Aylık arşivler: Mayıs 2024

Fatih Doğukan Yılmaz, Ege Bölgesinin Büyük Prodüksiyonlarında Yönetmenlik Koltuğunda!

Başarılı sanatçı Fatih Doğukan Yılmaz, müzik kariyerindeki başarılarının yanı sıra yönettiği kliplerle de adından sıkça söz ettirmeye devam ediyor. Ege Bölgesi’nin eşsiz güzelliklerini ve atmosferini yansıtan bir çıkartma için kamera arkasına geçen Yılmaz, izleyicilere büyük bir heyecan ve merak uyandırıyor.

İzmir’den Marmaris’e, Milas’tan Antalya’ya kadar uzanan geniş coğrafyada çekilen klipler, sanatçının yönetmenlik yeteneğini bir kez daha ortaya koyuyor. Ege’nin benzersiz doğasını ve kültürel dokusunu en etkileyici şekilde yansıtan bu çalışmalar, izleyenleri büyüleyecek.

Yakın zamanda yayınlanacak olan Ege Bölgesi’nin çekimleri, geniş kitlelere duyurulacak ve sanatseverlerin merakını daha da artıracak. Fatih Doğukan Yılmaz yönettiği kliplerde Cin Metin, Aslı Cevri, Mahmut Görgen, Mehmet sevin gibi birçok sanatçı ile bir araya gelerek müzik ve görsel sanatların mükemmel bir birleşimini sunuyor.

Ege’nin yeni projelerinde nelerin olduğu ise henüz merak konusu. Ancak Fatih Doğukan Yılmaz’ın yönetmenlik koltuğunda olduğu her çalışma, kalitesi ve estetiğiyle adından söz ettirmeye devam ediyor.

Sanat dünyasının yakından takip ettiği bu büyük prodüksiyonlar, izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunmaya hazırlanıyor. Ege Bölgesi’nin doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleri, Fatih Doğukan Yılmaz’ın yönetmenlik vizyonuyla buluşarak benzersiz bir işe dönüşüyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ÇEV Sanat'ın Genç Yetenekleri Başarıdan Başarıya Koşuyor

ÇEV Sanat’ın genç piyano sanatçısı Tarık Kaan Alkan, dünyanın en önemli müzik okullarından The Juilliard School’un (New York), dünyaca ünlü piyano hocalarının jüri üyeliğinde gerçekleşen sınavlarında üstün başarı göstererek, okulun piyano bölümüne tam eğitim bursuyla kabul edildi.
 

ÇEV Sanat’ın bu yıl dünyanın en önemli müzik okullarına dereceyle giren ikinci genç sanatçısı olan Tarık Kaan Alkan’dan övgüyle bahseden jüri üyesi Robert McDonald genç yetenek için “Müzikle olan bağlantın çok kuvvetli, gerçek ve çok önemli bir yeteneğe sahipsin” yorumunu yaptı. McDonald ile birlikte diğer jüri üyeleri; Sergei Babayan, Emanuel Ax, Hung-Kuan Chen , Stephen Hough, Yoheved Kaplinsky, Soyeon Kate Lee, Jerome Lowenthal, Julian Martin, Shai Wosner, Yi-heng Yang ve Orli Shaham, sınavda en yüksek puanı genç sanatçıya verdiler.

ÇEV Sanat’ın desteğiyle müzik eğitimine Belçika’da Musica Mundi School’da Hagit Hassid Kerbel ve Jacques Rouvier ile devam etmekte olan Tarık Kaan Alkan, 2024 – 2025 akademik yılında piyano hocası Robert McDonald’ın sınıfında eğitimine The Juilliard School’da New York’ta devam edecek.

Ulusal ve uluslararası pek çok yarışmada birincilikleri bulunan, yurt dışında çeşitli konser salonlarında performans göstererek ülkemizi başarı ile temsil eden, ÇEV Sanat’ın 17 yaşındaki genç piyano sanatçısı Tarık Kaan Alkan’ın 6. albümü mayıs ayında sanatseverlerin beğenisine sunulacak.

ÇEV Sanat’ın üstün yetenekli genç sanatçılarından Tarık Kaan Alkan, annesi piyano öğretmeni Eser Alkan ile 4 yaşında piyano çalmaya başladı. 2014 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı’na giren genç sanatçı, 2018 yılında ÇEV Sanat’ın “Genç Yetenekler” projesine dahil olarak, Belçika’da müzik eğitimine başladı. 2019 yılında “Golden Classical Music Awards International Competition” (New York) birincilik ödülünü kazanan Tarık Kaan, 6 Mart 2019’da ödülünü aldı ve Carnegie Hall’da performans sergiledi.

Dünyanın en prestijli kurumlarından
1905 yılında A.B.D.’nin New York kentinde kurulan The Juilliard School, üstün yetenekli sanatçıları bünyesine katarak en üst düzeyde müzikal eğitim almalarını ve birer dünya sanatçısı olmalarını sağlıyor.

42 eyalet ve 50 üzeri ülkeden 800’den fazla öğrencisi bulunan The Juilliard School, Lincoln Center’da yer alan Alice Tully ve David Geffen salonları, Carnegie Hall vb. dünyaca ünlü 5 performans salonunda, genç sanatçılarına yılda 700 performans sergileme olanağı tanıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Samsunspor'dan Başkan İbrahim Sandıkçı'ya Ziyaret

Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, “Şehrimizin takımı Samsunspor’umuza destek olmaya devam edeceğiz” dedi. 

Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, Samsunspor yönetimini ağırladı. Samsunpor Başkan Vekili ve İcra Komitesi Üyesi Veysel Bilen, Samsunspor Operasyon Direktörü, İcra Komitesi Üyesi Soner Soykan ve Samsunspor İcra Komitesi Üyesi Suat Çakır, Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı’yı ziyaret etti. Samsunspor yönetimini makamında ağırlayan Başkan İbrahim Sandıkçı, Samsunspor’a destek olmaya devam edeceklerini vurguladı. 

Samsunspor’dan Tebrik 

Samsunspor yönetimiyle bir araya gelen Başkan İbrahim Sandıkçı, Samsunspor’un sürdüğü çalışmalar hakkında onlarla sohbet edip, Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Samsun 19 Mayıs Stadyumu’nda Trabzonspor ile karşılaşacak olan Samsunspor’a başarı dileklerinde bulundu. Samsunspor’un futbol ve farklı spor branşlarda sürdürdüğü çalışmalar hakkında istişarelerin gerçekleştirildiği ziyaret programında, Samsunspor yönetimi Başkan İbrahim Sandıkçı’ya hayırlı olsun dileklerinde bulundu. Samsunspor’u gönülden desteklemeye devam ettiklerini ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, “Samsunspor’umuz şehrimizin marka değeridir. Şehrimizde spor kültürünün gelişimi, bu marka değerinin korunmasıyla daha ileriye taşınacaktır. Şehrimizin takımı Samsunspor’umuza destek olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sefo'dan İmparator albümü

Sefo, gerçek adıyla Seyfullah Sağır, 16 Mart 1998 tarihinde Samsun’da doğdu. Samsun’da geçirdiği çocukluk döneminde müziğe merakı başladı. Kendi sözlerini yazdığı şarkılarla birlikte o süreçte underground rap konserlerinde sahne almaya başladı.

2015-2018 yılları arasında amatör şekilde şarkılar yapmaya devam etti. 2018 yılında ‘Yalan’ ile müzik kariyerine profesyonel olarak ilk adımı attı. Şubat 2019’da çıkardığı ‘Poz’ teklisinden sonra proje yayınlarını artırmaya karar verdi. 2020 yılında Sony Music Türkiye ile anlaştı ve çalışmalarını hızlandırdı. 2021 yılına damga vuran ve kariyerinin ilk büyük hit’i olan, şarkısı “Bilmem Mi?” ile 500 milyonun üzerinde stream elde etti. Bu süreçte Türkiye’de 300’den fazla konser verdi ve bunun yanında İngiltere, Almanya, Fransa vb. Avrupa ülkelerinde büyük konser salonlarında hayranlarıyla buluştu.

Yaptığı şarkılar, iş birlikleri ve projelerinde kullandığı soundlar ile müzikal anlamda geniş bir yelpazeye sahip ve ileriye dönük müzikal vizyonu olduğunu kanıtlayan başarılı rap yıldızı Sefo, üst üste yayınladığı hit şarkılardan sonra kariyerinin ilk albümünü tamamladı.

Sefo, adını “IMPARATOR” koyduğu 24 şarkılık albümün müjdesini verdi. Albümü iki part seri halinde yayınlama kararı alan Sefo, albümün birinci bölümünü dinleyicilerle buluşturdu. Albümde şarkıların sözleri ve müziği kendisine ait.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çevrimiçi reklamlar çocukları nasıl etkiliyor?

Şüpheli içeriklerin tanıtımından güvenlik riski oluşturmaya kadar çevrimiçi reklamlar çocuklar için birçok tehlike arz ediyor. Dijital güvenlik şirketi ESET gençlerin düzenli olarak hedefli mesaj tüketmelerinin risklerini inceledi.

Reklam, işletmeler için güçlü bir araç olsa da genç beyinler üzerindeki etkisi genellikle hafife alınıp göz ardı ediliyor. Araştırmalar, gelişmekte olan eleştirel muhakemeleri nedeniyle gençlerin reklamlardan yetişkinlere kıyasla daha fazla etkilendiğini gösteriyor. Bir gencin ortalama olarak günde 8,5 saatten fazla zamanını ekranlara bakarak geçirdiğini düşündüğünüzde, gördükleri reklam sayısının ne kadar çok olduğu hakkında bir fikre sahip olabilirsiniz. Ancak bu durum doğru bir şekilde yönetilmediği ve konuşulmadığı takdirde birçok soruna yol açabilir. 

Uygunsuz davranışların normalleştirilmesi 

En belirgin risklerden biri, çocukların uygun olmayan içerik, ürün ve hizmetlere maruz kalmasıdır. Bu tür içeriklerin bilinçaltında bile teşvik edildiğini görmek bu davranışları normalleştirebilir ve neyin uygun olup neyin olmadığı konusunda çarpık bir algı yaratabilir.  Araştırmalar, bu tür materyallere uzun süre maruz kalmanın beynin pre-frontal korteksinin gelişimini etkileyebileceğini gösteriyor. Bu durum saldırganlığın ve engelleyici davranışların artmasına neden olabilir, bu da ömür boyu çocuklarla birlikte kalır ve ilerleyen yaşlarda başlarını belaya sokabilir.  

Çarpıtılmış gerçeklik algıları 

Çocukların eleştirmeden kabul etme eğiliminde oldukları reklamlardan gelen mesajlar, çevrelerindeki dünyaya ilişkin algılarını şekillendirebilir. Sosyal medya fenomenlerinin ve seçilmiş çevrimiçi içeriğin yükselişiyle birlikte, reklamlar genellikle günlük yaşamın karmaşıklıklarını yansıtmayabilecek idealize edilmiş bir gerçeklik versiyonunu tasvir etmektedir. Bu çarpıtma, ulaşılamaz beklentilere, zayıf öz saygıya ve toplumsal normların çarpık bir şekilde anlaşılmasına yol açabilir. Gençlerde yeme bozuklukları, anksiyete, uykusuzluk ve depresyonun artmasına neden olabilir. Ebeveynler veya sorumlu yetişkinler, çocukların medya mesajlarını eleştirel bir gözle değerlendirmelerine ve dengeli bir bakış açısı geliştirmelerine yardımcı olmalıdır. 

Sağlıksız alışkanlıkların özendirilmesi 

Reklamların amacı satışları artırmak olduğundan, tanıtılan ürün veya hizmetlerin niteliği, gençlerin tüketim alışkanlıklarını nasıl etkileyebileceklerini belirlemede önemlidir.   Örneğin, gençlerin yüzde 85’inden fazlası Instagram, Facebook ve X’de  abur cubur reklamlarına maruz kalmaktadır. Endişe verici bir şekilde, araştırmalar buna maruz kalmanın artmasının tuz, şeker ve yağ oranı daha yüksek gıdaların tüketiminin artmasıyla doğrudan ilişkili olduğunu göstermektedir. Sorun sadece sağlıksız gıda reklamları değildir: Çeşitli platformlarda sinsice tanıtılan alkol ve tütün ürünleri de kötü alışkanlıklara yol açabilir.      

Uygulama içi satın alımlar ve finansal riskler 

Mobil oyunlarda yeni jetonlar, puanlar, silahlar vb. satın alma olanağı, reklamcıların çocukları hedef almaları için yeni bir yol açtı. Bu satın alımlar ilk başta zararsız gibi görünse de hızla artarak ebeveynler veya faturayı ödeyen kişi için önemli masraflara yol açabilir. Özel oyun özellikleri, modifikasyonlar ve sanal para birimleri çocukları çoğu zaman finansal sonuçlarını tam olarak anlamadan uygulamalarda gerçek para harcamaya teşvik ediyor. 

Güvenlik ve gizlilik riskleri 

Çocukların maruz kalabileceği bazı çevrimiçi reklamlar önemli güvenlik ve gizlilik riskleri oluşturabilir. Bu, siber suçlular tarafından kötü amaçlı yazılım içerecek şekilde hazırlanmış veya kimlik avı dolandırıcılığına yol açarak çocukların cihazlarını ve kişisel bilgilerini riske atan belirli bannerlar, resimler veya mikro siteler yoluyla olabilir. Bu arada saygın şirketler bile çocukların gizliliğini tehlikeye atabilecek aşırı reklam takibi yapabilir ve bu da ebeveyn izni olmadan hassas verilerin toplanmasına yol açabilir. Bu risklere karşı korunmak, sağlam siber güvenlik önlemleri ve ebeveyn gözetimi gerektirir. Ebeveyn kontrol araçları bu noktada son derece değerli olabilir ve ebeveynlere ve vasilere hangi uygulamaların indirilebileceğini ve hangi web sitelerine erişilebileceğini yönetme becerisi kazandırır.  

Ebeveynler nelere dikkat etmeli?

Açık diyalog ve iletişim, dijital okuryazarlık ve dayanıklılığın geliştirilmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır.  Reklamların potansiyel tehlikelerini tartışmak, gençleri reklamları nasıl aldıkları ve yorumladıkları konusunda bilinçli seçimler yapmaları için güçlendirebilir. Açık diyaloğa ek olarak, ebeveyn kontrol yazılımı çocukların çevrimiçi deneyimlerini yönetmede değerli bir araç olarak hizmet edebilir. ESET Parental Control for Android gibi çözümler, uygulama engelleme, web filtreleme ve ekran süresi yönetimi sunarak ebeveynlerin ve vasilerin çocukların dijital ortamını kendi özel ihtiyaçlarına ve endişelerine göre uyarlamalarına olanak tanır. Bu araçları proaktif iletişimle birlikte kullanan ebeveynler, çocukları için daha güvenli ve emniyetli bir çevrimiçi ortam yaratabilirler. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Urla Enginar Festivali için geri sayım başladı

 Birbirinden güzel enginar lezzetlerine Urla’nın kadim mutfak kültürünün eşlik edeceği, atölyeler, söyleşiler, müzik dinletileri ve özel etkinliklerle zenginleşecek festivalde sevilen grup Yeni Türkü de sahne alacak.

Bir yandan tarım üreticisini desteklerken bir yandan da yerel lezzetleri dünyaya tanıtarak İzmir turizmine katkı sağlamayı hedefleyen Uluslararası Urla Enginar Festivali, “Enginar tüm kalbiyle sizi çağırıyor” davetiyle başladığı yolculukta 3 Mayıs Cuma günü 10’uncu kez dünyaya kapılarını açıyor. 
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Urla Belediyesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi, Urla Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Urla Ziraat Odası ve Urla Kent Konseyi paydaşlığında hazırlıkların tüm hızıyla sürdüğü uluslararası festival, cuma günü kortej yürüyüşü ile başlayacak. 
Birbirinden güzel enginar lezzetlerine yöresel yemeklerin eşlik edeceği, atölyeler, söyleşiler, müzik dinletileri ve özel etkinliklerle zenginleşecek festivalin ikinci gününde sevilen grup Yeni Türkü de sahne alacak. Urla’nın kadim mutfak kültürüne hakim kadınların Doğal Sofra Urla Derneği çatısı altında günler öncesinden hazırlıklarına başladığı sağlıklı ve doğal yiyeceklerin yanı sıra, festival alanında takıdan giysiye dekoratif ürünlerden hediyelik eşyaya el emeği, göz nuru ürünler de stantlarda ziyaretçilerle buluşacak.

Coğrafi işaret ile koruma altında
Urla Yarımadası, üretim alanı ve miktarı ile en çok İzmir’de yetiştirilen sakız enginarının merkezi konumunda. Aslında henüz açmamış bir çiçek tomurcuğu olan enginar, taze olduğu dönemde çiçek sapının öz kısmının çiçek tablası ile birlikte tüketildiği potasyumca zengin bir sebze. Yerel coğrafi işaret ile koruma altında olan sakız enginarı, aynı zamanda mor çiçekleriyle de güzellik saçan çok yıllık bir bitki. Bu yıl don yemediği için daha da lezzetli olması beklenen sakız enginarını tarladan tezgaha taşıyan Urlalı üreticiler ise İzmirlileri tüm kalbiyle festivale çağırıyor.

İlk gün ‘gurur’ korteji
3 Mayıs Cuma günü sabah saatlerinde stantlar kurulurken festival açılışı ise saat 16.00’da kortej yürüyüşü ile başlayacak. Traktörleri ve üretim araçlarıyla hasatlarının gururunu taşıyan üreticilerin, etkinliklere katılacak eğlenceli grupların yer alacağı kortej ve açılış konuşmalarının ardından gösterilerle renklenecek festival, ilk gününde “Vourla” kitap söyleşisi ve Merve Taktakoğlu’nun solist olduğu İzmir Büyükşehir Belediyesi Pop Orkestrası Konseri ile devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Anadolu Ateşi Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Erdoğan: “500 dansçı ile olimpiyat kıvamında müthiş bir gövde gösterisi yapacağız"

BWO Entertainment & Dolmabahçe AŞ. İşbirliği ile organize edilen ve 2 Haziran 2024’te Beşiktaş Stadyumu’nda gerçekleşecek olan bu görkemli etkinlik dans severleri ve sanat tutkunlarını unutulmaz bir deneyime davet ederken dansın gücünü, kültürümüzü ve Anadolu’nun tarihini bir araya getirerek izleyicilere eşsiz bir deneyim sunacak. 

Anadolu Ateşi’nin Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Erdoğan dev gösteri öncesi basınla bir araya geldi. Basın toplantısında BWO Genel Müdürü Ömer Lakay’ın yaptığı konuşma ile başladı. Lakay, “25 yıldır dünyanın dört bir yanında milyonlarca kişi tarafından ayakta alkışlanan ve ülkemizi temsil ederek bayrağımızı dalgalanan Anadolu Ateşi, bizler için Türkiye’nin sanat dünyasındaki milli takımı, milli gururu” dedi.

Basın mensuplarına teşekkür ederek sözlerine başlayan Mustafa Erdoğan da 2 Haziran’da Beşiktaş Stadyumu’nda gerçekleştirilecek gösteride Anadolu Ateşi’nin 25 yıllık birikiminin sahneye taşınacağını söyledi. Türkiye genelindeki 12 ayrı okulda dansçıların provalar yaparak gösteriye hazırlandığını anlatan Erdoğan, “110 ülkede gösteri yaptık, 50 milyondan fazla seyirciye ulaştık. Şu an bir grubumuz Kolombiya Bogota’da, bir grubumuz da Çin’de Dezhou kentinde gösteri yapıyor. Bir grubumuz da Antalya’da gösteri yapıyor, 3 parçaya ayrıldık. Hem bu görevi sürdürürken aynı zamanda da bu proje için çalışıyoruz. Bu proje sadece klasik bir Anadolu Ateşi gösterisi değil, dünden yarına yaptığımız ve yapacaklarımızı göstereceğimiz bir gösteri olacak. Anadolu Ateşi’nin klasik sahneleri ile, Troya, İstanbul Dreams, Davul, Kıvılcım ve yeni çalışmakta olduğumuz İpek Yolu’nun da ilk sahnelerini seyircimize ileteceğiz. Sürprizlerle dolu bir gösteri olacak. 500 dansçı ile olimpiyat kıvamında müthiş bir gövde gösterisi yapacağız” diye konuştu.

“Türkiye’de ilk kez göreceğiniz sahne teknikleri kullanılacak” 

Stadyum gösterisi için çok özel bir sahne hazırladığını vurgulayan Mustafa Erdoğan, “Türkiye’de ilk kez göreceğiniz sahne teknikleri kullanılacak. Bizim kendi geliştirdiğimiz aynalar sistemiyle özel bir ışık sistemi kuracağız. Sonsuz uzamlar oluşturan lazerlerle yapılan holografik bir görsel şölen hazırlamaktayız” dedi.

Erdoğan, 25 yıl boyunca dünyanın en büyük organizasyonlarında sahne aldıklarını anımsatarak şöyle devam etti:

“2008 yılında Pekin Olimpiyatları’nın kültür programının açılışını biz yaptık. Asya Olimpiyatları’nda vardık, Formula 1’de vardık. Eurovision şarkı yarışmasında vardık. Kış Olimpiyatları yaptık, Avrupa Gençlik Olimpiyatları yaptık. Bu konuda çok deneyimli bir topluluğuz. Eksi 30 derecede 1 ayda Erzurum’da Kış Olimpiyatları gerçekleştirdik. Bugüne kadar gelmiş geçmiş en iyi olimpiyatlar arasında sayılıyor. Bu deneyim ve bu birikimle 2 Haziran’ı sabırsızlıkla bekliyoruz. İlk günkü gibi heyecanlıyım.”

Gösteriye dünya starları davet edildi

25 yılda dünya starlarıyla birçok programda birlikte sahne aldıklarını anlatan Mustafa Erdoğan “Gelebilenler gelecek, gelemeyenler video çekerek tebriklerini iletip bizimle ilgili gözlemlerini anlatacaklar. Türkiye’de birlikte sahne aldığımız birlikte projeler ürettiğimiz değerli sanatçıları da o gün davet ettik, onlar da bizimle birlikte olacaklar. Şahane bir gösteri olacak” dedi.

Anadolu Ateşi’nin 1999’da ilk başladığında gazete ilanıyla dansçılarını seçtiğinden bahseden Erdoğan, “Parçaları birleştirerek çalışıyoruz. Gaziantep okulu bir bölümü çalışıyor, Ankara okulu 2 bölümü çalışıyor. İzmir okulu 4 bölümü çalışıyor. Çin’de bulunan arkadaşlar provada 25. Yıl gösterisinin provasını yapıyorlar. Ondan sonra akşam yapacakları temsile hazırlanıyorlar. Anadolu Ateşi’nin ilk yıllarında gazete ilanıyla topladığımız amatör dansçıları eğitmek 2 yıl geceli gündüzlü devam etti ama şimdi şahane bir avantajımız var. 12 dans akademisi var. 4 -5 yaşında başlayan çocuklar şu an her iki grupta da büyükleriyle beraber dans ediyorlar. Bu daha kaliteli dansçı yetiştirme imkânı veriyor bize. Bir de dünya sahnelerinde edindiğimiz deneyimle her geçen gün kostümleri yeniliyoruz, yeni koreografi, yeni müzikler ekliyoruz, dinamik bir grup sürekli kendini yeniliyor” diye konuştu. 

Erdoğan, Kolombiya’dan sonra Kuzey Amerika’ya gideceklerini, Kanada’ya kadar turnelerinin devam edeceğini sözlerine ekledi.

Yılmaz Erdoğan ile müzikal projemiz var

Mustafa Erdoğan, kardeşi Yılmaz Erdoğan’ın yazdığı İnci Taneleri dizisindeki Dilber dansının başarısında Anadolu Ateşi’nin de bir katkısı olduğunu, eğitmeninin Anadolu Ateşi’nin eski dansçılarından biri olduğunu söyledi. Erdoğan ayrıca kardeşi Yılmaz Erdoğan ile beraber bir müzikal yazmayı düşündüklerini belirtti. 

Anadolu Ateşi Özel Stadyum Gösterisi’nin biletleri Bubilet, Biletinial, Iticket, Passo ve Biletix’te satışta!

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yaşar Kemal Eserleri Storytel'de

Nobel Edebiyat Ödülü’ne bir çok kez aday gösterilen ve 91 yıllık yaşamına sayısız roman, şiir, hikâye, çocuk romanı, söyleşi, makale, derleme ve röportaj sığdıran Yaşar Kemal’in kitapları, büyük yazara saygı duruşu niteliğinde şimdi Storytel’de. 

Edebiyat yaşamına birden çok başyapıt bırakan ve edebi kişiliği olarak folkloru kendisinin köken kültürü gören yazar Yaşar Kemal, Anadolu’nun birçok bölgesini eserlerine yansıttı. Kemal, kendine özgü anlatım biçimi sayesinde Anadolu yaşamını destansı bir şekilde ortaya koyarak kendine has bir üslupla kaleme aldı. Modern destan söyleyici ünvanına sahip yazar, romanlarında geçmiş ve gelecek köprüsünü örmeyi başardı. 

Ve şimdi Yaşar Kemal’in unutulmaz eserleri, yazarın eserlerini bu sefer dinlemek veya ilk kez kendisiyle tanışmak isteyen kitapseverler için Storytel’de.  Yayına giren ve şimdi dinlenebilecek olan kitaplar, Yiğit Özşener’in seslendirdiği Ağrıdağı Efsanesi, Kubilay QB Tunçer’in seslendirdiği Sarı Sıcak, Şerif Erol’un seslendirdiği Kuşlar da Gitti ve 
 Deniz Yüce Başarır’ın seslendirdiği Üç Anadolu Efsanesi.

Bunların yanı sıra, İnce Memed 1’i Ahmet Mümtaz Taylan, İnce Memed 2,3 ve 4’ü, Emre Melemez, Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca’yı Tilbe Saran, Yılanı Öldürseler’i Mert Fırat, Binboğalar Efsanesi’ni ise Yetkin Dikinciler henüz seslendiriyorlar ve çok yakında Storytel kütüphanesinde yerlerini alacaklar. 

Büyük yazar Yaşar Kemal’in unutulmaz eserleriyle benzersiz sesler aracılığıyla yeniden bir araya gelmek, Cumhuriyet dönemi yazarının doğa, sevgi, aşk, yaşama sevinci ve tutkusunu Storytel’de dinlemek, Yaşar Kemal’in büyüleyici, sanki dokunsan sözcüklerini elinde tutacakmışsın gibi ilk kez hissetmekle aynı coşkuyu sunuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

NVIDIA, RTX ile Favori Oyunlara Yeni Bir Soluk Getiriyor

Bu hafta itibariyle NVIDIA DLSS, NVIDIA Reflex  ve gelişmiş ışın izleme efektleri sayesinde sevdiğiniz oyunları daha da geliştirmenin zamanı geldi.

NVIDIA RTX Remix’e yapılan yeni güncellemelerle veya EVERSPACE 2 gibi oyunlara DLSS 3’ün getirdiği büyük avantajlarla, işte NVIDIA’nın duyurduğu son gelişmeler.

NVIDIA RTX Remix Açık Beta Işın Oluşturma ile DLSS 3.5’e Yükseltiliyor
 Eskimiş, favori bir oyunda tamamen yeni bir deneyim yaşamak istediniz mi hiç? Şimdi, NVIDIA RTX Remix’in modlama araç seti güncellemeleri sayesinde, Işın OLuşturma’lı DLSS 3.5 ile bu hayali gerçeğe dönüştürebilirsiniz. NVIDIA Omniverse™ üzerine inşa edilen RTX Remix, mod yapımcılarına klasikleri ışın izleme, NVIDIA DLSS, NVIDIA Reflex, modern fizik tabanlı renderleme varlıkları ve üretken yapay zeka dokusu araçlarıyla yeniden yapma imkanı sunuyor.

NVIDIA, Ocak ayında RTX Remix Açık Beta’nın başlatılmasının ardından, yeni özellikler ve iyileştirmeleri duyurdu. Bu güncelleme, her modda görüntü kalitesini artıracak olan NVIDIA DLSS 3.5’e Işın Oluşturma teknolojisinin eklenmesiyle öne çıkıyor.

Bu gelişmiş yapay zeka destekli nöral işleme, RTX destekli Portal’da olduğu gibi ışın izlemeli efektlerin doğruluğunu, tepkiselliğini ve kalitesini artırmak için daha önce mevcut olan işleme tekniklerini geliştiriyor. Modlama topluluğu bu haberle birlikte şimdiden Half-Life 2, Dark Messiah of Might and Magic ve Deus Ex’te DLSS 3.5 kullanan RTX Remix projelerine başladılar bile. 

EVERSPACE 2, Gray Zone Warfare ve MotoGP™24 DLSS güncellemesi aldı

EVERSPACE 2, bildiğiniz ve sevdiğiniz hızlı tempolu, tek oyunculu uzay gemisi nişancı oyunu, Incursions güncellemesi ile sadece Unreal Engine 5’e yükseltilmekle kalmıyor – aynı zamanda DLSS 2’den DLSS 3 teknolojisine geçiyor. Bu, DLSS 3 Frame Generation sayesinde ortalama olarak 4K çözünürlükte kare hızlarını 2 kat artırıyor ve NVIDIA Reflex, oyun deneyimini hiç olmadığı kadar tepkisel hale getiriyor.

Gray Zone Warfare, Steam’in istek listesine en çok eklenen en iyi 10 oyunundan biri olan etkileyici bir taktiksel birinci şahıs nişancı oyunu, bugün DLSS 3 Frame Generation ile piyasaya sürülüyor. DLSS 3 Frame Generation ile, 4K çözünürlükte Epik grafik ön ayarı kullanılarak kare hızları ortalama olarak 2.7 kat artırılıyor. Ayrıca, tüm GeForce oyuncuları NVIDIA Reflex’i etkinleştirebiliyor, sistem gecikmesini %54’e kadar azaltarak daha da tepkisel bir deneyim elde edebiliyor.

Bu arada MotoGP™24 , DLSS 2 ile 2 Mayıs’ta piyasaya çıkıyor. Motorlarınızı güncelleyin ve ilk günden itibaren en yüksek performansla yarış tarihinin en iyi yarışlarında takımınızın izini bırakın.

Çok daha fazlası yakında geliyor

NVIDIA pek çok oyun için yakında daha da fazla DLSS entegrasyonu geleceğinin müjdesini verdi. Bir sonraki DLSS ve RTX oyunlarının özeti için düzenli olarak buraya, 500’den fazla RTX destekli oyun ve uygulamanın tam listesini görmek için buraya tıklayın.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye'nin İlk Mutluluk Müzesi İstanbul'da açıldı; “Algida Mutluluk Müzesi”

Mutluluk Müzesi’nde mutluluk kavramını somutlaştıran deneyim alanları sunan Algida, mutluluğun öğrenilebilir yolculuğunu hatırlatan Uzman Klinik Psikolog İnanç Sümbüloğlu,  Mutluluk Öğrenilebilir Odası’nı karikatürleriyle donatan Erdil Yaşaroğlu ve 90’larda, 2000’lerde ve 2010’larda çocuk olmak anlatımıyla Mirgün Cabas’la bir araya geldi.

Dondurmanın bilimsel olarak kanıtlanmış mutlulukla ilişkisini tüm söylem ve eylemlerinde hatırlatan Algida, Türkiye’de 34 yıldan bu yana, mutluluğu toplumun her kesimine ulaştırmak için çalışıyor. Algida mutluluğun paylaştıkça çoğaldığına inanarak, mutluluk kavramını somutlaştıran deneyim alanları sunan Türkiye’nin ilk Mutluluk Müzesi’ni açtı. Müze, 8 Mayıs’a kadar İstanbul Kanyon’ da mutluluğu ziyaretçilerle paylaşacak. Müzenin açılışını duyurmak için, mutluluğun öğrenilebilir yolculuğunu hatırlatan Uzman Klinik Psikolog İnanç Sümbüloğlu, Mutluluk Öğrenilebilir Odası’nı karikatürleriyle donatan Erdil Yaşaroğlu ile 90’lar, 2000’ler ve 2010’larda çocuk olmak anlatımıyla Mirgün Cabas bir araya geldi.

İstanbul Kanyon -2 katında bulunan ve ücretsiz olan Mutluluk Müzesi, kalp şeklinde bir Algida dünyasının 3 farklı deneyim alanı sunan bölümünden oluşuyor. Mutluluğun öğrenilebilir olduğuna inanan Algida müzede, mutluluk duygusunun ardındaki bilimsel gerçekleri, animasyon filmler ve karikatürlerle anlatıyor. Müzeye girildiğinde, mutluluğun Erdil Yaşaroğlu’nun karikatürleriyle karakterize edildiği Mutluluk Öğrenilebilir Odası’na varılıyor. Odada farkındalık, nezaket, sosyal bağlar, hareket ve yaratıcılık temalarında Erdil Yaşaroğlu’nun ikonik karakterlerinin yer aldığı karikatürler ekranlara yansıyarak mutluluğun 5 anahtarını hatırlatıyor. Bu alanda ziyaretçilerin gönüllerince boyayabilecekleri “Bir Yaz Günü” çizimi de yer alıyor.

Mutluluğun peşindeki ziyaretçileri bir sonraki deneyim alanında, Algida’nın Türkiye’ye geldiği 90’lardan başlayarak 2000’ler ve 2010’larda “çocuk olmak” Mirgün Cabas anlatımıyla, o yıllarda bizleri mutlu eden hatıralarla paylaşılıyor. 3. ve son odada ise, Algida’nın birbirinden renkli ve leziz dünyasında, selfie alanları mutluluğu sevdikleriyle paylaşmak isteyenleri karşılıyor. Çıkış kapısına varıldığında Algida Retro Cafe, ikonik kırmızı kabinin günümüze kadar olan değişimini yansıtırken, çeşit çeşit ikramlarla mutluluğu dağıtıyor.

34 yıldan bu yana tüm Türkiye’yi kucaklayarak kalplere dokunan Algida, Mutluluk Müzesi’nde, mutluluk kavramının öğrenilebilir olduğunu ve paylaştıkça çoğaldığını birbirinden farklı deneyim alanlarıyla hatırlatarak, toplumda kolektif mutluluk bilincinin yayılmasını hedefliyor.

Unilever Türkiye Açık Dondurma ve Ev Tipi Dondurmadan Sorumlu Pazarlama Lideri Gül Lüş; “Algida olarak mutluluğu öğrenmenin, mutluğu büyüteceğine, paylaşmanın ise bu mutluluğu toplumun her kesimine yayabileceğine inanıyoruz. Bu yılki mutluluk rotamızı, kalptenkalbemutluluk web sitesinde yayınladığımız “Mutluluğun Yolculuğu” video içeriği ve Algida whats app hattı üzerinden tüm tüketicilerimizin ücretsiz ulaşabildiği ve uygulayabileceği “21 günlük Mutluluk Yolculuğu” ile başlattık.  Algida Mutluluk Müzesi ise bu mutluluk yolculuğunu somutlaştıran deneyimlerle fiziksel bir etkinlik alanı olarak kapılarını açtı. Herkesi içindeki mutluluğu ortaya çıkarmak için Algida Mutluluk Müzesi’ni ziyaret etmeye davet ediyoruz.” dedi.

Uzman Klinik Psikolog İnanç Sümbüloğlu ise; “Algida Mutluluk Müzesi mizahın ve toplumsal hafızayı hatırlamanın gücünü, iyi hissetme halimizde artış yaratacağı fikrinin savunuculuğunu üstleniyor. Merak, hatırlama ve paylaşmanın mutluluğu arttıracağı fikrini savunmak için ziyaretçilerini bekliyor.” dedi.

Algida Mutluluk Müzesi, 8 Mayıs’a kadar İstanbul Kanyon’da ücretsiz olarak gezilebilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı