Aylık arşivler: Nisan 2024

94 yıldır bitmeyen maç Ege'nin iki yakasını bir daha buluşturacak

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Sakız Adası yerel yönetimlerinin iş birliği ile 10 – 12 Mayıs tarihlerinde Türkiye ve Yunanistan dostluğu adına Sakız Kadınlar Voleybol Turnuvası düzenlenecek.

Etkinliğin basın toplantısında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, iki ülke arasındaki dostluğun her zaman devam edeceğini belirterek, bu dostluğun pekişmesine katkı koyacak kültürel, sosyal, sportif etkinliklere önem verdiklerini söyledi. Başkan Tugay, 94 yıl önce Karşıyaka ile Lailapas arasında oynanırken şiddetli yağış nedeniyle yarım kalan dostluk maçını hatırlatarak bu güzel anıları tekrar yaşatmak istediklerini dile getirdi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Sakız Belediyesi, Sakız Otelciler Birliği, Kuzey Adalar Yönetimi iş birliği ve Avek Otomotiv’in sponsorluğunda10 – 12 Mayıs tarihinde Türkiye-Yunanistan dostluğu adına Sakız Adası’nda voleybol turnuvası düzenlenecek. Turnuva öncesi Tarihi Havagazı Fabrikası Gençlik Yerleşkesi’nde bulunan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Toplantı Salonu’nda bir basın toplantısı yapıldı. Basın toplantısına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Sakız Adası Belediyesi Kalkınma, Girişimcilik, Denizcilik ve Turizm’den Sorumlu Başkan Yardımcısı Georgios Christakis, Sakız Adası Konaklama Derneği Başkanı Georgios Milonadis, Yunanistan’ın İzmir Başkonsolosu Alexandros Kostas, Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, Altay Spor Kulübü Voleybol Şubesi Başkanı Aybars Akoğlu, AVEK Otomotiv İzmir Bölge Müdürü Hüseyin Genç ve koleksiyoner Mert Rüstem katıldı. Turnuvada Karşıyaka ve Altay spor kulüpleri ile Sakız Adası’nın AS Nireas Kardamylon ve Sporting Kambochora kulüpleri karşılaşacak. Turnuva, iki ülke arasında ticari ve turistik ortaklıkların güçlendirilmesi adına büyük bir adım olacak. 

Tugay: Sakız Adası ile İzmir arasında yakın ilişki var

Basın toplantısında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Tugay, Sakız Adası ile İzmir arasında çok yakın ilişki ve dostluğun olduğunu, bu turnuvanın da bu dostluğun gelişimine katkı koyacağını vurguladı. Sakız Adası’nda yıllar önce oynanan dostluk maçını da hatırlatan Başkan Tugay, “1930 yılında Karşıyaka’nın futbol takımıyla Sakız Adası’nın Lailapas takımı arasında bir dostluk maçı yapılmasına karar veriliyor. Maç oynanmaya başlıyor fakat üçüncü dakikasında yağış nedeniyle oynanamıyor. Bu maçı oynamak için 84 yıl sonra iki takım bir araya geliyor ancak maçın ortalarında maç bitmeden seyirciler sahaya giriyor ve ‘bu maç hiç bitmesin’ diyorlar. O yüzden maç bir daha yarım kalıyor. Bu turnuvanın bu maçla ilgisi yok ancak sporun birleştirici gücü adına her zaman hatırladığımız bir hatıra” dedi.

“Bu güzel organizasyonun arkasındayız”

İzmir ile Sakız arasında dostluk köprüsü kuracak voleybol turnuvası fikrinin önemine değinen Başkan Tugay, “İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak biz bu güzel fikrin arkasında olma kararımızı bildirdik. Bu organizasyonu yapan kulüplerimize, yardımcı olan kuruluşların temsilcilerine teşekkür ediyorum. Bizim için de böyle bir organizasyonun parçası olmak büyük bir keyif ve mutluluk.  Pek çok yönden ortak yönümüzün olduğu komşu ülkemiz Yunanistan, Sakız Adası ve diğer adalarla aramızdaki dostluğun, kültürel, sosyal, sportif ilişkilerin gelişmesine önem veriyorum. Bu tür organizasyonların artmasını bekliyoruz. Dostluğumuz her zaman devam edecek. Bunun için çabalarımızın daha da artmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Christakis: İlişkimiz eskiye dayanıyor

Sakız Adası Belediyesi Kalkınma, Girişimcilik, Denizcilik ve Turizm’den Sorumlu Başkan Yardımcısı Georgios Christakis, “Burada olmaktan mutluyum. Biz Sakız Adası olarak bu tür birlikteliklerin yanındayız. Çok istiyoruz, arzu ediyoruz. Zaten ilişkilerimiz çok eskiye dayanıyor. Bu alanda çalışmaya devam etmeye, bir arada olmaya herkesi davet ediyorum” dedi.

Organizasyonun iki toplum için de önemine değinen Sakız Adası Konaklama Derneği Başkanı Georgios Milonadis, “Çok sağlam dostluklarımın olduğu İzmir şehrini ben çok seviyorum. Burada bulunmaktan çok mutluyum. Sakız Adası’nda yıl boyu Türk ziyaretçilerimizin olması bizi özellikle mutlu ediyor” diye konuştu.

Kostas: Bu girişimi tebrik ediyorum

Dr. Tugay’ı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine gelmesinden dolayı tebrik eden Yunanistan’ın İzmir Başkonsolosu Alexandros Kostas, “Bu çok önemli girişimde katkısı olanları tebrik etmek istiyorum. İki halkı içgüdüsel olarak bir araya getiren bir gayret olduğunu görüyor ve öyle düşünüyorum. Ben İzmirlilere şahsım adına teşekkür etmek istiyorum. Çok sıcak karşılandım” diye konuştu.

Akoğlu: İzmir öncülük ediyor

İzmir’de tarihi iki kulübünün sadece maç oynamak için kurulmadığını belirten Altay Spor Kulübü Voleybol Şubesi Başkanı Aybars Akoğlu, “Bu kulüplerimiz aynı zamanda topluma öncülük etmek, rehber olmak, ileriye götürmek görevleriyle kurulmuş kulüplerdir. Her iki ülke arasındaki dostluğu pekiştirebilmek adına attığımız bu adımla kuruluş ilkelerimize uygun davranmaktan çok mutluyuz. Dostluk kazanacak” dedi.

Ergüllü: Başkanımız Cemil Tugay’a teşekkür ediyoruz

Bitmeyen tarihi maça değinen Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “İnşallah sözüm olsun önümüzdeki sene başkanlığım devam ederse ilk hazırlık maçı için misafirlerimizi davet edelim. Bu organizasyona çok hızlı bir şekilde cevap veren Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Bu turnuva bütün gençlerimizle kaynaşmaları için fırsat olsun” açıklamasında bulundu.

İzmir’de yürütülen sportif faaliyetlere kurumsal destek verdiklerini vurgulayan AVEK Otomotiv İzmir Bölge Müdürü Hüseyin Genç, “Spor en büyük dostlukları kalıcı hale getirme konusunda anahtardır. Bu etkinliğin bir parçası olmaktan dolayı onur, gurur duyuyoruz” dedi.

Organizasyonun yapılmasına öncülük eden koleksiyoner Mert Rüstem ise, “Bugün burada yapılan bu konuşmalar Mustafa Kemal’in Yunanistan’la imzaladığı dostluk anlaşmasının meyvesidir” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ADATA, One Tree Planted İş Birliğiyle Düzenlediği Ödüllü Etkinlikler ve Yerel İndirim Fırsatları ile 23.Yaşını Kutluyor

Dünyanın en büyük DRAM modülü ve USB flash bellek tedarikçilerinden biri olan ADATA Technology, bugün 23. yıl dönümünü kutluyor. ADATA’nın yıl dönümüne özel olarak “Bugünü Şekillendir, Yarını Kucakla” temasıyla başlattığı ve bir ay sürecek olan kutlamalarda, küresel ağaçlandırma ve sürdürülebilirlik girişimlerinin yanında, çeşitli yıl dönümü ödül etkinlikleri ve yerel indirimler kullanıcıları bekliyor. Dünyanın en büyük ESG yeşil organizasyonlarından “One Tree Planted” ile düzenlenen ve dünyanın dört bir yanından insanların katılımıyla gerçekleşecek “Yeşil Görev” adlı çevrim içi ödüllü etkinlikle ADATA, beş kıtada binlerce ağaç dikmeyi hedefliyor.

ADATA’nın sürdürülebilir bir dünya inşa etmek vizyonuyla başlattığı bu yeşil kutlamalarda çevrim içi ağaç dikme görevini tamamlayan katılımcılar, dünya genelinde sürecek çekilişe katılarak ADATA ve XPG ürünleri kazanma fırsatı yakalayacak. Bu sayede ADATA, çevreyi koruma ve sürdürülebilirlik misyonunu teşvik etmeyi amaç ediniyor. 

Katılımcılar Çevrim İçi Oyunu Oynayarak Hem Ağaç Dikilmesine Katkıda Bulunacak, Hem de Ödüller Kazanacak

ADATA’nın bu yıl Mart ayında, “Bugünü Şekillendir, Yarını Kucakla” temasıyla Tayvan’daki “Taichung Kıyı Bataklığı Koruma Kuşağı” bölgesini ağaçlandırarak başlattığı yeşil girişim, çok daha büyük çaplı bir sürdürülebilirlik projesine doğru evrildi. ADATA, dünyanın en büyük kâr amacı gütmeyen yeşil organizasyonu “One Tree Planted” iş birliği ile düzenlediği bu projeyle, dünyanın dört bir yanındaki kullanıcılarını “Yeşil Görev” çevrim içi oyununa katılarak sürdürülebilirliği teşvik etmeye davet ediyor. Oyundaki görevleri tamamlayarak “ESG Puanları” biriktirilen bu oyunda, toplam puan dünya genelinde 5 milyona ulaştığında, beş kıtada 5000 ağaç dikilerek ağaçlandırmaya katkıda bulunacak.

30 Mayıs’a kadar devam edecek bu etkinlikte, katılımcılar ağaç dikilmesine katkıda bulunmakla kalmayıp, aynı zamanda yüksek performanslı ADATA SSD’leri, XPG LANCER serisi bellek modülleri, oyun fareleri ve kulaklıklar gibi ADATA ve XPG ürünlerini kazanma şansına sahip olacakları bir çekilişe de katılmış olacaklar. Kazananlar 17 Haziran’da ADATA’nın resmî websitesinde açıklanacak. 

ADATA Yönetim Kurulu Başkanı Simon Chen, “ADATA’nın kurumsal kültüründe sürdürülebilirlik tohumları çoktan filizlenmişti, One Tree Planted ortaklığıyla attığımız yeni adımlarla bu filizler büyüyeceği için çok mutluyuz.” diye belirtiyor.  

Ayrıca ADATA, tüm dünyada çocukların mesleki gelişimini ve sürdürülebilir iş gücünü desteklemek amacıyla kurduğu “Global Hummingbird Fonu”nda aktif olarak yeni yetenekler yetiştiriyor. ADATA’nın 23. yıl dönümü kutlamaları kapsamında şirket, dünya genelindeki binlerce çalışanını iş ve kişisel hayatlarında sürdürülebilirlik uygulamaları önermeye teşvik ediyor.

ADATA’nın 23.Yıl Dönümüne Özel Yerel İndirimleri Kaçırmayın

ADATA, 23. yıl dönümünde başlattığı “Yeşil Kutlama” çerçevesinde, oyuncu fareleri, klavyeler, SSD ve DDR5 RAM’lerde Türkiye’deki kullanıcılarına özel sürpriz indirimler sunuyor. 

Ergonomik dış iskelet tasarımı ile sadece 73 gram ağırlığa sahip olan XPG SLINGSHOT RGB Oyuncu Faresi, XPG PRIME yazılımıyla kullanıcıların zevkine göre kişiselleştirilebilir ve PMW 3360 optik sensöre sahip olmasıyla çeviklik odaklı oyuncular için idealdir. Gaming.GeN.TR’de devam eden indirimle XPG SLINGSHOT RGB Oyuncu Faresi’ne 499 TL’ye sahip olabilirsiniz. 

Standart bir klavyenin %60 form faktörüne sahip olan XPG SUMMONER MINI RGB Red Switch Oyuncu Klavyesi, kolaylıkla taşımak için kompakt, hafif ve 50 milyon tuş basımına kadar dayanması garantisi sayesinde güvenilirdir. 12 farklı RGB aydınlatma ayarı arasından seçim yapabileceğiniz ve Red Switch sayesinde FPS oyunlarda en iyi performansı sergileyebileceğiniz XPG SUMMONER MINI RGB Red Switch Oyuncu Klavye’ye Gaming.Gen.TR üzerinden 899 TL’ye ulaşabilirsiniz. 

7200 mT/s’ye varan hızlarıyla yüksek performans oyun ve hız aşırtma için en uygun seçim olan XPG LANCER RGB CL38 DDR5 RAM’i, XPG PRIME yazılımı ile dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. DDR4’ten DDR5’e geçecek kullanıcılar için en ideal seçim olan bu ürün, DDR4’ten iki kat daha fazla kapasiteye sahiptir ve maksimum frekans 1,63 kat artırılmıştır. Hepsi Burada Resmi Satıcı üzerinden XPG LANCER RGB CL38 DDR5 RAM’in 16 GB, 5200 mHz beyaz seçeneğine 1899 TL’ye satın alabilirsiniz. 

XPG’nin giriş seviyesindeki SSD’lerinden SPECTRIX S40G, 3500MB’a varan okuma ve 3000MB’a varan yazma hızı ve özelleştirilebilir RGB aydınlatması ile kullanıcılarını bekliyor. XPG SPECTRIX S40G 1TB SSD’ye Gamers Arena üzerinden 2499 TL’ye ulaşabilirsiniz. 

XPG LANCER CL38 5200 mHz DDR5 RAM, yüksek hızda işleme ve düşük gecikme süresi sağlar. Belleğin performans ve stabilizasyonunu garanti almasını sağlayan dahili soğutuculu XPG LANCER CL38 DDR5 8 GB RAM, Garaj Online’da 1514,38 TL’ye alıcılarını bekliyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aizanoi Antik Kenti, NFT'lerle geleceğe taşınacak

Türkiye’nin öncü ve yenilikçi dijital varlık borsası ve teknoloji şirketi CoinTR, tarihi MÖ 3 bin yıl öncesine dayanan ve dünyanın ilk borsasının da yer aldığı Aizanoi Antik Kenti’ni bu yıl ana sponsorluğunu üstlendiği Türkiye’nin ilk ve tek kültür mirası fuarı Heritage İstanbul’la yaptığı iş birliğiyle NFT’lerle günümüze ve geleceğe taşıyacak. 

Dijital Geleceğin Merkezi olma mottosuyla çalışmalarını sürdüren dijital varlık borsası ve teknoloji şirketi CoinTR, Anadolu topraklarında yaşamış ve kültürümüzün DNA’larını oluşturan kodları geleceğe aktarmak için Heritage İstanbul’la yollarını birleştirdi. Bu kapsamda bu yıl sekizinci kez düzenlenecek Türkiye’nin ilk ve tek kültür mirası fuarı Heritage İstanbul’un ana sponsoru olan CoinTR, bu sponsorluk ve iş birliği ile Türkiye’de ve dünyada bir ilk olarak tanımlanabilecek bir dizi sosyal sorumluluk projesine imza atacak. Geçmişe gelecek sağlamak mottosuyla düzenlenen ve her yıl dünyanın farklı coğrafyalarından kültür mirası profesyonellerinin, ilgilerinin buluşma noktası olan Heritage İstanbul’un ana sponsorluğu ile CoinTR, geçmişin geleceğe taşınması ve dijitalleşmesi için bir dizi projeleri hayata geçirecek. 

Bu yıl sekizinci kez 15-17 Mayıs tarihleri arasında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilecek Türkiye’de kültürel miras bilincini artırmayı hedefleyen koruma, restorasyon, arkeoloji, müze, kütüphanecilik fuarı Heritage İstanbul’un ana sponsorluğunu üstlenen CoinTR, fuar öncesinde bu iş birliğinin bir parçası olarak gelişen dünyanın ilk borsasının da yer aldığı Aizanoi Antik Kenti’nin de tanıtımına ve kazı çalışmalarına katkı sağlamak için çalışmalara başlıyor.

 

Zeus Tapınağı, Zeus Arkoteri ve borsa alanı NFT’leştiriliyor.

Kütahya Çavdarhisar’da bulunan ve günümüze gelen en sağlam Zeus Tapınağı ve Arkoteri’nin yer aldığı tarihi MÖ 3 binli yıllara dayanan ve dünya ticaretinin başlangıç noktası kabul edilen bilinen ilk borsanın da bulunduğu Aizanoi Antik Kenti, CoinTR’nin kademeli olarak yürüteceği projelerle dijitalleşecek. Öncelikli olarak tarihi kentin simgesi olan Zeus Tapınağı, Zeus Arkoteri, Borsa alanı, Roma Köprüsü ve Antik Kent alanından çıkartılan eserlerden NFT’ler hazırlanacak. NFT’ler 15-17 Mayıs tarihleri arasında 8. kez yapılacak Heritage İstanbul’da sergilenecek. NFT’lerden limitli seri olarak üretilecek bir tanesi fuarın bu yıl açılış günü fuarda konuşmacı olarak İstanbul’a gelecek olan Unesco İyiniyet Elçisi ve ICOMOS Ürdün Başkanı olan Majesteleri Ürdün Prensesi Dana Firas’a hediye edilecek.

 

Aizanoi Antik Kenti yararına açık arttırma

Projenin bir parçası olarak Aizanoi Antik Kenti’ndeki yürütülen kazılara maddi kaynak sağlayabilmek için hazırlanan limitli seri NFT’.lerden biri fuarın ikinci günü- 16 Mayıs’ta açık arttırma ile satılarak buradan elde edilen gelir kazıya aktarılacak. Heritage İstanbul’un katılımcılarına ve tüm ziyaretçilerine de NFT hediye edilecek.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İnegöl Mobilya İle Büyümeye Devam Ediyor

İnegöl Mobilya Fuarının tamamlanmasının ardından açıklama yapan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, başta mobilya sektörü temsilcileri olmak üzere tüm şehre bu başarılı organizasyon için teşekkür etti.

Başkan Taban, 2023 ekonomi verilerine göre mobilya sektörünün yukarı yönlü ivmesinin devam ettiğini de hatırlatarak; “İnegöl’ümüz mobilya sektörü ile büyümeye devam ediyor” dedi.

İnegöl geçtiğimiz hafta 50. Uluslararası İnegöl Mobilya Fuarına ev sahipliği yaptı. 200 dolayında firmanın 25 bin metrekarelik fuar alanında ürünlerini sergilediği organizasyonda, sadece fuar alanı değil tüm şehir adeta açık bir fuar havasında güzel bir hafta geçirdi. 3 bini aşkın mobilya firması, ihracatı ve ekonomiye sağladığı katma değer ile bu alanda Türkiye’nin Mobilya Başkenti olarak gösterilen İnegöl’de, Belediye Başkanı Alper Taban fuar sonrası bir değerlendirme yaparak tüm ilçe halkına teşekkür etti.

İNEGÖL HER ŞEYE RAĞMEN BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR

Hamuru ticaretle yoğrulmuş İnegöl’ün mobilya sektöründe öncü şehir olduğuna vurgu yapan Taban, “Şehrimiz bu alanda ülkemizde trendi belirleyen, 170 ülkeye ihracat yaparak adeta dünyanın da mobilyasını üreten şehir konumunda. 2023 ekonomi verileri de mobilya sektöründeki kalitemizi ortaya koyuyor. Dünyanın ekonomik olarak zor bir dönemden geçtiği günlerde, İnegöl Mobilyası ihracatını arttırmış ve katma değer sağlamaya devam etmiş. 2023 yılında İnegöl’ümüz 1447 firma ile 1 milyar 480 milyon 700 bin 130 dolar ihracat yaparken, bunun 822 milyon dolarını mobilya sektörü karşılamış. Mobilya sektöründe Türkiye’nin toplam ihracatı 3 milyar 906 milyon dolar olarak gerçekleşti. İnegöl bu ihracatın %21’ini gerçekleştirmiş oldu. Ayrıca şehrimiz ülkemizin toplam ihracatının %0,64’ünü gerçekleştirerek ülke ekonomisine de ciddi katkı sağladı. Geçtiğimiz yıl bu oran %0,60 olarak gerçekleşmişti. Dünyanın krizlerle boğuştuğu dönemde, İnegöl özellikle mobilyadaki yükseliş ivmesini sürdürerek ülke ihracatına olan katkısını arttırmış oldu” dedi.

FUARA KATKI KOYAN HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM

Bu veriler ışığında geçtiğimiz hafta İnegöl’de 50. Uluslararası Mobilya Fuarı gerçekleştirildiğini de hatırlatan Başkan Taban, “Sektöre yön veren üreticilerimiz, yeni sezonun trend ürünlerini de ilk kez bu fuarda görücüye çıkardı. 6 gün boyunca bereketli bir fuar yaşadık. Açılışta üreticilerimizle birlikteydik. Cuma günü de yine fuar alanımızı ziyaret edip sektör temsilcilerimizin yanında olduk. Bu süreçte belirli günlerde ziyaretçi rekorları kırıldığı yönünde açıklamalar bizleri ziyadesiyle mutlu etti. Bir fuarı daha en güzel şekilde tamamlamış olduk. Ben başta sektör temsilcilerimiz olmak üzere fuar süresince bu işe katkı koyan herkese, gelen misafirleri en iyi şekilde ağırlayan esnaflarımıza ve vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. İnegöl’de fuarlar sadece mobilya sektörünün değil, şehrin sahiplenmesiyle bugünlere geldi. İnşallah yine bu birliktelikle gelişerek devam edecek. Yapılan organizasyon İnegöl’ün. Bu şehir ise hepimizin” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Rolls-Royce ve Türk Hava Yolları stratejik ortaklıklarını güçlendiriyor

Rolls-Royce (LSE: RR., ADR: RYCEY) ve Türk Hava Yolları, Türkiye’nin küresel havacılık endüstrisindeki konumunu desteklemek ve büyütmek amacıyla uzun yıllara dayanan iş birliklerini güçlendiriyor.

Rolls-Royce CEO’su Tufan Erginbilgiç ve Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, İstanbul’daki Türk Hava Yolları Genel Merkezi’nde düzenlenen törende ortak bir bildiri imzaladılar.

Törene Sanayi ve Teknoloji, Ticaret, Ulaştırma ve Altyapı Bakanları ile Milli Savunma Bakan Yardımcısı katıldı. Ayrıca Türkiye’nin önde gelen havacılık şirketlerinin temsilcilerinin yanı sıra İngiltere Başkonsolosu ile Fransa ve İspanya müsteşarları da hazır bulundu. Airbus CEO’su Guillaume Faury, Airbus Ticari Uçaklar Birimi CEO’su Christian Scherer ve Rolls-Royce Sivil Havacılık Başkanı Rob Watson da törene eşlik eden isimler arasında yer aldı. 

Ortak bildiri, Türk Hava Yolları’nın 80 adet Airbus A350 uçağı için verdiği tarihi siparişin ardından geldi. Bu tarihi anlaşma, opsiyonlar ve yedek motorlar hariç 120 adet Trent XWB-84 ve 40 adet Trent XWB-97 motor siparişini kapsıyor. Anlaşmayla beraber Türk Hava Yolları, Airbus A350’ye güç sağlayan Trent XWB motorlarının dünyadaki en büyük operatörü haline geldi. 

Türkiye’ye yönelik uzun vadeli stratejisinin ve bağlılığının bir parçası olarak Rolls-Royce, bir dizi endüstriyel girişimin hayata geçirilmesi üzerinde çalışıyor. Bunlar arasında rekabetçi bir Bakım, Onarım ve Revizyon (MRO) kabiliyetinin geliştirilmesi ve Türkiye’deki tedarik ağının genişletilmesi yer alıyor. Rolls-Royce, bu projelerin önümüzdeki yıllarda Türkiye ekonomisi üzerinde önemli ölçüde olumlu bir etki yaratabileceğini öngörüyor.

Rolls-Royce’un Türk havacılık tedarik zinciriyle halihazırda köklü ilişkileri bulunuyor. Bu tarihi anlaşmanın ardından Rolls-Royce, Türkiye’de tedarik faaliyetlerini artırmak üzere endüstri ile ortaklaşa çalışacak.

Rolls-Royce CEO’su Tufan Erginbilgiç şunları söyledi: 

“Türkiye, Rolls-Royce için tüm iş kollarımız açısından stratejik öneme sahip bir pazar. Türk Hava Yolları’nın Trent XWB motorlarımıza duyduğu güvenden büyük memnuniyet duyuyoruz. İleri düzeydeki havacılık ve uzay mühendisliği deneyimimizi kullanarak, Türkiye ekonomisine fayda sağlamak, endüstrinin yetkinliklerini artırmak ve enerji dönüşümündeki rolünü geliştirmek üzere Türk Hava Yolları ve ortaklarımızla birlikte çalışmayı sabırsızlıkla bekliyoruz. Şirketimiz adına, kıymetli Türk Hava Yolları ve Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerimizin güçlenmesinden şahsen büyük bir heyecan duyuyorum.”

Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat ise şunları söyledi:

“Rolls-Royce, geçtiğimiz 15 yıl boyunca Türk Hava Yolları için önemli bir ortak oldu. Bu son satın alma ile XWB motorlarının en büyük operatörü olmaya hazırlanıyoruz. Bu satın alma, Rolls-Royce ve Türkiye için karşılıklı fayda sağlayan stratejik ortaklığımızda önemli bir kilometre taşı. Bu stratejinin bir parçası olarak, bir ‘İdari Komite (Steering Committee)’ kurmayı kabul ettik. Bu komite aracılığıyla, belirlenen projeler performans, rekabetçilik ve kalite kriterlerine göre yürütülecek.

Türk havacılık sektörünün son 20 yılda kaydettiği ciddi büyüme, bu komiteyi ve ekosistemi yeni zirvelere taşıyacak. Sadece Türkiye’ye değil küresel havacılık sektörüne de daha fazla katma değer sağlayacak. Bu girişim sayesinde hem Türk havacılık sektörü hem de Rolls-Royce için sürdürülebilir ve karşılıklı fayda sağlayan bir ortam yaratmayı hedefliyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Komedi Filmi “BEYAZ EŞYA" 10 Mayıs'ta Sinemalarda

PRT Film’in merakla beklenen komedi filmi “Beyaz Eşya”nın afişi yayınladı. Yetenekli oyuncular Özge Yağız ile Burak Sevinç’in başrolleri üstlendiği bu eğlenceli yapım, 10 Mayıs Cuma günü sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. 

Yapımcılığını Fatih Ay’ın üstlendiği, PRT Film imzalı “Beyaz Eşya”da, sinema ve dizi dünyasının parlayan yıldızlarından Özge Yağız ile Burak Sevinç başrolleri paylaşıyor. Aynı apartmanda yaşayan farklı karakterlere odaklan film, komik ve sürprizlerle dolu bir hikaye vadediyor. Hakan Eser’in yönettiği bu eğlenceli komedi, 10 Mayıs Cuma günü vizyona girecek.

“Beyaz Eşya” sıradan iki buzdolabının iki ailenin başına nasıl dertler açabileceğini eğlenceli bir şekilde anlatıyor. Ferit Aktuğ, Sarp Bozkurt, Bahtiyar Engin, Aycan Koptur, Alper Baytekin, Metin Coşkun, Barış Başar, Sami Aksu, Ebru Şam, Ceren Taşçı, Cemil Şahin gibi birbirinden değerli isimleri de bir araya getiren yapımdan afiş yayınlandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

'Yukon Veterineri'ne Saygı Özel Bölümü National Geographic WILD Ekranlarında!

Veterinerlere Saygı Haftası için Alaska’daki en zorlu veterinerlerden biri olan Dr. Michelle Oakley’in kutlandığı bir saatlik özel bölüm “Yukon Veterineri’ne Saygı Özel”, 1 Mayıs Çarşamba 20.00’de National Geographic WILD’da meraklılarını ekran başına bekliyor.

Ödüllü yönetmenlerden nefes kesen belgeselleri, vahşi yaşamın gözler önüne serildiği kaliteli yapımları Türk izleyicisi ile buluşturan National Geographic WILD kanalını 

D-Smart, Digiturk ve TOD, KabloTV, Tivibu ve TV+ platformlarından izleyebilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

National Geographic NOW Seç-İzle Servisi Mayıs Ayında 'Suç' Temasıyla Dikkat Çekiyor!

Nefes kesen yapımların ve soluksuz izlenen belgesellerin yer aldığı, National Geographic’in zengin arşivini sizlerle buluşturan National Geographic NOW seç-izle servisi sizlere, Mayıs ayında ‘Suç’ teması altında birbirinden iddialı içerikleri dilediğiniz zaman izleme şansı sunuyor. 

National Geographic NOW’, Mayıs ayında ‘Suç’ temasını öne çıkarıyor… Suçluları yakalamak için suçla mücadele birimlerinin verdikleri savaşları nefes kesen hikayelerle gözler önüne seren ‘Suç’ temalı belgeseller ve en dikkat çekici bölümler Mayıs ayı boyunca National Geographic NOW’da izleyicilerle buluşacak.

National Geographic NOW ile National Geographic’in zengin içerik arşivine TOD, KabloTV ve KabloWebTV platformları üzerinden erişebilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

EÜ'de “Çalgı Koleksiyonculuğu, Çalgıların Sınıflandırılması ve Müzecilik" Söyleşisi

Ege Üniversitesi (EÜ) Etnografya Müzesinde, “Müze Söyleşileri” kapsamında “Çalgı Koleksiyonculuğu, Çalgıların Sınıflandırılması ve Müzecilik” söyleşisi düzenlendi.

EÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen ve moderatörlüğünü EÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haluk Sağlamtimur’un yaptığı söyleşinin konuğu koleksiyoner Prof. Dr. Feza Tansuğ oldu. Söyleşiye, EÜ Etnografya Müzesi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Dilek Maktal Canko, akademisyenler, koleksiyon meraklıları ve öğrenciler katıldı.

Söyleşi öncesi Prof. Dr. Feza Tansuğ’un özgeçmişini katılımcılarla paylaşan Doç. Dr. Sağlamtimur, “Bugün konuğumuz olan Sayın Prof. Dr. Feza Tansuğ, Türkiye’nin önde gelen müzik uzmanlarından birisi. Tansuğ, ABD’nin çeşitli üniversitelerinde Antropoloji ve Etnomüzikoloji eğitimi aldı, İstanbul’da ve Orta Asya’da alan araştırmaları gerçekleştirdi. Prof. Dr. Feza Tansuğ, Etnografya Müzesinin kuruluş aşamasında değerli çalgı koleksiyonunu müzemize bağışlayarak, müzemizin kuruluşuna büyük katkı sağladı. Bu vesileyle, müzemizin kuruluşunda büyük emeği geçen değerli hocamıza Ege Üniversitesi adına teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

2011 yılında çalgı koleksiyonundan başka çeşitli etnografik objeler de bağışladığını söyleyen  Prof. Dr. Tansuğ, “Ege Üniversitesi’ndeki öğrencilik yıllarından beri dünyanın pek çok bölgesinden çalgı toplayıp biriktirmeye başladım” dedi.

 “Müzelerde çalgılar belirli kriterlere göre sınıflandırılıyor”

Prof. Dr. Tansuğ, “Etnolojik literatür, çalgılara ilişkin yanıltıcı ya da muğlak kelimelerle doludur ve alan derlemecisinin raporunun son söz olduğu müzelerde, etiketler en anlamsız terimleri taşır. Doğru tanımlama ve adlandırma, çeşitli tipler hakkında en temel kriterlerin bilinmesini gerektirir. Bu da, bir müzeye yapılacak bir ziyaretin de göstereceği gibi, nadiren yerine getirilen bir koşuldur” diye konuştu.

Çalgılarda sınıflandırma dizgelerini de anlatan Prof. Dr. Tansuğ, Erich M. von Hornbostel ve Curt Sachs’ın “Çalgıların Sınıflandırılması başlıklı makalesi ilk kez 1914 yılında Almanca olarak bir etnoloji dergisinde yayımlandı. Bu değerli çalışma ne yazık ki bugüne kadar Türkçe’de yayımlanmadı. Çalgıları sınıflandırma dizgelerinden hiçbiri Hornbostel ve Sachs’ınki denli uzun ömürlü olamadı ve bu sınıflandırmanın yerini alamadı. Hornbostel ve Sachs’ın bu dizgesi güncelliğini biraz olsun yitirmediği gibi gelecekte de yitireceğe benzemiyor” dedi.

“Sistematik düzenleme ve terminoloji önemli”

Prof. Dr. Tansuğ, “Bu dizgenin kendi savlarının yanı sıra, yazının müzeciler ve koleksiyoncuların baştan sağma sınıflandırma yöntemleriyle ilgili getirdiği eleştiriler günümüzde de 110 yıl önce olduğu kadar geçerli. Bununla birlikte, bu çalışmaya da çeşitli eleştiriler yöneltilmiş, bazı yerlerinde değişiklik yapılması istenmiştir. Hatta yazarlar da kendilerini 1914’te yazdıklarıyla kısıtlandırmamış, ileride yeniden gözden geçirilmesi gereken noktaların altını çizmişlerdir. Bu eleştirilerin önemli bir kısmına Jaap Kunst’un ‘Ethnomusicology’ ve Laurence Picken’ın ‘Folk Musical Instruments of Turkey’ adlı yapıtlarında değinilmiştir. Çalgıların sistematik olarak düzenlenmesi, en başta müzikologları, etnomüzikologları ve etnolojik koleksiyon ve kültür tarihi müzeleri yetkililerini ilgilendirir. Ne var ki, sistematik düzenleme ve terminoloji, yalnızca materyal koleksiyonları için değil, bunların incelenmesi ve yorumlanması için de gereklidir. Bir çalgıdan, önemli noktaların farkında olmaksızın, canının istediği herhangi bir isimle bahseden bir kişi, büyük bir karışıklığa neden olacaktır ve bu çalgıya hiç değinmemesi yeğdir” dedi.

“Ulusların çalgı sınıflandırmaları farklılık gösterebilir”

Bir sınıflandırma sisteminin pratik yararları olduğu kadar teorik avantajları olduğunu da belirten Prof. Dr. Tansuğ, “İlk bakışta birbirleriyle son derece ilgisiz gibi görünen nesneler, keşfedilen yeni genetik ve kültürel bağları sayesinde bir arada sınıflandırılabilir. Burada, her zaman, sistemin temelinin dayandırıldığı ölçütün geçerliliğinin sınanması yol gösterici bir görev üstlenecektir. Kabul edilebilir bir sınıflandırma sisteminin yenmesi gereken zorluklar son derece büyüktür, çünkü belli bir döneme veya ulusa uyan bir sistem, tüm zaman ve ulusların çalgı cephaneliği için bir temel oluşturmaya uygun olmayabilir. Eskiden Çinliler, sınıflandırmalarını kullanılan malzeme temeline dayandırarak, çalgıları kilden, kamıştan, taştan, ağaçtan, sukabağından, bambudan, deriden ve ipekten yapılan çalgılar olarak ayırıyorlardı” diye konuştu.

“Victor Mahillon, Erich M. von Hornbostel ve Curt Sachs”

Etnografya Müzesi’ne bağışladığı çalgıların bir bölümünü dinleyicilere gösteren Prof. Dr. Tansuğ, “Organoloji yani çalgıbilim artık, bildik sınıflandırmaların yetersizliği karşısında yapılabilecek itirazlara aşinadır ve konunun uzmanları, 150 yıldır daha tatmin edici sınıflandırmalar elde edebilmek için pek çok girişimde bulunmuşlardır. Şu ya da bu koleksiyonun kimi özellikleri için hazırlanan özel sınıflandırmalar bir yana, 110 yıl öncesine kadar kataloglarda daha çok Victor Mahillon’un, Brüksel Konservatuvarı Müzesi’nin açıklamalı kataloğu için hazırladığı ve 1888 yılından itibaren kullanılan sistem benimsenmiştir. Mahillon, titreşen gövde özelliğini, sınıflandırmasının birinci ilkesi olarak kabul etti. Mahillon gibi Hornbostel ve Sachs da, ses üretiminin fiziksel özelliklerini sınıflandırmalarının en önemli ilkesi olarak kabul ettiler ancak daha bu noktada bile zorluklarla karşılaştılar, çünkü akustik fizik o güne kadar gerekli ön araştırmaların yalnızca küçük bir kısmını tamamlamıştı” dedi.

Prof. Dr. Tansuğ, “Sınıflandırmalarda genellikle, sistemdeki ayrımların sıralanmasının belli başlıklarla, özellikle zooloji ve botanikte olduğu gibi, sınıf, çeşit, familya, cins, tür, türev ifadeleriyle belirtilir. Çalgı çalışmasında Mahillon kendisi de bu ihtiyacı hissetmiş ve bunu sınıf, kol, kısım, alt-kısım terimleriyle karşılamıştır. Hornbostel ve Sachs, genel tipolojik başlıkların en baştaki ana gruplarla sınırlandırılması gerektiğini öne sürdüğü halde, yine de Mahillon’un yaptığı gibi, dört ana gruptan sınıf, daha sonraki alt ayrımlardan alt sınıf, daha sonrakinden çeşit ve sonrakinden alt çeşit olarak yer vermişlerdir. Genel olarak, Hornbostel ve Sachs alt ayrımlarını, öznel tercihlerden kaçınarak ve çalgının kendisi ile uğraşmayı bir kenara bırakarak, çalgıların yalnızca görünür biçimlerinden anlaşılabilecek özelliklerine dayandırmaya çalışmışlardır. Burada yalnızca müze yetkililerinin değil aynı zamanda alan araştırmacılarının ve etnomüzikologların da ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması gerekmiştir. Alt ayrımları, kültürel tarih ve ayrıntıların gözlemlenmesi için önemli göründüğü noktaya kadar taşımışlardır” diye konuştu.

         Konuşmasını müzik videolarıyla zenginleştiren konuk Prof. Dr. Feza Tansuğ’a etkinlik sonunda Etnografya Müzesi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Dilek Maktal-Canko tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Saray Belediyesi 23 Nisan Çocuk Şenliği'ne yoğun ilgi

Saray Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzenlenen hava muhalefeti dolayısıyla ertelenen Çocuk Şenliği, 27 Nisan Cumartesi günü Atatürk Kültür Merkezi önünde gerçekleştirildi.

Birbirinden renkli atölye, etkinlik ve şişme oyun gruplarının yer aldığı şenliğe yoğun ilgi gösteren çocuklar, gönüllerince doyasıya eğlendi.

Saray Belediyesi Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği en büyük bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı “23 Nisan Çocuk Şenliği” ile büyük bir coşkuyla kutladı. 23 Nisan Çocuk Şenliği, 27 Nisan Cumartesi günü saat 14.00-19.00 saatleri arasında Atatürk Kültür Merkezi önünde gerçekleştirildi. Birbirinden renkli atölye, etkinlik ve şişme oyun gruplarının yer aldığı şenliğe yaklaşık bin çocuk katıldı.

BAŞKAN TAŞYASAN: “ÇOCUKLARIMIZ BİZİM İÇİN HER ŞEYDEN ÖNEMLİ”
23 Nisan Çocuk Şenliği’nin açılış konuşmasını yapan Saray Belediye Başkanı Abdül Taşyasan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzenlediğimiz, hava muhalefeti dolayısıyla ertelediğimiz Çocuk Şenliğimize hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz. Her şeyden çok önem verdiğimiz sevgili çocuklarımıza, güneşli havada hep bir arada olmaları için bugünü seçtik. Bugün birbirinden değerli sanatçılarımız olacak. Kendi evlatlarınızı burada izleyeceksiniz. İnşallah, bundan sonraki 23 Nisanlar’da daha geniş, daha kapsamlı programlarla sizlerle birlikte olacağız. Herkese iyi eğlenceler, iyi seyirler diliyorum.”

DİL ATÖLYESİ ÖĞRENCİLERİ BÜYÜK ALKIŞ ALDI
Saray Belediyesi Dil Atölyesi’nde eğitim gören çocuklar, eğitmenleri Eda Kahraman eşliğinde “We are the wall” şarkısını işaret dili eşliğinde seslendirdi. İzleyenlerden tam not alan çocuklar büyük alkış aldı.

ÇOCUKLARIMIZ GÖNÜLLERİNCE EĞLENDİ
Atatürk Kültür Merkezi önündeki program boyunca çocuklar kum boyama, kil boyama, dev boyama, bilgisayarsız kodlama, çocuk dansı atölyeleri, şişme oyun grupları ve yüz boyama alanlarında gönüllerince doyasıya eğlendi. Şenlik boyunca çocuklara pamuk şeker, patlamış mısır ve limonata ikramında da bulunuldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı