Aylık arşivler: Temmuz 2023

Koçtaş toptan müşteri uygulamasıyla fark yaratıyor

Koçtaş, Toptan Müşteri uygulaması ile yapı ve inşaat sektörlerinde faaliyet gösteren profesyonellere geniş ürün yelpazesinin yanı sıra danışmanlık hizmeti ve özel fiyat teklifleri gibi pek çok avantaj sunuyor.

Ev geliştirme perakendeciliğinin lideri Koçtaş, toptan satış kategorisinde de hizmet ağını genişletmeye aralıksız devam ediyor. Bugün 58 ilde bulunan mağazaları ve dijital kanalları aracılığıyla tüm Türkiye’ye ulaşan Koçtaş, uzun yıllardır dijital dönüşüme yaptığı yatırımlar ve hayata geçirdiği başarılı projelerle Türkiye’deki örnek şirketler arasında yer alıyor. Bu projeler arasında bulunan Koçtaş Toptan Müşteri uygulaması, yapı ve inşaat sektörlerinde faaliyet gösteren profesyonellere hizmet veriyor. Sektör profesyonelleri toptan müşteri uygulamasıyla harcadıkça kazanıyor, Koçtaş’ın uzman kadrosunun danışmanlık hizmetinden faydalanıyor ve özel fiyat teklifleri alıyor. Toptan müşterilerine geniş ürün seçeneği sunan Koçtaş’tan; banyo dolabından klimaya, çelik kapıdan kombiye kadar ihtiyaç duyulan tüm yapı ürünler özel avantajlarla sipariş edilebiliyor. 

“Toptan satışlarımızın, tüm satışlarımız içerisindeki payı %30”

Koçtaş Toptan Müşteri uygulaması ile ilgili açıklama yapan Koçtaş Ticariden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mert Kesimer, Koçtaş’ın müşterilerine ve çalışanlarına dokunan her noktada kendi geliştirdiği uygulama ve projelerle ilerlediğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Koçtaş olarak en önemli önceliğimiz müşteri deneyimi. Müşterilerimize bütünsel bir kanal deneyimi yaşatacak şekilde tüm süreçlerimizi ve altyapılarımızı sürekli iyileştiriyoruz. Bununla birlikte tedarikçilerimiz, sektör profesyonelleri ve ustalarımız için de birçok proje ve kolaylık hayata geçiriyoruz. Sektör lideri olarak, çalıştığımız tedarikçilerle, sektör profesyonelleriyle ve ustalarımızla beraber büyümeyi son derece önemsiyoruz. Toptan satışlarımız tüm satışlarımız içerisinde %30 civarında oldukça yüksek bir orana sahip. Toptan satışlarımızda inşaat, ısıtma, el aletleri, ahşap, banyo, yer döşemeleri, bahçe, seramik, batarya ve mutfak öne çıkan kategorilerimiz arasında yer alıyor. Toptan satış personellerimizle şantiye ziyaretleri gerçekleştirerek yerinde ürün uygunluğu değerlendirmesi de yapıyoruz. Proje bazlı satın alma, ürün sevki, ürün hazırlanması gibi süreçleri hızlı bir şekilde organize ediyoruz.  Talep edilen ürünlere proje bazında özel fiyatlar ve ilave puan kazanımı, alternatifli geniş ürün gamımız gibi ayrıcalıklar sunuyoruz. Sunduğumuz ürün sayısı 100 binin üzerinde. Doğrudan üretim tesisi ile çalışmamız ve montajlı satın alma seçeneği sunmamız da fiyat avantajımızı öne çıkarıyor.” 

Toptan müşterilerin kullanımına sunulan Toptan Kart ise harcama oranlarına göre “Toptan BUSINESS” ve “Toptan VIP” olarak kategorilerde, puan kazanımı sağlıyor.  Toptan Kart ile kazanılan puanları harcayabilmek için herhangi bir limit ya da alışveriş kriteri bulunmuyor. Toptan Kart’ın sunduğu avantajlar beyaz eşyadan mobilyaya, aydınlatmadan oto malzemelerine kadar binlerce üründe kullanılabiliyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İdrarını Tutan Çocuklarda Enfeksiyon Riski Artıyor

İdrar yolu enfeksiyonu hem çocuklarda hem de yetişkinlerde sık görülen rahatsızlıklar arasında yer alıyor. İdrar yolu enfeksiyonuna bir yaş altında erkek çocuklarda, bir yaş üstünde ise kız çocuklarında daha sık rastlanıyor. Dışkıda bulunan Koli basili bakterisi hastalığın en yaygın etkeni olurken, özellikle çocukların idrar bekletme alışkanlığı bu enfeksiyonun görülme sıklığını artıran nedenler arasında yer alıyor. Enfeksiyonun oluştuğu alt üriner veya üst üriner bölgesine göre farklı tedavi yöntemleri uygulanan bu hastalıkta; alınacak koruyucu önlemler ve ebeveynlerin çocuklarına doğru tuvalet ile hijyen alışkanları kazandırmaları enfeksiyonun sık tekrarlamasının önüne geçilmesinde önemli rol oynuyor. Memorial Hizmet Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Uz. Dr. Gökçe Can, çocuklarda görülen idrar yolu enfeksiyonu ve korunma yöntemleri ile ilgili bilgi verdi. 

İdrar yollarının yani böbrek, üreter ve mesanenin bakteriler sebebiyle enfekte olmasına idrar yolları iltihabı denilmektedir. İdrar yolu enfeksiyonu bir yaş altında erkek çocuklarda, bir yaş üstünde ise kız çocuklarında daha sık görülür. Vezikoüreteral reflü ve işeme bozukluğu olanların yanı sıra özellikle tuvalet eğitimini tamamlamış oyun çağı kız çocuklarında idrar bekletmeye bağlı olarak idrar yolu enfeksiyon sıklığı daha fazla artmaktadır. 

Koli basili bakterisi başlıca nedeni oluşturur

İdrar yolu enfeksiyonunun başlıca nedeni E-coli olarak adlandırılan Koli basili bakterisidir. Dışkıda bulunan bir bakteri olan Koli basili, genital bölge etrafında olan mikroorganizmaların idrar yollarına bulaşması ile ortaya çıkar. Bununla birlikte idrar yollarında ve böbreklerde yapısal anomaliler idrar yolu enfeksiyonuna yatkınlık yaratabilir. Bu yapısal üriner sistem bozuklukları; vezikoüreteral reflü (VUR) idrar torbasından böbreklere idrar kaçışı, böbrek kanallarında darlık, böbrek taşı şeklinde sıralanabilir. Ayrıca işeme fonksiyon bozuklukları, idrar bekletme, kişisel hijyen kurallarına dikkat etmeme, çocuklara uygun tuvaletin olmaması ve boşaltımın doğru yapılamaması idrar yolu enfeksiyonuna sebep olabilecek durumları oluşturmaktadır. 

Sebebi belirlenemeyen ateş varlığında idrar tahlili yapılmalıdır

Çocuklarda görülen idrar yolu enfeksiyonunun alt üriner ve üst üriner sistem belirtileri birbirinden farklılık göstermektedir. Üst üriner sistem enfeksiyonu böbreklerin iltihabı olurken, alt üriner enfeksiyonu ise üreterlerin ve mesanenin iltihabıdır.  Ateş, karın ağrısı, bulantı, kusma, iştahsızlık, yan ağrısı, sırt ağrısı, sık idrara çıkma isteği, idrar yaparken yanma, ağrı ve batma, aniden idrar gelme hissi, idrarda kan genel belirtiler arasında yer almaktadır. 

İki yaşından küçük bebeklerde ise belirtiler daha dikkatli değerlendirilmelidir. Bu sebeple ateşli olan ve ateş odağının saptanamadığı bütün küçük çocuklarda mutlaka idrar tahlili yapılmalıdır. Yine küçük bebeklerde beslenmede azalma, gelişme geriliği, idrarda kötü koku, uzamış sarılık varlığında idrar yolu enfeksiyonu akla getirilmelidir. 

Tedavi enfeksiyon oluşan bölgeye göre değişir

İdrar yolu enfeksiyonunun tedavisi, enfeksiyonun alt ya da üst üriner sistemde olmasına göre değişmektedir. Üst üriner sistem enfeksiyonunda böbreklerde kalıcı hasar riski olduğu için tedavinin parenteral yani kas veya damar içine enjeksiyon yolu ile antibiyotik tedavisi şeklinde uygulanması; alt üriner sistem enfeksiyonunda ise ağızdan verilen antibiyotik tedavisi uygulanması gerekmektedir. Tedavinin önemli bir parçasını da çocukların bu süreçte bol sıvı tüketmesi oluşturur. 

 İdrar yolu enfeksiyonu kronik hale gelebilir

İdrar yolları enfeksiyonu bazı çocuklarda kronik hale gelebilmektedir. Buna tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu denir. Bunun altında üriner sistem anomalisi çıkma ihtimali yüksektir. Bu sebeple tekrarlayan idrar yolları enfeksiyonu olan çocuklarda ultrason dışında, böbrek görüntüleme yöntemlerinin kullanılması gerekmektedir. Bununla birlikte mutlaka bir çocuk nefroloji uzmanı tarafından takip edilmesi sağlanmalıdır. 

Çocuklara idrar bekletmek değil, idrar yapmayı öğretmek gerekir 

Çocukların özellikle okullardaki tuvaletleri kullanmaları aileleri hijyen açısından endişelendirebilmektedir. Ancak tuvaletin hijyeninden çok ailelerin çocuklarına tuvaletlerini tutmamaları ve tuvaleti kullanırken hijyen kurallarına dikkat etmeleri gerektiği benimsetilmelidir. Çünkü uzun süre idrarı tutmak çocuklarda enfeksiyona yol açan sebeplerden birini oluşturmaktadır. 

Bu önlemlerle idrar yolu enfeksiyonlarından korunabilirsiniz!

İdrar yolu enfeksiyonundan korunmak için yapılması gerekenler şu şekilde sıralanabilir:

-Bol su tüketilmeli,

-İdrar bekletilmemeli ve gerektiğinde hemen tuvalete gidilmeli,

-Sıkı çamaşır giyilmemeli, 

-İç çamaşırlarının pamuklu olmasına özen gösterilmeli,

-Hijyen kurallarına uyulmalı, tuvaletten sonra genital temizlik önden arkaya doğru yapılmalı ve geçilen yerden bir daha geçilmemeli,

-Yaz tatili dönemlerinde havuz yerine deniz tercih edilmeli,

-İdrar yolu enfeksiyonu çocuk nefroloji uzmanı tarafından takip edilmelidir.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ruhsal Bağışıklığı Güçlü Tutmak İçin 9 Öneri

Ruh sağlığımızın da bağışıklık sistemimiz üzerinde etkisi olduğunu hatırlatan Uzm. Klinik Psikog, Uzm. Dyt. Merve Öz, ruhsal olarak kötü hissettiğimizde hastalıklara daha kolay yakalanabileceğimizi söyledi. Bu noktada ruhsal bağışıklığımızı güçlendirmenin genel sağlığımıza da yarar sağlayacağını belirten Öz, konuyla ilgili önemli bilgiler ve öneriler verdi:

KENDİNİZE RUH HALİNİZLE İLGİLİ SORULAR SORUN

“Şu an ne hissediyorum? Neden böyle hissediyorum? Sorularını gün içinde birkaç kez kendinize sorun” diyen Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’nden Uzm. Klinik Psikolog Merve Öz, “Bilmiyorum” cevabını, cevap olarak kabul etmeyin. Düşünün ve birkaç cevap bulmaya çalışın. Stres ve mutsuzluk duygularınızı takip ederek olumsuz duygularınıza sebep olan düşüncelerinizi tespit etmeye çalışın. Tespit ettikten sonra çözümleri aramaya başlayın. Kendinize en az 5 tane çözüm önerisi sunun ve bir yerden uygulamaya başlayın. Kurtarıcı aramaktan vazgeçin. Çevrenizde tutunacak dal arıyor olsanız da ağacın kendiniz olduğunu unutmayın.”

KENDİNİZLE İYİ GEÇİNİN

Çoğumuz iltifat etme ve takdir etme konusunda başkalarına ne kadar cömert davransak da, kendimize o kadar cömert davranmadığımızı söyleyen Öz, “Kendinize kötü davranmayı bir kenara bırakın ve kendinize güzel sözcükler söyleyin. Hata yaptığınızda kendinize kızmak yerine kendinizle dalga geçin, olaylara gülün. Zayıf yönlerinizi ve güçlü yönlerinizi tespit edin. Zayıf yönlerinizi bilmeniz, zayıf yönlerinizin üzerine gitmeniz konusunda size avantaj sağlarken güçlü yönlerinizi bilmeniz de sorunların çözümünde kolaylık sağlayacaktır.” diye konuştu. 

HEDEFLERİNİZİ BELİRLEYİN

Bir amaç doğrultusunda hareket etmenin insanların yaşamdan zevk almasını kolaylaştıracağının altını çizen Öz, sözlerine şöyle devam etti: “Hedef belirlemenin performans ve iş tatmini üzerindeki etkilerini incelemek için yapılan bir çalışmada, hedef belirlemenin performans ve memnuniyeti artırmada etkili olduğu saptanmıştır. Bunun için hedefleriniz olsun, gelecek planları yapın. Unutmayın hayaller gerçeklerin provasıdır.”

Çözümünde zorlanılan konuları da rafa kaldırmak yerine sorunların üzerine gidilmesi gerektiğini söyleyen Öz, “Bazı durumlar, bazı olaylar can yakıcıdır. Fakat sorunları rafa kaldırmanın size faydası olmayacak hatta zararı olacaktır. Sorunları çözmek istiyorsanız ne kadar canınız yanarsa yansın sorunların üzerine gitmelisiniz. Göreceksiniz ki, aynı sorun bir süre sonra sizi daha az üzecek, sizi daha az yoracaktır” diye konuştu. 

KENDİNİZE VAKİT AYIRIN

 “Mutlu olabilmek için sizi nelerin mutlu ettiğini bilmelisiniz” diyen Öz, sözlerine şöyle devam etti: “Hobileriniz neler? Sizi ne mutlu eder? Bu soruların cevaplarını biliyor musunuz? Kendinizi ne kadar tanıyorsunuz? Bu soruların cevaplarını bulabilmek ve kendinizle baş başa kalabilmek için sosyal medyadan, televizyondan, insanlardan uzakta; kendinize günlük en az 20 dakika zaman ayırın.”

HAYIR DEMEYİ ÖĞRENİN

“Başkalarını kırmaktan korktuğunuz için kendinizi kırmak pahasına sürekli “evet” diyorsanız sizin için en kolay yerden hayır demeye başlayın” diyen Öz, birçoğumuzun yapmakta zorlanabildiği hayır diyememe problemi ile ilgili şunları anlattı: “-Evet- olumlu ve güven verici bir cevaptır ve çoğu insan evet cevabını vermekten veya almaktan mutludur. Ancak gereğinden fazla “evet”, fazla iş yüküne neden olabilir. “Evet” yanıtı ancak anlaşma koşulları, kişinin kişisel ve mesleki sınırlarına uyduğunda verilmelidir. Zamanınızın ne kadar değerli olduğunun farkına varın. Kendinize “hayır” diyebilme pratiği yapın. Mümkün olduğu kadar sık “hayır” demek, bu konuda daha iyi olmanın ve kelimeyi söylerken daha rahat olmanın harika bir yoludur.  Herkesin işinde, ebeveynlikte, sosyal sorumluluklarda ve aile dinamiklerinde çeşitli rolleri var. Bu roller, sınırları belirleme yeteneklerimizi zorlayabilir. “Hayır” demeyi öğrenmek, sınır oluşturmak için bir araçtır. 

 “Bu kulağa harika geliyor ama korkarım meşgulüm” “Çok isterdim ama korkarım zamanım yok”, “Bu benim programıma uymuyor”, “Bu sefer yardımcı olamayacağım.- gibi cümlelerle kibarca hayır diyebileceğinizi unutmayın.” 

SOSYAL MEDYADA GEÇİRDİĞİNİZ SÜREYİ SINIRLAYIN

“Sosyal medya aracılığıyla sürekli başkalarının hayatlarına maruz kalmak ve başkalarının en iyi anlarına tanık olmak, başkaları ile kendimiz arasında kıyaslama yapmamıza neden olduğu için bizi ruhsal anlamda kötü etkileyebilir” diyen Merve Öz, genç yetişkinlerin fazla instagram kullanımının psikolojik sorunlara neden olup olmadığını araştıran bir çalışmada genç yetişkinlerin aşırı instagram kullanımının anksiyete ve depresyona neden olabileceği görülmüştür. Ayrıca 17-25 yaş aralığında 100 bireyin anket yöntemi ile katıldığı bir çalışmada sosyal medya ve anksiyete bağlantısı araştırılmıştır. Çalışmanın sonucu olarak sosyal medya kullanımı ile anksiyete arasında bir bağlantı bulunmuş olup sosyal medya bağımlılığının ruh sağlığı üzerindeki önemli etkisi saptanmıştır. Bu nedenle sosyal medyada herkesin, en iyi anlarını paylaştığı unutulmamalı ve sosyal medyada geçirilen süre olabildiğince minimuma indirilmelidir.” diye konuştu. 

DOĞADA VAKİT GEÇİRMEYE ÇALIŞIN 

Ruhsal bağışıklığı güçlü tutmak için doğada vakit geçirmenin yarar sağlayacağını belirten Merve Öz, “Temiz hava, daha sakin düşünmeye katkı sağlayarak rahatlatıcı etki yaratabilir. Çiçeklerle, bahçe işleri ile ilgilenmekte ruhsal sağlığı destekler. Belgrat’ta 30 psikiyatri hastasıyla yapılan çalışmada bahçe işleri ile uğraşmanın; katılımcılarda var olan stres, depresyon, anksiyete semptomlarını azaltıp ruhsal sağlığı iyileştirdiği görülmüştür” diye konuştu.

MÜMKÜNSE EVCİL HAYVAN SAHİPLENİN

Washington Üniversitesinde yapılan bir çalışmada evcil hayvanlarla birlikte yaşayan insanların yüksek benlik saygısına, olumlu ruh haline, yüksek yaşam doyumuna ve düşük seviyede yalnızlık hissine sahip olduklarının saptandığını anlatan Merve Öz, sözlerine şöyle devam etti: “Evcil bir hayvan ile geçirilen vakit ruhsal sağlığa katkı sağlayabilir. Evcil hayvanları okşamak, evcil hayvanın yanına oturmak ya da onunla oynamak; ruh sağlığını destekleyip rahatlamaya yardımcı olurken oksitosin hormonu salgılamayı da sağlıyor. Oksitosin hormonu, stres ve anksiyeteyi azaltmaya yardımcı oluyor.”

SPOR YAPIN, İYİ UYUYUN

İngiltere de 1252 kişi ile yapılan bir çalışmanın doğada yapılan egzersizin hem özgüveni hem de ruh halini geliştirdiğinin ortaya konduğunu anlatan Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’nden Uzm. Klinik Psikolog Merve Öz, “Fiziksel aktivite, fiziksel sağlığı iyileştirmenin yanı sıra psikolojik açıdan da önem arz etmektedir. Yapılan birçok çalışma, fiziksel aktivitenin; ruhsal hastalıkların semptomlarında iyileştirici, düzenleyici etkisinin olduğunu göstermiştir” diye konuştu.” Düzensiz ve yetersiz uykunun da ruhsal bağışıklığın düşmesine neden olduğunu hatırlatan Öz, şu bilgileri verdi: “20 yaşında ve 80 yaşındaki katılımcıların karşılaştırılarak, yetersiz uykunun ruh hali üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Her iki grupta da yetersiz uyku, ruh hali ve performansta bozulmalara yol açmış olup yetersiz uykunun; gençleri, yaşlılardan daha çok etkilediği saptanmıştır. Kaliteli uyku bağışıklık sistemi gibi ruhsal bağışıklık için de olmazsa olmazların başında geliyor.”

Merve Öz, sorunlarla baş etmekte zorlanıldığında ya da durumun daha kötüye gittiği gibi bir hisse kapıldığınızda mutlaka bir uzmana başvurulması gerektiğinin altını çizdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yaz döneminde cildi korumanın 5 yolu

Yaz mevsiminde güneş yanıkları, mantar, deri kuruluğu ve güneş lekeleri gibi pek çok sağlık sorununda artış görülüyor. Sağlıklı bir yaz geçirmenin temel kuralının cildi iyi tanıyarak ona uygun önlemler alınması gerektiğinin altını çizen Anadolu Sağlık Merkezi Dermatoloji Uzmanı Dr. Eylem Emel Arıkan, “Alerjik, kuru, kızarık ve lekeli cilt karakterine sahip kişiler, yaz mevsiminin sıcak ve nemli günlerinde daha çok dikkat etmeli. Havanın ısınması, güneş ışınları ve özellikle havada askıda kalan alerjik partiküllerin uçuşarak cildimize konmasıyla yeni reaksiyonlar oluşurken, var olan hastalıklar da alevlenebiliyor. Vücudumuzun dış ortamla direkt temas eden koruyucu bariyeri olan cildin korunması çok önemli” açıklamasında bulundu.

Bilindiği gibi yaz aylarında sıklıkla güneş yanıkları, sıcakla ilişkili deri hastalıkları, mantar hastalıkları, atopik egzama, deri kuruluğu, böcek ısırıkları, yüz lekeleri ve roza hastalığı gibi sorunlar pek çoğumuzun ortak sorunu haline geliyor. Düzensiz beslenme, başka birçok ek faktörle birlikte oksidatif stres, yani paslanma yaratarak vücudun savunmaya geçmesine neden olduğunu paylaşan Anadolu Sağlık Merkezi Dermatoloji Uzmanı Dr. Eylem Emel Arıkan, “Sağlıklı bir cilt doğru savunma yaparak kalitesini korurken; sağlıksız ciltte lekeler, kuruma, esneklik kaybı, renginde solma gibi belirtiler görülüyor. Ancak rafine şekerden yoksun, hayvansal gıdalardan fakir, bol sebze ağırlıklı yani Akdeniz tipi beslenme düzeni cilt kalitesini olumlu yönde destekliyor” dedi.

Yaz döneminde cilt gençleştirme uygulamaları sonrası güneşe çıkılmamalı

Yaz günlerinde birçok bakım ve yaşlanmaya karşı antiaging işleminin mutlaka güneşten sakınmak koşuluyla uygulamak gerektiğini paylaşan Dermatoloji Uzmanı Dr. Eylem Emel Arıkan, “Yaz başlarında kırışıklıkların yerleşmemesi ve canlı bir bakış oluşturması için botoks uygulaması yapılabilir. Antiaging işlemler arasında yüksek fokuslu ultrason (HIFU), antioksidan gençlik aşıları, saç-leke mezoterapileri ve PRP işlemi en popüler uygulamalar. Güneş etkisiyle kırışmaya, sarkmaya ve lekelenmeye meyilli, 18 yaş üzeri tüm ciltler için bu uygulamalar yapılabilir” diye konuştu.

Yaz mevsiminde cildi korumanın yolları

Güneşin, ciltteki fotoyaşlanmanın en önemli nedeni olduğunu hatırlatan Dermatoloji Uzmanı Dr. Eylem Emel Arıkan, “Dolayısıyla güneşten korunmak aslında yaşlanmayı geciktirmek için oldukça önemli” diyerek yaz döneminde cilt sağlığını korumak için önerilerde bulundu.

  • Doğru ürün kullanın: Cilt tipinize uygun doğru ve etkili bir güneş koruyucu kullanın. Doğru miktarda ve doğru aralıklarla uygulamaya özen gösterin. Her bireyin kendi işaret parmağı boyunca sürdüğü krem ölçüsü, yüzün bir yarısı için yeterli.

 

  • Kişiye özel ürün tercih edin: Farklı hastalık endikasyonları için size özel güneş kremleri bulabilirsiniz. Örneğin akneli, hassas, kuperöz yani kırmızı kılcal damarların ciltte görünmesi, atopik ve lekeli ciltler için özel kremler mevcut.

 

  • Güneş kremi en az 50 faktör olmalı: Güneşten koruma faktörü en az 50 olmalı. Ayrıca 3-4 saatte bir krem tekrar uygulanarak tazelenmeli.

 

  • Doğru nemlendirici kullanılmalı: Cildinize uygun nemlendiriciler kullanın. Doktorunuzun da önerisiyle antioksidan serumlar ve eğer bilinen bir deri hastalığınız varsa ona özgü ürünler tercih edin.

 

  • Yeterli sıvı alın: Cildinizin yaz günlerinde daha çok suya ihtiyacı olacak. Su tüketiminizi ihmal etmeyin.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Narlıdere'nin ilk yerleşim yeri olan Yukarıköy'ün yaklaşık 3 yıldır süren restorasyon çalışmaları tamamlandı

NARLIDERE’NİN YAŞAYAN MÜZESİ YUKARIKÖY, 8 TEMMUZ’DA AÇILIYOR

Narlıdere’nin ilk yerleşim yeri olan Yukarıköy’ün yaklaşık 3 yıldır süren restorasyon çalışmaları tamamlandı. İzmir’in marka turizm destinasyonları arasında yerini alacak Yukarıköy’ün açılış töreni 8 Temmuz Cumartesi günü saat 10.30’da gerçekleştirilecek. Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, “Büyük emek vererek tamamladığımız Yukarıköy’ün 8 Temmuz Cumartesi günü saat 10.30’da gerçekleştirilecek açılış törenine tüm vatandaşlarımızı bekliyoruz” diye konuştu

Narlıdere’nin ilk yerleşim yeri olan ve nüfusunun büyük oranda yerli halktan oluştuğu Yukarıköy’de yaklaşık 3 yıldır süren restorasyon çalışmaları tamamlandı. Taşıdığı turizm potansiyeli ile kentimizin marka turizm destinasyonları arasında yerini alacak Yukarıköy’ün açılış töreni 8 Temmuz Cumartesi günü saat 10.30’da gerçekleştirilecek. İzmir Valiliğinin katkıları ile Narlıdere Belediyesi tarafından restorasyonu tamamlanan Yukarıköy artık İzmir’e ‘yaşayan müze’ olarak hizmet verecek. Sürdürülebilirlik ve yerelden kalkınma anlayışıyla tamamlanan ‘Yukarıköy Sokak Sağlıklaştırma ve Kentsel Tasarım Uygulama Projesi’ ile yöre halkının sahip olduğu kültürel miras yine onlar için ekonomik değere dönüştürülecek. Yerel üretici pazarı ve yeme-içme alanlarıyla ön plana çıkacak tarihi bölge, her yıl binlerce turisti ağırlamaya hazırlanıyor.

VATANDAŞLARA DAVET

Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Yukarıköy’de gerçekleştirdikleri restorasyon projesiyle sadece binaları dönüştürmediklerini ifade ederek, “Turizm trendlerinin değiştiği, eko-turizm anlayışının daha çok önem kazandığı bu dönemde ilçemize günübirlik turizmin en önemli aktörlerinden biri yapmaya hazırlanıyoruz. Yukarıköy de bu hamlemizin odak noktası olacak. Yerel halkla el ele vererek restorasyonunu tamamladığımız Yukarıköy’ün çok yakında İzmir’imizin marka turizm destinasyonları arasına gireceğine inanıyoruz. Büyük emek vererek tamamladığımız Yukarıköy’ün 8 Temmuz Cumartesi günü saat 10.30’da gerçekleştirilecek açılış törenine tüm vatandaşlarımızı bekliyoruz” diye konuştu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bilim ve Sanat'ın Önemli İsimleri; Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali'nde

EVRENSEL BİLİM KURGU VE FANTASTİK FİLM FESTİVALİ”NDE

YAPAY ZEKÂ TARAFINDAN TASARLANAN AFİŞ KULLANILACAK!

 “Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali”, afiş tasarımıyla da ilklerin festivali olmayı sürdürüyor. 26-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan festival, yapay zekâ tarafından tasarlanan doğal afet odaklı festival afişine sahip olması dolayısıyla dikkat çekiyor.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla düzenlenen, 2.Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali; Uluslararası Bilim ve Sanat Yaratıcıları Derneği’nin organizasyonuyla ve derneğin başkanı Filiz Dağ’ın yönetiminde 8 Eylül’de düzenlenecek olan basın lansmanıyla sinemaseverler ile 2.kez bir araya geliyor. 

Yapay Zekâ Destekli Afiş ile İklim Sorunlarına Odaklanıyor!

2. Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali, bu sene de yapay zekâ tasarımlarıyla desteklenerek hazırlanan afişiyle sinema tutkunluklarını karşılıyor. Filiz Dağ ve Atilla Erkmen’in imzasının bulunduğu afiş, yeni bir dünya keşfini ve uyanışını konu alarak; yaşanan deprem, pandemi ve küresel iklim krizi gibi konulara değiniyor. Bu sene 5 farklı dalda ödül verilecek olan festivalde; Uluslararası Uzun Metraj, Ulusal Uzun Metraj, En İyi Senaryo, En İyi Görsel Efektler ve En İyi Ses Efektleri şeklinde olacak. Uluslararası ve Ulusal Bilim Kurgu ve Fantastik Sinemaya katkı ödüllerinde de yine dünyaca tanınmış isimler alacak.   

Sinema Emekçileri İçin İki Yeni Kategori!

Ön jürilerin seçimleri sonrası Uluslararası ve Ulusal Uzun Metraj Film yarışmaya hak kazanan aday seçkilerin belirlendiğini açıklayan festival kurucu idari direktörü Filiz Dağ yaptığı açıklamada:” Bilim ve sanatın farkındalığı kadar bu alanda içerik üretiminin artmasını sağlamanın arzusuyla yola çıktık. Bu sene de dünyanın 12 farklı ülkesinden festivalimizde yarışacak çok değerli filmleri konuk edeceğiz. Bu konuda çok heyecanlıyız, ilk senemizde eleştirmenlerden tam not aldık hatta çıtayı çok yükselttiğimizi; 10 yıllık bir festival algısıyla karşılaştıklarını belirttiler. Biz de bu sene çıtayı daha da yükselterek bu sektörün ülkemizde gelişmesi kadar dünya çapında bilinirliğinin artması için elimizden gelenin fazlasını yapmaya devam ediyoruz.” sözlerine yer verdi. Farklı festival ve yapımların üzerine de değinen Dağ; Bilim Kurgu ve Fantastik yapım ve festivallerde kendimize rakip görmüyoruz, çünkü rekabet yerine emek verilen her çalışmayı destekleyen bir süreci en başından benimsiyoruz. Son olarak yeni dünyalardan bahsediyorsak, festivallerin de dönüşmesi gerekiyor. Bu sebeple bilim ve sinema emekçilerini, bu işin mutfağında olanları ödüllendirecek yeni kategoriler ortaya koymaya devam ediyoruz. En İyi Görsel Efekt ve Ses Efekti de böylelikle aramıza katıldı. Seneye iki yeni kategori daha aramıza katılacak.” şeklinde belirtti.

Bilim ve Sanat’ın Önemli İsimleri; Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali’nde!

Geçtiğimiz sene ilki düzenlenen festivalin bu sene kadrosuna katılan yeni isimler ile Türkiye’yi Bilim Kurgu ve Fantastik yapımlarda ilk sıralara taşıyor. Festival Yönetmenliğini Dijital Sanatçı Atilla Erkmen’in üstlendiği US3F2023’de bu sene festival yardımcılığında Genetik Mühendisi Dr. Melis Kalkan bulunuyor. Sanat yönetmenlerinde Sinema Eleştirmeni Gizem Ertürk, Yapımcı Balım Tanrıöver, Görsel Efektler Yapımcısı Aynur Kazaz, akademik kariyerini sinema alanında sürdüren Göknur Topçu yer alıyor. Kreatif Yapımcı olarak sektör öncü isimlerinden PTOT Yapım ortağı Şebnem Kitiş reklam ve film yapımcılığı yanı sıra başta Netflix olmak üzere birçok dijital platforma sinema ve dizi içeriği üretenlerin başında geliyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

5 Güneş kuralı

Sabırla bekleyip de kavuştuğumuz güneşli günleri şüphesiz hepimiz çok özledik. Ama bu özlemle güneşe sonsuz teslim olmamak lazım. Korunmak ve özellikle güneşin dik geldiği öğle saatlerinde gölgede, evde olmayı tercih etmek en baş kurallarımız arasında olmalı. Diğer önemli kuralları Liv Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Emre Çenesiz’e sorduk.

 

  • Gölgede kalın

UV ışınlarının en zararlı olduğu zaman gün ortasıdır. Özellikle öğle saatlerinde çocuğunuzun kapalı yerlerde olmasına özen gösterin. Bunun mümkün olmadığı durumlarda ise ağaç, şemsiye veya bir tente altında durmayı tercih edin.

  • Örtün

Uzun kollu t-shirtler ve pantolonlar da UV ışınlarından koruma sağlayabilir. Islak giysiler kurulara, açık renkler de koyu renklere göre daha fazla korur.

  • Şapka takın

Başı, yüzü, kulakları ve boynu gölgede tutan bir şapka çocuğunuz için iyi bir koruma sağlayacaktır. 

  • Gözlük takın

UVA ve UVB ışınlarını yüzde 100 bloke eden güneş gözlüklerini tercih edin. Aksi halde UV ışınları ilerleyen yaşlarda katarakta neden olabilir. 

  • Güneş koruyucu kullanın

Çocuğunuza, dışarıya her çıktığında UVA ve UVB ışınlarına karşı koruma sağlayan, en az 50 koruma faktörlü güneş kremini kullanın. Aynı zamanda kremini sürerken; burnunu, kulaklarını, dudaklarını ve ayak sırtını unutmayın. Eğer bebeğiniz 6 aylığın altındaysa doktorunuzun önerdiği güneş kremlerini kullanın. Unutmayın ki bulutlar UV ışınlarını bloke etmez. Bu nedenle bulutlu ve serin günlerde dahi güneşten korunmak son derece önemli.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

FaturaLab ve Düzey'in Tedarik Zinciri Finansmanı İş Birliği Hayata Geçti

Türkiye’nin lider tedarik zinciri finansmanı platformu FaturaLab, Koç Grubu’nun hızlı tüketim sektöründeki satış ve dağıtım şirketi Düzey ile yeni iş birliğine imza attı. Böylece FaturaLab, Düzey’in tedarikçi finansmanı çözümlerini dijitalleştirerek, firmanın tedarikçileri için erken tahsilat kanallarının yolunu açtı.

Ticaretin tüm tarafları ile finansal kuruluşları tek platformda buluşturan ticaret finansmanı platformu FaturaLab, iş birliklerine bir yenisini daha ekledi. Koç Grubu şirketlerinden Düzey ile farklı piyasa koşullarında sürdürülebilir finansmana erişim için iş birliğine imza attı. Bu kapsamda Düzey, tedarikçilerine sunduğu erken tahsilat imkanını yeni teknolojilerle daha etkin kullandırabilecek. 

Düzey, güçlü dijital alt yapısı, veriye dayalı modelleme teknikleri ve çoklu marka dağıtım kabiliyetiyle sektördeki en yaygın dağıtım gücüne sahip olup, 8 bölge müdürlüğü, 62 alt distribütörü ve 70 mobil bayisi ile Türkiye’nin her yerinde 200.000 satış noktasına ulaşıyor.

Düzey’in finansman süreçleri FaturaLab’in yenilikçi sistemine emanet

FaturaLab ve Düzey iş birliği ile, Düzey’in tedarikçileri, vadesi gelmemiş fatura alacaklarını aynı gün, ihtiyaç duydukları anda ve ihtiyaç duydukları miktarda tahsil edebilecek. Bu sayede firmalar ödeme vadelerini esnetebilecek, işletme sermayesi stratejilerini piyasa koşullarına göre etkin olarak yönetebilecek. 

FaturaLab’in finansal süreçleri kolaylaştıran ürünlerini kullanan Düzey, platformdaki çeşitli enstrümanlar ile tedarikçilerinin ihtiyaçlarına alternatif kaynak dağılımı ile de destek olmaktadır.

“Yeni ürünlerimiz ile iş dünyasının yanında olmaya devam edeceğiz”

FaturaLab CEO’su Emre Aydın, “Tüm dünyada ülkeleri tehdit eden finansal istikrarsızlıklar, işletmelerin sermayelerini daha etkin yönetmeleri için alternatif tahsilat imkanlarına odaklanmalarını gerektiriyor. Teknolojinin önemi bu süreçte daha da artmış durumda. Bu noktada sunduğumuz çözümler ile kurumların finansmana daha kolay erişimini sağlıyor ve ticari belgelerin şeffaf ve doğru bir şekilde kullanılmasını destekliyoruz. Sadece “erken” değil “etkin” tahsilat konusunda yakın zamanda hizmet vermeye başladığımız Düzey’e vade yapısını farklı çözümlerimizi kullanarak piyasa koşullarına uyarlamasına yardımcı oluyoruz.  Önümüzdeki dönemde yeni ürünlerimizle finansal işlemlerin daha rahat yürütülmesi için iş dünyasının yanında olmayı sürdüreceğiz.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ceviz Üreticileri Derneği: Yerli cevizde verimi artırmak için iş birliği çok önemli

Türkiye’nin verimli topraklarında yerli ceviz üretimini artırmak ve bu hedefle cari açığı kapatmak üzere yola çıkan Ceviz Üreticileri Derneği (CÜD) Eş Başkanı Ömer Ergüder, üreticilere çağrıda bulundu. İthal cevizle rekabet edebilmek için tek yolun üretimde verimliliği artırmak olduğunu ifade eden Ergüder “Öncelikli tercih nedeni olan ürün kalitemizden ödün vermeden dekar başına ceviz üretimimizi artırmalı ve bunu yaparken girdi maliyetlerimizi kontrol altında tutabilmeliyiz. Dernek üyelerimizin bu yolda en büyük destekçisi olmaya devam ediyoruz, yerli cevizde verimi artırmak için hepimizin iş birliği içinde olması çok önemli” dedi.

Türkiye’nin ceviz üretiminde yerli üretimi destekleme hedefiyle kurulan Ceviz Üreticileri Derneği (CÜD), yerli üretime teşvikle birlikte ceviz ithalatında cari açığın kapanmasını amaçlıyor. Bu açığın kapatılması için atılması gereken en büyük adımın iş birliği yapmak olduğunun altını çizen CÜD Eş Başkanı Ömer Ergüder, yerli ceviz üretiminde verimliliği artırmak ve tüketimdeki artış hızını yakalayabilmek için tüm üreticilere bir çağrıda bulunarak, dernek üyeliğine davet etti. 

“İTHAL CEVİZLE REKABET EDEBİLMEK İÇİN ÜRETİMDE VERİMLİLİK ARTMALI”

İthal cevizle rekabet edebilmek için tek yolun üretimde verimliliği artırmak olduğunu ifade eden Ergüder, “Öncelikli tercih nedeni olan ürün kalitemizden ödün vermeden dekar başına ceviz üretimimizi artırmalı ve bunu yaparken girdi maliyetlerimizi kontrol altında tutabilmeliyiz. Bu da ancak modern ziraat teknikleri uygulamakla mümkün. CÜD olarak, gerçekleştirdiğimiz çalıştay, webinar ve konferanslarla üyelerimiz arasında bilgi alışverişini sağlarken yerli ve yabancı uzmanlar eşliğinde dünyadaki gelişmeleri takip edebilmelerine destek oluyoruz. Girdi maliyetlerini düşürmek için CÜD bünyesinde oluşturulan komite ile üyelerin ihtiyaç duydukları en faydalı ilaç, gübre ve ekipmana en doğru fiyatla ulaşabilmeleri konusunda yardımcı oluyoruz. Önümüzdeki yıl için planlamalarımıza şimdiden başladık. Giderleri düşürmek ve bilgi birikimimizi artırmak adına tüm üreticileri derneğimize davet ediyoruz” diye konuştu.

YENİ PROJE YOLDA

Bu yılın ekim ayında başlayacak hasat dönemiyle birlikte, alternatif satış kanalları oluşturmak adına yeni bir proje üzerinde çalıştıkları bilgisini de veren Ergüder, CÜD üyeleri tarafından üretilen lezzetli, kaliteli ve yerli cevizlerin bahçeden sofraya en kısa yoldan ulaşacağını aktardı.

ANKETLERLE ÜYELERİN NABZI TUTULUYOR

Düzenli olarak dernek üyelerine anketler düzenlediklerini ifade eden Ergüder, “Ceviz Üreticileri Derneği olarak, üreticilerimizi her alanda desteleyecek çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Yerli cevizin değerinin ithalata karşı korunmasını sağlamak amacıyla otoritelerle temaslarda bulunuyoruz, ürünlerin fayda/maliyet hesaplarını inceliyor, bu konuda doğru yatırımlar yapabilmek için tüm üyelerimize destek vermeye çalışıyoruz. Yapmış olduğumuz satış ve pazarlama iş birlikleri kapsamında, üreticilerimizin ürünlerinin değerinde satılmasına yardımcı oluyoruz. Aynı zamanda üyelerimiz en kaliteli cevizi, en verimli şekilde üretmek için birbirleriyle fikir alışverişi yapıyor. Pek çok üyemiz, yeni tanıştıkları üreticilerle birebir temaslar kurup, bahçe gezileri yaparak kendi içlerinde birbirleriyle önerilerini paylaşıyor, birbirlerinin tesislerinden, ekipmanlarından ve ekip bilgilerinden faydalanıyor. Firmalarla sürekli iletişim kurarak, organize ettiğimiz webinarlar ve eğitimler sayesinde birinci ağızdan tüm bu çalışmaları göstermeye gayret ediyoruz. En son gerçekleştirdiğimiz ankete göre, üyelerimiz dernek aracılığıyla sektör hakkında donanımlı bilgiye çok daha kolay ulaşabiliyor. Ayrıca çoğu üyemiz, gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerimizde gönüllü olarak etkin bir şekilde rol oynamak istiyor. Bundan sonra atacağımız her adımda üyelerimizin önerilerini dikkate alacağız” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konak'ın müzelerine yoğun ilgi

Konak Belediyesi’nin kent kültürüne önemli katkı sunan Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi, Kadın Müzesi, Necdet Alpar Mask Müzesi, Radyo ve Demokrasi Müzesi ile Karikatür Müzesi yaz tatilinde de ziyaretçilerini bekliyor.

Konak Belediyesi’nin farklı temalarda hizmet veren butik müzeleri, hem tarihi ve entelektüel içerikleri hem de zaman zaman ev sahipliği yaptıkları sergi ve atölye çalışmalarıyla ilgi odağı olmaya devam ediyor. Sene başından bu yana 50 bin ziyaretçi ağırlayan Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi, Kadın Müzesi, Necdet Alpar Mask Müzesi, Radyo ve Demokrasi Müzesi ile Karikatür Müzesi, aynı zamanda kent kültürüne katkı sağlıyor. Varyant, Alsancak ve Basmane bölgelerinde konumlanan müzeler, ilgi çekici koleksiyonlara da ev sahipliği yapıyor.

En sevileni Oyuncak Müzesi

Konak Belediyesi’nin müzeleri arasında en çok ziyaretçi alan ve özellikle çocuklardan büyük ilgi göreni Varyant üzerinde yer alan Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi. 1800’lü yıllardan kalma oyuncakların yanı sıra özel koleksiyonların da sergilendiği müzede 1930’lardan gerçek saçlı porselen bebekler, bebek evleri, Mickey Mouse’un ilham kaynağı olan Micky fare, sinemanın atası olan Laterna gibi ilgi çekici oyuncaklar yer alıyor. Ayrıca teneke arabalar gibi yakın geçmişin iz bırakan dönemlerine dair nostaljik oyuncaklar da sergileniyor. Eğitim yılı boyunca okullardan öğrenci gruplarını konuk eden Oyuncak Müzesinde drama atölyesi, renkli düşler atölyesi gibi eğlenceli atölye çalışmaları da düzenleniyor. Çocuklara tatilde kent kültürünü tanımaya yönelik farklı bir alternatif sunan müzenin kapıları yaz tatilinde de açık olacak.

Basmane’de birbirine komşu iki müze

Konak Belediyesi’nin farkındalık yaratan Kadın Müzesi ile tarihe ışık tutan Radyo ve Demokrasi Müzesi ise tarihi Basmane semtinde yer alıyor. En aktif müzelerin başını çeken Kadın Müzesi, altı ay içinde altı farklı sergi ve atölye çalışmasına imza atarak her aya en az iki etkinlik ile ziyaretçilerini ağırlıyor. Müzede güncel sergilerin yanı sıra tarihe damga vuran kadınların yaşam öykülerine yer verilirken tarihten bu yana kadınların kullandığı yöresel kıyafet ve aksesuarlar da sergileniyor. Radyo ve Demokrasi müzesi ise içinde bulunan yaklaşık 150 radyo, pikap ve çok sayıda plakla nostalji yaşatıyor. Müzede Atatürk’ün 10. yıl ve meclis konuşmasının da dinlenebildiği interaktif bir bölüm de mevcut.

Prestijli müze

Konak Belediyesi’nin Alsancak semtinde de iki müzesi bulunuyor. Bunlardan biri dünya masklarının sergilendiği, tarihi binasıyla da döneminin mimari özelliklerinin özgün şekilde korunarak kent dokusunu yaşatan Necdet Alpar Mask Müzesi. Bir diğer müze ise Türkan Saylan Kültür Merkezi bünyesindeki yeni yerinde, ziyaretçileriyle yeniden buluşan İzmir Karikatür Müzesi. İçinde karikatür sanatına dair önemli eserleri bulundurması ve karikatür sanatçılarını buluşturan bir mekan olmasının yanında İzmir karikatür Müzesi’ni değerli kılan en önemli etkenlerden biri de Eflatun Nuri Karikatür Yarışması ve Sergisi’nin ortak paydasında yer alması. Konak Belediyesi ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin birlikte düzenlediği yarışma her yıl karikatür sanatının yeteneklerini İzmir’de onurlandırıyor. Ödül töreni 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde yapılan yarışmaya katılan eserler ise İzmir Karikatür Müzesi’nde sergileniyor.

Görülmeye değer

Yaz tatilinde, kent içi aktivitelere alternatif arayanlar için bulunmaz bir fırsat sunan Konak Belediyeleri müzeleri, pazartesi ve pazar günleri ile resmi tatiller dışında haftanın beş günü 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaretçi alıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı