Aylık arşivler: Nisan 2023

Schneider Electric, Yeni Nesil Kesintisiz Güç Kaynakları ile Sürdürülebilirliğe Katkı Sunuyor

  • Schneider Electric, ileri teknolojiye sahip, yüksek verimli Kesintisiz Güç Kaynakları ile Edge bilişim sahalarında sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşılmasına destek oluyor.

Enerji yönetimi ve otomasyonda dünya çapında uzman olan Schneider Electric, veri merkezleri ve Edge bilişim sahalarında sürdürülebilirlik hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi için ileri teknoloji ürünü, yüksek verimlilik sağlayan Kesintisiz Güç Kaynakları (KGK) sunuyor. 2025 yılına dek dünya elektriğinin yaklaşık beşte birini tüketmesi beklenen veri merkezlerinde akıllı ve verimli çözümler kullanmak kurumların güvenliğini, güvenilirliğini ve verimliliğini sağlarken dünyanın sürdürülebilirliği için de önem taşıyor.

Veri merkezlerinin işleyişi için BT altyapısını çalıştırma, soğutma, yedek güç ve genel bakım gibi çok fazla enerji gerektiren operasyona ihtiyaç var. Özellikle Edge bilişim sahalarındaki küçük veri merkezlerinin sayısı arttıkça, altyapının sürdürülebilirliğini artırmak için de aksiyon almak gerekiyor. Schneider Electric, bu aksiyonlardan en önemlisi ve etkilisinin yüksek verimli KGK teknolojisi kullanmak olduğunu vurguluyor. Bu kapsamda mevcut sistemler yüksek verimli ve daha az bakım isteyen kullanışlı cihazlarla güncelleniyor ve altyapı izleme stratejileri ile yerinde bakım imkanı sağlanıyor.

Yüksek verimli KGK’lar veri merkezleri ve Edge bilişim sahalarını dönüştürüyor

Yenilikçi teknolojilerle donatılmış yeni nesil KGK’lar geniş bant aralıklı yarı iletkenler sayesinde, geleneksel yarı iletkenlerden çok daha yüksek voltaj ve frekansta çalışıyor. Bu da güç kayıplarını daha da azaltarak, yüksek güçlü ve enerji tasarruflu cihazlar üretilmesine imkan sunuyor. Böylece elektrik maliyetleri düşerken operasyon verimliliği de artıyor.

Yeni KGK teknolojilerinde ayrıca valf regüleli kurşun-asit (VRLA) akülerin üç ila beş yıllık ömrüne kıyasla 10 yıla kadar kullanım ömrüne sahip lityum iyon aküler kullanılıyor. Böylelikle akü kullanım ömrü önemli ölçüde artıyor. Bununla birlikte hem daha küçük hem de daha hafif olan bu aküler tedarik esnasında daha az yer kaplıyor ve daha az yakıt tüketiyor. Ünitelerin kullanım süresi bittiğinde ortaya çıkacak bertaraf etme masrafı da böylece azalıyor. Tüm bunlar karbon emisyonunu azaltmaya da yardımcı oluyor.

Edge computing sahalar için gerçek zamanlı izleme ve yönetim

Yeni KGK’ların sunduğu uzaktan izleme ve yönetim özelliği edge computing sahalarda sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşılmasına da katkıda bulunuyor. Bu sistemler, bağlanabilirlik, gerçek zamanlı izleme ve yönetim için veri topluyor ve kurumsal yönetim sistemiyle uyumlu çalışıyor. Böylece cihaz bilgileri, izleme ve yönetim platformu veya üçüncü tarafların Kurumsal Ağ Yönetim Sistemi ile entegre işlem yapabiliyor. Bu özellikle birlikte, bakım yapmak ve sorun gidermek için teknisyenler uzaktan müdahale yapabiliyor. Böylece bağlı yükleri yeniden başlatmak, akü sağlığını ve performansını uzaktan yönetmek gibi pek çok avantajdan yararlanmak ve zamandan tasarruf ve verimlilik sağlamak mümkün. 

Tüm bu özellikleriyle yeni nesil, yüksek verimli KGK sistemleri, hızla artan enerji maliyetlerini yönetmek, çoklu sistemleri gerçek zamanlı veriye dayalı olarak uzaktan kontrol etmek ve ekiplerin doğru ve verimli şekilde çalışmasına olanak sağlamak gibi pek çok fayda sağlarken, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşılmasında da önemli bir rol oynuyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

45. Yapı Fuarı –Turkeybuild İstanbul'un İkinci Gününde Isı Yalıtımı-Enerji Verimliliği Ön Plana Çıkıyor!

Türkiye’ye yüksek döviz girdisi sağlayan ve her dönemde dinamizmini koruyan yapı sektörü, yerli ve yabancı tüm paydaşları ile bölgenin en güçlü iş birliği platformu Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul ikinci gününde de gündemi belirleyen etkinlikleri ile sektöre yön vermeye devam ediyor.

Türkiye yapı sektörünün nabzını tutan ve 45. kez kapılarını açan Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, yapı inşaat malzemeleri ve teknolojileri alanında 450’nin üzerinde yerli ve yabancı katılımcıyı TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde ağırlamaya devam ediyor. Fuar, sektördeki önemli kurum ve kuruluşların iş birliğinde, inşaat sektörüne yön veren son gelişmeleri gündeme taşırken, her yıl düzenlediği “VIP Alım Heyeti Programı” ile bu yıl 50 ülkeden 300’ün üzerinde yabancı satın almacıya ev sahipliği yapıyor.

“Sıfır Enerji Binalar ve Mimari Yaklaşımlar” başlıklı oturum ile başlayan ikinci günde gündeme dair önemli konular ele alındı. Konuşmacılar arasında; Beykent Üniversitesi, İç Mimarlık Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Merve Atmaca, Greenplatform Enerji ve Mimarlık Genel Müdürü Yüksek Mimar Bora Özdemirİzmir Mimarlar Odası Başkanı Dr. Öğretim Üyesi İlker Kahraman ve Kadir Has Üniversitesi-Mimarlık Bölümü Dr. Misafir Öğretim Üyesi, Dr. Mimar N. Cihan Kayaçetin yer aldı.

Mimari yaklaşımlarda “enerji verimliliği” önem kazanıyor!

Beykent Üniversitesi, İç Mimarlık Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Merve Atmaca’nın moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda Atmaca, “Sıfır enerji dediğimizde çok iddialı binalar karşımıza çıkıyor. Tamamıyla kendi kendine yeten, ihtiyaç duyduğu tüm enerjiyi kendi kaynaklarıyla sağlayan temiz, sürdürülebilir binalardan bahsediyoruz. Bina tasarlamak çokça bütünleşik bir konu” açıklamasında bulundu. 

Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’da söz alan Greenplatform Enerji ve Mimarlık Genel Müdürü Yüksek Mimar Bora Özdemir; “Yeşil mimari konusunda uygulamalar yapmak için uzun zamandır çaba içerisindeyiz. Sürdürülebilirliğin tek bir tanımı var, o da hırsızlık yapmamaktır. Gelecek kuşakların enerjisinden konfor şartlarından elimizi çekmektir” dedi. Türkiye’den örnekler vererek konuşmasına devam eden Özdemir; “Biz binaları nasıl tasarlıyoruz?   Öncelikle iklime duyarlı olması çok önemli, güneşi rüzgârı nemi ve binanın çevresini çok iyi algılıyor olmamız gerekiyor. Dünya uzun zamandır atık ısıyı sürdürülebilir enerji kaynağı olarak değerlendiriyor. Bizim şu an acil olarak bacalardan atmosfere attığımız ısıyı tekrar yeniden kazanıp süreçlerde kullanmamız gerekli. Çünkü biz o ısıyı kullanmadan atıyoruz, karbon ayak izimizi arttırıyoruz. Ayrıca rüzgârın serinletme etkisini de binalarımızda kullanmamız gerekiyor” dedi.

İzmir Mimarlar Odası Başkanı Dr. Öğretim Üyesi İlker Kahraman konuşmasında; “Bina sektöründen bahsetmeden önce enerji sektörünün ve sürdürülebilirliğin önemine dikkat çekmek için yeşil mutabakat konusunda da konuşmak istiyorum. Nihai enerjinin üçte biri küresel elektrik tüketiminin yarısı ve küresel karbon salımının üçte biri bina sektörü için harcanıyor. Bu artışı aslında basit önlemlerle %25 azaltabileceğimizi görüyoruz. Konutlardaki enerjiye baktığımızda, en fazla enerjinin ısıtma alanında harcandığını biliyoruz. Sıfır enerjili binalar için hazırladığımız rehber kitap bu bakımdan son derece önemli” ifadelerine yer verdi.

Enerji anlamında hem kullanım hem de üretim enerjisi optimizasyon yönünde bir prototipten bahseden Kadir Has Üniversitesi-Mimarlık Bölümü Dr. Öğretim Üyesi, Dr. Mimar N. Cihan Kayaçetin Belçika’da geliştirilen döngüsel ve organik bazlı prefabrik ev prototipi projesini anlatarak örnekler paylaştı. 

Günün öne çıkan en önemli etkinliklerinden bir diğeri olan Sıfır Enerji Binalar ve Kentsel Dönüşüm’ başlıklı oturuma Türkiye’nin en büyük şehirlerinden konuklar katıldı. Oturumun konuşmacıları arasında; İzmir Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı Proje Uygulama 3. Şube Müdürü Rahmi Alper, Ankara Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Mutlu Gürler ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Özlem Tut, ZeroBuild Institue Uluslararası Sergi Direktörü Hale Erol Hakan yer aldı. 

Afet sonrası kentsel dönüşüm önem kazandı! 

İzmir Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı Proje Uygulama 3. Şube Müdürü Rahmi Alper; İzmir Büyük Şehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüm uygulama alanları, vizyonu, misyonu, hedefleri ve enerjiyle bağlantılı olan kısımlarından bahsetti. Kentsel dönüşüm modeli aşamalarını anlatan Alper, Uzundere, Örnekköy, Ege Mahallesi, Gaziemir ve Aktepe-Emrez örneklerini detaylıca ziyaretçilerle paylaştı. Bu projelerin çıktılarını ve enerji anlamında yağmur ve kanal sularının ayrıştırılmasını sağlayan çağdaş normlara uygun altyapı çalışmaları yapılmasını vurguladı. 

Ankara Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Mutlu Gürler, genel çerçeveden bahsetmek istediğini belirtip, Türkiye’de bütünleşik bir afet planı oluşturulmasının gerekliliğine değindi. Ankara, İzmir ve İstanbul Belediyeleri’nin farklı hizmet araçlarının deprem bölgelerinde aktif olarak çalışmaya devam ettiğini de ekledi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Özlem Tut, 6 Şubat’ta yaşanan felaketten sonra gündemlerinin deprem olduğunu vurgulayarak İBB’nin yürüttüğü çalışmalardan bahsetti. Yapılan hasar tahmin haritası, mikro bölgeleme çalışması, jeoloji haritalarının güncellenmesi, hidrojeoloji ve sismoloji çalışmalarına değinen Tut sözlerini şu şekilde sürdürdü; “İstanbul’da çok farklı tehlikeler var bunlardan biri de heyelan tehlikesi. Depremle birlikte bu heyelanların tetiklenme olasılığı çok yüksek. Tsunami dahil 15 farklı senaryo üzerinde çalışıyoruz. Toplumsal farkındalığı yükseltmek adına bilgilendirici panolar hazırlıyoruz. Tüm bu çalışmaların yanı sıra erken uyarı sistemi özelinde altyapı sistemleri hazırlığımız da devam ediyor” dedi. 

 Altın Mıknatıs Stant Tasarım Ödülleri sahiplerini buldu! 

Türkiye yapı sektörünün tüm detaylarıyla masaya yatırıldığı Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, her yıl olduğu gibi bu yıl da Altın Mıknatıs Stant Tasarım Ödülleri’ne ev sahipliği yaptı. Birbirinden değerli markaların yarıştığı ödül töreninin kazananları şu şekilde oldu: 

  • “Standında En İyi Teknoloji Çözümleri Sunan Firma: İston A.Ş
  • “Standında En İyi Yaratıcı Kimlik Tasarımı Sunan Firma”: Onur Kiremit
  • ICA Events Teşvik Ödülü: Geoclay Madencilik
  • Mansiyon ödülü: Winsa PVC pencere ve Kapı Sistemleri
  • 1.lik Ödülü: DEREVO Dış Ticaret A.Ş
  • 2.lik Ödülü: Akdağ Yalıtım A.Ş
  • 3.lük Ödülü: Tantimber Tanwood Orman Ürünleri Sanayi A.Ş

Yapı Fuarı –Turkeybuild İstanbul birbirinden önemli konuları masaya yatıracağı etkinlik programı ile 4 gün boyunca devam ederken sektöre ev sahipliği yapıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Emirates, Dünya Pilotlar Günü'nde pilotlarının yolculuklarını kutluyor

Havayolu pilotları, insanları gidecekleri yerlerle buluşturur ve unutulmaz bir tatil, bir rock konseri, bir arkadaş düğünü veya bir annenin sıcacık kucaklaması gibi değerli anılar yaratmalarına yardımcı olurlar. Bu nedenle, Dünya Pilotlar Günü’nde Emirates, yardımcı pilotları ve tecrübeli kaptanları bünyesine katmaya devam ederken, global seyahate ve havayolu sektörüne katkılarından dolayı yüksek nitelikli pilotlarını selamlıyor.

Emirates, 1985 yılında hizmetlerini başlattığında, havayolunun pilotları, Pakistan Uluslararası Havayolları’ndan kiralanan iki uçakta görev alıyordu. Günümüzde ise havayolu, 400’ü BAE vatandaşı olmak üzere 111 milletten yaklaşık 4.000 pilotu bünyesinde barındırıyor. İlk BAE vatandaşı öğrenci pilot 1986’da katılırken, 20 yıllık başarılı bir kariyerin ardından kaptan olarak emekli oldu.

Birçok pilot, havayolu ile birlikte büyüdü. İlham verici bir şekilde, Emirates’in havayolunda 10-19 yıldır çalışan 1.380 pilotu, 20-29 yıldır hizmet veren 173 pilotu ve 30 yılı aşkın süredir hizmet veren 5 pilotu bulunuyor. Emirates’in en uzun süredir hizmet veren iki pilotu, 1989 yılında aynı gün havayoluna katılmış olup toplamda 34 yıldan fazla hizmet vermektedir.

Seyahat talebi giderek artarken, havayolu da ağını güçlendiriyor ve 2024 ortasından itibaren Airbus A350’lerini teslim almaya hazırlanıyor. Emirates, yaklaşmakta olan işe alım kampanyalarıyla pilot topluluğunu büyütmeye devam ediyor. 2022’nin başından bu yana havayolu, üç işe alım programıyla 900’den fazla yeni pilotu bünyesine kattı: Doğrudan Girişli Kaptanlar, Hızlandırılmış Komuta ve Yardımcı Pilotlar.

Pilot yolculukları

Emirates’in sürekli yatırımları ile pilotları, tamamı geniş gövdeli 260 Airbus A380 ve Boeing 777 uçağından oluşan dünyanın en genç ve modern filolarından birini uçuruyor. Havayolunun pilotları, San Francisco’dan Auckland’a altı kıtaya ve 140 farklı uçuş noktasına; buzullar, çöller, ormanlar, kanyonlar, bataklıklar ve dağlar, hatta Kuzey Kutbu olmak üzere her türlü arazinin üzerinden uçuyorlar.

Emirates, şu anda A380’ler ve 777’ler için 10 tam uçuş simülatörüne ev sahipliği yapan tesisiyle pilot eğitiminde en ileri düzeyde yer alıyor. Havayolu, tecrübeli eğitmenlerin bulunduğu özel olarak tasarlanmış ortamlarda kanıta dayalı güvenilir eğitim programlarına yatırım yapıyor. Bu, pilotların havayolu filosunu profesyonel olarak zorlayıcı, tatmin edici, ilginç ve heyecan verici bulmalarını sağlıyor. 7/24 çalışan eğitim ekibi, tür dönüştürmeden komuta geliştirmeye kadar her türlü kursu yürütmekteler.

Havayolu, Mart 2024’te açılması planlanan 63.318 metrekarelik yeni, son derece gelişmiş bir pilot eğitim tesisi inşa etmek için 135 milyon dolar yatırım yapıyor. Tesis, A350 ve Boeing 777-9 model uçakları içeren gelecekteki filosu için 6 tam uçuş simülatörüne daha ev sahipliği yapacak. 

Pilotlar ayrıca, Emirates Havacılık Koleji ve Emirates Havacılık Üniversitesi’nde çeşitli teknik olmayan eğitim programlarına erişim sağlıyorlar. Emirates’te belirli kariyer yollarına sahip olmalarının yanı sıra, yönetim, eğitim ve işe alım gibi pozisyonlara terfi edebiliyorlar.

Emirates’in ağırlıklı olarak yurtdışından gelen pilot topluluğu, 170’in üzerinde milletten meslektaşlarıyla birlikte merkezi Dubai’yi yansıtan güvenli, emniyetli ve çok kültürlü bir ortamda yaşamaktan ve çalışmaktan keyif alıyor. Pilotlar, rekabetçi vergisiz bir maaş, geniş konaklama imkanları, eğitim ödeneği ve üst düzey diş, sağlık ve yaşam sigortası gibi ayrıcalıklardan faydalanıyorlar. Ayrıca, işe gidip gelmek için şoförlü ulaşım, çamaşırhane hizmetleri, yılda 42 gün izin, yıllık izin biletleri, indirimli kargo, arkadaş ve aile için indirimli seyahat avantajları ve çok daha fazlasının keyfini çıkarıyorlar.

Pilot İstihdamını Artırma

Mart ve Nisan ayları boyunca Hong Kong ve Singapur’da gerçekleştirilen başarılı bir pilot işe alım turundan sonra, pilot alımı gündeminde sıradaki adım olarak, 10 Mayıs 2023 Çarşamba günü, Dubai saatiyle 13:00’te çevrimiçi bilgilendirme oturumu planlanmış durumda. 

Çeşitli uçuş güvertesi rolleri hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen ilgili pilotlar, link üzerinden kaydolabilir ve giriş koşulları hakkında daha fazla bilgiye buradan erişebilirler.

A380 Doğrudan Girişli Kaptan

Bu program, A330, A340, A350 ve A380 gibi Airbus fly-by-wire geniş gövdeli uçaklarda 3.000 saatlik komuta deneyimi olan teknik olarak yetkin pilotlar için tasarlanmıştır. Bunun yanı sıra, çoklu mürettebatlı, çok motorlu uçaklarda toplam en az 7.000 saat uçuş tecrübesine sahip olmaları ve diğer uygunluk kriterlerini karşılamaları gerekmektedir.

Hızlandırılmış Komuta Programı

Öncelikle, bölgesel rotalarda dar gövdeli uçakları yöneten deneyimli Airbus Kaptanları için tasarlanmıştır ve küresel bir havayolu markası ile çalışarak kariyerlerini bir üst çıtaya yükseltmek isteyenler için idealdir. Airbus fly-by-wire deneyimi en az 1.500 saat olan kaptanlar, Emirates’e A380 İkinci Pilotu olarak gelişmiş bir maaş paketi ile katılabilirler. En az 700 uçuş saati ve iki başarılı yenileme kontrolünden sonra hızlandırılmış komuta yükseltmesi için uygun olurlar. Genellikle, Emirates pilotları ultra uzun, uzun ve kısa menzilli rotaların karışımını uçtuklarından bu kilometre taşlarına bir yıldan kısa bir sürede ulaşabilmektedirler.

İkinci Pilot

İkinci Pilot pozisyonları için adaylar, çoklu motorlu, çok mürettebatlı uçak deneyimine, geçerli bir Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) Havayolu Taşımacılığı Pilot Lisansı (ATPL) ve maksimum kalkış ağırlığı 20 ton olan uçaklarda en az 2.000 saatlik uçuş deneyimine sahip olmalıdırlar.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hayat Holding ana sponsorluğunda gerçekleşen UEZ 2023, T.C. Hazine ve Maliye Bakanı Doç. Dr. Nureddin Nebati'nin açılış konuşmasıyla başladı

Capital, Ekonomist ve Start Up dergileri tarafından 2012 yılından bu yana düzenlenen, ana sponsorluğunu Hayat Holding’in üstlendiği; iş ve ekonomi dünyasının önemli aktörlerini buluşturan Zirve; T.C. Hazine ve Maliye Bakanı Doç. Dr. Nureddin Nebati, Hayat Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İcra Kurulu Başkanı M. Avni Kiğılı ve Capital, Ekonomist, Start Up Dergileri Yayın Direktörü Sedef Seçkin Büyük’ün açılış konuşmalarıyla başladı. 

Gelecek nesiller için daha nitelikli yarınlar yaratmak adına “Tek Dünya, Ortak Gelecek: Yeni Nesiller İçin Yarını Şekillendirecek Politikalar Ve İş Stratejileri” teması altında gerçekleştirilen Zirvede, sosyal ve ekonomik politikalar dengesinde daha iyi bir geleceği paylaşma bilinci ile iş stratejilerinin nasıl gerçekleştirilmesi gerektiği, geleceğe hep birlikte ortak olunacağının farkındalığı gündeme getirilecek. 

Zirve’nin açılış konuşmasında Capital, Ekonomist, Start Up Dergileri Yayın Direktörü Sedef Seçkin Büyük, “Zirvemizde tek dünyayı ve ortak geleceği paylaşmaya vurgu yapacağız ve gelecek neslin daha iyi geleceği için stratejileri ele alacağız. Yeni nesiller için iş stratejileri ve politikalar, Türkiye’nin 100’üncü yılında apayrı anlam taşıyor. Bugün nüfusu 85 milyonu aşan ülkemizde bu genç insanlarımızın ve çocuklarımızın iyi ve nitelikli, modern ve sağlıklı eğitimler almaları gerekiyor. Ayrıca yuva bildikleri yaşam alanlarının güvenliği için çalışmak, biz yetişkinlerin boynunun borcu. Yeni nesillere yüksek kalitede eğitim sağlamalıyız. Nasıl daha iyi bir dünyaya ulaşabileceğimizi ve daha mutlu ve iyi gençliğe sahip olabileceğimizi tartışacağımız Zirvemizde bulunan herkese teşekkür ederiz” dedi.

Hayat Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İcra Kurulu Başkanı M. Avni Kiğılı, “Dünyanın bir köşesinde birinin canı yandı mı hepimizin canı acıyor. Bu yılki tema bu nedenle son derece önemli ve Hayat Holding olarak ev sahipliği yapmaktan onur duyuyoruz. Bugün dünyada 8 milyar insan var ve yakın gelecekte 10 milyarı aşacağız. Global çapta ihtiyaçları sınırlandıran ekosistem içerisinde olmamıza neden olacak ve talebe cevap vermek için maliyet baskısı ile karşı karşıya kalacağız. Bu ise bizi ihtiyaçları karşılamanın pahalılaştığı, enflasyon ve fakirliğin olduğu bir sarmala götürecek. Sürdürülebilir bir dünya için mevcut tüketim alışkanlıklarını iyiye doğru dönüştürmemiz gerekiyor. Yaşamın neredeyse sıfır noktasına geldiği noktada iş dünyası olarak güçlerimizi birleştirmeliyiz. Çünkü tek dünya, ortak gelecek demek, en yalın anlamıyla kader birliği yapmak demek” dedi.

Bakan Nebati: “Krizlerin zirve yaptığı 2022 yılında dahi yüzde 5,6 büyüdük”

Açılış konuşmasında T.C. Hazine ve Maliye Bakanı Doç. Dr. Nureddin Nebati, kendi dinamikleriyle uyumlu şekilde politikalar uygulayıp kurumsal ve geleneksel yapılarımızı dikkate alarak ilerlediklerini belirterek, “Milletimizin refahı için gereken tüm adımları atmaktan asla geri durmuyoruz. Her ülkenin kendi ekonomik koşullarına göre farklı politika setlerini devreye aldığı bu süreçte bizler, yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı Türkiye Ekonomi Modelimizi devreye aldık. Böylelikle, krizlerin zirve yaptığı 2022 yılında dahi yüzde 5,6 büyüyen ekonomimiz, sergilediği güçlü performansla G20 ve OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olmayı başardı. 11 ilimizi ve 14 milyondan fazla insanımızı doğrudan etkileyen deprem felaketine rağmen, 2023 yılında da ekonomik aktiviteye dair öncü göstergeler de büyümenin sürdüğüne işaret ediyor. Tüketici Güven Endeksi 87,5 ile salgın öncesi seviyelerine yükselmiş durumda. Küresel sarsıntılarla geçen salgın sonrası dönemde, siz değerli iş insanlarımızın, oluşan yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirebilmeniz için gereken her türlü tedbiri aldık, tüm desteği sağladık. Böylece, ihracatımız Mart 2023 itibarıyla yıllık 255,7 milyar dolara ulaşmış, her geçen gün yeni rekorlar kırmaya devam etmiştir. Keza turizmde gerçekleştirdiğimiz pazar çeşitlendirme ve tanıtım faaliyetleriyle turizm gelirimizi 2022 yılında yine Cumhuriyet tarihimizin rekor seviyesi olan 46,3 milyar dolara kadar yükselttik. Sergilediğimiz bu güçlü performans, istihdam bakımından da yeni zirvelere ulaşmamızı sağladı. Toplam istihdamımızı Şubat 2023 itibarıyla 31,5 milyon kişiye çıkardık. İşsizlik oranını ise aynı dönemde yüzde 10 seviyesine düşürdük. Bu zirvenin gündem maddelerinden biri olan iş yaşamı ve refaha katkı sağlayan toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamında da önemli mesafeler kat ettik. Hükümet olarak, almış olduğumuz tedbirler ve geliştirdiğimiz teşvik mekanizmaları sayesinde ülkemizde kadın istihdam oranı yüzde 30,4 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Kadın istihdamına, kadın girişimcilerimize ve kadın kooperatiflerine sağladığımız kapsamlı destekleri ilerleyen dönemde de artarak sürdüreceğiz” diye konuştu.

Küresel salgının başlamasıyla birlikte tüm dünyada ortaya çıkan talep yönlü enflasyon sorununun, 2022 itibarıyla enerji ve gıda başta olmak üzere emtia fiyatlarında yaşanan yüksek artışlar nedeniyle arz yönlü bir yapıya dönüştüğünü aktaran Bakan Nebati, artan enflasyon ve hayat pahalılığına karşı alınan tedbirler ve küresel normalleşmenin de katkısıyla enflasyonu düşürmeye başladıklarını ve tedrici olarak tek haneli seviyelere inmesinin sağlanacağını belirtti. Küresel enflasyon baskıları karşısında uygulamaya konan sıkı para politikalarının, küresel finansın geleceği için bir tehdit unsuru olmanın yanı sıra dünya ekonomisinin giderek resesyona sürüklenme riskini de artırdığını ifade eden Bakan Nebati, küresel ekonomiye dair bu uyarıların uzun zamandan bu yana yapıldığını ve ne kadar haklı olunduğu konusunun giderek daha net anlaşıldığını söyledi. Sıkı para politikaları nedeniyle ABD ve Avrupa’da yaşanan banka iflasları, küresel ekonomi için tehdit oluştururken Türk bankacılık sektörünün aktif kalitesi, güçlü sermaye tamponları ve süreklilik arz eden kârlılığıyla sağlam bir duruş sergilemeye devam etiğini hatırlattı. Yeni teknolojiler ve inovatif girişimlerin hem firmaların hem de ülkenin rekabet gücünü önemli ölçüde artıran faktörler olduğunun bilincinde olduklarını aktaran Bakan Nebati, Ar-Ge yatırımlarının artması yönünde sağlam adımlar atıldığını, stratejik sektörleri ve teknoloji yoğun yatırımların selektif kredi politikasıyla desteklendiğini hatırlattı.

Bakan Nebati: “Sanayide enerji verimliliği sağlayan teknolojiler kullanılmasına önem veriyoruz”

Bakan Nebati, “Yeşil ve dijital süreçlerin iç içe geçtiği İkiz Dönüşüm için enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, elektrikli araç ve şarj altyapısı ile dijitalleşme gibi alanlarda desteklerimizi kesintisiz sürdürüyoruz. Tüm dünyayı etkisi altına alan iklim değişikliği nedeniyle üretim anlayışımızı ve ihtiyaçlarımızı birlikte ele almamız ve bu noktadan hareketle adımlar atmamız gerekiyor. Bu nedenle, başta çevreyle uyumlu, dijitalleşen bir endüstri için yeni teknolojilere, inovasyona ve girişimciliğe dayanan üretim süreçlerini destekliyoruz. Diğer taraftan, enerjiyi verimli ve sürdürülebilir hale getiriyoruz. Bu kapsamda, sanayide enerji verimliliği sağlayan teknolojiler kullanılmasına önem veriyoruz. Tarımsal sulamada kullanılan elektriğin güneş enerjisi ile sağlanması için Güneş Enerji Santralleri ve Sulama Kanalları Projesi’ni hayata geçirdik. Dönüşümün en önemli unsurlarından biri olan yeşil yatırımlar için finansman konusunda başta bankalara rehber oluşturması amacıyla sürdürülebilir finansman çerçeve dokümanını, yeşil borçlanma aracı ve yeşil kira sertifikası rehberini yayınladık. Diğer yandan, Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak yakın zamanda ilk yeşil tahvil ihracımızı da gerçekleştirerek sürdürülebilirlik kapsamında önemli bir adım attık” dedi.

Önümüzdeki dönemde bankacılık, katılım finans, sermaye piyasaları ve fintek alanlarında hayata geçirilecek reform ve politika adımlarıyla finansal sektörün bir bütün içinde sağlıklı biçimde gelişmesinin sağlanacağını belirten Bakan Nebati, bu doğrultuda finans sektörünün farklı oyuncularını tek bir çatı altında birleştirecek olan İstanbul Finans Merkezi’nin açılışını geçtiğimiz hafta başında gerçekleştirdiklerini söyledi. Bu merkezin Türk finans sektörüne katacağı ivmeyle yatırım olanaklarını artıracağını, ülkemizin kalkınmasını güçlü bir şekilde destekleyeceğini de ekledi. İstanbul Finans Merkezi kısa vadede bölgesel, orta vadede ise küresel bir merkez olarak dünyanın önde gelen finans merkezleri arasında yerini alacağını aktaran Bakan Nebati, 10 yıl içinde dünyanın ilk 10 finans merkezi arasındaki yerini alması için gereken tüm çalışmayı yapacaklarını açıkladı.

Bugün gelinen noktada küresel ekonomiye tam anlamıyla eklemlenmiş, finansal altyapısı gelişmiş, dünyanın en ileri ekonomilerinin arasına girmeye aday bir ülke olarak yeni bir yüzyıla adım atıldığını söyleyen Bakan Nebati, “Verilerin de ortaya koyduğu şekilde 1975-2001 arası 26 yıllık dönemde ülkemize gelen toplam doğrudan yabancı yatırım girişi sadece 14 milyar dolar olmuştur. İktidara geldiğimiz 2002 yılından 2023 Şubat dönemine kadar geçen yaklaşık 21 yıldaysa bu rakam 254,2 milyar dolara ulaşmıştır. Hiç şüphesiz ki bu, küresel ekonomide önemli bir aktör olarak ülkemizin konumunu teyit eden bir husustur. İşte bu şiarla, bugün ülkemizi küresel bir finans merkezine, bir üretim merkezine, teknoloji, lojistik ve turizm merkezine dönüştürme yolunda kararlı adımlarla ilerliyoruz. Türkiye, son yıllarda yaşanan salgın, küresel enflasyon ve asrın felaketi deprem gibi krizlerin ekonomik etkilerini bertaraf etmeye çalışırken; liberal, yönlendirici ve sosyal devlet anlayışının kimi yönlerinin harmanlandığı; yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı önceleyen bir ekonomi politikasını ortaya koymuştur” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ABD'nin Ödüllü Korosundan “İstanbul'u Dinliyorum"

Kültür ve Turizm Bakanlığının ev sahipliğinde gerçekleşen Dünya Koro Müziği Sempozyumunda (WSCM), Orhan Veli Kanık’ın çok bilinen ve sevilen şiirlerinden “İstanbul’u Dinliyorum”; Özkan Manav’ın bestesiyle Andrea Bocelli, Sarah Brightman ve Michael Bublé gibi ünlü isimlerle sahne alan Georgia Eyalet Üniversitesi Korosu tarafından dünyada ilk kez seslendirildi. 

Uluslararası Koro Müziği Federasyonu (IFCM) tarafından 3 yılda bir düzenlenen dünyanın en büyük koro etkinliği olan Dünya Koro Müziği Sempozyumu (WSCM), 25 Nisan’dan bu yana başta Atatürk Kültür Merkezi olmak üzere Beyoğlu’nun tarihi mekanlarında tüm coşkusuyla sürerken, ilkleri de müzikseverlerle buluşturmaya devam ediyor.

Sempozyumun İstanbul’dan ilham alan “Değişen Ufuklar” temasına uygun olarak, ilk kez seslendirilmek üzere siparişi verilen 6 eser arasında yer alan,  Özkan Manav’ın Orhan Veli Kanık’ın çok bilinen ve sevilen “İstanbul’u Dinliyorum” şiirinden bestelediği eser, şef Deanna Joseph yönetiminde Georgia Eyalet Üniversitesi Korosunun yorumuyla AKM Türk Telekom Opera Salonunda ilk kez dinleyicilerle buluştu. Eserde sesler sözcüklerle iç içe geçerek İstanbul’un ruhunu sahneye taşıdı. Türkiye’nin yanı sıra Venezuela, Singapur, ABD, Almanya ve Malezyalı bestecilerin sempozyum için besteledikleri eserler de dünya prömiyerlerini AKM’deki gala konserleriyle yapmaya devam ediyor.

 

30 Nisan’a kadar 11 ayrı mekânda 44 konser 

5 kıtayı temsil eden 30 farklı ülkeden konuşmacıyı, 55 koro ve 2500 koristi İstanbul’da buluşturan sempozyum kapsamında etkinlikler Atatürk Kültür Merkezi başta olmak üzere Akbank Sanat, Grand Pera Emek Sahnesi, Borusan Müzik Evi, İstanbul Atlas 1948 Sineması, St. Antuan Kilisesi, Santa Maria Draperis Kilisesi, Garibaldi Sahnesi ve Taksim Camii Kültür Merkezi gibi Beyoğlu’nun tarihi mekânlarında sürüyor. Öğrenciler tüm sempozyum boyunca %50 indirimden yararlanabiliyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu'nun Sezonun Ses Getiren, Kapalı Gişe Oyunu “1984" İstanbul Turnelerine Başladı!

İstanbul’daki ilk oyunlar bu hafta İBBŞT Üsküdar Musahipzade Celãl Sahnesi’nde !

“1984” gelecek hafta yine İstanbul’da, 3 Mayıs Çarşamba günü BBT Yunus Emre Kültür Merkezi’nde ve 7 Mayıs Pazar günü Kadıköy Belediyesi Cadde Bostan Kültür Merkezi’nde seyircilerle buluşacak !

George Orwell’in klasik romanı “1984”ün Robert Icke ve Duncan Macmillan tarafından yapılan çağdaş sahne uyarlaması, Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Murat Daltaban rejisiyle bu hafta İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nin düzenlediği Şehir Tiyatroları Buluşmaları kapsamında Üsküdar Musahipzade Celãl Sahnesi’nde İstanbul seyircisi ile buluşuyor.

Kimliğini partinin kimliği altında tanımlayan Winston’ın hayatı, günlük tutmaya başlamasıyla değişir. Büyük biraderin herkesi izlediği Okyanusya’da, hatırladıklarını, fikirlerini ve gözlemlediklerini not aldığı bu günlük Winston için büyük tehlikedir. Winston’ın; geçmişi, şimdiyi, geleceği sorgulamaya başlaması ve aşık olması onu tehlikeli hale getirir ve cezası “yokkişileştirme”dir. Winston ya bir kahraman olacaktır ya da “yokkişi”.
George Orwell’ın, bireyselliğin ve insan haklarının tamamen yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzenini, inanılmaz bir hayal gücüyle anlattığı romanından Robert Icke ve Duncan McMillan’ın uyarladığı, Ayberk Erkay’ın çevirdiği 1984 oyunu NKT genel Sanat Yönetmeni Murat Daltaban yönetti.

Oyun müziklerini Oğuz Kaplangı’nın yaptığı 1984’ün Sahne Tasarımı Burak Etöz ve Cem Yılmazer’e, Işık Tasarımı Cem Yılmazer’e, Koreografi Tan Temel’e, Kostüm Tasarımı Tomris Kuzu’ya ve Video Tasarım ve Operasyonu Okan Temizarabacı’ya ait…  Oyunda yer alan NKT oyuncuları; Adem Mülazim, Gizem Güçlü, Barış Ayas, Batuhan Pamukçu, Gökhan Kum, Mert Tiryaki, Oğuzhan Ayaz, Pınar Hande Ağaoğlu, Cihat Temel.

“1984” İstanbul gösterimleri devam edecek!

3 Mayıs 2023 tarihinde Bakırköy Belediyesi Tiyatrosu Yunus Emre Kültür Merkezi’nde saat 15.30 ve 20.30’da, 7 Mayıs Pazar günü 16.00 matine ve 20.00 suare olmak üzere iki seansla Cadde Bostan Kültür Merkezi’nde sahnelenecek.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Üsküdar'da 8. Kitap Fuarı Yarın Başlıyor

Hayata geçirdiği etkinliklerle Üsküdar’ı İstanbul’un kültür sanat merkezi haline getiren Üsküdar Belediyesi tarafından her sene geleneksel olarak düzenlenen Kitap Fuarı’nın 8.’si başlıyor.

Türk tarihçi, yazar, akademisyen Prof. Dr. İlber Ortaylı tarafından açılışı yapılacak fuar, 9 gün süresince kültür- sanat, tarih, bilim ve kitap dünyasının en çok takip edilen isimlerini İstanbullularla buluşturacak.

120 yayın evi ile 500 yazarın katılımıyla 840 sempozyum ve etkinliğin düzenleneceği fuarın en güzel fotoğrafını çekene sürpriz hediyeler verilecek.

Türk tarihçi, akademisyen ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın onur yazarı olduğu 8. Kitap Fuarı, 29- Nisan- 7 Mayıs tarihleri arasında 120 yayın evi, tarih, kültür sanat, bilim dünyasının öne çıkan isimleri ile Türkiye’nin en sevilen 500 yazarını İstanbullularla buluşturacak. Türkiye’nin önde gelen yayınevlerinden yüzlerce eserini okurların beğenisine sunan fuar süresince başta Cemil Meriç, Cengiz Aytmatov olmak üzere Mim Kemal Öke’den Beşir Ayvazoğlu’na, İskender Pala’dan Nabi Avcı’ya onlarca yazar ve ünlü isimlerin katıldığı 840 sempozyum ve söyleşi etkinlikleri düzenlenecek. 

Fuar, tüm İstanbulluları kültür ve edebiyat dolu bir yolculuğa çıkaracak. Ziyaretçileri birbirinden özel ödüllerin beklediği fuar süresince ayrıca imza etkinlikleri de düzenlenecek. Fuarın ilk günü Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın Tarih Boyunca Üsküdar adlı söyleşisi gerçekleştirilecek. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da yine 6 Mayıs Cumartesi günü özel söyleşide kitapseverlerle buluşacak. 

Fuarı en iyi yansıtan fotoğraf ödüllendirilecek

Fuarın en dikkat çekici etkinliklerinden biri de Fotoğraf Yarışması olacak. Fuarı en güzel yansıtan fotoğrafı çeken kitapseverleri çok özel hediyeler bekliyor. Yarışmanın 1.’si 25 adet kitap ile Nevmekan Selimiye’de 2 kişilik kahvaltı, 2.’si 100 adet kitap, özel tasarım Üsküdar Kitaplığı ile Nevmekan Selimiye’de 2 kişilik akşam yemeği, 3.’sü 50 adet kitap, Nevmekan Selimiye’de 2 kişilik akşam yemeği ödülü kazanacak. 

TARİH: 29 NİSAN CUMARTESİ

 SAAT: 12.00 AÇILIŞ,  İLBER ORTAYLI 

YER: BAĞLARBAŞI KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİ

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aşk Yeniden 9 Haziran'da sinemalarda

Başrollerinde Priyanka Chopra Jonas, Sam Heughan ve Celine Dion’ın yer aldığı romantik komedi Aşk Yeniden (Love Again), 9 Haziran’da beyazperdede seyirci ile buluşuyor.  

Yönetmenliğini Jim Strouse’un yaptığı Aşk Yeniden romantik komedi hayranlarının içini ısıtacak bir hikayesiyle seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor.  Nişanlısının kaybıyla mücadele etmeye çalışan Mira Ray’in nişanlısının eski telefon numarasına duygu dolu mesajlar göndermesiyle başlayan tesadüfi bir aşk hikayesini konu alan filmin başrollerini Priyanka Chopra Jonas, Sam Heughan ve Celine Dion paylaşıyor.

Mira, kaybettiği nişanlısının eski numarasının artık Rob Burns’ün yeni iş telefonu olduğunu fark etmeden, romantik mesajlar atar. Gazeteci Rob ise kendini, ona gelen bu duygu dolu mesajların samimiyetine kaptırır. Rob, Megastar Celine Dion hakkında yazı yazmak için görevlendirildiğinde, Mira’yla tanışıp kalbini kazanmak için ondan yardım alır. 

Dion’ın filme özel yazdığı Love Again şarkısıyla Aşk Yeniden 9 Haziran’da sinemalarda olacak.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

KOBİ'ler 'siber açıdan sigortalanamaz' hale geldiklerinde ne yapmalı?

Hem kişisel hem de profesyonel tüm verilerimizin çevrimiçi olarak depolandığı dijital öncelikli bir dünyada, veri koruması göz ardı edilemeyecek kadar önemli. Siber sigorta yoluyla işletmelerin veri korumayı önceliklendirmelerini teşvik etme çabalarına rağmen, birçok küçük ve orta ölçekli işletme (KOBİ) hala sigortasız durumda. Maalesef, KOBİ’lerin hedef alınmadıklarına ve tehditlere karşı güvende olduklarına dair yaygın kanı da tamamen yanlıştır. 

Markel tarafından yapılan bir araştırmaya göre, KOBİ katılımcılarının yarısından fazlası 2021’in sonlarında bir siber güvenlik ihlalinin kurbanı oldu. Hibrit çalışmanın artması ve kurum içi uzmanlığın sınırlı olması, KOBİ’leri siber saldırılara karşı daha da savunmasız hale getiriyor. Temmuz 2022’de, Genel Yönetici Acentesi CFC Underwriting tarafından rapor edildiği üzere, ‘BazarCall’ adı verilen yeni bir tür fidye yazılımı saldırısı KOBİ’leri hedef aldı. Bu tür saldırılar ajansın üç aylık bir dönemde portföyünde yer alan kötü amaçlı yazılım vakalarının yüzde 10’unu oluşturdu. 

Veeam Veri Koruma Trendleri Raporu 2023, siber saldırıların 2020, 2021 ve 2022’de kurumlar için en etkili kesintilere neden olduğunu ve kurumların yüzde 85’inin son 12 ayda en az bir kez saldırıya uğradığını ortaya koydu. Bu da gelişmiş dijitalleşmeye, artan farkındalığa ve hazırlıklı olmaya rağmen fidye yazılımlarının hala başarılı olduğunu gösteriyor.

 

Bu noktada akıllara gelen “KOBİ’leri siber saldırılara karşı savunmasız kılan nedir?” sorusuna yanıt veren Veeam Kurumsal Stratejilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dave Russell ve Veeam Ürün Stratejilerinden Sorumlu Kıdemli Direktör Rick Vanover şunları aktardı: 

Her ölçekten işletme siber saldırılara karşı savunmasız olsa da, KOBİ’ler yetersiz veri güvenliği önlemleri nedeniyle bilhassa saldırılara açık durumda. KOBİ’lerin siber koruma için ayırdıkları bütçe çoğu zaman oldukça sınırlı kalıyor. CyberPeace Vakfının hazırladığı bir rapor, KOBİ’lerde yüksek teknolojili izleme sistemleri olmaması nedeniyle eylemleri tespit edilemeyen siber suçlular için bu şirketlerin sistemlerine girmenin daha cazip hale geldiğini ortaya koydu. Raporda ayrıca önemli verilerin yedeklenmemesi ve yetersiz siber güvenlik politikaları gibi güvenlik açıklarının nasıl siber saldırılara yol açabileceğine de değinildi. 

KOBİ’ler, iş ölçekleri nedeniyle genellikle sektör devleriyle rekabet edebilmek için iş stratejilerini güçlendirmeye daha fazla odaklanıyorlar. Sadece büyük ölçekli kuruluşların daha büyük siber saldırı riski altında olduğuna inandıkları için KOBİ’ler veri yedekleme ve sigorta gibi uygun siber güvenlik çözümlerine yatırım yapmaktan kaçınabiliyorlar. Sonuç olarak, siber güvenlik planlaması çoğu zaman arka planda kalabiliyor.

KOBİ’lerin siber sigortaya yatırım yapmamalarının bir diğer önemli nedeni de gerekli güvenlik önlemlerini entegre edecek teknik uzmanların olmaması ve poliçe satın alma maliyetlerinin yükselmesidir. Global Data’nın 2021 yılında yaptığı bir araştırma, KOBİ’lerin yaklaşık yüzde 29’unun maliyetleri düşürmek için siber sigortalarını iptal ettiğini ortaya koydu. 

Siber güvenlik bütçelerine önem vermeleri için KOBİ’ler teşvik ediliyor, çünkü işleri gereği teknolojiye bağımlı oldukça, işletmeleri siber tehditlere karşı daha savunmasız hale geliyor. Deloitte’un Siber Sigorta Raporu, 2018’de %36 olan orta ölçekli şirketlerin siber saldırıya uğrama oranının 2019’da %63 seviyesine çıktığını ortaya koydu. Bütçenin küçük olması nedeniyle sigortalama yapılamıyorsa, siber güvenlik çözümleri satın almak ve verileri yedeklemek gibi başka önlemler almak yardımcı olabilir.

KOBİ’ler için çıkış yolu  

Kuruluşların temel dijital hijyen yöntemlerini uygulamaları hayati önem taşıyor. Bütün işletmeler, işletme yöneticilerine doğrudan ulaşabilen ve güvenlik çalışmalarını yönetme yetkisine sahip özel bir BT güvenlik yöneticisine ihtiyaç duyar. Ayrıca küçük işletmelerin de kurum içi ya da dış kaynaklı olması fark etmeksizin siber güvenlikten sorumlu ve veri korumada uzmanlaşmış kaynakları bünyelerinde bulundurmaları gerekir. Ek olarak, antivirüs yazılımı, güçlü bir güvenlik duvarı gibi diğer önemli siber güvenlik önlemlerinin hayata geçirilmesi ve çalışanların şüpheli bağlantıları tespit ederek fidye yazılım e-postalarına tıklamaktan kaçınmaları konusunda eğitilmesi de bu noktada oldukça önemli.

Son olarak, KOBİ’lerin dikkate alması gereken önemli bir siber güvenlik öğesi ise tüm sistemlerden izole edilmiş bir veri yedeklemesine sahip olmaktır. Kurumlar tüm veri depolama alanlarında Backup and Data Recovery kullanarak veri sistemlerinin tam olarak korunmasını sağlayabilir. Ek olarak Veeam’in önerdiği 3-2-1-1-0 yedekleme kuralı da uygulanabilir. Bu kural, önemli verilerin her zaman en az iki farklı medya ortamında, en az biri iş yeri dışında ve biri çevrimdışı olmak üzere en az üç kopyasının bulundurulmasını ve sıfır doğrulanmamış yedeklerin ya da hatalı yedeklerin bulundurulmasını önerir.  

Veeam Veri Koruma Trendleri Raporu 2023 kurumların Modern Veri Koruma çözümlerinde aradıkları en önemli özelliğin “veri korumanın siber hazırlık stratejisine entegre edilmesi” olduğunu ortaya çıkarmıştı, bu da yedeklerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurguluyor. 

Sistemin güvenliğini değerlendirmek için yapılan düzenli risk değerlendirmeleri ve sızma testleri gibi basit egzersizler bile siber tehlikeleri önlemeye yardımcı olabilir. Dolayısıyla, pahalı siber sigortaları karşılayamayan KOBİ’ler, kuruluşlarının verilerini korumak için bu uygun maliyetli uygulamaları hayata geçirebilirler. KOBİ’ler iyi bir dijital hijyen ihtiyacını ne kadar benimserlerse saldırılara karşı o kadar tetikte olabilirler. Dolayısıyla verilerin korunmasının yanı sıra siber politikaların düzenlenmesi de zorunlu hale getirilmelidir. Siber saldırılar gerçektir ve işletmenizin ölçeği ne olursa olsun bunları önlemeye yönelik tedbirler ihmal edilmemelidir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

PMPL Türkiye Bahar Sezonu'nda Final Heyecanı Başlıyor

PUBG MOBILE Türkiye Bahar Sezonu Lig Aşaması’ndan çıkan takımlar bu hafta sonu düzenlenen finallerde PMPL Avrupa Şampiyonası’na yükselen ilk 8 takım olmak için kıyasıya mücadele edecek.

Dünyanın en popüler mobil oyunlarından PUBG MOBILE’ın Türkiye’deki espor takviminde 2023 PMPL (Pro League) Türkiye Bahar Sezonu lig aşaması sona erdi. 20 Mart – 23 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen lig aşamasında Türkiye’nin en iyi 20 takımı arasından S2G Esports takımı ilk sırada tamamlamayı başardı. Takımların finallerde PMPL Türkiye Lig Şampiyonluğu ve PMPL Avrupa Şampiyonası’na katılmak için kıyasıya mücadele edeceği final maçları ise 28 – 30 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek. Karşılaşmalar PUBG MOBILE Espor Türkiye kanalından canlı olarak takip edilebilecek.

Heyecan dolu mücadelelere ev sahipliği yapan lig aşamasında kıran kırana maçlar oynandı. Üç haftalık lig ve üç haftalık süper haftasonu maçlarına ev sahipliği yapan PMPL Türkiye Bahar Sezonu Lig Aşaması’nın lider tamamlayan takım ise son Dünya şampiyonu S2G Esports oldu.

392 puanla lig aşamasını ilk sırada tamamlayan S2G Esports’u 367 puanla Regnum Carya Esports takımı takip etti. Üçüncü sırada ise 360 puan ile Next Rüya Esports ekibi yer aldı. 20 takımın mücadele ettiği lig aşamasında turnuvaya veda eden takımlar ise New Boss Esports, Galakticos, Galatasaray Espor ve GMT Esports oldu.

Büyük final heyecanı başlıyor

Toplamda 150 bin dolarlık (2,91 milyon TL) ödül havuzuna sahip olan turnuvanın final aşamasında ilk sekize kalan takımlar PMPL Avrupa Şampiyonası’na katılmaya hak kazanacak. 

Final aşamasında mücadele edecek takımlar ise şu şekilde; S2G Esports, Regnum Carya Esports, Next Rüya, Fire Flux Esports, Ozarox Esports, Denizbank Wildcats, FUT Esports, Melise Esports, Getso Esports, SHN Esports, Digital Athletics, Kaos Espor, Beşiktaş Esports, Mavidance Esports, Bra Espor ve Solo Bad Boys Reborn.

PMPL Türkiye Bahar Sezonu’nda heyecan dolu final maçlarının tamamı PUBG MOBILE Türkiye ve PUBG MOBILE Türkiye Esports Youtube kanalları, TikTok ve Facebook hesapları üzerinden saat 19.00’dan itibaren canlı olarak takip edilebilecek.

PUBG MOBILE ile ilgili daha fazla bilgi için  Instagram, Youtube, TikTok, Facebook, Twitch, Twitter ve hesaplarımızdan bizi takip edebilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı