Aylık arşivler: Eylül 2023

Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 9,4 seviyesinde gerçekleşti

Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2023 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre 38 bin kişi azalarak 3 milyon 291 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,2 puan azalarak %9,4 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde %7,6 iken kadınlarda %12,9 olarak tahmin edildi.
 

Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı %48,4 oldu

İstihdam edilenlerin sayısı 2023 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre 318 bin kişi artarak 31 milyon 671 bin kişi, istihdam oranı ise 0,5 puan artarak %48,4 oldu. Bu oran erkeklerde %65,7 iken kadınlarda %31,5 olarak gerçekleşti.

Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı %53,4 olarak gerçekleşti

İşgücü 2023 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre 280 bin kişi artarak 34 milyon 962 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,4 puan artarak %53,4 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde %71,1 iken kadınlarda %36,1 oldu.
 

Genç nüfusta mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %18,0 oldu

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,3 puanlık azalış ile %18,0 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde %15,2, kadınlarda ise %23,1 olarak tahmin edildi.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 44,5 saat oldu

İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2023 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre 0,2 saat azalarak 44,5 saat olarak gerçekleşti.

Mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranı %22,7 oldu 

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2023 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre 1,5 puanlık azalış ile %22,7 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı %14,8 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı %17,8 olarak tahmin edildi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Londra'nın İkonik Kulesine ANT Yapı dokunuşu

Ant Yapı, Londra’nın en prestijli ve ikonik yapılarından Westminster Kulesi’nin dönüşüm projesini üstlendi. Yaklaşık 37 Milyon Sterlinlik bir yatırım gerektiren proje 2025 yılında tamamlanacak.

Yurt içi ve yurt dışında birçok farklı projeye hayat veren Ant Yapı, İngiltere’nin en prestijli ve Londra’nın ikonik yapılarından Westminster Kulesi’nin dönüşümünü gerçekleştirecek. Thames nehri kıyısında 1980’li yıllarda inşa edilen ve ofis binası olarak kullanılan kulenin rezidans alanına dönüştürülmesini içeren projenin, 2025 yılında tamamlanması hedefleniyor. Ant Yapı’nın Avusturalya çıkışlı iş geliştirme şirketi Third.i Grup ile gerçekleştirdiği ve 37 Milyon Sterlin yatırımla hayata geçirilen proje kapsamında, 7200 metrekarelik ofis alanı yüksek yaşam kalitesi sunan konut alanına dönüştürülecek. 

 

Lüks Konut ve Sosyal Alanlar   

Thames nehri kıyısında, Lambeth Köprüsü’nün yanında bulunan ve mimarisiyle de dikkat çeken Westminster Kulesi’nde gerçekleştirilecek dönüşüm projesi, Ant Yapı’nın İngiltere’deki sekizinci projesi olacak. Toplam 25 adet lüks daire, 3 penthouse bulunan proje çatı katları ve dinlenme alanlarından oluşacak. 

 

“İngiltere’de Konut Projelerine Yeni Bir Boyut Katacağız” 

Türkiye, Rusya, Amerika ve İngiltere’de başarılı işlere imza attıklarını dile getiren Ant Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okay, İngiltere’deki yeni projeleriyle ilgili şunları söyledi: “Türkiye’nin gayrimenkul alanındaki başarısını dünyanın farklı bölgelerinde gösteren bir şirket olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Elde ettiğimiz bu başarıyla bugün İngiltere’deki sekizinci projemize başlıyoruz. Londra’nın en önemli lokasyonlarından birinde yer alan ve ikonik hale gelen bir yapıya imzamızı atacak olmanın heyecanı içindeyiz. Ofisten konuta dönüştüreceğimiz Westminster Kulesi’ndeki projemizle, Londra’da eşsiz bir yaşam alanı ve İngiltere’deki konut projelerine yepyeni bir boyut katacağız.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sağlıklı Bir Beslenme Çantasında Neler Olmalı?

Çocuğunuzun sağlıklı beslenmesi için neler yapıyorsunuz? Özellikle okul dönemi ile birlikte beslenmesini ve yediklerini kontrol etme konusunda sıkıntı yaşamanız çok normal. Çünkü günün büyük kısmını okul sıralarında ve kontrolünüzün dışında geçiriyorlar. Bu bağlamda da beslenme düzeninde bir takım noktalara dikkat etmeniz daha bir önemli oluyor. Liv Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Cevriye Kübra Cenkçi “Okul döneminde beslenme çantasında nelere neden dikkat etmeliyiz?” sorusunu yanıtladı.
 

Beslenme çantası neden önemli?
Okul çağındaki çocuklar günün büyük bir kısmını okul sıralarında geçiriyor. Bu nedenle çocuğumuzun sadece evdeki beslenmesine değil okuldaki beslenmesine de önem vermemiz hem yaşamda sağlıklı şekilde ilerleyebilmesi hem de ileri yaşlarında sağlıklı beslenme alışkanlığının oluşturulması için önemlidir. Bununla birlikte bir çocuğun beslenmesi gün içindeki performansını etkileyen en önemli durumlardan biridir. Beslenme, çocuğun hem ders başarısını hem de fiziksel performansını etkiler. Artık okulların çoğunda yemekhaneler olmasına rağmen yemekhaneden yemek yemeyen çocuklarımız için oluşturacağımız beslenme çantasında sağlıklı ürünlerin tercih edilmesi son derece önemlidir.

Beslenme çantasına hazır ürünlerin koyulması çoğu ailede gördüğüm ve yanlış bulduğum bir alışkanlık.

Her yaşa göre beslenme çantasına eklenecek gıdalar ve miktarı değişkenlik göstermektedir. Genelde her ebeveyn çocuğunun yiyeceği miktarları bilir fakat bazen beslenme çantası içeriklerinin çocuğun yiyeceğinden fazla öğün içerdiğine de şahit oluyoruz. İlkokul çağındaki bir çocuk için temelde istediğimiz şey sabah kahvaltısını evde yapıp okula gitmesi ve okulda öğle yemeğini yemesi şeklindedir. 

Çocukların temel beslenmesinde neler olmalı? 

  • Bir çocuğun optimum zihin gelişimi ve büyümesine yardımcı olmak adına haftada en az 3-4 gün kırmızı et tüketmesi ve bununla beraber mutlaka sebzeyi de öğününde bulundurması önemli.
  • Haftada 2 gün beyaz et, balık, bulabilirseniz de gezen tavuk eti tercih edebilirsiniz.
  • Özellikle gelişim çağındaki çocuklar haftada 3 gün kuruyemiş, çiğ şekilde (ceviz, fındık, badem vb.) ve diğer yağlı tohumları tüketmelidir.
  • Günlük mutlaka bir meyve de beslenmede olmalı.
  • Kuruyemiş tercih edilen günlerde ise yanında meyve ile birlikte tüketilmesi iyi bir tercih olabilir.
  • Beslenmede günlük olarak 1 kase yoğurt ya da 1 bardak kefir mutlaka öneriyorum.

 

Süt ve yoğurt tüketimi nasıl olmalı?
Hayvansal süt tüketiminin çocuklarda günlük 1 çay bardağı (125 ml) üzerine çıkmasını doğru bulmuyorum.  Bu nedenle takibimdeki hastalarımda da hayvansal süt tüketimini önermiyorum, fakat yoğurt ve kefir tüketimini çocuklar için mutlaka öneriyorum. Bu nedenle beslenmede günlük olarak 1 kase yoğurt ya da 1 bardak kefir mutlaka öneriyorum. Yoğurt ve kefir içeriğindeki yoğun probiyotikler sayesinde çocuğumuzun hem bağırsak sağlığına katkı sağlamakta hem de gelişimlerini desteklemektedir. 

Yumurta tüketimi nasıl olmalı?

Günlük olarak yumurta tüketilmesi de en desteklediğim şeylerden birdir fakat gezen tavuk yumurtası olmasına dikkat etmek çok önemli. Ayrıca yemeklerin hazırlanmasında zeytinyağı tercih etmek de uygun olacaktır. Bu şekilde bir beslenme tarzında çocuğumuz hem protein hem karbonhidrat hem de yağdan uygun şekilde beslenmiş, yeterli vitamin ve minerali birlikte almış olacaktır. 

Örnek bir beslenme çantasında seçilmesi gerekenler nelerdir?

  • En temel gıda sebze (burada lifli sebzeleri tercih etmek iyi bir seçenektir) ve yanında mümkünse protein içeren gıdalar şeklinde olmalıdır.
  • Eğer tatlı seçilecekse mümkünse kuru meyveli ve yoğurtlu bir tatlı şeklinde seçilebilir ya da kuruyemiş ve meyve şeklinde olabilir.
  • Su tüketimi çocuklarda özellikle sıcak günlerde çok önemli olduğundan beslenme çantasının yanında suyunu da koymayı ihmal etmemeliyiz.
  • Beslenme çantasını hazırlarken kahvaltıda yediği yiyecekler ile akşam yiyeceği yemek de göz önünde bulundurularak çocuğun sıkılmayacağı şekilde mümkünse farklı gıdalar tercih edilmeli ve porsiyonlar da ona göre ayarlanmalıdır.
  • Ekmek çantaya eklenecekse mümkünse tam buğday unundan yapılmış ekmekler tercih edilmelidir.

Beslenme çantasında olmaması gereken fakat çoğunlukla çantalarda olan gıdalara nelerdir? 
Hazır soslar, hazır bisküvi, cips gibi paketli gıdalar, çikolatalar, gofretler, meyve suları, kızartılmış yiyecekler gibi karbonhidrat içeriği yüksek yiyecekler çocuğumuzda ani kan şekeri yükselmelerine neden olabilecek gıdalar sayılabilir. Bu tür gıdalar kan şekerinde ani dalgalanmalar yapması nedeniyle çocuğumuzun ders başarısını etkiler, çünkü ani kan şekeri yükselmeleri ve ardından düşmeleri çocukta halsizlik ve uyku haline neden olur. Bu tür gıdaları beslenme çantalarına asla eklemememiz gerekmektedir. Kek, börek tarzı şeyleri ise evde kendi yaptığımız ürünlerden tercih etmek daha uygun olacaktır. 

İlkokul çağındaki çocuklar için örnek beslenme çantası

 Öneri 1

  • 4 kaşık salata (çiğ sebze ile hazırlanmış)
  • 1 dilim ızgara et (çocuğunuzun yiyeceği miktara göre ayarlanmalı, genelde 2 köfte büyüklüğünde tercih edilebilir)
  • 1 dilim tam tahıllı ekmek
  • Ara öğün olarak 1 adet meyve yanında yarım kase kadar yoğurt
  • Su

Öneri 2

  • Tam tahıllı ekmekle hazırlanmış sandviç (içinde protein kaynağı olarak yumurta ya da et tercih edilebilir ve mutlaka çiğ sebze de olmalı)
  • Ayran (kırmızı et varsa aynı anda süt ürünü tüketmek uygun olmaz bu durumda evde sıkılmış şekersiz meyve suyu olabilir)
  • Ara öğünde çocuğun avuç içi kadar çiğ kuruyemiş ve 1 adet meyve
  • Su

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cumhuriyet'in '100'ü İstanbullularla buluştu

İBB Kültür, Türklerin Anadolu’daki var oluş hikayesini müzik, dans, teknolojik sahne tasarımları ve yaratıcı kostümleri bir araya getirerek anlatan “100” projesini İstanbullularla buluşturdu. Bestesini Fahir Atakoğlu’nun yaptığı, sözlerini Özen Yula’nın yazdığı “100. Yıl Marşı”nın da ilk kez sahnelendiği unutulmaz gecede konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Cumhuriyet, bu millete çok yakışıyor. Sanat, Cumhuriyet’e çok yakışıyor. Artık Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılına adım atıyoruz. Heyecanı yüksek bir yüzyıl olacak. Ve genç bir nüfusa sahibiz. Gençliği olan bu milletin, asla ve asla umutsuzlukla değil, ümitle, mutlulukla, umutla geleceğe bakacağına adım gibi eminim. Bu yeni yüzyılın şiarı; her şey çok güzel olacak. Umutla yaşayacağız, umutla çalışacağız ve mutlaka başaracağız” dedi. 

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını “Demokrasi Yüzyılı” etkinlikleriyle kutlayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Dairesi Başkanlığı, Türklerin Anadolu’daki var oluş hikayesini müzik, dans, teknolojik sahne tasarımları ve yaratıcı kostümleri bir araya getirerek anlatan “100” projesini, 9-10 Eylül tarihlerinde, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda İstanbullularla buluşturdu. Anadolu ve Rumeli toprakları tarihine damga vurmuş karakterlerden Mustafa Kemal Atatürk’ü Ozan Dolunay, Zübeyde Hanım’ı Vahide Perçin, Fatih Sultan Mehmet’i Burak Deniz, Tarihçi Naima’yı Beyti Engin, Mevlana’yı Tansel Öngel, Mehmet Akif Ersoy’u Ahmet Tansu Taşanlar, Halide Edip Adıvar’ı Sezin Akbaşoğulları, Alparslan’ı Timur Acar ve Yunus Emre’yi Güven Kıraç canlandırdı. Bestesini Fahir Atakoğlu’nun yaptığı, sözlerini Özen Yula’nın yazdığı “100. Yıl Marşı” da ilk kez bu özel gösteride seslendirildi.

 

“CUMHURİYET’E YAKIŞAN BİR DAVET OLDU”

CHP TBMM Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin de orkestra şefliğini Hakan Şensoy’un, koreografisini Cihan Yöntem’in, koro şefliğini Paolo Villa’nın üstlendiği “100” gösterisini İstanbullularla birlikte izledi. Unutulmaz geceye, Dr. Dilek Kaya İmamoğlu da tanıklık etti. Cumhuriyet’e yakışır gösterinin sonunda, Atakoğlu’nun bestelediği “100. Yıl Marşı”nın sözlerini yazan Yula, İmamoğlu çiftini, “Sayın Dilek İmamoğlu ve eşi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, yüz akımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nu sahneye alabilir miyim” sözleriyle sahneye davet etti. Yula’nın takdiminden duyduğu memnuniyeti “Cumhuriyet’e yakışan bir davet oldu, teşekkür ederim” sözleriyle dile getiren İmamoğlu, şunları söyledi:

 

“SANAT CUMHURİYET’E ÇOK YAKIŞIYOR”

“Cumhuriyet, bu millete çok yakışıyor. Sanat, Cumhuriyet’e çok yakışıyor. Bir arada olmak sanatçılarımızla, bu duygularımızı sizlerle hissetmek muhteşem bir şey. Çok özel bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu topraklarda yaşamak muhteşem bir duygu, muhteşem bir sorumluluk. 1000 yıla yakındır, milletçe, bu topraklardayız. Ama aynı zamanda binlerce yıllık medeniyetin, bu yüzyıldaki temsilcileriyiz. Binlerce yıllık medeniyetin sorumlularıyız, emanetçileriyiz. İnşallah tarih, insanlık var oldukça, Atatürk’ümüzün bize emaneti Cumhuriyet, bu topraklarda ilelebet yaşayacaktır. Hep birlikte yaşatacağız. Bu milletin bütün evlatları, İstiklal Madalyası sahibidir. Çünkü, bu milletin dedeleri, nineleri çok büyük bir mücadeleyle, bu asrı Cumhuriyet’le geçirmemize vesile oldular. Ben buradan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve bu milletin bütün atasını, dedesini, nesini rahmetle, minnetle anıyorum.”

 

“HEYECANI YÜKSEK BİR YÜZYIL OLACAK”

“Bir asrı geride bıraktık. Artık Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılına adım atıyoruz. Heyecanı yüksek bir yüzyıl olacak. Ve genç bir nüfusa sahibiz. Gençliği olan bu milletin, asla ve asla umutsuzlukla değil, ümitle, mutlulukla, umutla geleceğe bakacağına adım gibi eminim. Ve biz, bütün zorlukların üstesinden gelerek, bize yakışan ve Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği ilkeleri, değerleri, 21. yüzyılın ihtiyaçlarını karşılayacak bir biçimde yakalayacak ve geleceğe taşıyacak, gelecek nesillere emanet edecek insanlar olacağız. Bundan eminim. Zorluklar yaşayabiliriz. Ama az önce tarihten sahneler izlediğimizde, aslında asırlar boyu ne zorluklarla uğraşmış bir milletin evlatlarıyız. Sıkıntılar yaşayabiliriz. Bazen moralimiz bozulabilir, bazen yere düşebiliriz; ama ayağa kalkmayı bilen ve geleceğe umutla bakan bir millet olacağız. Bundan hiç kuşkum yok. Bu yeni yüzyılın şiarı; her şey çok güzel olacak. Umutla yaşayacağız, umutla çalışacağız ve mutlaka başaracağız, diyorum. Cumhuriyet’imizin yüzüncü yılı hepimize kutlu olsun. Katkı sunan bütün sanatçılarımıza, herkese yürekten teşekkür ediyorum. Cumhuriyet’imiz kutlu olsun. Atatürk’ün evlatları, hepinizi çok seviyoruz. Cumhuriyetin evlatları, yolumuz açık olsun.”

İmamoğlu çifti, ilk kez seslendirilen “100. Yıl Marşı”na da sahnede, sanatçılarla birlikte eşlik etti.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Böcek'ten Elmalı'ya güreş sahası sözü

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek 671. Elmalı Yağlı Güreşleri’nin son gününde güreşseverleri ve Türk’ün ilk er meydanında mücadele edecek güreşçileri yalnız bırakmadı. Ata sporuna her zaman destek veren Başkan Muhittin Böcek, bir sözü olmamasına rağmen 4 yıldır projesi hazır olan ancak bir türlü yapılamayan güreş sahasını Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak Elmalı’ya kazandıracaklarını müjdeledi. 

Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Elmalı Belediyesi tarafından bu yıl 671’incisini düzenlenen Tarihi Elmalı Yağlı Pehlivan Güreşleri’nin son gününde Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Türk’ün ilk er meydanında güreş tutan pehlivanları yalnız bırakmadı. Güreşçilere başarılar dileyen Başkan Böcek, Antalya Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü güreşçilerinin de mücade ettiği güreşleri izledi. 

 

350 GÜREŞÇİMİZ VAR

Ata sporuna her zaman destek verdiklerini söyleyen Başkan Muhittin Böcek, Elmalı Yağlı Güreşleri’nin de son derece önemli olduğunu söyledi. Din ile devlet şlerini ayırdığı gibi sporla siyaseti de her zaman ayırdığını söyleyen Başkan Böcek, “350 güreşçisi olan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı sıfatımızla her zaman güreşçilerimizin yanındayım. Elimden geldiğince de güreşlerimizi takip ediyorum. Onları yalnız bırakmamaya çalışıyorum. Bugün de Elmalımızda güreşçilerimizle birlikteyiz” dedi. 

 

YENİ SAHAYI YAPMAK BİZE NASİP OLACAK

Elmalı’ya yakışır yeni bir güreş sahası kazandırma sözü de veren Başkan Böcek şöyle konuştu: “Biz bu er meydanlarına gelip söz verirsek gereğini yaparız. Bundan önce Kumluca Karatepe Stadının sözünü verdim ve yapıyoruz. Buraya da devlet, bakanlık söz verdi. Projesi 4 yıldır hazır ama hala yapılmadı. Elmalı Belediye Başkanımız, ‘Halil Öztürk olduğu için mi yapılmıyor?’ deyince biz de Muhittin Böcek sözü dedik. Cumhuriyetimizin 100. yılında Türk’ün ilk er meydanı Elmalı’da bu stadı yapma sözü verdim. İnşallah yapmak bize nasip olacak.” 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kürekte Sezon Finali Kocaeli'nde gerçekleştirildi

Türkiye Kürek Federasyonu tarafından Kocaeli’nde düzenlenen Sanmar Denizcilik Deniz Küreği Türkiye Şampiyonası yarışları tamamlandı. Çekişmeli yarışlara sahne olan şampiyonada kazanan ekipler kupalarına ulaştı.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi destekleriyle 9-10 Eylül tarihlerinde Kocaeli’nin İzmit ilçesinde yer alan Seka Park’ta düzenlenen Sanmar Denizcilik Deniz Küreği Türkiye Şampiyonası yarışları sona erdi. Sezonun son deniz küreği müsabakası olan yarışlarda şampiyon olan ekipler belli oldu.

Şampiyonada Büyük Kadınlar kategorisini 150 puanla birinci sırada bitiren Haliç Yelken ve Kürek şampiyonluğun sahibi olurken, Sinop Gençlik ve Spor 100 puanla ikinci, Altınboynuz ise 95 puanla üçüncü sırada şampiyonayı tamamladı.

Büyük Erkekler kategorisinde ise İstanbul Kürek, 200 puanla şampiyonluk kupasının sahibi olurken, Haliç Yelken ve Kürek 144 puanla ikinci, Altınboynuz ise 135 puanla üçüncü sırada yer aldı.

İki gün boyunca süren yarışlarda U19 Kadınlar kategorisi şampiyonu 285 puanla Şişecam Spor Kulübü olurken, ikinciliği 200 puanla Sinop Gençlik ve Spor, üçüncülüğü ise Altınboynuz 185 spor elde etti.

U19 Erkekler kategorisinde ise Kocaeli Sümerspor Kürek Kulübü 215 puanla şampiyonluğa ulaşırken, Şişecam Spor Kulübü 205 puanla ikinci, Altınboynuz ise 176 puan ile sezonu üçüncü sırada tamamladı.

Düzenlenen ödül töreninde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından kazanan ekiplerden birinci olanlara Tek Çifte Deniz Küreği teknesi hediye olarak verilirken, ikinci olanlara iki çift kürek ve üçüncü olanlara tek çift kürek hediye edildi.

Sezon finalinin yapıldığı yarışında genel sonuçlar şu şekilde yer aldı.

 

SANMAR DENİZCİLİK DENİZ KÜREĞİ TÜRKİYE ŞAMPİYONASI
GENEL SONUÇLAR

KADINLAR

  1. HALİÇ YELKEN VE KÜREK 150 PUAN
  2. SİNOP GENÇLİK VE SPOR 100 PUAN
  3. ALTINBOYNUZ 95 PUAN
  4. İSTANBUL KÜREK 35 PUAN
  5. HALİÇ KÜREK 15 PUAN
  6. İDEALTEPE AMATÖR BALIKÇILAR 10 PUAN

                           

ERKEKLER          

  1. İSTANBUL KÜREK 200 PUAN
  2. HALİÇ YELKEN VE KÜREK 144 PUAN
  3. ALTINBOYNUZ 135 PUAN
  4. KOCAELİ SÜMERSPOR KÜREK 134 PUAN
  5. SAKARYA KÜREK VE KANO 133 PUAN
  6. FENERBAHÇE 100 PUAN
  7. İDEALTEPE AMATÖR BALIKÇILAR 80 PUAN
  8. SİNOP GENÇLİK VE SPOR 58 PUAN
  9. ŞİŞECAM SPOR KULÜBÜ 30 PUAN
  10. HALİÇ KÜREK 29 PUAN
  11. GALATASARAY 13 PUAN
  12. SİNOP KÜREK 12 PUAN

             

U19 KADINLAR

  1. ŞİŞECAM SPOR KULÜBÜ 285 PUAN
  2. SİNOP GENÇLİK VE SPOR 200 PUAN
  3. ALTINBOYNUZ 185 PUAN
  4. İSTANBUL KÜREK 70 PUAN
  5. HALİÇ YELKEN VE KÜREK 65 PUAN
  6. BEYKOZ BELEDİYE 30 PUAN
  7. KOCAELİ SÜMERSPOR KÜREK 25 PUAN
  8. İDEALTEPE AMATÖR BALIKÇILAR 20 PUAN

                           

U19 ERKEKLER   KULÜP 

  1. KOCAELİ SÜMERSPOR KÜREK 215 PUAN
  2. ŞİŞECAM SPOR KULÜBÜ 205 PUAN
  3. ALTINBOYNUZ 176 PUAN
  4. HALİÇ YELKEN VE KÜREK 115 PUAN
  5. FENERBAHÇE 114 PUAN
  6. SİNOP GENÇLİK VE SPOR             114 PUAN
  7. İSTANBUL KÜREK            30 PUAN
  8. İDEALTEPE AMATÖR BALIKÇILAR             30 PUAN
  9. İZMİR KÜREK     20 PUAN
  10. HALİÇ KÜREK 15 PUAN
  11. SAKARYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE 12 PUAN
  12. BEYKOZ BELEDİYE 12 PUAN

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kemoterapi ile ilgili en çok merak edilen 5 soru

Kanser tedavisinde her geçen gün yeni gelişmeler oluyor. Birçok tedavi yeni umut ışığı yanmasını sağlıyor. Kanserler savaşta en önemli silahlardan olan kemoterapi birçok korkuyu da beraberinde getiriyor. Ancak tedavide uygulanan kemoterapi birçok kişide önyargı uyandırabiliyor. Liv Hospital Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Duygu Derin kemoterapi ile ilgili en çok merak edilen 5 soruyu cevapladı.

  1. Kemoterapinin etkileri ne zaman geçer?

    Kemoterapide kullanılan ilaçların bir kısmı karaciğerden bir kısmı da böbrekten atılır. Bazı kemoterapi ilaçları da kalbe olumsuz etki yapabilir. Kemoterapi öncesi ve sonrası, doktor kontrolünde hastaya damar yolu ile bol sıvı vererek böbreklerin ve organların korunması sağlanır. Kemoterapi kürünün bitmesinin ardından, ortalama 3 hafta sonra kan değerleri normal aralığa gelir ve bağışıklık da büyük ölçüde toparlanır. Bu süreden sonra hasta gündelik hayata büyük ölçüde dönebilir. Ama özellikle yorgunluk birkaç ay daha sürebilir. Hastanın kendi durumuna göre en doğru olanı ayarlaması yani bu süreçte kendi kendinin doktoru olması, kendini yorgun hissettiğinde dinlenmesi, doğru stres yönetimi çok önemlidir. Kemoterapi ilaçlarının vücuttan tam olarak atılması kişiden kişiye göre değişkenlik gösterse de 6 ay ile 1 yılı bulabilir. Kadın hastalar eğer gebelik düşünüyorsa ancak bu süreden sonra hamile kalabilir. Ancak meme kanseri sonrasında 3 yıl ile 5 yıl arası hastanın takibinin yapılması ve bu süreç içinde de mümkünse çocuk yapılmaması gerekir.
     

  1. Kemoterapi sırasında beslenme konusunda nelere dikkat edilmeli?

    Kemoterapi sırasında proteinden ve vitaminden zengin, hazmı kolay gıdalarla beslenilmelidir. Kemoterapi sebebiyle daha önce sevdiği yemekler kişide bulantı ve tiksinti yaratabilir. Bu daha sonra geçecektir. Faydalı gördüğümüz besin de olsa hastada bulantı oluşturuyorsa yemeye zorlamamak lazım. Benzer yapıda, yemeyi tercih edeceği gıdaları vermek uygun olur. Kemoterapi sırasında greyfurt tüketilmemelidir. Bu meyve kemoterapi ilaçlarının karaciğer metabolizmalarını etkiler. Ama greyfurtla aynı aileden olan portakal, limon ve diğer tüm turunçgillerin tüketiminde sakınca yoktur. Narın kemoterapi ilaçları ile etkileştiği düşünüldüğü için kemoterapi sırasında tüketilmesi tavsiye edilmez. Kemoterapi ilaçlarının çoğu bağırsak hareketlerini yavaşlatarak kabızlık, bazıları da ishal yapar. Doktorun tavsiyesine göre hareket edilmelidir. Bol su tüketimi böbrekleri korur ve özellikle böbrekten atılan kemoterapi ilacı kullanımında çok gereklidir.
     

  2. Kemoterapi sıranda ne gibi yan etkiler görülebilir ve nasıl önlenebilir?

    En sık bulantı ve kusma görülür. Günümüzde bu yan etkileri giderecek çok kuvvetli ilaçlar vardır ve hem damar hem de ağız yolu ile verilerek bu yan etkiler ciddi biçimde azaltılır. Kullanılan ilaca göre sıklıkla kabızlık, bazen de ishal olabilir. Bu yan etkiler için önce diyet düzenlenir, yetmediği hallerde de kabızlık veya ishal için ilaç verilir. İştahsızlık, tat duyusunda azalma olabilir. Öğün sayısı arttırılarak, tercihe göre atıştırmalıklar ekleyerek yeterli gıda alımı sağlanabilir. Nane, limon ve kahve içeren ciklet ve şekerler astanın kötü tat hissini bastırır ve daha iyi hissetmesini sağlar.  Özellikle kemoterapi sonrası ilk hafta hastada halsizlik olur ve istirahat etmek isteyebilir. İkinci hafta daha rahattır ve üçüncü hafta genelde normale döner. Açık ve temiz havada yürüyüşler iyi gelir. Kemoterapi kullanıldığı dönemde ağızda yaralar ve pamukçuk çıkabilir. Pamukçuk oluşumunu engellemek için ağız hijyenine dikkat edilmelidir.  Ayrıca günde dört kere karbonatlı su ile ağız gargarası önerilir. Kemoterapiden sonraki 7-14 gün arasındaki dönem bağışıklığın en çok baskılandığı zamandır genelde. Bu dönemde 38 ve üstü bir ateş olursa hemen hastaneye başvurup doktora görünmek gerekir. Kemoterapi nedeniyle kanımızdaki lökositler, yani bizi mikroplara karşı savunan beyaz hücrelerimiz sayıca çok düşmüş olabilir. Doktor gereken tedaviyi yapacaktır. Özellikle bu dönemde havasız ortamlarda bulunmamalı, hasta kişilerle görüşülmemelidir. Özellikle meme kanseri tedavisinde kullanılan ilaçlarda istenmeyen bir yan etki olarak saçlar dökülmektedir. Bu geçici bir yan etkidir ve kemoterapi bittikten sonra saçlar geri gelecektir. Bu dönemde peruk, bandana ve benzer araçlar kullanılabilir.
      

  3. Cinsel ilişkiye ne zaman dönülebilir?

    Yorgunluk, halsizlik, üzüntü ve fiziksel güçsüzlük cinsel yaşamı olumsuz etkileyebilir. Bu durum geçicidir. Kemoterapi sürecinde cinsel ilişki ile ilgili genel olarak yasak bulunmuyor. Ancak, kanserin tuttuğu yer (rahim ağzı ve vajen kanseri) nedeniyle, cinsel yaşam doktorunuz tarafından geçici olarak yasaklanmış olabilir. Veya kemoterapi boyunca bazı özel bazı durumlar yaşandığında; örneğin lökositler düştüğünde, enfeksiyonlardan korunmak için cinsel hayata ara vermek gerekebilir. Bu durumlar haricinde kemoterapi sırasında cinsel yaşam devam edebilir. Hatta tedavi sürecinde yaşanan cinsel ilişkinin sevgi ve şevkat ile yaşanması hastaya moral verir, onu kuvvetlendirir ve mutlu eder. Kemoterapi ve radyoterapi ile vücuda alınan ilaçların cinsel ilişki ile karşı tarafa bulaşmaz, bu yanlıştır.
     

  4. Tedavi sırasında doktor hasta ilişkisi nasıl olmalı?

    Kemoterapi çok sayıda yan etkisi olan, zor bir tedavidir. Hastanın yan etkiler konusunda iyi bilgilendirilmesi, bunlarla başa çıkabilmek için iyi yönlendirilmesi gereklidir. Bu nedenle doktoru ile iletişimi çok önemlidir. Hastanın rahat olması için doktorunun ona vakit ayırabilmesi, samimi ve sıcak bir iletişim kurması önemlidir. Kemoterapi sonrasındaki zamanlarda da sorun olduğunda doktoruna ulaşabilmesi de yine aynı şekilde çok önemlidir. Bunu telefonla, mesajla veya kendi gelerek yapabilir. Duygusal olarak da çok hassas ve kırılgan oldukları bu dönemde doktorlarıyla olan iyi ilişkileri onlara ciddi psikolojik destek de sağlamaktır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gemlik Zeytini Festivalinde Göksel Rüzgarı

30. Uluslar arası Gemlik Zeytini Festivalinin ikinci günü  dolu dolu geçti.

Çeşitli yarışmalar düzenlenen festivalin ikinci gününde sahne alan Türk Pop müziğin efsanelerinden Göksel, sevilen şarkılarını on binlerce kişinin önünde söyledi.

Yarışmalarda hem eğlenceli, hem de heyecanlı dakikalar yaşandı.

Gemlik Zeytini Festivali’nde düzenlenen çeşitli yarışmalara katılan vatandaşlar kıyasıya yarıştı. İlk yarışma erkekler arasında bulaşık yıkama yarışması oldu. Beş dakika içerisinde bulaşıkları en temiz hale getirmeye çalışan yarışmacılar, yine jüri üyesi olan ev kadınları tarafından değerlendirildi. Bulaşıkları en temiz yıkayan Güven Üst, ödülün sahibi oldu.

İkinci yarışma ise, en çok zeytin yeme yarışmasıydı; 1 dakikalık süre içerisinde en çok zeytini yiyen İhsan Sarıca yarışmada birinci oldu.

Son yarışma ise zeytinyağlı yemek yarışmasıydı. Bursa Gastronomi Derneği Başkanı Emre İdrisoğlu, Uzay Pastaneleri Üretim Müdürü Ali Muslu, Bursa Aşcılar Derneği Başkanı Necmettin Baştürk, Bursa Aşcılar Derneği Şef Ustası Tarık Kahraman ve Gemlik Ticaret Borsası Başkanı Özden Çakır tarafından değerlendirilen birbirinden değerli yemekler arasında Melike Odabaşının yaptığı zeytinyağlı yemek birinci oldu.

Festivalin ikinci gününün kapanışı ise pop müziğin usta ismi Göksel tarafından yapıldı. Birbirinden güzel şarkılarını Gemliklilerle buluşturan Göksel’e Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan ve Borusan Kampüs Koordinatörü Serdar Özkaleli tarafından zeytin fidanı hediye edildi. Başkan Sertaslan, katkılarından dolayı Borusan’a teşekkür etti. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İddialı Komedi Filmi Hükümet bey 6 Ekim'de vizyona giriyor

Yapımcılığını Oktay Türkan’ın üstlendiği yönetmenliğini ve senaristliğini Fatih Yıldırım yaptığı Hükümet Bey filmi 6 Ekim’de sinemaseverlerle buluşuyor.

Hükümet Bey, her sokağında, her köşe başında tarihten izler taşıyan Şanlıurfa Halfeti’de çekildi. Şanlıurfa’nın bütün renklerini içinde barındıran film, beyaz perdede sinemaseverlerle buluşuyor.

Hükümet Bey filminin afişi görücüye çıktı.6 Ekim’de vizyona girecek filmin afişi beğenildi.

Zengin oyuncu kadrosuyla dikkat çeken Hükümet Bey filminde Erkan Bektaş, Arzu Yanardağ, Ayhan Taş, Metin Keçeci, Cüneyt Özen, Tuğçe Kartal, Oğuz Yağcı, Zekeriya Karakaş, Elif Nil, Cem Sultan Karabulut, İzzet Çivril, Ferda Gülsüm Kaynar, Hülya Aydın, Nilgün Atılgan, Hande Gürak Yılmaz, Selahattin Taşdöğen, Yavuz Çetin, Ferdi Akarnur, Bülent Ergün gibi birçok başarılı oyuncu rol alıyor.

 

Filmin Konusu

Yönetmen Mehmet, uzun süredir hayalini kurduğu filminin çekimleri için harekete geçer. Senaryosunu da yazdığı “Cin Başka Peri Başka” filminin, ekibin ve bütçenin kısıtlı olmasına rağmen çekimlerine başlamak için Urfa Halfeti’ye gider. Bölgede yaşayan ve üç eşi olan Hükümet Bey, çekimlere gelen oyuncu Fadile’ye platonik olarak aşıktır. Beklenmedik bir zamanda film çekimleri için köyüne gelen Fadile ile karşılaşan Hükmet, ona aşkını ilan eder. Dördüncü eş yapmaya hazırlanan Hükmet bu süreçte kendisini beklenmedik durumların içinde bulur.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Soyer TransAnatolia Rally Raid ödül törenine katıldı

Ralli sporunun Türkiye’deki en önemli organizasyonlarından TransAnatolia Rally Raid şampiyonları 92. İzmir Enternasyonal Fuarı’nda kupalarını aldı. Bu yıl 13 ülkeden 122 yarışmacının 83 araç ile yarıştığı ve Samsun’da başlayıp İzmir’de son bulan TransAnatolia Rally Raid ödül törenine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de katıldı. 

Türkiye’deki en önemli ralli organizasyonlarından biri olan TransAnatolia Rally Raid, bu yıl 2-9 Eylül tarihleri arasında 13. kez düzenlendi. Cumhuriyetin 100.yılına özel hazırlanan ve Kurtuluş Savaşının izlerinden giden bu yılki yarışın parkuru Samsun’dan İzmir’e yapıldı.

Enduro sınıfı arazi motorsikletleri, 4×4 ve 6×6 arazi araçları ile buggy adı verilen çöl yarışları için geliştirilmiş özel yarış araçlarının ayrı klasmanlarda bir arada yol dışı etaplarda yarıştığı organizasyona, aralarında profesyonel fabrika takımlarının da bulunduğu 13 ülkeden 122 yarışmacı ve 83 araç katıldı. 122 yarışmacının 44’ünü yabancı yarışçıların oluşturduğu TransAnatolia’da bu yıl İtalya, İspanya, Portekiz, Fransa, Hollanda, İran ve İngiltere gibi ülkelerden de katılım oldu. Yarışın bitişi ise 92. İzmir Enternasyonal Fuarı’nda oldu. 

Soyer: “Çok heyecan verici”
Ödül törenine katılan ve Castrol POWER1 motosiklet kategorisinde kazanan sporculara ödüllerini veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Çok heyecan verici bir proje olarak TransAnatolia beni de sarıp sarmaladı, 7 günde 2350 kilometreye yakın bir mesafe… Olağanüstü büyük bir organizasyon, bir spor projesinin yanı sıra aynı zamanda kültür aktivitesi, bir tarih belgeseli yaratmışsınız. Biz de geçtiğimiz yıl Afyon’dan başlayarak Büyük Taarruzun izinden Çiğiltepe’yi yürüyerek geçmiştik. İzmir kurtuluşun ve kuruluşun şehri. Büyük Taarruz bittiğinde, zaferle sonuçlandığında aynı zamanda barışın ilk günü başlamış. Bu topraklarda 100 yıldır barış içinde yaşıyorsak o büyük zafere borçluyuz. İzmir’i bu güzel hikayenin içine dahil etmişsiniz, seneye yeniden TransAnatolia’ya ev sahipliği yapmak istiyoruz, emek veren herkesi yürekten kutluyorum” dedi.

Ersoy: “Büyük emek harcıyorlar”
TransAnatolia Genel Koordinatörü Burak Büyükpınar ve TransAnatolia Sportif Direktörü Orhan Çelen’in açılış konuşmalarıyla başlayan ödül töreninde konuşan Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) Başkan Vekili Nisa Ersoy “Biz birçok uluslararası spor organizasyonu yapan bir federasyonuz. Ancak burada TransAnatolia’yı diğer organizasyonlardan ayıran en önemli özellik, ülkemizin bütün tarihi güzelliklerini rotalarına alarak ülkemizi yerli ve yabancı sporculara tanıtmak için çok büyük emek harcıyorlar, bu anlamda kendilerini kutluyorum” dedi.
Başkan Tunç Soyer, Castrol POWER1 motosiklet kategorisinde ilk üçe ödüllerini verdi. Yamaha takımından Andoralı sporcu Pol Tarres 16 saat 10 dakika 10 saniye ile birinci, Yamaha takımından İtalyan Alessandro Botturi ise 16 saat 21 dakika 17 saniye ile ikinci, Aprilla takımından İtalyan sporcu Jacopo Cerutti 16 saat 23 dakika 00 saniye ile üçüncü oldu. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı