlenen Akra Gran Fondo Powered by AG Tohum Bisiklet Yarışı sona erdi. 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremlerden etkilenen depremzede çocuklar için yapılan yarışta dereceye girenlere ödülleri verildi.

Argeus Travel & Events ve Yedi İletişim tarafından, AKRA Hotels ana sponsorluğunda ve Kemer Belediyesi ile AG Tohum desteğiyle yapılan yarışa bu yıl 13 ülkeden 570 sporcu katıldı.

Mustafa Ertuğrul Aker Parkı önünden başlayan yarışın startına, Kemer Kaymakamı Hüseyin Çam, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Kemer Belediye Başkan Yardımcısı Emin Gül, Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu, Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) Başkanı Yeliz Gül Ege, Kemer Turizmci ve İş Adamları Derneği (KEMİAD) Başkanı Rıza Sönmez, Kemer Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (KETOB) Başkan Yardımcısı Şinasi Gürocak, BHM Otelcilik Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Barut, AKRA Gran Fondo Genel Direktörü Aydın Ayhan Güney ve AKRA Gran Fondo Proje Koordinatörü Haluk Özsevim katıldı.

Kaymakam Çam’ın damalı bayrağı sallamasıyla başlayan yarışta sporcular, 98 kilometrelik Akra ve 49 kilometrelik AG Tohum parkurlarında pedal çevirdi.

Tabiat parkları ve doğasıyla dünyanın en popüler tatil noktalarından biri olan Kemer’de yapılan yarışta sporcular, birbirleriyle kıyasıya mücadele etti.

BİSİKLETÇİLER PEDALLARI DEPREMZEDE ÇOCUKLAR İÇİN ÇEVİRDİ

Almanya’dan Mısır’a, Belçika’dan İngiltere’ye, Amerika Birleşik Devletleri’nden Ukrayna’ya dünyanın farklı noktalarından gelen bisikletçiler pedallarını 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremlerden etkilenen depremzede çocuklar için çevirdi.  

Yarışın kayıt gelirleri ve sponsorların katkılarıyla alınacak olan 700 bisiklet, Gençlik ve Spor Bakanlığı iş birliği ile depremzede çocuklara dağıtılacak.

Yarış sonrası Mustafa Ertuğrul Aker Parkı’nda yapılan ödül töreninde dereceye giren sporculara ödülleri verildi. Sporculara ödüllerini, Kaymakam Çam, Belediye Başkanı Topaloğlu ve protokol üyeleri verdi.

Başkan Topaloğlu, yaptığı açıklamasında, Akra Gran Fondo Powered by AG Tohum Bisiklet Yarışı’nın sorunsuz şekilde tamamlamaktan dolayı mutlu olduklarını söyledi.

Kemer’in bisiklet destinasyonu haline geldiğini belirten Topaloğlu, “Kemer Belediyesi olarak spor turizmine katkı sağlayan her türlü organizasyona tam destek veriyoruz. Bu yıl yapılan yarışa, 13 ülkeden 570 bisikletçi katıldı. Spor turizmine büyük katkı sağlayan etkinlikte sporcular, Kemerimizin doğa harikası güzelliklerini de pedal çevirerek görme imkanı elde etti. Güzel bir organizasyon oldu. Organizasyonda emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Dereceye giren sporcuları da tebrik ediyorum.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çocukların Sesleri Dünya Koro Müziği Sempozyumunda Yankılandı

Kültür ve Turizm Bakanlığının ev sahipliğinde gerçekleşen Dünya Koro Müziği Sempozyumu (WSCM), çocuk korolarının da yer aldığı konserler ile birbirinden yetenekli çocukların hünerlerini gözler önüne serdi. Grand Pera’da aynı sahneyi paylaşan Macaristan’dan Cantemus Çocuk Korosu ile Türkiye’den Devlet Çoksesli Çocuk Korosu ile Lüleburgaz Belediyesi Çocuk Korosu, geleneksel ve çağdaş koro müziğinin en güzel şarkılarını seslendirdi.

Kültür ve Turizm Bakanlığının ev sahipliğinde bu yıl İstanbul’da gerçekleşen dünyanın en kapsamlı koro etkinliği olan Dünya Koro Müziği Sempozyumu (WSCM), çocuk korolarının da yer aldığı konserlerle koro müziğinin her türünü sanatseverlerle buluşturdu.

5 kıtayı temsil eden 30 farklı ülkeden konuşmacıyı, 55 koro ve 2500 koristi 25-30 Nisan tarihleri arasında İstanbul’da buluşturan sempozyumda, Beşiktaş Belediyesi Beşiktaş Çocuk Korosu ile Borusan Çocuk Korosu sanatseverlerle buluşurken, Macaristan’dan Cantemus Çocuk Korosu ile Türkiye’den Devlet Çoksesli Çocuk Korosu ve Lüleburgaz Belediyesi Çocuk Korosu, Grand Pera’da aynı sahneyi paylaştı. Cantemus Çocuk Korosu, Bartók ve Kodály gibi geleneksel halk müziklerine dayanan şarkılardan önde gelen çağdaş Macar bestecilerin eserlerine kadar coşkulu bir repertuvarla dinleyicinin karşısına çıkarken, Devlet Çoksesli Çocuk Korosu ile Lüleburgaz Belediyesi Çocuk Korosu Türkiye koro müziğindeki çeşitliliği yansıtan renkli repertuvarlarıyla dinleyicilerden tam not aldı. Kültürler arasında köprü kuran konserde, minik koristler müzikseverler tarafından ayakta alkışlandı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Alaçatı Ot Festivali'nde Duman İzdihamı

Bu yıl 12’ncisi düzenlenen milyonların katıldığı “Otların Rüzgarlı Öyküsü” Alaçatı Ot Festivali’nde Duman rüzgarı esti.

Duman, Çeşme Belediyesi tarafından düzenlenen 12. Alaçatı Ot Festivali kapsamında Alaçatılı sevenleriyle buluştu. Festival alanını dolduran Alaçatılılar Duman’ın en sevilen şarkılarıyla gelen bahara merhaba dedi. Konserde seslendirdikleri Seni Kendime Sakladım, İçerim Ben Bu Akşam, Beni Yak gibi şarkılara, Alaçatı Çamlıkuyu Meydanı’nı dolduran yüz bine yakın insan eşlik etti.

Her zaman olduğu gibi sahne performansıyla yeri yerinden oynatan Duman, festivalin en kalabalık seyirci rekorunu kırmış oldu. Müziği ve enerjisiyle olduğu kadar özgün sahnesiyle konseri izleyenleri büyüleyen Duman’ın elemanları, konser sonu tişört ve gitar penalarını seyircilere dağıtırken izdiham yaşandı.

Oran ve Soyer’den Gençlere Mesaj

Çeşme Belediye Başkanı M. Ekrem Oran konser öncesi sahneye çıkarak, Alaçatı Ot Festivali’ne katılan Duman’a teşekkür etti. Bu yıl festival temasını Yeniden Doğuş olarak belirlediklerini söyleyen M. Ekrem Oran “Yeniden Doğuşun Festivali Alaçatı Ot Festivali’nde sizlerle olmaktan çok mutluyum. Kalbimiz deprem bölgesinde, dayanışmayla yeniden doğuşu gerçekleştireceğiz. Siz gençlerimiz bizim dinamomuz” dedi ve sahneye İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i davet etti. Soyer, alandaki on binlerce gence “sizin için var gücümle ömrüm yettiğince mücadele edeceğim” sözü verdi.

Konser bittikten sonra seyirciler alanı boşaltmadı. Duman grubu tekrar sahneye çıkarak iki şarkı daha seslendirdi. Meydanın boşalması 1 saatten fazla sürdü, Duman grubu 2 saatin üzerinde konser noktasını terk edip kalacağı otele geçemedi.

Bu sene 1.3 milyon ziyaretçiyle Türkiye rekoru kıran ve Avrupa’da da ilk beşte yer alan 12. Alaçatı Ot Festivali 30 Nisan Pazar günü sona erdi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Didim Belediyesi tarafından bu yıl 5.si düzenlenen Didim Vegfest unutulmaz anlara şahitlik etmeye devam ediyor

Vegan yaşam felsefesine inanmış, yerli ve yabancı misafirlerin buluştuğu Didim Vegfest’te yeniden dünya rekoru kırıldı.

Geçtiğimiz yıl düzenlenen dünyanın en büyük vegan dürümün ardından, bu yılda mutfak atölyesinde 5 metrelik dünyanın en büyük vegan lokma ağacı yapıldı.

Festival etkinlikleri kapsamında, tahta şişler üzerine koyularak, birbirinin üzerine eklenen lokmalar ile dünyanın en büyük lokma ağacı oluşturuldu. Lokma ağacının en üstüne vinç yardımı ile yetişen Didim Belediye Başkanı A. Deniz Atabay lokma ağacının son lokmasını ağacın üzerine ekleyerek, 40 kg vegan çikolata sosunu ağacın üzerine döktü. Dünyanın en büyük lokma ağacı oluşturularak dünya rekor denemesi gerçekleştirdiklerini belirten Didim Belediye Başkanı A. Deniz Atabay, “Geçen yıl dünyanın en büyük vegan dürümünü yapmıştık. Bu yılda dünyanın en büyük lokma ağacını yaptık. Festivalimiz daha güzel etkinliklerle devam edecek.” İfadelerini kullandı.

Türkiye’nin ilk ve tek vegan festivali, birbirinden güzel etkinlik, konser, söyleşi ve panellerle devam ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum yol bisikleti yarışında pedallar Kemer'de iyilik için döndü

13 ülkeden, 18 kategoride 570 bisikletçinin katıldığı AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum iyilik yarışına dönüştü…

AKRA Gran Fondo powered by AG Tohum, 30 Nisan 2023, pazar günü Kemer Olbia Park’tan start aldı. Kemer, büyük yarışa bir kez daha ev sahipliği yaptı…

Yılın ilk Gran Fondo’su AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum, teknik ve zorlayıcı parkuru ile adrenalin ve heyecan doluydu. Deniz seviyesinden 1.300 m tırmanışı ve toplamda 2.000 m tırmanışı ile 98 kilometrelik AKRA parkuru, Gran Fondo bisikletçilerine “Kraliçe Etap” deneyimi yaşattı. Bisikletçiler doğanın içinde, rüzgârın peşinde iyilik için pedal bastılar…  

AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum’da kazanan çocuklar oldu. Yarışa katılan bisikletçiler pedalları deprem bölgesindeki çocuklar için çevirdi. Organizasyonun kayıt gelirleri ve sponsorların katkıları ile alınacak 700 bisiklet, Gençlik ve Spor Bakanlığı iş birliği ile depremzede çocuklara dağıtılacak

AKRA Gran Fondo Antalya Powered By AG Tohum’un 98 km’lik AKRA parkuru genel klasman birincisi erkeklerde Anton Hrabovskyi, kadınlarda Züleyha Dikbaş; 

49 km’lik AG Tohum parkuru birincisi ise genel klasmanda erkeklerde Yağız Atıcı, kadınlarda Sevcan Alper oldu. 98 km uzun parkurda Pro kategorisinde yarışan Serdar Anıl Depe, 2 saat, 55 dakika 4 saniyelik derecesi ile parkur rekoru kırdı. 

Yarışın en genç sporcusu 16 yaşındaki Türk bisikletçi Şeyhmus Akçay olurken, en yaşlı sporcusu 68 yaşındaki Belçikalı Johan Huyghe oldu. Johan Huyghe uzun parkurda yarışırken, Şeyhmus Akçay, kısa parkurda yarıştı 

Argeus Travel & Events ve Yedi İletişim tarafından, AKRA Hotels ana sponsorluğunda ve AG Tohum desteğiyle ilk kez 2018 yılında düzenlenen ve her geçen yılda artan ilgiyle bisiklet kültürünün ülkemizde gelişmesine katkıda bulunan AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum, yüzlerce bisikletçiyi Akdeniz’in gözde turizm noktalarından Kemer’de buluşturdu. 

Almanya’dan Mısır’a, Belçika’dan İngiltere’ye, Amerika Birleşik Devletleri’nden Ukrayna’ya dünyanın farklı noktalarından gelen bisikletçiler; pedallarını geçtiğimiz şubat ayında yaşanan deprem felaketinden etkilenen çocuklar için çevirdi. “Pedallar İyilik için Dönecek” parolasıyla bu yıl beşincisi düzenlenen organizasyondan elde edilen kayıt gelirleri ve sponsorların katkıları ile alınacak 700 bisiklet, T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı iş birliği ile depremzede çocuklara dağıtılacak.

Uluslararası Bisiklet Birliği-UCI ve Türkiye Bisiklet Federasyonu yönetmeliklerine göre düzenlenen yol bisikleti yarışı AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum, 13 ülkeden 570 amatör bisikletçiyi beçinci kez Antalya’da buluşturdu. İlk kez gerçekleştirildiği 2018 yılından bu yana binlerce sporcuya ev sahipliği yapan organizasyon; yine Argeus Travel & Events ve Yedi İletişim tarafından, AKRA Hotels ana ve AG Tohum isim sponsorluğunda Antalya Valiliği, Kemer Kaymakamlığı, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Konyaaltı Belediyesi, Kemer Belediyesi, Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Türkiye Bisiklet Federasyonu, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) katkıları ile düzenledi.  AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum yarışına  2023 yılında; Corendon Airlines, Fraport TAV Antalya Airport,  Diana Travel, Paloma Hotels, Regnum Carya, Zemzem, Ceysu, Antalya Akvaryum, Yaşam Hastaneler Grubu, Salcano, Shimano, sponsor olurken Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB), Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV), Kemer Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (KETOB), Kemer Yöresel Tanıtım Vakfı (KETAV), Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) , Akdeniz Reklamcılar Derneği (ARD) ve Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) de organizasyona destek verenler arasında yer aldı. Ayrıca Toyota Türkiye geçen yıl olduğu gibi bu yıl da organizasyonun Mobilite sponsoru olarak karbon ayak izi düşük Hybrid araçlarıyla yarışa destek olarak, çocukların ve pedalların mücadelesini destekledi. 

Yılın ilk Gran Fondo yarışında pedallara iyilik için start verildi

Kemer Kaymakamı Hüseyin Çam, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu, BHM Otelcilik Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Barut, AG Tohum Yönetim Kurulu Başkanı Burak Gönen, Yaşam Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Özkan, Salcano Bisiklet Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Akgül ve Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) Başkanı Yeliz Gül Ege’nin damalı bayrağı sallamasıyla Kemer Cumhuriyet Meydanı’ndaki Olbia Park önünden başlayan AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum, Kemer’in eşsiz coğrafyasında doğal ve tarihi güzelliklere sahip zorlu parkurları ile adrenali zirveye taşıdı. 

Kayıt gelirleri ile depremzede çocuklara bisiklet alınmasına katkı sağlayan “İyilik Elçileri” bisikletçiler, startta renkli görüntüler verdi.  

Bisikletçiler doğal güzellikler içinde rüzgârın peşinde iyilik için pedal bastı

Turizmin başkenti Antalya’nın en önemli turizm merkezlerinden Kemer’de organize edilen AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum, amatör bisikletçilere mücadele ve adrenalinin yanında parkuru ile eşsiz bir manzara da sundu.

98 kilometre ve 49 kilometre olmak üzere iki farklı kategoride yapılan olan yarış, Kemer’in ikonikleşen denizi ve ormanları ile bir tarafı mavi bir tarafı yeşil bir etap deneyimi ile nefes kesti.  

2023 yılının ilk Gran Fondo’su AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum, teknik ve zorlayıcı parkuru ile adrenalin ve heyecan doluydu. Özellikle deniz seviyesinden 1.300 m tırmanışı ve toplamda 2.000 m tırmanışı ile 98 kilometrelik AKRA parkuru, Gran Fondo bisikletçilerine “Kraliçe Etap” deneyimi yaşattı Bisikletçiler doğanın içinde, rüzgârın peşinde iyilik için pedal bastılar…

Gençler, Elitler, Masterlar, Paralimpik, Tandem ve Pro olmak üzere yaş gruplarına göre 18 farklı kategoride 98 ve 49 kilometrelik parkurlarında 13 ülkeden 570 bisikletçinin mücadele ettiği yarış, büyük bir mücadele içinde geçti.

Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Belçika, Gürcistan, İngiltere, Kazakistan, Kuzey Kıbrıs Mısır, Türkiye, Rusya Federasyonu, Slovenya, Tuvalu, Ukrayna olmak üzere toplam 13 ülkeden 18 kategoride yarışan 570 bisikletçinin dağılımı ise şöyle oldu: AKRA 98 km AKRA parkurunda 191 bisikletçi start alırken, AG Tohum 49 km AG Tohum parkurunda ise 379 bisikletçi start aldı. Kısa parkurda Paralimpik kategorisinde 5 bisikletçi yarışırken, Eşpedal Derneği ve Gaziantep Belediyespor Kulübü’nden 15 takım da görme engelliler için özel olarak üretilen iki kişilik bisikletleri ile Tandem kategorisinde yarıştı. 

Yarışın en genç sporcusu 16 yaşındaki Şeyhmus Akçay olurken, en yaşlı sporcusu 68 yaşındaki Johan Huyghe oldu. 

Muhteşem yarış,  nefes kesen manzara, parkur rekoru 

Hava sıcaklığının 19 derece olduğu pırıl pırıl çok güzel bir Akdeniz sabahında sabah 08.00’de Kemer Olbia Park’tan start alan 98 km AKRA parkurunda 191 bisikletçi, 0 noktasından sonra toplu olarak 35. km’ye kadar ufak ataklarla devam etti. Tırmanışa kadar 120-130 pedal birlikte geldi. Trek Rmk Dinamis takımından Zeki Tuna Akın tırmanışla birlikte öne geçerek arayı açtı. Ukraynalı bisikletçi Anton Hrabovskyi, FTA Sports Team’den Alperen KIR ve Pro kategorisinde yarışan Serdar Anıl Depe, Zeki Tuna Akın’ı yakalayarak geçtiler. Zirveye ilk varan isimler Serdar Anıl Depe ve Anton Hrabovskyi oldu. Serdar Anıl Depe MTB’den gelen tekniği ile inişte tecrübesini kullanarak finishe varan ilk isim oldu ve pro kategorisinde parkur rekoru kırdı. Uzun parkurda yarışan 8 kadın bisikletçinin arasında yarışı 4 saatin altında bitirenler oldu.  Keskin virajlarda alınan önlemlerle yarış güvenli bir şekilde tamamlandı. AKRA parkurundaki Kuzdere Köprüsü Kanyonu ve Beydağları’nın eşsiz doğası içinde tırmanışı deneyimi ile uzun parkur, AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum’un Kraliçe etabı oldu. 

Sabah 08.30’da start alan aralarında paralimpik ve tandem bisikletçilerin de bulunduğu 379 bisikletçi 49 km AG Tohum parkurunda muhteşem bir yarış deneyimi yaşadı. Start sonrası dağınık olan peloton ilk çıkıştan itibaren 15 km’ye yayıldı. D-400 karayolunda iki grupta ayrılmalar oldu. Yer yer birleştiler, yer yer dağıldılar. Son derece heyecanlı ve kıyasıya bir yarış oldu. Finishe ilk üç tek tek geldiler. Sonrasında toplu finish oldu.   

AKRA GRAN FONDO Antalya Powered By AG Tohum’un 98 km’lik AKRA parkuru genel klasman birincisi erkeklerde Anton Hrabovskyi, kadınlarda Züleyha Dikbaş; 49 km’lik AG Tohum parkuru birincisi ise genel klasmanda erkeklerde Yağız Atıcı, kadınlarda Sevcan Alper oldu. 98 km uzun parkurda Pro kategorisinde yarışan Serdar Anıl Depe, 2 saat, 55 dakika 4 saniyelik derecesi ile parkur rekoru kırdı. 

Eşsiz doğası ve güzellikleri içinden geçen bisiklet rotalarıyla ve alternatif spor etkinlikleri ile son yıllarda spor turizminin en önemli bölgelerinden birisi olan Kemer, AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum 2023 yarışı ile bir kez daha bisiklet festivaline ev sahipliği yaparken bu yıl pedallar iyilik için döndü. 

Keyifli ve kıyasıya mücadele

İki parkurda da kıyasıya mücadele eden bisikletçiler, AKRA Parkuru’nda 98 kilometre için yaklaşık 2.000 m yüksekliğe ulaşan zorlu bir etapta pedal bastı. 30 Nisan, Pazar günü saat 08.00’de start alan AKRA Parkuru, asırlık çam ağaçları ile çevrili D-400 karayolundan Antalya’nın turistik beldeleri Göynük ve Beldibi üzerinden Phaselis Antik Kenti rotasından devam edip Toroslara tırmanarak yine Kemer’de Olbia Park’ta son buldu.

AG TOHUM parkurunda 49 kilometre için saat 08.30’da start alan bisikletçiler, Kemer’in çam kokulu yollarından, kıvrımlı yayla yollarından 537m yüksekliğe çıkarak bölgenin kusursuz doğasında ve manzarasında zorlu ve keyifli bir mücadele deneyimi yaşadı.

Paralimpik ve Tandem kategorilerinde bisiklet tutkunlarının da yarıştığı AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum yarışında Paralimpik kategorisinde 5 bisikletçi yarışırken, Eşpedal Derneği ve Gaziantep Belediyespor Kulübü’nden 15 takım da görme engelliler için özel olarak üretilen iki kişilik bisikletleri ile Tandem kategorisinde yarıştı.

Kemer Cumhuriyet Meydanı’nda Olbia Park’ta kurulan AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum EXPO alanı da Kemer’de bisiklet severleri buluşturdu.

AKRA Gran Fondo powered by AG Tohum 2023’de ilk üç sırası ise şu şekilde oldu:

98 km AKRA Parkuru Genel Klasman Erkekler İlk 3:

1.       Anton Hrabovskyi (Ukrayna – 2 saat 58 dakika 41 saniye)

2.       Zeki Tuna Akın (Trek Rmk Dinamis –  3 saat 03 dakika 20 saniye)

3.       Alperen Kır (FTA Sports Team – 3 saat 05 dakika 06 saniye)

 

98 km AKRA Parkuru Genel Klasman Kadınlar İlk 3:

1.       Züleyha Dikbaş (Asperox Bike Pedia Racing Team  – 3 saat 46 dakika 10 saniye) 

2.       İpek Öztosun (İzmir Büyükşehir Spor Kulübü  – 3 saat 47 dakika 25 saniye) 

3.       Şeniz Pamuk (Cyclingbabed  – 3 saat 47 dakika 32 saniye)

 

98 km AKRA Parkuru Pro Kategorisi: 

1.       Serdar Anıl Depe (Bireysel -2 saat 55 dakika 4 saniye) 

 

49 km AG Tohum AG Tohum Parkuru Genel Klasman Erkekler İlk 3:

1.       Yağız Atıcı (Asperox Bike Pedia Racing Team – 1 saat 17 dakika 32 saniye) 

2.       Ege Erhan Verit (Trek Rmk Dinamis -1 saat 17 dakika 35 saniye) 

3.       Ediz Ateş (Trek Rmk Dinamis  – 1 saat 17 dakika 44 saniye) 

 

49 km AG Tohum AG Tohum Parkuru Genel Klasman Kadınlar İlk 3:

1.       Sevcan Alper (Asperox Bike Pedia Racing Team – 1 saat 25 dakika 36 saniye) 

2.       Buse Özlem (ISS Cycling Academy – 1 saat 25 dakika 41 saniye) 

3.       Aylin Karanfil (Asperox Bike Pedia Racing Team – 1 saat 28 dakika 27 saniye) 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu: TEKNOFEST 2023, Sanko Sürdürülebilirlik Sohbetleri

SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, TEKNOFEST’in gençlerin ufkunu açan ve geleceğe umutla bakmalarını sağlayan önemli bir organizasyon olduğunu belirterek, “Gençlerimize güvenimiz sonsuz, işinizi aşkla yapın. İşine aşık olan birinin başarısız olma ihtimali yok” dedi. 

SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen TEKNOFEST 2023 kapsamında, SANKO yürütücülüğünde gerçekleştirilen “Çevre ve Enerji Teknolojileri Yarışması” finalistleriyle SANKO Sürdürülebilirlik Sohbetlerinde bir araya geldi.

Türkiye’nin geleceğine katkı sunma azmiyle bilimsel çalışmalara yönelen gençlerin projelerini dinlerken heyecanlandığını dile getiren Konukoğlu, “Gençlerimiz çok iyi geliyor. Çalışkan ve bilinçli gençlerimize her konuda güvenip onları daha ileriye taşıyacak projeleri hep birlikte desteklemeliyiz” ifadelerini kullandı.

“Hangi branşta iş yaparsanız lütfen araştırmalarınızın hepsini yenilenebilir enerji kaynakları üzerine yoğunlaştırın” diyen Konukoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ülkemizin geleceği yenilenebilir enerji kaynaklarındadır. Fosil yakıtlar atmosferi kirletiyor, dünyayı ısıtıyor. Buzullar eriyor, buzulların erimesiyle dünyayı   daha büyük tehlikeler bekliyor. Fosil yakıtlardan hızlı bir şekilde uzaklaşmalıyız. Bunu yapabilmenin tek yolu gençlerimizin geliştireceği sistemlerdir.”

Yaptığınız projelerde doğayı kirletmeme konusunda titiz olup sürdürülebilirliği de ön planda tutmalısınız. SANKO olarak yenilenebilir enerji kaynakları dışında başka bir enerji üretimine yönelmeme konusunda kararlıyız.”

YENİLİĞE HER ZAMAN AÇIK OLMALIYIZ

Dünyanın çok hızlı değişim gösterdiği bir dönemden geçildiğini ve geleceğe emin adımlarla ilerlemek için bu değişim sürecinde bireylerin ve her kurumun sorumluluk bilinciyle hareket edip değişime uyum sağlaması gerektiğinin altını çizen Konukoğlu, şunları kaydetti:

“Babam, rahmetli Sani Bey, ‘Eğer işletmelerinizi içinde bulunduğunuz teknoloji ve şartlara göre yenileyemezseniz işletmeniz sizi yeniler’ derdi. Bu bizim kulağımıza küpe oldu. Teknoloji bu kadar hızlı gelişirken siz teknolojinin dışında kalamazsınız. 

Yaşadığınız dönemin gelişmelerini takip etmez ve geleceğe yönelik adımlar atmazsanız sahip olduğunuz her şeyi kaybedebilirsiniz. Bu nedenle teknolojiyi yakından takip edip teknolojiye yatırım yapmak zorundayız. Her zaman yeniliğe açık olmalıyız.  SANKO Grubu olarak 14 bin kişilik bir aileyiz teknolojiyi yakalayıp gençlerimizin önünü açmak için çalışıyoruz.”

GENÇLİĞİN ENERJİSİNİ DESTEKLEMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ 

“Eğer TEKNOFEST başlatılmasaydı aydınlık yarınlarımızın teminatı gençlerimiz ve onların geliştirdiği çok kıymetli projeleri tanıma şansımız olmayacaktı” diyen Konukoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“TEKNOFEST’e her yıl düzenli olarak geliyorum. Her gelişimde yeni öğrenimlerle yoluma devam ediyorum. İnşallah TEKNOFEST devam edecek ve devam ettiği sürece biz de gençlerimize desteğimizi sürdüreceğiz. 

Savunma sanayii alanında geliştirdikleri çok kıymetli projelerle ülkemizin dünyada söz sahibi olmasını sağlayan, yaktıkları TEKNOFEST meşalesi ile gençlerimize umut ve heyecan veren Sayın Selçuk Bayraktar ve Haluk Bayraktar’a teşekkür ediyorum.” 

Yarışmaya katılan öğrencileri ziyaret ederek projeler hakkında bilgi alan Konukoğlu, finalist öğrencilere başarı dileklerini iletti.

 

SANKO YÖNETİCİLERİ VE UZMAN KONUKLARDAN TECRÜBE PAYLAŞIMI

SANKO Holding’in ev sahipliğinde düzenlenen ve iki gün süren “SANKO Holding Sürdürülebilirlik Sohbetleri”nde, SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu’nun yanı sıra; SANKO Enerji Grubu CEO’su Hakan Yıldırım, “2030’a Yenilenebilir Enerji Pencerisinden Bakış”, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitü Müdürü, İklim Elçisi Prof. Dr. Burcu Özsoy, “Çevre ve İklim Değişikliği”, Bağımsız Küratör Ayça Okay ile Tasarımcı ve İleri Dönüşüm Kütüphanesi Kurucusu Pınar Akkurt, “Sanat ve Çevre: Sanat, Sürdürülebilirlik, Geri Dönüşüm, Organik Materyaller, Tasarım ve Mekansal Deneyim”, Poligon İnşaat Genel Müdürü Ahmet Sayın ile Poligon İnşaat GES Proje Yöneticisi Rıdvan Aslaner, “Sanayide Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilir Kalkınma”, SANKOnline Genel Müdürü Emre Altay ise “Girişimcilik, Start Up ve Yatırım Ekosistemi” konularında öğrencileri bilgilendirdi.

Programa, SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı ile Genel Sekreter Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, SANKO Holding Yönetim Kurulu Üyesi Turgut Konukoğlu, SANKO Enerji Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Adil Tekin, SANKO Holding CFO’su Mustafa Günbulut, SANKO yöneticileri ve öğrenciler katıldı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sónar+D İstanbul'a Yapay Zeka ve Web 3.0 Damga Vurdu!

Müzik, yaratıcılık ve teknolojiyi birleştirerek, bu yıl 28-30 Nisan tarihleri arasında 7. ve ilk kez üç gün üst üste Zorlu PSM’de %100 Music’in katkılarıyla gerçekleştirilen Sónar Istanbul’da BtcTurk’ün ana sponsorluğundaki yaratıcılık ve teknoloji platformu Sónar+D Istanbul’un bu yıl yapay zeka ve teknolojinin insan üzerindeki etkileri ile Web 3.0, NFT sonrası ekosistem ve blockchain teknolojileri üzerine odaklanan yoğun maratonu dün tamamlandı. Sónar+D Istanbul bu yılki programında; paneller, konuşmalar, atölyeler, masterclass’lar, marketplace, AV gösterimleri ile katılımcılarını karşılarken açık çağrı ile seçilen projeler de Sónar Screen ve marketplace’de sergilenerek yepyeni ve ufuk açan fikirler, her yıl olduğu gibi bu yıl da sanatseverlerin yoğun ilgisiyle karşılandı. 

Bu sene 7.kez Zorlu PSM’de %100 Music’in katkılarıyla gerçekleşen Sónar Istanbul’da, BtcTurk’un sponsorluğunda düzenlenen yaratıcılık ve teknoloji platformu Sónar+D Istanbul, bu yıl giderek daha fazla merak uyandıran iki konu olan yapay zeka ile Web 3.0’ü ele alarak her iki temayı odağına alan paneller, masterclass’lar, VR enstalasyonları ve müzikle teknolojinin birleştiği canlı performanslarla katılımcılarına çok boyutlu bakış açıları sunarak yeniden yepyeni yolculuklara çıkardı.

Liam Young ile zihin açan bir başlangıç

Tasarım ve kurgu arasındaki yolculuğu yöneten, hem yerel hem de global ölçekli teknolojik gelişmelere yön vererek olağanüstü görseller sunduğu filmleriyle de adından bahsettiren Avustralya doğumlu Amerikalı yönetmen Liam Young, sanat ve teknoloji arasındaki bağı yorumladığı etkileyici konuşması ve ustaca ele alınmış Planet City enstalasyonu ile Sónar+D Istanbul’da izleyecileri oldukça etkiledi. Programda yer alan iki masterclass’ta, panelde konuşmacı olan DJ ve yazar Elijah ile sanat ve teknoloji arasındaki yaratıcı bağı inceleyen Andreas Refsgaard’ın hem farklı bakış açıları sunan konuşmaları hem de yarattıkları görsel dünya, katılımcıları yepyeni düşüncelere doğru keşfe çıkardı.

AI İcad Edildi, Mertlik Bozuldu Mu? 

Levent Erden, Lalin Akalan, Erdil Yaşaroğlu ve Başar Başaran“AI İcad Edildi, Mertlik Bozuldu Mu?” adlı panelde özellikle kısa sürede milyonlarca kullanıcıya ulaşan ChatGPT ve yapay zekayı eksenine alarak sanat üretiminin nereye evrileceğini derinlemesine tartıştı. Olumlu ve olumsuz yönlerinin masaya yatırıldığı yapay zeka ve sanat üretiminin, sanatçıya daha fazla üretim alanı yaratabileceği ihtimali göz önünde bulundurulurken, sanatçının biricikliğinin nerede olduğu ile makine yaratıcılığı ile insan yaratıcılığı arasındaki kısıtlılık, tüm yönleriyle konuşuldu. Birçok farklı yapay zeka hikayesi üzerinde karşılaştırma yapan Levent Erden; Lalin Akalan, Erdil Yaşaroğlu ve Başar Başaran, bu üretimlerin henüz berrak bir yaratıcılıktan çıkmadığı konusunda hem faydalı hem de eğlenceli yorumlarda bulundu.

Yapay Zeka Sanatında Günümüz

Yapay zekanın müzikal ve audiovisual (görsel-işitsel) projeler ile ilişkisi ve toplum-kültür üzerine etkisini odağına alan “Yapay Zeka Sanatında Günümüz” (The State of The AI Art) temalı panelde; yaratıcı kodlama ve makine öğrenimi alanında interaktif ve aynı zamanda açık fikirli yaklaşımlarıyla sanat ve teknoloji arasındaki yaratıcı bağı kodlama, algoritmalar ve yapay zeka aracılığıyla keşfeden Andreas Refsgaard, Sónar+D dahil olmak üzere birçok konferans, festival, radyo programı ve podcast’in küratörü, moderatör ve sunucu Antònia Folguera; biyoloji ve organik hayattan aldığı ilhamla eserlerini oluşturan ve yapay zekanın artistik potansiyelini sorgulayan çalışmalarıyla ünlenen Sofia Crespo; Satore Studio’nun kurucusu ve kreatif direktörü, görsel efekt ve ışıklandırma tasarımlarıyla Béyonce gibi birçok dünyaca ünlü sanatçı ve modacının sahnelerine dokunan nam-ı değer ‘Işık Sihirbazı’ Tupac Martir gibi önde gelen isimler, yapay zekanın sanat ve teknolojiye etkisi üzerine konuşarak gelecekte bizi nelerin beklediğine dair öngörülerini paylaştılar.

Web 3.0: Neredeyiz?

Gelişen teknolojilerin yaratıcı süreçler ile kesişimlerini, Web 3.0’ı, yükselen NFT dalgası ardından bulunduğumuz noktayı ve DAO’ları (merkeziyetsiz otonom organizasyonlar) odağına alan “Web 3.0: Neredeyiz?” (Web 3.0: Where Are We) başlıklı panelde ise, sürdürülebilir teknolojileri müzik ile harmanlarken sosyal medya aracılığıyla bir kariyer inşa eden DJ ve yazar Elijah, müzik ve teknolojinin Web 3.0’daki potansiyelini DAO’lar ve komünite inşası alanlarında inceleyen, Friends with Benefits ve Refraction DAO’ları kurucu üyelerinden Kaitlyn Davies, Web 3.0, yapay zeka ve Metaverse kavramlarının müzikle bağlantısını ve aralarındaki etkileşimi araştıran Water & Music kurucu üyesi Katherine Bassett gibi başarılı isimler programda konuşmacı olarak yer aldı. 

Yepyeni Beceriler: Atölyeler…

Sónar+D Istanbul programı kapsamında Algorave Istanbul tarafından gerçekleştirilecek Berke Baramuk ile “SonicPi Kullanarak Canlı Kodlama Yöntemiyle Müzik Üretimi”, Kerem Altaylar ile “P5JS Kütüphanesi ile Yaratıcı Görsel-İşitsel Kodlama Atölyesi” ve Uzak ile “Touchdesigner Aracılığıyla Sese Tepki Veren Görseller Oluşturma” atölyelerinde ise katılımcılar kod bazlı sistemlerle görsel-işitsel eserlerin üretim aşamalarını ve süreçlerini deneme fırsatı buldular. 

Deneyim alanları, VR tasarımlar, çeşitli enstalasyon ve oyunların yer aldığı marketplace’in de oldukça yoğun ilgi gördüğü Sónar+D Istanbul 2023, bu yıl da teknoloji ve müzik ekseninde özellikle dijital sanatın vardığı en aktüel gelişmeleri paneller, konuşmalar, atölyeler, masterclass’lar ve AV gösterimleri aracılığıyla katılımcılarına aktararak yeniden benzersiz ve ufuk açıcı deneyimler sunmuş oldu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Marble İzmir'de doğal taş sektöründe sürdürülebilirlik konuşuldu

28.’si gerçekleştirilen Marble İzmir; dünya doğal taş sektörünü fuarizmir’de bir araya getirirken düzenlenen seminerleri ile de sektör temsilcilerinin önemli bilgiler edinmesine katkıda bulundu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından düzenlenen Marble İzmir Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, sektöre katkı sağlamaya ve Türk doğal taşının dünyaya açılan kapısı olmaya devam ederken düzenlenen seminerler de katılımcı ve ziyaretçilerden büyük ilgi gördü. “Doğal Taş Sektöründe Sürdürülebilirlik” başlıklı seminerin moderatörlüğü Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Efe Nalbantoğlu tarafından yapılırken Dünya Taş Birliği Direktörü Anil Taneja,  Silkar Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Akbulak ve Metsims Sürdürülebilirlik Danışmanlığı Kurucu ve Yöneticisi Hüdai Kara konuşmacı olarak katıldı.

Doğal taş sürdürülebilirlik kılavuzu sektöre yol gösterecek

EMİB Yönetim Kurulu Üyesi Efe Nalbantoğlu, “Son yıllarda dünyada ticaret sürdürülebilirlik ekseninde yeniden şekilleniyor. Yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik ilkeleri, firmaların stratejilerinin odağında olmakla birlikte, söz konusu dönüşümden doğal taş sektörü de elbette etkilendi. Doğal taş üretim süreçleri açısından incelendiğinde karbon ayak izi ve su kullanımı nispeten düşük olsa da ürünler ve üretim süreçlerinin çevre dostu pratiklerle zenginleştirilmesi önem arz ediyor. Sektöre yol göstermek adına Doğal Taşta Sürdürülebilirlik Kılavuzunu yakın zamanda Türkçeye çevirdik” diye konuştu.

Yeni uygulamalar, yeni nesil doğal taş endüstrisi için büyümenin motoru olabilir
 Dünya Doğal Taş Birliği Direktörü Anil Taneja, “Sürdürülebilirlik nesilden nesle, zarar vermeden, bugünün ihtiyaçlarını karşılamaktır. Dünyadaki pek çok ülkede, özellikle Kuzey ve Batı Avrupa`da, ABD`de projelerde sürdürülebilirlik kriterleri belirleyici hale gelmeye başladı. Yeni uygulamalar, yeni nesil doğal taş endüstrisi için büyümenin motoru olabilir” dedi.

Çevresel Ürün Beyanı doğal taşta da zorunlu hale gelecek

Tüm dünyada geçerli ve Avrupa’da standart haline gelen Çevresel Ürün Beyanı (EPD) belgesinin birçok endüstride zorunlu hale gelmeye başladığını ifade eden Silkar Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Akbulak, “EPD; ürünlerin yaşam döngüleri boyunca ortaya çıkan çevresel etkilerin, karbon emisyonu verilerini şeffaf ve karşılaştırılabilir bir biçimde ortaya koyan, bağımsız doğrulanmış ve tescil edilmiş bir belgedir. Bunun yanında, çevresel performans bilgisi, yaşam döngüsü değerlemesi, kaynak kullanımı, enerji kullanımı, çeşitli emisyon kaynakları hakkında bilgi sağlıyor. Sadece üretim süreci değil daha sonra kullanım sırasında, örneğin; bir binanın 50 yıllık ömrü varsa ürün o binadan söküldüğünde yapacağı karbon salınımını da ölçülüyor. Ürünlerin yaşam döngüsüne göre veri toplanıyor ve envanteri oluşturuluyor. Bir metrekare nihai ürün için tüketilen tüm malzemeler ile ilgili bilgiler, A`dan Z`ye bütün süreçle ilgili faktörler hesaplanıyor. Ürünün sertifikasyonu tamamlanıyor” diye konuştu.

Türkiye EPD belgesine sahip ülkeler içinde Avrupa`da üçüncü sırada yer alıyor
 Seminere çevrimiçi olarak katılan Metsims Sürdürülebilirlik Danışmanlığı Kurucusu ve Yöneticisi Hüdai Kara da “Yapı malzemelerinin çevresel performansını biliyor olmamız gerekli.  Çevresel Ürün Beyanı’nın çok yakında bütün yapı malzemelerinde ve diğer ürünlerde de kullanılmaya başlanacağı bir düzene doğru gidiyoruz. Döngüsel ekonomiyi gerçekleştirmek için hazırlıklı olmamız lazım. Emisyonların çoğu, yapı sektöründen geliyor. Binaların değerlendirmesinde bu tür verilere ihtiyaç var. Yeşil Mutabakata uyumluluk içinde binaları değerlendirirken binadaki karbon emisyonunu metrekare başı bilmemiz gerekiyor. ‘Hangi tür? Nasıl malzemeler? Yüksek emisyon mu düşük mü?’ sorularına cevap aranması gerekiyor. Bu noktada bu soruya cevap verecek tek belge Çevresel Ürün Beyanı belgeleridir. Türkiye en fazla EPD belgesine sahip ülkeler içinde İtalya ve İsveç`in ardından Avrupa`da üçüncü sırada yer alıyor” dedi.

Avustralya bu sektörlerde zengin bir pazar

Doğal taş sektöründe dünyanın en önemli ithalatçılarından olan Avustralya ile ilgili bilgi veren Eletra Trade Yönetim Danışmanı Alper Demir ise Avustralya’daki fırsatlar, iş yapma kültürü ve doğal taş sektöründeki önemli yasal ve ticari gelişmeler hakkında bilgiler verdi. Seminer Avustralya’da doğal taş ve madencilik ve inşaat sektöründe çalışmak, iş yapmak isteyenler ile yine Avustralya’da bu sektörlerde çalışan, ticaret yapan katılımcı ve ziyaretçiler tarafından ilgiyle izlendi. Demir, “Avustralya zengin bir pazar, dünyanın en zengin 10 ülkesinden birisi. Türkiye ve Avustralya dost iki ülke ve inşaat sektörü her geçen gün büyüyor. Avantajlı bir pazar” diye konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünya Bankası Altyapı Projelerinde Özel Sektör Katılımı 2022 Yıllık Raporu yayınlandı.

Dünya Bankası Altyapı Projelerinde Özel Sektör Katılımı 2022 Yıllık Raporu yayınlandı. Rapora göre, düşük ve orta gelirli ülkelerdeki Kamu Özel Sektör İş Birliği (KÖİ) modeli altyapı projelerinde yatırım taahhütleri 2021 yılına göre yüzde 23 arttı.

Kamu Özel Sektör İş Birliği Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Eyüp Vural Aydın, “Dünya Bankası KÖİ raporu pandemi sonrası altyapı ihtiyacına bağlı olarak artan yatırımları ve özel sektörün bu yatırımlardaki varlığının artışını ortaya koyuyor. Görünen o ki, yakın gelecekte ülkemizde de özellikle enerji, çevre, atık yönetimi ve bilişim sektöründe yeni KÖİ projelerini daha sık göreceğiz.”

Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, altyapı projelerinde kamu ile özel sektörün iş birliği gittikçe artıyor. Dünya Bankası Altyapı Projelerinde Özel Sektör Katılımı 2022 Yıllık Raporu’na göre, düşük ve orta gelirli ülkelerdeki Kamu Özel İş Birliği (KÖİ) modeli altyapı projelerinde yatırım taahhütleri 2021 yılına göre yüzde 23 arttı. Proje sayısı 263’e ulaşırken değeri ise 91,7 milyar Amerikan doları oldu.  2017-2021 yılları arasında gerçekleşen yatırım tutarı ortalamasının yüzde 4 fazlası olan bu rakam, trendin giderek artan yönde olacağını gösterdi. 

“Türkiye’de enerji, çevre, atık yönetimi ve bilişim alanında KÖİ Projeleri göreceğiz”

Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan Kamu Özel Sektör İş Birliği Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Eyüp Vural Aydın, “ Dünya Bankası KÖİ raporu, pandemi sonrası altyapı ihtiyacına bağlı olarak artan yatırımların ve özel sektörün bu yatırımlardaki varlığının artışını ortaya koyuyor. Avrupa ve Orta Asya coğrafyası geçen yıl başlayan Rusya- Ukrayna krizi ile yatırım konusunda durgun bir yıl geçirmiş olmasına rağmen, global düzeyde özel sektör ve kamu işbirliği trendinin artarak devam ettiğini görüyoruz” dedi. 

Bu trendin, başta kalkınma hedefi olan ülkelerde görülmeye devam edeceğini vurgulayan Aydın,  geleneksel olarak ulaştırma altyapı projelerinin her zaman öncü sektör olduğuna dikkat çekti. “Ancak küresel iklim değişikliği ile birlikte çok kısa bir zaman içinde enerji, çevre, su ve yerel yönetimlerdeki projeler ulaştırma altyapı projeleri ile yarışacak gibi gözüküyor. Orta Asya’nın görece daha küçük ekonomisi olan Tacikistan’da 2022 yılında gerçekleşen elektrikli araç şarj istasyonu KÖİ projesi bunun net ve güzel bir göstergesi oldu. Görünen o ki, yakın gelecekte ülkemizde de enerji, çevre, atık yönetimi ve özellikle bilişim sektöründe olmak üzere yeni KÖİ projelerini daha sık göreceğiz.” diye konuşan Aydın, 2022 yılında dünya genelinde gerçekleşen 91, 7 milyar dolar toplam yatırımın yüzde elliye yakını uluslararası finans kaynaklarınca finanse edildiği gerçeğinden hareketle, global finansmanın söz konusu soft altyapı yatırımlara yöneleceğini tahmin etmek de çok güç olmayacağını sözlerine ekledi.  

Rapordan notlar…

Dünya genelindeki yatırım taahhütleri ise bölgesel olarak şöyle sıralandı: 

  • Doğu Asya ve Pasifik: Geçmiş beş yılın ortalamasını yüzde 17 geçerek 43,4 milyar USD,
  • Avrupa ve Orta Asya: 33,3 milyar USD,
  • Latin Amerika ve Karayipler: Geçmiş beş yıllık ortalamada yüzde 16 artış göstererek 24,3 milyar USD,
  • Ortadoğu ve Kuzey Afrika: 2021 yılındaki yatırım tutarında yüzde 214 artış göstererek 2 milyar USD,
  • Güney Asya: 10 yılın en yüksek yatırım taahhüt tutarı olan 13,9 milyar USD,
  • Sahra Altı: Geçmiş beş yılın ortalamasında yüzde 15 artış göstererek 4,9 milyar USD’ye ulaştı.

Ulaştırma lider; sektör, 85 proje 62,1 milyar USD ile toplam yatırım taahhütlerinin yüzde 68’ini oluşturarak diğer sektörlere hâkim oldu. Karayollarına yapılan yatırımlar pandemi sonrasında artarak devam etti. 

Enerji yükselişte; sektör, 136 proje ve 25,9 milyar USD tutarındaki taahhüt ile toplam yatırımların yüzde28’ini oluşturarak yükselişe devam etti. Giderek çevresel olarak sürdürülebilir seçeneklere odaklanan projelerin yüzde 85’i yenilenebilir enerji kaynakları üzerine gerçekleşti. 2022’de 120 projenin 113’ü yenilenebilir enerji üzerine odaklanırken, sadece sekiz proje geleneksel enerji yöntemlerini izledi.

Yatırımlar dış kaynaklar tarafından finanse edildi; 2022 yılında kaydedilen 263 projenin, 114 projesinin (yüzde 44) çoğunluk hisseleri yabancı kuruluşlar tarafından finanse edildi. Yabancı finansman enerji sektörüne odaklandı ve 136 projenin 85’i (yüzde 63) bu sektörde yer aldı. Yatırım hacmi açısından projelerin yüzde 34’ü (30 milyar USD) yabancı kuruluşlar tarafından finanse edildi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

45. Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul'a Yoğun İlgi!

Türkiye’nin lokomotif sektörü olan inşaat sektöründe 45 yıldır katma değer yaratan, yeni iş fırsatları sunan ve her sene birbirinden zengin içerikleriyle sektörel bilgi paylaşımına imkân sağlayan, Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, ülke ekonomisine de yadsınamaz bir katkı sağlıyor.  26-29 Nisan tarihleri arasında 4 gün boyunca sektöre ev sahipliği yapan Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, son günündeki önemli etkinliklerle kapılarını kapadı.

Her yıl binlerce yabancı yatırımcıyla yerli iş ortaklarını bir araya getiren fuar, son gününde de sektör temsilcilerini güçlü ve yön veren etkinliklerle buluşturdu. Yabancı katılımcı, alıcı ve ziyaretçi ilgisinin katlanarak devam ettiği Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’un son günü “Sıfır Enerji Binalar ve Alternatif Enerji Destekli Isı Pompaları” konulu oturum ile güne başladı. Günün ilk oturum konuşmacıları arasında; Zerobuild Summit, Makina Mühendisleri Ağı Lideri Semih ÇalapkuluBaymak Ürün Grup Müdürü Can ErdoğanTanrıöver Mühendislik Makina Yüksek Mühendisi Cevat Tanrıöver, Elektrik Yüksek Mühendisi Füzyon Enerji Harun Girgin ve Dinamik Proje Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zühtü Ferah konuşmacı olarak yer aldı. 

Binalarda Değişim ve Dönüşüm Zorunlu Hale Geldi!

Moderatörlüğünü Zerobuild Summit, Makina Mühendisleri Ağı Lideri Semih Çalapkulu’nun yaptığı oturum, Çalapkulu’nun “2015 tarihinde Paris İklim Sözleşmesi’ni imzaladık. Yönetmelik gereği 5 bin metre kareyi geçen tüm yapılarda %5 yenilenebilir enerji kullanma zorunluluğu geldi. Bu senenin başı ile de enerji performansı C sınıfından B sınıfına çekildi. Bu ise yapılarda %25’e yakın enerji verimini sağlayacak. Enerjiyi ne kadar pahalıya ürettiğimizin farkında olmamız gerekiyor” ifadeleriyle başladı.

Oturumun konuşmacıları arasında yer alan Baymak Ürün Grup Müdürü Can Erdoğan, “Enerjinin bu kadar değerli ve kısıtlı olduğu bir ortamda enerjiyi olabildiğince verimli ve çevreye zarar vermeyecek şekilde kullanmamız çok önemli. Sıfır enerji binalar kavramını anlamak ve buna göre hareket etmemiz gerekiyor. Sıfır enerji binalar 1 yıl boyunca tükettiği kadar enerjiyi üreten ve yıllık üretiminin yıllık tüketimine eşit olan binalar anlamına geliyor” dedi. 

Binalarda en az ısı kaybı yaşanması ve ısı kazancının sağlanması için tavsiyelerini paylaşan Tanrıöver Mühendislik Makina Yüksek Mühendisi Cevat Tanrıöver, ilk olarak tüm dış duvarların ve komşu dairelerin yüzeylerin dışarıdan ve içeriden oldukça iyi yalıtılması gerektiğine vurgu yaptı. Tanrıöver, “Isıtma-soğutma havalandırma sistemlerini ısı pompalarının azami verim bölgesinde çalışmasını sağlayacak şekilde tasarlamak önemlidir” dedi. 

Solar ve pasif evleri anlatan Elektrik Yüksek Mühendisi Füzyon Enerji Harun Girgin, yenilenebilir enerjinin başlangıçta nerede ve şu anda ne aşamada olduğundan bahsederken güneş enerji sistemlerinin nasıl çalıştığına değindi. Girgin, “Türkiye bulunduğu konum itibariyle avantaja sahip ve birçok ülkeden daha fazla güneş enerjisinden elektrik üretme potansiyeli var” dedi. Dünya üzerinde enerjideki son trend olan karbonsuzlaştırma hakkında da bilgilerini paylaşan Girgin, Pasif evleri ise canlılığını sürdürmek için genel enerjiyi dışarıdan en az miktarda talep eden mekân olarak tanımladı. 

Sıfır enerji bina ya da net sıfır binanın tanımını yaparak sunumuna başlayan Dinamik Proje Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zühtü Ferah, işletme safhasındaki sıfır enerjili binaları ve mekanik tesisat sistemlerini değerlendirdi. Yenilenebilir enerji kaynaklarında öne çıkacak kaynaklar arasında güneş, rüzgâr, su ve hatta dalga enerjisinin kullanıldığını ve son çalışmalarda Hidrojenin de ön plana çıktığını, bu pazarın %400 büyüyeceğinin öngörüldüğünü söyledi. 

 Sürdürülebilir Çözümlerle Sürdürülebilir Yaşam Mümkün!

Sıfır Enerji Binalar ve Sürdürülebilir Çözümler’ başlıklı günün ikinci oturumuna; ‘Enerji ve Enerji Sektörü Türk Kadınları (TWRE) Yönetim Kurulu Başkanı Sedef BudakPeyzaj Mimarı, Kentsel Tasarım Uzmanı, SAA Mimarlık Kurucu Ortağı Süveyda Bayraktar Atagür, Kurucu I-Rcu Global Consulting R. Cemre Uçar ve Turkeco İnşaat ve Enerji Şirketi Proje Yöneticisi Katya Kaya konuşmacı olarak katıldı.

Enerji ve Enerji Sektörü Türk Kadınları (TWRE) Yönetim Kurulu Başkanı Sedef Budak moderatörlüğünü gerçekleştirdiği oturumda, ülkemizde yaşanan depremlere dikkat çekerek, “Sürdürülebilir şehir, sürdürülebilir yaşam nasıl oluşturulabilir, bu projeleri nasıl yaratır ve yönetebiliriz bu konuları konuşmak için bir araya geldik” dedi.

Kentsel projelerin doğal çevreye etkisinden bahseden Peyzaj Mimarı, Kentsel Tasarım Uzmanı, SAA Mimarlık Kurucu Ortağı Süveyda Bayraktar Atagür, “Normalde kentleri bir ekosistem olarak görüyoruz. Yapay bir ekosistem, adapte oluyor, büyüyor, gelişiyor. Ama sadece insanlar tarafından domine ediliyor. Kentsel projelerde yapılaşmalara baktığımızda; doğal çevreleri çok hızlı bir şekilde yapılaşmaya açtığımız için bu sistemleri alabileceğimiz alanları bir yandan kaybediyoruz. Yeşil alanların kaybı bize çok konuda negatif olarak geri dönüş sağlıyor” dedi.

Yeşil bina konseptinden bahseden Turkeco İnşaat ve Enerji Şirketi Proje Yöneticisi Katya Kaya, “2010’dan beri yeşil bina konseptlerinde ciddi bir artış olduğunu görüyoruz. Sürdürülebilirlik kelimesinin fazlaca kullanılmaya başlandığı günümüzde yeşil binaya da ilgi ve talep arttı. Özellikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Haziran 2022 yılında yayınlamış olduğu bir sertifika ile beraber daha da yaygınlaştırılması hedeflenmekte. Bu doğrultuda teşvikler bekleniyor” dedi.

Doğal afetlerin yapısal çevreye etkisinden bahseden Kaya, “Binalar sera gazının emisyonlarının %40’ından sorumlu, buna altyapı ve ulaşımı da kattığımızda bu yüzde oranı artmakta. İnsan sağlığı doğayla orantılıdır. Bu sebeple inşaatın yapılacağı yer ile uyumlu olup olmadığına dikkat edilerek, doğayı koruyarak planlama yapılması gerekir” dedi.

Konuşmasında sürdürülebilir kalkınmada proje yönetiminin öneminden bahseden Kurucu I-Rcu Global Consulting R. Cemre Uçar, proje yönetimi süreç grupları ve bilgi alanlarından bahsetti. Uçar, “Proje yönetim standartları dediğimizde sürdürülebilirlikten bahsediyoruz. Karmaşık yapıların sağlıklı ve yapılandırılmış şekilde yönetilmesi gerekiyor. Kapsam yönetimi, maliyet yönetimi, kalite yönetimi, kaynak, risk ve iletişim bunların hepsi proje yönetim alanlarına giriyor” dedi.

Mimari Ustalık Sınıfları, Yapı Fuarı’nda!

Yapı Fuarı’nın dikkat çeken etkinliklerinden biri olan Yapı Master Class – Mimari Ustalık Sınıfları’nda sektörde dikkat çeken işleriyle bilinen mimarlar eşliğinde, “Deprem Sonrası Konut ve Kamusal Alan”, “Strüktürel Tasarım ile Tektonik Arasındaki İlişki” ve “Ölçekler Arası Diyalog” üzerine sohbet ederken ürünlerin yerinde uygulamalı öğrenildiği, “Umudu İnşa Etmek” ana temasıyla etkileşimli bir fuar deneyimi sunuldu. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı