Aylık arşivler: Haziran 2023

Türk Telekom'dan Dünya WiFi Günü'nde 81 ilde ücretsiz internet

Türk Telekom güçlü altyapısı ve WiFi alanındaki tecrübesiyle, dünyanın en yoğun havalimanlarından İstanbul Havalimanı’nda, kültür-sanatın kalbi AKM’de, stadyumlarda, kütüphanelerde, ören yerlerinde, müzelerde, restoranlarda, marinalarda, uçak içinde ve binlerce lokasyonda WiFi deneyimi sunuyor. 81 ilin tamamında kullanıcıları WiFi ile buluşturan Türk Telekom, 20 Haziran Dünya WiFi Günü’ne özel tüm Türkiye’de kullanıcılara ücretsiz internet hizmeti sağlıyor. 

İnsan odaklı yaklaşımı ve herkes için erişilebilir iletişim vizyonuyla, uçtan uca çözümler sunan Türk Telekom, bu hizmetlerinin en verimli şekilde kullanılması için Türkiye’nin dört bir yanında WiFi hizmeti veriyor. Hizmet alanını her geçen gün genişleten Türk Telekom, 20 Haziran Dünya WiFi Günü dolayısıyla 81 ilde, binlerce lokasyonda kullanıcılara bugüne özel ücretsiz WiFi sağlıyor. 

Konuyla ilgili açıklama yapan Türk Telekom Pazarlama ve Müşteri Deneyimi Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Özden şöyle konuştu: “Türk Telekom olarak, Türkiye’yi geleceğe bağlayacak altyapı ve teknolojiler için çalışıyoruz. Dünyanın en yoğun havalimanlarından İstanbul Havalimanı da dahil olmak üzere havalimanlarında, kültür-sanatın kalbi AKM’de, stadyumlarda, kütüphanelerde, ören yerlerinde, müzelerde, restoranlarda, marinalarda, uçak içlerinde, otobüs-feribot gibi toplu taşıma alanlarında ve binlerce noktada kullanıcılarımıza WiFi internet deneyimi yaşatıyoruz. Buralardaki ziyaretçilere keyifli anlar ve ayrıcalıklar sunmayı amaçlarken, WiFi hizmetlerimizle tüm misafirlerin, bulundukları her mekânda yüksek hızda internetten faydalanmalarını sağlıyoruz. Yenilikçi dijital servislerimiz ve yerli teknoloji girişimlerine yönelik adımlarımızla Türkiye’nin dijital dönüşümüne öncülük ediyoruz. Teknolojiyi insana yardım ve faydaya dönüştüren yatırımlarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Bu kapsamda 81 ili uçtan uca fiber internet ile donatıyor, kullanıcılarımızı WiFi hizmeti ile buluşturuyoruz.” 

 

Türk Telekom, WiFi hizmetini deprem bölgesinde sürdürüyor

 

Türk Telekom, deprem bölgesinde çadır kentler ve konteyner kentlerin iletişim altyapısını kurarak bölgeye internete erişim desteğini sürdürüyor. Bölgede iletişimin sürekliliğine yönelik çalışmalarına devam eden Türk Telekom, AFAD koordinasyonu ile depremden etkilenen vatandaşların barınma ihtiyacını karşılayan çadır kentlerde mobil ve WiFi hizmeti, konteyner kentlerde ise kurduğu altyapı üzerinden WiFi hizmeti sağlıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“İlklerin Havayolu" Corendon Airlines, “Türkiye'nin İlk 1000 İhracatçısı" Listesinde Bir Kez Daha Yer Aldı

Gökyüzündeki 19. yılını geride bırakan Corendon Airlines (Turistik Hava Taşımacılık A.Ş.), Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin gerçekleştirdiği “Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçısı” araştırmasının 2022 listesinde en çok hizmet ihracatı yapan 8’inci firma oldu.

Raffles İstanbul Zorlu Center’da gerçekleşen görkemli TİM 30. Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde, ülkemizin değerli şirketleri ödüllerine kavuştu. 65 ülke ve 165 havalimanına gerçekleştirdiği direkt uçuşlarla, sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da adından söz ettiren Corendon Airlines ödül alan firmalar arasında yerini aldı. Türkiye’nin en değerli firmalarının katıldığı ödül töreni Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşti.

Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçısı listesinde, Türkiye’nin en çok hizmet ihracatı yapan 8’inci şirketi olan Corendon Airlines, sürdürülebilir başarısını bir kez daha kanıtlamış oldu. 2001 yılında yolculuğuna Hollanda’da bir tur operatörü olarak başlayan Corendon markası, geçen 22 yılın ardından bugün bünyesinde havayolu, incoming acentesi ve Avrupa, Türkiye, Karayipler’de hizmet veren otellerin de yer aldığı güçlü bir turizm grubuna dönüştü.

Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti ülkemize taşıyan Corendon Airlines, 2023 senesi itibariyle 37 uçaklı filosuyla faaliyetlerine büyüyerek devam ediyor. Bir çok kez Fortune Türkiye ve Capital Türkiye’nin En Büyük 500 Şirket listelerinde yer alan havayolu geçtiğimiz günlerde LinkedIn Türkiye tarafından da Türkiye’nin en iyi iş yerlerinden biri seçilmişti. 

Corendon Airlines, son yıllarda spor gelişimine katkı sağlamak ve ülkemizde spor turizmini geliştirmek adına hem yurt içinde hem de yurt dışında pek çok spor kulübüne, elit sporcuya ve spor organizasyonuna sponsorluk desteği sağlıyor.

Corendon Airlines’ın almış olduğu ödül Corendon Airlines Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer adına, Corendon Airlines Grup Mali İşler Danışmanı Dr.Batuğhan Karaer’e takdim edildi. Dr.Batuğhan Karaer ödül ile ilgili yapmış olduğu açıklamada şunları söyledi: “Bu sene de ülkemizin en değerli şirketlerinin arasında yer almaktan dolayı gurur duyuyoruz. Corendon Turizm Grubu olarak, ülkemizin güzelliklerini tüm dünyaya tanıtmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Geride bıraktığımız 22 yılın ardından bugün 37 uçaklı filomuz ve otellerimizle sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da en önemli turizm şirketlerinden biri haline geldik. Corendon Airlines olarak 65 ülkede 165 destinasyona direkt uçuş sağlıyoruz. Türkiye yüzyılında, ekonomide ve ihracatta büyüme hedefine, her yıl daha da genişleyen filomuzla milyonlarca turisti ülkemize taşıyarak katkı sağlamaya devam edeceğiz. Cumhuriyetimizin 100. yılında, bu anlamlı gecede, ülkemizin en önemli şirketleri bir araya geldik. Aldığımız bu değerli ödül yeni hedeflerimize koşmak adına bizi motive edecek. Bizleri bu ödüle layık gören herkese çok teşekkür ederiz. ” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünyanın önde gelen sualtı arkeolojisi uzmanları İstanbul'da bir araya geldi

TINA TÜRKİYE SUALTI ARKEOLOJİSİ VAKFI, 

ULUSLARARASI MUSTAFA V. KOÇ SUALTI ARKEOLOJİ SEMPOZYUMU’NU DÜZENLEDİ

Anadolu kıyılarındaki arkeolojik zenginlikleri korumak ve kamuoyuyla paylaşmak üzere çalışmalarını yürüten TINA Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı, vakfın onursal üyesi Mustafa V. Koç’un anısını yaşatmak üzere Uluslararası Mustafa V. Koç Sualtı Arkeoloji Sempozyumu’nu gerçekleştirdi. 

Sualtı arkeolojisi ve deniz kültürü alanında farkındalık yaratmayı, araştırmaları desteklemeyi ve koruma çabalarını teşvik etmeyi amaçlayan TINA Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı, çalışmalarına devam ediyor. Vakfın onursal üyesi Mustafa V. Koç’un anısını yaşatmak üzere gerçekleştirilen Uluslararası Mustafa V. Koç Sualtı Arkeoloji Sempozyumu’na ev sahipliği yapan Vakıf, bu alanda dünyanın önde gelen bilim insanlarını İstanbul’da bir araya getirdi.

Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nde (ANAMED) düzenlenen sempozyumun açılış konuşmalarını TINA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Aydemir, TINA Vakfı Kurucu Üyesi ve Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Caroline N. Koç ve TINA Vakfı Sempozyum Bilim Komitesi Başkanı Emekli Amiral Metin Ataç gerçekleştirdi. 

Sözlerine “Sempozyum sayesinde sevgili Mustafa’yı, Mustafa yapan değerleri hatırlarken, sizlerin huzurunda kendisini bir kez daha anıyoruz” diyerek başlayan Caroline N. Koç, “Sevgili Mustafa yelken sporu, dalgıçlık ve sualtı fotoğrafçılığı ile yakından ilgiliydi. Sualtının büyülü dünyası onu hep denize yakın tuttu. TINA Türkiye Sualtı Arkeoloji Vakfı kurucu ve onur üyesiydi. Türkiye’nin bu alandaki konumunun pekiştirilmesine ve sualtındaki kültürel zenginliklerin araştırılmasına yönelik çalışmaların geliştirilmesine çok inanıyordu. Sahip olduğu bu tutkuya beni ve kızlarımızı da dahil etti. Kızlarım ve ben, onun sayesinde dalmayı öğrendik” ifadelerini kullandı.

Caroline N. Koç: “Bilime, özellikle sualtı arkeolojisine destek vermek ve yapılan her çalışmanın ne kadar kıymetli olduğunu görmek, Mustafa ve bizleri daha fazlası için motive etti.”

Sualtı dünyasının yanında arkeolojinin de Mustafa V. Koç için ayrı bir ilgi alanı olduğuna değinen Caroline N. Koç, “Anadolu kıyılarının zengin sualtı kültür mirası ve eşsiz tarihin aydınlatılması için çalışan bilim insanlarının emeği ve çıkan sonuçlar onun ilgisini, tutkusunu artıran bir etken oldu. Dünyanın en eski batığı olarak da bilinen Uluburun batığına kazı ekibiyle birlikte yaptığı dalış onun için çok özel bir anlam ifade etti. Sevgili Mustafa, TINA Vakfı ile sualtı arkeolojisi için yaptığı çalışmaları da çok önemsiyordu. 1999’da benim de kuruluşunda yer almaktan gurur duyduğum vakfı zaman içinde bu alana hizmet veren bir sivil toplum örgütüne dönüştü. Bilime, özellikle sualtı arkeolojisine destek vermek ve yapılan her çalışmanın ne kadar kıymetli olduğunu görmek, Mustafa ve bizleri daha fazlası için motive etti. Onun istek ve tutkusu TINA Vakfı’nın çalışmalarıyla birleşerek bugün salondaki sizlerin de varlığıyla bilimin ve aydınlanmanın ülkemiz için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Çalışmaların varlığı kadar elbette devamlılığının da geleceğimiz için hepimizin ödev ve sorumluluğu olduğunu düşünüyorum” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Oğuz Aydemir: “Attığımız adımlar ve gerçekleştirdiğimiz projeler, Türkiye’nin sualtı arkeolojisindeki zenginliğini ortaya koymasının yanı sıra ülkemizi saygın bir konuma getirmiştir.”

Sualtı arkeolojisi araştırmaları için bir araya geldiklerinde en büyük destekçilerinin Mustafa V. Koç olduğunu belirten TINA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Aydemir, “Önümüzdeki yıl 25. yılını kutlayacak vakfımız, kuruluş ve hizmetlerine ilişkin öngörülen hedefleri ve taahhütleri başarıyla yerine getirdi. Gönüllü ve tamamen hayırseverlik temelinde faaliyet gösteren ekibimizle, hedeflerimize ulaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Vakfın hedeflerine ulaşmasında Vehbi Koç Vakfı’nın desteğin öneminin altını çizen Aydemir, “Bu alanda attığımız adımlar ve gerçekleştirdiğimiz projeler, Türkiye’nin sualtı arkeolojisindeki zenginliğini ortaya koymasının yanı sıra ülkemizi saygın bir konuma getirmiştir. Mustafa hayatı dolu dolu yaşayan, saygın, alçakgönüllü ve hayat dolu bir insandı. Bugünkü sempozyum gibi onun anısını sonsuza dek yaşatacak faaliyet ve girişimlerde bulunmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Metin Ataç: “TINA Vakfı farklı kuruluşlarla iş birliğine giderek önemli bir misyon üstleniyor.”

Sempozyumun düzenlenmesinde Oğuz Aydemir ve Caroline N. Koç’a teşekkürlerini sunan TINA Vakfı Sempozyum Bilim Komitesi Başkanı Emekli Amiral Metin Ataç ise “Sualtı arkeolojisi tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyük emek, bilgi birikimi ve finansal kaynak gerektiriyor. Bu kapsamda TINA Vakfı farklı kuruluşlarla iş birliğine giderek önemli bir misyon üstleniyor. Öğrencilerin ilgisini sualtı arkeolojisine çekmek ve bu alanda çalışmalar yapmalarını sağlamak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz” dedi.

TINA Sualtı Arkeolojisi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Aydemir’in başkanlığını yürüttüğü sempozyumun Organizasyon ve Bilim Komitesi üyeleri arasında Caroline N. Koç, Metin Ataç, Kenan Yılmaz, Jeff Hakko, Prof. Cemal Pulak, Prof. Ufuk Kocabaş ve Doç. Dr. Chris Roosevelt yer alıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Rumuz Goncagül" AKM seyircisiyle buluşuyor

Türk tiyatrosunun değerli yazarlarından Oktay Arayıcı’nın 1977 yılında kaleme aldığı “Rumuz Goncagül”, İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından Zafer Algöz’ün yönetmenliğinde ve Timur Selçuk’un müzikleriyle Atatürk Kültür Merkezinde sahnelenecek.

Yazıldığı günden bu yana pek çok tiyatro tarafından oynanan ve büyük ilgi gören “Rumuz Goncagül”, 23, 24 ve 25 Haziran tarihlerinde AKM Tiyatro Salonunda sanatseverlerle buluşacak. Türk tiyatrosunun önemli oyun yazarlarından Oktay Arayıcı’nın 70’li yılların sonlarında değişen sosyal yapının ve ekonomik hayatın etkisiyle kadınların sıkışmışlığını anlattığı oyun, Zafer Algöz’ün yönetmenliğinde, İstanbul Devlet Tiyatrosu yorumuyla seyircinin ilgisine sunulacak. Müzik direktörlüğünü Rahim Ozan Demir’in üstlendiği oyunun müzikleri, 2020 yılında kaybettiğimiz değerli sanatçı Timur Selçuk’un imzasını taşıyor. 

Çağdaş bir orta oyunu olan “Rumuz Goncagül”ün dekor tasarımı Nur Sinem Mete’ye, kostüm tasarımı Burcu Melek Bozan’a, ışık tasarımı İ. Önder Arık’a, koreografisi Kerem Kuraner’e, dramaturjisi ise Derya Özer’e ait. Oyunda Dilek Güven (İnsaf), Şebnem Bilgeer ile Eylem Yıldız kastlı olarak (Gülsün) Efe Erkekli (Sıtkı), Duygu Gökhan (Ayşen), Erdoğan Aydemir (Halet Rezâki), Engin Delice (Müfit Mürted), Ahmet Dizdaroğlu (Dursun Ali), Uğur Keleş (Refik Mayısoğlu), Aydın Orak (Nasuhi Bey) ve Buğra Kağan Kahraman (Garson) rol alıyor.  

Oyunun konusu 

İstanbul’un tarihi semtlerinden birinde eskimiş olan bir evde kızı Gülsün ile yaşayan İnsaf Hanım, kocasından kalma emekli maaşı ile geçinemeyince kendi kiracı olduğu evin bir odasını Sıtkı’ya kiralar. İçine düştüğü geçim sıkıntısı ve toplumsal baskılara bir de giderek değişip dönüşen kent hayatının zorluğu eklenince İnsaf Hanım, bu sıkışmışlığın içinden kendince bir çıkış yolu bulur ve kızının bir evi, bir güvencesi, bir yuvası olması için “Goncagül” rumuzu ile gazete ilan-ı mektup yazar. Ancak ilana talip 261 adet mektup gelince hepsiyle görüşmeye yetişemeyeceğini anlayan İnsaf Hanım, kiracısından yardım ister. Sıtkı, anne kıza yardımı kabul eder ve taliplilerle o da görüşür. Sonrasında ise olaylar bir anda içinden çıkılmaz bir hâle gelir. Gizlice sevdiği Sıtkı’nın aşkından habersiz olan Gülsün, beklediği sevgiyi ararken eve gelen taliplilerin tek derdinin çıkar olduğunu anlayıp umutsuzluğa düşse de güvendiği sevgiye tutunur. Tam mutlu oldukları sırada ise hepsini büyük bir sürpriz beklemektedir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesinden paralimpik sporcuların beslenmelerine yönelik önemli proje

Toplumun her kesimine yönelik projeleriyle dikkat çeken Ege Üniversitesi, paralimpik sporculara yönelik projesiyle bir kez daha TÜBİTAK tarafından destek almaya hak kazandı. Yürütücülüğünü EÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Özge Küçükerdönmez’in yaptığı “Paralimpik Erkek Takım Sporcularında Günlük Enerji Dengesinin Saptanması ve Yeni Bir Bazal Metabolizma Hızı Denkleminin Geliştirilmesi” isimli proje, TÜBİTAK 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı Spor Araştırmaları Çağrısı kapsamında desteklenmeye uygun bulundu.  Proje ile erkek paralimpik takım sporcularında günlük enerji dengesinin belirlenmesi amaçlanıyor.

Proje ekibini tebrik eden EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi olarak toplumun her kesimine yönelik önemli projeleri hayata geçirmeye devam ediyoruz. Alanlarında uzman akademisyenlerimiz tarafından hazırlanan projeler TÜBİTAK nezdinde kabul görmeye devam ediyor. Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğretim elemanlarımız tarafından hayata geçirilen ve erkek paralimpik takım sporcuların beslenme alışkanlarına yön verecek projemiz, sosyal sorumluluk açısından da son derece önem taşıyor. Projede yer alan hocalarımızı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” dedi.

“Enerji yetersizliği paralimpik sporcuların sağlığını tehdit ediyor”

Sporcuların performanslarını etkileyen en önemli bileşenlerden birisinin beslenme olduğunu söyleyen Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Reci Meseri, “Son dönemlerde paralimpik sporcular gündemde daha fazla yer almalarına karşın bu özel gruba özgü beslenme sorunları hala yeterince araştırılmamıştır. Enerji yetersizliği, sporcularda atletik performansın azalması, yaralanma riskinin artması, üreme sağlığında bozulma, kemik yoğunluğunda azalma, bağışıklık sisteminin baskılanması ve artmış kardiyovasküler risk gibi ciddi, kısa ve uzun vadeli olumsuz sağlık sonuçları ile ilişkilendirilmektedir. Enerji dengesi; enerji alımı ve enerji harcaması arasındaki dengedir. Enerji dengesinin saptanabilmesi için hem enerji alımının hem de enerji harcamasının bileşenlerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gereklidir” diye konuştu.

Projenin amacını anlatan Doç. Dr. Özge Küçükerdönmez, “Bu projenin amacı, erkek paralimpik takım sporcularında günlük enerji dengesinin belirlenmesidir. Bu kapsamda enerjinin dengesinin alt bileşenleri ayrı ayrı incelenecek, bu sporculara özgü bir bazal metabolizma hızı (BMH) denklemi oluşturulacak, sporcuların egzersiz sırasında ve günün geri kalanında fiziksel aktivite ile besin tüketimlerine göre besinlerin termik etkisi için harcadıkları enerji belirlenecek ve günlük enerji alımı saptanarak enerji dengesi değerlendirilecektir. Proje kapsamında 40 sporcuya ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.

Yürütücülüğünü Doç. Dr. Özge Küçükerdönmez’in yaptığı proje ekibinde Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğretim elemanları Doç. Dr. Reci Meseri, Dr. Öğr. Üyesi Murat Urhan, Öğr. Gör. Dr. Ezgi Karataş, Arş. Gör. Rana N. Akder ve Arş. Gör. Ceren Akanalçı’nın yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi spor hekimi Uzm. Dr. Mesut Nalçakan yer alıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İnegöl Belediye Başkanı Taban Şampiyon Afra'yı Ağırladı

inegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Türkiye Kick Boks şampiyonasında rakiplerini bir bir mağlup ederek Türkiye Şampiyonu olan Afra Nehir Ertaş’ı makamında ağırladı.

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın düzenlediği okullar arası spor müsabakaları kapsamında 08-11 Haziran tarihlerinde Kayseri’de gerçekleştirilen Türkiye Kick Boks şampiyonasında İnegöl rüzgarları esti. Bak Yapı Hacı Ali Bakgör Ortaokulu öğrencisi Afra Nehir Ertaş, 37 kiloda rakiplerini bir bir mağlup ederek Türkiye Şampiyonu oldu.

BAŞKAN TABAN MAKAMINDA MİSAFİR ETTİ

Bu başarının ardından Belediye Başkanı Alper Taban, şampiyon Afra’yı makamında kabul etti. Afra Nehir Ertaş’ı ailesiyle birlikte Başkanlık makamında kabul eden Belediye Başkanı Alper Taban, genç sporcuyu tebrik ederek İnegöl’e yaşattığı bu gururdan dolayı teşekkür etti. Aynı zamanda başarılı sporcuya hediye takdimi gerçekleştirildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye'deki BT Liderlerinin %40'ı Dijital Altyapılarının Arzu Edilen Yapay Zekâ Teknolojisini Barındırmaya Hazır Olduğundan Şüphe Ediyor

Dünyanın dijital altyapı sağlayıcısı Equinix, teknoloji karar vericileri ile görüşerek hazırladığı Equinix 2023 Küresel Teknoloji Trendleri Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Anket sonuçları; Türkiye’deki işletmelerin %93’ünün yapay zekâdan faydalanmayı sürdürdüğünü ve yapay zekâyı destekleyecek altyapıyı oluşturmanın bir öncelik olmaya devam ettiğini gösteriyor.

  Equinix 2023 Küresel Teknoloji Trendleri Araştırması’na göre Türkiye’deki 10 BT liderinden dördü (%40), mevcut BT altyapılarının, sektörler arasında yaygın olarak benimsenmesine rağmen yapay zeka (AI) teknolojisinin taleplerine tam olarak hazır olmadığına inanıyor. BT liderlerinin şirketlerindeki yapay zekâ gelişmeleriyle ilgili sorulara verdiği yanıtları inceleyen araştırma, teknolojinin hem işletmeden işletmeye hem de işletmeden tüketiciye sektörlerdeki uygulamalarda hızla yayıldığı bir yıllık önemli yapay zekâ atılımlarının ardından gerçekleştirildi.

 

Equinix Türkiye Genel Müdürü Aslıhan Güreşcier, araştırmaya ilişkin görüşlerini şu şekilde dile getirdi: “Türkiye ve dünya çapındaki teknoloji liderleri, yapay zekânın işletmelerine entegrasyonunu hızlandırıyor. Yapay zekâ, artık modern bir kuruluşa güç veren akıllı ve otonom sistemleri etkinleştirmek için giderek daha kritik bir yetkinlik haline geliyor. Araştırmaya göre Türkiye’deki kuruluşlar en çok e-ticaret (%95) alanında yapay zekâyı kullanıyor ya da kullanmayı planlıyor. E-ticaretin ardından ise siber güvenlik (%94) ve BT operasyonları (%93) geliyor. Günümüzde yapay zekâ kullanımını en üst düzeye çıkaramayan işletmeler rekabette geride kalma ihtimaliyle yüzleşirken, bu teknolojiyi en üst düzeyde kullanabilen kuruluşlar daha sürdürülebilir bir dijital gelecek çabaları sayesinde daha hızlı inovasyon yapabilecekler.”

 

Yapılan araştırma, yapay zekâ kullanımının tüm endüstri sektörlerinde artışta olduğunu ortaya çıkardı. Türkiye’den ankete katılan 100 BT karar vericisinin %93’ü, yapay zekânın avantajlarından yararlanmak istediğini ve yapay zekâyı birden çok temel işlevde kullandığını veya kullanmayı planladığını belirtti. Dünya çapında ankete katılan 2.900 BT karar vericisinin görüşleri ile aynı oran globalde %85’te kaldı. 

 

Doğru yapay zekâ modellerinin başarılı bir şekilde geliştirilmesinin, birden çok buluta ve veri aracısına yayılabilen hem dahili hem de harici veri kaynaklarına güvenli ve yüksek hızlı erişime bağlı olduğunu belirten Equinix Kıdemli Teknoloji Uzmanı Kaladhar Voruganti, “Örneğin, kuruluşlar kendi özel üretken yapay zekâ çözümlerini oluşturmaya başlarken, gizli verilerini harici veri kaynaklarına ve yapay zekâ modellerine yüksek hızlı erişimle özel ve güvenli bir yerde işlemek isteyebilirler. Ayrıca uçta daha fazla verinin üretildiği bir döneme giriyoruz. Bu nedenle, yapay zekâ işlemenin performans, gizlilik ve maliyet nedenleriyle uca taşınması gerekir. Bu gereksinimleri karşılamak için teknoloji liderleri, yapay zekâ model eğitiminin ve model çıkarımının farklı konumlarda gerçekleşebileceği hibrit çözümler uygulayabilir. Nihayetinde işletmeler, ölçeklenebilir yapay zekâ çözümleri oluşturmak için BT çerçevelerinin, büyük ve çeşitli veri kümelerinin gerekli veri alımını, paylaşımını, depolanmasını ve işlenmesini sağlayıp sağlayamayacağını sürdürülebilirliği göz önünde bulundurarak değerlendirmelidir” dedi.

 

Harrison.ai’nin CEO’su ve Kurucu Ortağı Aengus Tran ise karmaşık yapay zekâ stratejilerini uygulama konusundaki görüşlerini şu şekilde ifade etti: “Dünyanın dört bir yanındaki klinisyenler için yapay zekâ çözümleri oluştururken, bilgi işlem ve veri depolama platformlarımızın güvenli bir şekilde barındırılması en yüksek teknik önceliğimiz. Üzerinde eğittiğimiz ve yapay zekâ çözümlerimizi geliştirdiğimiz oldukça büyük veri kümelerini taşımak adına gereken şekilde hibrit bulut modellerini etkinleştirmek için son derece hızlı ve doğrudan bir bağlantıya güveniyoruz. Bu dijital altyapı, tıbbi görüntüleme çözümlerinden, daha fazla veri ve işleme gerektiren yeni yapay zekâ sağlık hizmetleri çözümlerine kadar daha birçok büyük sağlık hizmeti sorunlarının üstesinden gelmemizi sağlıyor ve ayrıca küresel sağlık hizmeti standardını iyileştirmeye ve günde bir milyon yaşamı etkileme vizyonumuzu gerçekleştirmeye yardımcı oluyor.”

EMEA’daki BT liderlerinin, altyapılarının yapay zekanın ihtiyaçlarını karşılama yeteneği konusundaki yanıtları Asya-Pasifik (%44) ve Amerika’daki (%32) BT liderlerinin yanıtlarıyla karşılaştırıldığında %49 ile EMEA bu konuda en fazla belirsizliğe sahip bölge oldu. Aynı oran, Türkiye’de ise %40 olarak sonuçlandı.

Yapılan araştırmada, dijital altyapı güncellemelerine ek olarak, globalde BT ekiplerini büyütenlerin veya büyütmeyi planlayanların %37’sinin, Türkiye’de ise %43’ünün yapay zekâ ve makine öğrenimi uzmanlığı aradığı ortaya çıktı. Böylece, BT ekiplerinin dijital altyapının dağıtımını optimize etmesini sağlamak için duyulan eğitim ve iş birliği ihtiyacı da öne çıkmış oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“KOBİ'ler üç yıl içinde güvenlik bütçelerini %14 artırıyor"

Kaspersky, KOBİ’ler için kurumsal düzeyde özellikler içeren uç nokta güvenlik ürününün yeni sürümünü tanıttı. Kaspersky Endpoint Security Cloud Pro’nun özellikleri arasında kök sebep analizi, bulut keşfi ve engelleme, veri keşfi ve BT yöneticileri için entegre siber güvenlik eğitimi yer alıyor. Çözümün bulut tabanlı olması ve çeşitli işlevlere sahip oluşu kullanımı kolaylaştırıyor ve şirketlerin ek sermaye yatırımı yapmadan işlerini korumalarını sağlıyor.

Kaspersky’nin kuruluşlardaki BT güvenliğinin durumuna ilişkin yakın zamanda yaptığı bir araştırmaya göre, KOBİ’ler önümüzdeki üç yıl içinde güvenlik bütçelerini yüzde 14’e kadar artırmayı planlıyor. Bunun iki ana nedeni, BT altyapısının artan karmaşıklığı ve şirket içindeki uzman güvenlik uzmanlığı seviyesini geliştirme ihtiyacı olarak öne çıkıyor.

Bu ihtiyaca yanıt vermek üzere Kaspersky, Endpoint Security Cloud Pro’nun yeni sürümünü tanıttı. Bu çözüm, KOBİ’lere şirket içinde siber güvenliği artırmak ve BT çalışanlarını gelişmiş teknolojiler kullanarak eğitmek için geniş bir fırsat yelpazesi sunuyor. Bulut tabanlı bu çözüm şirketlerin siber güvenliği birçok otomatik senaryoya sahip bir konsol aracılığıyla yönetmesine olanak tanıyor, donanıma yönelik sermaye yatırımına veya karmaşık dağıtım süreçlerine ihtiyaç duymuyor.

Eğitim programı pakete dahil

BT yöneticileri için siber güvenlik eğitimi, genel BT uzmanları için güçlü siber güvenlik ve birinci seviye olay müdahale becerilerini güçlendirmeye yönelik interaktif bir eğitim programı. Eğitim teori, simüle edilmiş ortamlarla etkileşimli ödevler ve eğitim sonunda sertifikasyon içeriyor. Kaspersky Endpoint Security Cloud Pro, altı modülden oluşan entegre bir eğitim programı sunuyor:

  • Kötü amaçlı yazılımlar
  • Potansiyel olarak istenmeyen programlar ve dosyalar
  • Soruşturmanın temelleri
  • Kimlik avı olayına müdahale
  • Sunucu güvenliği
  • Active Directory güvenliği

Ürün kullanım istatistiklerine göre, Active Directory güvenliği, Soruşturmanın temelleri ve kötü amaçlı yazılımlar geçen yıl BT yöneticileri için en popüler üç entegre siber güvenlik eğitim modülü oldu. Ürünün Kaspersky Endpoint Security Cloud Pro ile entegrasyonu, şirketlere BT uzmanları için ayrı eğitim programlarına ek yatırım yapmadan tam kapsamlı eğitim alma fırsatı sunuyor.

 

Kapsamlı siber güvenlik özellikleri

Kaspersky Endpoint Security Cloud Pro, siber güvenlik altyapısını herhangi bir yerden ve cihazdan bulut aracılığıyla kolayca kontrol etmeye ve geliştirmeye yardımcı olan geniş bir işlev yelpazesi içeriyor.

Bilinmeyen tehditlerin önlenmesi için kök sebep analizi ve IoC taraması, kullanıcılara tehdit görünürlüğü, basit araştırma araçları ve belirlenen risklere otomatik yanıt sağlayan kurumsal düzeyde bir siber güvenlik aracı olarak öne çıkıyor. Bu araç tehdidin tüm kapsamını ve kökenlerini ortaya çıkarıyor, böylece olumsuz sonuçlar hızla giderilebiliyor.

Müşteriler, üçüncü taraf bulut hizmetleri ve uygulamaları aracılığıyla veri ihlalleri ve diğer siber güvenlik olaylarına dair risklerden kaçınmak için Cloud Discovery’deki engelleme eylemini kullanabiliyor. Böylece ürün kurum içindeki gölge BT kullanımını araştırma, altyapıyı kontrol altında tutma ve onaylanmamış bulut hizmetlerini veya ağdaki belirli kullanıcıları kısıtlama imkanı veriyor.

Veri Keşfi işlevi ile şirketler, kişisel olarak tanımlanabilir bilgiler (Personally Identifiable Information – PII) ve ödeme verileriyle ilgili gizli ve hassas bilgileri belirlemek için önceden ayarlanmış şablonları kullanabiliyor. Araç, kullanıcıların Teams, OneDrive ve SharePoint Online aracılığıyla paylaşılan verileri erişim düzeyiyle (genel, kurumsal, özel) ortaya çıkarmasına ve veri bütünlüğünü korumak ve uyumluluk hedeflerini karşılamak için hata düzeltme sağlamasına olanak tanıyor.

Kaspersky Kıdemli Ürün Pazarlama Müdürü Kirill Litvin, şunları söylüyor: “Dağıtık ekiplerin yaygınlaşması nedeniyle işletmeler, siber güvenlik çözümleri de dahil olmak üzere bulut tabanlı çözümlere daha fazla yöneliyor. Kaspersky Endpoint Security Cloud ile şirketler ister ofisteki bir çalışanın bilgisayarı, ister uzaktaki bir dizüstü bilgisayar, ister hareket halinde çalışan bir uzmanın telefonu olsun, kısacası nerede olurlarsa olsun tüm uç noktaların koruma altında olduğundan emin olabilir. KOBİ’lerin BT altyapısından sorumlu birçok BT yöneticisinin siber güvenlik alanında ilerlemek istediğine ve uzmanlıklarını geliştirmek için eğitim programlarına ihtiyaç duyduğuna inandığımız için dahili eğitim programları da ürüne dair iyi bir katkı oldu. Kaspersky Endpoint Security Cloud Pro’yu satın alan bir şirket iki çözümü bir arada elde ediyor: Her zaman her yerde koruma ve BT uzmanlarının uzmanlıklarının güçlü bir şekilde geliştirilmesi.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

20 Ulusal IAB Sürdürülebilir Dijital Reklamcılık için Ortak Taahhütname İmzaladı

Dünyanın en büyük dijital pazarlama ve reklamcılık sektör derneği Interactive Advertising Bureau (IAB)’nin Avrupa bölgesel kuruluşu olan IAB Europe, 20 ulusal IAB’nin Sürdürülebilirlik Ortak Taahhütnamesine imza attığını duyurdu. Taahhütnameyi İnteraktif Reklamcılık Derneği adına, Yönetim Kurulu Başkanı Burak Ertaş imzaladı. 

Avusturya, Almanya, Danimarka, Fransa, Hollanda, Macaristan, Norveç, İngiltere, İrlanda, İspanya, İsveç, İtalya, Polonya, Portekiz, Romanya, Sırbistan, Slovenya, Türkiye, Ukrayna ve Yunanistan IAB’lerinin imza attığı bu taahhütname ile dijital reklamcılık sektöründe sürdürülebilirlik için düzenleyici politikaların belirlenmesi, bu politikaların sektörün her kademesine yayılması ve standartlaştırılması amaçlanıyor. 

Dijital reklamcılık sektöründe kullanılan internet, cihazlar ve destekleyici sistemlerle üretilen sera gazı emisyonları, küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 4’ünü oluşturuyor. Yakın gelecekte iki katına çıkacağı tahmin edilen bu miktarın önüne geçilebilmesi için sektörün iklim krizini kabul etmesi ve kararlı adımlar atması gerekiyor. Yapılacak çalışmalar, markaları sürdürülebilir reklamları tercih etmeye yönlendirirken, dijital reklamcılık ekosisteminin genel karbon ayak izinin azaltmasını da sağlayacak. 

IAB Europe bünyesinde Sürdürülebilirlik Standartları Komitesi tarafından çevresel, sosyal ve ekonomik etkiler dikkate alınarak oluşturulacak çalışma planı, yönetmelikler ve politikalarla uyumlu stratejiler, yönergeler ve sınıflandırmalar geliştirmeyi içerecek. Planda, dijital reklamcılıkla ilişkili karbon emisyonlarının azaltılmasına öncelik verilecek ve iklim eyleminin önemi vurgulanacak. Gerçekleştirilecek çalışmalar ile Birleşmiş Milletlerin 17 sürdürülebilir kalkınma hedefine de katkıda bulunulacak.

IAB Europe CEO’su Townsend Feehan, taahhütname ile ilgili “dijital reklamcılık tedarik zincirindeki CO₂ emisyonlarını azaltma niyetimiz, birlikte hareket etme kapasitemizi diğer tüm iş hedeflerimizden daha fazla gösterecek. Duyurduğumuz ortak taahhüt, mütevazi ama kritik bir adım, Avrupa ağımızın benzeri görülmemiş bir hızda iş birliği yapmasını sağlıyor ve küresel ortaklarla olan ilişkimize kritik bir kitle getiriyor.” dedi. 

Dijital reklamcılık sektöründe karbon emisyonlarını azaltma konusunda 20 ülkenin ortak hareket etmede kararlılığının sektöre yeni bir açılım getireceğini belirten İnteraktif Reklamcılık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Ertaş “Dijital reklamcılıkta sürdürülebilirlik konusunda sektörümüzün tüm paydaşlarına öncülük ederek örnek olmak ve bunu Avrupa sathında yapmak bizim için çok değerli.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konut satışlarına 3 güçlü etki

Konut satışları mayıs ayından itibaren üç itici gücün etkisinde canlandı. Devlet teşviki ile kredi oranını yüzde 0.69’a kadar indiren Yeni Evim kampanyası inşaat sektörüne soluk olurken, döviz yatırımından kazananlar karını yönlendirecek uygun liman aramaya başladı. Karmar AŞ İcra Kurulu Başkanı Emrullah Yedikardeş asgari ücret zammı ve enflasyon nedeniyle konut maliyetlerinin ve fiyatlarının daha da artacağı beklentisiyle konuta yönelimin canlandığını söyledi.

Devletin sektörü canlandırmak adına başlattığı Yeni Evim kampanyası inşaat sektörüne soluk oldu. Piyasada kredi oranlarının daha da artarak ev almanın zorlaşacağı beklentisi canlılığını korurken, kampanya kapsamında yüzde 0.69 ve 0.79 düşük oranların uygulandığı evlere talep yüksek. Bir daha böyle uygun kredi oranları bulunamayacağını görenlerin ev arayışını hızlandırdığını anlatan Karmar AŞ İcra Kurulu Başkanı Emrullah Yedikardeş, bu dönemde konut satışlarının üç güçlü etkinin altında olduğunu söyledi. Emrullah Yedikardeş, son dönemde ciddi prim yapan döviz tasarrufundan kazananların da uygun yatırım limanı aradığını, bir yandan da artacak asgari ücret zammı ve enflasyon nedeniyle önce maliyetlerin ardından konut fiyatlarının artacağı beklentisinin tasarrufları sektöre çekmeye başladığını açıkladı.

Yeni Evim kampanya konutlarında sıra var

Mayıs ayında yeniden yükselen konut satışlarının devlet teşvikli Yeni Evim kampanyasının etkisini gösterdiğini belirten Emrullah Yedikardeş “Sektörde neredeyse dibe vurmuş olan satışlar mayıs ayı ile toparlandı. Biz bu eğilimi, kampanya kapsamında satışa çıkardığımız Karmar Sakura konutlarında bizzat gözlemledik. Kısa vadede yüzde 0.69 ve yüzde 0.79 gibi kredi oranlarının bulunamayacağını bilen müşteri adayları, kampanya kapsamındaki konutlar için sıradalar. Bankalar normalde konut kredi taleplerini karşılamakta isteksizler ama kampanyaya destekleri sürüyor, bizim de birçok satışımız bu şekilde gerçekleşti, birçok satışımız da banka sürecinde” diye konuştu.

Dövizde kar satışları gayrimenkule alım olarak yansıyacak

Emrullah Yedikardeş enflasyonu körükleyen döviz kurlarındaki yükselişin bir açıdan gayrimenkul sektörüne olumlu yansımaya başladığına da dikkat çekti. Emrullah Yedikardeş “Normalde dövizin bu kadar yükselmesi rahatsız edici. Ama bir gerçek de var ki zamanında dövize yatırım yapmış olanlar için kazançlı bir dönem. Dövizin daha ne kadar yükseleceğinin garantisi yok. Bu nedenle kar satışı yapıp, döviz kazancını değerlendirecekleri uygun limanı arıyorlar. Dövizde kar satışlarının gayrimenkul sektörüne alım olarak yansıyacağını düşünüyoruz ki gerçekten de son 10 gündür dövizini bozdurup yüksek peşinatla ev almak isteyenlere de satış yaptık. Projemizin tamamlanma aşamasına gelmiş olması, kira getirisi bekleyenlere cazip geliyor. Ayrıca yine döviz yatırımcıları, projemizin ticari birimleriyle de yakından ilgileniyor” dedi.

Bağcılar’ın aile sitesi Karmar Sakura ofisi hareketli

Karmar tarafından İstanbul Bağcılar’da Basın Ekspres Yolu’nda hayata geçirilen ve bu yıl sonu tamamlanması planlanan Karmar Sakura projesi, Yeni Evim kampanyasına dahil oldu. Basın Ekspres Yolu’nun tek aile sitesi olan Karmar Sakura, 180 ay vade ve 0.69’dan başlayan kredi faiz oranları ile ev hayali kuranların yüzünü güldürdü. 2018 deprem yönetmeliği başta olmak üzere yasa ve mevzuata uygun, afet güvenliği sağlanmış evler sunan Karmar Sakura, 241 konut ve 57 ticari üniteden oluşuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı