Aylık arşivler: Ocak 2024

Kürekte 100. Yıl Sezonu İlkler ile Başladı

Türkiye Kürek Federasyonu tarafından düzenlenen Sanmar Denizcilik Türkiye Salon Kürek (Ergometre) Şampiyonası tamamlandı. 100. Yılını kutlayan Kürek sporunun 2024 yılındaki ilk yarışı olan ve sezonun açıldığı yarışlar ilklere sahne olurken, şampiyon ekipler belli oldu.

6 Ocak tarihinde İstanbul / Ataköy Atletizm Salonu’nda gerçekleştirilen Sanmar Denizcilik Türkiye Salon Kürek (Ergometre) Şampiyonası’nda 27 kulüpten 500’ü aşkın sporcu yarıştı. Yarışlar Büyükler, U23, U19, U17, U15 ve Parakürek PR2 ve PR3 kategorilerinde gerçekleştirildi. Kürek tarihinde ilk kez parakürek branşında sporcuların yarıştığı şampiyonada ekipler, kupanın sahibi olabilmek için kıyasıya yarıştı.

Büyük Erkekler ve Büyük Kadınlarda şampiyonluğa Fenerbahçe ulaşırken, Hafif Kilo Erkekler’de şampiyonluk Galatasaray’ın, Hafif Kilo Kadınlarda ise şampiyonluk yine Fenerbahçe’nin oldu. U23 Erkekler kategorisinde Galatasaray şampiyonluğa ulaşan takım olurken, U23 Kadınlarda ise Türk Silahlı Kuvvetleri Spor Gücü şampiyonluk kupasını kaldırdı.

U19 Erkeklerde Galatasaray, U19 Kadınlarda ise Fenerbahçe’nin şampiyonluk kupasına ulaştığı yarışlarda U17 kategorisinde ise Galatasaray hem Erkeklerde hem de Kadınlarda şampiyonluğa ulaşan ekip oldu. U15 kategorisi yarışlarında ise Fenerbahçe kupanın sahibi olurken, U15 Kadınlar kategorisinde ise genel sıralamada birinci olan Orta Doğu Teknik Üniversitesi şampiyonluk kupasını kaldırdı.

Parakürek branşında ise PR2 Erkekler kategorisinde Yiğit Doğukan Bozkurt birinci, Efe Mutluer ikinci, Hüseyin Börü üçüncü olurken, PR2 Kadınlarda ise Yurdagül Dinanet birinci, Nursen Şen ise ikinci oldu. PR3 parakürek kategorisinde ise Erkeklerde Ekin Karahan birinci, İbrahim Hayati Selvi ikinci olurken, PR3 Kadınlarda ise Yurdagül Dinanet birinci sırada yer aldı.

Yarışlarda alınan genel puan sıralaması şu şekilde yer aldı:

Büyük Erkekler

  1. FENERBAHÇE 6
  2. KOCAELİ SÜMERSPOR KÜREK 27
  3. BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ 42

 

Büyük Kadınlar

  1. FENERBAHÇE 6
  2. KOCAELİ 21
  3. ALTINBOYNUZ 25

 

Hafif Kilo Erkekler

  1. GALATASARAY 7
  2. FENERBAHÇE 15
  3. TSK SPOR GÜCÜ 43

 

Hafif Kilo Kadınlar

  1. FENERBAHÇE 7
  2. HALİÇ YELKEN VE KÜREK 24

 

U23 Erkekler

  1. GALATASARAY 6
  2. FENERBAHÇE 20
  3. BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ 29

 

U23 Kadınlar    

  1. TSK SPOR GÜCÜ 27

 

U19 Erkekler    

  1. GALATASARAY 11
  2. FENERBAHÇE    15
  3. ALTINBOYNUZ 79

 

U19 Kadınlar    

  1. FENERBAHÇE    12
  2. GALATASARAY 14
  3. ŞİŞECAM SPOR KULÜBÜ 39

 

U17 Erkekler    

  1. GALATASARAY 7
  2. FENERBAHÇE 16
  3. ADANA YELKEN İHTİSAS 42

 

U17 Kadınlar    

  1. GALATASARAY 12
  2. FENERBAHÇE 13
  3. ŞİŞECAM SPOR KULÜBÜ 51

 

U15 Erkekler

  1. FENERBAHÇE    19
  2. BEŞİKTAŞ JİMNASTİK KULÜBÜ 37
  3. ÇANAKKALE KÜREK VE KANO    44

 

U15 Kadınlar

  1. ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 19
  2. FENERBAHÇE 22
  3. HEREKE NUH ÇİMENTO 33

 

PR2 (PARAKÜREK)

KADINLAR                          

1            YURDAGÜL DİNANET                                 05:14,6

2            NURSEN ŞEN                                  06:25,0
 

ERKEKLER                                                                                 

1            YİĞİT DOĞUKAN BOZKURT                                      03:54,0

2            EFE MUTLUER                               04:19,9

3            HÜSEYİN BÖRÜ                             04:32,8

 

PR3 (PARAKÜREK)

KADINLAR                                                                                

1            YURDAGÜL DİNANET                                 04:54,4

ERKEKLER                                                                                 

1            EKİN KARAHAN                             04:13,6

2            İBRAHİM HAYATİ SELVİ                              04:26,9

3            UFUK BULUT                   DNS      

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Geniş ekran ve eşsiz kamera deneyimi ile Casper Via A40 satışa çıktı!

Türkiye’nin teknoloji markası Casper, Casper VIA A40 ile yüksek performansı ve şık tasarımı akıllı telefon kullanıcılarına sunuyor. Bir telefonda tasarıma, kameraya ve hafızaya önem veren kullanıcılar için 6.78” FHD+ geniş ekran sağlayan Casper VIA A40, yapay zeka destekli 64 MP arka kamerası, 13 MP ön kamerası ve 256 GB hafızasıyla da güzel anıları en net haliyle saklama imkanı sunuyor. Teknik özelliklerinin yanı sıra 3 farklı rengi ile de dikkat çeken Casper VIA A40, şık ve yenilikçi tasarımı ile beklentileri sınırların ötesine taşıyacak.

Yaşam tarzını köklü bir şekilde değiştiren akıllı telefonlar, günlük yaşamın vazgeçilmez parçası haline geldi. Teknolojinin hızlı ilerlemesiyle birlikte akıllı telefonlar, sadece iletişim araçları olmanın ötesinde, hayatı birçok alanda kolaylaştıran çok yönlü araçlara dönüştü. Global teknolojik trendleri yakından takip eden Türkiye’nin teknoloji markası Casper, bu çerçevede geliştirdiği Casper VIA A40 ile kullanıcıların ihtiyaç duyduğu tüm özellikleri barındırıyor. Tek elle ultra geniş bir ekran deneyimini mümkün kılan şık ve yenilikçi tasarımı, 256 GB geniş depolama alanı, yapay zeka destekli 64 MP arka kamerası ve 13 MP ön kamerası ile kullanıcıların beğenisine sunulan Casper VIA A40, beklentileri sınırların ötesine taşıyor. Casper VIA A40, 8GB RAM özelliğine artı olarak sahip olduğu 8 GB VRAM teknolojisi ve en güncel Android 13 işletim sistemi sayesinde yüksek performans gerektiren uygulamaları kolay ve akıcı bir şekilde kullanma avantajı sağlıyor. Tasarımı ve şıklığıyla kendini belli eden Casper VIA A40’ın renk seçimleri, trendler ve kullanıcıların beklentileri üzerine yoğun araştırmalar sonucunda belirlendi. Her rengin, tasarımdaki bütünlüğü koruyarak kullanıcıların dikkatini çekmesi amaçlandı. Gece mavisi renginden gümüş griye ve göz alıcı VIA mavisi tonuna kadar uzanan renkler, kullanıcı elinde farklı tonlarda parlayarak benzersiz bir ışıltı sunmayı hedefliyor. Kamera etrafındaki gümüş halka ise tasarımın gücünü ve kamera performansını vurguluyor.

 

Yapay Zeka Destekli 64 MP Kamera ile Eşsiz Fotoğraflar

Akıllı telefonların sahip olduğu kamera kalitesi, kullanıcıların telefon seçimlerinde en önemli önceliklerinden biri haline geldi. En güzel anıları, en canlı şekilde yakalamayı mümkün kılan Casper VIA A40, Casper’ın kamera yazılımları alanında dünya devi Arcsoft ile iş birliği sonucu eşsiz bir kamera deneyimi sunuyor. Çok daha net ve parlak fotoğraflar için 64 MP ana kameraya ek olarak geliştirilen 2 MP makro ve 2 MP bokeh kameraya sahip olan Casper VIA A40, yapay zeka destekli ‘Ultra Gece Modu’ ve 13 MP ön kamerasıyla karanlık ortamlarda dahi dinamik özçekimleri mümkün kılıyor. Yüksek kaliteli görüntülerin depolanabilmesi için 256 GB hafızasının yanında 1 TB’a kadar artırılabilen depolama alanı sağlayan Casper VIA A40, 50.000 fotoğraf, 26 saat 1080P video ve 48 saate kadar 720P video saklamaya olanak tanıyor.

 

Geniş Ekranda Ultra Akıcı Performans Artık Mümkün

Akıllı telefonları sadece bir iletişim aracı olmaktan çıkaran kaliteli ekran deneyimi ve yüksek performans sağlayan donanımlar, kullanıcıların video izleme ve oyun deneyimlerini üst sıralara çıkarıyor. Casper VIA A40, 6.78’’ FHD+ geniş ekranı, 500 NIT ekran parlaklığı, 1080×2460 çözünürlüğü ve 120 Hz ekran yenileme hızı ile birçok uygulamada görüntü kalitesini zirvede yaşatırken, ergonomik tasarımı sayesinde de tek elle kolay kullanım kolaylığı sunuyor. 8 GB RAM özelliğine sahip Casper VIA A40, artı olarak sahip olduğu 8 GB VRAM teknolojisi ve en güncel Android 13 işletim sistemi sayesinde yüksek donanım özellikleri gerektiren uygulamalarda dahi akıcı bir performans sağlıyor. Aralıksız telefon kullanımını mümkün kılan Casper VIA A40, 5000 mAh bataryası ve optimizasyon özelliği sayesinde 17 gün Standby çalışma ömrü, 10 saat video ve 8 saat Youtube izleme, 19 saat Spotify üzerinden müzik dinleme kapasitesiyle uzun saatler boyunca keyifli kullanım sağlayan uzun pil ömrüne sahip. Casper VIA A40, MTK Helio G99 işlemcisiyle tüm özelliklerin çok daha performans odaklı çalışmasına olanak tanıyor. 

 

“Casper VIA A40 Günlük Yaşamı Daha Renkli ve Pratik Hale Getiren Bir Deneyim”

Yeni çıkan Casper VIA A40 akıllı telefon hakkında görüşlerini belirten Casper Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Feray Karaman, “Casper VIA A40, 1 yıla yakın geliştirme süreçleri sonunda donanım özellikleri ve tek elle kullanımı mümkün kılan ergonomik tasarımıyla, geleceğin teknolojilerini hedefleyen kullanıcılar için özel olarak üretildi. Kullanıcıların bir akıllı telefondan beklediği tüm özellikleri tek bir cihazda buluşturmayı hedeflediğimiz Casper VIA A40, 6.78” FHD+ geniş ekranı, yapay zeka destekli akıllı kamera özelliği, geniş hafızası ve şık tasarımıyla kullanıcılara beklentilerin ötesinde bir deneyim yaşatacak. Son yılların çığır açan yapay zeka teknolojisini, kamera yazılımları alanında dünya devi olan Arcsoft’un lisanslı yazılımı ile buluşturduğumuz Casper VIA A40 ile kullanıcıların artık çok daha net, çok daha parlak, çok daha iyi fotoğraf ve video elde etmesinin önünü açtık. Türkiye’nin teknoloji markası olarak, Casper VIA A40 ile kullanıcılara sadece bir telefon değil, günlük yaşamlarını daha renkli ve pratik hale getiren bir deneyim sunmayı amaçladık ve 3 farklı renkle tasarladığımız ürünümüzü tüketicilerin beğenisine sunduk.” açıklamasında bulundu.

 

Teknik Özellikler

  • Ekran Boyutu: 6.78”
  • Ekran Tipi: FHD+ Geniş Ekran
  • Çözünürlük: 1080×2460
  • Parlaklık: 500 NIT
  • Ekran Yenileme Hızı: 120 Hz
  • Ana Kamera: 64MP + 2MP Makro + 2MP Bokeh
  • Ön (Selfie) Kamera: 13MP (AI ile Güçlendirilmiş)
  • RAM Kapasitesi: 8GB
  • Sanal RAM: 8 GB VRAM
  • Hafıza: 256GB
  • Artırılabilir Hafıza: 1 TB’a kadar
  • Pil Gücü: 5000 mAh
  • NFC: Var
  • Parmak İzi Okuyucu: Var
  • Yüz Tanıma Sistemi: Var

 

Casper Hakkında:

Türkiye’nin teknoloji alanında dünyadaki en önemli temsilcilerinden ve Türkiye’de dijital dönüşüme yön veren lider markalarından Casper, 1991 yılında faaliyetlerine başladı. 34.500 metrekare kapalı alan üzerine kurulu, Avrupa ve Orta Doğu’nun en büyük bilgisayar üretim tesislerinden birine sahip olan Casper, bilgisayar ve telefon başta olmak üzere tüm ürünlerinin tasarım ve ARGE süreçlerini kendi mühendisleri ile yürütüyor. Üretim tesisinde yıllık en az 1 milyon bilgisayar ve 500.000 telefon üretim kapasitesi mevcut. Uluslararası beğeni kazanan tasarım, malzeme ve renk seçimlerini tasarım ekibi ile yürüten Casper, Türkiye’de tüketiciye özel üretim yapma becerisi olan tek bilgisayar üreticisi olarak kullanıcılara yüzlerce çeşit konfigürasyon imkânı sunuyor.

Global çapta kalite ve teknolojiye sahip ürünlerini, geniş hizmet ağı ve yerel üretim avantajlarıyla birleştiren Casper; VIA, Nirvana ve Excalibur markalarıyla akıllı telefondan tablete, dizüstü bilgisayardan mini PC’lere kadar uzanan geniş ürün gamı, yerli üretim ile Türkiye’nin dijital dönüşümüne öncülük ediyor. Türkiye’nin tek teknoloji tabanlı ödülü olan Tech Brands Turkey’i üst üste 4 kez kazanan Casper, halk jürisi ile belirlenen Türkiye’nin bütünleşik pazarlama ödülü The ONE Awards’da da teknoloji üreticisi kategorisinde yılın en itibarlı markası ödülünün de sahibi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dell'in Yeni XPS Serisi: Fütüristik Tasarım ve Yerleşik Yapay Zekâ

Dell, XPS portföyüne XPS 16 ve XPS 14 ile yeni ekran boyutları ekliyor ve XPS 13 Plus’ı XPS 13 olarak güncelliyor. Bu üç dizüstü bilgisayar, dikkat dağıtıcı unsurları azaltan ve üretkenliğe odaklanan özelliklere sahip.

Yeni XPS tasarımları, marka değerini ve algısını yükselten minimalist bir yaklaşımı benimsiyor. CNC ile işlenmiş alüminyumdan ve Gorilla Glass 3’ten üretilen bu portföy, ton sür ton renklerde (Grafit ve Platin) sunuluyor. Bu çarpıcı görünüm, dizüstü bilgisayar deneyimini geliştiren temel bileşenlere sahip. Medya ve işlev tuşları arasında kolayca geçiş yapmak için dokunmatik bir işlev sırası, dokunsal geri bildirime sahip kusursuz bir cam dokunmatik yüzey ve her tuş vuruşunda rahat ve akıcı bir yazma deneyimi sağlayan daha büyük tuş başlıkları bulunuyor.

 

Stil Performansla Buluşuyor

Yeni XPS dizüstü bilgisayarların her birinde OLED dokunmatik seçenekli InfinityEdge paneller, değişken yenileme hızları, yüksek çözünürlük seçenekleri, canlı renkler ve olağanüstü ayrıntılar için Dolby Vision® bulunuyor. Dört hoparlörlü tasarıma sahip bu yeni portföy, Dolby Atmos® çevreleyen ses desteği ve MaxxAudio® Pro by Waves tarafından desteklenen 3D stereo surround özellikleriyle olağanüstü bir ses deneyimi sunuyor. Ayrıca yeni akıllı FHD 1080p web kamerası ile kristal netliğinde görüntülü görüşmeler sağlıyor.

Bu yeni seri aynı zamanda Intel Core Ultra işlemciler ve Windows 11’in sunduğu deneyimler sayesinde cihazda yerleşik olarak bulunan yapay zekâ hızlandırması ile yeni yapay zekâ özellikleri getiriyor. Bu deneyimler yaratıcılığı ve üretkenliği artırırken aynı zamanda daha iyi performans ve daha uzun pil ömrü sağlıyor. Pil ömrü açısından bakıldığında tüm XPS dizüstü bilgisayarlar, yalnızca 60 dakika içinde pilin yüzde 80’ini doldurabilen ve kesintisiz iş akışları sağlayan ExpressCharge özelliğine sahip.

 

Yeni XPS Portföyü ile tanışın

Dell, cihazın kapladığı alanı azaltan ve ekran boyutunu en üst düzeye çıkaran dar çerçeveler tasarlama konusuna öncülük ederek 16 ve 14 inç ekranları geliştirdi. XPS 16 ve XPS 14 ile Dell ayrıca, yeni XPS dizüstü bilgisayarların taşınabilirliğini artırırken performans ve tasarıma odaklanıyor.

XPS 16, karmaşık iş yüklerinin üstesinden gelmek için özel olarak tasarlanmış olağanüstü yüksek performans özellikleriyle portföye liderlik ediyor. En yeni Intel Core Ultra işlemciler ve NVIDIA GeForce RTX GPU’larla (GeForce RTX 4070 GPU’ya kadar) donatılan XPS 16, 80 W’a kadar sürekli performans sunan en güçlü XPS dizüstü bilgisayarı olarak öne çıkıyor.

Performans, tasarım ve taşınabilirliği bir araya getiren XPS 14, her yerden çalışma esnekliği arayan kişiler için pek çok avantaj sağllıyor. XPS 16’dan yüzde 21 daha hafif olan XPS 14, zorlu görevleri kolaylıkla tamamlamak için güçlü performans sunuyor. İsteğe bağlı NVIDIA GeForce RTX GPU’lar (GeForce RTX 4050 GPU’ya kadar) ile yüksek çözünürlüklü videolar zahmetsizce düzenlenebiliyor ve oynatılabiliyor. Uzun pil ömrüne sahip bu dizüstü bilgisayar, hareket hâlindeki yaşam tarzına eşlik etmek için üretildi.

Hem XPS 16 hem de XPS 14, 3D işleme, video düzenleme ve canlı yayın gibi zorlu yaratıcı görevlerde üstün performans gösteren NVIDIA Studio onayına sahip sistemler olarak öne çıkıyor çıkıyor. Dell’in tasarım devrimini başlatan ve ikonik tasarımıyla gelecek vizyonunu belirleyen XPS 13, sadece 1,18 kg ağırlığıyla en ince ve en hafif XPS modeli olup her yere kolaylıkla taşınabiliyor. Yenilenen dizüstü bilgisayar, günlük üretkenlikten yüksek çözünürlüklü içerik oluşturmaya kadar çok yönlü bir görsel deneyim sunmak üzere üç yeni ekran seçeneğine (FHD+, QHD+ dokunmatik ve 3K+ OLED dokunmatik) sahip. 

 

Yeni En İyi Arkadaşınız: Yapay Zekâ

Intel Core Ultra işlemcilerle desteklenen yeni XPS portföyü, sinirsel işlem birimi (NPU) eklenmesiyle yerleşik bir yapay zekâ hızlandırma motoruna sahip. Bu yeni eklentiyle bilgisayar, işleme ve performans için artık CPU veya GPU’ya bağımlı olmadığını gösteriyor.

Tüm dizüstü bilgisayarlar, günlük görevleri kolaylaştırmak, daha sorunsuz ve daha verimli hâle getirmek için yapay zekâ yeteneklerinden yararlanan Windows 11’deki Copilot özelliğiyle birlikte geliyor. Portföyde ayrıca işlerin yapılmasını daha da kolaylaştırmak ve iş akışının sürdürülmesini sağlamak için tasarlanmış bir Copilot tuşu da bulunuyor.

 

Tepeden Tırnağa Sürdürülebilir

Dell, hem ürünlerinde hem de ambalajlarında daha sürdürülebilir malzemeler kullanma konusundaki kararlılığını sürdürüyor. Yeni XPS ailesi şimdiye kadarki en yüksek sürdürülebilir malzeme seviyesine sahip. Yeni XPS portföyü ilk kez geri dönüştürülmüş alüminyum ve yenilenebilir bir enerji kaynağından elde edilen düşük emisyonlu alüminyum ile üretilerek malzemenin karbon ayak izini yüzde 89’a kadar azaltıyor. XPS dizüstü bilgisayarları korumak için kullanılan ve yüzde 100 geri dönüştürülmüş veya yenilenebilir içerikten üretilen ambalaj, Dell’in 2030 Sürdürülebilirliği Geliştirme Hedeflerine ulaşması yolunda önemli bir adım anlamına geliyor. Öte yandan yeni XPS ailesi EPEAT Gold tescilli olup EPEAT’in yeni ve zorlu iklim kriterleriyle uyumlu. Climate+ tesciline sahip bu dizüstü bilgisayarlar, karbondan arındırma konusunda sektörün en iyi uygulamalarını karşılıyor.

 

Fiyatlar ve Satış Tarihi

XPS 13, 1.299 USD ve 1.749 CAD’dan başlayan fiyatlarla; XPS 14, 1.699 USD ve 2.299 CAD’dan başlayan fiyatlarla; XPS 16 ise 1.899 USD ve 2.549 CAD’dan başlayan fiyatlarla yakında satışa sunulacak.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Vodafone Ev İnterneti'ne gelenlerin ilk faturası Vodafone'dan

Vodafone Ev İnterneti’nin Vodafone Pay işbirliğiyle hayata geçirilen yeni kampanyasında, Vodafone Ev İnterneti’ne gelen ve ilk faturasını Vodafone Pay ile ödeyen yeni müşterilerin bu faturasını Vodafone karşılıyor. Müşteriler, iade edilen tutarı dilediği her yerde harcayabiliyor.

Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, geniş fiber ağıyla ev interneti müşterilerinin yüksek hız ve kesintisiz bağlantı gücünden yararlanmasını sağlarken, uygun fiyata en iyi internet deneyimini sunmaya devam ediyor. Vodafone Pay işbirliğiyle hayata geçirilen “İlk Faturan Bizden” kampanyası kapsamında, Ocak sonuna kadar Vodafone Ev İnterneti’ne gelen yeni müşterilerin ilk faturasını Vodafone karşılıyor. Müşterilerin, Ev İnterneti hesabına kayıtlı cep telefonu numarasıyla Vodafone Pay’e kayıt olması ve ilk çıkan Ev İnterneti faturasını Vodafone Pay ile ödemesi durumunda, ödediği fatura tutarı Vodafone Pay hesabına geri yükleniyor. Müşteriye iade edilen tutar, Vodafone Ev İnterneti faturasının ödenmesinde, tüm e-ticaret alışverişlerinde ve fiziksel kartla mağaza içi harcamalarda kullanılabildiği gibi nakit olarak banka ATM’lerinden de alınabiliyor.

 

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, şunları söyledi: “Vodafone olarak, geniş fiber ağımızla ev interneti müşterilerimizin yüksek hız ve kesintisiz bağlantı gücünden yararlanmasını sağlarken, uygun fiyata en iyi internet deneyimini yaşamasına olanak tanıyoruz. Bu doğrultuda, çeşitli kampanyalarla ev interneti müşterilerimize daha kaliteli ve zengin bir deneyim sunmaya devam ediyoruz. Vodafone Pay işbirliğiyle hayata geçirdiğimiz yeni kampanyamızda, Vodafone Ev İnterneti’ne gelen ve ilk faturasını Vodafone Pay ile ödeyen yeni müşterilerimizin bu faturasını biz karşılıyoruz. Müşterilerimiz, onlara iade ettiğimiz tutarı diledikleri yerde harcayabiliyor. Vodafone olarak, müşterilerimizin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılama hedefiyle çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”

 

Toplam kullanıcı sayısı 5 milyon

12 yaş üstü herkes kullandığı operatörden ve banka müşterisi olup olmamasından bağımsız olarak Vodafone Pay Uygulaması’nı kullanabiliyor ve fiziksel Vodafone Pay Kart sahibi olabiliyor. Kullanıcılar, sanal ve fiziksel Vodafone Pay Kart’lara Vodafone Pay Uygulaması ile, banka hesabından EFT yoluyla ya da tüm banka ATM’lerinden para yükleyebiliyor; banka kartlarını Vodafone Pay Uygulaması’na tanımlayabiliyor; 7/24 anında para transferi gerçekleştirebiliyor; bakiye yüklenmiş fiziksel Vodafone Pay Kart’ını kullanarak tüm ATM’lerden 7/24 anında para çekebiliyor. Vodafone Pay’in ürünlerini kullanan toplam kullanıcı sayısı 5 milyona ulaştı.

 

Harcadıkça kazanma imkânı

Vodafone Pay’in dönemsel kampanyalarıyla hediye bakiye kazanılabiliyor. Kampanyalardan yararlanmak için uygulama mağazalarından Vodafone Pay uygulamasını indirdikten sonra, fiziksel ya da sanal Vodafone Pay Kart edinilerek kartla alışveriş yapılabiliyor. Yüksek iade oranlarına sahip olan Vodafone Pay Kart, harcadıkça kazanma imkânı sunuyor. 

Vodafone Ev İnterneti’nin “İlk Faturan Bizden” kampanyasından faydalanmak isteyen müşterilerin Vodafone mağazalarını, vodafone.com.tr/evde-internet-adsl-fiber-basvuru adresini veya Vodafone Yanımda mobil uygulamasını ziyaret etmeleri yeterli oluyor. Dijital başvurular, Vodafone Yanımda üzerinden 30 saniyeden kısa sürede kolayca tamamlanabiliyor.

 

Vodafone hakkında

Vodafone, Avrupa ve Afrika’nın en büyük telekom şirketidir. Daha iyi bir gelecek hedefiyle, bireylerin yaşam kalitesini artıran, kritik sektörlerde dijitalleşmeyi sağlayan, kapsayıcı ve sürdürülebilir dijital toplumları mümkün kılan teknolojileri sunuyoruz.

17 ülkede 300 milyonu aşkın müşteriye mobil ve sabit iletişim hizmetleri sunuyor, 46 ülkede daha mobil ağlarda iş ortaklıkları yürütüyoruz. Aynı zamanda, Nesnelerin İnterneti (IoT) alanında dünya lideri bir şirket olarak, 175 milyonu aşkın cihaz ve platformu birbirine bağlıyoruz. Afrika’nın en büyük finansal teknoloji platformu Vodacom Finansal Hizmetler ve M-Pesa ile 7 ülkede 73 milyonu aşkın kişiye hizmet veriyoruz.

2040 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmak ve çevresel etkimizi azaltmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Aynı şekilde, müşterilerimize de 2030 yılına kadar 350 milyon ton karbon emisyonunu azaltmada yardımcı oluyoruz. Ayrıca, 2025 yılına kadar şebeke atıklarımızın yüzde 100’ünü yeniden kullanma, yeniden satma ya da geri dönüştürme hedefimiz doğrultusunda, cihaz atıklarının azaltılmasına yönelik aksiyonlarımıza devam ediyoruz. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Abdi İbrahim Reçeteli Ürünler Pazarlama ve Satış Bölüm Direktörü Yasemin Şirinoğlu Oldu

Türk ilaç sektörünün 22 yıldır kesintisiz lideri Abdi İbrahim, yönetim ekibini yeni bir atamayla güçlendirdi. 

Türkiye’nin iyileştiren gücü Abdi İbrahim bünyesinde önemli bir üst düzey atama gerçekleşti. Abdi İbrahim’de Gastro ve Cerrahi Bölüm Müdürü olan Yasemin Şirinoğlu, Reçeteli Ürünler Pazarlama ve Satış Bölüm Direktörü olarak atandı. 

Yasemin Şirinoğlu, lisans ve yüksek lisans eğitimini İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği bölümünde tamamladı. Abdi İbrahim bünyesine 2010 yılında Pazarlama ve Satış Uzmanı olarak katılan Şirinoğlu, Ürün Müdürü ve Pazarlama Müdürü pozisyonlarında önemli sorumluluklar üstlendi. Şirinoğlu son olarak Gastro ve Cerrahi Bölüm Müdürü görevini yürütüyordu. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Boyner'in Yeni Adresi Antalya Kemer Oldu

Türkiye’nin dört bir yanındaki mağaza sayısını her geçen gün artıran Boyner’in yeni durağı Antalya’nın Kemer ilçesi oldu. Keyifli alışveriş deneyimini Antalyalılarla buluşturan Boyner, Türkiye’deki 111. mağazası ile dünyaca ünlü markaların en özel koleksiyonlarını tek bir çatı altında sunmaya devam ediyor. 

Müşteri deneyimini odağına alan ve yaşayan mağaza konseptleriyle dikkat çeken Boyner, Antalya’nın Kemer ilçesinde açtığı yeni mağazasıyla Türkiye’nin 40 ilinde 111 mağazaya ulaştı. Boyner, modern ve yenilikçi tasarıma sahip Kemer mağazasında yüzlerce markanın kadın, erkek, çocuk giyim koleksiyonlarına, çantadan ayakkabıya ve ünlü kozmetik markalarına kadar pek çok kategoriye ev sahipliği yapıyor. 

Boyner, 1.200 metrekarelik mağazasında modanın en sevilen markalarından Fabrika, Aeropostale, Calvin Klein, Jack&Jones ve Tommy Hilfiger başta olmak üzere dünyaca tanınan çok sayıda markanın en yeni koleksiyonlarını Kemerlilerle buluşturuyor. Hayatının merkezine iyi yaşamı ve sporu alanlar için adidas, Nike ve Puma’nın giyimden ayakkabı ve aksesuarlara kadar en özel parçaları da Boyner Kemer’de aktif yaşam meraklılarını bekliyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

2024 yılı ihracatçılar ve ülkemiz için “Bir Ümit Yılı" olacak

Türkiye’ye 2023 yılında 42,6 milyar dolar döviz kazandıran Egeli ihracatçılar 2024 yılını “Bir Ümit Yılı” olarak niteledi.

“2023 yılı ihracat performansı değerlendirme ve 2024 yılı öngörüleri toplantısı”nda konuşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak ESKİNAZİ “2024 yılında da hedefimiz mevcudu korumak olacak. Ancak, 2024 yılında mevcudu korumak, 2023 yılındaki kadar kolay olmayacak. 2024 yılının üçüncü ve dördüncü çeyreği ihracatçılar için daha ümitli bir dönem olacak. 2024 yılı ihracatçılarımız için “Bir Ümit Yılı” olacak.” Mesajını verdi.

2024 yılında dört çeyrekte farklı beklentileri olduğunu aktaran Eskinazi, “İlk çeyrekte yerel seçimler, yüksek enflasyon, dünya ekonomisindeki durgunluk ve savaşlar nedeniyle zorlu geçecek. İlk çeyrekte döviz kurları üzerine baskı, kredi musluklarının açılamaması durumu, dış kaynak gelmeme riski sürecek. İkinci 3 ayda bu parametrelerde hareketlenme olmasını bekliyoruz. Döviz kurlarında ve kredi musluklarında hareketlenme başlayacak. Döviz kurlarındaki baskı nedeniyle ithalat artışı da sürecek. İkinci 3 aylık dönemde döviz kurlarında ve finansmana erişimde bir rahatlama bekliyoruz. İhracatçı bir ümitle fiyatı tahmin ederek ona göre fiyat verecek. 2024’ün üçüncü çeyreğini toparlanma dönemi olarak görüyorum. Dördüncü çeyrekte ise belki hafif hafif kar etme dönemi başlayacak. Tüm bunlar 2024 için çizdiğimiz iyimser tablo. Karamsar değilim. 2023’ün böyle bir yıl olacağını baştan görmüştük. 2024’ü ise biraz önce ifade ettiğim gibi ‘bir ümit’ yılı olarak görüyoruz. Hem mevcudu koruyacağız, hem de ümit edeceğiz. Başka çare yok. Şu an herkesin mevcudu korumak gibi bir derdi var.  2024’te ihracatçı bir nebze rahatlayacak. Yıl karamsar başlayacak ama sonunda ferahlık var. Türkiye kaybettiği döviz kuru avantajını geri kazandığı takdirde 2025’ten itibaren önümüzü daha rahat görürüz. Orta vadeli plan sonundaki 302 milyar dolarlık ihracat hedefi rahat gerçekleşir diye öngörüyoruz. Ekonomik tablo kötü olabilir. Ancak ümidimizi yitirmiyoruz.” dedi.

 

Merkez Bankası’nın işi zor

“İhracatçılarımızda 2023 yılının yorgunluğu var. Sermayelerimiz azaldı. Enerjimiz tükendi” değerlendirmesinde bulunan Eskinazi, “2024 yılının ilk yarısında yüksek enflasyonist ortamın süreceği anlaşılıyor. Maliyet artışları sonrasında nihai ürünlerimizi daha yüksek fiyatlara müşterilerimize teklif etmek durumunda kalıyoruz. 2024 yılına zam yağmuru ile girdik. Son maliyet artışlarıyla nihai ürünlerimizde yüzde 25-30’luk fiyat artışları olacak. Tabii bu artış oranını her müşterimize kabul ettirmemiz mümkün değil. Müşteri kayıpları yaşamamız büyük olasılık. Anlayacağınız 2024 senesi çok parlak bir yıl olmayacak.2024 yılı enflasyonu kontrol altına almamız gereken bir yıl. Bunun için acı ilacı içmemiz gerekiyor. Acı ilacı içerken ölümcül olmamalı, sosyal dengeler bozulmamalı.2024 yılı aynı zamanda seçim yılı. Bu şartlarda enflasyonu düşürme görevi olan Merkez Bankası’nı zorlu bir süreç bekliyor. Merkez Bankası’nın işi çok zor.2024 yılında Türkiye’nin yatırım yapması lazım.” diye konuştu.

 

Türkiye’nin rekabetçi olabilmesi için yatırımlara devam etmesi lazım

Türkiye’nin rekabetçi olabilmesi için 2024 yılında yatırımlar yapması gereğinin altını çizen Eskinazi, sözlerini şöyle sürdürdü; “2022 ve 2023 yılında sermayeler yara aldı. Yatırım yapacaklarda bir tedirginlik var. Yatırım yapacaklara yeni kolaylıklar getirilmesi gerekir. İş hayatına yeni sektörler geliyor. Yeni iş yapış şekilleri geliyor. Yeni yatırımlar bu gidişata göre kurgulanmalı. Bize düşen görev bu konuda ihracatçıları yönlendirmek. Türkiye’nin rekabetçi olabilmesi için yatırımlara devam etmesi lazım. Türkiye’nin 2024 yılı için belirlediği 267 milyar dolar ihracat hedefinin 260 milyar dolarını yakalaması başarı olacaktır. Toplum olarak orta gelir tuzağından kurtulmamız için ihracatta minimum yüzde 10 artışı yakalamak zorundayız. Maalesef ihracatta yüzde 10 artışı yakalayacak ekonomik iklimin çok uzağındayız.” dedi.

2023 yılında yaşanan deprem, en büyük ihraç pazarımız Avrupa Birliği’ndeki resesyon, Türkiye’de iki turlu yaşadığımız seçim, yüksek enflasyon ve savaşların ihracatı olumsuz etkilediğini aktaran Eskinazi, tüm olumsuzluklara rağmen 2023 yılında arı gibi çalışmaya devam ettiklerinin altını çizdi.

 

TURQUALITY Projemiz örnek oldu

Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2023 yılında Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle 13 Uluslararası Fuara Milli Katılım Organizasyonu yaptığı bilgisini veren Eskinazi, “329 firmamızın uluslararası arenada stantlarıyla ürünlerini pazarlamasına aracılık ettik. Farklı sektörlerde sektörel ticaret heyetleriyle, alım heyetleriyle pazarlama faaliyetlerimizi sürdürdük. Devam eden 12 URGE Projemizle ihracatçılarımızın kümelenerek uluslararası rekabetçiliğinin güçlenmesi için çaba gösterdik. Dünyanın en büyük gıda ithalatçısı Amerika Birleşik Devletleri’nde Türk gıda ürünlerinin Pazar payını artırmak için sürdürdüğümüz TURQULITY Projemiz başarılı bir şekilde devam etti. Bu proje kapsamında öyle güzel işler yapıldı ki; Bakanlığımız diğer kurumlara örnek göstermeye başladı. Örneğin, üst düzey kurumsal Amerikalı şefleri ülkemizde ağırlayıp, Türk ürünleriyle mahalli Türk ustalarının kendi mutfaklarında birlikte yemek pişirmelerini sağladık, sosyal medyada yayınlamalarını sağlayarak gerçek Türk lezzetleriyle Amerikan damağının ne kadar farklı olabileceğini bizzat göstermeye çalıştık, yaptıklarımız sayesinde Amerikan Şef Federasyonunun yıllık ödülünü kazandık, 2024’te Projede artık ticarileşme öne çıkacak.” dedi.

 

Sürdürülebilirlik performansımızı izleyerek 2024 yılında da raporlarımızı yayınlamayı hedefliyoruz

Hazırgiyim, Maden ve Mobilya sektörlerinde Tasarım Yarışmalarını 2023 yılında da düzenlediklerini, ihracatçı sektörlere yeni vizyoner tasarımcılar kazandırmaya devam ettiklerini söyleyen Başkan Eskinazi sözlerine şöyle devam etti:

“Eğitim programları, çalıştaylar, uluslararası toplantılar organize ettik. En büyük ihraç pazarımız Avrupa Birliği’nin ortaya koyduğu Yeşil Mutabakat’ın gereklerini yerine getirmek, karbon vergisiyle muhatap olmamak için yoğun mesai harcıyoruz. EİB olarak sera gazı emisyonlarımızı daha etkin yönetmek ve iklim değişikliğinin fiziksel etkilerine uyum sağlamak amacıyla oluşturduğumuz Strateji ve Sürdürülebilirlik Komitesi ile çalışmalarımıza 2023 yılında da yoğun bir şekilde devam ettik. EİB sürdürülebilirlik eylem planını hazırladık, 2022 EİB Sürdürülebilirlik Raporu ve EİB Stratejik Plan Raporumuzu yayınladık. 2024 hedeflerimizi tespit ettik Ege İhracatçı Birliklerine ait sürdürülebilirlik performansını izleyerek 2024 yılında da raporlarımızı yayınlamayı hedefliyoruz. EİB 2024 yılında mesaisinin önemli bir kısmını Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasına ayıracak.”

 

2024 yılında Çin’de ofis açarak bu süreci başlatmak istiyoruz

Eskinazi, “İhracatçılarımızın dijital ortamda yetkinliklerinin artması için çalışacağız. 2023 yılı sonunda PTTAVM ile bir toplantı düzenledik. 6 trilyon dolara ulaşan dünya e-ihracatının neredeyse yarısına sahip olan Çin pazarına önemli bir giriş yapan PTTAVM ile üyelerimize yeni bir bakış açısı vermek istiyoruz. Dijital pazarlama neyi gerektiriyorsa, rakiplerimiz Çin pazarında nasıl tanıtım yapıyorlarsa EİB olarak biz de üzerimize düşeni yapacağız. 2024 yılında Çin’de ofis açarak bu süreci başlatmak istiyoruz. Son yıllarda kullanımı çok artan yapay zeka uygulamaları ve büyük veri analizlerinin üretim, ihracat, lojistik, pazarlama gibi konuları ile ilgili olarak kullanılması kaçınılmaz olacak. Yapay zeka kullanımıyla maliyetler azalırken, üretim süreçleri firmalarımız açısından daha verimli hale gelecek. Avrupa Birliği önümüzdeki dönemde dijital ürün pasaportu talep eder hale gelecek. Üretim süreçlerinin her aşamasının takip edilmesi gerekecek. Bu konuyla ilgili üyelerimize eğitimler vereceğiz.” dedi.

 

18,3 milyar dolarlık dövizi ülkemize kazandırdık

Başkanı Eskinazi, “Tüm bu çabalarımız sonrasında 18,3 milyar dolarlık dövizi ülkemize kazandırdık. Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliğimiz 2 milyar 515 milyon dolar ihracatıyla zirvedeki yerini korurken, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliğimiz 1 milyar 546 milyon dolarla ikinci oldu. Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği 1 milyar 340 milyon dolar, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği 1 milyar 330 milyon dolar dövizi ülkemize kazandırdı. Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliğimiz 1 milyar 68 milyon dolar, Ege Maden İhracatçıları Birliğimiz 1 milyar 66 milyon dolarlık performansla 1 milyar dolar barajını geçen diğer birliklerimiz oldu. Birliklerimiz çatısı altında temsil edilmeyen Kimya sektörü 1 milyar 693 milyon dolar, otomotiv yan sanayi sektörümüz 1 milyar 46 milyon dolarlık ihracat performanslarıyla öne çıkan diğer sektörlerimiz olarak öne çıktı.” diye konuştu.

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nin yüzde 102’lik ihracat artışıyla ihracatını 336 milyon dolardan, 680 milyon dolara çıkardığını ve 2023 yılında ihracat artış rekortmeni olduğunu vurgulayan Jak Eskinazi şunları söyledi:

“İhracatını yüzde 41’lik artışla 360 milyon dolardan 509 milyon dolara çıkaran Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliğimiz ihracatını en çok artıran ikinci birlik oldu. 215 ülke ve gümrüklü bölgeye ihracat yaptık. Almanya 1 milyar 850 milyon dolarlık ihracatla birinci sıradaki yerini korurken, Amerika Birleşik Devletleri 1 milyar 590 milyon dolarlık ihracatla ikinci ve İspanya 1 milyar 47 milyon dolarlık ihracatla üçüncü ülke oldu. Ülkemize döviz kazandıran tüm üyelerimizi sizlerin huzurunda kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.”

 

Ticaret Bakanlığımızın 2024 yılı içinde e-ihracat konusunda yeni destek modüllerini eklemesini bekliyoruz

Başkan Eskinazi, “Turquality, Yurtdışı birim marka, Tasarım, UR-GE, Yurt Dışı Fuar Organizasyonu, E-Ticaret Sitelerine Bireysel Üyelik, Pazara Giriş, Küresel Tedarik Zinciri, Uluslararası Nitelikteki Yurtiçi Fuar Desteği, Tarımsal İhracat İadeleri, Sanal Fuar/ Heyet Organizasyonu, E-İhracat Desteği başlıklarında ihracatçılarımızın devlet desteği almalarına aracılık ettik. 2024 yılında da devlet desteklerinin ihracatçılarımıza ulaşmasına aracılık yapmaya devam edeceğiz. Küresel ticaretin değişim gösterdiği bu süreçte, e-ticaret ve bunun yanı sıra e-ihracat yüksek kâr marjı ve ödeme süreçlerinde sunduğu avantajlarla öne çıkmaktadır. Ticaret Bakanlığımız 2023 yılında e-ihracata yönelik yeni destekler yayınlamış olup, firmalarımız destekten faydalanmaya başladı. Ticaret Bakanlığımızın 2024 yılı içinde e-ihracat konusunda yeni destek modüllerini eklemesini bekliyoruz. Ticaret Bakanlığımız, E-Ticaret ve E-İhracatı desteklemek amacıyla Türkiye E-İhracat Platformu’nu kurma ve ihracatçılarımızı dijital ortama taşıyarak yeni nesil teknolojilerin kullanılacağı milli bir B2B platformu oluşturma çabalarını sürdürüyor.” dedi.

 

Cumhuriyetimizin birinci yüzyılında olduğu gibi ikinci yüzyılında da büyümenin anahtarı yine ihracat olacak

Jak Eskinazi, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıllık tarihinin 84 yılında var olan, üretmiş ve ihracat yapmış bir kurum olarak Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da üretmeye, daha çok çalışmaya ve ihracat yapmaya devam edeceğiz. Cumhuriyetimizin birinci yüzyılında olduğu gibi ikinci yüzyılında da büyümenin anahtarı yine ihracat olacak. 2024 yılında ihracatla büyümek için ödevimize çalıştık. İş planlarımızı oluşturduk. 2024 yılında 13 fuara milli katılım organizasyonu yapacağız. ABD’de Californiya’da Natural Products Expo West Fuarı ve Güney Kore’de doğal taş ile ilgili Korea Build Week Fuarı, Türkiye Milli Katılım Organizasyonu düzenlediğimiz fuarlar arasına katılacak. 2024 yılı için bugün itibariyle planladığımız sektörel ticaret heyeti sayısı 13. Bu sayının yıl içinde daha da artması için fizibilite çalışmalarımız sürüyor. Pazarlama faaliyetlerimizi alım heyetleriyle destekleyeceğiz. Tüm bu çalışmalarımızda Ticaret Bakanlığımızın “Hedef Pazarlar, Uzak Ülkeler Stratejisi”ne uyumlu hareket edeceğiz.” Diye konuştu.

 

Serbest Ticaret Anlaşmaları vurgusu

Eskinazi, Ticaret Bakanlığından 2024 yılı için öncelikli beklentilerinden birinin Serbest Ticaret Anlaşmaları için yoğun mesai harcanması olduğuna dikkati çekti.

“Yarım kalan STA’lar bir an önce tamamlanmalı, hedef pazarlarla yeni STA’lar için çalışmalara hızverilmeli, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşmasının revizesi öncelikli başlıklardan biri olmalı.

Ticaret Bakanlığımızdan bir diğer beklentimiz ihracat ürünleriyle ilgili yasak kararının çok kolay alınmamasıdır. 2023 yılında çeşitli ihraç ürünlerine getirilen yasaklar nedeniyle ihracatımız milyar dolar mertebesinde yara almıştır.2024 yılında Temiz Enerji ve Kimya sektörleri öncelikli olmak üzere Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altında yeni ihracatçı birlikleri kurulması için girişimlerimizi sürdüreceğiz. Avrupa Birliği (AB), Yeşil Mutabakat ile ilerleyen dönemlerde tüm politikalarını yeşil dönüşüm temelinde şekillendirecek ve tekstil ihracatımızın neredeyse yarısı AB ülkelerine yönelik gerçekleştirildiğinden üretim ve ihracatımızı hızla bu politikalara uygun hale getirmek büyük önem taşımaktadır. Uzakdoğu’dan gelen gemiler 3-4 hafta gecikmeyle geliyor, yarı mamul hammadde bekleyen sanayi tesisleri zor durumda kalmaya başladı. Termin sıkıntısı söz konusu. Navlun fiyatları 3-4 misli arttı.”

 

Ege Demir Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği olarak Türkiye’den pozitif ayrıştık

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Demir Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, Türkiye’nin dünyanın 8’inci Avrupa’nın 2’inci büyük sıvı çelik üreticisi olduğunu vurguladı.

“60 milyon ton sıvı çelik kapasitemiz var. Her geçen yıl artıyor. Son üç yılı değerlendirdiğimizde 2021 yılında 23,5 milyon ton çelik ihracatı karşılığında 22,2 milyar dolar ve demirdışı metallerle birlikte 34,6 milyar dolar, 2022’de 19,5 milyon ton çelik ihracatı karşılığında 21 milyar dolar çelik ve demirdışı metallerle birlikte 35,4 milyar dolar, 2023 yılında 14,5 milyon ton çelik ihracatı karşılığında 14,8 milyar dolar çelik ve demirdışı metallerle birlikte 27,2 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Sektörümüzde Türkiye genelinde 2021 yılı sonundaki pikten sonra her geçen yıl kan kaybı oldu. Bizim büyük pazarlarımızdan Körfez ve Suudi Arabistan’da yeni yatırımların çoğalması, İran’ın kendi hammaddesini üretmesi ve doğalgaz kaynaklarının zengin olması, ABD’nin ek vergiler getirerek 70-72 milyon ton üretimini 92 milyon tona çıkarması, Avrupa’ya kıyasla girdi maliyetlerimizin girdilerin yükselmesiyle ihracatımız miktar bazında azalıyor. Ege Demir Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği olarak Türkiye’den pozitif ayrıştık. 2021’de 2,2 milyar dolar, 2022’de 2,5 milyar dolar, 2023’de 2,5 milyar dolar ihracat yaptık. Bunun en büyük nedeni bu bölgedeki üreticilerimizin ihracatı Türkiye ortalamasındaki ürün gamından biraz farklılık göstermesi ve katma değerinin yüksek olmasıdır. Bu yüzden Türkiye ile Ege’yi geçen sene ile karşılaştırdığımızda yüzde 30 ihracat kaybına rağmen EİB olarak aynı seviyeyi koruduk.”

 

Kuru baskılarsanız ithalata davetiye çıkarırsınız

Başkan Ertan, “İthalatın ihracatı karşılama oranı yüzde 127’lerden yüzde 54’lere düştü. Büyük üretim kapasitemize rağmen daha yoğun ithal ürünler ülkemize giriyor. Çelikteki dış ticaret açığı 870 milyon dolarken 6 milyar dolara çıktı. Bunun en büyük sebebi kurun baskılanmasıdır. Kuru baskılarsanız ithalata davetiye çıkarırsınız. Kuru enflasyon oranında artırmazsanız ithalat yoğunlaşır. Türk demir çelik sektörü rekabetçiliğini büyük oranda kaybetti. Özellikle Avrupa pazarına yüzde 44 ihracat yaparken bu oran yüzde 31’lere düştü. Bizim boşalttığımız alana bizden daha rekabetçi olan Çin, Vietnam, Güney Kore, Japonya, Malezya, Endonezya gibi Uzakdoğu ülkeleri yerleşti. Avrupa’daki pazarımızdan büyük miktarda bir pay aldılar. Enerji fiyatları Türkiye’de diğer Uzakdoğu ülkelerine Avrupa’ya göre daha yüksek. Üretim maliyetlerinde enerjinin oranı yüzde 7’dir. 2022 sonunda yüzde 27’lere çıktı, 2023’de iki kez enerji fiyatlarında düzenleme oldu yüzde 17 18 bandına düştü daha sonra yüzde 20 zam yapılınca yüzde 21’lere çıktı. Bu çok büyük ihracat kaybına sebep oldu. İki yılda ihracatımız 9 milyar dolar azaldı. Arkamızdan gelen Brezilya ve İran bize yetişmek üzere. Dünya sıralamasında Türkiye ve Almanya 7’nci ve 8’inci olarak rekabet ederken biz şuanda konumumuzu kaybediyoruz. Avrupalı üreticilere nazaran 150 euro daha rekabetçiydik şuan 80 euro ile onlar bizden daha rekabetçi. Avrupa’da demir çelik otomotiv gibi önemli sanayi sektörlerine sübvansiyonlar/destekler var. Yeşil enerji de dahil büyük sübvansiyonlar var.” dedi.

Yalçın Ertan, “Bizim girdilerimiz daha yüksek kalıyor rekabetçi kalamıyoruz. Onun üzerine kur baskılanıyor. Kurun 48-50 bandında olması gerekiyor ki biz yurtiçi girdilerimizde dengeyi bulabilelim. Bizim sektörümüz hammadde ihtiyacının yüzde 70’ini ithalatla karşılıyor. Çelik sektörü çok önemli birçok alt gruba hammadde sağlıyor. Dünyada önemli bir yere sahip sektörümüze sahip çıkılmalı. Son iki senedir zor idare ediyoruz. Birçok ülkeyle Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) yapıyoruz. STA’ları yaparken ürün grubunda çok dikkatli olmalıyız. Özellikle yassı rulo sac ve levhada 2023 yılında Çin, Japonya ve Güney Kore’den yapılan yoğun ithalatlarla, Serbest Ticaret Anlaşmamızın bulunduğu Mısır, Malezya ve Güney Kore’den yapılan filmaşin ithalatlarının öne çıktığı gözlemledik. Sektörümüzün rekabetçiliğini kaybetmemesi için STA olan ülkeler açısından konunun daha seçici olarak ele alınması gerekiyor. Türkiye’de ithalat ihracatın önüne geçti ilk defa yüzde 127’ydi yüzde 54’lere düştü. Kapasite kullanım oranı yüzde 53. 60 milyon tonun yüzde 53’ünü üretiyoruz. Faiz kur enflasyon dengesi iyi kurulmalı. Kurların baskılanması yerine enflasyon oranında artması gerekiyor. Bu söylem ihracatçı bütün sektörler için geçerlidir.” diye konuştu.

 

Uçak: 2023 yılında İhracatımızı yüzde 7 oranında artırmayı başardık 

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “Tarım ürünleri için Ege İhracatçı Birlikleri olarak başarılı bir yılı geride bıraktık. Biz pandemiden bu yana her konuşmamızda tarımın öneminden, ülkemizin kalkınması için tarımın oynadığı kilit rolden söz ediyoruz. Yıllar geçtikçe tarımın öneminin daha çok artacağını düşünüyorum. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak 2023 yılında toplam 805 ihracatçımızın desteği ile 1 milyar 330 milyon dolar ihracata ulaşmanın gururunu yaşıyoruz. 2023 yılında İhracatımızı %7 oranında artırmayı başardık. Türkiye genelinde gerçekleşen 5.9 milyar dolarlık yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri ihracatının %23’ünü Birliğimiz üyeleri tarafından yapıldı.

Ürün bazında ön plana çıkan ürünlerimiz 160 milyon dolarla kuru domates, 141 milyon dolarla biber turşuları, 124 milyon dolarla meyve suları, 110 milyon dolarla kornişon turşusu, 70 milyon dolarla taze domates, 49 milyon dolarla kiraz ve 42 milyon dolarla taze üzüm oldu. 100’ün üzerinde farklı ürün yelpazesine sahip Birliğimizin bu yıl da gerçekleştireceği projelerle, yurtdışında üyelerimiz için gerçekleştireceğimiz tanıtım ve pazarlama faaliyetleri ile ihracatını artıracağına inanıyorum. Dış talepteki daralma ile birlikte 2024 yılının biraz zorlu geçeceğini öngörebiliyoruz ama yine de biz hedefimizi daima zirvede tutmak, ihracatçılarımızı da bu hedefe ulaşmak için teşvik etmek gayretindeyiz. 2024 yılında 1,5 milyar dolar ihracat hedefimiz var.” dedi.

 

EİB, 2023 yılında Türkiye’nin toplam mamul ihracatındaki payını yüzde 41’e yükseltti

Türkiye Meyve Sebze Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Türkmen Türkmenoğlu, “Ülkemizin 2023 yılı toplam meyve sebze mamulleri ihracatı 2 milyar 416 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.  EİB, 2023 yılında Türkiye’nin toplam mamul ihracatındaki payını %36’dan %41’e yükseltmiştir. Ürünlere katma değer kazandırarak ihracat gelirimizin artmasında sektörümüzün çok önemli bir yeri vardır. 2022 yılına göre 2023 yılında ihraç birim fiyatlarında da katma değerin etkisi görülmektedir. 2023 yılında birim fiyatın en fazla yükseldiği ürün grupları alkollü içecekler, reçeller, soslar, kurutulmuş sebzeler ve turşular olmuştur. Hemen hemen tüm ürün gruplarında ihraç birim fiyatımızın yükseldiğini belirtebilirim.” dedi.

Başkan Türkmenoğlu, “Ticaret Bakanlığımızın öncülüğünde Türkiye Meyve Sebze Mamulleri Sektörü olarak Birliğimiz koordinasyonunda 2024 yılı içeresinde yeni bir Turquality Projesine standart vermenin heyecanı içindeyiz. İngiltere ve Çin pazarını hedef alarak başlayacağımız projede ürünlerimizin en efektif şekilde tanıtılmasına yönelik, tadım etkinlikleri, sosyal medya kampanyaları, market etkinlikleri gibi etkili tanıtım araçlarını kullanıyor olacağız. Hem Turquality projemiz, hem de fuar ve heyetlere yönelik pazarlama faaliyetlerimizle Hayrettin Başkanımızın da dile getirdiği gibi 2024 yılı sonunda Birliğimizin ihracatını 1 buçuk milyar dolara yükseltmek için büyük bir gayretle çalışacağız. Türkiye meyve sebze mamulleri ihracatını 3 milyar dolar seviyesinin üstüne çekmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.

 

Önümüzdeki 3-4 ay çok zor geçecek

Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, “Türkiye’de deri sektörü yüzde 9,5 gerileyerek 1,8 milyar dolarla 2023 yılını bitirdi. Ege’de bu kayıp yüzde 4,8 oldu ve 182 milyon dolarla seneyi kapattık. Geçen seneye kadar yılda 400 milyon dolar dış ticaret fazla veriyorduk. Pandemi sonrası ciddi ivme kazandık. Ancak baskılanmış TL ile ithalat cenneti haline geldik. 400 milyon dolar dış ticaret açığı yaşandı ve bu 800 milyon dolarlık iş kaybına neden oldu. Asgari ücret zamlarıyla önümüzdeki 3-4 ay işten çıkarmalar olacak. Sektör ihtiyacı olan siparişleri alamadı. Rusya yazlık mal siparişlerini bile geçmedi. Önümüzdeki 3-4 ay çok zor geçecek. Ege bu kadar kötü etkilenmese de önümüzdeki 4 ay zorlanmaya devam edeceğiz. Hala kurun geleceği noktayı öngöremiyoruz. Ayakkabı ve deri konfeksiyonda bu sene çok büyük kayıp yaşamadık. En çok mamul deri ve saraciyede kayıplar oldu. Mamuldeki kaybın en büyük sebebi pazardaki daralma, saraciyede de serbest bölgelere kalan ihracatlarımız oldu.” dedi.  

 

Kurlar hedeflediğimiz noktalara gelirse 2024’ü yüzde 5 artışla kapatma şansımız var

Başkan Zandar, “Ege bölgesi Türkiye geneli ortalamasına göre çok kötü bir yıl geçirmedi. En çok ihracatımızı Avrupa’ya yaptık. İhracatımızda Almanya, Hollanda, Birleşik Krallık, Rusya ve Fransa ilk 5 ülke. En büyük ihracat artışını yüzde 31 ile Rusya’da, en büyük kaybı da eksi yüzde 25 ile ABD’de yaşadık. 2024’de İstanbul Deri ve Deri Mamulleri ile birlikte Turquality projesiyle kayıpları bertaraf etmek istiyoruz. ABD resesyon kaybını en az yaşayan ülke ve 2024’de çalışmalar yapacağız. Yunanistan’da yüzde 25 artış var. 2024’de Yunanistan ile de ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Milli katılımını organize ettiğimiz İtalya’daki Expo Riva Schuh & Garda Bags Fuarına devam edeceğiz. Gelenekselleşen Kazakistan ticari heyetimiz Mart’ın birinci haftasında Almatı’da gerçekleşecek. İstanbul Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ile eş zamanlı yapacağız. Deri konfeksiyon saraciye ve ayakkabı firmalarımızın daha çok verim almasını istiyoruz.  Suudi Arabistan pazarı konusunda 6 aydır hazırlık yapıyoruz. Türk moda markalarının tanıtımı ile b2b ile pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz. 2024 yılını kayıpla yaşamak istemiyoruz. İlk çeyrek sonrası önemli. Kurlar hedeflediğimiz noktalara gelirse 2024’ü yüzde 5 artışla kapatma şansımız var.” diye konuştu.

 

Sertbaş: Kapasite kullanım oranımız %84’lerden yüzde %76,4 seviyelerine gerilemiş durumda

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, “2023 yılı tüm dünyada yaşanan ekonomik daralma ve Türk ekonomisindeki kırılganlıklardan dolayı Türk ihracatçısı için zor bir yıl oldu. Ayrıca yurt içinde finansmana erişim sıkıntısı, işçilik/enerji maliyetlerindeki artışlar, yüksek enflasyonun henüz kontrol altına alınamamış olması gibi nedenlerden dolayı 2024’ün de kolay bir yıl olmayacağını söyleyebiliriz. Türkiye ve Ege bölgesi 2023 yılı ocak-aralık hazırgiyim ihracat rakamları açıklandı. Maalesef hem Türkiye hem Ege bölgesinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9 ihracat kaybımız var. 2023 yılı Türkiye geneli hazırgiyim ihracatımız 19,2 milyar dolar olarak gerçekleşirken, EHKİB toplam ihracatımız ise 1,3 milyar dolar oldu.  Aslında bu rakamlar iç ve dış sorunların bir yansıması. Bildiğiniz gibi AB bizim en büyük ihraç pazarımız konumunda. Ve son 2 yıldır da hepimizin malumu olan sebeplerden dolayı AB ülkeleri de resesyonda ve enflasyon sorunlarıyla mücadele ediyorlar. 2023 yılında geçen yıl olduğu gibi AB’nin ihracatımızdaki pazar payı %60 seviyesinde. Buna Birleşik Krallık ve diğer Avrupa ülkelerini de eklediğimizde pazar payımız %70 seviyesinde. Bu oran geçen yılla neredeyse aynı. İhracatımız azaldı ama AB’nin pazar payı hemen hemen aynı.” dedi.

Başkan Sertbaş, “Sektörde yaşanan sorunlar üretimi de olumsuz etkilemeye devam ediyor. İçerde yüksek enflasyondan dolayı maliyetlerimiz artıyor, kapasite kullanım oranımız %84’lerden yüzde %76,4 seviyelerine gerilemiş durumda. Ayrıca, Ekim ayında iplik, kumaş, hazır giyim ürünlerinin ithalatına getirilen yüzde 10’luk ilave gümrük vergisi kararı biz hazır giyim ihracatçıları için yeni bir şok oldu. Geçmişte hayati kararları birlikte alırdık. Bu konudaki kararı da tüm taraflar görüşerek alabilirdik. Bu karar, tekstil ve hammaddeleri sektörünün mevcut koşullarında geçici bir iyileştirme sağlayabilir ama konfeksiyon sektörüne zararlar verir. Korumacılığın piyasa işleyişini bozduğunu ve en sonunda korunan sektöre de faydası olmadığını dünyadaki birçok ekonomi modelinde ve eski uygulamalarda gördüğümüzü söyleyebiliriz. Bir sektör korunmak istenirken o sektöre fayda sağlanmadığı gibi başka bir sektörde de tamiri mümkün olmayan hasarlara yol açmamak gerekir. Hepimizin güncel konularından birisi de asgari ücret konusu. Bizim gibi emek yoğun sektörler için takdir edersiniz ki bu konu çok büyük önem arz ediyor.” diye konuştu.  

 

2024 ‘ün ilk 6 ayını zaten kaybettik, yılın tamamını kaybetmeyi hiçbirimiz göze alamayız

Burak Sertbaş, “Bildiğiniz gibi asgari ücret 17.002 TL olarak açıklandı. Asgari ücret az mı arttı çok mu arttı diye tartışmanın bir anlamı yok. Bugünkü şartlarda asgari ücret ile geçinmek zor. Bu rakam büyük ihtimalle de 2 ay sonra açlık sınırının altında kalacak. Asgari ücretteki artış ürün fiyatlarını yüzde 15-20 arttıracaktır.  Ağırlıklı olarak Avrupa pazarına çalışıyoruz ve bu ülkelerdeki yıllık enflasyon yıllık yüzde 4-5. Yüzde 20’lik artışı kabul ettiremeyiz. Döviz kurları da bizim elimizi zayıflatıyor. Döviz kurları enflasyon seviyesinde artarsa hem istihdamımızı hem de hem de ihracat rakamlarımızı koruyabiliriz. Ücretler üzerindeki artış oranının asgari ücretteki desteklere de yansıtılması ihracatçıyı bir nebze de rahatlatabilecektir. Aksi halde artan işçilik ve artan işçilikten dolayı yükselen diğer girdi fiyatlarıyla bu kur seviyelerinde ihracat yapmamız çok daha zorlaşacak. Tüm bu gelişmeler ve kararlar ışığında söyleyebilirim ki, 2024 ‘ün ilk 6 ayını zaten kaybettik, yılın tamamını kaybetmeyi hiçbirimiz göze alamayız. Ana ihraç pazarımız Avrupa yılın ikinci yarısında ekonomik toparlanma yaşayacaktır diye umuyoruz, bu noktada biz de sipariş için hazır olmalıyız. Tasarım gücümüz, esnek yapımızla kaybettiğimiz müşterileri geri kazanmalıyız. İçerdeki maliyet kaynaklı sorunları çözebilirsek, ihracatçı biraz rahatlarsa eski parlak dönemlerimize döneceğimize inancım tam.2024 yılını hazır giyim sektörü olarak otomotiv ve kimyadan sonra en fazla ihracat yapan sektör olarak kapatmayı hedefliyoruz.” dedi.

 

Öztürk: 10 yıl içerisinde sektörün ihracatı iki katına çıktı

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Öztürk, “Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri sektörü Türkiye Geneli ihracatı ise geçen seneye kıyasla yüzde 8 artarak 12,4 milyar dolar olmuştur. 2014 yılında sektör olarak Türkiye geneli 6,7 milyar dolar ihracat yaparken, 10 yıl içerisinde sektörün ihracatı iki katına çıkmıştır. Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçı Birliği olarak ise 10 sene içerisinde ihracatımızı 337 milyon dolardan yüzde 216 artırmış bulunmaktayız. 2023 yılı sonu itibariyle Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçı Birliği olarak ihracatımız 1 milyar 68 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.  2022 yılına göre sektör ihracatımız yüzde 7 artış göstermiştir. Ege Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak, ihracatımızda son 10 yılda en büyük artış (23 faslı) yemler ve kedi/köpek mamaları ile hububat ürünlerinde yaşandı. Yemler ve kedi/köpek mamaları geçen seneye göre %32, 10 yıl öncesine göre ise  %2428 artış ile 163 milyon dolar olmuştur.” dedi.  

Başkan Öztürk, “Hububat ürünleri ise geçen seneye göre %681, 10 yıl öncesine göre %3645 artış ile 93 milyon dolar artış gerçekleşmiştir. Hububat alt sektörümüzdeki artışın en önemli kaynağı mısırdır. Birliğimizin 2023 yılında en çok ihracat yaptığı ilk 5 ülke ise 102,3 milyon dolar ile Cezayir, 77,8 milyon dolar ile Rusya, 74,5 milyon dolar ile Libya, 69 milyon dolar ile İran ve 62 milyon dolar ile Cibuti olmuştur. Türkiye geneli ise hububat bakliyat ve yağlı tohumlar ihracatında ilk 5 ülke ise Irak, ABD, İran, Suriye ve İtalya’dır.  Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektöründe faaliyet gösteren 6 İhracatçı Birliğimizle bir araya gelerek Türkiye Gıda İhracatçıları markasını oluşturduk. Sektör Kurulu olarak, yeni dönemde tanıtım çalışmalarımızı Türkiye Gıda İhracatçıları (TGİ) markasıyla yürüteceğiz.” diye konuştu.

 

Celep: Ülkemize 1,6 milyar dolar ihracat geliri elde ettik

TİM Yönetim Kurulu Üyesi ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep, “Kuru meyve sektörü olarak 2023 yılında 483 bin tonluk ihracatımız karşılığında ülkemize 1,6 milyar dolar ihracat geliri elde ettik ve üretim ve ihracatta dünya liderliğimizi 2023 yılında da koruduk. 2023 yılı toplam ihracatımızın 1,14 milyar dolarlık kısmı, çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısı ihracatından elde edilmiş, çekirdeksiz kuru üzüm ihracatının toplam ihracatımızdaki payı yüzde 29, kuru kayısının yüzde 25 ve kuru incirin de yüzde 17 olmuştur.  En büyük ihraç pazarımız olan Avrupa ülkelerinin kuru meyve ihracatımızdaki pazar payı %62 olarak gerçekleşirken, Japonya ve ABD gibi pazarlara yapılan ihracatımız da artış göstermiştir. Dünya kuru üzüm ihracatının yüzde 32’sini tek başına gerçekleştiren ülkemiz, 2023 yılında 255 bin tonluk üzüm ihracatı karşılığında bir önceki yıla göre %8 artışla 465 milyon dolarlık gelir elde etmiştir. Kuru incir Türkiye’nin prestij ürünlerinden biri olan, tüm semavi dinlerde kutsal meyve olarak kabul edilen kuru incir 70.328 tonluk ihracat karşılığında 2023 yılında bir önceki yıla göre %11’lik bir artışla 271 milyon dolarlık bir gelir elde edilmiştir. Türkiye’nin kuru kayısı ihracat miktarı ise bir önceki yıla göre %7 azalarak 71 bin ton olarak gerçekleşmiş, ihracat gelirimiz ise 405 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Kuru meyve sektörü olarak 2024 yılı için öncelikli hedefimizin sürdürülebilir üretim ve ihracat artışı sağlamak olduğunu söylemek istiyorum. Bu hedefimize ulaşmak için üreticilerimiz, ihracatçılarımız, Bakanlıklarımız, Üniversitelerimiz ve uluslararası paydaşlarımızla çalışmalarımıza devam edeceğiz. Tanıtım projelerimizle sektörümüzü ve ürünlerimizin ihracatını arttırmaya, yaşanan sorunlarımıza çözüm bulmaya çalışacağız.” dedi.

 

Tokatlıoğlu: Suudi Arabistan, Endonezya gündemde

Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faik Tokatlıoğlu, 2022 yılında rekorlara imza atan Maden ihracatımız 2023 yılında 5 milyar 748 milyon dolar ile  %10,9 luk düşüş yaşamış,  Türkiye’nin toplam ihracatından %2,6 lık pay almıştır. 2023 yılında Çin’e yapılan maden ihracatımız 2022 yılına oranla kümülatif olarak artış göstermiş ancak ABD ve Avrupa Ülkelerine olan ihracatımızdaki değer bazında yaşanan gerileme ihracatımızda düşüşü getirmiştir. Dünya Doğaltaş ticaretinde yükselen talep eğrisi ile ülkedeki alıcılarla buluşmak üzere önümüzdeki günlerde Suudi Arabistan’a Ticaret Heyeti gerçekleştireceğiz. 2024 yılında Nisan ayında düzenlenen Marble İzmir Fuarına, aralarında Güney Kore, Hindistan, Orta Doğu ve Avrupa Ülkelerinin de yer aldığı geniş katılımlı bir alım heyetini ülkemize davet ederek sektörümüzle buluşturacağız. Başkentinin Jakarta’dan Borneo’ya taşınma kararı ile sektör için büyük önem kazanan ve ASEAN ülkeleri arasında inşaat sektörünün en hızlı büyüdüğü ülkelerden biri olan Endonezya’dan Mimar, Müteahhit ve toptancıları Alım Heyeti Organizasyonu kapsamında Ege Bölgemizde ağırlayacağız. Uzun zamandır planlarımız arasında yer alan Avusturalya Sektörel Ticaret Heyetini de Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu olarak bu yıl gerçekleştireceğiz.” diye konuştu.

 

Gürle: 2024 yılı rahatlama senesi olmayacak

Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Fuat Gürle, “Temsil ettiğimiz üç sektörün 2022 yılında 8,5 milyar {{tooLongContent}}rsquo;a yaklaşan ülke geneli ihracat performansı, 2023 yılında -5,3% düşüş ile 8 milyar $ bandına gerilemiş bulunmakta. Sektörlerimizin, Ege bölgesine kayıtlı ihracat rakamlarına baktığımızda; 2022 yılında 940 milyon $ olan ihracatımız, 2023 yılında %4’lük negatif bir değişimle 906 milyon $ olarak gerçekleşti. Birliğimize kayıtlı sektörlerimize ait istatistiklere baktığımızda, kağıt mamulleri ihracatı geçen yıla göre %4’lük düşüşle 538 milyon dolar seviyesine geriledi. Odun dışı orman ürünleri olarak adlandırdığımız defne, kekik, ıhlamur, adaçayı, biberiye, tıbbi bitkiler, meşe palamudu gibi ürünleri kapsayan ihracatımız ise %3’lük düşüşle 103 milyon dolar bandında seyretti, buna rağmen Türkiye geneli ihracatın % 68’lik kısmının Ege bölgesinden ihraç edildiğini belirtmek istiyorum. Söz konusu düşüşün en önemli nedeni Avrupa Birliği tarafından kekik için uygulanmaya başlanan Pirolizidin alkaloid limitleri nedeniyle talepte yaşanan daralmadır. Diğer yandan, ihracat bağlamında lokomotif sanayi kollarından biri olarak nitelendirilen mobilya sanayimiz, 2023 yılındaki döviz artışları ile artan hammadde, lojistik ve enerji maliyetlerinden en çok etkilenen sektörlerin başında geldi. Buna ek; sektörün en önemli girdilerinden biri olan sunta ve mdf’ye neredeyse her ay yapılan zam oranları, dış piyasadaki satış fiyatlarına yansıtıldığında uluslararası pazarda rekabet gücümüzü ve dolayısı ile pazarlarımızı kaybetmemize neden oldu. 2023 yılında Birliğimiz üzerinden gerçekleşen mobilya ihracatı %9’luk bir düşüş ile 224 milyon $ olarak gerçekleşti. Bu rakamlar ihracatçılarımızı mutlu etmese de yıl başından, hatta 2022 yılından itibaren öngördüğümüz tablo ile karşı karşıyayız. Yıl başındaki tahminlerimiz benzer sonuçlara işaret etmişti.

Üzülerek belirtmek istiyorum ki mevcut göstergeler, meslektaşlarım için 2024 yılının rahatlama senesi olmayacağına işaret ediyor. Geçtiğimiz ay Ticaret Bakanlığımız tarafından 2028 İhracat Vizyonu tanıtıldı. Sektörlerimizin hedef ülke olarak seçtiği ABD ve Almanya gibi pazarlarda Türk markasının en iyi şekilde tanıtımının yapılması amacıyla mobilya, kağıt ve tıbbi aromatik bitkiler sektörlerinde 4 sene boyunca yürütülen 3 farklı projemiz olacak.” dedi.

 

Girit: İlk defa Rusya’ya yumurta ihracatına başladık, İran’a taze tavuk ihracatımız açıldı

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Girit, “Su ürünleri ve hayvansal mamullerde dünyada ilk 10’dayız. Çipura ve leyrekte Avrupa’nın en büyüğüyüz, çam balında dünyanın en büyüğüyüz, süt sektöründe kanatlı sektöründe altıncıyız. Geçen seneye göre 2023 yılında Türkiye geneli yüzde 14,2’lik gerileme var.  Bu süt ve süt ürünlerinden kaynaklanıyor. 500-600 milyon dolar olan süt ve süt ürünleri ihracatımız 2022 yılında tereyağ ve süt tozu yasağıyla 267 milyon dolara düştü. İkinci olarak kuş gribine bağlı olarak kanatlı sektöründe sıkıntılarımız var. 100 milyon dolarlık kaybımız var. Türkiye ve Ege’yi karşılaştırırsak Ege’de gerileme yüzde 4,5 civarında. Balık ve balık türevlerinde biz EİB olarak Türkiye geneli yüzde 68’ini genel hayvansal mamullerde yüzde 42’sini yapıyoruz. Geçen hafta ilk defa Rusya’ya yumurta ihracatına başladık, Dünyada ilk kez bir ülkeye taze tavuk ihracatı yapılmaya başlandı, İran’a taze tavuk ihracatımız açıldı. Bu piliç etlerimizin raf ömrünün hijyenik koşullarının ne kadar iyi olduğunun göstergesidir, Filipinler pazarı açıldı. İngiltere, Malezya ve Endonezya bizim de gündemimizde.” dedi.

 

Umur: 2023 yılında 922 milyon dolarlık yaprak tütün ve mamulleri ihracatı yapıldı

Ege Tütün İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Celal Umur, “2023 yılında Türkiye genelinde toplam 922 milyon dolarlık yaprak tütün ve mamulleri ihracatı gerçekleşmiştir. Ege Tütün İhracatçıları Birliği olarak bu rakamın %95’ini yani 879 milyon dolarını gerçekleştirmiş bulunuyoruz. İhracatımız 2023 yılında, miktarda bir önceki yıla göre yüzde 3’lük azalışla 114 bin ton ve değerde yüzde 14’lük bir artışla 879 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu yıl Ege Tütün İhracatçıları Birliği üyeleri tarafından 245 milyon dolarlık yaprak tütün ihracatı ve 633 milyon dolarlık tütün mamulü ihracatı gerçekleşmiştir. Ülke bazında değerlendirecek olursak, yaprak tütün ihracatın en çok ihracat yaptığımız ilk 3 ülke 51 milyon dolar ile ABD, 47 milyon dolar ile Belçika ve 27 milyon dolar ile Endonezya olmuştur. Mamul ihracatında ise 116 milyon dolar ile Irak, 47 milyon dolar ile Azerbaycan, 39 milyon dolar ile Gürcistan ilk 3 ülkeyi oluşturmaktadır. Türkiye için 2024 yılında çok daha istikrarlı bir yıl olmasını bekliyor ve umut ediyorum.  Cari açığımızın kapatılmasında ihracatımız büyük rol oynuyor.   İhracatçıların ve ihracatın desteklenmesi de bu sürece büyük katkı sağlayacaktır.” diye konuştu.

 

Er: Rekor üretim rekor ihracatı getirdi

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Davut Er, “Sofralık zeytin ihracatımız bir önceki sezona kıyasla tutar bazında %7 artarak 172 milyon dolardan 184 milyon dolara yükseldi. 31 Ekim’de sona eren 2022/23 zeytinyağı ihracat sezonunda ise, 118 ülkeye ihracat gerçekleştirdik ve toplam zeytinyağı ihracatımız miktar bazında %158 artarak 58 bin tondan 150 bin tona, tutar bazında ise %259 artarak 201 milyon dolardan 723 milyon dolara yükseldi.   Sofralık zeytin üretiminde dünyada lider ve zeytinyağında ise İspanya’dan sonra en büyük 2. üretici konumuna yükseldiğimiz 2022/23 ihracat sezonunda, üretimdeki rekor ile birlikte elde ettiğimiz başarıyla, toplam sektör ihracatımız 947 milyon dolara ulaştı ve sektörümüz dünya pazarlarında çok önemli bir yer edindi. Bu rakamı önümüzdeki birkaç yıl içerisinde 1,5 milyar dolara, 2028’de ise 2 milyar dolar seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. Rekor üretim rekor ihracatı getirdi. Şu an sektörümüzün karşılaştığı en büyük engel hepinizin malumu olduğu üzere, 1 Ağustos 2023 tarihi itibariyle dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına, 22 Ağustos 2023 itibariyle de dökme ve varilli prina yağı ihracatına getirilen ihracat kısıtlamaları.” dedi.

Başkan Er, “Söz konusu kısıtlama kararları, maalesef geçmiş yıllarda olduğu gibi, Türkiye’deki tüm ihracatçılarımızı çatısı altında bulunduran sektörün tek ihracatçı birliği olan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliğimizin görüşü alınmadan, sektör temsilcileri ile istişarede bulunulmadan ve önceden bir bilgilendirme olmaksızın alındı. Ülkemiz 2022/23 sezonuna 50 bin ton zeytinyağı stoğuyla girdi. Rekoltemiz ise 380 bin ton olarak hesaplanmakta. Afrin’den gelen yaklaşık 50 bin ton zeytinyağı dikkate alındığında 480 bin ton düzeyinde zeytinyağı varlığımızın oluştuğunu görüyoruz. İç tüketim 160 bin ton civarında,150 bin ton ise ihracatımız söz konusu. Yeni sezona yaklaşık 170 bin ton stok fazlasıyla gireceğimiz görülmekte. Tüm bunlara ek olarak, geçtiğimiz hafta UZZK 2023/24 sezonu için daha önce 179 bin ton olarak ilan ettiği zeytinyağı rekolte tahminini 185 bin ton olarak güncelledi.  Bu veriler ışığında Türkiye’nin zeytinyağı arzında panik olmasını gerektirecek bir durum söz konusu olmadığını çok net bir şekilde görebiliyoruz.” Diye konuştu.

 

Kısıtlamalar piyasayı bloke etti

Davut Er, “Son üç yılda zeytinyağına dört kez ihracat kısıtlaması getirildi. Bu kısıtlamaların piyasa üzerinde amaçlandığı gibi olumlu bir etkisi kesinlikle olmadı. Fiyat artışlarını yavaşlatmakta yeteri kadar etkili olmadığı gibi, aksine üretici ve mal tedarikçilerini beklenti içine soktu ve yeterli miktarda mal arzı olmadığı için piyasayı daha da bloke etti. Fiyatlar kısıtlama uygulamasından bu yana yaklaşık %15-20 civarında artış gösterdi. İhraç edilemediği için depolarda bekletilen zeytinyağları ise, sıcak hava ve olumsuz depolama koşulları nedeniyle bozulmaya maruz kaldı, asidite ve diğer kıymetli spektler zarar gördü, yüksek kaliteli sızma yağlar rafinajlık yağlara dönüştü ve bu da %30’luk bir değer kaybına neden oldu. Söz konusu kısıtlama uygulaması hem iç piyasada hem de ihracatta hiçbir olumlu sonuç doğurmadı ve uygulanmaya devam edilmesi durumunda, sektörümüzde telafisi mümkün olmayan hasarlara yol açacak. Nitekim 2023/24 sezonunun ilk 2 aylık verilerine baktığımızda, Kasım ve Aralık aylarında ihracatımızın geçtiğimiz sezona kıyasla miktar bazında %75 azalarak, 31 bin tondan 8 bin tona gerilediğini görüyoruz. Üzülerek söylüyorum ki, zor şartlarda kazanılmış olan birçok pazarı kaybetme noktasına gelmiş bulunmaktayız. İhracatımızın ve sektörümüzün daha fazla zarara uğramaması için söz konusu kısıtlama kararları bir an önce gözden geçirilmeli. Serbest piyasa ekonomisi şartlarının devamı sağlanmalı ve ihracat kısıtlama uygulamaları sonlandırılmalıdır. Katma değeri yüksek ambalajlı ihracatı artırmak ana hedefimiz olmakla birlikte firmalarımız ithalatçılardan gelebilecek farklı talepleri karşılamak durumunda.” dedi.

 

Kızıltan: Türk somonunu dünya pazarlarına tanıtıyoruz

Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, “Dünyanın en önemli reexport merkezlerinden birisi, yaklaşık 500 milyonluk bir nüfusa ulaşan, dünyanın güçlü birliklerinden Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN)’ın kurucu ülkeleri arasındaki Singapur pazarı bizim için ön planda. Çin konusunda geçen sene olumlu bir izin çıktı. Türk somonunu dünya pazarlarına tanıtmaya çalışıyoruz. Bu bizim için büyük bir atılım. Norveç 2023 yılı itibariyle somondan 6,5 milyar dolar gelir elde etti. Türkiye geneli su ürünleri ihracatımız 2023 yılında 1,7 milyar dolar oldu. 119 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz ve bunun yüzde 42’sinin AB ülkelerine yapıyoruz. Omega-3 deposu Türk somonu yüzde 9 artışla 376 milyon dolara yükseldi. 2023 yılında levrek ihracatımız yüzde 2 artışla 517 milyon dolar, çipura ihracatımız yüzde 12 artışla 417 milyon dolar olurken, Omega-3 deposu Türk somonu yüzde 8 artışla 371 milyon dolara yükseldi. Levrek ABD pazarında bir numara. Türk somonunu ABD’ye ve Kanada’ya göndermeye başladık. Çin’e somon ve orkinosta lisansımız var, çipura ve levrek için de başvurduk, açılırsa ihracatımız artacak.” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

MICE Sektörünün “Oscar"ları sahiplerini buldu

Turizm ve etkinlik sektörünün devleri ACE of MICE ile 12. Kez bir araya geldi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, sektörün en büyük organizasyonuna ikinci kez ev sahipliği yaptı.

Yaklaşık 14 milyar dolarlık ticaret hacmine sahip MICE sektörünün “Oscar”ları olarak bilinen Masters of Events by ACE of M.I.C.E. Awards dev bir organizasyon ile gerçekleşti. Dream Project tarafından bu yıl 12’nci kez düzenlenen 3500’ün üzerinde B2B toplantısıyla KKTC ticari hacmine katkı sağlayan organizasyonun gala gecesinde 24 ayrı kategoride kongre, toplantı, etkinlik ve turizm sektörünün en iyilerini ödüllendirdi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakan Yardımcılığı Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanlığı himayelerinde, Elexus Hotel & Convention ev sahipliğinde, Cyprus Royal Turizm ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) destekleriyle düzenlenen organizasyonda ulusal ve uluslararası kurumsal firmalar, etkinlik ajansları, oteller, acenteler, turizm ve etkinlik sektörü profesyonelleri ACE of MICE çatısı altında bir araya geldi.

5-7 Ocak tarihleri arasında iki gün boyunca süren ve 3500’ün üzerinde B2B toplantısıyla KKTC ticari hacmine katkı sağlayan organizasyonun sonunda ise, MICE alanında en başarılı marka ve projeler görkemli ödül töreniyle sahiplerini buldu.

 

Ercüment Şansal’ın kırmızı halıda gerçekleştirdiği röportajlar ile mekana giriş yapan misafirler Elvan Kızılay’ın keman dinletisi ile geceye başladı. Başak Koç’un sunuculuğunu üstlendiği ödül töreninde sevilen sanatçı Gökhan Tepe sahne alırken, gecede ayrıca T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Onur Gözet, Kıbrıs Türk Otelciler Derneği Başkanı Dimağ Çağıner, Cyprus Royal Kurucu ortaklarından Nusret Polat, Kıbrıs Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Orhan Tolun, Ankara İl Kültür Turizm Müdürü Ali Ayvazoğlu, İstanbul Turizm Platformu Direktörü Şengül Altan Arslan, Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti Turizm , Kültür, Gençlik Ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Serhan Aktunç, Swissôtel The Bosphorus İstanbul Genel Müdürü Uğur Talayhan, Jolly Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar ve Dream Project CEO’su Volkan Ataman, tanınmış sunucu Özlem Yıldız gibi iş dünyası ve sanat camiasından ünlü simalar da yer aldı.

Yüzlerce kurumsal markanın etkinlik satın alıcılarının yanı sıra uluslararası tur operatörlerinin, acente ve etkinlik firmalarının üst düzey yöneticilerinin 2 gün boyunca hosted buyer olarak ağırlandığı Masters of Events by ACE of M.I.C.E. Awards gala gecesinin açılış konuşmasını yapan Dream Project CEO’su Volkan Ataman, 55 sektörle etkileşim halinde olan, ülke tanıtımındaki rolü ve 14milyar dolarlık ticari hacmi ile ekonomiye önemli katkısı olan MICE sektörü açısından Masters of Events ACE of M.I.C.E. Awards’ın büyük önem arz ettiğinden bahsetti.

Sözlerini şöyle sürdüren Ataman, “Fuar ve ödül organizasyonlarımızla birlikte bugüne kadar toplam da 21’nci kez düzenlediğimiz ACE of M.I.C.E. etkinliğimizin Kıbrıs ayağında birlikte çok keyifli üç gün geçirdik. B2B sayımız 3.500’ü geçerek yeni iş birliklerinin tohumlarını attık ve yeni dostluklara vesile olduk. Ayrıca etkinliğimiz Kıbrıs MICE destinasyonuna çok büyük katkılar sunuyor. Birçok önemli organizasyona ev sahipliği yapan Kıbrıs muhteşem doğası, denizi, lezzetleri, üst düzeyde hizmet sunan mükemmel tesisleri, yeni hatların eklenmesiyle büyüyen uçuş ağı ve yeni havalimanı ile MICE alanında daha da güçlenerek yoluna devam ediyor. Alanında uzman çok değerli konuşmacılarımız ile Kıbrıs MICE pazarının aldığı payın ve bu alandaki bilinirliğinin arttırılması için neler yapılması gerektiğini konuştuk. Bu etkinliğin gerçekleşmesinde büyük emeği olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakan Yardımcılığı Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanlığı’na, Elexus Hotel’e ve Cyprus Royal Turizm’e teşekkürlerimi sunuyorum.”

 

ÖDÜL KAZANANLAR LİSTESİ

Konuşmaların ardından 24 farklı kategoride projelerin değerlendirildiği gecede, en iyi etkinlik prodüksiyonundan en iyi dijital etkinliğe, en iyi incentive etkinliğinden en iyi spor etkinliğine kadar pek çok ödül sahiplerini buldu. 12’nci ACE of M.I.C.E. Awards Başarı Ödülleri; 2016 yılından bu yana adanın turizmine büyük katkı sunan Elexus Hotel’e, İstanbul destinasyonunun tanıtımı ve İstanbul’a kazandırdığı uluslararası kongreler adına  Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı & İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Başkan Yardımcısı ve İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Bahadır Yaşık’a, vizyoner bakış açısı ve öncü liderliği ile Türkiye’de pek çok başarıya ve ilklere imza atan Swissôtel The Bosphorus İstanbul Genel Müdürü Uğur Talayhan’a verildi.

 

Gecede ödül kazanan diğer marka ve projeler ise şu şekilde oldu:

  • Air France En İyi Etkinlik: The Planner Co / Adidas Champions Island
  • Skyteam Airline Alliance En Sosyal Sorumluluk Projesi: Hayat Holding/Hayata İyi Bakarız Ekolojik Okuryazarlık Projesi.
  • Verus Group En İyi Gerilla: Key People Media / Dünyanın En Uzun Langırtı Dünya Rekoru
  • En İyi Çıkış Yapan Etkinlik Toplantı Yönetim Firması: Stage Plus Event / Türkiye özel okullar derneği 21. Geleneksel Eğitim Sempozyumu-Cumhuriyetin 100.yılı ve eğitimin geleceği
  • En İyi Konser Etkinliği: Vestel / 19 Mayıs’ı 19 Mayıs gibi #Kutluyoruz
  • En İyi Etkinlik Prodüksiyonu: Imagina Production/ İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cumhuriyet’in 100. Yılı Kutlaması
  • Oliviera Private Island Hotel En İyi lansman: Oksijen Events / Şişecam Paşabahçe Gururla Lansmanı
  • En İyi Spor Etkinliği: Boogy The Event Company / “100.Yıl Cumhuriyet Kadınları Koşusu’’
  • En İyi Roadshow: Ab Kolektif / Fanta Fest
  • En İyi Ses, Işık, Görüntü Uygulaması JÜRİ ÖZEL: Pyrodigy Production / Cumhuriyet Halk Partisinin kuruluşunun 100. yıl etkinlikleri kapsamında Işık, ses ve Mapping Gösterisi
  • En İyi Stant ve Etkinlik Alanı Tasarımı: THY / UEFA Şampiyonlar Festivali – Türk Hava Yolları Fan Zone
  • En iyi Hibrit/Dijital Etkinlik Platformu: Eventmagix / 35th Annual Conference of the International Society for Environmental Epidemiology
  • En İyi Davet Etkinliği: Rush Event / Kalekim 50.Yıl Daveti
  • En İyi Festival: The Others Brand Experience Agency / Fanta Fest
  • En İyi Sürdürülebilirlik Projesi: Konya Selçuklu Belediyesi / Selçuklu Belediyesi Kompost Üretim Tesisi
  • En İyi Kültür & Sanat Etkinliği: Doğuş Holding / Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası Cumhuriyet 100. Yıl Konseri
  • En İyi Influencer Kampanyası: Oyak Turizm / Renault Austral Lansmanı
  • En İyi Halkla İlişkiler Etkinliği: Ondokuz Organizasyon ve Message İletişim / Yeni Lexus LM – Fly Lexus Basın Lansmanı
  • En İyi İncentive Etkinliği: Ondokuz Organizasyon / Toyota Türkiye Bayi Toplantısı Ve Yeni Toyota C-Hr Hyrbid Lansmanı
  • En İyi Belediye Etkinliği: Şile Belediyesi / 34.Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali – Şile Belediyesi
  • En İyi Alışveriş Merkezi Etkinliği: Zorlu Center / Eco Love Fest
  • En İyi Ses, Işık, Görüntü Uygulaması: Dimi / Pubg Mobıle Dünya Şampiyonası 2023
  • En İyi Çocuk Etkinliği: Jules Verne / Uluslararası Vestel Manisa Yarı Maratonu – Çocuk Koşusu
  • En İyi Zirve: Lobby Event Factory / Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış Konferansı

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Salgından korunmak için elimizdeki en önemli silah “maske"

İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi uzman doktorları, son haftalarda artış gösteren üst solunum yolu hastalıklarından korunmak için “maskeyi hayatınıza tekrar sokun” uyarısında bulundu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi uzmanları,  son dönemde salgına dönüşen grip vakalarına karşı İzmirlileri uyardı. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Sevinç Aslan, “Son günlerde grip toplumda çok sık görülen ve hepimizi yakından ilgilendiren bir konu haline geldi. Hastane koridorlarında büyük bir yoğunluk yaşamaktayız. Hasta şikayetlerine üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağırsak enfeksiyonları da eşlik etmekte. Bu vakalarda en sık etken olarak aslında koronavirüsün son varyantı ‘eris varyantı’ ve ‘influenzayı’ görmekteyiz. Eris varyantını yoğun ve hızlı değişken antijenik yapısı nedeniyle her zaman testte göremiyoruz. Virüslere bağlı olarak ortaya çıkan, kişilerin yaşamını olumsuz etkileyen ve ikincil bakteriyel enfeksiyonlara neden olabilen grip, alt solunum yollarını da etkileyen bir hastalık. Belirtileri kemik ağrısı, halsizlik, bulantı, kusma ve ishal olan gribi soğuk algınlığından ayırmak gerek” şeklinde konuştu.

Maskeleri tekrar takmalıyız
10 güne kadar hastalarda belirtileri gördüklerini ifade eden Dr. Aslan, “Bizim polikliniğimize günde 50’nin üzerinde vaka geliyor. Elimizde çok önemli bir silahımız var aslında maske. Halen toplu taşıma ve sağlık kuruluşlarında maske takmak zorunlu olduğu halde takmıyoruz. Bu süreçte tekrar maskeleri takmamız gerek. Maske takmak bizim kendimizi korumak adına kuşandığımız en önemli silah. Maske, mesafe ve temizlik kurallarına uyduğumuz sürece hem kendimizi hem çevremizi hastalıklardan koruyabiliriz” dedi. 

Kapanma geleceğini düşünmüyorum 
Havanın soğumasıyla her yıl olduğu gibi virüslerin bu yıl da harekete geçtiğini söyleyen Dr. Aslan, “Eskiden okulların açılmasıyla birlikte hastalıklar Eylül ayında başlar Ekim ayında pik yapardı. Mevsimlerin değişimiyle birlikte gribin pik noktası kaydı. Aralık ayında yoğun gözlemlediğimiz artışı Mart-Nisan gibi de yaşayacağız. Kapanma geleceğini düşünmüyorum. Artık virüslerle nasıl savaşabileceğimizi öğrendik. Şu an ki mevcut salgının başrolünde olan influenza ve eris ölümcül değil. İşgücü kaybına neden olmakla birlikte klinik olarak kısa sürede hastalarda toparlanma izliyoruz. Kapanmaya gidecek bir durum olacağını düşünmüyorum” diye konuştu. 

Çocuklarda da influenza yaygın 
Grip türleri, tedavisi ve gribe dair sık sorulan sorular hakkında bilgi veren Eşrefpaşa Hastanesi Çocuk Hastalıkları Bölümü’nden Uzman Dr. Fatma Pehlivanoğlu ise, “Çocuk vakalarında son iki üç haftada yoğun artış var. Özellikle benim gözlemlediğim influenza. Damlacık yoluyla bulaşıyor. Özellikle maske koruyucu olarak günlük hayatımızı çok etkili hale getiriyor.  Bebeklerde ve küçük çocuklarda yaygın grip belirtileri ise ateş, öksürük boğaz ağrısı, hapşırma, nefes almakta güçlük, bitkinlik, beslenme güçlüğü” şeklinde konuştu. 

Ateşi sıfırlamaya çalışmak doğru değil
Çocuklarda yüksek ateşten korkulmaması gerektiğini ifade eden Uzman Dr. Pehlivanoğlu, “Çocuklar çok yakın temaslı oldukları için hava yoluyla çok çabuk hastalıkları kapıyor.  Bol sıvı tüketilmeli, dinlenme, E vitamini alımı yapılmalı. 72 saate kadar olan ateş normal. Ateş vücudun savunma mekanizmasıdır. Ateş düşürücüler havaleyi önlemez. Bizler sadece epilepsi tanısı olan çocuklarda nöbet gelmemesi için ateşi kontrol altında tutmayı isteriz. Ateşi sıfırlamaya çalışmak doğru değil. Dönüşümlü ateş düşürücü kullanmak çocuğu çok ilaca maruz bırakmak hiç doğru değil. Ateşin birazı iyidir. Mikroorganizmaları öldürme yöntemidir. 38-39 derece ateşlerde çocuğun bilinci açıksa acillere koşturmayalım. Çocukların ellerini sık sık yıkayalım. Burun temizliğine dikkat edelim ve mümkün olduğunca soğuk algınlığı ilacı kullanmayın. Organik bal bol bol tüketin” dedi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bol Aksiyon Dolu Yeni Yapım “Şeytan Tepesi" Başlıyor

Yeni polisiye gerilim yapımı “Şeytan Tepesi” BBC First’te başlıyor. İzleyicileri koltuklarının ucunda oturtacak olan yapım çarpıcı aksiyon sahneleriyle görsel bir şölen sunuyor. 

Dünyaca ünlü Güney Afrikalı yazar Dean Meyer’ın 2004 tarihli en çok satan romanından uyarlanan polisiye gerilim yapımı “Şeytan Tepesi” ilk sezonuyla BBC First’te başlıyor. Zeki ama hayattan umudunu kesmiş olan Dedektif Benny Griessel, Cape Town’da geçen sürükleyici polisiye dizisinde kanundan kaçan bir katilin peşine düşüyor. Sayısız çocuğun kaçırıldığı güvensiz şehirde yeni bir vaka Benny Griessel’ı göreve dönmeye mecbur bırakıyor. Hedefine yaklaştıkça, kendini hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı karanlık ve tehlikeli bir dünyanın içinde buluyor. Şehrin her yerinde aranan firari katil Thobela peş peşe saldırılar düzenliyor. Oğlunun öldürülmesi ve mahkemenin katilleri cezalandırmamasının ardından adaleti kendi başına sağlamak isteyen Thobela’nın ağına Christine ve kızı takılıyor. Christine kızını kurtarmak için elinden gelen her şeyi yapıyor. Heyecan dolu bir kırılma noktasına yaklaşırken bu üç karakterin hayatı birbiriyle kesişiyor. Çarpıcı aksiyon sahneleriyle dolu görsel şölen sunan yeni yapım “Şeytan Tepesi” (Devil’s Peak) 1 Şubat Perşembe günü saat 21.00’de BBC First ekranlarında izleyiciyle buluşmaya geliyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı