Aylık arşivler: Nisan 2023

EY, telekom sektörü için en büyük 10 riski açıkladı

EY, birçok belirsizliğin ve risklerin etkisinde olan bir dönemde telekom şirketlerinin karşı karşıya olduğu en büyük 10 riske dikkat çekiyor.

Uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi EY (Ernst & Young) küresel çapta telekom şirketlerini bekleyen en büyük 10 riski açıkladı. Telekomünikasyon şirketlerinin oldukça değişken bir iş ortamında stratejilerini yenilemekte olduğuna dikkat çeken EY raporu, telekom operatörlerinin son iki yılda dijital dönüşüm girişimlerinin kapsamını ve hedeflerini genişlettiğine işaret ediyor. Bunun yanı sıra, EY’ın Telekomünikasyon operatörleri için en büyük 10 risk raporu, telekom operatörlerinin iş gücünde çeşitliliği ve kapsayıcılığı (D&I) iyileştirmek ve yeni yetenekleri çekmek dahil olmak üzere sürdürülebilirliğe yeniden odaklandıklarını vurguluyor. 

Telekomünikasyon şirketlerinin, bu hedeflere ulaşma yolunda karşılaştıkları risklere yeterince uyum sağlayabilmelerinin önemini vurgulayan rapor, işletme maliyetlerinin yükseldiği enflasyonist bir ortamda telekomünikasyon şirketlerinin, müşterilerin karşı karşıya olduğu yaşam maliyeti baskılarından güvenlikle ilgili gelişen beklentilere ve değişen iş gücü kültürü algılarına kadar çeşitli zorluklarla başa çıkmak zorunda olduğuna işaret ediyor. 

EY, telekom sektörünü 2023 yılında etkileyen en büyük 10 riski ve bunlarla başa çıkmak için bu alandaki şirketlere yönelik önerilerini şöyle sıralıyor:

Risk 1. Yaşam maliyeti krizi ile karşı karşıya olan müşterilere yeterli yanıt verememek

Yaşam maliyeti krizi, hanelerin telekomünikasyon sağlayıcılarından değer alıp almadıklarını yeniden gözden geçirmelerine neden oluyor. EY’ın konuyla ilgili araştırmasına göre, hanelerin %45’i içerik hizmetleri için gereğinden fazla ödeme yaptıklarına inanıyor. %44’ü ise geniş bant servis sağlayıcıların onlara en iyi teklifleri sunmak için yeterince çaba harcamadıklarını düşünüyor. 

Risk 2. Güvenlik ve güven konusunda değişen zorunlulukları hafife almak

Son dönemde siber tehditler hızla artıyor ve telekom operatörleri de bu tehditlerin önüne geçmek için mücadele ediyor. Araştırmalar, günümüzde tüketicilerin %46’sının internet kullanımında kişisel verilerini güvende tutmanın neredeyse imkânsız olduğuna inandıklarını ortaya koyuyor. Aynı zamanda, telekomünikasyon şirketlerinin bilgi güvenliğinden sorumlu üst düzey yöneticilerinin (CISO’lar) %39’u, güvenlik konularının stratejik yatırımlara yeterince dahil edilmediğini düşünüyor. 

Risk 3. İş gücü kültüründe ve çalışma biçimlerinde iyileştirme yapılamaması 

İşverenlerin ve çalışanların iş gücü kültürüne yönelik görüşleri farklılaşıyor. EY’ın iş gücü alanında gerçekleştirdiği bir araştırmaya (Work Reimagined) göre, teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektörü çalışanlarının %91’i haftada iki veya daha fazla gün uzaktan çalışmak istiyor. Herkesin haftada beş gün ofiste mesai yapması gerektiğine inanan işverenlerin oranı ise %25. Değerli yetenekleri kaybetme riskine karşı, telekom şirketlerinin çalışanlarını dinlemesi ve çalışanların beklentilerine yanıt vermesi daha da önem kazanıyor. 

Risk 4. Sürdürülebilirlik gündeminin güçlü yönetilememesi 

Yenilenebilir enerji tüketimi ve e-atık yönetimi gibi çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) ölçümleri genellikle eksik durumda. Dahası, telekom şirketlerinin %39’u belirli bir “net sıfır” stratejisini, geçiş planını veya karbonsuzlaştırma stratejisini paylaşmış değil. Müşteri ihtiyaçlarının hızla geliştiği bir ortamda operatörler, değişen paydaş beklentilerine uyum sağlamak için bu konuya daha fazla önem vermeli. 

Risk 5. Dijitalleşmenin verimliliği hızlandırmada etkin kullanılamaması 

Günümüzün enflasyonist baskıları, telekom şirketlerinin verimliliği ve çevikliği artırmasının önemini bir üst seviyeye taşıdı. EY raporu, çeşitli karmaşıklıkların yeni nesil teknolojiler aracılığıyla dönüşüm yeteneklerini sınırladığını ortaya koyarken çeşitli insan faktörleri de bu alanda ilerlemeyi sınırlayan etkenler arasında gösteriliyor. Operatörler, dönüşüm gündemlerinin karşı karşıya olduğu en büyük kültürel zorluk olarak uzaktan çalışmanın iş birliği üzerindeki olumsuz etkisini öne sürüyor.

Risk 6. Altyapının güçlü direnç ve erişiminin sağlanamaması

Ağ güvenilirliği, müşteriler için bir endişe kaynağı olmayı sürdürüyor. Sürekli artan veri tüketimi ise telekom operatörleri için konuyu daha da zorlaştırıyor. Pandemi döneminde daha da derinleşen dijital uçurum hesaba katıldığında altyapı üzerindeki baskı daha da artırıyor. 

Risk 7. Yenilikçi iş modellerini değerlendirememe 

IoT (Nesnelerin interneti) ve bulut bilişim gibi hızlı büyüyen alanlarda elde edilen gelirlerin küçük oranlarda kalması nedeniyle henüz kayda değer bir verim artışı sağlanabilmiş değil. Buna ek olarak, telekom şirketlerinin teklifleri ile kurumsal müşterilerin talepleri arasında, özellikle gelişmekte olan hizmet alanlarında bir uyum eksikliği söz konusu.

8. Altyapı varlıklarının değerini maksimize edememe

Son dönemde telekom şirketlerinin sahip oldukları altyapının değerini ortaya çıkarma çabaları hız kazanıyor. Özellikle çeşitli altyapı türlerine yönelik yeniden yapılandırma alanındaki elden çıkarmalar, paylaşım ve ortak girişim yollarına daha çok başvuruluyor. Çoğu telekom CEO’su, temel ve temel olmayan altyapılar arasında daha net bir ayrım yapmanın elden çıkarma konusundaki planlarına yardımcı olabileceğine inanıyor, birçoğu da temel işlerini yeniden tasarlama fırsatlarını kaçırdıklarına inanıyor.

9. Dış ekosistemlerle yetersiz iş birliği 

5G ağlarına yönelik talep günden güne artarken, şirketler aktif olarak ilgili ekosistemle güçlü ilişkilere sahip tedarikçiler arıyor. Tüm bunlar, telekom şirketlerinin dış ekosistemlerle iş birliğini güçlendirmesini gerektiriyor. Ancak telekom şirketlerinin sadece %11’i, birden fazla ortaklığı yeni iş modellerinin temeli olarak görüyor ve ekosistem katılımına stratejilerinin merkezinde yer vermiyor.

10. Değişen düzenleyici ortama yeterince uyum sağlayamama

Ülkelerin veri koruma ve gizlilik kurallarını uygulamaya koyması veya değiştirmesiyle ortaya çıkan çok parçalı düzenleyici yaklaşımlar, çeşitli zorlukları da beraberinde getiriyor. Yapay zekâya yönelik artan düzenleyici odaklanma, riskleri artırabilecek bir etken. Tüm bunlarla birlikte, altyapının güçlendirilmesi için devlet desteği gibi politikalar da çeşitli fırsatlar yaratabilir.

EY Türkiye Telekomünikasyon, Medya ve Teknoloji (TMT) Sektör Lideri Emre Beşli konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu: 

“Hızla değişen ve küresel belirsizliklerin hâkim olduğu bir dünyada telekom sektörünün karşı karşıya olduğu riskler de hızla değişip gelişmeye devam ediyor. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de telekom şirketlerinin ortaya çıkan tehditler konusunda dikkatli olmaları ve bunlarla başa çıkmak için yeni ve doğru stratejiler geliştirmeleri gerekiyor. EY raporu, telekom operatörlerinin bu dönemde güvenliğe ve güvene güçlü bir şekilde odaklanması gerektiğini vurguluyor. Bunun yanı sıra, iş gücü kültürünün geliştirilmesinin ve sürdürülebilirliğin daha iyi yönetimine yönelik eylemlerin de en kritik zorunluluklar arasında olduğunu görüyoruz.”

“Özellikle müşterilere daha net, basit ve güvenli dijital ‘self servis’ deneyimler sunmanın önemi artıyor. Bununla birlikte, enerji kullanımı ve karbon emisyonlarından çalışma ortamında kapsayıcılığa kadar sürdürülebilirlik gündeminin daha iyi yönetilmesi, verimliliği de artırabilir. Bu da müşteriler, çalışanlar ve ekosistem paydaşları arasında daha yüksek bir güven ve bağlılık sağlayabilir.”  

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Prof. Dr. Umut Barbaros: “Kanserde Umut Işığı, Sıcak Kemoterapi"

Dünya Sağlık Örgütü’nün 2018 yılı verilerine göre yılda küresel bazda 18 milyonun üzerinde yeni kanser vakası saptanırken, hastalığa bağlı ölüm oranı ise 10 milyonun üzerinde gerçekleşiyor. Dünya genelinde her 5 erkekten birinde ve her altı kadından birinde hayatları boyunca kanser gelişmesi beklenirken her sekiz erkekten birinin, ve her 11 kadından birinin ise kanser nedeniyle hayatını kaybedeceği öngörülüyor. Kanserde erken tanı ve tedavi yöntemlerinin önemine değinen İstanbul Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Umut Barbaros, kanserde en etkili yöntem olan sıcak kemoterapi hakkında detaylı bilgiler verdi.

Çağın vebası haline gelen kanser, dünyada sebebi bilinen ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yerini alıyor. Manevi olarak büyük kayıplara yol açan kanser, aynı zamanda yüksek tedavi maliyetleri ile ülkelerin ekonomisine ve iş gücünde önemli zararlara neden oluyor.Teknoloji ve tıbbın ilerlemesiyle kanserle mücadelede daha etkili sonuçlar almayı mümkün hale getiren sıcak kemoterapi, birçok hasta için umut ışığı oluyor.

Sıcak kemoterapi için önemli bilgiler aktaran İstanbul Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Umut Barbaros, “ Kanser denilince aklımıza hep bilindik yöntemler geliyor. Ancak karın içine yayılmış kanser, farklı bir olgu. Karın içine yayılmış kanserler bundan 30 yıl önce tedavisi mümkün olmayan hastalıklar olarak biliniyordu. Yaklaşık 20 yıldır karın içine yayılmış cerrahi tedavilerle beraber, sıcak kemoterapiden bahsediyoruz. Burada temel felsefe karın içindeki organlardan; kalın bağırsak, karın zarı, bağırsak, yumurtalık, mide, pankreas gibi organlardan tümörün organ dışına çıkarılması işleminden bahsediliyor. Esas amacımız tümörün hepsini cerrahi bir işlemle temizlemek. Karın içine 42 derece ısıyla beraber sıcak kemoterapiyi sanki bir sıcak diyaliz yapıyormuş gibi verebilmek. Temel felsefe ana damar yollarıyla kemoterapinin ulaşamadığı damar odaklarına veya gözle görülemeyen hücrelere direkt temasla bu kemoterapiyi ulaştırmak” açıklamasında bulundu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

'Aile'ye Usta Bir İsim Dahil Oluyor

Ay Yapım’ın Show TV ekranlarında her hafta seyirciyi ekrana kilitleyen dizisi ‘Aile’nin oyuncu kadrosuna yeni bir isim dahil oluyor. Bugüne kadar yer aldığı tüm projelerde başarılı oyunculuğuyla alkışları toplayan usta oyuncu Musa Uzunlar önümüzdeki haftalarda ‘Aile’nin kadrosunda yerini alacak.

Özgün senaryosunu Hakan Bonomo’nun yazdığı, Ahmet Katıksız’ın yönetmen koltuğunda oturduğu, Kıvanç Tatlıtuğ ve Serenay Sarıkaya’nın başrollerinde yer aldığı Nejat İşler, Canan Ergüder, Ushan Çakır, Umutcan Ütebay, Yüsra Geyik, Mert Denizmen, Ecem Simge Yurdatapan ile usta oyuncular Levent Ülgen, Emel Göksu ve Nur Sürer’in kadrosunda yer aldığı ‘Aile’de hikaye giderek derinleşiyor. Diziye önümüzdeki bölümlerde ‘İlyas’ karakteri olarak girecek olan Musa Uzunlar’ın hikayenin gidişatına nasıl yön vereceği ise şimdiden merakla bekleniyor. 

‘Aile’ yeni bölümüyle Salı saat 20.00’de Show TV’de!

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Fatih Sokakları Bayram Coşkusuyla Doldu

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları dolayısıyla Fındıkzade Çukurbostan Yaşam Merkezi’nde Çocuk Şenliği düzenlenirken Fatih sokaklarında kortej geçişi yapıldı.

Fatihli çocuklar bayramı doya doya yaşadı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında Fatih’in birçok farklı noktasında etkinlikler düzenlendi. Fındıkzade Çukurbostan Yaşam Merkezi Çocuk Şenliği sebebiyle dolup taştı. Sokak ve caddelerinde gerçekleştirilen kortej renkli görüntülere sahne olurken; Fatih Belediyesi Halkla İlişkiler Ofisi mensupları şeker ve çikolata ikramında bulundular.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Borusan Müzik Evi'nde Uluslararası Caz Günü'ne özel konser

Borusan Müzik Evi’nde ise 30 Nisan Pazar günü gerçekleşecek James Brandon Lewis Trio konseriyle “Uluslararası Caz Günü” kutlanıyor. Çevrimiçi video platformu borusansanat üzerinden sunulan konser kayıtları ise dinleyicileri müzikle buluşturmaya devam ediyor.

Borusan Müzik Evi’nde “Uluslararası Caz Günü”ne özel konser

Borusan Müzik Evi ve Kod Müzik işbirliğiyle düzenlenen 35. Nova Muzak serisinde, James Brandon Lewis Trio, Borusan Müzik Evi sahnesine konuk olacak. Caz müziğinin dünyanın dört bir köşesindeki insanları birleştirmedeki rolünü vurgulamak için 2011’den bu yana kutlanan “Uluslararası Caz Günü” kapsamında yer alan bu konser, 30 Nisan Pazar günü saat 21.00’de Borusan Müzik Evi’nde gerçekleşecek. Bu özel konser, Borusan Klasik ve Joy Jazz radyolarından yapılacak yayınla canlı olarak da dinlenebilecek.

NOVA MUZAK #35

JAMES BRANDON LEWIS TRIO

“ULUSLARARASI CAZ GÜNÜ KONSERİ”

30 NİSAN 2023 Pazar 21.00

BORUSAN MÜZİK EVİ

borusansanat’de konser yayınları devam ediyor

Borusan Sanat, konser deneyimini dijitale taşıyan platformu borusansanat ile birbirinden değerli sanatçıların yer aldığı konserleri izleyenlere ulaştırmaya devam ediyor. Her hafta müzikseverlere keyifli bir program sunan platformda, 29 Nisan Cumartesi günü saat 20.00’de Christian Benning’in, İstanbul’un perküsyon grubu SA.NE.NA ile Borusan Müzik Evi’nde verdiği konserin kaydı yayınlanacak. İki hafta boyunca yayında kalacak bu konserin ardından, 30 Nisan Pazar günü saat 11.30’da “YENİ YIL KONSERİ” sizlerle buluşacak. Konserlerin öncesinde, konser öncesi yapılan söyleşi ve röportajlar ekranlarınızda olacak.

ÇEVRİMİÇİ GÖSTERİM / borusansanat

SA.NE.NA FEAT. CHRISTIAN BENNING WITH MIAM PERCUSSION

29 Nisan 2023 Cumartesi 20.00 

SA.NE.NA 

Amy Salsgiver 

Kerem Öktem

Alican Öztan 

Christian Benning

MİAM PERCUSSION 

Ayberk Garagon

İrem Dinçer 

Danae Palaka

Nihal Saruhanlı 

Back on Stage (BoS) ile konser öncesi söyleşi

19.30-20.00

Alman perküsyoncu Christian Benning’in perküsyon grubu SA.NE.NA ve MİAM Percussion’la bir araya geldiği konserin kaydı, dinleyicilerle buluşuyor. Konserde, Xenakis, Cangelosi, Salsgiver ve Lansky’nin yapıtları seslendiriliyor. Konserin özel yanlarından biri de Cangelosi’nin Bad Touch yapıtının Türkiye prömiyeri ve Salsgiver’ın Istanbul Running yapıtının Dünya prömiyerinin izleyicilerle buluşması. 

YENİ YIL KONSERİ 

30 Nisan 2023 Pazar 11.30

Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası 

Carolyn Kuan şef 

Romain Leleu trompet 

Aydın Büke ve Serhan Bali ile konser öncesi söyleşi

11.00-11.30

BİFO’nun, bu sezon dünyanın dört bir yanından sesleri kapsayan çok renkli bir programdan oluşan geleneksel yeni yıl konserinin kaydı, sizlerle buluşuyor. Konserde BİFO’yu köklü kurum ve orkestralarla konserler veren şef Carolyn Kuan yönetiyor. Konserin solisti ise kendi kuşağının önde gelen trompet sanatçılarından biri olarak kabul edilen Romain Leleu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünya Günü'nün İlanından 52 Yıl Sonra Yuvam Dünya'dan Kayıp, Hasar ve Umudun Melodisi…

Yuvam Dünya Derneği tarafından 22 Nisan Dünya Günü’nde Kayıp, Hasar ve Umudun Melodisi adlı proje hayata geçti. Türkiye’nin değerli müzisyenleri ile hazırlanan Kayıp, Hasar ve Umudun Melodisi isimli şarkı adeta iklim krizinin bilançosunu seslendiriyor. Kayıp bölümünde artık sesini duyamadığımız nesli tükenen kuşlar Dodo, Kauai ve Po’ouli’nin sesleri de sanatçılara eşlik ediyor. Cıvıltılar eşliğinde kaybettiklerimizin güzelliği anlatılıyor. Ardından gelen kayıp bölümünde artan gerilimle birlikte iklim krizi nedeniyle ortaya çıkan seller, orman yangınları, sera gazı salımları ve tüketim çılgınlığının karmaşasının uğultusuna kulak verirken umut bölümü için genç bir müzisyenin de melodiye katılmasıyla umudun tatlı melodisi yükseliyor. Doğa ile insan uyumu yakaladığında umudun daima var olacağı anlatılıyor. 

Şarkı için hazırlanan klipte ise bu hikaye; sosyal medyanın ünlü içerik üreticilerinden Alper Tüydeş, Emin Yoğurtçuoğlu, Gökçe Coşkun ve diğer çevre ve doğa fotoğrafçılarının belgelediği fotoğraf ve videolarla anlatılıyor. 
 

Tolga Taviş’in bestelediği, değerli müzisyenler Efdal Altun (Viyola), Bülent Evcil (Flüt), Onur Özkaya (Kontrbas), İpek Mine Sonakın (Arp) ve 14 yaşındaki Ali Aras Özcan’ın (Çello) icra ettiği parçanın kaydı Hayyam Stüdyolarında gerçekleşirken düzenlemesi Cem Öget’e ait. Proje, Yuvam Dünya Derneği’nin sosyal medyadan yaptığı iklim dostu yaşam önerileri ile Dünya Günü’nde tüm dünyalıları iklim kriziyle mücadeleye davet ediyor.

22 Nisan Dünya Günü, iklim krizi ve çevre konularına dikkat çekmek amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlenen uluslararası bir gün… Peki Dünya Günü’nün ilanından 52 yıl sonra dünya ne durumda? 

Dünyanın sıcaklığı her geçen gün biraz daha yükseliyor. 1,5 derece olan risk sınırı içerisinde kalmamız gitgide zorlaşıyor. İklim mültecileri her geçen gün artıyor. Ülkeler fosil yakıt tüketimini söz verdikleri seviyeye indiremedi. Şehirler söz verdiği atılımları yapamadı ve karbon ayak izi hedeflendiği seviyede azalmadı. Gıda israfının önüne geçilemedi ve açlık seviyesi yükseldi.

 Doğal su kaynakları tükenmek üzere ve dünya su krizi ile burun buruna. Artan orman yangınları nedeniyle her geçen gün büyük bir doğal karbon yutağımızı daha kaybediyoruz. Biyoçeşitlilik kritik seviyede azaldı. 1929’dan bu yana 40.516.792 canlı, 10.056 kuş türü, 2.674 amfibi, balık ve diğer tür yok oldu. İklim adaletsizliği her geçen daha dezavantajlı gruplarda ağırlığını hissettiriyor. Çocuklarda ve gençlerde eko-anksiyete ortaya çıktı. 

Tüm bu durumun içerisinde Yuvam Dünya Derneği, bu özel günde neslimizin iklim krizi ile mücadelesini anlatan bir projeye imza atarak bu hikayeye dikkat çekmeyi amaçlıyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bien 23 Nisan'ı Gaziantep'teki Etkinliklerle Kutladı

Türkiye’de ve dünyada yapı sektörünün önemli oyuncularından olan BİEN, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında Gaziantep İslahiye’deki Emlak Konut geçici konut kentinde Çocuk Şenliği düzenledi. 

Ülkemizi derinden sarsan deprem felaketinin ardından bölge insanının yardımına koşan yapı sektörünün öncü kuruluşlarından BİEN, bu sefer çocuklar için yollara çıktı. 

BİEN, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Gaziantep İslahiye’deki Emlak Konut geçici konut kentinde düzenlendiği Çocuk Şenliği ile kutladı. Organizasyon kapsamında çocuklar için gün boyunca çeşitli etkinlikler düzenlendi. 

Etkinlik alanında pamuk şeker, patlamış mısır, bardakta süt mısır, kâğıt helva ve Osmanlı macunu gibi ikramlar yapıldı. Maskotlar ve palyaçolarla oyunlar oynayan çocuklar, yüz boyama alanlarında vakit geçirdi. Yaklaşık bin kişinin katıldığı etkinlikte, sahne gösterilerini izleyen çocuklar aileleriyle birlikte oyunlara katıldı. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Canik Belediyesi'nden Uluslararası Yarışma

Canik Belediyesi ve Eğitim Bir-Sen tarafından düzenlenen ‘Öğrenciler Arası Şiir Okuma Yarışması’ başvuruları devam ediyor.

Canik Belediyesi ve Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir-Sen) Samsun 1 Nolu Şubesi tarafından düzenlenen ‘Öğrenciler Arası Şiir Okuma Yarışması’ başvuruları devam ediyor. Canik Belediyesi sponsorluğunda Samsun ve Senegal’den öğrencilerin katılacağı yarışmada öğrenciler, jüri değerlendirmelerinin ardından düzenlenecek olan ödül töreniyle birçok ödülün sahibi olacak.  Beş ana kategoride gerçekleşecek olan yarışmada öğrenciler milli edebiyatın önde gelen eserlerini seslendirilecek.

Canik Belediyesi, Samsun ve Senegalli Öğrencileri Buluşturacak

Canik Belediyesi ve Eğitim Bir-Sen Samsun 1 Nolu Şubesi tarafından Samsun ve Senegal’den öğrencilerin katılımıyla düzenlenecek olan yarışma, beş ana kategoride gerçekleşecek. Canik Belediyesi, sponsor olduğu yarışmada Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle ilan edilen 2023 ‘Aşık Veysel Yılı’ etkinlikleri kapsamında Samsun’daki ilkokul ve Senegalli öğrencileri halk ozanı Aşık Veysel’in ‘Dostlar Beni Hatırlasın’ isimli şiirinde buluşturacak. Samsun’daki ilkokul ve Senegalli öğrencilerin halk ozanı Aşık Veysel’in ‘Dostlar Beni Hatırlasın’ isimli şiirini seslendireceği yarışmada, okul öncesi öğrencileri Necip Fazıl Kısakürek’in ‘O’nun Ümmetinden Ol’, ortaokul öğrencileri Mehmet Akif İnan’ın ‘Toprağın Babası’, lise öğrencileri ise Nurullah Genç’in ‘Beni Yakışına’ isimli şiirleriyle yarışmaya katılacak.

Son Başvuru 1 Mayıs

Canik ve Samsun’un diğer tüm ilçelerinde öğrenimlerine devam eden okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri 1 Mayıs 2023 tarihine kadar yarışmaya başvuruda bulunabilecek. Öğrenciler, son katılım tarihine kadar siirokumayarismasi.com internet adresi üzerinden yarışmaya başvuru yapabilecek. Öğrenciler yarışma hakkında detaylı bilgi ve başvuru yönergesine ilgili internet adresi üzerinden ulaşabilecek. Senegalli öğrencilerin de katılım sağlayacağı yarışmanın jüri değerlendirmeleri ise 8 Mayıs 2023 tarihinde tamamlanacak.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Lefkoşa Belediye Tiyatrosu'nun Yeni Oyunu “Paraya Hayır" Şehir Tiyatroları'nda

Lefkoşa Belediye Tiyatrosu 2022 – 2023 sezonunun yeni oyunu “Paraya Hayır” İstanbul seyircisine konuk oluyor.

Flavia Coste’nin yazdığı, Can Kapyalı’nın çevirdiği oyunu Osman Ateş yönetti. Oyun 3-6 Mayıs 2023 tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde izlenebilir.

Oyunda Richard lotodan en büyük ikramiyeyi kazanır. Ancak iki ay boyunca eşi Claire’e, annesi Rose’a ve en yakın arkadaşı Etienne’e söylemez. Çünkü çıkan parayı alıp almamak konusunda kararsızdır. Richard bu geçen iki ayın sonunda evde bir yemek daveti organize eder. Amacı hayatta en değer verdiği üç kişiye aldığı kararı açıklamaktır. Ve…?

“Paraya Hayır” oyununda Kurtuluş Altaylı, Aysel Açelya Bükülmez, Özgür Oktay ve Fuat Zorali rol alıyor.

Oyunun biletleri Şehir Tiyatroları gişelerinden, sehirtiyatrolari.ibb.istanbul adresinden ve Şehir Tiyatroları mobil uygulamasından temin edilebilir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Paula Rego: Hikâyelerin Hikâyesi" sergisini gezmek için son günler!

Pera Müzesi’nde sanatseverlerle buluşan Paula Rego: Hikâyelerin Hikâyesi sergisi 30 Nisan’da sona eriyor. Sergi, Rego’nun resmini bu denli kapsamlı biçimde İstanbullu sanatseverlerle ilk kez tanıştırıyor.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, olağanüstü hayal gücüyle kadınların temsil edilme biçiminde devrim yaratan Portekizli sanatçı Paula Rego’nun eserlerine ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Alistair Hicks küratörlüğünde hazırlanan Paula Rego: Hikâyelerin Hikâyesi, Rego’nun masumiyet ve deneyimin bir arada var olduğu, içinde derin anlamlar ve anlatılar gizlediği resimleriyle izleyiciyi büyülü bir dünyaya davet ediyor. 

Sanatçının hem kişisel hem de toplumsal mücadeleyi odağına alan 1960’lı yıllara ait erken dönem işlerini ve kolajlarını, 1980’lerde hayvanları kullanarak anlattığı sembolik hikâyelerini, 1990’larda tek figürlerden oluşan, güçlü anlatımlara sahip büyük boy resimlerini ve 2000 yılından sonra ürettiği, katmanlı sahnelerini bir araya getiren Paula Rego: Hikâyelerin Hikâyesi sergisi, 30 Nisan’a kadar Pera Müzesi’nde ziyaret edilebilir.

Sonraki duraklar, Royal Academy of Arts ve Calouste Gulbenkian Modern Sanat Merkezi
Geçtiğimiz haziran ayında 87 yaşında yaşamını yitiren Paula Rego, sanatının tüm evrelerini temsil eden eserlerini son olarak Tate Britain’da düzenlenen retrospektifte sergiledi. Portekiz’de doğan, Londra’da sanat öğrenimi gören, adını Avrupa’nın en büyük sanatçıları arasına yazdıran Rego’nun işleri bu yılki Venedik Bienali’nde de yer aldı. Şu anda Pera Müzesi’nde sergilenen “İbadet Odası” eserinin bir sonraki durağı Londra, Royal Academy of Arts olurken “Hilekâr” ve “Türk Hamamı” eserleri ise Pera Müzesi’nin hemen ardından, Lizbon’daki Calouste Gulbenkian Modern Sanat Merkezi’nde sanatseverlerle buluşacak.  

Pera Müzesi Salı’dan Cumartesi’ye 10.00-19.00, Pazar günleri 12.00-18.00 saatleri arasında gezilebilir. Cuma günleri “Uzun Cuma” kapsamında 18.00-22.00 arası tüm ziyaretçiler, çarşambaları ise “Genç Çarşamba” kapsamında tüm öğrenciler müzeyi ücretsiz ziyaret edebilir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı