Aylık arşivler: Nisan 2024

Türkiye'de hala teşhis alamayan 1 milyon çölyak hastası var

Vakfın 1.kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte Türkiye’de 150 binden fazla çölyak hastası ve hala teşhis alamayan 1 milyon civarında kişi bulduğuna dikkat çekilerek bu alanda farkındalığı artırmanın önemi paylaşıldı.

Türkiye’de glutensiz beslenmeyi yaygınlaştırmak, çölyak hastalığı hakkında farkındalığı artırmak ve ihtiyacı olan çölyaklı ailelere destek olmak amacıyla kurulan Çölyak Vakfı 1.kuruluş yıldönümünü Ankara’da düzenlediği Glutensiz Gala Yemeği ile kutladı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Çölyak Vakfı Kurucusu ve Başkanı Doçent Dr. Elif Bal Beşikçi “Bir yıl boyunca çölyakla ilgili farkındalığın artması, sağlıklı ve glutensiz beslenmenin yaygınlaşması için pek çok farklı alanda mücadele ettik. Okullarda, üniversitelerde, zincir marketlerde daha fazla glutensiz ürün ve menü bulunması için bakanlıklarımız ve bürokratlarımız ile iş birliği içinde çalıştık. Bu yıl defalarca makamlarını aşındırdığımız çok kıymetli devlet büyüklerimizin ve bürokratlarımızın, birlik ve beraberliğimizin bir simgesi olarak bugün aramızda olması Vakıf yönetimi olarak hem bize hem de çölyaklı ailelere büyük bir güç ve umut veriyor. Türkiye’de glutensiz beslenmeyi yaygınlaştırmak ve çölyak farkındalığını artırmak için omuz omuza çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Etkinlikte konuşan Dr. Schär Turkey Genel Müdürü Özgür Erdoğan da 100 yılı aşkın süredir çölyak hastaları ve farklı beslenme ihtiyaçları olan bireylerin hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla çalıştıklarını belirterek “Çölyak hastalığının ve glutensiz beslenme ihtiyacının hayat boyu süren bir yolculuk olduğunun farkındayız. Ürünlerimizle bu ‘kişisel’ anlarda sizlerle beraber olmak, bu yolculukta size bir tür ‘yoldaşlık’ yapmayı hedefliyoruz. Çölyak Vakfı, henüz 1. yaşını kutluyor olmasına rağmen, bizi bu amacımıza taşıyan bir iş ortağı oldu. Daha uzun seneler boyunca, birlikte nice güzel projelere imza atacağımıza inanıyoruz” dedi.

Türkiye’nin glutensiz gıda sektörüne liderlik eden sayılı ülkelerin arasında yer almasını istiyoruz

Glutensiz gıda sektörünün lideri olarak en temel hedeflerinin Schär ürünlerinin güvenilirliğini, lezzetini ve ulaşılabilirliğini sağlamak olduğunun da altını çizen Erdoğan “Geçen yıl İstanbul’da açtığımız fabrikamızda sadece glutensiz ürünler ürettiğimiz için, çapraz bulaş riskini tamamen ortadan kaldırmış oluyoruz. Sadece kaliteden değil, lezzetten de ödün vermiyor;  glutenli ürünleri aratmayan lezzetteki ürünlerimizle rakiplerimizden ayrışıyoruz. Yerli üretim sayesinde de ürünlerimizi çok daha fazla kişiye, uygun fiyatlı bir şekilde ulaştırabiliyoruz. Amacımız, Türkiye’yi glutensiz gıda için de bir üs haline getirerek glutensiz gıda sektörüne liderlik eden sayılı ülkelerin arasında yer almasını sağlamak” dedi. 

Çölyak hastalığı ile ilgili farkındalığın artırılmasına ve çözümler üreterek çölyaklıların hayatının kolaylaşmasına katkıda bulunan, TBMM 25. 26. Ve 27. Dönem İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı Kan, TBMM 24., 25. ve 27. Dönem Kayseri Milletvekili ve TBMM Çölyak Hastalığı Araştırma Komisyonu Başkanı Dr. İsmail Tamer, TBMM 25 ve 26. Dönem Çorum Milletvekili Lütfiye İlksen Ceritoğlu Kurt, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Metehan Karataş, üst düzey bürokratlar, rektörler, akademisyenler ve çölyaklı aileler katıldığı etkinlikte, Türk Gastroenteroloji Derneği adına konuşan Dr. Öğretim Üyesi Ali Karataş ile Gastroenterolog Doç Dr. Muharrem Taşkoparan konuklara çölyak hastalığı ve glutensiz beslenme ile ilgili son gelişmeleri aktardı.

Yemeğin ardından çölyaklıların hayatlarına dokunan, onların daha rahat ve konforlu yaşamasına destek olan Sağlık Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı bürokratları ile üniversite öğrencisi çölyaklı gençlerin hayatlarına dokunan Yükseköğretim Kurulu Genel Sekreteri ile İstanbul Teknik Üniversitesi, Üsküdar Üniversitesi ve Muş Üniversitesi rektör ve dekanlarına teşekkür plaketi taktim edildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mide gribine dikkat! Gastroenterit (Mide Gribi) bahar aylarında daha sık görülüyor!

Gastroenteritin özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında sık görüldüğüne işaret eden Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Çünkü bu dönemler mevsim geçişi olduğundan dolayı vücudun sistemi zayıflıyor ve enfeksiyonlara karşı direnç de azalıyor. Böylece gastroenteritler de sık görülüyor.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, mide bağırsak sistemi enfeksiyonu “Gastroenterit” hakkında bilgi verdi.

Gastroenteritlerin çoğunun kaynağı viral

Mide bağırsak sisteminin enfeksiyonunun “Gastroenterit” olarak adlandırıldığını ifade eden Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Halk arasında mide gribi olarak da biliniyor. Gastroenterit klinik olarak karşımıza bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal ya da yüksek ateş gibi şikayetlerle çıkıyor. Gastroenteritlerin çoğunun kaynağı viraldir. Bunlar rotavirüs ya da norovirüs olabilir. Özellikle çocuklarda görülenler daha çok viral kaynaklıdır. Bunun dışında gastroenteritler, bakteriyel ya da nadir de olsa paraziter kaynaklıdır.” dedi.

Gastroenteritin tedavisi var mı? 

Farklı etkenlerle ortaya çıkabildiği için gastroenteritlerin tedavisinin mümkün olduğunu dile getiren Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Viral kaynaklı olan gastroenteritlerde antibiyotik tedavisinin yeri yoktur. Ama bakteriyel ya da paraziter kaynaklı olanlarda, öncelikle kaynağı ortaya çıkardıktan sonra ilaç tedavisi söz konusu.” diye bilgi verdi. 

Gastroenterit bahar aylarında daha sık görülüyor 

Gastroenteritin özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında sık görüldüğüne işaret eden Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Çünkü bu dönemler mevsim geçişi olduğundan dolayı vücudun sistemi zayıflıyor ve enfeksiyonlara karşı direnç de azalıyor. Böylece gastroenteritler de sık görülüyor. Özellikle yaz aylarında beslenme koşullarına ve hijyen koşullarına da uyulmadığı için sonbaharda daha sık görülüyor.” dedi.

Gastroenteritin özel bir diyeti var mı?

Gastroenterit olan kişilerde bulantı, kusma ve karın ağrısı olduğunu ve bu nedenle kişilerin özellikle lifli ve yağlı gıdalardan uzak durması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Daha çok haşlama, sebze ya da meyve yenebilir. Önemli olan burada sıvı kaybını önlemektir. Bol miktarda sıvı kaybı olduğu zaman böbrek fonksiyonları etkileniyor. Sıvı kaybını engelledikten sonra, gastroenterit kendi kendini sınırlayan bir hastalıktır.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Damar Tikanıklarını Önlemenin 7 Etkili Yolu!

Günümüzün en ciddi sağlık sorunlarından biri olan damar tıkanıklıklarının görülme sıklığı dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de giderek artıyor.

Artık genç yaşlarda da ortaya çıkabilen damar tıkanıklığı tedavi edilmediğinde kalp krizi ile doku ve organ kaybına yol açarak hayatı tehdit edebiliyor! Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Onur Taşar “Genetik yatkınlık, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, sigara, alkol kullanımı, sağlıksız beslenme, diyabet, stres ve hareketsiz yaşam gibi etkenlerle son yıllarda hızla yaygınlaşan bu hastalığın tedavisi kadar, ortaya çıkmasının ve nüksetmesinin önlenmesi de temel hedefimiz olmalıdır” diyor. Teknoloji ve tıpta yaşanan hızlı gelişmeler sayesinde artık damar tıkanıklığı tedavisinin daha etkili yapılabildiğini belirten Doç. Dr. Taşar, bunun yanı sıra bilimsel çalışmalar ışığında alacağımız basit ama etkili tedbirlerle bu ciddi sorundan büyük ölçüde korunmanın mümkün olduğunu vurguluyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Onur Taşar damar tıkanıklıklarını önlemenin 7 etkili yolunu ve tedavide yeni nesil yöntemleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.  

Beslenme alışkanlıklarınızı gözden geçirin

Doymuş yağlardan zengin hayvansal yağlar yerine bitkisel kökenli doymamış yağ asitleri içeren sıvı yağlar tüketin. Akdeniz tipi beslenmeyi benimseyin. Şeker, beyaz ekmek vb nişastalı ürünlerden uzak durun. Günlük tuz tüketiminde 5 gramı aşmayın. Liften zengin tam tahıllar, meyveler, sebzeler, baklagiller ve kuruyemişler de damar tıkanıklıklarını önleyen temel gıdalar olarak sayılabilir. 

Kırmızı et yerine beyaz et tüketin

Haftada en az bir porsiyon fırında pişirilmiş balık tüketin. Özellikle kendinden yağlı balıklar zengin omega-3 yağ asidi kaynaklarıdır ve damar tıkanıklığından korur. Kırmızı eti de haftada 500 gramı geçmemek şartıyla mümkün olduğunca yağsız olanlardan yemeli, işlenmiş kırmızı et ve et ürünlerinden olabildiğince uzak durmalıyız. 

Bol su için, şekerli ve gazlı içeceklerden kaçının

Günde iki buçuk litre su tüketmek genel vücut sağlığı gibi damarlarımızın sağlığı açısından da çok önemli. Yeterli sıvı tüketimi dolaşımı düzenler ve damarları korur. Ancak sıvı tüketiminin su, ayran, kefir gibi içeceklerden karşılanması, şekerli ve gazlı içeceklerin zararları nedeniyle bu tür içeceklerden kaçınılması gerekir. 

Sigara ve alkolden uzak durun 

Yapılan bilimsel çalışmaların; sigara ve alkolün damar sağlığı açısından da zararlarını ortaya koyduğunu vurgulayan Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Onur Taşar “Nargile, tütün, tütün ürünleri, elektronik sigara ve alkollü içeceklerden uzak durmak genel vücut sağlığı açısından olduğu gibi damar sertliği ve damar tıkanıklığının önlenmesinden de çok önemlidir” diyor. 

Kahve ve çay tüketimini düzenleyin 

Günlük bir ila üç kupa arası içilen filtre edilmiş ve kaynatılmamış kahve tüketmenin, başta damar tıkanıklığı temelli ölümler olmak üzere bazı ritim bozuklukları, yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, kolesterol yüksekliği ve yaratacağı etkileri önlediği kanıtlanmıştır. Yine günlük üç ila altı kupa kadar tüketilen siyah çayın ve bir kupa yeşil çayın damar tıkanıklıklarını az da olsa önlediği düşünülmektedir.

 

Düzenli egzersiz yapın

Hareketsiz (sedanter) yaşam damar sağlığımızı da tehdit eden başlıca unsurlardan birini oluşturuyor. Bu nedenle düzenli egzersize mutlaka zaman ayırın ve günlük yaşam alışkanlıklarınız arasına katın. Kadınların haftada toplam 150 dakika, erkeklerin 300 dakika egzersiz yapması damar sağlığını korumada çok büyük önem taşıyor. 

Uyku saatlerini düzenleyin

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Onur Taşar; düzenli, yeterli ve kaliteli uykunun da damar sağlığı açısından önemli rolü olduğunu belirterek, özellikle gece saatlerinde en az 7-8 saat uyumak gerektiğini söylüyor. ‘Az uyku bana yetiyor’ şeklinde düşünülmemesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Taşar, vücudumuzun gece uykusunda kendini yenilediği göz önüne alınarak özellikle gece 23:00’den itibaren mutlaka uykuda olunması gerektiğini vurguluyor. 

Damar tıkanıklığı tedavisinde yeni yöntemler

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Onur Taşar damar tıkanıklığı tedavisinde yeni yöntemleri  şöyle anlatıyor: “Günümüzde teknoloji ve tıptaki çok hızlı ilerlemeler sayesinde artık damar tıkanıklıkları ultra ince yapıdaki, metal protez yükünü azaltan yeni nesil stentler ile başarıyla açılabiliyor. Stente olanak tanımayan küçük çaplı damarlar ilaç salımlı balonlarla tedavi edilebiliyor. Yine ultrasonik dalgalar yardımıyla tıkanıklığa yol açan kireçli dokular eritilerek damarlar açılabilirken, ’’Rotablasyon’’ denen yöntemle damar içinde tıkanıklık yapan doku tıraşlanarak hasta sağlığına kavuşturulabiliyor.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Orhan Taylan Sokağın Direniş Hafızası” Sergisi Nilüfer'de

Nilüfer Belediyesi, geçen yıl hayatını kaybeden ressam Orhan Taylan’ın çalışmalarını “Orhan Taylan Sokağın Direniş Hafızası” isimli sergide sanatseverlerle buluşturuyor.

Orhan Taylan’ın toplumsal muhalefetle doğrudan ilişkilendiği iki dönemini bir araya getiren serginin açılışı, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in katılımıyla gerçekleşti.

1 Mayıs işçi Bayramı yaklaşırken Nilüfer Belediyesi, sokağın direnişini anlatan özel bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Geçen yıl hayatını kaybeden, 1 Mayıs kutlamalarının simge afişlerinin yaratıcısı Orhan Taylan’ı da anma niteliği taşıyan, “Orhan Taylan Sokağın Direniş Hafızası” isimli sergi, Nilüfer’de iki ayrı salonda izlenime açıldı. Serginin açılışını, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Orhan Taylan’ın eşi Melek Taylan Ulagay ve oğlu Ferhat Taylan birlikte yaptı.

Çok sayıda davetlinin de katıldığı serginin açılışında konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, çok anlamlı bir sergiye ev sahipliği yaptıklarını ifade ederek, “Orhan Taylan’ın anlamlı ve güzel eserlerine ev sahipliği yapmaktan dolayı çok mutluyuz. Nilüfer Belediyesi her zaman sanata ve sanatçıya sahip çıkmıştır. Bundan sonra da bu anlayış devam edecek. Bu eserleri bizlerle buluşturan ailesine ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de Nilüfer’in çok anlamlı bir sergiyi Bursa ile buluşturduğunu vurgulayarak, “Orhan Taylan’ın gezi olayları sırasında sokağın direnişini sanata dönüştürmesi inanılmaz değerli. Ailesine de bu çalışmalara sahip çıktığı için teşekkür ediyorum. Bu sergi çok büyük anlam içeriyor. Verilen mücadeleyi anlatmak açısından bu eserlerin ileri ki yıllara taşınması gerekir. Sanata sahip çıkmak herkesin sorumluluğudur. Bizim aydınlanmamızı kültür-sanat yapacaktır. Nilüfer’deki sanata sahip çıkma anlayışı Bursa genelinde de devam edecek. Bursa sanat kenti olmak zorunda” dedi.

Sergi açılışında duygularını ifade eden Orhan Taylan’ın  oğlu Ferhat Taylan da emeği geçenlere teşekkür ederek, “Babam burada olsaydı çok mutlu olurdu. 10 yıl önce yaptığı çalışmalarının kamusal alanda sergilenmesine çok sevinirdi. Biz de aile olarak onun emeğine sahip çıkıldığı için çok mutlu olduk” diye konuştu.

Orhan Taylan’ın, büyük kısmını 2013 yılında yaptığı Gezi resimleri ile DİSK’le beraber çalıştığı dönemden afişleri, fotoğrafları, çizimleri ve yazılarını buluşturan sergi, aile arşivi yanında DİSK ve salt arşivinden bir seçkiyi de Bursa’ya taşıyor. Sergi, 28 Temmuz’a kadar Nâzım Hikmet Kültürevi ve Meteor I Balat Kültürevi’nde izlenime açık kalacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sinema Dünyasının Gözü İzmir'de: Turan Film Festivali Başlıyor!

Uluslararası Turan Film Festivali; Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla Ege Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşecek. Türk dünyası sinemasını bir araya getiren, kültürel bağları güçlendiren ve sinema sanatını teşvik eden önemli bir etkinlik olan festival, 2-3 Mayıs tarihlerinde İzmir’de sinema tutkunlarını buluşturacak.

         Festival kapsamında Türk dünyası sinemasının en güncel ve seçkin örnekleri izleyicilerle buluşacak. Yarışma ve gösterim bölümlerinin yanı sıra atölye çalışmaları, panel ve söyleşiler gibi etkinliklerle sinemaseverler, yapımcılar, yönetmenler ve sanatçılar bir araya gelecek, deneyimlerini paylaşacak ve sinema sanatına dair yeni ufuklar keşfedecekler.

Festivalle ilgili bilgiler veren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Festival kapsamında uluslararası film yarışması, söyleşiler, fotoğraf sergileri, gösterim seçkisi, resim sergisi, konserler ve dans gösterisi sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular, alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenler belirlendi. Dereceye giren eserlerin yanı sıra 13 özel kategoride de ödüller verilecek” dedi.

Festivale EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın yanı sıra; TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Tasnif ve Araştırma Hizmetleri Dairesi Başkanı Ahmet Şahin, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Şube Müdürü Metin Elbeyoğlu,  Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, Sinema Genel Müdür Yardımcısı Kemal Uysal, Azerbaycan Sığınmacılar ve Mülteciler Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov, Azerbaycan Sinema Genel Müdürü Orxan Fikretoğlu, TÜRKSOY Sinema Komisyon Başkanı Salim Ezer, TÜRKSOY Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ülke Temsilcisi Güler Fedai, Hoçaz Film Genel Müdürü Amil Mamibeyli, Yönetmen Derviş Zaim ile Devlet Sanatçısı Hülya Koçyiğit ve Sanatçı Sinan Akçıl katılacak.

Etkinliğin ilk gününde Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonunda açılış töreni, kısa film seçkisi ve film gösterimi yapılacak. İkinci günde ise yine İletişim Fakültesinde kısa film seçkileri olacak. Etkinliğin ödül töreni 3 Mayıs Cuma günü Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezinde (AKM) saat 19.00’da yapılacak.

Ege Üniversitesinin başvurusu üzerine Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından “Uluslararası Turan Film Festivali” ismi ile patent altına alınan festival, “Kızılelma” teması ile gerçekleştirilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

23 Nisan’ı doyasıya kutladılar.

Atamız Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk çocukları nezdinde tüm dünya
çocuklarına armağan ettiği en büyük bayramımız nedeniyle “Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramı” YYÜ GAZİOSMANPAŞA HASTANESİ
tarafından düzenlenen partide tedavi gören çocuklar ve çalışanların
çocukları coşku içinde bir gün geçirdiler.

23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı dolayısıyla Gülmek iyileştirir
Derneği, Atel İnşaat’ın ve SD Medya’nın katkılarıyla düzenlenen neşeli
partide tüm çocuklar palyaço ile birlikte balonlar ve yüz boyama yaptılar.
Hep birlikte şarkılar ve marşlar söyleyen çocuklar coşku içinde eğlendiler.

Çocuk hematolijisi ve onkolojisi uzmanı Prof. Dr. Barış Malbora’nın da
katıldığı çocuklar partisinde aileler bu etkinlikten çok mutlu olduklarını ifade
ederek teşekkür ettiler. İş İnsanı Ahmet Gülcan bu özel günde ve özel
kardeşlerimize bir nebzede olsa Atel İnşaat olarak her zaman yanlarında
olacağız.
Atel inşaat’ın hazırladığı hediyeler partide sonunda tüm çocuklara verildi.

Aksiyon dizisi “Arjen”e görkemli gala!

GAİN’in aksiyon sahneleriyle dikkat çeken yeni dizisi “Arjen”in galası UNIQ İstanbul’da yapıldı. Tolgahan Sayışman’ın yapımcılığını ve başrolünü üstlendiği dizi, 26 Nisan’da GAİN’de yayında…

Birbiri ardına yayınladığı dizilerle sektöre hareket getiren GAİN, yeni dizisi “Arjen”in galasını UNIQ İstanbul’da düzenledi. Ünlü oyuncu Tolgahan Sayışman’ın başrolünü ve yapımcılığını üstlendiği dizide Sayışman’a Talat Bulut, Ezgi Eyüboğlu, Alican Yücesoy, Dilara Aksüyek, Saruhan Hünel, Yunus Eski ve Cemal Toktaş gibi ünlü isimler eşlik ediyor.

Galada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Tolgahan Sayışman “Daha önce Türkiye ekranlarında çok da alışagelmedik bir hikâyeyle karşınızdayız. Çok büyük bir emek verildi. Klasik bir cümle olacak belki ama Türkiye’de eşine benzerine rastlanmamış bir prodüksiyonla seyirci karşısına çıkıyoruz” dedi. Sayışman, gazetecilerin aksiyon sahnelerini sorması üzerine ise “Yorulduk… Başımıza kazalar geldi ama bunları bertaraf edip hızlı bir şekilde işe adapte olduk. Çıkan sonuçtan çok memnunum” diye konuştu.

Ezgi Eyüboğlu “Arjen”in çok emek harcanmış bir iş olduğunu belirtirken Dilara Aksüyek “Çok beğendiğimiz bir işin içindeyiz” dedi. Saruhan Hünel ise “Tüyo vermek istemiyorum ama Tolgahan’ı çok zorlayan sahneler oldu” diye ekledi. “Arjen”in bir diğer başrol oyuncusu Yunus Eski “Tolgahan Abi’ye ve bütün ekip arkadaşlarıma sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür ederim. Ben de sizin gibi izlemeyi heyecanla bekliyorum” dedi.

“Arjen”, küçük yaşta sokaklarda yaşamak zorunda kalan bir çocuğun bir suikastçıya dönüşme hikâyesini konu alıyor. Himayesine girdiği aileyi düşmanlarından korumak için her şeyi yapan Arjen, acımasızlığıyla tanınan biridir. Ancak ailesinin kendisine verdiği bir görev, onu büyük bir yol ayrımına getirecek ve Arjen’i hiç beklemediği bir hayatın tam ortasına sürükleyecektir.

Yapımcılığını Han Medya Yapım çatısı altında Tolgahan Sayışman’ın üstlendiği “Arjen”e usta oyuncu Altan Erkekli konuk oyuncu olarak katıldı. Umut Sarıboğa’nın yönettiği dizinin senaryosunda ise Altuğ Küçük imzası bulunuyor.

İnanır Group bünyesinde bulunan LPG'nin Huber 360° cihazlarının tanıtım etkinliği sektörün önde gelen temsilcilerinin katılımıyla İstanbul'da gerçekleştirildi

35 yıllık deneyim, bilimsel araştırmalar ve sağlık profesyonelleriyle iş birliği ile ortaya çıkan ve 165 bilimsel yayın ile etkinliği kanıtlanan LPG’nin Huber 360° cihazı ve Neuro Physical Training yöntemi önceki gün Crowne Plaza İstanbul Old City’de düzenlenen bir davetle tanıtıldı.

2009 yılından bu yana Türkiye’de İnanır Group güvencesiyle satışa sunulan LPG®’nin yeni teknolojisi Huber 360° cihazının tüm özellikleri Global Direktör Romain Retsin’in sunumuyla katılımcılar ile paylaşıldı.

1997 Dünya Snowboard Şampiyonu ve Profesyonel Golf sporcusu, TV yorumcusu ve aynı zamanda Biyomekanik Uzmanı olan, son 15 yıldır LPG firmasında Huber cihazlarının geliştirilmesi sürecini yöneten ve halen Huber Cihazları Global Direktörü olarak görev yapan Romain Retsi’nin sunumu ve verdiği bilgiler ışığında detaylı bilgi edinen katılımcılar cihazı deneyimleme imkanı da buldular.

Tek seansta 80-100 arası kas grubunu çalıştıran LPG Huber 360 cihazı, bedeni şekillendirmek ve sıkılaştırmak için tamamen doğal, verimli, hızlı etkili spor ve egzersiz teknolojisiyle 10 dakikada kusursuz bir görünüm sunuyor. Huber 360° fizik tedavi ve rehabilitasyon alanı başta olmak üzere sağlık, spor, fitness ve güzellik amaçlı yapılan analizler ile ihtiyaçlar doğrultusunda  kişiye özel hazırlanan programlar ve ölçümlenebilir sonuçlar sağlıyor.   

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Samy Ertan'dan Sahte Sevgililer

Türk arabesk müziğinin özel şarkılarından biri olan ” Sahte Sevgililer” sahne performansı ve güçlü yorumu ile adından söz ettiren Samy Ertan yorumu ile yeniden hayat buldu.

Samy Ertan , Sahte Sevgililer’i yeniden yorumlayarak arabesk müzik tutkunlarını duygusal bir yolculuğa çıkartıyor.

Altyapısında Usta müzisyenlerin eşlik ettiği şarkının düzenlemesi ise Emre Bayar tarafından yapıldı.



Sahte sevgililer hakkında Samy Ertan;

“Benim için çok özel bir şarkı. Canlı performanslarım sırasında çok fazla istek alan ve dinleyicilerin benden duymayı çok sevdiği bu eseri yorumlamak beni çok heyecanlandırdı. Umarım herkes bu eseri benim kadar hisseder.”

Sahte Sevgililer Ağdaş Müzik etiketi ile tüm dijital platformlarda ve klibi ile youtube kanalında yayında.



Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mehmet Sevin'in Yeni Şarkısı 'Merhamet' Büyük İlgi Gördü!

Türk sanat müziğinin değerli isimlerinden Mehmet Sevin, son çalışması olan “Merhamet” adlı şarkısıyla müzikseverlerin ilgi odağı oldu. Söz ve müziği Mehmet Sevin’e ait olan bu etkileyici eserin düzenlemesi, müzik dünyasının önde gelen isimlerinden Deniz Perhan ve Arif Tunç Konak tarafından gerçekleştirildi. Şarkının klibi ise başarılı yönetmen Fatih Doğukan Yılmaz tarafından yönetildi.

“Merhamet” adlı şarkı, Mehmet Sevin’in kadına yönelik şiddet olaylarına dikkat çeken güçlü mesajını içeriyor. Sevin, müziği ve klibiyle bu önemli sosyal sorunu ele alırken, izleyicilere derinden dokunan bir deneyim sunuyor. Şarkı ve klip, sanatçının duyarlı ve cesur duruşunu bir kez daha ortaya koyarak sevenlerinden büyük beğeni topladı.

Mehmet Sevin’in “Merhamet” adlı şarkısı ve klibi, sanatın toplumsal meselelere duyarlı bir şekilde nasıl yaklaşabileceğini gösteriyor. Sanatçı, sadece güzel melodiler sunmakla kalmayıp, aynı zamanda müziği aracılığıyla toplumda farkındalık yaratma misyonunu da sürdürüyor.

Bu etkileyici çalışma, müzikseverlerin yanı sıra eleştirmenler ve medya tarafından da olumlu şekilde karşılandı. Mehmet Sevin, sanatının gücünü kullanarak toplumda olumlu değişimlere katkıda bulunmaya devam ediyor. “Merhamet” WM Music etiketiyle tüm dijital platformlarda ve video klibiyle de WM Music Youtube kanalında müzikseverlerle buluştu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı