Aylık arşivler: Eylül 2023

Yıldız Entegre İş Ortakları ile “Birlikte Geleceğe" İlerliyor

Orman ürünleri sektöründe Türkiye’nin ve dünyanın lider markalarından olan Yıldız Entegreiş ortakları ile Kıbrıs’ta bir araya geldi.  

Yıldız Entegre, sektörü birlikte şekillendirmek üzere uzun yıllardır iş birliği yaptığı iş ortakları ile Kıbrıs’ta düzenlediği değerlendirme toplantısında buluştu. 27-30 Ağustos tarihleri arasında Kıbrıs Elexus Luxury Resort’te 600 kişinin katılımıyla gerçekleşen etkinliğin sunuculuğunu Eser Yenerler üstlendi.

“Birlikte Geleceğe!” sloganıyla düzenlenen ve 4 gün boyunca süren etkinliğin ilk iki günü aktivitelerle geçerken, üçüncü gün düzenlenen iş ortakları toplantısı, Yıldız Entegre Genel Müdür Yardımcısı Melike Alkan’ın konuşmasıyla başladı. Alkan; “Yıldız Entegre’yi ileriye taşıyan köklü ve güçlü bir ailenin fertleri olarak, yeniden yan yana olmanın mutluluğu içerisindeyiz. “Birlikte Geleceğe!” diyerek çıktığımız bu yolda, birlikte başardıklarımızı kutlamak ve yeni hedeflerimize doğru ilerlemek üzere bir aradayız. Bir asrı aşkın süredir orman ürünleri sektöründeki deneyimimizle, doğadan ilham alarak tasarladığımız ürünlerimizle yaşamlara dokunuyoruz. Paydaşlarımızla birlikte büyümeyi ilke edinerek, dünya çapında tanınan bir marka olmanın sorumluluğunu taşıyoruz.  Bu doğrultuda rakiplerimizden ayrışarak, sürdürülebilir ve etkili bir büyümeyi gerçekleştirmek üzere canla başla çalışıyoruz. Yeteneklere yatırım yapmayı, global bir oyuncu olarak ülkemize ve paydaşlarımıza katma değer sunmayı kendimize misyon ediniyoruz.” diyerek, 2023’ün ilk üç çeyreğinde yakaladıkları büyük başarılardan dolayı tüm iş ortaklarını tebrik etti. 

Yıldız Entegre Satış Direktörü Selçuk Ormancı ise Alkan’ın ardından yaptığı konuşmasında, her durumda iddiayı sürdürmek ve başarıyı sürekli kılmak için gereken temel ilkeleri Yıldız Entegre iş ortaklarıyla paylaştı.

Toplantının ikinci bölümünde ise Yıldız Entegre Pazarlama Direktörü Bengü Metin, iş ortaklarına, pazarlama stratejileri ve dönüşümü ile pazarlama alanındaki gelecek hedefleri ve vizyonlarını paylaştı. Yıldız Entegre Ürün Geliştirme Direktörü Ogün Bıyıklıoğlu da ürünler ile ilgili yenilikleri konuklara aktardı.

Toplantının devamında ise Basketbol Koçu-TÜBAD Başkanı Çetin Yılmaz’ın takım olmak vurgusuyla yaptığı konuşmasının ardından, akademisyen ve yazar Prof. Dr. Emre Alkin, küresel sürdürülebilirlik ile küresel ekonomik göstergeler ve gelişmeler hakkında bilgi verdi. 

Güçlü sesleriyle geceye damga vuran Türk müziğinin yıldız isimlerinden Ümit Besen ve Pamela, Yıldız Entegre’nin iş ortakları toplantısında sahne aldı. İkili Yıldız Entegre Ailesi’ne unutulmaz bir gece yaşattı.

Dört gün süren etkinlikte, aynı zamanda davetliler için farklı aktiviteler düzenlendi. Futbol, bowling, voleybol, karting ve paintball turnuvaları katılımcılara tatlı bir rekabet yaşatırken, Maraş, Girne ve Araba Müzesi gezileri de programda yer aldı. 

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın katılımlarıyla gerçekleşen gala gecesinde ise iş sonuçları ile fark yaratan iş ortaklarına ödülleri verildi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Redington Türkiye ve GovernID'den iş birliği

Redington Türkiye, KVKK ve GDPR uyum otomasyonu çözümleri sunan yazılım ve bilişim teknolojileri şirketi GovernID’nin tüm çözümlerinin Türkiye’deki ve CIS Bölgesi’ndeki tek yetkili dağıtıcısı oldu.

Türkiye’nin en köklü katma değerli teknoloji distribütörü Redington Türkiye, kurumların KVKK, GDPR ve CPRA gibi yasal düzenlemelere uyum sağlama zorluklarını ‘Uçtan Uca Uyum Otomasyonu ve Orkestrasyonu’ yaklaşımıyla basitleştiren GovernID ile stratejik bir iş birliği yaptı. Bilişim sektöründeki global deneyimini uzun yıllardır ülkemize aktaran yeni nesil teknoloji danışmanı Redington Türkiye, bu iş birliği kapsamında Ağustos 2023’ten itibaren GovernID’nin tüm ürünlerinin Türkiye ve CIS Bölgesi’ndeki yetkili tek distribütörü oldu.

Şirketlerin topluma karşı olan şeffaflığını arttırmasını sağlıyor

Şirketlerin KVKK ve GDPR benzeri kanunlara uyumlu olma çalışmaları 2016 yılından beri yoğun şekilde devam ediyor. Geçen 7 sene şirketler kendilerine sunulan konvansiyonel çözümlerle uyum seviyelerini arttırmaya çalıştılar.  Bu konunun bu kadar zorlu olmasının sebebi birçok teknolojinin entegre olarak kullanılması ihtiyacından kaynaklanmakta. GovernID bu alanda müşterilere sunulan tüm alternatiflerden farklı bir çözüm sunarak Dünya’da bir ilki gerçekleştirmekte. Şirketin bu alanda tek olmasını sağlayan özelliği ise: kişisel veri yönetimi için ihtiyaç duyulan birçok fonksiyonu tek bir yazılım içinde birleştirebilmiş olmasıdır. Kişisel verinin asıl sahibi olan bireyler ile bağını kopartmadan ve şirketlerin de mevcut çalışmalarını değiştirmeden KVKK ya uyumlu olabilmelerine imkân vermek, GovernID nin temel politikasıdır. SaaS olarak sunalan yazılım IT ekiplerinin KVKK nedeniyle oluşan yükünü büyük oranda azaltıyor. Tüm bu sağladığı teknik faydaların yanında müşteri şirketlerin hem çalışanları hem de müşterileri önünde kanunsal şeffaflığını arttırarak dijital güvenin tesis edilmesine katkıda bulunuyor.  

 

Redington Türkiye Genel Müdürü Cem Borhan, “Son yıllarda bu konuda artan cezalar ve kişisel bilgilere yönelik ihlallerin neden olduğu müşteri, gelir ve itibar kayıpları, KVKK, GDPR gibi kanunların gerektirdiği yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesine yardımcı olan teknoloji şirketlerine ilginin giderek artmasında etkili oldu. GovernID, şirketlerin hukuk departmanı, uyum departmanı ve bilgi teknolojileri departmanlarının bir arada çalışmalarını sağlarken, tüm birimlerin iş yükünü azaltıp, kanuna uyum seviyesini arttırmada büyük faydalar sağlayabilecek nadir bir çözüm olarak dikkat çekiyor. Redington Türkiye olarak biz, GovernID iş birliği ile veri gizliliğini ve güvenliğini sağlama konusunda daha etkili çözümler sunacak olmaktan gurur duyuyoruz” dedi.

 

GovernID Genel Müdürü Mustafa Özçakır, “Kişisel verilerin gizliliği meselesi çağımızın en önemli konularından biri. Günümüzde şirketlerin itibarı, hatta gelecekteki ciroları bile kişisel verilerin etkin ve şeffaf bir şekilde yönetilebilmesine bağlı hale geldi. Gartner bunu başaran şirketlerin rakiplerine karşı %20-%30 arası daha fazla ciro elde edebildiğini ifade ediyor. Kurumların veri gizliliği konusunda yasalarla uyum içinde hareket edebilmeleri için bu alanda hizmet sunan teknoloji şirketlerinden hizmet almaları gerekli. Biz, kurumların bu yeni döneme uyum sağlaması konusunda en önemli çözüm ortaklarından biriyiz. Sunduğumuz yenilikçi çözümleri, sahip olduğu artıları bundan sonra Redington Türkiye’nin geniş müşteri ağı ile daha fazla kuruma ulaştıracağımızı düşünüyoruz” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dezenfektanla silinen klozetler alerjiye neden oluyor!

Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Belgin Usta Güç, özellikle okul öncesi çocuklarda deri yakınmalarının arttığını söyledi. Sadece bacakların arka kısımlarında deri üzerinde plaklar şeklinde ortaya çıkan ve irritan kontak dermatit şeklinde tanımlanan bu reaksiyonların, klozetlerin dezenfektanlarla silinmesi sonrası yüzeyde kalan dezenfektanların cildi tahriş etmesiyle ortaya çıktığını belirterek ebeveynleri dikkatli olmaları konusunda uyardı. 

Kontakt dermatit (KD) genel olarak deriye temas eden çevresel ajanlarla karşılaşmayı izleyerek gelişen inflamatuvar deri hastalığı olarak tanımlanır. Alerjik kontakt dermatit ve irritan kontakt dermatit olmak üzere iki türü bulunan bu hastalık tüm dermatolojik şikayetlerin %4 ila %7’sini oluşturarak toplumda sık görülen cilt problemi olarak öne çıkıyor. Her iki cinsiyette yaklaşık olarak eşit sıklıkta karşılaşılıyor.

Saç derisinden göz çevresine…

İrritan kontakt dermatitin deriye temas eden kimyasal maddeler veya fiziksel travmanın etkisiyle gelişen deri inflamasyonu olduğunu ifade eden Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Belgin Usta Güç, “İlk karşılaşmada kızarıklık, ödem, deride soyulma, deride içi su dolu kabarcıklar ortaya çıkar. Tahriş devam ederse kızarıklık, derinin üst katmanının kalınlaşması, deri çizgilerinin belirginleşmesi, nasırlaşması ve çatlaklar şeklinde ilerler. İrritan kontakt dermatitin oluşmasında asitler, alkaliler, metal tuzlar, solventler (çözücüler), alkoller, deterjanlar, temizleyiciler, dezenfektanlar, plastikler, gıdalar, su ve bitkiler rol oynayabilir. Günlük hayattan örnek vermek gerekirse; kuaförlerin saç boyalarını uygulaması sebebiyle ellerinde oluşan dermatiti, saç boyası sonrası kafa derisinde oluşabilen reaksiyonları, göz çevresine uygulanan makyaj malzemelerinin sebep olduğu dermatiti ve klozet yüzeyinin üst bacak arka bölgesinde oluşturduğu dermatitleri sıralayabiliriz” dedi.

Deri hasarına neden oluyor!

Klozet yüzeyinin temizliğinde kullanılan deterjanların kimyasal yapısının alkali olduğunu ifade eden Güç, alkali bileşiklerin, asitlere oranla daha şiddetli ve ağrılı deri hasarına neden olduğunu, koyu kahverengi renkte, sert, kuru ve çatlaklarla kaplı bir deri görünümü oluşturduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Sodyum, amonyum ve potasyum hidroksit, sodyum ve potasyum karbonat, kalsiyum oksit gibi güçlü alkaliler sabun ve deterjanlarda bulunurlar. Alkali bileşenler ve deterjanlarla temizliği yapılan klozetlere çocukların tekrarlayan temas ve maruziyeti sonucunda günler içerinde kimi zaman saatler içerisinde deri reaksiyon verir, dermatit oluşur. Ayrıca dermatit bölgesindeki kaşıntı deri bütünlüğünü bozar. Böylelikle irritasyona sebep olan kimyasalların emilimini kolaylaşır ve daha şiddetli dermatit oluşarak bir kısır döngü meydana gelir.”

Tedavi için neler yapılabilir?

Tedavinin önceliğinin deterjan temasından korunmak olduğunu söyleyen Güç, hastanın irritan maddeyle temas eder etmez ılık suyla yıkanması ve iyice kurulanması gerektiğini belirtti. Tekrarlayan alkali maruziyetini azaltmak için klozet yüzeyinin temizliği sonrasında mutlaka suyla durulama işleminin yapılması gerektiğini söyleyen Güç, “Evdeki klozetlerin her kullanımdan önce dezenfekte edilmesi gereksizdir. Anneler bu konuda aşırı hassasiyet gösteriyor. Deterjanlar cildi koruyan bariyerlerin aşınmasına neden oluyor ve dermatit ortaya çıkıyor. Cilt bariyerinin yenilenmesini sağlamak için nemlendiriciler kullanılmalıdır” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Okullarla birlikte hastalık zili de mi çaldı?

Ebeveynlerin hem iç hem de dış sesi yeni eğitim ve öğretim dönemi ile aynı cümleyi tekrarlıyor: “Eyvah okullar açılacak çocuğum çok hastalanacak mı?” “Elbette ilk 2-3 sene aile ortamında steril ve çok korunaklı büyüyen çocuklarımızın, okulda yaşıtları ile bir araya gelince hastalanmaları çok doğal. Ama okulda geçen her sene bağışıklık sistemlerinin gelişeceğini ve daha az hastalanacaklarını unutmayalım.” diyen Liv Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Dicle Çelik okul dönemi için önerilerde bulundu.

Bağışıklık sistemimiz ne kadar güçlü olursa infeksiyon hastalıklarına karşı da o kadar güçlü oluruz. Bunun için bazı olmazsa olmazlarımız var:

 

  • Annenin sağlıklı bir gebelik geçirmesi ve sağlıklı beslenmesi,
  • Normal vajinal yolla doğum,
  • İlk 6 ay sadece anne sütü ve mümkünse 2 yaşına kadar emzirilmenin devam ettirilmesi. Anne sütü eksikliğinde veya yoksunluğunda prebiyotikden zengin devam sütlerinin içirilmesi,
  • “İlk 1000 Gün” kavramı çok önemli. Yani bebeğin anne rahmine düştüğü andan 2 yaş sonuna kadar geçen sürede katkısız, doğal beslenmesi,
  • Aşıların yaşa uygun olarak eksiksiz yapılması,
  • Özellikle ev yapımı kefir, yoğurt, turşu, tarhana, şalgam suyu, boza tüketmek veya probiyotik kullanımı barsaklarımızdaki dost bakterileri arttırarak bağışıklık sistemimizi güçlendirir,
  • Mümkünse ilk 2 sene antibiyotiksiz bir hayat,
  • İlk 2 sene düzenli D vitamini, sonrasında da ihtiyaca göre D vitamini takviyesi,
  • Çocukların açık, temiz havada oynamaları,
  • Katkı, koruyucu madde içermeyen gıdalarla beslenme,
  • Çocuklarımızın aktif spor yapmaları,
  • Düzenli uyku özellikle gece yarısından sonra derin uykuda büyüme hormonunun salgılandığı unutulmamalı,
  • Hijyen kurallarına uyma, güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmada kişisel temizlik çok önemli bir yer tutar.  Çocuklarda hijyen denince akla ilk olarak el yıkama, diş fırçalama, yıkanmak ve tuvalet hijyeni gelir.

 

Üst solunum yolu hastalıklarını çok sık görüyoruz
Özellikle okulların açılması ile birlikte çocuklarda üst solunum yolu hastalıklarını çok sık görüyoruz. Bu nedenle sınıfların sık havalandırılması, özellikle kreş ve anaokullarındaki oyuncakların temizliği, hasta çocukların okula gönderilmemesi ve kışın mümkün olduğunca kapalı ortamlarda hava şartlarına rağmen yine de çok vakit geçirilmemesi hastalık zincirini kırmak açısından önemlidir.

 

Vitamin takviyesi yapmalı mı?

Okula her başlayan çocukta mutlaka vitamin ya da bağışıklık ilacı kullanılmasını tavsiye etmiyorum.  Her çocuk mutlaka kendi bazında değerlendirilmeli ve bu konuda ki kararı bir çocuk hekimi vermeli. Ama düzenli D vitamini kullanılmasını, haftada 1-2 gün balık tüketilmesini, balık tüketmeyen çocuklarda omega-3 takviyesini, çinko eksikliği olan çocuklarda ise çinko takviyesinin verilmesini tavsiye ederim.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Okula başlayacak çocukların sağlığı için 8 öneri

Yaz tatili bitti ve yeni bir okul yılı daha başlamak üzere. Kimimizin çocuğu çoktan okul hayatını tamamlayıp hayata atıldı, kimimizinki okul hayatının tam içinde geleceğini şekillendirmek için ter döküyor, kimimizinki de el bebek gül bebek büyüdüğü o devri tamamladı ve okula başlayacak. 

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Didem Yayla Karakurt, ‘okula başlayacak çocuklar için ebeveynlere 8 önemli öneri’de bulundu.

Yaz döneminin eğlenceli ve hızlı günleri yavaş yavaş yerini rutinlere ve yeni sorumluluklara bırakıyor. Okulların açılmasıyla daha fazla insanla yakın temas ve beraberinde de havaların soğumasıyla salgın hastalıklarda belli bir artış oluyor. Aynı zamanda bazı çocuklar okula başlamalarıyla birlikte görme, işitme gibi bazı duyularında çeşitli rahatsızlıklarını keşfediyorlar. Peki, bütün bunlara öncesinde hazırlanmak, uzun ve kısa vadede çocuğun hayatı için pratik ve etkili çözümler, alışkanlıklar üretmek adına aileler neler yapabilir?

1. RUTİN DOKTOR MUAYENESİNİ YAPTIRIN 

Her çocuk 3 yaşından sonra yılda 1 kez olmak üzere rutin doktor muayenesine gitmelidir. Yıllık kontrollerde sistemik sorgulama ve fizik muayene ile beraber çocuğun gelişimi değerlendirilir, kan ve idrar tahlili yapılır. Çocuğunuzun bilinen hastalığı varsa tedavisi düzenlenir, yıllık plan oluşturulur. Çocuklar okul döneminde hastalıklara daha sık yakalandıkları için okul öncesi bir doktor muayenesi çocuğunuz için faydalı olacaktır.

2. İŞİTME TESTİ VE GÖZ MUAYENESİNİ UNUTMAYIN

Yenidoğan döneminde her bebeğe işitme testi yapılsa da sonradan işitme kaybı gelişebilir. Okula başlamadan önce işitme testi ile çocuğun işitme kaybı olup olmadığı değerlendirilmelidir. 

Göz taramaları ile de çocukta görme tembelliği, şaşılık ya da kırma kusurları açısından bir sorun olup olmadığı kontrol edilmelidir. Görmede ya da işitmede bir rahatsızlığı bulunan çocuğun okul başarısı bu durumdan olumsuz etkilenebilir.

3. DİŞ DOKTORUNUZU ZİYARET EDİN

Çocukların ağız ve dişle ilgili ufak tefek sorunları öğrenme ve kavramayı zorlaştırabilir. Aynı zamanda okul döneminde oluşabilecek diş problemleri okula devamlılığı etkileyebilir. Bütün bu sebepler göz önüne alındığında okula başlamadan önce çocuğa diş muayenesi yaptırılmalıdır. 

4. EKSİK AŞISI VARSA TAMAMLAYIN 

Aşılar, hastalıklara karşı en önemli silahımızdır. Çocukların hastalığı geçirmeden o hastalığa bağışıklık kazanmasını sağlar. Okul döneminde çocuklarda bulaş nedeniyle hastalık sıklığı artmaktadır ve eğer çocuğun rutin aşılama takvimine göre eksik yapılmış aşıları varsa bu aşılar kısa sürede tamamlanmalıdır.

5. TEMİZLİK VE HİJYEN EĞİTİMİ VERİN 

Çocuktan çocuğa hastalık bulaşını kolaylaştıran nedenlerden biri de el yıkamaya dikkat edilmemesidir. Çocuklara okula başlamadan önce temizlik ve hijyen konusu anlatılmalıdır. Çocuk, özellikle el yıkama konusunda bilgilendirilmelidir. 

Uyarıda bulunmamız gereken bir diğer konu da tuvalet temizliğidir. Okul çağındaki çocuklar sıklıkla tuvaletini tuttuğu için idrar yolu enfeksiyonu ve kabızlık görülebilmektedir. Çocuklara tuvaletini tutmaması gerektiği ve tuvalet temizliği gerekliliği anlatılmalıdır. Bilhassa kız çocuklarında, tuvalette genital bölgenin önden arkaya doğru temizlenmesi gerektiği izah edilmelidir. 

6. SAĞLIKLI BESLENMESİNE DİKKAT EDİN

Bağışıklığı güçlendirmenin bir diğer yolu sağlıklı beslenmedir. Hiçbir çocuk kahvaltısını yapmadan okula gitmemelidir ve okula giderken evde beslenme çantası hazırlanmalıdır. Çocuk evde hazırlanan öğle yemeğini ve ara öğünlerini yemeli, ara öğün olarak paketli gıdalar yerine kuruyemiş, meyve gibi sağlıklı besinler tercih edilmelidir. Ek olarak su tüketimi çok önemlidir. Genellikle çocuklar okulda su içmeyi unuturlar, bu sebeple aileler su içmenin önemini çocuğa detaylı ve bilgilendirici şekilde anlatmalıdır.

7. UYKU DÜZENİ OLUŞTURUN

Yaz dönemi biterken uyku düzeni okul saatine uygun olacak şekilde yavaş yavaş öne çekilmeli, çocuk akşam 21.00’da yatağında olmalı ve en geç 22.00’da uyumuş olmalıdır. Bir çocuk yaşına göre değişmekle beraber en az 9 saat uyumalıdır. Çocuğun uyku düzeni hem bağışıklığı hem de okul başarısı için önemlidir. Uyumadan 1 saat öncesinde çocuğun egzersizden, ekrandan uzak durması gerekir ve çocuk, kafeinli gıda tüketmemelidir.

8. OKUL ÇANTASININ AĞIR OLMAMASINA DİKKAT EDİN 

Okul çantası sırtta ve omuzlarda ağrıya neden olmayacak ağırlıkta olmalıdır. Ağır okul çantasının uzun süre taşınması, sonrasında skolyoz gibi omurga deformitelerine ve duruş bozukluklarına neden olabilir. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yarı sürede, daha etkili yağ yakımı için!

Sonbahar mevsimine girdiğimiz bugünlerde pek çoğumuz yazın aldığımız fazla kilolardan kurtulmanın yollarını arıyoruz. Kilo verme ve ideal kiloyu korumada istikrarlı ve tutarlı olmak, beslenmeden egzersize, hareketli yaşamdan düzenli uykuya dek birçok konuda sağlıklı yaşam alışkanlıkları oluşturmak gerekiyor. Öyle ki; araştırmalar yeteri kadar alınamayan uykunun bile kilo verme hızını yavaşlatabileceğini hatta yüksek kalorili yiyeceklere olan isteği artırabileceğini ortaya koyuyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı, Spor Hekimi Prof. Dr. Tolga Aydoğ kilo verme, yağ yakımı ve bel çevresinin incelmesi için kalori açığının şart olduğunu ve haftada 225-420 dakika egzersiz yapmak gerektiğini belirterek “Kilo kaybı, tükettiğinizden daha fazla kalori yaktığınızda ortaya çıkar. Bu nedenle kilo vermede; dengeli ve düşük kalorili bir diyetin yanısıra hareketli yaşam ve düzenli egzersiz kritik rol oynamaktadır” diyor. Normal bir egzersize göre yarı sürede daha fazla yağ yakımı için son zamanlarda Yüksek Şiddetli Aralıklı Antrenmanın (YŞAA) öne çıktığını belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı, Spor Hekimi Prof. Dr. Tolga Aydoğ fazla kilo ve inatçı yağlara karşı 10 etkili egzersizi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

 

Yürüyüş

Düzenli ve tempolu yürüyüş kilo kaybı için en ideal egzersizlerden biridir. 70 kiloluk bir kişi 6,4 km/saatlik orta hızda 30 dakikalık yürüyüşte yaklaşık 175 kalori harcar. Obez kişilerde haftada üç kez 50-70 dakika yürümenin vücut yağını ve bel çevresini azalttığı ortaya konmuştur. Başlangıçta haftada üç-dört gün 30 dakika yürümeyi hedefleyin, forma girdikçe yürüyüşlerinizin süresini ve sıklığını kademeli olarak artırabilirsiniz. 

 

Koşu

Tempolu veya yavaş koşu iç organlarımızın etrafını saran yağları azaltarak kalp ve diyabet gibi hastalıklara karşı da fayda sağlar. Fartlek koşusu denen koşu hızının artırılıp, azaltılması bir nevi Yüksek Şiddetli Aralıklı Antrenmana (YŞAA) benzer olup, daha etkin kalori harcamasına olanak sağlayabilir. 70 kg bir kişi 8 km/saat hızla koşarken 30 dakikada yaklaşık 288 kalori yakar. Başlangıçta haftada üç-dört gün düşük şiddette 20-30 dakika uygun olabilir. 

 

Bisiklet

Bisiklet kilo vermeye, insülin duyarlılığını artırmaya, kalp ve kanser gibi hastalık risklerini azaltmaya yardımcı olur. 70 kg bir kişi sabit bir bisiklet üzerinde orta hızda 30 dakikada yaklaşık 252 kalori, yüksek hızda ise 288 kalori yakar. Ayrıca ağırlık taşımayan ve düşük etkili bir egzersiz olduğundan eklemlerinize fazla yük bindirmez. Başlangıçta haftada üç-dört gün hafif şiddette yapıp, ilerleyen dönemde yüksek ve düşük şiddetti karıştırarak yapmaya çalışın.

 

Yüksek Şiddetli Aralıklı Antrenman (YŞAA)

Yüksek Şiddetli Aralıklı Antrenman; yapacağınız egzersizi (koşu, yürüme, bisiklet vb) kısa süreli yüksek tempoyla yapıp akabinde kısa süreli dinlenme ve bunu birçok kez tekrarlama ile oluşturulur. Tipik olarak bir YŞAA 10-30 dakika sürer ve normal bir egzersize göre yarı sürede daha fazla kalori yakabilir. Yapılan çalışmalar, YŞAA’nın diğer egzersiz türlerine göre dakikada yüzde 25-30 daha fazla kalori yaktığını, yağ yakımında daha etkili olduğunu göstermiştir. Prof. Dr. Tolga Aydoğ “Egzersize yeni başlayanlar için, egzersiz şiddetini nispeten düşük seçip dinlenmeyi uzun vermek daha iyidir. Örneğin; 30 saniye koşup akabinde 60 saniye yürüyün ve bu seti birden çok kez tekrarlayın” diyor.

 

Yüzme

Vücutta neredeyse tüm kas gruplarını aynı anda çalıştırdığı için hızlı kilo verme ve yüksek kalori harcama fırsatı sağlayan yüzme sağlık açısından da son derece yararlıdır. 70 kg bir kişi yarım saatlik yüzmeyle yaklaşık 216 kalori yakar. Yüzme sitiliniz harcanan kaloriyi etkiler. Egzersiz yapmaya yeni başlayanlar için, haftada iki gün, 10-30 dakika arası yüzme ideal olabilir. Zamanla tempo ve süre artırılabilir, el paleti gibi malzemeler ilave edilebilir.

 

Pilates

Pilates kilo vermenin yanı sıra bel ağrısını azaltabilir, duruşu iyileştirir, kuvvetinizi, dengenizi, esnekliğinizi ve genel kondisyon seviyenizi geliştirebilir. Her ne kadar diğer egzersizler kadar kalori yakmasa da birçok kişi bunu eğlenceli bulmakta ve bu da zamanla ona bağlanmayı artırmaktadır. 70 kg bir kişi yarım saatlik başlangıç seviyesinde pilatesle yaklaşık 120, ileri düzeyde bir derste 185 kalori yakar. Egzersize yeni başlayanlar haftada iki-üç gün yapabilir.   

 

İp atlama

İp atlamak kalp ve damarların yanı sıra diz, kalça ve gövde kaslarınızı çalıştırır, denge ve koordinasyonu geliştirir. 70 kg bir kişi yarım saatlik ip atlamada 350 kalori yakar. Egzersiz yapmaya yeni başlayanlar için, haftada iki gün 3-5 dakika ip atlamaya başlamak iyidir. Bu sürede 30-60 saniye ip atlamaya çalışın, akabinde ara verin ve bunu arka arkaya tekrarlayın. Başlangıçta çift ayak, ilerleyen zamanda dönüşümlü olarak tek ayak ip atlama yapabilirsiniz.   

 

Kürek 

Gövde, sırt, omuz, kol, diz ve kalça kaslarınızı çalıştıran tüm vücudu içine alan çok iyi bir egzersizdir ama temelde bacak kasları daha baskındır. Kilo verme ve kilo kontrolü için ideal bir egzersizdir. 70 kg olan bir kişi yarım saat kürek çekerek 260 kalori yakar. Egzersiz yapmaya yeni başlayanlar için, haftada iki gün 15 dakikalık bir kürek iyidir. Isınmaya ve soğumaya 5’er dakika, gerçek kürek antrenmanına 5 dakika ayırmak iyi olabilir. Bu antrenmanda dakikada 20-22 çekiş yapma hedeflenmelidir. 

 

Eliptik bisiklet

Eliptik bisiklette bir yandan bacaklar ve gövde, diğer yandan kollarımız ciddi bir şekilde çalışır. Genel olarak; 70 kilo olan bir kişi yarım saatlik eliptik bisiklette 340 kalori yakar. Ayaklar yerle sürekli temasta olduğu için; koşma gibi ayak bileği, diz, kalça ve bel üzerine düşen yüklenme yüksek değildir, dolayısıyla koşuya göre bu eklemler açısından daha güvenlidir. Egzersize yeni başlayanlar için haftada üç-dört gün 20-30 dakika yapmak uygundur.  

 

Ağırlık antrenmanı

Ağırlık antrenmanı, kilo vermenin yanı sıra kas kütlesi oluşturup metabolizmayı hızlandırırken vücudun dinlenme sırasında yaktığı enerjiyi artırır. Bu antrenmanda “dambıl”, “kettlebell”, direnç bantları ve kuvvet antrenmanı makineleri kullanılabilir. 70 kg bir kişi, 30 dakikada yaklaşık 108 kalori yakar. Prof. Dr. Tolga Aydoğ “Harcanan enerji daha düşük olsa da araştırmalar; vücudun bu antrenmandan birkaç saat sonra bile kalori yakmaya devam ettiğini göstermiştir. Başlangıçta haftada iki gün idealdir. Eklem sorununuz varsa öncesinde mutlaka doktorunuza danışın” diyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

''Himmet Çiçek'' yeni albümüyle coşturacak!

Müziğe küçük yaşlarda bağlama çalarak başlayan Uşaklı sanatçı ”Himmet Çiçek”; topraklarımızın ezgilerini kültürümüze ait muhteşem melodilerle süsleyerek ”Tarzımız Angara” albümü ile sevenleriyle buluştu.

Albümde yer alan; ”Fıttır Gitsin, Mobil Aşklar, Kaldır Kolları Havaya, Gidelim mi?, Aşkımız Destan Olsun” adını taşıyan şarkıların sözü ve müziği sanatçının kendisine ait olurken, mix, mastering ve aranje çalışmalarını ise İlker Aydın üstlendi. Cefayı da, sefayı da en naif haliyle dile getiren albümdeki şarkılar dinleyicisinde coşku uyandırarak kalbine dokunacak.

Şarkı sözü ve beste çalışmalarına 2013 yılında başlayan aynı zamanda müzik öğretmeni olan ”Himmet Çiçek”in Sünnet Kınası adını taşıyan şarkısı Show Tv’de yayınlanan “Çukur Dizisi”nin 120. bölümünde “Kobra Murat” tarafından yorumlanmış ve büyük beğeni toplamıştı.

Türk halk müziği, pop müzik ve alternatif müzik türlerinde şarkılar yazan sanatçı; Haziran 2020’de ilk albümü “Gönül Sensin Yârim Benim” adıyla dinleyicisiyle buluşmuş, Aralık 2022’de ise “Yeni Yıl Şarkısı” adlı ilk single çalışması ile yoluna devam etti…

Uzun yıllar oyun havası deyince ilk akla gelecek albümlerden olmaya aday ”Tarzımız Angara” sadece kendi yöresinde değil ülke genelinde yediden yetmişe herkesi oynatacak.

Her yörenin ayrı bir lezzeti olduğunu dile getiren ve bu kez Ankara havalarıyla dinleyicisiyle bir araya gelen ”Himmet Çiçek”in titizlikle hazırlanan, mayasında ciddi bir özen ve emeğin olduğu yeni albümü ”Tarzımız Angara” tüm dijital platformlarda yayında!

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sosyal Medya Fenomenleri Beylikdüzü halkı ile buluştu

Beylikdüzü Belediyesi, düzenlediği “Fenomenlerin Çağı” isimli söyleşide sosyal medya fenomenlerini Beylikdüzü’nde ağırladı. Özkan Sağın, Doğan Cem, Mehmet Ali Çatal ve Bal Küpü’nün katıldığı etkinlikte takipçilerinin merak ettikleri soruları cevaplayan fenomen isimler, sosyal medyada karşılaştıkları ilginç olayları da anlattı. Günün devamında ise Tarkan Öngen, Seyhan Güler ve Antakya Medeniyetler Korosu şarkılarını Beylikdüzü halkı ve Hatay’da hayatını kaybeden vatandaşlar için söyledi.

Beylikdüzü Belediyesi, Beylikdüzü 10. Barış ve Sevgi Buluşmaları sonrası düzenlediği etkinlikte sosyal medyanın fenomen isimlerini ilçe halkıyla buluşturdu. Cumhuriyet Etkinlik Alanı’nda düzenlenen “Fenomenlerin Çağı” söyleşisine; Özkan Sağın, Doğan Cem, Mehmet Ali Çatal ve Bal Küpü katıldı. CHP Milletvekili Özgür Karabat, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve Zehra Çalık’ın da katıldığı interaktif söyleşide takipçilerinin merak ettikleri soruları cevaplayan fenomen isimler, sosyal medyada karşılaştıkları ilginç olayları da anlattı.

Antakya Medeniyetler Korosu’ndan duygusal konser

Gün sonunda gerçekleşen konser programında ise ilk olarak Türk Sanat Müziği sanatçısı Tarkan Öngen ve Seyhan Güler sahne aldı. Ardından 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde 7 üyesini kaybeden Antakya Medeniyetler Korosu’nun konseri duygusal anlara sahne oldu. Şef Yılmaz Özfırat yönetimindeki koroya Beylikdüzü halkının da ilgisi çok yoğun oldu. Voleybol turnuvası için Kuzey Kıbrıs’tan Adıyaman’a gelen ve deprem sırasında kaldıkları otelin yıkılması sonucu hayatlarını kaybeden sporculara ithaf ettikleri Mağusa Limanı isimli şarkı konser alanındaki vatandaşları derinden etkiledi.

Çalık: Bu anlamlı geceye eşlik eden tüm komşularımıza teşekkür ederiz 

Konserin sonunda Antakya Medeniyetler Korosu Şefi Yılmaz Özfırat ve koro üyeler ile birlikte Seyhan Güler ve Tarkan Öngen’i tebrik eden Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, “Beylikdüzü’nde sizlerle bir arada olmaktan dolayı çok keyif aldık. Hatay artık Beylikdüzü’nün kalbinde, Beylikdüzü’nde yaşayan komşularıyla tek yürek oldu. Yaşadığımız felakette evlatlarımızı kaybettik, binlerce yurttaşımızın birçok hayali toprak altında kaldı. Ben yürekten inanıyorum ki cumhuriyetin ikinci yüzyılında iyi insanların daha iyi olacağı ve iyi insanların hiçbir zaman kaybetmeyeceği bir dünya düzenini inşallah kuracağız. Biz de hem Beylikdüzü’nde hem de sesimizin ve nefesimizin yetiştiği her yerde mücadele edeceğiz. Bu anlamlı geceye eşlik eden tüm komşularımıza teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

12. Şakir Süter Gazetecilik Ödülleri sahiplerini buldu

Bergamalı Gazeteci – Yazar merhum Şakir Süter anısına bu yıl 12. kez düzenlenen Şakir Süter Gazetecilik Yarışması Ödülleri düzenlenen törenle sahiplerini buldu. 

İzmir’de görev yapan gazetecilik mesleki gelişimlerine katkıda bulunmak ve başarıyı özendirmek amacıyla Bergama Belediyesi ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti işbirliğinde Bergama Kültür Sanat Vakfı ve Bergama Ticaret Odası destekleriyle düzenlenen yarışmada kazananlara ödülleri verildi. Bergama Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene Bergama Kaymakamı Avni Oral, Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, Şakir Süter’in ailesinden ağabeyi Ali İhsan Süter, oğlu Barış Süter, Bergama Kültür Sanat Vakfı Başkanı Yüksel Altuğ, Bergama Ticaret Odası Başkanı İbrahim Lütfi Kolat, Bergama Jandarma Komutanı Vekili Bülent Özkurt, ödül kazanan gazeteciler, yerel basın ve halkın katılımıyla gerçekleşti.

 

TÖRENİN SELAMLAMA KONUŞMASINI SÜTER AİLESİ ADINA ALİ İHSAN SÜTER GERÇEKLEŞTİRDİ 

Şakir Süter Gazetecilik Yarışması Ödülleri’nin 12. Yılına ulaşmasında emeği geçenlere teşekkür eden Ali İhsan Süter “Kardeşim merhum Şakir bir Bergama aşığıydı. Bergama’dan ayrı durmasına rağmen her zaman Bergama’ya geldi. Bergama’da vefasını gösterdi. Bu yarışmayı devam ettiren Bergama Belediye’sine, Bergama Ticaret Odası’na Bergama Kültür ve Sanat Vakfı’na, İzmir Gazeteciler Cemiyeti’ne, jüri üyelerine teşekkür ederim” dedi. 

 

BAŞKAN KOŞTU; KAZANAN ARKADAŞLARIMIZI TEBRİK EDİYORUM

Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu; Bergama’nın yetiştirdiği çok değerli isimlerden, Türk basın camiasının güçlü kalemlerinden hemşerimiz merhum Şakir Süter’i vefatının 16. Yılında rahmet ve saygıyla anıyorum. İzmir ve yerel basınımızın birbirinden değerli kalemleriyle İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sayın Dilek Gappi ve kıymetli yönetim kurulu üyelerini Bergama’mızda ağırlamaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Türk Basın Camiasına büyük emek vermiş aramızdan erken ayrılan duayen gazeteci Şakir Süter’in anısının yaşatılıyor olmasının bizim için çok önemli olduğunu belirtmek istiyorum. Ayrıca bu tür yarışmaların gazeteciliği teşvik ediyor olmasından dolayı ayrı bir değer taşıdığını düşünüyorum. Sektöre katılan genç ve dinamik kalemlerin demokratik yaşamın olmazsa olmazı basının gücüne güç katacağına inanıyorum. Kazanan gazeteci arkadaşlarımızı yürekten tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” dedi. 

 

DİLEK GAPPİ; HAKAN KOŞTU VE EKİBİNE TEŞEKKÜR EDİYORUM

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi; 12. Şakir Süter Gazetecilik Yarışmasını gerçekleştiriyor olmaktan büyük bir kıvanç duyuyorum ve artık Bergama bizim için de ev sahibi gibi oldu. Buraya gelmek gerçekten çok keyifli yarışmayı gerçekleştirdiğimiz için biz gazetecilere destek veren kararlı tutumuyla yanımızda duran başta Bergama Belediye Başkanımız Sayın Hakan Koştu ve ekibinden Şenol Çakı’ya teşekkür ediyorum. Jüri üyelerimize ve elbette Süter ailesine çok teşekkür ediyorum” dedi.

 

BERGAMA KAYMAKAMI AVNİ ORAL: MEDYA DEMOKRASİNİN BİR UNSURU

Kamuoyunun haber alma hakkının karşılanması ve doğru bilgilendirmesi noktasında medya demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olarak ön plana çıkmaktadır. Bu yarışmada dereceye giren ve ödül alan gazeteci arkadaşları tebrik ediyorum” dedi.

 

12. ŞAKİR SÜTER GAZETECİLİK YARIŞMASI ÖDÜLLERİ KAZANANLARI

HABER DALI: Ceren Atmaca – Ali Gözeten (Hepimize Ders Olsun)

RÖPORTAJ DALI: Sıla Arabacıoğlu ( Celladından Helallik İsteyerek İdam Edildi)

FOTOĞRAF DALI: MAHMUT SERDAR ALAKUŞ (Suşi yapımında kullanılan orkinosta ihracat artıyor

İNTERNET HABERCİLİĞİ DALI: Feyaz Tatar (İzmir’den Bergama’ya Yunan İşgali: Bir Vahşetin Anatomisi)

ARAŞTIRMA İNCELEME DALI: Mazlum Vesek (Fotoğraftaki İki Gazeteciyi Bulun)

VECDİ ALTAY ÖZEL ÖDÜLÜ: Mahmut Serdar Alakuş (Yavruları Yaşasın Diye Açlıktan Ödüyor)

BERKSAV OSMAN BAYATLI ÖZEL ÖDÜLÜ: Hüseyin Demir (İbrahim Çolak: Spor Yaşam Tarzı Olmalı)

BERGAMA TİCARET ODASI EKONOMİ ÖZEL ÖDÜLÜ: Ceyhan Torlak ( DNA testiyle gelen 186 milyonluk miras)

BERGAMA BELEDİYESİ ÖZEL ÖDÜLÜ: Yağmur Daştan (Zeugma Steli’nden sonra sıra Zeus Sunağı’na gelsin)

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

60. Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Yarışma Filmleri Açıklandı

Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde 7-14 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin merakla beklenen Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yer alacak ve Türkiye’de ilk kez Antalya’da izleyiciyle buluşacak 10 film belli oldu. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in başkanlığını yaptığı festivalin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’na 43 film başvurdu.

 

Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda 10 Film Yarışacak!

14 kategoride Altın Portakal Ödülleri’nin sahiplerini bulacağı Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yarışacak 10 film, Sevin Okyay, Mehmet Açar ve Muammer Brav’dan oluşan seçici kurulun değerlendirmesi sonucu belirlendi. 

Kıvanç Sezer’in yönettiği 8×8; Melisa Önel yönetmenliğindeki Aniden; yönetmenliği Mete Gümürhan’a ait Beraber; Vuslat Saraçoğlu’nun yönettiği Bildiğin Gibi Değil; Zeki Demirkubuz’un yönettiği Hayat; İsmail Güneş yönetmenliğindeki Kurban; Cemil Ağacıkoğlu’nun yönettiği Son Hasat; Selman Nacar’ın yönettiği Tereddüt Çizgisi; Nehir Tuna’nın yönettiği Yurt ve Miraç Atabey’in yönettiği Zamanımızın Bir Kahramanı adlı filmler bu yıl Altın Portakal ödülleri için heyecan yaşayacak.

Türkiye’de ilk kez Antalya’da izleyici karşısına çıkacak yarışma filmlerinden 8×8, Bildiğin Gibi Değil, Hayat, Kurban ve Zamanımızın Bir Kahramanı aynı zamanda dünya ilk gösterimlerini Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yapacaklar. Festivalde ilk filmlerini gerçekleştiren yönetmenlerin aday olabildiği Behlül Dal En İyi İlk Film Ödülü için ise Beraber, Yurt ve Zamanımızın Bir Kahramanı filmleri değerlendirilecek.

Demet Akbağ’ın başkanlığını yaptığı Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması jürisi, toplam 945 bin TL tutarındaki ödüllerin sahiplerini belirleyecek. Geçen yıl olduğu gibi Film Yönetmenleri Derneği jürisi Film-Yön En İyi Yönetmen Ödülü’nü, Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) jürisi de SİYAD En İyi Film Ödülü’nün sahibini belirleyecek. Ödüller 14 Ekim akşamı düzenlenecek Ödül Töreni’nde sahiplerini bulacak.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in başkanlığını yaptığı 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali‘nin idari direktörlüğünü Av. Cansel Tuncer, yönetmenliğini Dr. Ahmet Boyacıoğlu üstlenirken, sanat yönetmenliğini Başak Emre, Antalya Film Forum direktörlüğünü ise Armağan Lale ve Pınar Evrenosoğlu yürütüyor.

 

60. ANTALYA ALTIN PORTAKAL FİLM FESTİVALİ ULUSAL UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASI FİLMLERİ

8×8 / Kıvanç Sezer

Aniden / Melisa Önel

Beraber / Mete Gümürhan

Bildiğin Gibi Değil / Vuslat Saraçoğlu

Hayat / Zeki Demirkubuz

Kurban / İsmail Güneş

Son Hasat / Cemil Ağacıkoğlu

Tereddüt Çizgisi / Selman Nacar

Yurt / Nehir Tuna

Zamanımızın Bir Kahramanı / Miraç Atabey

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı