Aylık arşivler: Mayıs 2024

Karatede 1 altın 2 bronz madalya

Nilüfer Belediyespor Kulübü, sporun çeşitli branşlarında gerçekleştirilen turnuvalara başarılarıyla damga vuruyor. Nilüfer Belediyespor’un karatecileri Nisanur Çakır, Naz Kayadere ile Cemre Günaydın, Kocaeli’de gerçekleştirilen illerarası Kocaeli Ligi’ni dereceyle tamamladı.

Kocaeli Ligi 3. ve final etabında mücadele eden Nisanur Çakır, bir altın madalyanın sahibi olurken aynı zamanda lig ikincisi olmaya hak kazandı. Naz Kayadere ile Cemre Günaydın da, bronz madalya alarak Nilüfer’i Kocaeli’de başarıyla temsil ettiler.

Başarılarından dolayı ödül alan sporcuları kutlayan Nilüfer Belediyespor Kulübü Başkanı Muharrem Or, sporun farklı branşlarında başarılı sporcular yetiştirerek, ülke sporuna kazandırmayı hedeflediklerini söyledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Bağcılar Belediyesi sporcusu Emrah Elban, milli takıma yardımcı antrenör oldu”

U23 Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımımız, 2024 Avrupa Şampiyonası’nın hazırlıklarına başladı. 6-13 Mayıs tarihleri arasında Ankara’da kampa giren milli takımımıza Bağcılar Belediyesi Feyzullah Kıyıklık Engelliler Sarayı sporcularından Emrah Elban da Yardımcı Antrenör olarak seçildi. Milli takıma kadar yükselen Elban, sporculuk kariyerinde birçok kez takım lideri olarak görev yaptı.

En iyi şekilde çalışacağım

Spor hayatı başarılarla dolu olan Elban, 2008-2015 yılları arasında Bağcılar Belediyesi Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı’nda takım kaptanlığı yaptı. Takımı koordine etme noktasında ilerleme kaydeden Elban, 2015-2024 yıllarında da Baş Antrenör olarak görev yaptı. Şimdilerde ise milli takımda yardımcı antrenör olarak başlayan Elban, görevi için en iyi şekilde çalışacağını söyledi. Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir de Elban’a yeni görevinde başarılar diledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer'in genç sultanları Türkiye finallerinde

Bursa’daki yerel ligde şampiyon olarak play-off grubuna katılma hakkı elde eden Nilüfer Belediyespor Yıldız Kızlar Voleybol Takımı, gruptaki tüm maçlarını kazandı.

2-5 Mayıs tarihleri arasında Kütahya’da oynanan play-off maçlarında Nilüfer Belediyespor’un rakibi Arkas, Ankara DSİ ve Fenerbahçe takımları oldu.

Antrenörlüğünü Okan Oğuz’un yaptığı Nilüfer Belediyespor Yıldız Kızlar Voleybol Takımı, üç maçta da sahadan galibiyetle ayrılarak, Türkiye finallerine katılmaya hak kazandı. Nilüfer’in genç sultanları, 15-20 Mayıs tarihlerinde Kocaeli’de oynanacak ve Eczacıbaşı, Vakıfbank, Galatasaray gibi takımların da yer aldığı Türkiye finallerinde, şampiyonluk mücadelesi verecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Windsurf Ligi Şampiyonası 1. Etap Foça Wind Fast Yarışları, 2-5 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirildi

Sporcuların yüksek performansı izleyenleri büyüledi. U 21 kategorisinde dereceye giren sporcular, yurtdışı şampiyonalarında ülkemizi temsil etme hakkı kazandı.

Kazanan sporculara ödülleri, Foça Kaymakamı Mehmet Türköz, Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı, Belediye Meclis Üyeleri, Aliağa Deniz Ticaret Odası Başkanı Adem Şimşek, Türkiye Yelken Federasyonu Başkanı Özlem Akdurak, Milli Sporcu Çağla Kubat ve protokol üyeleri tarafından verildi.

Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı, ‘‘Foça’mızın eşsiz doğası ve rüzgar sörfü için uygun koşulları sayesinde bu tür önemli organizasyonlara ev sahipliği yapmaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Yarışmalara katılan tüm sporcularımızı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz’’ dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İş Cemiyet Dünyasından Mercedes Marka Evlere Yoğun İlgi

Alman otomotiv devi Mercedes-Benz Group AG’nin Dubai’ye inşa edilecek gökdeleninin tanıtımı yapıldı. Dünyanın en yüksek kulesi Burj Khalifa’nın manzarasına sahip 1 milyar dolarlık proje, Alman otomobil üreticisiyle Birleşik Arap Emirlikleri’nden bir emlak şirketi olan Binghatti Propertiestarafından inşa ediliyor. 150 daireye sahip olacak olan binada daire fiyatları 2,5 milyon dolardan başlarken ortalama daire fiyatı ise 10 milyon dolar civarında. 

“MERCEDES MARKA EVLERE İLGİ YOĞUN”

Geçen yıl Binghatti, Fransız lüks otomobil üreticisi Bugatti ile de beraber proje yapmak için anlaşma imzaladı. Firma aynı zamanda kuyumculuk firması Jacob & Co. ile dünyanın en yüksek konut binası olacak 500 metrelik bir gökdelen için de ortaklık kuruyor. Mercedes markalı konut projesinin Türkiye tanıtımları 4 Mayıs’ta Kemer Country Club’da, 5 Mayıs’ta Acarkent Coliseum’da yapıldı. Mercedes-Benz markalı evlere ilginin çok yoğun olduğunu söyleyen Uluslararası Gayrimenkul Uzmanı, Vartur Gayrimenkul sahibi Şerif Nadi Varlı, “Proje dünyada bir ilk olacak. İnanılmaz bir ilgi var. Talebe yetişmek için yoğun bir çalışma yürütüyoruz” dedi. Lansmana katılan Şebnem Demir ” Mercedes Benz projesini çok beğendim, bende yatırım için düşünüyorım, 1+1 ya da 2+1 olabilir ayrıca Dubai’ de sağlık kliniği şube açmayı çok ciddi düşünüyorum” dedi yine lansmana katılan davetli Tülin Kartoz’da “Özellikle şu anda Türkiye den ziyade yurtdışına yatırım yapmak çok mantıklı hem dolar kira getirisi açısından avantajlı, bir ayağımız zaten yurtdışında ,Dubai iş dünyasında  parlayan yıldız “ dedi.

Firma, son üç ayda yaklaşık 330 milyon dolar harcayarak arazi satın aldı. Ayrıca Binghatti, projeleri finanse etmek için tahvil satışından 500 milyon dolar yatırım toplamayı düşünüyor. Mohammad Binghatti bir röportajda “Kesinlikle bu yıl ve gelecek yıl daha fazla büyüme göreceğiz. Dubai’ye net bir zenginlik göçü geliyor ve nüfusta bir artış var, bu da piyasada organik büyümeye yer açıyor” dedi. Gayrimenkul danışmanlığı şirketi CBRE Group Inc.’e göre Ocak 2020’den bu yana Dubai’de kiralar yaklaşık %45 artarken ortalama ev fiyatları yaklaşık %35 arttı.

DUBAİ’DE İLK ÇEYREKTE 24 MİLYAR DOLARLIK EMLAK SATIŞI YAPILDI!

2024 yılında tüm dünya emlak piyasasında genel bir durgunluk hakimken, Dubai emlak pazarı tüm ezberleri bozuyor. Türk yatırımcıların da yoğun ilgi gösterdiği Dubai emlak pazarındaki işlem sayısı 2024 yılının ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 artarak 34 bin 178 adet işlem ile rekor kırdı. Uluslararası Gayrimenkul Uzmanı Şerif Nadi Varlı, “Piyasalarda bulutlu ortamların kalkması durumunda Dubai’nin sıçrama yapabileceğini düşünüyorum” dedi.

Dubai emlak piyasası tüm ezberleri bozuyor. Dubai’nin emlak piyasası, arz kısıtlamaları, gelişen lüks segment ve topluluklar arasında artan kira fiyatlarının ortasında güçlü talep nedeniyle 2024’ün ilk çeyreğinde 2023 yılının aynı dönemine göre %20 artışla 34,178 işlem kaydedilerek rekor seviyeye ulaşıldı.Toplam satış değeri, bir önceki yıla göre %25 artarak 87,8 milyar Birleşik Arap Emirlikleri Dirhemi (AED) (23.9 milyar dolar) oldu. Lüks pazarda, 15 milyon AED üzeri işlemlerde %30 artış görüldü.

“DUBAİ HAVALİMANI’NIN 35 MİLYAR DOLARLIK GENİŞLEME PROJESİ ONAYLANDI”

Konuyla ilgili açıklama yapan Uluslararası Gayrimenkul Uzmanı Şerif Nadi Varlı, “Tüm Dünya’da enflasyon dolayısıyla, konut kredi faizlerinin yüksek olmasından ötürü genel bir durgunluk hakimken, Dubai bunun tam tersi büyüyen piyasayla bize pozitif sinyal veriyor. Piyasalarda bulutlu ortamların kalkması durumunda Dubai’nin sıçrama yapabileceğini düşünüyorum. Bugün Al Maktoumhavalimanının 35 milyar dolar yatırımla genişleme projesini onayladılar bu yeni projeyle 260 milyon yolcu kapasitesine erişecek 400 uçak kapısına ve 5 yolcu pisti olacak. Dünya’nın en büyük havalimanı olmasıyla birlikte Dubai South bölgesinde de değerlerin nasıl artacağını öngörebilirsiniz”

“DUBAİ YENİ KÜRESEL MERKEZ OLACAK”

Dubai Havalimanı’nın genişletilmesiyle ilgili konuşan Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum, yeni genişletme çalışmasıyla birlikte 260 milyon yolcu kapasitesine ulaşılacağını ve dünyanın ne büyük havalimanı unvanına kavuşacağını söyledi. Al Maktoum, konuyla ilgili ayrıca şunları söyledi; Havaalanı 400 uçak kapısına ev sahipliği yapacak ve beş paralel piste sahip olacak. Havacılık sektöründe ilk kez yeni havacılık teknolojileri kullanılacak. Güney Dubai’deki havaalanının çevresine koca bir şehir inşa ettiğimizde, bunu bir milyon kişilik konut talebi takip edecek. Lojistik ve hava taşımacılığı sektörlerinde dünyanın önde gelen şirketlerine ev sahipliği yapacak Gelecek nesiller için yeni bir proje inşa ediyor, çocuklarımızın ve onların çocuklarının sürekli ve istikrarlı gelişimini sağlıyoruz. Dubai dünyanın havaalanı, limanı, kentsel merkezi ve yeni küresel merkezi olacak.”

DUBAİ FİYAT EĞİLİMLERİ 2024 VE 2025’TE DE DEVAM EDECEK

2024 yılının ilk üç ayında Dubai’de nüfus 26 bin kişi artarken, sadece 6 bin 500 civarında yeni konut teslim edildi. Arz-talep dengesizliği daha da arttı. Bu hazır ev sıkıntısı, kiralık stok üzerinde dalgalanma etkisi yarattı ve kira fiyatlarında yıllık yüzde 22’lik bir artışa neden oldu. İkincil satışlar ilk çeyrekte düşmesine rağmen, Ocak ve Mart ayları arasında her gün birden fazla projenin başlatılmasıyla plan dışı pazar bunu fazlasıyla telafi etti. Plan dışı satışlar artık Emirlik’teki tüm işlemlerin yüzde 58’ini oluşturuyor. Potansiyel alıcı sayısında yüzde 31’lik bir artışa yol açtı; daire ve villaların ortalama satış fiyatları sırasıyla yüzde 3 ve yüzde 13 arttı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Halı ticareti yeniden anavatanına dönüyor

İstanbul Halı İhracatçıları Birliği’nin (İHİB) organizasyonu, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’nın destekleriyle 6-9 Haziran arasında The Marmara Taksim’de gerçekleşecek konferans ve fuara dünyaca ünlü halı, kilim, dokuma uzmanları, sanat tarihçileri, akademisyenler ve koleksiyonerler katılacak. Konferans kapsamında paha biçilmez değerdeki halı, kilim ve dokumalardan oluşan sergiler de ziyaretçilerle buluşacak.

Diler: “ICOC Istanbul, halı ülkesi Türkiye için önemli bir fırsat”

Türkiye’deki organizasyonu üstlenen İstanbul Halı İhracatçıları Birliği’nin (İHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hayri Diler, Türk halı sektörünün, ihracatta en önemli sektörlerden olduğunu, şubat ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 98.2’lik bir artış gerçekleştirdiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz halı, kilim ve dokumayı ticari bir metadan çok resim ve heykel gibi birer sanat eseri olarak değerlendiriyoruz. Dokumacılık bu toprakların en büyük kültür hazinelerinden, ICOC İstanbul’da bütün dünyaya halı, kilim ve dokuma sanatının ana yurdunun Anadolu olduğunu bir kez daha göstermemiz ve geleneksel sanatımızı geleceğe aktarabilmemiz için büyük bir fırsat.” 

Oruç: “Bu uluslararası zirvede dokuma geleneğinin geleceğini de konuşacağız”

İHİB Yönetim Kurulu Üyesi ve ICOC İstanbul Yerel Komite Başkanı Serra Oruçise, ICOC’un ilk kez geleceğe de bakacağının altını çizerek şunları söyledi: 

“50 yıldır her dört yılda bir başka bir ülkede düzenlenen bu uluslararası konferansın en temel amacı; halı, kilim ve dokumada koleksiyonerlik bilincini geliştirmek; halı ve kilimlerin birer kültür ve sanat eseri olduğunu ortaya koymak. İstanbul’da yapılacak buluşmada ilk kez, geçmişten geleceğe bir zaman çizgisi benimseyerek yeni bir pencere aralamayı, dokuma geleneğinin geleceğini de konuşmak istiyoruz. Konferans bildirilerinin temel noktası dokuma geleneğinin geleceği olacak. Amaç, bu alanda eğitim gören öğrencilerin de motive edilmesi.”

İHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hayri Diler, sektör temsilcileri olarak halı, kilim ve dokumanın gerek kültür-sanattaki itibarını gerek ticaretteki payını artırmak için var güçleriyle çalıştıklarını belirterek, şöyle konuştu:

“Yüzyıllar boyu Anadolu’da üretilen halı, kilim, seccade ve dokumalar ticari olarak veya hediye olarak dünyaya dağılırken 1938’de Cumhuriyetimiz Ata’sını kaybedince pek çok alanda olduğu gibi halı, kilim, dokuma ticaretinde de boşluk olmuş. İşte o yıllarda Almanya halı ticaretini, İngiltere de bir dergi ile hem sanatsal boyutunu sahiplenmiş hem de koleksiyonerleri buluşturan önemli bir platform oluşturmuş.

Geçen yıla kadar her yıl, dünyanın bu alanda bütün dikkati Almanya’da düzenlenen fuara çevrilir ve ticaret o fuarda şekillenir hale gelmişti. Koleksiyonerler için de İngiltere’de yayımlanan ‘Halı Dergisi’ dikkatle takip edilir ve piyasa o dergide yer alan bilgilere göre şekillenir olagelmişti.

Biz Halı İhracatçıları Birliği olarak yıllarca piyasayı yeniden Anadolu topraklarına Türkiye’ye çevirmek için gayret ettik ve çok da güzel sonuçlar aldık. TÜYAP ve Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçılar Birliği (GAHİB) işbirliği ile İstanbul Fuar Merkezi’nde halı ve döşeme fuarı düzenlemeye başladık. Böylece Almanya’nın egemenliğini sarstık, ilgiyi Türkiye’ye çevirdik.”

İstanbul’da fuar merkezi eksik

Almanya-Hannover’da düzenlenen halı fuarının yılda ortalama 16-17 milyon Euro’luk bir gelir bıraktığına dikkat çeken Diler, “Üstelik Hannover İstanbulla kıyaslanamaz. Burada fuara katılanlar dışarı çıktıkları anda, tarihi mekanlarla, lezzetli yemeklerle, canlı bir kültür-sanat yaşamıyla karşılaşıyor. Daha ilk yıldan itibaren bizim İFM’de yaptığımız fuar dikkatleri Türkiye’ye çevirdi, Almanya Fuarı 17 salondan 3 salona döndü, bizim İFM’deki salon sayımızı da iki katına çıkarmamızı gerektirdi. Ancak, İstanbul’un merkezi, tarihi bir bölgede büyük bir fuar alanına ihtiyacı var” dedi.

Türkiye’de halı, kilim, dokuma sektörünün ticari yanını sektör birliklerinin üstlendiğini ancak sanatsal değerinin sahipsiz kaldığını belirten Diler, devletin ilgili kurumlarının desteğine ihtiyaç olduğunu söyledi.

İhracat rakamları

İHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hayri Diler’in verdiği bilgilere göre halı, kilim, dokuma ihracatı, Türkiye’nin toplam ihracatının %16,3’ünü oluşturuyor. Türkiye dünyanın en büyük ikinci halı tedarikçisi. 2023 yılında 178 ülkeye 2,75 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildi.

Halı ihracatında en büyük pay %80’le makine halılarında, onu %17,7 ile Tufte halı, %1,9 ile el halısı takip ediyor. Halı ihracatının %30’u ABD ülkelerine, %29,9’u Ortadoğu ülkelerine, % 15,5’i Avrupa Birliği ülkelerine yapılıyor. ICOC dolayısıyla gündeme getirilmek istenen ve gerçek sahibinin Anadolu olduğuna dikkat çekilmek istenen el halıları ihracatında da %36,6 ile ABD, %21,6 ile Japonya ve %6 ile Çekya öne çıkıyor.

Diler, halı fuarının Almanya ekonomisine yaptığı katkıya dikkat çekerek, “Geçen yıl İFM’de yaptığımız fuarla ticari halılarda dikkatleri Türkiye-İstanbul’a çekmeye başladık, ICOC’la da hem koleksiyonerlere hitap edeceğiz hem de ülke ekonomisine, İstanbul’un turizm gelirlerine büyük katkı sağlayacağız”dedi.

Halı, kilim, dokuma da sanat eseridir

İHİB Yönetim Kurulu Üyesi ve ICOC İstanbul Komitesi Başkanı Serra Oruç da fuarın ticari katkılanın yanı sıra ülkelerdeki koleksiyonerlik bilincini de geliştirdiğini hatırlatarak şu bilgileri verdi:

“İki gün sürecek konferansın temaları, ‘Doğu Halıları Etütleri 2024’, ‘Halı Dokumacılığı ve Koleksiyonculuğun Geçmişi ve Geleceği’, ‘Tarihi Halılar ve Tekstiller’, ‘Çağdaş Sanat, Tasarım ve Yeni Üretim’ olarak belirlendi. Toplam bildiri sayısını da 20 ile sınırladık. Konferans ve Fuar kapsamında çok özel sergilerimiz de var. 

Ana sergilerimizden biri Türk İslam Eserleri Müzesi’nde olacak. Müze koleksiyonundan 45 eser seçildi. Bu eserlerin 9 tanesinin restorasyonu yapılarak yeniden hayata kazandırılıyor. Çoğunluğu daha önce görülmemiş ve yayınlanmamış eserler. Buradaki sergimiz 8 Haziran’da açılacak ve 2 ay gezilebilecek. Türk İslam Eserleri Müzesi’nde yer alacak bir diğer sergi de doğu kilimleri ve giyilebilir dokumalar, dokuma-hat ve Osmanlı figürlerinin süslediği dekorasyon ürünlerinin ilk kez izleyiciyle buluşacağı Anas Al Akhoann özel koleksiyon sergisi.

İkinci ana sergi, Topkapı Sarayı’nda. Topkapı Sarayı, özellikle tekstil ve porselende dünyanın en değerli koleksiyonuna sahip. Dolmabahçe sergi salonunda düzenlenecek sergide saray koleksiyonlarından halı ve tekstiller ilk kez izleyiciyle buluşacak. Bu sergi de 1 ay gezilebilecek. Bu arada, Topkapı Sarayı’nda süren Elbise-i Hümayun Sergisi de ayrıca ziyaret edilebilecek. 

Tophane-i Amire’de düzenlenecek sergi ise Türkiye’de özel koleksiyonların da en az devlet koleksiyonlarındaki kadar halı ve kilim zenginliğine sahip olduğunu ortaya çıkaracak. Bu sergide de aralarında Ziya Bozoğlu, Ali Rıza Tuna, Işıl Akbaygil, Peter Scholten, Thomass Herr, Tim Haye’in yer aldığı pek çok koleksiyonerden ödünç alınacak eserler sergilenecek.

Etkinlik kapsamında Vehbi Koç Vakfı Büyükdere Evi’nde Josephine Powell Anadolu Kilimleri Koleksiyonu Sergisi, Anna Laudel Galeri de Belkıs Balpınar Kişisel Sergisi yer alacak.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kahvaltı yapmayan çocuklar okulda sağlıksız gıdalara yöneliyor

BCC Catering’in Bölge Direktörü Ekrem Urcun, “Besin ögelerinin eksik ya da gereğinden fazla alınması sağlık sorunlarına yol açıyor. Öte yandan öğün atlanması da çocukların sağlıksız yiyeceklere yönelmesine sebep oluyor. Sıcakların artmasıyla beraber özellikle dışardan alınan sütlü ürünlere dikkat edilmesi son derece önem taşıyor” dedi.

 

Çocukların ve gençlerin sağlıklı bir yaşam sürmesi için okullardaki dengeli ve sağlıklı yemek ihtiyacı her geçen gün önemini artırıyor. Profesyonel ekibi ve beslenme uzmanlarıyla Türkiye genelinde 40’ın üzerinde okula yemek hizmeti sunan Tepe Kurumsal Çözümler, çocukların ve gençlerin beslenmesinde özen gösterilmesi gereken noktalara dikkat çekiyor.

‘’Besin ögelerinin eksik alınması büyüme ve gelişimi etkiliyor’’

Çocukların sağlıklı gelişimi için ailelerin menüleri özenle takip etmesi gerektiğinin altını çizen BCC Catering Bölge Direktörü Ekrem Urcun“Protein, yağ, karbonhidrat, mineral, vitamin ve su gibi besin ögelerinin herhangi biri alınmadığında veya gereğinden az ya da çok alındığında, büyüme ve gelişimin nasıl etkilendiğini hemen görebiliyoruz, çocukların sağlığı bozuluyor. Bu nedenle menülerimizi beslenme uzmanlarımız eşliğinde besin çeşitliliğine dayalı, günlük ihtiyaç duyulan enerji ve besin öğelerinin karşılanması temelinde hazırlıyoruz” dedi.  

 

‘’Her kahvaltı süt ile desteklenmeli’’

Okul çağı döneminin fizyolojik, psikolojik ve sosyal gelişimin en hızlı olduğunu dönem olduğunu vurgulayan Urcun“Süt ve süt ürünleri yüksek kalitede protein, kalsiyum, fosfor, çinko, B1, B2, B6, B12 ve niasin olmak üzere birçok besin ögesi için önemli bir kaynak. Bu nedenle her kahvaltıda çocukları süt ile destekliyoruz. Besin piramidinde beş ana besin grubundan birini meyveler oluşturduğundan ve meyve yeme alışkanlığı çocukluk çağında başladığından öğünlerde bu gruba özellikle ağırlık verilmeli.” diye konuştu. 

 

“En yaygın kötü beslenme alışkanlığı öğün atlamak”

Gerekli öğünlerde yetersiz beslenen çocukların sağlıksız yiyeceklere yöneldiğine dikkat çeken Urcun, ailelere şu uyarılarda bulundu: “En yaygın görülen olumsuz beslenme alışkanlıklarından biri öğün atlamak. Özellikle kahvaltıyı atlamak çok yaygın. Çocukların ve adolesanların günlerinin önemli bir bölümünü okulda geçirdiği düşünüldüğünde, okulda beslenmeleri son derece önem taşımakta. İki öğün arasında aç kalan çocuklar sağlıksız yiyeceklerle beslenmeye çok açık oluyor, bu da dengesiz beslenmeye yol açıyor. Okul yönetimi ve öğretmenlerin takibinde, sağlıklı besin tüketimi sağlanarak öğün aralarında aç kalmaların önüne geçilmesini öneriyoruz.”

‘’Yaz aylarında kolay bozulabilir ürünler tüketilmemeli’’

Velilere, yaz aylarında kolay bozulabilir veya mikrobiyal üremeye müsait ürünlerden uzak durulması gerektiğinin uyarısında bulunan Urcun, ‘’Dışarıda sıcak zincirin kırılması durumunda rahatsızlanmalara neden olabilecek gıdaların tüketiminden kaçınılmalıdır. Özellikle mayonez içeren ürünlerin, krema içeren tatlı ve yemeklerin, beşamel soslu yemeklerin, soğutma basamağı içeren bazı baklagil ve tahıllı yemeklerin (zeytinyağlılar, piyaz, kısır, mercimek köfte vb.), balık ve sakatat yemeklerinin yaz aylarında dışarıda tüketimine özellikle dikkat edilmelidir’’ dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Uzmanlar uyarıyor! 25 ila 44 yaş arası kadınlar depresyona daha yatkın! Yaşlılık döneminde depresyon 'yalancı bunama'ya neden oluyor!

Depresyon tedavisinde her 3 danışandan 1’inde, tedaviye yeterli yanıt alınamadığını vurgulayan Psikiyatri Uzmanı ifade eden Doç. Dr. Serdar Nurmedov, “İyileşmeyen depresyon, tedaviye dirençli bir depresyon anlamına gelmiyor. Bu durumda, tedavi planı güçlendirilebiliyor veya değiştirilebiliyor.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Serdar Nurmedov, geçmeyen depresyon konusunu değerlendirerek, tedavi hakkında bilgi verdi.

25-44 yaş arası kadınlarda erkeklere göre 2 kat fazla görülüyor 

Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Serdar Nurmedov, depresyonun belirli yaş aralıklarında daha sık görülme eğiliminde olduğunu kaydederek, “Özellikle 25 ila 44 yaş arasında, diğer yaş gruplarına kıyasla daha sık görüldüğü biliniyor. Bu yaş aralığındaki kadınlarda, erkeklere göre iki kat daha fazla depresyon vakası rapor edilmiştir. Bu farklılık, kadınların kültürel ve sosyal açıdan daha dezavantajlı olmalarından kaynaklanıyor.” dedi. 

Çevresel faktörler de depresyon riskini artırabiliyor

Depresyon riski altında olan kişiler ve nedenleri incelendiğinde karmaşık bir tablo ortaya çıktığını dile getiren Doç. Dr. Serdar Nurmedov, “Depresyonun nedenleri genellikle birden fazla faktörün etkileşimiyle ortaya çıkıyor. Genetik yatkınlık, çevresel etmenler ve yaşam olayları, depresyon gelişiminde önemli rol oynuyor. Ailede depresyon öyküsü olan bireylerde, depresyon riski diğerlerine kıyasla daha yüksek oluyor. Ancak, tek bir gen ya da kromozomun depresyonla ilişkili olduğunu kesin olarak belirlemek mümkün değildir. Çevresel faktörler de depresyon riskini artırabiliyor. Çocukluk çağındaki travmatik olaylar, aile içi çatışmalar, iş kaybı, finansal sorunlar gibi stresörler depresyon riskini artırabiliyor. Ayrıca, yoğun iş yükü, iş yerinde mobbing, toplumsal baskı gibi faktörler de depresyonun ortaya çıkma olasılığını artırabiliyor.” diye depresyonun nedenleri hakkında bilgi verdi.   

Depresyonla ilişkili olan serotonin ve noradrenalin de önemli rol oynuyor

Depresyonun nedenleri arasında yaşam olaylarının da önemli bir yer tuttuğunu anlatan Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Serdar Nurmedov, “Yakın birinin kaybı, boşanma, ilişki sorunları, sağlık sorunları gibi yaşam olayları depresyon riskini artırabiliyor. Depresyonla ilişkili olarak bilinen nörotransmitterler serotonin ve noradrenalin, depresyonun nörobiyolojik temelleri üzerinde önemli rol oynar. Bu kimyasalların dengesizliği depresyon semptomlarının ortaya çıkmasına katkıda bulunabiliyor.” dedi.

Depresyon tedavisinde iyileşme süreci…

Depresyonun, serotonin ve noradrenalin gibi nörotransmitterlerin dengesizliği sonucu ortaya çıkan bir durum olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Serdar Nurmedov, “Serotonin azaldığında acı ve ıstırap artarken, serotonin arttığında bu belirtiler azalıyor. Noradrenalin ise odaklanma ve uyanıklıkla ilişkilendiriliyor ve depresyon sürecinde dikkat ve konsantrasyonun azalmasına neden olabiliyor.” diye bilgi verdi.

Depresyonda tedavi planı oluşturulmasına karşın her üç danışandan birinde, tedaviye yeterli yanıt alınamayabildiğini ifade eden Doç. Dr. Serdar Nurmedov, şöyle devam etti:

“Yanıt alamama durumunda, tedavi planının yeniden değerlendirilmesi gerekebiliyor. Bu süreçte, doğru tanının konulduğundan ve doğru tedavi yaklaşımının belirlendiğinden emin olunmalı. İyileşmeyen depresyon, tedaviye dirençli bir depresyon anlamına gelmiyor. Bu durumda, tedavi planı güçlendirilebiliyor veya değiştirilebiliyor. Ayrıca, nöromodülasyon yöntemleri veya hastane yatışı gibi alternatif stratejiler de değerlendirilebiliyor. 

Tam bir iyileşme için belirtilerin en az 6 ay boyunca geçmiş olması gerekiyor

İyileşme sürecinde, danışanın belirtilerinin yüzde 50’sinden fazlasının 4 hafta içinde düzelmesi ‘yanıt almak’ olarak değerlendiriliyor. Yüzde 25 ile yüzde 49 arası düzelme ‘kısmi yanıt’ olarak kabul edilirken, yüzde 25’in altında düzelme ‘yanıt alamama’ olarak adlandırılıyor. Tam bir iyileşme için belirtilerin en az 6 ay boyunca geçmiş olması gerekiyor.”

İyileşmeyen depresyon durumunda, tedavi planının yeniden gözden geçirilmeli

Doç. Dr. Serdar Nurmedov, tedavi sürecindeki başarıyı değerlendirirken, doğru tanı, uygun tedavi yaklaşımı ve yeterli süre ve dozun sağlanmasının yanı sıra alternatif stratejilerin de göz önünde bulundurulmasının önemli olduğunu dile getirerek, “İyileşmeyen depresyon durumunda, tedavi planının yeniden gözden geçirilmesi ve farklı yaklaşımların değerlendirilmesi gerekmektedir.” dedi.

Gençlik depresyonu farklı, yaşlılık depresyonu farklı

Depresyonun, yaşamın farklı dönemlerinde farklı semptomlarla ortaya çıkabildiğini anlatan Doç. Dr. Serdar Nurmedov, sözlerini şöyle tamamladı:

“Gençlik dönemindeki depresyon genellikle gerginlik, sinirlilik, öfke ve artmış psikomotor aktivite gibi semptomlarla kendini gösterebiliyor. Bununla birlikte, yaşlılık dönemindeki depresyon genellikle bilişsel işlevlerde bozukluklar ve hatta bazen ‘yalancı bunama’ olarak adlandırılan psödo-demans semptomlarıyla ilişkilendiriliyor. 

Her yaşta depresyonla başa çıkmak mümkün

Ancak, her iki dönemde de depresyonun ortaya çıkmasında hormonların etkisi, büyüme faktörlerinin rolü ve çevresel etmenlerin önemi var. Gençlik döneminde depresyon genellikle ergenlikle ilişkili hormonal değişikliklerle ilişkilendirilirken, yaşlılık döneminde depresyon genellikle yaşlılıkla ilişkili yaşam değişiklikleri ve sosyal izolasyonla ilişkilendiriliyor. Bu nedenle, gençlik ve yaşlılık dönemlerinde depresyonun farklı semptomları ve gelişme şekilleri olabiliyor. Ancak, her iki durumda da depresyonun tedavisi ve yönetimi önemli. Profesyonel destek almak, terapi ve ilaç tedavisi gibi yöntemlerle depresyonla başa çıkmak mümkün.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bayraklı'da Hıdırellez coşkusu

Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, “Bolluğun, bereketin simgesi Hıdırellez’i; barışa ve kardeşliğe özlem duyduğumuz bu zamanda hep birlikte kutlamanın ve Doğançay’a verdiğim şenlik sözünü tutmanın sevincini yaşıyorum. Baharın hepimize huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum” dedi. 

BİNLERCE VATANDAŞ KATILDI
Bayraklı, baharın habercisi Hıdırellez’i Doğançay Mahallesi’nde düzenlenen ve birbirinden eğlenceli görüntülere sahne olan şenlikle kutladı. Gün boyu süren büyük coşkuya Bayraklı ve çevre ilçelerden gelen binlerce vatandaş ortak oldu. Etkinlikler kapsamında köy meydanında kurulan stantlarda köylüler gözleme ayran satışlarının yanı sıra ürettikleri organik ürünleri de sergileme imkanı buldu. Bayraklı Belediyesi Kadın Kooperatifi üyelerinin el emeği ürünleri, takı-tasarım ve aksesuarları da ziyaretçilerin beğenisini kazandı. Spor Müdürlüğü tarafından düzenlenen bowling, penaltı ve basketbol atışları ile çuval yarışlarında çocuklar kıyasıya mücadele etti. Yarışmalarda dereceye girenlere madalya verildi. Çocuklara özel yüz ve yumurta boyama atölyeleri düzenlendi. Dilek ağacına dilekler asıldı. Kortej yürüyüşü ile coşku ikiye katlandı. Bayraklı Belediyesi Halk Oyunları Roman Ekibi ve Doğançay kursiyerlerinden oluşan öğrencilerin müzikli gösteri ise, alanı dolduranlardan tam not aldı. Etkinliğin finalinde halk müziğinin sevilen ismi, ünlü sanatçı Tolga Sağ, sazıyla türküleriyle vatandaşlara unutulmaz anlar yaşattı. Köylüler Başkan Önal’a, “Sözünü tutan başkan, şenlik için teşekkür ederiz, helal olsun” yazılı pankartlarla teşekkür etti.

ÖNAL, “BAHAR HEPİMİZE HUZUR VE MUTLULUK GETİRSİN”

Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, “Bahar’ın müjdeleyicisi bolluğun bereketin habercisi, Hıdırellez’i barışa ve kardeşliğe özlem duyduğumuz bu zamanda hep birlikte kutlamanın sevincini yaşıyorum. Adaylık sürecinde Doğançay Mahallesi’nde şenlik yapacağımızın sözünü vermiştik. Bu sözü yerine getirmenin huzurunu, mutluluğunu yaşıyorum. Daha sonraki yıllarda iki gün olarak ve daha kapsamlı etkinlikler yapacağımızın da sözünü veriyorum. İmkanlarımız doğrultusunda kültüre, sanata, festivallere yer vereceğiz. Birçok alanda değerlerimizi ve kültürlerimizi el birliğiyle yaşatacağız. Baharın hepimize huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çeşme'de Hıdırellez Şenliği coşkuyla kutlandı

Çeşme Belediyesi tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen Hıdırellez Şenliği, bu yıl da Çeşme Amfi Tiyatro ve Alaçatı Çarşı’da belediye bandosu eşliğinde kutlandı.

Renkli görüntülere sahne olan kutlamaların coşkusuna, zaman zaman etkisini artıran rüzgâr da engel olamadı. Çeşme Belediyesi ekipleri, sabah saatlerinden itibaren kutlamalar için hazırlıklara başlarken, etkinlik alanında ateşler yakıldı. Yoğun rüzgâra rağmen yüzlerce vatandaşın katıldığı kutlamalarda Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli ile birlikte vatandaşlar da şenlik alanında yanan ateşin üstünden atlayarak baharın gelişini kutladı.

Denizli; “Tüm dileklerimiz kabul olsun”

Öte yandan Hıdırellez Şenliğinde vatandaşları yalnız bırakmayan Başkan Denizli’ye vatandaşlar tarafından sevgi gösterileri yapıldı. Vatandaşlarla birlikte oynayıp, Hıdırellez ateşinin üstünden atlayan Lal Denizli; “Doğanın ve toprağın yeniden uyanışını simgeleyen Hıdırellez’i kutladık. Ateşimizi yakarak ritüellerimizi yerine getirdik. Toprağımızı bereketlendirecek olan Hıdırellez hepimize kutlu olsun. Bütün dileklerimizin gerçek olması ümidiyle, birlikte nice Hıdırellezlere!” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı