Aylık arşivler: Şubat 2024

IP hırsızlığı hakkında bilmeniz gereken her şey

İnternet Protokol adresi (kısaca IP adresi) bir kişinin kimlik kartına çok benzer bir işlev görür; ağdaki bir bilgisayarı tanımlayan benzersiz bir karakter dizisidir. Her IP benzersizdir ve bilgisayarın genel konumu gibi bazı ilginç bilgileri temsil eder. Dijital güvenlik şirketi ESET bir bilgisayarın çevrimiçi kimliği olan IP adresinin neden kaydedilmeye çalışıldığını irdeleyerek kötü niyetli aktörlerin neler yapabileceğini inceledi.

IP hırsızlığı genellikle tıklandığında IP adresinizi kaydeden ve saklayan bir bağlantıdır. Birileri IP’yi web üzerinde izlemek için başka bir araç kullanabilir ve ağdaki çeşitli web sayfalarıyla etkileşimlerini not edebilir. Bir IP’nin sağlayabileceği bilgi miktarı oldukça düşük olmasına rağmen, yine de tanımlanabilir bir veri parçasıdır ve eğer biri bunu yapmak için zaman ve kaynak ayırırsa, yasadışı amaçlar için kullanılabilir. Size rastgele bağlantılar gönderen masum kullanıcılar gibi görünse bile çevrimiçi tehditlere karşı dikkatli olarak saldırganlardan bir adım önde olabilirsiniz.

IP adresini kimler neden kaydetmek ister

IP adresinin kaydedilmek istenmesinin birkaç nedeni vardır. Bazı çevrimiçi mağazalar misafirlerini reklamlarla hedeflemeyi daha kolay bulabilir. IP genel bir konum verdiğinden, mağazalar reklamları daha kişisel olacak şekilde özelleştirebilir. Bu aynı zamanda sosyal medya web siteleri tarafından, bağlı bir bağlantıya tıkladığınızda ilgi alanlarınızı kaydetmek için de yapılır. Kullanıcılardan bağlantıları olağandışı göründüğünde yeniden kimlik doğrulaması yapmalarını isteyerek dolandırıcılığı önlemeye de yardımcı olur. 

Bir çevrimiçi mağaza veya web sitesi IP adresinizi belirleyebildiği gibi, kötü niyetli aktörler de IP adresinizi ele geçirebilir. Elde edeceği diğer bilgiler ile birlikte farklı amaçlar için IP adresinizi kullanabilir.  

Hedefleme ve izleme  IP adresi, diğer bilgilerle birleştiğinde, bir kişinin veya şirketin kötü niyetli nedenlerle hedeflenmesini kolaylaştırabilir çünkü IP, kişinin yaklaşık coğrafi konumunu ele verir. Ayrıca diyelim ki güvenliği ihlal edilmiş halka açık bir Wi-Fi’ye bağlandıysa, bir dolandırıcı kullanıcının çevrimiçi etkinliğini bununla izleyebilir.

DDOS saldırıları  Kötü niyetli bir aktör, bir bireyin ya da şirketin IP adresini ele geçirerek, bu adresi sahibinin internet bağlantısını çökertmek için kullanabilir.

Sosyal mühendislik -Zeki bir dolandırıcı, IP’yi bir bireyden veya hatta bir şirketten daha fazla bilgi edinme aracı olarak kullanabilir. Bunu muhtemelen başka bir oltalama yöntemi takip edecek veya eşlik edecek ve potansiyel olarak daha büyük bir siber saldırıya dönüşecektir.

IP’nin kötüye kullanımı  Akıllı bir suçlu, bağlantınızı taklit ederek ve izniniz olmadan yasadışı faaliyetlerde bulunarak IP adresinizi kötüye kullanabilir. Özünde, dolandırıcı IP’nizi bir VPN gibi kullanmış ve kendi bağlantısını sizinkiyle maskelemiş gibi olur.

IP hırsızlığına karşı nasıl korunulur?

Kullanıcıların  kendilerini korumasının birçok yolu var ancak temel olarak dikkat edilmesi gereken üç temel konu şu şekilde özetlenebilir;

İnternette rastgele bağlantılara asla tıklamayın. Bunun sık sık tekrarlanması gerekir ve tıkladığınız bağlantı her zaman bir IP yakalayıcı değil kötü amaçlı bir bağlantının başka bir biçimi de olabilir ve bu da kötü amaçlı yazılım bulaşmasına neden olabilir. 

VPN kullanın. Muhtemelen kendinizi korumanın en iyi yolu, trafiğinizi diğer düğümler üzerinden yönlendirerek kendi adresinizi maskeleyen, IP’nizi ve konumunuzu gizleyen premium bir VPN hizmeti kullanmaktır. Ücretsiz VPN hizmetlerinden uzak durmanızı öneriyoruz çünkü bu hizmetler kötü amaçlı yazılım içerme, zayıf güvenlik koruması nedeniyle bir güvenlik tehlikesine yol açma veya kişinin verilerinin kaydedilip üçüncü taraf reklamcılara satarak kişinin gizliliğine zarar verme olasılığı nedeniyle risklidir.

Güvenlik duvarınızı güvence altına alın. Yönlendiriciniz ve diğer cihazlarınız için güçlü parolalar belirleyin ayrıca internet ile aranızda koruyucu bir bariyer oluşturmak için güvenlik duvarı korumanızı geliştirebilecek çözümler kullanın.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kaspersky uzmanları, 2022'den 2023'e kadar hedefli fidye yazılımı grup sayılarının %30 arttığına dikkat çekti!

Kaspersky uzmanları tarafından yapılan derinlemesine araştırma, 2022’den 2023’e kadar küresel olarak hedeflenen fidye yazılımı gruplarının sayısında %30’luk bir artış olduğunu gösterdi. Bu artışa paralel olarak, hedefli fidye yazılımı saldırılarının kurbanlarının sayısı aynı zaman diliminde %70 arttı. Bilgiler Kaspersky’nin Kuala Lumpur’da dokuzuncusu düzenlenen yıllık Cyber Security Weekend – META etkinliğinde paylaşıldı.

Normal işletmelere benzer şekilde hedefli fidye yazılımı grupları, giderek daha karmaşık hale gelen hedefli fidye yazılımı saldırıları başlatmak için kapsamlı ve akıllı operasyonlar yürütmek üzere siber suçluları çalışanları olarak işe alıyor. Kurbanlarını rastgele hedef alan yaygın fidye yazılımı saldırılarının aksine, hedefli fidye yazılımı grupları kamu kurumlarına, belirli yüksek profilli kuruluşlara veya hedeflenen kurum içindeki seçkin gruplara saldırmakla ünlü.

Kaspersky araştırmacıları, 2022’deki yaklaşık 46 gruba kıyasla 2023’te yaklaşık 60 hedefli fidye yazılımı grubunu yakından izledi ve hedefli fidye yazılımı grupları arasında iş birliğine işaret eden olaylar keşfetti. Bazı durumlarda kurumsal ağlara ve sistemlere erişim noktalarının ticaretini yaptığı bilinen gruplar, daha karmaşık saldırılar başlatabilen gelişmiş fidye yazılımı gruplarına ilk giriş noktalarını satıyor. Siber suçluların hedefli bir fidye yazılımı saldırısı başlatmak için birden fazla aşamadan geçmesi gerektiğinden, bu tür iş birlikleri zaman kazanmalarına ve doğrudan ağ keşfi veya bulaşmasına gitmelerine olanak tanıyor.

Kaspersky, No More Ransom girişiminin yedinci yılında ücretsiz şifre çözme araçlarını 360 binden fazla kez indirerek fidye yazılımlarından etkilenen 2 milyondan fazla kullanıcının verilerinin kurtarılmasına yardımcı oldu. Ancak bu önemli başarılara rağmen, fidye yazılımı ödemeleri 2023 yılında küresel olarak 1,1 milyar ABD dolarını aşarak benzeri görülmemiş bir seviyeye ulaştı.

Kaspersky Kıdemli Güvenlik Araştırmacısı Maher Yamout, şunları söyledi: “Hedefli fidye yazılımı grupları çok ısrarcıdır ve kazanç elde etmek için büyük bir iştahları vardır. Örneğin kurban fidye ödemeyi reddederse, siber suçlular genellikle çalınan verileri halka açıklamakla tehdit ederler. Bazı durumlarda siber suçlular, işi belirli bölgelerde veri koruma yasalarını ihlal ettikleri gerekçesiyle saldırdıkları kurumlar aleyhinde GDPR veya SEC şikayetlerinde bulunmaya kadar götürüyorlar.” 

İşletmenizi hedefli fidye yazılımı saldırılarından korumak için Kaspersky şunları öneriyor:

  • Saldırganların güvenlik açıklarından yararlanmasını önlemek için tüm cihazları ve sistemleri güncel tutun.
  • Saldırganların kötüye kullanamayacağı çevrimdışı yedekler oluşturun ve acil bir durumda bunlara hızlı bir şekilde erişebileceğinizden emin olun.
  • Sistemleri fidye yazılımlarına karşı kötü amaçlı yazılım dağıtımı ve yürütme aşamalarında koruyan, çok katmanlı güvenlik yaklaşımına dayalı bir siber güvenlik çözümü kurun.
  • Kaspersky Tehdit İstihbaratı hedeflenen fidye yazılımı gruplarının geçmişi, motivasyonları ve operasyonları hakkında derinlemesine veri ve gerçek zamanlı içgörüler sağlayabilen önemli bir araçtır.
  • Kaspersky’nin fidye yazılımlarını engellemeye ve dosyaların şifresini çözmeye yardımcı olan Kaspersky Anti-Ransomware aracı ve No more Ransom gibi genel kullanım için ücretsiz araçlarından faydalanabilirsiniz.
  • İnsan hatası siber güvenlik ihlalinin yaygın bir nedeni olduğundan ve fidye yazılımı saldırıları için ilk erişim noktası olarak hizmet edebileceğinden, çalışanların eğitimi ve siber güvenlik eğitimine önem vermek gerekir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Vodafone, Ulusal Zamanlama Ağında Adtran Teknolojisini Tercih Etti

Vodafone, ülke çapındaki senkronizasyon ağında uzun vadeli kararlılık sağlamak üzere Adtran’ın Oscilloquartz optik sezyum çözümünü tercih etti. Sektörde bir ilk olan bu ultra güvenilir senkronizasyon çözümü, GNSS verileri mevcut olmadığında daha uzun holdover süresi sağlayarak kritik zamanlama hizmetlerini olası GNSS kesintilerine karşı koruyor. 

Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, şebeke altyapısını yeni nesil teknolojilerle geliştirmeye devam ediyor. Vodafone, ülke çapındaki şebekesine yeni esnek zamanlama seviyeleri getirmek için Adtran Oscilloquartz optik sezyum atomik saat teknolojisini kullanmaya başladı. Adtran’ın pazara ilk çıkan bu çözümü, GNSS sinyallerindeki kesintilere karşı güçlü bir koruma sağlayarak, Vodafone’un 5G’ye giden yolda kesintisiz ve güvenilir bağlantı hizmeti sunmasına olanak tanıyacak. Vodafone, mevcut Adtran Oscilloquartz çekirdek grandmaster saat cihazlarını yeni optik sezyum atomik saat teknolojisiyle birleştirerek, GNSS kullanılamaması durumunda doğru şebeke senkronizasyonunu garanti eden bir ePRTC+™ çözümüne sahip oldu. Artıtel, lojistik ve tedarik yönetimini kolaylaştırarak yayılımda da kilit bir rol oynadı.

 

 

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Yago Lopez, şunları söyledi:

“Yeni çözümümüz ulusal senkronizasyon şebekemize yüksek güvenilirlik ve hassasiyet kazandırıyor. Bu, 5G stratejimizde önemli bir adım. Bu sayede hizmet performansımızı artırıp zamanlama konusunda ortaya çıkan zorluklar karşısında gerekli donanıma sahip olabiliyoruz. Artık, daha fazla müşterimiz için veri yoğun uygulamalara ve kesintisiz yüksek kaliteli video akışına erişim sağlarken, mükemmel bir kullanıcı deneyimini garanti edebiliriz. GNSS’ye yönelik tehditler artıyor. Bu nedenle, tüm zamanlama ağımızın dayanıklılığını artıran teknolojilerden yararlanmamız gerekiyor. Yıkıcı doğal afetlerin GNSS doğruluğu ve kullanılabilirliği üzerindeki etkisini de gördük. Adtran’ın Oscilloquartz ePRTC+™ teknolojisi çok büyük bir öneme sahip. Şebekemiz için senkronizasyon girdisini koruyor ve en zorlu koşullarda dayanıklı kalmasını sağlıyor.”

Adtran EMEA Bölgesi Satış Genel Müdürü Stuart Broome ise şöyle konuştu: 

“Vodafone Türkiye, ePRTC+™ sistemimizi devreye alarak şebekesine bir üst düzey zamanlama esnekliği getiriyor. Bu, her müşterinin en hızlı mobil hizmetlerden bazılarına kesintisiz bir şekilde erişmesini sağlamaya yardımcı oluyor. Grandmaster GNSS alıcılarımızı ultra hassas OSA 3350 ePRC+™ ile birleştirmek, Vodafone Türkiye’nin zamanlama ve senkronizasyon operasyonları için sektörün en uzun holdover süresiyle koruma sağlıyor. Çözümümüz, Vodafone Türkiye’nin şebeke güvenilirliği ve hizmet kalitesinde yeni benchmark’lar belirlemesine yardımcı olacak.”

Beş farklı sahada kullanılıyor

Vodafone, gelişmiş yedeklilik için Adtran’ın Oscilloquartz ePRTC+™ ürününü beş farklı sahada stratejik olarak kullanıyor. Çözümün merkezinde, yüksek performanslı frekans kararlılığı elde etmek için optik pompalama teknolojisini kullanan Oscilloquartz OSA 3350 ePRC+™ ve Vodafone Türkiye’nin mevcut çekirdek grandmaster saatleri olan OSA 5430 ve OSA 5440 yer alıyor. Oscilloquartz saat birleştirici ile birlikte bu bileşenler, ePRTC+™ sisteminin tamamını oluşturuyor. En az 45 gün ve genel olarak 55 güne kadar 100 nanosaniye holdover kapasitesine sahip olan sistem, mevcut ITU-T G.811.1 standartlarını aşıyor. Çözüm, Vodafone Türkiye’ye diğer yüksek performanslı manyetik sezyum saatlerin ömründen daha uzun bir performans göstererek optimum kararlılık sağlıyor. Ayrıca, çok çeşitli senkronizasyon çıkış arayüzleri içeren modüler bir tasarıma sahip ve etkili şebeke yönetimi ve güvenliği için gerekli olan SNMP dahil olmak üzere güvenli yönetim yeteneklerini destekliyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk Telekom GAMEON ile Game Pass'te sınırsız oyun fırsatı

Türk Telekom’un oyun deneyimini internet ve oyun odaklı fırsatlarla güçlendiren markası GAMEON, oyunculara özel tekliflerini güçlü içeriklerle genişletmeye devam ediyor. Türk Telekom GAMEON, gamer’lara özel yeni internet kampanyası ile; yüksek hızlı fiber internet seçeneklerinin yanı sıra 3 aylık ücretsiz PC Game Pass üyeliği sağlıyor.

Türkiye’de oyunun ve oyuncunun ihtiyaç duyduğu teknolojinin sahibi Türk Telekom GAMEON, oyun ekosistemine yenilikleri ile katkı sağlamaya devam ediyor. Türk Telekom GAMEON hayata geçirdiği kampanya ile yeni internet alan müşterilerine 3 aylık Microsoft PC Game Pass üyeliği hediye ediyor. Kampanya ile yeni müşteriler Türk Telekom’da 12 ay kalma sözü vererek, yüksek download ve upload hızlı fiber internet seçeneklerinden yararlanabiliyor. Ek olarak diğer operatörlerden Türk Telekom’a yeni gelen müşteriler 500 TL’ye kadar ‘Hoş Geldin’ indiriminden faydalanabiliyor.

Yüzlerce oyuna sınırsız erişim

Türk Telekom GAMEON’a gelen oyuncular 3 ay boyunca 100’den fazla oyunun yer aldığı online mağaza Microsoft PC Game Pass ‘a erişim sağlayabilecek. Türk Telekom müşterileri üyelik sayesinde Xbox Game Studios’da bulunan oyunları ekstra ücret ödemeden bilgisayarına indirebilecek, yüksek kaliteli yüzlerce bilgisayar oyununu çıktığı anda oynama şansı elde edebilecek. Kampanya dahilinde oyuncular yüzlerce oyuna erişim sağlayabilecek. 

GAMEON’dan oyuncuların dünyasına sayısız katkı

Oyun tutkuları için çok sayıda kampanyayı hayata geçiren Türk Telekom GAMEON, oyuncu ekosistemini destekleyen teklif ve hizmetleri ile oyuncunun yanında olmayı sürdürüyor. Bu kampanya ile oyuncular yüksek hızlı fiber internet ve Game Pass faydası ile birlikte GAMEON topluluğuna direkt dahil oluyor. Türk Telekom GAMEON, internet tekliflerinin dışında oyuncuların ekipman ihtiyaçlarını giderebileceği ürünler, oyunculara özel çeşitli markalardan indirimler ve 7/24 internet destek hizmeti sunarken Espor turnuvaları ve etkinliklerle oyun ekosistemine yön vermeye devam ediyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege'den Efeler Yolu kültürel mirasını gençlere aktaran proje

Ege Üniversitesi (EÜ) Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi (GSTMF) Dekanı Prof. Dr. Alev Fatoş Parsa’nın yürütücülüğünü üstlendiği, GSTMF Öğretim Üyesi Dr. Elçin As’ın araştırmacı olarak yer aldığı “Bir İnteraktif Belgesel Üretim Modeli Araştırması: Efeler Yolu Örneği” isimli projenin çalışmaları  devam ediyor. Proje kapsamında gerçekleştirilen etkinlikte, EÜ GSTMF öğrencileri sanal gerçeklik gözlüğüyle interaktif film deneyimi yaşadı.

Projenin temel amacının Efeler Yolu köylerinin sahip olduğu zengin kültürel mirası interaktif belgesel aracılığıyla genç nesillere ve geniş kitlelere aktarmak olduğunu söyleyen Prof. Dr. Parsa, “Ülkemizde interaktif belgesel yapımlarının sayısının bir hayli az olmasından dolayı, hem izleyicileri bu yeni belgesel film diliyle tanıştırmak hem de belgesel yapımcılarına interaktif belgeselin imkânlarını aktarabilmek bu projenin çıkış noktaları arasında yer alıyor” dedi.

“Öğrencilerimiz interaktif film deneyimi yaşadı”

Prof. Dr. Parsa, “Proje kapsamında aldığımız Meta Quest 3 sanal gerçeklik gözlüğümüzün deneyimini ilk olarak Fakültemiz öğrencileri yaşadı. Çoğu öğrencimiz bu teknolojiyi ilk kez deneyimlemiş oldu. Onların bu teknolojiye duydukları ilgi bizleri oldukça memnun etti. Projenin sonlanmasıyla öğrencilerimiz, Efeler Yolu’nun interaktif filmini de deneyimleme şansına sahip olacaklar. Böylesine yenilikçi bir projeyi desteklemelerinden dolayı Aliye Üster Vakfı’na ve üniversitemize proje geliştirme ekosistemini yerleştiren ve bizleri bu konuda her zaman motive eden Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Necdet Budak’a teşekkür ederiz” diye konuştu.

Proje hakkında bilgi veren Öğretim Üyesi Dr. As, “Günümüzde interaktif belgeseller yeni nesil izleyicilerin beklentilerine karşılık vermeyi ve onları belgeselin içerisinde aktif kılmayı vadediyor. Bu yeni nesil, çok yönlü ve doğrusal olmayan belgesellerin web sitelerine devamlı yeni bilgi bağlantıları eklenebilmekte, güncellenebilen ve genişletilebilen bu kapasiteleriyle, belgeseli bir kez izlenme fikrinden uzaklaştırarak bir nevi belgesele yeniden bir tanımlama getiriyor. Bu projenin interaktif belgesel formunda yapılmak istenmesinin temel amaçları, uluslararası standartlarda işaretlenmiş Efeler Yolu kültür rotasının tanıtımına ve markalaşmasına katkı sunmak, Efeler Yolu’nun geçtiği bölgenin kadim değerlerini, tarihsel ve kültürel zenginliklerini interaktif belgesel ile ilgi çekici hale getirerek, gelecek kuşaklara aktarmaktır” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sanal ortam Türkçe'nin yozlaşmasına neden oldu! Gençlerin 'tmm', 'nbr', 'tşk' ve emojilerle yazışması giderek artıyor!

Dilin sürekli değişime açık ve yaşayan bir varlık olduğunu ifade eden uzmanlar, sosyo-kültürel, coğrafi, mali ve teknolojik faktörlerin dildeki değişimlerin temel nedenlerini oluşturduğunu söylüyor.

Araştırmalara göre yazı dilinde kullanılan kısaltma, argo ve jargonun özellikle yeni kuşakların okuma ve yazma becerilerinin zayıflamasına kapı açabildiğini dile getiren ÜSTÖMER Müdürü Öğr. Gör. Selçuk Duman, “Ne var ki gençlerimizin yazılı ve sözlü anlatımlarında hatalı yazım ve anlatım bozukluğu gibi dil deformasyonlarını biz eğitimciler olarak gözlemliyoruz.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÜSTÖMER) Müdürü Öğr. Gör. Selçuk Duman, yeni neslin dil kullanımı ve dilin deformasyonu konusunu değerlendirdi.

“Dil sürekli değişime açık ve yaşayan bir varlık”

Dilin değişimi konusunda “Dil sürekli değişime açık ve yaşayan bir varlıktır. Sosyo-kültürel, coğrafi, mali ve teknolojik faktörler dildeki değişimlerin temel nedenlerini oluşturur.” diyen Öğr. Gör. Selçuk Duman, özellikle 2000’li yılların başından itibaren sosyal medya ve dijital iletişim kanallarının gelişmesiyle birlikte dünya toplumlarının temaslarının yoğunlaştığını ve bu durumun kültürümüzde ve bunun en önemli taşıyıcısı olan dilimizde de birtakım değişimlerin ortaya çıkmasını beraberinde getirdiğini anlattı.

Özellikle genç nüfusun resmi olmayan yazışmalarında ünlü harflerin terkiyle ‘’tmm’’, ‘’nbr’’, ‘’tşk’’ gibi çok sayıda kullanımının yaygınlaşması, yabancı kökenli kelimelere sıkça yer vermesi ve emoji figürlerine başvurmalarının artarak devam ettiğini de dile getiren Duman, “Sanal ortam Türkçemizin yozlaşmasına müsait bir alan açmıştır.” dedi.

Kısaltma, argo ve jargon yeni kuşakların okuma ve yazma becerilerini zayıflatıyor… 

Argo, jargon ve özellikle kısaltma kullanımının iletişimde amaca giden en kısa yolu kullanmak ve meramı etkileyici bir biçimde ifade etmek için hız çağı olan zamanımızın gençleri tarafından başvurulan bir yöntem olarak görüldüğü dile getiren Öğr. Gör. Selçuk Duman, “Bunu elbette kültürel etkileşimlerin sonucu olarak tezahür eden bir ifade şekli olarak görebiliriz. Kısaltmalar ve internet argosu çevrimiçi iletişimi bizler için daha uygun hale getirebilir. Fakat bu gibi ifade şekillerinin dildeki yansımaları özellikle uzun vadede olumsuz etkiler bırakabilir. Araştırmalara göre yazı dilinde kullanılan kısaltmalar, argo ve jargon özellikle yeni kuşakların okuma ve yazma becerilerinin zayıflamasına kapı açabiliyor. Ne var ki gençlerimizin yazılı ve sözlü anlatımlarında hatalı yazım ve anlatım bozukluğu gibi dil deformasyonlarını biz eğitimciler olarak gözlemliyoruz.” diye konuştu.

“Günlük dilin üslubu daha samimi ve sıcaktır”

Akademik ve günlük dil kullanımının farklı niteliklere sahip dil kullanım şekilleri olduğunu kaydeden ÜSTÖMER Müdürü Öğr. Gör. Selçuk Duman, şöyle devam etti:

“Akademik dil, bilimsel, teknik, hukuki ve edebi metinlerde kullanılır. Bu dilde günlük yaşamda yaygın olarak kullanılmayan bilimsel ve teknik terimler kullanılır. Daha nesnel ve objektiftir. Bu dildeki cümle yapıları daha karmaşık ve daha uzundur. Üslup resmidir. Günlük dil ise günlük hayatımızda kullandığımız konuşma dilidir. Günlük dilin cümle yapıları daha kısadır. Daha öznel ve kişisel bir dildir. Kullanımı yaygın olup bu dilde basit kelimeler kullanılır. Üslup daha samimi ve sıcaktır. Eğitim dili sürekli ve hızlı bir gelişim içindedir. Eğitim ve bilim geliştikçe dilimizde yeni kavramlara karşılık gelen kelimelere yenileri eklenir. Günlük iletişim dilinin gelişimi daha sınırlıdır ve bu gelişim toplumun kapasitesiyle orantılı olarak seyreder.”

“Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın ifadesiyle ‘ses bayrağımız Türkçe’yi gelecek kuşaklara hakkıyla teslim etmeliyiz”

ÜSTÖMER Müdürü Öğr. Gör. Selçuk Duman, dildeki değişim ve gelişimin dilin doğası gereği kaçınılmaz olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Öncelikle her birey, devraldığı bu dil mirasını, şair Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın ifadesiyle ‘ses bayrağımız Türkçe’yi bir bayrak yarışı gibi gelecek kuşaklara hakkıyla teslim etme bilinciyle yetiştirilmelidir. Bu, üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir devlet politikası olmalıdır. 

Dildeki yozlaşmaya karşı birtakım yasaklamalarla mücadele etmek yerine yeni neslin tercihlerine uygun seçeneklerin farkındalığını sağlamak isabetli olacaktır. Bu da edebiyat ve fikir dünyamızın zenginliklerini keşfetmelerini sağlayacak okumalar ve bu okumaların iz sürümleri olan söyleşileri takip etmelerini sağlamakla olacaktır.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Lenovo Türkiye, bilgisayar pazarındaki liderliğini 2023'de de sürdürdü

Teknoloji devi Lenovo’nun açıkladığı 2023 yılına dair sonuçlara göre Lenovo’nun Türkiye bilgisayar pazarındaki liderliği 2023 yılında da yüzde 20.2 pazar payıyla sürdü. Lenovo, Türkiye’de bu şekilde üst üste 4. yılı pazar lideri olarak kapattı. Lenovo’nun Türkiye bilgisayar pazarında büyük kurumsal müşteri segmentindeki pazar payı yüzde 33.2, dizüstü bilgisayar segmentindeki pazar payı yüzde 22, tüketici segmetindeki pazar payı ise yüzde 15.1 olarak gerçekleşti. 2024 yılında yapay zeka konusundaki liderlik çalışmalarına hız vermeyi hedefleyen Lenovo, hem globalde hem de Türkiye’de yapay zeka çağının sağladığı önemli büyüme fırsatlarını değerlendiriyor.

Lenovo, düzenlediği basın toplantısıyla globalde ve Türkiye’de 2023 yılına dair sonuçları ve 2024 yılına dair hedefleri kamuoyuyla paylaştı.  Lenovo’nun açıkladığı global üçüncü çeyrek sonuçlarına göre, grubun cirosu önceki yıla göre yüzde 3 artışla 15,7 milyar dolara yükseldi. Grubun kârlılığı ise üst üste ikinci kez bir önceki çeyreğe göre arttı. Net gelir, Hong Kong Finansal Raporlama Standartları dışı (HKFRS dışı) bazda 357 milyon dolar olurken net gelir marjı önceki çeyreğe göre yüzde 0,4 artarak yüzde 2,3 oldu. Grubun çeşitlendirilmiş büyüme etkenleri güçlü performans sağlamaya devam ederken, bilgisayar dışı işletmelerin cirosu, bir önceki yıla göre 1,3 puan artışla Grup cirosunun yüzde 42’sini oluşturdu.

Türkiye’de üst üste 4. kez pazar lideri

Lenovo’nun Türkiye bilgisayar pazarındaki liderliği IDC verilerine göre 2023 yılında da devam etti. Lenovo’nun Türkiye bilgisayar pazarındaki pazar payı yüzde 20.2 oldu. Bu sonuçla Lenovo Türkiye, üst üste 4. yılı pazar lideri olarak kapatmış oldu. Lenovo’nun Türkiye bilgisayar pazarındaki birincilikleri, büyük kurumsal müşteri segmentinde yüzde 33.2, dizüstü bilgisayar segmentinde yüzde 22, tüketici segmentinde yüzde 15.1 oranları ile gerçekleşti.

Sonuçlara dair konuşan Lenovo Türkiye Genel Müdürü Emre Hantaloğlu, şunları söyledi: “2023 yılında Lenovo olarak hem temel faaliyetlerimizin esnekliği, hem de hizmet odaklı dönüşümün etkinliğiyle vaatlerimizi yerine getirdik ve önceki yıla göre globalde ciromuzu artırmaya devam ettik. Diğer yandan Türkiye’de de bilgisayar pazarındaki liderliğimizi 4. yıla taşımanın büyük gururunu yaşıyoruz. Geleceğe baktığımızda ise, yapay zeka inovasyonuna olan bağlılığımız, cepten buluta bilgi işlem kabiliyetlerimiz, akıllı cihazlar, akıllı altyapı, akıllı çözümler ve hizmetlerden oluşan geniş portföyümüz ve yapay zeka alanındaki diğer önemli liderlerle iş birliğimiz, yapay zeka konusundaki muazzam fırsatları yakalamak için iyi bir konumda olmamızı sağlayacak.”

Türkiye’nin dijital dönüşümle kalkınması ve dijitalleşmesine dair önerilerini de açıklayan Hantaloğlu, şu ifadeleri kullandı: “KOBİ’lerimizin dijital dönüşümlerini tamamlaması gerekiyor. KOBİ’lerimiz Türkiye’de toplam işletmelerin yüzde 99.8’ini, toplam istihdamın yüzde 76.7’sini, yatırımların yüzde 38’ini, katma değerin yüzde 26.5’ini, ihracatın yüzde 10’unu oluşturuyor. Yüksek teknolojinin iş ve kullanım modellerinin oluşması yatırım ve altyapı gerektiriyor. Yüksek teknoloji içeren iş modellerinin beklenen hızda katma değere dönüştürülmesi diğer bir öncelik olmalı. 5G, WiFi 6, yüksek hızda internet, fiber optik kablolar gibi konular oldukça kritik önem taşıyor. Dijital girişimlerdeki potansiyele ulaşmak ve küresel pazarda rekabet gücünü artırmak için gerekli fon ve ekosistem desteğinin sağlanması da elzem bir konu. Dijital dönüşüm ve teknoloji atılımının ihtiyaç duyduğu yetkinliğe sahip iş gücü ve inovasyon kültürü istenen ölçüde sağlanması gerekiyor.”

Lenovo yapay zeka liderliğine hız vermeyi hedefliyor

Lenovo diğer yandan, hem globalde hem de Türkiye’de yapay zeka çağının sağladığı önemli büyüme fırsatlarını değerlendiriyor. Özellikle gelişen hibrid yapay zeka trendi, kullanıcıların daha fazla yaratıcılık ve üretkenlik için tasarlanmış cihazlara ihtiyaç duymasıyla sektörde yenilenme döngüsünü teşvik edecek bir trend olan yapay zeka bilgisayar talebini doğrudan artırıyor. Hibrid yapay zeka, cihazların yanı sıra hibrid altyapı ve yapay zeka temelli uygulamalara, çözümlere ve danışmanlık, tasarım, geliştirme ve bakım gibi hizmetlere olan talebi artırarak, birden fazla müşteri grubunda büyümeyi destekliyor.

Lenovo’nun yapay zeka çağındaki benzersiz konumunu daha da güçlendirmek için inovasyon yatırım taahhütlerini sürdürdüğünden bahseden Hantaloğlu, bu konuda ise şöyle konuştu: “Lenovo olarak Ar-Ge ekibini büyüterek Grup çalışan sayısının yüzde 25’inin üstüne çıkardık. Lenovo’nun Ar-Ge giderlerinin ciroya oranı, mali yılın tamamında tüm zamanların en yüksek düzeyine ulaşma yolunda ilerliyor. Yapay zeka destekli, yapay zekaya hazır ve yapay zeka için optimize edilmiş cihaz, altyapı, çözüm ve hizmet portföyüyle devam eden bu yatırımlarımız, Lenovo’nun “Herkes için Yapay Zeka” vizyonunun temelini oluşturuyor. Lenovo global düzeyde önümüzdeki yıl Yapay Zeka’ya yönelik 1 milyar Dolar yatırım yapmayı planlıyor. Yapay Zeka yaklaşımımız, bireylerin ve işletmelerin yaşam ve çalışma biçimini değiştirirken Grubun gelecekteki sürdürülebilir büyümesini destekleyecek.”

Grubun yakın zamanda duyurduğu yapay zeka çalışmaları arasında, Lenovo’nun yüksek performanslı veri bilimi iş istasyonlarının yapay zeka geliştirme ve dağıtım süreçlerini hızlandırmaya yönelik olarak Anaconda ile işbirliği, yıllık CES fuarında duyurulan yapay zeka destekli cihazlar ve çözümler, yeni ThinkAgile hiper yakınlaştırılmış çözümler ve ThinkSystem sunucularıyla yapay zekaya yönelik hibrid bulut platformunun genişletilmesi ve yeni kullanıma sunulan hizmet olarak siber esneklik (CRaaS) çözümleri yer alıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

SteelSeries Çin Yeni Yılını Özel Sürüm Dragon Arctis Nova 7 ile Kutluyor

Oyun sektörünün en çok ödül alan ses serisi Arctis’in yaratıcılarından oyun ve kültürü birleştiren orjinal espor markası SteelSeries, özel sürüm Dragon Arctis Nova 7 serisi kulaklığını tanıttı. Çin ve Tayvan kökenli SteelSeries tasarımcıları ve ürün yöneticilerinden oluşan bir kolektif tarafından tasarlanan Dragon Arctis Nova 7, onların mirasını ve kültürünü, aile toplantıları ve festival geleneklerini onurlandırıyor ve 2024 Ay Yeni Yılı’nın başlangıcını kutluyor.

Çin’in 12 burç hayvanından (Zhōngguó shí’èr shēngxiào dòngwù) biri olan ejderhayı (Lóng) merkez alan ejderha simgesi, daha yumuşak kenarlarla şekillendirilerek daha modern bir görünüm kazandırılmıştır. Ejderhanın gövdesi Çince ‘ejderha’ karakterinin etrafını sarıyor ve bir yığın uğurlu bulutun (xiángyún) üzerinde oturuyor. Hoparlör plakalarının üzerinde yer alan ejderhanın altında gizlenen Çince iyi şans karakterinin (Fú) dairesel bir versiyonu kulak kapaklarını süslerken, kafa bandı da bir ejderhanın pulları şeklini alıyor. Yaşamda refahı simgeleyen koyu kırmızı renk, para ve serveti simgeleyen kalın altınla vurgulanmıştır.

SteelSeries, dört yıl süren yenilikçi ve titiz mühendislik çalışmalarıyla sınırları zorlamak, çok yönlü bir ‘oyun yaşam tarzı’ yaşayanların sorunlarını çözmek ve dünyanın 1 numaralı premium oyun kulaklığını yeniden icat etmek için kolları sıvadı. Hareket halindeyken oyun oynamak, trende veya otobüste giderken Spotify dinlemek veya Netflix izlemek, Zoom araması yapmak ve ortak bir dairede, çalışma alanında veya kafede gürültüyü ayarlamak, etrafta koşuşturan tüylü çocuklarla ev ofisinde, spor salonunda veya basketbol sahasında, evde biraz Call of Duty MWIII veya Mario oynamak ve çok daha fazlası… Oyun yaşam tarzı için sesin geleceğine hoş geldiniz.

Elit performans standart olarak sunulur. Arctis Nova 7, donanım ve yazılımı bir araya getirerek rekabette çıtayı yükselten ve “oyun yaşam tarzı” yaşayanlara “Yüce Ses” olarak bilinen yeni bir süper güç sağlayan Nova Akustik Sistemi ile donatılmıştır. Benzersiz ses saflığı sunan özel tasarım Yüksek Sadakatli hoparlör sürücülerinin yanı sıra sürükleyici bir ses manzarası için 360° Uzamsal Ses ve oyuncular için ilk profesyonel sınıf parametrik EQ’yu içeren ve her bir frekansı ayarlamalarına olanak tanıyan Sonar Ses Yazılım Paketi’nin birleşimi, benzersiz ses özelleştirmesi sağlar.

Kablosuz özgürlük ve Eşzamanlı Ses ile 2.4GHz ve Bluetooth ile aynı anda iki ses akışını dinleyebilir, USB-C aracılığıyla PC, Mac, PlayStation, Nintendo Switch, iPhone, Android ve mobil cihazlar arasında kolayca geçiş yapabilirsiniz. İletişim çok önemlidir ve yeni ClearCast Gen 2’nin yapay zeka destekli gürültü engelleme özelliği kullanıcılara kristal netliğinde iletişim sağlar. Oyuncular için özel olarak tasarlanan çift yönlü mikrofon, Formula 1 takımları tarafından kullanılan teknolojinin aynısını kullanıyor ve düğmelere basma ve klavyeye dokunma, ortak çalışma alanlarındaki iş arkadaşları, evden çalışırken aile üyeleri ve evcil hayvanlar ve kafelerdeki arka plan gürültüsü gibi gürültü ve dikkat dağıtıcı unsurları susturuyor. Ayrıca mikrofon, hareket halindeyken şık ve tarz sahibi bir görünüm için tamamen geri çekildiğinde kulaklığın içine sorunsuz bir şekilde uyum sağlayan benzersiz bir tasarımla yeniden tasarlandı.

Temel Özellikler:

  • Arctis Nova 7 Kablosuz – Arctis Nova 7 ile sıradanlığı aşarak Yüce Ses’e adım atın. Eşzamanlı 2.4GHz ve Bluetooth ile aynı anda iki ses akışını dinleyin ve sadece 15 dakikalık bir şarjdan sonra 6 saatlik kullanım sağlayan 38 saatlik pil ve hızlı şarj işlevi ile aksiyonun içinde kalın. Yapay zeka algoritmaları ClearCast Gen 2 mikrofonu takım sohbetinde hem gelen hem de giden sesi temizlemek için yönlendirdiğinden oyuncular gürültüsüz iletişim deneyimi yaşayacak. ComfortMax Sistemi, her platformda maraton seansları için 4 noktadan ayarlanabilirlik ve nefes alabilen AirWeave Memory Foam yastıklar sunar. Özel üretim Dragon Arctis Nova 7 serisi kulaklık, ekstra bir kırmızı x altın hoparlör plakası setiyle birlikte gelir. Orijinal SteelSeries Arctis 7 tüm zamanların en çok ödül alan kulaklığıydı… Oyun sesinin geleceğine hoş geldiniz.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

On Air'den “Hodri Meydan" Şarkılar

Compilation albüm olarak yayımlanan “Hodri Meydan”, On Air Music Co. markasını taşıyor.

“Hodri Meydan” projesi, toplumun yaşadıklarının şarkılarda anlatıldığı bir albüm. Albüm; On Air Müzik prodüktörü Burak Demirsaran’ın albüm yayımlamaya başladığı 2000’li yılların başından günümüze kadar yapılmış şarkılardan seçki sunuyor. Sistem – yönetim eleştirisi, tren katliamı, pandemi, müzisyenlerin durumu, gar katliamı… gibi toplumsal konu ve olaylar bu albümde, müzisyenlerin anlatımlarıyla yaşananları kayıt altın alan bir “Meydan” okuma.

Albümde yer alan değerli müzisyenler ve şarkıları:

Barış Çapkın ft. İrfan Alış – Meydanlar (Ankara Gar Katliamı)

Murder King – Demokrasi (Yönetim eleştirisi)

Anıl Kaplanoğlu ft. Raven – Modern Hapis (Pandemi)

Murat Özel ft. Varmeta – Aşı Kafası (Pandemi)

Atari Kasedi – Nefes Almayan Hayatlar (Tren Katliamı)

Katman – Çıplak Vatandaş (Yönetim Eleştirisi)

Ayşe Saran – Ben Senin Gibi Biri Değilim (Sistem eleştirisi)

Ferit Tunçer – Değişmeli (Yönetim eleştirisi)

Kıvanç Öner – İzole (Pandemi)

Barlas – Ölüyoruz Haberin Yok (Yönetim eleştirisi)

Kenan Çelikarslan – Siyah Beyaz (Müzisyenlerin durumu)

Ufuk Sağın – Smash & Burn & Scream (Müzisyenlerin pandemi zamanı başta olmak üzere yaşadıkları)

Albümün kapak tasarımını AI teknolojisi ile hazırlayan Atıl Çelik; “Meydanlar yalnız kalmayacak. Umudun dans ettiği, dayanışmanın şarkılarla yankılandığı bir gelecek bizi bekliyor olacak. Hayatın şiiri, güzellikle bezenmiş bir destan olacak. Ve biz, bu yolculuğun kahramanları olarak, her birimiz kendi fenerlerimizle parlayacak ve aydınlığı yüreklerimizde taşıyacağız” duygularıyla kapağı hazırladığını dile getiriyor.
 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Opera sanatçısı Hakan Aysev'den Başkan Topaloğlu'na ziyaret

Türkiye’nin önde gelen opera sanatçılarından olan Hakan Aysev, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nu makamında ziyaret etti. Aysev’e, Kemer Belediyesi Gençlik Orkestrası Şefi Furkan Üstündağ eşlik etti.

Kemer Belediyesi Gençlik Orkestrası ve Antalya Üstün Kent Orkestrasının oluşturduğu 112 kişilik Cumhuriyet Bandosu, Kemer Belediyesi orkestra şefi Furkan Üstündağ yönetiminde opera sanatçısı Hakan Aysev ile “Ustalara saygı” konseri verecek.

Konser öncesi Başkan Topaloğlu’nu ziyaret eden Hakan Aysev ve Belediye Gençlik Orkestrası Şefi Furkan Üstündağ, sanata ve sanatçıya verdiği desteklerden dolayı Başkan Topaloğlu’na teşekkür etti.

Başkan Topaloğlu, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Kemer Belediyesi’nin katkılarıyla Antalya Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu’nda 25 Şubat Pazar günü saat 20.00’da verilecek olan konser çok anlamlı. Konserin gelirleri, SMA hastası çocuğumuz Yusuf Yiğit Bakırdağ’ın ailesine gönderilecek. Böylesine anlamlı bir konserde orkestramıza eşlik edecek olan Hakan Aysev’e teşekkür ediyorum.” dedi.

Konserde, Türkiye’de yaptığı müziklerle iz bırakan Barış Manço, Cem Karaca, Neşet Ertaş, Aşık Veysel, Erkin Koray, Müslüm Gürses, Selami Şahin ve Erol Evgin gibi sanatçıların eserleri seslendirilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı