Aylık arşivler: Nisan 2024

Tüik: Hizmet Üretici Fiyat Endeksi (H-ÜFE) yıllık %85,41 arttı, aylık %3,64 arttı

H-ÜFE ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yıllık %78,53 arttı

Bir önceki yılın aynı ayına göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde %78,53 artış, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde %90,25 artış, bilgi ve iletişim hizmetlerinde %91,35 artış, gayrimenkul hizmetlerinde %71,21 artış, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde %96,31 artış, idari ve destek hizmetlerde %97,65 artış gerçekleşti.

H-ÜFE ulaştırma ve depolama hizmetlerinde aylık %2,86 arttı

Bir önceki aya göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde %2,86 artış, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde %3,68 artış, bilgi ve iletişim hizmetlerinde %2,80 artış, gayrimenkul hizmetlerinde %3,16 artış, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde %6,37 artış, idari ve destek hizmetlerde %4,56 artış gerçekleşti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Turizm geliri ve gideri için revizyon tamamlandı

Bunun sonucunda, turizm gelir ve gideri için planlanan revizyonlar tamamlanmış olup, söz konusu revizyon 2012 yılından 2023 yılını kapsayacak şekilde uygulanmıştır.

Turizm geliri geçen yılın aynı çeyreğine göre %5,4 arttı

Turizm geliri Ocak, Şubat ve Mart aylarından oluşan I. çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %5,4 artarak 8 milyar 784 milyon 800 bin dolar oldu. Turizm gelirinin %21’i ülkemizi ziyaret eden yurt dışı ikametli vatandaşlardan elde edildi.

Ziyaretçiler, seyahatlerini kişisel veya paket tur ile organize etmektedirler. Bu çeyrekte yapılan harcamaların 7 milyar 775 milyon 627 bin dolarını kişisel harcamalar, 1 milyar 9 milyon 174 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

Ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı çeyreğine göre %10,1 arttı

Ülkemizden çıkış yapan ziyaretçi sayısı 2024 yılı I. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %10,1 artarak 9 milyon 10 bin 90 kişi oldu. Ziyaretçilerin %21,6’sını 1 milyon 942 bin 94 kişi ile yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu.

Bu çeyrekte ülkemizden çıkış yapan ziyaretçilerin gecelik ortalama harcaması 93 dolar oldu. Yurt dışında ikamet eden vatandaşların gecelik ortalama harcaması ise 64 dolar oldu.

Bu çeyrekte turizm geliri içerisindeki yeme içme harcamalarının payı %22,6, uluslararası ulaştırma harcamalarının payı %16,7, paket tur harcamalarının payı ise %11,5 oldu. Bir önceki yılın aynı dönemine göre yeme içme harcamaları %2,8, uluslararası ulaştırma harcamaları %11,8 ve paket tur harcamaları %19,4 arttı.

Ziyaretçiler %46 ile en çok “gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler” amacıyla geldi

İkinci sırada %31,3 ile “akraba ve arkadaş ziyareti”, üçüncü sırada ise %9,6 ile “alışveriş” yer aldı. Yurt dışı ikametli vatandaşlar ise ülkemize %73,6 ile en çok “akraba ve arkadaş ziyareti” amacıyla geldi.

Turizm gideri geçen yılın aynı çeyreğine göre %11,3 arttı

Yurt içinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaşlarımızın harcamalarından oluşan turizm gideri, geçen yılın aynı çeyreğine göre %11,3 artarak 1 milyar 779 milyon 649 bin dolar oldu. Bunun 1 milyar 444 milyon 620 bin dolarını kişisel harcamalar, 335 milyon 30 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

Yurt dışını ziyaret eden vatandaşlar 2023 yılı I. çeyreğine göre %18,4 arttı

Bu çeyrekte yurt dışını ziyaret eden vatandaş sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %18,4 artarak 2 milyon 449 bin 225 kişi oldu. Bunların kişi başı ortalama harcaması 727 dolar olarak gerçekleşti.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Mart ayında genel ticaret sistemine göre ihracat %4,1, ithalat %6,3 azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2024 yılı Mart ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre %4,1 azalarak 22 milyar 571 milyon dolar, ithalat %6,3 azalarak 29 milyar 912 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Mart döneminde ihracat %3,6 arttı, ithalat %12,8 azaldı

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2024 yılı Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %3,6 artarak 63 milyar 603 milyon dolar, ithalat %12,8 azalarak 83 milyar 945 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Mart ayında enerji ürünleri ve altın hariç ihracat %5,1, ithalat %6,7 azaldı 
              
Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2024 Mart ayında %5,1 azalarak 21 milyar 915 milyon dolardan, 20 milyar 789 milyon dolara geriledi.

Mart ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat %6,7 azalarak 24 milyar 452 milyon dolardan, 22 milyar 805 milyon dolara geriledi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Mart ayında 2 milyar 16 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi %6,0 azalarak 43 milyar 594 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı %91,2 oldu.

Dış ticaret açığı Mart ayında %12,4 azaldı

Mart ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre %12,4 azalarak 8 milyar 379 milyon dolardan, 7 milyar 341 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Mart ayında %73,8 iken, 2024 Mart ayında %75,5’e yükseldi.

Dış ticaret açığı Ocak-Mart döneminde %41,5 azaldı

Ocak-Mart döneminde dış ticaret açığı %41,5 azalarak 34 milyar 799 milyon dolardan, 20 milyar 343 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak-Mart döneminde %63,8 iken, 2024 yılının aynı döneminde %75,8’e yükseldi.

Mart ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı %94,6 oldu

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2024 Mart ayında imalat sanayinin payı %94,6, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı %3,5, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı %1,5 oldu.

Ocak-Mart döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı %93,9, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı %4,1, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı %1,5 oldu.

Mart ayında ara mallarının toplam ithalattaki payı %69,9 oldu

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2024 Mart ayında ara mallarının payı %69,9, sermaye mallarının payı %14,5 ve tüketim mallarının payı %15,5 oldu.

İthalatta, 2024 Ocak-Mart döneminde ara mallarının payı %70,6, sermaye mallarının payı %14,8 ve tüketim mallarının payı %14,5 oldu.

Mart ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu

Mart ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 749 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 288 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 265 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 189 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 172 milyon dolar ile Birleşik Krallık takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın %29,5’ini oluşturdu.

Ocak-Mart döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 5 milyar 232 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 804 milyon dolar ile ABD, 3 milyar 449 milyon dolar ile İtalya, 3 milyar 357 milyon dolar ile Irak ve 3 milyar 256 milyon dolar ile Birleşik Krallık takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın %30,0’ını oluşturdu.  

İthalatta ilk sırayı Çin aldı

İthalatta Çin ilk sırayı aldı. Mart ayında Çin’den yapılan ithalat 3 milyar 900 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 632 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 2 milyar 146 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 902 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 407 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %43,4’ünü oluşturdu.

Ocak-Mart döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 11 milyar 984 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 10 milyar 227 milyon dolar ile Çin, 6 milyar 282 milyon dolar ile Almanya, 4 milyar 632 milyon dolar ile İtalya, 4 milyar 146 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %44,4’ünü oluşturdu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat %0,8 arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2024 Mart ayında bir önceki aya göre ihracat %0,8, ithalat %3,9 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2024 yılı Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat %1,1, ithalat %0,8 arttı.

Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı %3,3 oldu

Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Mart ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %94,6’dır. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı %3,3’tür. Ocak-Mart döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %93,9’dur. Ocak-Mart döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı %3,1’dir.

Mart ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı %81,5’tir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı %11,3’tür. Ocak-Mart döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı %79,0’dır. Ocak-Mart döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı %11,8’dir.  

Özel ticaret sistemine göre ihracat 2024 yılı Mart ayında 20 milyar 663 milyon dolar oldu

Özel ticaret sistemine göre, 2024 yılı Mart ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre %4,1 azalarak 20 milyar 663 milyon dolar, ithalat %7,6 azalarak 28 milyar 5 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Mart ayında dış ticaret açığı %16,2 azalarak 8 milyar 758 milyon dolardan, 7 milyar 341 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Mart ayında %71,1 iken, 2024 Mart ayında %73,8’e yükseldi.

İhracat 2024 yılı Ocak-Mart döneminde 57 milyar 794 milyon dolar oldu

Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2024 yılı Ocak-Mart döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre %3,1 artarak 57 milyar 794 milyon dolar, ithalat %13,1 azalarak 79 milyar 74 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Mart döneminde dış ticaret açığı %39,2 azalarak 34 milyar 998 milyon dolardan, 21 milyar 280 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak-Mart döneminde %61,6 iken, 2024 yılının aynı döneminde %73,1’e yükseldi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ares Logistics, 50 Adetlik Iveco S-Way Siparişinin 11 Adetini Teslim Aldı

Türkiye’nin önde gelen uluslararası entegre lojistik firmalarından Ares Logistics, IVECO S-WAY çekiciler ile filosunu daha da büyüttü. Şirketin Kurucu Ortaklarından Engin Kırcı “Yeni çekicilerimizle taşıma hacmimizi artırarak müşterilerimize daha hızlı ve kaliteli hizmet sunmayı hedefliyoruz.’’ dedi.

Fransa, İspanya, Portekiz, Romanya ve Kuzey Afrika başta olmak üzere geniş bir coğrafyada uluslararası lojistik hizmetler sunan Ares Logistics, 50 adet IVECO S-WAY siparişinin 11 adetini teslim aldı. Yapılan teslim töreninde IVECO Group Ağır Vasıta Satış Geliştirme Müdürü Tayfun Fıçıcı, Ares Logistics’in Kurucu Ortakları İdris Hanoğlu ve Engin Kırcı ile GENPAR Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Ayaz, GENPAR Otomotiv Ağır Vasıta Satış Müdürü Oğuzcan Suvatlar bulundu.

Sektörde müşteri ihtiyaçlarına uygun lojistik çözümler sunan Ares Logistics de filosuna katacağı yeni araçlar için global taşımacılık alanında öne çıkan hafif, orta ve ağır ticari araç üreticisi IVECO’nun S-WAY çekicilerini tercih etti. 

Yakıt Tasarrufu ve Sürüş Performansı S-Way Çekicileri Tercih Edilir Kılıyor

İstanbul’da bulunan merkez ofisinin dışında İzmir, Bükreş ve Sete ofislerinden de hizmet sağlayan Ares Logistics, 50 adetlik IVECO AS440S53T/P FULL özellikteki S-WAY’ler ile operasyonel yetkinliğini güçlendirdi. Satın alımlar ile ilgili yorum yapan şirketin Kurucu Ortaklarından Engin Kırcı, “Yeni çekicilerimizle taşıma hacmimizi artırarak müşterilerimize daha hızlı ve kaliteli hizmet sunmayı hedefliyoruz.’’ dedi. 

Kuzey Afrika’dan Azerbaycan’a kadar uzanan hatta yoğun taşımalar gerçekleştirdiklerini ifade eden Kırcı, IVECO S-Way çekicileri, yakıt tasarrufu, kabin konforu ve sürüş performansı özelliklerinden dolayı tercih ettiklerini belirtti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aktif büyüklükte Türkiye'nin halka açık en büyük bankası VakıfBank 70 yaşında

Emanetçisi olduğu değerlerin ışığında, toplumun her kesimi için yenilikçi ürün ve hizmetleriyle ülkesinin sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunan VakıfBank, 20 milyonu aşan müşterisiyle 70. yaşını kutlamanın mutluluğunu yaşıyor. 

Kuruluş yıl dönümü kutlamaları kapsamında 16 Nisan 2024 tarihinde Anıtkabir’i ziyaret eden VakıfBank yönetimi çelenk bırakarak anı defterini imzaladı. 18 Nisan tarihinde ise bine yakın VakıfBanklı Haliç Kongre Merkezi’nde bir araya geldi.

Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla 1954 yılında 50 milyon liralık sermaye ile kurulan VakıfBank, bugün 2.8 trilyon lira aktif büyüklüğe ulaşarak Türkiye’nin halka açık en büyük bankası olma rolünü üstleniyor. Banka, milli ekonomiye yaklaşık 2 trilyon liralık katkısı ve sürdürülebilir kalkınmadaki anahtar rolü ile 70. yılını kutlamanın gururunu yaşıyor.  

Sektörüne yön veren küresel vizyonu, geleceğin bankacılığını bugünden tasarlamaya odaklı ürün ve hizmetleriyle tüm paydaşları için değer oluşturmaya odaklanan VakıfBank, 70. kuruluş yıl dönümünü Ankara ve İstanbul’da gerçekleştirilen bir dizi etkinlikle kutladı. Yıl dönümü kutlamaları kapsamında VakıfBank üst yönetimi, 16 Nisan 2024 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü manevi huzurunda ziyaret etti. VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih’in anı defterini imzalamasının ardından, VakıfBanklılar akşam yemeğinde bir araya geldi.

18 Nisan’da ise bine yakın VakıfBanklı, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen törende bir araya geldi. 70. yıl kutlamasının yanı sıra VakıfBank’ta 15 ve 20 yılını doldurmuş çalışanlara da kıdem ödülleri takdim edildi. 

Abdi Serdar Üstünsalih: “Hayatın içinde, ülkemizin ve milletimizin daima yanında…” 

Bu sene kuruluş yıl dönümlerinin Ramazan Bayramı ile aynı zamana denk gelmesi sebebiyle iki sevinci bir arada yaşadıklarına vurgu yaparak sözlerine başlayan VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, çalışanların Ramazan Bayramı’nı da tebrik etti. 

Üstünsalih, 15 Ocak 1954 tarihinde kuruluş kanunu ilan edilen, 13 Nisan’da ise 50 Milyon liralık sermayesi, 2 şubesi ve Ulus’taki ilk genel müdürlük binasıyla hizmet vermeye başlayan VakıfBank’ın bugün, 20 milyonu aşan müşteri sayısı, bine yakın şubesi ve 23 binin üzerinde çalışanıyla Türkiye’nin iki büyük bankasından biri olduğunun altını çizdi. Üstünsalih, 70 yıl önce aldıkları sorumluluğu bugünlere taşıyan tüm çalışma arkadaşlarına da teşekkür etti. 

70. yıllarında ülke nüfusunun dörtte birinin VakıfBank’ı tercih etmiş olmasının haklı gururunu yaşadıklarını da belirten Abdi Serdar Üstünsalih, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sadece bankacılık alanında değil finans ve finans dışı pek çok alanda da ülkemiz ve milletimiz için emek vermeye devam ediyoruz. 1954 yılındaki ilk iştirakimiz olan Trakya Çimento Sanayii’nden son iştirakimiz olan Vakıf PayS’e kadar birçok paydaşımız ile ekonomik kalkınma serüveninde yol aldık. Yeterli mi? Elbette yetmez… Türkiye’nin uluslararası alanda en başarılı takımı olarak faaliyet gösteren VakıfBank Spor Kulübü’nü de kurduk ve yaşatıyoruz. 2018 yılında yayın hayatına başlayan VakıfBank Kültür Yayınları ile de kültür dünyasındaki büyük bir boşluğu dolduruyoruz. Hayata geçirdiğimiz sosyal sorumluluk projeleri, uygulamaya aldığımız pek çok sürdürülebilir ürün ve hizmetler ile her alanda varız diyoruz. Özetle hayatın içinde, ülkemizin ve milletimizin daima yanında yer alıyoruz.”

“Bugünden sonra da atacağımız her adım ile, ekonomik kalkınmaya destek olmaya devam edeceğiz” 

70 yıl boyunca insanların ihtiyaç ve beklentilerinin değiştiğini, bu süre zarfında değişmeyen tek şeyin ise ekonomik ve toplumsal refaha katkı sağlama hedefleri olduğunu kaydeden Üstünsalih, 

 

“Kurulduğumuz günden bu yana, büyük bir özveri ve emekle inşa ettiğimiz marka itibarımızı koruma ve ecdat yadigarı emaneti daha da büyütme düsturuyla çalıştık. Bugün aktif büyüklükte Türkiye’nin en büyük iki bankasından biri, hatta halka açık en büyük bankasıyız. Bu başarının temelinde, çağın dinamiklerini iyi okumak, yerinde karar almak, teknolojiyi izleyen değil ona yön veren stratejiler belirlemek ve şartlar ne kadar zor olursa olsun gayret etmek yatıyor.” 

“Bu zamana kadar olduğu gibi bugünden sonra da atacağımız her adım, sadece VakıfBank’ın değil, aynı zamanda ülkemizin de geleceğini şekillendirmeye devam edecektir. Bu anlayış doğrultusunda çok çalışmalıyız” dedi. 

VakıfBank 70. yılını “yetmez” mesajıyla kutladı

VakıfBank, kuruluş yıl dönümü vesilesiyle “Yaşımız yetmiş ama yetmez” mesajıyla bir de reklam filmi yayınladı. Filmde bugüne kadar Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla hayata geçirdikleri çalışmaları paylaşan VakıfBank, bu ülke için yaptıklarının asla yeterli olmadığını ve gelecek için daha çok çalışma vizyonunu da ortaya koydu. Filmde ayrıca VakıfBank’ın hiçbir koşulda çalışmaktan, ilerlemekten, hayal kurmaktan vazgeçmeyen insanların yanında olacağının da altı çizildi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

MAN, Türkiye'nin lider firmaları Volkan Group'a 40, Kanarlar Group'a da 25 adet araç teslimatı yaptı

1966 yılında petrol alım-satım ve lojistik ile başladığı hizmet serüvenini yıllar içinde farklı sektörlere de genişleterek uluslararası petrol satışı ve nakliyesi alanında Türkiye’nin önemli markaları arısındaki yerini alan Volkan Group ve Kanarlar Group bünyesinde inşaat sektöründe başarılı projeler hayata geçiren Denka İnşaat, Mersin’de düzenlenen ayrı ayrı törenlerle yeni araçlarını teslim aldı.

MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş., ayrıca toplu araç teslimatının ardından Mersin’de düzenlediği bir organizasyon ile bölgedeki müşterilerine 2024 model araçlarının tanıtımını gerçekleştirdi.

Ağır işlerin güvenilir çözüm ortağı MAN, araç teslimatlarına hız kesmeden devam ediyor. Farklı sektörlerde lider firmaların tercihi olan MAN, Mersin’de düzenlediği törenlerle sektörlerinin iki başarılı firmasına peş peşe teslimat yaptı. Mancı Kemal Otomotiv A.Ş.’de ayrı ayrı düzenlenen törenlere Volkan Group adına Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Çeker, Kanarlar Group adına Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Kanar ve Yönetim Kurulu üyeleri Murat Kanar, Bayram Kanar’ın yanı sıra MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. adına Kamyon Satış Direktörü Serkan Sara ve Bölge Satış Koordinatörü Ali Tuğrul Aykın ile Mancı Kemal Otomotiv A.Ş. adına Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akdemir, Yönetim Kurulu Üyeleri Ufuk Akdemir, Mehmet Akdemir ve Satış Müdürü İbrahim Gündüz katıldı.

1966 yılında kurulan ve kısa sürede başarısıyla ulusal ve uluslararası pazarda kendinden söz ettiren Volkan Group, yeni araç yatırımında 20 yıldan beri güvenilir çözüm ortağı olarak gördüğü MAN’ı tercih etti. Halihazırda yurt içinde ve yurt dışında; petrol, lojistik, gıda, madencilik ve medikal sektörlerinde başarıyla faaliyetlerini sürdüren firma; bu kapsamda filosuna 40 adet MAN çekici kattı. Mevcut araç parkındaki 75 adet aracın tamamı MAN olan şirkete teslim edilen araçlar, ayrıca sunulan Profidrive eğitimleriyle de paralel yol ve firmanın kullanım şartlarına uygun şekilde konfigüre edildi.

Kanarlar Group bünyesinde 20 yılı aşan bir tecrübe ile Mersin merkezli olarak; konut, yol inşaatı ve madencilik alanlarında faaliyet gösteren Denka İnşaat da filosunu güçlendirmek için yatırım tercihini MAN’dan yana kullandı. Şirket, yeni araç yatırımı kapsamında filosunu çekici, inşaat kamyonu, beton mikseri ve hafif ticari araç TGE’lerden oluşan 25 adet MAN araç ile güçlendirdi.

“MAN bize güç katacak güvenilir çözüm ortaklarımızdan bir tanesidir”

Volkan Group Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Çeker, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Volkan Group olarak, faaliyette bulunduğumuz tüm sektörlerde müşterilerimizin beklentilerini en üst seviyede karşılama hedefiyle çalışıyoruz. Bunun için de bize güç katacak güvenilir çözüm ortakları ile çalışmaya gayret ediyoruz. MAN da bizim 20 yılı aşkın süredir birlikte çalışmaktan memnun olduğumuz ve bize güç katan güvenilir çözüm ortaklarımızın başında geliyor. Sadece araçlarının üstün nitelikleriyle, aynı zamanda satış sonrası sunduğu kaliteli hizmet ve araçların verimli kullanılması noktasında verdiği Profidrive eğitimleriyle de bize çok olumlu katkılar sağlıyor. Bu yüzden de yeni araç alımlarımızda da yine MAN’ın araç ve hizmet kalitesine yatırım yapmayı tercih ettik. Tamamı MAN araçlarından oluşan filomuza son iki yılda 40 adet MAN çekici ile daha da güçlendirmiş olduk. Yeni araçlarımızın özellikle uluslararası pazardaki gücümüze çok önemli bir güç katacağına inanıyoruz.”

“MAN araçları, en ağır işlerimizde bile eşsiz bir performans sunuyor”

Kanarlar Group adına Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Kanar da şunları kaydetti:

“Kanarlar Group olarak, konut, yol inşaatı ve madencilik alanlarında başarıyla faaliyet gösteren bölgemizin ve ülkemizin önemli markalarından bir tanesiyiz. 20 yılı aşan sektör tecrübemizle faaliyet gösterdiğimiz tüm alanlarda hem ülkemizin insanına hem de ekonomisine katkı sunmaya gayret ediyoruz. Bugün inşaat alanında hizmet veren grup şirketlerimizden Denka İnşaat’ın filosunu yeni MAN araçları ile güçlendirmekten çok mutluyuz. Çünkü şirket olarak, işlerimizde MAN gibi küresel bir marka ile çalışmanın rahatlığını yaşıyoruz. MAN araçları, en ağır işlerimizde bile eşsiz bir performans sağlayarak, bizleri hedeflerimize daha hızlı ve daha güvenilir bir şekilde taşıyor. Yeni araçlarımızın grubumuza, şirketlerimize hayırlı olmasını dileriz.”

“Ülkemizin iki güzide firması ile iş birliğimize yeni halkalar eklemekten çok mutluyuz”

MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş Kamyon Satış Direktörü Serkan Sara ise MAN olarak, lider firmaların tercihi olmaktan çok mutlu olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Bizim için 2024 yılı bizim için teslimatlarımızın hız kesmeden devam ettiği bir yıl olmaya devam ediyor. Araçlarımız gerek üstün nitelikleri gerekse de sunduğumuz satış sonrası hizmet kalitesi ile ülkemizin dört bir yanındaki lider firmaların tercihi oluyor. Bugün de yine ülkemizin çok güzel bir şehri olan Mersin ilimizden iki önemli markamıza teslimat gerçekleştiriyoruz. Volkan Group, farklı sektörlerde ortaya koyduğu başarılı hizmet anlayışı ile fark yaratmış ülkemizin önemli gruplarından bir tanesidir. Onların MAN’ın araç ve hizmet kalitesine güven duymaları bizler için ayrı bir mutluluktur. Tüm araç filosu MAN markasından oluşan Volkan Group’a yeni MAN araçları teslim etmenin yanında, aynı zamanda uzmanlarımız aracılığı ile sunduğumuz Profidrive eğitimleri ile de araçlarımızı en verimli şekilde kullanmalarına katkı sağlıyoruz. 

Yine aynı şekilde inşaat, altyapı ve madencilik alanında başarıyla hizmet veren Kanarlar Group’a farklı segmentlerde 25 aracımızın teslimatını yapıyoruz. Kendilerinin en zor işlerinde bile güvenilir çözüm ortağı olarak MAN’ı görmeleri ve hizmet kalitemizden duydukları memnuniyet bizler için çok özel bir anlam ifade ediyor. MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. olarak, ülkemizin sektörlerindeki bu iki güzide firmasına yaptığımız teslimatların hayırlı olmasını diliyoruz.”

“Uzman kadromuz ile MAN araçları için 7/24 servis hizmeti sunuyoruz”

Mancı Kemal Otomotiv Yönetim Kurulu üyesi Ufuk Akdemir ise şunları söyledi:

“Firma olarak, yılların tecrübesiyle müşterilerimize en iyi hizmeti sunma hedefiyle çalışıyoruz. İşimizde ‘müşteri memnuniyeti’ ilkesi temel önceliğimizi oluşturuyor. Servisteki uzman kadromuz ile bölgemizde MAN araçları için ihtiyaç duyulan tüm servis hizmetlerini 7/24 müşterilerimize sunuyoruz. MAN Ailesi’nin bir parçası olarak, bugün de ülkemizin çok önemli iki markasına araç teslimatı yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu özel törenimizde heyecanımızı paylaşan firmalarımıza ve tüm dostlarımıza teşekkür ederiz.”

MAN bölgedeki müşterilerine 2024 model araçların tanıtımını gerçekleştirdi

MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş., Mersin’de düzenlediği teslimat törenin ardından ise, yeni araçlarının tanıtımı için önemli bir organizasyon gerçekleştirdi. Mancı Kemal Otomotiv A.Ş.’de düzenlenen etkinlikte MAN’ın son model araçları bölgedeki müşterilere tanıtıldı. Uluslararası alanda aldıkları prestijli ödüllerle öne çıkan 2024 model MAN kamyon ve çekicilerinin tanıtımı etkinliğine ilgi ise, bir hayli yüksek oldu. Etkinlik kapsamında MAN uzmanları, araçların üstün nitelikleri hakkında müşterilere bilgi verirken, sürücülerin ve işletmelerin işlerini kolaylaştıran özellikler tek tek anlatıldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ameliyatsız Reflü Tedavisi Mümkün

Tedavi edilmezse reflünün ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkat çeken Acıbadem Altunizade Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Gürhan Şişman “Genellikle yaşam tarzı değişikliği ve ilaçla tedaviye başlıyoruz. Ancak bazı hastalarda cerrahi tedavi gerekebiliyor. Son zamanlarda tıp dünyasında giderek yaygınlaşan ameliyatsız endoskopik reflü tedavisinde başarı oranı yüzde 85 gibi oldukça yüksek bir rakamı buluyor” diyor. 

Hatalı yeme alışkanlıkları reflüye yol açıyor

Mide içeriğinin yemek borusuna geri akması anlamına gelen reflü, genellikle mide yanması, göğüs ağrısı, yutma zorluğu ve bazen geğirme gibi semptomlarla kendini gösteriyor. Uzun süreli reflü yemek borusunda tahriş ve hasara hatta zamanla ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 10 ila 15’inde reflü belirtileri görülürken Türkiye’de bu oran yüzde 20’lere çıkıyor. Üstelik beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler, obezite ve stresin artması gibi faktörler nedeniyle bu oranın daha da yükselme eğiliminde olduğu biliniyor. Uzun vadede yemek borusunda neden olacağı kronik tahriş ve hasar sonucunda yemek borusunda darlık ve dolayısıyla gelişen yutma bozuklukları, ülser, kanamalar hatta Barret’s özofagus olarak adlandırılan ve kansere zemin hazırlayan hücresel değişiklikler bile gözlemlenebildiği için reflü ciddi bir hastalık olarak kabul ediliyor. Reflüye sebep olan faktörler arasında ise hatalı yeme alışkanlıkları (gece geç yeme, yedikten sonra hemen uzanma, tıkınırcasına beslenme), bazı asitli ve yağlı yiyeceklerin tüketimi, obezite, hamilelik, sigara kullanımı, alkol tüketimi, stres ve ağrı kesici kullanımı, kan sulandırıcı veya romatolojik ilaçlar yer alıyor.

Boğazınızda gıcıklanma varsa, dikkat!

Reflünün belirtileri arasında mide yanması, göğüs ağrısı, yutma güçlüğü, geğirme ve öksürük bulunuyor. Hastalar genellikle “Göğsüm yanıyor”, “Ağzıma acı su geliyor”, “Yemek yedikten sonra rahatsızlık hissediyorum”, “Boğazımda gıcıklanma oluyor” gibi ifadelerle şikayetlerle dile getiriyor. Ancak reflünün oluşturduğu yakınmalar bunlarla sınırlı kalmıyor; sıklıkla diğer vücut sistemleri de reflüden kronik olarak etkileniyor. Kimi hastalarda akciğere asitli mide sıvısı kaçmasına bağlı olarak gelişen zatürre, astım, farenjit, larenjit gibi solunum yolu hastalıkları, ses kısıklığı, diş çürükleri, ağız kokusu, horlama ve uykusuzluk gibi sorunlar da öne çıkıyor. 

İlk basamak tedavisi yeterli gelmezse… 

Reflü tedavisi genellikle yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaçlar ile başlasa da bu tedavilerin yeterli olmadığı hastalarda, ileri terapötik endoskopik müdahale tercih edilebiliyor. Cerrahi müdahale gerekliliğinin her hastada farklı olduğunun altını çizen Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Gürhan Şişman, “Cerrahi seçenek, diğer tedavilere yanıt vermeyen veya uygun olmayan hastalarda dikkate alınmalıdır. Ayrıca mide içeriğinin yemek borusuna geri akmasını önlemek için endoskopik olarak uygulanan çeşitli tedavi yöntemleri arasında son zamanlarda ameliyatsız endoskopik tedavi de diyebileceğimiz Anti Reflü Mukozal Ablasyon (ARMA) yöntemi öne çıkıyor. Mide fıtığı olmayan, ancak mide ile yemek borusu arasındaki kapağın gevşekliği olan, uzun süreli mide asidi baskılayıcı ilaç kullanan hastalara sıklıkla anti reflü endoskopik tedavi yöntemleri uygulanmaktadır” diyor. 

Ameliyatsız yöntem 20-30 dakika sürüyor!

ARMA yönteminde endoskopik olarak, mide ile yemek borusu arasındaki kapağın elektriksel akım üreten bıçaklar veya argon gazı kullanılarak yakılması işlemi sağlanıyor. Bu işlem sonucunda yapay olarak oluşturulan ülser ve yaralar iyileşirken, bu bölgede skar adı verilen sert ve sıkı bir doku oluşarak gevşeklik nedeniyle fonksiyonunu yitiren kapağın yeniden sıkılaşmasına imkan tanıyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Gürhan Şişman, “Yaklaşık 20-30 dakika süren bu işlem sonrasında hastalar, herhangi bir kesi veya ameliyat izi olmadan aynı gün hastaneden taburcu olabiliyor. Günlük yaşamlarına ise takip edecekleri kısa süreli bir diyet sonrası devam edebiliyorlar” diyor. 

Yöntemin başarı oranı yüzde 85

ARMA yönteminin her hastaya uygulanabileceğini, ancak reflünün altta yatan başka bir nedeni olmadığının ispatlanmış olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Gürhan Şişman şunları söylüyor: “Yöntemin etkili olabilmesi için öncelikle varsa helikobakter pilori, altta yatan bir malignite gibi durumların ortadan kalkması gerekir. ARMA yönteminde başarı oranı yüzde 85 gibi oldukça yüksek oranda seyretmektedir, hastaların çoğu bu yöntemle tedavi edilebilir. ARMA işleminden bir ay sonra yapılan endoskopi ile kapakçık değerlendirilir. Yeterince kapanma görülmeyen seyrek hasta grubunda ikinci bir seansa gerek duyulabilir” PPI tedavisine tam yanıt alamayan veya uzun süreli ilaç kullanmak istemeyen, atipik semptomları olan hastalar ile cerrahi tedaviye uygun olmayan hastalarda da bu yönteme başvuruluyor. Yöntemin sağladığı avantajlar arasında daha az invaziv olması, cerrahiye kıyasla daha kısa iyileşme süresi, operasyon sonrasında daha az ağrı ve daha düşük komplikasyon oranı bulunuyor. Ayrıca, hastaların semptomlarında yüzde 80-85 oranında iyileşme ve ilaç kullanımında azalma gözlemleniyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Egeli öğrenciler depresyona karşı bilgilendirildi

Ege Üniversitesi Öğrenci Dekanlığı ile Hemşirelik Fakültesi iş birliğinde, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı üçüncü sınıf uygulamaları kapsamında  “Depresyon Dedikleri Bu Mu?” başlıklı etkinlik düzenlendi.

Depresyon okuryazarlığına ve depresyon konusunda doğru bilinen yanlışlara dair farkındalık oluşturmanın amaçlandığı etkinlik; EÜ Öğrenci Dekanlığı AROM binası yanında açık havada gerçekleşti. EÜ Hemşirelik Fakültesi 3’üncü sınıf öğrencilerinin yaşıtlarına depresyon hakkında bilgiler verdiği etkinliğe EÜ Öğrenci Dekanlığı Dekan Yardımcısı ve EÜ Hemşirelik Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Şeyda Dülgerler ve çeşitli fakültelerden öğrenciler katıldı.

         Depresyonunun tanımından bahseden Doç. Dr. Şeyda Dülgerler, “Dünya Sağlık Örgütü depresyonu; en az iki haftalık, sürekli üzüntü ve normalde isteyerek yapılan aktivitelere karşı ilgi kaybı ile karakterize, günlük aktivitelerin yapılamamasının eşlik ettiği bir ruh sağlığı bozukluğu olarak tanımlıyor” dedi.

         Depresyon okuryazarlığı kavramını açıklayan Doç. Dr. Dülgerler; “Depresyon okuryazarlığı, depresyonun belirtilerini doğru tanımlamayı, depresyonun sebepleri ile ilgili inançları, depresyonun tedavileri ve müdahaleleri hakkında bilgiyi ve depresyonla ilgili tedavi alma konusundaki tutumları barındıran ruh sağlığı okuryazarlığının spesifik bir türüdür. Depresyon okuryazarlığı arttığında, depresyon ve depresyonda yardım arama davranışlarıyla ilgili tutum olumlu yönde değişmektedir. Bu nedenle bireylerin depresyon okuryazarlığı düzeyinin belirlenmesi, depresyondaki erken dönemde yardıma başvurması açısından önem arz etmektedir” diye konuştu.

         “Antidepresanlar bağımlılık yapmaz”

         Depresyon konusunda doğru bilinen yanlışlara değinen Doç. Dr. Dülgerler,  “Toplumda antidepresanların bağımlılık yaptığına dair yaygın bir görüş bulunmaktadır. Bu doğru bilinen bir yanlıştır. Bu konuda uzun süreli antidepresan tedavisinin kesilmesiyle ortaya çıkabilecek geri çekilme belirtilerinin önlenebilmesi için ilaçların uzman psikiyatrist kontrolünde azaltılarak uzun bir sürede kesilmesi gereklidir. Ancak araştırmalara göre antidepresanların bağımlılık yaptığına dair bir tanı yoktur. Bunun dışında depresyonun karakter zayıflığından ortaya çıktığı ve kendi başına atlatılabilir bir hastalık olduğu kanısı da yanlıştır. Depresyonun ortaya çıkmasında nörobiyolojik ve psikososyal faktörler etkilidir. Tanı için de tedavi için de profesyonel yardım alınmalıdır. Bir durumun hastalık olabilmesi için süresi, şiddeti ve sıklığı oldukça önemlidir. Kişinin gösterdiği bazı semptomlar onun kişisel özellikleri de olabilir, buna hastalıktır diyemeyiz. Tanı ve tedavi bu bağlamda çok önemlidir çünkü her birey biricik ve tektir” dedi.

         Etkinlik kapsamında Hemşirelik Fakültesi öğrencileri, akranlarını depresyon konusunda bilgilendirmek adına konuşmalar gerçekleştirdiler. Etkinlikte ayrıca öğrencilerin depresyon hakkındaki fikirlerinin yazıldığı bir pano oluşturuldu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Pera Müzesi'nde Ensemble Rûm ile Erken Dönem Osmanlı Müziği Konseri

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, “İstanbul ve Müzik” Araştırma Programı (İMAP) kapsamında erken dönem Osmanlı müziği topluluğu Ensemble Rûm’un konserine ev sahipliği yapıyor. Pera Müzesi Oditoryumu’nda gerçekleşecek konser, Girit Savaşı’na (1645-1669) odaklanarak müziğin bilgi dolaşımına katkısı ile sosyal ve tarihsel rolüne ilişkin konuları ele alıyor.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü çatısı altında faaliyet gösteren “İstanbul ve Müzik” Araştırma Programı (İMAP), arşiv çalışmaları, konserler, yayınlar, eğitsel çalışmalar ve konuşmalarla kentin çok yönlü müzik kültürünü odağına alan etkinliklere ev sahipliği yapmayı sürdürüyor.

Osmanlı erken dönem müziği kapsamında kendi tarihsel icra yaklaşımını geliştirmeyi amaçlayan Ensemble Rûm, İMAP kapsamında 5 Mayıs’ta Pera Müzesi Oditoryumu’nda “Nicesün Venedik Frengi? Osmanlı-Venedik, Girit Savaşı (1645-1669) ve Müzikal Yansımaları” başlıklı bir konser verecek. 

Saray sınırlarının ötesinde, on altı ve on yedinci yüzyıl Rûm coğrafyasında yankılanan farklı müzik üsluplarını keşfetmeyi amaçlayan, sanat yönetmenliğini Hasan Baran Fırat’ın üstlendiği Ensemble Rûm, Enes Durceylan, Hasan Kiriş, Murat Tırnak, Eray Cinpir, M. Enes Üstün, Avni Özaydın, M. Salih Yıldırım, Murat Yerden ve Mevlüt Gökhan Başin’den oluşuyor.

24 yıl süren savaşın müzikal yansımaları ilk kez seyirciyle buluşuyor

Osmanlı-Türk müziğinin erken dönemi, bugünkü modern “Klasik Türk Müziği”ne kıyasla oldukça farklı bir üslup ve müzikal anlayış sergiler. En başta mehter, “halk müziği” ve klasik müzik ya da Rauf Yekta’nın tabiriyle “alimâne müzik” arasındaki farklar daha muğlaktır. Ali Ufkî Bey’in (1610-1675) Mecmua-i Sâz ü Söz’ü bu farkı en açık şekilde ortaya koyan kaynaklar arasındadır. 

Mecmua-i Sâz ü Söz gibi kaynaklara odaklanarak Osmanlı erken dönem müziği kapsamında kendi tarihsel icra yaklaşımını geliştirmeyi amaçlayan Ensemble Rûm, İMAP kapsamında ilk kez seyirciyle buluşacak. Konserde, bu uzun süreçli üslup arayışının yanı sıra, Osmanlı-Venedik arasındaki Girit Savaşı üzerinden müziğin sosyal ve tarihsel rolü, bilgi dolaşımına katkısı gibi konular da ele alınacak. 

Ufkî’nin nota külliyatını üslupsal olarak kronolojik bir çizgiye oturtmak mümkün olmasa da bestekârın kayda aldığı eserler dönemin sosyal, kültürel ve siyasi birçok olayı hakkında bilgi veriyor. Bu kayıtlar arasından konser için bir araya getirilen, doğrudan ya da dolaylı olarak Girit Savaşı ile ilgili 10’u aşkın eser, savaşın payitahttaki müzikal yansımalarını ortaya koyuyor. Akdeniz’deki güç savaşlarından Sultan İbrahim’in işret meclislerine, Girit’e sefer kararından ilk kale ve şehirlerin fethine, askerin cephedeki zor halinden Sultan IV. Mehmed’in cülûsuna, birbirine düşen vezirlerden Girit’teki son kale Kandiye’nin fethine, 24 yıl süren savaşın çeşitli aşamaları ile ilgili türkü, varsağı ve peşrevler, anlatılar ve görseller eşliğinde ilk kez bu konserde dinleyicilerle buluşacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Trump Art Gallery'de Mayıs sergisi: 'Yansımalar'

Trump Art Gallery, Mayıs ayı boyunca 19 sanatçının ortak sergisine ev sahipliği yapıyor‘Yansımalar’ adlı karma sergide 19 sanatçı bir araya geliyor; insanlara sanat aracılığıyla hem kişisel hem de toplumsal keşifler sunuyor ve onları içsel bir yolculuğa çıkarıyor.

Trump Art Gallery, Mayıs ayında ‘Yansımalar’ adlı karma bir sergiyi sanatseverlerle buluşturuyor. Sergide buluşan sanatçılar; sanatın evrensel dilini kullanarak insanları birbirine yakınlaştırmayı ve çevrelerine karşı daha duyarlı hale getirmeyi hedefliyor.

Sergide; Adile Alpay, Asuman Özgünay, Aygen Çetinalp, Ayşe Başkurt, Bedriye Atalı, Canan Dinçer, Canan Dinçer Öztürk, Çiğdem Aydıner, Filiz Karakaya, Hülya Akşehirlioğlu, Meral Eker, Naile Yılmaz, Neşe Ergöz, Nurhayat Akkirman, Özlem Tekin, Seda Timuçin, Serap Fidan, Sevilay Aktaş, Yasemin Turanoğlu ve Zeynep Topuz adlı sanatçıların eserleri yer alıyor. 

Bir keşif yolculuğu…

Keşif yolculuğuna çıkaracak ‘Yansımalar’ sergisinde; fiziksel alanların ötesine geçerek bireylerin zihin ve ruhlarını dönüştürme gücüne sahip eserler yer alıyor. Sergiye gelen her ziyaretçi, bu özel koleksiyon aracılığıyla zihinlerinde ve ruhlarında gerçekleşen değişimleri deneyimleme fırsatı bulacak.

Küratörlüğünü Kenan Bahadır Derre’nin üstlendiği sergi, 31 Mayıs’a kadar Trump Alışveriş Merkezi B2 katında bulunan Trump Art Gallery’de ziyaret edilebilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı