Aylık arşivler: Haziran 2023

Alp Alkaş Perakende ve Gayrimenkul Merkezi'nden Erişilebilir Konut Çalıştayı

Özyeğin Üniversitesi, Alp Alkaş Perakende ve Gayrimenkul Merkezi’nin önderliğinde düzenlenen Erişilebilir Konut Çalıştayı 21 Haziran 2023 tarihinde gerçekleşti.

Alp Alkaş Perakende ve Gayrimenkul Merkezi’nin Akademik Direktörü Prof. Dr. Işıl Erol’un “Küresel Konut Piyasaları” açılış sunumu ile başlayan çalıştayda, Türkiye ve İstanbul konut piyasasını etkileyen birçok konuya değinildi. Konut sektöründeki belirsizlikleri ele alan oturumlar esnasında Güneydoğu depreminin etkileri, Covid-19 pandemi dönemi, Ukrayna-Rusya politik riskleri, küresel ölçekte ekonomik resesyon ortamı ve göç konuları da ele alındı. Ayrıca yine konut sektöründe riskler ve belirsizlikler, yeni trendler, projeler, konut yatırımları ve konut finansmanı sorunları, erişilebilir konut projelerine yatırım, uluslararası kurumsal yatırımcıların rolü gibi konular da tartışıldı. Son oturumda ise Alkaş & HAN Spaces Yönetim Kurulu Başkanı Avi Alkaş, 24 Gayrimenkul Başkanı Aziz Yeniay, SİNPAŞ Başkanı Avni Çelik, Artaş Başkanı Süleyman Çetinsaya ile ‘Yatırımcı Bakış Açışıyla Türkiye ve İstanbul konut Piyasası’ isimli oturumu gerçekleştirdiler.

Çalıştayda akademisyenler, kamu görevlileri, sivil toplum aktörleri ve emlak sektörü yatırımcıları ve profesyonelleri İstanbul, Türkiye odaklı olmak üzere dünyada gelişen konut krizine ilişkin deneyimlerini, araştırmalarını ve bakış açılarını kapsamlı bir şekilde işleyebilmek üzere bir aradaydı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bayram tatilini sağlıklı geçirmenin 8 yolu

9 günlük Kurban Bayramı tatiline sayılı günler kaldı. Tatili sağlıklı geçirmek için alınabilecek önlemlerin olduğunu hatırlatan Anadolu Sağlık Merkezi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Hakko, “Tatillerde birçok insan turist ishali gibi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabiliyor. Bu nedenle sıtma, sarı humma, kolera, hepatit A ve B, tifo, zatürre ve grip gibi hastalıklara dikkat etmek gerekiyor. Turist ishalinin yanı sıra tatilcilerin bu enfeksiyonlara yakalanmamak için tedbirli olmaları önemli” açıklamasında bulundu. 

Kronik hastalığı bulunanlara ve alerjisi olanlara özellikle uyarılarda bulunan Doç. Dr. Elif Hakko, tatilde alınabilecek 8 önlemi şu şekilde sıraladı:

  1. Diyabet, kalp, kanser gibi kronik hastalığı olan kişiler riskli grup içerisinde yer alır. Aynı şekilde hamileler de diğer kişilere göre daha fazla risk taşırlar. Seyahate çıkacak kişinin düzenli kullandığı ilaçlar varsa seyahatten önce bu ilaçlar mutlaka kontrol edilmeli.
  2. Akla gelen en sık enfeksiyonlar turist ishali, sıtma, sarı humma, kolera, hepatit A ve B, tifo, zatürre, griptir. Gidilecek lokasyona göre gerekli aşılar yaptırılmalı. Aşıların seçilmesi seyahat edilecek ülkeye, kişinin bağışıklık durumuna, daha önce yapılmış aşılarına, eğer enfeksiyon edinilirse ciddiyetine, aşının kendisinin yapacağı yan etkilere göre yapılır.
  3. Tatile gidecek kişinin varsa alerjisi olan ilaçları bir liste haline getirilerek yanında bulundurmalı.
  4. İshalden korunmak için eller sıkça yıkanmalı, kapalı şişelerdeki sular tercih edilmeli. Musluk suyu ve musluk suyundan yapılmış buzlu içecekler içilmemeli ve paketsiz açıkta yiyecekler ve deniz ürünleri, pişmemiş etler, soyulmamış meyveleri soslar, salatalar gibi riskli olabilecek yiyeceklerden uzak durulmalı.
  5. Güvenli olmayan yerlerde dövme, akupunktur ve piercing yaptırmak Hepatit B, C, AIDS gibi kanla bulaşan hastalıkların görülme oranını arttırır. İğnelerin tek kullanımlık olmasına dikkat edilmeli.
  6. Gebeler için en uygun seyahat gebeliğin 3-6 ayı arasıdır. Gebelerin kayak, dalma, su kayağı gibi sporları yapmaları sakıncalıdır. Gebeler ve emziren kadınlar her ilacı rahatlıkla kullanamayacakları için ilaç seçiminde dikkatli olmak gerekir.
  7. Uzun yolculuklarda uzun süreli hareketsizliğe bağlı bacaklarda pıhtılaşma yaygın görülen bir sorundur. Özellikle yaşlı, kalp veya şeker hastası kişilerde bu duruma rastlanır ve bu kişilere de pıhtılaşmayı önleyen ilaçlar verilir.
  8. Araç tutması ve jet lag de sıklıkla görülen ve seyahat kalitesini azaltan sorunlardır. Araç tutması olan kişiler için yolculuk öncesi alabilecekleri ilaçlar mevcuttur.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Avustralya'nın yerli tekstil sanatı ve genç yeteneklerin 'Dokuma Eninde ve Ötesinde Giysiler' projesi İstanbul'da sanatseverlerle buluşuyor

Dünyadaki yaşamın ilk izlerine ev sahipliği yapan Avustralya’nın göz alıcı yerli tekstil sanat eserlerinden oluşan dünyaca ünlü koleksiyon “Jarrachara: Kuru Mevsim Rüzgârı” ile Türkiye’den genç yeteneklerin tasarımlarından oluşan “Dokuma Eninde ve Ötesinde Giysiler” sergisi, İstanbul’da sanatseverlerle buluşuyor. “Jarrachara: Kuru Mevsim Rüzgârı”, Avustralya’nın Kuzey Bölgesi’ndeki Arnhem Land’de bulunan Bábbarra Kadın Merkezi’ndeki geleneksel Avustralya halklarının kadın sanatçıları tarafından yapılan şablon baskılı tekstil eserlerinden oluşuyor. Bábbarra Kadın Merkezi’nden sanatçılar ile İstanbul Bilgi Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü öğrencilerini bir araya getiren sergi, “değer”, “koruma” ve “güçlenme” gibi ortak temaların sanatsal anlatımı yoluyla farklı kültürel geçmişleri de bir araya getiriyor.

 

21 Haziran-9 Temmuz tarihleri arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi santralistanbul Kampüsü Enerji Müzesi’nde sanatseverlerin beğenisine sunulacak olan sergi, Türkiye’nin ilk Avustralya yerli tekstil sanatı sergisi olma özelliğini taşıyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi ve The Woolmark Company’nin ortaklığıyla Türkiye’deki Avustralya Misyonları tarafından düzenlenen sergi santralistanbul Kampüsü’nde Avustralya Başkonsolosu Tony Huber, İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Ege Yazgan ile sanatseverler, akademi ve iş dünyasından önemli isimlerin katılımıyla gerçekleşen özel bir resepsiyonla açıldı. 

 

Avustralya Başkonsolosu Tony Huber, “Avustralya yerli halkının yaratıcılığı ile Türkiye’den genç öğrencilerin tasarımlarını bir araya getiren bu denli eşsiz bir tekstil sanat sergisini İstanbul’da gerçekleştirmek bizim için büyük bir gurur” dedi.  

 

Jarrachara: Kuru Mevsim Rüzgârı

Jarrachara: Kuru Mevsim Rüzgârı” sergisi modern araçlarla geçmiş anlatı ve hikâyeleri günümüze ulaştırarak sanatın sınırlarını zorlayan kadınların eserlerinden oluşuyor. Sergi, kadınların derin ve içsel kültürel bilgisini ortaya koyuyor.

“Jarracharra” kelimesi, Avustralya’nın yerli dillerinden biri olan Burarra dilinden geliyor.  Arnhem Bölgesi’ndeki kurak mevsimin başlangıcında yükselen güçlü soğuk rüzgârı anlamına gelen “Jarracharra” aynı zamanda yerli kabilelerin yıllık bir araya gelme törenlerinin de başlangıcını ifade ediyor. Kelime, aynı zamanda Kuzey Avustralya’nın Maningrida kentinde bulunan Bábbarra Kadın Merkezi’nin 35 yılı aşkın bir süredir Arnhem Bölgesi’ndeki farklı Aborjin kültürlerinden, dillerinden ve hikayelerinden kadınları nasıl bir araya getirdiğine dair bir metafor olarak da kullanılıyor.

Maningrida’da düzenlenen sanat atölyelerinde kadınlar tarafından uzun yıllar boyunca geliştirilen birbirinden zengin tekstil tasarımlarını İstanbul’a taşıyan sergide kumaşların yan yana dizilerek sunulması, çeşitli sanatçıların artık bir aile oldukları Bábbarra’da bir araya gelmeleri ve birlikte çalışmalarını da sembolize ediyor. 

Dokuma Eninde ve Ötesinde Giysiler 

“Jarrachara: Kuru Mevsim Rüzgârı”na İstanbul Bilgi Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü öğrencilerinin çalışmalarından oluşan “Dokuma Eninde ve Ötesinde Giysiler” sergisi eşlik ediyor.

Avustralya Merino yününü kullanan “Dokuma Eninde ve Ötesinde Giysiler”, doğal kaynaklar ile üretilen değerli tekstil malzemelerinin israfını önlemek için sıfır-atık ve/veya minimum-atık felsefesiyle farklı modellere kolaylıkla uygulanabilir kalıp tekniklerini bir araya getiriyor. Sergide yer alan tasarımların odağında, çevreye duyarlı teknik ve tasarımların birleşmesi ile giysi üretimine ayrılan zamanı, toprağı, doğal kaynakları, insan emeğini ve enerjiyi korumak ve değerlendirmek gibi önemli değerleri öne çıkaran bir anlayış yer alıyor. 

Sergi, sadece Türkiye’deki genç yeteneklerin omuzlarında yükselen yaratıcı endüstrilere dikkat çekmekle kalmıyor, aynı zamanda tekstil ve moda endüstrilerinde sıfır atık ve/veya minimum-atık anlayışı ile bütünleşen çevresel çabaların ve bu anlayışa eşlik eden yenilikçi tekniklerin sanat ve tasarımda artan rolünün önemini de gözler önüne seriyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi İrem Arıkan Ekşi, “Avustralya Maningrida bölgesinden yerli kadın sanatçıların tekstil desenleri ‘değer verme, koruma ve güçlendirme’ temalarını yaşamlarının merkezine oturttuklarına işaret ederken bu temalarla döngüsel bir moda endüstrisine katkı sunmayı hedefleyen sergimizin tasarımlarına da esin kaynağı oldu. ‘Dokuma Eninde ve Ötesinde Giysiler’ sergimizde öğrencilerimiz modada sürdürülebilirliğin sağlanması için kumaş atığının tasarım kararlarının bir parçası olması gerektiği düşüncesinden yola çıktı. Öğrencilerimiz dokuma tezgâhından çıkan kumaş eninin tamamını veya tamamına yakınını kullanan kalıplarla kumaş atığının azaltılmasını amaçlayan tasarımlar yaptı” dedi.

Döngüsel moda tasarımında yünün rolü

Sıfır-atık anlayışına dayalı kalıp kesim tasarımların ana odağını, dokuma tezgahından çıkan atık kumaşların bir veya daha fazla giyside yeniden değerlendirilmesi oluşturuyor. 

Sıfır-atık ve/veya minimum-atık temelli kalıp tasarım tekniği aynı zamanda topraklarımızı ve topluluklarımızı; onlara değer vererek, koruyarak ve aksiyonlarımızla güçlendirici bir etki yaratarak insan gücünü, ekosistemi ve kaynakları tüketen bir endüstriyel düzenden ziyade döngüsel bir endüstriye ulaşmayı hedefliyor.

Tasarımlarda kullanılan Woolmark lisanslı kumaşların yüzde 100 doğal, yenilenebilir, biyolojik olarak parçalanabilen ve geri dönüştürülebilir yün lifinden olması ile yünün büyük miktarlarda karbonu ayırma ve biyolojik çeşitliliği artırma potansiyeline sahip bir materyal olması, yünün döngüsel tasarım ve ekonomi için öneminin altını çiziyor.  

The Woolmark Company’nin verilerine göre, “yün uzun zamandır çevresel açıdan olumlu bir seçim olarak kabul ediliyor. Lifin yüzde 100 biyolojik olarak parçalanabilir olması ve koyunlar üzerinde sürekli yetiştirilebilmesi gibi bir dizi doğal faydasının olması onu tamamen yenilenebilir kılmaktadır. ” Ayrıca, şirket “Pek çok Avustralyalı yün yetiştiricisinin ekoloji, insanlar ve ekonomide biyoçeşitliliği ve esnekliği teşvik etmek için sürdürülebilir uygulamalar kullandıklarını” ve bunun da Avustralya yününe değişen tekstil ve sanat ekosisteminde özel bir yer verdiğini vurguluyor.

The Woolmark Company Genel Müdürü John Roberts, “Yün, atık ve kirliliği en aza indiren döngüsel bir tekstil üretim modeline uyan en iyi elyaftır. The Woolmark Company olarak ‘Dokuma Eninde ve Ötesinde Giysiler’ sergisinde olduğu gibi öğrenci inisiyatiflerinin yanı sıra daha geniş ölçekte markalar ve tedarik zincirleriyle çalışmaktan ve onları yünün doğal ekolojik özellikleri ile döngüsel ekonomi için uygunluğu ve yararları hakkında bilgilendirmeye yardımcı olmaktan memnuniyet duyuyoruz” dedi.

Birlikte değer verme, koruma ve güçlenme

“Jarrachara: Kuru Mevsim Rüzgârı” ve “Dokuma Eninde ve Ötesinde Giysiler” koleksiyonlarında yer alan eserleri İstanbullularla buluşturacak olan serginin açılış resepsiyonu aynı zamanda bir bağış etkinliği olarak gerçekleşti. 

İstanbul Bilgi Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü öğrencilerinin tasarladıkları kıyafetler açık artırmaya sunularak satıştan elde edilen gelir 6 Şubat depremlerinden etkilenen kadın ve kız çocuklarına destek olmak amacıyla Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) Türkiye Deprem Fonu’na bağışlandı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir Belediyeleri Şehir Tiyatroları Çalıştayı başladı

İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın ev sahipliğinde “1. Büyükşehir Belediyeleri Şehir Tiyatroları Çalıştayı” başladı. Çalıştay, yerel yönetim tiyatrolarının yasal dayanaklarını güçlendirmeyi ve sorunlarına çözüm bulmayı amaçlıyor.

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın öncülüğünde düzenlenen “1. Büyükşehir Belediyeleri Şehir Tiyatroları Çalıştayı” Tarihi Havagazı Fabrikası’nda başladı. Üç gün sürecek çalıştaya 13 farklı büyükşehir belediyesinin genel sanat yönetmenleri, belediye bürokratları ve sanatçılar katılıyor.

 

‘Özel yasa için çalışmak ödevimiz’

Yerel yönetim tiyatrolarının sorunlarının masaya yatırılacağı çalıştayın ilk gününde konuşan İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Kurucu Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer’in teşviki ile düzenledikleri organizasyonun öncülük görevi üstlenmesinden mutluluk duyacaklarını belirtti. Erten, yerel yönetim tiyatrolarının yasal dayanaklarını incelemeyi, ortak sorunlara kısa, orta ve uzun vadede çözüm önerileri geliştirmeyi amaçladıklarını ifade etti. 

Belediye tiyatrolarını kapsayan bir yasa olmaması nedeniyle yönetmeliklerle çözüm arayışına girdiklerini hatırlatan Erten, “Yönetmelikler kaygan zeminler. İktidarın ve meclis çoğunluğunun anlayışına göre kolayca değişebiliyor. Gelişme olduğu gibi gerileme de olabiliyor. Kimi zaman da, sanat üretimine uzak, önceliklerini gözetmeyen çeşitli yasaların amir hükümleri çerçevesinde çalışmak zorunda kalındığı da bir başka gerçeğimiz. Bu nedenle özel bir yasaya dayalı yapılanmalar için çalışmak önümüzdeki ödevlerden biri olarak duruyor. Bu çalışmanın burada bitmeyeceğini, belki zaman zaman başka kentlerimizde sürecek, yeni etapları olacağını ummak istiyoruz” dedi.

 

Yol gösterici nitelikte olacak

İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Şube Müdürü Özkan Ataklı da konuşmasında, 1. Büyükşehir Belediyeleri Şehir Tiyatroları Çalıştayı’nda belirlenecek yol haritasının, öncelikle yerel yönetimler bünyesindeki tiyatrolara, ardından da ülke tiyatrosuna yol gösterici nitelikte olmasını umduklarını belirtti. Özkan, her bir oyunun izleyicisiyle buluşmasına kadar geçen sürecin mevcut mevzuat ile zor ve bilinmezlerle dolu bir denklem haline geldiğinin altını çizerek, “Burada ilkini gerçekleştireceğimiz çalıştay tam da bu denklemleri çözme üzerine atılmış değerli bir adım olacak” diye konuştu. 

Üç gün sürecek çalıştayın son gününde, elde edilen bilgiler ışığında bir sonuç bildirgesi kamuoyuna açıklanacak.

Çalıştaya Adana Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Ankara Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, Antalya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Denizli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Konya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Mersin Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, Ordu Büyükşehir Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu ve Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın genel sanat yönetmenleri, belediye bürokratları ve sanatçılar katılıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yeni Türkü İş Sanat Çarşamba Sahnesi'nde Marmaris'i Salladı

Çarşamba Sahnesi ile etkinliklerini yazlık kentlere taşıyan İş Sanat, Marmaris Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali kapsamında Marmaris’te Yeni Türkü konseri ile izleyicileriyle buluştu. 

Türkiye İş Bankası’nın bu yıl ana sponsor olduğu “Marmaris’i sanatla yeşerteceğiz” sloganıyla yola çıkılan festivalde, İş Sanat Çarşamba Sahnesi,  Yeni Türkü’nün Atatürk Meydanı’nda verdiği ücretsiz konserle müzikseverlerle bir araya geldi. Yeni Türkü’nün Telli Telli, Olmasa Mektubun, Deliler, Yeşilmişik gibi unutulmaz şarkılarını 10 bini aşkın kişi hep bir ağızdan seslendirdi. Derya Köroğlu’nun sahnedeki enerjisine eşlik eden izleyenler, dansla müzikle yılın en uzun gününde yazı coşkuyla karşıladı.  

Amos Antik Kenti’nden ilham alınarak “Toprağın Gücünden Sanatın Büyüsüne” temasıyla, Marmaris Kültür ve Sanat Derneği (MAKSAD) tarafından Marmaris Belediyesi işbirliğiyle bu yıl ikincisi düzenlenen festival, klasik batı müziği, caz, blues konserlerinin yanı sıra, koro ve sokak konserleri, panel, söyleşi, sergi ve atölye çalışmaları gibi birçok etkinliğe ev sahipliği yapıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yalıdayız etkinlikleri Adab-ı Muaşeret ile devam ediyor

Gölcük Belediyesi Yalıdayız kültür-sanat etkinlikleri, “Alaturkadan Alafrangaya: Adab-ı Muaşeret” konulu söyleşi ile devam edecek.

Gölcük Belediyesi kültür-sanat etkinlikleri, Anadolu kültürünün izlerini geçmişten geleceğe taşıyor. Bu kapsamda düzenlenen Yalıdayız kültür-sanat etkinlikleri, “Alaturkadan Alafrangaya: Adab-ı Muaşeret” konulu söyleşi ile devam edecek. Osmanlı dönemindeki nezaket kurallarını içeren bir kavram olan “Adab-ı Muaşeret” konulu söyleşi; 23 Haziran Cuma günü saat 19.30’da Değirmendere Yalı Evleri Seramik Evi’nde düzenlenecek. Söyleşide Türk toplumunda geleneksel değerleri korumanın ve güncel toplumsal konulara uyum sağlamanın önemini vurgulanacak.

 

NEZAKET KURALLARI GELECEK KUŞAKLARA AKTARILACAK

Moderatörlüğünü Dr. Oğuz Polatel’in yapacağı söyleşide Doç.Dr. Fatma Tunç Yaşar’ın anlatımları katılımcılara; Osmanlı dönemindeki nezaket kurallarını içeren Adab-ı Muaşeret değerlerini hatırlatılarak, günlük yaşamlarında uygulamaları teşvik edilecek. Etkinlik ile ayrıca Anadolu kültürünün zenginliklerini gelecek nesillere aktarılacak.

 

ETKİNLİK ÜCRETSİZ OLARAK DÜZENLENECEK

Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, ücretsiz olarak düzenlenecek etkinliğe hemşehrilerini davet etti. Etkinliklere katılmak isteyenler 0262 412 88 47 numaralı telefondan bilgi alabilecekler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Borusan'ın, toplumsal cinsiyet eşitliği yolculuğunda “Eşitliğe Adanmış 10 Yıl" kitabı yayında

İklim, insan ve inovasyon başlıklarında sürdürülebilirlik çalışmalarını yürüten Borusan Holding, insan odağında yer verdiği toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yeni bir projeye imza attı. Eşitliğe adanmış 10 yılda kazandıkları tecrübeyi Eşitliğe Adanmış 10 Yıl kitabında toplayan Borusan, kitapta Holding ve Grup şirketleri çalışanlarının yanında eşitlik odaklı projelerde yer almış 18 kişinin ilham veren hikayelerine yer verdi.

Sürdürülebilirlik odak alanları olan iklim, insan ve inovasyon başlıklarında kapsayıcı çalışmalara imza atan Borusan Holding, insan odağında toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki projelerine devam ediyor.

Eşitlik odaklı ilk projesini bundan 10 yıl önce hayata geçiren Borusan, eşitliğe adanmış 10 yılda edindiği tecrübeleri ve uygulamaları Eşitliğe Adanmış 10 Yıl isimli kitapta topladı. Kitapta Borusan’ın toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki çalışmalarına, hayatına dokunulan insanların ilham verici hikayelerine değinilirken hayata geçirilen eşitlik odaklı çalışmalara kronolojik olarak yer veriliyor.

Öğretim görevlisi Esen Özdemir tarafından kaleme alınan kitapta Borusan Holding ve Grup şirketleri çalışanlarının yanında eşitlik odaklı projelerde yer almış 18 kişiyle görüşmeler yapıldı. Bu görüşmeler sonucunda birbirinden ufuk açıcı hikayeler ortaya çıkarken Borusan’ın 10 yıllık yolculuğu da ölümsüzleştirildi.

Eşitlik yaklaşımını anlatan hikayeler

Borusan’da toplumsal cinsiyet eşitliğinin kurumsal ve bireysel düzeyde benimsenmesi ve içselleştirilmesi gerektiği inancıyla kurulan Borusan Eşittir Platformu’nun değerlerine de hitap eden kitapta işe alım, eğitim ve gelişim süreçlerinde fırsat eşitliği, kariyer, ücret ve performans yönetiminde eşit yaklaşım anlayışını vurgulayan hikayeler yer alıyor.

Eşitliğe adanmış 10 yılı böyle değerli bir kitapta bir araya getirmekten mutluluk duyduklarını belirten Borusan Grup CEO’su Erkan Kafadar: “Toplumsal cinsiyet eşitliği her geçen gün ulaşmakta daha da güçlük çektiğimiz ama yaşanabilir bir gelecek için olmazsa olmaz bir hedef. Bu alandaki uçurumu kapatmak için büyük çaba sarf etmemiz, yılmadan çalışmamız ve fayda odaklı projelerle ilham olmamız gerekiyor. Borusan olarak eşitliğe adanmış 10 yılımızı, başarılarımızı, kat ettiğimiz yolu bir kitapla taçlandırarak bu alanda adım atmak isteyen herkese yol göstermeyi amaçladık” dedi.

Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş ise Borusan’da toplumsal cinsiyet konusunda 10 yıldır farklı projeler hayata geçirdiklerini belirterek “Bizlerle bu yolda yürüyen ve hayatına dokunduğumuz insanların hikayelerini Eşitliğe Adanmış 10 Yıl kitabımızda ölümsüzleştirirken önemli bir motivasyon da sağladık. Eşitlik için, daha yaşanabilir bir dünya için katkı sağlayan tüm Borusanlılara teşekkür ediyorum” dedi.

Borusan’ın her ay düzenlediği sürdürülebilirlik odaklı Geleceğe İlham Buluşmaları’nda Eşitliğe Adanmış 10 Yıl kitabına da yer verildi. EKOIQ Genel Yayın Yönetmeni Barış Doğru moderatörlüğündeki buluşmada Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş ve Eşitliğe Adanmış 10 Yıl kitabını kaleme alan öğretim görevlisi Esen Özdemir konuk olurken Türkiye’nin toplumsal cinsiyet eşitliğinde nerede olduğu, kitabın ortaya çıkış hikayesi ve Borusan’ın eşitliğe adanmış 10 yılı konuşuldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yüz Çeneli Tazı, Naafırı 13.14 Yaması'nda Vadi'de ava çıkıyor

Akla hayale gelmez güce sahip bir darkin olan Naafiri’nin kaderinde soydaşlarına liderlik etmek vardı. Fakat bir hançere hapsedilip Shurima çölünün derinliklerindeki bir yeraltı mezarına hapsedildiğine hevesi kursağında kaldı. Naafiri, yüzyıllar sonra kaderini değiştiren bir günde serbest kalarak yeni bir bedene, daha doğrusu çöl tazılarının bedenlerine bağlandı.

 

“Biz binlerce yıl iz sürebiliriz. Ama kimse o kadar kaçamaz.”

Başlarda yeni haline öfkelenen Naafiri, daha sonra sürünün ortak bilincinin planlarına paha biçilemez bir katkı sağlayabileceğini fark etti. Diğer darkinler yalnız savaştığı için kaybetmişti fakat Naafiri’nin gücü sürüsünün birliğinde, bağlılığında ve ortak gücünde yatıyor. Artık Naafiri, darkin kardeşlerini bir araya getirmeyi ve yoluna çıkanların üstüne sürüsünü salarak onları acımadan parçalamayı amaçlıyor.

YETENEKLER:

 

Pasif – Tazılar Sofrası

Naafiri belli aralıklarla bir tazı çağırır. Tazı, Naafiri’nin hedefine saldırarak fiziksel hasar verir. Naafiri yetenek kullandığında tazının verdiği hasar artar. Şampiyonlara yetenek isabet ettirmek ve rakipleri katletmek bu yeteneğin bekleme süresini kısaltır.

 

Q – Darkin Hançeri

Naafiri darkin dokunuşuna maruz kalmış hançerler fırlatarak fiziksel hasar verir ve birkaç saniyeliğine kanamaya neden olur. Bu yetenek yeniden kullanılabilir. İsabet alan rakipler zaten kanama etkisindeyse hançerler kalan kanama hasarına ek olarak ilave fiziksel hasar ve eksik cana bağlı olarak fiziksel hasar verir. Hedef bir şampiyonsa Naafiri bir miktar can yeniler. Tazılar şampiyonlara öncelik vererek isabet alan ilk hedefe atılır ve birkaç saniye boyunca ona saldırır.

 

W – Tazıların İzinden 

Naafiri kısa bir gecikmenin ardından bir rakibe atılarak fiziksel hasar verir ve hedefini veya temas ettiği ilk şampiyonu kısa süreliğine yavaşlatır. Bu yeteneğin menzili ultinin seviyesine bağlı olarak artar. Tazılar da hedef alınamaz hale gelerek Naafiri’yle birlikte hedefe atılır. Her tazı başına ilave hasar verirler.

 

E – Karnını Deş 

Naafiri ileri hücum ederek deşip geçtiği rakiplere fiziksel hasar verir. Ardından patlayarak çevresine ilave fiziksel hasar verir. Tazılar Naafiri’nin yanına gelip tamamen iyileşir.

 

R – Sürünün Çağrısı 

Naafiri avlanmak için hazırlık yaparak tazıları güçlendirir ve kısa süreliğine ilave tazılar çağırır. Ardından çatışma dışındaki hareket hızı artar ve görüş alanı genişler. Bir rakip şampiyona ilk temas edişinde kalkan kazanır. İlk kez bir şampiyon alt ettiğinde tüm ulti etkileri yenilenir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sosyal Hizmet Atölyeleri'nde Kadınlar Üretiyor, Büyükşehir Destekliyor

Muğla Büyükşehir Belediyesinin kadın atölyelerinde üretilen ürünler Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’ün katıldığı Yıl Sonu Sergisi’yle vatandaşlarla buluştu. Sergide satış yapan Aysel Aydın, iki yıl önce Muğla’ya geldiğini ancak 2 yıldır iş bulmadığını bu atölye sayesinde kazanç sağladığını söyledi.

Muğla Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmet Kadın Atölyelerinin yıl boyunca ürettiği el işi ürünler, resim tabloları Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’ün katıldığı sergiyle Menteşe Kent Meydanı’nda vatandaşlarla buluştu. Sergiye 126 kadın üye yaklaşık 950 adet el işi ürün ve 20 adet resim tablosu ile katıldı.

Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi’nde açılan Sosyal Hizmet Atölyeleri ile Büyükşehir Belediyesi kadın, çocuk, yaşlı ve engellilerin farklı aktivitelerle yararlı zaman geçirmesini, birlikte üretmesini ve hemşehrilik duygularının artmasını sağlıyor. Resim, seramik, mozaik, geleneksel sanatlar, çini, kumaş, dikiş, takı tasarım, punch needle, ahşap boyama, İngilizce, fen bilgisi, satranç ve müzik gibi birçok alanda vatandaşlar bu atölyelerde birlikte üretiyor.

 

Aysel Aydın “İki Yıldır İş Bulamadım Büyükşehir Atölyesinde Üretim Yapıp Kazanç Sağlıyorum”

2023 yılında 126 kadının ürettiği yaklaşık 950 adet el işi ürün ve 20 adet resim tablosu Menteşe Kent Meydanı’nda vatandaşlarla buluştu. Yıl sonu sergisinde konuşan Atölye üyelerinden Aysel Aydın “ İzmir’den Muğla’ya geleli iki yıl oldu. İzmir’den geldikten sonra iş bulamadım. Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin kadın atölyelerine katıldım.  Burada takı, çanta ve kolye üretimi yapıyorum.  Yaptığım ürünleri hem sergiliyor hem de satışını gerçekleştiriyorum. Büyükşehir Belediyemize desteğinden dolayı çok teşekkür ederim” dedi.

Atölye üyelerinden Şule Ceylan “ İstanbul’dan 5 yıl önce Muğla’ya geldim. Muğla’yı çok sevdim. Büyükşehir Belediyesi’nin bu hizmeti gerçekten çok güzel. Bizlere hem öğretiyor hem de Pazar açıyor. Ben çanta, takı ve ahşap boyama yapıyorum.  Emeğimizi sergiliyoruz, ürettiklerimi satıyoruz” dedi.

Sosyal Hizmet Kadın Atölyeleri Yıl Sonu Sergisi’ne katılan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün el emeği, göz nuru ile birlikte üreten kadınların hem yeteneklerini keşfettiklerini hem de Muğla için ürettiklerini söyledi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Beylikdüzü Belediyesi Coğrafya Mesleki Kariyer Planlama Çalıştayı'na katıldı

Beylikdüzü Belediyesi Bilgi İşlem Müdürlüğü, coğrafi bilgi sistemlerinin önemini vurgulamak amacıyla bu yıl ilk kez düzenlenen 1.Coğrafya Mesleki Kariyer Planlama Çalıştayı’na katıldı. Birçok akademisyen ve kamu çalışanlarının da katılım sağladığı çalıştayda, geliştirdikleri projeleri paylaşan belediye yetkilileri, sektördeki yenilikler üzerine de fikir alışverişinde bulundu.

1.Coğrafya Mesleki Kariyer Planlama Çalıştayı, bu yıl ilk kez Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde gerçekleşti. Coğrafi Bilgi Sistemleri’nin geniş kapsamda ele alındığı çalıştaya sektör yetkililerinin yanı sıra çok sayıda akademisyen ve kamu çalışanı da katılım sağladı. Beklenti, ihtiyaç ve taleplerin değerlendirildiği çalıştayda, bugünün koşullarında coğrafi bilgi sistemlerinin gerekliliği ve önemine vurgu yapıldı. Çalıştayda, Beylikdüzü Belediyesi tarafından geliştirilen ve kullanıma alınan Kent Rehberi, E-imar, Kışla Mücadele, Afet Bilgi Sistemi, Veterinerlik ve Konteyner uygulamaları hakkında, Beylikdüzü Belediyesi Bilgi İşlem Müdürlüğü Coğrafi Bilgi Sistemleri personeli Adem Yüksel tarafından sunum yapılarak çalışmalar ve yenilikler üzerine bilgi paylaşıldı.
“Şehrin geleceğini şekillendirmeyi hedefliyoruz”

Coğrafi verilerle beslenen kamu kurumlarının, Coğrafi Bilgi Sistemleri uygulamalarında diğer kamu kurumlarıyla entegre bir şekilde çalışmasının önemli olduğunu dile getiren Beylikdüzü Belediyesi Bilgi İşlem Müdürü Tuğçe Ceylan, “Daha güncel ve işlenebilir bir sistemi beraberinde getireceği için bu gibi çalıştaylara katılım sağlamak oldukça faydalı ve önemli. Bu yıl ilki düzenlenen 1.Coğrafya Mesleki Kariyer Planlama Çalıştayı da kurumlar ile güncel verilerin temini ve uygulamalar konusunda doğrudan bilgi aktarımında bulunulan verimli bir çalıştay oldu” dedi. Ceylan, ayrıca Coğrafya bilimini belediyecilik projelerinde aktif bir şekilde kullanarak şehrin geleceğini şekillendirmeyi hedeflediklerini ve bunun öneminin farkında olduklarına da dikkat çekti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı