Aylık arşivler: Haziran 2023

Eurasia Rail'a Damga Vuran Konular Mega Trendler ve İnovasyon İş Birlikleri Oldu

21 Haziran’da İstanbul Fuar Merkezi’nde kapılarını açarak 3 gün boyunca demiryolu sektörünü buluşturan Eurasia Rail’ın 2. gününde de değerli katılımcılar ve konuşmacılar ile “Kıtaları Dakikalar İçinde Birleştiren Hyperloop Projesi” ve “Demiryollarında Araştırma ve İnovasyon Kapsamında Gerçekleştirilen İş Birlikleri” konuları ele alındı.

TÜBİTAK RUTE Uluslararası İlişkiler Koordinatörü ve Proje Yöneticisi Hamdi Uçarol moderatörlüğünde gerçekleştirilen Demiryollarında Araştırma&İnovasyon Kapsamında İş Birliği adlı sektörel oturumda, DITECFER Koordinatörü, ERCI ASBL Başkan Yardımcısı Veronica Elena Bocci, sektörde iş birliğine odaklanmanın önemine değinirken, “Her şey müşterileri, tedarikçileri ve tedarik zinciri fırsatlarını bir araya getirmekle ilgili. Hepimiz demiryolu sistemlerini iyileştirme ve inove etme çabası için mücadele ediyoruz. Mega trendlere de iş birliğinin gücüyle cevap vermeye çalışıyoruz. Nihayetinde bizim yapmak istediğimiz şey, Türkiye’deki firmalara da biraz daha proaktif olabilmeleri, Avrupa’daki ihalelere ve projelere biraz daha fazla katılım gösterebilmeleri adına onlara yardımcı olabilmek” ifadelerine yer verdi.

Birmingham Üniversitesi BCRRE Uluslararası İş Birliği, KOBİ Katılımı ve İnovasyon Koçu Robert Hopkin; aynı oturumun devamında söz alarak inovasyon üzerine görüşlerini paylaştı: “Bugün damarımızı kesseniz, kanımızdan inovasyon aktığını görebilirsiniz. 10 yıl önce ilk kez gerçekleştirilen Eurasia Rail fuarına katılmıştım, bir kez daha Türkiye’ye gelmek ve bu fuarda bulunmak çok güzel, öncelikle bunu belirtmek isterim. Herkesin göstermiş olduğu nezaket ve misafirperverlik bizleri hayli mahcup etti. Birmingham Üniversitesi’nde 9.000 çalışanımız ve 37.000 ürün hattımız var. 200 araştırmacı tamamen demiryolu sektörüne odaklanmakta. Uluslararası piyasalarda hangi oyuncular olacağını bilmeniz gerekiyor. 16 arkadaşımız 70 farklı Avrupa ülkesini temsil ediyorlar. Bizim de BRIC’ da asıl meselemiz uluslararası iş birliğinin önünü açmak. İnovasyon yine söylediğim gibi bizim kanımızda olan bir şey. Biz sadece Birleşik Krallıktaki problemleri çözmekle kalmıyoruz. Bu sektörde karşılaştığımız pek çok problem var. Sadece kullandığımız hatlar üzerindeki problemleri çözmek için bile İnovasyon networklerine çok fazla ihtiyacımız var.” 

RAILENIUM Avrupa ve Akademik Ortaklık Direktörü Florence Masbernat ise, Railenium Teknoloji Araştırma Enstitüsü, demiryolu iş birliklerini teşvik etmeye çalışıyor. Tabi ki öncelikle Fransız demiryolu sektöründe gelişmeye çalışıyoruz fakat Avrupa yaklaşımı ile de iş birliklerine her zaman açığız. Akademi ve endüstri arasında bir sinerji yaratmaya çalışıyoruz, ondan dolayı kümelerle birlikte bu bağlamda çalışma kanaatindeyiz. 17 iş birliğine dayanan bir proje yürüttük ve 140’tan fazla partnerle çalıştık. Rekabeti teşvik etmeye çalışan bir kümemiz var. Özellikle bu kümenin rolü bizim için çok önemli çünkü ekosistemdeki inovasyonu teşvik etmeye çalışan, araştırma ve iş birliğine dayalı olarak geliştirilmeye çalışan bir yapı. Bu networkler ve kümelenmeler inovasyonun desteklenmesinde çok önemli” dedi.

 Zeleros Kurucu Ortağı ve Kurumsal İlişkilerden Sorumlu Bşk. Yrd. Juan Vicén Balaguer Küresel Bir Hyperloop Ağı: Kıtaları Dakikalar İçinde Birleştirme adlı inovasyon oturumunda, gelişen Hyperloop teknolojisi ile ilgili görüşlerini paylaşarak şu sözlerini dile getirdi: “Bir şirket kurduk, Valencia İspanya’da yer alıyor. Havacılık ve Demiryollarını bir araya getirerek ortaklıklar kurmaya çalıştık. Hyperloop da böyle bir bileşim. Otomasyonlu araçlar, düşük basınçlı bir ortama alınıyor, bir tüp içerisinde hareket ediyor ve sürtünmeyi azaltarak araçların yerle teması yükseltiliyor. Böylelikle titreşimi de ortadan kaldırıyorsunuz. Dolayısıyla uçaktan daha yüksek hızlara ulaşılabiliyor. Bir tüp içerisinde gittiğiniz için aynı zamanda, hava koşullarından da etkilenmiyorsunuz. Kent merkezleri arasında bağlantı kurabiliyorsunuz. Uçağa binmek için şehrin dışına çıkmanız gerekiyor fakat bu teknoloji ile kent merkezleri arasında rahatlıkla ulaşım sağlanabiliyor. Havayollarına kıyasla 5 ila 10 kat enerji verimliliğini de sağlayabiliyorsunuz. Böylelikle sürdürülebilirliğe de katkıda bulunuyor. Emisyonları azaltmak istiyoruz ve yeni ürünler tasarlarken bu amaçlara hizmet etmeyi hedefliyoruz.”

Türkiye’deki yüksek ağ potansiyeline de değinen Balaguer; “Türkiye’de ilk çalışmamız, ağ etkisini ve potansiyelini değerlendirmek. Farklı kurumlarla birlikte çalışmalar yaparak potansiyeli göstermek istiyoruz. Türkiye’deki firmalar bu sistemi oluşturma kabiliyetlerine sahipler.” dedi.

 

Eurasia Rail 10. Yıl “Katılımcı Sadakat Ödüllerinin Sahipleri Belli Oldu! 

Eurasia Rail İstanbul’un 10 yıllık serüvenindeki uzun soluklu katılımları ve yıllar içindeki katkılarıyla sektöre ilham veren kurumlar bu yıl da ödüllerini aldı.

ASELSAN ELEKTRONİK SAN. VE TİC. A.Ş.

AVİTECH KAUÇUK METAL END. ÜRÜNLER SAN. VE TİC. LTD. STİ.

BM MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş.

CUMMINS TURKEY MOTOR GÜÇ SİSTEMLERİ SATIŞ SERVİS LTD. STİ.

DURMAZLAR MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş.

ELSİTEL ELEKTROMEKANİK İNŞ. PROJE TİC. VE SAN. A.Ş.

EMAS DEMİR ÇELİK SAN. VE DIŞ TİC. LTD. STİ.

ESRAY MAKİNA OTOMOTİV İNŞ. SAN. VE TİC. A.Ş.

GENERAL TEKNİK ELEKTRONİK TESİSAT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.

KARDEMİR- KARABÜK DEMİR ÇELİK SAN. VE TİC. A.Ş.

MEDEL MÜHENDİSLİK VE ELEKTRONİK SAN. VE TİC. A.Ş.

MZA DEMİRYOLU MALZEMELERİ VE MAKİNA İMALAT İNŞ. TAAHHÜT SAN. VE DIŞ TİC. LTD. STİ.

PETRONET OTOMASYON ENERJİ MÜHENDİSLİK İNŞAAT PETROL SAN. VE TİC. A.Ş.

SARKUYSAN ELEKTROLİTİK BAKIR SAN. TİC. A.Ş.

Sektörel Tanıtım Grubu Rek. ve Tic. Ltd. Şti

Türk Prysmian Kablo ve Sistemleri A.Ş.

VOESTALPINE KARDEMİR DEMİRYOLU SİS. SAN. VE TİC. A.Ş.

ALSTOM Ulaşım A.Ş.

SIEMENS MOBILITY ULAŞIM SİSTEMLERİ A.Ş.

METRO İSTANBUL SAN. VE TİC. A.Ş.

 

Uluslararası Demiryolu, Hafif Raylı Sistemler ve Lojistik Fuarı-Eurasia Rail, son günündeki etkinlik programıyla devam ediyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul 1300 Nükleer Enerji Profesyonelini Ağırladı

Nükleer Santraller Fuarı ve Zirvesi – NPPES, İstanbul’da bin 300 nükleer enerji sektörü temsilcisini buluşturdu. Türk sanayicilerinin nükleer endüstrisindeki ihracat kapısı olan NPPES’te yaklaşık 280 ikili görüşme gerçekleşti. Akkuyu NGS projesindeki gelişmelerin konuşulduğu NPPES’te ülkemizde kurulması hedeflenen üç yeni nükleer projesi ve SMR’lar da masaya yatırıldı

Türk sanayicilerini nükleer endüstrisinde bekleyen fırsatların ve bu katma değerli pazardaki gelişmelerin uluslararası uzmanlar tarafından aktarıldığı 5. Nükleer Santraller Fuarı ve 9. Nükleer Santraller Zirvesi (NPPES), bin 300 ziyaretçiyi ve 192 firmayı ağırladı. Rusya, Çin Halk Cumhuriyeti, Güney Kore, Almanya, İngiltere, Slovenya, Ukrayna, İtalya, Fransa, Bulgaristan, Hindistan, İsviçre’den nükleer enerjinin önemli temsilcileri NPPES’e katıldı. Nükleer enerji sektöründe tedarikçi ve alt yüklenici olmak isteyen firmalar uluslararası nükleer endüstrisi temsilcileriyle NPPES kapsamında yaklaşık 280 ikili görüşme gerçekleştirdi.

Ankara Sanayi Odası (ASO) ve Nükleer Sanayi Derneği (NSD) tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın destekleriyle düzenlenen 5. Nükleer Santraller Fuarı ve 9. Nükleer Santraller Zirvesi, 21-22 Haziran 2023 tarihlerinde  İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlendi.

 

Nükleer enerji Türk sanayisinin geleceği için kritik öneme sahip

Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç, “Ankara Sanayi Odası olarak, Nükleer Santraller Fuarı ve Zirvesi’ne katılım sağlayan uluslararası tüm paydaşlarımızla nükleer imalat kapasitemizi ve iş birliklerimizi artırmayı hedefliyoruz. Nükleer enerjiyi sadece bir elektrik üretim kaynağı olarak değil Türk sanayisinin bugünü ve geleceği için kritik öneme sahip sektörlerden biri olarak görüyoruz. Bu sektörün aradığı niteliklere uygun üretim yapan Türk firma sayısını artırmak için de ASO NÜKSAK – Nükleer Sanayi Kümelenmesi Projesi kapsamında yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Türkiye, Akkuyu NGS’den sonra üç konvansiyonel nükleer santral projesi daha planlıyor. Dünyada da küresel iklim krizi ve Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın etkileriyle nükleer enerji yenilenebilir enerji kaynaklarıyla birlikte enerji karmalarındaki payını artırıyor. Türk sanayicileri olarak katma değeri çok yüksek olan nükleer enerji endüstrisindeki hacmimizi genişletebilirsek ekonomimiz için büyük fırsatlar yakalayabiliriz” diye konuştu.

 

SMR teknoloji hamlesini yakalamalıyız

Nükleer Sanayi Derneği Başkanı Alikaan Çiftçi ise şu değerlendirmelerde bulundu: “Nükleer Santraller Fuarı ve Zirvesi her geçen yıl katılımcı profilini çeşitlendiriyor ve iş birlikleri için önemli bir zemin oluşturuyor. Dünyanın nükleer enerji alanındaki üç büyük etkinliğinden biri olan NPPES’te, bu yıl ülkemizde kurulması planlanan ikinci ve üçüncü nükleer santral projeleri için Güney Kore ve Çin Halk Cumhuriyeti temsilcileri başta olmak üzere uluslararası oyuncular iş birliği fırsatlarını değerlendirdi. Türk sanayicileri de uluslararası oyuncuların tedarik zincirinin bir parçası olmak için görüşmeler gerçekleştirdi. Türkiye’nin nükleer enerji yatırımlarının güçlü bir ayağı olması beklenen küçük modüler reaktörler (SMR) de masaya yatırıldı. Türk sanayicileri olarak SMR’larda ihtiyaç duyulan bileşenlere hızlı cevap verebilirsek nükleer enerji alanında çok önemli bir ivme kazanabiliriz. Ülkemizde saha seçim çalışmaları şu anda devam eden SMR’lar için Türk sanayicileri önemli roller üstlenme kabiliyetine sahip, NPPES’te bu konuda yapılan ikili görüşmelerin ileride iş birliklerine döneceğine inanıyoruz.” 

 

NPPES’te 3 önemli iş birliği anlaşması yapıldı

Türkiye’de nükleer endüstrisinin gelişmesi için uluslararası örgütlerle üç önemli iş birliği anlaşması NPPES kapsamında gerçekleşti. Ankara Sanayi Odası, Kore Nükleer Derneği (KNA) ile olan iyi niyet anlaşmasını NPPES’te yeniledi. Nükleer Sanayi Derneği ise hem Kore Nükleer Derneği hem de Yeni Nükleer İzleme Enstitüsü ile iş birliği anlaşması imzaladı. İş birliği anlaşmalarının Türk sanayicilerinin nükleer enerji yatırımlarında önemli birer tedarikçi olmasının önünü açması hedefleniyor.

 

NPPES’te 10 oturum gerçekleşti

İki gün boyunca NPPES’te 10 oturum ve 4 özel sunu gerçekleşti. Nükleer enerji sektörünün gündemindeki başlıklar alanında uzman konuşmacılar tarafından paylaşıldı. Zirve’de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, Dünya Nükleer Derneği, Rusya’nın Nükleer Sanayii İnşaat Kompleksi Kuruluşları Derneği ile Rosatom Teknik Akademisi’nin özel oturumları gerçekleşti. 

NPPES’teki oturum konuları şunlar oldu: 21. Yüzyılda Nükleer Sanayi: Güvenli, Dayanıklı ve Çevre Dostu, Nükleer Güç Santrali İnşaat Teknolojileri ve Araştırma Reaktörleri, Akkuyu Nükleer Güç Santrali İnşaat Projesinin Uygulanması, Yetenek ve Endüstriyel Kapasitenin Yerlileştirilmesi, Rosatom Devlet Kurumu’ndan Kapsamlı Teklif, Küçük Modüler Reaktörler ve Mikro Reaktörlerdeki Gelişmeler: Yenilikler ve Uygulamalar, Akkuyu NGS Proje Uygulamasında Yer Alan Şirketlerin Özellikleri, Dünya Nükleer Tedarik Zinciri, Akkuyu NGS Projesinde Kullanılacak Malzemelerin Yerlileştirilmesi İçin Deneyim ve Yeni Fırsatlar, Akkuyu Nükleer Güç Santrali İnşaat Projesinin Uygulanması İçin Personel Eğitimi.

 

NPPES’in açılışında önemli konuşmalar gerçekleştirildi

NPPES’in açılışında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürlüğü Nükleer Altyapı Geliştirme Dairesi Başkanı Salih Sarı, ASO Başkanı Seyit Ardıç, NSD Başkanı Alikaan Çiftçi, Akkuyu NGS Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Anton Dedusenko, SPIC – Çin Devlet Enerji Yatırım Şirketi Türkiye Projesi Başkanı Xiaohang Wang, Kore Nükleer Derneği Başkan Yardımcısı Min-Cheol Lee, Türkiye Nükleer Enerji A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Necati Kaya ile Assystem Uluslararası Enerji Yeni Yapılacak Projeler & MECA Bölgesi Başkan Yardımcısı Guillaume Puravet önemli konuşmalar gerçekleştirdi. Dünya Nükleer Derneği Genel Direktörü Sama Bilbao y Leon da etkinliğe video ile katıldı.

 

Türkiye’de 4. nükleer santral projesinin kurulması hedefleniyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürlüğü Nükleer Altyapı Geliştirme Dairesi Başkanı Salih Sarı, NPPES’in açılışında şunları söyledi: “Akkuyu NGS’ye ek olarak en az 12 üniteye sahip üç büyük ölçekli nükleer santral projesini daha hayata geçirmeyi ve bunun yanı sıra SMR teknolojilerini de kullanmayı planlıyoruz. İkinci nükleer santrali projesi için Güney Kore ve Rusya Federasyonu ile görüşmelerimiz devam ediyor. Üçüncü bir santralin kurulumuna yönelik de Çin hükümetiyle görüşmelerimiz sürüyor. Ek olarak dördüncü bir nükleer santrale yönelik saha araştırmalarımıza hızla devam ediyoruz. Bunların yanı sıra ABD, İngiliz, Fransız şirketleriyle SMR’lara yönelik yakın temas içindeyiz”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Egeli 362 genç hekim sağlık ordusuna uğurlandı

 

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesindeki eğitimlerini tamamlayan 362 hekim mezuniyet heyecanı yaşadı. Türkiye ve dünyanın dört bir yanında şifa dağıtacak Egeli hekimler, ant içerek mesleğe ilk adımlarını attı.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 2022-2023 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni, Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı Amfi Tiyatroda gerçekleştirildi.  Törene, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Cemali Dinçer, Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemil Gürgün, Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Enver İlhan, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı.   

Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemil Gürgün,  konuşmasına Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın selamlarını ileterek başladı. Gençlere seslenen Prof. Dr. Cemil Gürgün,  “Bu gün, hayatınızdaki en güzel, en özel günlerden birisidir. Ege Üniversitesine adım attığınız ilk günden bu yana uzun ve zorlu bir yolu başarıyla yürüdünüz ve sonuna geldiniz. Sizler; ülkemizin en güzel şehirlerinden olan İzmir’de, 68 yıllık deneyimli, tam akredite ve araştırma üniversitesi olan Ege Üniversitesi’nin gözdesi, Tıp Fakültemizden mezun olma şansını yakalayan en genç meslektaşlarımızsınız. Bu özel ve anlamlı günde sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Eğitiminizin önemli bir bölümünü covid 19 pandemisi döneminde aldınız. Sizler, yüzyılın, tüm insanlık için en zorlu zamanının mezunları oldunuz. Ege Tıbbın pandemiye karşı verdiği mücadelede gösterdiğiniz uyum, dayanıklılık ve cesaretinizi içtenlikle takdir ediyoruz. Bu dönemde edindiğiniz kazanımlar gelecekte asla unutmayacağınız önemli deneyimlerdir. Bu Nedenle covid 19 pandemisindeki kazanımlarınızı unutmayın. Pandemi dönemi beklenmeyen olağandışı sürprizlerle dolu bir dönem olarak seyretmiştir. Bu dönemin tıp mesleği için en önemli kazanımı ‘Beklenmeyeni deneyimlemek ve mücadele etmek’ olmuştur.  Beklenmeyen bir durumla karşılaştığınızda, ortaya çıkan soruna karşı bilgilerin hızla güncellenmesi, gelişmelere açık ve mücadeleci olabilmek çok büyük önem taşımaktadır. Sizler tüm bu özelliklere sahip olarak, başarıyla pandeminin üstesinden geldiniz. Bu çerçevede Ege Tıp öğrencileri olarak merak etmeyi ve bununla birlikte alçakgönüllülüğü öğrendiniz. Eğitiminiz sonunda en önemli kazanımınız ‘hastalarınızın güvenini kazanarak sevgi ve empati ile ideal hekimlik yaklaşımı’ olmuştur”   dedi.

“Hekimlikte ekibinizle takım ruhu ile çalışın”

Hekimlere tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Cemil Gürgün,  “Çok onurlu olan bu görevi yerine getirirken, sağlığın diğer emekçileri olan hemşirelerimiz, yardımcı sağlık personelimiz de takım ruhu içinde sizinle birlikte çalışacaklar ve yanınızda olacaklardır. Bir ekip olduğunuzu onlara mutlaka hissettirin. Çünkü gerçek tıp sanatının temelinde; ekip çalışması ile hastalara bakım vermek ve hastanın acılarını dindirmek yatmaktadır. Tıp teknolojisindeki gelişmeler tıp eğitimini ve pratiğini sürekli olarak geliştirirken, teknolojinin fazlasıyla kullanılması hastayla olan temasınızı azaltabilir.  Hekimlik uygulamalarınızda bulunması gereken en önemli iki özellik; sizin anlayışınız ve şefkatinizdir ki bu nedenle hekimlik bir sanat olarak bilinmektedir. Bu önemli duyguları asla unutmayın. Her zaman bilimin savunucusu olun. İnsan sağlığı ve refahının gelecekteki yörüngesini belirlemede siz etkili olacaksınız. Bu durum hem bir sorumluluk hem de bir fırsattır. Sizlerin katlandığı her şey göz önüne alındığında, dayanıklılığınız ve kararlılığınız, sizi önümüzdeki yıllarda tıbbi başarılara ulaşmak için müthiş bir güç verecektir. Tıp ve sağlık alanında yanlış bilginin gerçek akademik bilgiyi fazlasıyla kirlettiği bu zamanda, Tıp ve sağlık; halen büyük çoğunluğun gerçeğe ve uzmanlığa saygı duyduğu bir alan olmaya devam etmektedir.  Bu yola adım attığınız bu andan itibaren, sizler iyi bir hekim, iyi bir bilim insanı, yenilikçi ve liderler olarak, işinizde ve toplumda dürüstlüğün ve kanıta dayalı karar vermenin önemini savunmanızı bekliyoruz. Bu konuda Ulu Önderimiz;  ‘Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir’ demiştir” diye konuştu.

“Öğrenciliği asla bırakmayın…”   

Hekimliğin yaşam boyu öğrenme gerektiren bir meslek olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cemil Gürgün, “Ne kadar çok öğrenirseniz hayat kurtarma şansınız o kadar artar. ‘Yaşam Boyu Eğitim’ ana felsefeniz olmalıdır.  Yeni bir şey öğrenmenin ilk adımı, bildiklerinize odaklanmak yerine bilmediklerinizi kucaklamaktır. Kariyerinizin bir noktasında, kendinizin çözemeyeceği bir an mutlaka gelecektir. Bu noktada deneyimli meslektaşlarınızdan fikir alın, bilgi paylaşıldıkça değer bulur.  Başarmak için sizden daha fazlasını bilen başkalarını aramaktan ve soru sormaktan korkmayın. Okulunuz bitmiş olabilir. Ancak hayatınızın geri kalanını bir eğitim olarak görmelisiniz. En iyi öğrenmek, öğretmekle gerçekleşir. Sizden daha deneyimsizleri, kıdemsiz meslektaşlarınızı eğitmeye devam edin. Asla bilimsel kıskançlık içinde olmayın, sanatınızı her zaman paylaşın. Geleceğe umutla bakın. Tıp pratiğinin kökleri umuttadır. Bilin ki insanlık tarihi sonsuz sayıda umut dolu eylemle şekilleniyor. Umut varsa yaşamda vardır. Tıp bilimine olan katkılarınız, bir hücre molekülü kadar küçük veya toplumun kendisi kadar geniş bir şeye odaklanabilir. Ancak tıpta hangi yolu seçerseniz seçin, umut kavramını ve kolektif çalışmanızın başarıyı ve değişimi getirebileceğine olan inancınızı sürdürün. Sosyal yaşamda kalın. Bilgi birikimi kadar sosyal iletişim ve çevre de hekimler için çok önemlidir. Yaşantınızda sanat ve spora her zaman yer verin. Fiziksel ve ruhsal sağlık için tıp dışı aktiviteler de çok önem taşımaktadır.  Tıp aslında ‘sosyal’ bir bilim dalıdır. Çünkü temelinde ‘insan’ vardır.  İnsanı, insanlığı iyi irdeleyebilmek için toplumsal yaşantı içerisinde sosyalleşme çok önemlidir. Hekimlerin zekâ seviyesi zaten çok yüksektir. Ancak duygusal zekânızda yüksek olmalıdır. Beyaz önlüklerinizi giydiğiniz gün birlikte yemin ettiniz. O yeminin ilk birkaç satırında hastalarınızın sağlığını ve esenliğini ilk sıraya koyacağınıza söz verdiniz. Hastanızın özerkliğine ve onuruna saygı duymaya, hastalarınızın sağlığının gizliliğini korumaya, zarar vermemeye ve sağlık ve esenlik yolculuğunda onların ortağı olmaya’ söz verdiniz.

Ege Tıp yuvanızdan, bugün dürüst ve çalışkan genç bir hekim olarak ayrılırken, güçlü bir arkadaş ve dost ağı kurmuş olarak, her zaman danışabileceğiniz ve arayabileceğiniz sizlere mentorlük yapan hocalarınızı kazanarak, en önemlisi de doktorluk gibi çok kutsal bir mesleğe adım atarak ayrılıyorsunuz. Ayrıca çok önemli bir misyonu daha üzerinize almış olarak ayrılıyorsunuz. Tüm dünyayı, insanlığı, halkımızı daha sağlıklı kılmak için göreve atılıyorsunuz.  Bazen bir sıcak el, bazen sevgi dolu bir kalp, bazen akıl veren bir dahi, bazen disiplin sağlayan bir amir, bazen sırdaş, bir arkadaş olarak mesleğinizi en iyi şekilde icra edeceğinizden eminiz. Bu zorlu, fazlasıyla özveri gerektiren tıp eğitiminizde ailelerinizin, hocalarınızın ve elbette ki sizlerin büyük emekleri var. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi ailesini böylesine önemli ve değerli bir konuma getiren yöneticilerimize, sizleri yetiştiren tüm öğretim üyelerimize, sizin gibi başarılı evlatları fakültemize kazandıran değerli ailelerinize minnettarlığımızı ve teşekkürlerimizi sunuyorum. Fakültemiz hocalarının destekleriyle faaliyetlerini sürdüren Ege Tıbbiyeliler Derneğine, öğrencilerimize sağladığı burs imkanları ve mezuniyet törenimize katkıları nedeniyle çok teşekkür ediyoruz. Pandemi döneminde ve yakın zamanda yaşamış olduğumuz deprem felaketinde hayatlarını kaybeden sağlık çalışanlarını, meslektaşlarımı ve hocalarımı saygı ve minnetle anıyorum. Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi ‘Hiçbir şeye ihtiyacımız yoktur, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır. O da çalışkan olmaktır.

‘Vatanın bütün ümidi ve geleceği size, genç kuşakların anlayış ve enerjisine bağlanmıştır’ Ümidimizi yüceltin. Vatan bayrağının dalgalandığı her yerde mesleğinizi layıkıyla yapacağınızdan ve Ege Üniversitesi’nden mezun olmanın gururuyla bizleri en güzel şekilde temsil edeceğinizden hiç kuşkumuz yoktur.  Bundan sonraki meslek yaşamınızda sağlık, mutluluk ve başarı dileklerimle hepinizi kutluyor sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.

         Mezun öğrenciler adına konuşma yapan dönem birincisi Dr. Hakan Turan Kiriş, “Bugün mesleğimize kavuşmanın mutluluğunu yaşarken altı yıllık dostluklarımızdan ve okulumuzdan ayrılmanın da hüznünü yaşıyoruz. Eğitimimiz sırasında tüm dünyayı etkileyen pandemi dönemini ve tüm ülkemizi vuran Kahramanmaraş merkezli depremi yaşadık. Depremde ve pandemi döneminde kaybettiğimiz tüm meslektaş büyüklerimizi ve vatandaşlarımızı buradan saygıyla anıyorum. Eğitim sürecim boyunca hayatımı etkileyecek birçok hoca ile tanışma fırsatı buldum. Bana bilim sevgisini kazandıran değerli hocalarıma, her zaman yanımda olan aileme ve arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

Ant içerek mesleğe adım attılar

Konuşmaların ardından dereceyle mezun olan Dr. Hakan Turan Kiriş, Dr. Buket Yaldız ve Dr. Şerife Ece Eren’e plaket ve diplomaları Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemil Gürgün tarafından verildi. Diplomalarını alan mezunlar, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Rüçhan Sertöz eşliğinde Hipokrat Andı ile meslek yaşamlarına ilk adımı attı. Diploma törenin sonunda Egeli hekimler, keplerini fırlatıp mutluluklarını paylaştı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kurban Bayramı'nda sağlıklı beslenmek için 7 öneri

Kurban Bayramı, sevdiklerimizle bir araya geldiğimiz, paylaşımların yoğunlaştığı, keyifli sofralarda çeşit çeşit yemeklerin yendiği güzel günleri içinde barındırıyor. Ancak bayramda beslenme alışkanlıklarının hızla değişmesi sağlık için bazı sakıncaları da beraberinde getirebiliyor. Özellikle bayram ziyaretlerinde sunulan ikramları kontrollü tüketmek, et ve tatlı tüketiminde aşırıya kaçmamak sağlıklı ve formda kalmak için önem taşıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Nihan Yakut, Kurban Bayramı’nda doğru beslenmek için önerilerde bulundu.

Kurban etini kızartmaktan ve kavurmaktan kaçının

Kurban Bayramı’nda özellikle etin kesiminden saklamasına, tüketimine kadar pek çok noktaya dikkat edilmesi gerekmektedir. Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik hem pişirme hem de sindirimde zorluğa yol açar. Özellikle mide-bağırsak hastalığı olan kişiler kurban etlerini hemen tüketmemelidir. Etler 24-48 saat buzdolabında bekletildikten ve dinlendirildikten sonra haşlama, ızgara, buğulama şeklinde pişirilmelidir. Bekletilmeden tüketilen etler öğün sonrasında karında rahatsızlık, şişkinlik, gaz gibi şikayetlere neden olabilir. Pişirirken eti kızartmanız ya da kavurmanız, vücudunuza yüksek miktarda yağ almanıza sebep olacaktır. Mümkünse kavurma- kızartma gibi pişirme yöntemlerinden uzak durulması gerekmektedir.  

Etlerin tazeliğini ve lezzetini doğru saklama koşulları ile koruyun

Kurban etini doğru şekilde saklamak, tazelik ve kaliteyi korumak için önemlidir. Taze kesilen etleri hemen buzdolabına yerleştirilmesi ve +4°C’lik soğuk bir ortamda saklanması gerekmektedir. Etler hava geçirmez poşetler veya kapların içinde muhafaza edilmelidir. Uzun süreli saklama için derin dondurucu tercih edilmelidir. Dondurmadan önce etlerin porsiyonlara ayrılması ve hava geçirmez kaplara yerleştirmesi gerekmektedir. Dondurucu sıcaklığını -18°C veya daha altında olmalıdır. Kurban etini doğru şekilde saklayarak tazelik, lezzet ve besin değerini koruyabilirsiniz.

Bayram sofralarında yeşil yapraklı sebzeler ile hazırlanmış salatalara yer verin

Kurban Bayramı’nda çoğu insanın et tüketimi normal günlere oranla artmaktadır. Özellikle kolesterol ve kalp damar hastalığı bulunan kişilerin miktar kontrolüne dikkat etmeleri gerekmektedir. Kırmızı ette bulunan doymuş yağ oranının yüksek olması kalp damar hastalıklarına davetiye çıkaracağından kurban etini tüketmeden önce yağlı kısımlarını ayırmalı ve elden geldiğince yağsız ve az yağlı et tüketilmelidir. Kırmızı et hem iyi protein kaynağı hem de yüksek oranda demir içermektedir. Etin içerisindeki demirin biyoyararlanımı artırabilmek için, iyi bir C vitamini kaynağı olan yeşil yapraklı sebzeler ile yapılmış salataya sofrada yer verilmesi doğru bir seçim olacaktır. Günlük kırmızı et tüketimi her birey için farklılıklar göstermekle birlikte sağlıklı bireylerde ortalama 100-300 gram aralığında olmalıdır.

Hem dengeli ve hem de çeşitli beslenin

Kurban Bayramı’nın içinde bulunduğu günlerde çeşitli besin gruplarından yeterli miktarda tüketmek önemlidir. Etin yanı sıra sebzeler, meyveler, tahıllar ve süt ürünleri gibi diğer besinleri de içeren dengeli bir beslenme planı oluşturulmalıdır. Özellikle et yenecek öğünde et miktarı 120 gr’ı (4 köfte kadar) geçmemeli, yanında çeşitli sebzelerle hazırlanmış az yağlı bol salata ve esmer ekmek türlerinden 1-2 dilim tercih edilebilir. Eğer pilav veya makarna tüketilecekse ekmek yenmemesi dengenin korunmasını sağlayacaktır. Aynı şekilde ekmek tüketilecekse pilav ve makarna tüketmek, dengeyi bozarak karbonhidrat yoğunluğunu arttırarak kilo alınmasına sebebiyet verecektir. Asitli, şekerli, kalorili içecekler yerine ayran, şekersiz komposto gibi içeceklerin tercih edilmesi de sağlığı korumak için doğru seçim olacaktır.

Yeterli ölçüde su tüketin

Bayramda aşırı et tüketimi, tuz oranının artmasına sebebiyet verebilmektedir. Bunun yanı sıra yetersiz su tüketimi de söz konusu olabilmektedir. Vücudun su ihtiyacını karşılamak için yeterli miktarda su içmek önemlidir. Özellikle Kurban Bayramı’nda tüketilen yiyeceklerin ardından su tüketimi daha da önem kazanır. Bol su içerek vücudun susuz kalmasının önüne geçilmeli ve sindirim-boşaltım sistemi sağlığı desteklenmelidir. Mutlaka gün içerisine yayacak şekilde 2-2,5 litre su içilmelidir.

Tatlıların porsiyonlarını küçültün

Bayramların olmazsa olmazı tatlılar ne yazık ki masum olmayabiliyor. Şerbetli tatlı, artan et tüketimi ve bayramın sıcaklara denk gelmesi ile kronik rahatsızlığı olan kişileri rahatsız edebilmektedir. Şerbetli ve ağır tatlılar yerine, daha hafif ve sağlıklı alternatifler tüketilmelidir. Hurma, kuru meyveler, sütlü tatlılar veya şekersiz tatlılar gibi seçenekler tercih edilebilir. Ayrıca ev yapımı tatlılar da kontrollü bir şekilde tüketilebilir. Şeker miktarını azaltmak için alternatif tatlandırıcılar kullanmak da diğer bir seçenek olabilir. Küçük porsiyonlarla tatlıyı tadabilir ve aşırıya kaçmadan da keyfini çıkarabilirsiniz.

Kısa bir yürüyüş ile harcanılan enerjiyi artırın

Kurban Bayramı döneminde egzersiz yapmak, sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmek açısından önemlidir. Bayram süresince yeme alışkanlıklarının değişmesi ve hareketsizlik, vücutta enerji birikimine ve kilo artışına neden olabilir. Bu nedenle düzenli egzersiz yapmak, metabolizmayı hızlandırarak kilo kontrolüne yardımcı olabilir. Yürüyüşe çıkmak, bisiklet sürmek, aile ile spor oyunları oynamak gibi aktiviteler bayram süresince fiziksel aktivite seviyesini artırabilir. Gün içerisinde 30-40 dakikalık kısa yürüyüşler yaparak harcadığınız enerjiyi artırabilirsiniz. Egzersiz, bayram süresince enerji seviyesinin yükselmesine yardımcıdır, stresi azaltır ve genel sağlığı destekler. Bu nedenle Kurban Bayramı’nda düzenli egzersiz yapmaya özen göstermek önemlidir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İş Sanat Bayramda da İzleyicileriyle Birlikte

Eylül ayında Cuma İş Çıkışı konserleriyle izleyicileriyle bir araya gelen İş Sanat’ın 23. Sezonu boyunca sahnelenen tüm konserler izleyicilerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Her yaştan sanatseverin beğenisine sunduğu etkinliklerine yaz boyu farklı şehirler ve sürpriz programla devam eden İş Sanat,   sezonun etkileyici konserlerini bayramın coşkusuyla birleştirip YouTube kanalında sevenleriyle buluşturuyor.

Nükhet Duru’dan caz, Kadın Ozanlar’dan unutulmaz türküler dinleyeceğiz

Türk pop müziğine adını altın harflerle yazdıran Nükhet Duru’nun, ülkemizin önemli caz müzisyenleri ile sahne aldığı “Nünü Caz Söylüyor” isimli konseri ve Türk halk müziğinin üç güçlü sesi Feryal Öney, Ayfer Vardar ve Elif Buse Doğan’ın yer aldığı, nesilden nesile aktarılan türkülerin seslendirildiği “Kadın Ozanlar” başlıklı konserinin bir bölümü, kaçıranlar için İş Sanat’ın Youtube kanalında yayında.

Jaga Jazzist ile elektronik ve caz müziğin renkli ahengi 

Dünyada geniş kitlelere ulaşan, progressive müzik denince akıllara ilk gelen gruplardan Jaga Jazzist, elektronik ile caz müziğinin uyumunu İş Sanat dinleyicilerinin beğenisine sundu.  

Sahne performansı ve enstrümanlarının akıcı diliyle izleyenleri adeta hipnotize eden Jaga Jazzist’in hafızalara kazınan performansının bir bölümü İş Sanat’ın YouTube kanalında ücretsiz izlenebilir.

Tiflis Senfoni Orkestrası ile Şefika Kutluer buluşması

Besteci ve orkestra şefi Vakhtang Kakhidze yönetimindeki Tiflis Senfoni Orkestrası, ülkemizin önemli temsilcilerinden, flüt sanatçısı Şefika Kutluer’le birlikte Aralık ayında verdikleri konserde dinleyicileri büyülemişti. Wolfgang Amadeus Mozart’tan Antonin Dvorák’a uzanan bir repertuvara sahip konserin bir bölümü, İş Sanat’ın YouTube kanalından izlenebiliyor.

Türkiye’nin yakından Salvatore Adamo’dan unutulmaz şarkılar

“Her Yerde Kar Var”, “Karlar Düşer”, “Sen Sevme Beni” şarkılarının orijinallerinin sahibi Salvatore Adamo, uzun bir aradan sonra ilk kez seyircisiyle bu sezon İş Kuleleri Salonu’nda buluştu.

Fransızca albümleri dünya çapında 100 milyonu aşkın satışa ulaşan, şarkıları 1960’lı yıllarda Türkçe’ye uyarlanarak günümüze kadar ulaşmayı başaran Adamo’nun, şarkılarını Türkçe de söyleyerek sevenlerine sürpriz bir gece yaşattığı bu buluşmanın en özel anları, İş Sanat YouTube izleyicileriyle buluşuyor.

İş Sanat YouTube kanalında müzik yolculuğu

Grammy ödüllü orkestra şefi Tõnu Kaljuste yönetimindeki Tallinn Oda Orkestrası’nın yaşayan en önemli çağdaş müzik bestecilerinden Arvo Pärt’ın eserlerini seslendirdiği konser, İş Sanat YouTube kanalında izlenebilir. 

Ünlü caz kontrbasçı Renaud Garcia-Fons’un geleneksel Türk müziğinin önemli isimleri Serkan Halili ve Derya Türkan ile hazırladığı “Le Souffle de Cordes- Tellerin Nefesi” konserinin bir bölümü, 28 Haziran’dan itibaren İş Sanat’ın YouTube kanalında izleyicilerle buluşuyor. Dinleyicilerin İstanbul kemençesi gibi enstrümanlarla İstanbul’u, Radio France Philarmonic Orchestra’dan yaylı sazlar dörtlüsü ile Avrupa’yı, Kiko Ruiz ile Flamenko tadını içinde barındıran, adeta sınırları ortadan kaldıran, kültürler arası köprü kuran bir müzik yolculuğuna davet edildiği konseri kaçırmayın. 

Türkiye’nin önde gelen caz müzisyenleri Sabri Tuluğ Tırpan, Hamdi Akatay, Cenk Erdoğan, Eylem Pelit ve Volkan Öktem’den oluşan cazın ‘rüya takımı’ Almagest Quintet, ünlü trompetçi Nils Petter Molvaer ile bir araya gelerek, İş Sanat’ın sezon programında seyirciye yepyeni bir müzik deneyimi sundular. Molvaer ve Almagest Quintet’in ilk kez bir araya geldiği bu konser 29 Haziran Perşembe saat 20:30’da, İş Sanat’ın YouTube kanalında izlenebilecek. 

İş Sanat’ın kapanış konserinde bu sezon çellist Mario Brunello ile Venedik Barok Orkestrası vardı. Barok dönemin en güzel eserlerini yine o dönemin enstrümanları ile yorumlayan İtalya’nın ünlü barok topluluğu Venedik Barok Orkestrası ve Mario Brunello’nun yer aldığı kapanış konserinden bir bölüm ise 1 Temmuz’dan itibaren müzikseverlerle YouTube’da buluşacak.

Cemal Süreya’dan Sabahattin Ali’ye uzanan dinletilerin tamamı YouTube’da

İş Sanat’ın seyircisiyle ücretsiz olarak buluşturduğu dinletiler, bu sezon ilklere sahne oldu. Edebiyatımızın usta şair ve hikâyecilerinin unutulmaz eserlerinin müzik ile birleşip yeni ufuklar açtığı dinletiler, Ümit Yaşar Oğuzcan, Cemal Süreyaİlhan Berk, Melih Cevdet Anday şiirlerinin yanı sıra, Tarık Dursun K. ve Sabahattin Ali hikâyeleriyle sanatseverlerin ruhuna dokundu.

Sabahattin Ali’nin “Bu Dünya Böyledir İşte”, Behçet Necatigil’in “Şimdi Uzak Yakın”, Ümit Yaşar Oğuzcan’ın “Önce Aşk Vardı” başlıklı dinletilerinin yanı sıra, geçtiğimiz sezonun beğeni toplayan dinletileri de İş Sanat’ın YouTube kanalında izleyicileriyle buluşmaya devam ediyor.

23. Sezonda ilk kez sahnelenen, Tarık Dursun K. hikâyelerinden oluşan “Anısı Kalır”, sezonda ilk kez sahnelenen ve İlhan Berk şiirlerinden derlenen “Sen Gel Bizi Yeni Vakitlere Çıkar”, Cemal Süreya’nın sevilen şiirlerinin seslendirildiği “Gurbet Yavrum Garba Düşmektir” dinletisi 30 Haziran’da, Melih Cevdet Anday şiirlerinden oluşan “Ah Yalnızlığın Gömük Kapıları” dinletisi ise 10 Temmuz’da İş Sanat’ın YouTube kanalında yayında olacak.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

14. Uluslararası İstanbul Opera Festivali, muhteşem Aida Operası ile sona erdi.

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen,

AKM Türk Telekom Opera Salonu’nda, 22 Haziran Perşembe akşamı, Ankara ve İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürlüklerinin ortak sahneledikleri ve Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün en büyük prodüksiyonlarından biri olan, İtalyan besteci Giuseppe Verdi’nin AİDA operası seyircileri büyülü bir yolculuğa çıkardı.

Solistleri, korosu ve dansçıları ve görkemli rejisi ile kapanışa damgasını vuran ve festival seyircisinden büyük alkış alan eseri ünlü İtalyan rejisör Vincenzo Grisostomi Travaglini sahneye koydu.

Orkestra Şefi İbrahim Yazıcı yönetiminde İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) Orkestrası ve Koro Şefi Paolo Villa yönetimindeki Ankara Devlet Opera ve Balesi ve (İDOB) Korosu eşliğinde solist sanatçılar; Evren Ekşi “Aida”, Efe Kışlalı “Radames”, Jaklin Çarkçı “Amneris”, Murat Güney “Amonasro”, Gökhan Ürben “Ramfis”, Göktuğ Alpyaşar “Il Re Delle’Egitto”, Serkan Bodur “Un Messaggero”, Ayşenur Ayyıldız Haksoy “Sacerdotessa” rollerinde seyirci karşısında oldu.

Muhteşem müzik, dans, dekor ve kostümlerle antik Mısır’ı sahneye taşıyan ve Romalı komutan Radames ile tutsak Habeş Prensesi Aida’nın imkânsız aşkının öyküsü    MDTİst dansçılarının etkileyici koreografisi ile renklendi.

 Festival Boyunca 6 Etkinlik Sanatseverler ile Buluştu…

 Devlet Opera ve Balesi Müdürlüklerinin sahnelediği Gala Konser ve Saraydan Kız Kaçırma, La Traviata, Andrea Chenier ve Aida operalarının yer aldığı muhteşem opera şöleni bu yıl, 10-22 Haziran tarihlerinde, sanatseverlerin yoğun ilgisi eşliğinde dünyanın en önemli kültür-sanat merkezlerinden biri olan Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.

 

Tüm temsilleri kapalı gişe gerçekleşen 14. Uluslararası İstanbul Opera Festivali, sanatseverleri AKM’nin Türk Telekom Opera Salonu ve Tiyatro Salonunda ağırladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Digiturk'ten en keyifli diziler ve en sürükleyici filmler tüm üyelerine bayram hediyesi!

Türkiye’nin lider dijital platformu Digiturk, Kurban Bayramı boyunca dizi ve film kanallarını tüm üyelerine açarak ekranlara bayram şenliği getiriyor. 

Türkiye’nin lider dijital yayın platformu Digiturk, dizi ve film kanallarını bayram tatili boyunca tüm üyelerine açarak birbirinden keyifli ve izlenme rekorları kıran dizilerini ve son yılların en sürükleyici ve eğlenceli filmlerini izleyicilere hediye ediyor.  Tüm Digiturk üyeleri, beIN MOVIES ve beIN SERIES  kanallarını 27 Haziran – 2 Temmuz tarihleri arasında izleyebilecekler.

 

Digiturk, Kurban Bayramı Boyunca Birbirinden Sürükleyici, Heyecanlı ve Eğlenceli Filmlere Ev Sahipliği Yapıyor!

 

  • 2022’de tüm dünyada 217 milyon dolardan fazla hasılat yapan, Parker Finn’in yazıp yönettiği, izledikten sonra ‘gülümsemeye korkacağınız’, müthiş görsel efektlerle ve tırmanan bir gerilimle izleyiciyi soluksuz bırakan korku filmi “Gülümse (Smile)”,
  • Başrollerini “Jurassic World” üçlemesinin yıldızları Chris Pratt ve Bryce Dallas Howard’ın paylaştığı devam filminde, Isla Nublar’ın yok edilmesinden dört yıl sonra tutuldukları yerden dünyaya yayılarak hayatta kalmayı başaran dinozorlarla insanların tarihte ilk defa bir arada yaşadığı bir dönemi anlatan “Jurassic World: Hakimiyet (Jurassic World: Dominion)”,
  • 2013 yapımı “Çılgın Hırsız (Despicable Me)” adlı animasyon filminin devamı olan, 70’li yıllarda tarihin en büyük kötülerinden biri olma hayali kuran genç Gru ile yolları kesişen Minyonlar’ın, kötülükleriyle nam salan Vicious 6 ekibine girmeye çalışan Gru’ya yardım etmelerini konu edinen, tüm dünyada 1 milyar dolara yakın gişesiyle hasılat rekorları kıran müthiş eğlenceli “Minyonlar” serisinin ikincisi “Minyonlar 2: Gru’nun Yükselişi (Minions: The Rise Of Gru)”,
  • 6 dalda Oscar adaylığı bulunan ve 2023 Oscar Ödülleri’nde En İyi Ses Oscar’ını alan, Tom Cruise’un efsanevi karakteri Kaptan Pilot Maverick rolüne geri döndüğü “Top Gun: Maverick”,
  • “Çok Fena” (Superbad) ve “Yaz Aşkı” (Adventureland) filmlerine hayat veren Greg Mottola’nın yönettiği, başrolü John Hamm’in üstlendiği; 1980’lerde iki filmde Chevy Chase’in canlandırdığı ve Gregory McDonald’ın roman serisinden uyarlanan suç komedisi “İtiraf Et Acar Hafiye (Confess, Fletch)”,
  • Cannes’da Altın Palmiye’den sonraki en prestijli ödül olarak kabul edilen ‘Jüri Büyük Ödülü’ ile festivalden dönen Claire Denis imzalı “Öğle Güneşinde Yıldızlar (Stars At Noon)”, filmleriyle bayram boyunca ekran rengarenk olacak.
  • Ayrıca Elizabeth Banks ve Sigourney Weaver’lı “Acil Durumda Jane’i Ara (Call Jane)”; yeni korku ustalarından Jordan Peele’nin son filmi “Hayır (Nope); Lamborghini’nin yaratıcısı Ferruccio Lamborghini’nin hayatını beyazperdeye taşıyan, Oscar’lı Mira Sorvino’nun da rol aldığı “Lamborghini: Efsanenin Arkasındaki Adam (Lamborghini: The Man Behind the Legend)”; Jessica Chastain ve Ralph Fiennes’dan “Affedilen (The Forgiven)” Hollywood’u evinize getirirken, “Müslüm”, “Ayla”, “Çiçero”, “Vay Babam Vay!,Çakallarla Dans 5” gibi Türk sinemasının yakın dönem en iyi örnekleri de bayram keyfinizi ikiye katlayacak.

 

Bayramda izlenme rekorları kıran dizilerle gerçek dizi keyfi!

  • Medya devi Waystar RoyCo’nun sahipleri Roy ailesinin çekişmeler ve hırslarla dolu öyküsüyle televizyon tarihinin en çok ses getiren yapımlarından ve aynı zamanda 48 Emmy adaylığı ile aralarında 2 kere kazanılan “En İyi Drama Dizisi” ödülünün de bulunduğu 13 ödülün sahibi olan soluksuz izlenen efsanevi dizi “Succession” tüm sezonlarıyla,
  • Bir uçak kazasından kurtulan lise kız futbol takımının hikayesini konu eden, Christina Ricci, Juliette Lewis ve Melanie Lynskey’in başrollerini paylaştığı, yeni sezonunda kadroya Lord of the Rings’in Frodo’su olarak hatırladığımız Elijah Wood ve Six Feet Under’dan hatırlanacak Lauren Ambrose dahil olduğu, “Yellowjackets” tüm sezonlarıyla,
  • Kiefer Sutherland’in başrolde olduğu ve dizide cinayetle suçlanan bir casus rolüyle karşımıza çıktığı aksiyon/gerilim türündeki 2023’ün yeni dizilerinden “Rabbit Hole” tüm bölümleriyle,
  • Başrollerini Elle Fanning ile Nicholas Hoult’un paylaştığı ve Rus İmparatoriçesinin entrikalarla dolu yükselişini anlatan dönem komedisi “The Great” tüm sezonları ve her Cuma yayınlanan yeni sezon bölümleriyle,
  • 9 Emmy ödüllü ve Bill Hader’in başrolünde yer aldığı ve kendini tiyatro sahnesinde bulan kiralık katil Barry Berkman’ın hikayesini anlatan kara komedi dizisi “Barry” tüm sezonlarıyla,
  • Meşhur kült dizi Star Trek hayranlarına müthiş bir nostalji keyfi yaşatan, yapımcılığını Alex Kurtzman ve Henry Alonso Myers üstlendiği ve Kaptan Christopher Pike (Anson Mount), Bilim Subayı Spock (Ethan Peck) ve Genel Subay Bir Numara’nın (Rebecca Romijn) maceralarını anlatan “Star Trek: Strange New Worlds” ilk sezonu ve her Cuma yayınlanan yeni sezon bölümleriyle bayram havasını ekrana taşıyacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kurban Bayramı D-Smart ve D-Smart GO ile kutlanıyor

Türkiye’nin yenilikçi dijital yayın platformu D-Smart ve D-Smart GO, Kurban Bayramı’nı özel bir sürprizle kutluyor. 28 Haziran – 2 Temmuz tarihleri arasında tüm kanallar ücretsiz olarak kullanıcılara sunuluyor.

 Kurban Bayramı, D-Smart ekranlarında kutlanıyor. Türkiye’nin yenilikçi dijital yayın platformu D-Smart ve D-Smart GO, Kurban Bayramı’na özel 28 Haziran-2 Temmuz tarihleri arasında tüm kanallarını kullanıcılarına ücretsiz olarak sunuyor. HD film kanalları, Premium dizi ve spor kanalları, özel çocuk kanalları, seçkin belgesel kanalları, uluslararası haber kanalları ve özel yemek ve müzik kanalları, Kurban Bayramı boyunca tüm kullanıcılara açık olacak.

D-Smart ve D-Smart GO, 28 Haziran- 2 Temmuz tarihlerinde Plane, Once Upen A Time… In Hollywood, Masha and The Bear Masha’s Songs ve Spider-Man: Homecoing gibi birçok yabancı filmle birlikte sevilen dizilerden How I Met Your Mother, The Good Doctor ve Tales of the Walking Dead’i de ekrana getirecek. Bayram boyunca Yeşilçam’ın ve son dönem Türk sinemasının en komik ve en neşeli filmlerinden Çiçek Abbas, Delisin Deli, Kutsal Damacana ve çok daha fazlası da izleyicisiyle buluşacak.

Filmlerin yanında yemek programı severlerin takip ettiği Jamie Oliver ile Bütçe Dostu Yemekler, Refika ile Öze Dönüş, Olay Yeri: Mutfak gibi programlar da 28 Haziran’dan itibaren seyircinin karşısına çıkacak. Çocukları da unutmayan D-Smart ve D-Smart GO; Bayram boyunca minikleri ekran başına kitleyen The Ranch, Mia and Me, Sally Bollywood ve Kuu Kuu Harajuku’yu da yayınlayacak.

Belgesel severler için ise National Geographic’in beğenilen belgesellerinden Dinazor Avcıları, Disney’in Sihirli Hayvan Krallığı, Uçak Kazası Raporu‘nun yanında Discovery’nin favori programı Hurda Avcıları: Tamirat ve Kırsalda Yaşamak Zor ve çok daha fazlası bayram boyunca ücretsiz olarak izlenebilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ulusal Fotoğraf Yarışması sonuçlandı “ESHOT'la 80 Yıllık Yolculuk"

Kuruluşunun 80’inci yıldönümünü kutlayan ESHOT Genel Müdürlüğü, Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu işbirliği ile “ESHOT’la 80 Yıllık Yolculuk” Ulusal Fotoğraf Yarışması düzenledi. Kazananlar, usta sanatçıların da yer aldığı jüri heyetinin yaptığı değerlendirmeyle belirlendi. 

İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü’nün 80’inci kuruluş yılı kapsamında düzenlenen “ESHOT’la 80 Yıllık Yolculuk” Ulusal Fotoğraf Yarışması’nda kazananlar belli oldu. Yarışmaya, ülke genelinden 135 kişi, toplam 538 fotoğrafla katıldı. İzmir kent merkezinin yanı sıra tüm ilçelerde hizmet veren, köylere ulaşım sağlayan ESHOT araçlarının yolculukları, ESHOT çalışanları, duraklardaki ve diğer ESHOT hizmet alanlarındaki anları yansıtan fotoğrafların yanı sıra ve ESHOT’un doğayla ilişkisini gösteren fotoğraflar değerlendirildi.

Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu işbirliğiyle oluşturulan jüri heyetinde; Yusuf Tuvi, Prof. Dr. Zühal Özel Sağlamtimur, Tayfun Kocaman, Birol Üzmez, Dr. Alahattin Kanlıoğlu, Dr. Pınar Meriç ve Mehmet Yasa yer aldı. Heyet, 47 fotoğrafı ödül ve sergilemeye değer buldu.

Kazanan isimler
Birincilik ödülünü Serdar Aydın’ın çektiği fotoğraf kazandı. Yusuf Dündar ikinci, Serkan Çolak üçüncü oldu. Mansiyon ödülleri ise Hakan Kuyumcu, Hasan Uçar ve Hüseyin Opruklu’ya verildi. Jüri Özel Ödülü’ne Merve Uçar; ESHOT Özel Ödülü’ne ise Hakan Kuyumcu layık görüldü.

Organizasyonun ödül töreni ve sergisinin, ESHOT’un kuruluş yıldönümü olan 27 Temmuz 2023’te düzenlenmesi planlanıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

'İmarator' Süleyman Akdı D-Smart'ta yayınlanan TJK Gündem Özel'in konuğu oldu

D-Smart, bu yıl 97’inci kez koşulacak Gazi Koşusu öncesinde özel programlarına devam ediyor. TJK Gündem Özel programı at yarışı dünyasının duayeni, efsane jokey ve yorumcu Süleyman Akdı’yı konuk etti. D-Smart Spor Müdürü Aykut Aydın’ın sorularını yanıtlayan Süleyman Akdı, Gazi Koşusu’nda şanslı gördüğü atlara da değindi. İşte Süleyman Akdı’nın açıklamalarından öne çıkan satır başları;

Atçılıkla ilgilenen bir ailenin bireyi olarak jokey olmayı seçtiğini belirten Süleyman Akdı, çok küçük yaşlarla atlarla zaman geçirmeye başladığını vurgularken, babası sayesinde bu mesleğe adım attığını ve Veliefendi Hipodromunu evi gibi gördüğünü söyledi. Yıllar içinde çok önemli başarılar yakalayan ve at yarışı camiasının sevgilisi olan Akdı, bu konuma gelebilmek için her konuda dik durduğunu, saha içinde disiplinden asla taviz vermediğini fakat saha dışında sosyal hayatında çok neşeli ve keyifli bir insan olduğunu vurguladı.

‘ÖNCE PELE’YE SONRA EUSEBIO’YA BENZETİLDİM’

‘SPORDA İLK İMPARATOR BENİM’

Yarışlar kazanıp popülerliği artınca önce Pele ardından dönemin bir başka efsane futbolcusu Eusebio diye çağrılmaya başlandığını söyleyen Süleyman Akdı, spor camiasında ilk kez ‘İmparator’ lakabının kendisi için kullanıldığını belirtti. Kendisinden sonra Fatih Terim, İbrahim Tatlıses ve Oğuz Çetin için de ‘İmparator’ lakabının kullanıldığını söyleyen Akdı, bu ünvanı ilk alan sporcu olduğu için de hayli mutlu olduğunu dile getirdi. Jokeyliğin çok zor bir meslek olduğunu vurgulayan Akdı, zirveye çıktıktan sonra orda kalmanın daha da güç olduğunu vurgularken, 56 yaşına kadar üst düzey performans sergilemesinin kendisi için gurur kaynağı oldunu belirtti.

HALİS KARATAŞ ŞU ANDA TÜRKİYE’NİN EN İYİ JOKEYİ

Mevcut dönemin jokeylerine de değinen Süleyman Akdı, Halis Karataş’ın şu anda Türkiye’nin en iyi jokeyi olduğunu söylerken kendi stilini oluşturarak at binmenin jokeyler için çok önemli olduğuna dikkat çekti. Vedat Abiş, Görkem Özçelik, Ali Yıldız, Eray Çizik gibi gençleri çok beğendiğini vurgulayan Akdı, son iki yılda Ayhan Kurşun’un muazzam bir yükseliş gösterdiğini ve bunu takdir ettiğini açıkladı.

FARKLI ANALİZ PROGRAMIYLA İNSANLAR BİZİ ÇOK SEVDİ

TJK TV ve TAY TV’de Pazartesi akşamlarının ilgiyle beklenen programı Farklı Analiz ile insanların kendilerini çok sevdiğini belirten Süleyman Akdı, atçılıkla ilgili bilgi ve birikimini insanlara aktarabildiği için çok mutlu olduğunu vurguladı. Yarış günleri hipodromda imza vermekten eve zor gittiklerini söyleyen İmparator, bundan çok keyif aldığını söyledi. Başjokey olmak için hem sportif anlamda çok iyi olmak gerektiğinin hem de çok düzgün bir karaktere sahip olunmasını gerektiğinin altını çizen Akdı, TJK Apranti Okulu sayesinde alt jenerasyondan çok kaliteli jokey adaylarının geldiğini vurguladı.

HER 3 YARIŞIMDAN 1’İNİ KAZANDIM

Birçok farklı jenerasyonla at binen Süleyman Akdı, her yarış için rakiplerine göre taktikler belirleyerek kazanılması zor görünen yarışları kazanıp, geçilmesi zor görünen atları geçmeyi başararak ününe ün katmış bir şampiyon. Kariyerinde 12.800 yarışta yer alıp 4350 1’incilik elde eden Akdı, koştuğu 3 yarışın 1’ini kazandığını vurgularken, 1963’te Ekrem Kurt ile at bindiği dönemden kariyerinin sonuna kadar çok değerli isimlerle rakip olduğunu açıkladı.

CİHANGİR HARMONY VE PRESTIGE İLE KAZANDIĞI GAZİ KOŞULARI

Cihangir Harmony ile kazandığı Gazi Koşusunun çok enteresan olduğunu anlatan Akdı, o dönem birlikte çalıştığı Turgay Renklikurt’un Türkiye’nin en büyük kondisyoneri olduğunu belirterek, ona öğrettikleriyle bilimsel anlamda yarışçılığa çok şeyler kazandırdığını vurguladı. Prestige ile elde ettiği 2’inci Gazi şampiyonluğunu da anlatan İmparator, Prestige’ye tesadüfen bindiğini söylerken atı başka bir koşuda televizyonda görüp kazanacağını anladığını ve teklif geldiğinde de gerekeni yaptığını açıkladı.

BU SENE GAZİ İÇİN 5-6 TANE İDDİALI AT VAR

Gazi Koşularında favori ata binen jokeyin çok heyecanlandığını vurgulayan Akdı, bu sene Gazi şampiyonluğu için 5-6 önemli isim olduğunu aktardı. Ayhan Kurşun ile start alacak Qualizto, Akın Sözen’in bineceği Native Power, Gökhan Kocakaya ile yarışacak olan Cosmic Kid, Mehmet Salih Çelik’in bineceği Head Vorker, Özcan Yıldırım ile Lord Of Pelennor ve Halis Karataş ile start alacak Anadolu Koparan’ı diğer rakiplerinin önünde gören İmparator, gidişatın çok önemli olduğunu ve doğru taktiği yapanın kazanacağını açıkladı.

YAVUZHAN’I NASIL GEÇECEĞİMİ TELEVİZYONDAN İZLEYEREK ÇÖZDÜM

Dönemin efsane atı, geçilmez denen Yavuzhan’ı geçmeyi başaran Süleyman Akdı, o günleri şöyle anlatıyor. ‘Bir dönem at binmedim, balık restoranımız vardı ve hipodromdan uzak günlerimi orada geçiriyordum. Tabii ki at yarışları açık televizyonda ve Yavuzhan o dönem koştuğu tüm rakiplerini geçiyor hem de atlar yanına geldiğinde onlarla eğlenerek geçmeyi başarıyordu. Televizyonda izlediğimde Yavuzhan’ın rakiplerinin ne yapması gerektiğini çözdüm ve geri döndüğümde onu nasıl geçeceğimi anlamıştım. Sıh Taha ile Yavuzhan’ı ilk geçtiğimde, Yavuzhan’a binen Halis Karataş’tan öyle saklandım ki, Halis sürekli arkaya bakıp gelen giden var mı diye kontrol ettiğinde beni hiç göremedi. Son 100’e kadar tam arkasına saklanıp sonda haydi dediğimde Yavuzhan, uyanıp bize yetişene kadar fotoyu geçiyorduk. Bunu sonra defalarca yaptım. Haberbatur’a binip ben Yavuzhan’ı geçerim dediğimde önce at sahibi de bana gülmüştü ama onu defalarca geçince Haberbatur da artık şampiyon statüsüne erişmişti’

TINAY İLE GAZİ ÖNCESİ FUTBOL OYNARKEN YARALANDIK

Futbol bizim merakımız, aslında profesyonel jokeylerin futbol oynamaması lazım ama biz de oynuyoruz o dönemde. Gazi Koşusu öncesi futbol maçında Tınay ile çarpıştık, Tınay’ın kafası yarıldı, benim kaşa 6 dikiş atıldı. Rahmetli Özdemir Atman, yarıştan önce beni görünce ‘Oğlum ne oldu sana, kaza mı yaptınız’ diye sordu. Futbol oynadık cevabını alınca bizi bir güzel fırçalamıştı.

BEŞİKTAŞ BENİM SEVDAM, ŞENOL GÜNEŞ MÜKEMMEL BİR HOCA

Beşiktaş’ı çok seviyorum ve tüm maçları televizyondan da olsa seyretmeye çalışıyorum. Bence çok iyi bir takımımız var ve birkaç transferle şampiyonluğun en güçlü adayı olacağız. Şenol Güneş mükemmel bir teknik adam, her şeyden önce bir öğretmen. Onun gibi bir hocamız olduğu için çok mutluyum, oyunculara çok şey katıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı