Aylık arşivler: Eylül 2023

Janssen Türkiye'den Üst Düzey Atama

Dünyanın en büyük sağlık şirketlerinden biri olan Johnson & Johnson’ın ilaç şirketi Janssen Türkiye, global bir atamaya daha imza attı. Janssen Türkiye ve Ukrayna’nın Onkoloji – Hematoloji ve Pulmoner Hipertansiyon İş Birimi Direktörü Berkin Gökbudak, Nörobilim ve Pulmoner Hipertansiyon alanlarında EMEA Bölgesi Ticari Strateji Lideri olarak atandı. 

135 yıllık bilimsel mirası, yenilikçi bakış açısı ve global vizyonundan beslenen hasta odaklı yaklaşımıyla Johnson & Johnson’ın çeyrek asra yakın süredir Türkiye’de faaliyet gösteren ilaç şirketi Janssen, organizasyonundaki yetenekleri global alanlarda yeni sorumluluklar ile geliştirmeye devam ediyor. Janssen Türkiye ve Ukrayna’da Onkoloji – Hematoloji ve Pulmoner Hipertansiyon İş Birimi Direktörü olarak görev alan Berkin Gökbudak, Nörobilim ve Pulmoner Hipertansiyon birimlerinde EMEA Bölgesi Ticari Strateji Lideri olarak atandı. Gökbudak yeni görevinde, Nörobilim ve Pulmoner Hipertansiyon terapötik alanlarında EMEA bölgesi (Avrupa, Orta Doğru ve Afrika) ticari stratejisinin geliştirilmesi ve yürütülmesinden sorumlu olacak.

Eylül 2021 itibarıyla Onkoloji-Hematoloji İş Birim Lideri olarak göreve başlayan Gökbudak, 2022 yılında İş Birimi Direktörlüğü’ne atandı. Pulmoner Hipertansiyon ve Ukrayna’daki sorumluluklarıyla görev alanı genişleyen Gökbudak ve ekibinin çalışmalarıyla Janssen Türkiye, IQVIA’ya göre 2022 yılında Kardiyoloji ve Hematoloji alanlarında en yüksek performans gösteren şirket oldu. Gökbudak ve Türkiye ekibi, 2022 yılında yüzde 80’lik bir hacim büyümesi elde ederek Janssen Türkiye’yi EMEA bölgesinde en hızlı büyüyen pazar haline getirdi. 

Berkin Gökbudak, eğitimini Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde tamamladı. Gökbudak, Galatasaray Üniversitesi’nde de Pazarlama İletişim Yönetimi üzerine yüksek lisansını yaptı. 

 

Johnson & Johnson Hakkında:

Johnson & Johnson olarak, mutlu hayatların, gelişen toplumların ve ilerlemenin temelinin toplum sağlığı olduğuna inanıyoruz. 130 yıldan fazla bir süredir her yaşta ve yaşamın her aşamasında insanların iyi ve sağlıklı olmasını hedefliyoruz. Bugün, dünyanın en büyük ve çeşitli sağlık şirketlerinden biri olarak, erişimimizi ve gücümüzü toplum sağlığı için kullanmayı taahhüt ediyoruz. Sağlığa erişimi geliştirmeye, daha sağlıklı toplumlar oluşturmaya, herkes için her yerde sağlıklı bir zihin, beden ve çevre sağlamak için çalışıyoruz. Toplum sağlığını geliştirmek için kalbimizi, bilimselliğimizi ve zekamızı ortaya koyuyoruz. 

 

Johnson & Johnson’ın İlaç Şirketi Janssen Hakkında:

Janssen’de, hastalıkların geçmişte kaldığı bir gelecek yaratıyoruz. Johnson & Johnson’ın ilaç şirketi olarak, hayal ettiğimiz bu geleceğin hastalar için gerçeğe dönüşmesi amacıyla durmaksızın çalışıyoruz. Bu yolda hastalıklarla mücadelede bilimin, hastaların tedaviye erişimini artırmada zekamızın ve umutsuzluğu iyileştirmek için kalbimizin gücüyle hareket ediyoruz. En büyük farkı yaratabileceğimizi düşündüğümüz tedavi alanlarına odaklanıyoruz. Aktif faaliyet gösterdiğimiz alanlar: Onkoloji-Hematoloji, İmmünoloji, Merkezi Sinir Sistemi, Bulaşıcı Hastalıklar, Pulmoner Hipertansiyon ve Kalp-damar ve Metabolizma Hastalıklarıdır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ak Portföy, dünyanın en büyük portföy yönetim şirketleri arasında!

“Türkiye’nin En Büyük Özel Portföy Yönetimi Şirketi” unvanını elinde tutan Ak Portföy, 2020 yılından bu yana IPE Top 500 listesinde açıklanan dünyanın en büyük 500 portföy yönetim şirketi arasında yer alıyor. 

Türkiye’nin en büyük özel portföy yönetimi şirketi Ak Portföy, yönettiği 350 milyar TL üzerinde varlık büyüklüğüyle, dünyada ilk 500 portföy yönetimi şirketi arasında bir kez daha yerini aldı.

IPE Top 500 listesindeki bu başarıdan duydukları memnuniyeti ifade eden Ak Portföy Genel Müdürü Mehmet Ali Ersarı; “Türkiye’nin en büyük özel portföy yönetimi şirketi olarak, odağımıza her zaman tasarruf sahiplerimizin ihtiyaç ve beklentilerini alıyoruz. Sektörün en geniş yatırım evreni ile yatırımcılarımıza dünya standartlarında yeni nesil ürün ve hizmetler sunuyor, ürünlerimizi geleceğe odaklanarak tasarlıyoruz. Art arda gelen başarılarımız, kurum olarak doğru yolda olduğumuzun en net göstergesidir. Bu anlayışımızın uluslararası arenada da karşılık buluyor olmasından gurur duyuyoruz” dedi.

Kurulduğu günden bu yana ana misyonunu ‘tasarruf sahiplerinin birikim ve yatırımlarına değer katmak’ olarak belirleyen ve sermaye piyasalarının gelişimini ve derinleşmesini odağına alan Ak Portföy, IPE Top 500 listesinde bu yıl da yerini alarak başarısını bir kez daha kanıtlamış oldu. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Sigorta Hedeflerine Emin Adımlarla İlerliyor

Üçüncü yaşlarını kutlayan sigorta ve emeklilik sektörünün lider şirketleri Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik’in Genel Müdürü Sayın Taha Çakmak, etkin kanal ve saha yönetimi stratejisiyle finansal kârlılığı sürdürülebilir şekilde artırmaya odaklanacaklarını vurguladı.

Müşteri memnuniyetini artırmayı, kanal ve saha yönetimini daha da etkinleştirmeyi öncelediklerini belirten Sayın Taha Çakmak, Türkiye Sigorta’yı 85 milyonun güvencesi yapmaya devam edeceklerinin altını çizdi. Sayın Çakmak, mevcut 3.800’den fazla acente ve 5.000’e yakın banka şubesi ile sigortalı sayısının 14 milyona ulaştığını belirterek, yenilikçi ve güçlü satış kanal yönetimi stratejisi ile daha aktif ve yaygın satış ağı için çalıştıklarını belirtti. Satış kanallarının çapraz satışlarla daha da güçlendirileceğini vurgulayan Sayın Çakmak; “Satış stratejimizin özünde çok yönlü kanal kullanımı ve müşterilerimiz yer alıyor. Önümüzdeki günlerde adımlarımızı bu yönde sıklaştıracağız.” dedi.

Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik‘in finansal kârlılığını sürdürülebilir şekilde artıracaklarını belirten Sayın Taha Çakmak, ulaşılabilirlik ve müşteri deneyimi konusundaki çalışmalarını da sürdüreceklerini vurgulayarak; “Sigortalılarımıza ve katılımcılarımıza 7/24 hızlı ve efektif çözümler sunmaya devam ederek, Türkiye Sigorta’yı bu alanda örnek bir konuma getirecek ve tüm müşterilerimiz için “müşteri çözüm ortağı” olacağız.” dedi. Sayın Çakmak sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin lider sigorta ve emeklilik şirketleri olarak müşterilerimizin ihtiyacına yönelik özel ürünleri; uygun teknoloji, dağıtım kanalı ve fiyatla sunmaya devam edeceğiz.  Müşteriyi değer zincirindeki en önemli halka olarak kabul eden anlayışımız ve satış sonrasında da devam edecek desteğimizle müşteri memnuniyetindeki başarımızı artıracağız.”

 

Türkiye Sigorta 3 Yaşında

Türkiye Sigorta’nın kuruluş yıl dönümüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sayın Çakmak; “Türkiye’nin sigorta şirketi olarak adımızdan aldığımız güçle ilerlemeye ve 3. yılımızda da liderliğimizi sürdürerek, Türkiye’nin en büyük sigorta şirketi olmaya devam edeceğiz. İmza attığımız başarılı çalışmalar ve gerçekleştirdiğimiz büyük işler için tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. Türkiye’nin 100. yılında, sürdürülebilir finansal kârlılığımızı daha da artırarak, ülke ekonomimize ve sektörümüze değer katma odaklı yaklaşımımızla yeni yüzyılda da hizmet etmeye devam edeceğiz.” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yemeksepeti'nde Chief Marketing Officer Görevine Selin Süzer Atandı

Yemeksepeti’nde, Chief Marketing Officer (CMO) görevine Selin Süzer’in ataması gerçekleştirildi. 4 Eylül 2023 tarihi itibarıyla bu görevi üstlenen Süzer, Yemeksepeti’ndeki pazarlama stratejilerinin oluşturulması ve uygulanmasından sorumlu olacak.

Türkiye’de hızlı ticaretin öncüsü Yemeksepeti’nde yeni bir üst düzey yönetici görevlendirmesi gerçekleştirildi. Selin Süzer, Yemeksepeti Chief Marketing Officer (CMO) olarak atandı.

Yemeksepeti CEO’su Mert Baki’ye bağlı çalışacak olan Selin Süzer, markanın pazarlama vizyonunun ve stratejisinin belirlenmesi, uygulanması ve sürekli yenilenmesi konularında liderlik edecek.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü ve Northwestern Üniversitesi Kellogg School of Management MBA mezunu olan Selin Süzer, çalışma hayatına P&G’de Assistant Brand Manager olarak başladı ve burada kozmetik markaları, alışverişçi pazarlama, Pantene, Head & Shoulders ve tüm saç bakım kategorisinde Türkiye, Kafkaslar ve İsrail Bölgesi sorumlusu olarak görev aldı. 

Daha sonra Danone’da ve McDonald’s’ta Marketing Manager, BBVA Amerika’da Marketing Director olarak çalışmış olan Süzer, Türkiye’ye dönüşü sonrası önce Oriflame’de Türkiye ve Afrika bölgesinden sorumlu Regional Chief Marketing Officer olarak görev aldı ve daha sonra ise Letgo’da Chief Marketing Officer görevini üstlenerek Türkiye ve İspanya ekiplerini yöneterek Türkiye’de Otoplus markasının lansmanını gerçekleştirdi.

Selin Süzer, Yemeksepeti’nde CMO görevine 4 Eylül 2023 itibarıyla başladı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tiroid Hastalıkları İle İlgili Yanıtı Merak Edilen 7 Soru

Dünya Tiroid Haftası’nda açıklanan verilere göre dünyada ve Türkiye’de tiroid kanseri vakaları hızla artıyor. Tiroid kanserinin özellikle kadınlarda meme kanserinden sonra ikinci sırayı aldığı göze çarpıyor.  Dünya çapında 300 milyondan fazla kişi tiroid hastalıklarından etkileniyor. Tiroide bağlı hastalıkların ortaya çıkmasında; kadın cinsiyeti, yaş, genetik öykü ve hamilelik faktörleri önem sırasında yer alıyor. Memorial Ataşehir ve Hizmet Hastaneleri Meme ve Endokrin Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Bülent Çitgez, tiroid hastalıkları hakkında bilgi verdi.

 

Tiroide bağlı hastalıkların Türkiye’de görülme sıklığı nedir?

Tiroid; soluk borusunun önünde, boynun ortasında bulunan, hormon salgılayan bir bezdir. Vücut metabolizmasında önemli fonksiyonları bulunmaktadır. Çok hormon salgılamasına hipertiroidi, az salgılanmasınaysa hipotiroidi denmektedir. Guatr ise organın normalden büyük olmasıdır. Cerrahi bölümünü ilgilendirense tiroid bezinde gelişen nodüllerdir. Nodüller çok büyük boyutlara ulaşabilir, bunların özellikleri ultrason ve gerekirse biyopsiyle yapılabilmektedir.

 

Tiroid nodülleri nasıl karakterlere sahip?

Nodüllerin çoğu selim karakterdedir. Ancak yüzde 5-10 oranındaki bölümü kanserli hücreler içerebilmektedir. Nodüllerin çoğu hormon salgılamaz, ama bazıları aşırı hormon salgılayarak hipertiroidi gelişmesine yol açmaktadır. Bu bezle ilgili hastalıklar, Türk toplumunun yüzde 35-40’ını etkilemektedir ve özellikle kadınlarda ortaya çıkmaktadır. Guatr ise ülkemizde endemik olarak görülmektedir.

 

Nodüller çoğunlukla tedaviye olumlu cevap veriyor mu?

Her nodül kansere sebep olmaz. Yapıları kistik ve katı olabilir. Bazı hastaların boynunda nodülün, tümörün büyüklüğüne göre ya da lenf bezlerinin tutulumuna bağlı olarak şişlik ortaya çıkabilir. Kitlenin yaptığı basıya bağlı olarak boğazda rahatsızlık hissi ve nefes alıp vermede sıkıntı yaşanabilir. Özellikle seste kısılma, nefes darlığı, iştahsızlık ve boyunda lenf bezlerinin şişmesi, ilerlemiş tiroid kanseri habercisi olabilir. Her kanser kötüdür, ancak tiroid kanseri yavaş seyreden ve cerrahiyle iyi cevap alınabilen bir türdür.

Bu kanserin dört alt grubu vardır. En sık görülen papiller ve folliküler tiroit kanserlerinin seyri yavaştır. Her ameliyat gibi tiroid ameliyatının da riskleri bulunmaktadır. Ses siniri hasarı, kanama ve paratiroit zedelenmesi sonucu kalsiyum metabolizmasında bozulma yaşanabilmektedir.

 

Tiroid hastalıklarından nasıl korunmalıyız?

Beslenmemize dikkat ederek bazı tiplerinden korunmak mümkün, ancak vücudun kendi yaptığı hücrelerin tiroide harap vermesine neden olan durumları durdurmak mümkün değildir. Hashimato tiroidi kadınlarda çok sık görülen, bezin hasara uğramasına yol açan antikorların gelişimiyle ilgili bir hastalıktır ve semptomlarına göre tedavi edilmektedir. Graves hastalığındaysa tiroidin çok çalışmasına sebep olan antikorlar gelişir ve operasyon gerekebilmektedir.

 

 Hastalarda hangi şikayetler görülüyor?

 Hipotiroidide halsizlik, çabuk yorulma, ciltte kuruluk ve kalınlaşma, soğuğa dayanıksızlık, dikkat dağınıklığı, saç ve kaşlarda dökülme, seste kalınlaşma, kalp hızının yavaşlaması, kabızlık, yüz ve göz kapaklarında şişkinlik, adet düzensizlikleri görülebilmektedir.  

Hipertiroidide ise, iştah artışına rağmen kilo kaybı, çarpıntı, sinirlilik, çabuk yorulma, sıcağa tahammülsüzlük, aşırı terleme, ishal veya sık dışkılama, âdet düzensizliği, kas güçsüzlüğü, göz sorunları vardır. Uzun vadede kemik erimesi de meydana gelebilmektedir.

 

Beslenme ve günlük yaşamda nelere dikkat edilmesi için önerileriniz neler?

Tiroid hormon sentezi için şart olan iyot, besinlerle yeterince alınmalıdır. İyot eksikliğiyle beraber selenyum eksikliği de guatra neden olabilmektedir. Bu hastalarda B12 vitamini ve demir eksikliği de sık görüldüğünden, yerleri gıdalarla doldurulmalıdır. Hashimato hastalarındaysa D vitamini eksikliği vardır. Bu gruptakiler soya, kırmızı lahana, brokoli, brüksel lahanasını dikkatli tüketmesi önerilmektedir.

 

Hastalar tanı ve tedavide hangi süreçlerden geçiyor?

Bezin normal çalışıp çalışmadığı, tiroid hormonlarının test edilmesiyle anlaşılmaktadır. Kanda TSH, T3 ve T4 ölçülür; seviyesi azsa hipotiroidi, çoksa hipertiroididen bahsedilmektedir. Bezin fonksiyonu için sintigrafi yapılabilmektedir. Nodüller hakkında bilgi almak içinse ultrason önerilmektedir. Nodüllerde şüphe saptanırsa, hasta biyopsiye yönlendirilir ve sonucuna göre ameliyat kararı verilebilir. Ameliyat olan hastaların ömür boyunca tiroid bezinin yerini tutan hormon ilacı alması gerekmektedir. Kanserin patolojik tipine ve özelliklerine göre radyoaktif iyot tedavisi de uygulanabilmektedir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ailesinde meme kanseri olanlar prostat kanseri açısından da risk altında

Dünya Sağlık Örgütü her yıl dünyada yaklaşık 1 buçuk milyon erkeğe prostat kanseri tanısı konduğunu belirtiyor. Türkiye’de ise bu rakamın ortalama olarak 20 bin olduğunu ve akciğer kanserinden sonra erkeklerde en sık görülen kanserin prostat kanseri olduğunu paylaşan Anadolu Sağlık Merkezi Üroonkoloji Merkezi Direktörü Prof. Dr. İlker Tinay, “Prostat kanseri düzenli muayene ve erken tanı ile önlenebilen bir kanser türü. Genetik yatkınlık prostat kanserinde önemli. Ailesinde prostat kanseri öyküsü olanlar 2-3 kat daha fazla risk altında. Ayrıca ailede meme kanseri varlığı da prostat kanseri açısından bir risk. Bu nedenle ailesinde meme veya prostat kanseri olanlar prostat taramalarına daha erken başlamalı” hatırlatmasında bulundu.

Kadınlarda meme kanserine neden olan BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki mutasyonların (değişikliklerin), erkeklerde de prostat kanserine neden olduğunu vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Üroonkoloji Merkezi Direktörü Prof. Dr. İlker Tinay, “Dolayısıyla annesinde meme kanseri öyküsü olanlar, prostat kanseri açısından da risk altında. Sağlıklı erkekler 50 yaşından sonra, ailesinde prostat kanseri veya meme kanseri öyküsü olanlar ise 40 yaşından itibaren yıllık muayene ve PSA tahlili yaptırmalı” dedi. 

  

Erkekler muayeneden kaçıyor

Pek çok erkeğin elle yapılan üroloji muayenesinden çekindiğini ve sadece kan tahlili yaptırmayı tercih ettiğini söyleyen Prof. Dr. İlker Tinay, “Hiçbir teknoloji muayenenin yerini tutmaz. Görüntüleme yöntemleriyle ortaya çıkmayan pek çok sorun sadece elle muayene esnasında tespit edilebiliyor” diye konuştu. 

 

Prostat kanseri belirti vermeyebilir

Erken tanının daha başarılı tedavi anlamına geldiğini hatırlatan Prof. Dr. İlker Tinay, “İnsanların bilinçli olması ve düzenli kontrollere gelerek taramalarını yaptırması çok önemli. Yeni gelişmeler sayesinde ileri evre prostat kanserinde bile tedavide yüz güldürücü sonuçlar elde etmek mümkün olsa da erken tanı alan kişilerin sonuçları da daha başarılı oluyor” dedi. Prostat kanserinin hiçbir belirti vermeyebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. İlker Tinay, “İleri evre prostat kanserinde idrarda kan görülebilir. Prostat kanseri ilk olarak bel omurlarına ve omurgaya sıçrama yaptığı için bel ve sırt ağrıları olabilir. İdrarın kesik kesik yapılması ise kansere değil, iyi huylu prostat büyümesine de bağlı olabilir. Ancak net tanı koymak için bir üroloji uzmanına başvurmak önemli” uyarısında bulundu.

Ameliyatsız tedavi mümkün

Prostat kanserinin çoğu zaman tedavisinin ameliyat olduğunu ancak özellikle Radyasyon Onkolojisi alanındaki teknolojik gelişmeler sayesinde pek çok prostat kanseri hastasının ameliyat olmadan, sadece ışın tedavisiyle de sağlığına kavuşabildiğini belirten Prof. Dr. İlker Tinay, “Sadece tümörü hedef alan, çevre dokulara zarar vermeyen yeni radyoterapi cihazları yaşam kalitesini daha çok koruyor. Günümüzdeki gelişmeler sayesinde artık çok daha etkili ve çok daha az yan etkili tedaviler söz konusu. Nükleer Tıp alanındaki yeni radyonüklid tedaviler, medikal taraftaki akıllı ilaçlar ve bağışıklık sistemini harekete geçiren immünoterapiler de prostat kanseri tedavisinde cerrahiye giderek daha sık ek veya alternatif olan yöntemler arasında yer alıyor” şeklinde konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Seferihisar'da “kurs" zamanı

Seferihisar Belediyesi’nin Ürkmez Kültür Sanat Merkezi’ndeki ücretsiz kurslarına, 4 yılda 7’den 77’ye yüzlerce kursiyer katıldı. Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, “Her yaş grubundan vatandaşlarımız, bu kurslarla eğlenceli vakit geçirirken, öğrenmenin de keyfini yaşıyor” dedi. 

Türkiye’nin sakin şehirlerinden Seferihisar ilçesi, ücretsiz kültür ve sanat kurslarıyla da dikkat çekiyor. Ürkmez Kültür ve Sanat Merkezi bünyesinde açılan cam süslemeden dikişe, piyanodan gitara, bağlamadan resim atölyesine, tiyatrodan çini atölyesine ondan fazla ücretsiz kursta, son 4 yılda yüzlerce kursiyere eğitim verildi. Uzman eğitmenler tarafından verilen eğitimlere katılan her yaş grubundan Seferihisarlı, hem öğrenip, hem eğlenirken sergiler açıp, konserler de sahne aldılar.    

 

KONSERLERE KATILIP, SERGİ AÇTILAR 

Son 4 yılda cam süsleme ve işleme atölyesi kurslarına 328 kursiyer katılırken, 30 bini aşkın cam işleme desen kalıbı ve 5 bine yakın cam obje tasarımı yapıldı. Dikiş ve el sanatları atölyesine 130 kursiyer katılım sağlarken, binden fazla ürün yapılıp, sergilendi. Gitar ve piyano kurslarında 230 kişi eğitim aldı. 40 kişilik 80’ler ve 90’lar korosu oluşturulup, festival ve konserlere katılım sağlandı. Bağlama ve Türk Halk Müziği korosunda 100 kişi eğitim aldı. THM korosu birçok konserde sahne aldı. Resim atölyesine katılan 180 öğrenci, yaptıkları resimlerle sergilere katıldı. 100 kişinin eğitim aldığı tiyatro atölyesi bünyesinde 10 yaşından, 60 yaşına kadar tiyatro grupları oluşturuldu. Çini atölyesinin 100 kursiyeri de, sergilere katılım sağladı.   

Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, Seferihisar’da sanatın binlerce yıl öncesine dayanan bir geçmişi olduğunun altını çizerek, “Teos Antik Kenti dünyadaki ilk Sanatçılar Birliği’nin kurulduğu yer. Biz de belediye olarak düzenlediğimiz bu ücretsiz kurslarla, 7’den, 77’ye her yaş grubundan hemşehrimizi sanatla buluşturuyoruz. Vatandaşlarımız bu kurslarla eğlenceli vakit geçirirken, öğrenmenin de keyfini yaşıyor” diye konuştu.  

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

2'nci Uluslararası Food Fast Antalya Gastronomi Festivali Yoğun İlgi Gördü

Bu yıl 2’ncisi düzenlenen ve ziyaretçi akınına uğrayan Uluslararası Food Fest Antalya Gastronomi Festivali, sona erdi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin yerel gıdaya sahip çıkmak, Antalya mutfağını ve bölgenin coğrafi işaretli ürünlerini öne çıkarmak amacıyla ikincisini düzenlediği Uluslararası Food Fest Antalya Gastronomi Festivali bu yıl da yoğun ilgi gördü. 3 gün boyunca devam eden; sergiler, ürün tanıtımları, workshoplar, paneller, söyleşiler, yarışmalar ile konserler, yerli ve yabancı pek çok kişi tarafından takip edildi. “Antalya’dan Dünya’ya’’ mottosuyla düzenlenen festival, Türkiye ve dünyadan birbirinden ünlü Michelin yıldızlı şefleri, gurmeleri, gastronomi ve turizm yazarlarını, sektörün farklı alanlarındaki profesyonellerini Antalya’da buluşturdu. Düzenlenen panel ve söyleşiler kapsamında bilgi birikimleri ve deneyimlerini paylaşan profesyoneller, gastronomi turizminin gelişmesi yolunda atılabilecek adımlar hususunda da fikir alışverişinde bulundu. 

Festival Finaline Mehmet Yalçınkaya Damgası

“MasterChef Türkiye” programının sevilen ismi Şef Mehmet Yalçınkaya da Uluslararası Food Fest Antalya Gastronomi Festivali’nin final gününde katılımcılarla buluştu. Sözen Grup CEO’su Gökmen Sözen moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide Mehmet Şef, Antalya yemeklerinin şef restoran menülerinde yaygınlaştırılması için yapılması gereken girişimler ve tanıtımlar üzerine fikirlerini katılımcılarla paylaştı. Yerel yemeklerin şefler tarafından ikinci plana atıldığına vurgu yapan Yalçınkaya, bu alanda eğitimler düzenlenmesi ve kültürümüze ait yemeklerin hak ettiği yere taşınması konusuna önemle vurgu yaptı.

Nursel Ergin Sundu Kadın Kooperatifleri Yarıştı

“Gelinim Mutfakta” isimli yarışma programının sunucusu Nursel Ergin, 2’nci Uluslararası Food Fest Antalya Gastronomi Festivali’nde dikkat çeken isimler arasındaydı. Festivalin final gününde kadın kooperatifleri arasında gerçekleşen yarışmaya sunuculuk yapan Nursel Ergin, yüksek enerjisi ile dikkat çekti. Bölgenin coğrafi işaretli yemeklerinden Hibeş ve Piyaz yapan kadın kooperatiflerinin temsilcileri kıyasıya yarıştı. Yarışmanın sonunda Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in de aralarında bulunduğu juri üyeleri yapılan yemekleri oyladı. Heyecan dolu anlara sahne olan etkinlikte birinci olan Anka Kadın Girişim Üretim ve İşletme Kooperatifi’ne çeyrek altın hediye edildi.

2’ci Uluslararası Food Fest Antalya Gastronomi Festivali Antalya’yı Lezzet Tutkunlarının Uğrak Yeri Konumuna Getirdi

2’nci Uluslararası Food Fest Antalya Gastronomi Festivali finalinde konuşan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek “Antalya’mız turizm anlamında son derece popüler bir şehir. Yabancı turist ziyaretinde Dünya’da 10’uncu Avrupa’da 1’inci sıradayız. Ancak biz yerelden kalkınma projeleriyle şehrimizi daha ileriye taşıma yolunda üreticimizi destekliyor, gastronomi alanındaki çalışmalarımızla da kentimizi lezzet tutkunlarının uğrak yeri haline getirmeyi hedefliyoruz. Uluslararası Food Fest Antalya Gastronomi Festivali de bu anlamda bize ciddi faydalar sağladı. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

Binlerce katılımcıyı ağırlayan 2’nci Uluslararası Food Fest Antalya Gastronomi Festivali, düzenlenen DJ performans ve Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın final maçı gösterimiyle son buldu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kaspersky, bir işletmeyi satın alırken siber güvenlik risklerinin nasıl ortadan kaldırılacağını paylaştı!

Küresel işletmelerin giderek daha fazla birbirine bağlı hale gelmesinin yanı sıra, şirketlerin büyüme, çeşitlendirme ve stratejik konumlanma arayışına girmesiyle birleşme ve satın almaların sayısı artıyor. LexAfrica tarafından paylaşılan Dealmakers Africa’nın son verileri, Afrika’daki birleşme ve satın alma faaliyetlerinde güçlü bir artışa işaret ediyor ve kıtanın küresel iş dünyasında yükselen önemine ışık tutuyor. Kaspersky’nin de altını çizdiği üzere birleşme ve satın alma sayısındaki bu artış, siber güvenlik uygulamalarına duyulan ihtiyacı da gündeme getiriyor.

Rapor, Afrika’da 2022 yılının ilk çeyreğinde birleşme ve satın alma faaliyetlerinde önemli bir artış olduğunu vurguluyor. Güney Afrika hariç Afrika kıtasında 2022 yılında 9,7 milyar dolar değerinde anlaşma yapıldı. Bu rakam bir önceki yılın aynı dönemine göre neredeyse üç kat artışa karşılık geliyor. Batı ve Kuzey Afrika gibi bölgeler birleşme ve satın almaların yoğunlaştığı yerler haline gelirken, bu bölgelerdeki potansiyel siber risklerin farkında olmak hayati önem taşıyor.

Kaspersky, bu nedenle birleşme ve satın alma faaliyetlerinin beraberinde getirdiği güvenlik açıkları konusuna özellikle dikkat çekiyor. Başka bir işletmeyi satın almak veya birleşmek beraberinde dijital sistemleri, ağları ve verileri entegre etmek anlamına geliyor. Bu entegrasyon süreci doğru yönetilmezse her iki tarafı da siber tehditlere maruz bırakma riski oldukça yüksek.

Güvenlik, odak noktası

Kaspersky Bilgi Güvenliği Bölümü Başkanı Alexey Vovk, şu uyarıları paylaşıyor: “Halihazırda kurulu bir işletmeyi satın almak, hızlı kazanç potansiyeli nedeniyle girişimciler veya işlerini genişletebilecek yenilikçi varlıklar veya istihbaratlar elde etmek isteyen büyük şirketler için cazip bir seçenek sunuyor. Ancak bu süreçte yasal, finansal ve yönetişimsel durum tespitlerinin yanı sıra güvenlik de odak noktası olmalıdır.”

Kaspersky, yeni bir işletmeyi satın almadan önce dikkat edilmesi gereken siber güvenlik değerlendirmelerini şöyle sıralıyor:

  • Mevcut siber güvenlik önlemleri: Şirketin geçmişte yapmış olabileceği siber güvenlik denetimlerini araştırın.
  • Değerli varlıklar: İşletmenin en değerli dijital varlıklarını belirleyin. Bir e-ticaret platformu için örneğin bu web sitesi olabilir. Bunları kapsamlı güvenlik açığı kontrolünden geçirin.
  • Barındırma ve veri yönetimi: Şirketin web barındırma sağlayıcısı ve sağlayıcının itibarı hakkında bilgi edinin. Geçmişte yaşanan güvenlik olayları, barındırma hizmetinin değiştirilmesini gerektirebilir.
  • Güvenlik standartları: İşletmenin niteliğine bağlı olarak uyması gereken belirli siber güvenlik standartları olabilir. Kritik varlıkları olmayan işletmeler bile fidye yazılımı gibi yaygın tehditleri engellemek için temel güvenliğe sahip olmalıdır.
  • Şirket itibarı ve veri ihlalleri: Geçmişteki veri ihlallerini ve sonraki düzeltme adımlarını araştırın. Veri sızıntıları bir şirketin itibarını zedeleyebilir ve yasal sorunlara davetiye çıkarabilir.

Doğu, Türkiye ve Afrika bölgesindeki çalışanların %20’sinin kötü amaçlı bağlantılara tıklıyor

Bununla birlikte Vovk, tüm tavsiyelerin ötesinde, çalışan hatalarının da bir endişe kaynağı olduğunu ve bunun önemli veri ihlallerine yol açabileceğini belirtiyor. Bu durum, Kaspersky’nin Orta Doğu, Türkiye ve Afrika bölgesindeki çalışanlar arasında gerçekleştirdiği son araştırmasında da kanıtlanmıştı. Kaspersky Otomatik Güvenlik Farkındalığı Platformu’nda (KASAP) yerleşik olarak bulunan kimlik avı simülatörü ile yapılan test, çalışanların %20’sinin kötü amaçlı bağlantılara tıkladığını ve kurumsal duyurular içerdiği iddia edilen dolandırıcılık e-postalarına aldanma eğiliminde olduğunu gösterdi.

Vovk, şunları ekledi: “Bir işletmeyi satın alırken, satın alan kuruluş, çalışanlar ve hassas verileri işleyen üçüncü taraflar söz konusu olduğunda, personele daha önce verilen siber güvenlik eğitimlerinin yanı sıra gizlilik anlaşmaları da dikkate alınmalıdır. Temel olarak, veri erişiminin sınırlandırılmasını ve çalışanlar ayrıldığında uygun şekilde iptal edilmesini sağlamak için yeni kuruluşta şirket kaynaklarına yönelik gerekli erişim kontrolleri uygulanmalıdır.”

Bunların yanı sıra birleşme veya satın alma süreçlerinde veri koruma ve siber güvenlikle ilgili yasalar konusunda bilgi sahibi olmak da büyük önem taşıyor. Bu, kişisel verilerin sorumlu bir şekilde işlenmesi için öngörülen koşulları düzenleyen bölgesel regülasyonları ve yasaları da kapsıyor.

Vovk, son olarak şunları söylüyor: “Bir şirketi satın aldığınızda bu onun risklerini ve sorumluluğunu da üstlendiğiniz anlamına gelir. İşletmelerin siber dayanıklılığının en iyi şekilde sağlanması ve sürdürülmesi devamlılık gerektiren bir süreçtir. Tehdit aktörlerinin yeni teknik ve taktiklerinden korunmak için dijital iş çözümlerine, araçlarına ve becerilerine ek yatırımlar yapmak, yasalara uygun kuralları belirlemek ve siber güvenlik politikalarını ve koruma sistemlerini gözden geçirmek gerekir. Siber güvenlik seviyenizi en başından itibaren kontrol etmek, olaylara dair olasılığını azaltmanıza, gelişim için net bir yol belirlemenize ve yeni hedeflere ulaşmanıza yardımcı olacaktır.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Trend Micro, Kuruluşların Kötü Amaçlı Yapay Zeka Uygulamalarıyla Mücadele Etmelerine Yardımcı Oluyor

Dünyanın önde gelen siber güvenlik şirketlerinden Trend Micro, dünya genelinde işletmeleri yeni yapay zeka ile desteklenen tehditlerden korumaya yönelik planlarının ayrıntılarını paylaştı.

Trend Micro Tehdit İstihbaratından Sorumlu Başkan Yardımcısı Jon Clay, “ChatGPT gibi yapay zeka araçları günümüzün en çok konuşulan konuları arasında yer alıyor. Ancak, yapay zeka teknolojileri hiçbir fırsatı kaçırmayan siber saldırganlar tarafından halihazırda kurumsal güvenlik araçlarını aşmak için kullanılmaya başladı. Trend Micro, çığır açan araştırmaları ve kendi yapay zeka çalışmalarıyla ASRM (Saldırı Yüzeyi Risk Yönetimi) ve XDR’ı (Genişletilmiş Tespit ve Müdahale) daha etkili hale getirerek bu yeni tehdidin etkisini hafifletmede dünyaya öncülük ediyor” dedi.

Trend Micro Türkiye Teknik Lideri Burçin Olgaç, “Trend Micro olarak dünya genelinde müşterilerimizi en son tehditlere karşı korumak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Yalnızca 2023 yılında 73 milyar tehdidi engelleyerek büyük bir başarıya imza attık. Bu bizim tehdit tespit yeteneklerimizin ne kadar güçlü olduğunu göstermekle kalmıyor aynı zamanda günümüz tehdit ortamının ne kadar geniş olduğuna da ışık tutuyor. Siber saldırganların her türlü yenilikten faydalanmaya çalıştığı bu dinamik ortam, Türkiye’de ve dünya genelinde tüm müşterilerimizi siber saldırılara karşı koruma misyonumuzu daha da önemli bir hale getiriyor” dedi.

Trend Micro, 2023 yılının ilk yarısında dünya genelinde müşterilerine yönelik 73 milyar tehdidi başarıyla engelleyerek bir önceki yıla göre %16’lık bir artış kaydetti. Bu rakamlar, hem tehdit tespit yeteneklerinin artan gücünü hem de günümüz tehdit ortamının büyüklüğünü net bir şekilde ortaya koyuyor.

WormGPT ve FraudGPT gibi yeni ortaya çıkan kötü amaçlı yapay zeka araçları, siber suçları herkes tarafından yapılabilir hale getirmek, bilgisayar korsanlarının üretkenliğini artırmak ve saldırıların başarılı olma olasılığını yükseltmek için açık kaynaklı üretken yapay zeka platformlarının üzerine inşa ediliyor.

Trend™ Research kısa süre önce, tehdit unsurlarının daha etkili “sanal adam kaçırma” dolandırıcılığı için deepfake ve yapay zeka ses klonlama teknolojisini üretken yapay zeka ile birleştirerek taklit taktiklerini nasıl güçlendirdiklerini ortaya çıkardı. Saldırganlar, kurban seçiminde büyük veri kümelerini filtrelemek ve birleştirmek için ChatGPT’den yararlanıyor ve deepfake görüntüler, kurbanları yakın bir akrabalarının fidye için kaçırıldığına inandırmak amacıyla kullanılıyor.

Trend Micro tarafından yapılan ayrı bir araştırma, yeni siber saldırganların eğitilmesinde ve desteklenmesinde, aşağıdaki gibi faaliyetler dahil olmak üzere, üretken yapay zekanın kullanıldığını ortaya koydu:

  • Kötü amaçlı polimorfik kod geliştirme
  • Tespit edilmeye karşı daha dirençli kötü amaçlı yazılımlar oluşturma
  • İş E-Postalarının Ele Geçirilmesi (BEC) ve web sayfalarına yönlendiren birden fazla dilde son derece ikna edici kimlik avı e-postaları oluşturma
  • Bilgisayar korsanlığına yönelik araçlar oluşturma
  • Güvenlik açıklarını belirleme ve analiz etme
  • Dolandırıcılık için kart verilerini tanımlama
  • Taktik ve teknik öğrenimini hızlandırma

Bu araçlar siber suçlular tarafından sürekli olarak geliştiriliyor ve bilgisayar korsanlığına yeni başlayanların işlerini kolaylaştırmak için abonelik tabanlı fiyatlandırma yoluyla erişilebilir hale getiriliyor. Kötü amaçlı yapay zekanın geliştirilmesi ve kullanılması, güvenlik ekipleri üzerinde tehditleri daha erken ve daha hızlı tespit etme ve bunlara daha hızlı yanıt vererek daha hızlı kontrol altına alma ve minimum hasar sağlama konusunda artan bir baskı oluşturuyor.

Güvenlik ekiplerini kötü niyetli yapay zeka kullanımını tespit etme ve bunlara yanıt verme konusunda destekleyen Trend Vision One™, SOC analistlerinin yapay zeka odaklı saldırıların hızını ve polimorfik doğasını yakalamasına yardımcı olmak için yapay zeka uygulama tespit modellerine ek olarak sanal asistan Companion aracılığıyla kendi üretken yapay zekasından yararlanıyor. Özellikleri arasında şunlar yer alıyor:

  • XDR Vaka Özelliği: Tehdit olaylarının anlaşılmasını hızlandırarak uyarıları araştırmak ve bağlamsallaştırmak için harcanan zamandan tasarruf sağlıyor. Ortalama olarak uyarı başına üç dakika tasarruf sağlayarak kullanıcı başına haftada birkaç saat kazandırıyor.
  • Komut Satırı Özelliği: Karmaşık komut dosyalarının çözümlenmesini kolaylaştırıyor ve basitleştiriyor. Analistler, manuel inceleme süresinde 40 dakikaya varan verimlilik kazanımları ile ek zaman tasarrufu elde ediyor.
  • Arama Sorgusu Oluşturucu: Düz arama sorgularını biçimsel arama sözdizimine dönüştürerek, kullanıcılara sorgu geliştirme ve alan adı, operatör ve değer tanımlama konularında yardımcı olarak tehditleri bulmak için harcanan zamandan bir saate kadar tasarruf sağlıyor.

Trend, mevcut ve planlanan Yapay Zeka, Makine Öğrenimi ve Üretken Yapay Zeka yatırımları ve BEC saldırılarını tespit etmek için tasarlanan araçlar dahil olmak üzere 2005 yılından bu yana bu alandaki liderliği ile yapay zeka destekli çözümlerin ön saflarında yer alıyor. Writing Style DNA teknolojisi, önceki mesajlardan “normal” e-posta yazma stilini öğreniyor ve e-postalar bu temelden saptığında uyarı veriyor. Bu sayede 2022 yılı boyunca müşterilere yönelik 130.000’den fazla BEC saldırısı engellendi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı