Aylık arşivler: Temmuz 2023

Konya Büyükşehir Spor Konya Okçuluk Turnuvası'na Ev Sahipliği Yaptı

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından “Spor Konya” projesi kapsamında Türkiye geneli Okçuluk Turnuvası düzenlendi. 26 şehir ve 32 kulüpten farklı yaş kategorilerinde 462 sporcunun hedefi on ikiden vurmak için yarıştığı turnuvada dereceye giren sporcular ödüllendirildi. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, çocuk, genç ve yetişkin kategorilerinde düzenlenen ve 3 gün boyunca büyük heyecana sahne olan okçuluk turnuvasına katılan tüm sporculara teşekkür etti.

2023 Dünya Spor Başkenti Konya, ulusal düzeyde önemli bir spor organizasyonuna daha ev sahipliği yaptı.

Konya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Türkiye’nin 26 farklı şehrinden yüzlerce sporcunun katılımıyla gerçekleştirilen Spor Konya Okçuluk Turnuvası büyük heyecana sahne oldu.
 
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, 2023 Dünya Spor Başkenti ünvanını taşıyan Konya’nın yıl içerisinde ulusal ve uluslararası birçok önemli spor organizasyonuna ev sahipliği yapmaya devam ettiğini ifade etti. 

Konya Büyükşehir Belediyesi’nin “Spor Konya” projesi kapsamında düzenlenen Türkiye geneli Okçuluk Turnuvasının da bunlardan birisi olduğunu belirten Başkan Altay, “Ülkemizin birçok şehrinden okçulukla ilgilenen sporcular Konya’mızda bir araya geldi. Çocuk, genç ve yetişkin kategorilerinde düzenlenen ve 3 gün boyunca büyük heyecana sahne olan okçuluk turnuvasına katılan tüm sporcularımıza teşekkür ediyorum. Amacımız; şehrimizin sadece bir yıl için değil, her daim sporun başkenti olarak anılmasını sağlamak. Bu amaçla bundan sonra da çalışmalarımızı artırarak sürdüreceğiz inşallah” ifadelerini kullandı.

26 ŞEHİR, 32 KULÜP, 462 SPORCU 

Konya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Selçuklu Cumhuriyet Çim Saha’da gerçekleştirilen Spor Konya Okçuluk Turnuvası’nda Türkiye’nin 26 şehrinden ve 32 faklı kulübünden toplam 462 sporcu hedefi on ikiden vurabilmek için kıyasıya mücadele etti.

DERECEYE GİREN SPORCULAR ÖDÜLLENDİRİLDİ

3 gün süren okçuluk turnuvasında; 9-10 yaş kız-erkek, 10-11 yaş kız-erkek, 13-14 yaş kız- erkek ve büyükler kategorilerinde düzenlenen müsabakalarda dereceye giren sporculara ödül verildi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyük Mücadeleye Geri Sayım Başladı!

100. Yıl Cumhuriyet Bisiklet Turu’nun 208,8 km’lik ilk etabı olan Sivas-Amasya Etabı; Cumhuriyetin kuruluş adımlarının atıldığı Sivas Atatürk ve Kongre Müzesi önünden 1 Ağustos Salı günü 09.00’da start alacak, Amasya Millî Mücadele Müzesi önünde yaklaşık 14.15’te sona erecek. 

 Yarışa Türkiye’den ve dünyadan katılan 100 bisikletçi, Cumhuriyetin 100.Yılı onuruna Millî Mücadele ruhu için pedal sürecek.  

Cumhuriyet’in kurulduğu 1923’te faaliyetlere başlayan Türkiye Bisiklet Federasyonu’nun Cumhuriyet’in 100. Yılı onuruna; Uluslararası Bisiklet Birliği (UCI) Avrupa Turları 2023 takviminde Elit Erkekler 2.2 kategorisinde Sivas’tan Ankara’ya uluslararası 100. Yıl Cumhuriyet Bisiklet Turu için tüm hazırlıklar tamamlandı.

 

5 Gün, 5 Etap, 6 ülkeden 16 Takım, 100 Bisikletçi Sivas’tan Ankara’ya Cumhuriyet yolunda, tarihin izinde 784 km pedal çevirecek

UCI Kıta Takımları, Milli Takımlar ve Kulüp Takımlarının katılacağı 100. Yıl Bisiklet Turu’nda; 16 takımdan 100 bisikletçi, 5 Gün, 5 Etap boyunca Sivas’tan Ankara’ya Cumhuriyetin yolunda tarihin izinde 784 km pedal çevirecek. Türkiye Bisiklet Federasyonu organizasyonu ile düzenlenen 100. Yıl Cumhuriyet Bisiklet Turu; Cumhurbaşkanlığı, T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü, İl Valilikleri, Belediyeleri, Spor Toto Teşkilat Başkanlığı, Kamu Kurum Kuruluşları ile Shimano Türkiye’nin destekleriyle Cumhuriyetin kuruluş adımlarının atıldığı Sivas Atatürk ve Kongre Müzesi önünden 1 Ağustos, salı günü start alacak. 100. Yıl Bisiklet Turu; Amasya, Havza, Samsun, Çorum, Çankırı üzerinden 5 Ağustos, cumartesi günü Ankara’da Cumhuriyet’in kurulduğu I. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin önünde son bulacak.

 

1 Ağustos’ta Sivas’tan başlayacak olan 100.Yıl Cumhuriyet Bisiklet Turu, takımlara, bisikletçilere ve izleyicilere zamanda yolculuk duygusu yaşatacak   

100. Yıl Cumhuriyet Bisiklet Turu’nun 208,8 km’lik ilk etabı Sivas-Amasya Etabı; Cumhuriyetin kuruluş adımlarının atıldığı Sivas Atatürk ve Kongre Müzesi önünden 1 Ağustos Salı günü 09.00’da start alarak Amasya Millî Mücadele Müzesi önünde yaklaşık 14.15’te sona erecek.

Sivas Atatürk ve Kongre Müzesi önünden start alacak bisikletçiler, tarihi Sivas Tren Garı kavşağından zamanda yolculuk yaparak Tokat yönünde doğru devam ederek Anadolu mücadelesine ev sahipliği yapan köylerden tarihi Kervansaraylardan ve köprüler üzerinden geçerek Amasya’ya varacak. Yarışın toplam yüksekliği 2.267 mt olacak.

 

Müftüoğlu’ndan Davet

Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu: “Tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Sivas’ta başlayacak ve Ankara’da bitecek olan 100. Yıl Bisiklet Turu’na start, finish ve geçiş güzergahlarına tüm halkımızı ellerinde Türk bayrakları ile davet ediyoruz. Bu coşkuyu birlikte yaşayalım. “dedi.

 

100.Yıl Cumhuriyet Bisiklet Turu’na 6 ülkeden 16 Takım katılacak. 9 Kıta Takımı, 2 Milli Takım, 5 Kulüp Takımı 784 km boyunca kıyasıya mücadele edecek 

Yarışa katılan takımlar ve kategorileri: UCI Kıta Takımları: Spor Toto Cycling Team (Türkiye), Konya Büyükşehir Belediye Spor (Türkiye), Beykoz Belediyespor (Türkiye), Iraq Cycling Project (Irak), DFT CCN Mesh Shahr (Irak), MES Sungun Azad (Irak), Suez Canal Discovery (Mısır), Vino Sko Team (Kazakistan), Almaty Astana Motors (Kazakistan) Milli Takımlar: Uzbekistan National Team (Özbekistan), Iraq National Team (Irak) Kulüp Takımları: Arvich Shargh Mazandaran (Irak), Karya Bisiklet Takımı (Türkiye), Velo Bursa Bisiklet Takımı (Türkiye), Ankuva Bisiklet Takımı (Türkiye), CT Vassil Levski (Bulgaristan)

 

Türkiye’yi 6 takım temsil edecek. Türk bisikletinin yıldızları 100.Yılda şampiyonluk için pedal basacak

Tarihi ve anlamlı organizasyona Türkiye’yi temsilen 6 takım katılacak. Spor Toto Cycling Team,

Konya Büyükşehir Belediye Spor, Beykoz Belediyespor, Karya Bisiklet Takımı, Velo Bursa Bisiklet Takımı, Ankuva Bisiklet Takımı’ndan Ahmet Örken gibi Türk bisikletinin yıldızları, bu onurlu yarışta Liderlik için yarışacak.

 

Yarışın Lideri Sarı Forma giyecek. Cumhuriyetin 100. Yılı onuruna Türk Bayrağı taşıyacak

100.Yıl Cumhuriyet Bisiklet Turu’nda Sarı Forma: Yarış Lideri, Kırmızı Forma: En İyi Yokuşcu, Yeşil Forma: En Sprinter ve Beyaz Forma: En Genç Sporcu olarak zorlu etaplarda sahiplerine kavuşacak.  100.Yıl Cumhuriyet Bisiklet Turu’nda Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı onuruna Etap Birincisi Sarı Mayo sahibi sporcu, Türk Bayrağı taşıyacak.

 

100.Yıl Cumhuriyet Bisiklet Turu, TRT Spor tarafından günlük özetler şeklinde yayınlanacak. 

 

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde gerçekleştirilen Sivas Kongresi’ne ev sahipliği yapan, ulusal bağımsızlık düşüncesinin benimsendiği, ulusal kurtuluş mücadelesine ışık tutan kararların alındığı ve 108 gün Millî Mücadele’nin merkezi olan Sivas Atatürk ve Kongre Müzesi’nden 1 Ağustos’ta start alacak 100. Yıl Cumhuriyet Bisiklet Turu’nun Etap Programı şöyle olacak:

 

Etap       Tarih                                                                                    Km                         Başlangıç            Bitiş

1.Etap:   1 Ağustos   Sivas-Amasya                            208,8 km         09:00               14:15

2.Etap:    2 Ağustos   Amasya-Havza                          89,4 km           09:00               11:15 

3.Etap:   3 Ağustos   Havza-Samsun                          135,4 km         09:00               12:25

4.Etap:   4 Ağustos   Samsun-Çorum                         176,1 km         09:00               13:25 

5.Etap:   5 Ağustos   Çankırı- Ankara                         175,4 km         09:00                13:25

 

100. Yıl Bisiklet Turu Takım Listesi:

 

UCI Kıta Takımları:

  1. Spor Toto Cycling Team (Türkiye)
  2. Konya Büyükşehir Belediye Spor (Türkiye)
  3. Beykoz Belediyespor (Türkiye)
  4. Iraq Cycling Project (Irak)
  5. DFT CCN Mesh Shahr (Irak)
  6. MES Sungun Azad (Irak)
  7. Suez Canal Discovery (Mısır)
  8. Vino Sko Team (Kazakistan)
  9. Almaty Astana Motors (Kazakistan)

Milli Takımlar:

  1. Uzbekistan National Team (Özbekistan)
  2. Iraq National Team (Irak)

Kulüp Takımları:

  1. Arvich Shargh Mazandaran (Irak)
  2. Karya Bisiklet Takımı (Türkiye)
  3. Velo Bursa Bisiklet Takımı (Türkiye)
  4. Ankuva Bisiklet Takımı (Türkiye)
  5. CT Vassil Levski (Bulgaristan)

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kaspersky, Kapsamlı SOC 2 Tip 2 Denetiminden Geçti!

Kaspersky, müşteri veri güvenliğine ve güvenli yazılım geliştirme süreçlerine olan taahhüdünü yeniden teyit etmek amacıyla, Servis Sağlayıcılar için Hizmet Organizasyonu Kontrolü (SOC 2) denetimini başarıyla geçti. Bu denetim, Kaspersky’nin antivirüs veri tabanlarının yetkisiz değişikliklerden korunması için uygulanan kontrollerin etkinliğini değerlendirmeyi sağlıyor. Daha önce Tip 1 için yapılan denetimlerin ardından, Kaspersky şimdi Tip 2 değerlendirmesini de başarıyla geçti ve şirketin altı aylık bir dönem boyunca uygulanan kontrolleri analiz edildi. 

Kaspersky, 2019’dan bu yana SOC 2 denetimlerinden sürekli ve başarılı bir şekilde geçiyor. Hizmet Kuruluşu Kontrolleri (SOC) çerçevesi, Amerikan Sertifikalı Kamu Muhasebecileri Enstitüsü (AICPA) tarafından geliştirilen, siber güvenlik risk yönetimi sistemleri için uluslararası kabul görmüş bir standarttır. Çerçeve, kuruluşların müşterilerine etkili güvenlik kontrol mekanizmalarına sahip oldukları konusunda güvence vermelerine yardımcı olmayı amaçlıyor. Kaspersky, şeffaflık ruhuyla, süreçlerinin ve çözümlerinin güvenilirliğini ve AICPA’nın güvenlik, kullanılabilirlik, işlem bütünlüğü, gizlilik ve mahremiyet kriterlerine bağlılığını onaylamak için bu standardı seçti. Denetim, bağımsız bir hizmet denetçisinin muhasebecilerinden oluşan bir ekip tarafından gerçekleştirildi. İnceleme sırasında, Kaspersky’nin Windows ve Unix işletim sistemi sistemleri için anti-virüs veri tabanlarının geliştirilmesi ve uygulanması için kullanılan süreci, kontrol ortamının dahil olmak üzere; “Organizasyon ve Yönetimi, İletişim, Risk Yönetimi, Kontrollerin İzlenmesi” unsurları da kontrol edildi. 

Operasyonel etkinliği inceledi

Testler, uygun yönetim, denetim ve personel personelinin sorgulanmasını; Kaspersky faaliyetlerinin ve operasyonlarının gözlemlenmesini ve Kaspersky belgelerinin ve kayıtlarının incelenmesini içeriyordu. Daha önceki SOC 2 Tip 1 değerlendirmelerinden farklı olarak, bu kez denetçiler yalnızca şirketin iç kontrollerinin belirli bir zamanda uygulanmasını değil, aynı zamanda Aralık 2022’den Mayıs 2023’e kadar altı aylık bir süre boyunca bu kontrollerin operasyonel etkinliğini de inceledi. Denetim sonucunda, Kaspersky’nin düzenli otomatik antivirüs veri tabanı güncellemelerini sağlamaya yönelik iç kontrollerinin etkili olduğu ve antivirüs veri tabanlarının geliştirilmesi ve uygulanması sürecinin yetkisiz temperlemeye karşı korunduğu sonucuna varıldı. Denetçilerin kapsamlı kararı, bağlantıdan talep edilebilecek nihai raporda bulunabiliyor. 

Kaspersky Baş Teknoloji Sorumlusu Anton Ivanov “Kaspersky müşterilerinin güvenliği bizim için her şeyden önemlidir ve güvenlik kontrollerimizin ve süreçlerimizin düzgün bir şekilde uygulandığının ve AICPA’nın güvenlik kriterlerine uygun olduğunun bir kez daha bağımsız bir onayını almaktan mutluluk duyuyoruz. Yeni SOC 2 Tip 2 denetimi, müşterilerimize sistemlerimizde güvenlik kontrol mekanizmalarının etkin bir şekilde kurulduğuna dair güvence veriyor ve iç süreçlerimizin en yüksek standartlara uygun olduğunu kanıtlıyor,” diyor 

Şirketin iç süreçlerinin düzenli olarak denetlenmesi, şirketin müşterileri ve iş ortaklarıyla güven oluşturmayı amaçlayan ve Kaspersky’nin şeffaflık ilkelerine bağlılığını kanıtlayan Kaspersky Küresel Şeffaflık Girişimi’nin (GTI) temellerinden biridir. SOC 2 denetimi hakkında daha fazla bilgi edinmek ve yeni alınan raporu talep etmek için web sitesini ziyaret edin. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karşıyaka'da dijital arşiv ile güvenlik arttı, israf azaldı!

Teknolojik gelişmelere uyum sağlayarak hizmetlerini daha hızlı ve etkin hale getirmeyi hedefleyen Karşıyaka Belediyesi, 2021 yılında hayata geçirdiği ‘dijital arşiv yönetim sistemi’ ile çalışmalarını daha da güçlendirdi.

Teknoloji yatırımlarında öncü olan Karşıyaka Belediyesi, uygulama sayesinde hem resmi evraklar dijital ortamda daha güvenli şekilde saklanmaya başlandı, hem de fotokopi ve kâğıt gibi masraflar en aza indirilerek ekonomiye ve ekolojiye katkı sağlandı. 

Karşıyaka Belediyesi Arşiv Müdürlüğü tarafından yürütülen dijital arşiv çalışması kapsamında kurumun İmar ve Şehircilik, Etüt Proje, Kentsel Dönüşüm, Plan ve Proje, Yapı Kontrol, Ruhsat Denetim ve Sağlık İşleri Müdürlükleri ile ilgili evrak, dosya ve dokümanlar dijital ortamda da kayıt altında tutuluyor. Bu kapsamda yaklaşık 5 milyon sayfa evrak ve 542 bin 740 proje taranıp dijitalleştirilerek Arşiv Yönetim Sistemine (AYS) aktarımı sağlandı. Arşiv Müdürlüğü’nün görevleri arasında yer alan ekspertiz hizmetleri de mesai saatleri içerisinde yapılıyor.

HIZLI VE SAĞLIKLI RAPORLAMA

Dijital arşiv projesi ile kullanılacak belgelerin fiziksel arşivde aranması ile doğacak zaman ve iş gücü kaybı ortadan kaldırılıyor. Yüksek güvenlik standartları altında kayda alınan belgelerin dosya bütünlüğü ve içerik orijinalliği de korunmuş oluyor. Ömür boyu saklanabilen belgeler hızlı, sağlıklı ve güncel bir şekilde raporlanabiliyor.

TASARRUF SAĞLANIYOR

Dijital dosyalama ile yer kaybı azaltılırken fotokopi, kâğıt, kartuş gibi masraflardan da tasarruf ediliyor; Karşıyaka’nın karbon salınımının azaltılmasına katkı sağlanıyor. Arşiv Yönetim Sistemi üzerinden suret hizmetleri daha hızlı bir şekilde veriliyor. Arşiv Müdürlüğü dijitalleşme sürecine diğer müdürlüklülerin evraklarının eklenmesi ve e-ekspertiz hizmetinin devreye girmesi için çalışmalarına devam ediyor.

TEKNOLOJİYE UYUMLU KENT

Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Teknolojik gelişmeler birçok alanda olduğu gibi arşivcilik alanında da hayatı çok kolaylaştıran çözümler sunuyor. Bu doğrultuda, önemli bir gereklilik haline gelen dijital arşivleme sistemi ile fiziksel evrakların sayısallaştırılarak dijital ortama taşınması, pek çok açıdan önemli avantajlar getiriyor. Dijital arşiv, üzerinde uzun zamandır çalıştığımız ve çok önem verdiğimiz bir konu. Yaklaşık 5 milyon sayfa evrak ve 542 bin 740 projeyi tarayıp dijitalleştirilerek Arşiv Yönetim Sistemine ekledik. 1949 yılına ait evraklarımızı dahi sayısallaştırdık ve Karşıyaka’mızın belleğine sahip çıktık. Yurttaşlarımızın işlerini zaman kaybetmeden yapmalarını sağladık. Tozlu raflarda bekleyen milyonlarca evrak, binlerce plana artık tek tuşla ulaşabiliyoruz. Karşıyaka Belediyesi olarak; kolay erişim, zaman ve iş gücü tasarrufu sağlayan dijital arşiv çalışmalarımızı güçlendirmeye devam edeceğiz” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye ABD işikkileri 200. Yılına girerken hedef 100 milyar dolar ticaret hacmi

Türkiye-ABD ilişkilerinin 2023 yılında da olumlu yönde ilerlemeye devam ediyor. Türkiye ve ABD arasındaki ticaret hacmi son 12 ayda 31,3 milyar dolar düzeyine ulaştı. Artan yatırımlar ve Türkiye pazarına yeni giren ABD’li şirketlerin farklı sektörlere yönelik ilgisi ile geçmişi 200 yıla yaklaşan ikili ekonomik ilişkiler, 2023’ün ilk yarısında ivme kazanmayı sürdürdü.

DEİK/Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ve Amerikan Şirketler Derneği (AmCham Türkiye), Türkiye ve ABD ikili ilişkilerinde 2023 yılının ilk altı ayına ilişkin değerlendirmede bulundu. TAİK ve AmCham Türkiye, yaklaşık 200 yıllık tarihi bulunan Türkiye-ABD ikili ekonomik ilişkilerinin 2023’ün ilk yarısında ivme kazanmaya devam ettiğinin altını çizdi.

Turnaoğlu: “İkili ekonomik ilişkiler daha da güçleniyor”

Türkiye-ABD arasında geçmişi uzun yıllara dayanan güçlü ilişkinin, dünyadaki en önemli ve köklü stratejik ilişkiler arasında yer aldığını belirten AmCham Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, ticaret ve yatırımın iki ülke arasındaki stratejik ilişkide kilit nitelikte önem taşıdığına dikkat çekti. Turnaoğlu, “AmCham Türkiye olarak, Türkiye ekonomisine yıllık 60 milyar dolar katkı sağlayan 125 ABD merkezli şirketi temsil ediyoruz ve ana hedefimiz ülkemizi global pazarlara taşıyan bir güç olmak” dedi. 

Turnaoğlu, Türkiye ve ABD arasında neredeyse 200 yıllık geçmişi bulunan ticari ilişkilerin her geçen gün gelişmeye devam ettiğine değinirken, AmCham Türkiye’nin 5 önceliği kapsamında gözlemledikleri gelişmeleri sıraladı: “Ülkemizdeki ABD yatırımları ve ticaretini geliştirme önceliğimiz kapsamında, ikili ticaretin 100 milyar dolar düzeyine ulaşması hedefine katkı sağlamayı sürdürüyoruz. Son 12 ayda Türkiye-ABD arasındaki ticaret hacmi 31,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleşirken bunun 15,9 milyar dolarını ihracat, 15,4 milyar dolarını ise ithalat oluşturdu. Her zaman belirttiğimiz gibi Türkiye, dünya genelinde az sayıda ülkenin sahip olduğu bir potansiyele sahip. ABD firmalarının devam eden yatırımları da bu görüşü destekliyor. Üyelerimizden Mondelez International, son 5 yılda 110 milyon dolar yatırım alarak Türkiye’den ABD’ye yüksek sağlık standartlarına uygun 60 milyon dolardan fazla ürün ihraç etti. Gıda sektöründe Türkiye’den çevre ülkelere ihracat hedefiyle yapılan 100 milyon dolarlık bir diğer önemli yatırım ise Kraft Heinz tarafından gerçekleştirildi. PwC ile birlikte hazırladığımız, Türkiye’ye gelen Amerikan yatırımını inceleyen rapora göre, Amerikan şirketleri genel olarak uzun vadeli yatırımlar yapıyor ve yatırım kararlarını 7-10 yıllık perspektiflerle gerçekleştiriyor. Geçtiğimiz yıl oyun ve perakende gibi birçok sektörde start-up ekosistemine satın almalarla giriş yapan Amerikan şirketlerini de gözlemledik. Bunun en güncel örneği olarak halka arz ile birlikte 60 milyon dolar civarında yeni bir kaynak yaratan üyemiz Martı Teknoloji, New York Borsası’nda 13 Temmuz’da gong çaldı” dedi. 

Turnaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “AmCham’in ikinci önceliği olan Türkiye’nin bölgesel merkez olarak rolünün güçlendirilmesi konusunda Orta Asya ve Kafkasya bölgeleriyle karşılıklı ilişkilerin geliştirilmesini önemsiyoruz. Ülkemizde bulunan Amerikan şirketlerinin bir bölümü Türkiye’yi bölgesel bir merkez olarak konumlandırıyor. Öyle ki derneğimizde bulunan yaklaşık 20 üyemiz Türkiye’den 80’e yakın ülkeyi yönetiyor. Ekosistemimizde bulunan Türk firmalarının küresel değer zincirine daha fazla katılımını sağlamayı hedeflediğimiz üçüncü önceliğimiz kapsamında da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Örneğin P&G Türkiye olarak yurt içinden tedarikçilerimizin 82’si yurt dışındaki P&G şirketlerine 140 milyon dolara yakın hammadde ihracatında bulunmuştur. Türkiye, yetenek yönetimi açısından da önemli üstünlüklere sahip. Bu önceliğimiz kapsamında ise iki yıldır sürdürdüğümüz ‘Global Turks’ adlı projemizin bulguları Türkiye’de yetişen ve daha sonra yönetici rollerinde görev alan ‘1000 Global Türk’ün yetenek haritasını ortaya koyuyor. Eylül ayında ABD’de gerçekleştirmeyi planladığımız Washington ziyaretinin ardından Global Turks projemizin sonuçlarını açıklayacağımız lansmanı gerçekleştirmeyi de planlıyoruz. Amerikan şirketlerinin Türkiye ile ilişkisi ticari olduğu kadar toplumsal dayanışma ve sürdürülebilirlik alanında da öne çıkıyor ve bizim bir diğer önceliğimizi oluşturuyor. Örneğin sürdürülebilirliğe odaklanan üyemiz Dow ile Aksa Holding’in ortak yatırımı olan Dow Aksa şirketi AmCham Yatırım Ödülü’nü rüzgar kanadının daha verimli ve hafif olmasına yönelik karbonfiber yatırımı ile kazandı. Bunun yanında, Şubat ayında yaşanan deprem felaketi sonrasında, konuyla ilgili çalışmalara katkı sağlamak isteyen ABD’li şirketler bizlerle temasa geçmeyi sürdürüyor.”

Yalçındağ:  “100 milyar dolar ticaret hacmi hedefi için 13. Türkiye Yatırım Konferansını Eylül’de gerçekleştireceğiz”

TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Temmuz ayında Vilnius’ta gerçekleşen NATO Zirvesi’nin Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir süreci başlattığını belirterek, “Yakalanan bu ivmeyle ticari ilişkileri daha da hızlandırmak istiyoruz. Türkiye’nin Rusya-Ukrayna gerginliğinde arabulucu rolünü üstlenmesi, geçtiğimiz günlerde sona erse de tahıl koridoruna öncülük etmesiyle başlayan süreç ülkemizin stratejik ortak olarak ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Türkiye-ABD ticari ilişkilerinin mihenk taşlarından biri olan savunma sanayi alanındaki iş birliğinin önümüzdeki dönemde hızlanacağını görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde ABD Büyükelçisi Jeffry L. Flake başta olmak üzere 50 Amerikalı iş insanının İDEF 2023’e katılması, ABD’nin de savunma sanayinde iş birliğine açık olduğunu bize hissettiriyor. TAİK olarak, yıl sonuna doğru düzenleyeceğimiz 39. American Turkish Conference (ATC) – Amerikan Türk Konferans’ında Türk savunma sanayi firmalarına kendilerini daha yakından tanıtma fırsatı sunarak, olumlu havaya katkıda bulunacağız. Türkiye ve ABD arasında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi için önümüzdeki dönemde atacağımız ilk adım 19-20 Eylül tarihlerinde gerçekleştireceğimiz 13’üncü Türkiye Yatırım Konferansı olacak. Yatırım Konferansının ilk gününü Goldman Sachs ev sahipliğinde T.C. Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’i ve Merkez Bankası Başkanımız Hafize Gaye Erkan’ı ABD’nin önde gelen finans çevreleri ile bir araya getireceğiz. İkinci gününde ise T.C. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı Fortune 100’de yer alan 25 Amerikalı şirketin CEO’su ile Yuvarlak Masa toplantısında buluşturacağız” dedi.  

ABD’nin dünyadan ithalatı 2022 yılında 2020’ye göre yüzde 40 artarken Türkiye’den ithalatının yüzde 75 gibi oldukça hızlı bir oranda yükseldiğini belirten Yalçındağ, “Suudi Arabistan dışında kalan Çin, Hindistan, Brezilya, Vietnam mallarına artan talep Türk mallarına gelen talebin altında kalmış, 2020 yılında ABD’nin en çok ithalat yaptığı 29. ülke konumunda olan Türkiye 2022 yılında 25. sıraya yükseldi. Altın ve mücevher, makinalar, otomotiv ABD’nin en çok talep artışının yaşandığı sektörler olurken her bir sektörden ihracatımız 1 milyar doların üzerine çıktı. Haziran ayında 1,3 milyar doların üzerinde ihracat ile Türkiye’nin en çok ihracat gerçekleştirdiği ikinci ülke konumunda olan ABD’ye ihracatımızın 2022 yılına göre düşük kalsa da 30 milyar doların üzerinde seyredeceğine eminiz.  Hem ihracatımızı artırmak hem de ABD pazarına Türk mallarını daha iyi tanıtmak için Türk firmalarımız başta Türk Hava Yolları (THY) 150’den fazla fuar katılımı yapıyor ve biz de iş insanlarımız ile South by Southwest başta olmak üzere birçok fuara katılım sağlamayı planlıyoruz” dedi. 

Yalçındağ: “Eyalet yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde kendimizi Çin’e alternatif pazar olarak konumlandırıyoruz”

Amerika’nın tek bir ülke gibi düşünülemeyecek kadar büyük bir coğrafya ve çok güçlü bir ekonomi olduğunu aktaran Yalçındağ, “İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin eyalet bazında ele alınması şart. TAİK Eyalet Komitesi yapılanmamızla bu ticari ilişkileri dört koldan destekleyeceğiz. Sadece, Kaliforniya ve Teksas ABD’den ayrı olarak dünyanın en büyük on ekonomisinden ikisi konumunda, biri dijital teknoloji diğeri enerji sektöründe dünyada öne çıkıyor. Her iki eyalet için oluşturduğumuz komiteler ile bu bölgelerde Türk firmaların daha proaktif bir görünüme kavuşmasını amaçlıyoruz. Bunların yanında Florida, Illinois, Massachusetts, New York, Tennessee ve Virginia eyalet komitelerimiz bulunmakta, bu eyaletlerde de konut (inşaat), sağlık, eğitim, finans sektörleri gördüğümüz kadarıyla Türk firmalarının dikkatini çekmeye devam ediyor. Eyalet bazında ihracatımızda da Teksas, New Jersey, Kaliforniya, Florida ve Georgia; Türkiye’nin 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdiği eyaletler, daha fazla eyalete Türk ürünlerinin tanıtıldığı ve her bir eyalete 1 milyar dolarlık ihracat yapabileceğimizi düşünürsek, ABD pazarının Türkiye için nasıl bir potansiyel teşkil ettiğini daha iyi kavrayabiliriz. Eyalet yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde kendimizi Çin’e alternatif pazar olarak konumlandırıyoruz. Bunun pozitif olarak geri dönüşünü hali hazırda görmeye başladık” dedi.  

 Rakamlarla Türkiye-ABD Ticari İlişkileri

  • Dünyanın en büyük 11. ekonomisi olan Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa, Asya ve Afrika’ya yakınlığı, sadece 4 saatlik uçuş mesafesinde 1,3 milyar kişilik 26 trilyon dolarlık geniş bir pazara açılan erişimi, stratejik coğrafi konumu nedeniyle önemli bir potansiyele sahip.
  • 85 milyonu aşan nüfusu ile önemli bir iç pazara sahip olan Türkiye, Avrupa Gümrük Birliği üyeliği ve çok sayıda serbest ticaret anlaşması, yaklaşık 1 milyar kişiyi kapsayan geniş bir serbest piyasa alanına erişim sağlıyor.
  • 2013 yılında 20 milyar dolar seviyesinde olan Türkiye-ABD ticaret hacmi 2022 yılında 32,1 milyar dolar seviyesine yükseldi. Türkiye, 2021 yılından bu yana ABD ile dış ticaretinde net ihracatçı konumunda. 2022 yılında Türkiye’nin ABD’ye ihracatı 16,9 milyar dolar, Türkiye’nin ABD’den ithalatı 15,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
  • Haziran 2022 ile Mayıs 2023 arasındaki on iki aylık süreçte Türkiye’nin ABD’ye ihracatı 15,9 milyar dolar seviyesine gerilerken Türkiye’nin ABD’den ithalatı 15,4 milyar dolara yükseldi; toplam ticaret hacmi 31,3 milyar dolar olarak gerçekleşti.
  • Türkiye’deki yabancı yatırımların sektörel dağılımına bakıldığında, finans sektörü yüzde 31,4 gibi önemli bir paya sahip. İmalat ve enerji sektörü ise toplam yatırımlara sırasıyla yüzde 24,1 ve yüzde 10,2 katkı sağlıyor. Özellikle Türkiye’nin aldığı toplam yatırımların yüzde 9,2’sini oluşturan “toptan ve perakende ticaret sektörü” en cazip dördüncü sektör olarak öne çıkıyor.
  • TAİK tarafından Ağustos 2019’da BCG’ye hazırlatılan “Türkiye ve ABD Arasında İkili Ticareti Arttırmak” başlıklı raporu; 8 sektörde, otomotiv ve yedek parça (1), tekstil ve hazır giyim (2), mücevher (3), sivil havacılık (4), beyaz eşya (5), inşaat malzemeleri (6), mobilya (7) ve seyahat ve turizm (8) Türkiye’nin ABD’ye ihracatını artırmak için karşılaştırmalı avantajlara sahip olduğu sonucunu ortaya koyuyor.
  • Türkiye’nin 2016 yılında 2 milyar doların biraz üzerinde ABD’ye hizmet ihracatı, 2021 yılında 3,9 milyar dolara kadar yükselmiş durumda. 2022 yılında ABD’ye hizmet ihracatımızın ise resmi olmayan rakamlara göre 5 milyar doların üzerinde gerçekleştiği tahmin ediliyor. Haziran 2022 ile Mayıs 2023 arasında ülkemizi ziyaret eden ABD’li turist sayısı yaklaşık 1,1 milyon.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çalı'da film şöleni sona erdi

Nilüfer Belediyesi ile Çalı Çevre ve Kültür Derneği’nin (ÇEKÜDER) birlikte düzenlediği 7. Çalı Köy Filmleri Festivali sona erdi. Dolu dolu geçen festivalde Kısa Film Yarışması’nda dereceye girenler de ödüllendirildi.
    Çalı Futbol Sahası’nda yapılan ve 3 gün süren 7. Çalı Köy Filmleri Festivali, renkli görüntülerle sona erdi. Sinemaseverleri buluşturan program boyunca film gösterimleri, söyleşiler, atölye çalışmaları, yoga ve doğa yürüyüşleri gibi çeşitli aktiviteler yapıldı.
            7. Çalı Köy Filmleri Festivali, haftasonunda ziyaretçilerine oldukça keyifli zamanlar yaşattı. Yoga ve Mysia Yolları doğa yürüyüşüyle başlayan etkinlikler kapsamında çeşitli atölye çalışmaları yapıldı. Eğitmenler Esin Selimoğlu ve Gizem Gençler önderliğinde düzenlenen ‘Stop-motion ve kendi sahneni yarat’ atölyelerine katılan çocuklar film dünyası hakkında farklı deneyim yaşadılar.

            Kısa film seçkisi gösterimlerinin yapıldığı festivale, Kutsal Motor ekibi de söyleşi konuğu oldu. Türkiye’de sinemaya yönelik eğlenceli ve nitelikli içerikler üreten ekip, çalışmaları hakkında bilgi verdi. Kaan Karsan, Zeynep Ocak ve Hasan Cömert izleyenlerin merak ettiği soruları da yanıtlarken, Nilüfer Belediyesi’ne düzenlediği Çalı Köy Filmleri Festivali için teşekkür etti. Sinema ve diziler üzerine seçilen konuları internet ortamında ele aldıklarını ifade eden ekip, çok zengin ve geniş bir platformda çalıştıklarını söyledi.

            Kutsal Motor söyleşisinin ardından Orçun Köksal’ın yönettiği “Bars” adlı film gösterime sunuldu. Bir buçuk saati aşkın süren film sonunda yönetmen Orçun Köksal beyaz perde tutkunlarıyla söyleşide buluştu. Çalı Köy Filmleri Festivali’nin eski günlerdeki gibi açık havada film izleme duygusunu yaşattığını ifade eden Köksal, “Bars” adlı filmi uzun süren yolculuk sonrası beyaz perdeye sunduklarını belirtti. Filmle kaybolan Anadolu kimliğini bu topraklara ait Bars üzerinden yansıtmak istediğini belirtti. Söyleşilerin ardından Yönetmen Abbas Kiarostami’nin ‘Kirazın Tadı’ adlı film izleyicilerle buluştu.

            Festivalin son gününde ise, Ali Gençoğlu’nun moderatörlüğünde Doç. Gülsüm Depeli Sevinç ve Dr. Öğretim Üyesi Mehtap Özsoy, ‘Türkiye’de Sinema, Köy ve Köylüler’ üzerine söyleşi gerçekleştirdi. Doç. Gülsüm Depeli Sevinç, Türk sineması üzerine köylüler; Dr. Öğretim Üyesi Mehtap Özsoy ise köylülerin Türk sinemasını deneyimlemesi üzerine sunum gerçekleştirdi. Konuşmasında organizasyon ekibine teşekkür eden Özsoy, uzun bir zaman sonra Türkiye’de kendini başka bir zamanda gibi hissettiğini dile getirdi.

            Festival kapsamında ayrıca; ‘Kurmaca’ kategorisindeki kısa filmlerin yönetmenleri söyleşi gerçekleştirdi. “Kuşku”nun yönetmeni Gökçe Pekhamarat, “Alkarısı”nın yönetmeni İlyas Soner Yıldırım, “Rutubet”in yönetmeni Turan Haste, “Bahçeler Put Kesildi”nin yönetmeni Ali Cabbar, film çekim hikayeleri ve sektör ile ilgili paylaşımlarda bulundu. Çalı’da bulunmaktan duydukları memnuniyeti dile getiren yönetmenler, önümüzdeki yıllarda yapılacak festivalleri de yakından takip edeceklerini söylediler.

            Festivalin son akşamı kısa filmleriyle ödüle değer bulunan yönetmenlere ödülleri verildi. Ana Jüride Burak Kaplan, Vuslat Saraçoğlu, Mine Pakel; ön jüride ise Büşra Çam, Sezer Ağgez, Kadir Can Kiraz, Ali Rıza Erdemir, Evrim İnci, Yasemin Demirci, Zeynep Demirhan yer aldı. Yapılan değerlendirmede; “Emma” filmi ile Merve Kuş Mataracı mansiyon ödülüne layık bulundu. Merve Kuş Mataracı’nın ödülünü Vuslat Saraçoğlu verdi. En İyi Belgesel Film Ödülü’nü “Suyu Bulandıran Kız” ile Deniz Telek kazandı. Mine Pakel’in verdiği ödülü Telek adına, Sezer Ağgez aldı. En İyi Kurmaca Film Ödülü’nü ise “Rutubet” ile Turan Haste elde etti. Haste’nin ödülünü Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem verdi. Kısa bir konuşma yapan Başkan Erdem, katılımcıları ve ödül alanları kutladı.

7. Çalı Köy Filmleri Festivali’nin oldukça keyifli geçtiğini belirten Başkan Erdem, “Kısa film alanında, belgesel alanında katkı koyan yönetmenlere teşekkür ediyorum. Ödül alanları ayrıca kutluyorum. Festivale 75 eser gönderilmiş. Çalı Film Festivali’nin kurumsallığı, sürdürülebilirliği açısından bu, önemli gösterge. Bunu sağlayan sizlersiniz aslında. Buradaki kalabalığa bakıyorum. Sinemaseverlere, sanatseverlere, hepinize katkı verdiğiniz, katıldığınız ve bu çalışmalara destek olduğunuz için çok teşekkür ediyorum” dedi.
            Film gösterimi ile devam eden programda “Kavur” filmi izlendi. Daha sonra filmin Yönetmeni Fırat Özeler ve Yapımcı Emir Melek, eserin ortaya konma süreci ve yapım sürecini konu alan bir söyleşi gerçekleştirdi. Yönetmen Özcan Alper’in “Karanlık Gece” Filmi gösteriminin ardından 7. Çalı Köy Filmleri Festivali, RednBlack konseriyle sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükakın: Körfez su sporlarının merkezi olacak

‘Körfez’in İki Yakası Bir Araya Geliyor’ Ulusal Açık Su Yüzme Yarışları, Kocaeli Büyükşehir, Gölcük ve Derince belediyelerinin iş birliğinde gerçekleştirildi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Gölcük Belediyesi, Derince Belediyesi, Türkiye Yüzme Federasyonu, Kocaeli Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü iş birliğiyle hafta sonunda yapılan Ulusal Açık Su Yüzme Yarışları, Derince sahilinden başlayarak Gölcük Değirmendere sahilinde sona erdi. İzmit Körfezi’nin iki yakasını bir araya getiren açık yüzme yarışında heyecan dolu anlar yaşandı. Yarışın startını veren Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, ‘’İzmit Körfezi, uluslararası yarışmaların da yapıldığı bir su sporları merkezi haline gelecek’’ dedi.

KIYASIYA REKABET YAŞANDI

144 kadın olmak üzere 583 sporcunun katıldığı etkinlikte 28 kategoride, 2 bin 650 metrelik parkurda kıyasıya rekabet yaşandı. Yarışmada 28 dakika 41 saniyelik sonuçla erkekler genel klasmanında Muhammed Yavuz Selim Oğuz, kadınlar genel klasmanda ise 30 dakika 37 saniye ile Zeynep Çelik birinci oldu.

2 BİN 650 METREYİ KULAÇLADI

Büyük heyecana sahne olan yarış Derince sahilinden start aldı. Koşarak denize atlayan sporcular 2 bin 650 metreyi kulaçladı. Deniz Limanı Şube Müdürlüğü’ne bağlı polis ekipleri ile UMKE herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması adına hazır bulundu. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer ve Derince Belediye Başkanı Zeki Aygün de yarışları yerinde izledi

ULUSLARARASI BOYUTLARDA GERÇEKLEŞECEK

Yarışların geleneksel hale geldiğini belirten Başkan Büyükakın, “İki yakada Derince’den Gölcük’e yüzücülerimiz her sene buradan yüzerek geçiyorlar. Bu sene 11 farklı ilden 600 civarında sporcunun katılımı var. Geçen seneye göre katılımda da % 50 civarında artış var. Zaman içinde körfezin su sporlarının her türünün merkezi haline geldiği bir vizyon doğrultusunda çalışıp ilerliyoruz. Bugün açık su yüzeme yarışları gerçekleştiriliyor ve hem Türkiye’de farklı farklı illerden katılımcı olması hem de katılımcı sayısının artması oldukça sevindirici bir gelişme. Zamanla bu çok daha geniş katılımlı bir açık su yüzme yarışmasına doğru yol alacak. Hatta uluslararası boyutlarda bu yarışlar gerçekleşecek” şeklinde konuştu.

MAVİ BAYRAKTA PLAJLARA DOĞRU GİTMEMİZ

İzmit’in en doğusundaki dip çamuru temizleme projesiyle arıtmalar ve su sporlarının bir bütünün parçası olduğunun altını çizen Başkan Büyükakın “23 tane arıtma tesisimiz gece gündüz demeden çalışıyor. Bir damla evsel atık suyu bile körfeze arıtmadan geçirmeden salmıyoruz. Ama dip çamuru temizliği başka bir kategori. Benzer bir çalışma Türkiye’de zaten yok. Dünyada da çok az sayıda benzer ölçekte çevre projeleri var. Dünyanın sayılı çevre projelerinden biri şu anda İzmit körfezinin Doğu kısmında bitiş noktasında gerçekleştiriliyor. 650 futbol sahası büyüklüğünde bir alana yayılmış olan yer yer 1 metre yer yer 3 metre yüksekliğe ulaşmış olan çamurları denizden çıkartıyoruz. Bu denizin oksijen seviyesinin yükselmesi, biyoçeşitliliğin artması, balık popülasyonun artması açısından ve uzun dönemde körfezin iç kısımlarında da mavi bayraklı plajlara doğru gitmemiz açısından son derece önemli. Bu projeyle Körfez’de dipten diriliş yaşanacak” dedi. Konuşmaların ardından belediye başkanları yarışmanın startını verdi.

“AKINTIYA KARŞI NASIL YÜZECEĞİMİ BİLİYORDUM”

Yarışmayı birinci olarak tamamlayan 16 yaşındaki Muhammet Yavuz Selim Oğuz, “İstanbul’dan geliyorum ilk defa Kocaeli’de bu yarışa katılıyorum. Çok eğlenceliydi. Tecrübem vardı akıntıya karşı nasıl yüzeceğimi biliyordum. Denizlerde yüzmeye alışığım. Ondan hiç bırakmadım ful tempomu devam ettirdim” ifadelerini kullandı.

ÖDÜL TÖRENİ DEĞİRMENDERE SAHİLİNDE

Gölcük Değirmedere sahilinde düzenlenen törene Kocaeli Vali Yardımcısı Ali Ada, Derince Belediye Başkanı Zeki Aygün, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, Kocaeli İl Gençlik ve Spor Müdürü Gökhan Yavazer, AK Parti Gölcük İlçe Başkanı Çetin Seymen, MHP Gölcük İlçe Başkanı Derya Çavdar, Büyükşehir Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Şemsettin Yıldırım, siyasi parti temsilcileri, sporcular, sporcu aileleri, antrenörler ve vatandaşlar katıldı.

 

YARIŞLARDA DERECEYE GİRENLER ÖDÜLLENDİRİLDİ

Konuşmaların ardından dereceye giren sporculara ödülleri törenle takdim edildi. Yarışmada dereceye giren sporcular ise şöyle:

Kadınlar 12 Yaş

1- Ecrin Gülcan (00:33:11)

2- Emine Doğa Aktaş (00:34:45)

3- Berra Aslan (00:36:13)

Kadınlar 13 Yaş

1- Su İnal (00:30:53)

2- Nida Başaran (00:32:04)

3- Belinay Uyar (00:32:17)

Kadınlar 14-15 Yaş

1- Zeynep Çelik (00:30:37)

2- Melisa Özmen (00:31:29)

3- Zeynep Kılıç (00:32:02)

Kadınlar 16-17 Yaş

1- İdil Melis Pehlivan (00:40:41)

2- Zeynep Naz Karakurt (00:41:29)

3- İpeksu Şen (00:42:01)

Kadınlar 18-19 Yaş

1- Yağmur Şekerci (00:37:16)

2- Azra İlayda İkram (00:48:34)

3- Havva Çakır (00:50:05)

Kadınlar 20-24 Yaş

1- Öykü Gökalp (00:41:23)

2- Sıla Avcı (00:44:27)

3- Zeynep Gençer (00:47:51)

Kadınlar 25-29 Yaş

1- Yonca Şevval Öztürk (00:40:57)

2- Nazife İdil Özkol (00:44:35)

3- Gizem Kahyalar (00:49:58)

Kadınlar 30-34 Yaş

1- Didem Yigit (00:44:28)

2- Sevde Karakuş (00:56:53)

Kadınlar 35-39 Yaş

1- Nergis Kurt (00:50:20)

2- Yıldız Arslan (00:55:13)

3- Merve Yılmaz Canöz (00:56:03)

Kadınlar 40-44 Yaş

1- Sinem Õzperçin (00:50:31)

2- Sahra Seven (00:50:39)

3- Aylin Çetin (00:50:40)

Kadınlar 45-49 Yaş

1- Zeliha Batay (00:44:05)

2- Nezahat Eyüpreisoğlu (00:58:27)

3- Şule Urasoğlu (01:02:47)

Kadınlar 50-54 Yaş

1- Rükiye Ertaş (00:58:49)

2- Betül Tezel (01:07:25)

3- Sibel Tezel (01:15:30)

Kadınlar 55-59 Yaş

1- Meryem Benli (00:50:42)

2- Deniz Güler (00:52:17)

3- Filiz Torun (00:53:37)

Kadınlar 60-65 Yaş

1- Muzaffer Durmuş (01:25:39)

Erkekler 12 Yaş

1- Eymen Utku Çavdar (00:31:47)

2- İbrahim Burhan (00:32:35)

3- Rüzgar Yandık (00:33:40)

Erkekler 13 Yaş

1- Deniz Kılınç (00:31:12)

2- Halil Altunbulak (00:31:48)

3- Kaan Karadayı (00:32:30)

Erkekler 14-15 Yaş

1- Mehmet Yiğit Küçükyıldız (00:30:28)

2- Muhammed Bedirhan Ayhan (00:30:30)

3- Eymen Taha Turan (00:30:54)

Erkekler 16-17 Yaş

1- Muhammed Yavuz Selim Oğuz (00:28:41)

2- Burak Kirman (00:32:20)

3- Berke Serbest (00:33:20)

Erkekler 18-19 Yaş

1- Muhammet Çelik (00:35:11)

2- Yağız Pirim (00:37:07)

3- Mehmed Akif Öztürk (00:44:53)

Erkekler 20-24 Yaş

1- Emirhan Demirtaş (00:40:35)

2- Serdar Umut Öner (00:41:35)

3- Muhammet Candar Aslan (00:44:13)

Erkekler 25-29 Yaş

1- Cem Yıldırım (00:44:31)

2- Tolga Canbazoğlu (00:44:37)

3- Ata Ateş (00:45:09)

Erkekler 30-34 Yaş

1- Emre Öztürk (00:34:18)

2- Enez Şirin (00:36:37)

3- Olcay Batu Coşkuner (00:38:56)

Erkekler 35-39 Yaş

1- Muhammet Fatih Karakaya (00:34:30)

2- Duygun Yurteri (00:39:07)

3- Sabahattin Bağatur (00:39:20)

Erkekler 40-44 Yaş

1- Demir Çetintaş (00:38:40)

2- Fatih İşsever (00:42:47)

3- Şükrü Selvi (00:44:13)

Erkekler 45-49 Yaş

1- Zeynel Küsmezer (00:40:23)

2- Murat Hüdaverdi (00:40:42)

3- Faruk İlgüy (00:42:52)

Erkekler 50-54 Yaş

1- Murat Meto (00:39:19)

2- Yekta Nizamoğlu (00:40:30)

3- Serkan Sevimler (00:41:50)

Erkekler 55-59 Yaş

1- Önder Arı (00:44:39)

2- Abdulselam Çalkan (00:44:58)

3- Resul Eyüpreisoğlu (00:45:15)

Erkekler 60-65 Yaş

1- Akın Savaş Toklu (00:45:03)

2- Mustafa Aydoğdu (00:46:30)

3- Bayramali Öztürk (00:47:48)

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

IDEF'te sadece harp silah ve araçlarımız değil, millî teknoloji hamlemizin ulaştığı seviye de sergilendi

Uluslararası savunma sanayisini bir araya getiren Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF’23), bu yıl 25-28 Temmuz tarihleri arasında TÜYAP’ta gerçekleştirildi. Pek çok farklı ülkenin katıldığı fuarı değerlendiren İstinye Üniversitesi (İSÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahri Erenel, IDEF’in Türkiye’nin jeopolitik gücünün ve teknolojik gelişiminin bir yansıması olduğunu belirtti. Erenel, “Fuarda sergilen sadece yerli ve milli üretim harp silah ve araçlarımız değil, milli teknoloji hamlemizin ulaştığı seviyedir” dedi.

Bu yıl 16’ncısı düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF’23), 25-28 Temmuz tarihleri arasında İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Fuara savunma, güvenlik, denizcilik, havacılık ve uzay sanayisi alanlarında faaliyet gösteren yerli ve yabancı firmalar katıldı. Fuara katılan İstinye Üniversitesi (İSÜ) İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahri Erenel, IDEF’23’ü değerlendirdi. 

Çin çok sayıda firması ile fuarda yer aldı

Bu yıl 16’ncı kez düzenlenen IDEF ile ilgili görüşlerini aktaran Prof. Dr. Erenel, şunları söyledi:

“Her fuarda Türk savunma sanayi ürünlerinin çeşitlendiğini ve ARGE çalışmaları yürüten firma sayısı ile katılımcı ülke ve firma sayısının da arttığını gözlemliyoruz. Örneğin, son yıllarda savunma sanayii alanında ciddi bir atılım içinde bulunan Çin’in bu fuarda çok sayıda firma ile yer alıyor olması IDEF’in dünya çapında bir marka olarak tanınması olarak değerlendirilebilir. IDEF, Türkiye’nin jeopolitik gücü ve ülkemizin teknolojik gelişiminin bir yansımasıdır. Bu fuarı diğerlerinden ayrı kılan, Türk savunma sanayii ürünlerinin çoğunun Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından operasyonlarda kullanılmış olmasıdır. Harp silah ve araçlarını bir pazara hızla girerek satabilmek ciddi uğraş gerektirir. Türkiye’nin avantajı sahada kullanılan ve geri bildirimlerle daha geliştirilen sistemlerin tamamını veya önemli bir kısmını üretiyor olmasıdır. Diğer bir konuda Türk savunma sanayi firmalarının çalışmalarını Türk Silahlı Kuvvetleri’nin öngörü odaklı ihtiyaç analizlerinin şekillendiriyor olmasıdır.”

“Harp silah ve araçlarının önemli özelliği kullanım ömürlerinin giderek kısalması”

Erenel, fuarın sektörün geleceğine katkısını ise şu sözlerle özetledi:

“Savunma sanayii, ülkelerin endüstrileşmesinin kuvvet çarpanı olarak görülmektedir, bir ülkenin gelişmişlik seviyesinin yansımasıdır. Teknolojik yeniliklerin büyük kısmının askerî ihtiyaçlarla ortaya çıktığı bilinmektedir. Aynı zamanda bu ürünler önemli bir gelir ve istihdam yaratmaktadır. Diğer sektörler için de yol haritası çizebilmektedir. Güvenlik ve bekanın daha da önem kazandığı günümüzde savunma sanayilerinin teknolojik gelişimlerine hız kesmeden devam etmesi beklenmelidir. SIPRI verileri de ülkelerin savunma harcamalarının her geçen yıl artış gösterdiğini vurgulamaktadır. Bu nedenlerle, bu alandaki AR-GE çalışmaları ve yatırımların artarak devam edeceği öngörülebilir. Harp silah ve araçlarının önemli özelliği günümüzdeki hızlı teknolojik gelişim ve dijitalleşme nedeniyle kullanım ömürlerinin giderek kısalmasıdır. Buna ‘yaratıcı yıkım’ adı verilmektedir. Yeni teknoloji, ‘daha yeni’ sayılabilecek bir önceki teknolojiyi hızla eskitebiliyor. Dolayısıyla günümüzde askeri sistemlerin askeri ve sivil ihtiyaçlar dikkate alınarak planlanması ve üretilmesi dikkate alınmaktadır.”

“Millî ve özgün savunma sanayi ürünlerimiz dikkat çekiyor”

Türkiye’nin katılımcıları heyecanlandıran son atılımları hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Erenel, “Savunma sanayimiz Türkiye’de millî ve özgün yüksek teknoloji üretiminin öncü sektörü olmuştur. Millî Teknoloji Hamlesi ile sanayileşme politikaları ile savunma sanayinin uyumu sağlanmıştır. Millî Teknoloji Hamlesi, yüksek teknoloji, katma değerli üretim ve öz yeterlilik kazanımlarının ötesinde anlamlar taşımaktadır. Kendine özgü yönetim sistemi, ana yüklenicileri, alt yüklenicileri, KOBİ’leri, araştırma kuruluşları, üniversiteleri, geliştirdiği özgün ürünleri ve ihracatıyla savunma sanayii, Türkiye’nin en önemli sektörlerinden biri haline gelmiştir. Artık Türkiye’nin millî ve özgün savunma sanayi ürünleri, dünyada savaş paradigmasını ve jeopolitik dengeleri değiştirici unsurlar olarak tanımlanmaktadır,” dedi.

“Özellikle Çin’in katılımı önemli”

Birçok ülkenin fuara katıldığına dikkat çeken Erenel, “Başta Çin olmak üzere Suudi Arabistan gibi ülkelerin geniş kapsamlı katılımları önemli, bir sonraki fuarda Körfez ülkelerinden daha geniş katılımlar olacaktır. Özellikle Çin’in katılımı önemli. 2025 yılını ‘yapay zekâ yılı’ olarak belirleyen Çin’in 5G teknolojisi, robotik sistemleri, ileri teknoloji odaklı çalışmaları dikkatle takip edilmektedir. Geçmiş fuarlara geniş katılım gösteren savunma sanayiinin iki önemli aktörü Rusya ve Ukrayna’nın savaş halinde olmaları nedeni ile, bu ülkelere ait firmalardan çok az katılım olduğu gözlenmiştir. Fuarlar, sadece sistemlerin görücüye çıktığı alanlar değil, karşılıklı iş birliklerinin geliştirildiği, sözleşmelerin imzalandığı, panel ve konferanslarla bilgi aktarımların yapıldığı, yeni bağlantıların oluşturulduğu zeminler olması nedeniyle de önem taşımaktadır. IDEF, bu açıdan önemli bir işleve sahiptir. Fuarda sergilen sadece yerli ve millî üretim harp silah ve araçlarımız değil, millî teknoloji hamlemizin ulaştığı seviyedir,” diye konuştu.

“Her fuar AR-GE çalışmalarını teşvik mekanizması olarak da görülmeli”

“Fuara ilgi ve katılımın fazlalığı sektöre emek verenleri de heyecanlandırdığı kesindir. Firmalar, için de gözlem, bilgi alışverişi, yeni iş birliklerinin oluşturduğu, derslerin çıkarıldığı, yeni hedeflerin ortaya konulduğu önemli platformlardır. Her fuar aynı zamanda AR-GE çalışmalarını teşvik mekanizması olarak da görülmelidir. Fuarlar, fikirlerin uçuştuğu, uçuşan fikirlerin hayata geçebilmesi için uygun zeminlerin arandığı buluşma noktalarıdır,” diyen Prof. Dr. Erenel, fuarın siviller için de artan önemini ise şu sözlerle anlattı:

“Savunma sanayii siviller tarafından kullanılan birçok sektör için de ürün sağlayabilmektedir: Arama kurtarma, haritacılık, uydu ve iletişim sistemleri, yangın söndürme, iş güvenliği ve benzeri alanlar büyük ölçüde müşterektir. Siber güvenlik, insan güvenliği başta olmak üzere askerî ve sivil ihtiyaçlar günümüzde iç içe geçmiş durumdadır. Savaş ve barış arasındaki çizginin bulanıklaşması gibi, askerî bir malzeme sivil maksatlarla da kullanılabilmektedir. Sadece askerî maksatla üretim önemli ölçüde azalmaktadır. Dual üretim ön plana çıkmaktadır.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hem Güneş Koruyucu Kullanıp Hem de D Vitamininden Faydalanabilirsiniz

Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmanın da zamanı da geldi. Özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde güneşe uzun süre maruz kalmak, deride su dolu baloncuk oluşturacak düzeyde güneş yanığı oluşması ilerleyen yıllarda deri kanseri gelişimi riskini artırıyor. Deri kanserlerini önlemenin yolları arasında güneşin zararlı ışınlarından korunma ilk sırada geliyor. Bunun için bazı önemli noktalara dikkat edilmesi ve düzenli güneş koruyucu kullanılması gerekiyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Güldehan Atış, güneşin cilt üzerindeki etkileri hakkında bilgi verdi. 

Vücut fonksiyonlarında birçok görevi olan D vitamininin öneminin daha çok gündeme gelmesiyle birlikte, akıllara “güneş koruyucuların D vitamini sentezi üzerine olumsuz etkisi olabilir mi? “sorusu gelmektedir. Oysaki sadece el sırtları ve yüzün günde 10-20 dk. süre ile güneşe maruz kalması, düzenli güneş koruyucu kullanılmasına rağmen D vitamini sentezi için yeterli olmaktadır.

Aşırı güneş maruziyeti zararlı sonuçlara neden olabiliyor

Bilindiği üzere, güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmak deri kanserlerine neden olabilmektedir. Bunun dışında, deri yaşlanması, özellikle yüz gibi daha yoğun güneşe maruz kalan alanlarda çil ve leke oluşumunu tetikleyebilmektedir. Ayrıcı bazı alerjik ve romatizmal deri hastalıkları güneş ışınlarıyla şiddetlenebilmektedir.

Güneşten korunma da giysiler de kremler kadar önemli 

Güneşten korunmada en önemli basamak, güneş ışınlarının dik olduğu saat 10:00-14:00 arasında güneşten kaçınmaktır. Dışarıda vakit geçirilen zamanlarda, mümkün olduğunca gölge alanlarda bulunmaya çalışılmalıdır. Bulutlu ve kapalı günlerde de ultraviyole ışınlarının %80’i dünya yüzeyine ulaştığı bilinmektedir. Giysiler, güneşe karşı önemli bir bariyer fonksiyonu göstermektedir. Şapka ve güneş gözlüğü takılması da önemlidir. Kalın, sık dokunmuş kumaşlar, polyester giysiler güneş ışınlarından daha etkin bir koruma sağlarken, ıslanmış, solmuş, ince kumaşların koruyuculuğu düşüktür. 

Güneş kremi UVA ve UVB’ ye karşı koruma sağlamalı

Güneşten koruyucular, güneşten korunmada etkili ajanlardır. Güneş koruma faktörü (SPF), 2-12 olan ürünler minimal, 12-30 olan ürünler orta, 30’un üstü olan ürünler yüksek koruma sağlar. SPF değerleri UVB’ye karşı koruma düzeyini ifade etmektedir. Güneşten koruyucu seçerken, hem UVA hem de UVB’ye karşı koruma sağlayan ürünler tercih edilmelidir. Yaz aylarında en az 30 SPF kremler tercih edilmelidir. Güneşe çıkılmadan 20-30 dakika önce sürülmeli ve 2-4 saatte bir tekrarlanmalıdır. Denize girme, aşırı terleme gibi durumlardan sonra ya güneşten koruyucular tekrar edilmeli ya da suya dayanıklı ürünler tercih edilmelidir. 

Çocukları güneşe aşırı maruz kalmaktan koruyun 

Bir insan hayat boyunca maruz kaldığı toplam UV miktarının yaklaşık yarısına yaşamının ilk 20 yılında maruz kalmaktadır. Özellikle çocukluk çağında su dolu kabarcıklara yol açacak düzeyde güneş yanığına maruz kalmak, ilerleyen yıllarda deri kanseri riskini artırmaktadır. O yüzden çocukluk çağında güneşten korunmak önemlidir. 6 aydan önce bebeklerin güneşle uzun süre teması önlenmeli, gerekirse koruyucu giysiler kullanılmalıdır. 6 aydan sonra ise bebekler için uygun güneş koruyucular tercih edilmelidir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Plaj voleybolu turnuvası çekişmeli müsabakalar ile tamamlandı

Gölcük Belediyesi tarafından düzenlenen geleneksel Plaj Voleybol Turnuvası, çekişmeli final müsabakalarının ardından tamamlandı.

Gölcük’te geleneksel olarak düzenlenen Yaz Spor Etkinlikleri’nde, Plaj Voleybol Turnuvası finalleri çekişmeli maçlara sahne oldu. Değirmendere Yüzbaşılar sahiline renk ve heyecan katan turnuvaya; bu yıl yine rekor katılım oldu. 196 takım, 424 sporcunun yeteneklerini sergilediği, büyük bir rekabete sahne olan Plaj Voleybolu Turnuvası final müsabakaları ile sona erdi. Turnuvada dereceye giren takımlara ödüllerini takdim eden Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, tüm sporcuları tebrik etti.

HEYECAN SOKAK BASKETBOLU İLE DEVAM EDECEK

Şampiyon takımlara kupalarını takdim eden Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, “Turnuvaya katılan tüm takımlarımıza, maçları yakından takip eden seyircilerimize, hakemlerimize ve turnuvanın düzenlemesinde emeği geçen Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü personelimize çok teşekkür ediyorum. Spor Kenti Gölcük’te şimdi de sırada; 12-13 Ağustos tarihlerinde yapılacak Sokak Basketbolu Turnuvası heyecanı var. Tüm hemşehrilerimizi, bu heyecana da ortak olmaya davet ediyorum” dedi.

TURNUVADA DERECEYE GİREN TAKIMLAR

Çekişmeli ve heyecan dolu turnuvada; Minik Kızlar: 1.BCM Takımı, 2.Kelebekler Takımı 3. Beren-Naz-Miray, Küçük Kızlar: 1. Kumun Sultanları, 2. Ay Takımı, 3. Zeynep Mısra-Ece Nisa, Yıldız Kızlar: 1. Uğur Böcekleri Takımı, 2. Harlem Mario Takımı, 3. Beddua Takımı, Genç Kızlar: 1. Beddua Takımı, 2. Şevval-Nisa, 3. Dilara–Ela, Büyük Kadınlar: 1. Ayça-Melisa, 2.Buket-Derya, 3. Murat Fan Club, Babalar Kızlar: 1. Kokoreç Takımı, 2. Özcanden Takımı, 3. İsim Bulamadık Takımı, Büyük Kadınlar: 1. Melo-Ayça, 2. Duli Takımı, 3. Sıla Taşdemir-Burcu, Karma Grup:1. 100 Derece Takımı, 2. Sinem-Yusufcan, 3.Gökçe-Azat, Erkekler: 1. Madilet Takımı, 2. Tunç- Melih, 3. Yılans Takımını oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı