Aylık arşivler: Temmuz 2023

Threads, Dijital Pazarlamaya Yeni Bir Soluk Getirecek

Facebook, Instagram ve Whatsapp uygulamalarının üst markası Meta, Twitter’a rakip olan Threads adlı uygulamayı kullanıma sunarak pazarlama dünyasına yeni bir soluk getirdi. Threads, Instagram ile entegre bir şekilde çalışan bir uygulama olarak dikkat çekiyor. Son dönemde Twitter’da yaşanan değişikliklerden memnun olmayan kullanıcıları kendine çekebilecek potansiyele sahip olduğunu belirten Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan, artı ve eksileriyle bir anda sosyal medya dünyasını etkisi altına alan bu uygulamanın pazarlama dünyasında da çok kısa bir zamanda farklı değişikliklere yol açacağını söyledi.

Meta’nın Twitter’a rakip uygulaması Threads kullanıma sunuldu ve şirketin on yıldan uzun bir süre önce satın aldığı popüler fotoğraf paylaşım ağı Instagram’a eşlik edecek bir uygulama olarak görücüye çıktı.

Threads’in kolay aktivasyon özelliği sayesinde hızla kullanıcı yoğunluğuna ulaşabileceğini ifade eden Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan, uzun vadeli istikrarın sağlanıp sağlanamayacağını zamanla görüleceğini söyledi. 

Kaplan, “Threads özellikle hızlı tüketim alışkanlığına sahip kullanıcıları hedefleyerek markaların dikkatini çekebilecek ve bu aktif kullanıcılar pazarlama açısından önemli bir avantaj sağlayabilecek. Yakın zamanda metin, anahtar kelime ve hashtag odaklı hedeflemeler içeren reklamların Threads üzerinde yer alması bekleniyor. Zuckerberg, sosyal medya platformlarının öncelikli hedefinin büyümek olduğunu ve para kazanmaktan önce ürünün iyi çalışmasına odaklandıklarını belirtiyor. Ancak reklamların kısa bir süre sonra Threads’de de yer alacağını ve büyüdükçe platformun büyük bir reklam geliri elde edeceğini öngörüyorum. Zaten büyük bir veri tabanına sahip olan Instagram, WhatsApp ve Facebook’un, bu veriler sayesinde meta reklamları ve hedeflemelerinde başarılı. Bu kapsamda Threads’in eklenmesiyle yapay zeka odaklı reklam teknolojilerinin daha da güçleneceğini ve pazarlama alanında diğer platformlardan bir adım öne çıkacağını düşünüyorum” dedi. 

Threads’in en yakın arkadaşlarla özel bir iletişim kurmayı amaçladığını belirten Kaplan, markaların da bu uygulamayı kullanarak hedeflenmiş iletişim stratejilerini geliştirmelerinin mümkün olduğunu söyledi. Kaplan, markalar hedef kitlelerinn ilgi alanlarına ve tercihlerine göre özel içerikler sunarak daha kişisel ve etkileşimli bir iletişim kurulabilir. Markalar, kullanıcılarının olumlu deneyimlerini ve ürünleriyle ilgili etkileşimleri teşvik ederek doğal ve samimi bir içerik oluşturabilirler. Samimiyetin öncelikli olduğu yaratıcı ve etkili reklam içerikleri oluşturularak anlamlı ve unutulmaz deneyimler yaratılabilir. Threads, dijital pazarlama açısından farklı bir deneyime yol açacak ve klasik pazarlama teknikleri daha arka planda olacağa benziyor” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Coşkunöz Holding “add.me" ve “coolteam" markaları ile boy gösterdi

Coşkunöz Holding’in eklemeli imalat sektöründe faaliyet gösteren “add.me” ve termal yönetim süreçleri alanında hizmet veren “coolteam” iştirakleri, dünyanın en büyük fuarlarından Eurasia Rail’de sergiledikleri yenilikçi ürün ve çözümler ile ilgi odağı oldu.

Otomotiv devi Coşkunöz Holding bünyesinde metal eklemeli imalat (katmanlı üretim) alanında uygulama ve çözüm merkezi olma hedefiyle kurulan add.me ve termal yönetim süreçleri alanında hizmet veren coolteam, dünyanın en büyük fuarlarından Eurasia Rail Fuarı’na katıldı. 21 – 23 Haziran tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde Almanya, Azerbaycan, Kanada, Mısır, Hindistan, Libya ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi 16 farklı ülkeden 200’ün üzerinde yerli ve yabancı firmanın katılımıyla düzenlenen fuarda add.me ve coolteam sergiledikleri yenilikçi çözüm ve sistemleri ile yoğun ilgi gördü. Fuara katılan T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ve heyeti de iki markanın stantlarını ziyaret ederek faaliyetleri hakkında bilgi aldı.

 

Yenilikçi çözüm ve sistemleri ilgi çekti

Metal eklemeli imalat alanında farklı üretim teknolojileri ile müşterilerine uçtan uca anahtar teslim hizmetler sunan add.me, fuarda savunma, havacılık, enerji, otomotiv alanlarında ve medikal alanda son dönemde kullanımı hızla artan metal eklemeli imalat yöntemleri ile raylı sistemlerde konvansiyonel yöntemlerle üretilen kompleks parça veya parça gruplarının daha hafif, daha hızlı ve daha uygun maliyetle yekpare olarak üretilmesine imkân veren uygulamalarını tanıttı.

Batarya ve güç elektroniği teknolojilerinde her geçen gün daha fazla artan soğutma ihtiyacının getirdiği problemler için müşterilerine uçtan uca özel çözümler sunan coolteam de; termal yönetim süreçlerinde giderek artan elektronik altyapı gereksinimleri ve ısı transferi ihtiyaçlarına yanıt vermek üzere raylı sistemler için geliştirdiği “Converter Cooling System” ve elektrikli karayolu taşıtlarının gereksinimlerine özel olarak uyarlanmış, enerji açısından verimli yerli batarya ısıl yönetim sistemi ile fuarda beğeni topladı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kuveyt Türk ve BAİB ihracatçı firmalar için iş birliğine gitti

Yatırım, üretim ve ihracata yönelik finansman desteğini artıran Kuveyt Türk, ihracatın artırılmasına katkı sağlamak amacıyla Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği ile protokol imzaladı. Yapılan iş birliği kapsamında BAİB üyeleri, başta uygun finansman kullanımı olmak üzere birçok avantajdan yararlanabilecek.

Türkiye’nin öncü katılım finans kuruluşu Kuveyt Türk, ihracatçı firmalara desteğini artırarak ülkemizin cari dengesine katkı sunuyor. Daha önce Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) ve Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) ile gerçekleştirdiği iş birliklerine bir yenisini ekleyen Kuveyt Türk, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (DAİB) ile protokol imzaladı. 

BAİB’in Antalya’daki merkezinde düzenlen törende iş birliği protokolünü, BAİB Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Mirza ve Kuveyt Türk Kurumsal ve Ticari Pazarlama Grup Müdürü Erdal Özbilir imza altına aldı. Yapılan iş birliği kapsamında Kuveyt Türk, BAİB üyesi ihracatçı firmalara, uygun kâr oranlarında finansman kullandırımı ve özel indirimli dış ticaret komisyon paketleri gibi birçok fırsat sunacak. BAİB üyesi ihracatçılar, Kuveyt Türk Mobil ve internet şube üzerinden havale, EFT ve FAST işlemlerini ücretsiz ve komisyonsuz şekilde yapabilecek.   

BAİB üyesi firmalara, ihracat bedellerinin Kuveyt Türk’teki hesaplarına gelmesi şartıyla yabancı para cinsi finansman kullanımında indirim uygulanacak. TL kredilerde ise firmalara uygun kâr marjıyla işletme finansmanı kullanma imkânı sunulacak. Ayrıca BAİB üyelerine, işletme sermayelerinin finansmanı için Eximbank Sevk Öncesi İhracat Kredisi kullanımında öncelik tanınacak. 

BAİB üyesi ihracatçılara sunulan hizmet ve çözümlerle ilgili detaylı bilgiye Kuveyt Türk’ün web sitesinden ulaşılabiliyor.

 Kuveyt Türk Hakkında

Kuveyt Türk, 1989 yılında kurulmuştur. Seçkin finansal ürün ve hizmetlerini etkin şekilde tasarruf sahipleri ve yatırımcılarla buluşturan Kuveyt Türk, müşteri odaklı yaklaşımı, teknoloji-inovasyon çalışmaları ve dijital dönüşüm yolunda attığı adımlarla sektöründeki öncü konumunu sürdürmektedir. Altın bankacılığı alanında adım atan ilk katılım finans kuruluşu olan Kuveyt Türk, ayrıca dünyada ve Türkiye’de ilk sürdürülebilir sukuk işlemini gerçekleştirmiştir. Son 6 yıldır Türkiye’nin En İyi İşvereni ödülüne layık görülen Kuveyt Türk, 2021’de de ilk sırada Avrupa’nın En İyi İşvereni seçildi. Bugün itibarıyla Türkiye genelinde 443 şubesiyle ve dijital kanallarıyla müşterilerine hizmet veren Kuveyt Türk, yurt dışında ise Bahreyn şubesi ve Almanya’daki iştiraki KT Bank AG’yle faaliyetlerini sürdürmektedir. Operasyonel çalışmalarının yanı sıra toplumsal değerleri temel alarak ve kültürel varlıklara sahip çıkarak önemli sosyal sorumluluk projelerine imza atan Kuveyt Türk, “Değerlerimizle büyüyoruz” yaklaşımı doğrultusunda birçok restorasyon projesi üstlenmiş, insani yardım kampanyalarına destekte bulunmuş, kitap ve belgesel gibi kalıcı eserler ortaya koymuştur.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Rosatom, VVER Reaktörleri İçin MOX Yakıt Testlerine Başladı

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom’un Rusya’nın Dimitrovgrad kentindeki Nükleer Reaktörler Araştırma Enstitüsü, MIR araştırma reaktöründe uranyum-plütonyum karışımı olan MOX yakıtlı VVER tipi yakıt çubuklarının testlerine başladı. 

Bu gelişme, Rus nükleer endüstrisinin kapalı nükleer yakıt döngüsü konusunda yeni bir kilometre taşını oluşturuyor. Rosatom halihazırda başta Beloyarsk Nükleer Güç Santrali’nde bulunan dünyanın en güçlü BN-800 hızlı reaktörü olmak üzere sadece hızlı nötron reaktörleri için MOX yakıtı üretiyor. Rosatom tarafından geliştirilen ve VVER reaktörlerinde kullanılan uranyum-plütonyum REMIX yakıtı VVER-1000 prototip yakıt çubukları şeklinde tam çalışma döngüsünü başarıyla geçti ve komple REMIX yakıt tertibatlarının bir parçası olarak faaliyet gösteriyor.

REMIX yakıtı, “yanmamış” rejenere uranyum ve reaktörde üretilen plütonyum karışımına dayalı olarak %1,5’e kadar plütonyum içeriğine sahipken MOX yakıtı kullanılmış yakıttan ayrıştırılan plütonyum oksitlerin yanı sıra uranyum zenginleştirme aşamasında nükleer yakıt üretiminin bir yan ürünü olarak üretilen tükenmiş uranyum oksitlerin bir karışımı olma özelliği taşıyor. VVER için MOX yakıtın yaklaşık %5,5-7,5 plütonyum içeriğine sahip olması bekleniyor. Bu, VVER reaktörlerinin yakıt döngüsünde geri kazanılmış nükleer malzemelerin kullanımında daha fazla esneklik ve verimlilik sağlayacak ve büyük ölçekli kullanımına doğru ilerlerken uranyum-plütonyum yakıt üretim maliyetlerini optimize edecek.

TVEL’in Bilim ve Teknolojiden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Alexander Ugryumov konuya ilişkin olarak şunları söyledi: “On yıllar önce olduğu gibi bugün de VVER’ler için nükleer yakıt, zenginleştirilmiş doğal uranyum, nadiren de rejenere uranyumdur. Ancak çok da uzak olmayan bir gelecekte, uranyum-plütonyum yakıtı için kanıtlanmış referanslarla, reaktör tesisinin gereksinimlerine ve yakıt döngüsü stratejisine bağlı olarak çok çeşitli yakıt bileşimi seçenekleri sunabileceğiz. Nükleer enerjinin temelinin hafif su termal reaktörleri olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bunların kaynak tabanını tekrar tekrar genişletebilecek, depolamak yerine ışınlanmış yakıtı yeniden işleyebilecek ve nükleer atık hacmini önemli ölçüde azaltabileceğiz.” 

MIR reaktöründeki test için, %5-12 plütonyum içeriğine sahip 21 MOX yakıt çubuğu Rosatom’un yakıt şirketi TVEL A.Ş’ne bağlı Bochvar Enstitüsü, Novosibirsk Kimyasal Konsantre Tesisi ve Sibirya Kimyasal Kombine A.Ş. işletmeleri işbirliği ile üretildi. Araştırma reaktörü döngüsüne yüklenen deneysel yakıt demeti 12 yakıt çubuğu içeriyor. Işınlanmış olanların yerini almak üzere demete kademeli olarak 9 “taze” yakıt çubuğu daha eklenecek ve bunlardan bazıları reaktör sonrası çalışmalar için testin her aşamasında, belirli bir “yanma” seviyesine ulaşıldığında çıkarılacak.

Nükleer Reaktörler Araştırma Enstitüsü A.Ş. Direktörü Alexander Tuzov, konuyla ilgili olarak, “Gerekli deneysel verileri elde etmek için tüm ön çalışmalar şirketin uzmanları tarafından gerçekleştirildi. Özellikle test yöntemleri geliştirilmiş ve ön hesaplamalar yapılmış, malzeme araştırma programı hazırlanmış ve tasarım dokümantasyonu oluşturulmuştur. Şirketin altyapısı hem reaktör hem de reaktör sonrası çalışmaların eksiksiz bir şekilde yürütülmesini mümkün kılmaktadır. Ortaklarımız için bu tür çalışmalara yönelik yüksek talebi göz önünde bulundurarak Rosatom’un desteğiyle, Enstitü’nün reaktör tabanı ve malzeme bilimi kompleksinin modernizasyonuna ilişkin projenin uygulanması üzerinde sistematik olarak çalışıyoruz” dedi. 

Rusya, önümüzdeki on yıllar için termal ve hızlı nötron reaktörleri ile iki bileşenli bir nükleer enerji endüstrisi oluşturmayı ve kullanılmış yakıttan taze uranyum-plütonyum yakıt üretimine dayalı kapalı nükleer yakıt döngüsü teknolojilerini hayata geçirmeyi planlıyor. Aynı zamanda, “hızlı” reaktörler daha yaygın hale geldikçe, nükleer yakıt malzemelerinin hızlı ve termal-nötron reaktörleri arasındaki “dolaşımında” bir denge sağlanması bekleniyor. 

Rosatom’dan bilim insanları, ışınlama ve özel deneylerin sonuçlarına dayanarak, Rusya’daki nükleer enerji sektörünün çekirdeğini oluşturan ve diğer ülkelerde Rus tasarımı nükleer enerji santrallerinde yaygın olarak uygulanan VVER reaktör ünitelerinde MOX yakıt işletiminin verimliliğini ve güvenilirliğini kanıtlamaya kararlı. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Elektrikli Araçlara Geçiş İçin Tüm İhtiyaçlarınıza Yanıt TEB Arval'de

Operasyonel araç kiralama ve filo yönetiminde özel ürün ve hizmetleri ile öne çıkan TEB Arval, yeni geliştirdiği “Elektrikli Kolay Paket” ile firmaların filolarındaki enerji transformasyonunu kolaylaştıracak.

Kurumlara operasyonel araç kiralama ve filo yönetimi çözümleri sunan TEB Arval, sürdürülebilir mobilite çözümlerine bir yenisini daha ekledi. Hızla birçok filonun enerji transformasyonunun önemli parçası haline gelen elektrikli araçlara sorunsuz geçiş sağlamak için “Elektrikli Kolay Paketi” hazırladı. TEB Arval yeni ürünü ile müşterilerine elektrikli araç, şarj istasyonu, yedek benzinli araç ve şarj dolum kartlarından oluşan özel bir paket sunacak. Bu paket ile firmalar TEB Arval’in sağlamış olduğu özel indirimlerden faydalanarak sürdürülebilirlik ve enerji dönüşümü hedeflerine kolaylıkla ulaşacaklar.   

TEB Arval’in elektrikli araç kiralayan müşterilerine sunduğu yeni paket, bir şirketin ihtiyaç duyabileceği tüm hizmetler düşünülerek hazırlandı. Filolardaki enerji dönüşümüne rehberlik etmek amacıyla özel müşteri temsilcilerince verilen SMaRT (Sürdürülebilir Mobilite ve Sorumluluk Hedefleri) danışmanlık hizmeti ile ihtiyaçlar belirleniyor. İhtiyaca uygun şarj çözümleri için satın alma ya da kiralama seçenekleri sunuluyor. Şarj çözümleri için keşif, kurulum ve bakım işlemleri TEB Arval’in anlaşmalı tedarikçileri tarafından yapılırken, isteyen firmalara ise yine özel indirim sağlanmış halka açık şarj istasyonlarında kullanabilecekleri şarj dolum kartları verilebiliyor. Uzun mesafeli yolculukları için ise, yılda 14 güne kadar aynı segmentte benzinli yedek araç temini sağlanabiliyor. TEB Arval, sürdürülebilir mobilite ve sorumluluk hedefleri doğrultusunda hazırlamış olduğu özel “Elektrikli Kolay Paket” ile elektrikli araç geçişinde firmaların ve sürücülerin yolculuklarını kolaylaştırmayı hedefliyor.    

 

Neden elektrikli araç?

Elektrikli araçlar karbon emisyonu daha düşük olması ve çevreye duyarlı olmalarının yanı sıra daha düşük yakıt maliyeti ve daha az bakım masrafı çıkarıyor. Halka açık şarj altyapısı hızla gelişiyor. Gün geçtikçe çeşitlenen elektrikli araç modelleri sayesinde sessiz ve yüksek sürüş konforu sunuyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Emirates, yolcularına her yıl 40 milyondan fazla çikolata sunarak seyahat deneyimlerini tatlandırıyor

7 Temmuz Dünya Çikolata Günü’nü kutlayan Emirates, uçuşlarında her sınıfta seyahat eden yolcularına her yıl 40 milyondan fazla gurme çikolata servis ediyor.

Seyahat deneyimini dünyanın en sevilen şekerlemesiyle tatlandıran Emirates, tüm sınıflardaki özel yemek servisinin bir parçası olarak dünya çapında 140 uçuş noktasına gerçekleştirdiği seferlerinde nefis bir el yapımı çikolata seçkisi sunuyor. Son 12 ay boyunca Economy Class’ta 35 milyon, Haziran 2022’deki lansmanından bu yana Premium Economy Class’ta 160.000’den fazla, Business ve First Class’ta ise 4’er milyon çikolata ikramı servisi yapıldı. Emirates ayrıca Aralık 2022’de First Class’a büyük kutularda gurme çikolatalar servis ederek premium yolcularına uçakta tadım yapma ve hatta en sevdikleri tatlardan bazılarını paket yaptırma fırsatı sundu. Böylece, çikolata tutkunları son 6 ayda 36.000’den fazla kutu çikolatanın tadına baktı.

Emirates; BAE’den Bateel, Coco Jalila ve Forrey & Galland, Belçika’dan Godiva ve Neuhaus, Fransa’dan Valrhona, İrlanda’dan Butlers, İsviçre’den Canonica, Ekvador’dan Pacari ve Birleşik Krallık’tan Hotel Chocolat gibi dünyanın dört bir yanından çikolata uzmanlarıyla yakın iş birliği içinde. Çikolata markaları; içerik, tat ve doku bileşenlerinin yanı sıra marka tanınırlığı, güncel trendler, ‘instagramlanabilirlik’ ve sürdürülebilir kaynaklı olup olmadığı gibi birçok nedenden dolayı seçiliyor. Özenle seçilmiş her çikolata markası, sık uçan yolcuları memnun etmek adına yeni bir seçenek sunulmadan önce en az 3 ay uçuşlarda yer alıyor.

Tüm sınıflarda, canı çikolata çeken yolcular, menüde yer alan çikolatalı tatlıların ve sıcak çikolatanın tadını çıkarabilirler. Tarihsel olarak Emirates uçaklarındaki en popüler çikolatalı tatlılar, First Class’ta Eritilmiş Çikolatalı Kek ve çocuklar için Sütlü Çikolatalı Mus’tur. Daha uzun rotalarda, atıştırmalık tepsisinde çikolatalı şekerlemeler servis edilirken, bayram kutlamalarında çocuklara çikolata lolipop ikram ediliyor. Emirates’in A380 Uçak İçi Dinlenme Salonunda yolcular ayrıca vegan ve vegan olmayan M&M markalı tatlı ikramların, çikolatalı kek ve çikolatalı mini ikramların tadını çıkarabilirler.

Emirates Dinlenme Salonlarında çikolata ön plana çıkan bir lezzet olarak yer alıyor. Yolcular, geleneksel dondurma arabasından ev yapımı Emirates çikolatalı dondurmasının, Costa Coffee’den özel kremalı sıcak çikolatanın ve Emirates Master Şeflerinin ilhamıyla hazırlanan sayısız çikolatalı tatlıların tadını çıkarıyor. Bunlar arasında beyaz çikolatalı mus ve lezzetli ahududu jöleli beyaz çikolatalı ahududu tatlısı, lüks çikolatalı trüf, beyaz çikolatalı çarkıfelek meyveli cheesecake ve bitter çikolatalı tuzlu karamelli tartlar yer alıyor.

Çikolata odaklı özel bir tatlı, Dubai’deki Emirates First Class Dinlenme Salonlarında yeni bir özellik olarak öne çıkıyor. Çikolata ve pikan cevizli kek, %85 Abinao çikolatalı krema, pikan cevizli pralin, Sacher keki, baharatlı sütlü dondurma ve Dulcey Çikolata gibi enfes tatlar barındıran tatlıda, dünyanın dört bir yanından Valrhona Grand Cru karışımları kullanıyor. Temmuz ayında özel First Class Dinlenme Salonu tatlısı, %64 Manjari bitter çikolata entremet, kakaolu turta, bitter çikolatalı pandispanya, vanilyalı dondurma ve karamel sostan oluşan zengin bir çikolata şöleni olacak.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

PİLOT, girişimleri dünya arenasına uçuruyor

Türk Telekom’un kurumsal girişim sermayesi şirketi TT Ventures’ın Girişim Hızlandırma Programı PİLOT’un 11’inci dönem girişimlerini belirleyecek başvuru süreci tamamlandı. PİLOT kapsamında özellikle eğitim, sağlık ve finansal teknolojiler alanlarında; 5G, görüntü ve dil işleme, blokzincir, NFT, yapay zekâ, büyük veri alanında çözümler sunan birçok girişimin başvurusu alındı.

 Temmuz ayında başlayacak programı başarı ile tamamlayan her girişime 50 bin dolar yatırım yapılacak. PİLOT’un 11’inci dönem mezunlarını, Amerika’da girişimcilik ekosistemine yönelik global vizyona hâkim olacakları ve işlerini geliştirecekleri iki haftalık bir program bekliyor.

Bugüne kadar PİLOT programının mezun sayısı 104’e ulaşırken, toplamda 30 milyon TL nakit desteği sağlandı. Girişimlerin yerel ve global olmak üzere çeşitli yatırımcılardan aldıkları toplam yatırım tutarı ise 20 milyon doları aştı.

Girişimleri desteklemeyi ve girişimcilik ekosistemini güçlendirmeyi hedefleyen PİLOT programı kapsamında bugüne kadar sağlık, enerji ve eğitim alanlarında birçok yatırım yapılırken, yapay zekâdan artırılmış gerçekliğe kadar farklı alanlarda çalışmaları olan pek çok girişime destek sağlandı. 

PİLOT programının 11’inci dönem başvuru sürecinin tamamlanmasının ardından, kapsamlı değerlendirmeler sonrası programa davet edilecek girişimleri çeşitli imkânlar bekliyor. PİLOT’un yeni dönemine seçilecek girişimler, TT Ventures’ın geniş yatırımcı ağı ve girişim ekosistemindeki birçok önemli mentor ile bir araya gelerek onların deneyimlerinden faydalanma imkânı elde edecek. İşlerini geliştirirken, TT Ventures’tan alacakları 50 bin dolar yatırım ile büyümenin kapılarını açacak, Türk Telekom ile iş birliği fırsatı kapsamında daha fazla müşteriye ulaşacaklar.

Son yıllarda dünya sahnesine çıkan Türk markalarının sayısının artırılması amacıyla Türkiye girişimcilik ekosistemini dünyaya taşımayı hedefleyen TT Ventures, programı başarı ile tamamlayan ekipleri Amerika programına dahil ediyor. 12 hafta sürecek programın ardından düzenlenecek Demo Day sonrası mezun olan bütün girişimler, Amerika’daki iki haftalık programa katılacak. Bu program ile ekipler yurt dışından yatırım alma ve yeni müşterilere ulaşma imkânı elde edecek. 

TT Ventures Genel Müdürü Muhammed Özhan, konuya ilişkin şöyle konuştu: “Girişimleri dünyaya açan bir köprü olma hedefiyle çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. PİLOT ile 2013 yılından bu yana hem yerli girişimlere destek veriyor hem de ülkemizin teknoloji alanındaki öncü rolünü uluslararası arenaya da taşıyacak ‘unicorn’lar ortaya çıkarma amacıyla hareket ediyoruz. Buradaki itici gücümüz elbette TT Ventures Girişim Sermayesi Yatırım Fonu. Bu fon ile PİLOT mezunları dahil olmak üzere, ileri aşama girişimlere yaptığımız yatırımları, özellikle odağımızdaki sektörlerde yenilikçi ürünlere yönlendirerek Türk Telekom için katma değer üretmeyi sürdürüyoruz. Bu yöndeki vizyonumuz yalnızca şirketimizin geleceği için değil, ülke ekonomisi için de değer üretiyor. Türk Telekom olarak, yerli ve millî teknoloji girişimlerinin dünya arenasındaki yükselişini desteklemek amacıyla ekosistemi globale taşıyacak yatırımlarımıza devam edeceğiz. Bu kapsamda; 11’inci dönem seçmelerini tamamladığımız PİLOT programımız için girişimlerimizle bir araya gelmeyi heyecanla bekliyoruz.” 

 

PİLOT mezunları dünyanın dört bir yanında 

Ekipler; ofis alanı, teknoloji altyapısı, iş ortaklarının sunduğu avantajlı ürünler ve tanıtım destekleri gibi pek çok ayrıcalıktan faydalanabilecek. Ayrıca girişimciler, Türk Telekom’un iş bağlantılarına da ulaşabilecek.

Bugüne kadar PİLOT programının mezun sayısı 104’e ulaşırken, toplamda 30 milyon TL nakit desteği sağlandı. Girişimlerin yerel ve global olmak üzere çeşitli yatırımcılardan aldıkları toplam yatırım tutarı ise 20 milyon doları aştı. PİLOT’tan mezun 49 girişim aldıkları yatırımla proje ve fikirlerini geliştirme fırsatı yakalarken mezun girişimlerin 11 tanesine de TT Ventures ile yatırım yapıldı. Asya’dan Avrupa’ya, Kuzey Amerika’dan Güney Amerika’ya kadar neredeyse tüm ülkelerde faaliyet gösteren PİLOT mezunlarının 2022 yılı sonunda sağladığı istihdam ise 2 bine ulaştı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ayakta Şişlik Mesane Kanserinin Habercisi Olabilir

En önemli sebebi sigara olan ve erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülen mesane kanseri, idrar yollarında en sık rastlanan kötü huylu tümörlerin başında geliyor. 40-50’li yaşlardan sonra daha sık görülen ve hiçbir belirti vermeden ilerleyebilen mesane kanseri; idrarda kan, ayaklarda şişlik, sırt ağrıları ve sebepsiz kilo kayıpları ile kendisini belli ediyor. Erken teşhis her kanser türünde olduğu gibi mesane kanserinin tedavisinde de büyük önem taşıyor. Mesane kanseri evresi, derecesi, hastanın genel sağlığı göz önünde bulundurularak hastaya özel planlanan tedavilerle başarısını artırıyor. Memorial Şişli Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Fatih Yanaral, mesane kanserinin nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. 

 

Sigara kullananlar 3 kat daha fazla risk altında

En önemli sebebi sigara bağımlılığı olan mesane kanserinin başlıca nedenleri şunlardır; 

  • Sigara: Sigara kullanan kişiler, sigara kullanmayan kişilere göre en az 3 kat daha fazla mesane kanserine yakalanma riski altındadır. Sigara dumanındaki kimyasalların bir kısmı idrarla dışarı atılır. Ancak bu zararlı kimyasallar, mesanenin iç yüzeyine zarar vererek kanser riskinizi artırabilir.
  • İleri yaş: Mesane kanseri genç yaşlarda seyrek görülür. Ancak yaş ilerledikçe özellikle 40-50’li yaşlardan sonra bu risk her geçen gün artar.
  • Erkek cinsiyetinde olmak: Mesane kanserinin görülme sıklığı kadınlara oranla erkeklerde daha fazladır.
  • Kimyasallara maruz kalma: Böbrekler zararlı kimyasalları kan dolaşımınızdan filtrelemede ve onları mesaneye taşımada önemli bir rol oynar. Bu nedenle mesanede biriken bazı kimyasallar mesane kanseri riskini artırır.
  • Kronik mesane iltihabı: Uzun süre kullanılan idrar sondaları, kronik veya tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları mesane kanseri riskini artırabilir.
  • Kişisel veya ailede kanser öyküsü: Kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar ve özellikle pelvise yönelik radyasyon tedavileri mesane kanseri gelişme riskini artırır. Ayrıca ailesinde mesane kanseri ya da başka bir kanser hikayesi olan kişilerde mesane kanseri gelişme riski daha fazladır.

 

Mesane kanserinin %25’i geç teşhis ediliyor

Erkeklerde en sık görülen kanserler arasında dördüncü sırada bulunan mesane kanserinin görülme sıklığı her geçen gün biraz daha artmaktadır. 2022 verilerine göre yeni kanser tanısı alan hastaların %4’dünden fazlasını, tüm kansere bağlı ölümlerin ise yaklaşık %3’nü mesane kanseri oluşturmaktadır. Mesane kanseri genellikle mesanenin iç yüzeyinden köken alır ve hastalık ilerledikçe daha derindeki kas dokusuna doğru büyüyerek lenf bezlerine yayılabilir. En önemli sebebi sigara olan ve başlangıçta hiçbir belirti vermeden sinsice ilerleyebilen mesane kanserinin %25’i ileri evrede geç teşhis edilmektedir. Mesane kanseri yayılmadan ve metastaz oluşturmadan önce verdiği bu belirtiler hastalığın erken teşhis edilmesini sağlayabilir; 

  • İdrarda kan: Mesane kanserinin en sık ve en önemli belirtilerinden birisidir. Hematüri olarak da bilinen idrarda görülen kan genellikle ağrısızdır ve kolaylıkla fark edilebilir.
  • Ayaklarda şişlik: İdrar yollarında oluşan kötü huylu tümör, idrar yolları üzerine baskı oluşturarak böbreklerin çalışma bozukluğuna yol açmaktadır. Bu durum da hastanın ayaklarında uygun kan dolaşımının olmamasına bağlı olarak şişmeye neden olabilir.
  • Sırt ağrısı: Tümörlerin boyutu arttığında veya kanser hücreleri vücudunuzun diğer bölgelerine yayılmaya başladığında sırt-bel ağrıları oluşabilir.
  • İstenmeyen kilo kaybı: Mesane kanserinin belirtilerinden biri bağışıklık sistemi zayıfladığında meydana gelen istenmeyen kilo kaybı ve iştahsızlıktır.
  • Diğer idrar şikâyetleri: İdrar yolu enfeksiyonlarına benzer şekilde, mesane kanseri de idrar yaparken ağrı ve yanma hissi gibi idrar şikâyetlerine yol açabilir. Kanamaya bağlı pıhtı nedenli idrar yapamama görülebilir. Ayrıca sık idrara çıkma ihtiyacı, ani idrara çıkma isteği gibi şikâyetlere de neden olabilir.

 

Kişiye özel tedaviyle yüksek başarı 

 Tüm kanser tiplerinde olduğu gibi mesane kanserinde de erken tanı ve tedavi büyük önem taşıyor. Mesane kanserinin farklı tedavi türleri mevcuttur. Kanserin evresi ve derecesi, hastanın genel sağlığı göz önünde bulundurularak hastaya özel tedavi planlaması yapılmaktadır. Mesane kanserinin öncelikli tedavisi cerrahidir. Kanserin evresi, derecesi, bulunduğu yere göre planlanan ameliyatlarla başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Bazı hastalara ameliyattan önce tümörü küçültmek ve ameliyat sırasında çıkarılması gereken doku miktarını azaltmak için ameliyattan önce kemoterapi verilebilir. Ameliyattan sonra kanserin tekrarlama riskini azaltmak için de bazı tedaviler uygulanmaktadır. Ayrıca bazı hastalara ameliyattan sonra kemoterapi, radyasyon tedavisi, immünoterapi veya hedefe yönelik tedaviler verilmektedir. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Su içmenizi kolaylaştıracak 3 aromalı su önerisi

Günde 2 litre su içilmesi sağlık için çok önemli. Su içmede zorlananların aromalı sularla su içme alışkanlıklarını arttırabileceklerini vurgulayan Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi Sağlıklı Yaşam Yöneticisi ve Diyetisyen Sibel Mumcu, “Çevresel faktörler ve dengesiz beslenme vücutta istenmeyen toksinlerin birikmesine neden olabilir. Sebepsiz baş ağrıları, yorgunluk, kaliteli uyku uyuyamama gibi sorunlar bu toksinler nedeniyle görülebilir ve detox suları bu toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Bu suların tüketildiği dönemde sağlıklı beslenilmesi, sigaradan ve gazlı içeceklerden uzak durulması detoks sularından alınan faydayı daha çok arttırır” açıklamasında bulundu.

 

Salatalık detoks suyu

İçindekiler: Maydanoz, salatalık, limon

1 adet limonu ince ince dilimleyin. Yarım demet maydanozu ayıklayın ve dalları ile kullanın. 2 orta boy salatalığı ince ince dilimleyin. Tüm malzemeleri bir kaba alın ve üzerine 2 litre su ilave edin. 3 saat kadar tüm aromaların suya geçmesini bekleyin. Aynı gün içinde tüketin. 

  • Salatalık; C vitamini ile bakır, potasyum, manganez, fosfor, magnezyum gibi pek çok mineralin kaynağıdır.
  • Limon ve maydanozdaki C vitamini, antioksidan özellikler gösteren, bağışıklık sitemini güçlendiren, cilt sağlığına iyi gelen etkiler gösterirler.
  • Salatalığın yüzde 90’ı sudan oluşur, Maydanoz diüretik etkiler gösteren özelliğe sahiptir. Bu özelikleri ile toksinlerin atılmasında oldukça etkilidirler.
  • Salatalık, vücudu serinletir, kaybettiği nemi geri kazanmasına yardımcı olur, vücut sıcaklığının dengede tutulmasını sağlar.
  • Salatalığın ferahlatıcı etkisi ile nefesinizi de tazelerseniz.

 

Zencefilli detoks suyu 

 

İçindekiler: Ananas, taze zencefil

Ananası soyduktan sonra ortasını çıkarmadan yarım ay şeklinde dilimleyin. Ananasın yarısı yeterlidir. Bir baş parmağı büyüklüğündeki taze zencefili de soyarak ince ince dilimleyin. Tüm malzemeleri bir kaba alın ve üzerine 2 litre su ilave edin. 3 saat kadar tüm aromaların suya geçmesini bekleyin. Aynı gün içinde tüketin

  • Zencefil, sindirim sisteminin dostudur. Bağırsaktaki zararlı bakteri ve parazitlerin, özellikle kalın bağırsakta sindirilmeyen karbonhidratlarla beslenen bakterilerin çoğunu temizler.
  • Zencefil güçlü bir antioksidandır, kan dolaşımını arttırarak kalp kaslarını güçlendirir. Aynı zamanda cilde canlılık kazandırır. Vücudu toksinlerden arındırarak bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • İyi bir C vitamini kaynağı olan ananas, bağırsak sağlığı için önemli çözünür lifler içerir. Lifli yapısı ile aynı zamanda yüksek kan kolesterolünü de dengeleyen ananas kalp hastalıklarına karşı koruyucudur, antioksidan içeriği ile bağışıklık sistemini destekler, ödemi önlemede etkilidir.

 

Tarçınlı detoks suyu 

İçindekiler: Yeşil elma, çubuk tarçın

2 adet elmayı kabuklarıyla beraber ince ince dilimleyin. 2 adet çubuk tarçınla birlikte bir kaba alın. 

Üzerine 2 litre su ilave edin. 3 saat kadar tüm aromaların suya geçmesini bekleyin. Aynı gün içinde tüketin 

  • Tarçın, çok eski çağlardan beri ishal, soğuk algınlığı, yüksek tansiyon, böbrek hastalıkları ve karın ağrısı için kullanılır. İnsülin duyarlılığını arttırdığı için kan şekerini dengeler. Antiseptik özellikler gösterir ve iyi bir bakteri savaşçısıdır. İştahsızlık, hafif mide krampları, bağırsaklardaki şişkinlik ve gaz sorunlarından kaynaklanan rahatsızlıklara iyi gelir.
  • Elma; yüksek tansiyon, kolesterol ve kan şekeri dengesi ve iştahın düzenlenmesi ve hazımsızlık için yardımcıdır. Bağışıklık sistemin güçlendiren antioksidanlar içerir. Ayrıca solunum yolları ile ilgili hastalıkların önlenmesinde faydalıdır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bukalemun hastalığı: Az duyuluyor ama sık görülüyor

İnsanların yüzde 85’inin hayatlarının bir döneminde bel ve kalça ağrılarıyla karşılaştığını belirten uzmanlar bu ağrıların yüzde 25’inin bukalemun hastalığından kaynaklandığını söylüyor. Çeşitli ağrı tipleri ile seyrederek, farklı hastalıkları taklit etmesi nedeniyle bu hastalığa bukalemun hastalığı denildiğini ifade eden Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre Ünal, fazla kilo, travma, ağır yük kaldırma, romatizma, enfeksiyon, gebelik ve skolyoz gibi durumların bu hastalığa sebep olabileceğine dikkat çekiyor. Ünal ayrıca, hastalık oluşmadan önce önlemenin en önemli tedavi olduğuna vurgu yapıyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre Ünal, az bilinen ancak aslında sıkça karşılaşılan bukalemun hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu.

 

Çeşitli ağrı tipleri ile seyrederek, farklı hastalıkları taklit eder

Kuyruk sokumu kemiği ve leğen kemiği arasında bulunan ekleme, sakroiliak eklem denildiğini belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre Ünal, “Kalça bölgesinin sağ ve sol kısımlarında olmak üzere her insanda iki adet bulunur. Bu eklemler ile ilgili rahatsızlıklara bukalemun hastalığı denilir. Bukalemun hastalığı denilmesinin sebebi, çok çeşitli ağrı tipleri ile seyrederek, farklı hastalıkları taklit etmesidir.” dedi. 

Görevi üst beden yükünü, alt bedene ve bacaklara eşit şekilde dağıtmak olan bu eklemin yaşın ilerlemesi bile beraber doğal olarak yıprandığını ve aşındığını ifade eden Ünal fazla kilo, travma, ağır yük kaldırma, romatizma, enfeksiyon, gebelik ve skolyoz gibi bazı durumların bu eklemin ağrısına sebep olabileceğine dikkat çekti.

 

İsmi az duyulsa da, aslında sık görülen bir hastalık

İnsanların yüzde 85’inin hayatlarının bir döneminde bel ve kalça ağrılarıyla karşılaştığını belirten Ünal, “Bu ağrıların yüzde 25’inin sebebi ise sakroiliak eklem yani bukalemun hastalığıdır. Anlaşılacağı üzere, birçok insan tarafından ismi az duyulsa da, aslında sık görülen bir hastalık. Özellikle romatizma hastalarının yaşadığı bel ağrılarında öncelikle araştırılması gerekir. Az duyulmasının sebebi, çeşitli ağrı tipleri ile baş gösterdiği için, teşhis konulması zor bir hastalıktır.” diye konuştu.

 

Bel fıtığı gibi, kalça ve bacakta ağrı yapabilir

Bukalemun hastalığının bel fıtığı ile en sık karışan hastalıklardan biri olduğunu dile getiren Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre Ünal, “Aynı bel fıtığı gibi, kalça ve bacakta ağrı yapabilir. Hatta sakroiliak eklem ağrısı olan ama eş zamanlı MR tetkikinde bel fıtığı görüldüğü için, bel fıtığı ameliyatı olan insan sayısı hiç te az değil. ‘Bel ameliyatı oldum, hiç fayda görmedim.’ diyen hastalarda, mutlaka sakroiliak eklem bölgesi sorgulanmalı.” dedi.

Bu hastalığın teşhisinde en önemli kısmın hastanın şikayetleri olduğunu sözlerine ekleyen Ünal, “Hem hastanın şikayetlerini doğru anlatması, hem de bu konuda tecrübeli bir hekimin dikkatlice hastayı dinlemesi çok önemli. Yeteri kadar muayene zamanı ayrılması gerekir. Bu aşama geçildikten sonra, eğer hekim sakroiliak eklem hastalığı düşünüyorsa, sakroiliak ekleme yönelik ilaçlı bir MR tetkiki gerekir.” açıklamasını yaptı.

 

En önemli tedavi, hastalık oluşmadan önce önlemek

Hastalık oluşmadan önce önlemenin en önemli tedavi olduğuna vurgu yapan Ünal, “Hastalığı önlemek için fazla kilo alımından uzak durulmalı ve düzenli egzersiz yapılmalı. Tabii ağır sporlar, bu eklem üzerinde oluşan yükü arttıracağı için, eklemin yıpranma ihtimalini arttırır ve ağrı oluşuma sebebiyet verebilir. Bu konuya dikkat edilmesi gerekir. Hastalık oluştuktan ve doğru teşhis konulduktan sonra bu bölgeye yapılacak kök hücre tedavisi ve radyofrekans gibi yöntemlerle hem ağrı kontrol altına alınır hem de dokuların kendilerini yenileyerek hastalığın tekrar etme ihtimali düşürülür. Bu tedavilere ek olarak fizik tedavi ve rehabilitasyonun da faydalı olduğu görülüyor.” dedi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı