Aylık arşivler: Mayıs 2024

Osmangazi Belediye Başkan Vekili Feyyaz Alptuğ Memişoğulları: Bilgi Evi öğrencileri yeteneklerini sergiledi

Osmangazi Belediyesi’nin 8-14 yaş aralığındaki çocukların ders çalışmaları, kitap okuma alışkanlığı kazanmaları, boş vakitlerini yararlı bir şekilde değerlendirmeleri, sosyal alanda yeteneklerini geliştirmeleri amacıyla ilçenin çeşitli noktalarında açtığı Bilgi Evleri’nde düzenlenen resim kurslarında eğitim alan öğrenciler için dönem sonu sergisi düzenlendi.

Hüdavendigar, Emek, Demirtaş ve Pınarbaşı Bilgi Evleri’nde eğitim alan 310 öğrenci, kurs süresince yaptığı toplam 600 eseri, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde açılan sergide ziyaretçilerin beğenisine sundu.

Her biri birbirinden yetenekli öğrenciler tarafından yapılan resimlerden oluşan dönem sonu sergisinin açılış törenine, Osmangazi Belediye Başkan Vekili Feyyaz Alptuğ Memişoğulları, Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir ve Osmangazi Belediye Meclis Üyesi Necati Gezer ile birlikte resim öğretmenleri, öğrenciler ve aileleri katıldı.

Dönem sonu resim sergisinin açılış konuşmasını yapan Osmangazi Belediye Başkan Vekili Feyyaz Alptuğ Memişoğulları,  “Birbirinden yetenekli ellerden ortaya çıkan, hayranlık uyandıracak güzellikteki resimlerden oluşan bu serginin açılışında bulunmaktan dolayı ayrı bir mutluluk duyuyorum. Resimleri incelediğimde Atatürk portresinden Türk Bayrağı’na, Van Gogh’un eserlerinden Osmanlı dönemine ait motiflere kadar birbirinden güzel eserler olduğunu görüyorum. Ülkemizin, şehrimizin ve ilçemizin geleceği için gençlerimizin sanatla ilgilenmesi çok değerli. Osmangazi Belediyesi olarak açtığımız kurslar ile çocuklarımıza ve gençlerimize sanatsal ve kültürel faaliyetler konusunda destek oluyoruz. Bu sergide eseri olan tüm çocuklarımızı tek tek tebrik ediyorum. Sanat hayatlarında başarılar diliyorum” dedi.

Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir de, yaptığı konuşmada, “Bizim için burada olmak, bu güzel serginin açılışını yapmak ayrı bir heyecan ve ayrı bir mutluluk. Çocuklarımızı, uzun emekleri neticesinde açmış oldukları bu sergiden dolayı kutluyorum. Çocuklarımızın bu yetenekleri bizleri de mutlu etti” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından kurdele kesimiyle birlikte serginin açılışını gerçekleştiren protokol üyeleri, çocuklarla birlikte sergiyi gezerek tüm resimleri dikkatlice inceledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sıvana Girecek Öğrencilere Ulaşım Ücretsiz

İstanbulkart entegrasyonuna dahil toplu ulaşım araçlarında geçerli olacak imkandan öğrenci ve öğretim görevlileri yararlanabilecek. Toplu ulaşıma ek seferler koyan İBB, öğrencilerin sınav konsantrasyonunu koruması için de önlemler alacak. İBB Zabıta Daire Başkanlığı gürültü şikayetlerine müdahale edecek.   İBB birimleri dikkat dağıtacak hiçbir çalışmanın yapılmaması ve tüm şantiyelerin iş programlarını sınav saatine göre programlaması konusunda dikkatli olacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı toplu ulaşım araçları, 2 Haziran Pazar günü yapılacak LGS ve YDUS sınavına girecekler için ücretsiz olacak. Metro İstanbul, İETT ve Şehir Hatları; öğrencilere ve sınav görevlilerine ücretsiz olarak hizmet verecek.

Her iki sınav için geçerli olacak ücretsiz toplu ulaşımdan faydalanmak isteyenlerin sınav belgeleri veya görevli belgelerini göstermeleri yeterli olacak. Sınav başlangıcının 2 saat öncesinden başlayan ücretsiz ulaşım imkanı, sınav bitişinin 2 saat sonrasına kadar devam edecek.

ŞANTİYELERDE SINAV SESSİZLİĞİ

İBB şantiyeleri öğrencilerin sınav konsantrasyonu etkilememek için özen gösterecek. İBB birimleri dikkat dağıtacak hiçbir çalışmanın yapılmaması ve tüm şantiyelerin iş programlarını sınav saatine göre programlaması konusunda dikkatli olacak.

Öte yandan İBB Zabıta Daire Başkanlığı sınav süresince sükuneti sağlamak için görev başında olacak. Sınav yapılacak okul çevrelerinde dilencilik, seyyar satıcılık, işgal olumsuzlukların engellenmesi ile fabrika, oto yıkama, inşai faaliyet gibi çalışmalardan dolayı oluşabilecek gürültü şikayetlerine müdahale edilebilmesi amacıyla bölgelerde hazır ekip bulunduracak. 

EK SEFER YAPILACAK

İETT Avrupa yakasında 23 hatta 28 ek sefer,  Anadolu yakasında ise 47 hatta 86 ek sefer olmak üzere toplam 114 ek sefer planladı. Oluşabilecek ihtiyaçlara göre ek seferler için de önlem alacak.

Şehir Hatları normal seferlere ek olarak 06.45 Bostancı ve 07.20 Büyükada kalkışlı seferler düzenleyecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli’ye makamında ziyaret etti

Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel’i makamında ağırladı. CHP’li Yücel’in Başkan Denizli’ye yeni görevinde başarı dileklerinde bulunduğu ziyarette, CHP Çeşme İlçe Başkanı Sait Kavasoğulları ve ilçe yöneticileri ile Çeşme Belediye Meclis Üyeleri de yer aldı.  

Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli’ye yeni görevinde başarı dileklerinde bulunan Yücel, “Lal Başkanım hem gençliği hem enerjisi hem de genç yaşına rağmen partide aldığı görev ve kazandığı belediyesi ile Çeşme’ye İzmir’e çok yakıştı. Ben inanıyorum ki bu dönem Lal Başkanın danışmanlığında çok güzel işler yapacaksınız. Çeşme çok güzel ama Lal Başkanımla ve sizlerle daha güzel olacağına inanıyorum” dedi.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tütün Kullanımı Her Yıl 10 Milyona Yakın Kişiyi Hayattan Koparıyor

Ülkemizde de en çok sigara ardından nargile, az miktarda puro ve pipo ile yerel olarak sarmalık ve çiğneme tütün şeklinde ürünler tüketiliyor. Her yıl tütün kullanımının yol açtığı sağlık sorunları nedeniyle milyonlarca kişi çeşitli rahatsızlıklarla karşı karşıya kalırken, dünyada yaklaşık 10 milyon kişi yaşamını yitiriyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Mesut Bayraktaroğlu, “31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü”nde tütün ürünleri ve yol açtığı zararlar hakkında bilgi verdi.  

Dumanı bile hasta ediyor 

Tütün yaprağının tamamen veya kısmen hammadde olarak kullanılması ile yapılan tüm ürünler “tütün mamulü” ya da “tütün ürünü” olarak adlandırılmaktadır. Tüketimi en yaygın tütün ürünleri; sigara, sarmalık kıyılmış tütün, pipo, puro, nargilelik tütün, enfiye ve çiğnemelik tütün olarak sıralanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 1,5 milyar kişi tütün ürünü kullanmaktadır. Tütün ürünü kullananların %80’i düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşamaktadır. Bu ülkeler aynı zamanda tütün ürünü kullanımına bağlı hastalık ve ölümlerin en yüksek olduğu bölgelerdir. Ölümlerin çoğu doğrudan tütün kullanımının sonucu iken, yaklaşık %20’si tütün ürünü kullandığı için değil, tütün ürünü dumanına maruz kalınması dolayısı ile meydana gelmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre; dünyadaki çocukların yarısı tütün dumanıyla kirlenmiş havayı solumakta ve her yıl 65.000 çocuk pasif etkilenimin yol açtığı hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetmektedir. Hamilelik döneminde tütün ürünü kullanmak, bebekler için ömür boyu sürecek çeşitli sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Yani tütün ürünleri bunu kullananlar kadar pasif etkilenim yoluyla, kullanmayanlar için de ölümcül zararlara yol açmaktadır. Tütün ürünlerinin her türlüsü zararlıdır ve tütün dumanına maruz kalmanın güvenli bir şekli veya düzeyi yoktur.

Tütün kullanımı erken ölümlerin en baş nedeni 

Tütün ürünleri başta kanser, kalp- damar hastalıkları, KOAH olmak üzere pek çok hastalığın ve bunlara bağlı erken ölümlerin en baştaki nedenidir. Tütün ürünleri neden olduğu ağır sağlık sorunları ve ölümler dışında hem birey hem de ülke ekonomisine büyük zarar vermektedir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre tütün ürünü kullanımına bağlı toplam ekonomik kaybın yıllık 1,5 trilyon dolar olduğu tahmin edilmektedir. Tütün kullanımı durdurulmadığı takdirde, tütün ürünü kullanımının sebep olduğu sağlık yükü ve maliyetleri artmaya devam edecektir.

Son yıllarda elektronik likitlere olan talep artıyor

Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2024 yılı için belirlenen tema çocukların tütün endüstrisinin müdahalelerinden uzak tutulmasıdır. Ülkemizde birçok resmi kurum, dernek, sağlık merkezi ve hekim tarafından bu yıl da 31 Mayıs tarihinde farklı etkinlikler, seminerler, bildiriler ve yayınlar yapılması planlanmış olup, bu yıl özellikle çocuklarımızı tütün ürünlerine karşı korumak üzerine yoğunlaşılması planlanmıştır. Bu bağlamda özellikle çocuk ve gençlerimizi hedef alan ‘zararı azaltılmış ürün’ kavramıyla son 10 yıl içinde artan sayı ve çeşitlerde piyasaya sürülmekte ve pazarlanmakta olan tüm likit/ısıtılmış tütün formundaki ürünlerin zararları özellikle vurgulanmalıdır. Bu yeni ve modern görünümlü ürünler özellikle gençler için cazip hale getirilmeye çalışılmaktadır. Bu şekilde tütün endüstrisi pazar payının gerilediği ülkelerde gelir artırmaya çalışmakta,  çocukları ve gençleri nikotin bağımlılığına sokmayı hedeflemektedir. Ancak bunlar yine nikotin ve tütün içeren, bağımlılık yapan ve en az sigara kadar hatta bazı yönleriyle daha fazla zararlı ürünlerdir. Elektronik sigarada kullanılan elektronik likitler tatlandırıcı ve sıvı nikotin içerir, bunların sıvı halden duman haline gelmesi özel ısıtma mekanizmalarıyla olur. Bu, gerçek dışı beyanlarla anlatıldığı gibi su buharı değildir, birçok kimyasal madde içeren bir aerosoldür. Başta akciğerler olmak üzere tüm vücuda zararlıdır. Ayrıca elektronik likitlerin içinde özellikle çocuk ve gençlerin ilgisini çekmek üzere tatlandırıcı ve lezzet arttrıcı bileşenler vardır. Bunlar, sigaralardan çıkartılması için uzun süre mücadele verilmiş tehlikeli maddelerdir.

Sigarayı Bırakma Poliklinikleri büyük görev üstleniyor

Ülkemizde Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastaneleri, özel hastaneler ve sivil toplum kuruluşları (STK) tarafından aktif ve başarıyla çalıştırılan ‘Sigara Bırakma Poliklinikleri’ sayesinde toplumsal farkındalık oluşması amaçlanmakta ve sigarayı bırakmak isteyen kişilere yönelik tedavi protokolleri uygulanmaktadır. Sigara içenlerin kendileri ve yakınlarının hayatları için önemli bir karar vermeleri ve bu merkezlere başvurmaları tavsiye edilmektedir. Elektronik sigara ile sigara bağımlılığından kurtulmanın mümkün olmadığının bilinmesi önemlidir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Özgür Aydın’dan ‘Küçük Tatlı Anlar’a dikkat çeken bir albüm: Perfect Small Times

Özgür Aydın sekizinci albümü “Perfect Small Times”ı, tüm albümlerinde olduğu gibi yine On Air Music Co. markasıyla yayımladı.

Blues-Rock tarzındaki enstrümantal albümde bass gitarda, son dört albümün kayıtlarında da bulunan Cüneyt Özyurt yer alıyor.

Özgür Aydın albüm ile ilgili olarak şu açıklamayı yapıyor: “Büyük anların peşinden koşmak zamanla küçük tatlı anları azaltır.

Modern çağdaki an çeşitliliği ve bolluğu, tercih kabiliyetimizi hırpalarken diğer yandan tarihten günümüze aktarılmış yaşama sevincimiz bozguna uğramış gibi görünüyor. Yaşamlarında makro boyutta beklentiler ve hüsranlar ikilemine sıkışmış modern toplum insanı yaşama sevincini yitirmekle kalmayıp hayal etme refleksini de kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmış gibi görünüyor.

Bu olumsuzlukların sebeplerini araştırmak elbette ki akademik çevrelerin konusu. Ancak bireylerin kendi üzerine düşen sorumlulukları tekrar gözden geçirmesi ve bu konuda yaşamlarındaki temel farkındalığı harekete geçirmesi büyük bir fark yaratacaktır.

Hayatlarımızda daha önce de olduğu gibi küçük tatlı anların farkına varmak ve değerini bilmek, hayal etme gücümüzü ve daha güzeli yaşama umudumuzu yeniden yeşertecektir.”                                                                                                                               

Bu düşünceler ile hazırlanan ve müzisyenin sekizinci albümü olan “Perfect Small Times”, küçük tatlı anları betimleyen beş yeni ve daha önceki albümlerinde de bu konsepte göre bestelenmiş yedi eski şarkının remaster versiyonlarından oluşmaktadır.

Albümün kayıt, mix, mastering ve düzenleme işlemleri Özgür Aydın tarafından Supernova Music Lab / Antalya’da yapıldı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Longines, iki asra yayılan köklü tarihini marka dostlarıyla paylaştı

Longines, İstanbul Pera Palace Hotel’de gerçekleştirdiği ‘Heritage Conference’ daveti ile Tarih ve Zarafeti Bir Araya Getirdi

İsviçreli lüks saat markası Longines, iki asra yayılan köklü tarihini şık bir davet ile marka dostlarıyla paylaştı.

1832 yılında kurulan İsviçreli lüks saat markası Longines, iki yüzyıla yayılan zengin tarihini görkemli bir davetle marka dostlarına sundu. Longines marka direktörü Özlem Kıroğlu Geylan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen (‘Longines Heritage Conference’ın) tarihi konferansın ardından misafirler şık bir yemek ile ağırlandı.

Marka Miras Departmanı Direkötrü Daniel Hug’ın anlatımı ile gerçekleşen konferansta misafirler Longines’in iki asra yayılan köklü tarihini, Osmanlı İmparatorluğu ile olan ortak hikayesini ve Longines arşivlerinden başka hiçbir yerde olmayan dökümanları ve müze saatlerini inceleme fırsatı buldular.

Köklü geçmişi, üstün İsviçre saatçiliği ve kusursuz zanaatkarlığı ile bilinen Longines’in  ‘‘Zarafet bir duruştur” mottosuna yakışan şık dekorasyonu ve canlı müzik performansı eşliğinde gerçekleşen davette misafirler markanın tarihi modelleri ve koleksiyonlarının yanı sıra Longines dünyasının ikonik referanslarını ve binicilik ve havacılık gibi sporlar ile uzun yıllardır süre gelen ilişkisini de keşfettiler.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Geçtiğimiz yıl Çocukların Dijital Dünyası: Gegagedigedagedago, BABYMONSTER ve My Story Animated

Bu nedenle Kaspersky, ebeveynlerin çocuklarının çevrimiçi etkileşimlerini etkili bir şekilde yönetmelerine yardımcı olmak için çocukların çevrimiçi ilgi alanlarına yönelik yıllık incelemeler gerçekleştiriyor.

Analiz, Kaspersky Safe Kids kullanıcıları tarafından gönüllü olarak sağlanan anonim veri arama sorgularına dayanıyor. Bu yıl hem mobil (Android) hem de masaüstü platformlar (Windows) için sorgu verileri analiz edildi. 

Türkiye’de çocuklar arasında en çok kullanılan Android uygulamaları listesinde YouTube (%31,6), WhatsApp (%13,6) ve Instagram (%15,3) yer aldı. Windows işletim sistemli cihazlarda ise durum daha farklı. Çocuklar Türkiye’de zamanlarının çoğunu Google Chrome (%43,6), Microsoft Edge (%11,4) ve Discord’da (%10,8) geçirdi.

En popüler uygulama olan YouTube, günümüz çocukları arasındaki temel eğilimleri ve ilgi alanlarını yansıtıyor. Bu yıl, oyun influencerları %21 ile arama taleplerinde en büyük payı aldı. En çok aranan blog yazarları SSundee, Aphmau ve KreekCraft oldu. Oyunla ilgili olmayan influencerlara arasında MrBeast, SSSniperWolf ve Sidemen mutlak liderler olmaya devam ediyor.

Çocukların ilgi gösterdiği bir diğer konu da futbol ve NBA’in ilk sıralarda yer aldığı spor başlığı oldu. Bu konuya olan yüksek ilgi hem YouTube sorgularında hem de Google arama taleplerinde açıkça görülüyor.

Mimler geleneksel olarak tüm dünyada çocukların ilgi alanlarının önemli bir parçası haline geldi. Bu kez bunların en dikkat çekeni “Gegagedigedagedago” oldu. Bu, Rednex’in “Cotton Eye Joe” şarkısını yanlış duyulmuş bir şekilde seslendirilen Roblox Male Face mimi.

Gegagedigedagedago

Müzik tercihleriyle ilgili olarak (%17), çocuklar arasında dikkat çeken trendler arasında BABYMONSTER’in – SHEESH ve JoJo Siwa – Karma parçalarının yanı sıra Nightcore’un müzik miksleri yer alıyor. En çok aranan sanatçılar ise K-pop grubu BLACKPINK ve pop ikonu Taylor Swift oldu. Phonk, çocuklar arasında en popüler müzik türü olmaya devam ediyor. Şaşırtıcı bir şekilde, BTS son zamanlarda popülerliğinde düşüş yaşadı ve Olivia Rodrigo’nun ve hatta Kanye West’in videosu “¥$, Ye, Ty Dolla $ign – CARNIVAL ft. Playboi Carti & Rich The Kid videosunun bile gerisinde kaldı.

Çocuklar filmler arasında (%16) en çok çizgi film, TV şovu ve dizi aradı. En çok talep edilen çizgi filmler Benim Hikayem Animasyon, animasyon filmlerden ‘1 saniye ve Harzbin Oteli oldu. Dizilerde ise en çok Dhar Mann Studios, Queen of Tears ve Netflix uyarlaması Avatar the Last Airbender arandı.

Yakında çıkacak olan ilgi çekici bir oyun, Subliminal adlı korku oyunu. “Backrooms” konseptine dayanan bu oyun, gerçek zamanlı bir korku-bulmaca oyunu. Henüz piyasaya sürülmemiş olmasına rağmen, oyunla ilgilenen çocuklar tarafından hevesle aranmaya başlandı bile.

Kaspersky Web İçeriği Analiz Uzmanı Anna Larkina, şunları söyledi: “Çocukların tercihlerinde bir nevi istikrar görüyoruz. Ancak son oyun, müzikal ve film prömiyerleriyle bağlantılı sezonluk hikayelerde kayda değer bir artış var. Bu trendler çocuklar açısından büyük çekiciliğe sahip ve ebeveynlere çocuklarının güncel ilgi alanlarını daha iyi anlama fırsatı sunuyor. Bu da ebeveynler ve çocuklar arasında daha güçlü ilişkiler kurulmasını sağlayabilir. Dijital ebeveynlik için güvenilir bir çözüm, yalnızca çocukların çevrimiçi ortamda korunmasında değil, aynı zamanda tercihlerinin ortaya çıkarılmasında da çok önemli rol oynayabilir.” 

Çocuklar arasında en popüler aramaları ortaya koyan Kaspersky Safe Kids araştırmasının tamamına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Kaspersky, çocukların olumlu bir çevrimiçi deneyim yaşamasını sağlamak için ebeveynlere şunları yapmalarını öneriyor:

  • Çocuklarınızın çevrimiçi faaliyetlerine erken yaşlardan itibaren dahil olun. Böylece bunu yerleşik bir norm haline getirebilir ve daha sonra çevrimiçi güvenlik uygulamaları konusunda onlara rehberlik edebilirsiniz
  • Dijital ebeveynlik uygulamaları indirmeyi, bu tür uygulamaların nasıl çalıştığını ve çevrimiçi güvende kalmak için neden gerekli olduklarını açıklamak için bu konuyu çocuğunuzla tartışmayı değerlendirin
  • Konuyu çocuğunuzla oyunlar ve diğer eğlenceli formatlar aracılığıyla tartışarak siber güvenlik hakkındaki konuşmaları daha keyifli ve ilginç hale getirin
  • Çocuklarınızla çevrimiçi güvenlik önlemleri hakkında iletişim kurmak için daha fazla zaman harcayın. Kendi alışkanlıklarınıza dikkat etmeyi deneyin. Yemek yerken veya sohbet ederken telefonunuzu kullanıyor musunuz? Telefonunuzu kaldırdığınızda farklı bir şekilde tepki veriyorlar mı? Hayatınızda çocuklarınızın sizin alışkanlıklarınızı taklit ettiği herhangi bir kalıp olup olmadığına bakın.
  • Çocuğunuzdan herhangi bir gizlilik ayarını kendi başına kabul etmemesini ve bunun yerine sizden yardım istemesini isteyin. Yetişkinler tüm gizlilik sözleşmelerini okuma alışkanlığı edinmelidir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TBMM Başkanı Kurtulmuş “Zamanını Aşan Miras; İpek Yolu Sergi ve Sempozyumu”nun Açılışına Katıldı

Açılışta konuşan Kurtulmuş, İpek Yolu’nun yaklaşık 300 milyonluk bir nüfusa ulaşan Türk dünyasının tam da göbeğinde yer aldığını ve uluslararası bir hattı oluşturduğunu belirterek, “Özellikle Çin’in Yol ve Kuşak Projesi’yle Türk dünyasını da içine alacak İpek Yolu Projesi’nin birbirleriyle bütünleştirilebilecek yapılar olduğu aşikardır.

Önümüzdeki dönemde, dünya sistemindeki farklı mücadele alanlarından birisi de bu çok kutupluluk üzerinde, özellikle Asya’da gelişecek olan yeni eğilimlerdir. Bu yeni eğilimlerin merkez üslerinden birisi de nasıl tarihte İpek Yolu’nun önemli kervansarayları Konya’da yer aldıysa, bu dönem içerisinde bu hattın ağırlık merkezi olarak da Türkiye, Anadolu kıtası ortaya çıkmaktadır” dedi.

Türk Dünyası Belediyeler Birliği ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, “10 bin yıllık tarihiyle her daim stratejik bir öneme sahip olan Konya’mız İpek Yolu üzerinde bulunan en önemli kadim şehirlerimizden birisidir. İki asır Selçuklu’ya başkentlik yapmış darülmülk Konya’mızın İpek Yolu üzerinde inşa edilen yüzlerce kervansarayı mevcuttur. Hamdolsun ki böyle müstesna bir şehrin hizmetkarı olmak bizlere nasip oldu. Bugün hala bu eserlerin bir kısmı dönemin ekonomik ve kültürel canlılığının da en önemli eserleri olarak yüzyıllardır ayakta duruyor” diye konuştu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Konya Büyükşehir Belediyesi, Türk Dünyası Belediyeler Birliği, İnsan ve Medeniyet Hareketi, İstanbul Ticaret Üniversitesi ve Bahariye Sanat Atölyeleri iş birliğiyle hazırlanan “Zamanını Aşan Miras; İpek Yolu Sergi ve Sempozyumu” Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş’un katıldığı programla açıldı.

İstanbul Bahariye Mevlevihanesi’nde gerçekleştirilen etkinliğin açılışında konuşan İnsan ve Medeniyet Hareketi Başkanı Kemal Özden, projenin Tarihi İpek Yolu havzasındaki neredeyse tüm ülkelerden sanatçıların katılımıyla bir zenginlik taşıdığını ifade ederek, “Projemize desteklerinden dolayı Konya Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyoruz. Çünkü Konya Büyükşehir Belediyemiz olmasaydı bu projeyi hayata geçirmemiz çok zor olurdu” ifadelerini kullandı.

“10 BİN YILLIK TARİHİYLE KONYA İPEK YOLU ÜZERİNDE BULUNAN EN ÖNEMLİ KADİM ŞEHİRLERİMİZDEN BİRİSİDİR”

Türk Dünyası Belediyeler Birliği ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, dilleri, kültürleri, medeniyetleri ve inançları birbirleriyle buluşturan İpek Yolu’nun, geçtiği yerleri sadece ekonomik anlamda değil, pek çok noktada ileri taşıyan bir insanlık mirası olduğuna işaret etti.

Tarih boyunca Türklerin yaşadığı coğrafyalardan geçen bu yolun, Türk milletinin Orta Asya’dan batıya doğru başlayan göç sürecinde de çok etkin bir role sahip olduğuna dikkat çeken Başkan Altay, “Bu çok yönlü tarihi ve kültürel katkı, medeniyetleri besleyen bir nehir gibi deveran etmiştir. 10 bin yıllık tarihiyle her daim stratejik bir öneme sahip olan Konya’mız İpek Yolu üzerinde bulunan en önemli kadim şehirlerimizden birisidir. İki asır Selçuklu’ya başkentlik yapmış darülmülk Konya’mızın İpek Yolu üzerinde inşa edilen yüzlerce kervansarayı mevcuttur. Hamdolsun ki böyle müstesna bir şehrin hizmetkarı olmak bizlere nasip oldu. Bugün hala bu eserlerin bir kısmı dönemin ekonomik ve kültürel canlılığının da önemli eserleri olarak yüzyıllardır ayakta duruyor” diye konuştu. 

“KONYA BU İNSANLIK MİRASINA SAHİP ÇIKMAK İÇİN ÖNEMLİ BİR ADIM ATTI”

Binlerce yıllık tarihi, geçmişinin de omuzlarına yüklediği sorumluluk bilinci içerisinde olan Konya’nın İpek Yolu’nun merkezinde yer almasından dolayı, bu insanlık mirasına sahip çıkmak ve onu yeni nesillere anlatmak amacıyla önemli bir adım attığını vurgulayan Başkan Altay, şöyle devam etti:

“İpek Yolu’nu tanıtmak ve yeniden canlandırmak adına Büyükşehir Belediyemiz İnsan ve Medeniyet Hareketiyle birlikte Zamanı Aşan Miras: İpek Yolu adlı bu önemli projeyi ortaya koymuştur. İnanıyoruz ki uluslararası niteliğe hayiz olan bu proje kıtaları birbirine bağlayan gönül coğrafyamızın bir araya gelmesi, kaynaşması ve güç birliğine gitmesine önemli bir köşe taşı olacaktır. Türkiye’mizde Konya ve İstanbul’da, Özbekistan’da Semerkand ve Taşkent’te, Azerbaycan’da da Bakü şehrinde birbirinden farklı sergiler, sunumlar, geziler, söyleşiler, konferanslar ve workshop’larla zengin bir içerikten oluşan bu eserimiz yeni ufuklar açacak. Yine bu kıymetli eser vesilesiyle 41 kıymetli zanaatkar ve 36 bilim insanı buluşturulmuş tema üzerinde hazırlanan 60 parça özgün eserden oluşan müstesna bir sergi oluşturulmuştur. 5 aylık süreyi kapsayan bu projenin gönül coğrafyamıza ve fikir dünyamıza yeni açılımlar sağlayacağına canı gönülden inanıyorum.” 

Başkan Altay, programa katılan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a ve projenin hayata geçmesine vesile olan tüm paydaşlara teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.

“TARİH BOYUNCA KÜLTÜR, SANAT, MEDENİYET VE BİLİM AKTARIMININ YAPILDIĞI YOLLAR OLDU”

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ise, tarih boyunca siyaset, devletler arası ilişkiler ve dünya üzerinde hakimiyet mücadelesinin verildiği ve kültür, sanat, medeniyet ve bilim aktarımının yapıldığı yolların bulunduğunu anımsatarak, bu anlamda İpek Yolu’nun, Baharat Yolu’nun, Tuz Yolu’nun ve Amber Yolu’nun geçmişte kendi bölgeleri içerisinde önemli fonksiyonlar icra ettiğini dile getirdi. Özellikle İpek Yolu’nun yaklaşık 300 milyonluk bir nüfusa ulaşan Türk dünyasının tam da göbeğinde yer aldığını ve uluslararası bir hattı oluşturduğunu ifade eden Kurtulmuş, Orta Asya’dan başlayarak Anadolu kıtasına kadar gelen ve buradan da Balkanlar’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada, İpek Yolu’nun vermiş olduğu dayanışmanın, kültürel ve bilim alanındaki aktarımların çok büyük tarihsel önemi bulunduğunu vurguladı.

“ÇOK KUTUPLU DÜNYANIN KURULMASINDA FARKLI KÜLTÜR VE MEDENİYET HAVZALARININ HAREKETE GEÇMESİ KAÇINILMAZ”

Kurtulmuş, uluslararası ilişkiler ve dünya dengeleri bakımından yeni bir dönemin başladığını belirterek, bu yeni dönemin çok kutuplu bir dünya sistemi olacağını ifade etti.

Bu çok kutuplu dünyanın kurulmasında farklı kültür ve medeniyet havzalarının harekete geçmesinin kaçınılmaz olduğunu dile getiren Kurtulmuş, “Bu çerçevede tam da doğu-batı ekseninde, dünyanın bütün mücadele alanlarının neredeyse en stratejik bölgelerinde yer alan ve tamamına yakını Türk-İslam medeniyetinin bir parçası olan, Türkçe konuşan Türk topluluklarının yer almış olduğu 300 milyonluk bir akstan bahsediyoruz. Tarihte bu aksa ‘Turkuaz Aksı’ adı verilmiş. Bunun yeniden canlanması, hareketlenmesi için de özellikle son yıllarda fevkalade ciddi bir ivme yakalanmıştır” diye konuştu.

“SİYASİ VE KÜLTÜREL İŞ BİRLİKLERİNİN ARTIRILMASINA VESİLE OLACAKTIR”

İpek Yolu Projesi’nin Çin ve diğer Asya ülkelerinin de içinde olabileceği küresel büyük bir proje haline dönmesi istidadında olduğunu gördüklerini ifade eden Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Özellikle Çin’in Yol ve Kuşak Projesi’yle Türk dünyasını da içine alacak olan İpek Yolu Projesi’nin birbirleriyle bütünleştirilebilecek yapılar olduğu aşikardır. Böylesine önemli bir girişimin dünya ticaretinin gelişmesine büyük katkısı olacağı gibi, üzerinden geçtiği bu hat boyunca ülkelerin de siyasi ve kültürel iş birliklerinin arttırılmasına vesile olacaktır. İşin bu siyasi tarafı ayrı bir konu. Ama çok önemli, çok dinamik bir konu olarak önümüzde duruyor. Önümüzdeki dönemde, dünya sistemindeki farklı mücadele alanlarından birisi de bu çok kutupluluk üzerinde, özellikle Asya’da gelişecek olan yeni eğilimlerdir. Bu yeni eğilimlerin merkez üslerinden birisi de nasıl tarihte İpek Yolu’nun önemli kervansarayları Konya’da yer aldıysa, bu dönem içerisinde bu hattın ağırlık merkezi olarak da Türkiye, Anadolu kıtası ortaya çıkmaktadır. Bunu önümüzde dikkatle, titizlikle çalışmamız gereken bir alan olarak görüyor ve kabul ediyoruz.”

İslam medeniyetlerinin, medreselerle bir taraftan dini ve manevi ilimleri güçlü bir şekilde öğretirken, diğer taraftan da dünyayı anlamak için maddi ilimlerde de zirve olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, “Bir tarafta Uluğ Bey’in, Fergani’nin, İbni Sina’nın, Farabi’nin diğer tarafta Bahaddin Nakşibendi’den Ubeydullah Ahrar Hazretlerine, Maturidi’ye ve Buhari’ye kadar büyük alimlerin yer aldığı, tabiri caizse iki kanadı da çok kuvvetli bir kuş gibi yükselebilen bir medeniyeti inşa etmeyi başarmışlardı” dedi.

“TÜRKİYE’NİN KÜLTÜR VE SANAT ALANINDAKİ GELİŞMELERİ ISKALAMASI DÜŞÜNÜLEMEZ”

Kurtulmuş, İslam medeniyetinin bütün büyük eserlerinin hepsinde denge ve itminanın ortaya koymuş olduğu olağanüstü yüksek bir simetri bulunduğunu söyledi.

Süleymaniye Camisi’nin hiçbir noktasında bir simetri eksikliği görülemeyeceğini, o yapıyı ortaya koyan insanların hepsinin itminan içerisinde hareket eden ve kainatı bir denge içerisinde gören insanlar olduğunu ifade eden Kurtulmuş, Türkiye olarak bu noktada hassas davranmaları gerektiğini söyledi.

Projeye katkıda bulunan bütün kurum ve kuruluşları tebrik eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Önümüzdeki dönem dünya siyasetinde, dünya dengelerinde çok kutuplu bir dünya sisteminin kurulacağı bir dönem olduğu gibi Türkiye için de fevkalade önemli, tarihsel bir dönemdir. Cumhuriyet’in ikinci asrı ya da yeni Türkiye Yüzyılı olarak ortaya koymuş olduğumuz bu hedefler sadece bir tek alanla kısıtlı kalamaz. Türkiye, ekonomisi güçlü bir ülke olacak, milli savunma sanayisinde güçlü bir ülke olacak, altyapıları dünyada rekabet edebilen bir ülke olacak ama bütün bunların üstünde ve belki bütün bunları da ortaya çıkaracak şekilde Türkiye’nin mutlaka kültürde, sanatta, edebiyatta ve bu anlamdaki estetik değerleri önceleyen çalışmalarda da öncü olması lazım. Türkiye gibi küresel ölçekte iddiası ve hedefi olan bir ülkenin özellikle kültür, sanat alanındaki bu gelişmeleri ıskalaması asla düşünülemez. Bunun için her alanda güçlü bir şekilde çalışmayı sürdüreceğiz. Özellikle İpek Yolu Projesi’ni bu anlamda çok anlamlı bulduğumu ifade etmek istiyorum. Burada yeniden küresel ölçekteki medeniyet, kültür, sanat ve estetik değerlerimizi öne çıkaracak çalışmaları ortaya koyacağız.”

Konuşmaların ardından 60 parça özgün eser, mücevher ve parfümden oluşan serginin açılışı gerçekleştirildi. Kurtulmuş ve protokol daha sonra 41 sanatçıya ait hat, tezhip, çini ve ahşap eserlerin yer aldığı sergiyi gezdi.

Programa, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, IRCICA Genel Direktörü Mahmud Erol Kılıç, sanatçılar ve akademisyenler katıldı.

“Zamanı Aşan Miras; İpekyolu Sergisi”, Eyüpsultan’daki Bahariye Mevlevihanesi’nde 25 Haziran’a kadar ziyaret edilebilecek.

Uluslararası nitelikte hazırlanan proje kapsamında 13 Ekim’e kadar Konya başta olmak üzere, Özbekistan’ın Semerkand ve Taşkent şehirlerinde ve Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de sergiler ve sempozyumlar gerçekleştirilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Emel Akın MYO’da 63 öğrenci tekstil sektörüne uğurlandı

Ege Üniversitesi Emel Akın Meslek Yüksekokulu, düzenlenen törenle mezunlarını sektöre uğurladı. Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezinde gerçekleştirilen mezuniyet törenine EÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, Emel Akın MYO Müdürü Prof. Dr. Gonca Özçelik, Engelsiz Ege Koordinatörü Prof. Dr. Pelin Piştav Akmeşe, Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Çiğdem Önsal, Ege Giyim Sanayicileri Derneği Başkan Yardımcısı ve Tekstil Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep San, MYO üst yönetimi, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı. Mezun olan öğrenciler arasında yer alan down sendromlu Selin Durgut’un mezuniyet anları ise duygu dolu anlara sahne oldu.

Törende konuşan Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, “Sizleri şahsım ve Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak adına saygıyla selamlıyorum. Ege Üniversitesi; araştırma, eğitim ve topluma hizmet konularında; bölgesel, ulusal ve evrensel gereksinimleri karşılayan, öğrenciyi merkeze alan, gelişime açık, bilimsel düşünceyi yaşam biçimi olarak benimsemiş, 1955 yılından bu yana hizmet veren ülkemizin köklü eğitim kurumlarından birisidir. Ege Üniversitesi, Cumhuriyetin ikinci asrında; araştırma üniversitesi unvanına sahip, Türkiye’nin ilk kurumsal akreditasyonunu almış, öğrenci memnuniyetinde A Plus statüsünde bir üniversite olarak ülkemizde örnek bir yükseköğretim kurumu haline gelmiştir. Dijital İnovasyon İş Birliği Platformu’nun 8 kurucu üniversitesinden birisidir. Ayrıca Üniversitemiz, uluslararasılaşma hedefleri doğrultusunda  kardeş ülkemiz Azerbaycan ile ülkemizde ilk olma özelliği taşına çift diploma programını hayata geçirmiştir” diye konuştu.

“Hayatınızda yeni bir sayfa açılıyor”

Ailelere ve mezunlara seslenen Prof. Dr. Ersan, “Canınızdan çok sevdiğiniz, nice fedakârlıklarla büyüttüğünüz evlatlarınızı Ege Üniversitesine emanet ettiniz. Çocuklarınızın başarılarında sizlerin fedakârlıklarının ve sabrınızın payı çok büyük. Sizleri can-ı gönülden tebrik ediyorum. Öğrencilerimiz; bugün sizler de hayatınızın önemli dönüm noktalarından birisini yaşıyorsunuz. Hayatınızda yeni bir sayfa açılıyor. Öğrencilik önemli sorumluluklar gerektirir ve sizler bu sorumlulukları başardınız. Bundan sonra daha büyük sorumluluklar sizleri bekliyor. Sizler, bu sorumlulukları yerine getirebilecek donanıma sahip olarak Ege Üniversitesinden mezun oluyorsunuz. Hepinize, başarı, sağlık ve huzur dolu bir yaşam diliyorum” dedi.

Emel Akın MYO Müdürü Prof. Dr. Gonca Özçelik, “Mezuniyet törenimize hepiniz hoş geldiniz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında öğrenci odaklı, eğitim-öğretimde kalite öncelikli, uluslararasılaşma, dijitalleşme ve araştırma üniversitesi hedefleri ile Ege Üniversitemizin bir parçası olarak Emel Akın Meslek Yüksekokulu, nitelikli öğretim kadrosu ve güncel donanımlarla desteklenen uygulamalı eğitim sistemi ile iletişim ve işbirliği becerileri güçlü, multidisipliner çalışma ve çözüm üretebilme yeteneklerine sahip tekstil teknikerleri yetiştirmektedir. Sektörden gelen taleplere göre eğitim programlarımızın güncellendiği ve uygulamalı eğitimin başarıyla gerçekleştiği okulumuzda Tekstil Teknolojisi, Giyim Üretim Teknolojisi ve Moda Tasarımı ön lisans programları bulunmaktadır. Sanayi ile gerçekleştirilen işbirlikli çalışmalarla öğrencilerimizin öğrenimleri sırasında iş deneyimi kazanmaları ve mezun olmadan önce iş bulabilme imkanları sağlanmaktadır” dedi.

“Yaşam boyu öğrenmeyi benimsemiş teknikerler yetiştiriyoruz”

Prof. Dr. Özçelik, “Emel Akın Meslek Yüksekokulu olarak, yenilik ve değişimlere duyarlı, mesleki standartlar düzeyinde hizmet veren, eğitim, yönetim ve araştırmalarda rol ve sorumluluk alarak mesleki kariyerlerini geliştiren, yaşam boyu öğrenmeyi benimsemiş teknikerler yetiştirmeyi ilke edindik.  Bu hedefe ulaşmada desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak’a ve Rektör Yardımcılarımıza, kaliteli eğitim ve öğretim faaliyetlerinin sürdürülmesinde özverili çalışmalarından dolayı tüm akademik ve idari personelimize en içten teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

Öğrencilere seslenen Prof. Dr. Özçelik, “Sevgili mezunlarımız, bugün gurur gününüz olduğu kadar ayrılık gününüz de. Kendinize, ailenize, ülkenize ve dünyaya karşı da sorumluluğu olan teknikerler olarak sektörde önemli görevler alacaksınız ve kariyer basamaklarını hızla tırmanacaksınız. Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, bayrak ve memleket sevdalısı gençler olarak işinizi severek yapın, insanları ve mesleğinizi sevin. Sizlerden iyi haberler almak bizleri çok mutlu edecektir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘Bütün umudum gençliktedir’ diyerek ülkemizi ve bütün değerlerini gençlere emanet etmiştir.  İnanıyorum ki; sizler de umutları ve güveni boşa çıkarmayarak, ülkemizi çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak için bilimsel ve teknolojik gelişmeleri izleyerek güzel ülkemize hizmet edeceksiniz. Buna bütün kalbimle inanıyorum. Bundan sonraki yaşamınızda sağlık, huzur, mutluluk ve başarılar diliyorum. Yolunuz her zaman; kıymetinizi bilen, samimi ve dürüst insanlarla kesişsin; şansınız bol, bahtınız ve yolunuz açık olsun” diyerek sözlerini noktaladı.

“Sektörün sizlere ihtiyacı var”

Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Çiğdem Önsal, “Sizin gibi yetişmiş nitelikli iş gücüne sektör olarak çok ihtiyacımız var. Tekstil sektörü ülkemize önemli katma değer sağlayan ve daha uzunca bir süre önem arz etmeye devam edecek bir alan. Kıymetli hocalarınız eğitim süreciniz boyunca sizleri bu sektöre hazırladılar. Teknik bilgilerle donattılar. Şimdi, sizlerin sahaya inme zamanınız. Hepinize hayatınızda başarılar diliyorum” dedi.

Ege Giyim Sanayicileri Derneği Başkan Yardımcısı ve Tekstil Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep San, “Öncelikle tüm öğrencilerimize başarılı bir çalışma hayatı diliyorum. Bu özel günü sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum.  İki yıl boyunca köklü bir üniversitenin çok kıymetli hocalarından eğitimler aldınız. Şimdi sektöre atılma zamanı. Giyim sektörü, ülkemizde oldukça önemli bir sektör. Çok güçlü firmalarla dünyanın önemli markaları için üretim yapıyoruz. Sektörümüzün sizler gibi iyi eğitim görmüş nitelikli iş gücüne ihtiyacı var. Sevgili genç arkadaşlarım, yolunuz bahtınız açık olsun” diye konuştu.

“Ülkemize yakışır işlere imza atacağız”

Yüksekokul birincisi, Giyim Üretim Teknolojisi mezunu Şükriye Öge, “Ege Üniversiteli mezunları olarak, Ulu Önder Atatürk’ün bize emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır işlere imza atacağız. Tekstil Teknikeri olarak mezun olduğumuz Okulumuzun ve Üniversitemizin adını, çalışma hayatlarımızda en iyi şekilde temsil ederek, kariyer yolculuğumuzda emin adımla ilerleyeceğiz. Bizlerin yetişmesi ve olgunlaşması için büyük emek harcayan, bizlere mesleğimizi öğreten, Atatürk düşünceleri doğrultusunda bizleri yetiştiren siz değerli hocalarımıza, tüm mezun arkadaşlarım adına teşekkürü bir borç bilirim. Nice anılar ve güzel duyguların eşliğinde, gururlu ve bir o kadar da hüzünlü bir şekilde okulumuza veda ediyor ve bayrağı yeni gelen arkadaşlara teslim ediyoruz. Yolumuz ve şansımız açık olsun” diye konuştu.

Down sendromlu Selin’in mezuniyet sevinci

Konuşmaların ardından okul birincisi Giyim Üretim Teknolojisi mezunu Şükriye Öge’ye, okul ikincisi Tekstil Teknolojisi programı mezunu Ökkeş Köse’ye okul üçüncüsü Giyim Üretim Teknolojisi mezunu Zeynep Bostancı’ya Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan tarafından plaket takdim edildi. Down Sendromlu özel öğrenci Selin Durgut’a başarı belgesi, EÜ Engelsiz Ege Koordinatörü Prof. Dr. Pelin Piştav Akmeşe tarafından verildi. Selin Durgut’un mezuniyet sevincini annesiyle paylaştığı anlar katılımcıları duygulandırdı.

Tören, geleneksel kep atma etkinliğinin ardından sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Tugay’dan İzmir Planlama Ajansı’na yeni misyon “İzmir’in bugününü ve geleceğini planlayacağız”

Tugay, İzmir Planlama Ajansı’na yeni bir misyon yüklendiğini ifade ederek “İzmir Planlama Ajansı ile iş birliği içinde kentin bugününü ve geleceğini planlayacağız. İzmir’in 50 yıllık Vizyon 2074 Çerçeve Belgesini de hazırlayacağız” dedi.  

31 Mart Yerel Seçimleri öncesi çevik yönetim anlayışı ile belediyeyi yöneteceğini ve İzmir Planlama Ajansı’nı (İZPA) yeniden yapılandıracağını açıklayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, bu yöndeki adımlarını hızlandırdı. İzmir Planlama Ajansı’na yeni bir misyon yüklendiğini belirten Başkan Tugay, Şehir ve Bölge Plancısı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu’nun İZPA Başkanı olarak atandığını aktardı. 

“Planlamadan kasıt sadece mekânsal değil”
Başkan Tugay, İzmir’in bütününde planlama yapılacağını belirterek “Planlamanın konusu ise İzmir’de akla gelen her şey. Planlamadan kastımız sadece mekânsal planlama değil. Esasen pek çok açıdan bakıldığında bugünün ve geleceğin planlanmasıdır. Kentin gelişmesi, büyümesi, sorunların çözümü ile ilgili izlenecek yollar, bunlarla ilgili politika oluşturmasını bekliyoruz. İstanbul Planlama Ajansı geçen dönemde bu anlamda başarılı işler yaptı. Biz de şimdi aynı yoldan gidelim ama biraz daha disiplinli ve kapsamlı bakalım diye düşünüyorum. Yani planlama ajansının iki işlevi var diyebiliriz. Birincisi somut olan sorunları ele almak ve onlarla ilgili hızlı çözümler üretmek. İkincisi de 2050 yılı vizyonu başta olmak üzere en az bir 30 yıllık perspektifte kentin gelişimi ile ilgili yol haritası oluşturmak ve kararlar almasını sağlamak. Katılımcı bir süreçle ve kentin tüm unsurlarıyla birlikte İzmir’in 50 yıllık Vizyon 2074 Çerçeve Belgesini de hazırlayacağız. İşe bugün içinde bulunduğumuz şartların değerlendirmesiyle başlayacağız. Yani kısaca İZPA’yı beyin olarak düşünelim. Kimi zaman kentsel dönüşüm ile ilgili çalışmalar kimi zaman yeni yerleşim yerleri ile ilgili plan çalışmaları yapacak. Bir taraftan iklim krizi ile ilgili çalışmalar yürütecek. Bunun altında pek çok diğer yapı ile beraber iş birliği ve ortak çalışma anlayışı olacak” dedi.

Planlamaya vatandaş katılımı
İzmir Planlama Ajansı bünyesinde Sürdürülebilirlik Ofisi ve Vatandaş Katılım Birimi gibi yapılar olacağını da söyleyen Başkan Tugay, “Karşıyaka Belediye Başkanlığı dönemimde uyguladığımız Vatandaş Katılım Birimi’ni buraya taşıyacağız örneğin. Yapağımız herhangi bir çalışmayla ilgili, insanların bu işlere nasıl baktığını görmek ve önerilerini almak, uygulama süreçlerinde onları da işin içine katmakla ilgili bir birim bu. Vatandaşı da işin içine katalım. Görüşünü soralım, onlar da gelsin, birlikte tasarlayalım diye düşündük. Yine bu birim yurttaş jürileri oluşturacak. Katılımcı tasarım atölyeleri ya da onun benzeri yapıda bazı birimler oluşturacak. İşte bunları yapacağımız yer İzmir Planlama Ajansı’dır. Bu yeteneğimizi geliştirelim. Halk Ekmek Büfesi açacağız, biz karar veriyoruz değil mi? İzmir Planlama Ajansı’na soralım. Onlar da bize şuralarda açın diye yol gösterseler… Kullanacağımız akıllı şehir teknolojileriyle ilgili de aynı şekilde sorabiliriz. Yeni otobüs ve vapur seferleri, var olanların durumu ve beklentiler, bütün bunların değerlendirilmesi gibi konular var. Yenilenebilir enerjiyle ilgili yapacağımız yatırımların nasıl olacağı, otoparklar ve aklınıza gelecek her şeyde dönüp İzmir Planlama Ajansı’nın desteğini isteyebiliriz, istemeliyiz. Başarının yolu budur, buradan gelir. İzmir Büyükşehir Belediyesi dünyanın en iyi belediyesi olacak. Tam olarak hedefimiz budur. Dünyanın en iyi belediyesi olacağız. Şartlar ne olursa olsun” diye konuştu.   

Su, gıda ve enerji
Planlamayla birlikte kentte yürütülecek anlayışa da değinen Başkan Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizler her bir şirketimiz, toplamda belediyemiz, sonra da kentimizin tükettiğinden daha fazla üretim yapan bir şirket, belediye ve şehir olmasını istiyoruz. Hedefimiz bu. Enerji konusundan bahsediyorsak tüketimimizi azaltmak ama aynı zamanda tüketimi karşılayacak şekilde yenilenebilir enerji yatırımı da yapmak düşüncesi içindeyiz. Aynı şey su tüketiminde uygulanabilir. Gıda da aynı şekilde. Su, gıda ve enerji konusu üç önemli başlık. Gelecekte bizi medeniyet olarak bitirecek ya da yaşatacak üç konudur.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı