Aylık arşivler: Ekim 2023

AKM'de Beş Sergi Birden

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen, dünyanın en uzun süreli festivalleri arasında yer alan, 100 günde 11 ilde gerçekleştirilen Türkiye Kültür Yolu Festivalleri’nin en özel duraklarından biri Beyoğlu Kültür Yolu Festivali, bu festivalin en özel duraklarından biri ise AKM. Atatürk Kültür Merkezi, Beyoğlu Kültür Yolu Festivali süresince ve sonrasında beş ayrı sergiye ev sahipliği yapacak. 

Bu yıl 4. dördüncü kez düzenlenen ve Türkiye Kültür Yolu Festivalleri’nin ortaya çıkış rotası olan Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’nin ana merkezi ise sanatın kalbinin attığı, gelişmiş bir teknolojik donanımla tasarlanmış 2040 kişilik Opera Salonu, 781 kişilik Tiyatro Salonu, 410 metrekarelik galerisi, Müzik Platformu, Çok Amaçlı Salonu, özel olarak tasarlanmış kütüphanesi ve Yeşilçam Sineması ile yıl boyunca sanatseverleri ağırlayan AKM. 

15 Ekim’e kadar sürecek Beyoğlu Kültür Yolu Festivali ana etkinlik mekanlarından olan Atatürk Kültür Merkezinde konserler, ücretsiz sergiler, söyleşiler ve etkinlikler yer alıyor. İstanbul, Mersin, Samsun Devlet Opera ve Balesi’nin görkemli temsillerinden, Türk Halk Müziği’ne, Kerem Görsev’den, Ceza’ya ve Türk Pop müziğinin ünlü isimlerinden, yurtdışından festivale konuk olarak gelen yabancı sanatçılara AKM salonlarını renklendiriyor. 

BALKAN NACİ İSLİMYELİ ANISINA 

2022 yılında kaybettiğimiz ressam, şair, düşünür ve akademisyen Prof. Balkan Naci İslimyeli, Epsilon Yayınevi’nin yayımladığı eserleri ve kitapların içinde yer alan yapıtlarından oluşan ve Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında AKM’de düzenlenen sergisiyle anılıyor.  30 Eylül’de Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında Gülfem Dedeoğlu küratörlüğünde açılan sergi 15 Ekim’e kadar ziyaret edilebilecek. İslimyeli’nin edebi eserlerinin iz düşümü diyebileceğimiz bu sergi Balkan Naci İslimyeli’nin “Makas-Psikolaj”, “Nothing is Everything” “Tuhaflıklar Tarihi” ve “Düş Resimleri” koleksiyonlarından seçmeler içeriyor.

RÖNESANS RÜYALARINI İSTANBUL’DA KEŞFETMEK

14. ve 17.yy arası üretilmiş milyonlarca sanat eserinin görsel verilerinden oluşan Refik Anadol “Rönesans Rüyaları” dijital sergisi Türkiye Kültür Yolu Festivalleri kapsamında bugüne kadar Türkiye’nin en özel mekanlarında sergilendi. “Rönesans Rüyaları” Kapadokya’da Meryem Ana Kilisesi’nde, Gaziantep’te Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nde, Başkent’te CSO ADA Ankara’da ve şimdi de İstanbul’un gözbebeği Atatürk Kültür Merkezinde sanatseverler ile buluşuyor.

100 SANATÇININ ÜRETTİĞİ ÖZGÜN ESERLER

Cumhuriyetin 100. yılı dolayısıyla Beyoğlu Kültür Yolu festivali kapsamında, AKM’de açılan sergide 100 sanatçının ürettiği özgün eserler yer alıyor. 256 eserin görülebildiği sergide, resim ve heykel çalışmaları, birlikte var olmak, toplumsal uyum, hoşgörü, saygı, iş birliği ve empati gibi değerler işlendi.

Serginin Küratörü Beste Gürsu, proje kapsamında farklı jenerasyonlardan ve çağdaş sanatın farklı disiplinlerinden 100 sanatçı bir araya geldi. Gürsu, “Sanatçılarımızın hepsi anonim nitelikte eser üretti, herhangi bir ünlüye ait eserler değil. Bu, onların sanatlarındaki olgunluğu ve yansıtmakistediği kimlikleri bize en iyi şekilde gösteriyor” diyor. Sergi 30 Ekim’ekadar AKM Galeride sanatseverler ile ücretsiz buluşacak.

 

ANDY WARHOL TÜM RENKLERİYLE BEYOĞLU KÜLTÜR YOLU FESTİVALİ’NDE 

Yirminci yüzyıl çağdaş sanatının en etkin isimlerinden ve Pop Art akımının öncüsü AndyWarhol’un eserlerinin yer aldığı “Andy Warhol-İstanbul” sergisi, İstanbul Lale Müzesi tarafından, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla sanatseverlerle AKM’de buluşuyor. İstanbul Emirgan’daki İstanbul Lale Müzesi’nde ziyarete açılan Andy Warhol-İstanbul sergisindeki 10 eser, Beyoğlu Kültür Yolu etkinlikleri kapsamında Atatürk Kültür Merkezinde sergileniyor. Festival kapsamında 10 eserle ön açılışı gerçekleştirilen serginin hazırlıklıları bir yıl sürdü. Serginin Küratörü Nurgül Şerefe sergiye dair, “Andy Warhol da toplumun sanatla birleştiği bir ortamda,sanatın tanımını alışılagelmiş geleneksel kalıplarından çıkarıp bambaşka bir bakış açısına dönüştüren bir kişi, bu anlamda Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’nde serginin yer almasını çok anlamlı ve önemli buluyorum. Çünkü Türkiye Kültür Yolu Festivalleri sanatı toplumun her kesimine ulaştırma gayesi ile hareket ediyor” diyor. 

ATATÜRK DÖNEMİ FOTOĞRAFLAR YAPAY ZEKAYLA BULUŞTU 

Atatürk Kültür Merkezinin girişinde ise sanatseverleri, Atatürk’ün hayali ve vizyonun tasvir edildiği, “Bir Hayalin İnşası” dijital enstalasyonu karşılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığınca Cumhuriyetin 100’üncü yılına özel hazırlanan “Bir Hayalin İnşası” dijital enstalasyonunda, ilk kez Cumhuriyet Müzesi arşivinden Atatürk dönemine ait özel olarak seçilen fotoğraflar yapay zeka teknolojisiyle bir araya getirilerek yeniden hayat buluyor. Teknoloji ile sanatı bir araya getiren “Bir Hayalin İnşası, ziyaretçilere yapay zekanın hayal gücüne ve Atatürk’ü hayal etme yeteneğine tanıklık etme imkânı sunuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Beyoğlu Kültür Yolu'nda Ünlü İsimlerden Aşık Veysel Sürprizi

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen Türkiye Kültür Yolu Festivalleri’nin çıkış noktası olan Beyoğlu Kültür Yolu Festivali, 30 Eylül tarihinde birbirinden özel etkinliklerle başladı. Bu özel etkinliklerden biri de Türk Halk Ozanı ve şair Aşık Veysel’in eserlerinin Oktay Kaynarca, Murat Dalkılıç, Kubat ve Yavuz Bingöl tarafından senfoni orkestrası eşliğinde seslendirileceği konser. 

Anadolu’nun en önemli ozanlarından olan Aşık Veysel, ünlü sanatçı Yavuz Bingöl tarafından projesi oluşturulan “Aşık Veysel Senfoni ile Buluşuyor” konseri ile sahneye taşınıyor. Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında düzenlenen, 5. Halk Müzikleri Festivali içinde yer alan konserde Oktay Kaynarca, Murat Dalkılıç, Kubat ve Yavuz Bingöl solist olarak yer alacak, ünlü isimlere eşlik edecek serfoni orkestrasını Şef Eray İnal yönetecek. “Aşık Veysel Senfoni ile Buluşuyor” konseri 13 Ekim Cuma günü saat 20.00’de AKM Türk Telekom Opera Salonu’nda gerçekleştirilecek. Konserde ünlü ozan Aşık Veysel’in klasikleşmiş eserleri yorumlanacak. “Aşık Veysel Senfoni ile Buluşuyor” konseri, 2023 yılının UNESCO tarafından “Aşık Veysel Yılı” olarak ilan edilmesi nedeniyle sanatçı Yavuz Bingöl’ün yıl boyunca tüm Türkiye’de “Veysel’siz 50 Yıl” konserlerinin devamı niteliğinde olacak.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Elektrikli Araçların Pazar Payındaki Artış Hız Kazanıyor “

PwC’nin strateji danışmanlığı grubu Strategy&’in elektrikli araç satış trendlerine odaklanan raporuna göre, bataryalı elektrikli araç (BEV) satışları 2023 yılının ikinci çeyreğinde analiz edilen 20 pazarda geçen yılın aynı dönemine göre %52 arttı. BEV pazar payının yaklaşık %2 civarında olduğu Türkiye’de, bataryalı elektrikli araç satışları 2023’ün ilk yarısında %341 artış gösterdi. 

 

PwC’nin strateji danışmanlığı grubu Strategy&, “2023 yılının ikinci çeyreğinde elektrikli araç satışları” raporunu yayınladı. Rapora göre, son dönemde orijinal ekipman üreticileri (OEM) ana akım tüketicilerini çekmek için çabalarken, bataryalı elektrikli araç (BEV) fiyatları da düşüş eğiliminde. 

 

BEV kategorisi %13’lük küresel pazar payıyla henüz kitlesel pazar düzeyine ulaşmasa da, 2023’ün ilk yarısında %39 gibi ciddi bir büyüme gösterdi. Raporun 2023 yılının ikinci çeyreğinde analiz ettiği 20 pazarda, BEV satışlarında geçen yılın aynı çeyreğine göre %52 artış gerçekleşti. Pazar payı için süren mücadelede otomobil üreticilerinin BEV fiyatlarında indirim furyası Avrupa’ya da ulaşmış durumda. 

 

Rapor, büyük pazarların neredeyse hepsinde BEV satışlarının toplam hafif araç pazarından çok daha fazla büyüme kaydettiğini gösteriyor. 10 Batı Avrupa ülkesindeki otomotiv pazarında 2023’ün ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla kaydedilen toplam %17’lik büyümeye karşın, BEV satışlarındaki artış %49 oldu. Bu oranlar, ABD’de sırasıyla %67 ve %19, Çin’de ise %49 ve %29 olarak gerçekleşti.

 

Strategy& Türkiye Lideri Kağan Karamanoğlu PwC raporu ile ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: “Strategy& olarak elektrikli araç pazarının gelişimini çok yakından izliyor, pazara ilişkin en güncel trendleri ve gelecek öngörülerini hazırladığımız raporlar aracılığıyla paylaşıyoruz. 2023 yılının ikinci çeyrek dönemine odaklanan raporumuz, önceki yılın aynı dönemine göre önemli bir artışa işaret ediyor. Özellikle Türkiye gibi elektrikli araç pazar payının henüz düşük seviyelerde seyrettiği ülkelerde bu artışlar çok daha dikkat çekici oranlarda. Elektrikli araç fiyatlarında kaydedilen düşüşler, pazara giren yeni ve iddialı modeller, şarj altyapısının daha da gelişmesi ve teşviklerle birlikte bu artışın yakın gelecekte hızlanacağını söyleyebiliriz.”

 

Rapora göre 2022 yılında küresel satışların neredeyse üçte ikisini oluşturan “Station wagon” segmentindeki otomobillerin en fazla tercih edildiği pazarlar arasında olan Avrupa’da gerçekleştiğine de dikkat çeken rapora göre OEM üreticileri özellikle “station wagon” segmentteki büyüme fırsatını değerlendirmeye çalışıyor. Hem menzil hem de verimliliğe olumlu etkisi olan üstün aerodinamik özellikleri sayesinde SUV segmentindeki araçlara göre daha avantajlı olan elektrikli station wagon segmentinin büyüme potansiyeline de dikkat çekiliyor. Avrupa’daki OEM üreticilerin bu nedenle station wagon araçların elektrikli versiyonlarını piyasaya sürme yönündeki isteğine de değinen rapor, bu trendin aynı zamanda ana akım otomobil pazarındaki elektrifikasyonun artış göstergelerinden biri olduğunu vurguluyor.

 

Rapor, önceki yıllarda COVID-19 etkisi ile doğan karantinalar ve tedarik zinciri aksamalarından kaynaklanan sorunların fiyatlarda yukarı yönlü bir baskı yarattığını ancak, bu dönemin geride kalması ve aynı zamanda arz ile üretimin de artmasıyla birlikte, OEM’lerin ana akım tüketicilerini cezbetmek için rekabetin daha da kızıştığını vurguluyor. Bu ise fiyat düşüşlerini de beraberinde getiriyor.

 

Türkiye’de BEV pazarı 2023’ün ilk çeyrek döneminde yüzde 341 büyüdü 

BEV araçların pazar payının sadece yüzde 2 oranında olduğu Türkiye’de, BEV satışlarının toplam pazarda düşük pay aldığı diğer pazarlarda da, BEV satışlarındaki büyüme oranı olgunlaşmış pazarlara kıyasla çok daha yüksek oranlarda gerçekleşti. Türkiye’de, 2023’ün ilk yarısında bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla, satışlarda %341 oranında bir büyüme yaşandı. Aynı dönemde, hala çok düşük bir penetrasyona sahip olan fişli hibrit elektrikli araçlarda (PHEV) araçlarda %237 oranında, toplam pazarın onda birini oluşturan HEV araçlarda ise %46 gibi kayda değer oranda bir artış kaydedildi.

 

Raporda öne çıkan bulgular;

  • BEV satışları, Avrupa’nın en büyük beş pazarını oluşturan Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve İngiltere pazarlarının toplamında, 2023 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %49 arttı.
  • Bu büyük BEV pazarlarının tümü 2023’ün ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla önemli artışlar kaydetti; Almanya ve Birleşik Krallık pazarları %50 büyürken, Fransa pazarı ise %47 oranında büyüme kaydetti. İtalya pazarı ise BEV pazarında ilerleme sağlamakta hâlâ zorlanıyor.
  • İspanya ve İtalya’daki BEV pazar payları sırasıyla yaklaşık %6 ve %4 ile Avrupa’nın ilk beş pazarındaki diğer ülkelerin gerisinde.
  • En büyük beş pazardaki PHEV satışları, 2022’nin ikinci çeyreğine kıyasla %6 düştü.
  • Bu genel düşüş, büyük ölçüde, 2022 sonunda PHEV teşviklerinin tamamen kaldırılmasının ardından Almanya’da gerçekleşen %42’lik düşüşe bağlanabilir.
  • Diğer Avrupa pazarlarındaki en büyük BEV satış artışı ise sırasıyla %96 ve %66’lık oranlarla Hollanda ve Avusturya’da görüldü. Dünyadaki en yüksek pazar payına sahip olan Norveç’teki BEV pazarının %83 civarında sabitlendiği görülüyor.
  • ABD BEV pazarı, hükümet teşvikleri, popüler yeni modeller ve ülkedeki şarj altyapısının geliştirilmesinin etkisiyle 2023’ün ikinci çeyreğinde 2022’nin aynı dönemine göre %67 oranında büyüdü.
  • Çin pazarında BEV satışları 2023’ün ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre %49 artarken PHEV satışları ise aynı zaman diliminde iki kattan fazla artarak %105 büyüme kaydetti.

PwC Hakkında

PwC’de amacımız, toplumda güven oluşturmak ve önemli sorunlara çözüm üretmektir. Biz, danışmanlık, denetim ve vergi hizmetleri alanında kaliteli hizmet sunmaya odaklanmış, 152 ülkede 328.000’i aşkın çalışanın oluşturduğu bir topluluğuz. 1981’den bu yana Türkiye’de iş dünyasına hizmet sunan PwC olarak; İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir ve Eskişehir’deki, yaklaşık 2.600 kişilik profesyonel kadromuz ile müşterilerimizin aradığı değeri yaratmak için çalışıyoruz. Daha fazla bilgi almak için pwc.com.tr sitesini ziyaret edebilirsiniz.

 

Strategy& Hakkında 

Strategy&, baştan sona farklılaşma üzerine kurulu ve özel tasarlanmış bir geleceği hayata geçirmek üzere konumlanmış küresel strateji danışmanlık şirketidir.

PwC’nin bir parçası olarak Strategy&’de büyümenin özünü oluşturan sistemler inşa ediyoruz. Somut uzmanlık, teknoloji ve ölçek gücümüzle öngörülerimizi birleştirerek ilk günden itibaren daha iyi, daha dönüştürücü bir strateji oluşturmanıza yardımcı oluyoruz.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

UPS, 35 Yıldır Türkiye'nin İhracatına Katkı Sağlamaya Devam Ediyor

Türkiye’deki faaliyetlerine 1988 yılında ihracat gönderilerini uluslararası pazarlarla buluşturmak amacıyla başlayan UPS Türkiye, bugün 2.000’den fazla çalışanıyla 81 ilde faaliyet gösteriyor. Son 5 yılda Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa Bölgesine 2 milyar dolardan fazla yatırım yaptıklarını açıklayan UPS Türkiye Ülke Müdürü Engin Kolat, “Türkiye’deki operasyon ağımızı güçlendirerek ve yatırımlarımızı sürdürerek, müşterilerimizin ihtiyaç duydukları hız, güven ve uzmanlığı sağlamaya devam ediyoruz” dedi.

 

UPS Türkiye, müşterilerine yüksek kaliteli lojistik hizmetleri sunmanın yanı sıra Türkiye’nin uluslararası ticaretine de katkı sağlıyor. Türkiye’de aynı anda yurt içi ve yurt dışı kargo hizmeti sunan; deniz, hava ve karayolunu kullanan ve bunun yanı sıra depoculuk hizmeti veren lojistik şirketi UPS, Türkiye’nin ihracat potansiyelini genişletmek ve Türkiye’nin büyümesini desteklemek amacıyla Export Akademi ve Kadın İhracatçı Programı gibi çeşitli programlar ve projeler geliştirdi.  T.C. Ticaret Bakanlığı ile başlattığı Export Akademi programıyla KOBİ’lerin ve girişimcilerin ihracat potansiyellerini keşfetmelerine yardımcı olan UPS, bugüne kadar 8000 KOBİ ve girişimciye eğitim verdi. Kadınların sınırları aşmasına ve işletmelerini küresel pazarlara genişleterek yeni gelecekler oluşturmalarını sağlamak amacıyla başlatılan UPS Kadın İhracatçı Programı, kadın girişimcilere yönelik eğitimler ve mentorluk fırsatları sunarak 8.500’den fazla kadının güçlenmesine destek oldu.

 

Müşteri odaklılık stratejisinin önemli bir parçasını oluşturan küresel filo büyütme çalışmaları kapsamında UPS, geçtiğimiz yıl sipariş verdiği sekiz adet Boeing 767-300F uçağını 2025 yılı itibarıyla filoya katmaya hazırlanıyor. Teslimatlar tamamlandığında filodaki toplam uçak sayısı 263’e ulaşacak. Yeni siparişler, UPS’in, verimliliğini, sürdürülebilirliğini ve güvenilirliğini artırırken müşterilerinin ihtiyaçlarını en yüksek standartlarda karşılama ve sektörün en modern filosuna sahip olma misyonunu temsil ediyor.

 

Son beş yılda 2 milyar dolar yatırım

 

UPS’in Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa Bölgesine son beş yılda 2 milyar dolardan fazla yatırım yaptığını açıklayan UPS Türkiye Ülke Müdürü Engin Kolat şunları söyledi: “Türkiye’nin büyümesine ve ihracatına katkı sunmayı daima kendimize ilke edindik. Bu kapsamda 2016 yılında İzmir Aktarma Merkezi ve 2021’de ise İstanbul Avrupa Aktarma Merkezi projelerimizi tamamlayarak ticaretin, e-ticaretin ve e-ihracatın büyümesi adına yatırımlarımıza hız kesmeden devam ettik.” UPS’in, 2018 yılında İGA yönetimi ile imzalanan 25 yıllık sözleşme kapsamında İstanbul Havalimanı’na yaptığı yatırım, küresel pazarlar arasında köprü oluşturma ve ülkenin büyüme hedeflerine katkı sağlama taahhüdünü güçlendiriyor.

 

Kolat, “Türkiye, stratejik konumu ve çeşitlendirilmiş ihracat dallarıyla dünyanın önde gelen ihracatçılarından biri olarak küresel ağımız içerisinde oldukça değerli bir yeri temsil ediyor. Türkiye’nin üretim gücü ve sağlam altyapısı sayesinde ülkemizden çıkan katma değerli ürünlerimizi küresel pazarlarla buluşturduğumuz için gururluyuz. Türkiye, eşsiz konumu, yetenekli işgücü ve erişilebilir üretim maliyetlerinden yararlanarak ihracat performansını daha da artırma potansiyeline sahip. UPS, olarak buradaki ağımızı güçlendirip yatırımlarımıza devam ederek, müşterilerimize en yüksek kalitede lojistik çözümler sunmaya ve Türkiye’nin ihracat performansını arttırmaya katkı sağlayan güvenilir bir ortak olmaya devam edeceğiz” dedi.

 

UPS’te dijital dönüşüm

 

UPS, teknoloji alanında yaptığı yatırımlarla müşterilerinin iş süreçlerini optimize etmelerine yardımcı oluyor. UPS’in akıllı lojistik çözümleri ve müşteri odaklı dijital hizmetleri sayesinde müşteriler, gönderilerini daha hızlı, verimli ve çevre dostu bir şekilde takip edebiliyorlar. Kendisini aynı zamanda bir teknoloji şirketi olarak tanımlayan UPS, işletmelerin, uçtan uca tüm lojistik hizmetlerini tek çatı altında ve dijital olarak yönetebilmesine imkân tanıyan entegre lojistik yönetim portalı UPS Smart’ı geliştirdi. Ayrıca, bu yıl hizmete sunduğu “İthalat Asistanım” uygulamasıyla müşterilerine dijital ortamda daha hızlı, kolay ve sorunsuz bir ithalat deneyimi sunuyor.

 

Kolat, “Bu gibi hizmetlerimizle manuel olarak yapılan birçok işlemi dijital platforma taşıyor ve hata oranlarını azaltıyoruz. Bu sayede müşterilerimize daha hızlı ve etkili bir şekilde yanıt veriyor, müşteri memnuniyetini artırıyoruz. Dijital dönüşüme öncülük etmek ve müşterilerimize eşsiz hız ve güvenilirlik sağlamak için teknoloji yatırımlarına odaklanmaya devam edeceğiz” dedi.

 

2050 yılına kadar küresel operasyonlarda karbon nötr hedefi

 

UPS, sürdürülebilirlik uygulamaları ve elektrikli araç kullanımı konusunda hem globalde hem de Türkiye’de önemli adımlar atıyor. Global olarak, uzun süredir çevresel sürdürülebilirlik konusunda öncü rol oynayan UPS, 2021 yılında şirket çapında yeni bir dizi ÇYS (ESG) hedefini duyurdu. Bunlar arasında 2050 yılına kadar küresel operasyonlarda kapsam 1, 2 ve 3 emisyonlarında karbon nötr olma taahhüdü de yer alıyor.

 

2035 yılı için belirlenen çevresel sürdürülebilirlik hedefleri arasında küresel küçük sipariş operasyonlarında teslim edilen paket başına karbon emisyonlarının yarı yarıya azaltılması, tüm tesislerin yenilenebilir elektrik enerjisiyle çalışmasının sağlanması ve küresel hava filosunda kullanılan yakıtın %30’unun sürdürülebilir havacılık yakıtı olması yer alıyor. Filosunda 13.000’in üzerinde alternatif yakıtlı ve ileri teknolojili araç bulunan UPS, ayrıca 2025 yılına kadar kara operasyonlarında %40 oranında alternatif yakıt kullanımı taahhüt ediyor.

 

Gönüllülük yoluyla çalışan katılımı ve UPS Vakfı aracılığıyla hayırsever bağışlarla sosyal etki sağlamaya devam eden UPS, 2040 yılına kadar 1 milyar insanın hayatını olumlu yönde etkilemeyi hedefliyor. Daha sağlıklı, temiz ve sürdürülebilir bir dünya sağlamak için 2030 yılına kadar 50 milyon ağaç dikmek de şirketin hedefleri arasında yer alıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kulak Ağrısını Gidermek için 10 Öneri

Bebeklik çağından yetişkinliğe kulak ağrısı ciddi sonuçlar doğurabiliyor ve hafife alınmaması gerekiyor. Aniden başlayabilen ve şiddetli seyredebilen kulak ağrıları enfeksiyonlardan kaynaklanabildiği gibi; alerji, uçak seyahati, dalış sporu ya da kulağın yanlış şekilde temizlenmesi nedeniyle de olabiliyor. Kulak ağrısının kaynağının belirlenmesi, tedavinin planlanması ve önlem alınması için büyük önem taşıyor. Memorial Antalya Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. İsmail Önder Yılmaz, kulak ağrısı nedenleri hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. 

 

Çocuklarda orta kulak enfeksiyonu daha sık görülüyor

Kulak ağrısının en sık görülen nedeni enfeksiyonlardır.  Orta kulak enfeksiyonları,  kulak zarının hemen arkasındaki orta kulağı geniz bölgesine bağlayan östaki borusunun tıkanması sonucu ortaya çıkar. Sigara dumanı, sinüzit, soğuk algınlığı, kalıtım ve alerji gibi faktörler tıkanıklığa yol açabilen sebeplerdir. Çocuklarda orta kulak enfeksiyonu yetişkinlere oranla daha yaygındır çünkü çocukların kulaklarındaki östaki borusu daha kısa ve yataydır. 

 

Yanlış emzirme orta kulak enfeksiyonuna neden olabilir!

Bebeklik döneminde yanlış emzirme ve besleme de sık kulak enfeksiyonuna neden olabilir. Bunu önlemek için bebek emzirilirken veya beslenirken başının yukarıda olmasına dikkat edilmelidir. Dış kulak enfeksiyonunda kulak kepçesine önden veya alttan yapılan basıda genellikle şiddetli ağrı olur ve çoğunlukla bu kirli suda yüzmenin bir sonucudur. Kulakta oluşmamasına rağmen sinüs, diş ve boğaz enfeksiyonları da kulak ağrısına yol açan diğer enfeksiyonlar arasındadır. 

 

Alerji kulak ağrısı yapabilir

Saman nezlesi, toz, polen ve hayvan alerjileri de kulak ağrısına yol açabilir. Bu tip alerjilerde burunda tıkanıklık ve akıntı olur. Bir ucu genize açılan östaki borusunun tıkanması sonucu ağrı, kulakta dolgunluk ve basınç hissi görülebilir. Dış kulaktaki, alerjik egzamalar kulak cildinde çatlaklara ve kolay dış kulak yolu enfeksiyonuna yakalanmaya neden olabilir.

 

Basınç farklılığı ağrıya yol açıyor

Uçak seyahatlerinde veya dalış esnasında aniden ortaya çıkan şiddetli kulak ağrıları görülebilir. Bu durum ani basınç farklılığı sonucu kulak zarına uygulanan basınçtan ortaya çıkar. Sebebi; kulağın, orta kulak ile dış kulak arasındaki basınç farkını dengeleyememesidir. Bu basınç farkı kulak ağrısına hatta kulak zarının zedelenmesine bile neden olabilir. 

 

Kulağınızı temizlerken dikkatli olun

Kulak ağrısının sebeplerinden biri kulağa sokulan yabancı cisimlerdir. Kulağı temizlemek için kullanılan kulak çöpleri kullanılmamalı sadece dışa gelmiş olan kirler temizlenmelidir. Kiri daha ileri iterek temizleme hareketi kulak zarına zarar verebilir. Sert kulak kirleri kulak zarına veya dış kulak yoluna bası yaparak kulak ağrısına neden olabilir. Uzmanlar kulak kirini mikroskop veya ışık altında basit bir işlemle temizleyebilir. Ayrıca, kulağa alınan güçlü bir darbe ya da silah sesi gibi yüksek bir ses de kulak zarına zarar verebilir. Kulak zarı genellikle 2 ay içerisinde kendi kendini iyileştirir. 

 

Aşağıdaki durumlarda bir uzmana başvurun;

  • Belirtiler bir günden fazla sürüyorsa,
  • 6 aydan küçük bir bebekte belirtiler görülüyorsa,
  • Kulak ağrısı şiddetliyse,
  • Çocuklar soğuk algınlığı veya diğer üst solunum yolu enfeksiyonundan sonra uykusuz veya sinirliyse
  • İşitme zorluğu varsa,
  • Kulaktan sıvı, irin veya kanlı sıvı akıntısı geliyorsa zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır. Ağrının kaynağına bağlı olarak tedavi yöntemi de değişiklik gösterir.

 

Kulak ağrısına iyi gelen yöntemler şunlardır;

  1. Isıttığınız bir havluyu kulağınıza koyun, havlunun kulağınızı yakacak kadar sıcak olmamasına dikkat edin.
  2. Ağrı kesici kullanın.
  3. Bu süreçte ağır aktivitelerden kaçının ve dinlenin.
  4. Sigara ve sigara dumanından uzak durun.
  5. Kulağınızı rüzgardan koruyun.  Özellikle dışarı çıkarken ya da bir klima yakınında şapka veya şal ile kulaklarınızı örtün.
  6. Kulağınıza kulak çöpü de dahil olmak üzere hiçbir şey sokmayın.
  7. Yüzmeyin ve duş veya banyo sırasında kulağınıza su kaçırmamaya özen gösterin.
  8. Bir doktor önermediği sürece kendi kendinize kulak damlası kullanmayın.
  9. Odanızı havalandırarak içeride temiz hava olmasına özen gösterin.
  10. Tıbbi bir engeliniz yoksa bol sıvı tüketin. Günde en az 8 bardak su içmeye özen gösterin.

 

Kulak ağrısı çekenler bu ağrının nasıl da aniden bastırabileceğini veya ne kadar şiddetli olabileceğini bilirler. Nedenine bağlı olarak tek ya da her iki kulakta birden ortaya çıkabilen kulak ağrıları yine nedenine göre farklı özelliklerde olabilir. Kulak ağrısı kulağın kendisinden kaynaklanabileceği gibi baş veya boyun bölgesindeki başka bir sorundan dolayı da kaynaklanabilir. 

 

Kulak ağrısının pek çok farklı nedeni olabilir ve bir kulak burun boğaz doktoruna görünmek, ağrının kaynağını bulmak için en doğru çözüm olacaktır. Kulak tıkanıklığı, az duyma, baş dönmesi, çınlama veya uğultu kulak ağrısına sıkça eşlik eden diğer şikâyetlerdir. 

Kabaca kulak ağrısı nedenleri şöyle sıralanabilir.

Kulak zarının zarar görmesi: 

Kulağa yansıyan ağrılar: Boğaz, boyun ve geniz bölgesi tümörleri, aftlar, diş çürükleri, boyun bölgesi lenf bezi iltihapları, boyun bölgesi kas ağrıları, çene eklemi rahatsızlarının ağrıları da kulağa vurabilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Hürrem Sultan Hamamı'nda Saraylı Ağırlamalar" Davetinde Osmanlı Döneminin Ağırlama Kültürü Tanıtıldı

İstanbul’un tarihi yarımadasında, Sultanahmet ve Ayasofya Camileri arasında eşsiz bir konumda bulunan ‘Hürrem Sultan Hamamı’ özel bir davete ev sahipliği yaptı. “Hürrem Sultan Hamamı’nda Saraylı Ağırlamalar” başlığı altında düzenlenen etkinlik, Gastronomi Danışmanı ve Eğitmen Şef Elif Edes ile Hürrem Sultan Hamamı Tarih ve Kültür Danışmanı Saray ve Kültür Tarihçisi A. Çağrı Başkurt’un ev sahipliğinde gerçekleşti. Davete katılan Şeyla Ovadya Karadeniz, Hakan Karadeniz, Zeynep Üstünel, İdil Atakol, Bora Atakol, Ayşegül Hotiç, Ebru Erberdi, Semra Edes, Selim Edes, Hacer Özil, Ece Sarpyener, Ayşe Torfilli Somer, Didem Demir, Melissa Okan Miskavi, Serhan Gürkan gibi isimler Hürrem Sultan Hamamı’nı, ağırlama sanatını ve bu sanatın en önemli simgelerinden kahve ve lokumun tarihi yolculuğunu, döneme özel malzemelerle hazırlanmış bir kahvaltı eşliğinde dinledi.

İstanbul’un kalbinde, Ayasofya Meydanında yer alan ve Mimar Sinan tarafından yapılan ‘Hürrem Sultan Hamamı’, eskiyle yeniyi buluşturan kültür odaklı etkinliklerinden birini daha hayata geçirdi. “Hürrem Sultan Hamamı’nda Saraylı Ağırlamalar” başlığı altında Mihri Restaurant Teras’ta düzenlenen etkinlik, Şef Elif Edes ile Saray ve Kültür Tarihçisi Çağrı Başkurt davetiyle, bir cephesiyle Sultanahmet Camisine diğer cephesiyle ise Ayasofya Camisine bakan benzersiz bir konumda bulunan Hürrem Sultan Hamamı ev sahipliğinde gerçekleşti. 

Bu özel davette konuklara bilgi veren Hürrem Sultan Hamamı Tarih ve Kültür Danışmanı Saray ve Kültür Tarihçisi A. Çağrı Başkurt misafirleri şu cümlelerle karşıladı: ‘16. yüzyılın rakipsiz hükümdarı olan ve “Muhteşem” unvanıyla anılan Sultan Süleyman’ın “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi; Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” beytini sadece ülkemizde değil dünyada bilmeyen yok gibidir. Sultan Süleyman denilince akla gelen ilk isim ise Hürrem Sultan’dan başkası değildir. O, cihan hükümdarının has bahçesinin en değerli çiçeği, sonsuz hazinelerinin keşfedilmemiş incisi, hükümdarların sahip olmak istedikleri İstanbul’un, Bağdat’ın, Horasan’ın ve Mısır’ın tâ kendisi Hürrem Sultan… ‘. Başkurt sözlerine şöyle devam etti: Hürrem Sultan Hamamı, Hürrem Sultan’ın emri üzerine 1556 senesinde büyük Türk Mimarı Koca Sinan tarafından inşa edilen Roma ve Osmanlı imparatorluklarının tören yolu üzerinde konumlandırılmış olduğu için eşsizdir. Bugün o olmadan tarihi yarımadayı, Ayasofya ve Sultanahmet meydanlarını düşünmek imkânsızdır. O, eşsiz bir sağlık âbidesi olarak İstanbul’un kalbine vurulmuş bir sultan mührüdür…’

Şef Elif Edes’in Kasım 1539’da gerçekleşen sünnet düğünü ve nikâh töreninde ikram edilen 53 çeşit tatlıdan ilham alarak ilk defa sunduğu tatlı, “Saraylı Ağırlamalar” başlığı altında gerçekleşen davete özel bir dokunuş niteliğindeydi… Elif Edes’in yemeklerin olduğu kadar sofralardaki ağırlamaların da önemine dikkat çektiği konuşmasının ardından A. Çağrı Başkurt, Osmanlı Sarayı’nda törensel ağırlamaların inceliklerini, zarafet ve ihtişamlı yönlerini paylaştı. 

Dünden bugüne ağırlamaların vazgeçilmesi olan kahve ve lokum konusunda Aslı Tapucu ve Selim Cenkel davetlileri bilgilendirdi. İhsan Kurukahvecioğlu Halefleri’nin vârisi Aslı Tapucu, kahvenin 16. yüzyıldan bugüne uzanan İstanbul’daki varlığını, kavurma ve pişirme tekniklerini, Kurukahveci Han’ın hikâyesini konuklarla paylaştı. Kahve denilince akla gelen ilk şey olan lokumun ve lokumculuğun serüveni ise Marsel’in bânisi olan Selim Cenkel tarafından dile getirildi. Hafızalarda klasikleşmiş olan lokumun geçmişten bugüne uzanan ve geleceğe uzanacak olan yolculuğu misafirleri yeni tatlarla buluşturdu.

Konuklar A. Çağrı Başkurt’un mihmandarlığında gerçekleşen ve Türk hamamı ritüelleri ile mimarisinin anlatıldığı hamam gezisiyle bu özel yapı hakkında bilgi sahibi oldular. Davetlilere, Gastronomi Danışmanı Elif Edes reçetesiyle, Hürrem Sultan ve Sultan Süleyman’ın 1539 senesinde sünnet edilen oğulları Şehzade Bayezid ve Şehzade Cihangir ile aynı tarihte düğünü yapılan kızları Mihrimah Sultan ve Rüstem Paşa’nın düğünlerinde ikram edilen lezzetler sunuldu. Çeşitli kokulu reçellerle ve dönem lezzetleriyle sunulan kahvaltı sırasında, A. Çağrı Başkurt’un paylaştığı Hürrem Sultan ve Sultan Süleyman’ın herkesçe meşhur olan aşkının bilinmeyen yönleri ve özel mektupları konukları tarihte hayranlık dolu bir yolculuğa çıkarttı.

Elif Edes’in geçmişten günümüze değişen damak zevkimiz, yeme içme kültürümüzün ve alışkanlıklarımızın günümüze ve geleceğe uyarlanması konusunda işaret ettiği noktalar, günümüzün hızla yükselen gastronomi yolculuğunun önemli durak noktaları olarak hafızalardaki yerini aldı.  

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünyanın En Hızlı Bisikletçisi Mark Cavendish 58.Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nda

Fransa Bisiklet Turu’nda 34; Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nda 11 etap zaferi ile rekor ortağı olan Britanyalı ünlü sprinter Mark Cavendish, beşinci kez TUR’da yarışacak.

Dünyanın en iyi sprinterlerinin başında sayılan Cavendish “Artık emekli olmalı” diyenlere inat hala etap kazanabildiğini gösterdiği TUR 2021’den sonra yeniden Türkiye’de… 

2005 yılında profesyonel yarış hayatına başlayan, 2011 yılında Dünya Şampiyonluğu unvanını kazanan Cavendish, 2017’de Epstein-Barr virüsü ve 2018’de klinik depresyon teşhisi konulduktan sonraki dört yıl boyunca büyük zorluklar yaşadı…

Bisiklet çevreleri, Cavendish döneminin sona erdiği düşüncesindeydi. Sporun gördüğü en büyük sprinterlerin başında olan Mark, Ekim 2020’de Gent-Wevelgem’i 74’üncü sırada bitirdikten sonra son yarışını koşmuş olabileceğinin sinyallerini vermişti. Ancak içindeki heyecan ve adrenalin tutkusu, onu yeniden yarışlara çekiyordu. Ocak 2021’de pelotona döndü hem de güçlü bir ekip olan Deceuninck-QuickStep formasıyla “İkinci baharı” için mücadele etmeye başladı.

En son etap zaferini Şubat 2018’de yaşayan Cavendish, 2021 yılındaki Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nda 4 etap kazanarak büyük tutkusuna döndüğünü gösterdi. 2021 yılında, 36 yaşındayken yeniden Fransa Turu’nda yarışma şansı yakaladı. Tour de France’da 3 etap kazanan Cavendish, etap zaferi sayısını 34’e çıkartarak Eddy Merckx’in rekorunu egale etti. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nda da 2014, 2015 ve 2021’de toplam 11 etabı ilk sırada bitiren Britanyalı bisikletçi, Andre Greipel ile birlikte Türkiye’de en fazla etap kazanan isim durumunda. Cavendish, TUR 2023’te etap rekortmeni unvanını tek başına eline alabilmek için yarışacak. 

NETFLIX, dünyanın en hızlı bisikletçisi Cavendish için bir belgesel hazırladı

İnişli çıkışlı zorlu yılların konu edildiği samimi ve sürükleyici belgeselde, Cavendish için TUR 2021’in dönüm noktası olduğunun altı çiziliyor. 1.159 gün sonra ilk etabını kazanarak küllerinden doğan Mark Cavendish, beşinci kez Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’na geliyor. 

38 yaşındaki yaşındaki sprinter, 4 Ekim’de takımı Astana Qazaqstan Team ile emekliliğini bir sene daha uzattığı müjdesini verdi. Geleneği bozmayıp önce Türkiye’de ardından Fransa’da en çok etap kazanan sporcu rekorunu kıracak mı? gelin bu sürükleyici hikayeyi birlikte izleyelim…

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

STILL ARSER, 3. Uluslararası İş ve İstif Makinaları Kongresi & Kiralama Zİirvesi'nde

İç lojistik sektöründe, satış ve satış sonrası hizmetler, ikinci el satış ve kiralama, otomasyon çözümleri ve iş güvenliği alanlarında hizmet veren STILL ARSER, 3-4 Ekim 2023 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen 3.Uluslararası iş ve İstif Makinaları Kongresi & Kiralama Zirvesi’nin ana sponsoru olarak yer aldı. 

 

İMDER (Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği) ve İSDER (İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği) iş birliğiyle gerçekleştirilen etkinliğe, 55’in üzerinde farklı ülkeden 500’ün üzerinde üst düzey sektör temsilcisi katıldı.

 

Zirve kapsamında düzenlenen kongrede konuşan STILL ARSER Genel Müdürü Mustafa Çiper “ Sektörümüzün önde gelen firmaları, pandeminin ardından ilk kez bu kongrede buluştu.  STILL ARSER olarak böyle kapsamlı bir organizasyonun içinde olmaktan dolayı mutluyuz. Kongrenin tüm sektörümüz için faydalı geçtiğine inanıyorum” dedi  ve şöyle devam etti “ “Dijitalleşme, Paylaşım Ekonomisi ve Enerji Dönüşümü” sloganı adı altında gerçekleşen zirvede biz de düşük enerji  tüketimi ile sürdürülebilirliğe katkı sağladığımız uzun ömürlü ve çevre dostu ürünlerimizi sergiledik. 2023 yılında bağımsız bir kuruluş olan IFOY tarafından ödüle layık görülen EXH16 ‘ı da yakından incelenebilmesi için alanımızda yer aldı.”

 

 

İç lojistik sektöründe, Avrupa’da 1’inci, Dünya’da 2’nci sırada yer alan KION Grubu’nun da bir parçası olan STILL GmbH ve Arkas ortaklığından doğan STILL ARSER, Türkiye geneline yayılmış bayi ağı ile birlikte 700’den fazla çalışana sahip bulunuyor. 

PANDEMİDEN SONRAKİ İLK BÜYÜK BULUŞMA

 

Ulusal ve uluslararası 200’den fazla kurumsal firma; iş, inşaat, istif makinaları sektör profesyonelleri ve hedef alıcılar 2 gün boyunca B2B toplantılarda, interaktif kaynaşma programlarında bir araya geldi. Pandeminin ardından sektörün ilk kez buluştuğu etkinlik kapsamında gerçekleşen fuarda ise katılımcı firmalar son teknoloji yeni nesil ürünlerini tanıttı. 

 

 

STILL ARSER Hakkında: 

1920’de kurulan STILL GmbH, dünya çapında 9000’den fazla çalışanıyla forklift sektörünün öncüsüdür. 2013 yılına kadar Arkas bünyesinde faaliyetlerini sürdüren firma; o yıl içinde STILL GmbH ile ortaklık kurarak STILL ARSER adıyla faaliyetlerine devam etme kararı aldı. STILL ARSER, İstanbul ve İzmir’deki merkez ofisleri ile Türkiye’nin her yerine dağılmış bayi ağıyla hizmet veriyor. Yeni ve ikinci el araç satışlarının yanında özellikle kiralama projelerine odaklanarak, profesyonel personeli ve 4500’ü aşkın ekipmanı sayesinde Türkiye’nin önde gelen firmalarıyla iş ortaklığını sürdürüyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Schaeffler ve Zorlu Enerji'den Rüzgâr Enerjisinde Stratejik Ortaklık

Enerji sektörünün öncü firmaları arasında yer alan ve Türkiye’deki elektrik üretiminin %100’ünü yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayan Zorlu Enerji, rüzgâr türbinlerindeki major ekipmanların atölye seviyesi bakım hizmetleri ve bu alandaki yenilikçi çözümlerin geliştirmek için önemli bir iş birliğini hayata geçiriyor. 

 

Rüzgar türbinlerinde kullanılan gearbox, ana yatak gibi kritik ekipanların rulmanlarının tasarım ve üretimini yapan, Rüzgar Enerji sektöründe lider konumda olan Almanya merkezli teknoloji şirketi Schaeffler’le Türkiye’deki rüzgâr türbini bakım hizmetleri ve çözümlerini geliştirecek stratejik bir ortaklık anlaşması imzalayan Zorlu Enerji; yapılan ortaklık kapsamında Denizli’de rüzgâr türbini bileşenlerinin komple onarım ve revizyonunun yapılmasını sağlayacak “Zorlu Onarım ve Yenileme Merkezi”’ni kurdu. 

 

Dişli kutusu ve ana şaft rulmanlarının değiştirilmesi dahil olmak üzere rüzgâr türbini bileşenlerinin komple bakımınının yapıldığı Zorlu Onarım ve Yenileme Merkezi, ilk etapta Zorlu Enerji’nin rüzgâr enerji portföyüne hizmet vermek amacıyla hayata geçirildi. Sonraki aşamada kritik bakım ve revizyon hizmetlerini bölgedeki diğer rüzgâr santrali operatörlerine de yaygınlaştırmayı planlayan Zorlu Enerji, rüzgâr enerjisi üretiminin sürdürülebilirliğinin sağlanması yönünde bu nalaşmayla önemli bir adım atıyor. Türkiye genelinde endüstri alanında kapsamlı bir ürün yelpazesi sunan Schaeffler ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörünün lider oyuncularından Zorlu Enerji, bu stratejik iş birliğiyle ülke içindeki rüzgâr enerjisi üretiminin verimliliğini, sürdürülebilirliğini ve güvenilirliğini artırmayı hedefliyor. 

 

Rüzgâr türbini bakımında devrim yaratan ortaklık

Schaeffler Türkiye CEO’su Yusuf Bulut, “Güvene ve ortak hedeflere dayalı ortaklıklar kurmaya kesinlikle inanıyoruz” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Zorlu Enerji ile olan iş birliğimiz, rüzgar enerjisi sektöründe teknik yeterliliği artırma ve sürdürülebilirliği teşvik etme konusundaki kararlılığımızı yansıtıyor. Rüzgâr türbini bakımında devrim yaratan bu ortaklığın en önemli unsuru, ilk adım olarak Zorlu Onarım ve Yenileme Merkezi’nin Denizli’de kurulmasıdır.”

 

Denizli’de kurulan Zorlu Onarım ve Yenileme Merkezinde rüzgâr türbini bileşenlerinin komple bakımı yapılıyor

 

Enerji sektöründe büyük bir dönüşüm yaşandığını, bu dönüşümün merkezinde de yenilenebilir enerji olduğunu belirten Zorlu Enerji Yatırımlar, İşletme ve Bakımdan Sorumlu Genel Müdürü Ali Kındap şunları ifade etti: “Türkiye’deki elektrik üretimimiz yüzde 100’ü yenilenebilir kaynaklardan geliyor. Sektörümüzde rüzgâr enerjisine yatırım yapan ilk şirketlerden biriyiz, bu alandaki yatırımlarımıza 2008 yılında başladık. Türkiye’de rüzgâr türbini bakım hizmetleri ve çözümlerini geliştirmek için Schaeffler ile yaptığımız anlaşmayı çok önemli buluyoruz. Bu iş birliği sonucunda kurulan Zorlu Onarım ve Yenileme Merkezimizde, rüzgâr türbini bileşenlerinin fabrika seviyesi bakımını yapmaya başladık. Bu sayede, sektörümüzde yerli kaynak kullanımını artırmayı ve istihdam konusunda da fırsat yaratmayı amaçlıyoruz. Bugün Türkiye’de 4 bin civarında rüzgâr türbini bulunuyor. Önümüzdeki dönemde yenilenebilir enerji yatırımları kapsamında rüzgâr enerjisine ciddi anlamda yatırım yapılması bekleniyor. Bu anlamda sahalarda türbinlerin kritik ekipmanlarının tamir ve bakımlarını kendi kurduğumuz atölyede, tümüyle yerli kaynak ile yapabilecek konuma gelmek bize gurur veriyor. Schaeffler ile yaptığımız bu anlaşma ile tesisimizi dünya ölçeğinde hizmet veren bir konuma ulaştırmaktan memnuniyet duyuyoruz.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sahne Tozunu Yutmaya Hazır mısın?

Menderes Belediyesi tarafından ücretsiz olarak düzenlenecek tiyatro kursları için başvuru süresi başladı.

Menderes Belediyesi tarafından sürdürülen kültür sanat etkinlikleri kapsamında ‘’Haydi sahne sırası sende’’ sloganıyla tiyatro kursu gerçekleştirilecek. Ücretsiz olarak düzenlenecek kursa katılmak isteyen vatandaşlar için başvurular alınmaya başlandı.

Son tarih 13 Ekim

Tiyatro deneyimini sahnede yaşamak isteyen vatandaşlar 13 Ekim tarihine kadar başvurularını 1 adet fotoğraf ve 1 kimlik fotokopisiyle Menderes Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne yapabilecek. Kayıtların ardından Klaros Tiyatro Topluluğu tarafından doğaçlama, mimik, rol, ses, diksiyon üzerine eğitimler verilerek tiyatro ve sahneye dair her şey kurs katılımcılarına aktarılacak.

Kültür ve sanatla iç içe

Kültür ve sanatla dolu bir Menderes için çalıştıklarını ifade eden Menderes Belediye Başkan V. Erkan Özkan, ‘’ İlçemizde gerçekleştirdiğimiz kültür sanat etkinliklerimize devam ediyoruz. Amacımız vatandaşlarımızı kültür ve sanatla iç içe tutmak. Bu kapsamda da ücretsiz tiyatro kursumuzu başlatıyoruz. Başvuru sürecimiz başladı. 13 Ekim tarihine kadar başvuruları tamamlayıp, tiyatro eğitimlerini başlatacağız. 18 yaşını doldurmuş tüm hemşehrilerimizi bu güzel kurstan yararlanmaya davet ediyorum.’’ dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı