Çevik dönüşüm sürecini hızla ve başarıyla uygulayan Ford Otosan, şirketlerin çeviklik düzeyini global ölçekte değerlendiren bağımsız kuruluş “Business Agility Institute” tarafından ‘4 Yıldızlı Organizasyon’ sertifikası almaya hak kazanan ilk Türk otomotiv üretim şirketi oldu. Dünya sıralamasında ilk yüzde 11’lik dilime girmeyi başaran Ford Otosan, bölgedeki en yüksek puanlı otomotiv üretim şirketi olurken, globalde benzer ölçekteki altı şirket arasında yer aldı. 

Türkiye’de otomotiv endüstrisinin lider şirketi Ford Otosan, organizasyonunu geleceğe taşımak üzere 2019’da başlattığı dönüşüm çalışmaları kapsamında ulaşmış olduğu organizasyonel çeviklik seviyesi ile, global ölçekte şirketlerin iş çevikliği olgunluğunu ölçen “Business Agility Institute” (BAI-İş Çevikliği Enstitüsü) tarafından “4 Yıldızlı Çevik Organizasyon” sertifikasına layık görüldü.

Araştırma çıktıları, Ford Otosan’daki iş çevikliğinin çoğu kuruluştan çok daha kısa sürede başarıldığını ve birçok organizasyonel yetkinlikte güçlü bir gelişme gerçekleştirildiğini gösterdi. Yapılan değerlendirmeler sonucu Ford Otosan, 2022’deki skorunu 11 puan artırmanın yanı sıra iş çevikliği seviyesinin ölçüldüğü 1800 şirketin yüzde 89’unu geride bırakarak dünya sıralamasında ilk yüzde 11’lik dilime yerleşti.

Ford Otosan bölgesinde ilk sırada, dünya çapında ilk 6 şirket arasında

“Business Agility Institute” sertifikasıyla birlikte Ford Otosan, bölgedeki en yüksek puanlı otomotiv üretim şirketi ünvanına sahip oldu. Aynı zamanda üretim, çalışan sayısı gibi faktörler açısından dünya çapında benzer ölçekteki diğer otomotiv ve üretim firmaları arasında bu başarıyı elde eden altı şirket arasında yer aldı. Sahip olduğu yetkinliklerle Ford Otosan, global üretim ve otomotiv kuruluşları arasında ilk yüzde 25’e girdi.

Yeni nesil şirketler için bağımsız bir araştırma ve danışmanlık kuruluşu olan Business Agility Institute; iş çevikliği olgunluğunu kurumların operasyonel politika ve prosedürleri ile 80’den fazla ilişkili davranışa odaklanarak değerlendiriyor. Business Agility Institute veri tabanında bulunan yaklaşık 2000 kuruluş baz alınarak yapılan değerlendirmede; organizasyonel performans ve verimlilik, davranışsal dönüşüm, gelişen iş yetenekleri, İK politikaları, çeşitlilik, eşitlik ve katılım, kalite, değer zinciri, müşteri odaklılık ve büyüme gibi çok çeşitli faktörler inceleniyor.

Ford Otosan’ın çevik dönüşüm yolculuğu

2019’dan bu yana çevik dönüşüm yolculuğunu sürdüren Ford Otosan; bu süreci tasarlarken organizasyon dönüşümü, kültürel dönüşüm, değişim yönetimi ve iş yapış şeklinin dönüşümü olmak üzere dört temel alana odaklandı. Şirket, 2023 yılının son çeyreği itibarıyla yaklaşık 4.600 çalışan, 700’den fazla takım ve 800’den fazla rol ile ‘çevik’ çalışıyor. Mühendislik ve ürün geliştirmeden üretim ekiplerine, satın almadan finansa kadar organizasyonun tamamını kapsayan tüm değer zincirinde çevik dönüşüm yüzde 100 oranında tamamlandı. 2023 yılı itibarıyla da sahadaki üretim süreçlerinde pilot olarak çevik çalışma uygulamaları devreye alınıyor.

Ford Otosan İnsan Kaynakları ve Dönüşüm Lideri Başak Akyol, “Şartların sürekli değiştiği bir dünyaya hızla adapte olabilmenin yolu esnek, yenilikçi ve çevik olmaktan geçiyor. Biz, çevik dönüşümü sadece bir organizasyon değişikliği olarak değil, daha çok bir zihin yapısı değişikliği ve kültürel dönüşüm olarak ele alıyoruz. Bu yaklaşım, mevcut insan kaynağımızın potansiyelini ortaya çıkarmaya ve en yetenekli adayları çekerek onlara yeni beceriler kazandırmayı amaçlayan bir yapı oluşturmamıza olanak tanıyor. Çevik dönüşüm, operasyonel süreçlerimizdeki verimliliği artırdığı gibi; müşteri memnuniyeti, süreç iyileştirmesi ve hız gibi kritik faktörlerde de belirgin iyileşmeler sağladı” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesinin (EMEA) önde gelen seyahat pazar yeri WINGIE ENUYGUN GROUP (WEG), sunduğu tüm seyahat hizmetlerini daha fazla tüketiciye ulaştırarak global büyümesini desteklemek için küresel dağıtım sistemi Travelport ile ortaklığını genişletti.  

Yapılan yeni anlaşma kapsamında WEG, daha çok seyahat severe ulaşabilmek için hizmetlerini Travelport+ platformu aracılığıyla sunacak.  Travelport’un gelişmiş online seyahat teknolojisi sayesinde dünyanın farklı yerlerinden WEG müşterileri, seyahat planları için en iyi seçenekler arasından kendilerine uygun olanı kolayca rezerve edebilecek.

Kapsamı genişletilen ortaklıkla WEG, 2024 yılı bitene kadar WINGIE markasıyla kullanıcılarına ENUYGUN’da hali hazırda sunduğu otel ve araç kiralama ürünlerini sunmayı hedefliyor.

Travelport’taki hizmet teknolojileri, WEG kullanıcılarına olası rezervasyon değişikliklerinde sorunsuz bir hizmet ve destek sunulmasını sağlayacak. Bu sayede WEG hedeflerine emin adımlarla ilerleyecek.

Bu stratejik gelişmeyi yorumlayan Travelport’un Küresel Operatörler için Küresel Başkan Yardımcısı ve Yönetici Direktörü Mark Meehan, ‘‘WEG ile kapsamı genişletilmiş yeni iş birliğimiz Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinin (MENA) yanında Orta Asya’da da online seyahate yön verecek. İş birliğimiz sayesinde tüketiciler daha fazla seyahat seçeneğine, sorunsuz rezervasyon ve hizmet deneyimlerine kolayca ulaşabilecek. Travelport+, MENA ve dünya genelinde daha fazla ülkeye yayıldıkça WEG de daha çok kişiye ulaşarak hedeflerine emin adımlarla ilerlemeye devam edecek’’ dedi.

Wingie Enuygun Group (WEG) CEO’su Çağlar Erol ise, ‘’Travelport+, işimiz için hayati önem taşıyan online seyahat çözümlerini eksiksiz sunduğunu ve çevikliğini kanıtladı. Tüm bu içeriğiyle de WEG’in daha çok kullanıcıya ulaşması için gereken içerikleri ve olanakları sağlıyor. Bu ortaklığın EMEA Bölgesi’nde turizm sektörünün gelişimini olumlu etkilemesini ve sektörün büyümesine katkı sağlamasını bekliyoruz. Yeni pazarlara açılırken büyüme stratejimizi desteklemek için tercih ettiğimiz GDS ortağımız Travelport ile çok büyük başarılara imza atacağımızı düşünüyoruz.’’

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin en büyük entegre endüstri grubu SOCAR Türkiye, doğal gaz alanındaki faaliyetlerini giderek genişleterek, Bursa ve Kayseri gibi önemli sanayi şehirlerinin enerji ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor. 2019 yılında başlayan doğal gaz iş birimi faaliyetleri kapsamında, Bursagaz ve Kayserigaz grup şirketleri aracılığıyla doğal gaz dağıtımı, toptan satışı ve ticaretini gerçekleştiriyor. 

GAZBİR’in (Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği) açıkladığı verilere göre; 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye nüfusunun yüzde 84’ünün doğal gaza erişim imkânı bulunuyor ve son 10 yıllık dönemde her yıl ortalama 1 milyon civarında yeni abone sisteme dahil oluyor. SOCAR Türkiye, Bursa ve Kayseri’de dört yılda toplamda yaklaşık 170 milyon dolar yatırım yaparken bugüne kadar yaklaşık 1,9 milyon aboneye ulaştı. 

SOCAR Türkiye Doğal Gaz İş Birimi Başkanı Fuad İbrahimov, doğal gazı geniş kitlelere ulaştırmanın yanı sıra güvenli ve sürekli bir şekilde arzının sağlanması da çok önemli olduğunu vurgularken hizmet verdiği Bursa ve Kayseri illerindeki lisans sınırlarında nüfusun yaklaşık %94 ü doğal gaz hizmetine ulaşma imkânı bulunduğuna dikkat çekiyor. 

SOCAR Türkiye olarak Doğal Gaz alanındaki faaliyetleriniz neler? 

SOCAR Türkiye Doğal Gaz İş Birimimiz 2019 yılında faaliyete başladı. Bu alanda SOCAR Enerji Ticaret, Bursagaz ve Kayserigaz şirketlerimiz ile doğal gaz dağıtımı, toptan satışı ve ticareti yapıyoruz. 

Grup şirketlerimiz Bursagaz ve Kayserigaz’la yaklaşık 1,9 milyon abonemize hizmet veriyoruz. Yaklaşık 1,2 milyon abonesi bulunan Bursagaz, abone sayısı ile ülkemizin 4’üncü büyük doğal gaz dağıtım şirketi. Bursa’nın 11 ilçesinde, 2023 yılı sonunda 7.561 kilometreye ulaşan şebekemizle abonelerimize sürekli ve güvenli doğal gaz arzı sağlıyoruz. Kayseri’de ise 6.675 kilometre uzunluğundaki şebekemiz ile yaklaşık 700 bin aboneye ulaşıyoruz. Faaliyete başladığımız 2019 yılından 2023 yılı sonuna kadar Kayserigaz ve Bursagaz’a toplamda yaklaşık 170 milyon dolar yatırım yaptık. 

GAZBİR’in (Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği) açıkladığı verilere göre; 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye nüfusunun yüzde 84’ünün doğal gaza erişim imkânı bulunuyor ve son 10 yıllık dönemde her yıl ortalama 1 milyon civarında yeni abone sisteme dahil oluyor. Bizim hizmet sunduğumuz Bursa ve Kayseri illerindeki lisans sınırlarımızda ise nüfusun yaklaşık %94 ü doğal gaz hizmetine ulaşma imkanı buluyor. 

Kayseri ve Bursa gibi iki önemli sanayi şehrinin doğal gaz arzını karşılıyorsunuz, 2024 yılında bu bölgelerdeki yatırım adımlarınız neler olacak?

SOCAR Türkiye olarak doğal gaz dağıtım faaliyeti gösterdiğimiz Bursa ve Kayseri, ülkemizin önemli sanayi merkezlerinden ve bundan dolayı da oldukça rağbet gören, yatırım ve göç alan şehirler. Biz de şebeke yatırımlarımıza bu doğrultuda yoğun olarak devam ediyor ve abone sayılarımızı her geçen gün artıyoruz. Şehirlerimizin hızlı gelişimi ile birlikte belediye ve ilgili kamu kurumlarıyla iş birliğimizi artırarak, ek bölgesel yatırımlar planlıyor ve hayata geçiriyoruz. 

Bursagaz ve Kayserigaz ile birlikte 2024 yılsonu itibarıyla 14 bin 770 kilometreyi bulacağını öngörüyoruz. Bursa’da 2024 yılı için planladığımız bölgesel yatırımlarımızı yılın başında yaptığımız güncellemelerle kilometre bazında %80 artırdık. 

Bölgesel yeni ek yatırımlarımızla şehrin hava kalitesine sağlayacağımız pozitif katkıyla birlikte daha çok kullanıcı doğalgaz konforu ile buluşacak. Ayrıca bu ek yatırımlarımızla operasyonel olarak beraber çalıştığımız paydaşlarımızın ve çözüm ortaklarımızın kapasitesini ve istihdamını artıracak ve böylece tedarik ve paydaş zincirimizdeki tüm halkalara ve ekonomiye olumlu yönde fayda sağlayacağız. 

Kayseri’de ise yatırım planlarımızı 2024 yılı sonuna kadar bütün ilçelere doğal gaz arzı sağlayacak şekilde yaptık. Kayseri’de de 2024 yılı yatırım planlarımızın üstüne ek yatırımlarla 77 km uzunluğunda ek doğal gaz hattı ile daha fazla mahallenin güvenli enerjiye yani doğal gaza kavuşmasını hedefliyoruz.

Doğal gazı geniş kitlelere ulaştırmanın yanı sıra güvenli ve sürekli bir şekilde arzının sağlanması da çok önemli. Bunu sağlayabilmek için Bursa’da, şehirde bulunan yüksek basınçlı doğal gaz şebekemizi minimize etmek ve arz güvenliğini artırmak için yeni şehir giriş istasyonu ve yeni çelik hatlar gibi yatırımları hayata geçirdik. Bununla beraber, hali hazırda doğal gaz kullanan lisans alanımızdaki ilçelerin ek yatırım ihtiyacını göz önüne alarak ve doğal gaz arz güvenliğini artırmak için ilave yatırımlar yapmayı planlıyoruz. Önümüzdeki süreçte de atılımlarımıza devam etmeyi, süreçlerimizi dijitalleştirerek iş sürekliliği ve verimliliğimizi daha da ileriye taşımayı hedefliyoruz.  

Abone sayısı ile birlikte hizmet ağınız sürekli genişliyor, müşteri hizmet kalitenizi artırmak için neler yapıyorsunuz?

Müşterilerimizle etkileşimlerimizde çözüm odaklı olmayı ve verimliliği odağa alarak, uçtan uca memnuniyeti sağlama stratejimizle hizmet kalitemizi daha da geliştirmeyi, sektörümüzde değişen müşteri ihtiyaçlarına uyum sağlamayı hedefliyoruz. Bursagaz ve Kayserigaz Müşteri Hizmetleri Merkezlerimizde, Müşteri İletişim Merkezimizde ve web sitelerimizde sunduğumuz hizmetleri verimli ve kullanıcı dostu hale getirerek yeniden tasarlıyoruz. 

Müşteri deneyimini en üst düzeye çıkarmak adına yeni teknolojilerin kullanılmasına büyük önem veriyoruz. Bu kapsamda, müşterilerimizin sözleşme hizmetine “mesafeli sözleşme” hizmetini de ekledik. Müşterilerimiz mesafeli sözleşme ile birlikte bulundukları yerden 7 gün 24 saat Müşteri İletişim Merkezi, web sitelerimizdeki online işlemler alanından veya e-devlet üzerinden doğal gaz kullanım sözleşmelerini dijital ortamda imzalayarak ve başvuru evraklarını yükleyerek başvuruda bulunabiliyorlar. Sözleşme imzalamak için başvuruda bulunan müşterilerimizin %50’si daha ilk aydan bu yöntemi tercih etti. Bu çalışma, müşteri işlemlerini kolaylaştırmasının yanı sıra kağıt tasarrufunun da sağlanmasıyla sürdürülebilirliğe katkı sunmamız açısından önemli bir çalışma oldu. 

Ayrıca yeni yatırım bölgesindeki vatandaşlara işlem kolaylığı sağlamak adına hizmeti onlara ulaştırıyoruz. Abonelik başvurularının alınması için her hafta belirlenen günlerde müşteri temsilcisi arkadaşlarımız mahalle muhtarlık ofislerinde olacak. Bunun yanı sıra dijitalleşmeye odaklanarak önemli çalışmaları hayata geçirmiş bir şirket olarak, “Ofissiz hizmet” anlayışıyla uzun zamandır müşterilerimize merkezlerimize gelmeden bir telefon ile işlemlerini yapabilme kolaylığı sağlıyoruz. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Günümüzün modaya yön veren isimleri, sadece kıyafetlerinde değil, aynı zamanda stil danışmanlarıyla da yüksek bir titizlikle çalışıyorlar.

Kadın tasarım giyim markalarının bulunduğu moda platformu The Clique sektördeki tasarım giyim markaları bir araya getirmesinin yanında, ünlü isimlerin gizli stil danışmanı olma özelliğiyle moda dünyasının aranan uygulaması haline geldi.

The Clique’in başarısının sırrı, sunduğu özel ve istenildiği takdirde gizlilik ile verilen stil danışmanlığı hizmetleri yatıyor.

Modayı takip edenlerin yanında, çoğu stil danışmanın tercihi olan The Clique sunduğu benzersiz hizmetlerin yanında stil danışmanlığı hizmetini her kesim için erişilebilir kılmış durumda. Özellikle tasarım giyim ve moda dünyasıyla ilgilenenler için bulunmaz bir hizmetler sunan  platform danışanların ve danışmanların bilgileri, titizlikle saklayıp koruduğu için sanat ve moda dünyasının ünlü isimlerine de bu hizmeti de gizlilik prensibi ile alabiliyorlar.

The Clique’in, modaya dair en güncel trendleri takip eden ve stil konusunda yardıma ihtiyaç duyanların vazgeçilmez adresi olmaya aday. Moda tutkunlarının buluşma noktası olan theclique.shop, tasarım giyim markalarının yanı sıra, stil danışmanlığı konusunda da fark yaratıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hyundai, “Bulutlara Yarış” olarak da bilinen efsanevi Pikes Peak Uluslararası Tepe Tırmanışı’na (PPIHC) katılacağını açıkladı.

Bu yıl Amerika’nın Colorado’daki zorlu dağlarında yapılacak olan zirve yarışı, Hyundai tarihindeki bir başka dönüm noktası anlamına geliyor. Yarışlara ilk kez 1992’de katılan Hyundai, 2024 Pikes Peak Uluslararası Tırmanma yarışına da dört araçla katılacak. 

Pikes Peak’i tam 11 kez kez kazanan ve aynı zamanda 1993’te de genel rekoru kıran Paul Dallenbach, Hyundai’nin ilk pilotu. Dağın Kralı unvanına sahip Robin Shute ve Hyundai Motorsport WRC takımın resmi pilotu Dani Sordo da Pikes Peak’de yarışacak diğer isimler olarak öne çıkıyor. Hyundai, dördüncü pilotu daha sonra açıklayacak.

Hyundai Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda N Marka ve Motor Sporları Başkanı olan Till Wartenberg, konuyla ilgili olarak şunları söyledi. “Sürücü faktörü, Pikes Peak yarışında başarılı olmanın en kritik unsurlarından biri. Bu sebeple biz de bu özel etkinliğe Robin Shute ve Paul Dallenbach gibi üst düzey pilotlarla katılmayı tercih ettik. Her iki sürücünün de inanılmaz bir performans geçmişi var ve tırmanışı iyi biliyorlar. Hyundai Motorsports WRC sürücüsü Dani Sordo’nun da takıma katılması, tepe tırmanışının izleyici kitlesini artırmaya yardımcı olacak” dedi.

Pikes Peak Uluslararası Tırmanma Yarışı, 23 Haziran 2024 tarihinde gerçekleştirilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bu yıl 10’ncusu düzenlenecek olan Merrell Run To Sky Yarışları öncesi organizasyon komitesi Başkanı Polat Dede, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nu makamında ziyaret ederek, yarışlar hakkında bilgi verdi. 

Bu yıl 10-11 Mayıs tarihleri arasında yapılacak olan ve Türkiye’nin ilk skyrunning yarışı olan yarışlara, 30 ülkeden 1000 sporcunun katılması bekleniyor.

Kemer Belediyesi’nin destekleriyle yapılacak olan yarışlara katılacak olan sporcular, zorlu parkurlarda dereceye girebilmek için ter dökecek. Yarışlar, 12, 27 ve 65 kilometrelik 3 farklı parkurda gerçekleştirilecek.

Belediye Başkanı Topaloğlu, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Merrell Run To Sky Yarışları Kemer bölgesinin turizmi açısından önem arz ediyor. Yarışlara katılacak olan sporcuları spor destinasyonu olan Kemer’imizde ağırlamaktan mutluluk duyacağız. Organizasyonda tüm sporculara şimdiden başarılar diliyorum.” dedi. 

Organizasyon komitesi Başkanı Polat Dede ise verdikleri desteklerden dolayı Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’na teşekkür ettiklerini belirterek, organizasyonda 10. yılı doldurmuş olmanın heyecanını yaşadıklarını ifade etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Rektör Prof. Dr. Budak, “Üniversitemiz bünyesine kazandırılan Yapay Zekâ Mühendisliği Bölümünün başta üniversitemiz ve öğrencilerimiz olmak üzere, şehrimize, bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.  Desteklerini her daim yanımızda hissettiğimiz YÖK Başkanımız sayın Prof. Dr. Erol Özvar hocamıza,   kurul üyelerine, emeği ve katkısı bulunan herkese teşekkür ediyorum” dedi. 

İZMİR(Ege Ajans)- Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, yapay zekâ, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında üniversitelerde açılacak yeni program ve bölümleri açıkladı. Türkiye’de 20 yükseköğretim kurumu bünyesinde kurulan yeni program ve bölümlerden birisi de Ege Üniversitesi çatısı altında eğitim verecek olan Yapay Zekâ Mühendisliği Bölümü oldu.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın başkanlığında, Yıldız Teknik Üniversitesi Otağ-ı Hümayun’da “Yapay Zekâ, Dijitalleşme ve Büyük Veri” toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya Prof. Dr. Erol Özvar, Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Naci Gündoğan, Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu ve Prof. Dr. Hüseyin Karaman, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın yanı sıra yeni program ve bölümlerin açılacağı 20 üniversitenin rektörleri katıldı.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar,  toplantıda yaptığı konuşmada, yapay zekâ, yapay zekânın çözümleri, dijitalleşme, büyük veri konularında insan kaynağı yetiştirmek üzere lisans- önlisans seviyesinde program açılmasına ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Bu amaçla Yükseköğretim Kurulu bünyesinde “Yapay Zekâ Temelli Programların Belirlenmesi Çalışma Grubu” kurulduğunu ifade eden Prof. Dr.  Özvar, “Çalışma grubu, değişik ülkelerdeki üniversitelerin bölüm/program yapılarını inceleyerek muhtemel program önerilerini Yükseköğretim Kurulumuza sundu” dedi. Prof. Dr. Özvar, çalışma grubunun önerilerini değerlendirdiklerini ve yapay zekâ, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında üniversitelerde 2’si ilk kez olmak üzere 5 lisans ve tamamı yeni 12 önlisans programı açılmasına karar verdiklerini ancak ilerleyen günlerde program sayısının artacağını belirtti.

Halihazırda farklı devlet ve vakıf üniversitelerinde bulunan “Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri”, “Yazılım Geliştirme” ve “Bilgi Güvenliği Teknolojisi” bölümlerinin farklı üniversitelerde de açılmasını karara bağladıklarını söyleyen Prof. Dr.  Özvar, bunlara ilaveten 2 yeni lisans programının açılmasına karar verdiklerini belirtti. Prof. Dr.  Özvar, lisans seviyesinde açılması planlanan yeni bölümlerin “Veri Bilimi ve Analitiği” ile “Yapay Zeka ve Makine Öğrenmesi” olduğunu açıkladı.

“Öğrenciler başka bir üniversite öğretim üyesinden de ders alabilecek”

Prof. Dr. Özvar “Programların bir kısmında ilk kez, müfredatta yer alan ve seçilecek dersleri büyük üniversitelerimizin öğretim üyeleri tarafından online ve senkron biçiminde verilecek. Böylelikle programların açılacağı üniversitelerin öğrencileri başka bir üniversite öğretim üyesinden de ders alabilecek. Ayrıca sektör temsilcilerinin de katkı vereceği bu programlardan azami fayda sağlamak istiyoruz. Açılacak yeni programlarda kalite güvencesinin sağlanması en önemli gündem maddemizdir. Bilişim ve yapay zeka alanında uzman hocalarımız ile ilgili sektör temsilcilerinin katkıları yeni programlarımızın müfredatların niteliklerini yükseltecektir” diye konuştu.

Programların hangi üniversitede açılmasına ilişkin karar verirken pek çok hususu göz önünde bulundurduklarını belirten Prof. Dr. Özvar,   “Önce bünyesinde bilgisayar mühendisliği, yazılım mühendisliği gibi lisans programları ile bilgisayar programcılığı, web tasarımı ve kodlama gibi önlisans programları olan üniversitelerimizi belirledik” dedi.

 “EÜ, eğitim-öğretim kapasitesini artırmaya devam ediyor”

Türkiye’nin ilk kurulan yükseköğretim kurumlarından olan Ege Üniversitesinin, eğitim-öğretim ve araştırma geliştirme alanlarında niteliğini ve kapasitesini artırmaya devam ettiğini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Ülkemizin tam akreditasyona sahip,  öğrenci odaklılıkta ödüllü, öncü bir araştırma üniversitesi olarak bilimsel alt yapımızı çağın gerekleri doğrultusunda güçlendirmeyi sürdürüyoruz. Uluslararası arenada söz sahibi, referans gösterilen bir yükseköğretim kurumu olma vizyonumuz kapsamında yeni akademik birimleri bünyemize kazandırıyoruz. Hepimizin bildiği gibi dijital bir çağın içerisinde bulunuyoruz. İletişim ve bilgi teknolojilerindeki ilerlemelerin yol açtığı çok yönlü ve kapsamlı bir değişimi yaşıyoruz.  Küresel yarışta bilimsel gücün ülkeleri öne geçirdiğini ve belirleyici olduğunu biliyoruz. Üniversitelere yani bizlere düşen görev ise bilimin rehberliğinde bugünü ve daha da önemlisi geleceği yönetmemiz gerekiyor. Ayrıca, toplumumuzun beklentilerine bilimin perspektifinden bakarak, ihtiyaçları belirleyip, geleceğe yönelik gerçekçi tedbirleri almak zorundayız. Bu dijital çağda üniversiteler büyük bir rekabetin içerisinde bulunuyorlar. Biz de Ege Üniversitesi olarak küresel rekabette yarışabilmek için dijital kapasitenin önemli faktörlerden birisi olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda bir yandan eğitim öğretim ve araştırma geliştirme alt yapımızı güncelliyor bir  yandan da dijital dünyanın sunduğu algoritmaları yakından takip ediyoruz” dedi.

Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemiz,  Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde başlatılan Dijital Türkiye ve Milli Teknoloji Hamlesi doğrultusunda, bilişim teknolojileri ve dijitalleşme alanlarında da bir başarı ivmesi yakalayarak, büyük bir dönüşüme imza attı.  Bu kapsamda, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi liderliğinde, dijital teknolojiler alanında akademi, kamu ve sanayi arasında iş birliklerini güçlendirecek Dijital İnovasyon İş Birliği Platformunun kurucu 8 üyesinden birisi oldu. Ardından,  yükseköğretimde siber güvenlik programlarının oluşturulması ve yaygınlaştırılması amacıyla Türkiye’de açılan 4 Siber Güvenlik Meslek Yüksekokulundan birisini bünyesine kattı. Tüm birimlerimizle eşgüdüm halinde, bilişim teknolojileri, büyük veri, yapay zekâ, artırılmış gerçeklik, siber güvenlik gibi alanlarda multidisipliner bir anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hızla değişen çağı yakalayıp, ötesine geçerek öncü olma hedefiyle üniversitemizin dijital dönüşümünü gerçekleştiriyoruz. Türkiye Yüzyılı’nı, Türk bilim yüzyılı yapmak için aralıksız çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Üniversitemiz bünyesine kazandırılan yeni bölümün başta üniversitemiz ve öğrencilerimiz olmak üzere, şehrimize, bölgemize ve ülkemize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.  Desteklerini her daim yanımızda hissettiğimiz YÖK Başkanımız sayın Prof. Dr. Erol Özvar hocamıza,   kurul üyelerine, emeği ve katkısı bulunan herkese teşekkür ediyorum ” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye teknoloji perakendeciliğinin ve e-ticaretin öncü markası Teknosa, YouTube kanalında teknoloji meraklıları için “Teknosa ile TeknoTalks” serisi başlattı. 

Sabancı Holding iştiraklerinden Teknosa, teknoloji meraklılarına ve sektör profesyonellerine hitap eden yeni YouTube serisi “Teknosa ile TeknoTalks” ile dijital platformlardaki varlığını güçlendiriyor. Teknoloji ve pazarlama dünyasının önde gelen isimleri ile yenilikçi liderleri her ay TeknoTalks’a konuk olacak.

YouTube kanalını en son teknolojik gelişmeleri takip etmek, ürünler hakkında detaylı bilgilere ulaşmak ve teknolojiyi eğlenceli bir şekilde keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir kaynak haline getiren Teknosa, teknoloji ve pazarlama dünyasına dair derinlemesine bilgiler sunarak, izleyicilere yeni bakış açıları kazandırmayı vaat ediyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı