Aylık arşivler: Mayıs 2024

UEZ Sapanca 2024 Ekonomi Gündemine Damga Vurdu

Zirvenin açılışında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek konuşurken, 2 gün süren etkinliğe Türkiye ve dünyadan 1.500’ün üzerinde üst düzey isim katıldı.

İş ve ekonomi dünyasının kalbinin attığı UEZ Sapanca 2024 bu yıl 25-28 Nisan tarihleri arasında “Sorumlu ve Duyarlı Liderlik: Teknoloji ve Yapay Zekâ Çağında Gezegen ve İnsanlıkla Uyumlu Bir Sisteme Öncülük Etmek” temasıyla Sapanca’da düzenlendi.

2012 yılından bu yana Capital, Ekonomist, Start Up ve CeoLife dergileri tarafından düzenlenen UEZ Sapanca 2024 bu yıl da Türkiye ve dünyanın saygın siyasetçilerini, iş dünyası liderlerini ve akademisyenlerini ağırladı. 

Ana sponsorluğunu Uber’in üstlendiği UEZ Sapanca 2024’te 2 gün boyunca 14 panel düzenlendi. Panellerde 72 konuşmacı yer alırken, Türkiye’den ve dünyanın çeşitli ülkelerinden 1.500’den fazla katılımcı zirveye kaydolarak panelleri takip etti. 

Yoğun katılımla gerçekleşen Zirve ayrıca uludagekonomizirvesi adresi üzerinden de canlı ve online olarak takip edildi.

Zirvenin açılışında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomi politikalarına dair önemli mesajlar verdi. 

UEZ Sapanca 2024’ün açılış konuşmalarını Capital, Ekonomist, Start Up ve CeoLife Dergileri Yayın Direktörü Sedef Seçkin Büyük ile Uber Başkan Yardımcısı, Mobilite EMEA Bölgesi Genel Müdürü Anabel Calderon Diaz gerçekleştirdi. 

Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde 2 gün boyunca 14 panel düzenlendi

“Dijital Dönüşüme Öncülük Etmek” başlığıyla düzenlenen zirvenin ilk panelinde Index Grup Yönetim Kurulu Başkanı / 2017-2018 Dönemi TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik moderatörlüğü üstlendi. Panelin sponsoru, zirvenin de ana sponsoru olan Uber oldu. Panelde, Uber Türkiye Genel Müdürü Neyran Bahadırlı, META Birleşik Krallık, Kuzey Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölge Başkanı Derya Matraş, Vodafone Türkiye CEO Engin Aksoy ve Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin konuşmacı olarak yer aldı.

Gelecekteki Beklentiler Masaya Yatırıldı

Şölen Çikolata’nın sponsor olduğu ikinci panel “Yeni Global Düzende Büyüme Fırsatları” başlığıyla düzenlendi. Panelin moderatörlüğünü Denizbank Finansal Hizmetler Grubu CEO’su Hakan Ateş üstlendi. Şölen İcra Kurulu Başkanı Erdoğan Çoban, Mediterra Capital Management Limited Kurucu Ortağı Ahmet Faralyalı, LC WAIKIKI Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, Sarkuysan A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Çaycı ve Tiryaki Agro CEO’su Süleyman Tiryakioğlu panelde konuşma yaptı.

“Global Ekonomi İçin Yeni Bir Gelecek Arayışı” başlığıyla düzenlenen üçüncü panelin sponsoru HSBC olurken, moderatörlüğünü de HSBC Türkiye CEO’su Selim Kervancı yaptı. Panelistler, HSBC Global Baş Ekonomisti Janet Henry, Bilkent Üniversitesi, İktisat Bölümü Merkez Bankacılığı ve Finansal Piyasalar Profesörü Prof. Dr. Ali Hakan Kara, Ekonomist, Yunanistan Eski Maliye Bakanı Yanis Varoufakis ve Missouri Üniversitesi F. A. Hayek iktisat Tarihi Profesörü Prof. Max Gillman oldu.

Sponsorluğunu Rönesans Holding’in üstlendiği dördüncü panelin teması “Sorumlu ve Duyarlı Liderlik” oldu. Doğan Holding YK Başkan Vekili Agah Uğur’un moderatör olduğu panelde konuşmacılar arasında Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begüm Doğan Faralyalı, Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı İpek Ilıcak Kayaalp, Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay yer aldı.

Eksim Holding sponsorluğunda gerçekleşen beşinci panelin teması “21’inci Yüzyıl İçin Sürdürülebilir İş Modelleri ve Stratejiler” oldu.  Panelin moderatörlüğünü Multinet Up CEO’su Ali Emre Sever üstlenirken, Eksim Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Osman Arıoğlu, Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, SKD Türkiye Yüksek İstişare Kurulu Başkanı ve Fibabank Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Dildar Edin, TSKB Genel Müdürü, Yönetim Kurulu Üyesi Murat Bilgiç, Migros Grubu İcra Başkanı Dr. Ömer Özgür Tort panelde konuşmacı olarak yer aldı.

Olimpiyat sporcuları hikayelerini anlattı

UEZ Sapanca 2024’ün “Paris 2024 ve Sporun Gücü” başlığıyla düzenlenen altıncı panelinin sponsoru P&G oldu. Panelin moderatörlüğünü P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Tankut Turnaoğlu yaptı. Panelin konuşmacıları şu isimlerden oluştu: Beşiktaş Jimnastik Kulübü Başkanı ve TMOK Başkan Yardımcısı Hasan Arat, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Dr. Av. Murat Aksu, Türk Milli Paralimpik Yüzücü Koral Berkin Kutlu, Olimpik Milli Atlet Salih Korkmaz.

Ünlü Sanatçılar Sahne Aldı

UEZ Sapanca 2024’ün açılış kokteylinin sponsoru ArsaVev oldu. ArsaVev Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Öztürk, sektöre dair bir konuşma yaptı. Zirvenin ilk günü akşamında bir gala yemeği gerçekleştirilirken, yemeğin ardından katılımcılar Türkiye’nin güçlü kadın seslerinden Nükhet Duru ve Bengü Beker’in canlı performansları ile eğlendi. 

Zirvenin ikinci günü de yoğun katılımla gerçekleşti. İkinci günün açılış konuşmasını İsveç Eski Başbakanı Fredrik Reinfeldt gerçekleştirdi. Reinfeldt, dünyadaki kutuplaşmanın giderek büyüdüğüne dikkat çekerek, küresel yönetişim ile ciddi ve duyarlı liderlere ihtiyaç olduğunu söyledi.

UEZ Sapanca 2024’ün ikinci gününde ilk panelin sponsorluğunu Test Education üstlendi. Moderatörlüğünü Pegasus Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet T. Nane’nin üstlendiği panelde, Test Education Centre Kurucusu Fulya Yalezan, Akademisyen/Yazar New York Üniversitesi Prof. Dr. Selçuk Şirin, İstanbul Saint-Joseph Lisesi Müdürü Paul Georges, Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Sitti konuşmacı olarak yer aldı.

Zirvenin ikinci gününde ikinci panelin sponsorluğunu Bitexen üstlenirken, panelin konusu “Finansta Değişim Yaratan Yeni Teknolojiler ve Düzenlemeler” oldu.

Panelin moderatörlüğünü Koç Sistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca yaptı. Bitexen CEO’su Alphan Göğüş, Zip Türkiye CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Burak Elgin, Papara CEO’su Emre Kenci, Hayat Finans Katılım Bankası Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Galip Karagöz, Hepiyi Sigorta Genel Müdürü Şenol Ortaç konuşmacı olarak yer aldı.

Gayrimenkul Sektöründeki Gelişmeler Konuşuldu

İkinci günün üçüncü paneli Pasifik GYO sponsorluğunda “Gayrimenkulün Yarını: Yaşanabilir Kentler ve Mekanlar Planlamak” oldu. Panelin moderatörlüğünü yapan GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Neşecan Çekici üstlenirken, Pasifik Holding CEO’su F. Nusret Dur, Özak Global Holding Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, Akfen Holding Başkanvekili ve CEO’su Selim Akın, Servotel Kurucusu, Başkanı ve Yönetici Ortağı Ömer Kemal İsvan konuşmacı olarak panelde yer aldı.

Ünlü Akademisyenler UEZ Sapanca 2024’te Felsefe ve Modern Bilimi Ele Aldı 

UEZ Sapanca 2024’ün ikinci gününde düzenlenen ‘Zirvede Sohbetler’ isimli panele Jeolog ve Yazar Prof. Dr. A. M. Celal Şengör, Türk Felsefeci ve Akademisyen Prof. Dr. Ahmet Arslan katıldı. Gazeteci-Yazar Fatih Altaylı’nın moderatörlüğündeki panelde Şengör ve Arslan, felsefe ve modern bilimin tarihsel gelişimini anlattı.

Zirvenin ikinci gününde dördüncü panelin sponsorluğunu BSH üstlendi. Panelin konusu “Liderlerin Gelecek Vizyonu: Yarının Şirketi İçin Yenilikçi Yaklaşımlar, Yatırımlar ve Hedefler” oldu. Moderatörlüğünü Citibank Türkiye Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Emre Karter’in yaptığı panelin konuşmacıları şu isimlerden oluştu: Fark Holding Yönetim Kurulu Başkanı FARK LABS Kurucusu Ahu Serter, BSH Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Sığın, Akkök Holding CEO’su İhsan Gökşin Durusoy, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve CEO’su Mehmet Tütüncü.

UEZ Sapanca 2024’ün ikinci günündeki beşinci panelin konusu “Yapay Zeka İş Dünyasını Nasıl Değiştirecek?” olurken, panelin sponsoru İş Bankası oldu. 

Panelin moderatörlüğünü United Payment Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Silav yaptı.

Figopara Kurucu Ortağı Bulut Arukel, Girişimci–Yatırımcı Daniel Doll Steinberg, sahibinden.com CEO’su Burak Ertaş, HepsiPay Genel Müdürü Ozan Bayülgen, Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü, Prof. Dr. Esra Hatipoğlu panelin konuşmacıları arasında yer aldı.

Zirvenin ikinci günündeki altıncı panelin konusu “Girişimcilik: Yeni İşler, Trendler ve Teknolojiler” olurken, panelin sponsoru sahibinden.com oldu. Panelin moderatörlüğünü İstanbul Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü Barış Hocaoğlu üstlendi. Panelin konuşmacıları GTECH Kurucusu ve CEO’su Mine Taşkaya, Nesine.com CEO’su Halit Gülbakanoğlu, Sipay Kurucusu Nezih Sipahioğlu, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Dönüşüm ve Teknoloji Lideri Yahya Ülker oldu.

Mizah ve finans bir araya geldi

Ekonomist Emrah Lafçı ve Stand-Up Komedi Sanatçısı Kaan Sekban, UEZ Sapanca 2024’ün kapanışında “Finansal Gülergeçerlik” panelinde bir araya geldi. Panelin sponsoru Hepiyi Sigorta oldu. 

Ayrıca zirvenin ikinci gününde “Stars of Region Yarışması Ödül Töreni” düzenlendi. Girişim ekosisteminin geliştirilmesini amaçlayan yarışmada ilk 3’e giren projeler ödüllendirildi. Yarışmanın birincisi ERG Controls Yıka Kurucu Ortak Batuhan Ergör oldu. Yarışmanın ikincisi Kiralarsın Kurucu Ortağı ve CEO’su Başak Baykan olurken, Kybele’ Garden Kurucu Ortağı Fırat Alkan üçüncülük ödülünü aldı.

UEZ 2024’ün ana sponsorluğunu Uber üstlenirken, Gold Sponsorlar; şu şekilde sıralandı; ArsaVev, Doğan Holding, Mediterra Capital ve PAPARA oldu. Zirvenin Oturum Sponsorları ise şu şekilde sıralandı; Bitexen, BSH, Eksim Holding, Hepiyi Sigorta, HSBC, İstanbul Portföy, NGN, Pasifik GYO, P&G, Rönesans Holding, Sahibinden.com, Şölen, Test Education Centre ve Türkiye İş Bankası.

Zirvenin destek sponsorları; Citibank, Esas, Gtech, Hayat Finans, Hepsipay, IBS, İntegral Yatırım, Milta Bodrum Marina, Multinet Up, NG Enjoy, Pasifik Holding, QNB Finansbank, Renault, Sanko Holding, Sipay, SSC Sistem Teknolojileri, TAV Havalimanları, Trump Towers, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası, Türk Hava Yolları ve Ziraat Yatırım’dan oluştu.

Zirvenin parti sponsorları Nesine.com, Oral B ve Orkid oldu. Stars Of Region Start up Yarışmasının ana sponsoru United Payment olurken destek sponsorları Denizbank, Figopara, Zip oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Çiğ süt üretimi 2023 yılında %0,4 azalarak 21 milyon 481 bin 567 ton oldu

Çiğ süt üretim istatistikleri 2020 yılından itibaren Tarımsal İşletmelerde Hayvansal Üretim Araştırması’ndan elde edilmektedir. Buna göre, 2022 yılında 21 milyon 563 bin 492 ton olan çiğ süt üretim tahmini, 2023 yılında %0,4 azalarak 21 milyon 481 bin 567 ton oldu. Bir önceki yıla göre keçi sütü üretimi %0,5, inek sütü üretimi %0,2 artarken, koyun sütü üretimi %12,5 ve manda sütü üretimi %1,3 azaldı.

Çiğ süt üretiminin 2023 yılında %92,9’unu inek sütü, %4,3’ünü koyun sütü, %2,5’ini keçi sütü ve %0,2’sini manda sütü oluşturdu.
 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Kırmızı et üretimi 2023 yılında %8,8 artarak 2 milyon 384 bin 47 ton oldu

Kırmızı et üretim tahmini, Tarımsal İşletmelerde Hayvansal Üretim Araştırmasından elde edilen demografik verilere dayalı olarak belirlenen “Kasaplık Güç Oranı” ile hesaplanan “iç popülasyondan kesilen hayvan sayısı” ile “ithalattan kesilen hayvan sayısı”nın ortalama karkas ağırlıkları ile çarpılması suretiyle elde edilmektedir.

Buna göre 2022 yılında 2 milyon 191 bin 625 ton olan kırmızı et üretimi, 2023 yılında %8,8 artarak 2 milyon 384 bin 47 ton olarak tahmin edildi. Bu kapsamda bir önceki yıla göre sığır eti üretimi %6,2 artarak 1 milyon 670 bin 606 ton, koyun eti üretimi %16,3 artarak 569 bin 66 ton, keçi eti üretimi %11,3 artarak 128 bin 989 ton, manda eti üretimi ise %13,3 artarak 15 bin 386 ton oldu.

Son on yıla ilişkin kırmızı et üretim tahminleri incelendiğinde, toplam kırmızı et üretiminin 2014 yılında 1 milyon 123 bin 59 ton iken 2023 yılında 2 milyon 384 bin 47 tona ulaştığı görüldü.
 

Kırmızı et üretiminin 2023 yılında %70,1’ini sığır eti, %23,9’unu koyun eti, %5,4’ünü keçi eti ve %0,6’sını manda eti oluşturdu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

PaybyMe, e-ticaret'in fintek odaklı dönüşümünde yenilikçi çözümleriyle öne çıkıyor

Bu tabloda ödeme alanında hizmet sunan fintek’lerin etkisi öne çıkarken, bu alanda pazarın en önemli oyuncularından PaybyMe, 14 yıllık tecrübesi ve sunduğu yenilikçi ürünlerle e-ticaret’in finansal teknolojiler odaklı dönüşümünde öncü bir rol üstleniyor.

Yükselen trend fintek’ler finansal teknolojilerin kullanımıyla geleneksel finansal hizmetleri dönüştürme etkisiyle öne çıkıyor. Ancak fintek sektörü sadece bankacılık ve finansal hizmetlerle sınırlı değil; aynı zamanda e-ticaret sektöründe de büyük etkiler yaratıyor. 

Özellikle ödeme yöntemlerindeki hızlı dönüşüm, e-ticaret işletmelerinin rekabet gücünü artırıyor ve müşteri deneyimini iyileştiriyor. Geleneksel banka kartları ve kredi kartlarına alternatif olarak, mobil cüzdanlar, dijital ödemeler ve hatta kripto paralar gibi yenilikçi ödeme çözümleri sunuyorlar. Bu, müşterilerin ödeme süreçlerini daha hızlı, daha güvenli ve daha kullanıcı dostu hale getiriyor. FXC Intelligence’dan elde edilen veriler, yalnızca 2023 yılında sınır ötesi ödemeler sektörünün toplam pazar büyüklüğünün yaklaşık 190,1 trilyon USD olduğunu gösteriyor. 

Grand View Research tarafından hazırlanan güncel bir rapora göre, küresel mobil cüzdan pazar büyüklüğünün 2030 yılına kadar 51,53 milyar USD’ye ulaşması bekleniyor. Türkiye’de de tablo benzer. Statista verilerine göre 2023 yılında Türkiye’de yapılan dijital ödeme işlemlerinin toplam değeri yaklaşık 76 milyar USD’ye ulaştı. 2027 yılına kadar neredeyse 137 milyar USD’ye ulaşması bekleniyor. Kullanıcı tarafındaki bu ilgi yatırım tarafında da karşılığını buluyor. ABD New York merkezli analiz firması CB Insights’ın Q1 2024 State of Venture raporuna göre, 2024 ilk çeyrekte öz sermaye anlaşmalarında gerçekleşen %15’lik artış, yatırımcıların fintek çözümlerine, özellikle de ödeme teknolojilerine ilgi göstermeye devam ettiği anlamına geliyor.

Fintek’lerin veriyi analiz etme gücü e-ticaret’te müşteri memnuniyetini pozitif etkiliyor

Fintek’in e-ticaret üzerindeki etkileri ödeme yöntemleri ile sınırlı değil. Bununla birlikte fintek şirketleri, küçük işletmeler için finansman imkanlarını da genişletiyor. Alternatif kredi platformları ve mikrofinansman çözümleri, e-ticaret girişimcilerine sermaye erişimini kolaylaştırıyor ve büyümelerine olanak sağlıyor. fintek platformlarının büyük miktarda veriyi analiz etme ve anlama yeteneği e-ticaret işletmelerinin müşteri davranışlarını daha iyi anlamalarına ve kişiselleştirilmiş pazarlama stratejileri geliştirmelerine olanak tanıyor. Müşterilerin tercihlerine ve alışveriş alışkanlıklarına dayalı olarak özel teklifler sunmalarına imkan sağlarken, bu sayede satışlarda ve müşteri memnuniyetinde artış sağlanıyor. Fintek tarafında yine özellikle ödeme çözümleri, sınırları ortadan kaldırarak uluslararası ticareti kolaylaştırıyor. Blockchain teknolojisi gibi inovasyonlar, uluslararası ödemeleri hızlandırabilir ve maliyetleri düşürebiliyor. Ayrıca, döviz kurları üzerindeki dalgalanmaları azaltarak uluslararası ticaretin istikrarını artırabiliyor.

Fintek sektöründe ödeme çözümleri alanında rekabet yeni oyuncularla büyürken, bu durum en çok kullanıcıların hayatını olumlu anlamda etkiliyor. Mobil ödeme alanında daha önce Türkiye’de devrim yaratmış ürünler geliştiren PaybyMe, 11 yıllık sektör tecrübesi ve sunduğu yenilikçi ürünlerde ile finansal teknolojilerin e-ticarete olumlu etkilerine en iyi örneklerden biri olarak karşımıza geliyor. PaybyMe, yeniden ayağa kalktığı 2023 yılında mobil ödemeler, para transferi ve sanal POS ürünleriyle 8 milyondan fazla işlemi başarıyla tamamladı ve yılı, 3 milyar TL’nin üzerinde işlem hacmiyle kapattı.

12 ülkede 1 milyondan fazla bireysel müşteriye ödeme yapma imkânı

PaybyMe’nin Türkiye’deki yerleşik şirketlere hizmet verdiği Sanal POS çözümleri, 1.000’in üzerinde işletmeye ulaşıyor ve Restoran Otomasyon çözümleriyle birlikte 60.000 civarında ticari müşterinin hayatına dokunuyor. Şirket, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Bahreyn gibi 12 ülkede mobil operatörler üzerinden 1 milyondan fazla bireysel müşteriye ödeme yapma imkânı sağlıyor. Soft POS ürününü bir süre önde sunan PaybyMe, Mobil POS, Tahsilat Platformu, Hibrit Ödeme çözümlerini yılın ilk yarısı bitirmeyi planlıyor. Ayrıca Restoran Otomasyon ve Bayi Alt Bayi Tahsilat Platformu ürünlerini de yine bu yıl içinde sunacak.

PaybyMe Genel Müdürü Eren Deyiş, PaybyMe olarak fintek sektöründe öncü bir rol üstlenerek mobil ödemeler, para transferi ve sanal POS çözümlerimizle ön plana çıkıyoruz. Özellikle Türkiye’de ve uluslararası alanda sunduğumuz hizmetlerle, e-ticaretin ve küçük işletmelerin dijital dönüşüm sürecine katkı sağlıyoruz. Yenilikçi ürünlerimiz ve geniş müşteri tabanımızla, ödeme çözümleri alanında sınırları ortadan kaldırarak müşterilerin yaşamını olumlu yönde etkiliyoruz. Önümüzdeki dönemde stratejik büyüme hedeflerimiz doğrultusunda yenilikçi çözümler sunmaya devam edeceğiz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gensenta'da üst düzey atama

2022 yılından bu yana Eczacıbaşı Topluluğu bünyesinde faaliyet gösteren Gensenta’da yeni bir atama gerçekleşti. Kaan Alparslan, Gensenta Mühendislik Direktörü oldu.

Uzman kadrosu ve modern tesisleriyle Türkiye’nin en önemli mamul ilaç ve ilaç hammaddesi üreticilerinden Gensenta’nın yeni Mühendislik Direktörü Kaan Alparslan oldu. Alparslan yeni dönemde, Ar-Ge yatırımlarıyla öne çıkan Gensenta’nın dünya standartlarındaki üretim faaliyetlerinin geliştirilmesi ve teknolojik yetkinliklerinin artırılmasına liderlik edecek.

Kaan Alparslan, lisans eğitimini 1989 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği’nde, yüksek lisans eğitimini ise 1991’de aynı üniversitenin Robotik Mühendisliği Bölümü’nde tamamladı. İş hayatına 1992’de Japonya’da Okura Yusoki’de Robotik Mühendisi olarak başlayan Alparslan, 1997-2008 yılları arasında da Honda Türkiye’de sırasıyla Mühendislik Şefi ve Tesisler Bakım Müdürü olarak görev aldı. Ardından 2008-2024 yılları arasında Novartis Türkiye’de sırasıyla Kurtköy Mühendislik Müdürü ve Mühendislik Direktörü olarak çalışan Alparslan, Nisan ayı itibarıyla Gensenta bünyesine Mühendislik Direktörü olarak katıldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gelecek Varlık'tan, yılın ilk çeyreğinde 325,3 milyon TL kâr

Gelecek Varlık Yönetimi, bankacılık sektörünün 1 milyar 213,1 milyon TL’lik tahsili gecikmiş alacağını devralırken, şirketin bu süreçteki net kârı 325,3 milyon TL ile dikkat çekti. Toplam yatırım tutarını 4,1 milyar TL’ye ulaştıran Gelecek Varlık’ın Genel Müdürü Sezin Ünlüdoğan, “2023’teki performansımızı 2024’ün ilk çeyreğinde de sürdürdük. Sürdürülebilir büyümemizde istikrarlı adımlarla ilerliyoruz” dedi.

Varlık yönetimi sektörünün lider şirketi Gelecek Varlık Yönetimi, 2024’ün ilk çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. İlk çeyrekte, bankacılık sektörünün 1 milyar 213,1 milyon TL tutarındaki tahsili gecikmiş alacağını devralan Gelecek Varlık’ın satın aldığı toplam anapara alacağı 24,8 milyar TL’ye, toplam yatırım tutarı ise 4,1 milyar TL’ye yükseldi. 

Şirket, toplam tahsilatını bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 32,3 artışla 892,6 milyon TL’ye, özkaynaklarını ise 1 milyar 960,9 milyon TL’nin üzerine taşıdı. FAVÖK’ü geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,1 artışla 502,5 milyon TL’ye çıkan Gelecek Varlık, bu dönemdeki net kârını ise yüzde 126,5 oranında artırarak 325,3 milyon TL’ye ulaştırdı.

“2023 performansını 2024’e taşıdık”

Gelecek Varlık Yönetimi Genel Müdürü Sezin Ünlüdoğan, 2024’ün ilk çeyrek sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, “2023’teki performansımızı 2024’ün ilk çeyreğinde de sürdürdük. Sürdürülebilir büyümemizde istikrarlı adımlarla ilerliyoruz. İlk çeyrekte elde ettiğimiz başarı yıl sonu hedeflerimize yönelik kararlılığımızı artırıyor. 2024’ün diğer dönemlerinde de yatırımcılarımızdan aldığımız destekle şirketimizin istikrarlı büyüme ivmesini sürdürmeye odaklanacağız” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Fibabanka'dan Sektörde Bir İlk: Hepsipay Kullanıcılarına Anında Ticari Kredi Fırsatı

İnovasyon odaklı yaklaşımıyla geleceğin teknolojilerine yatırımlarını her geçen gün artırarak finansal çözümler sağlayan Fibabanka, Hepsiburada’nın dijital cüzdanı Hepsipay ile ticari müşterilere anında kredi imkânı sunuyor. Bu ticari kredi iş birliğiyle Fibabanka, sektörde bir ilke imza atıyor.

Fibabanka’nın Hepsiburada dijital cüzdanı Hepsipay ile yaptığı iş birliği kapsamında; Hepsipay’in ticari kullanıcıları Hepsipay uygulaması üzerinden ticari kredi başvurusu yapabiliyor, limitlerini görüntüleyebiliyor ve Fibabanka Kurumsal Mobil üzerinden anında kredi kullanarak kredi tutarlarını Hepsipay cüzdanlarına yükleyebiliyorlar. Fibabanka müşterisi olsun ya da olmasın, Hepsipay kullanıcıları şubeye gitmeden Fibabanka Kurumsal Mobil Uygulaması’na girip Görüntülü Bankacılık ile müşteri olarak anında kredi kullanabiliyor. Bu uygulamadan şahıs işletmeleri ve tek yetkili limited şirketleri de faydalanabiliyor.

Fibabanka Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Mert konuyla ilgili değerlendirmede bulundu: “Fibabanka olarak farklı sektörlere yönelik finansal çözümler sunduğumuz iş ortaklıklarımıza Hepsipay’i de dahil etmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu kapsamda; güçlü dijital bankacılık tecrübemizle ticari müşterilerimize uçtan uca dijital kredi sunarak işletme ihtiyaçlarının finansmanını sağlıyoruz. Ülkemizin her noktasından ticari işletmelere limit bilgisi verebilen ve uygulama üzerinden anında kredi kullanımının tamamlanmasına olanak sağlayan tek banka olmak ve sektöre öncülük etmek bizim için büyük bir gurur kaynağı.” 

Hepsiburada Finansal Hizmetler CEO’su Erkin Aydın yaptığı açıklamada; “Hepsipay olarak 15 milyon kullanıcıya ulaşarak Türkiye’nin önde gelen perakendecilerine sunduğumuz benzersiz ödeme ve vadelendirme çözümleri ile e-ticarette büyümelerine yardımcı oluyoruz. Fibabanka ile gerçekleştirdiğimiz iş birliğiyle ise müşterilerimize ve iş ortaklarımıza sunduğumuz çözümlere ek olarak ticari müşterilerimize cazip kredi seçeneklerini kolay ve pürüzsüz bir şekilde sunuyoruz. Bu çözüm Türkiye’nin dijital dönüşümü ve ticari müşterilerin finansal hizmetlere erişimi açısından da büyük bir yenilik sunuyor” dedi.        

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

21 Yıl Önce Başlayan Girişim Bugün Çin Dahil Tüm Dünyaya Satış Yapıyor

Bir Türk şirketini global alanda tanınan sayılı şirketler arasına sokan DCT Trading Yönetim Kurulu Başkanı Levent Sadık Ahmet sektöre yönelik önemli değerlendirmelerde bulundu.

Dünya genelinde önemli bir emtia ürünü olan pamuk, en yaygın şekilde tekstil endüstrisinde kullanılıyor. Hasadın ardından işlenerek balyalanan pamuk, tekstil sektörünün en önemli hammaddesi haline dönüşüyor. Pamuğun işlenmesi sırasında elde edilen atık malzeme; linter pamuğu formatında mobilya ve ev tekstili sektöründe, tohumdan elde edilen yağı ise gıda sektörü ve kimya sektöründe sabun, mum gibi üretim yapan şirketlerce kullanılıyor. Pamuğun yağı alındıktan sonra ortaya çıkan proteince zengin malzemesi küspe ise hayvansal yem sanayinde hammadde ve girdi olarak değerlendiriliyor. DCT Trading Yönetim Kurulu Başkanı Levent Sadık Ahmet “Pamuk bu özellikleri ile birçok ülke için önemli gelir kaynağı yaratan, katma değerli ekonomik değere sahip kıymetli bir emtia. Böylesine önemli bir emtianın global alanda alım ve satımı hem üreticiler hem de yatırımcılar açısından kritik öneme sahip.” Değerlendirmesinde bulundu.  

Pamuk, dünya genelinde önemli bir emtia ürünüdür

Pamuk, dünya genelinde önemli bir emtia ürünüdür değerlendirmesinde bulunan DCT Trading Yönetim Kurulu Başkanı Levent Sadık Ahmet, “Bu değerli ürün en yaygın şekilde tekstil endüstrisinde kullanıldığı gibi, yağ, yem ve ilaç endüstrilerinde de kullanılmaktadır. DCT Trading olarak Türkiye, Amerika, Yunanistan, Brezilya, Afrika ve Hindistan gibi Dünya’daki önemli pamuk üreticisi ülkelerden alım yapıyor, iç pazar talebine veya ihracatına aracılık ediyoruz. Ülkemiz dışında, Vietnam, Pakistan, Çin ve Japonya gibi ülkelere pamuk satışı gerçekleştiriyoruz. Pamuk aynı zamanda fiyatı organize borsalarda belirlenen bir emtia olduğundan, arz/talep dengeleri ve fiyat seviyelerini yönetmek için güne asya borsaları ile başlıyor, amerika borsasını izleyerek tamamlıyoruz. Çünkü sadece fiziki pamuk alım satımı ile sınırlı kalmayıp, organize piyasalarda kontrat bazlı alım satım da yaparak kendimizi risklerden koruyoruz.’’ Dedi.  

Çin Devletine Türkiye’den Doğrudan Satış Yapabilen Bir Türk Şirketiyiz

DCT Trading olarak Türkiye ve dünyada sayılı şirketler tarafından temin edilebilen “Organik Pamuk Satış Sertifikası” sahibiyiz diyen Levent Sadık Ahmet:  Global alanda tanınan ve saygın bir marka kimliğine sahip olmamız her yıl düzenli büyüme yakalamamızda önemli rol üstleniyor. Paydaşlarımızla karşılıklı güven ve deneyim paylaşımımız bizi ayrıştıran en önemli özelliklerimizden biri diyebilirim. Bu çerçevede her dönem kabiliyetlerimizi ve pazar alanlarımızı geliştiriyoruz. Bu anlamda Çin devletine doğrudan pamuk satışı gerçekleştirebilen bir Türk şirketi konumundayız. “Doğrusu bu bizi oldukça gururlandırıyor.”

Topraktan Gelen Her şeyi Alır, Her şeyi Satarız

DCT Trading olarak hem ihracat, hem ithalat, hem de transit ticaret yapıyoruz diyerek sözlerine devam eden Levent Sadık Ahmet: Tarım alanında pamuk satışının dışında, Yunanistan’da kurmuş olduğumuz taze meyve işleme tesisimiz ile bölgede yetişen kirazları Avrupa’nın büyük zincir marketlerine ihrac ediyoruz. Kalite sertifikasyonları tam olan bağlı ortaklığımız YAKA firması, dalından koparılan kirazın tüm kalite denetimi, sertifikasyon gereklilikleri ve paketleme süreçlerini yöneterek 48 saat içerisinde muhtelif Avrupa ülkelerindeki zincir marketlerinin raflarında yer alacak şekilde organize çalışmaktadır. Yine Yunanistan’da kurmuş olduğumuz BLUEFARM firmamız da ÜR-GE çalışmalarını tamamlayarak, 200 dönüm arazi üzerinde Yunanistan’ın en büyük yaban mersini üreticisi konumuna gelmiştir. “DCT Trading, bağlı ortaklıkları ile sadece alım satım yapan bir firma olmaktan çıkmış, tarım sektöründe üretici olarak da faaliyete başlamıştır.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sovos, Küresel Uyumluluğun Karmaşıklıklarını Karşılamak için Dolaylı Vergi Paketini Tanıttı

Kesintisiz çalışan uyumluluk teknolojileri sunan Sovos, şirketlerin küresel dolaylı vergi yükümlülüklerini yerine getirme şeklini modernize etmek için kapsamlı ve entegre bir çözüm olan Dolaylı Vergi Paketini tanıttı. Sovos Compliance Cloud’un bir parçası olan Dolaylı Vergi Paketi, işletmelerin hükümetler, alıcılar, tedarikçiler ve tüketicilerle olan tüm dolaylı vergi yükümlülüklerini yönetmelerini sağlıyor. 

Sovos CEO’su Kevin Akeroyd, birden fazla pazarda faaliyet gösteren veya yeni pazarlara girmek isteyen şirketlerin üç farklı zorlukla karşılaştığını belirtti: “Vergi oranları ve kurallarındaki farklılıklar; aylar sonrasından gerçek zamana kadar değişebilen raporlama tempoları ve işlem verileri için çok farklı belgeleme ve depolama gereksinimleri… Tüm bunlara ayak uydurmak, özellikle de farklı yükümlülükler için veya farklı ülkelerde birden fazla, bağlantısız method kullanıldığında, kaynaklar üzerinde muazzam bir yük oluşturuyor.”

Akeroyd sözlerine şöyle devam etti: “Sovos Dolaylı Vergi Paketi ile şirketler, vergi verileri için tek bir doğruluk kaynağından yararlanarak, uyumluluğu proaktif olarak yönetmek için sektördeki tek kapsamlı, küresel, her zaman ulaşılabilir entegre hizmetler paketine güvenebilirler.” 

80’den Fazla Ülkede Vergi Uyumluluğu Zorlaşıyor

Küresel işletmelerin yaklaşık yüzde 70’i, kuruluşlarının önümüzdeki iki yıl içinde vergi yönetimine daha fazla odaklanmasını bekliyor (kaynak: EY). Hükümetler, işlemleri gerçek zamanlı olarak izlemek ve dijital faturalamayı zorunlu hale getirmek için sürekli işlem kontrollerini (CTC’ler) ve diğer teknolojileri benimsedikçe, küresel olarak yaklaşık 19.000 vergi makamında gezinmek daha da karmaşık hale geliyor. 80’den fazla ülke halihazırda e-fatura gerekliliklerini benimsemiş durumda ve önümüzdeki yıllarda çok daha fazlasının benimsenmesi bekleniyor. “Tedarikten ödemeye” süreci, belge alışverişleri gibi iş süreçlerini optimize etmek için dijital dönüşüme büyük yatırım yapan küresel şirketlerin, maliyetleri ve riskleri yönetmeye devam ederken bu gereksinimlere de uyum sağlaması gerekiyor. Sovos Dolaylı Vergi Paketi, mevcut sistemleri değiştirmeye gerek kalmadan her zaman uyumluluk sağlayarak, şirketlerin teknoloji yatırımlarını en üst düzeye çıkarıyor. 

Sovos Dolaylı Vergi Paketi Özellikleri:

  • Sorunsuz Bağlantı: Sovos Embedded Integrations ve Sovos Connector Marketplace aracılığıyla işletmeler, en yaygın kullanılan 70’ten fazla kurumsal kaynak planlama (ERP) ve işlem yönetimi sistemindeki mevcut iş akışlarına dolaylı vergi uyumluluğunu yerleştirebilir ve işletmeniz için seçtiğiniz diğer uygulamalara entegre olabilir. Sovos Dolaylı Vergi Paketi, dünyanın dört bir yanındaki devlet vergi dairelerine yerleşik, sorunsuz bağlantı sunar.
  • Küresel Belirleme: Sovos’un Küresel Vergi Belirleme motoru, 195 ülkede Satış ve Kullanım Vergisi (SUT), Katma Değer Vergisi (KDV) ve Mal ve Hizmet Vergisi (GST) için otomatik, doğru vergi oranları ve kural güncellemeleri sağlar. Ayrıca önemli muafiyetleri anlamanıza ve doğrulamanıza ve denetim riskini azaltmanıza yardımcı olur.
  • Sürekli İşlem Kontrolleri için E-Fatura Uyumluluğu: Sektör lideri B2B e-faturalama ve B2C e-makbuz özellikleri ile alacak ve borç hesapları süreçlerine işlem uyumluluğu ekleyebilirsiniz. İster PEPPOL ister Fransa’nın PDP gibi gelişmekte olan standartları için olsun, işletmeler Sovos Uyumluluk Ağına bir kez bağlanabilir ve ülkeye özgü dağıtımlar gerektiren diğer uyumluluk sağlayıcılarıyla büyük maliyet ve zaman taahhütlerinden kaçınarak dünya çapında dağıtım yapabilir.
  • Dosyalama, Raporlama ve İçgörüler: Satış Vergisi Dosyalama ve KDV Dosyalama özellikleri, küresel raporlama kapsamı sağlar. Özelleştirilebilir raporlama; periyodik raporlamalarda ve SAF-T yükümlülüklerinde süreçleri otomatikleştirmek, merkezileştirmek ve standartlaştırmak için gösterge tabloları, trend analizleri ve raporlar aracılığıyla, ayrıntılı işlem içgörüleriyle zenginleştirilmiştir. Şirketler, iş zekası ve diğer yerleşik analitik araçlarla içgörüler geliştirmek için tek bir veri kaynağından yararlanır.

Sovos’un Uyum Bulutu ve Dolaylı Vergi Paketi, 200’den fazla mevzuat değişikliği kategorisini izleyen ve raporlayan, bu değişiklikleri platforma kodlayan ve yaklaşan değişiklikleri belirlemek için devlet kurumlarıyla koordinasyon sağlayan 100’den fazla mevzuat danışmanı ve vergi uzmanından oluşan küresel bir ekip tarafından desteklenmektedir. Sektördeki başka hiçbir bulut yazılım sağlayıcısı bu bütünsel entegre çözümü sunmamaktadır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Lösemi Hakkında Bilinmesi Gereken 8 Önemli Nokta

Öyle ki çocukluk döneminde tüm kanserlerin yaklaşık yüzde 35’ini lösemi oluşturuyor. Acıbadem Ataşehir Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Doç. Dr. Sema Aylan Gelen “Ülkemizde her yıl 1200- 1500 çocuğa lösemi tanısı konulmakla birlikte, bildirilmeyen vakalar da göz önüne alındığında, yaklaşık olarak yılda 2000 çocuğa yeni teşhis konulduğu tahmin edilmektedir. Son yıllarda tedavilerdeki ilerlemelere rağmen lösemi sıklığında artış olması, bu hastalığın sadece genetik etkilenme sonucu değil, çevresel etmenlere de bağlı olabileceğini destekliyor” diyor. Lösemi tedavi edilmediğinde ölümcül bir hastalık olmasına karşın, bilimsel gelişmeler ışığında, uygulanan güncel tedavi protokolleriyle tam iyileşmenin sağlanabildiği bir hastalık haline geldiğini, tedavide etkin sonuç alınmasında ise erken teşhisin kilit rol oynadığını vurgulayan Doç. Dr. Sema Aylan Gelen, lösemi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

Bebeklik döneminde aşırı izolasyona dikkat! 

Annelerin bebeklik döneminde enfeksiyonlara karşı aşırı korumacı olmaması ve bebeklerini ‘hasta olur’ endişesiyle cam bir fanus içerisinde büyütmemesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Sema Aylan Gelen “Bebeklik döneminde enfeksiyonlardan korunma amaçlı aşırı izolasyona bağlı olarak enfeksiyonların geç çocukluk döneminde geçirilmesi, bağışıklık sisteminin anormal yanıt vermesine yol açabilir. Bu durumun da lösemi riskini arttırabildiği düşünülmektedir” diyor.  

Erken teşhis büyük öneme sahip!                                                                                                                                                                                                                          

Lösemi teşhisinde gecikme olması tedavi sürecinde zorluklara ve hayati risklere sebep olabiliyor. Lösemi genellikle ani başlayan belirtiler ile ortaya çıksa da bir kısmı sinsi ve yavaş ilerliyor, aylar süren seyir izleyebiliyor. Doç. Dr. Sema Aylan Gelen, bazı belirtilerin sadece lösemi hastalığına özgü belirti olmamakla birlikte, hekime mutlaka başvurulması gereken uyarıcı işaretleri olduğunu belirterek, erken teşhisin tedavide kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor.  

Bu belirtilerde zaman kaybetmeyin!

Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Doç. Dr. Sema Aylan Gelen lösemiye işaret edebilen bazı belirtilerin ebeveynlerce çok iyi gözlemlenmesi ve doktora danışılması gerektiğini vurgulayarak bu belirtileri “Kemik ağrısı ve eklem ağrısı, uzamış ve verilen tedavilere yanıt vermeyen inatçı ateş, halsizlik, çabuk yorulma, çarpıntı, solukluk, ciltte kırmızı beneklenmeler, vücutta artan morluklar, anormal ve/veya durdurulamayan kanama (burun, diş eti kanamaları veya kız hastalarda her zamankinden farklı aşırı ve uzamış adet kanamaları), lenf bezlerinde şişme” şeklinde sıralıyor.  

Kemik ağrısına dikkat!

Erişkinlerden farklı olarak, sağlıklı olan bir çocuğun yorulmaya veya aşırı hareketli olmasına bağlı olarak; bacak ağrısı, bel ağrısı veya eklem ağrısından şikayetçi olmayacağını vurgulayan Doç. Dr. Sema Aylan Gelen “Eğer çocukta kemik ağrısı varsa ‘çok hareketli ondandır’ diyerek ihmal edilmemeli, mutlaka ciddiye alınmalı ve nedeni araştırılmalıdır” diyor.

Tedavi edilebilen bir hastalık, ama!

Doç. Dr. Sema Aylan Gelen löseminin umutsuz değil, aksine günümüzde uygulanan güncel tedavi yöntemleri sayesinde gün geçtikçe artan tedavi başarısıyla yüksek oranlarda iyileşmenin sağlanabildiği bir hastalık olduğuna dikkat çekerek şöyle konuşuyor: “Tedavi, löseminin tipine ve tanımlanan risk gruplarına göre; kemoterapi, radyoterapi, hedefe yönelik ilaçlar, immünoterapiler, psikososyal destek ve kemik iliği nakli bileşenlerinden oluşuyor. Çocukluk çağında görülen lösemilerde uzun dönem sağ kalım yükselmiş durumdadır.”

Her hastaya kemik iliği nakli gerekmiyor!

Lösemi hücrelerini yok etmenin temel yolunun kemoterapi olduğunu belirten Doç. Dr. Sema Aylan Gelen “Akut lenfoblastik lösemi hastalarının yaklaşık yüzde 10’unda, akut miyeloblastik lösemide ise yüzde 30-50’sinde kök hücre nakli gerekir. Yüksek risk grubundaki hastalar ve kanserin nüks ettiği hastalar kemik iliği nakli adayıdır” diyor.

Çevresel etkenlere dikkat!

Löseminin sadece genetik bir hastalık olmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Sema Aylan Gelen “Günümüzde gıdalardaki katkı maddeleri, radyasyon, çevresel kirlenme, plastik ve deterjan kalıntılarının yeme içme yoluyla çocuğa bulaşabilmesi gibi çevresel etkenlere bağlı olarak da hastalık gelişebiliyor. Yapılan bilimsel çalışmalar; son yıllarda tedavilerdeki ilerlemelere rağmen lösemi sıklığında artış olmasının, bu hastalığın sadece genetik etkilenme sonucu değil, çevresel etmenlere de bağlı olabileceğini destekliyor” diye konuşuyor.  

Kendinizi suçlamayın!

Ailelerin çocuklarına lösemi teşhisi koyulmasını kolay kabul edemeyebildiklerini, önce inkar sonra kendilerini suçlama gibi duygulara kapılabildiklerini belirten Doç. Dr. Sema Aylan Gelen, bunun tedavi sürecinde hem ailelere hem çocuklara zarar verebildiğini söylüyor. Genetik ya da çevresel faktörler gibi birçok etkenin lösemiye neden olabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Sema Aylan Gelen, ailelerin çocuklarını iyi gözlemlemeleri ve geçmeyen şikayetlerde mutlaka doktora başvurmayı ihmal etmemeleri gerektiği konusunda uyararak, teşhis ve tedavi sürecinde ise sıkı bir diyalogla ve sağduyulu olmayı koruyarak hareket etmelerinin son derece önemli olduğunu söylüyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı