Aylık arşivler: Ağustos 2023

Krafton, Defense Derby'i tüm dünyada yayınladı

Betting Royale türüne yeni bir soluk getiren oyun, savaş alanlarına gümbür gümbür geldi! Google Play, App Store ve Galaxy Store üzerinden indirilebilen Defense Derby, 190’dan fazla ülkede şimdi yayında.

KRAFTON, Inc. bünyesinde bağımsız bir stüdyo olan RisingWings, dünya çapında gerçek zamanlı strateji savunma mobil oyunu Defense Derby‘yi resmi olarak piyasaya sürdü

Kule savunma türüne taze bir soluk getiren Defense Derby, oyuncuları strateji gerektiren, akıl oyunları ve güçlü sinerji etkileriyle dopdolu 4 oyunculu PvP savaşlarına davet ediyor. Her tur, oyuncuların savaşçı birimleri işe almak ve takımlarını oluşturmak için birbirlerine karşı teklif verdiği bir “teklif aşaması” ile başlıyor. Oyuncular daha sonra birimlerini benzersiz yeteneklerinden yararlanmak ve bir dizi canavar saldırısını püskürtmek için kalelerine stratejik olarak yerleştiriyorlar. Kalesi düşmeden ayakta kalan son oyuncu, oyunun galibi ilan ediliyor.

Defense Derby, “Betting Royale” olarak bilinen yeni bir türe de imza atıyor. Bu eşsiz oynanış mekaniği, oyuncuların birimleri araştırıp takımlarında yer almasını istedikleri birimler için oyun içinde teklif vermesine dayanmakta. Dünya çapında 190’dan fazla ülkede Korece, İngilizce, Japonca, Tayca, Endonezce, Malayca, Portekizce ve Çince (Basitleştirilmiş/Geleneksel) dahil olmak üzere toplam dokuz dilde yayınlanan Defense Derby’yi Google Play üzerinden, Apple App Store’dan ve Samsung Galaxy Store’dan indirebilirsiniz.

Defense Derby, oyun deneyimini daha eğlenceli hale getirecek yeni modlar ve içeriklerle dopdolu. Temel oyun modları olan “Derby Modu (PvP)” ve “Blitz Modu (PvE)”nun yanısıra oyuncular Zindandaki birimlerle aynı ırktan savaşçıları kullanmak zorunda oldukları “Tecrübeler Vadisi”ni (Valley of Trials) de deneyebilirler. Ayrıca odalar oluşturup arkadaşlarınızla oynayabileceğiniz “Dostluk Maçları” (Friendly Derby) ve belirli bir süre için sunulan ve her seferinde farklı kurallara sahip olan “Temalı Mod” (Themed Mode) da oyunda yer alan eğlenceli modlar arasında. Temalı Mod’a oyuncuların, savaş başlamadan önce rakibin sahip olduğu belirli birimlere yasak koyabilecekleri “Banlı Mod” (Ban Pick Mode) ve verilen görevleri tamamlarken savaşta hayatta kalan ilk oyuncunun kazandığı “Görev Modu”nun (Quest Mode) da geleceği belirtiliyor.

Oyunun çıkışını kutlamak adına heyecan verici bir dizi oyun içi etkinlik sizleri beklemekte. Tüm oyuncular, lansman döneminde 20.000 Altın, bir Nadir Kahraman kartı, bir Nadir Birim kartı ve bir Özel Kale Görünümü dahil olmak üzere oyun içi bonuslarla dolu bir “Hoş Geldiniz Paketi”ne sahip olacak. Oyuncular, Login Event, Lucky Draw ve Event Store gibi oyun içi etkinlikler aracılığıyla Efsanevi Birim kartı, Nadir Birim kartı, Kübikler, Altın gibi ödüller kazanma fırsatına sahip olacak. Ayrıca resmi YouTube, Facebook ve Discord’da kanallarında da etkinlikler düzenlenecek.

Defense Derby Yapım Direktörü Sinchan Park, “Yaklaşık iki yıldır geliştirilen Defense Derby‘yi dünya çapındaki oyunculara resmi olarak sunabildiğimiz için çok mutluyuz” dedi ve sözlerine “Düzenli içerikler ekleyerek ve istikrarlı bir hizmet sunarak oyuncuların oyundan sonuna kadar keyif almalarını sağlamayı hedefliyoruz,” şeklinde devam etti.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Astellas İlaç'ta Özdemir Şengören'e Uluslararası Atama

Astellas İlaç, 2020 yılından bu yana Astellas İlaç Türkiye Genel Müdürlüğü pozisyonunda başarılı çalışmalara imza atan Dr. Özdemir Şengören’in Astellas İlaç Brezilya Genel Müdürlüğü görevine atandığını duyurdu. 1 Ağustos 2023 tarihi itibarıyla yeni görevine başlayacak olan Şengören, çalışmalarına Sao Paulo’da devam edecek. 

Sağlık alanında değişimin öncüsü olarak, hastaların geleceğini değiştiren ve ‘karşılanmamış ihtiyaçlara yönelik’ ilaçlar üretmeye odaklanan Astellas İlaç’ta üst düzey bir görevlendirme gerçekleşti. Astellas İlaç Türkiye organizasyonunda üç yıldır Genel Müdür olarak görev yapan Dr. Özdemir Şengören, 1 Ağustos 2023 tarihi itibarıyla Astellas İlaç Brezilya Genel Müdürü olarak görevine devam edecek.

2020 yılından bu yana Astellas İlaç Türkiye’de birçok başarıya imza atan, şirketin finansal gelişimi ve büyümesine önemli katkılar sunan Dr. Özdemir Şengören; sektördeki 25 yılı aşkın bilgi birikimi ve liderlik yetenekleri ile Astellas İlaç Brezilya’nın küresel başarı hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak. 

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan ve pazara erişim, satış ve pazarlama, ürün yaşam döngüsü yönetimi, ortaklık yönetimi ve iş geliştirme alanlarında başarılı bir geçmişe sahip Dr. Özdemir Şengören; sırasıyla Abbott, Wyeth ve Merck gibi uluslararası şirketlerde yönetici pozisyonlarında görev aldı. Belçika merkezli bir biyofarmasötik şirket olan UCB’de, Türkiye ve MEA Bölge Başkanı olarak yürüttüğü görevi sırasında Türkiye ve Ortadoğu-Afrika organizasyonlarının başarılı bir şekilde dönüştürülmesine liderlik ederek gelir, karlılık ve çalışan bağlılığı konularında önemli derecede artış sağladı. Astellas’tan önce, son olarak İstanbul merkezli bir ilaç şirketi olan Farma-Tek’te Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev alan Şengören, 2020 yılından itibaren Astellas ailesine katıldı. Türkiye organizasyonunda Genel Müdür olarak, Astellas’ın küresel hedefleri ve hasta odaklı çalışmaları çerçevesinde yüksek performanslı ekiplere liderlik eden Şengören, görevine Astellas İlaç Brezilya Genel Müdürü olarak devam edecek.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Ticari gayrimenkulleri dönüştürmeye şimdi başlasak 20 yıla ihtiyacımız var!"

İstanbul’daki çarpık kentleşme ve ticari işletmelerin bulunduğu bölgelerin depreme dayanıksız durumda olması, konutların yanı sıra ticari gayrimenkullerin de bir an önce dönüştürülmesi gerçeğini de ortaya koyuyor. Olası bir İstanbul depreminde, İstanbul’un ekonomik değerinin yok olacağından bahseden uzmanlar, ticari gayrimenkul dönüşümünün de önemine dikkat çekiyor.

 

Her an yıkıcı bir deprem bekleyen İstanbul’da, konutlarda kentsel dönüşüm hareketi sürerken, ticari gayrimenkullerdeki dönüşümün de hız kazanması bekleniyor. 300 bine yakın dönüşmeyi bekleyen işyeri olduğuna dikkat çeken Bilgiçler Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Emre Bilgiç, “İstanbul’un ticari ünitelerinde yapı stoğunun çok büyük bir kısmı depreme direnç gösteremeyecek durumda. Olası bir depremde ciddi can ve mal kaybı yaşanması muhtemel. Bunun önüne geçmek için ticari gayrimenkulleri dönüştürmeye şimdi başlasak en az 20 yılımızı alır” dedi. 

 

Eyüp-Topkapı-Bayrampaşa’da binlerce yapı riskli

Yaşam alanlarımızdan birinin de işyerlerimiz olduğuna vurgu yapan Ali Emre Bilgiç, “İşyerlerinin bulunduğu bölgeler, çalışan sayıları, faaliyet alanları her biri kentsel dönüşümde çok iyi incelenmesi ve riskli yapıların bir an önce dönüştürülmeye başlanması gerekiyor” dedi. İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki ticari yapı stoğuna da dikkat çeken Bilgiç, “Topkapı, Eyüp, Bayrampaşa, Merter gibi bölgeler, İstanbul’un ticaretinin nabzının attığı yerler. Bu bölgelerdeki ticari yapı stoğuna baktığımızda miladını doldurmuş binlerce ticarethane olduğunu görüyoruz” diye konuştu. Bugüne kadar 141 bin metrekarelik ticari gayrimenkul ürettiklerini de kaydeden Bilgiç, “Ürettiğimiz ticarethanelere olan ilgiden de anladığımız üzere, depreme dayanıklı dahi olsa şu anki mevcut ticarethaneler ihtiyaçları karşılamıyor. Deprem haricinde de ihtiyaçlara cevap verecek şekilde mevcut stokların yenilenmesi gerekiyor” dedi. 

 

Acil eylem planı yapılmalı… 

Eski ticarethanelerin depreme karşı dayanıklılığının yanı sıra, olası bir afette, yangın söndürme, havalandırma gibi eksiklikleri olduğuna da vurgu yapan Bilgiç, “İstanbul’da beklenen deprem gerçekleştiğinde araç giriş çıkışları dahi yapılamayacak derecede çarpık kentleşme var. İşyerlerinde milyonlarca insanın can güvenliği için acil eylem planlarının yapılması gerekiyor” diye konuştu. İstanbul’un yatay mimariye dönüştürülmesi gerektiğinin de altını çizen Bilgiç, “Eski ve yüksek yapılar da yine ciddi can güvenliği tehdidi oluşturuyor. Dönüşümü sadece konut olarak düşünsek de, öncelikli olarak işyeri güvenliklerinin de sağlanması gerekiyor” dedi. 

 

6,6 milyar TL’lik yatırım yolda… 

Bugüne kadar 97 villa ve 72 konut projesine imza attıklarını kaydeden Ali Emre Bilgiç, son 7 yılda 75 bin metrekare konut, 141 bin metrekarelik ticari üniteyi hayata geçirdiklerini belirtti. 2025 yılına kadar 6,6 milyar TL’lik yeni yatırım planladıklarını da söyleyen Bilgiç, Bayrampaşa’da hayata geçirecekleri AKTİM Çarşı projesinde 95 bin metrekare üzerinde 338 bağımsız bölüm hayata geçireceklerini duyurdu. Ticari gayrimenkul ihtiyaçlarını önceki projelerinde çok iyi gözlemlediklerini belirten Bilgiç, “Ticari projelerin lokasyonları çok önemli. Lojistik açıdan otoyollara ve havalimanlarına yakınlık, iş yapma süreçlerini kısaltacak imkanlar sunuyor. Yeni nesil mimari avantajlar da eklenince, yatırımcıları memnun edecek yatırım süreci başlamış oluyor” dedi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Octet Türkiye 1 Ağustos Dünya Fintech Günü'nü kutladı

Octet Türkiye’nin düzenlediği, Octet World Fintech Day webinarında finteklerde yapay zekânın yükselişi ve yeni nesil bankalar sektörün önde gelen isimleri tarafından masaya yatırıldı. 764 fintek’in bulunduğu Türkiye’de fintekler için laboratuvar olan ‘Düzenleme Deney Alanı’ yakında devreye girecek

Finansal teknolojilerin son 10 yılda geldiği aşama, Dünya Fintek Günü’nde farklı etkinliklerle masaya yatırıldı. Octet Türkiye de bu özel günde sektördeki en son gelişmeleri, zorlukları ve fırsatları gündeme getirmek amacıyla Octet World FinTech Day Webinarı’nın ilkini gerçekleştirdi. 

Ana teması “Bankacılığın Evrim ve Yapay Zekânın Yükselişi” olan webinar iki panelle gerçekleşti. “Yapay Zekânın FinTechlere Etkisi” konu başlığıyla gerçekleştirilen ilk panel T.C. Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Finteklerden Sorumlu Proje Müdürü Gencay Karaman, Bahçeşehir Üniversitesi Finansal Teknolojiler Program Koordinatörü ve BlockchainIST Center Kurucu Direktörü Dr. Bora Erdamar, Kurumsal Hazine Yöneticileri Derneği Başkanı Barış Gökalp ve Octet Türkiye CTO’su Gökhan Sevgen’in katılımıyla gerçekleşti.

Yapay zekâ ‘Bilge’ devreye girdi

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi’nin Türkiye’nin finansal teknolojiler alanında dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almasını hedeflediğini dile getiren T.C. Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Finansal Stratejiler ve Analiz Dairesi Finansal Teknolojiler Birimi Proje Müdürü Gencay Karaman, “Finans Ofisi olarak yapay zekâ kullanımı konusunda fintek sektörünü destekliyoruz. Yapay zekâ ekran yüzümüz Bilge, Ofisimiz koordinasyonunda hazırlanan ve her ay yayımlanan Türkiye Fintek Genel Görünümü Çalışmasından Fintek Sözlüğüne bize her noktada eşlik ediyor” dedi. 

Fintek laboratuvarı ‘Düzenleme Deney Alanı’ yakında geliyor

Yapılacak düzenlemeler ile ilgili olarak yeni ürünlerin test edileceği merkezin yakında devreye alacağını belirten Karaman, “Merkez Bankamız ile fintek girişim ve uygulamalarının, düzenleyici otorite gözetiminde test edilmesine imkan veren Düzenleme Deney Alanı (Regulatory Sandbox) kurulması planlanıyor. Finans Ofisimiz koordinasyonunda, ASELSAN, Marmara Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İbn Haldun Üniversitesi ve Bilişim Vadisi Teknopark ortaklığında, İstanbul Finans Merkezi’nde faaliyet yürütecek fintek temalı teknoparkımız İstanbul Finans ve Teknoloji Üssü’nün şirket kurulumu tamamlandı. Fintek girişimcilerini çevrim içi platformda bir araya getirecek olan “FinTech Hub Türkiye” projesinin geliştirme çalışmalarında son aşamaya gelinmiş durumda. Detaylarını yakın zamanda kamuoyu ile paylaşacağız” şeklinde konuştu.

Türkiye’de 764 fintek var

“Türkiye fintek ekosisteminin, en popüler dikeylerinden olan “Ödemeler” alanında 258 şirket, Bankacılık Teknolojisi alanında 98 şirket ve yine Kripto varlık/Blokzincir alanında 95 şirket olmak üzere Türkiye’de 662’si aktif, 764 fintek şirketi bulunduğunun altını çizen Gencay Karaman, Yapay zekânın fintek sektöründe kullanımı sayesinde, risk değerlendirmesi, dolandırıcılık tespiti ve müşteri hizmetleri gibi alanlarda büyük ilerlemeler kaydedildi” dedi. 

İnsan kaynağına yatırım yapmalıyız

Strateji geliştirilmesi gereken günlerde olduğumuzu dile getiren Bahçeşehir Üniversitesi Finansal Teknolojiler Program Koordinatörü ve BlockchainIST Center Kurucu Direktörü Dr. Bora Erdamar, “Bundan beş yıl önce BlockchainIST Center’i kurduğumuzda da ilk fark ettiğimiz noktalardan biri bu alanda insan kaynaklarının eksik olmasıydı. Bu alanda öğrenmek, yetiştirmek ve üretim yapmak son derece önemli hamleler gerektiriyordu. Bu hamleleri başlatmak için merkezi kurduk. Finansal teknolojileri entegre etme konusunda hızlı adımlar atmalı ve uzmanlarını yetiştirmeliyiz. Şu anda artık teknoloji kendi finansını oluşturmuş durumda. Yapay zekâ sayesinde hiç olmadığı kadar hızlı bir şekilde üretim yapabiliyoruz. Bununla beraber finans ve teknoloji gibi iki farklı uzmanlık alanını birbirine bağlayabilecek ürünler oluşturmanız hiç olmadığı kadar kolay. Dünyada da en hızlı adımların buralarda atıldığını görüyoruz. Eğer bir proje yapmak istiyorsanız bu proje büyük çapta bir ülkenin dijital parasını çıkarmak bile olabilir ki bununla ilgili tahmin edemeyeceğiniz kadar zengin bir araç seti var. Bu da fikirlerin eskisinden çok daha hızlı şekilde ticari değere dönüşebilme ve bunun ekonomisini kurabilme anlamını taşıyor. Bu dünyanın bir parçası olabilmemiz noktasında iki konu önem kazanıyor. Bunlardan ilki ülkemizdeki genç yetenekleri, girişimciyi ekonomiye kazandırmak. Bir diğeri de bu kişilerin üretebilmesi için alanlar yaratabilmek. Burada pek tabi yeni teknolojilerin getirdiği riskler tam olarak bilinemediği için Sandbox dediğimiz bu tür deneysel projelerin test edilebileceği kamu, akademi ve belki özel şirketlerin ortaklığında yapılar oluşturulmasının fayda sağlayacağı kanısındayız. Finansal Piyasalar Altyapısı için Sandbox (Financial Markets Infrastructure Sandbox) İngiltere’de kamu desteği ile kuruldu ve ilk raporu yayınlandı. Bunun altında dijital varlıklar Sandbox uygulaması da var. Bunlar bizim ülkemizden gençler tarafından büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Bizim de bu imkanları ve alanları yaratmamız gerekiyor” dedi.

Yapay zekanın gelişimi; doğru data nitelikli insan kaynağı 

Kurumsal Hazine Yöneticileri Derneği Başkanı Barış Gökalp, “Yapay zekâ sayesinde içerideki datanın analiziyle önümüzdeki dönemlerin nakit akışı raporlanabiliyor. Sağlıklı bir dataya sahip olduğunuz zaman makine öğrendiğini çok iyi analiz edebiliyor. Örneğin iyi bir data girişiyle bugünden eylül ayındaki nakit ihtiyacınızı size söyleyen bir sistemle çalışabiliyorsunuz. Buradaki temel unsur sağlıklı dataya sahip olmak. Ardından bu datadan nitelikli veriyi üretebilecek düşünme modelini geliştirebilecek nitelikli insan kaynağı. Yapay zeka gelecek, robotlar gelecek işsizlik artacak gibi kaygılar yerine değişen iş gücü niteliğini sağlayabilecek altyapıları geliştirmemiz gerekiyor. Nitelikli data ve bunu yönetebilecek insan kaynağını buluşturabilirsek ciddi bir kaldıraç etkisiyle bütün sektörlerde pozitif bir etki olacağını düşünüyorum. Diğer yandan manuel yürütülen süreçlerin otomasyonla hızlıca yapılması hem fonlayan hem de fondan yararlanan taraflar için çok faydalı oldu. Bunun yanı sıra likidite yönetimi anlamında da yapay zekânın çok önemi var. İşletme sermayesi anlamında da çözümler yakın zamanda gelecektir” şeklinde konuştu.

Yapay zeka temelli skorlama için çalışıyoruz

Octet Türkiye CTO’su Gökhan Sevgen, “Fintek sektörünün hızlı büyümesi sonucunda fintech firmaları tek bir finansman ürünü üretmekle kalmıyor, birçok finansman ürününü hayata geçiriyor. Burada önemli olan nokta firmaları teknolojiyi kullanmaya teşvik etmek. Her firmanın ihtiyacı olan ürün çok farklı. Sektörün büyümesiyle elimizde çok büyük bir data oluşuyor ve bu noktada ciddi karar verme algoritmaları üretmeye çalışıyoruz. Sektör ne kadar büyür, veri ne kadar anonim hale gelirse, karar verme mekanizması da o kadar güçlenecek. Yapay zekâ, skorlama ve fraud noktalarında da hayatımıza giriyor. Halihazırda kullandığımız ürünleri yapay zekâ desteği ile güçlendirmeye çalışıyoruz. Skorlamada, yapay zekâ öğrenme algoritmalarına sadece finansal ve mali veriler değil sosyal ve toplumsal verileri de dahil etme üzerine çalışıyoruz.”

Yeni Nesil Bankalar: Bankacılık evriminde kim ayakta olacak?” başlığıyla gerçekleştirilen ikinci panel ise Citibank Global İşlem Bankacılığı Satış Birim Başkanı Burcu Baydemir Türkseven, İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi ve FinTech  Istanbul Kurucusu Prof. Dr. Selim Yazıcı ve Octet Türkiye CEO’su Derya Ekemen Fidan’ın katılımlarıyla gerçekleşti.

Citibank Global Satış Birim Başkanı Burcu Baydemir Türkseven, sektörün global ve yerel konumu hakkında görüşlerini dile getirdi.

Türkiye’de 100 milyon dijital banka kullanıcısı var

İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi ve FinTech İstanbul Kurucusu Prof. Dr. Selim Yazıcı, toplumun ihtiyaçlarına göre bankacılığın evrilmesi gerektiğini belirterek Teknoloji, Toplum, Ekonomi ve Regülasyon gibi dört temel konuya odaklanmadan bir dijital banka stratejisi oluşturulmaması gerektiğini belirtti. “Toplumun bankacılık alışkanlıklarına ve kültürel yapısını incelemek lazım. Aynı zamanda sosyolojik olarak o toplumun harcama ve tasarruf eğilimlerini anlamak gerekiyor. Finansal okuryazarlığa bakmamız lazım. Finansal alışkanlıklarımız değişecek mi? Bunu da değerlendirmek gerekiyor. Dijital bankalar geliyor ama hala fiziki olarak şubeye gelmek isteyenler var. Tamam gençlerimiz yeni teknolojilere adapte durumda ama hala şubeye gitmek isteyenler var. Dijital bankacılığı kullanmak ister misiniz? deseniz yüzlerce sebep duyarsınız ama Türkiye’nin özelinde müşterilere sunulacak değer teklifiniz en önemli konu. Geleneksel bankalardan farklı ne fayda sağladığınız avantajlı ve rekabetçi ürünler çıkarabildiğiniz önemli” şeklinde konuştu. Regülasyonlarla inovasyonu yönetmenin mümkün olduğunu belirten Yazıcı, “Avrupa’da dijital banka sayılarına baktığımızda sayılar yüksek görünüyor. Özellikle İngiltere dijital bankaya en fazla sahip olan ülke olarak karşımıza çıkıyor. Avrupa’daki 26 dijital bankanın kullanıcı sayısı yaklaşık 90 milyon. Türkiye’de dijital banka kullanıcı sayısı 100 milyon. Türkiye olarak baktığımızda farklı bir oyun alanından ve dinamikten bahsediyoruz” dedi.

Türkiye ekonomisinde KOBİ’lerin önemli bir rolü olduğunun da altını çizen Yazıcı, “bu güce sahip KOBİ’lerin daha ileriye gitmesi için dijital bankacılık ve ürünlerinin KOBİ’lerin işlerini kolaylaştıracak bir yapıda olması gerekiyor. KOBİ’nin nakit yönetimini kolaylaştıran her çözüm KOBİ’yi ve dolaylı olarak ülke ekonomisini bir ileri noktaya taşıyacaktır. Bu nedenle dijital bankacılığın KOBİ’nin evrak işleriyle boğulmadan nakit yönetimini düşünmeden işine ve iş geliştirmeye odaklanacağı bir fayda yaratması gerekiyor. Bankacılık ve tahsilat ürünlerine güvenli ve kolay erişimi sağladığımızda KOBİ kendi işlerine odaklanabilecek ve verimliliği yükselecek” şeklinde konuştu. 

Octet Türkiye CEO’su Derya Ekemen Fidan, “Açık bankacılık bir ‘game changer’ olarak hayatımıza girdi. Fintech ekosistemi için ise rekabette güç kazandıran en önemli alanlardan biri haline geldi. Özellikle son üç yılda fintek şirketlerini güçlendirmek, bankaların dijitalleşmesini teşvik etmek ve açık bankacılığın önünü açmak için yayınlanan düzenlemeler ciddi bir açılım yarattı. Bireysel tarafta başlayan gelişmeler kurumsal tarafın da ihtiyaçları belirginleşince, kurumsal tarafta da düzenlemelerin hızlanmasını sağladı. Her geçen gün bir açık bankacılık uygulamasının girişim sermayelerinden yatırım aldığını görüyoruz, bu da ciddi bir potansiyel ve beklenti olduğunu gösteriyor. Ancak burada önemli olan fintek sektöründe geliştirilecek ürünlerin bankaların daha çevik (agile) çalışmasını sağlarken şirketlerin de süreçlerini kısaltıp nakit yönetimini kolaylaştıracak çözümler getirmesi. Diğer bir deyişle süreçteki tüm tarafların ihtiyacına cevap veren ürünler geliştirmesi. Pek tabi konu kurumsal taraf olunca ödeme ve tahsilat öncelikli oluyor. Bizim de Octet olarak üzerinde çalıştığımız ve kısa süre içerisinde sunmaya hazırlandığımız hizmetimiz, tamamen buna odaklanmış durumda. Bu hizmette tüm müşterilerimizin bizim aracılığımızda yaptığı veya yapmadığı tüm işlemleri portalımız üzerinden tek ekran görebilecekleri tahsilat ve ödemelerini yaparken açık bankacılık işlemleriyle de ödeme emri başlatıp hesaplarını görüntüleyebilecekleri bir sistemden bahsediyoruz. Hedefimiz her zaman olduğu gibi verimli işletme sermayesi yönetimini sağlamak. Bunu da tüm taraflar için kolay adapte olunabilir ve uygulanabilir şekilde yapmak. Biz belki bu alanda bir ilk olacağız ancak sektörün de bu konuda çokça ürünle harekete geçeceğine inanıyorum” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Afrika Sıcaklarında Gıda Taşımacılığının Güvencesi Soğuk Zincir Oluyor

Sıcaktan nefes almanın bile zorlaştığı bugünlerde, gıda güvenliği daha da önemli hale geldi. Yüksek sıcaklık, bakterilerin hızla çoğalmasına ortam hazırlarken gıda zehirlenmeleri de artıyor. Soğuk zincir sayesinde taze, işlenmiş veya dondurulmuş ürünler, çıkış noktasının binlerce kilometre ötesine taşınabiliyor. Ancak aşırı sıcaklarda zincirin bozulmaması için üretici, taşıyıcı, dağıtıcı ve perakendecilere büyük sorumluluklar düşüyor. 

Frigo lojistiğinde uzmanlaşan Transbatur Logistics’in Genel Müdürü Cafer Korhan, gıdaların bozulmadan nasıl taşınması gerektiğine ilişkin önemli bilgiler verdi. Her ürün için sıcaklık şartnamelerine göre hizmet sunduklarını belirten Korhan, “Aşırı sıcaklarda gıda taşınan ortamın ısısı da yükselebilir. Bozulmalara karşı kesintisiz derece takibi önemli. Frigorifik araçlarımız yüksek teknolojiye sahip. Takibi birden fazla sistemle ve uydu üzerinden yapıyoruz. Sıcaklık değerlerini sadece biz değil, uzaktan erişimle üreticiler de izleyebiliyor.” dedi. 

 

“Frigo taşımacılıkta şüpheye yer yok”

Frigorifik araçlarının her sefer öncesi ve sonrası denetlenerek dezenfekte edildiğini vurgulayan Korhan, kalite belgeleri ve sertifikalarının gereği yılda en az 10 kez ulusal ve uluslararası kuruluşların denetiminden geçtiklerini de anlattı. Korhan, “Araç ve depo izolasyonlarımız, sıcaklık takip sistemlerimiz düzenli kontrol ediliyor. Gerek üreticinin deposunda gerekse alıcının deposunda, araçlarımız ortam sıcaklık eşitleme havuzlarına girerek teslimatı gerçekleştiriyor.” diye konuştu.

Soğutma kuşkusu oluşan araçların anında seferden çekildiğini vurgulayan Korhan, “Bu iş ihmale gelmez. Sıfır derecede taşınması gereken bir ürünün ortam sıcaklığı 15 dereceye çıkarsa bozulma dakikalar içinde başlayabilir.” uyarısında bulundu.

 

“Kapıların sık açılıp kapatılması soğuk zinciri bozuyor”

Korhan, aşırı sıcak havalarda, soğutmalı araç ve depo kapılarının sık açılmasının büyük risk oluşturduğunu söyledi. Bunun önüne geçmek için teknolojiyi kullandıklarını kaydeden Korhan, “Zincirin tüm tarafları koordineli hareket etmeli. Müşterilerimize, araç kapaklarının sık açılmadığı bir taşıma öneriyoruz. Aynı araçla birden fazla teslimat yerine tek teslimatlı planlamayı tercih ediyoruz. Ayrıca araçlarımızın kapıları kilitlendikten sonra uydu aracılığıyla sadece merkezden açılabiliyor.”  şeklinde konuştu.

 

“Asfalt eriten sıcaklarda bile güvenle taşıyoruz”

Korhan,  bunaltıcı günlerde sürücülerin, araçların yakınında bulunmasının önemine değinerek, “Asfaltın bile eridiği bu havalarda sürücülerimiz gerekmedikçe molalarda dahi araçlardan çıkmıyor, sıcaklık ünitelerini ve değerlerini yakından takip ediyorlar. Park halindeki araçlarımıza uydu ile de müdahale ederek sıcaklık ayarlaması yapabiliyoruz.” bilgilerini de paylaştı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kervan Gıda'da Organizasyon Değişimi

Türkiye’nin en büyük yumuşak şeker üreticisi ve ihracatçısı Kervan Gıda, üst yönetimindeki görev değişikliklerini açıkladı. Şirket’e 10 yıldır Genel Müdür olarak liderlik eden Burhan Başar, ağustos ayı itibarıyla Kervan Gıda İcra Kurulu Başkanı görevine atanırken; Türkiye, Amerika ve Romanya’daki farklı şirketlerde pazarlama ve yönetim alanında önemli görevler üstlenen İdris Can, Kervan Gıda Türkiye Genel Müdürü oldu.

Kervan Gıda’da 10 yıldır Genel Müdür görevini yürüten ve başarılı çalışmalara imza atan Burhan Başar, yeni yapılanmada İcra Kurulu Başkanı görevini üstlenirken, 20 yılı aşkın süredir genel yönetim, fabrika yönetimi, iş geliştirme, ticari pazarlama ve satış operasyonları alanında deneyime sahip olan İdris Can Kervan Gıda Türkiye Genel Müdürü olarak görevine başladı.

Şirket’in organizasyon yapısı da bu çerçevede şekillendi. İcra Kurulu Başkanlığı’na bağlı olarak Kervan Gıda Mali İşler Başkanlığı (CFO) pozisyonuna Mehmet Erol, Kervan Gıda Teknoloji Başkanlığı (CTO) pozisyonuna Hikmet İp, Kervan Gıda İnsan ve Kültür Başkanlığı pozisyonuna (CPCO) Can Demir ve Uçantay Genel Müdürlüğü pozisyonuna Mustafa Başar atandı.

Kervan Gıda İcra Kurulu Başkanı olan Burhan Başar yeni yapılanmayla ilgili açıklamasında şunları söyledi; “Kervan Gıda olarak bu zamana kadar belirlediğimiz büyük hedeflerimizi birlikte başardık, yeni hedeflerimize de yine birbirimizden aldığımız güçle, hep birlikte ilerliyoruz. Büyüyen organizasyonumuz ve yüksek hedeflerimizin gereklilikleri doğrultusunda, bu yeni yapılanmayla globalleşme yolunda daha da güçlü adımlarla ilerleyeceğimize inanıyorum.” 

Kervan Gıda Türkiye Genel Müdürü İdris Can, “Türkiye’deki en yüksek yumuşak şeker üretim kapasitesine sahip Kervan Gıda inovasyon odaklı, sürdürülebilir ve karlı büyümesine hız kesmeden devam edecek. Kervan Gıda yaptığı yatırımlar, sağladığı istihdam imkanları ve 85’i aşkın ülkeye ihracatı ile sektördeki liderliğini pekiştirirken Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlamayı sürdürecek” dedi.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Odeabank, dijital kanallardan müşterisi olan Odealılar için hatıra ormanı oluşturacak

Odeabank, TEMA Vakfı aracılığıyla yeni bir projeye daha imza atıyor. Proje kapsamında Odeabank dijital kanallardan bireysel müşteri olan her bir Odealı adına TEMA Vakfı’na bir fidan bağışlayarak doğaya verdiği desteği taçlandırıyor. Odeabank’ın projesiyle 2023 yılında dijital kanallardan bireysel müşteri olanlar adına, TEMA Vakfı aracılığıyla Malatya Aşağıulupınar Ağaçlandırma Sahası’na fidan bağışı gerçekleştirilerek 10 bin adet fidanlık bir hatıra ormanı oluşturulacak. Sonraki yıllarda da bireysel müşteriler için yeni hatıra ormanları oluşturulmaya devam edilecek.

MÜŞTERİLERİNİN tasarruflarına değer katmanın yanı sıra yaşamın her alanında katma değer yaratmayı hedefleyen Odeabank, çevreye duyarlılığını ve sürdürülebilirliğe verdiği önemi TEMA Vakfı ile hayata geçirdiği yeni bir projeyle bir kez daha vurguluyor. “Yatırımın merkezinde sen varsın” mottosu ile müşteri odaklı yaklaşımını vurgulayan Odeabank, şimdi de “Doğanın merkezinde sen varsın” diyerek dijital kanallardan bireysel müşteri olan Odealılar için TEMA Vakfı aracılığıyla Malatya Aşağıulupınar Ağaçlandırma Sahası’na 10 bin adet fidan bağışlayarak bir hatıra ormanı oluşturuyor. 

Projeyle ilgili olarak bir açıklamada bulunan Odeabank Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gürcan Kırmızı şunları söyledi; “Odeabank olarak, dijital kanallarımız vasıtasıyla müşterimiz olanlar için sadece hayatı kolaylaştırmakla kalmıyor, TEMA Vakfı aracılığıyla hayata geçirdiğimiz bu anlamlı proje kapsamında müşterilerimizle el ele vererek çevreye olan sorumluluğumuzu da yerine getiriyoruz. Projemiz ile 2023 yılı içerisinde Malatya Aşağıulupınar Ağaçlandırma Sahası’nda bir hatıra ormanı oluşturacağız. Sonraki yıllarda da yeni hatıra ormanları oluşturmak adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

McDonald's Dünyanın En Değerli 5. Markası Oldu

Dünyanın en güvenilir marka değerlendirme organizasyonlarından olan ‘BrandZ En Değerli 100 Küresel Marka’ listesinde ilk 10 marka arasındaki yerini yıllardır koruyan McDonald’s, bu sene listede en değerli ilk 5 marka arasında yer aldı. McDonald’s aynı zamanda listenin ilk 5 markası arasında yer alan tek yeme-içme markası oldu. McDonald’s’ın, marka değeri bu sene 191 milyar dolar olarak açıklandı. 

Dünyanın en değerli hızlı servis restoran zinciri McDonald’s, ‘BrandZ En Değerli 100 Küresel Marka’ listesinde bu sene 5. en değerli marka olarak yer aldı. 34 bini aşkın restoranı ve 1,6 milyonun üzerinde çalışanıyla günde ortalama 100 milyon kişiye hizmet veren McDonald’s, listede ilk 5’te yer alan tek-yeme içme markası oldu. Marka değeri bu sene 191,109 milyar dolar olan McDonald’s 2017 yılından itibaren listenin ilk 10 markası arasında yer alıyor. 

 

McDonald’s Türkiye değişimde de öncü

Türkiye’de ise 1986 yılından bu yana hizmet veren ve toplam 7500 kişiyi istihdam eden McDonald’s, ürünlerinin yüzde 98’ini yerli tedarikçilerden temin ediyor. McDonald’s Türkiye Genel Müdürü Mwaffak Kanjee konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “McDonald’s, kurulduğu günden bu yana yenilikleri ve vizyonuyla hızlı servis sektörüne öncülük eden bir marka olmayı başardı. Kalite, lezzet ve hizmet standartlarımızı taviz vermeden dünyanın her yerinde lezzet severlere sunarken, müşterilerimizin taleplerini önceliklendiriyoruz Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de restoranlarımızı ‘geleceğin restoran deneyimi’ vizyonuyla yenileyerek misafirlerimize geleneksel McDonald’s lezzetlerini değişen zamana ayak uydurarak sunuyoruz.”

 

McDonald’s Türkiye Hakkında:

‘BrandZ 2023 En Değerli 100 Küresel Marka’ çalışmasına göre dünyanın en değerli 5. markası olan ve teknoloji şirketleriyle birlikte ilk 10’da yer alan tek yeme-içme firması McDonald’s, Türkiye’de ilk restoranını 1986 yılında açmıştır. McDonald’s, bugün yaklaşık 250 restoranı ve 7500 çalışanıylahizmet vermektedir. Sunduğu ürün ve hizmetlerin yüzde 98’ini Türkiye’de üretim yapan tedarikçilerden temin etmektedir. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

QNB eFinans'ta üst düzey atama

e-Dönüşümün önde gelen fintech şirketlerinden QNB eFinans’ın yeni dönem Satış ve Pazarlama süreçlerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İlke Altın oldu. 

2013’ten bu yana, e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv, e-İrsaliye, e-Fatura uygulamaları başta olmak üzere tüm e-dönüşüm ürünlerinde yenilikçi çözümler sunan ve Avrupa’nın en iyi e-Fatura çözüm sağlayıcılarından biri olan QNB eFinans, şirketlerin dijitalleşme sürecine liderlik ederken kadrosunu da genişletmeye devam ediyor. Şirket, son olarak finans ve dijitalleşme süreçlerine hakimiyeti ve bu konudaki yetenekleriyle bilinen İlke Altın’ı kadrosuna kattı.

Profesyonel kariyerine 2000 yılında başlayan, finans sektöründeki çeşitli pozisyonlarda görev almış ve pek çok başarılı projeye imza atmış İlke Altın, lisans eğitimini Koç Üniversitesinde tamamladı. Galatasaray Üniversitesi İşletme lisansüstü eğitiminden sonra İktisat Yatırım’da online borsa platformu olan borsadirekt.com platformunda görev aldı. 2002 yılında Oyakbank (ING) 1. MT Grubuna dahil olmasını takiben Ticari Bankacılık Grubu ve Harbiye Şubesi’nde görev aldı. 2004 yılında Finansbank Merkez Şube’ye transfer olan Altın, şubecilik kariyerinde odaklandığı çok uluslu firma portföyü sayesinde muhabir bankacılık yapılandırılmış fonlama bölümünün dikkatini çekti ve bu bölüme atanarak uzun süre bankanın küresel muhabir banka portföyüyle ilişkilerini yürüttü. Bankanın sendikasyon ve seküritizasyon projelerinde aktif görev alan Altın, daha sonra ticari bankacılık alanında ilk kez CRM uygulamalarını hayata geçiren Finansbank’ın Ticari Pazarlama Grubuna dahil oldu. Aynı dönemde Turkish Bank’a muhabir bankacılık müdürü olarak transfer olan Altın, bu bankanın da 100 yıllık tarihinde ilk kez ABD Tarım Bakanlığı nezdindeki GSM tarım kredisi limitlerini tesis etti.

2013 yılı başında Finansbank’a dönüşüyle birlikte Nakit Yönetimi Bölümünde kurumsal şubeler yöneticiliği yapan Altın, bir yıl gibi sürede bankanın nakit yönetimi alanında 15 bin DBS sistemi üyesi hedefine ulaşmasını sağlayan projelerde ekiple beraber başarı gösterdi.

Aynı yıl kurulan Finansbank’ın e-dönüşüm sürecinde bankanın iştiraki eFinans’a atanan Altın ve saha satış müdürlüğü, kanal satış ve iş ortakları müdürlüğü, tüm satış birimleri müdürlüğü gibi görevleri üstlendi. Ayrıca, uluslararası alanda EESPA Avrupa e-Fatura Servis Sağlayıcıları Derneği’nde üye temsilcisi olarak görev yapan Altın, son olarak, QNB eFinans’ın ödeme cihazı sağlayıcıları ve ödeme kuruluşlarıyla ilişki ve stratejilerini yönetmiş ve 2022 yılı başı itibariyle PayTR CSO’su olarak göreve başlamıştır. İlke Altın, bu ikinci QNB eFinans döneminde ise QNB eFinans Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı olarak görevine devam edecek.

Profesyonel seviyede İngilizce, Fransızca ve İtalyanca bilen İlke Altın, evli ve bir çocuk babasıdır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

DgpaysIT'ye TCMB'den Topluluk Bulutu Hizmeti Sunma Onayı

DgpaysIT, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) değerlendirme sürecinin tamamlanmasıyla, 2023 yılı Temmuz ayı itibarıyla ödeme ve elektronik para kuruluşlarına topluluk bulutu hizmeti sunma onayı aldı.

 

Türkiye’nin lider finansal teknoloji şirketi DGPAYSIT, “topluluk bulutu” hizmetini de faaliyet alanları arasına ekledi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) değerlendirme sürecinin tamamlanmasıyla DgpaysIT; 2023 yılı Temmuz ayı itibarıyla ödeme ve elektronik para kuruluşlarına topluluk bulutu hizmeti sunma onayı aldı. 

Kaya: “Topluluk bulutu hizmetiyle teknoloji ve bilgi sistemleri ekosisteminde verimlilik, kalite ve güvenlik artıyor”

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan DgpaysIT Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Kaya, “Bilindiği üzere yakın geçmişte TCMB, sektörümüze yeni ufuklar açacak ve dünyada da öncülerden sayılabilecek bir düzenleme yaparak topluluk bulutu hizmetinin standartlarını belirlemiş ve bu standartları sağlayan kurumların topluluk bulutu hizmeti verebilmesi için gerekli süreçleri de detaylandırmıştı. Türkiye’nin lider ödeme teknoloji şirketi olarak TCMB’den aldığımız ve çok önemli bir hizmet olan topluluk bulutu hizmetine ilişkin onayla, müşterilerimize sunduğumuz geniş ürün ve hizmet altyapısını daha da zenginleştiriyoruz. Bu düzenleme ile bu hizmeti veren şirketlerin hizmet çıktılarının daha verimli olması sağlanırken, bu hizmetler verilirken kullanılan altyapıların teminindeki döviz çıktısı da belirgin bir şekilde azalmış olacak. Diğer yandan getirilen yüksek standartlar sayesinde sektörün bilgi sistemleri ekosisteminin kalitesi ve güvenliği de yükselmiş olacak. Teknoloji hizmeti üreten şirketlerin asıl katma değerin olduğu yazılım üretimine aktardığı kaynakların da artması sağlanacak.” dedi. 

 

Dgpays Hakkında:

2017 yılında kurulan Dgpays, uzmanlaştığı yeni nesil finansal teknoloji çözümleri alanında kısa zamanda yerli FinTechlerin liderleri arasına girmiştir. Dgpays’in ortakları arasında Türkiye’nin en güçlü holdinglerinden Doğuş Grubu ile beraber dünyanın önde gelen finansal kurumlarından Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) de yer almaktadır. Marka; bankaların yanı sıra telekom operatörleri, elektronik para kuruluşları, toplu taşıma operatörleri, belediyeler, süper market zincirleri ve sigorta şirketlerinin de aralarında olduğu 50’yi aşkın kurumun finansal teknoloji ihtiyacını karşılamaktadır. 55 milyonu aşkın kart, 25 binden fazla ATM ve 160 bine yakın üye işyerinde Dgpays altyapısı kullanılmaktadır. Ürünlerin kullanıldığı sistemler için uçtan uca işletim hizmeti de sağlayan Dgpays, bu yönüyle sektörde fark yaratmaktadır. İnovasyon odaklı firma, pazar ihtiyaçlarına göre sürekli yeni ürünler geliştirirken kurumlar arası köprü görevi gören çözümler de üretmektedir. Dgpays, iştirakleri arasında yer alan ve sayısı 5 milyona yakın üyesi ile Türkiye’nin en büyük veri odaklı pazarlama ve sadakat platformu olan ZUBİZU ile de müşterilerini destekleyerek ZUBİZU’yu ortak bir pazarlama platformu olarak kullanmalarına imkân tanımaktadır. Global bir oyuncu olma hedefindeki Dgpays’in farklı kıtalar ve ülkelerden müşterileri bulunmaktadır. Şirket yurtdışında da önemli ölçüde büyümek üzere adımlar atmaktadır. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı