Yenilikçi ürün ve hizmetleriyle öne çıkan Kuveyt Türk, Token Finansal Çözümler ile iş birliğine giderek akaryakıt istasyonlarının pratik ödeme almasını, müşterilerin ise hızlı ve güvenli akaryakıt tutarını ödemesine olanak sağlayan cihazları POS sistemine dahil etti. 

POS cihazının satış ve ödeme süreçlerini tek cihazda birleştiren uygulama sayesinde müşteriler, kredi kartıyla akaryakıt ödemelerini pratik şekilde yapabiliyor. 31 Mayıs 2024’e kadar POS başvurusu yapan tüzel müşteriler, %2.49 komisyon oranı veya 24 gün bloke oranı avantajından yararlanacak ve yıl sonuna kadar aidat ücreti ödemeyecek.

Türkiye’nin öncü katılım finans kuruluşu Kuveyt Türk, tüzel ve bireysel müşterilerinin ihtiyaç ve taleplerine yönelik iş birliklerine imza atmaya devam ediyor. Türkiye’nin lider ödeme sistemleri platform sağlayıcısı Token Finansal Teknolojiler tarafından geliştirilen akaryakıt istasyonlarının pratik ödeme almasına olanak sağlayan Beko 400 TR ve 1000 TR cihazları, Kuveyt Türk POS sistemine entegre edildi. 

Yapılan entegrasyon sayesinde müşteriler, akaryakıt istasyonlarında market içindeki ödemeye ek olarak pompa alanında da akaryakıt tutarlarını ödeme imkânına sahip oluyor. POS cihazının satış, ödeme süreçlerini tek cihazda birleştiren uygulamayla müşteriler, kredi kartıyla temassız, manyetik, çipli işlemlerini tamamlayabiliyor. Yenilikçi, pratik ve hızlı bir ödeme yöntemi sunan cihazlar, akaryakıt sektöründe zaman tasarrufu sağlarken müşteri deneyimini olumlu yönde etkiliyor.

 

Yeni nesil pompa yazar kasa olan Beko 1000 TR sayesinde müşteriler aracının yanından ayrılmadan akaryakıt ödemesi yapabiliyorken, akaryakıt tutarlarının ekranına yansıdığı Beko 400 TR ise market içine entegre POS cihazı olarak kullanılıyor.  

 

Yapılan iş birliği kapsamında 31 Mayıs 2024 tarihine kadar Beko 400 TR ve Beko 1000 TR için Kuveyt Türk’e POS başvurusu yapan tüzel müşteriler, %2.49 komisyon oranı veya 24 gün bloke oranı avantajından yararlanacak ve yıl sonuna kadar aidat ücreti ödemeyecek. 

“Kurduğumuz entegrasyonlarla kurumumuzun yenilikçi imajına katkı sağlıyoruz”

Kuveyt Türk KOBİ Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Delipoyraz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Sektör dinamiklerini yakından takip ederek yenilikçi ürün ve hizmetler geliştiriyor ve yeni iş birliklerine imza atıyoruz. Yeni nesil ödeme cihazlarından Beko 400 TR ve Beko 1000 TR’yi POS sistemimize entegre ederek müşterilerimizin yenilikçi, hızlı ve güvenilir ödeme sisteminden yararlanmasına olanak sağlıyoruz. Piyasada önemli bir paya sahip olacağını düşündüğümüz modellerle birlikte cihaz sahibi akaryakıt müşterilerimizin POS altyapısını kullanması pazardaki yerimizi ileri taşıyacaktır. Önümüzdeki dönemde de daha güncel modeller ile entegrasyon kurarak müşterilerimizin hayatlarını daha da kolaylaştırmayı hedefliyoruz” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şubat ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların %43,7’sini motosiklet, %39,7’sini otomobil, %9,4’ünü kamyonet, %3,8’ini traktör, %2,1’ini kamyon, %0,8’ini minibüs, %0,4’ünü otobüs ve %0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre %9,3 azaldı

Şubat ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre traktörde %59,4, motosiklette %40,5 artarken özel amaçlı taşıtta %38,0, kamyonette %32,2, otomobilde %32,1, minibüste %24,1, kamyonda %22,6 ve otobüste %15,7 azaldı.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre %77,6 arttı

Şubat ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı motosiklette %130,4, minibüste %110,1, otobüste %65,8, otomobilde %63,8, özel amaçlı taşıtta %38,1, kamyonda %29,2, kamyonette %24,7 ve traktörde %16,4 arttı.

Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Şubat ayı sonu itibarıyla 29 milyon 142 bin 942 oldu

Şubat ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların %52,9’unu otomobil, %17,9’unu motosiklet, %15,6’sını kamyonet, %7,5’ini traktör, %3,3’ünü kamyon, %1,8’ini minibüs, %0,7’sini otobüs ve %0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Şubat ayında 847 bin 861 adet taşıtın devri yapıldı

Şubat ayında devri⁽¹⁾ yapılan taşıtların %67,6’sını otomobil, %15,5’ini kamyonet, %8,8’ini motosiklet, %3,1’ini traktör, %2,4’ünü kamyon, %1,8’ini minibüs, %0,6’sını otobüs ve %0,2’sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.  

Şubat ayında 76 bin 904 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı

Şubat ayında trafiğe kaydı yapılan otomobillerin %12,9’u Renault, %10,3’ü Fiat, %7,5’i Chery, %7,2’si Toyota, %5,7’si Volkswagen, %5,7’si Hyundai, %5,0’ı Peugeot, %4,9’u Dacia, %4,9’u Skoda, %4,3’ü Opel, %4,1’i Citroen, %3,6’sı Mercedes-Benz, %3,3’ü Ford, %2,9’u Nissan, %2,0’ı MG, %2,0’ı Honda, %1,8’i Audi,  %1,7’si Kia, %1,6’sı BMW, %1,1’i Volvo ve %7,4’ü diğer⁽²⁾ markalardan oluştu.       

Ocak-Şubat döneminde 407 bin 93 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı

Ocak-Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı %51,2 artarak 407 bin 93 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı da %29,5 artarak 4 bin 553 adet oldu. Böylece Ocak-Şubat döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 402 bin 540 adet artış gerçekleşti.

Ocak-Şubat döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin %66,5’i benzin yakıtlıdır

Ocak-Şubat döneminde trafiğe kaydı yapılan 190 bin 173 adet otomobilin %66,5’i benzin, %12,8’i dizel, %12,6’sı hibrit, %6,8’i elektrikli ve %1,3’ü LPG yakıtlıdır. Şubat ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 15 milyon 410 bin 282 adet otomobilin ise %35,4’ü dizel, %33,1’i LPG, %29,1’i benzin, %1,6’sı hibrit ve %0,6’sı elektriklidir. Yakıt türü bilinmeyen⁽³⁾ otomobillerin oranı ise %0,2’dir.

Ocak-Şubat döneminde en fazla 1300 ve altı silindir hacimli otomobil kaydı yapıldı

Ocak-Şubat döneminde trafiğe kaydı yapılan 190 bin 173 adet otomobilin %30,3’ü 1300 ve altı, %23,4’ü 1401-1500, %20,0’ı 1301-1400, %12,6’sı 1501-1600, %6,2’si 1601-2000, %0,7’si 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahiptir.

Ocak-Şubat döneminde kaydı yapılan otomobillerin 74 bin 833’ü gri renklidir

Ocak-Şubat döneminde trafiğe kaydı yapılan 190 bin 173 adet otomobilin %39,3’ü gri, %25,2’si beyaz, %12,2’si mavi, %11,8’i siyah, %6,4’ü kırmızı, %2,5’i yeşil, %1,2’si turuncu, %0,6’sı mor ve %0,4’ü kahverengi renklidir.

Bu konu ile ilgili bir sonraki haber bülteninin yayımlanma tarihi 25 Nisan 2024’tür.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

DÜNYANIN ÖNDE GELEN ARTIRILMIŞ MİSAFİRPERVERLİK GRUBU ACCOR, TÜRKİYE OPERASYONUNDA ÖNEMLİ BİR ADIM ATARAK TİCARİ DEPARTMANINI KADIN YÖNETİCİLERE TESLİM ETTİ. ACCOR, KÜRESEL ÇAPTA BENİMSEDİĞİ DEĞERLER DOĞRULTUSUNDA, TÜRKİYE AYAĞINDA DA CİNSİYET VE FIRSAT EŞİTLİĞİ KONUSUNDA KARARLI BİR ŞEKİLDE İLERLİYOR.

Orta Doğu, Afrika ve Asya Pasifik bölgesinde 1.000’den fazla otele sahip olan dünya lideri konaklama grubu Accor, Türkiye operasyonunda cinsiyet ve fırsat eşitliği konusundaki kararlı politikasını sürdürüyor. Bu kapsamda Accor, Türkiye operasyonundaki ticari departmanını kadın yöneticilere emanet ederek çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkelerinde konaklama ekosistemine öncülük ediyor. Sektörde uzun yıllara dayanan deneyimleri ve başarılı kariyerleriyle tanınan ticari departmanın kadın liderleri, Accor’un Türkiye ayağında cinsiyet eşitliği ve çeşitliliğe verdiği önemi vurguluyor. Ayrıca merkez ofis yöneticilerinin yüzde 50’sinin kadın olması da sektördeki bilinçlenmeye katkıda bulunuyor.

Accor Türkiye’nin ticari disiplinlerini üstlenen isimler sektördeki başarılarıyla dikkat çekiyor

Accor Türkiye Premium, Orta Ölçekli ve Ekonomik Markalar Ticari Direktörü olarak atanan Aysun Dolanbay, Accor bölgesel ekibine Swissôtel The Bosphorus İstanbul’daki Satış ve Pazarlama Direktörü olarak görev yaptığı ve Swissôtel’in Accor’a entegrasyonunu denetlediği pozisyondan katıldı. Dört ülkede lüks ve premium oteller için farklı ticari liderlik kapsamlarını yöneten, 18 yıllık otelcilik sektöründeki deneyimi Türkiye ile Orta Doğu’da Ritz-Carlton, Hyatt ve Kempinski gibi otellerde satış ve pazarlama rollerini içeren Dolanbay, her tesisin başarılı bir ticari strateji uygulamasını sağlayarak tesis liderlik ekiplerine stratejik rehberlik sunmayı amaçlıyor. Ayrıca rol, bölgedeki ticari yetenekleri geliştirmeyi, performans ile iş birliği kültürünü tesis ve bölgesel ekipler arasında güçlü bir yetenek havuzuyla sürdürmeyi, araçların ve girişimlerin otel ekipleri tarafından paylaşılmasını ve kullanılmasını sağlamayı, şampiyonlar yaratmayı, ticari iş incelemelerini ve iletişimini yönetmeyi hedefliyor. Dolanbay, bu hedef doğrultusunda otel ve bölgesel ekiplerle birlikte çalışarak yüksek etki sağlayan Satış, Pazarlama, Dağıtım ve Sadakat programlarını koordine etmeye, bölgesel faaliyetleri otellerin ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirmeye ve tüm Accor programlarının tesis düzeyinde tamamen benimsenmesini sağlamaya odaklanacak.

 

Accor Sahra Altı Afrika & Türkiye Premium, Orta Ölçekli ve Ekonomik Markalar Dijital Direktörü olarak atanan Tuğba Demirel Çakar’ın dijital dünyadaki yolculuğu, Accor’da Dijital Pazarlama Müdürü olarak başladı ve yedi yıl boyunca bu becerilerini geliştirdi. Çakar, özellikle başarılı performans pazarlama planlarını geliştirmede, yeni ve mevcut oteller için doğrudan satışları artırmada kritik bir rol oynadı. Accor öncesinde Booking.com’da Oteller için Fiyat ve Müsaitlik Uzmanı ve Koordinatörü olarak görev yaptığı dönemlerde veri analizi, oran paritesi stratejilerini geliştirme ve yeni otel web sitelerinin koordinasyonunu sağlama gibi sorumlulukları bulunuyordu. Çakar’ın konuk ilişkileri, satış ve koordinasyonun çeşitli yönlerini kapsayan otelcilik sektöründeki yolculuğu ise Grand Hyatt Istanbul ve Park Hyatt Istanbul-Macka Palas, Four Seasons Hotels and Resorts, Mövenpick Hotels & Resorts ve kariyerinin başındaki Front Office Clerk olarak çeşitli rolleri içeriyordu. Kariyeri boyunca edindiği deneyimler sayesinde online seyahat endüstrisinin incelikleri konusunda sağlam bir temel edinen Çakar, inovasyona olan tutkusu, stratejik bakış açısı ve somut iş sonuçlarını yönlendirme taahhüdü ile dikkat çekiyor. Dijital peyzajın karmaşıklıklarını yönetme yeteneği, çapraz fonksiyonel ekiplerle iş birliği yapma kabiliyeti, alanında dinamik ve etkileyici bir lider olarak Çakar’ı öne çıkarıyor.

Accor Türkiye Premium, Orta Ölçekli ve Ekonomik Markalar Gelirler Yönetimi Direktörü olarak atanan Cansu Gürcan Ülgez, konaklama gelir yönetimi alanında Accor, Wyndham ve Hyatt markalarında 10 yılı aşkın deneyime sahip. Ülgez, yeni görevinde ise Accor’un Türkiye’deki otellerinin gelir performansının artırılmasından sorumlu olacak. Bu doğrultuda Ülgez’in odak noktası; gelir yönetimi yeteneklerini geliştirmek, gelir yönetimi liderlerini ve en iyi uygulamaları desteklemek, süreçleri iyileştirerek Accor’un Türkiye’deki gelir yöntemi kültürünü geliştirmek olacak.

Accor Türkiye Premium, Orta Ölçekli ve Ekonomik Markalar Pazarlama & İletişim Direktörü Simge Güzel Öğüt ise turizm ve otelcilik alanındaki 26 yılı aşkın sektör deneyimiyle dikkat çekiyor. Yolculuğuna Kanada’daki Mount Saint Vincent Üniversitesi’nden mezun olarak başlayan, burada Turizm ve Otelcilik İşletmeciliği diplomasının yanı sıra Pazarlama alanında çift ana dal yapan Güzel; Türkiye’deki Ceylan Intercontinental, Holiday Inn, Crowne Plaza ve Milli Saraylar gibi ünlü kuruluşlardan Kanada’daki Fairmont Hotels & Resorts’a kadar çok çeşitli coğrafyalarda görev aldı. Türkiye’ye döndükten sonra Accor’da 17 yılını satış, kalite ve sadakat departmanı gibi çeşitli departmanlarda çalışarak çok yönlü uzmanlığını sergileyen Güzel, şu anda Accor Türkiye’de Pazarlama ve İletişim Direktörü olarak, stratejik girişimlere öncülük ediyor. Ayrıca hedef kitlede yankı uyandıracak ilgi çekici aksiyonlar hazırlarken, aynı zamanda kapsamlı pazarlama ve iletişim direktiflerini de denetliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünyanın en büyük havayollarından biri olan Emirates, 3 Haziran’dan itibaren Dubai ile Kolombiya’nın başkenti Bogota arasında günlük seferlerine başlayacağını duyurdu. 

Düzenlenecek yeni seferler sayesinde Emirates, Kolombiya ile Birleşik Arap Emirlikleri’ni birbirlerine bağlayacak. Böylece, Orta Doğu’nun daha geniş bölgeleri ile Güney Amerika kıtasının kuzeyi arasındaki ilk tarihi bağlantı kurulmuş olacak. Emirates São Paulo, Rio de Janeiro ve Buenos Aires’in ardından Bogota seferlerini başlatmasıyla, Güney Amerika’daki dördüncü uçuş noktasına ulaşacak. Bu son uçuş noktasının hizmete girmesiyle birlikte Emirates Amerika kıtasında ABD, Kanada, Meksika, Brezilya, Arjantin ve Kolombiya’daki 19 seyahat noktasında hizmet verecek.

Güney Florida ve Kolombiya arasındaki popüler rotada bir dizi premium hizmet sunan ilk havayolu olmaya hazırlanan Emirates, günlük seferlerle Dubai ve Bogota’yı Miami üzerinden birbirine bağlayacak.

Yeni rota hakkında görüşlerini dile getiren Emirates Havayolu Başkanı Sir Tim Clark konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Uzun zamandır Kolombiya’ya hizmet vermek istiyorduk. Bogota’nın uçuş ağımıza eklenmesi, daha çok bağlantı sunarak yolcularımız için seçenekleri ve tercihleri genişletmenin yanı sıra karada ve havada benzersiz birinci sınıf deneyimler sunma stratejimizin de bir parçası. Aynı zamanda bu bölgede yolcular için iş ve tatil amaçlı seyahat fırsatlarını artırmaya hazırlanıyoruz. Bogota’ya gidiş-dönüş seyahatlerine yönelik büyük bir talep bulunuyor. Yolcuların Bogota-Dubai ve Bogota-Miami arasındaki uçuşlarda Emirates ürün ve hizmetlerinin konforunu yaşamaları için sabırsızlanıyoruz. Planlarımıza destek veren ve bu yeni rotayı mümkün kılan tüm yetkililere teşekkür ederiz. Hizmet verdiğimiz yeni topluluklara değer katmayı ve turizm ile ticareti teşvik etmek için yeni ortaklıklar kurmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.”

Güney Amerika’nın nüfus bakımından en büyük ikinci şehri olan Bogota’ya yapılacak günlük uçuşlar, Kolombiya ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında ve Kolombiya ile Emirates’in Dubai dışındaki global uçuş ağında yer alan ve Bogota’dan doğrudan hizmet verilmeyen çok sayıda uçuş noktası arasında hava yolculuğuna yönelik güçlü ve artan talebin karşılanmasına yardımcı olacak.

Emirates, aynı zamanda Bogota ve Miami arasındaki seferleriyle yolcuların iki şehir arasında benzeri görülmemiş bir konforla uçmasına olanak tanıyacak. Bogota şehrinin rakımının yüksek olması nedeniyle Dubai’den aktarmalı uçuş yapılamadığı açıklandı. Miami’nin ise Bogotá ile olan turizm ve ticaret bağları nedeniyle seçildiği belirtildi.

Dubai ile Bogotá arasında her iki yönde uçuş yapan yolcuların, Miami’deki göçmenlik prosedürleri nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri’ne giriş regülasyonlarına uyması ve gerekli belgeleri bulundurması gerekiyor. Kolombiya ve BAE vatandaşları, her iki ülke arasında uygulanan karşılıklı vize düzenlemeleri sayesinde Dubai ve Bogota’ya 90 güne kadar vizesiz giriş yapabiliyorlar.

3 Haziran’da başlayacak Bogota seferleri için satışa çıkan biletlere emirates, Emirates mobil uygulaması ve seyahat acenteleri aracılığıyla rezervasyon yapılabiliyor.

Uçuşlar aşağıdaki tarih ve saatlere göre gerçekleştirilecektir (tüm saatler yereldir):

Emirates’in üç kabinde 354 koltuğu bulunan Boeing 777-300ER uçağı, Bogota-Miami rotasında sunacağı premium hizmetlerle çıtayı yükseltecek. First Class ve Business Class’ta yatağa dönüşebilen koltuklar, ikram yemek & içecek servisi ve   cömert bagaj hakkı (geçerli koşullara bağlı olmak kaydıyla), Emirates’in Kolombiya ve ABD’yi birbirine bağlayan doğrudan hizmetlerinde sunacağı ilkler arasında yer alıyor.

Yolcular, Emirates’in ödüllü uçak içi eğlence sistemi ice ile film, TV programı, müzik, podcast, oyun, sesli kitaplar ve daha fazlasını içeren, özenle seçilmiş 6.500’den fazla global eğlence içeriğine sahip kanal sayesinde arkalarına yaslanıp rahat ve keyifli bir yolculuğun tadını çıkaracaklar.

Yeni Boeing 777-300ER hizmeti aynı zamanda her uçuşta kargo için 20 tona kadar kapasite sunacak. Kolombiya’nın taze çiçek, meyve ve sebzelerinin yanı sıra diğer çabuk bozulabilir ürünlerin ihracatı için de global pazara daha fazla erişim sağlayacak.

Emirates’in Kolombiya’ya yönelik hizmetlerinin başlatılmasını kutlayan Kolombiya Ticaret, Sanayi ve Turizm Bakanı Germán Umaña Mendoza: “Bogota ile Dubai arasındaki yeni rotanın hizmete sunulması, ülkemizin bağlantılarının genişletilmesinde önemli bir dönüm noktası olmasının yanı sıra ticareti, yatırımı ve turizmi güçlendirmemize olanak sağlayacak. Başkan Gustavo Petro hükümetinin bir parçası olarak amacımız, tüm bölgelerimizdeki toplulukların kalkınması ve refahı için fırsatları garanti altına almak. Bunu yaparken de yabancı yatırımı destekleyecek çerçeveyi sağlamaya kararlıyız.” dedi.

Aerocivil Colombia Genel Müdürü Sergio París Mendoza ise yeni rotanın açılışında şunları söyledi: “Kolombiya, uluslararası ilişkiler alanında yeni iş birliklerine giden yolları açıyor. Bugün, sadece seyahat noktaları arasında bir uçuş ağına işaret etmekle kalmayıp aynı zamanda ulusumuzun global entegrasyona olan kararlı bağlılığını da simgeleyen hareketli Dubai şehri ile bir hava bağlantısının açılışının mutluluğunu yaşıyoruz. Arap ülkeleri, coğrafi sınırları aşan dostluk ve refah bağlarını geliştirmeye hazır, gelişen ve çeşitliliğe sahip bir Kolombiya’ya tanıklık ediyor. Bu önemli anda, Arap meslektaşlarımızla karşılıklı kalkınma ve barışa yönelik yakın iş birliği yapma kararlılığımızı bir kez daha beyan ediyoruz. Emirates Havayolu aracılığıyla gerçekleştirilecek bu yeni uçuş rotasının, fırsatlar ve ortak başarılarla dolu bir yolculuğun başlangıcını müjdelemesini diliyorum. Kolombiya ile Arap ülkeleri arasındaki bağın sonsuza dek sürmesini ve refah içinde gelişmesini diliyorum.”

Visit Florida Başkanı ve CEO’su Dana Young ise konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Havacılığın gelişmesi; ziyaretlerin artması ve turizmin Florida eyaleti üzerindeki ekonomik etkisi açısından çok önemli. Emirates’in günlük Dubai-Miami uçuşunu Bogota’ya bağlayarak bize Kolombiyalı yolcuları Sunshine State’te ağırlamamız için ek fırsatlar sunacak olmasından büyük heyecan duyuyoruz.”

Bogota’nın önemli bir turizm, eğitim ve kültür merkezi olma statüsü, şehre “Güney Amerika’nın Atina’sı” lakabını kazandırdı. Aynı zamanda çok uluslu şirketlerin yaygın olarak bulunduğu gelişen bir finans merkezi olan Bogota, Amerika kıtasındaki merkezi konumu nedeniyle MICE destinasyonu haline geldi.

Bogota-Dubai rotasındaki yolcuların çoğunluğu için Dubai’nin nihai varış noktası olması beklenirken, yolcular için diğer popüler seyahat noktaları arasında Çin, Hong Kong, Bangkok, Singapur, Johannesburg, Kahire ve Delhi yer alıyor. Bogota-Dubai uçuşlarının sefer saatleri, Dubai’nin ötesine seyahat etmek isteyen yolcular için kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde uygun olarak zamanlanıyor.

Emirates’in uçuşları aynı zamanda havayolunun geniş uçuş ağındaki 78 seyahat noktasından, Dubai üzerinden Bogotá’ya uygun gidiş bağlantılarını da kolaylaştıracak ve BAE, Hindistan, Çin, Orta Doğu, Uzak Doğu ve Avustralya gibi hızlı büyüyen pazarlardan Bogota’ya yeni yolcuların seyahat etmesine olanak sağlayacak.

Dubai’ye seyahat eden yolcular; güneşli plajların, kültürel miras etkinliklerinin, dünya çapında konaklama ve eğlence tesislerinin yanı sıra çeşitli birinci sınıf deneyimlerin tadını çıkarabiliyorlar.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

2023 yılında 73 bin adet yeni aracı filosuna katan operasyonel araç kiralama sektöründe toplam araç sayısı bir önceki yıla göre yüzde 3.7 artarak 254 bine ulaştı. Europcar Mobilite Grup Türkiye CEO’su Fırat Fidan, bu büyümenin kısıtlı olsa da 6 yıl sonra ilk kez yaşandığını kaydetti.

Araç kiralama sektörünün 2024’te gerekli düzenlemeler yapılırsa her yıl yüzde 30-50 arasında büyüme potansiyeli olduğunu belirten Fidan, “Sadece bu sektöre özel kredi desteği ile kiralama sektörünü uçurmak mümkün. Sektörümüze özel olarak 2. el araçlarda KDV düzenlemesi yapılırsa zararlar bertaraf edilebilir. 2024, bunlarla ilgili çalışmaların sonuçlarını görebileceğimiz bir yıl” dedi

Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği’nin (TOKKDER) Mart 2024’te açıkladığı 2023 yılına ait operasyonel araç kiralama sektörü verilerine göre, sektör 2023 yılında 78 milyar 200 milyon TL’lik yeni araç yatırımı yaparak 73 bin adet aracı filosuna kattı. 2023 yılı sonu itibarıyla sektörün aktif büyüklüğü ise 166 milyar TL olarak gerçekleşti. 

Verileri değerlendiren Europcar Mobilite Grup Türkiye CEO’su Fırat Fidan, sektörün toplam araç sayısının 2022 yılı sonuna göre yüzde 3,7 artarak 254 bine ulaşmasının ise 6 yıldan sonra ilk kez büyüme yönünde bir veri olduğuna işaret etti. Fidan, “2018-2023 yılları arasında uzun dönem kiralama parkı her yıl düşüş kaydetti. 2023 yılında çok kısıtlı da olsa 6 yıl sonra ilk defa büyüme geldi ve bir toparlanma sinyali aldık. Bu büyümeye en çok etki eden faktör, yılın ilk yarısında devletin enflasyonun altında kalan fonlama maliyetleri bir diğer deyişle negatif faiz ile piyasayı fonlamış olması ve bu sırada araç alımlarının artması oldu. Yılın ikinci yarısında ise bu tablo tamamen değişti” değerlendirmesini yaptı. 

Düzenleme çalışmalarının sonuçlarını bu yıl görebiliriz

Otomotiv sektöründe özellikle finansman maliyetlerindeki hızlı artış, kredi maliyetleri, krediye ulaşmaktaki zorluk ve kısıtlar nedeniyle bu yıl pazarın yüzde 30-35 civarında daralabileceğini öngördüklerini hatırlatan Fidan, “Kiralama sektörünün ise otomotiv pazarı daralsa bile hacmini büyütebilme potansiyeli var. Hatta gerekli düzenlemeler yapılırsa, Türkiye her yıl yüzde 30-50 seviyelerinde sektörünü büyütebilecek potansiyele sahip” diye konuştu. Fidan, şöyle devam etti:

“Sadece bu sektöre özel KGF destekli özel kredi desteği ile kiralama sektörünü uçurmak mümkün. 2. el ticaretinde yapılacak olan KDV düzenlemesi de benzer sonucu verebilir. Burada doğru düzenlemeler ile tüm kiralama sektörünü pozitif etkileyecek bir büyüme ivmesi sağlanabilir. Bunun için yalnızca bizim sektörümüze ya da TOKKDER üyelerine özel olarak 2. el araçlar üzerinde KDV düzenlemesi (giriş-çıkış eşitliği) yapılması durumunda oluşan zararlar bertaraf edileceği için bir büyüme beklenebilir. Bu konular özelinde zaten TOKKDER çalışmalar yapıyor. Sonuçlarını 2024 yılında görebilme şansımız var.”

Faizlerin düşmesi ve kredi hacmi, büyüme trendini belirleyecek

Faizlerin düşmesi ve kredi hacmini büyütecek gelişmelerin kiralama sektöründeki büyüme trendini 2024’te belirleyeceğini, operasyonel kiralama sektöründe 2023’te olduğu gibi sınırlı bir büyüme olabileceğini tahmin ettiklerini kaydeden Fidan, “Bu yıl faiz oranlarının yüksek seyretmesi sebebiyle araç kiralama sektörünün büyüme potansiyeline ulaşması zor olabilir. TÜFE oranları yıllık yüzde 50-60 trendinde olursa 2024 yılı araç kiralama sektörü büyümesi yüzde 3-5 olabilir. TÜFE oranları yıllık yüzde 25 ve altına hareket ettiğinde ise araç kiralama sektöründeki büyüme 2024 yılında yüzde 30’lara kadar ulaşabilir” diye konuştu. Fidan, verilere göre operasyonel kiralama sektörünün 2023 yılında araç satın alımı sırasında 42 milyar TL’lik vergi ödediğini, sektörün büyüme potansiyelini yakalaması durumunda bu orana da olumlu yönde katkı verileceğini sözlerine ekledi. 

Kullanıcılar daha fazla maliyet odaklı, SUV araçlara ilgi ise yüksek

Kiralama trendlerine de değinen Fidan, kısa dönem kiralamanın her geçen yıl büyümekte olduğunu, ağırlıklı talebin ise benzinli ve otomatik araçlara olduğunu kaydetti. Fidan, geçen yıl alternatif yakıtlı araçların çok büyük bir gelişim göstererek dizel ürünlerin daraldığı yılda önemli bir pazar payı elde ettiğini dile getirdi.  

Kullanıcıların daha çok maliyet odaklı davrandıklarını ifade eden Fidan, “2010 yılı öncesindeki piyasa koşullarında kullanıcıların küçük farklar vererek paketleri yükselttikleri bir ortamdan, şu an yaşanan gelir kaybının da etkisiyle daha düşük maliyetli seçenekleri  tercih ettikleri bir ortama geçiş yapıldı. Bununla birlikte müşterilerimiz daha çok ekonomik araçları tercih etmelerinin yanı sıra fiyat-fayda oranının çok iyi olması durumunda SUV araçlara yöneldiklerini görüyoruz. Hibrit araçlara karşı da bir eğilim oluştuğunu söyleyebiliriz” değerlendirmesini yaptı. 

Çevre dostu araçların payı yüzde 9.3’e yükseldi

Sektörün araç parkında yer alan hibrit ve elektrikli araç payının artmaya devam etmesinin dikkat çekici olduğunu kaydeden Fidan, “Buna göre, sektörün araç parkının yüzde 41.4’lük bölümünü dizel yakıtlı araçlar oluşturmayı sürdürürken, benzinli araçların payı yüzde 49.2’ye, hibrit ve elektrikli araçların payı ise yüzde 9.3’e yükseldi. Kiralama yöntemi sayesinde her ölçekte işletme, elektrikli araçları, başlangıç maliyeti ve ikinci el fiyat belirsizlik riski olmaksızın, makul aylık kira ödemeleri ile edinme imkanına kavuşuyor” dedi. 

İklim değişikliği ile mücadele, çevresel duyarlılığın artması ve enerji tasarrufu konusundaki hassasiyetin hem tüketici davranışları hem de üretici markaların stratejilerine yansıdığını dile getiren Fidan, şöyle devam etti: “Özellikle elektrikli araçların operasyonel kullanım kolaylıklarının artması sonrası pazarda patlama olmasını ve paylaşımlı araç kiralamanın önümüzdeki 10 yıl içerisinde otomotiv piyasasındaki tüm ezberleri bozmasını öngörüyoruz. Ancak bu trende karşı ülkemizde birçok regülatif zorluklar da yaşanıyor. Tüm bu sorunların çözümü ile pazar hızla yatırım almaya başlayacak ve büyüyecektir.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. hızlı başladığı 2024 yılı teslimatlarına aralıksız devam ediyor.

Mevcut MAN araçlarından duyduğu memnuniyetle filosunun tamamını MAN’a dönüştürme kararı alan Niğde merkezli Akmis Süt, bu kapsamda 5 adet TGX 18.520 4X2 BL_SA çekiciyi törenle teslim aldı. Türkiye’nin litre/kapasite bakımından ikinci büyük süt toplama merkezi olan ve lider markalara süt temini yapan firma, ayrıca Mayıs ayı için de 5 adet MAN TGX çekici siparişi daha verdi. 

Araç ve hizmet kalitesi ile işletmelerin güvenilir çözüm ortağı olan MAN, çekici teslimatlarına bir yenisini daha ekledi. Türkiye’nin sektöründeki lider firmalarından Akmis Süt, tamamını MAN’a dönüştürme kararı aldığı araç filosunu 5 adet TGX 18.520 4X2 BL_SA çekiciyle güçlendirdi. Firma, filo dönüştürme hedefi doğrultusunda Mayıs ayı için de 5 adet TGX 18.520 4X2 BL_SA siparişi daha verdi. Firma, böylece yılın ilk yarısında 10 adet MAN çekici yatırımı yapmış oldu.

Yeni MAN çekiciler Akmis Süt’ün Niğde’deki tesislerinde firma yetkililerine teslim edildi. Teslimat törenine Akmis Süt Genel Müdürü Lütfü Yılmaz ve MAN Kamyon Otobüs Ticaret A.Ş. Bölge Satış Yöneticisi Nurettin Aktemur katıldı.

“MAN TGX yakıt tasarrufu ve sürüş kalitesi ile tercih sebebimiz oldu”

Türkiye’nin lider markalarına süt temini yaptıklarını belirten Akmis Süt Genel Müdürü Lütfü Yılmaz, şunları söyledi:

“Akmis Süt olarak, 20 yıldan beri sektöre kaliteli süt temini için çalışıyoruz. Toplamda 7 adet süt toplama merkezimiz ile Türkiye’nin litre/kapasite bakımından ikinci büyük süt toplama merkeziyiz. Hayvanlarımızdan temin ettiğimiz sütü, hızlı bir kalite kontrolünün ardından en taze şekilde yerine ulaşmasını sağlıyoruz. Temin ve dağıtım kapasitemizin tamamını kendi lojistik firmamız ile yapıyoruz. Bu yüzden de araç kalitesine özel önem veriyoruz. Geçen yılın ortalarında filomuza kattığımız 2 adet MAN TGX, diğer araçlarımıza kıyasla yüksek yakıt tasarrufu sağlamalarının yanında, ergonomileri ve sürüş kaliteleri ile de bizden ve şoför arkadaşlarımızdan tam not aldı. Ayrıca MAN’ın satış sonrası hizmetlerdeki kalitesi de bizlere büyük kolaylık sağladı. Bu yüzden de filomuzun tamamını MAN’a dönüştürme kararı aldık. Bu kapsamda, bugün teslim aldığımız 5 adet MAN TGX çekicinin ardından, ayrıca Mayıs ayı için de 5 adet daha sipariş verdik. Önümüzdeki süreçte de adım adım bu değişimi tamamlamayı hedefliyoruz.”

“Araçlarımız işletmelere ve kullanıcılara büyük avantajlar sunuyor”

MAN Kamyon Otobüs Ticaret A.Ş. Bölge Satış Yöneticisi Nurettin Aktemur ise, şunları kaydetti:

“Arkasından 250 yılı aşkın köklü bir deneyim bulunan MAN araçları, geniş ürün yelpazesi ile her sektöre en ideal çözümleri sunuyor. Araçlarımız, uzun bakım aralıklarından yüksek yakıt tasarrufuna, üstün teknolojiden performansa kadar pek çok noktada hem işletmelere hem de kullanıcılarına büyük avantajlar sağlıyor. Tüm bunların yanında, MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. olarak, müşterilerimize sunduğumuz kesintisiz satış sonrası hizmetimiz ile de operasyonlarına destek oluyoruz. Bu da bizi sektörde tercih sebebi yapıyor. Akmis Süt de araç ve hizmet kalitemizi deneyimleyen ve bundan duyduğu memnuniyetle filosunu MAN’a dönüştürme kararı alan çok değerli iş ortaklarımızdan bir tanesi. Yeni kararlarının ve MAN araçlarının kendilerine hayırlı olmasını diliyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ürettiği yerli teknoloji makinelerle Türkiye’yi dünyanın 44 farklı ülkesinde temsil eden Polat Makina; sektöre nitelikli iş gücü sağlanmasına, kalifiye operatörler geliştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla 1 milyon Euro’nun üzerinde yatırımla Polat Akademi’yi kurdu.

Polat Akademi’nin açılış törenine takım tezgahları ve metal işleme makinaları üretiminin duayen isimlerinden Dr. Masahiko Mori de katıldı.

İstanbul ve Aydın’ın yanı sıra İtalya, Yunanistan ve Fas’taki ofisleri ve 500’ün üzerinde çalışanıyla dünya çapında müşterilerine evrensel kalite ve standartlarda ürün ve hizmet sunan Polat Group Holding şirketlerinden Polat Makina; sektöre nitelikli iş gücü kazandırmak, sürdürülebilir istihdam sağlamak amacıyla 1 milyon Euro’nun üzerinde yatırımla Polat Akademi projesini hayata geçirdi. Polat Akademi ile potansiyeli olan operatör adaylarının İŞKUR İş Başı Eğitim Programı çerçevesinde operatör yetiştirme programı kapsamında teorik ve uygulamalı bir eğitim sürecinden geçirilerek sektöre kazandırılmaları ve istihdam edilmeleri amaçlanıyor. Polat Akademi’de yılda 100’ün üzerinde operatör yetiştirilmesi ve mevcut ekibinin yetkinliklerinin geliştirilmesi hedefleniyor.

Polat Akademi’de eğitim alan katılımcılara teorik eğitimlerin yanı sıra makine ve ekipmanların usta öğreticiler tarafından anlatılıp gösterildiği, deneme üretimi yaparak el becerilerini geliştirdikleri uygulamalı eğitimler ile yine usta öğreticilerin gözetiminde makina ve ekipmanları kullandıkları iş başı eğitimleri verilecek. Eğitim programının sonunda teorik ve uygulamalı sınava tabi tutulacak adaylar, sınavda başarılı oldukları takdirde sertifika almaya hak kazanacak ve Polat Makina’da istihdam edilecek. 

Polat Akademi’de mevcut çalışanlara ve tedarikçilere de eğitim verilecek

Polat Akademi aynı zamanda şirket hedef ve stratejileri doğrultusunda zorunlu mesleki ve teknik eğitimler ve kişisel gelişim eğitimleri ile Polat Makina çalışanlarının gelişimlerini de destekleyecek. Yetkinlikleri analiz edilip beceri matrisleri üzerinde çalışılarak mevcut kadronun da gelişimleri teknik eğitimlerle desteklenecek. İhtiyaç ve talep halinde Polat Makina tedarikçilerinin gelişimine yönelik eğitim planlamaları da yapılabilecek. 

Açılışa sektör duayeni Dr. Masahiko Mori katıldı 

Polat Akademi, 15 Mart Cuma günü Polat Group Holding Kurucu ve Onursal Başkanı İbrahim Polat, Yönetim Kurulu Başkanı Olcay Polat, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Volkan Polat, Polat Makina Genel Müdürü L. Mutlu Şahan, Polat Group Holding Genel Müdürü Rıza Korkut Özdemir’in katılımlarıyla düzenlenen törenle açıldı. Açılış töreninde takım tezgahları ve metal işleme makinaları sektörünün duayen isimlerinden DMG Mori CEO’su, Japonya Takım Tezgahı Üreticileri Birliği (JMTBA) Başkan Yardımcısı ve Uluslararası Üretim Mühendisliği Akademisi (CIRP) Üyesi Dr. Masahiko Mori de bulundu. 

Törende bir konuşma yapan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Volkan Polat, “Polat Makina olarak Türkiye’de ve dünyada müşterilerimize yenilikçi yaklaşımımızla, teknolojik altyapımızla ve nitelikli insan kaynağımızla dünya standartlarında ürün ve hizmetler sunuyoruz. Katma değeri yüksek, önemli bir sektörde hizmet veriyoruz. Bu sektörde Türkiye’nin adını dünya çapında duyurmanın yolu deneyim ve uzmanlıktan geçiyor. Polat Makina olarak uzun yıllardır hayata geçirmek istediğimiz Polat Akademi’yi bugün hayata geçirmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Polat Akademi ile hem yeni nitelikli operatörleri Polat Makina ekibine katmayı hem de sektöre kaliteli ve nitelikli iş gücü kazandırmayı hedefliyoruz” dedi.

Açılış töreninin ardından Dr. Masahiro Mori Polat Makina yöneticileri ile birlikte Polat Akademi’yi gezerek Akademi ve burada gerçekleştirilecek çalışmalarla ilgili detaylı bilgi aldı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sağlıksız beslenme, hareketsizlik, fazla kilo, sigara ve stres derken son yıllarda görülme sıklığı hızla artan kolon kanseri, dünyada kanserden ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alıyor.

Üstelik kolonoskopi sayesinde önlenmesi mümkün olan bu ölümcül kansere karşı toplumsal farkındalığın hala çok az olması, kolon kanserinin günümüzde en sık rastlanan üçüncü kanser olarak karşımıza çıkmasına neden oluyor! Acıbadem Altunizade Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Nurdan Tözün, Türkiye’de her yıl yaklaşık 20 bin kişiye kolon kanseri tanısı konulduğunu belirterek “Dahası son 15 yılda 50 yaş altındaki kişilerde de daha sık görülmeye başladı. Oysa kalın bağırsağın iç duvarında oluşan ve kansere yol açan poliplerden henüz kanserleşmeden kurtulmanın kolay bir yolu var; kolonoskopi! Poliplerin kolonoskopi ile çıkarılması bu ölümcül kanseri önlüyor ama ne yazık ki toplumda farkınladık çok az!” diyor. 

Bu nedenle 45 yaş ve üzerindeki herkese (ailesinde kanser öyküsü varsa daha önce) hekimin önereceği sıklıkta kolonoskopi yaptırmalarını öneren Prof. Dr. Tözün kolon kanserinden korunmada yaşam tarzının da büyük etkisi olduğunu vurguluyor.  

Prof. Dr. Nurdan Tözün Mart ayı-Kolon Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında; kolon kanserine karşı farkındalık yaratmak için hastalarla gerçekleştirdikleri ve büyük ilgi gören ‘yapay zeka’ destekli etkinlikte hastalara önemli bilgiler verdi. İşte etkinlikten önemli detaylar ve Prof. Dr. Nurdan Tözün’ün kolon kanserinden korunmak için 8 hayati önerisi ve uyarıları… 

• Sağlıklı beslenin

Sağlıksız beslenme yani liften fakir, işlenmiş/katkılı gıda içeren, kırmızı et ağırlıklı bir diyet kolon kanserinin en önemli tetikçileri arasında yer alıyor. Prof. Dr. Nurdan Tözün “Diyetiniz bol lif, bol koyu yeşil sebze ve meyve, tahıl ve süt ürünlerinden oluşmalı, kırmızı et yerine beyaz et ve balık yemeli. Hayvansal yağ, aşırı kırmızı et, yağlı yiyecekler, salam ve sosis gibi işlenmiş gıdalar ile katkı maddesi içeren paketli gıdalardan uzak durun. Geleneksel Akdeniz tipi diyet tarzını benimseyin” diyor. 

• Hareket edin

Her gün 30 dakika ya da haftada en az üç gün 50’şer dakika düzenli egzersiz yapın. Bisiklet sürme, tempolu yürüme, yüzme ya da  geniş kas gruplarını içeren aerobik egzersizleri tercih ederek hayatınıza mutlaka hareket ve spor katın. 

• Alkol ve sigaradan kaçının

Yapılan bilimsel çalışmalarda; sigaranın yanı sıra aşırı alkolün de kolon ve rektum kanserine yol açtığının kanıtlandığını belirten Prof. Dr. Nurdan Tözün, günde 50 gram ya da daha fazla alkol içenlerde kolon kanseri riskinin, içmeyenlere göre bir buçuk misli arttığını; her ikisinin birlikte alınması durumunda riskin çok daha fazla olduğunu söylüyor 

• Kilonuza dikkat edin

Fazla kilonuz varsa mutlaka sağlıklı bir diyet ve beraberinde egzersizle fazla kilolarınızdan kurtularak ideal kilonuza kavuşun. Unlu, nişastalı besinler, şekerli meyveler, tatlandırıcılar, hamur işleri, aşırı yağlı besinlerin zarar vereceğini unutmayın. Her 5 kilo artış kolon kanseri riskinizi yüzde 5 artırıyor! 

• Yeterli ve kaliteli uyuyun

Prof. Dr. Nurdan Tözün yeterli ve kaliteli uykunun kolon kanserinden korunmada önemli bir rol oynadığını belirterek şöyle konuşuyor: “Hücre yenilenmesi ve farklılaşması, DNA tamiri gibi bazı olaylar gündüz ve gece farklılıkları gösterir. Uyku bozukluğu olanlarda, vardiya ile çalışanlarda sirkadiyen ritm denilen 24 saatlik döngü bozulur ve metabolizma için önemli olan bazı hormonların işlevleri aksar. Bu da kilo alımına ve kansere yol açabilir. Erişkin bir insan günde ortalama 6-8 uyumalı ve uyuduğu ortam kendisine kaliteli bir uyku sağlamalıdır yani karanlık ve sessiz olmalıdır” diyor. 

• Kalsiyum ve D vitaminine dikkat edin

Kalsiyum ve D vitaminin kansere karşı koruyucu etkileri tartışmalı olsa da, bazı çalışmalarda ümit verici sonuçlar alındığından özellikle bu iki değerinizin düşük olup olmadığını takip edin ve gerekiyorsa hekiminizin önereceği şekilde destek almaya özen gösterin.  

• Tarama testlerini düzenli olarak yaptırın

Yılda bir ya da iki yılda bir yapılacak dışkıda gizli kan testi ve/veya kolonoskopi kolon kanserini önlemede en önemli incelemelerdir. Kolon kanseri artık genç yaşlarda da görüldüğünden tarama yaşı olarak 45 yaş giderek benimseniyor. Kolonoskopi hem kolon kanseri sıklığını yüzde 80 azaltır hem de kanserden ölümlerin önünü keser. Ailesinde kolon kanseri bulunanlar, iltihabi bağırsak hastalığı olanlar, daha önce polip alınmış ya da kanser ameliyatı geçirmiş olanların 45 yaşından önce ve sonrasında da hekimin önereceği sıklıkta kolonoskopi yaptırmaları hayati önem taşımaktadır. Çeşitli nedenlerle kolonoskopi yapılamıyorsa Bilgisayarlı Tomografi (BT) ile yapılan sanal kolonoskopi de bir alternatif olabilir ancak polip saptandığında tekrar kolonoskopiye başvurmak gerekir.

 

• Bu belirtileri sakın göz ardı etmeyin!

 

Günlük yaşamın koşuşturmacasında bazı şikayetler göz ardı edilerek, o anki stresten ya da yenilen bir besinden kaynaklandığına yorulabiliyor. Oysa dikkat! Özellikle bağırsak alışkanlıklarında değişme (normal iken kabız ya da ishal olma), geçmeyen karın ağrısı, kilo kaybı, kansızlık, makattan kan gelmesi ve dışkıda taze kan görülmesi kolorektal kansere işaret edebiliyor. 

2 yıldır karın ağrısı çekiyordu, ama!…

Kolon Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde hastaların ve hasta yakınlarının katılımıyla büyük ilgi gören farkındalık etkinliğine imza atıldı. Hastane içerisine konumlanan dev kalın bağırsak modelinde kanser öncüsü olan polipler Gastroenteroloji ekibi tarafından  hastalara yakından tanıtılırken, rengarenk pankartlar ve yapay zeka sayesinde geliştirilen ‘Polip Yakalama Oyunu” ile de önemli bir farkındalık yaratıldı. Etkinlik alanında hastalarla birebir ilgilenen Prof. Dr. Nurdan Tözün “Bir ziyaretçimiz 2 yıl boyunca karın ağrısı çektiğini ama başvurduğu çeşitli kurumlarda kendisine kolonoskopiden bahsedilmediğini belirterek “Keşke kolonoskopiden haberim olsaydı bugün kolon kanseri olmazdım’ dedi! Kolon kanserine karşı düzenli kolonoskopi hayat kurtarıyor” diye konuştu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ramazan ayı boyunca, günlük ağız hijyenini korumanın önemine işaret eden uzmanlar, sahur sonrası yapılan normal diş fırçalama ve diş ipi kullanımı, diş arası temizlik ve dil fırçalama gibi rutin uygulamaların, ağız sağlığını korumak için gerekli olduğuna vurgu yaptı.

Yemek artıklarının dil yüzeyinde kalması halinde ağızda kötü koku oluşabildiğini dile getiren Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Bu durumda dil kazıyıcılar veya diş fırçası kullanarak dil temizlenmeli ve ağız içi iyice temizlenmelidir. Özellikle diş eti hastalığına yatkın olan kişiler, dikkatli olmalıdır.” dedi.

Üsküdar Diş Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “20 Mart Dünya Ağız Sağlığı Günü” dolayısıyla, ramazan ayında ağız ve diş bakımının nasıl olması gerektiğini anlattı.

Sahur sonrası rutin uygulamalar, ağız sağlığını korumak için gerekli

Ramazan ayı boyunca, günlük ağız hijyenini korumanın önemine işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Sahur sonrası yapılan normal diş fırçalama ve diş ipi kullanımı, diş arası temizlik ve dil fırçalama gibi rutin uygulamalar, ağız sağlığını korumak için gereklidir.” dedi.

Yemek artıklarının dil yüzeyinde kalması halinde kötü koku oluşabilir

Ramazanda açlık nedeniyle oluşabilecek fizyolojik kokuların normal olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, şöyle devam etti:

“Ancak yemek artıklarının dil yüzeyinde kalması halinde kötü koku oluşabilir. Bu durumda dil kazıyıcılar veya diş fırçası kullanarak dil temizlenmeli ve ağız içi iyice temizlenmelidir. Özellikle diş eti hastalığına yatkın olan kişiler, dikkatli olmalıdır. Aksi halde, ani diş eti hastalığına ‘gingivitis’ yol açabilirler, bu da diş etlerinde kanamayla başlayan ve zamanla kemik kaybına neden olan bir durumdur. Bunun önlenmesi için en etkili yöntem, düzenli ve doğru ağız hijyeni uygulamaktır.”

Ramazan boyunca iftar ve sahur arasında etkili bir temizlik sağlamanın önemli olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, böylece ağız sağlığının korunarak, diş problemlerinin önlenebileceğini söyledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı