Aylık arşivler: Temmuz 2023

Mudanya'da lezzet ve eğlence dolu 3 gün

Mudanya’nın değerlerini festival ve şenliklerle yaşatmayı sürdüren Mudanya Belediyesi’nin mutfak kültürünü tanıtmak için düzenlediği Lezzet Şenliği, Mudanya Musiki Derneği TSM Korosu ile Canan ve Yahya Geylan konseriyle son buldu.

Mudanyalılar, Gastronomi Derneği Başkanı Ramazan Başan’ın moderatörlüğünde “Atatürk’ün Sevdiği Yemekler” söyleşisinde buluştu. Ünlü Şef Hazer Amani, Göçmen Yemekleri Araştırmacısı Öğretim Görevlisi Hakan Güleç, Çok Gezen Gurme Akif Budak Mudanyalılarla birlikte oldu. Hazer Amani ve Bursa Aşçılar Derneği Başkan Yardımcısı Sezer Özdemir, Mütareke Meydanı’nda Atatürk’ün Sevdiği Yemeklerle ilgili bir workshop gerçekleştirdi. Lezzet Şenliği’nin ikinci günü akşamında sevilen sanatçı Öykü Gürman sahne aldı. “En Lezzetli Zeytinyağlı, Tatlı ve Ot Yemeği” yarışmalarında dereceye girenler ödüllendirildi. Ramazan Başan’ın moderatörlüğünde Hazer Amani, Akif Budak, TÜRSAB Güney Marmara Bölge Başkanı Murat Saraçoğlu, Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Emel Adamış ve Gazeteci – Yazar – Mutfak Araştırmacısı Nedim Atilla ile birlikte Mudanya’nın gastronomi potansiyeli ve turizme etkisini konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

6. Kadın Emeği Festivali sona erdi

Çankaya Belediyesinin kadınlara gelir desteği amacıyla hayata geçirdiği Kadın Emeği Festivali bu yıl 6. kez Başkentlilerle buluştu. 7, 8, 9 Temmuz’da Ahlatlıbel Atatürk Parkı’nda düzenlenen Festival yağmurlu havaya rağmen konser, gösteri ve çocuklara yönelik etkinliklerle dolu geçti.

Çankaya Belediyesinin kadınlara gelir desteği amaçlı “Elimin Emeği Evimin Ekmeği” projesi kapsamında sürdürdüğü Kadın Emeği Festivali bu yıl 6. kez Başkentlilerle buluştu. 7, 8, 9 Temmuz’da Ahlatlıbel Atatürk Parkı’nda düzenlenen Festival’de yaklaşık 200 kadınını el emeği ürünleri vatandaşların beğenisine sunuldu. Konser, gösteri ve çocuklara yönelik etkinliklerle dolu dolu geçen festival kadınların ürettiklerini gelire dönüştürmesine imkan sundu.

Çankayalı kadınların ekonomisine destek için çok sayıda proje ve etkinliği hayata geçirdiklerini söyleyen Başkan Taşdelen, “Kadınları her alanda güçlendirmek, eşit imkân ve hizmetler sağlamak amacıyla farklı alanlarda öncü çalışmalar yürütüyoruz. Bu yıl 6’ıncısını düzenlediğimiz festival ile katılımcı kadınlara gelir desteği sağladık. Çünkü Çankaya Belediyesi kadınların ve çocukların belediyesidir” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul'dan Bursa'ya uzanan TAYK – Eker Olympos Regatta yelken yarışı için geri sayım başladı

İstanbul’dan başlayarak Bursa’da devam eden TAYK – Eker Olympos Regatta yelken yarışı için geri sayım başladı. Yelken sporunun en önemli etkinliklerinden biri olan TAYK – Eker Olympos Regatta, Moda-Tirilye-Moda etaplarında 18-19-20 Ağustos tarihlerinde yapılacak.

 Yelken severlerin merakla beklediği TAYK – Eker Olympos Regatta’da 11. yıl heyecanı yaşanıyor.   Türkiye Açıkdeniz Yarış Spor Kulübü (TAYK) tarafından, Eker Süt Ürünleri ana sponsorluğunda, Bursa Yelken Kulübü ve Moda Deniz Kulübü iş birliğinde gerçekleştirilen TAYK – Eker Olympos Regatta, bir kez daha yelkencileri buluşturacak. 

Onlarca tekne ve yüzlerce yelkenci yarışacak

18-19-20 Ağustos 2023 tarihlerinde 11. kez yapılacak olan TAYK – Eker Olympos Regatta, Moda-Trilye-Moda etaplarında heyecan dolu anlara sahne olacak. Onlarca teknenin ve yüzlerce yelkencinin katılacağı yarış; IRC0, IRC1, IRC2 ve IRC3 sınıflarında düzenlenecek. Yelken kulüplerinin yanı sıra farklı sektörlerden saygın markaların takımlarının da katılacağı yarışın kayıtları ise kayıt işlemlerinin başlamasının ardından tayk.org.tr adresinden yapılabilecek. 

TAYK, yelken sporunun gelişmesini amaçlıyor

Olympos Regatta yelken yarışında Eker Süt Ürünleri ile iş birliği yapan Türkiye Açıkdeniz Yarış Spor Kulübü (TAYK), Türkiye’de motor ve yelken yatçılığının ve yelken sporunun gelişmesini amaçlıyor. Yat ve yelken yarışlarının düzenlenmesinin yanı sıra bu alana katkı sağlayan pek çok çalışma gerçekleştiren TAYK, Türk denizciliğini ileriye taşıyan faaliyetlerde bulunuyor.

Adını, Uludağ’dan alıyor

Yelken sporunun yaygınlaşmasına katkı sağlama hedefiyle gerçekleştirilen TAYK – Eker Olympos Regatta’nın adı, Bursa’nın simgesi Uludağ’dan geliyor. Uludağ’ın, antik çağlarda “hep parlayan” anlamına gelen “Mysia Olympos” ismiyle anıldığı, tarihçi Herodot’un da bu görkemli dağı “Olympos” olarak adlandırdığı belirtiliyor.

11. TAYK – Eker Olympos Regatta’da üst düzey bir yarış rekabeti yaşanırken, teknelerin rengârenk yelkenleri izleyenler için güzel görüntüler oluşturacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kemal Çebi: Eğitime yönelik yatırımlarımız artarak devam edecek

KÜÇÜKÇEKMECE’DE ÜCRETSİZ POMEM, BESYO VE SPOR LİSELERİ HAZIRLIK KURSLARI BAŞLADI

Küçükçekmece Belediyesi, ücretsiz olarak düzenlediği özel yetenek sınavları hazırlık kurslarıyla her yıl olduğu gibi bu yılda genç yeteneklerin hayallerine bir adım daha yaklaşmasını sağlıyor. 12 ay boyunca kesintisiz devam eden özel yetenek sınavlarına hazırlık kurslarından son 4 yılda bin 710 Küçükçekmeceli öğrenci yararlandı.

Eğitim ve spora yönelik çalışmalarına hız kesmeden devam eden Küçükçekmece Belediyesi,  Polis Meslek Eğitim Merkezi (POMEM), Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulları (BESYO) ve Spor Liselerine giriş sınavlarına hazırlanan öğrenciler için Halkalı Yetiştirme Yurdu Kapalı Salonu’nda özel yetenek sınavlarına hazırlık kursları düzenliyor.

 Kemal Çebi: Eğitime yönelik yatırımlarımız artarak devam edecek

Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, özel yetenek sınavları hazırlık kursları yeni dönem kayıtlarına öğrencileri davet ederek, ‘’ Kurslarımızda alanında uzman eğitmenlerin verdikleri eğitimle, geleceğin sporcularına hayallerinin kapısını aralıyoruz. Bu kurslardan öğrencilerin ücretsiz yararlanmasını sağlayarak rakipleri ile arasında fırsat eşitliği sağlıyoruz. Sınav parkurunun birebir benzeri olan hazırlık parkurumuz da öğrencilerimiz sınava hazırlanıyor ve tecrübe kazanıyor. Her alanda gençlere yönelik yatırımlarımız artarak devam edecek’’ dedi.

 Eğitimler 12 ay boyunca devam ediyor

Alanında  tecrübeli eğitmenler eşliğinde haftanın dört günü eğitim alan adaylar, ücretsiz sunulan parkur desteği ile sürat, çabukluk, güç, denge, koordinasyon ve dikkat gibi alanlarda 12 ay boyunca eğitime tabii tutuluyor. Eğitimler çarşamba, cuma, cumartesi ve pazar günleri 17.00 ve 22.00 saatleri arasında gerçekleştiriliyor.

Kurslara başvurular Halkalı Yetiştirme Yurdu Kapalı Spor Salonu’ndan yapılıyor. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler, 444 4 360/7996 numaralı telefonu arayabilirler. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tuzla'da Büyük Çekişme

MOTUL Türkiye Karting Şampiyonası ikinci ayağı, 08-09 Temmuz tarihlerinde 5 ayrı kategoride 64 sporcunun katılımı ile ICRYPEX ana sponsorluğunda Tuzla Karting Park’ta düzenlendi. Tuzla Motorsporları Spor Kulübü (TMK) tarafından düzenlenen organizasyonda ilk yarışlar Cumartesi gün güneşli havada koşulurken, pazar günü yağışlı bir havada geçen ikinci ve üçüncü yarışlar büyük çekişmeye sahne oldu.
 

6-9 yaş sporcuların katılımına açık micro kategoride Doruk Sırnaç birinci, Guido Ebergenyi Miliceviç ikinci ve Efe Bozkurt da üçüncü olurken, mini kategori sonuçları yapılan itiraz nedeniyle temyiz sonrası netleşerek daha sonra ilan edilecek. 12-15 yaş arası junior kategoride ilk 3 sırayı Yağız Tekşan, Hakkı Dorum ve Ayşe Çebi oluştururken, 14 yaş üzeri senior kategoride Kerim Sulyak birinci, Gün Taşdelen ikinci ve Timothy Lamberts üçüncü oldu. 30 yaş üzeri master kategori de ise Murathan Gür birinci, Can Özdoğan ikinci ve Mehmet Çınar da üçüncü olarak podyuma çıktılar. Kadınlar junior kategoride Ayşe Çebi birinci, Leyla Sulyak ikinci, Nisan Kalkavan üçüncü olurken, senior kadınlarda Sena Savaşer birinciliği ve Zeynep Çukurova da ikinciliği elde etti.  Yarışın takımlar birinciliğini de Dynamic Racing Team kazandı.

MOTUL Türkiye Karting Şampiyonası, 22-23 Temmuz tarihlerinde Kocaeli Karting ve Otomobil Spor Kulübü (KO-KART) tarafından TOSFED Körfez Yarış Pisti’nde düzenlenecek üçüncü ayak yarışları ile devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yapay Zekâdan Hâkim veya Avukat Olur Mu?

Yapay zekâ uygulamalarıyla hayatımızın her alanına girdi. Hukuk alanında da çeşitli uygulamalarla karşımıza çıkıyor ve hatta yapay zekânın hâkim ya da avukat yerine geçip geçmeyeceği tartışılıyor. Konuya ilişkin düzenlenen ‘Yapay Zekâ ve Hukuka Etkileri’ sempozyumda konuşan Prof. Dr. Sultan Tahmazoğlu Üzeltürk, “Yapay zekânın bir hâkim ya da avukat yerine geçeceği kanaatinde değilim. Ama yardımcı olmak bakımından bazı içtihatlara ulaşmada katkı sağlayabilir. Ama yargı kararlarını verme bakımından baktığımızda ortada bir insani bakış açısının olması lazım. Yapay zeka aynı soru iki kez sorduğunuzda iki farklı cevap verebiliyor. İkisi de doğru olmayabiliyor. Şu anda zaten güvenilirliği yok. Güvenilirliği olduğu zamanda da ben yine insan faktörünün ele alınması gerektiğini düşünüyorum” dedi.  

İstanbul Barosu ve Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen ‘Yapay Zekâ ve Hukuka Etkileri’ sempozyumu, üniversitenin Ataşehir’deki yerleşkesinde gerçekleştirildi.  

Sempozyum; Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sultan Tahmazoğlu Üzeltürk, İstanbul Barosu Başkanı Av. Filiz Saraç, Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi R. Barış Erman, İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Komisyonu Yürütme Kurulu üyeleri Av. Selin Çetin Kumkumoğlu ve Av. Umut Zorer ile Berlin Humboldt Üniversitesi’nden Prof. Dr. Luis Greco’nun yanı sıra yerli ve yabancı, alanında uzman çok sayıda hukukçuyu ağırladı.

 

“Hukuk Yapay Zekâ Konusunda Çok Tedirgin” 

Sempozyumda sorularımızı yanıtlayan Prof. Dr. Sultan Tahmazoğlu Üzeltürk, yapay zekânın, insanoğlunun karşılaştığı çok önemli bir konu olduğunu belirterek “Özellikle hukuk bu konuda çok daha tedirgin. Çünkü hukuk sisteminin bu süreç içinde nasıl şekil alacağı ve geleceğinin ne olacağını da tartışıyoruz. Bir yandan bireyin bu zamana kadar elde ettiği kazanımlar, yapay zekâ karşısında hangi duruma gelecek? Nasıl güvenceler sağlanacak?  Hukuk camiası da buna nasıl adapte olacak? Bütün bunlar hukuk ve insanlığın düzenlemesi gereken ve bunun da çok zor olduğu bir gelecekte tartışmamız gereken sorunlar. Biz de baroyla bu tartışmaya üniversitemiz çatısı altında açıklık getirmek istedik” açıklamasını yaptı.  

 

“İlerde Küçük Yargılamalarda ya da İdari Para Cezalarında Kullanılabilir” 

Yapay zekânın hâkim ya da avukat yerine geçeceği tartışmalarını da anımsatan Prof. Dr. Sultan Tahmazoğlu Üzeltürk şunları söyledi:  “Ben bu konuya biraz duygusal yaklaşıyorum. Yapay zekânın bir hâkim ya da avukat yerine geçeceği kanaatinde değilim. Ama yardımcı olmak, bazı içtihatlara ulaşmak bakımından katkı sağlayabilir. Bugün elbette bundan yarar birçok şeyde sağlanabilir. Ama yargı kararlarını verme açısından baktığımızda ortada bir insani bakış açısının olması lazım. Yani bir değerler sistemi var burada ve bu değerler sistemi içinde sizin her somut olayla bağdaşacak şekilde karar vermeniz lazım. O yüzden Yargıtay’ın yerine yapay zekânın konuşlandırılması diye bir şeyin şu anda söz konusu olduğu kanaatinde değilim. Ama küçük yargılamalarda ya da idari para cezalarında bunun dünyada örnekleri var. Yapay zekâ bizi çok güvenilir sonuçlara götürmüyor. Yapay zekânın birçok yanlış kararı, yanlış uygulamaları ve yanlış sonuçları var. Yapay zekâya aynı soruyu iki kez sorduğunuzda iki farklı cevap verebiliyor. İkisi de doğru olmayabiliyor. Şu anda zaten güvenilirliği yok. Güvenilirliği olduğu zamanda da ben yine insan faktörünün ele alınması gerektiğini düşünüyorum.” 

 

“Değişecek, Dönüşecek ve Yoluna Başka Bir Mecrada Devam Edecek” 

Prof. Dr. Sultan Tahmazoğlu Üzeltürk, “Mesela tıp alanı da yapay zekâdan etkilenecek. Mesela beni bir yapay zekâ ameliyat etse ben bundan ne kadar rahat olur,  bunu rahat karşılarım sorusunu sormam lazım. Aynı şey hukuk için de geçerli. Ben istemem. Beni bir cerrah, insan ameliyat etsin isterim. Çünkü orada insani faktörler devreye giriyor ve girmeli. Sizin durumunuza göre manevra yapıp karar alabilmeli. O yüzden yapay zekâyı çok tartışacağız ve çok büyük riskler var. Demokrasi adına, ayrımcılık, anayasa hukuku sorunları adına riskler var. Ama bu insanın devre dışı kalacağı anlamına gelmiyor. Değişecek, dönüşecek ve yoluna başka bir mecrada devam edecek” şeklinde konuştu.  

 

“Hukukta Dikkat ve Hızı Artırabilir” 

Yapay zekânın güvenilir duruma getirildiğinde hukukta yardımcı olarak kullanıldığında hukukta dikkat ve hızı artırabildiğini belirten Prof. Dr. Sultan Tahmazoğlu Üzeltürk, “Mesela bizim gençliğimizde insan hakları Avrupa Mahkemesi kararlarına ulaşmamız meseleydi. Ama şimdi çok rahat ulaşabiliyoruz. Tabii teknolojinin gelişmesi, hukuk da bundan yararlanacak ve olumlu gelişecek” dedi.  

 

“Fikri Mülkiyet Hukukunu Yeniden Düşünmemiz Gerekebilir”

Dr. Öğr. Üyesi R. Barış Erman, “Birinci oturumumuz Chatbotlarla ilgiliydi. Chat GPT’nin hukuki ilişkilere nasıl etki ettiği, acaba bir avukatın yerini alabilir mi, avukatın yardımcısı olarak hukuki sonuçlara, sorunlara çözüm getirebilir mi konularını tartıştık. Bundan sonraki oturumlarda da daha fazlası hakimlerin yerini alabilir mi konusuna geliyoruz. Aynı zamanda bu gibi yapay zekâ uygulamaları hukukta ciddi bir dönüşüm,  paradigma değişikliğine yol açabilecektir. Bunun üzerine de konuşuyoruz. Acaba hukukta yeni haklar, yeni suçlar, yeni sorumluluk çeşitleri ortaya çıkacak mıdır? Bununla ilgili bir takım öngörülerde bulunduk. Muhtemelen de çıkacak diye tahmin ediyoruz. Özellikle sorumluluk hukukunda, medeni hukukla ceza hukukunun yetersiz kaldığı alanlarda daha fazla objektif sorumluluğun ortaya çıktığı birtakım gelişmeler olabilir. Bunun dışında kişisel verilerin daha fazla kamusal alanda korunmasını sağlayabiliriz veya fikri mülkiyet hukukunu yeniden düşünmemizi gerektiren durumlar ortaya çıkabilir” açıklamasında bulundu. 

 

“Robot Hâkimler Teknik Olarak Mümkün Değil” 

Sempozyumda konuşacağı konuları açıklayan Prof. Dr. Luis Greco ise “Sunumuma ilk olarak iki tane soruyla başlayacağım. Bunlardan birincisi robot hâkimlere acaba imkân var mı? Bu bir şekilde teknik olarak mümkün müdür? İkinci olarak da bunu acaba istiyor muyuz? Bu istenen bir şey olacak mıdır? Birinci soruya cevabım şu; evet mümkün olacaktır yakın gelecekte böyle bir şeyin üretilmesi. Fakat bunun hayata geçirilebilmesi bakımından hem hukuki hem de etik anlamda çok ciddi kaygılarımız vardır ve dolayısıyla ikinci soruya cevabım büyük ihtimalle hayır olacak” diye konuştu.  

“Kaybeden Tarafa da Kararın Açıklanması Lazım, Makina Bunu Yapamaz” 

Prof. Dr. Luis Greco, yapay zekanın hukukta kullanımının sınırlı olacağını şu sözlerle açıkladı:  “Burada şunu düşünmemiz lazım. Bir kişi hakkında yargıda bulunmak o kişi üzerinde bir kuvvet, güç kullanmak anlamına gelir. Makinenin yani bu şekilde bir yargının aynı kaybeden taraf bakımından da bir meşruiyeti olması lazım. Yani ona açıklanabilmesi lazım. Neden kaybettiğini ona ikna edilebileceği bir şekilde açıklanabilmesi gerekir. Benim düşünceme göre bir makine bunu asla yapamaz. Çünkü bunu yapabilmek için bir kişinin yüzüne, gözünün içine bakıp o kişinin neden kaybettiğini ona anlatabilmek gerekir. Bir makinede asla insan olamayacağı için bunu gerçekleştiremeyecektir ve dolayısıyla meşruiyet temeli bu anlamda zayıflayacaktır.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İşletmeler için kullanımı kolay, bulut tabanlı güvenlik çözümü

Siber güvenlik alanında küresel lider olan ESET, birleştirilmiş siber güvenlik platformu olan ESET PROTECT’te önemli bir geliştirmenin kullanıma sunulduğunu duyurdu. Geliştirmeler, dünya çapında işletmelerin karşılaştığı ve ileride karşılaşabileceği dijital güvenlik sorunlarına yönelik olarak tasarlandı. 

 ESET bütünleşik güvenlik açığı ve yama yönetimini ESET PROTECT Platformuna eklemek için BT, OT ve ICS kritik altyapı siber güvenlik çözümlerinde dünya lideri olan OPSWAT ile ortaklık yaptı. Mevcut ESET PROTECT platformuna ESET Güvenlik Açığı ve Yama Yönetimi eklendi. Platform, sürekli değişen tehdit ortamına ayak uydurmakta ve sistemlerinin doğru şekilde yamalanmasını sağlamakta güçlük çeken küçük ve orta ölçekli işletmeleri (KOBİ) daha iyi koruyabilmek için yepyeni bir katman olan ESET PROTECT Elite ile tamamlandı. 

Kuruluşlar temel olarak ESET PROTECT Bulut konsol yönetimiyle çalışırken, güvenlik tehditlerini kolayca değerlendirebilir ve tüm ağdaki yamaları yöneterek en son sıfır gün güvenlik açıklarının zamanında tespit edilmesini ve düzeltilmesini sağlayabilir. Otomatik tarama ve çok çeşitli filtreleme seçenekleri, kuruluşlar için çok önemli olan güvenlik sorunlarını hızlıca belirlemelerine ve bunlara odaklanmalarına imkan tanır. Otomatik ve manuel yamalama seçenekleri sayesinde, işletmeler uç noktalarının en son güvenlik yamalarıyla zamanında güncellendiğinden emin olabilir.

 

ESET KOBİ ve MSP Birimi Başkan Yardımcısı Michal Jankech şunları söyledi; KOBİ’ler kullanımı kolay olan ve kendilerini güvende tutacak bir çözüm istiyor. ESET Güvenlik Açığı ve Yama Yönetiminin kişiselleştirilebilir yama uygulamaları, tüm büyüklüklerdeki işletmelerin uç noktalarının etkin ve hızlı yamalanmasını sağlayacak şekilde onlara esneklik ve kontrol imkanı tanıyor. Böylece işletmeler, saldırı riskini en aza indirgeyebilir, giderek daha sıkı hale gelen siber güvenlik sigortası veya düzenleyici gerekliliklere uyum sağlayabilir ve çeşitli ISO sertifikaları için gereken standartları karşılayabilirler.” 

ESET Güvenlik Açığı ve Yama Yönetimi, Adobe Acrobat, Mozilla Firefox ve Zoom Client gibi binlerce popüler uygulamayı 35.000’den fazla yaygın güvenlik açığı ve açığa çıkma (CVE) için tarar. Bu otomatik tarama işlemleri, tamamen kişiselleştirilebilir güvenlik açığını hariç tutma ayarları kullanılarak planlanabilir. Güvenlik açıkları, açığa çıkma skoruna, önem derecesine ve zaman içindeki skoruna göre filtrelenebilir ve önceliklendirilebilir. ESET PROTECT Platformu’nun bulut tabanlı konsolu sayesinde işletmeler, en hassas yazılım ve etkilenen hizmetler hakkında rapor oluşturabilir. Çok dilli destek sunar ve BT altyapısı üzerinde çok fazla alan kaplamaz.

ESET Güvenlik Açığı ve Yama Yönetimi, yama adı, uygulamanın sürümü, CVE, yama önem derecesi/önemi ve etkilenen uygulamalarla birlikte sürekli gelişen bir yama envanteri sağlar. İşletmeler anında güncellemeleri başlatabilir ve özelleştirilebilir seçenekler aracılığıyla veya bir yama tanımlandığında manüel olarak yama uygulamaya başlayabilir. İş akışında kesintiyi önlemek için riskli varlıklara öncelik vererek ve diğerlerini yoğun iş temposu olmayan saatlerde planlayarak yama işlemini daha da basit hale getirebilirler. İşletmeler, tüm ağlarında tam görünürlük sağlarken yine de belli bir alana odaklanarak Güvenlik Açığı ve Yama Yönetiminin çoklu kiralama özelliğinden faydalanabilir. 

         

ESET’in birleştirilmiş siber güvenlik platfomu ESET PROTECT, merkezileştirilmiş görünürlük, yönetim ve istatistikler sunan tek bölmeli bir bulut konsoludur. Sektör lideri olan ESET PROTECT Platformu ile işletme, ayrıca yönetilen güvenlik ve profesyonel hizmetleri ile tehdit istihbaratı sayesinde dengeli bir ihlal önleme, tespit ve yanıt becerisine sahip olur. Basit, modüler, adapte edilebilir ve sürekli kendini yenileyen bir yapısı vardır. ESET PROTECT Elite’in piyasaya sürülmesiyle, tüm büyüklükteki işletmeler için beş adet ESET PROTECT Platform abonelik seçeneği bulunuyor:

 

  • ESET PROTECT Entry – uç nokta koruması, sunucu güvenliği ve ESET PROTECT Bulut konsolunu içeren rekabetçi fiyatlara sahip başlangıç seviyesi bir çözümdür.
  • ESET PROTECT Advanced – gelişmiş tehdit savunma teknolojisi ve tam disk şifreleme ile birinci sınıf uç nokta koruması sağlar.
  • ESET PROTECT Complete – siber riskleri en aza indirmek için yeni ESET Güvenlik Açığı ve Yama Yönetimi özelliğini, bulut uygulama korumasını ve posta güvenliğini içerir.
  • Yeni ESET PROTECT Elite – artırılmış görünürlük ve azaltılmış siber riskler, ESET Güvenlik Açığı ve Yama Yönetimi, ESET’in yerel genişletilmiş algılama ve yanıt (XDR) yeteneği ve ayrıca güçlü çok faktörlü kimlik doğrulama sağlar.
  • ESET PROTECT MDR – eksiksiz siber risk yönetimi, güçlü tehdit avı ve arama sırasında birinci sınıf ESET uzmanlığı sağlayan kurumsal düzeyde bir çözümdür. ESET PROTECT MDR, tüm ESET PROTECT Elite özellikleriyle ESET’in yönetilen güvenlik ve profesyonel hizmetlerini bir araya getirir.

 

Jankech açıklamalarına  şöyle devam etti; “Siber saldırıların sık sık değişmesi ve sektörün sürekli daha karmaşık hale gelmesiyle, işletmelere sunduğumuz çözümler de onların değişen ihtiyaçlarını karşılayacak ve dönüşen bir tehdit ortamına uyum sağlayacak şekilde değişim gösteriyor. Tüm büyüklükteki işletmeler, kötü adamların bir adım önünde olmak için güvenlik açıklarını hızlıca tespit etmek ve bunlara yama uygulamak konusunda her geçen gün daha da zorlanıyor. ESET Güvenlik Açığı ve Yama Yönetimi ürünümüzün piyasaya çıkmasıyla birlikte, işletmeler için hem iş aksamalarının hem de maliyetlerin minimumda tutulmasına yardımcı olarak hızlı bir şekilde düzeltmeye giden bir yol sağlayacağız.” 

OPSWAT İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Chad Loeven ortaklıkları hakkında şunları söyledi: “ESET ile gerçekleştirdiğimiz uzun vadeli ortaklığımızın bu yeni adımında çok heyecanlıyız. ESET, KOBİ pazarında en iyi güvenlik uygulamalarını sağlama konusunda tutarlı bir liderlik sergiledi. Uç nokta teknolojimiz, kurumsal iş ortaklarımız aracılığıyla dünya çapında 150 milyondan fazla uç noktanın korunmasına yardımcı oluyor.  KOBİ pazarında teknolojimizi geliştirebilmek için ESET mükemmel bir ortak.” 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ericsson RedCap Çözümüyle 5G Teknolojilerinde Öncülüğünü Sürdürüyor

Ericsson, yeni kısıtlı kapasiteli Radyo Erişim Şebekesi (RAN) yazılımını tanıttı. Yazılımın akıllı saatler, diğer giyilebilir teknolojiler ve endüstriyel sensörler gibi yeni veya mevcut kullanım senaryolarını daha basit hale getirerek cihazların pil ömrünü uzatması ve yeni 5G kullanım olanaklarının önünü açması amaçlanıyor.

Ericsson RedCap kısıtlı kapasite çözümünün Ericsson tarafından başka bir donanıma gerek olmadan desteklenen Bağımsız 5G (5G SA) şebekelerine ek bir yazılım olarak Kasım 2023’te piyasaya sunulması planlanıyor. RedCap, 5G şebekelerine bağlanabilen yeni cihaz türleri için ekosistemi güçlendirecek.

Yeni kapasitelerle donatılmış ve genişletilmiş Yeni Radyo (NR) cihaz ekosistemi, 5G kullanımını daha da artıracak. Ericsson RedCap, cihazların enerji tüketimini optimize etmek için daha basit prosedürleri destekleyecek ve şu anda sadece LTE cihazlarla kullanılabilen giyilebilir teknolojilerin kullanımına da olanak sağlayacak.

Ericsson’un Şebeke Çözümleri Yöneticisi  David Hammarwall, konu ile ilgili şunları söyledi: ‘’Ericsson RedCap, 5G’nin tüm kapasitesine ihtiyaç duymayan cihazlar için yeni olanaklar yaratacak. RedCap yazılımı, tüketicilere yönelik geliştirilen giyilebilir teknolojilerden endüstriyel amaçlı sensörlere kadar birçok alanda, 5G bağlantısını maliyet ve enerji açısından verimli bir şekilde kullanma imkanı sağlayarak iyileştirecek.’’

Yeni 5G radyo erişim ağı (RAN) yazılım çözümü sayesinde iletişim hizmet sağlayıcıları, frekans bölmeli dupleks (FDD) ve zaman bölmeli dupleks (TDD) spektrumlarında çeşitli tüketici ve kurumsal kullanım senaryoları için daha fazla bağlantı seçeneği sunabilir ve endüstriyel ortamlarda bağlantı imkanı sağlayabilir hale gelecek.Ericsson RedCap, giriş segmentindeki  giyilebilir arttırılmış gerçeklik (AR) teknolojileri, güvenlik kamerası ekipmanları, endüstriyel sensörler ve akıllı şebekeler gibi daha az karmaşık cihazları destekleyecek. Yeni çözüm, mevcut LTE’nin giriş  kategorilerine göre daha fazla enerji tasarrufu sağlayarak, giyilebilir teknoloji OEM (orijinal ekipman üreticisi) endüstrisinin dikkatini çekti. 

Konuyla ilgili yorumda bulunan Verizon Teknoloji Planlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Bill Stone, şu ifadeleri kullandı: “5G, temelinde, yüksek düzeyde kişiselleştirme olanakları sunan bir hizmet. Ericsson’un Yeni Radyo (NR) RedCapçözümünün evrimi, bizim 5G şebekemiz kapsamında kullanımda olan gelişmiş teknolojilerle birleştirildiğinde birçok farklı cihazda kişiselleştirilebilirliği mümkün kılacak. Bu sayede şebeke kaynaklarımızı verimli bir şekilde tahsis etmemizi sağlarken, bize aynı zamanda müşterilerimize en iyi hizmeti sunma imkanını tanıyacak. Bu teknolojik ilerlemenin 5G ekosisteminin gelişimine nasıl katkı sağlayacağını görmek için sabırsızlanıyoruz.” 

Ericsson birçok farklı 5G cihazını pazara taşımak için önde gelen çip seti tedarikçileri ile iş birliği yapıyor. MediaTek Kablosuz İletişim Sistemleri & Ortaklıklar Genel Müdürü HC Hwang konuyla ilgili şunları söyledi: “MediaTek’in şu anda geliştirmekte olduğu 5G RedCap’i destekleyen çözümleri şüphesiz Ericsson’un altyapısının hazır oluşundan faydalanacak. Böylece bu çözümler, operatörlerin, tüketicilerin ve şirketlerin inovatif 5G ürün ve hizmetlerinden hızlıca yararlanmasını sağlayacak.’’

5G Ekosistemini Genişleten NR RedCap: Daha Fazla Bağlantı, Daha Az Karmaşıklık

NR RedCap, 5G şebekelerinde daha fazla bağlantı kurulmasını sağlayarak 5G ekosisteminin genişlemesine katkı sağlayacak bir cihaz kategorisi olarak öne çıkıyor.Bunu da, 5G ortamlarında kullanılan Düşük Güçlü Geniş Alan (LPWA) ve Ultra-güvenlikli Düşük Gecikmeli Telekomünikasyon (URLLC) arasındaki kapasite ve karmaşıklık farkını kapatarak yapıyor ve ortalama kullanım senaryoları için optimize edilmiş bir tasarım ile ortaya çıkarıyor. 

RedCap çözümünün, giyilebilir teknolojiler ve endüstriyel sensörler gibi cihazlara düşük maliyetli entegrasyon sunmak adına cihaz platformlarının karmaşıklığını, boyutunu ve kapasitelerini etkili bir şekilde azaltacağı öngörülüyor. İlk olarak 3GPP Sürüm 17’de tanıtılan bir konseptin parçası olan RedCap, mevcut 5G teknolojisinin yüksek performans kapasitesine her zaman ihtiyaç duymayan çeşitli kullanım olanaklarını daha az maliyetli bir şekilde desteklemek için gereken verim, pil ömrü, karmaşıklık ve cihaz yoğunluğu özelliklerini bir arada sunuyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Podcast atölyesi ilk mezunlarını verdi

Nilüfer Belediyesi Dijital İçerik Stüdyosu’nda düzenlenen ilk Podcast Atölyesi, sona erdi. Programa katılan 20 kursiyer, sertifikalarını Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in elinden aldı.

‘Yeni nesil Nilüfer’ anlayışıyla kurulan Nilüfer Belediyesi Dijital İçerik Stüdyosu’nda kendisini geliştirmek isteyenlere yönelik podcast atölye çalışmaları başladı. Ücretsiz düzenlenen Nilüfer Belediyesi Podcast Atölyesi’ne 150 kişi başvurdu. Yaşları 15 ile 58 arasında değişen 20 katılımcı, eğitimden faydalanmaya hak kazandı.
 

Podcast Atölyesi Koordinatörü ve Eğitmeni Özcan Yazıcı’nın yaptığı atölye çalışmasında podcastin yapımından, gelir elde edilmesine kadar geçen süreçlerle ilgili bilgi verildi. Teorik ve uygulamalı eğitim sürecinin ardından kursiyerlere sertifika verildi.
 

Sertifika töreninde konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Nilüfer Belediyesi Dijital İçerik Stüdyosu ile gençlere ve bu alanda çalışmak isteyenlere çok değerli bir olanak sağladıklarını söyledi. Atölye çalışmasına katılanları kutlayan Başkan Erdem, yayın hayatlarında başarılar diledi.
 

Sertifika töreniyle ilk atölye çalışması sona ererken, Nilüfer Belediyesi Dijital İçerik Stüdyosu’ndaki eğitimlerin ayda bir olmak üzere devam edeceği belirtildi.
 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Papara'dan Twitch yayıncılarına özel ürün

Espor ve video oyun sektörlerine yönelik çözüm ve yatırımlarıyla gündeme gelen finansal teknoloji şirketi Papara, Twitch yayıncılarının takipçilerinden destek almasını kolaylaştıran ve rekabetçi komisyonuyla öne çıkan Yayıncı Hesabı özelliğini duyurdu.

Dijital ekonomi, içerik üreticiliğini ve yayıncılığı profesyonel bir kariyere dönüştürdü. Bu durum, sohbet programları, video oyunu yayınları, espor karşılaşmaları gibi içeriklerle takipçilerine çeşitli platformlardan ulaşan yayıncılar için geliştirilen gelir modellerini de beraberinde getirdi. Türkiye’de en çok kullanılan platformlar arasında Twitch’in başı çektiği bilinirken TwitchTracker’ın verileri, Türkiye’de en çok izlenen 10 Twitch yayıncısının haziran ayında toplamda 757 bin saat yayın yaptığını, bu yayıncıların ortalama izleyici sayısının 120 binin üzerinde olduğunu gösterdi.

Espor ve video oyun sektörleriyle yakından ilgilenen finansal teknoloji şirketi Papara, bağımsız yayıncıların takipçilerinden destek almalarını kolaylaştırmak için Twitch yayıncılarına özel olarak geliştirdiği Yayıncı Hesabı’nı duyurdu.

 

Yayıncı desteğini kolaylaştırıyor

Twitch’te yayın yapan içerik üreticileri, yayın adreslerini, minimum destek tutarını, yayın platformlarını ve bildirim sistemlerini belirleyerek Papara Yayıncı Hesabı açabiliyor. Yayıncı Hesabı açılan kullanıcılar, kendilerine özel olarak oluşturulan “yayıncı donation” bağlantısını Twitch yayınlarında, sosyal medya hesaplarında paylaşabiliyor. Papara kullanıcısı olan izleyiciler, bu bağlantıyı kullanarak doğrudan Papara üzerinden yayıncılara destekte bulunabiliyor. 

 

Rekabetçi komisyonuyla öne çıkıyor

Yayıncı bağış ve yayıncı destek altyapılarında ortalama komisyon oranının %5 olduğu bilinirken, Papara’da ticari/aşırı kullanım ücreti kapsamında aynı ay içinde Papara hesabına 5 farklı kişiden toplam 5 bin TL ve üzeri veya tutardan bağımsız 10 farklı kişiden para transferinden sonra gelecek desteklerde, BSMV hariç %3,40, BSMV dâhil %3,57 işlem ücreti kesiliyor. Bu açıdan Papara, yayıncı destek altyapıları arasında rekabetçi komisyon oranıyla öne çıkıyor. 

 

Bir haftada 3 binden fazla yayıncı hesap açtı

Papara’dan paylaşılan güncel verilere göre Yayıncı Hesabı ürünü, kullanıma açıldığı günü takip eden bir hafta içinde 3 binden Twitch yayıncısına ulaştı. 16 milyonu aşkın kullanıcısına Oyun & Dijital Kod ödemelerini kolayca yapabilme olanağı sunan Papara, Yayıncı Hesabı ürünüyle espor, video oyun gibi odaklarda içerik üreten bağımsız yayıncılara olan desteğini de göstermiş oldu. Ayrıca Papara, yaratıcı ekonominin bir parçası olan, canlı yayınlar yaparak topluluk oluşturmayı başaran içerik üreticilerine yeni ve rekabetçi bir gelir kanalı sundu

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı