Aylık arşivler: Mart 2024

Acer, evde eğlencenin konforunu aileler ve öğrenciler için büyük ekranlı Iconia Tab M10 ile ikiye katlıyor

Büyük ve güzel ekranıyla göz dolduran Acer Iconia Tab M10, ince ve hafif tasarımıyla rahatlığına doyum olmayan mobil ev aktivitelerinin vazgeçilmezi oluyor 

Rahatına düşkün ev kullanıcılarına, ailelere ve öğrencilere yönelik Iconia Tab M10 tablet ile Acer, eğlence ve eğitim arasında kurduğu kusursuz dengeyle kesintisiz mobil kullanımın kapılarını aralıyor. Büyük ve güzel ekranıyla hem okul aktivitelerinde hem de günlük kullanım kolaylığı sağlayan Iconia Tab M10 tablet, hafif ve ince tasarımı sayesinde hem evde hem de hareket halinde işlevselliği ile lokasyon fark etmeksizin çok yönlü kullanım olanağı sağlıyor. Acer Iconia Tab M10, internette sörf yapmaktan keyifli film ya da animasyon anlarına, görüntülü aramalardan aksiyon dolu oyun deneyimlerine ve daha pek çok alanda gösterdiği yüksek işlev özelliği ile fiyat-performans kategorisinde dikkat çeken ürünlerden olmayı başarıyor. 

Kuştüyü kadar hafif, etkileyici tasarım ve yüksek performans gücü 

16:10 en-boy oranına sahip Acer Iconia Tab M10, büyük ve etkileyici 10,1 inç WUXGA (1920 x 1200) dokunmatik ekranıyla günlük internet gezintileri, tembel film geceleri ve monotonluğun yerini aksiyona bıraktığı tüm oyun anlarında kullanıcılara eşlik ediyor. Mükemmel tutuş ve en rahat kullanım deneyimine yönelik tasarlanan dar çerçevesine ek olarak yalnızca 8,6 mm kalınlığı, 430 g ağırlığı, ince ve hafif alüminyum alaşımıyla hareket halinde ve her alanda kullanıma imkan sağlıyor. Hücre İçi Dokunmatik Panel teknolojisiyle Acer Iconia Tab M10, ince tasarımına rağmen harika bir görüntü performansı sunuyor. Fotoğraflar, videolar, oyunlar gibi birden fazla sekme arasında gezinirken sorunsuz geçiş sağlayan Iconia Tab M10, MediaTek M8183 Octa-Core işlemcisi, 4 GB RAM ve 128 GB flash bellek ile daha güçlü bir performans sunarak eşsiz işlem gücü deneyimini gerçek kılıyor.

Gereken Her Yerde: Evde, İşte, Okulda

6000 mAh’lik piliyle Iconia Tab M10, 10,5 saate kadar kesintisiz video oynatma süresi sunarak sevilen içeriklerin hareket halindeyken bile ulaşılabilir olmasını sağlıyor. Çift bantlı Wi-Fi özelliği, güçlü ve sürekli bir internet bağlantısı sağlarken 5 MP ön ve 8 MP arka kameralarıyla harika netliğe sahip görüntülü aramaları ve yüksek çözünürlüklü fotoğraf deneyimlerini mümkün kılıyor. İşyeri, okul ve ev gibi farklı lokasyonlarda mobil kullanımlara da uygun olan Iconia Tab M10, beraberinde sunulan şeffaf, yüksek kaliteli TPU malzemeden yapılmış koruyucu kılıfı ile hareket halindeki kullanımlarda yaşanabilecek darbelere ve çarpmalara karşın da etkin koruma sağlıyor. 

Çocuklar ve Eğlenmeye Doyamanlar İçin Tasarlandı

Hem eğlenmeyi sevenler hem de çocuklara yönelik tasarlanan Iconia Tab M10, favori filmler, TV programları, videolar, oyunlar, e-kitaplar, podcast’ler ve müzik kitaplığı için kişiselleştirilmiş bir merkez formunda kullanıcıyla buluşuyor. İzlemeye, oyun oynamaya, okumaya ve dinlemeye özel olarak tasarlanan 4 ana kategorisiyle Eğlence Alanı, her eğlence tipine uygun kategorizasyonuyla geniş kitlelere hitap ediyor. Çocukların eğlence ve ilgi alanlarına da katkı sağlayan Iconia Tab M10, Google Kids Space ile çocukların keşfetmesine, yaratmasına ve büyümesine yardımcı olacak bol miktarda içerik sağlarken ebeveynler de Family Link uygulamasıyla çocuk alanı ayarlarını kontrol edip yönetebiliyor.  

Fiyat ve Bulunabilirlik

Acer Iconia Tab M10, Teknosa üzerinde 5.299 TL’den başlayan fiyatlarla satışta.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

eFootball™'da Anime Fırtınası Başlıyor

 

KONAMI’nin ikonik futbol oyunu, son güncellemesinde efsane anime dizisi “Blue Lock” ile iş birliğinin startını veriyor

Konami Digital Entertainment B.V. (KONAMI), eFootball™ 2024’ün yeni güncellemesini duyurdu. Güncelleme, eFootball™ ile Japon anime dizisi “Blue Lock” arasındaki iş birliğine sahne oluyor ve oyuna bir dizi farklı oyun içi öğe, oturum açma hediyeleri, görevler ve daha fazlasını getiriyor.

Kampanya boyunca kullanıcılar, giriş hediyesi olarak Takefusa Kubo ve Filippo Inzaghi de dahil olmak üzere Dream Team kadrolarına Blue Lock temalı bir dizi farklı özel sürüm kartı ekleyebilecekler. Ayrıca hem “Blue Lock Pack: Yoichi Isagi” hem de Tour Event: Blue Lock 2nd Selection”’da iki adet sınırlı sayıda “Blue Lock Team Red” ve “Blue Lock Team White” şeritleri yer alacak.

Son olarak, Kampanya Başarımları aracılığıyla oyuncular 90.000 Exp., 60.000 GP, 50 eFootball Coin ve daha fazlasını kazanma fırsatı elde ediyor!

Yeni Özellik ve oynanış güncellemeleri

eFootball™’un son sürümü, temel kullanıcı geri bildirimlerini ele almak ve oyuncu deneyimini geliştirmek hedefiyle tasarlanmış birçok iyileştirmenin yanı sıra yeni bir oyun özelliğini de oyuna ekliyor. ‘Position Training’ (‘Pozisyon Eğitimi’), kullanıcıların futbolcu başına toplam iki tane konumsal yeteneği eğitmek için özel öğeleri kullanabilmelerini sağlayacak. Bu oyuncuların özelliklerini ve oyun stratejilerini daha da kişiselleştirmelerine olanak sağlayacak.

Ayrıca bireysel kafa vuruşu yeteneklerinin güçlendirilmesinin yanı sıra defans oyuncularının topu doğru bir şekilde geri alma becerilerini geliştirerek savunmayı güçlendirecek. Böylece gerçekte de top üzerinde güçlü yön duygusu olan futbolcular, bu yeteneklerini oyun içinde hem hücum hem de savunma durumlarında sergileyebilecekler.

eFootball™ Şampiyonası: Arsenal FC

Tokyo’daki Dünya Finalleri hızla yaklaşırken, eFootball™ Şampiyonası Kulüp Etkinliğini başlatacak bir sonraki kulüp Londra devleri Arsenal FC olacak. Kulübün dünyanın dört bir yanındaki hayranları, 25 Mart’ta başlayacak çevrimiçi elemeler aracılığıyla eFootball™ esporunun en büyük sahnesinde ‘The Gunners’ı temsil etme şansı için yarışabilecek.

Buna ek olarak, mevcut kadrodan üçünü (Takehiro Tomiyasu, Gabriel Martinelli ve Kai Havertz) ve özel yapım tasarımlarını içeren, özel sürüm Big Time kartları da oyuna eklenecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sürdürülebilir enerji dönüşümü için tüketicilerin bakış açısını değiştirecek eylemler gerekiyor

Uluslararası danışmanlık şirketi EY (Ernst & Young) Türkiye’nin ‘Enerji Dönüşümü Tüketici İçgörüleri Raporu’na göre; enerji tüketicilerinin %65’i sürdürülebilir enerji yöntemlerini biliyor ancak %70’i bu konuda daha fazla zaman veya para harcamak istemediğini belirtiyor. Bu doğrultuda, mevcut ilgiyi eyleme dönüştürmek için tüketicinin bakış açısını değiştirmek ve tüketiciyi yönlendirmek gerekiyor.  

EY (Ernst & Young) Türkiye’nin ‘Enerji Dönüşümü Tüketici İçgörüleri Raporu’na göre, dünya çapında karbon emisyonunun azaltılması veya karbondan arınma hedeflerine ulaşabilmesi için 10 yıl içinde değişimin gerçekleşmesi ve bir an önce harekete geçilmesi gerekiyor. Dünyanın temiz enerjiye ulaşabilmesi için tüketicilerin bu konuda adım atması gelecek için belirleyici bir faktör, ancak tüketici bu konuda isteksiz. EY raporu; tüketicilerin sürdürülebilir enerjiye olan ilgileriyle bu ilgiyi harekete geçirme konusundaki isteksizliklerine neden olan başlıkları ortaya koyuyor. Buna göre, tüketicinin enerji deneyiminde beklediği uygun fiyat, erişilebilirlik ve caziplik gibi üç temel başlığı enerji şirketlerinin ele alması gerekiyor.

Tüketiciler enerji tüketimi ve deneyiminde üç temel başlığa odaklanıyor

Araştırma sonuçları, enerji dönüşümünün tüketicilerin %70’inin davranışlarını değiştirmesiyle mümkün olacağını gösteriyor. Tüketicilerin doğrudan evde enerji dönüşümünü sağlayıp, bunu çevresinde de değiştirmesi önemli. Çoğu tüketici bu konuda ellerinden geleni yaptığını düşünüyor, ancak eylemler sürdürülebilir enerji için henüz yeterli değil. 

Ankete katılanların %65’i sürdürülebilir enerji yöntemlerinin farkında, ancak %70’i bunun için daha fazla zaman veya para harcamak istemediğini söylüyor. Bu da tüketicilerin şu ana kadar gösterdiği çabanın karşılığını almakta zorlandığını gösteriyor. Tüketiciler mevcut enerji tüketimi ve deneyiminin; uygun fiyat, erişilebilirlik ve caziplik olmak üzere üç temel başlığı karşılamadığını belirtiyor. 

Temel başlıklar geleceğe ışık tutuyor

Araştırma; ekonomik enerji fiyatlarının tüketicinin finansal refahını ve yaşam tarzını nasıl etkilediğini ortaya koyuyor. Buna göre; tüketicilerin %67’si faturalarda %10’luk artışı kaldıramayacağını, %30’u enerji kaynaklarının uygun fiyatlı kalacağından emin olmak istediğini belirtiyor. Tüketicilerin üçte ikisi ise önümüzdeki üç yıl içinde çatı üstü güneş enerjisi veya elektrikli araçlar gibi yeni nesil enerji ürünlerine yatırım yapmayı henüz planlamadığını söylüyor.

Enerjiye erişilebilirliğin ötesinde sürdürülebilir enerji konusundaki eğitimi, farkındalığı, tercihleri, verileri ve içgörüleri kapsadığını gösteren araştırmada; tüketicilerin %26’sı yenilenebilir enerji ve sürdürülebilirlik gibi konularda iyimserken, %33’ü yeni enerji çözümlerine 2-3 kat daha az yatırım yapabileceklerini, %18’i ise satın alım ve kurulumun kolaylığına bağlı olarak enerji ürünlerini değiştirebileceğini söylüyor.

Rapora göre; tüketicilerin %77’si enerji şirketlerinin üst düzey ürün ve hizmetlerin yanı sıra düşük maliyetli enerji seçenekleri sunmasını beklerken, %67’si kişiselleştirilmiş enerji çözümleri talep ediyor. %70’i ise aboneliğe dayalı enerji faturası seçeneklerini tercih ettiğini söylüyor.

Sonuç olarak; enerji şirketleri bu konuda daha çok dikkat çeken ve teşvik edici yeni çözümler geliştirmesiyle sürdürülebilir, daha verimli ve daha uygun maliyetli bir enerji sistemini daha hızlı oluşturma şansı doğacak. Bu konuda önemli adımlar atarak pazarda güvenilir bir yer edinecek olan enerji şirketleri, yeni enerji çözümlerinin potansiyeli konusunda oldukça heyecanlı olan ve çözüm bekleyen tüketicilerin değişimini hızlandırabilir ve ekonomik refah için yeni fırsatlar sunabilir. Öte yandan tüketiciler; kâr amacı gütmeyen kuruluşların ve toplulukların, güneş enerjisi şirketlerinin, perakende sektörünün ve online alışveriş sitelerinin enerji dönüşümü yönündeki çözümlerini dikkate alıyor ve bunların aksiyonlarından etkileniyor. 

Tüketici alışkanlıklarının ve eylemlerinin, sürdürülebilir enerji dönüşümü konusunda başarı elde edilmesi için itici güç olacağını belirten EY Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı ve Sektörler Lideri Ateş Konca ilgili araştırmayla ilgili şunları söyledi:

“Raporda, sürdürülebilir enerjiye geçiş konusunda tüketicilerin henüz yeterli düzeyde istekli olmadığı ortaya çıkıyor. Tüketicilerin sadece %30’unun sürdürülebilir değişiklikler için aksiyon almaya istekli olduğu görülüyor. Tüketicinin bu yetersiz ilgisi ve enerji dönüşümüne yönelik kararsızlığı devam ederse, sürdürülebilir enerjiye geçiş çok yavaş ilerleyecek. Bu dönüşümü hızlandırmak için; enerji geçişinin arz tarafı hızla gelişirken, sürdürülebilir tüketici davranışını da nasıl dahil edileceği ve etkinleştireceği konusunda temel bir değişime yönelinmeli. Bu yüzden, enerji şirketlerinin atacağı büyük adımlarla birlikte tüketiciyle ilişki yeniden kurulmalı, tüketici etkileşimleri ve gelişimleri hızlandırılmalıdır. Ekosistemin mevcut tüm kaldıraçları kullanılıp devletle ve diğer tüm paydaşlarla birlikte çalışılarak tüketicilere enerji dönüşümü yolunda rehberlik edilirse, sürdürülebilirlik yolunda enerji dönüşümü daha hızlı şekillendirilebilir

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dr. Öğr. Üyesi Cem Dinar: Tüketicilerin Şikâyeti Üreticiyi Daha İyisini Üretmeye Yöneltir

Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Cem Dinar, tüketicilerin haklarının korunmasının ancak tüketicilerin kanunla belirlenen haklarını bilmesi ve aramasıyla mümkün olabileceğini belirterek tüketici şikâyetlerinin, üreticileri daha kaliteli bir üretime yönelteceğini ifade etti.

Gün geçmiyor ki bir ürün veya hizmetle ilgili memnuniyetsizliğimiz veya mağduriyetimiz olmasın. Bu mağduriyetlere karşı bizi koruyan yasalar bulunuyor. Her yıl 15-21 Mart tarihleri arasında değerlendirilen Tüketiciyi Koruma Haftası da, üreticiye ve tüketiciye, tüketici haklarını hatırlatmak üzere değerlendiriliyor. 

Birleşmiş Milletlerin, 15 Mart 1985’te “Tüketici Evrensel Bildirgesi”ni ilan etmesiyle her yıl 15 Mart ile başlayan dönem Tüketiciyi Koruma Haftası olarak kutlanıyor. Türkiye’de ise tüketicinin korunmasına yönelik ilk olarak, 8 Mart 1995’te, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) yayımlandı ve üzerinde yapılan değişikliklerle 2013 yılında 6502 sayılı TKHK. ile son halini aldı. 

En Çok Ayakkabılar Şikâyet Ediliyor

Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre, 1995 yılından bugüne kadar, 28 yılda yaklaşık 17 milyon uyuşmazlık yargıya intikal etmeden tüketici hakem heyetleri tarafından karara bağlandı. Tüketici Hakem Heyetlerine 2023 yılında toplam 727 bin 630 adet başvuru yapılırken bunlardan 707 bin 814’üne ilişkin karar verildi. Tüketici hakem heyetlerince 2023 yılında karar verilen başvuruların toplam parasal değeri yaklaşık 3,9 milyar lira oldu.

Toplam başvuruların yaklaşık yüzde 12,5’i (90 bin 918 adet başvuru) ayakkabıya ilişkin olarak gerçekleşti. Bunu yüzde 5,29 ile cep telefonu (38 bin 521) ve yüzde 5,26 ile kredi kartı üyelik ücretleri (38 bin 252) başvuruları izledi. Diğer şikâyet konuları ise yüzde 4,55 ile kıyafet (33 bin 93), yüzde 4,35 ile internet abonelikleri (31 bin 629), yüzde 3,98 ile mobilya (28 bin 952) ve yüzde 2,61 ile GSM aboneliği (18 bin 991) oldu.

“Tüketici Bilinci Yaygınlaşmalı”

15-21 Mart Tüketici Hakları Haftasına ilişkin açıklamalarda bulunan Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Cem Dinar, TKHK yayınlanmadan önce de, Borçlar Kanunu’ndaki düzenlemelerle, tüketicilerin haklarının korunduğunu anımsatarak bu kanunda da yine tüketicinin korunmasına ilişkin düzenlemeler olduğunu dile getirdi. Tüketicilerin aldıkları mal veya hizmetlerden kaynaklanan mağduriyetleri ve memnuniyetsizlikleriyle ilgili mutlaka şikâyette bulunmaları gerektiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Dinar, “Tüketicilerin toplumsal bilincinin yaygınlaşması gerekmektedir. Bu sayede, kanunun uygulanması da daha iyi sonuçlar verecektir. Çünkü her başvuru sonucunda, mal ve hizmet sağlayıcıları, daha kaliteli ve nitelikli mal üretmeye ve hizmetler sağlamaya yöneleceklerdir. Dolayısıyla, Kanun’un tüketicileri koruması, ancak onların haklarını bilmesi ve aramasıyla korunabilecektir” dedi. 

Şikâyet Başvurusu Ücretsiz

Tüketicinin herhangi bir mağduriyetinin olması durumunda “Tüketici Hakem Heyeti” veya “Tüketici Mahkemelerine” başvurabileceğine işaret eden Dinar, bu başvurulardan ücret alınmadığını anımsattı. Şikâyet başvurularının, Heyet’e yapılması halinde, başvuru tarih ve sırasına göre en geç üç ay içinde görüşülüp, karara bağlanacağına; Mahkeme’ye dava açılması halinde ise, yine başvuru tarih ve sırasına göre 6 ay içinde karara bağlanacağına işaret eden Dr. Dinar, süreçle ilgili şu bilgileri verdi: 

. Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuru, ikametgâhınıza yakın heyete şahsen veya e-devletten yapılabiliyor.

. Başvuru sırasında dilekçenize ek olarak, fatura, fiş, inceleme raporu gibi belgeler ibraz edilmeli.

. Tüketici Hakem Heyetleri’ne yapılacak başvurularda, Büyükşehir statüsünde olan illerde, değeri 6 bin 920 Türk Lirası’nın altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetleri, yine Büyükşehir statüsünde olan illerde, değeri 6 bin 920 Türk Lirası ile 10 bin 390 Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri ve Büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerinde ve bağlı ilçelerde değeri 10 bin 390 Türk Lirası’nın altında bulunan uyuşmazlıklarda, İl Tüketici Hakem Heyetleri görevlidir. Ancak, bu yerlerden alınan sonuçlara rağmen, tüketici, bu uyuşmazlığı Tüketici Mahkemeleri’ne de götürebilir. 

. Belirtilen miktarların üzerinde bir uyuşmazlık söz konusu ise tüketici, doğrudan Tüketici Mahkemeleri’ne başvurabilir. Açılan dava, başvuru tarih ve sırasına göre en geç altı ay içinde karara bağlanır.

Tüketicinin Sahip Olduğu Haklar

Dr. Öğr. Üyesi Cem Dinar, tüketicinin sahip olduğu hakları ise şöyle sıraladı:

. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,

. Satılanı alıkoyup, ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,

. Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,

. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli (başka bir malla) ile değiştirilmesini isteme.

. Tüketici, onarım ve malın ayıpsız bir başka malla değiştirilmesi haklarını, üretici veya ithalatçıya karşı da kullanabilir.

. Türk Borçlar Kanunu’nda da benzer seçimlik haklar bulunuyor ve tüketici bunları kullanabiliyor. 

. TKHK’nın 15. maddesinde düzenlenmiş olan seçimlik haklara göre de tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini kullanabilir. 

. Tüketici bu haklara ek olarak Türk Borçlar Kanunu uyarınca tazminat da talep edebilir.

. Bütün bunların dışında, tüketici yedi gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin veya ceza ödemeksizin cayma hakkını kullanabilir. Eğer söz konusu ürün tüketici kredi sözleşmesi ise cayma hakkındaki süre on dört gündür. 

. Tüketici ile yapılan sözleşmede haksız şartlar söz konusuysa, sözleşme, haksız şartlar olmaksızın geçerli olur. 

. Sözleşme şartlarının, tüketicinin anlayabileceği açık ve anlaşılır bir dille ifade edilmiş olması gerekir. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Enerjisa Üretim ve Enercon 1000 MW'lık YEKA – 2 Projesinin 250 MW'lık Muğla Etabı Türbin Anlaşmasını İmzaladı

 Türkiye’nin lider özel sektör elektrik üretim şirketi Enerjisa Üretim ve dünya çapında yenilenebilir enerji çözümleri sunan türbin üreticisi Enercon, İspanya’nın Bilbao kentinde gerçekleşen WindEurope etkinliğinde YEKA – 2 projeleri içerisinde yer alan Muğla etabının 250 MW’lık türbin sipariş sözleşmesini imzaladı. İmza törenine Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez de katıldı.

 WindEurope’daki Enercon standında gerçekleşen törende Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, Enerjisa Üretim Satınalma Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal, Enercon CCO’su Ulrich Schulze Südhoff ve Enercon Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi CEO’su Arif Günyar imza attı. Türkiye’nin yenilenebilir kaynaklardan enerji üretimine önemli katkı sağlayacak anlaşmanın imzalanmasında Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez de yer aldı. Ekim 2022’de toplam 1.000 MW kapasiteli stratejik anlaşma imzalayan Enerjisa Üretim ve Enercon,  YEKA – 2 Projesi kapsamında ilk aşamada 750 MW’lık türbin teslimat anlaşması sağlamıştı. Şimdi de 60 adet ENERCON E-138 EP3 E2 rüzgar türbini olmak üzere kalan 250 MW kapasite için sözleşme imzalanarak projeyi tamamlama yolunda emin bir adım daha atmış oldu.

Enerjisa Üretim, 2023’ün son ayında 1000 MW’lık YEKA – 2 projelerinden ilki olan Aydın’ın Didim ilçesindeki 25,2 megawatt kapasiteye sahip Akköy Rüzgar Enerji Santrali’nin kurulumunu tamamlayarak devreye almıştı. YEKA – 2 Projesi çerçevesinde yatırımlarıyla kurulu gücünü 1000 MW artırmaya odaklanan Enerjisa Üretim, rüzgar enerjisi kategorisinde 1500 MW’ın da üzerine çıkma hedefine yaklaşıyor. 

1000 MW’lık yatırımlar 2026’da tamamlanacak
Enerjisa Üretim, YEKA – 2 projesiyle birlikte Türkiye’nin en büyük temiz enerji üreticisi olma pozisyonunu daha da güçlendiriyor. 2026 yılında tam kapasite ile operasyonel hale gelecek olan ve yaklaşık 60 adet türbin içerecek Muğla etabının da dahil olması ile birlikte Türkiye’nin enerji şebekesine tamamen yenilenebilir kaynaktan elde edilen 1000 MW ek kapasite kazandırılmış olacak. Özellikle YEKA – 2 projesi çerçevesinde gerçekleştirilen rüzgâr enerjisi santrali yatırımları, Türkiye’nin rüzgâr potansiyelini daha etkin bir şekilde değerlendirirken, Enerjisa Üretim’in yenilenebilir enerji üretimindeki ölçeğini de büyütüyor. Hali hazırda, enerji üretiminin yüzde 58’ini yerli ve yenilenebilir kaynaklardan karşılayan Enerjisa Üretim, bu oranı önümüzdeki yıllarda daha da yukarıya taşımayı hedefliyor.
Hedef 5000 MW’ın da üzerine çıkmak
Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, imza töreninde yaptığı konuşmada; “Bugün 26 santralden oluşan çeşitlendirilmiş üretim portföyü ve 4000 MW’a yakın kurulu gücümüzle Türkiye’nin en büyük özel sektör enerji üretim kuruluşu olarak ülkemizin enerji ihtiyacını karşılıyoruz. Özellikle yenilenebilir enerji alanında yaptığımız yatırımlarla toplam kurulu gücümüzü 5000 MW’ın da üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. 1000 MW’lik YEKA – 2 projesi Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki tarihi bir yatırımı. Önümüzdeki dönemlerde Türkiye’de kurulan her üç rüzgâr türbininden birisi Enerjisa Üretim imzasını taşıyacak ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarına yol gösterecek” dedi.

Enerjisa Üretim CFO’su Mert Yaycıoğlu, şunları söyledi: “Türkiye’nin, ekonomik ve çevresel hedeflerine ulaşabilmesi için yenilenebilir enerji yatırımlarını artırması gerekiyor. Enerjisa Üretim olarak, ülkemizin yenilenebilir enerji alanındaki zengin potansiyelinden faydalanmayı amaçlayarak, rüzgar enerjisi yatırımlarımızı hızla gerçekleştiriyoruz. Yeni kurulacak santraller, birçok açıdan hem ülkemize hem de dünyaya katkıda bulunacak. Yatırımlarımız, ekipman üretiminin büyük bir kısmının Türkiye’de üretilmesiyle, enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak, bölgesel ekonomik aktiviteyi teşvik edecek ve döviz tasarrufu ile cari açığın düşürülmesine önemli ölçüde katkı sağlayacak.

Enercon’un Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Arif Günyar ise; “Enerjisa Üretim’in 1000 MW’lık yatırımının son etabı için sözleşme imzalamaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. YEKA – 2 projesi, Türkiye’deki rüzgâr enerjisi sektörü için büyük bir dönüm noktası. Proje kapsamında sunduğumuz türbinler yerlilik kriterlerini sağladığımız ve Türkiye’de seri üretimine başladığımız modellerden oluşuyor. YEKA – 2 ihalesinin getirdiği derin yerlilik kapsamlarına uygun olarak, yerli aksam ile gerçekleşecek olan projelerimiz, mevcut yerli üretim ve sanayinin devam etmesi ve derinleştirilmesi açısından önemli bir mihenk taşı olmuştur. Enerjisa Üretim ve Enercon’un stratejik ortaklığı, Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanında attığı adımları güçlendirecek ve temiz enerji üretim kapasitesini önemli ölçüde artıracaktır” diye konuştu.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesinden Türk sporuna hem bilim hem de nitelikli sporcu desteği

Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, kaliteli eğitim anlayışı ve geniş altyapı olanaklarıyla hem spor dünyasına bilimsel destek sağlıyor hem de bünyesinden pek çok milli sporcuyu ülkemize kazandırıyor. Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’ın öncülüğünde üniversitede oluşturulan spor kültürü ve tesislerin yenilenmesi pek çok branşta başarıyı da beraberinde getiriyor.

Ege Üniversitesinde sporu bir kültüre dönüştürdüklerini ifade eden Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Spor Bilimleri Fakültemiz, ülkemizin ve dünyanın gerçeklerine duyarlı, kültürel olarak donanımlı, araştırıcı ve üretici nitelikli bilim insanlarını spor dünyasına kazandırıyor. Bununla birlikte üniversitemiz bünyesinde ülke sporuna hizmet misyonuyla yetiştirilen pek çok milli sporcu,  bayrağımızı ulusal ve uluslararası arenada gururla dalgalandırıyor. Uzun bir aradan sonra aktif hale getirdiğimiz Ege Üniversitesi Spor Kulübümüz; futbol, rugby, tenis, basketbol, voleybol, yüzme gibi birçok alanda sporcu yetiştiriyor. Darüşşafaka ve Altınordu gibi köklü kurumlarla iş birliklerimiz mevcut. Kampüsümüzde yer alan pek çok tesisini restore ederek profesyonel kullanıma uygun hale getirdik. Bununla birlikte yeni tesisleri üniversitemize kazandırdık. Öğrencilerimiz, bu tesislerden faydalanarak diledikleri gibi spor yapabiliyor. Hatta bazen ben de onlara katılarak spora özendirme konusunda rol model olmaya çalışıyorum” dedi.

“250’ye yakın milli sporcumuz var”

Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinin çalışmaları ile ilgili bilgi veren Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Melih Balyan, “Fakültemizde; Antrenörlük, Spor Yöneticiliği ile Beden Eğitimi ve Spor olmak üzere toplamda üç bölümümüz var. Bu bölümlerimizde lisans programlarımız ile birlikte 5 yüksek lisans ve 3 doktora programı yürütmekteyiz. Farklı bölümlerde okuyan bin 250 öğrencimiz var ve bu öğrencilerin 250’ye yakını milli sporcu” diye konuştu.

EÜ bünyesinde öğrencilerin faydalanabileceği çeşitli spor alanlarının var olduğunu belirten Doç. Dr. Balyan, “Spor Bilimleri Fakültemize ait bir Sağlıklı Yaşam Salonu’muz var ve öğrencilerimiz bu salondan faydalanabiliyor. Bölümlerimiz kendi alanlarında, hem sporcuların gelişimi için, hem de profesyonel olarak spor yapmayan bireylerin daha iyi ve daha verimli spor yapabilmeleri için araştırmalar, çalışmalar yapıyorlar. Bünyemizdeki laboratuvarlarda sürekli yüksek lisans, doktora tezleri ve çalışmalar yaparak alanımıza destek vermeye çalışıyoruz. Bunun dışında Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak’ın da özel ilgisiyle kampüsümüzdeki pek çok spor tesisi restore edildi ve yenileri kazandırıldı. Kampüste yer alan Prof. Dr. Sermed Akgün Kapalı Olimpik Yüzme Havuzu, Açık Yüzme Havuzu, Büyük Spor Salonu, Tenis Kortları, 20 Mayıs Spor Tesisleri, 50.Yıl Spor Salonu, Küçük Spor Salonu, Futbol Sahaları, 1-2 No’lu Çim Saha ve Açık Spor Alanları sporla ilgili öğrencilerimizin faydalanabileceği profesyonel tesisler” dedi.

“Spor Kulübümüz önemli başarılara imza atıyor”

Ege Üniversitesi Spor Kulübünün değişik branşlarda faaliyet gösterdiğini ifade eden Doç. Dr. Balyan, “Ege Üniversitesi Spor Kulübümüz, farklı spor alanlarında faaliyet gösteriyor. Kulübümüzde, hem üniversite öğrencilerine hem de dışarıdan gelen bireylere yönelik faaliyetlerimiz var. Örneğin futbol takımımızda sadece öğrencilerimiz oynuyor. Son dönemlerde üniversite yönetimimizin de desteğiyle kulübümüz çok canlandı. Basketbolda, Darüşşafaka iş birliği ile iyi bir takım kuruldu. Yüzme branşında sporcularımız hem takım olarak hem de bireysel anlamda önemli başarılara imza atıyorlar. Voleybol, cimastik gibi branşlarda eğitimler veriliyor. Başarıların kazanılmasında kampüsümüzde son dönemde spor alanlarına yönelik yapılan çalışmaların etkisi oldukça büyük” diye konuştu.

         “Sağlıklı yaşam için spor yapmamız ve spora öncelik vermemiz şart”

Spor yapmanın sağlık için oldukça önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Balyan, “Sağlıklı yaşam için spor yapmamız ve spora öncelik vermemiz şart. Bireylerin hareketli yaşantıları içerisinde, kendilerini rahatlatabilecekleri, daha sağlıklı olabilecekleri alanlar bulmaları oldukça önemli. Kampüsümüzde ne kadar fazla spor alanı olursa öğrencilerimiz de bu alanları o denli ‘yaşam alanı’ olarak belirler. Bundan dolayı da mezun olduklarında gittikleri yerlerde de bu alışkanlıklarını sürdürmeye devam ederek, hayatlarını daha kaliteli şekilde sürdürebilirler” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ben Bu Cihana Sığmazam'ın yeni güzeli Dilara Aksüyek

Yapımcılığını KYN Yapımevi’nin üstlendiği, yönetmen koltuğunda Mustafa Şevki Doğan’ın oturduğu senaristliğini ise Gökhan Horzum’un yaptığı Ben Bu Cihana Sığmazam dizisinin, zengin oyuncu kadrosuna Arzu karakteriyle Dilara Aksüyek dahil oldu.

atv’nin sevilen dizisi Ben Bu Cihana Sığmazam’ın  kadrosuna dahil olan Dilara Aksüyek 26 Mart Salı günü yayınlanacak bölümde izleyicilerin karşısına çıkacak.

Dilara Aksüyek, dizide Ateş’in (Burak Çelik) eski eşini canlandırıyor. Cezayir Türk’ün ailesinin içine giren Arzu’nun (Dilara Aksüyek) gerçek yüzü zamanla ortaya çıkacak.

 

Arzu karakter Analizi:

Arzu, Ateş’in eski eşi, Ada’nın annesi… Fransa’da bir süre cezaevinde kalan Arzu, özgürlüğüne kavuşur kavuşmaz soluğu Türkiye’de alır. Ada’nın mutluluğundan başka bir şey istemeyen bir anne olarak Cezayir’in evine gelir. Arzu’nun gelişi Ada’yı sevince boğar ancak onu iyi tanıyan Ateş ve Elif endişelidir. Arzu evdekilerin sevgisini kazandıktan sonra gerçek yüzü yavaş yavaş ortaya çıkacak, evde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Ben Bu Cihana Sığmazam her Salı saat 20.00’da atv ekranlarında

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hayri Doğan: Avrupa'da İş Bulmada Güven Sağlıyoruz ve Gençlerin Hayallerindeki İş Artık Hayal Değil

Türkiye’nin genç iş gücü ve kalifiye insanları yıllardır Avrupa ekonomisinin dikkatini çekmeye devam ederken Avrupa’da iş bulma hayali kuran insanların en büyük endişesi dolandırılmak.

Yaklaşık 31 yıldır, başta Türk vatandaşları olmak üzere bir çok ülkeden oturumu bulunan binlerce kişiye Avrupa’da iş imkanı sağlayan “Deta Concept”in kurucusu Hayri Doğan, sadece işçi değil mühendis, doktor hatta bürokratlara bile Avrupa’da çalışma olanağı sağladıklarını söylerken önemli bir noktanın altını çizdi: “İş hayali kurarken dolandırılmayın”

Kardeşi Zülküf Doğan’la birlikte kurdukları network sayesinde başta Hollanda olmak üzere tüm Avrupa’da  iş imkanları sağladıklarını hatırlatan Hayri Doğan, “Avrupa’da iş imkanı sağladıklarını iddia eden çok sayıda dolandırıcı var. İnsanların ellerinde avuçlarında ne varsa alınıp, ortadan kaybolan kişilere dikkat edilmeli. Özellikle İstanbul’da bu tür dolandırıcıların olduğunu biliyoruz. Hayallerini gerçekleştirmek isteyenler mutlaka seçecekleri firmayı iyi araştırmalı. 31 yıldır istihdam imkanı sağladığımız herkese ne vaat ettiysek onu sağladık. Bu bizim için çok önemli” dedi. 

Avrupa’da çalışma hayalinin “Fabrika işçisi” olarak sınırlandırılmaması gerektiğini vurgulayan Hayri Doğan, “Türk filmlerindeki gibi Avrupa’da vatandaşlarımız sadece işçi olmuyor. İş imkanı sağladığımız pek çok insan Google, Facebook gibi firmalarda iş buluyor ve dev bilgisayarlarla evlerinden on binlerce dolar kazanıyor” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gölcük Belediyesi tarafından Değirmendere'de düzenlenen “Geleneksel Ramazan Ayı Çocuk Şenliği" etkinliklerine çocuklar yoğun ilgi gösterdi

Gölcük Belediyesi; “Geleneksel Ramazan Akşamları Çocuk Şenliği” etkinlikleri, ilçenin birçok noktasında çocuklara eğlenceli anlar yaşatmaya devam ediyor.

Son olarak Değirmendere Kültür Merkezi’ne taşınan eğlence dolu etkinlikler, çocukların yoğun ilgisiyle gerçekleşti.

Hacivat ile Karagöz, Nasrettin Hoca ile İbiş, Sihirbaz gösterisi ile çocuklar ve aileleri, geleneksel Ramazan akşamı atmosferini doyasıya yaşayarak, eğlendiler. Geleneksel Ramazan Akşamları Çocuk Şenliği, 22 Mart Cuma akşamı, saat 20.30’da, Şirinköy Kültür Merkezi’nde devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Şehir Tiyatroları Nilüfer Tiyatro Festivali'nde

İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İzBBŞT), Nilüfer Tiyatro Festivali’nde Deli Dumrul oyunu ile sahne aldı. Daha önce Uluslararası Bodrum Tiyatro Festivali (Botifest) kapsamında Bodrum Kalesi’nde sahnelenen Deli Dumrul, festivallerde boy göstermeye devam ediyor.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kültür kenti vizyonuyla 70 yıl aradan sonra yeniden kurulan İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İzBBŞT), İzmir’i ulusal ve uluslararası festivallerde başarıyla temsil etmeye devam ediyor. Kurulduğu 2021’den beri İzmirli sanatseverlere 11 farklı oyun sunan, ikinci sezonundan itibaren kapalı gişe oynayan, yaklaşık 60 bin seyirciye ulaşan İzBBŞT, Nilüfer Tiyatro Festivali’nde Deli Dumrul oyunu ile sahne aldı.

Dakikalarca ayakta alkışlandı!

Güngör Dilmen’in kaleme aldığı ve Yücel Erten’in yönettiği “Deli Dumrul”, Nilüfer Tiyatro Festivali 2024’ün kapanışını başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Nazım Hikmet Kültür Evi’ni dolduran seyirciler oyunun sonlanmasıyla İzBBŞT ekibini dakikalarca ayakta alkışladı.

Seyirciler oyuncularla buluştu

Oyunun ardından izleyiciler Deli Dumrul oyuncuları ve İzBBŞT Kurucu Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten ile bir söyleşide buluştu. Söyleşinin moderatörlüğünü Nilüfer Kent Tiyatrosu (NKT) Genel Sanat Yönetmeni Murat Daltaban yaptı. Söyleşide seyirciler, oyunculara ve Yücel Erten’e oyun hakkında merak ettikleri soruları sorma fırsatı buldu.

Deli Dumrul kapanış oyunu olarak sahnelendi

Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu’nun Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki özel ve ödenekli tiyatroları sanatseverlerle buluşturmak adına düzenlediği Nilüfer Tiyatro Festivali 2024’te, ikisi dans tiyatrosu olmak üzere toplam on dört oyun sanatseverlerle buluştu. Festivalde ayrıca atölye çalışmaları ve söyleşiler de düzenlendi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı