Aylık arşivler: Ocak 2024

Ekonomik güven endeksi 99,4 oldu

Ekonomik güven endeksi Aralık ayında 96,4 iken, Ocak ayında %3,1 oranında artarak 99,4 değerini aldı.

Bir önceki aya göre Ocak ayında tüketici güven endeksi %3,9 oranında artarak 80,4 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi %0,5 oranında azalarak 102,9 değerini, hizmet sektörü güven endeksi %4,0 oranında artarak 116,8 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi %1,0 oranında azalarak 115,6 değerini, inşaat sektörü güven endeksi %3,3 oranında artarak 90,9 değerini aldı.

Ekonomik güven endeksi, güven endeksleri ve değişim oranları, Ocak 2024

Endeks Bir önceki aya göre
değişim oranı (%)
Aralık 2023 Ocak 2024 Aralık 2023 Ocak 2024
Ekonomik güven endeksi 96,4(r) 99,4 1,1(r) 3,1
Tüketici güven endeksi 77,4 80,4 2,6 3,9
Reel kesim güven endeksi 103,4 102,9 -0,5 -0,5
Hizmet sektörü güven endeksi 112,3 116,8 1,2 4,0
Perakende ticaret sektörü güven endeksi 116,8 115,6 4,5 -1,0
İnşaat sektörü güven endeksi 88,0 90,9 -3,3 3,3

– Endeks değerleri mevsim etkilerinden arındırılmış değerlerdir. Tüketici güven endeksinde mevsim etkisi bulunmamaktadır.
– (r) Revize edilmiştir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Masterchef şampiyonu Esra Tokelli, Katmerci Dayı'da katmer yaptı

Adana’da her akşam binlerce kişinin tatlısını yemek için uğradığı kentin ünlü tatlıcı Katmerci Dayı’da 2023 Masterchef All Star şampiyonu Esra Tokelli katmer yaptı.

TV8’in efsane yarışmalarından biri olan Masterchef’in 2023 yılında All Star şampiyonu Esra Tokelli Adana’nın meşhur tatlıcı Katmerci Dayı’ya geldi. Her akşam binlerce Adanalının uğrak noktası olan Katmerci Dayı’da Tokelli yaptığı katmer ile kendisine hayran bıraktı.

Sosyal medya üzerinden yaptığı tatlı paylaşımları ile dikkatlerini üzerine çeken Katmerci Dayı kentte vatandaşlar tarafından en sevilen tatlıcı olarak yer alıyor.

Katmerci Dayı’da Tokelli’nin yaptığı katmer yiyenler tarafından çok beğenildi. Katmerci Dayı Yönetim Kurulu Başkanı Kasım Yergin ise Tokelli’nin yaptığı katmerin lezzetli ve güzel olduğunu belirtti.

Esra Tokelli yaptığı katmer sonrasında Kasım Yergir’e ödül verdi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bergama Gezici Ağız ve Diş Sağlığı aracı hizmete alınıyor

Bergama Belediyesi’nin Japonya Hükümeti’nin hibe programı ile hayata geçirdiği Gezici Ağız ve Diş Sağlığı Aracı hizmete alınıyor.

Japonya ve Türkiye arasındaki dostluk ve işbirliğinin sembolü olarak sağlanan hibe yardımıyla hayata geçen Gezici Ağız ve Diş Sağlığı Aracı ilçe ilçe köy köy gezerek hastaneye gidemeyen vatandaşlarımızın ağız ve diş sağlığı tedavisini ayağına getirecek. Ağız ve diş sağlığı hizmetini çiftçilerimizin ayağına götürmek ve hizmeti sağlamak amacıyla gerçekleşen projenin finansmanı Bergama Belediyesi ve Japonya hibe desteği ile gerçekleşti.

Çok yakında hizmete girecek Bergama Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi ile koordineli çalışacak Gezici Ağız ve Diş Sağlığı aracı 119 kırsal mahallesi olan Bergama’da özellikle bu bölgelerde yaşayan ve sağlık kurumlarına ulaşımı zor olan, birçoğu dezavantajlı durumdaki vatandaşların kaliteli hizmet almasını sağlayacak.

Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu; Japonya Büyükelçiliği Yerel Projelere Hibe Programı Desteği ile ilçemize kazandırdığımız Ağız ve Diş Sağlığı Mobil Araç Projesi’ni alnımızın akıyla sonuçlandırdık. Kırsal mahallerimiz için hizmet verecek olan aracımız sağlık kurumlarına ulaşımı zor olan vatandaşlarımıza kolaylık sağlayacak. Tüm maddi ve manevi desteklerinden dolayı başta Japonya hükümetine, Sayın Büyükelçimize ve çalışanlarına teşekkür ederim

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Borusan Contemporary Çocuk Atölyeleri Şubat ayında da devam ediyor!

Borusan Contemporary, Şubat ayında da farklı yaş gruplarındaki çocuklar için tasarlanmış eğlenceli ve öğretici atölye etkinliklerine devam ediyor. Çocuklar Şubat ayı atölyelerinde neon heykellerle tanışacak, sinema ve bilim üzerine sohbet edecek, doğadan ilham alacak ve üç boyutlu yaratıcı çalışmalar gerçekleştirecekler. 

Borusan Contemporary’nin farklı yaş gruplarındaki çocuklara yönelik hazırlanan atölyeleri küçük sanatseverlere, hem eğlenebilecekleri hem de öğrenebilecekleri bir ortam sunuyor. Program kapsamında, 3 Şubat Cumartesi, 4 Şubat Pazar ve 17 Şubat Cumartesi günlerinde DC Art yürütücülüğünde, 10 Şubat Cumartesi ve 25 Şubat Pazar tarihlerinde ise atölyepikolo yürütücülüğünde birbirinden renkli atölye etkinlikeri düzenlenecek.  

Çağımızın sorunlarına çözümleri sanatsal bir dille ifade edecekler

3 Şubat Cumartesi günü saat 11.00’de 7-10 yaş grubuna yönelik düzenlenecek Değiştirdiğimiz İklim başlıklı atölye, “Dijital Mitolojiler” sergisi gezisi ile başlayacak. Sergide yer alan Chris Doyle’un “Kayıp Nesil” videosu yakından incelenecek. İklim değişikliği, küresel ısınma, üretim, tüketim ve bu olguların çevreye etkileri gibi konulara değinilirken her katılımcı çağımızın sorunlarını veya çözümlerini sanatsal bir dille projelendirecek.

Çocuklar neon heykelle tanışıyor

4 Şubat Pazar günü saat 13.30’da 6-9 yaş grubuna yönelik düzenlenecek Neon Heykelle Tanışma atölyesi, “Dijital Mitolojiler” ve “Mat Collishaw: Aritmi” sergileri gezisi ile başlayacak. Bu gezi sırasında Borusan Contemporary ana girişinin tavanına asılmış olan Brigitte Kowanz’ın neon heykeli yakından incelenirken ardından düzenlenecek çalışmada her katılımcı, neon benzeri malzemeleri kullanarak kendi özgün yapıtını oluşturacak. 

Sanat ve doğa üzerine bir atölye

10 Şubat Cumartesi günü saat 11.00’de 4-6 yaş grubuna yönelik düzenlenecek Pat Pat Papatya atölyesinde Borusan Contemporary’nin güncel sergileri, “Aritmi” ve “Dijital Mitolojiler”de yer alan seçili eserler üzerinden sanat ve doğa ilişkisi üzerine çocuklarla sohbet edilecek. Ardından Amerikalı sanatçı Jennifer Steinkamp’ın “Papatya Zinciri” isimli eserinden hareketle çocuklar aileleri eşliğinde rengarenk kağıtları kesecek, katlayacak ve elde ettikleri kâğıtlara şekil vererek kendi papatyalarını oluşturacak. Atölyenin sonunda, tüm papatyalar bir araya gelecek ve çocukların yanlarında götüreceği ve odalarının duvarlarına asabilecekleri yaratıcı bir çalışmaya dönüşecek.

Sinema ve bilim bu atölyede bir araya geliyor

10 Şubat Cumartesi günü saat 13.00’te 8-12 yaş grubuna yönelik düzenlenecek Zoetrop ile Çizgili Dünyalar atölyesi “Aritmi” sergisi turuyla başlayacak. Sonrasında Mat Collishaw’un sanat ve bilim arasında bir köprü kurarak bu iki dünyanın birbirine dokunmalarını sağlayan eserleri incelenecek ve çocuklarla sohbet edilecek. Atölyenin ikinci aşamasında ise “Çınlayan Sirenler” isimli eser aracılığıyla çocuklar animasyon ve sinemanın habercisi sayılan zoetrop ile tanışacak. Sinema ve bilimi bir araya getiren bu atölyede, çocuklar görme eylemi ve hayal gücünü bir araya getirecek ve farklı malzemeler kullanarak kendi zoetroplarını tasarlayacaklar.

Çağdaş sanatı keşfedecekler

17 Şubat Cumartesi günü saat 11.00’de 5-8 yaş grubuna yönelik düzenlenecek Çağdaş Sanatı Keşfediyoruz atölyesi Necmi Sönmez küratörlüğünde hazırlanan “Dijital Mitolojiler” sergisi gezisi ile başlayacak. Sergide yer alan Niko Luoma’ın “Bir Kürenin Projeksiyonu” isimli çalışması yakından incelenirken her katılımcı kendi özgün yapıtını, renkli jelatin ve asetat kullanarak oluşturacak.

Doğa betimlemelerinden ilham alacaklar

17 Şubat Cumartesi günü saat 13.30’da 7-11 yaş grubuna yönelik düzenlenecek Ütopik Ormanda Kaybolmak atölyesinde “Mat Collishaw: Aritmi” sergisinde yer alan video enstalasyon ve bitki çalışmaları kısa bir gezi ile görülecek. Sergide sanatçının Albrecht Dürer’in doğa betimlemelerinden etkilenerek ürettiği çalışmalar incelenirken sonrasında akrilik ve özel kağıtlar kullanılarak ütopya konulu keyifli bir sanat çalışması gerçekleştirilecek.

Üç boyutlu yaratıcı bir çalışma yapacaklar

25 Şubat Pazar günü saat 11.00’de 6-8 yaş grubuna yönelik düzenlenecek Köprüde İnecek Var atölyesinde “Dijital Mitolojiler” sergisinde yer alan sanatçı Michael Kenna’nın “Taushubetsu Köprüsü” eseri incelenecek. Bu eserden hareketle çocuklarla sanatta mekân algısı, iki ve üç boyutluluk kavramları üzerine sohbet edilecek. Ardından, çocuklar sanatçının eserini farklı malzemeler ile tekrar yorumlayacak ve üç boyutlu yaratıcı bir çalışmaya dönüştürecek. Çalışmanın sonunda, her çocuk kendi tasarladığı köprü maketi ile atölyeden ayrılacak.

Kendi kaleydoskoplarını üretecekler 

25 Şubat Pazar günü saat 13.00’te 8-12 yaş grubuna yönelik düzenlenecek Renkli Şekil Gözlemcisi atölyesi, “Dijital Mitolojiler” sergi turuyla başlayacak. Atölyede çocuklar, sergideki seçili eserler üzerinden renk ve ışık kavramı üzerine sorgulama yapacaklar. Bilim ve hayal gücünün bir araya geleceği atölyenin üretim sürecinde ise çocuklar, renkli pullardan ve ince boncuklardan oluşacak bir gökkuşağı ile aynı şekli iki defa göremeyecekleri bir optik oyuncak olan kendi kaleydoskoplarını üretecekler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Keloğlan Masalları Müzikali yoğun ilgi gördü

Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran’ın öğrencilere ara tatil hediyesi olan ‘Keloğlan Masalları Müzikali- Elma Şekeri Festivali’ tiyatro etkinliği büyük ilgi gördü. Üç ayrı seans halinde sahnelenen tiyatro gösterisini izleyen çocuklar keyifli ve mutlu anlar yaşadılar.

Nevşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından düzenlenen Keloğlan Müzikali, Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi’nde sahnelendi. Hareketli şarkılar, danslar, kahramanlar, heyecan verici konusu ve göz alıcı dekoruyla büyük ilgi uyandıran Keloğlan Masalları Müzikali, her üç seansta da salonu tıklım tıklım dolduran çocuklara keyifli anlar yaşattı.

Keloğlan Masalları Müzikali sonunda aileleri ile birlikte Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi’ne gelen çocuklara Nevşehir Belediyesi görevlileri tarafından çeşitli hediyeler dağıtıldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Beylikdüzü'nde fırça darbeleriyle müziğe yolculuk

Beylikdüzü Gençlik Senfoni Orkestrası, dünyaca ünlü akordeon ustası Mirco Patarini ve ressam Şerivan Tutuş ile birlikte Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde eşsiz bir müzik ziyafeti sundu. Beylikdüzü Sahnesi’nde gerçekleştirilen konserde; Mirco Patarini notaları ile Beylikdüzülü sanatseverlere unutulmaz bir gece yaşatırken, dünya müziğinin önemli melodileri ressam Şerivan Tutuş’un sahnede yaptığı resimle bütünleşti.

Beylikdüzü Belediyesi bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Beylikdüzü Gençlik Senfoni Orkestrası, dünyaca ünlü akordeon ustası Mirco Patarini ve resimleriyle insan ruhunun derinliklerini müzikle sembolleştiren ressam Şerivan Tutuş ile birlikte Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde eşsiz bir müzik ziyafeti sundu. Beylikdüzü Sahnesi’nde gerçekleşen konserde Astor Piazzolla, Ennio Morricone, Roberto Molinelli ve Bete Ilievska’nın müziklerinden alınan geniş bir repertuvarda melodiler, ressam Şerivan Tutuş’un resimleriyle bütünleşti. Şef Hakan Tepeli’nin orkestra şefliğini yaptığı konserde ünlü akordeon sanatçısı Mirco Patarini ise notaları ile Beylikdüzülü sanatseverlere unutulmaz bir gece yaşattı. Müzikseverlerin ilgisinin oldukça yoğun olduğu konsere Beylikdüzü Belediyesi 1.Başkanvekili Serdal Mumcu’nun yanı sıra ilçe protokolü ve yüzlerce vatandaş da katıldı.

Mumcu: İki değerli sanatçımızı ağırlamanın gururunu yaşıyoruz

Bir sanat gününde daha Beylikdüzü’nde olmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirten, Beylikdüzü Belediyesi 1.Başkanvekili Serdal Mumcu, “Bulduğumuz her fırsatta Beylikdüzü’nün herhangi bir yerinde sanatla buluşmaya devam edeceğiz. BGSO aileden bir orkestra oldu ve tüm Beylikdüzü’nü temsil ediyor. Tüm genç arkadaşlarıma emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Daha da büyüyeceğiz ve çoğalacağız. Ayrıca iki değerli sanatçımızı da ağırlamanın gururunu yaşıyoruz. Uluslararası çapta tartışılmaz bir sanatçı ve akademisyen olan Mirco Patarini İtalya’dan buralara gelerek bize mutluluk ve onur verdi. Öte yandan konser süresi boyunca muazzam bir eser ortaya çıkaran ressam Şerivan Tutuş’un da emeklerine sağlık. Sizler gibi sanatçılara sahip olmak bizler için büyük bir mutluluk” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ING Türkiye ve TESK iş birliğiyle esnaflara destek

 ING Türkiye ve Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) iş birliği protokolü imzaladı. İş birliği ile TESK’e kayıtlı esnaf ve sanatkârlara özel 5.000 TL’ye varan bonus fırsatı sunuluyor. Ayrıca KOBİ Dijital ile şahıs işletmeleri  EFT, havale ve FAST işlemlerini ücretsiz yapabiliyor. İşletmeler KOBİ Nakit POS ürünü ile iş yerlerinde yazarkasa POS cihazlarında, hiçbir ücret ödemeden tüm yurt içi banka kartı ödemelerinde ertesi gün %1,49  üye iş yeri ücreti fırsatından yararlanabiliyor. KOBİ e-Turuncu Hesap’ı ilk kez açanlar, %45 Hoş Geldin Faizi kazanabiliyor. ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, “KOBİ’lerimiz işlerini büyütürken onların yol arkadaşı olmayı önemsiyor, 2.5 milyona yakın esnaf ve sanatkârı temsil eden TESK ile imzaladığımız protokolü değerli buluyoruz” diye aktardı. Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken ise “Esnaf ve sanatkârlarımıza fayda sağlayan iş birliklerinin her zaman destekçisiyiz. ING Türkiye ile gerçekleştirdiğimiz ve esnafımıza özel avantajlar sunan iş birliğimizin ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz” dedi.

Dijital gücüyle kalıpların dışında ve hayatın içinde çözümler geliştiren ING Türkiye ve Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) iş birliği protokolü imzaladı. İş birliği ile ING Türkiye, TESK’e kayıtlı esnaf ve sanatkârlara özel avantajlar sunuyor. 

KOBİ’lerin şubeye gitmeden bankacılık işlemlerini yapabileceği ING KOBİ Dijital ürünleri ile TESK’e kayıtlı şahıs işletmesi sahibi KOBİ’ler, 5.000 TL’ye varan bonus fırsatından faydalanabiliyor. Bu kapsamda KOBİ’ler, ING Bonus Business Card ile 10.000 TL harcama koşuluna 1.000 TL bonus fırsatından, POS Ekstra, KOBİ Nakit POS veya KOBİ Hızlı POS ürünlerinden birine sahip olup bir adet işlem gerçekleştirdiklerinde 1.000 TL bonustan ve ilk kez KOBİ e-Turuncu Hesap açıp en az 1 adet otomatik fatura talimatı vererek 1.000 TL bonus fırsatından yararlanabiliyor. Üç ürüne de sahip olan işletmeler ise ek 2.000 TL bonus kazanıyor.

Ayrıca ING KOBİ Dijital ile şahıs işletmeleri EFT, havale ve FAST işlemlerini ücretsiz bir şekilde yapabiliyor. İşletmeler KOBİ Nakit POS ürünü ile iş yerlerinde yazarkasa POS cihazlarında, hiçbir ücret ödemeden tüm yurt içi banka kartı ödemelerinde ertesi gün %1,49 üye iş yeri ücreti fırsatından yararlanabiliyor. Üstelik yazarkasa POS cihazları için aylık POS yazılım, donanım ve bakım hizmeti ücreti ödemiyor. Aynı zamanda,  vade derdi olmadan günlük birikim yapma imkanı sağlayan KOBİ e-Turuncu Hesap’ı ilk kez açanlar,  %45 Hoş Geldin Faizi kazanabiliyor. 

ING müşterisi olmayan TESK’e kayıtlı esnaf ve sanatkârlar, ING Mobil üzerinden kolayca ING’li olabiliyor. Şahıs işletmeleri, ING Mobil’i cihazlarına indirdikten sonra başvuru için bilgilerini girebiliyor, ardından kimliklerini doğrulatıp görüntülü görüşme adımına geçerek bulundukları yerden ING müşterisi olabiliyor. 

Alper Gökgöz: KOBİ’lerimiz işlerini büyütürken onların yol arkadaşı olmayı hedefliyoruz

İş birliği hakkında görüşlerini aktaran ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, “KOBİ’lerimiz ekonomimizin önemli bir gücünü oluşturuyor. ING olarak ihtiyaç duydukları her anda KOBİ‘lerin yanında olmayı ve dijital bankacılık çözümlerimiz ile onlara iş yerlerinin başından ayrılmadan bankacılık işlemlerini gerçekleştirebileceği hizmetleri sunmayı önceliklendiriyoruz. Dijital ile danışmanlık hizmetinin gücünü birleştirerek müşterilerimizin ticari hayatlarında bir adım önde olmalarını sağlamak için çalışıyor, Cebimdeki Danışman KOBİ hizmetimiz ile işletmelere görüntülü, yüz yüze ve kolay bankacılık deneyimi sunuyoruz. Aynı zamanda KOBİ Nakit POS ürünümüz ile işletmeler, yazarkasa POS cihazlarında hiçbir ücret ödemeden ertesi gün %1,49 üye iş yeri ücretinden faydalanabiliyor, böylelikle ayda 50.000 TL nakit kart cirosu yapan işletmelerde piyasa oranlarına göre yılda yaklaşık 15.000 TL tasarruf imkanı sağlanıyor. KOBİ’lerimiz işlerini büyütürken onların yol arkadaşı olmayı önemsiyoruz, bu vizyon çerçevesinde Türkiye genelinde faaliyet gösteren 2.5 milyona yakın esnaf ve sanatkârı temsil eden TESK ile imzaladığımız protokolü oldukça değerli buluyor ve TESK’e bu iş birliği için teşekkür ediyoruz. KOBİ’leri hem finansal olarak desteklemeye hem de dijital ürünlerimizle onların hayatlarını kolaylaştırmaya devam edeceğiz” diye aktardı.   

Bendevi Palandöken:  ING Türkiye ile iş birliğimizin esnafımıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz

Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken ise “Konfederasyonumuz Türkiye’nin en güçlü sivil toplum örgütlerinden biridir. Esnaf ve sanatkârlara verilecek her değer bizim için önemli. TESK olarak esnaf ve sanatkârlarımıza fayda ile birlikte ek avantajlar sağlayan iş birliklerinin her zaman destekçisiyiz. Esnaf ve sanatkârları desteklemek ekonomiye önemli bir katma değer sağlayacaktır. Bu kapsamda, ING Türkiye ile gerçekleştirdiğimiz ve esnaflarımıza özel avantajlar sunan bu iş birliğinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu destek paketinin esnafımızın işlerini büyütmesine katkı sağlamasını umuyor, iş birliğimizin esnafımıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz. ING Türkiye yöneticilerine ve çalışanlarına destekleri için teşekkür ediyoruz” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gıda ihracatının lideri hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörü 2024 yılında 14 milyar dolar ihracat hedefliyor

Ege Bölgesi’nden hububat bakliyat yağlı tohumlar ihracatı 10 yılda 3 kat artarak 1 milyar 68 milyon dolara çıktı

Türkiye’nin gıda ürünleri ihracatının yüzde 48’ini tek başına gerçekleştiren hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörü 2023 yılını 12,4 milyar dolarlık ihracat seviyesinde geride bıraktı. 2024 yılı için 14 milyar dolar ihracat hedefi belirledi.

Ege İhracatçı Birlikleri’nde düzenlediği basın toplantısında konuşan Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, 2024 yılı için Ege Bölgesi’nden 1,2 milyar dolar ihracat rakamına ulaşmak için yoğun bir pazarlama takvimi oluşturduklarını dile getirdi.

Türkiye geneli ihracat ikiye, Ege Bölgesi’nde üçe katlandı

Hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörünün Türkiye genelinde 10 yıl önce 6,7 milyar dolar ihracat rakamına sahipken 2023 yılında ihracatını yaklaşık 2 kat artırarak 12,4 milyar dolar seviyesine ulaştığı bilgisini veren Öztürk, “10 senede 2 kat artış, bu süre zarfında yaşanan siyasi ve ekonomik koşullar göz önüne alındığında sektörümüzün başarısının ciddi göstergesi niteliğindedir. Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliğimiz ise 10 sene içerisinde ihracatını 360 milyon dolardan 1 milyar 68 milyon dolara çıkararak 3 kat artışa imza attı. EİB çatısı altındaki 12 ihracatçı birliği arasında ihracat sıralamasında bundan 10 sene önce 8. Sırada iken, günümüzde 5. Sıraya yükselmiş durumdayız” diye konuştu.

Bitkisel yağlar, evcil hayvan mamaları ihracatı sırtladı

Ege Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin 2023 yılı ihracat performansının sektörel kırılımı hakkında da bilgi veren Öztürk, sözlerine şöyle devam etti; “En çok ihracat yaptığımız alt sektörümüz 476 milyon dolarla bitkisel yağ sektörü olurken, ihracatını yüzde 32 artıran küspeler, hayvan yemleri ve evcil hayvan mamaları sektörü 162,5 milyon dolarlık ihracatla ikinci sıraya adını yazdırdı. Bu sektörümüz 10 yıllık dönemde yüzde 2 bin 428’lik rekor bir artışa imza attı. Evcil hayvan mamaları sektöründe Türkiye geneli ihracatın yüzde 60’ını Ege Bölgesi’nden yapmamız ayrı bir gurur kaynağımız oldu. Cari açık verdiğimiz bu sektörde son yıllarda hız kazanan yaş mama yatırımlarının devreye girmesiyle sektörde verdiğimiz cari açığı en kısa sürede kapatacağımızı düşünüyoruz Birliğimiz bünyesinden en çok ihracat yaptığımız üçüncü alt sektörümüz ise geçen seneye göre değer olarak yüzde 4 bin 592 artış gösteren, 93,2 milyon dolar ihracat rakamına ulaşan hububat sektörü olmuştur. Hububat alt sektörümüzdeki artışın en önemli kaynağı mısırdır.”

Yağlı tohumlar sektörünün 84,3 milyon dolar, Çikolatalı şekercilik Mamullerinin 83,3 milyon dolar ihracat yaptığını paylaşan Başkan Öztürk, “İhracatımızda sırasıyla; 50 milyon dolar ile Hububattan mamul ürünler; 49 milyon dolar ile Gıda Müstahzarları; 26 ,1 milyon dolar ile Değirmencilik Ürünleri; 25 milyon dolar ile Baharatlar; 12,1 milyon dolar ile Şekercilik Mamulleri; 1,6 milyon dolar ile Bakliyatlar ihracatı gerçekleşti” dedi. 

Ege’de Cezayir, Türkiye genelinde Irak en çok ihracat yapılan ülkeler 

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği üyelerinin 2023 yılında 157 ülkeye ihracat yaptığını dillendiren EHBYİB Başkanı Muhammet Öztürk, Cezayir’in 102,3 milyon dolarlık ihracatla zirvede yer aldığını aktardı. Öztürk, “Cezayir’i 77,8 milyon dolar ile Rusya, 74,5 milyon dolar ile Libya, 69 milyon dolar ile İran ve 62 milyon dolar ile Cibuti izledi. Türkiye geneli ise hububat bakliyat ve yağlı tohumlar ihracatında ilk 5 ülke ise Irak, ABD, İran, Suriye ve İtalya oldu. Türkiye genelinde ihracat yaptığımız ülke sayısı 219’a ulaştı” diye özetledi.

Hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün 2023 yılında ihracatını artırmak için yürüttüğü projeler hakkında da bilgi veren Başkan Öztürk, 2024 yılında da Türkiye Gıda İhracatçıları (TGİ) olarak pazarlama faaliyetlerinin hız kesmeden süreceğini ifade etti. 

2024 yılında TGİ olarak Birleşik Arap Emirlikleri, Japonya, Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Fransa başta olmak üzere yurtdışı fuarlara katılım sağlayarak tanıtım gerçekleştireceklerinin altını çizen Öztürk şöyle devam etti; “2024 yılında TGİ markamızla katılım sağlayacağımız fuarlarımız arasında yer alan ve dünyanın en büyük gıda fuarları olan Gulfood Dubai, Foodex Japan, Summer Fancy Food, World Food Moscow, Sial Paris fuarlarına katılım sağlayacağız.”

2 tane TURQUALITY ve 1 tane URGE Projesi geliyor

Ege İhracatçı Birliği bünyesinde 6 gıda birliği paydaşlığında “Turkish Tastes” isimli ABD Turquality projelerinin başarıyla sürdüğünü kaydeden Öztürk, “Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki gıda sektöründe faaliyet gösteren ihracatçı firmalarımızın katılımı ile, Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat çerçevesinde ortaya koyduğu strateji ile uyumlu üretim yöntemlerini geliştirmek ve üretimde sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla “Gıdada Sürdürülebilirlik UR-GE Projesi” yürütmekteyiz. Bu projeye katılan sektörümüz ihracatçısı firmalarımız ile gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışmalarımız devam etmekte. Öte yandan, 2023 yılında, 15 firmamızın katılımı ile sektörümüzün uluslararası rekabetçiliğinin geliştirilmesi amacıyla   Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak da URGE Projesi için start verdik. 2024 yılında bu projemiz kapsamında gerçekleştireceğimiz ihtiyaç analizi doğrultusunda belirleyeceğimiz hedef pazarlara yönelik fuar, ticaret heyeti ve sektörel heyet faaliyetlerimiz olacak. 2024 yılında Türkiye genelindeki Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri sektöründeki tüm birliklerin katılımı ile Sektör Kurulumuz bünyesinde ortak tanıtım faaliyetleri yürüteceğimiz “Şekerleme ve Pastacılık Ürünleri Turquality Projesi”ne paydaşlık ederek sektörü, hedef pazarları olan ABD, Kanada, Meksika’da tanıtmayı planlıyoruz. Öte yandan, yine sektör birlikleri olarak ortaklaşa gerçekleştirmeyi planladığımız “Bulgur Ürünü Turquality Projesi” ile sektörün hedef pazarları Rusya, İran Endonezya’ da bir dizi tanıtım faaliyeti gerçekleştirmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.

Tezcan; “Un ihracatında dünya lideriyiz, 8 milyar insana dokunuyonuz”

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Haluk Tezcan, Türkiye’nin un ihracatında dünya lideri olduğunu paylaştı. Tezcan, “Gerçekten bu liderlik de bizlere yakışan bir liderlik. 8 milyar insana bir şekilde dokunuyoruz. Geçen yıl Ukrayna- Rusya tahıl koridoru Türkiye açısından son derece güzel bir fırsat oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın da girişimleriyle Türkiye’nin bu anlamı dünyada da kabul gördü. Birçok ihracat pazarımızda da ciddi bir artış sergiledik. 2022-2023 karşılaştırmasında yaklaşık yüzde 33, ihracatta büyüdük. Biz Türkiye olarak kendi kendine yetebilen bir ülkeyiz. Bu anlamda buğday üretimimizde herhangi bir sıkıntımız yok. Ama dünyaya dendiği zaman burada başka konular belirebiliyor. Biz kendimiz için ekelim katma değeri daha yüksek ürünleri de yurtdışından ithal edelim konusu doğru geliyor. Ukrayna’nın ve Rusya’nın içinde bulunmuş olduğu bir savaş ortamı bize şu anda olumlu olarak yansıyor ve Türkiye olarak oradan ciddi miktarda buğday ithal ederek dünya pazarında da çok ciddi miktarda un ihracatı gerçekleştiriyoruz. Bu değirmencilik sektörünün özellikle Türkiye’nin Mezopotamya ovasına hakim olması, değirmencilik sekötünde bilgi ve anlam konusunda çok başarılı olması başka bir fikir ve başka bir anlam katıyor. Güneydoğu’daki yetişen buğdayımız dünyadaki en kaliteli buğday. Bu sene ilk defa Türkiye son yıllardan beri buğday ihracatı gerçekleştirdik ve bildiğiniz gibi ithal eden taraftarıydık. Gönül ister ki buğday olarak değil işlenmiş ürün olarak satmayı çok daha mutlu olurduk. Fakat makarna sektörümüz maalesef bu kotalardan dolayı dünyanın bize uygulamış olduğu kurallar çerçevesinde üretim yapabilme fırsatını verdiği için çok da fazla aksiyon almayı engelledikleri için maalesef bunu gerçekleştirmekte zorluk yaşıyoruz. Biz bunu sektör olarak da kendi buğdayımızla da un ihraç etmeyi çok hayal ediyoruz” dedi.

“Yapay zekayla tarlamız çok farklılaşıyor” değerlendirmesinde bulunan Tezcan şöyle devam etti: “Özellikle kırsal kesimde yaşayan nüfusun artık eski ezberler bozuluyor. Yeni ezberler başlıyor. Bu ezberlerle bu topraklar teknolojiyle buluşursa zaten bunlar hayal değil bunlar gerçekleşecek ve çok kolay sürelerde 2030’lu yıllara kadar belki tarımda dünyada çok büyük bir atılım gerçekleştiren ülke konumuna geleceğiz. Çünkü biz gıdada gerçekten dünya sofralarında nasıl olabileceğimizi çok iyi deneyimledik, çok iyi öğrendik. Almasını, üretmesini, satmasını da çok iyi başarmaya başladık ve kendimize olan özgüvenimiz oldukça arttı. Bugün değirmencilik sektörü dünyada atıl kapasitesi en yüksek sektör Türkiye’de. Dünya sofralarını covid sürecinde kesintisiz un ihracatını gerçekleştiren tek ülkeyiz.”

Buğday’da Ukrayna’ya bağlı değiliz

Türkiye’nin gıda konusunda üzerine düşeni çok güzel yerine getirdiğinin altını çizen Tezcan, “Türk insanı da bu konuda gerçekten dünyanın istemiş olduğu ürünleri üretme konusunda reçete bazında başarıyı elde ediyor. Bunun için de siyasilerimizin de bizi temsil eden o ekibin de dünya pazarlarında olabilmemiz için ikili anlaşmalarda o ülkelerin sofralarında o ürünleri verebilmemiz için çok önem arz ediyor. Biz Ukrayna’ya bağlı değiliz. Dolayısıyla bizim için Ukrayna olursa tabii daha rekabetimiz artarak daha pazarlık gücümüz artarak devam edebilir. Ama biz dünyanın birçok ülkesinden buğday alıp un ihraç edebilecek potansiyele sahibiz. Bunun için de her türlü üretim bilgisine de sahibiz. Üretilebilme bilgisinin de sahibiz. Sözleşmeli tarımda Türkiye’de yeni bir model. Türkiye’de bu konuda ciddi bir yol yürüyeceğimizin öngörüsünü görebiliyoruz. Bu nedenle gerektiğinde yani önümüzdeki bu tarım reformları yapılır ise teknoloji tarımla buluşabilirse biz belki burada çok daha anlamlı işler yapmaya devam edeceğiz. Bu sene gerçekten makarnalık buğday ihracatında dünyadan da çok büyük övgüler aldık. Buğdayın ne kadar kıymetli olduğunu onlar tarafından da beğeni karşılandığını gördük. Türk çiftçisinin de neler yaptığını bir kez de onlar da dünyaya tanıtmış oldular. Biz kendimize yeten ve kendimize daha farklı noktalara gelebileceğimizi bildiğimiz gibi dünya pazarından da en uygun şarkılarla, en kaliteli ürünler alıp dünya sofralarında buluşturmak konusunda herhangi bir endişemiz yok” diyerek sözlerini noktaladı.

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamuller İhracatçıları Birliği’nin “İhracat Değerlendirme Basın Toplantısı”na Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Girit, Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Moiz Hemsi ve Haluk Tezcan, Yönetim Kurulu Üyeleri Bekir Lütfi Özsoy, Turgay Bahçıvancıoğlu ve Burak Hucuptan katılım gösterdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Sigorta’nın hedefi, 2024 yılında sağlıklı ve dengeli büyümek

2023 yılını yüzde 136 büyüme ve 60 milyar TL prim üretimi ile kapatan Türkiye Sigorta; 2024 yılında da güçlü finansal yapısını koruyarak, enflasyonun üzerinde dengeli bir büyüme sağlamayı hedefliyor. 

Türkiye Sigorta Genel Müdürü Taha Çakmak, 2023 yılında sektör liderliklerini sürdürdüklerini belirterek; “2024’ü kendimiz için ‘verimlilik yılı’ olarak görüyoruz. 2024 yılında da hem hayat hem hayat dışında liderliğimizi pekiştireceğiz. Ayrıca, kasko ve sağlık gibi bireysel ürün gruplarında öncü olarak etkinliğimizi daha da geliştirip; yangın, iş yeri ve ticari poliçelerde sektörün yön belirleyicisi olmaya devam edeceğiz. Kârlılığı önemsiyoruz. Bu doğrultuda, şirketimizin güçlü bilanço ve kârlılık yolcuğunu 2024 yılında da sürdürerek; pazar payında dengeli ve sağlıklı büyüyeceğiz” dedi.

Türkiye Sigorta’nın 2023 yılı değerlendirmesi ile birlikte 2024 yılı hedeflerini aktaran Türkiye Sigorta Genel Müdürü Taha Çakmak; hedeflerinin 2024 yılında kasko, sağlık, yangın, iş yeri ve ticari poliçelerde öncü ve yön belirleyici konumlarını sürdürmek, aynı zamanda stratejik branşlarda büyümek olduğunu ifade etti. Taha Çakmak, “2023 rakamları stratejimizin ne kadar doğru olduğunu gösterdi.  2023 yılında toplam prim üretimimizi bir önceki yıla göre yüzde 136 artırarak; 60 milyar TL’lik rekor bir üretime imza attık.  Bunu yaparken güçlü finansal yapımızla, sağlıklı ve dengeli büyümemizi devam ettirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Çakmak; “Ürün bazındaki büyümelere göz attığımızda; hemen her branşta yüzde 100’ün hatta kimilerinde yüzde 200’ün üzerinde artışlar görüyoruz. Kaza sigortalarında yüzde 36; yangın ve doğal afet ile tarım sigortalarında ise yüzde 20’nin üzerindeki pazar paylarımızla birinci konumdayız. Prim üretiminde çeyrek bazlı karşılaştırmalara baktığımızda ise; özellikle yılın 3’üncü ve 4’üncü çeyreğindeki yüksek artışlar, mutlaka dikkatinizi çekecektir. 3’üncü çeyrekte yüzde 194 ve 4’üncü çeyrekte yüzde 130’luk bir büyüme gösterdik” diye konuştu.

“Piyasa değerimiz bir yılda yüzde 133 oranında arttı”

Sürdürülebilir kârlılığı önemsediklerinin altını çizen Taha Çakmak; tüm bu büyümelerin, yükselen rakamlar ve pazar paylarının şirketin borsa performansına da önemli bir katkısı olduğunu belirtti. Çakmak; “Piyasa değerimiz, bir yılda 774 milyon ABD dolarından 1,8 milyar ABD dolarına yükseldi ve sigortacılık sektörünün en değerli halka açık şirketi unvanını korumayı sürdürdük. Ayrıca; güçlü bilanço yapıları ve sermaye yeterlilikleriyle, her iki şirketimizle otoritenin izin verdiği sürelerde temettü dağıtımı yapan şirketlerden olduk” dedi.

 

“2024 yılını ‘verimlilik yılı’ olarak görüyoruz”

2024’ü şirketleri için ‘verimlilik yılı’ olarak gördüklerine işaret eden Çakmak, “2024 yılında da hem hayat hem hayat dışında liderliğimizi pekiştireceğiz. Ayrıca, kasko ve sağlık gibi bireysel ürün gruplarında öncü olarak etkinliğimizi daha da geliştirip; yangın, iş yeri ve ticari poliçelerde sektörün yön belirleyicisi olmaya devam edeceğiz. Kârlılığı önemsiyoruz. Bu doğrultuda, şirketimizin güçlü bilanço ve kârlılık yolcuğunu 2024 yılında da sürdürerek; pazar payında dengeli ve sağlıklı büyüyeceğiz” şeklinde konuştu.

Gücünü adından alan Türkiye Sigorta olarak, yukarıya doğru giden başarı ivmesine yeni başarılar eklediklerini ifade eden Taha Çakmak; “Müşterilerimizin ihtiyaçlarına uygun sigorta ürünleri sunarak, mevcut ürünlerimizin teminat ve kapsamını genişleterek, ülkemizde sigortacılığın gelişimine ve sigorta penetrasyonunun artmasına katkı sağlıyoruz. Satış sonrası hizmet ve müşteri deneyimini teknoloji kullanımı ile geliştirmeyi ve hasar yönetiminin daha etkin hale gelmesi için teknoloji odağında çalışmalar yapmayı sürdürüyoruz” dedi.

“Deprem sonrası sosyal yardımlarımızın yanı sıra bölgede üretim yapmaya devam ettik; durmadık!”

6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan ve 11 ilimizi etkileyen deprem felaketinin ilk gününden itibaren bölgede, sahada olduklarını hatırlatan Çakmak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem sonrasında bölge insanımıza muallak hasarlar dahil 6.5 milyar TL hasar ödemesi gerçekleştireceğiz. Hayat sigortası tarafında ise 378.3 milyon TL ödeme yaptık.  Ancak elbette; görevimiz sadece hasarların karşılanmasıyla bitmiyor. Yapılacak çok iş, sarılacak çok fazla yara var. Bizim işimiz riskleri yönetmek ve bunun içinde yeri geldiğinde hasar ödemek de var. Bu bakış açısıyla bölgeye can suyu olduk; işimize ara vermeden devam ettik. Depremden sonra da bölgede; sağlık, kasko, trafik gibi özel sigortalardan nakliyat, yangın, mühendislik gibi sigortalara kadar farklı ürünlerle güvence sunmayı sürdürdük. İnsanımızın yanında, arkasında olduk. Depremden bugüne bölgede toplam 1 milyon 742 adet poliçe kestik. Bu toplam poliçe üretimimizin yüzde 13’ünü oluşturuyor. Hali hazırda; Türkiye Sigorta Dayanışma Obası’ndaki 90 Kırgız çadırında, 350 depremzedemizi ağırlamayı sürdürüyoruz. Bundan böyle de depremin açtığı derin yaraların iyileşmesi yönünde elimizden gelen çabayı sarf etmeye devam edeceğiz.”

 “Spor birleştirir, birlik iyileştirir”

Basketbolumuzun gelişimine ve daha geniş kesimlere yayılmasına, ampute branşlarında da farkındalığın artmasına katkı sunduklarını sözlerine ekleyen Taha Çakmak; ‘Spor birleştirir, birlik ise iyileştirir’ yaklaşımıyla kısa bir süre içinde deprem bölgesinde, Türkiye Basketbol Federasyonu iş birliğinde basketbol sahaları kurmaya hazırlandıklarını da belirtti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Erdem: Bursaspor'a topyekun destek olunmalı

Bursaspor Kulübü Başkanı Sinan Bür, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’i makamında ziyaret etti. Bursaspor’un geleceğinin konuşulduğu ziyarette Başkan Erdem desteğe hazır olduklarını belirterek, “Bursa halkı tek yürek olup, takımına topyekun destek olmalı” dedi.

Ocak ayında gerçekleştirilen olağanüstü genel kurul sonucunda görevi devralan Bursaspor Kulübü Başkanı Sinan Bür, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’i makamında ziyaret etti. Halk Evi’ndeki ziyarette Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları Remzi Çınar, Tezcan Öztürk ile Osman Uçar, Bursaspor Kulübü Yönetim Kurulu Üyeleri Beyhan Çalışkan, Sinan Oral, Erkan Öncel, Alper Özyüksel, Orhan Efe ve Gökhan Güleç de yer aldı. Bursaspor’un içinde bulunduğu zor dönemden kurtaracak çalışmalar hakkında fikir alışverişinin yapıldığı ziyarette Bursaspor Başkanı Sinan Bür, “Hedefimiz, gemiyi limana yanaştırmak” dedi.

Bursaspor’a kalıcı gelir elde edecek projelerin gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de, topyekun desteğin önemine dikkat çekti. Başkan Erdem, “Bursaspor bu kentin markası, birleştirici gücüdür. İş insanından vatandaşına kadar herkes, elini taşın altına koyup, Bursaspor’u içinde bulunduğu zor dönemden çıkarmak için destek olmalı, kulübün düzenlediği yardım kampanyalarına katkı koymalı. Yapacağınız çalışmalarla yönetim olarak güven vermeniz halinde, bu desteğin geleceğine inanıyorum. Nilüfer Belediyesi olarak dün nasıl ki Bursaspor’a destek verdiysek, bugün ve yarın da elimizden gelen desteği vermeye hazırız” şeklinde konuştu.
Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Sinan Bür ve yönetimine çıktıkları yolda başarılar diledi.
Bursaspor Kulübü Başkanı Sinan Bür de, Turgay Erdem yazılı 16 numaralı Bursaspor formasını Başkan Erdem’e armağan etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı