Aylık arşivler: Ağustos 2023

WhatsApp şikayetleri yüzde 1001 arttı: Kullanıcılar yabancı ülke kodlarından gelen mesaj ve aramalardan endişeli

Çözüm platformu Şikayetvar verilerine göre WhatsApp ile ilgili sadece bir haftada bin 69 şikayet gelirken, şikayet artış oranı yüzde 1001’e ulaştı. Hindistan, Endonezya ve diğer yabancı ülke kodlarına ait numaralardan arandıklarını ve mesajlar aldıklarını dile getiren kullanıcılar, uygulamanın bilgi güvenliği ve hizmet kalitesiyle ilgili sorun yaşadığını düşünüyor. 

Son günlerde birçok kullanıcı, yabancı alan kodlarıyla WhatsApp üzerinden mesaj gönderildiğini ya da arandığını belirtiyor. Yönetici hesabına sahip numaralar tarafından birden çok kez arandıklarını ve bazen de “Nasılsın?, Merhaba” ile başlayan mesajlar aldıklarını belirten kullanıcılar, kaygılarını Şikayetvar üzerinden dile getirdi. +91, +61, +59, +880 gibi alan kodlarına sahip numaralardan aranan ya da mesaj gönderilen kullanıcıların çözüm talebi Şikayetvar verilerine de yansıdı. Verilere göre, WhatsApp ile ilgili şikayetler bir önceki yılın ilk yedi ayı ile kıyaslandığında 2023’te yüzde 1001 arttı. Uygulamayla ilgili sadece bir haftada toplam bin 69 şikayet platforma ulaştı. Uygulamanın 2023’ün ilk yedi ayında aldığı şikayet sayısı ise 4 bin 409 oldu. Bilgi güvenliği kullanıcıların uygulamayla ilgili en çok şikayet ettiği konu olarak öne çıkarken, eksik ve kusurlu hizmet ikinci sırada yer alıyor. 

Konuyla ilgili Şikayetvar’a ulaşan bazı şikayetler ise şöyle sıralandı:

“Hindistan’dan aranıyorum”

“+91 ile başlayan Hindistan’a ait numaralardan aranıyorum. Kesinlikle şikayetçiyim. Hesap bilgilerime el konulup, yayılmaları veya üzerime borç çıkması durumunda hiçbir sorumluluğu kabul etmiyorum ve telefon numaramla yapılacak bütün işlemlerden. Tüm sorumluluk WhatsApp’a aittir.”

“Numaram nasıl başkalarının eline geçer?”

“Özel hayatın gizliliği kanununu hiçe sayan WhatsApp uygulamasından +62 ile başlayan bir numara tarafından aranıyorum. Numaram nasıl bir şekilde bu kişilerin eline geçti, bilmiyorum. Bu durumla ilgili mağdurum ve kati suretle şikayette bulunacağım. Hesap bilgilerime el konulup telefon numaramın yayılması, kullanılması veya üzerime borç çıkması durumunda hiçbir sorumluluğu kabul etmiyorum. Tüm sorumluluk WhatsApp’a aittir.”

“Şikayetvar’ı incelediğimde benzer şikayetler olduğunu gördüm”

“WhatsApp’tan az önce +91’li bir numaradan arama geldi. Hindistan numarası çıktı. Hindistan ile hiçbir alakam yok. Şikayetvar’ı incelediğimde benzer şikayetler olduğunu gördüm. Ben de hemen numarayı engelledim ve şikayette bulundum. Bu arama ile bağlantılı olabilecek hiçbir sorumluluğu kabul etmiyorum”

“Benim yurt dışına ait numaralarla işim yok”

“+ 62 kodlu numaradan ‘Merhaba’ diye bir mesaj aldım. WhatsApp üzerinden engelledim. Numara, işletme hesabı olarak geçiyor. Benim bu ve buna benzer yurt dışına ait numaralarla alakam yok. Bundan tamamen uygulama sorumludur. Kesinlikle şikayetçiyim. Herhangi bir şekilde özel bilgilerim mesajlarım fotoğraflarımın ele geçirilmesi, adıma şirket kurulması, alış satış yapılması durumunda WhatsApp sorumludur. Hiçbir mesuliyet kabul etmiyorum.”

“WhatsApp buna nasıl izin verir?”

“Hindistan kodlu telefon numarası ile WhatsApp’tan aranıyorum. Benim numarama kişisel bilgilerime nasıl ulaşıyorlar. WhatsApp buna nasıl izin veriyor. Bu gibi aramalardan çok rahatsızım. Benim kişisel bilgilerimi kullanarak herhangi bir suç olayında sorumluluk kabul etmemekteyim.”

“Mesaj, iş teklifi gibi gönderildi”

“WhatsApp’tan +62 kodlu bir numaradan ‘Nasılsın’ diye mesaj geldi. ‘Ben Freelancer Technology Pty Limited’den Z.Y. İletişim bilgileriniz tarafımıza iletilmiştir. Size bir teklifimiz olduğunu bildirmek isterim. Lütfen seninle konuşmak istiyorum.’ diye de devam etti. Datalarımızın her gün alındığı günlerde SMS yanıltıcılıklarına alışmıştık fakat WhatsApp üzerinden ilk defa şahit oldum. Kesinlikle şikayetçiyim. Hesap bilgilerime el konulup telefon numaramın kullanılması, yayılmaları veya üzerime borç çıkması durumunda hiçbir sorumluluğu kabul etmiyorum ve tüm sorumluluk WhatsApp’a aittir.”

“Hesap bilgilerimin çalınmasından WhatsApp sorumlu”

“30 Temmuz 2023 tarihinde yurt dışı kodlu bir numaradan, işletme hesabıyla yabancı isimli birinden ‘nasılsın’ diye mesaj geldi. Kesinlikle şikayetçiyim. Hesap bilgilerime el konulup, yayılmaları veya üzerime borç çıkması durumunda hiçbir sorumluluğu kabul etmiyorum. Telefon numaramla yapılacak bütün işlemlerde sorumluluk WhatsApp’a aittir.”

“Numaraları nereden buluyorlar?”

“WhatsApp üzerinden Asya ve Afrika başta olmak üzere sürekli yabancı numaralardan aranıyorum. Her iki günde bir mutlaka aramalar geliyor. Numaraları nereden buluyorlar? Dertleri nedir? Üzerime ait borç vs çıkarsa hiçbir sorunluluk kabul etmiyorum. Sorumlusu WhatsApp’tır.”

“Sürekli aranıyorum”

“1 buçuk ay önce başlayan bu sorun halen devam ediyor son zamanlarda WhatsApp üzerinden belirli aralıklarla yabancı numaralar tarafından aranıyorum. + 91, +61, +59 gibi başlayan telefon numaralarından sürekli aranıyorum bunun nedenini öğrenmek istiyorum.”

“Bu tarz güvenlik açıklarının engellenmesi gerekir”

“+91 kodlu Hindistan’dan gelen WhatsApp araması ile karşılaştım üç saniye kadar bekledim hiçbir ses gelmedi kapattım. Engelledim şikayet ettim. Numaramı nereden buluyorlar bu tarz güvenlik açıklarının engellenmesi gerekir. Herhangi bir sorumluluk kabul etmemekteyim. Doğabilecek sorunlar WhatsApp’a aittir.”

“Kendimi güvende hissetmiyorum”

“WhatsApp üzerinden +91 +92’li numaralar üzerinden sürekli çağrı yapılıp kapatılıyor. Kendimi güvende hissetmiyorum. Numaram nasıl oluyor da farklı ülkeler ile paylaşılabiliyor ve beni arayabiliyorlar? Bilgilerimin çalınması durumunda kesinlikle sorumluluk kabul etmiyorum. Bu sorun WhatsApp a aittir!”

“WhatsApp neden bu kadar güvensiz bir platform?”

“Nijeryalı yanıltıcılar, mesaj atıyor. WhatsApp neden bu kadar güvensiz bir platform? +234 kodlu numaralar sürekli olarak mesaj atıyor. Başıma herhangi bir şey gelirse sorumlusu sizsiniz. Nasıl kurtulabileceğimi bilemiyorum. Neden bu kadar güvensiz şu WhatsApp?”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Solvia, Bulut ERP Çözümleri ve RISE with SAP İş Modeli ile İşletmelerin Dijital Dönüşüm Yolculuklarını Hızlandırıyor

Türkiye’nin önde gelen kurumsal yazılım çözümleri sağlayıcılarından Solvia, bulut tabanlı ERP çözümleri ve RISE with SAP iş modeliyle işletmelerin buluta geçişlerini ve dijital dönüşüm yolculuklarını hızlandırıyor.

Son yıllarda yaşanan dijital dönüşüm, mobil cihazların kullanımındaki artış, büyük verinin artan önemi ve bulut ortamına taşınan iş uygulamalarının sayısının artmasıyla birlikte bulut teknolojileri sektörü hızlı büyümesini sürdürüyor. Diğer taraftan IoT, 5G, sınır bilişim, yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknolojilerin yaygınlaşmasıyla bulut bilişim pazarının önümüzdeki dönemde daha da büyümesi bekleniyor. Fortune Business Insights’ın yaptığı bir araştırmaya göre 2022 yılında 569,31 milyar dolar olan bulut teknolojileri pazarının 2023 yılında 677,95 milyar dolara, 2030 yılında ise 2,4 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu doğrultuda bulut tabanlı çözümler, dijital çağda başarılı olmak isteyen işletmeler için vazgeçilmez bir teknoloji haline geliyor.

Bulut tabanlı iş uygulamalarının avantajları

Bulut tabanlı iş uygulamaları işletmelere en yeni çözümlere hızla uyum sağlayabilme ve her zaman güncel kalma avantajı sağlıyor. Yenilikçi iş senaryolarıyla tüm paydaşlar arasında sorunsuz iş birliği sağlayarak dijital olarak bağlı bir ekosistem oluşturan bulut tabanlı ERP çözümleri, aynı zamanda BT departmanlarının üzerindeki iş yükünü azaltıyor ve en önemlisi toplam sahip olma maliyetini azaltıyor. Bulut tabanlı iş uygulamalarını işletmeler ayrıca şu avantajları sunuyor:

  • Esneklik ve Ölçeklenebilirlik: Bulut tabanlı iş uygulamaları, işletmelerin hızla büyüyüp ölçeklenmesine olanak tanıyor. İhtiyaç duyulduğunda kaynakların kolayca artırılabilmesi, işletmelerin taleplere hızlı bir şekilde yanıt vermesini ve yeni pazarlara girmesini kolaylaştırıyor.
  • Sürekli güncel kalma ve yeniliklerden hızla faydalanma: Bulut tabanlı iş uygulamaları son kullanıcı tarafından herhangi bir işlem yapılmasına gerek kalmadan sürekli güncelleniyor ve bu sayede işletmeler en son özelliklerden anında faydalanabiliyor.
  • Uygulamaların hızla kullanıma alınması: Bulut tabanlı iş uygulamaları, geleneksel kurulum sürelerine kıyasla daha hızlı bir şekilde kullanıma alınabiliyor. Böylece işletmeler, yeni iş uygulamalarını hızla hayata geçirirken hızlı bir şekilde değer elde ediyor.
  • Kolay Entegrasyon: SAP’nin bulut tabanlı iş uygulamaları, diğer SAP ürünleriyle ve üçüncü taraf sistemlerle kolayca entegre edilebiliyor. Bu, işletmelerin verileri sorunsuz bir şekilde paylaşmasını ve iş süreçlerini optimize etmesini sağlıyor.
  • Maliyet Avantajı: Bulut tabanlı iş uygulamaları, işletmelerin büyük yatırımlar yapmadan ölçeklendirilebilir ve esnek bir şekilde kullanabilmesini sağlar. Yüksek maliyetli donanım altyapısı veya bakım gereksinimleri ortadan kalkar ve işletmelerin kaynaklarını daha verimli bir şekilde kullanmasına olanak tanır.
  • Kullanım Kolaylığı: Bulut tabanlı iş uygulamaları, kullanıcı dostu arayüzleri ve sezgisel iş akışlarıyla kullanıcılara büyük kolaylık sağlıyor. Kullanıcılar, iş uygulamalarına hızla uyum sağlıyor ve üretkenlikleri artıyor.
  • Üst düzey güvenlik: SAP’nin bulut tabanlı iş uygulamaları, güçlü güvenlik önlemleriyle korunan veri merkezlerinde barındırılıyor. Bu, işletmelerin veri güvenliği ve koruması konusunda endişe duymadan çözümlerden faydalanmalarına olanak tanıyor.

Solvia İşletmelerin bulut teknolojilerine geçişlerini kolaylaştırıyor

Son dönemde dijital dönüşüm, işletmelerin hızla değişen ortamda rekabetçi olmaları için kaçınılmaz bir hale geldi ve pandeminin de etkisiyle daha da hızlandı. Dijital dönüşümün işletmeler açısından öneminin bilincinde olan Solvia, işletmelerin operasyonlarını optimize etmeleri ve sürdürülebilir büyümeye ulaşmaları için gereken ölçeklenebilirlik, esneklik ve sorunsuz entegrasyon gibi avantajları berberinde getiren bulut tabanlı ERP çözümleri sunuyor.

Şirket, RISE with SAP iş modeliyle, müşteri deneyimi yönetiminden insan kaynaklarına, tedarik zinciri yönetiminden dijital üretim sistemlerine, iş zekasından bütçe planlamaya kadar gelişmiş iş uygulamaları yelpazesi sunuyor. Bu bütünsel yaklaşım, ,işletmelerin operasyonlarını optimize etmelerine, karar alma süreçlerini geliştirmelerine ve başarıya ulaşmak için yeni fırsatlar keşfetmelerine olanak tanıyor.

İşletmelerin dijital dönüşüm yolculuklarını kolaylaştırmaya ve hızlandırmaya odaklandıklarını ifade eden Solvia Çözüm Direktörü Ahmet Cömert, “Bulut ERP çözümleri ve RISE with SAP iş modeli, müşterilerimize kapsamlı bir gelişmiş iş uygulamaları paketi sunmamızı sağlıyor. Bu sayede işletmeler operasyonlarını optimize ederken karar alma süreçlerini iyileştirebiliyor ve uzun vadeli başarı elde ediyor” dedi.

Bulut tabanlı çözümlere geçiş hızlandı

Son dönemde bulut tabanlı çözümlere büyük önem veren şirket, birçok S/4HANA ERP projesini başarıyla tamamladı. Solvia, aynı zamanda şirket içi SAP ERP kullanan müşterilerinin buluta geçişini kolaylaştırmak için RISE with SAP iş modelinin tüm imkanlarını aktif olarak kullanıyor. SAP’nin inovasyon yol haritasına sıkı şekilde bağlı olan ve şu ana kadar birçok projeye imza atan şirket, müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için SAP entegrasyonuna yönelik özel yazılımlar da geliştiriyor. Hızlı ve yüksek kaliteli profesyonel hizmetler sunmak ve SAP ürünleri için sürdürülebilir iş süreçlerini desteklemek Solvia’nın en önemli öncelikleri arasında yer alıyor.

Müşterilerin bulut tabanlı çözümlere işletmelerin büyük ilgi Solvia Çözüm Direktörü Ahmet Cömert, “Son yıllarda S/4HANA ERP projesi gerçekleştirdiğimiz müşterilerimizin neredeyse tamamında bulut çözümleri ile ilerledik. Halihazırda şirket içi (on-premise) çözümlerimizi kullanan işletmeler de bulut ortamına geçişi hızlandırdı. Bu müşterilerimizi RISE with SAP iş modeli yaklaşımımızla bulut ortamına taşıyoruz. Önümüzdeki süreçte bu geçişin daha da hızlanacağını öngörüyoruz” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ekmob şirketlere haftada 1 gün zaman tasarrufu sağlıyor

Şirketlerin satış sürecini hızlandıran mobil uygulama Ekmob SFA (Satış Gücü Otomasyonu), kurumlar için yüzde 40’a varan oranda verimlilik artışı sağlıyor. Ekmob SFA sayesinde her bir satıcı haftada 8 saat zaman tasarrufu sağlıyor. Böylece hem kurumlar karbon emisyonunu azaltıyor hem de haftada 1 günlük iş verimliliği kazanıyor. 

Satış ekibi otomasyonu şirketi Ekmob, satış yönetimi süreçlerinde yeni bir kültür oluştururken ekiplerin verimliliğini de artırıyor. Ekmob SFA (Satış Gücü Otomasyonu) uygulamasıyla kurumlar yüzde 40’a varan oranda verimlilik artışı yakalıyor. Ekmob SFA sayesinde her bir satıcı haftada 8 saat zaman tasarrufu yaparken kurumlar hem karbon emisyonunu azaltıyor hem de haftada 1 günlük iş verimliliği kazanıyor.

Şirketlerin satış sürecini hızlandıran ve temsilcilerin görevlerini otomatikleştirmeye yarayan mobil uygulama Ekmob SFA, kurumların ve satış ekiplerinin hayatına her geçen gün daha fazla giriyor. Satış süreçlerini hızlandırırken aynı zamanda bilginin kayıt altına alınması ve kayıtlı bilgiye kolay ulaşım faydası da sunuyor. Satışçıların ziyaret hazırlığından, satış esnasında alınan notlara ve raporlamaya kadar tekrarlanan işleri otomatikleştirmeye yardımcı olan Ekmob SFA, sahada görev yapan satış ekiplerinin veri kalitesini yüzde 50 artırıyor.

Satışa dönüşen işleri yüzde 25 artırıyor

Ekmob SFA kullanan satış ekiplerinin daha iyi bir planlama ile müşteride geçirdiği zamanı azalttığını belirten Ekmob Kurucusu ve CEO’su Sunay Şener, “Bu satış gücü otomasyonu yazılımıyla satış ekipleri haftada 1 günlük (8 saat) zaman ve iş verimliliği tasarrufu yapabiliyor. Ekmob SFA ile satışa hizmet eden aktivite adedi de yüzde 25 artıyor” diyor.

Artan maliyetler nedeniyle satış gücü otomasyonunun satış ekipleri olan firmalar için son derece önemli hale geldiğini belirten Şener, şöyle konuşuyor: “Kurumlar kullanılan otomasyon sayesinde müşterileriyle daha etkili iletişim kuruyor. Doğru müşteriye hitap ederek satış hacmini artırıyor. Bunu yaparken daha az yol katediyor ve satışa yönelik maliyetlerini yüzde 20’den fazla azaltıyor. Ayrıca her yıl bu avantajla birlikte satış faaliyetlerini daha sürdürülebilir hale getiriyor.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Apex Legends: Resurrection'dan Yeni Oynanış Fragmanı Geldi!

Apex Legends oyuncularının favorilerinden Revenant, yepyeni yetenekler ve karanlık aurasıyla oyunda fırtına gibi esmek üzere hazır. Peki siz onunla çatışmaların seyrini değiştirmeye hazır mısınız?

Respawn Entertainment tarafından geliştirilen ve Electronic Arts (EA) tarafından yayınlanan Apex Legends’ın yeni sezonu Resurrection, aksiyon dolu bir oynanış fragmanıyla tanıtıldı. 8 Ağustos’ta tüm platformlar için ücretsiz olarak yayınlanacak olan Resurrection güncellemesi, Revenant’ın oyuna dönüşüne odaklanacak.

Yeni güncelleme ile birlikte oyuna yepyeni içerikler, ekipmanlar ve daha fazlası geliyor. Bunların bazıları ise şu şekilde sıralanıyor:

 

Revenant’ın Yeniden Doğuşu

Dördüncü sezonda tanıtılan Revenant, yeni sezonda baştan aşağı yenilenerek tüm oyunculara sezon boyunca bedava olarak sunulacak. Oyuncular sezon bitene kadar sunulan birtakım mücadelelerin üstesinden gelerek Revenant’ı karakterleri arasına katabilecekler. Revenant’ın yetenekleri aşağıdaki şekliyle oyunda yer alacak:

  • Yeni Pasif Yetenek – Assassin’s Instinct: Revenant sağlık puanı düşük olan oyuncuları görebilecek. Bunun yanında eğilerek daha hızlı yürüyebilecek ve duvarlara daha etkin bir biçimde tırmanabilecek.

  • Yeni Taktik – Shadow Pounce: Revenant önündeki mesafeyi hızla aşmak için ileri doğru atılabilecek.

  • Yeni Ultimate – Forged Shadows: Etrafında yoğun bir karanlık enerji üretebilecek olan Revenant, bu sayede aldığı hasarı bloklayabilecek ve bu sırada sağlığını da yenileyecek.

Broken Moon’da Mixtape Heyecanı

Oyuncuların beğeniyle takip ettiği Mixtape modları Broken Moon’a geliyor. Gun Run ve Team Deathmatch The Core’da, Control ise Production Yard’da deneyimlenebilecek.

 

Death Dynasty Koleksiyon Etkinliği

8-15 Ağustos tarihleri arasında oyuncular, Battle Royale modunda çift kat tecrübe puanı kazanabilecekler. Aynı etkinlik 15-22 Ağustos tarihleri arasında da Mixtape’te aktif olacak.

 

Resurrection Battle Pass

Yeni silah desenleri, karakter kostümleri, emote’lar ve daha fazlası Battle Pass ile birlikte oyuna eklenecek.

Apex Legends: Resurrection 8 Ağustos’ta PlayStation 4, PlayStation 5, Xbox One, Xbox Series X|S, Nintendo Switch ve PC’de tüm oyunculara ücretsiz olarak sunulacak.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İş Bankası'na deprem bölgesine destek için 109 milyon ABD doları tutarında kaynak

Türkiye İş Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile ülkemizde gerçekleşen deprem felaketlerinden etkilenen bölgeye yönlendirilmek üzere 109 milyon ABD doları tutarında kredi sözleşmesi imzaladı.

Türkiye İş Bankası, 6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizde meydana gelen depremlerden doğrudan etkilenen işletmeler ve bireylerin yanı sıra bölgedeki iyileştirme ve yeniden yapılandırma çalışmalarına katılan şirketlerin finansmanına destek olmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından oluşturulan Türkiye Afet Müdahale Çerçevesi dahilinde, EBRD ile 109 milyon ABD doları tutarında kredi teminine yönelik sözleşmeye imza attı.  Kredi ilk etapta deprem bölgesinde bulunan 11 ilde, depremden doğrudan etkilenen işletme ve bireylerin finansman ihtiyaçlarının giderilmesinde kullanılacak. 

 

“Bölgenin finansman ihtiyaçlarının karşılanmasına katkı sağlamaya devam edeceğiz”

Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Gamze Yalçın konuyla ilgili değerlendirmesinde, “Bu yılın başında meydana gelen ve hepimizi derinden üzen deprem felaketleri, etkili olduğu geniş alanda büyük maddi ve manevi yıkımlara yol açtı. Biz de bu süreçte ilk andan itibaren tüm imkânlarımızı seferber ederek, deprem bölgesinin gerek finansman gerekse diğer açılardan desteklenmesi ve yeniden yapılandırılması için çalışmaya başladık. Toplamda 10 milyar Türk Lirası tutarında kapsayıcı bir destek paketi oluşturduk. Böyle dönemlerde, uluslararası finans kuruluşlarının da bu yöndeki çabaları desteklediğini görmek çok değerli ve önemli. Bankamızca EBRD ile imzalanan bu sözleşme, gerek EBRD’nin deprem bölgesinin yeniden kalkındırılmasına olan desteğini göstermesi gerekse İş Bankası ile olan güçlü ve uzun soluklu iş birliğini pekiştirmesi açısından önem taşıyor. Söz konusu yeni finansman ile afet bölgesinin finansman ihtiyaçlarının karşılanmasına katkı sağlamaya ve bölgeye destek vermeye devam edeceğiz” diye konuştu. 

 

“Bu kaynaklar, bölgenin yeniden inşası için hayati önemde”

Konuya ilişkin açıklamada bulunan EBRD Türkiye Başkan Vekili Arthur Poghosyan ise, “Afet bölgesine odaklanan bu kaynaklar, bölgenin toparlanması ve yeniden inşası için hayati önem taşıyor. Köklü ortaklarımızdan İş Bankası’nın bu fonları ekonomik refahlarını yeniden inşa etmek için çalışan bölge nüfusuna verimli ve başarılı bir şekilde ulaştıracağına inancımız tam” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tat Gıda “6. Dijital Tarla Günü"nde Akıllı Tarım Uygulamalarını Tanıttı

Tat Gıda, domates tarımında sürdürülebilirlik ve dijital uygulamalar hakkında çiftçilerin bilgilerini güncellemelerini amaçlayan “Domatesin Önderleri” programı kapsamında her yıl gerçekleştirdiği “Dijital Tarla Günü”nün altıncısını düzenledi. Akıllı tarım teknolojilerini ve dijital tarımı yaygınlaştırarak tarımdaki dönüşüme öncülük etmeyi hedefleyen Tat Gıda, yeni hayata geçirdiği, Tarım ve Gıda İleri Teknoloji Merkezi Agro Hub ’ı da tanıttı. 

Tat Gıda, çiftçi ile iletişimin artırılması, çiftçinin gelişiminin desteklenmesi ve tarımda dijitalleşmenin artırılması amacıyla hayata geçirdiği “Domatesin Önderleri Programı” kapsamındaki “Dijital Tarla Günü”nün 6.’sını Bursa Mustafakemalpaşa’da düzenledi. Dijital Tarla Günü etkinliğine; Bursa İl Tarım ve Orman Müdürü Hamit Aygül, Mustafakemalpaşa İlçe Tarım ve Orman Müdürü Dursun Demirci, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, YeniÇiftçi Platformu Kurucusu ve TAT AGRO HUB Danışma Kurulu Üyesi Emrah İnce, TAT AGRO HUB Danışma Kurulu Üyesi ve Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Gökhan Özertan, Tarım ve Orman Bakanlığı, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Tarım Teknolojileri Şube Müdürü Dr. K. Gökhan Kurtar ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), TTGV, BURSA ULUDAĞ TTO‘dan yetkililer katıldı. Dijital tarımı yaygınlaştırarak tarımdaki dönüşüme öncülük etmeyi ve yeni tarım teknolojilerinin uygulamalı bir şekilde gıda üretim süreçleriyle yan yana tecrübe edilmesini sağlamayı amaçlayan Tat Gıda, yeni hayata geçirdiği ileri teknoloji merkezi Agro Hub’ı da tanıttı. 

 

“Dikimden hasada çiftçilerimizle kol kola çalışıyoruz” 

Dijital Tarla Günü’nde üreticilerle ve çözüm ortaklarıyla bir araya gelmekten mutluluk duyduklarını belirten Tat Gıda Genel Müdürü Evren Albaş, “Tat Gıda olarak geleneksel hale gelen bu etkinlikte bilgilerimizi tazelememizin yanı sıra, hep birlikte el ele vererek, bilimin ve teknolojinin rehberliğinde tarımın geleceğini şekillendirdiğimize inanıyorum. Çiftçilerimizin değişen koşullara hızlı uyum sağlaması ve kolaylıkla, yüksek verimle ve kazançlı şekilde üretim yapabilmelerini için önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Üretimin kalitesini ve değerini koruyabilmek için kesintisiz şekilde teknolojiye yatırım yapıyor, yeni çözümler geliştiriyoruz. Yeni teknolojileri önce biz uyguluyoruz, sonrasında çiftçilerimizle paylaşıyoruz. Dikimden hasada kadar tüm aşamalarda çiftçilerimizle kol kola çalışıyoruz. Hedefimiz, çiftçilerimizi çağın ihtiyaç ve gerekliliklerine hazırlamak, birlikte büyümek ve nihayetinde ülkemizde tarımın sürdürülebilirliğine yatırım yapmak. Bu değerli mirası gelecek nesillere bırakabilmek hepimizin görevi” dedi. 

Dijital Tarla Günü’ne her sene katılımın arttığını görmekten mutlu olduklarını belirten Albaş, bu yıl 100 çiftçinin dijital tarım projelerine dahil edildiğini, 100’den fazla tarlanın toprak analizinin yapıldığını söyledi. Ayrıca 6 bin dekar uydu görüntüsünün alınarak çiftçilerle paylaşıldığını, 300’e yakın çiftçiye Tarım kartı ile yakıt desteği sağlandığını, 35 tarımsal sensör cihazının tarlalara kurulduğu ve toplam 112 çiftçiye eğitim verildiğini ifade etti. 

Albaş, Tat Gıda’nın dijital tarım çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi: 

“Sözleşmeli üreticilerimizin, tarlalarını dijital olarak takip etmeleri öncelikli konularımızdan biri. Bunun için 100 çiftçimizle, 6000 dekar alanı kapsayan Dijital Tarla Dönüşüm Programını başlattık. Dijital toprak analizi cihazımızla, çiftçilerimizin tarlalarının toprak analizlerini yaptık. Onlara uygun gübreleme programları önerdik. Ayrıca çiftçilerimizin, ücretsiz olarak uydu teknolojileri ile tarladaki domateslerinin sağlığını takip etmelerini sağlıyoruz. Tarlalarına kurduğumuz Dijital Tarım Sensörleri ile hastalık risklerini görüyor, önlem almalarını sağlıyoruz ve sulama önerilerinde bulunuyoruz. Sözleşmeli Üretim Modelimiz sayesinde çiftçimiz, üretimini planlayabiliyor, daha kaliteli ve daha verimli bir üretim gerçekleştirebiliyor. Tarlasını ekimden hasada kadar uydu görüntüleri ile izliyor. Tarladaki sorunlu alanlara yönelik doğru uygulamaları zamanında gerçekleştirebiliyor. 

Tat Mobil Uygulaması ile de sözleşmeli ve serbest alım yaptığımız çiftçilerimizle hava durumu, mazot fiyatları, uygun ilaçlama teknikleri, traktör kullanım zamanları, finansal veriler gibi önemli bilgileri paylaşıyoruz.

Türkiye’de domates üretiminde öncü olan teknoloji ve uygulamaları TAT tarım arazilerinde denemelerini gerçekleştiriyoruz. Amacımız, bu çalışmalarla zirai ilaç kullanım miktarını yüzde 15 azaltabilmek, su kullanımını yüzde 15 azaltmak, domateste verimi yüzde 20 arttırmak, tarımsal üretimde verilere dayalı karar alımı çalışmalarını desteklemek, çiftçilerde teknoloji okur yazarlığını arttırmak ve TAT Sözleşmeli Yönetim Modeli’ni geliştirmek.”

 

Tarım ve Gıda İleri Teknoloji Merkezi Agro Hub kuruldu

Dijital Tarla Günü’nde, Tarım ve Gıda İleri Teknoloji Merkezi Agro Hub’ın lansmanı da yapıldı. Albaş, “Agro Hub ile çiftçilerimizin kadim bilgilerini yeni teknolojilerle harmanlayarak verimliliği artırmak, gençlerimizi tarımla tanıştırmak istiyoruz. Aynı zamanda tarımın daha fazla gelişmesi, verimli olması için yeni fikirleri olan, yeni teknolojiler geliştiren start up’lar ve girişimcilerle çalışmak, üretici kadınları daha fazla desteklemek ve tarımda suyun doğru kullanımını sağlamak ve toprağın verimini, bereketini arttırmak yegane amacımız olacak” dedi. 

Bursa’da kurulan merkezde, bitkisel üretim kapsamında öncelikli olarak domates ile başlanan çalışmalar bezelye, biber, kornişon gibi sebzelerin yetiştirilmesine odaklanılacak. Hastalık, zararlı, yabancı ot, uygun olmayan çevre şartları gibi bitki sağlığını etkileyen sorunların tespiti, önceden önlem alınmasına yönelik uydu-drone, gübreleme-sulama-ilaçlama yönetimi, erken uyarı ve iklim bilgilendirme servisleri gibi teknoloji ve uygulamaların geliştirilmesine yönelik çalışmalar yürütülecek. Dikey tarım, sözleşmeli tarım, kurumsal çiftçilik, sürdürülebilir tarım gibi yeni tarım modellerinin çalışılacağı Agro Hub’da çiftçilerin, gençlerin ve girişimcilerin birlikte çalışacağı açık ve kapalı tarım alanları, atölyeler ve dijital tarım demo alanları yer alacak. Agro Hub Akademi kapsamında çiftçilerin, gençlerin, start up’ların ve ekosistemin ihtiyaç duyduğu eğitimler verilecek ve Dijital Tarla Günü buluşmaları ile paydaşların bilgi paylaşımı ve farkındalığı arttırılmış olacak.  

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Schneider Electric'in İlk Yarıyıl Gelirleri 17,6 Milyar Euroya Ulaştı

  • Schneider Electric, yılın 2. çeyrek döneminde 9 milyar euroyu aşkın gelir elde ederken, ilk 6 ayda ise bir önceki yıla göre %15 organik büyüme sağladı.
  • Şirketin ilk yarıyıl gelirleri 17,6 milyar euro, düzeltilmiş FAVÖK değeri ise %29 artışla 3,2 milyar euro olarak gerçekleşti.
  • 100’ü aşkın ülkede faaliyet gösteren Schneider Electric’in güçlü büyümesinde Türkiye, bölgesel bazda önemli bir rol üstlendi.

Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümüne liderlik eden Schneider Electric, 2023 yılı ilk yarıyıl finansal sonuçlarını açıkladı. Şirketin ikinci çeyrek dönemde grup gelirleri, ilk kez tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 9 milyar euroyu aştı. Böylece ilk yarıyılda gelirleri 17,6 milyar euroya ulaşan şirket, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla organik olarak %15 büyüme sağladı. Şirketin net gelirleri %33 organik artışla 2 milyar euro, düzeltilmiş FAVÖK değeri ise %29 organik artışla 3,2 milyar euroya ulaştı. İşletme nakit akışı değeri %4 artarak 2.7 milyar euroya, serbest nakit akışı değeri %86 büyüyerek 820 milyon euro seviyesine çıktı. Bu güçlü performansla birlikte yıl sonu hedeflerini de yukarı yönlü revize eden Schneider Electric, sürdürülebilirlik alanındaki öncü hizmetlerini de başarıyla sürdürüyor. 

Şirketin ilk 6 aylık performansını değerlendiren Schneider Electric CEO’su Peter Herweck; “Yılın ilk yarısını çok güçlü bir şekilde tamamladığımızı bildirmekten memnuniyet duyuyorum. Organik olarak %15 artışla önemli bir gelir büyümesi sağladık ve bunu, şirket için rekor bir seviyeyi temsil eden %18’lik düzeltilmiş FAVÖK marjıyla birlikte yüksek kârlılık elde ederek başardık. Önümüzdeki dönemde yeni enerji dünyasının inşasında önemli bir role sahip olan Elektrifikasyon ve Veri Merkezleri alanına odaklanmaya, bu kapsamda yapay zeka başta olmak üzere yeni nesil teknolojiler alanındaki güçlü birikimimizi ve teknolojimizi ileri taşımaya devam edeceğiz. Rekor seviyedeki işletme nakit akışımız da işimizin kalitesini yansıtıyor ve bunun, 2023’ün ikinci yarısında güçlü serbest nakit akışına dönüşmesini bekliyoruz. Dengeli coğrafi ayak izimiz ve nihai pazar riskimiz, kârlı bir şekilde büyüme sağlamaya devam etmemiz konusunda bize güven veriyor. Elde ettiğimiz bu sonuçların ışığında 2023 finansal hedefimizi de yükseltmiş bulunuyoruz” dedi.

Schneider Electric’ten yılın ikinci çeyreğinde güçlü ve dengeli büyüme

Schneider Electric’in 2023 yılı ikinci çeyrek gelirleri, organik bazda %14,8 ve raporlanan bazda %7,4 artışla 9.140 milyon Euro olarak gerçekleşti. Bu dönemde gelirlerin %56’sı şirketin ‘Ürünler’ segmentinden elde edildi ve kategori %10 büyüdü. 

Şirketin ikinci çeyreğindeki gelirin %27’sini oluşturan ‘Sistemler’ segmenti, hem Organik Satışlarda hem de Endüstriyel otomasyonda çift haneli büyüyerek bu periyotta %27’lik bir organik büyümeye gerçekleştirdi. Bu kayda değer büyüme, küresel olarak gerçekleştirilen Veri Merkezi ve Altyapı projeleri de dahil olmak üzere devam eden güçlü talep, fiyatlandırma etkisi ve iyileşen tedarik zinciri ile desteklenen nihai pazarlar genelinde gerçekleşti.

Yazılım ve Servisler segmenti ise şirketin ikinci çeyrek gelirlerinin %17’sini oluşturdu bu periyotta %13 büyüdü. Schneider Electric çatısı altında agnostik yazılım hizmetleri sunan AVEVA ise 30 Haziran 2023 itibarıyla Yıllık Yinelenen Gelir’de (ARR) %15,1 artışla önemli bir büyüme sağladı. Dijital servisler de EcoStruxure Advisors’ın Enerji, Bina ve IT dahil olmak üzere birçok alanda büyümesiyle çift haneli güçlü bir gelişim gösterdi. Siber güvenlik servisleri bu çeyrekte çift haneli büyüme ile önemli bir başarı elde etti.

Şirketin Saha Servisleri ikinci çeyrekte organik olarak %11 büyüdü. Endüstriyel otomasyon servisleri, hem Diskrit ve Süreç & Hibrit otomasyonlarda iyi bir performans göstererek çift haneli güçlü bir artışla büyümeye öncülük etti. Enerji Yönetimi servisleri, iyi bir ivmeyle nihai pazarlarda ve birçok segmentte çift haneli bir büyüme gerçekleştirdi. 

Schneider Electric’in Dijital ve Saha Servisleri olmak üzere iki ana kategoride sunduğu sürdürülebilirlik hizmetleri de çift haneli büyüdü. Sürdürülebilirlik danışmanlığı ve özel sektör verimlilik programları, bu büyümede önemli bir rol oynadı. Enerji Satın Alma Anlaşmaları (PPA) ve Enerji Özellik Sertifikaları (EAC), başta Avrupa’da büyürken, Kuzey Amerika’da da ikinci yarıyılda taleplerde artış yaşandı. Grubun dijital teklifleri, Zeigo aracılığıyla ve EcoStruxure Resource Advisor hizmeti ile yükselen bir ivme ile müşterilerden beğeni ve takdir toplamaya devam etti. 

Pazar odağında bakıldığında ise Schneider Electric; Binalar nihai pazarında, başta sağlık hizmetleri binaları olmak üzere sektörde önemli bir ilerleme gösterdi. Binalarda dekarbonizasyon ve sürdürülebilirlik taahhütlerine yönelik çalışmaları da destekleyen hizmetleri sayesinde Schneider Electric çözümleri, dünya genelinde tercih edilmeye devam etti. Veri Merkezleri pazarında ise satışlarda çift haneli bir büyüme sağlandı. Schneider Electric’in kapsamlı ve kendine özgü ürün portföyü (OG, AG, Güvenli Güç, Soğutma, BMS, Yazılım), bu büyümede önemli bir rol aldı. Altyapı pazarında şebeke istikrarı, sürdürülebilirlik ve dijitalleşmeye odaklanmayı sürdüren şirket, ikinci çeyrek dönemde başta taşımacılık, ulaşım, su ve atık su olmak üzere kritik alanlarda önemli bir büyüme sağladı. Endüstri pazarında ise elektrikli araç bataryası üretimine odaklanan otomotiv alanındaki ürünleri başta olmak üzere, Schneider Electric’in ürün ve hizmetleri dünyanın dört bir yanında yüksek tercih edilme oranlarını korudu.  

100’ü aşkın ülkede faaliyetlerini sürdüren Schneider Electric, coğrafi bazda en güçlü büyümeyi Kuzey Amerika’da gerçekleştirdi. Orta Doğu ve Afrika bölgelerinde de çift haneli büyüme sağlandı. Bu dönemde Türkiye de hem yarattığı iş hacmi hem de endüstriyel otomasyon gibi yeni nesil alanlardaki yatırımlarla şirketin bölgedeki büyümesinde önemli bir rol oynadı.

 

SCHNEIDER ELECTRIC          2023 YARI YILI FİNANSAL SONUÇLAR

 

milyon €

2022 1. Yarı Yıl

2023 1. Yarı Yıl

Raporlanan değişim

Organik değişim

Gelir

16.077

17.633

+%9,7

+%15,3

Brüt Kar

6.535

7.482

+%14,5

+%21,8

Brüt kar marjı

+%40,6

+%42,4

+180 baz puan

+220 baz puan

Destek Fonksiyonu Maliyetleri

(3.753)

(4.308)

+%14,8

+%17,0

SFC oranı (gelirlerin yüzdesi)

+%23,3

+%24,4

-110 baz puan

-30 baz puan

Düzeltilmiş FAVÖK

2.782

3.174

+%14,1

+%28,8

Düzeltilmiş FAVÖK marjı

+%17,3

+%18,0

+70 baz puan

+190 baz puan

Yeniden yapılandırma maliyetleri

(85)

(41)

 

 

Diğer faaliyet gelirleri ve giderleri

(304)

15

 

 

FAVÖK

2.393

3.148

+%32

 

Maddi olmayan duran varlıklar satın alma muhasebesi amortismanı ve değer düşüklüğü

(206)

(196)

 

 

Net Gelir (Grup payı)

1.519

2.023

+%33

 

Düzeltilmiş Net Gelir (Grup payı)

1.803

2.042

+%13

 

Düzeltilmiş EPS 5 (€)

3,24

3,64

+%12

 

Serbest Nakit Akışı

441

820

+%86

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sıcak havalarda et ve süt ürünleri uygun şartlarda muhafaza edilmeli

Artan sıcaklıklarla birlikte yaz aylarında sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çeken Medical Park Gebze Hastanesi Beslenme ve Diyet Kliniği’nden Uzman Diyetisyen Hatice Sultan Macit, “Artan sıcaklık et, süt, yumurta gibi besinlerin bozulma sürecini kısaltacaktır. Bu tür besinleri uygun şartlarda muhafaza etmeli ve son tüketim tarihlerine dikkat etmeliyiz” dedi.

 Medical Park Gebze Hastanesi Beslenme ve Diyet Kliniği’nden Uzman Diyetisyen Hatice Sultan Macit, yaz aylarında nasıl beslenmemiz gerektiği konusunda açıklamalarda bulundu.

Yaz aylarında birçok kişinin kış döneminde aldığı kiloları bir an önce vermek için farklı yolları denediğine değinen Uzm. Dyt. Macit, “Şok diyetler ya da arkadaşınızın uyguladığı diyetler veya televizyondan duyduğunuz herhangi bir bilgiyi uygulayarak hızlı bir şekilde kilo vermeyi hedefliyorsanız yanılıyorsunuz. Kişiye uygun olmayan beslenme programını uygulamak hem verdiğiniz kiloların kalıcı olmasını zorlaştırıyor hem de sağlık sorunlarına davet çıkarıyor” diye konuştu.

 

YÜKSEK TANSİYON VE HALSİZLİK GİBİ BELİRTİLER ARTABİLİR

Yaz aylarında artan sıcaklıklarla birlikte vücut ısımızın yükseldiğini ve metabolizmamızın bu yeni duruma uyum sağlama sürecine girdiğini söyleyen Uzm. Dyt. Macit, “Yaz aylarının gelişiyle birlikte yüksek tansiyon, halsizlik, yorgunluk ve dolaşım bozukluğu gibi sorunlar da artış göstermektedir. Bu nedenle sağlıklı beslenme her dönemde vazgeçilmez olmalıdır” şeklinde konuştu.

Uzm. Dyt. Macit, yaz aylarında sağlıklı beslenme adına dikkat etmemiz gereken durumları şöyle sıraladı:

  • Artan sıcaklıkla birlikte vücudumuzda fazla su ve mineral kaybı oluşur. Bu nedenle yaz aylarında günde 2 – 2,5 litre su tüketimine önem vermeliyiz. Vitamin ve mineral kaybı için de bol bol taze sebze, meyve ve süt ürünlerini her gün tüketmeliyiz.
  • Uzun yaz akşamları davetlerin, özel günlerin, dostlarla kurulan sofraların artması demektir. Bu nedenle öğün saatlerimize ve tüketim miktarına dikkat etmeliyiz. Abur cuburlarla, çerezlerle fazla ve gereksiz kalori alımından kaçınmalıyız.
  • Yağlı ve şekerli ağır tatlılar kan şekerinde ani değişikliklere sebep olabileceği için tercihimizi sütlü tatlı ve yaz aylarının vazgeçilmezi dondurmadan yana kullanmalıyız.
  • Yağlı kızartmalar, ağır hamur işleri yerine ızgara, haşlama türünde daha az yağlı pişirilen yemekleri tercih etmeliyiz.
  • Çay, kahve, gazlı içecekler gibi kafein içeriği yüksek içecekler yerine; süt, ayran, meyve suyu ve bitki çayları tercih etmeliyiz.
  • Artan sıcaklık et, süt, yumurta gibi besinlerin bozulma sürecini kısaltacaktır. Bu tür besinleri uygun şartlarda muhafaza etmeli ve son tüketim tarihlerine dikkat etmeliyiz.

 

SAĞLIKLI DONDURMA TARİFİ

Uzm. Dyt. Hatice Sultan Macit, evlerimizde hazırlayabileceğimiz sağlıklı dondurma tarifini şu bilgilerle paylaştı:

 

Malzemeler:

  • Çilek (İstediğiniz herhangi bir meyve)
  • 2 tatlı kaşığı bal
  • 1.5 su bardağı suyu süzülmüş yoğurt

Hazırlanışı:

İstediğiniz herhangi bir meyveyi küçük küçük dilimleyin ve buzluğa atın. İyice donduktan sonra içerisine bal ve yoğurdu ekleyin. Daha sonra rondodan geçirin. Dondurmanın kıvamına göre yoğurdu biraz daha ekleyebilirsiniz. Sonra hazırlamış olduğunuz dondurmayı dondurucuya atın. Servis ederken üzerine isteğe bağlı biraz fıstık ya da fındık ekleyebilirsiniz.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çocuğunuzun diş doktoru korkusu mu var?

Hemen hemen her ebeveyn, çocuğunu diş doktoru ile tanıştırırken birtakım sıkıntılar yaşıyor. Çocuk hastalarla ilk tanışmanın çoğunlukla diş ağrısı sebebi ile olduğunu ifade eden Çocuk Diş Hekimi Uzm. Dr. Nurgül Demir “Bazı çocuklarımız deneyimledikleri diş ağrısının tedirginliği ile isteksiz, arkadaşlarından duydukları hikayelerle endişeli veya olumlu geçmeyen eski diş tedavisi randevularının sebep olduğu korku ile geliyorlar” açıklamasında bulunarak, çocuk hastalara yaklaşım ve tedavi yöntemleri ile önemli açıklamalarda bulundu.      

“Çocukların ön yargı ve korkularını yıkarak diş tedavilerini klinik koşullarda tamamlamak her zaman mümkün olmuyor.” Diyen Çocuk Diş Hekimi Uzm. Dr. Nurgül Demir bu durumlarda diş tedavilerinin uyutularak yapılmasının tek tedavi seçeneği olduğunu vurgulayarak “Diş hekimi fobisi veya kontrol edilemeyen bulantı refleksi varlığında, korku ve kaygı düzeyinin çok yüksek olduğu vakalarda, bazı sistemik hastalıkların sebep olduğu ve hastamızın koltukta yapılan işlemlere uyum göstermesini engelleyen özel durumlarda ve özel gereksinimli hastalarımızda diş tedavilerini sedasyon veya genel anesteziyle yapıyoruz” dedi. Dr. Nurgül Demir tedavi yöntemlerini şöyle açıkladı:

 

Sedasyon Mu, Genel Anestezi Mi?

Sedasyon, sedatif ilaçlar ile bilinç düzeyinin kontrollü olarak baskılandığı, derinliğin ayarlanabildiği bir uyku halidir. Çocuk hastalarda kısa işlemlerde uygulanır. Genel anestezide ise, hastanın ameliyathane ortamında, anestetik ilaçların etkisiyle derin bir uyku haline geçmesi sağlanır. Solunum ve dolaşım fonksiyonlarının düzenli olarak kontrol altında tutulduğu geri dönüşlü bu derin uyku halinde, işlem tamamlanana kadar hastaya devamlı olarak solunum desteği sağlanır. Çocuk diş hekimliğinde sedasyon veya genel anestezi kararı; hastanın yaşı, yapılacak olan diş tedavileri ve planlanan tedavi süresi göz önünde bulundurularak, Amerikan Pediatrik Diş Hekimleri Derneğinin yönergelerine göre verilir. Her iki yöntemde de hasta işlem sonrasında bir şey hatırlamaz. Özellikle çocuklarda uyutularak yapılan tedaviler ile ilerleyen yaşlara taşınabilecek bir diş hekimi fobisinin önüne geçilebilir.” 

Çocuk hastamızın genel anestezi altında yapılması planlanan farklı tıbbi işlemleri ile diş tedavilerinin aynı seansta yapılması da mümkündür. Sünnet, geniz eti operasyonu, kulağa tüp takılması gibi cerrahi işlemler diş tedavileri ile aynı seansta yapılabilecek işlemlerin en sık uygulananlarıdır. İlgili tıp doktorunun da onay vermesi halinde, ortak bir işlem planlanabilir. Bu nedenle genel anestezi ile tedavi planlaması yapılan çocuk hastalarda tıbbi hikâyenin sorgulanması ek bir genel anestezi ihtiyacını ortadan kaldırması açısından önemlidir. 

 

Uyutularak diş tedavisinde süreç nasıl ilerler?

  • Çocuk hastanın tüm diş tedavileri planlandıktan sonra hastaya sedasyon ya da genel anestezi uygulanması için karar verilir.
  • Anestezi uzmanı tarafından anestezi öncesi tetkikleri yapılır.
  • Hastanın detaylı tıbbi özgeçmiş (öncesinde geçirdiği ameliyat ve hastalıklar sürekli kullandığı ilaçlar vb.) bilgileri edinilip, fizik muayenesi gerçekleşir.
  • Hastanın diyabet, konjenital kalp hastalığı, kanama problemi ve pıhtılaşma bozukluğu, geçirilmiş/planlanan kalp ameliyatı veya radyoterapi/kemoterapi gibi özel durumlarında mutlaka doktorundan konsültasyon istenerek, doktorun yönlendirmesine göre ön hazırlık yapılır.
  • Planlanan tedaviler ameliyathane ortamında, anestezi uzmanı ile tamamlanır.
  • Anestezi altında çocuk hasta için planlanan diş tedavileri tamamlandıktan sonra hasta anestezi uzmanı tarafından uyandırılır ve bir süre gözetim altında tutulduktan sonra taburcu edilir. Hastanın takip altında olduğu herhangi bir sistemik hastalığı yoksa hastanede kalmasına gerek olmaksızın aynı gün içinde hastaneden çıkış yapabilir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yüzyüzeyken Konuşuruz Turkcell Vadi konserinde binlerce hayranı ile biraraya geldi

Temmuz ayında yayınladıkları Kader Sk. albümü sonrası konserlerine hız kesmeden devam eden Yüzyüzeyken Konuşuruz önceki akşam Turkcell Vadi’de hayranları ile buluştu. 

Harbiye AçıkHava’da gerçekleştirdikleri Albüm lansmanından sonra   Turkcell Vadi’de konser veren grup en sevilen şarkılarını hayranları ile birlikte seslendirdi. 

Son yılların en sevilen gruplarından olmayı başararak gönüllere taht kuran Yüzyüzeyken Konuşuruz, 2 saatten fazla sahnede kaldı. Sıcak bir yaz akşamında tatlı rüzgarlar estirerek hayranlarına eşsiz bir müzik ziyafeti yaşattı. 

 

Turkcell Vadi Hakkında;

28 Temmuz’da açıklanan dünyanın en saygın halkla ilişkiler ödülü IPRA Golden World Awards’ta 3 altın ödül birden kazanan Türkiye’nin sahnesi Turkcell Vadi, etkinlik kategorisi, sanat ve iletişim kategorisi ve sponsorluk kategorisinde ödüle layık görüldü.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı