Aylık arşivler: Nisan 2024

Prof. Dr. Kamer, “Türkiye'de 2022 yılında 250 bin kişi kanser tanısı aldı"

Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği önerisi ile 1956 yılından itibaren her yıl 1-7 Nisan tarihleri arası Kanser Haftası olarak anılıyor. Kanser Haftası dolayısıyla açıklamalarda bulunan EÜ Kanserle Savaş Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve EÜ Tıp Fakültesi Dâhili Tıp Bilimleri Bölümü Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Emine Serra Kamer, “Kanser, dünyada ve ülkemizde hastalığa bağlı ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alan önemli bir sağlık problemidir. Ülkemizde her yıl 1-7 Nisan tarihleri arasında kamuoyunun kanser ile ilgili bilgilendirilmesi amacıyla pek çok farkındalık ve bilinçlendirme faaliyeti gerçekleştiriliyor. Ege Üniversitesi Kanserle Savaş Uygulama ve Araştırma Merkezi de bir yandan hastalığın tanı ve  tedavisine yönelik bölgede önemli rol üstlenirken bir yandan da   bilimsel projelerle literatüre ve klinik araştırmalara  öncülük ediyor. Ayrıca kanser ile ilgili kamusal farkındalığın artması için tarama ve sosyal sorumluluk projeleri yürütüyor” dedi. 

         İnsan vücudunda kanser hücrelerinin oluşumu ile ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Kamer “Kanser kontrolsüz hücre çoğalması sonucu vücudun belli bölgelerinde olağan dışı oluşumların gelişmesi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bu oluşumların kan ve hematojen yolla yayılması olarak tanımlanan bir hastalıktır. Normal hücrelerin hangi uyarıcı sistemlerle kontrolsüz çoğalmaya geçtikleri üzerine pek çok mekanizma söz konusudur. Bu uyarıcı süreçler, her kanser türü için farklılık gösterirken bazı tümör tipleri mekanizmaların birden fazlasını taşımaktadır” dedi.

“Kanserlerin yüzde 90’ı çevresel, yüzde 10’u ise genetik”

         Kanserin oluşumunda çevresel faktörlerin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Kamer, “Kanserler yüzde 90 çevresel, yüzde 10 oranında ise genetik faktörlere bağlı olarak gelişmektedir. Kanserlere neden olan çevresel faktörler arasında yer alan; tütün kullanımı, alkol tüketimi, fazla kilolu veya obez olma ve kansere sebep olan enfeksiyonlara maruziyetin engellenmesi veya aşılama yolu ile günümüzde görülen kanserlerin yüzde 30 ila yüzde 50 oranında önlenebileceği bilinmektedir.

Beslenme ve çevresel etmenler normal hücrelerin kanserli hücreye dönüşümünde en çok suçlanan sebeplerden birisidir. Özellikle kolon kanseri gibi sindirim sistemi kökenli tümörlerin beslenme alışkanlıkları ile ilişkisi net olarak gösterilmiştir. Ayrıca dengesiz beslenme ve obezitenin bazı kanser tiplerinin oluşuma zemin hazırladıkları bilimler çalışmalarla gösterilmiştir” diye konuştu.

         Kemoterapi ve radyoterapi alan hastalara önerilerde bulunan Prof. Dr. Kamer, “Kanser tedavisi sırasında sık uygulanan kemoterapi ve radyoterapi tedavileri, hastaların hekimlerinin önerilerini takip etmeleri, enfeksiyonlara yatkınlıkları nedeni ile sosyal yaşantılarına ve beslenme düzenlerine dikkat etmeleri çok önemlidir” dedi.

         “Merkezimiz yaygınlık ve risk oranlarını güncel olarak takip ediyor”

         GLOBACAN verilerine göre Türkiye’de 2022 yılında yeni tanı alan hasta sayısının 250 bin kişi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kamer “Bölgede kanser araştırma merkezi olarak yapılandırılmış ilk ve tek merkez olan Ege Üniversitesi Kanserle Savaş Uygulama ve Araştırma Merkezi, kanser kaydı ile hastalık yaygınlık ve risk oranlarını güncel olarak takip etmektedir. Aynı zamanda Ege Üniversitesi Hastanesi’nde tanı ve tedavi sürecinde hasta ve hasta yakınlarına danışmanlık hizmeti verilmektedir. Merkezimiz pek çok bilimsel araştırma yürütmesinin yanı sıra, her yıl düzenli olarak bilimsel toplantılar düzenlemektedir. Aynı zamanda erken tanı ve kamunun bilinçlendirilmesi amacı ile çok aktif Farkındalık Etkinlikleri yapmaktadır” diye konuştu.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

50 Yaş Altı Kanser Vakaları Artıyor

Kanser, dünyada ve ülkemizde sebebi bilinen ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alıyor.

Kanserin bu kadar yaygınlaşmasının sebepleri arasında artan stres, tütün ve alkol tüketimi, yanlış beslenme, işlenmiş gıdalar, sanayileşmenin getirdiği hava kirliliği bulunuyor. Özellikle 50 yaş altı kanser vakalarının son 30 yılda daha da arttığı biliniyor.

Bu nedenle Z kuşağı olarak da bilinen kitle için kanserle mücadele büyük önem taşıyor. Kanserle mücadelenin yolu ise bilinçli beslenme ve tarama programlarından geçiyor. Medicana Sağlık Grubu Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar ve Doç. Dr. Ozan Akıncı, 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası’nda kanseri önleme konusunda önemli bilgiler verdi.

Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) bağlı uluslararası Kanser Araştırma Ajansının (IARC) bu yıl yayımladığı rapora göre, 2022’de 20 milyon yeni kanser vakası görülmüşken, düzensiz beslenme, tütün ürünleri kullanımı, hareketsizlik, stresle birlikte bu rakamların artacağı tahmin ediliyor. Dünya genelinde 2050’de 35 milyondan fazla yeni kanser vakasının olacağı öngörülürken, 2022’deki tahmini 20 milyon vakaya oranla yüzde 77’lik artış yaşanması bekleniyor. Oysa doğru beslenmek, aktif kalmak ve sigara içmemek gibi sağlıklı seçimler yaparak kanser riskini azaltmak mümkün oluyor. Bunun yanında belirli kanserlerin erken tespit edilmesinde önerilen pek çok tarama yöntemleri bulunuyor.

Teknoloji bağımlılığı da kanser gelişmesinde rol oynuyor

Medicana International İstanbul Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar, kanserle mücadelede doğru ve bilinçli beslenmenin, egzersizin, stresten uzak durmanın, tütün ürünlerinin kullanımının sonlandırılmasının önem taşıdığına dikkat çekerek, “Günümüz dünyasında yaşam süresi uzamıştır. Artık 65-70 yaş arası bireyler orta yaş grubunda yer almaktadır. Yaşam süreleri uzadığı, günümüz tarama yöntemlerinin de gelişmesiyle birlikte kanser görülme oranları artmaktadır. Ancak kanser görülme sıklığı sadece orta ve ileri yaş bireylerde değil gençler arasında da yaygınlaşmaktadır. Kanserde dengesiz ve sağlıksız beslenme, tütün ürünleri kullanımı, hareketsizlik, obezite, doğal ürünler tüketmeme, hava kirliliği, teknoloji bağımlılığı, modern yaşama bağlı stres artışı da rol oynamaktadır” dedi. 

Korunmak için Akdeniz diyeti

Kanser riskini azaltmada özellikle beslenmenin önem taşıdığını söyleyen Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar, “Vücuttaki tüm hücrelerin, buna kanser hücreleri de dahil temel enerji kaynağı şekerdir. Yani hücrelerin temel fonksiyonlarını sürdürebilmesi için şeker zorunludur. Her vücutta kanser hücresi bulunmaktadır. Ancak kanserli hücreler hızlı büyüyüp çoğaldıkları için normal hücrelerden daha fazla şeker kullanırlar. Ayrıca aşırı şeker tüketiminin neden olduğu yağlanma ve obezite, kanseri de tetiklemektedir. Bu nedenle beslenmede şeker dengeli ölçüde tüketilmeli, şeker ihtiyacı porsiyon kontrollü bir şekilde meyve ve sebzelerden karşılanmalıdır. Bunun yanında doğal beslenme önem taşımaktadır. Akdeniz diyeti vücut için en uygun beslenme türüdür. Trans yağlar yerine zeytinyağı tüketilmelidir. Sebzeler haşlama, fırın, buhar gibi sağlıklı yöntemlerle pişirilmelidir. Haftada en az 2-3 kez balık tüketilmeli ve kızartma yapılmamalıdır. Kırmızı et yenecekse mangal ve kızartma türünde yöntemler tercih edilmemelidir. Konserve yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Sebze ve meyveler de mevsiminde tüketilmelidir” şeklinde konuştu.

Tedaviler mutlaka konseyle belirlenmeli

Kanserde birçok tedavi yönteminin bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Sarıyar, “Cerrahi, medikal onkoloji ve radyasyon onkolojisi alanındaki gelişmelerle tedaviler yürütülmektedir. Kanser tedavisi genellikle kanser hücrelerini öldürmek için uygulanan radyoterapi, kemoterapi, ilaçlar, cerrahi yöntemler, hormon tedavisi, immunoterapi ve yaşam tarzında yapılacak bazı değişiklikleri içermektedir. Tedaviler tam teşekküllü merkezlerde, kurulan konseylerle planlanmalıdır. Son yıllarda girişimsel radyoloji yöntemleri de tedavilerde kullanılmaktadır” diye görüş verdi.

Tedavide sıcak kemoterapi de kullanılıyor

Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar, yakın bir geleceğe kadar karın içine yayılmış kanserlerin tedavi edilemeyeceği görüşünün mevcut olduğunu anımsatarak, ancak sitoredüktif cerrrahi ve ısıtılmış karın içi kemoterapi yöntemlerinin ilerlemiş karın içi kanserlerde arternatif cerrahi tedavi yöntemi olarak yerini aldığını bildirdi.

Türkiye’de sayılı merkezde uygulanan sıcak kemoterapi tedavisinin kanser hastalarına daha uzun bir yaşam şansı sunduğunu aktaran Sarıyar, “İlerlemiş kanser hastalarının yeni umudu olan bu tedavi yöntemiyle (Isıtılmış Karın İçi Kemoterapi/Hyperthermic Intraperitoneal Chemotherapy-HİPEK) kanserlerin önemli bir oranına tanı konabiliyor” ifadesini kullandı. Prof. Dr. Sarıyar, bu yöntemin ilk kez teşhis edilmiş ve ameliyat olmamış ileri evre kanserlere uygulanabildiği gibi, daha önce ameliyat olmuş ancak tekrar etmiş kanserlere de uygulanabildiğini ifade etti.

50 yaş altı vakalar son 30 yılda arttı

Medicana International İstanbul Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Doç. Dr. Ozan Akıncı ise, kanserin küresel ölçekte giderek artan bir ivme ile yaygınlaşmakta olduğunun altını çizerken, “Bu artışta artan stres, anksiyete, tütün ve alkol tüketimi, hareketsizlik, obezite, radyasyon, GDO’lu ve hormonlu gıdalar, tarım ilaçları ve sanayileşmenin getirdiği hava kirliliği en önemli tetikleyici unsurlar olarak göze çarpmaktadır. 50 yaş altı kanser vakaları son 30 yılda daha da artmıştır. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre ülkemizde 50 yaş altı kanser vakası oranı yüzde 66’dır. Bu ciddi oranı göz önünde bulundurursak Z kuşağının kanserle mücadelesi daha da önem kazanmaktadır” dedi. 

Kanser gerçeğinin farkına varılmalı

Dünya genelinde her 5 kişiden 1’inin hayatı boyunca en az bir kez kansere yakalandığını belirten Doç. Dr. Ozan Akıncı, “2022’de tüm dünyada yıllık 20 milyon yeni vaka ve 9.7 milyon kansere bağlı ölüm gelişmiştir. Bu verilere bakılarak 2050’de yüzde 77’lik bir artışla 35 milyondan fazla yıllık yeni kanser vakası gelişeceği öngörülmektedir. Bu tabloda sanayileşmenin ve risk faktörlerinin tetiklemesiyle daha da dramatik hale gelebileceği tahmin edilmektedir. Bu nedenle önlem alınmalıdır. Kanserle mücadelede tam başarı ancak ona neden olan faktörlerden kaçınmakla mümkündür. Kanseri erken aşamada fark etmek veya tespit etmek kanseri tam yenebilmek için çok önemlidir. Kanser gerçeğinin farkında olarak risk faktörlerini değiştirmek faydalı olabilmektedir. Ama daha güçlü olunabilecek bir konu da tarama testleridir. Meme, akciğer, kolon, mide, prostat ve rahim ağzı kanserlerine karşı mutlaka uygun zamanda hekimimiz ile iş birliği içinde tarama testlerini yaptırmak önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.

Kanserde motivasyon önemlidir

Hastaların tarama testleriyle birlikte teşhis konulduktan sonra negatif duygu durumuna girebildiklerine değinen Doç. Dr. Akıncı, “Moral ve motivasyon tedavi sürecinde hastalar için en önemli dayanaktır. Ailelerinin ve sevdiklerinin yanlarında olduğunu görmek onları kansere karşı da daha güçlü kılmaktadır. Bununla beraber hasta-hekim iş birliğinin ve güven duygusunun da bu süreçlerin en kıymetli motivasyon kaynağı olduğunu söylemek mümkündür” diye konuştu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kral Şakir gösterisi tatilde Trump AVM'de, 6-14 Nisan

Türkiye’nin ilk yerli çizgi dizisi Kral Şakir, bayram tatilini de kapsayan ara tatil döneminde Trump AVM’de çocuklarla buluşuyor.

Kral Şakir, muhteşem şovuyla 6-14 Nisan tarihleri arasında Trump AVM B3 katında çocuklara eğlenceli saatler yaşatacak. 

Etkinliğe katılım ücretsiz!

 

Ramazan Bayramı, okulların ara tatili ile de birleşerek uzun bir dinlenme zamanı sunuyor. Çocuklar, hem tatil hem bayram sevincini Türkiye’nin ilk çizgi dizisi Kral Şakir’in eğlenceli şovuyla Trump AVM’de yaşayacak. Bir aslan ailesinin başından geçen komik ve neşeli hikayeleri anlatan Kral Şakir, 6-14 Nisan tarihleri arasında Trump AVM’de olacak ve çocuklara keyifli saatler yaşatacak. 

Trump AVM B3 katındaki özel sahnede komik ve eğlenceli gösterilerini sergileyecek olan Kral Şakir, ayrıca çocuklarla sohbet edecek. 

Katılımın ücretsiz olduğu Kral Şakir gösterisi, 6-14 Nisan tarihleri arasında 12:00/14:00/16:00/18:00 saatlerinde dört seans, bayramın birinci günü olan 10 Nisan’da ise 14:00/16:00/18:00 saatlerinde üç seans olarak yapılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Trump Art Gallery'de Nisan sergisi: 'Kurulu Düzen', 1-30 Nisan

Ressam Büşra Aktekinoğlu Babat, satranç tutkusunu son sergisi Kurulu Düzen’in ana konusu olarak yansıtıyor. Hayatı satranç olarak gören sanatçı, oyuncak tahta atları serginin kahramanları olarak öne çıkarıyor. 

Trump Alışveriş Merkezi’nde yer alan Trump Art Gallery, sanatçı Büşra Aktekinoğlu Babat’ın ‘Kurulu Düzen’ adlı sergisine Nisan ayı boyunca ev sahipliği yapacak. 

Son dönem resimlerine tutkusu satrancı da ekleyen sanatçı Büşra Aktekinoğlu Babat, Yaşadığımız hayatı satranç olarak görüyorum” diyerek şöyle devam ediyor: “Bu oyunda geri adım da atsak kazanma odaklı oluyoruz. Bu oyun kadar eğlenceli fakat düşündüren bir hayatın ortasındayız. Oyunda belirli bir süremiz var ve yanlış hamle nasıl bütün oyunu bozabiliyorsa, verdiğimiz yanlış bir karar tüm hayatımızı etkileyebiliyor. Ortak olan bir nokta daha var, kurallarımız… Özellikle derdini anlatamayan canlılara karşı adil olmalıyız” diyor.

Dünyanın var oluşundan bu yana hayvanlarla beraber olduğumuzu ancak uzun zamandır onların karşısında durduğumuzu ifade eden Babat, “Hayvanlar bizim geçmişimiz ama biz onların ölümü haline geldik. Bu beni incitiyor. Oysa her şey farklı olabilirdi, yan yana ilerleyebilirdik. Üstelik bu bizi satranç gibi yönettiğimiz hayat oyununda daha güçlü kılabilirdi” diyor.

Sanatçı; kelimelerinin yetmediği yerde resimlerle ilerlediğini, sembol olarak her dönemin popüler oyuncağı tahta oyuncak atları kullandığını vurguluyor. Eserlerinde dil, din veya önem verilen her şeyi bir kenara bırakarak önce insan olabilmeyi, bunun da yolunun masum canlılara merhamet etmekten geçtiğini sorgulatmaya çalışıyor.

Küratörlüğünü Kenan Bahadır Derre’nin üstlendiği sergi, 30 Nisan tarihine kadar Trump Alışveriş Merkezi B2 katında bulunan Trump Art Gallery’de ziyaret edilebilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nissan Formula E Takımı ilk Tokyo E-Prix'sinde tarihi Pole Pozisyonu ve podyum derecesi elde etti

Nissan pilotu Rowland art arda üçüncü kez podyuma çıkarken, Nissan takım sıralamasında 4’ncülüğe yükseldi.

Nissan Formula E Takımı, ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonasında ilk kez anavatınında yarışırken, pilotu Oliver Rowland ile ilk Tokyo E-Prix’sinde pol pozisyonunu ve ikinciliği elde etti.

Diriyah ve São Paulo’da art arda elde ettiği podium derecelerinin ardından,  Nissan ekibi, serinin Japonya’daki ilk yarışı öncesinde kendilerine güveniyorlardı.

Nissan’ın İngiliz pilotu Rowland, A Grubu Sıralamalarında en hızlı dereceyi yaparak son performansını sürdürdü ve ardından düelloların üç etabında da en hızlı zamanı yaparak sezonun ikinci Julius Baer Pole Pozisyonu’nu elde etti. Yarışın büyük bölümünde liderliği elinde tutan Rowland, enerji tasarrufu yapmak amacıyla ikinciliğe düştü ve son turlarda galibiyet için atak yaptı. Liderle yan yana gelmesine rağmen pozisyonunu geri alamadı ve yarışı ikinci sırada tamamladı.

Bu sonuçla Rowland Sürücüler Şampiyonasında üçüncü sıraya yükselirken, Nissan takım sıralamasında da dördüncü sıraya yükseldi.

Nissan Formula E Takımı, önümüzdeki iki hafta içerisinde şampiyonanın 10. sezonunun 6. ve 7. turları için ilk kez İtalya’nın Misano kentinde yarışacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ESET teknolojisi ve stratejik vizyonu ile fark yaratıyor

Dijital güvenlik alanında küresel bir lider olan ESET, güvenlik pazarının gelişmiş kalıcı tehdit (APT) koruma segmentini kapsayan Radicati APT Protection Market Quadrant 2024’te ‘En İyi Oyuncu’ seçildi.

APT koruması, “sıfırıncı gün tehditlerinin ve kalıcı kötü niyetli saldırıların tespiti, önlenmesi ve olası düzeltilmesi için bir dizi entegre çözüm” olarak tanımlanıyor. Tanınmış pazar araştırma firması Radicati, satıcıları çeyrekte iki kritere göre konumlandırıyor: Her bir satıcının çözümünün özelliklerinin genişliği ve derinliğine göre değerlendirilen işlevsellik ve satıcının stratejik yönünü ifade eden stratejik vizyon. ESET, Radicati tarafından düzenlenen raporda “hem genişlik hem de işlevsellik derinliği sunan ve gelecek için sağlam bir vizyona sahip olan ürünleriyle mevcut pazar liderleri arasında yer alıyor. En İyi Oyuncular, teknolojileri ve stratejik vizyonlarıyla pazarı şekillendiriyor.

ESET Teknoloji Direktörü Juraj Malcho  yaptığı açıklamada “Radicati tarafından APT Protection Market Quadrant’ta üst üste beşinci kez En İyi Oyuncu olarak gösterilmekten heyecan duyuyoruz. Bu kilometre taşıyla ESET, en yeni güvenlik yazılımlarının geliştirilmesine olan bağlılığını ve inovasyona olan bağlılığımızı bir kez daha teyit ediyor. Teknolojiyi tüm teknoloji kullanıcıları için daha güvenli hale getirme çabalarımızın takdir edilmesinden gurur duyuyoruz” dedi.

ESET’in en güçlü yönlerinden biri, ESET Inspect ile birlikte ayrıntılı görünürlük, risk değerlendirmesi, olay müdahalesi, soruşturma ve düzeltme ile genişletilmiş algılama ve yanıt (XDR) sunan birleşik tek tıklamalı güvenlik yönetimi platformu ESET PROTECT’tir. Platform, bulutta ya da şirket içinde kullanılabiliyor ve Windows, macOS ve Linux gibi tüm büyük işletim sistemlerini destekliyor. Raporda ayrıca ESET’in çözümlerinin çoklu dil desteği ve geniş bir yerelleştirilmiş sürüm seti sunduğu vurgulandı. ESET’in başarısına katkıda bulunan bir diğer önemli alan da, sıfırıncı gün varyantları, ikili gizleme, sanal makinede gizleme ve dosyasız saldırılar gibi gelişmiş kaçınma teknikleri kullanan tehditlerin tespit edilmesine yardımcı olmak için ESET Endpoint Security çözümlerini ek bir tehdit telemetri kaynağı olarak Intel® TDT ile birleştiren ortaklık.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı