Aylık arşivler: Ağustos 2023

Dijital Dönüşümde Güçlü İş Birliği:

Redington Türkiye, Türkiye’nin köklü teknoloji şirketlerinden Bimser’in tüm ürünlerinin yetkili dağıtıcısı oldu.

Redington, Türkiye’de dijital dönüşüme öncülük eden, köklü teknoloji şirketlerinden Bimser‘in tüm ürünlerinin Türkiye ve CIS bölgesindeki yetkili dağıtıcısı oldu.

Redington Türkiye, Türkiye’nin lider katma değerli teknoloji distribütörü ve yeni nesil teknoloji danışmanı, Bimser ile stratejik bir iş birliği anlaşmasına imza attığını duyurdu. Redington Türkiye, Bimser‘in başta low-code platformu Synergy olmak üzere tüm ürünlerinin Türkiye’de ve Kazakistan başta olmak üzere yakın coğrafya ülkelerinde dağıtımını üstlenecek.

Bimser, 1998 yılında kurulmuş olup farklı ölçek ve sektördeki 1.800’den fazla müşterisine yazılım çözümleri sunmaktadır. Teknolojisinin tamamı Türk mühendisler tarafından geliştirilmekle birlikte, Bimser Synergy, eBA, QDMS, BEAM ve ENSEMBLE markalarıyla pazarda yaygın bir bilinirliğe sahiptir. Şirketin sunduğu teknoloji çözümleri, iş uygulamalarının tasarlanabileceği tam bir çözüm geliştirme platformuna kadar uzanmaktadır. Markanın öne çıkan çözümleri arasında;

  • Low Code Uygulama Geliştirme Platformu
  • İş Akışı ve Doküman Yönetimi
  • Süreç ve performans Yönetimi
  • Kalite, Çevre, İSG, Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemleri
  • İç Kontrol ve Risk Yönetimi
  • Kurumsal Varlık ve Bakım Yönetimi bulunmaktadır.

Redington Türkiye Genel Müdürü Cem Borhan“Türkiye’nin köklü teknoloji şirketlerinden Bimser ile iş birliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Bimser’in yazılım ürünleri, bugün Türkiye’nin 1800’den fazla seçkin şirketinde, milyonu aşkın profesyonel tarafından kullanılıyor ve bu şirketlere rekabet avantajı ve başarı getiriyor. Özellikle low-code yazılım geliştirme ürünü olan Synergy, önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu iş birliği sayesinde Bimser ile birlikte geniş bir yazılım çözüm yelpazesi sunarken, değer üretmeyi ve birlikte büyümeyi hedefliyoruz.” dedi.

Bimser Global Satış Direktörü Özgür Oktay, “Bimser olarak, Türkiye’nin dijital dönüşümünde çeyrek asırlık tecrübe ve bilgi birikimiyle 1.800’den fazla müşterimizin dijital dönüşümüne yol arkadaşlığı yaptık. Redington Türkiye ile birlikteliğimiz, bu tecrübemizi arttırarak yaygınlaştırmak adına, hedeflediğimiz global pazarlar yolunda önemli bir kilometre taşı olacaktır. Aynı zamanda Bimser’in temel stratejisi olan, iş ortakları ve ekosistem ile birlikte büyüme hedefine eşsiz katkılarının olacağına inanıyoruz.” dedi.

Redington Türkiye, geniş iş ortakları ekosistemi aracılığıyla Bimser ürünlerinin son kullanıcılarla buluşmasını hedeflemektedir. Bununla birlikte, Bimser ürünleri kapsamında Redington Türkiye iş ortakları ekosisteminde yer alan veya bu iş birliği ile ekosisteme dahil olacak iş ortaklarına danışmanlık ve implementasyon desteği verilmesi gibi, ortak değer üretimine katkı sağlayacak bir çalışma modelinin de hayata geçirilmesi planlanmaktadır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kripto varlıklarda likit staking'in 4 avantajı

PASİF GELİR SAĞLAYAN LİKİT STAKING’İN 

4 AVANTAJI

Bir kripto para zincirinin operasyonlarını desteklemek için kripto paraların cüzdanda belirli süre kilitlenerek, harcanmadan veya transfer edilmeden hesapta tutma işlemi olan staking kavramı yatırımcılar için merak konusu olmaya devam ediyor. Kripto varlıklarını stake eden kullanıcılar, pasif gelir elde etmenin yanı sıra mevcut zincirdeki işlemleri doğrulama ve yeni bloklar üretme hakkı elde ediyor. Stake’in bir diğer kullanım çeşidi olan likit stake, aynı faydaları sunarken daha az dezavantajlı yapısıyla son derece güvenli işlem imkanı sunuyor. Kritik dijital varlık güvenliği ve kullanımı konusunda dünya lideri olan Ledger, likit staking’in 4 avantajını sıralıyor.

Stake etmeye çok benzer bir işlem olan likit staking, kullanıcıların token’larını platformdaki akıllı bir sözleşmede kilitlemelerini gerektiriyor. Rezerv için likidite sağlayan bu yöntem, stake hisselerinin alınmasına benzer şekilde ayrı tokenlar veriyor. Elde edilen bu varlıklara Likit Staking Tokenları (LST’ler) ya da Likit Staking Türevleri (LSD’ler) adı veriliyor ve stake edilen ilk varlığın değerine göre sabitleniyor. Diğer blok zinciri token’ları gibi kullanılan likit staking token’ları, DeFi protokollerinde ve block zincir uygulamalarında kullanılabiliyor. Ödül kazanarak pasif gelir elde etme imkânı sunan likit staking, güvenilir yapısıyla zincirdeki işlemleri doğrulama ve yeni bloklar üretme olanağı tanıyor. Kritik dijital varlık güvenliği ve kullanımı konusunda dünya lideri olan Ledger, likit staking’in 4 avantajını sıralıyor.

1. Ulaşılabilirlik: Çoğu staking platformunun bir bağlanma süresi bulunuyor. Bu durum, varlıklarını stake eden kullanıcıların token’larını geri alma sürecini günlerce veya haftalarca beklemesine neden oluyor. Ancak likit staking’in en önemli avantajlarından biri, ayrılma süresinin bulunmaması olarak karşımıza çıkıyor.

2. Likidite: Likit staking’in en büyük avantajı olan likidite, stake edilen token’ların diğer dijital varlıklar gibi kullanılabilmesini sağlıyor. Bu sayede token’lar satılabiliyor, takas edilebiliyor ve hatta bir başkasına verilebiliyor. Staking genellikle bu varlıkların bir akıllı sözleşmede kilitli olduğu anlamına gelirken, likit staking makbuz token’ların veya LST’lerin başka yollarla kullanılmasına izin vererek kullanıcıya likidite avantajı sunuyor.

3. DeFi Birleştirilebilirliği: Likit staking için kullanılan makbuz token’ları, sadece satış için değil sayısız DeFi platformunda da kullanılabiliyor. DeFi birleştirilebilirliği olarak bilinen bu işlem sayesinde LST’ler diğer kripto kullanıcılarına ödünç verilebiliyor veya LST’ler teminat olarak gösterilerek başka dijital varlıklar ödünç alınabiliyor. Bu imkan, stake edilen token’lar için daha önce mümkün olmayan bir dünyanın kapılarını açıyor. 

4. Ödüller: Likit staking’in en büyük faydası olan ödüller DeFi’da kullanım imkanı sağlıyor. Böylece ek varlıklara yatırım yapılmadan kazanılan ödüller de artırılabiliyor. Bu işlem akıllıca yapıldığı takdirde, aynı yatırım miktarında geleneksel finans veya bankacılık hizmetlerinden elde edilen faizden çok daha fazla pasif gelir elde edilebiliyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dimes'ten çevreyi koruyan yatırım

Türkiye’nin önde gelen içecek markası DİMES, gerçekleştirdiği çevre odaklı enerji verimliliği yatırımıyla İzmir üretim tesisinde yüksek tasarruf değerleri elde etti. Türkiye’nin ilk ve tek global enerji hizmet şirketi ESCON Enerji iş birliğinde gerçekleştirilen çalışmada soğutma gruplarına bağlı elektrik tüketiminde yüzde 73,4 oranında düşüş elde edildi ve yıllık 97,6 TEP enerji tasarrufu elde edilirken, karbon emisyonlarında 571 ton karbon azalım sağlandı.

Türkiye’nin yerli sermayeli ilk meyve suyu ve günümüzün önde gelen içecek markalarından biri olan DİMES, İzmir üretim tesisinde gerçekleştirdiği çevre odaklı enerji verimliği yatırımıyla elektrik tüketiminde tasarruf sağlarken, önemli ölçüde karbon emisyonu azaltım değeri de elde etti.

ESCON Enerji iş birliğinde gerçekleştirilen projenin, İzmir üretim tesisindeki çevreye saygılı uygulamaları daha da üst bir seviyeye taşıdığını ifade eden DİMES Türkiye Genel Müdürü Cem Kurt, “Tüm faaliyetlerini Doğaya ve İnsana Saygı ana değer çerçevesinde yürüten DİMES, çevresel sorumluluklarını tüm iş süreçlerinde öncelik olarak görmekte ve tüm iş kararlarını insan ve doğa için en iyisini gözeterek almaktadır. Sorumlu ve sürdürülebilir üretim yaklaşımımızla çevresel etkimizi azaltmak için en son teknolojileri kullanmaya önem veriyoruz. Bu kapsamda gerçekleştirilen yeni yatırımla, söz konusu sistemlerimizin elektrik tüketiminde yüzde 73’ü aşan oranda düşüşle yıllık 97,6 TEP enerji tasarrufu elde ederken, karbon emisyonlarında 571 ton gibi önemli azalım sağlamış olmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu projede, 2004 yılında Türkiye’nin ilk ve tek enerji hizmet şirketi olarak çalışmaya başlayan ESCON Enerji ile iş birliği yaptık. Kendi alanında tartışmasız bir uzmanlığa sahip olan ESCON’un yönetim ve proje ekipleri, çalışmamız boyunca sergiledikleri yakın ve değer odaklı bir iş birliğiyle bir kez daha takdirimizi kazandılar. Yatırımlarımız ve faaliyetlerimizle doğa ve insan için değer üretmeye devam edeceğiz” dedi.

İklim değişikliğinin etkileriyle birlikte emisyon azaltımının ve enerji verimliliğinin giderek daha fazla önem kazandığına dikkat çeken ESCON Enerji CEO’su Onur Ünlü, “Önlem alınmadığı takdirde 2030 yılı itibarıyla Türkiye’nin yıllık toplam sera gazı emisyon miktarının 1.175 milyon ton olacağı tahmin ediliyor. Ancak Paris Anlaşması çerçevesinde alınacak önlemler ve uyum çalışmalarıyla bunu 929 milyon tonda tutabilmek mümkün. İşte bu noktada kamuya, özel sektöre ve bireysel olarak hepimize görev düşüyor. DİMES bu kapsamda attığı kararlı adımlarla yalnızca ürünleriyle değil sürdürülebilirlik alanında da ülkemizin öncü markalarından biri olduğunu gösterdi. DİMES yöneticilerine ve çalışmalarımız boyunca bize her türlü kolaylığı sağlayan tesis çalışanlarına bu değerli iş birliği için teşekkür ediyorum. Bu yalnızca DİMES için değil sektörümüz ve ülkemiz için de önemli bir yatırım” diye konuştu. Tesiste yapılan çalışmaların sağlayacağı faydalara da değinen Ünlü şöyle devam etti; “Soğutma gruplarında yaptığımız operasyonel ve ekipman bazlı çalışmalar neticesinde elektrik tasarrufu ile emisyon azaltımı elde edilecek. Azalacak elektrik tüketimi ile DİMES hem üretim süreçlerinde önemli bir kaynak verimliği sağlayacak hem de üretim maliyetlerini düşürecek.” 

DİMES yatırımı ve ESCON Enerji uzmanlığıyla gerçekleştirilen proje kapsamında, DİMES İzmir üretim tesisinde proses soğutması amaçlı kullanılan 4 adet hava soğutmalı soğutma grubu, 1 adet Mitsubishi Heavy Industries yüksek verimli su soğutmalı santrifüj soğutma grubu ile değiştirilerek sistem yenilenmesine ve merkezileştirilmesine gidildi. Soğutma grubu ve soğutma kulesi, pompalar, akıllı otomasyon sistemleri gibi cihazlardan oluşan yardımcı ekipmanların yüksek verimliliği ve operasyon optimizasyonu ile yılda 1.545.337 kWh olan elektrik tüketimi %73,4 düşürülerek, 410.650 kWh’e indirildi. Böylece yıllık 97,6 TEP enerji tasarrufu sağlanırken, karbon emisyonlarında da 571 ton CO2 emisyon azalımı elde edildi.

Öte yandan, sistemin izlenmesi ve optimum şartlarda çalışması için yine ESCON Enerji tarafından geliştirilen IoT platformu Energy Eye kullanılıyor. DİMES dijital sistemleriyle uyumlu şekilde çalışan Energy Eye, enerji verimliliğinin ve proses performansının takip ve analiz edilmesini sağlıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

VakıfBank yurt dışından 500 milyon dolar tutarında yeni kaynak temin etti

2023 yılının başında DPR seküritizasyon programı altında 2 yıl geri ödemesiz toplam 5 yıl vadeli 2 milyar dolar tutarında bir fonlama işlemi gerçekleştiren VakıfBank, şimdi de uluslararası bir banka ile 500 milyon dolar tutarlı ve 5 yıl vadeli yeni bir teminatlı fonlama işlemine imza attı.

“Söz konusu fonlama işlemi büyüklük ve vade açısından bir eurobond ihracı eşdeğerinde”

Son dönemde yaşanan gelişmeler neticesinde Türkiye’ye yönelik hızla iyileşen yatırımcı algısına dikkat çeken VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “Ülkemize ve Türk bankacılık sektörüne yönelik pozitif algının güçlenmesinde hem para politikası hem de maliye politikası alanlarında atılan adımların büyük rol oynadığını görüyoruz. Uluslararası fonlama alanındaki en aktif Türk bankası olarak bu pozitif gelişmeleri yakından takip ediyoruz” dedi. 2023 yılı başında DPR seküritizasyon programı altında 2 yıl geri ödemesiz, 5 yıl vadeli toplam 2 milyar dolar tutarında seküritizasyon işleminin gerçekleştirildiğini hatırlatan Üstünsalih, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yapılan bu işlem Türk bankaları arasında tek seferde gerçekleştirilen en büyük tutarlı seküritizasyon işlemi olma özelliği taşıyor. Bu alandaki öncü konumumuz sayesinde, şimdi de yine 500 milyon dolar tutarında ve 5 yıl vadeli yeni bir teminatlı fonlama işlemine imza atarak ülkemize taze kaynak girişi sağlamış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Söz konusu işlem büyüklüğü ve vadesi açısından değerlendirildiğinde, bir eurobond işlemi eşdeğerinde olması ve alternatif işlemlere kıyasla çok daha uygun maliyetli olması açısından dikkat çekmektedir. Böylece optimum maliyetli yeni fonlama alternatiflerini değerlendirerek kaynak yapımızı çeşitlendirmeye devam ediyoruz.’’

 

“VakıfBank’a ve ülkemize yönelik artan güvenin bir göstergesi”

Başarıyla tamamlanan işlemin VakıfBank’a ve Türkiye’ye yönelik artan güvenin bir göstergesi olduğunun da altını çizen Üstünsalih, sözlerini şöyle tamamladı:

“Global piyasalardaki gelişmelere bağlı olarak yön arayışında olan dolaşımdaki likidite ve uluslararası yatırımcılar açısından değerlendirildiğinde, Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler arasında ayrıştığını ve ciddi bir potansiyeli olduğunu görmekteyiz. Biz de hem Türkiye’nin en büyük 2. bankası hem de uluslararası sermaye piyasalarındaki en aktif Türk bankası olarak bu alandaki fırsatları yakından takip ediyoruz. Bu vesileyle söz konusu işlem özelinde, işleme taraf olan yatırımcımıza, VakıfBank’a ve ülkemize duyduğu güven nedeniyle bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.” 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Anadolu Savunma ile ASELSAN'dan stratejik iş ortaklığı

Yürüttüğü projelerdeki güvenilirlik ve performansıyla öne çıkan Anadolu Savunma, ASELSAN’ın stratejik iş ortakları arasına katıldı.

Türkiye savunma sanayisinin önde gelen kurumlarından Anadolu Savunma, bugüne kadar birlikte yürütülen projelerdeki güvenilirlik ve performansı ile ASELSAN’ın stratejik iş ortakları arasında yerini almaya ve bu statüyü elde eden alt yüklenici firmalara sağlanan avantajlardan yararlanmaya hak kazandı. Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı IDEF 2023’te SEYİT 8×8 aracını sergileyen Anadolu Savunma’nın sertifikası, ASELSAN tarafından yine IDEF kapsamında tüm iş ortaklarının katılımıyla düzenlenen sertifika teslim töreninde, Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan’a takdim edildi.

 

İş Ortaklarına sağlanan avantajlar

ASELSAN ve alt yüklenici şirketler arasında kurulan Stratejik İş Ortaklığı kapsamında, söz konusu statüyü elde eden kurumlara çeşitli avantajlar sağlanıyor. Bunlar arasında finansal avantaj sağlayan yönetmeliklere tabi olmak ve ürün kabullerinde ‘yeşil hat’ olarak nitelendirilen daha az kapsamlı denetlemelere tabi tutulmanın yanı sıra ASELSAN’ın kullanımında ve envanterinde yer alan test ekipmanları ve teknik cihazları ücretsiz kullanabilme hakkına sahip olmak gibi önemli avantajlar yer alıyor.

Anadolu Savunma, bu ayrıcalıklı haklarla birlikte ASELSAN’IN stratejik iş ortağı olarak araç üretmeye devam edecek.

 

Güçlü Ar-Ge, yerli üretim 

2011 yılından beri zırhlı midibüs tasarımı ve üretimi ile kamu kurum ve kuruluşlarına hizmet veren Anadolu Savunma, 2017 yılından itibaren ticari araç üretim ve Ar-Ge gücünü Taktik Tekerlekli askeri kamyonlar ile savunma sanayiine taşıma kararı aldı. Anadolu Savunma envanterde yer alan 8×8 Taktik Tekerlekli Araçları ile Türk Silahlı Kuvvetlerine hizmet vermeye devam ediyor.

Anadolu Grubu’nun Ar-Ge alanındaki yetkinliğini savunma sanayine taşıyarak başarılarını her geçen gün daha da artıran Anadolu Savunma, başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere küresel pazardaki paydaşlarının ihtiyaçlarını en yüksek seviyede karşılama hedefiyle geliştirdiği yüksek yerlilik oranına sahip araçlarıyla öne çıkıyor.

Yurtiçinde 93 farklı servis noktasına yayılan Anadolu Savunma son kullanıcılara en kısa sürede servis hizmeti avantajı sunuyor. Anadolu Savunma’nın geniş satış sonrası servis ağı içerisinde yer alan tüm yetkili birimler, SEYİT araçların idamesi konusunda periyodik eğitimlere tabi tutuluyor ve yetkilendiriliyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ING Türkiye, Flexi Yaz ile çalışanlarına yaz boyunca uzaktan çalışma imkanı sunuyor

Esnek çalışma şartlarının öncüsü ING Türkiye, Flexi Yaz çalışma modeli ile yaz boyunca çalışanlarına istedikleri şehir ve lokasyondan uzaktan çalışma imkanı sunuyor. Flexi Yaz kapsamında İstanbul Genel Müdürlük ve Kahramanmaraş Operasyon ve Çağrı Merkezi çalışanları, Haziran ve Eylül ayları arasında 8 haftaya kadar diledikleri yerden çalışabiliyor.

Çalışan mutluluğu için esnek ve yenilikçi olmayı önceliklendirerek ‘Önce kendin olursun, sonra ING’li’ yaklaşımını stratejisinin merkezine alan, esnek çalışma şartlarının öncüsü ING Türkiye, “Flexi Yaz” adını verdiği uygulama ile 2020 yılından beri çalışanlarına yaz dönemlerinde istedikleri şehirde ve lokasyonda çalışma imkanı tanıyor. Flexi Yaz kapsamında İstanbul Genel Müdürlük ve Kahramanmaraş Operasyon ve Çağrı Merkezi çalışanları, Haziran ve Eylül ayları arasında 8 haftaya kadar diledikleri yerden uzaktan çalışabiliyor. 

ING’nin esnek çalışma modelleri ile çalışanlar kendilerine ve sevdiklerine daha fazla zaman ayırabiliyor.

ING Türkiye, hayata geçirdiği tüm uygulamalarda işin ihtiyaçlarının karşılandığı ve uyulması gereken yasal gereklilikler ve sorumluluklar yerine getirildiği sürece esnek, özgür ve yenilikçi olmayı önde tutuyor. Çalışanlarına uzaktan ve esnek çalışma modelleri sağlayan ilk banka olan ING, Flexi Yaz dışında çalışanlarının kendilerine ve sevdiklerine daha fazla zaman ayırmalarına  imkan sunan  ve  kişisel ve mesleki gelişim alanındaki potansiyellerini ortaya çıkarmalarını hedefleyen dört esnek çalışma modeli daha sunuyor.

Bu modellerden Flexi 365 ile İstanbul Genel Müdürlük ve Kahramanmaraş Operasyon ve Çağrı Merkezi’nde çalışan, faaliyet gösterdiği iş kolu ve görevi uygun olan ING’liler, haftanın beş günü uzaktan çalışabiliyor. Bununla birlikte İstanbul’daki Genel Müdürlük çalışanları tamamen hibrit çalışma modeline geçtiler, Haftam Flexi adı verilen bu çalışma modelinde, çalışanlar haftada 3 gün uzaktan, her ayın 3. haftası ise tamamen uzaktan çalışabiliyor. ING Türkiye Genel Müdürlüğü’nden şubelere kadar tüm ING Türkiye çalışanlarının yararlanabildiği Haftam 3 Gün Flexi ve Haftam 4 Gün Flexi modellerini tercih eden çalışanlar ise, üç veya dört gün çalışma seçenekleri ile kalan günlerini diledikleri gibi planlayabiliyor.  

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Rekabette fark yaratacak formülleri paylaştı

DemirDöküm, pandemi sürecinde dijital ortamda sürdürdüğü DemirDöküm Akademi eğitimlerini yeniden fiziki ortama taşıdı. İş ortaklarının mesleki ve kurumsal gelişimini desteklemek amacıyla 5 yıldır aralıksız devam eden eğitimler, Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi (EDU) iş birliğinde geliştirildi. DemirDöküm’ün iş ortaklarına yönelik ilk eğitimi Rekabet Üstü Performans Geliştirme konusuyla gerçekleştirildi.

DemirDöküm, müşteri beklentilerine doğru ve hızlı yanıt vermek, saha organizasyonunu geliştirmek, tüketicilerine sağladığı avantajları artırmak için hayata geçirdiği DemirDöküm Akademi ile sektörde fark yaratmaya devam ediyor. 5 yıldır müşteri memnuniyeti ve iş ortaklarının satış yetkinliklerini artırmaya yönelik tüketici ihtiyacını anlama, değer odaklı satış, etkili satış tekniği, etkin sunum teknikleri, satış takibi ve aktif pazarlama başta olmak üzere 100’ün üzerinde eğitim düzenleyen DemirDöküm, 2023 yılı eğitimlerini tekrar fiziki ortamda gerçekleştirmeye başladı. Eğitimleri yeni dönemde de Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi (EDU) ile kurgulayan DemirDöküm, ilk olarak İstanbul, Ankara ve İzmir’deki iş ortaklarıyla buluştu. 

Müşteriyi anlama ve değer sunmanın daha fazla önem kazandığı günümüzde DemirDöküm Akademi’nin bu yılki ilk eğitimi Rekabet Üstü Performans Geliştirme başlığıyla düzenlendi. Üç büyük şehirden 9 farklı grubun katılımıyla gerçekleşen eğitimlerde DemirDöküm’e özel oluşturulan vakalar interaktif şekilde katılımcılara aktarıldı. Müşteri ilişkilerinde güçlü bağ kurma amacıyla ihtiyaçlar ve davranışlar üzerine kurgulanan eğitime toplamda 85’e yakın iş ortağı katıldı. Eğitim süresince müşteriye değer katma, iş dünyasında rekabette fark yaratacak formüller ve fayda odaklı yaklaşım başlıklarında yeni dönem konuları paylaşıldı.

DemirDöküm Akademi eğitimlerinin bu yıl yeniden fiziki ortamda düzenlenmesinden büyük bir mutluluk duyduklarını belirten Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ufuk Atan, “Müşteri odaklı yaklaşımımızla, kendimizi ve iş ortaklarımızı sürekli olarak geliştirme ve yenileme çabası içerisindeyiz. 69 yıldır müşterilerimizle sağlam ilişkiler kurmak, beklentilerini anlamak ve değer yaratmak için çalışıyoruz. Bu amaçla DemirDöküm Akademi gibi yaratıcı eğitim programlarıyla iş ortaklarımızın gelişimine büyük önem veriyoruz” dedi.

DemirDöküm olarak müşteri memnuniyeti ve deneyiminde sahip oldukları öncü rolü sürdürerek sektördeki liderliklerini pekiştirmek istediklerini belirten Ufuk Atan; “Müşterilerimize sunduğumuz hizmetin niteliğini artırmak, iş ortaklarımızla olan ilişkilerimizi güçlü ve sürdürülebilir kılmak, yaratıcılık ve kaliteye odaklanmak, bizim temel önceliklerimiz. İlk günden itibaren Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi (EDU)’dan aldığımız destekle onları geleceğe hazırlamaya odaklanıyoruz. Bu çerçevede, iş ortaklarımızın gelişimi için eğitim programlarımızı sürekli olarak güncelleyerek onlara en iyi desteği sunmaya devam edeceğiz ” açıklamasını yaptı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Finans'tan Tüm Bireysel Finansmanlar için “Hazır Limit"

Yenilikçi ürün ve hizmetleriyle ön plana çıkan Türkiye Finans, yeniledikleri ürünü Hazır Limit’i tüketicilerin kullanımına sunuyor. “Hazır Limit” ile müşterilerin eXtra Limit, konut, taşıt ve ihtiyaç gibi her türlü finansman ihtiyacı self servis bankacılıkla online olarak karşılanacak. Üstelik otomatik olarak güncellenen “Hazır Limit” ile müşteriler değişen vadelerde ve ihtiyaçları kadar finansman sağlayabilecek. 

Türkiye Finans’ın öncü dijital bankacılık vizyonu doğrultusunda kullanıma sunduğu “Hazır Limit” ürünü ile müşterilerinin eXtra Limit, konut, taşıt ve ihtiyaç gibi her türlü finansman ihtiyacına otomatik olarak limit tanımlıyor. Konut için 3,5 milyon ₺, taşıt için 400 bin ₺ ve ihtiyaç finansmanı için 70 bin ₺ olan üst limitlerle müşteriler taksit sayılarını diledikleri gibi değiştirebilecekken; Hazır Limit’leri de kullanım yaptıkça otomatik olarak güncellenecek. Türkiye Finans müşterileri internet ve mobil şubelerin giriş sayfalarında kendilerine özel tanımlanan Hazır Limit’leri her an görebilecek ve diledikleri zaman kullanabilecekler. 

 

İhtiyaçlarını erteleyenlere hızlı, güvenli ve kolayca finansmana erişim 

 Türkiye Finans’ın, ülkemizde dijital kanallar üzerinden müşteri olma kolaylığını sunan ilk bankalardan biri olduğunu belirten Türkiye Finans Perakende Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Mert, şunları söyledi:

“Günümüz bankacılık dünyasında müşterilerimizin ihtiyaçlarına telefonlarından, günün her saatinde dakikalar içerisinde ulaşabilmelerini sağlamak önceliklerimizin başında geliyor. Bu anlayışla müşterilerimizin kullanımına sunduğumuz Hazır Limit pratik bir finansman ürünüdür. Hazır Limit ile müşterilerimiz erteledikleri ihtiyaçlarını avantajlı finansman oranlarıyla hızlı, güvenli ve kolayca karşılayabilecek. Türkiye Finans olarak yer ve zamandan bağımsız dijitalleşen bankacılık anlayışımızla müşterilerimizin tüm ihtiyaçları için yanlarında olmaya devam edeceğiz.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yaz Aylarında Sistitten Korunmak İçin 10 Öneri

AZ AYLARINDA SİSTİTTEN KORUNMAK İÇİN 10 ÖNERİ

Her üç kadından birinde görülen sistit yani idrar yolu enfeksiyonu, kadınları en çok rahatsız eden sağlık sorunları arasında yer alıyor. Sistit özellikle tatil döneminde; yetersiz su tüketilmesi, havuz, deniz ya da ani ısı değişikliği ile soğuğa maruz kalma gibi nedenlerle sıklıkla ortaya çıkabiliyor. Bazı kişilerde yaz dönemini kabusa dönüştürebilen sistit, erişkin bir kadında bir yıl içerisinde 3 kez ve daha sık oluyorsa o zaman altta yatan başka nedenlerin de araştırılması gerekiyor. Memorial Antalya Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Op. Dr. A. Egemen İşgören; sistit belirtileri, tedavisi ve doğal korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Sistit bir idrar yolu enfeksiyonudur

Kadınların idrar yolları erkeklerinkinden farklı olarak dışarıya kısa bir kanalla açılır. Bu nedenle dışarıdan mikropların girmesi daha kolaydır. Aslında vücudun dış kısmında yani vajinal bölgede genital flora denilen; belirli oranda mikropların barındığı bir ortam bulunmaktadır.   Bu flora dış kapı nöbetçisi gibi kötü mikropların içeri girmesine engel olur. İdrar kesesinde ise normalde mikrop bulunmaz yani bu bölge sterildir. Dış ortamda bulunan bu mikropların idrar kesesine girmesi ve çoğalması enfeksiyona yani sistite neden olur. Özellikle genital bölgedeki tahrişler buradaki mikropların idrar kanalına girmesini kolaylaştırır. Ayrıca vücut direncinin azaldığı durumlar da enfeksiyona yatkınlığı artırabilir.  

Yeterli su tüketilmezse sistit riski belirgin şekilde artıyor

Hava sıcaklıkları artmasıyla su alımında yetersiz kalınabilmektedir. Sıcak havalarda serinlemek için vücut daha fazla terlediğinden, su alımını artırmak her zamankinden daha önemlidir. Günde ortalama 2 buçuk litre su içilmesi; mesaneyi tahrişten uzak tutmak ve konsantre idrarın bakteriyel enfeksiyonların üreme alanı olmasını önlemek için, idrarın uygun şekilde seyreltilmiş olması önemlidir. Bu da yeterli miktarda su içmekle gerçekleşir. Ayrıca sıvı seviyesi, atıkların bağırsaktaki hareketini doğrudan etkiler. Yeterli su tüketilmemesi enfeksiyonların ana yollarından biri olan bağırsağı ve dolayısıyla mesaneyi etkiler. Bunun sonucunda idrar yapma sırasında yanma, sık idrara gitme olabilir. Bu nedenle şikayetler şiddetli değil ise öncelikle alınan sıvı miktarını arttırmak yeterli olabilir.

Sistit 24 saatte geçmiyorsa…

İlk 24 saat içinde; idrar yaparken yanma ve sık idrara çıkma gibi şikayetlerin tamamen geçmediği ya da idrar yaparken zorlanma, idrarın kanlı gelmesi, kasık ve bel ağrısı, akıntı, idrar tutamama, ateşlenme, halsizlik gibi şikayetlerin eklendiği durumlar  idrar yollarında ciddi bir enfeksiyona işaret ediyor olabilir. Bu durumda mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Erişkin bir kadında sistit bir yıl içerisinde 3  kez ve daha sık oluyorsa o zaman altta yatan başka nedenlerin de araştırılması gerekir. 

Kontrolsüz antibiyotik enfeksiyonu kronikleştirir!

Basit bir idrar tahlili ile sistit tanısı konulabilir. Ancak özellikle sık tekrarlayan sistitlerde, mikrobun cinsinin saptanabilmesi  ve  uygun antibiyotiğin seçilebilmesi için idrar kültürü  yapılması önemlidir. Bu aşamada yapılacak en önemli yanlışlardan biri, kontrolsüz antibiyotik kullanılmasıdır. Yanlış kullanılan ilaçlar hem  yan etkileri nedeniyle sorunlar yaratır hem de bakterilerde  direnç gelişimine ve kronikleşen enfeksiyonlara yol açabilir. Komplike olan idrar yolları enfeksiyonlarında ise; daha uzun süreli tedavi ve sadece enfeksiyonu kurutmak değil aynı zamanda altta yatan nedenleri de araştırıp ortaya çıkarmak gerekir.  

Sistitten korunmak için bu önerileri dikkate alın;

  1. Bol miktarda sıvı alın
  2. Hijyen kurallarına dikkat edin
  3. Havuza girdikten sonra mutlaka duş alın
  4. Islak mayo veya bikininizi değiştirin
  5. Tuvalet temizliğini suyla ya da tuvalet kağıdıyla, mutlaka önden arkaya doğru yapın
  6. C vitamini idrarla atılırken idrarın asitliğini de artırdığı için yaz mevsiminde kullanılmalıdır. Asit, ortam bakterilerin  yerleşmesini  ve üremesini zorlaştırır. Bu durum tedavinin etkinliğini artırabilir ve kısmen de olsa korunma sağlayabilir
  7. Kızılcık suyu için. Hem yüksek C-vitamini içeriği olan hem de mesane içerisinde koruyucu bir film tabakası oluşturduğu söylenen kızılcık suyu (cranberry), tedaviyi destekleyen doğal ve etkili bir maddedir
  8. Tüketilen gıdalarda, gıdaların bozulmasını önleyici katkı maddelerinin bulunmamasına özen gösterin
  9. Kendi mayaladığınız yoğurdu tüketin. Doğal yollarla mayalanmış yoğurt, özellikle antibiyotik kullananlarda, üriner sitemi yeniden düzeltmeye etmeye yardımcı olacak birçok yararlı bakteri içerir
  10. Probiyotik tüketin

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sıcağa karşı en etkili kalkan su, süt ve ayran

Artan hava sıcaklıkları herkesi gibi çocukları da olumsuz etkiliyor. Arkadaşlarıyla oyun oynayan çocukların, vücutlarından terleyerek attıkları sıvı miktarını tekrar yerine koymaları sağlıkları için çok önemli. Beslenme uzmanları çocukların su, süt ve ayran tüketmelerinin hem sağlıklı beslenme hem de fiziksel gelişimleri için gerekli olduğuna dikkat çekiyor. 

Tatil döneminde çocukların hareketliliğinin süresi ve yoğunluğu artıyor. Yaz aylarında artan sıcak hava ve nem, çocukların sıvı ihtiyacını da artırıyor. Türkiye’nin en büyük süt ve süt ürünleri kuruluşlarından Teksüt, sıcak havalarda çocukları ve ebeveynlerini sağlıklı serinlik veren içecekler konusunda özenli olmaya çağırdı. Teksüt Satış ve Pazarlama Direktörü Murat Keleş süt içme alışkanlığının her yaş grubunda devam etmesi gerektiğini belirterek, bu alışkanlıkların çocuk yaşlarda kazanıldığının unutulmaması gerektiğini paylaştı.

Vücuttaki sıvı kaybına dikkat

Murat Keleş hem yetişkinlerde hem de çocuklarda vücuttan terle kaybedilen sıvıyı su, süt ve ayran ile yerine konulmasının sağlık açısından önemli olduğuna vurgu yaparak “Çocukların her gün yeterli miktarda ve sağlıklı içeceklerle beslenmesi fiziksel gelişimlerini de olumlu yönde etkiliyor. Yazın terlemeyle vücudumuzdan su ve elektrolit denilen tuz kaybı oluyor. İçerdiği mineraller ve su sayesinde, kaybedilen maddelerin telafi edilmesi ve dengelenmesinde ayran en önemli içecekler arasında yer alıyor. Sıcak havalarda tüketilen süt ve ayran, serinletici özelliğiyle vücut sıcaklığın dengelenmesinde ve hararetin giderilmesinde etkili olur. Ayran içerdiği probiyotikler sayesinde hem bağırsak florasını hem de bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayranterlemeyle oluşan kayıplar sonrasında gelişen yorgunluğun giderilmesinde ve kasları gevşetici özelliği nedeniyle de sinir sisteminin rahatlamasında destekleyicidir.” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı