Aylık arşivler: Ağustos 2023

Huawei'nin En İyi Tabletleri Öğrencileri Bekliyor

Teknoloji, inovasyon ve estetiğin bir araya geldiği yeni tablet modelleri, HUAWEI’nin okula dönüş kampanyasıyla, birbirinden cazip fiyatlarla HUAWEI Online Mağaza’da yerini aldı. Kampanyaya MatePad Air, MatePad 11.5, MatePad Pro 12.6 ve MatePad 11 dahil edildi.

 

MatePad Air

HUAWEI MatePad Air, 2800 x 1840 piksel çözünürlüğe ve 3:2 üretkenlik oranına sahip 11,5 inç HUAWEI FullView Ekrana sahip. Tabletlerde tipik olarak 16:10 ekranda görülenden daha geniş ekran alanı sağlayarak hem ofis görevleri hem de eğlence için ideal hale geliyor.

HUAWEI MatePad Air, web sayfaları ve dosyalar arasında gezinirken kesintisiz görüntüleme için 144 Hz ekran yenileme hızını destekleyen ilk HUAWEI tablet. Ekranın P3 sinema düzeyindeki renk gamı, içeriklerin gerçek renkleriyle sunulmasını sağlıyor. Tablet, kullanım senaryosuna göre ayarlanan 30 Hz ila 144 Hz uyarlanabilir yenileme hızı aralığını destekliyor. Yenileme hızını dinamik olarak ayarlayan tablet ekranı, sürükleyici görseller ile güç verimliliği ihtiyacını dengeliyor. Ayrıca, belirli oyunlarda çözünürlüğü artıran ve daha yüksek yenileme hızıyla daha akıcı ve daha kararlı bir oyun deneyimi sağlayan SuperRender oyun motoru da bulunuyor. 144 Hz HUAWEI FullView Ekran, HUAWEI M-Pencil ile sorunsuz bir şekilde çalışarak el yazısı veya çizim yaparken gecikmeyi neredeyse sıfıra indiriyor.

MatePad Air ve klavyesi 12.999 TL kampanya fiyatıyla satışa sunulurken Huawei Online Mağaza üzerinde 500 TL indirim kuponu, 1.999 TL değerinde M-Pencil kalem ve 6 ay ekran kırılma garantisi veriliyor. Ürünü satın aldıktan sonra sitede yorumlarını paylaşanlara 999 TL değerinde bluetooth Mouse hediye ediliyor.

 

MatePad 11.5

Tabletin 120 Hz ekran yenileme hızı, her bakışta akıcı görseller sunuyor. Yeni yıldız ışığı kum tasarımı, kozmik yıldız halkası kamerasıyla kusursuz bir şekilde çalışarak tableti gerçekten görülmeye değer bir güzellik haline getiriyor. Tabletin simetrik tasarımı klasik estetiğe bir övgü niteliğinde olup, çarpıcı 120 Hz yenileme hızı ve etkileyici %86 ekran-gövde oranı ile tamamlanan en son teknolojileri performansı zirveye taşıyor.

HUAWEI M-Pencil, algılanamayan 2 ms gecikme süresi sayesinde her vuruşun tam inceliğini yakalar. Tabletin 120 Hz yenileme hızı, kâğıt üzerinde yazma deneyimine benzer bir deneyim sunar ve en iyi çalışmalarınızı ve favori içeriklerinizi tüm ihtişamıyla görüntüler. Sadece kalemin ucuna basarak fırça ve silgi arasında geçiş yapabilir veya bağlı bir telefon/PC ekranından çarpıcı bir rengi tablet ekranınıza, Renk Yakalama özelliğiyle aktarabilirsiniz. Snippet Al ve Annotate gibi yüksek düzey özellikler, yalnızca bir dokunuşla metin ve resimleri çıkartmanıza veya yazarken kayıt yapmanıza olanak sağlar ve nihayetinde metne dönüştürür.

MatePad 11.5 ve klavyesi 9.499 TL kampanya fiyatıyla satışa sunulurken Huawei Online Mağaza üzerinde 500 TL indirim kuponu, 1.999 TL değerinde M-Pencil kalem ve 6 ay ekran kırılma garantisi veriliyor.

 

MatePad Pro 12.6

HUAWEI MatePad Pro, 12,6 inç 120 Hz HUAWEI OLED Gerçek Renkli FullView Ekran, %90 ekran-gövde oranı, ∆E < 1 yüksek renk doğruluğu, 120 Hz yüksek yenileme hızı ve 1,07 milyar renge sahip.

Tablet, TÜV Rheinland Full Care Display 3.0 Sertifikas’nı aldı. Donanım düzeyindeki düşük mavi ışıklı göz koruma özellikleri, kullanıcının görme sağlığını koruması için her türlü detayı dikkate alıyor.

HUAWEI SOUND ses sistemi ile yüksek ve düşük frekans bölme tasarımı sunan sekiz hoparlör, müzik, film, eğitim ve oyunlar dahil olmak üzere dört ana kullanım senaryosuna göre optimize edildi. Böylece kullanıcı ne dinlemeye karar verirse versin, zevkleri için mükemmel bir ses deneyimi sağlanıyor.

MatePad Pro 12.6 ve klavyesi 18.999 TL kampanya fiyatıyla satışa sunulurken Huawei Online Mağaza üzerinde 750 TL indirim kuponu, 1.999 TL değerinde M-Pencil kalem ve 6 ay ekran kırılma garantisi veriliyor.

 

MatePad 11 2023

2023 model HUAWEI MatePad 11, bir önceki versiyona göre geliştirilen donanım ve yazılım özellikleriyle Türkiye pazarındaki yerini aldı. Özellikle genç profesyoneller ve üniversite öğrencilerinin eğitim ve multimedya ihtiyaçlarına tam anlamıyla cevap veren bir ürün olan yeni MatePad 11, yeni nesil sürümünde yeteneklerini ve performansını daha da artırdı. 120 Hz değerindeki ekran yenileme hızı ve %86 ekran-gövde oranıyla verimliliği de bir üst seviyeye taşıyan yeni MatePad 11, son derece avantajlı koşullarla geliyor. 128 GB’lık dahili hafıza ile gelen MatePad 11, güçlü Wi-Fi 6 desteğiyle de kesintisiz bir bağlantı deneyimine imza atıyor.

MatePad 11 2023 ve klavyesi 9.999 TL kampanya fiyatıyla satışa sunulurken Huawei Online Mağaza üzerinde 300 TL indirim kuponu, 1.999 TL değerinde M-Pencil kalem ve 6 ay ekran kırılma garantisi veriliyor. Ürünü satın aldıktan sonra sitede yorumlarını paylaşanlara 999 TL değerinde bluetooth Mouse hediye ediliyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kaspersky Araştırması: Yöneticiler ve BT Güvenliği Ekipleri Arasındaki İletişim Zorluklarına Işık Tutuyor

Kaspersky tarafından yapılan araştırma, her üç C-seviyesi yöneticiden birinin (%34),  BT veya BT güvenliği alanında iş arkadaşlarıyla yeni güvenlik çözümlerini benimseme konusunda zorluk yaşadığını ortaya koyuyor. BT yönetimi tarafında ise siber güvenlik bütçesini artırmanın, BT dışı yönetimle tartışılması en zor konu olduğu görülüyor. 

Ankete göre, çoğu IT çalışanı, siber güvenlik bütçelerinin düşürülme nedeninin üst yönetimin bu alana çok fazla yatırım yapmanın gereksiz olduğunu düşünmesi olduğunu belirtiliyor. Kaspersky, bu durumun BT güvenliği personeli ile yöneticiler arasındaki net olmayan iletişimin bir sonucu ya da bu iki grup arasında karşılıklı anlayış eksikliğinin olup olmadığını keşfetmek amacıyla özel bir anket düzenledi.

Araştırmaya göre, üst düzey yöneticilerin neredeyse yarısı (%46) BT güvenliği çalışanlarının siber riskleri iş dünyasına daha iyi anlatması gerektiğini düşünüyor.

BT ve BT dışı çalışanlar tartışılacak en karmaşık konularda da farklı görüşlere sahip. Üst düzey yöneticilerin BT çalışanlarıyla konuşması en zor üç konu yeni güvenlik çözümlerinin benimsenmesi (%44), siber güvenlik politikasındaki değişiklikler (%29) ve BT güvenlik ekibinin performansının değerlendirilmesi olarak öne çıkıyor (%28).

BT çalışanları için ise BT dışı yöneticilerle görüşülmesi gereken en zor 3 konu BT güvenlik bütçesinin artırılması ihtiyacı (%51), çalışanlar arasında siber güvenlik bilincinin artırılması (%43) ve BT güvenlik ekibindeki değişiklikler (%42) olarak bildiriliyor. 

 

Etkili yol gerçek hayattan örnekler seçmek

Ortak bir zemin bulma konusunda, katılımcıların çoğunluğu BT-güvenlik konularıyla ilgili tartışmaları kolaylaştırmanın en etkili yollarının gerçek hayattan örnekler seçmek ve raporlar ve rakamlar kullanmak olduğu konusunda hemfikir. Bu konuların yanı sıra üst düzey yöneticiler, yetkili görüşlere atıfta bulunmanın (%33) BT-güvenlik personelini daha iyi anlamalarını sağlayacağını belirtiyor. BT ekipleri ise tehdit hikayelerinin (%28) yöneticilerle daha iyi iletişim kurmalarına yardımcı olacağına inanıyor.

Kaspersky Kurumsal Ürünler Başkan Yardımcısı Ivan Vassunov “BT dışı yöneticilerin, BT güvenlik personeli tarafından sıklıkla kullanılan karmaşık teknik terim ve kavramların çokluğu nedeniyle yeni siber güvenlik çözümlerinin benimsenmesini tartışmakta zorlandığı varsayılabilir. Bununla birlikte, C seviyesi yöneticiler ihtiyaçlarını gerekçelendirmek için iş metriklerini kullanmalarını beklediğinden, bu yöneticiler artan bütçeler hakkında konuşmaktan hoşlanmıyor” diyor 

“Bugün, zorlu bir ekonomik ortamda ve karmaşık bir tehdit ortamında, iş dünyası ve BT güvenliği çalışanları arasındaki karşılıklı anlayış, iş sürekliliği için her zamankinden daha önemlidir. Ek siber güvenlik risklerinden kaçınmak için her iki ekibin de rakamlara, güvenilir referanslara ve anlaşılabilir argümanlara dayalı ortak bir dili nasıl konuşacaklarını bilmeleri çok önemlidir.”

Kaspersky uzmanları, BT güvenliği ile şirket içindeki iş fonksiyonları arasındaki iletişimi daha şeffaf hale getirmek için aşağıdakileri öneriyor:

  • Siber güvenlik yatırımlarını etkinliği kanıtlanmış araçlara tahsis edin ve yeni güvenlik konseptlerini (SASE, XDR ve Zero Trust dahil) yönetim kuruluna yatırım projeleri ve hatta hesaplanmış yatırım getirisi olan iş vakaları olarak sunun. Örneğin, XDR (Genişletilmiş Algılama ve Yanıt) ve SASE (Güvenli Erişim Hizmeti Kenarı) uygulamalarında, bu teknolojilerin BT güvenlik ekibi üzerindeki yükü azaltırken aynı zamanda süreçlerin merkezileştirilmesi ve otomasyonu sayesinde şirketin siber güvenlik duruşunu iyileştirdiğini anlatmak önemlidir.
  • IT Security Calculator gibi kaynakları ve uzman gözlemlerine dayalı raporları kullanarak, sektörünüze ve şirketinizin büyüklüğüne en uygun tehditleri ve güvenlik önlemlerini ve yapılandırılmış bilgileri içeren kaynakları kullanarak, risk olasılıklarını ve gereken koruyucu tedbirleri doğrulamak için kullanabilirsiniz.
  • Diğer alanlardaki profesyonelleri daha iyi anlamak için ek bilgiler edinin. İşle ilgili temel bilgiler eğitim kurslarından edinilebilirken, BT dışı yöneticiler de en önemli BT güvenliği sorunlarına ilişkin içgörü kazanmak için bir CISO’nun düşünme yapısını anlamak bir fırsat olarak .

 

Kaspersky hakkında

Kaspersky, 1997 yılında kurulmuş küresel bir siber güvenlik ve dijital gizlilik şirketidir. Kaspersky’nin derin tehdit istihbaratı ve güvenlik uzmanlığı, dünya genelinde işletmeleri, kritik altyapıları, hükümetleri ve tüketicileri korumak için sürekli olarak yenilikçi çözümlere ve hizmetlere dönüşmektedir. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyü, gelişmiş ve gelişen dijital tehditlerle mücadele etmek için önde gelen uç nokta koruması, özel güvenlik ürünleri ve hizmetleri ile Siber Bağışıklık çözümlerini içeriyor. 400 milyondan fazla kullanıcı Kaspersky teknolojileri tarafından korunmaktadır ve 220.000’den fazla kurumsal müşterinin kendileri için en önemli olanı korumalarına yardımcı oluyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hükümetlerin En Büyük Kâbusu Kazara Gerçekleşen Veri Sızıntıları

Kısa süre önce genç bir havacının gizli belgeleri internete sızdırdığının ortaya çıkmasının ardından, ABD hükümeti bir kez daha, hem içeriden hem de dışarıdan, kötü niyetli kişilerin ülke sırlarını paylaşmaya niyetli olduğu gerçeğiyle yüzleşti. Sadece bu bile güvenlik liderlerinin uykularını kaçırmaya yetti. Buna bir de düşük seviyede saldırganlık içermesine rağmen, aynı derecede yıkıcı bir tehdit olan veri sızıntıları eklendiğinde ortaya tam anlamıyla bir kabus senaryosu çıkıyor. Burada bahsi geçen tehdit; iç personel tarafından kazara, istemeden yapılan sızıntılar. Bu sızdırıcıların gerçekte kötü bir niyeti yok. Sadece işlerini yapıp hayatlarını yaşarlarken, erişmemeleri gereken bilgilere erişiyor ve/veya paylaşıyor, dikkatsizce ve özensizce departmanlarını ve ABD çıkarlarını riske atıyorlar. 

Veeam Kurumsal Stratejilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dave Russell ve Veeam Ürün Stratejilerinden Sorumlu Kıdemli Direktör Rick Vanover konuyla ilgili şunları aktarıyor:

İnsan hatası, kamu ve özel sektördeki veri ihlallerinin açık ara en büyük nedenlerinden biri. Öyle ki, Dünya Ekonomik Forumu’nun 2022 Küresel Riskler Raporu, siber güvenlik tehditlerinin %95’inin bir tür insan hatasından kaynaklandığını ortaya koyuyor. 2022 Veri İhlali Araştırmaları Raporu (DBIR) ise ihlallerin %82’sinin insan hatalarından kaynaklandığını ortaya çıkarıyor.

Dolayısıyla, kazara gerçekleşen veri sızıntıları yıllardır hükümetlerin baş belası olmaya devam ediyor. Dünya genelinde, bir İngiliz memurun El-Kaide dosyalarını trende bırakması, Avustralya hükümet dosyalarının satılan dolaplarda bulunması ve İngiltere hükümetinin terörle mücadele araçlarının yanlışlıkla Trello’da sızdırılması gibi vakalar yaşandı. ABD’de ise 2015 yılında 191 milyon seçmenin kişisel bilgileri internette yayınlanmış ve ABD askerleri nükleer sırları yanlışlıkla bir çalışma uygulamasına sızdırmıştı.

Aslında bu sorunun ortadan kalmayacağını, hatta daha da kötüye gidebileceğini söyleyebiliriz. Veri taşınabilirliği katlanarak artıyor ve bu durum hükümetlere verileri farklı lokasyonlarda barındırma ve hibrit çalışma ortamlarında çok departmanlı erişime izin verme gibi avantajlar sunuyor. Online çalışma arttıkça, kurumların çalışanlarının teknoloji uygulamaları üzerindeki denetim düzeyi azalıyor. Buluttaki daha fazla veri, bilgisayar korsanlarının özensiz veri kullanımından yararlanmaları için daha fazla portal yaratıyor. Bu eğilimler, personelin siber hijyen veya OPSEC (operasyon güvenliği) konusundaki bilgi eksikliğiyle birleştiğinde, kamu veri kaynakları bir bilgisayar korsanının iştahını kabartan kolay bir hedef haline geliyor.

Peki, kamu ve özel sektör, bilgilerin sızıntı yapabilecek noktalardan geçirilmemesi noktasında çalışanlarına nasıl yardımcı olabilir?

İlk olarak, kuruluşlar bulut ve konteyner ortamlarındaki verilerinin güvenliğini sağlayabilirler. Kuruluşlar buluta yatırım yaptıkça, birçoğu tesislerinde bekledikleri titiz standartları karşılayan ağ ve güvenlik çerçeveleri oluşturmakta başarısız oluyor. Kuruluşlar uygulamadan önce bulut güvenlik modelleri oluşturmazlarsa, geri dönüp uygun kontrolleri yapmak için genellikle çok geç olur ve bu kuruluşların IP’sini riske atar. Bu, kötü niyetli bir aktörün ağ içinde yaşamasına izin vermek gibi bir şeydir. 

Ayrıca, kuruluşlar kimin hangi verilere erişebileceğine ilişkin politikalarını iyileştirebilirler. Bilginin kritik değeri göz önünde bulundurulduğunda, özellikle de bu bilgi gizli bilgi kategorisindeyse, kuruluşların “en az ayrıcalık” ilkesine dayalı sıfır güven güvenlik modelleri ve rol tabanlı erişim kontrolü (RBAC) prosedürleri oluşturması gerekir.

Sıfır güven güvenlik modelleri, kullanıcıları aradıkları bilgilere erişmek için kendilerine güvenilebileceğini aktif olarak göstermeye zorlar. Bu da bilinen kullanıcıları parolalar, oturum açma bilgileri veya biyometrik veriler temelinde tanımlayabilen araçların kullanılması anlamına gelir. En az ayrıcalık ilkesi, kullanıcıların yalnızca kullanmaya yetkili oldukları araçlara, teknolojilere ve belgelere erişmelerine izin vererek açıyı daraltır. Kuruluşlar, çalışanların rolleri değiştiğinde ise bu erişim ayrıcalıklarını değiştirebilir.

Son olarak, kuruluşlar kasıtsız veri sızıntıları konusunu, personelin “dijital hijyen” uygulamasını iyileştirmek için bir tetikleyici olarak ele almalıdır. Bu, siber güvenlik uygulamaları ve uygun veri işleme ihtiyacı hakkında düzenli eğitim turlarını içerir. Kuruluşlar güvenlik uzmanlarıyla dolu olmadığından, çalışanlarına güvenlikle ilgili temel bilgileri vermeleri ve bir sızıntıyla karşılaştıklarında yapılması gereken uygun eylemlerin neler olduğunu aktarmaları gerekir. Ayrıca siber güvenlik eğitim programlarının etkinliğini tekrar tekrar test etmeleri de önemlidir. Birçok kuruluş yılda bir ya da iki kez güvenlik farkındalığı eğitimleri düzenliyor, ancak bu yeterli değil. “İnsan güvenlik duvarı” eğitimi sürekli olmalı ve çalışanlara tehditler ortaya çıktıkça güncellemeler ve yeni talimatlar sunulmalıdır.

Bu aynı zamanda önemli dijital varlıkların belirlenmesini de içerir. Bir kuruluş için hangi varlıkların kritik öneme sahip olduğu ve bunların nasıl etkili bir şekilde korunacağı konusunda bilgi sahibi olmak, başarılı bir siber güvenlik müdahale planı oluşturmak için hayati önem taşır. 

Diğer en iyi uygulamaları ise şöyle sıralayabiliriz:

  • Çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) kullanın. Ek hesap güvenliği sağlamak için MFA’yı yapılandırın
  • Güçlü bir parola politikası ve hesap kilitleme politikası kullanın
  • Kullanılmayan cihazları, uygulamaları, işten ayrılan çalışanları ve gerekli olmayan programları ve yardımcı programları kaldırın
  • İhtiyaç duyulmadığında internet erişimini, bağlantı noktalarını ve diğer bağlantıları kapatın
  • Yama yönetimi: Kullanımdaki tüm yazılım, donanım ve aygıt yazılımlarının güncel yazılım seviyelerini çalıştırdığından emin olun

Hükümetler ve özel kuruluşlar saldırı altında. Sahte aktörler her geçen yıl daha yaratıcı ve daha bilgili hale geliyor, bu da hayati önem taşıyan varlıkların yanlış ellere geçmesini önlemek için kurumları daha fazlasını yapmaya zorluyor. Koruma taktikleri düşmanca tehditlere odaklanmalı, ancak düşmanca olmayan tehditleri de kapsamalıdır, çünkü kasıtsız bilgi paylaşımları da kuruluşları büyük risklerle karşı karşıya getirebilir. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Osmangazi'de 30 Ağustos coşkusu

Fetih Müzesi’nde Zafer Bayramı Konseri

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 101. Yıl dönümü Osmangazi Belediyesi’nin düzenlediği etkinliklerle coşkuyla kutlandı.

Osmangazi Belediyesi 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinleri kapsamında Panorama 1326 Müzesi’nde bir dizi etkinlik düzenledi. Osmangazi Belediyesi Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği koroları konser verirken Halk Dansları ekibi ise sunduğu gösteri ile büyük bir coşku yaşattı. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın vatandaşlarla birlikte izlediği konserde, Şef Rüştü Şentürk ile Şef Erdem Usanmaz’ın yönettiği Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği koroları katılımcıları mest etti. Osmangazi Belediyesi Halk Dansları ekibinin yaptığı gösteriyle program son buldu.

Programda bir konuşma yapan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, zafer coşkusunu yaşadıklarını belirterek, “101 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde millet bir araya gelerek ülkemizi istila eden içimizdeki ve dışımızdaki düşmanları ülke topraklarından def ettiler. O gün, bu milleti tarihten silmek ve yok etmek istediler. Her yönüyle bu millet yeniden ayağa kalktı, bundan sonraki süreçte daha da ileriye giderek Atatürk’ün bizlere göstermiş olduğu muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma yolundaki hedefi daha ileriye doğru götüreceğiz. Bayrak, vatan ve devletimize sahip çıkacağız.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Arzum'un 2022 Yılı Faaliyet Raporu'na 'Gold' Ödül

Arzum, Amerikan İletişim Profesyonelleri Birliği’nin (LACP) düzenlediği ‘Vizyon Ödülleri’ kapsamında yapılan değerlendirmede 2022 yılı Faaliyet Raporu ile kendi kategorisinde 100 üzerinden 98 puan alarak ‘Gold Ödül’ün sahibi oldu. 

 Türkiye’nin önde gelen elektrikli ev aletleri markası Arzum, her yıl uluslararası platformda düzenlenen faaliyet raporlarının değerlendirilmeye alındığı ‘Vizyon Ödülleri’ yarışmasından, ikinci kez ödülle döndü. Dünyanın en itibarlı halkla ilişkiler platformlarından, San-Diego merkezli LACP (League of American Communications Professionals – Amerikan İletişim Profesyonelleri Birliği) tarafından yapılan değerlendirmede Arzum, 2022 Yılı Faaliyet Raporu ile kendi kategorisinde 100 üzerinden 98 alarak Gold Ödül’ün sahibi oldu. 2001 yılından bu yana her yıl düzenlenen ödüllerde Arzum, ilk izlenim, kapak tasarımı, hissedarlara mektup, rapor anlatım dili, rapor finansalları ve bilgi erişilebilirliği olmak üzere 8 kriterin 6’sından tam not aldı. ‘Bölgesel Özel Başarı Ödülü: Hissedarlara En İyi Mesaj’ kategorisinde de ‘Silver Ödül’ün sahibi oldu. 2022 Yılı Faaliyet Raporu ile tüm sektörler kategorisinde EMEA’da (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgeleri) 14’üncü olan Arzum Türkiye’de ise ‘Türkiye’nin En İyi 20 Raporu’ listesinde yer aldı.

LACP Vizyon Ödülleri kapsamında her yıl uluslararası platformda düzenlenen yarışmada, birçok ülkeden dünyanın önde gelen şirketlerine ait faaliyet raporları; ilk izlenim, rapor kapağı, hissedarlara mektup, rapor anlatım dili, rapor finansalları, yaratıcılık, mesaj açıklığı ve bilgi erişimi kriterleri dikkate alınarak değerlendirildi.

“Başarılarla dolu geçen bir faaliyet yılını ödüllerle taçlandırdık”

Arzum Mali ve Kurumsal İşlerden Sorumlu Genel Müdür Arda Altınok, uluslararası platformlarda kazandıkları bu ödüllerin başarılı geçen 2022 yılının özeti niteliğinde olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Arzum olarak 55 yılı aşkın süredir ürün ve hizmetlerimizle kullanıcılarımızın hayatlarına dokunmayı sürdürüyor ve bu doğrultuda ilklere imza atmaya devam ediyoruz. Bu başarı grafiğimizde çıtayı her yıl daha yukarılara çıkarmayı kendimize ilke edindik. Global marka stratejimiz, ürün geliştirme faaliyetlerimiz ve e-ticaret alanındaki yeniliklerimizle son derece başarılı bir yılı geride bıraktık. Bu başarılarımızı da faaliyet raporumuz ile kazandığımız uluslararası ödüllerle taçlandırdık. Bu kapsamda uluslararası seviyede kazanmış olduğumuz ödülleri son derece önemli buluyor, bu süreçte emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”

 

Arzum Elektrikli Ev Aletleri Hakkında: 

Türkiye’nin önde gelen elektrikli ev aletleri markası Arzum, 55 yıllık sektör birikimiyle güvenilir ve yenilikçi bir marka. Türkiye ve dünyada, gıda hazırlama, pişirme ve kızartma, sıcak içecek hazırlama, temizlik, kişisel bakım, ütü olmak üzere 6 farklı ürün kategorisinde 650 ürünüyle milyonlarca kişiye satış gerçekleştiriyor. Türkiye’de ilklere imza atarak küçük ev aletleri sektörüne yön veren Arzum, tasarım ve inovasyonu vazgeçilmezi olarak görüyor. Bu vizyon ile, ulusal ve uluslararası birçok yarışmada prestijli ödüllerin sahibi olan Arzum aynı zamanda Arzum OKKA markasıyla Türk kahvesi kültürünün dünyaya yayılımını da misyon edindi. Doğrudan fincana servis, közde pişirilme ve kendi kendini yıkayabilme özellikleriyle dünyanın her yerinde ideal lezzetler sunan Arzum OKKA’lar, Türk kahvesinin globalleşme serüvenine makineli çözüm oldu. 2020’nin son aylarında gerçekleşen ve rekor talep gören halka arz ile gücüne güç katan Arzum, dünya markası olma hedefiyle yeni başarılara imza atma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

 

Amerikan İletişim Profesyonelleri Birliği (LACP) Hakkında:

Amerikan İletişim Profesyonelleri Birliği (LACP), halkla ilişkiler sektöründe meslek içinde sınıfının en iyi uygulamalarının tartışılmasını kolaylaştırmak ve aynı zamanda örnek iletişim yetenekleri gösterenleri tanıyan bir forum oluşturmak amacıyla 2001 yılında kurulmuştur. İletişim sektörüne yönelik çalışmalar yürüten LACP, ayrıca iletişim ve faaliyet raporu gibi alanlarda “Fortune 500” şirketleri başta olmak üzere tüm dünyadan katılım sağlanan çeşitli ödül programları düzenlemektedir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyütech, Türkiye'nin önde gelen yatırım fonlarından 4 milyon 230 bin dolar yatırım aldı

Türkiye’nin ilk otomotiv sınıfı kamera üreticisi Büyütech, yeni yatırım turunu 4 milyon 230 bin dolar yatırım ve 28 milyon 230 bin dolar yatırım sonrası değerleme ile kapattı. Son turun ardından alınan yatırımlar, Büyütech’in uluslararası bir marka olma yolunda ilerlemesi için kullanılacak. 

 Geçtiğimiz ay başlayan ve Türkiye’nin önde gelen fonlarının yer aldığı yatırım turunu 4 milyon 230 bin dolar yatırım alarak kapatan Büyütech’in, yatırım sonrası değerlemesi 28 milyon 230 bin dolar oldu. Türkiye’nin otomotiv standartlarında kamera üreten ilk markasının Gebze’deki fabrikasının yatırım sermayesi de 2 milyon euro’nun üzerinde. Büyütech’in yeni yatırım hedeflerinde ise fabrikasını genişletmek, yeni ürünler geliştirmek ve uluslararası bir teknoloji devi olmak var. 

Büyütech son yatırım turunda; Kros Otomotiv,Maxis Girişim Sermayesi Portföy YönetimiAlbaraka Portföy Yönetimi Bilişim Vadisi Girişim Sermayesi,FarplasZiraat Portföy İkinci Yatırım Girişim SermayesiAlbaraka Portföy YönetimiOstim Girişim Sermayesi, Ziraat Portföy Yönetimi Birinci Girişim Sermayesi, ve ARI Teknokent Proje Geliştirme’nin de aralarında bulunduğu yatırımcılardan toplam 4 milyon 230 bin dolar yatırım aldı. 

Togg’un kamera tedarikçisi de olan Büyütech, 2021 yılında yine Farplas’tan 2,5 milyon euro yatırım almıştı. Bu yatırımla fabrikasını kuran marka, yıllık 800.000 adet üretim kapasitesine sahip. Kamera özeline odaklanan ve Türkiye’de bir ilke imza atan Büyütech’in fabrikası bünyesinde; yüksek hassasiyette lens montajı için özel lens montaj hattı, elektronik dizgi hattı, mekanik montaj hatları, sızdırmazlık kontrol hattı, ürünlerin kalibrasyon ve testlerinin yapılacağı bir kamera kalibrasyon hattını barındırıyor.

 

YENİ YATIRIMLARLA KAPASİTEMİZ ARTACAK

Büyütech’in ortağı ve CEO’su Ömer Orkun Düztaş, yeni yatırımların markanın uluslararası arenada bilinirliliğinin artmasına yardımcı olacağının altını çiziyor. Düztaş; ‘Türkiye’nin önde gelen fonlarının yer aldığı yatırım turunu beklentilerimiz doğrultusunda kapattığımız için çok mutluyuz. Yatırımcıların bize ve markamıza duyduğu güven, bu güvenin Büyütech ailesine ve ülkemize kazandıracağı katkılardan dolayı da gurur duyuyoruz. Fabrikamız devreye alındıktan sonra otomotiv standartlarında yüksek kalite üretim ile birlikte kapasitemizi 800 bine çıkardık. Yeni yatırımlarla da fabrikamızı genişletmeyi ve üretimlerimize yeni geliştirilmiş tasarımlar eklemeyi planlıyoruz. Bu sayede hem üretimimiz artacak hem de uluslararası bir firma olma yolunda adımlarımızı sağlamlaştırmış olacağız,’ diyor.  

 

Büyütech Hakkında

ODTÜ’den mezun olan Ömer Orkun Düztaş ve Alparslan Işıklı’nın ortaklığında ilerleyen Büyütech, 2011 yılında bir girişim olarak kuruldu. Kuruluşunun ardından yer projelerde alan firma; çok geçmeden Türkiye’deki üretim hatlarında çalışan, üretilen ürünleri denetleyen, makineleri ve robotları kontrol edebilen ilk akıllı kamerayı geliştirdi. Ar-Ge çalışmaları sayesinde endüstriyel görüntü işlemeden savunma sanayisine kadar birçok farklı alanda çalışma imkânı bulan Büyütech, 2020 yılına geldiğinde, sahadaki kamera sayısını 80.000’in üzerine çıkardı. Bugün 800.000’in üzerinde üretim kapasitene sahip olan ve birçok farklı sektörle çalışmanın yanı sıra yerli otomobil Togg’un kamera sistemlerini de üreten marka, Gebze’deki fabrikasında ve Ankara’daki genel merkezinde faaliyetlerini sürdürmekte. Firma yurt dışı faaliyetleri içinse geçtiğimiz yıl Michigan’da ofis yapılanmasına giderek, uluslararası bir marka olma yolunda da ilk adımını attı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yıldız Holding Türkiye'nin En İyi İşveren Şirketleri arasında yer aldı

Yıldız Holding “en iyi işveren” unvanına sahip şirketlere verilen “Great Place To Work” sertifikasını almaya hak kazandı.  

Yıldız Holding, kurum kültürlerini ve çalışan deneyimini değerlendiren bağımsız araştırma kurumu Great Place to Work Enstitüsü tarafından verilen Great Place to Work® sertifikasının sahibi oldu.  Şirketlerin global düzeyde, çalışanlar tarafından nasıl değerlendirildiğini, sektördeki algıları ve iletişim stratejilerini ölçümleyen bu sertifika, çalışanlarla gerçekleştirilen anketler sonucunda en yüksek skorları elde eden şirketlere veriliyor. 

 

Bahattin Aydın: “İşveren algımızı ve çalışan deneyimini güçlendiriyoruz”

Yıldız Holding çalışanlarının oylarıyla alınan “Great Place to Work” sertifikasının gurur verici olduğunu belirten Yıldız Holding İnsan ve İş Destek Başkanı Bahattin Aydın sözlerine şöyle devam etti: “Yurt içinde ve yurt dışında yaklaşık 70 farklı pasaporta sahip 75 bine yakın çalışanımızla global bir şirket olarak; başarımızın kaynağının çalışanlarımız olduğuna inanıyor ve stratejilerimizde ‘insan’ı odağımızda tutuyoruz. İşin geleceğini bütünsel bir dönüşüm süreci olarak ele alıyor; yeni nesil çalışma modelleri, stratejik iş yönetim aracı olarak gördüğümüz OKR, yetenek kazanım ve yönetim yaklaşımı, yetkinlik gelişimi, organizasyonel gelişim ve çalışan deneyimi odağında birçok projeyi yönetiyoruz. Çalışanlarımızın oylarıyla hak kazandığımız bu sertifika bu nedenle ayrı bir önem taşıyor. Yetenek ve organizasyonel gelişimi odağımıza alacak öncü uygulamalarımızla İK alanında fark yaratmaya devam edeceğiz.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Schneider Electric ve SUEZ, Su Sektöründe Dijital Dönüşüme Öncülük Ediyor

  • Schneider Electric ve SUEZ, küresel bir anlaşma ile su ve atık su alanında yenilikçi bir yönetim sistemi için güçlerini birleştirdi.
  • Sunulan dijital çözümler, eskiyen altyapıyı yeniliyor ve tüm su döngüsü boyunca akıllı, verimli ve güvenilir sistemler kurulmasını mümkün kılıyor.

Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümüne liderlik eden Schneider Electric ile atık ve su hizmetlerinde dijital ve döngüsel çözümler lideri SUEZ; enerji verimliliği, kaynakların korunması ve su döngüsü yönetim sistemlerinin karbon etkisinin kontrolüne yönelik dijital çözümleri hızlandırmak için iş birliği yaptı.

Dünya nüfusunun üçte ikisinin, 2025 yılına kadar su sıkıntısı çeken bölgelerde yaşayacağı tahmin ediliyor. Schneider Electric ve SUEZ, daha iyi performans gösteren ve daha dayanıklı su döngüsü altyapıları kurarak su kıtlığının yarattığı zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olmayı amaçlıyor.

Yapılan anlaşma kapsamında Schneider Electric, SUEZ’in dijital AQUADVANCED® ürün yelpazesini kendi su döngüsü yönetim yazılımı EcoStruxure™ Water Advisor’a entegre edecek. Dünya genelinde kamu ve özel su yönetimi şirketleri arasında 10 yılı aşkın süredir kullanılan AQUADVANCED®, halihazırda 1.500’den fazla şebeke ve tesisi kapsıyor.

Bu iş birliğinin küresel önemine dikkat çeken SUEZ Dijital Çözümler Kıdemli Başkan Yardımcısı Patricia Villoslada; “AQUADVANCED® platformu, su ve atık su şebekelerinde altyapıların ve hizmetlerin tüm yaşam döngüsü boyunca gerçek zamanlı yönetimini mümkün kılarak müşterilerimize değer sunan öncü bir platformdur. SUEZ’in benzersiz bilgi birikimi ve lider dijital çözümleri ile Schneider Electric’in küresel entegrasyonunun bir araya gelmesiyle bu değeri daha da ileri taşıyacağımıza inanıyoruz. Bu iş birliği, AQUADVANCED®’in küresel çapta yaygınlaşmasını ve pazarda hızla kendine yer bulmasını sağlayacaktır” dedi.

Schneider Electric Su ve Atık Su Başkanı Alain Dedieu ise “Bu anlaşma, Schneider Electric’in dünya çapında sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunma sözünün ve özellikle de çoğu ülkenin ve endüstrinin sürdürülebilirlik kaygılarının merkezinde yer alan su sektörüne yönelik taahhüdünün bir yansımasıdır. Esnek su kaynakları ile enerji verimli ve karbonsuzlaştırılmış su altyapısı sağlamak, su ve enerji arasında bağlantı kurarak tek bir ekosistem olarak birlikte çalışmakla mümkün. Biz de bu doğrultuda, su döngüsünün tamamını ele alan dijital dönüşüm odaklı bir iş birliğine imza atıyoruz. Böylece daha sürdürülebilir bir dünya hedefimize de bir adım daha yaklaşmış oluyoruz” şeklinde konuştu.

Şebeke ve tesis operatörleri ile su kaynakları yönetim ekiplerine destek sunan EcoStruxure™ Water Advisor ve AQUADVANCED® kombinasyonu sektörde bir ilki temsil ediyor. Yenilikçi yapay zeka ve makine öğrenimi teknolojileriyle donatılan bu ürün, binlerce veri noktasını gerçek zamanlı olarak entegre edip işleyerek su döngüsünün tüm aşamalarında su arıtma altyapısının izlenmesini ve proaktif yönetimini mümkün kılıyor. Böylece sızıntıları ve kirliliği tespit etmek, sel ve kuraklık gibi aşırı iklim olaylarının etkisini kontrol etmek, kaynakları en iyi maliyetle güvence altına almak, mevzuata uygunluk ve çevre standartlarını karşılamak için su ve atık su arıtımını optimize etmek kolaylaşıyor.

Schneider Electric ve SUEZ’in yeni hizmet paketi, enerji kullanımını %30’a kadar azaltırken, gelir getirmeyen suyu %15 azaltabiliyor ve deşarj edilen atık su hacimlerini %50 azaltabiliyor. Ayrıca işletme maliyetlerinde %25’e varan azalma ve dijital ikiz çözümü ise toplam sahip olma maliyetinde %20’ye varan tasarruf sağlama potansiyeline sahip. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hizmet Üretici Fiyat Endeksi (H-ÜFE) yıllık yüzde 79,33, aylık yüzde 14,06 arttı

H-ÜFE 2023 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre %14,06, bir önceki yılın Aralık ayına göre %60,69, bir önceki yılın aynı ayına göre %79,33 ve on iki aylık ortalamalara göre %81,36 artış gösterdi.

Ulaştırma ve depolama hizmetleri yıllık %62,13 arttı
 

Bir önceki yılın aynı ayına göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde %62,13, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde %100,71, bilgi ve iletişim hizmetlerinde %83,62, gayrimenkul hizmetlerinde %70,57, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde %103,65, idari ve destek hizmetlerde %99,99 artış gerçekleşti.

Ulaştırma ve depolama hizmetleri aylık %13,27 arttı
 

Bir önceki aya göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde %13,27, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde %14,41, bilgi ve iletişim hizmetlerinde %9,65, gayrimenkul hizmetlerinde %15,56, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde %15,36, idari ve destek hizmetlerde %17,75 artış gerçekleşti.

Yıllık H-ÜFE’ye göre 9 alt sektör daha düşük, 18 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
 

H-ÜFE sektörlerinden su yolu taşımacılığı hizmetleri %12,49, hava yolu taşımacılığı hizmetleri %43,47, telekomünikasyon hizmetleri %54,58 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık bilimsel araştırma ve geliştirme hizmetleri %154,41, bina ve çevre düzenleme (peyzaj) hizmetleri %137,32, veterinerlik hizmetleri %114,05 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Aylık H-ÜFE’ye göre 12 alt sektör daha düşük, 15 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
 

Aylık azalış gösteren tek alt sektör %15,71 ile programcılık ve yayıncılık hizmetleri oldu. Buna karşılık bilimsel araştırma ve geliştirme hizmetleri %35,25, bina ve çevre düzenleme (peyzaj) hizmetleri %24,11, konaklama hizmetleri %22,05 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bağımsız yıllık gayrisafi yurt içi hasıla 2022 yılında yüzde 5,5 arttı

Yıllık verilere dayalı olarak hesaplanan bağımsız yıllık gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH), zincirlenmiş hacim endeksiyle 2022 yılında bir önceki yıla göre %5,5 arttı.

Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, 2022 yılında bir önceki yıla göre %106,9 artarak 15 trilyon 11  milyar 776 milyon TL oldu. Gayrisafi yurt içi hasılada en yüksek payı 2022 yılında %22,1 ile imalat sanayi aldı. İmalatı, %13,5 ile toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı ve %10,0 ile ulaştırma ve depolama sektörü izledi. Yıllık gayrisafi yurt içi hasılada en düşük pay hanehalklarının işverenler olarak faaliyetleri için gerçekleşti.

Kişi başına gayrisafi yurt içi hasıla 2022 yılında 176 bin 651 TL oldu

Kişi başına GSYH, 2022 yılında cari fiyatlarla 176 bin 651 TL, ABD doları cinsinden 10 bin 659 dolar oldu.

Konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri %32,1 ile en çok büyüyen sektör oldu

I-Konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri %32,1, K-Finans ve sigorta faaliyetleri %20,7 ve T-Hanehalklarının işverenler olarak faaliyetleri %20,6 ile 2022 yılında en çok büyüyen sektörler oldu. D-Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı %24,6, F-İnşaat %7,1, B-Madencilik ve taş ocakçılığı %5,5 ile en çok küçülen sektörler oldu.

Yerleşik hanehalkı nihai tüketim harcamaları 2022 yılında bir önceki yıla göre %19,0 arttı

Yerleşik hanehalkı nihai tüketim harcamaları 2022 yılında bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre %19,0 arttı. Yerleşik hanehalkı nihai tüketim harcamalarının cari değerlerle GSYH içindeki payı %57,0 oldu. Hanehalkı harcamalarında en yüksek payı alan harcama grupları sırasıyla, %23,2 ile gıda ve alkolsüz içecekler, %18,3 ile ulaştırma ve %12,4 ile konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar oldu.

Devletin nihai tüketim harcamaları 2022 yılında bir önceki yıla göre %4,2 arttı

Devletin nihai tüketim harcamalarının GSYH içindeki payı 2022 yılında %11,7 olurken, gayrisafi sabit sermaye oluşumunun payı %29,2 olarak gerçekleşti. Bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre, devletin nihai tüketim harcamaları %4,2 artarken, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise %1,3 arttı.

Mal ve hizmet ihracatı 2022 yılında %9,9, ithalatı ise %8,6 arttı

Mal ve hizmet ihracatı 2022 yılında zincirlenmiş hacim endeksi olarak %9,9, ithalatı ise %8,6 arttı. Harcama yöntemine göre cari GSYH ana bileşenleri içerisinde toplam mal ve hizmet ihracatının payı %38,6, ithalatın payı ise %42,6 oldu.

İşgücü ödemeleri 2022 yılında %81,7 arttı

Gelir yöntemiyle gayrisafi yurt içi hasıla hesaplamalarına göre işgücü ödemeleri, 2022 yılında bir önceki yıla göre %81,7 artarken, brüt işletme artığı/karma gelir %115,5 arttı.

İşgücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içindeki payı %26,3 oldu

İşgücüne yapılan ödemelerin cari gayrisafi katma değer içindeki payı 2021 yılında %30,0 iken bu oran 2022 yılında %26,3 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise 2021 yılında %52,3 iken 2022 yılında %53,7 oldu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı