Aylık arşivler: Haziran 2024

Büyükşehir’den Türkiye Çevre Haftası kutlaması

Antalya Büyükşehir Belediyesi, 5 Haziran Türkiye Çevre Haftası’nı çeşitli etkinlikler ile kutladı. Çevre haftası kapsamında Büyükşehir Belediyesi ATABEM kursiyerlerinin hazırladığı geri dönüşebilir malzemelerden eserler sergisi büyük beğeni toplarken, ikinci el ürünlerden takas etkinliği gerçekleştirildi.

 

5 Haziran Türkiye Çevre Haftası çeşitli etkinlikler ile kutlanıyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi de Çevre Haftası kapsamında Karaalioğlu Parkı Atatürk Spor Salonu’nda bir dizi etkinlik düzenledi. Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Erdal Yayıcı, Başkan Danışmanı Cem Oğuz, Lokman Atasoy, sivil toplum kuruluşu ve vatandaşların katıldığı Türkiye Çevre Haftası kutlaması saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

ÇEVRE İNOVASYON MERKEZİ TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLDU

Başkan Vekili Erdal Yayıcı, Büyükşehir Belediyesi olarak çevre eğitimine sahip bilinçli bir kent için çalıştıklarını söyledi. Başkan Vekili Yayıcı, “Çevre eğitimi ve bilinçlendirme çalışmalarını hassasiyetle yürütüyoruz. Çevre farkındalığının artırılmasına yönelik faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Çevre eğitimlerinin sürekli verilmesi bilinçli bir toplum yaratılması amacıyla 2022 yılında hizmete açtığımız Çevre Eğitim ve İnovasyon Merkezimiz kısa sürede büyük beğeni topladı ve ulusal ve uluslararası ödüller alarak, Türkiye’ye örnek oldu” dedi.

ATIKTAN DEĞERE YARIŞMASI

Daha sonra ise Türkiye Çevre Haftası kapsamında düzenlenen ‘Atıktan Değere Yarışması’nda dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. Atıktan Değere Yarışması’nda Antalya Barosu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Eda Kevser Yıldız birinci, Fettah Tamince Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Zührenaz Erik ikinci, Gülşen Mehmet Fehti Diktaş Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi Sultan Peker ve Yeşim Ersan da üçüncülük ödüllerini aldı.

İKİ GÜN BOYUNCA ZİYARETE AÇIK

Çevre Haftası kutlamalarında sanatçı Görkem Durmaz da Antalya Büyükşehir Belediyesi Bandosu ve Kent Orkestrası ile birlikte mini bir konser verdi. Daha sonra ise Başkan Vekili Erdal Yayıcı, Büyükşehir Belediyesi ATASEM kursiyerlerinin hazırladığı geri dönüşebilir malzemelerden eserler sergisini gezdi. Çevre Haftası kutlamaları kapsamında ikinci el kıyafetler ve çeşitli malzemelerden oluşan ‘Takas Etkinliği’ düzenlendi. Karaalioğlu Parkı Atatürk Spor Salonu’nda düzenlenen sergi ve takas etkinliği 5 ve 6 Haziran günlerinde saat 18.00’a kadar ziyarete açık kalacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Eskihisar sahiline yapay resif bırakılacak

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İzmit Körfezi’nin korunması ve temizlenmesine yönelik çalışmalarına aralıksız olarak devam ediyor. Arıtma tesisleri, dip çamuru temizleme projesi, deniz süpürgeleri gibi çalışmalarla Körfezi koruyan Büyükşehir, biyoçeşitliliğinin korunması ve arttırılması amacıyla da faaliyetler gerçekleştiriyor. Büyükşehir bu kapsamda, Gebze Eskihisar Balıkçı Barınağı önünde Yapay Resif Bırakma Programı düzenleyecek. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın katılacağı program 6 Haziran Perşembe saat 10.30’da Gebze Eskihisar Balıkçı Barınağı önünde gerçekleştirilecek.

 

KURUM VE KURULUŞLARIN KATKISIYLA

Büyükşehir, İzmit Körfezi’nde yapay resif bırakılabilecek alanların belirlenmesine yönelik Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi ile bir çalışma gerçekleştirdi. Çalışma ile yapay resif bırakılması en uygun alanlardan biri olarak Gebze Eskihisar sahili belirlendi. Eskihisar sahiline yapay resif bırakılmasına yönelik Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile birlikte ortaklaşa bir proje hazırlanarak ilgili Kurum ve Kuruluşlardan gerekli uygun görüşler alındı ve Tarım ve Orman Bakanlığı’na sunulan söz konusu proje onaylandı.

 

YAPAY RESİF NE İÇİN KULLANILIYOR?

Yapay resif; sucul canlılar için barınma alanı ve sesil organizmalar için tutunma yüzeyi oluşturmak amacıyla, doğal taşlardan paslanmaz çeliğe kadar çeşitli materyallerden üretilerek deniz tabanına yerleştirilen yapılar olarak tanımlanıyor. Kontrollü batırılan deniz araçları ve beton bloklar yapay resiflere örnek olarak gösteriliyor. Deniz canlıları için barınma, beslenme ve üreme alanı oluşturan kayalık bölgeler, mercan alanları ve deniz çayırı tarlaları gibi doğal habitatların yetersiz olduğu bölgelerde türlerin çeşitliliği ve balık popülasyonunun çoğalmasını sağlamak üzere yapay resifler kullanılıyor. Ayrıca mercan alanları ve deniz çayırları gibi doğal habitatların korunması ve iyileştirilmesi sağlanarak illegal sürükleme ağı kullanımı engelleniyor ve sportif balıkçılık ile dalış turizmi de geliştiriliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Altay: “Konya İçin Bu Tarihi Adımı Atmanın Mutluluğunu Yaşıyoruz”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilecek Konya Raylı Sistem Projeleri kapsamında yer alan Konya Şehir Hastanesi-Stadyum Tramvay Hattı’nın 2. etabı için devir protokolü imzalandı. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, 27 kilometre raylı sistem hattı bulunan Konya’da raylı hatların bakanlıkla birlikte 105 kilometreye çıkarılmasıyla ilgili çalışma yaptıklarını belirterek, “Şehir Hastanesi-Stadyum Hattı’nın 11.2 kilometrelik birinci etabının temelini Büyükşehir Belediyesi olarak yerel seçimden hemen sonra atmıştık. Bugün protokolünü yapacağımız ikinci etapta ise; Yeni Sanayi Sitesi’nden Stadyuma kadar olan hattı bakanlığımız yapacak. Tamamlandığında Yeni Stadyum’dan başlayarak Şehir Hastanesi’ne kadar 21.1 kilometrelik yeni raylı sistem hattına kavuşmuş olacağız” dedi.  Dünya Çevre Haftası’nda iklim değişikliğinin etkilerinin ağır şekilde yaşandığı bugünlerde raylı sistem hatlarını geliştirerek karbon emisyonunun azaltılması konusunda önemli bir adım attıklarını vurgulayan Başkan Altay, “Konya için bu tarihi adımı atmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Abdülkadir Uraloğlu’na, Sayın genel müdürümüze ve ekibine teşekkür ederim” diye konuştu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün, “Konya Büyükşehir’in ‘taşın altına elini sokan’ anlayışı bu projeleri inşallah en hızlı şekilde onların da yardımıyla, desteğiyle gerçekleştireceğimizi gösteriyor. Bu projenin de inşallah en kısa zamanda ihale aşamasına geçeceğiz” dedi. Yerel seçimlerden sonra her belediyenin yeni dönemin planlamaları için bir nefes aldığını ama Konya Büyükşehir Belediyesi’nin seçimden bir gün sonra “Ne yapıyoruz?” diye kendilerini aradığını kaydeden Genel Müdür Eyigün, “Birçok belediye ile iş birliğimiz var. Hangi şehir olursa olsun raylı sistemlerin doğru gerçekleşmesi için yardımcı olmaya çalışıyoruz ama Konya Büyükşehir Belediye Başkanımızın ve ekibinin bir ayakları Ankara’da diyebilirim. Konya bir gün projeyi gönderir öbür gün de onaylandı mı diye takibini yapar. Doğrusu bu bizi hem memnun ediyor hem de motive ediyor” ifadelerini kullandı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından devralınan Konya Şehir Hastanesi-Stadyum Tramvay Hattı’nın 2. Etabı için Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü (AGYM) ile Konya Büyükşehir Belediyesi arasında devir protokolü imzalandı.

Büyükşehir Taş Bina’da düzenlenen Şehir Hastanesi Tramvay Hattı 2. Etap Devir Protokolü İmza Töreni’nde konuşan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, seçimden önce kamuoyuyla paylaştıkları mutabakatın bugün imzasını gerçekleştirdiklerini ifade etti.

MEVCUT 27 KİLOMETRELİK RAYLI SİSTEM HATTI BİR ADIM ÖTEYE GÖTÜRÜLÜYOR

Konya’da raylı sistem konusunun en önemli gündem maddelerinden birisi olduğunu kaydeden Başkan Altay, “Konya bugüne kadar 27 kilometre raylı sistem yapmayı başarabilmiş Anadolu’daki en güçlü şehirlerden birisi. Şimdi bunu bir adım öteye götürerek bakanlığımızla birlikte, bunun 105 kilometreye çıkarılmasıyla ilgili çalışmaları paylaşmıştık. Konya Büyükşehir Belediyesi olarak bunun 28.1 kilometresini biz yapacağız, bakanlığımız 77 kilometre raylı sistem hattını şehrimize kazandırmış olacak” dedi.

BÜTÜN SANAYİ ALANLARININ TAŞINMASINA YARDIMCI OLACAK

Konya toplu ulaşımının yeni hatlarından olan Şehir Hastanesi-Stadyum Hattı’nın birinci etabının temelini yerel seçimden hemen sonra attıklarını anımsatan Başkan Altay konuşmasına şöyle devam etti:

“İlk etapta temelini attığımız çalışmayla, Şehir Hastanesi’nden başlayıp Aslım Caddesi’nden devam eden 11.2 kilometrelik hattın yapımını Büyükşehir olarak üstlenmiş bulunuyoruz. Bugün protokolünü yapacağımız ikinci etapta ise; Yeni Sanayi Sitesi’nden başlayarak Aslım Caddesi-Aksaray Yolu kavşağı-Dr. Sadık Ahmet Caddesi-Halil Ürün Caddesi ve Yeni Stadyuma kadar olan hattı bakanlığımız yapacak. Bu hatla birlikte Barış Caddesi’nde Büyükşehir Belediyemizin yapacağı hat, Selçuk Üniversitesi hattı, KONYARAY’ı dik kesen ve Eski Sanayi ve Karatay Sanayi’yi taşımamızla oluşacak yeni sanayi alanı ve Aslım Caddesi’ndeki bütün sanayi alanlarının taşınmasına yardımcı olacak bir toplu taşıma hattını ortaya koymuş olacağız. Devredeceğimiz ikinci etap hattın uzunluğu 10 kilometre. İnşallah tamamlandığında Yeni Stadyumdan başlayarak Şehir Hastanesi’ne kadar 21.1 kilometrelik yeni raylı sistem hattına kavuşmuş olacağız.” 

“HZ. MEVLANA’NIN ŞEHRİNE HİZMET ETMEK HERKESE NASİP OLMAZ”

Katkılarından dolayı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün’e teşekkür eden Başkan Altay, “İnşallah bugün protokolünü yapacağımız hatla birlikte Ahmet Özcan Caddesi-Fetih Caddesi’nden başlayan hattın Yeni Gar’a kadar uzanacak bir şekilde büyütülmesi, Alaaddin-Selçuk Üniversitesi hattının Alaaddin-Konya Teknik Üniversitesi hattına kadar tamamen yer altından metro standardında hafif raylı sistem olarak yapılması ve yine Alaaddin’den-Necmettin Erbakan Üniversitesi Kampüsü’ne kadar bir bütün olarak ortaya konmasında kendisinin ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Abdülkadir Uraloğlu beyin çok büyük desteklerini gördük. Konyalılar Konya’ya hizmet edeni asla unutmaz. Hz. Mevlana’nın şehrine hizmet etmek herkese nasip olmaz. İnşallah bu imzasını atacağımız Şehir Hastanesi-Stadyum ikinci etap hattıyla birlikte çalışmalarımıza da başlamış olacağız. Birlikte çalışma kültürü açısından önemli bir iş. Konya’nın temel sorununu çözeceğimiz bir işi gerçekleştirmiş oluyoruz” diye konuştu.

“KONYA İÇİN BU TARİHİ ADIMI ATMANIN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ”

Dünya Çevre Haftası’nda iklim değişikliğinin etkilerinin ağır şekilde yaşandığı bugünlerde raylı sistem hatlarını geliştirerek karbon emisyonunun azaltılması konusunda önemli bir adım attıklarını vurgulayan Başkan Altay, “Şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. İnşallah bundan sonra il başkanımız, milletvekillerimizle birlikte bakanlık düzeyinde süreci takip ederek Sayın Genel Müdürümüzün ve ekibinin desteğiyle bu hattın yapımına bir an önce başlayarak şehrimizin ulaşım altyapısına yeni bir soluk kazandırmayı planlıyoruz. Konya için bu tarihi adımı atmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Hayırlı, uğurlu olsun” ifadelerini kullandı.

AKARYAKIT KULLANMAYAN TOPLU TAŞIMANIN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün ise, şehir içi raylı sistemlerin günümüzde büyükşehirler için büyük önem taşıdığını belirterek konuşmasına başladı. Toplu taşımada çevreci uygulamaların önemine dikkati çeken Eyigün, “Şehirler, 150 yıl önce bu ihtiyacı göstermiyordu ama büyüyen şehirler, artan ulaşım ihtiyaçları, kompleksleşen fiziki ortam, lojistik ihtiyaçları, eğitim, sağlık, turizm… Tüm bunları topladığımızda milyonlara günlük yolculuk talebi doğuyor. Bir şehrin nüfusunun çok daha üzerinde. Dolayısıyla çevreci, tasarruflu, enerji verimliliğine uygun, yeşili koruyan, akaryakıt kullanmayan toplu taşıma bu işte tek çözüm olarak gözüküyor” dedi.

“KONYA’NIN BİR FARKI VAR”

Eyigün, nüfusla doğru orantılı olarak raylı sistemlere duyulan ihtiyacın da arttığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Türkiye’de toplam 900 kilometre kadar büyükşehirlerde raylı sistem uzunluğu var. Yarısına yakınını Bakanlığımız gerçekleştirdi. Bu gerçekleşmeleri yaparken 2011 yılında önemli bir farkı belirtmek lazım. Normalde belediye kanununa göre ya da büyükşehir belediyeleri kanununa göre raylı sistem ya da ulaşım altyapılarını gerçekleştirmek belediye bütçesiyle belediyelerin görevi. Büyüyen şehirler, metroların büyük maliyetlerine bakıldığında 2011’de Cumhurbaşkanımızın talimatıyla yeni bir kanun çıktı. Bu genel bütçenin büyükşehirlere katkısı olarak ifade edebileceğimiz bir kanun. Bu çerçevede Konya’mızın da raylı sistemlerini gerçekleştirmede başkaca şehirlerde olduğu gibi aramızda bir iş birliği oluştu. Ama Konya’nın bir farkı var. Mesela yerel seçimler olduktan sonra her belediye herhalde yeni dönemin planlamaları için bir nefes alır. Konya Büyükşehir Belediyesi seçimden bir gün sonra  ‘Ne yapıyoruz?’ diye bizi aradı. Birçok belediye ile iş birliğimiz var. Hangi şehir olursa olsun raylı sistemlerin doğru gerçekleşmesi için yardımcı olmaya çalışıyoruz ama Konya Büyükşehir Belediye Başkanımızın, başta olmak üzere genel sekreteriyle, yardımcıları ve daire başkanlarıyla bir ayakları Ankara’da diyebilirim. Büyükşehir Belediye Başkanımızın bu kadar projelerle ilgilenmesi bizim ekibi de doğrusu motive ediyor. Konya’nın işi denilince; Konya bir gün projeyi gönderir öbür gün de onaylandı mı diye takibini yapar. Doğrusu bu bizi hem memnun ediyor hem de motive ediyor.”

“KONYA BÜYÜKŞEHİR’İ HATAY’DA YAKINDAN TANIDIK”

Konya Büyükşehir Belediyesi’nin yaşanan deprem dolayısıyla Hatay’da gerçekleştirdiği çalışmalara değinen Eyigün, “Biz Konya Büyükşehir’i ekibimiz olarak Hatay’da yakında tanıdık. Biz de Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü olarak Hatay’da deprem sebebiyle görev yaptık. Gördüğümüz en önemli işler yapan kamu kuruluşu Konya Büyükşehir Belediyesi idi. Burada bir şahitliğimiz var, ellerine sağlık diyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

“KONYA’DA ÇOK SAĞLIKLI BİR SONUCA ULAŞTIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM”

Konya’nın ulaşım ağına uzun vadede en iyi hizmeti verecek proje için detaylı görüşmeler gerçekleştirdiklerini aktaran Eyigün, “Biz bugün Konya’da orta ve uzun vadede neler yapmalıyız bunları çözümledik. Kim yaparsa yapsın, ne zaman yapılırsa yapılsın Konya’nın ulaşım ağının doğru çözümlendiğine ben kaniyim. Necmettin Erbakan Üniversitesi’ni nasıl bağlarız? Selçuk Üniversitesi’nin merkezle bağlantısında farklı bir format yapacağız. Fetih Caddesi’ndeki tramvay nerede başlamalı, nerede bitmeli? Stadyum mutlak suretle hastane ile birleşmeli biçimindeki görüşlerimizi, çalışmalarımızı buraya getirmek kısa bir zamanda olmadı. Biz bu imzayı atmaya belki de 50 oturumla gelmişizdir. Bunun da sebebi gerçekten ince eleyip sık dokuduğumuz içindir. Konya’da çok sağlıklı bir sonuca ulaştığımızı düşünüyorum. Teknik insanlar olarak içimiz rahat. Bu projeleri iş birliği içinde yapacağız. Konya Büyükşehir’in ‘taşın altına elini sokan’ anlayışı bu projeleri inşallah en hızlı şekilde onların da yardımıyla, desteğiyle gerçekleştireceğimizi gösteriyor. Ben Konya’ya böyle baktıkları için özellikle Konyalılar adına da ülkemiz adına da teşekkür ediyorum, tebrik ediyorum. Bu projenin de inşallah en kısa zamanda ihale aşamasına geçeceğiz. Hayırlara vesile olmasını, Konyalılara uzunca müddet hizmet edeceğini, yüz yıl sonra bile inşallah bugün atılan imzaların torunlarımızın torunları tarafından da kullanılarak takdirle karşılanacağını ümit ediyorum” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün arasında Konya Şehir Hastanesi-Stadyum Tramvay Hattı’nın 2. Etabı Devir Protokolü imzalandı.

İKİNCİ ETAP 10 KM UZUNLUKTA OLACAK

Konya Şehir Hastanesi-Stadyum Tramvay Hattı’nın ikinci etabı olan Yeni Sanayi-Stadyum arasındaki hattın uzunluğu 10 kilometre olacak ve hat 10 istasyondan oluşacak. 

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yaklaşık bir ay önce yapımına başlanan Stadyum-Şehir Hastanesi Raylı Sistem Hattı’nın ilk etabı olan Şehir Hastanesi-Yeni Sanayi Tramvay Hattı da Adliye uzatma hattı dâhil 11.2 kilometre uzunluğa ve 13 istasyona sahip olacak.
 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

IGG, Dünyanın İlk Uluslararası Çevrimdışı SLG Turnuvasına Ev Sahipliği Yaptı

Dünyaca ünlü oyun şirketi IGG, Tayland’ın Phuket kentinde heyecan dolu bir ilke imza atarak çevrimdışı SLG turnuvasına ev sahipliği yaptı. 18-19 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen bu dev organizasyonda, IGG’nin popüler oyunları Lords Mobile ve Doomsday: Last Survivors heyecanı zirveye çıktı.ƒ

Lords Mobile ve Doomsday: Last Survivors Sahnedeydi

Sekiz yıldır mobil oyun pazarında gücünü ve popülerliğini artırarak zirveye doğru emin adımlarla ilerleyen Lords Mobile, bu turnuva ile adından çokça söz ettirdi. IGG’nin dev organizasyonu ve oyunculara olan tutkusu, Lords Mobile’ı zirvede tutmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıl mobil pazara adım atan ve zombi hayatta kalma türünde yepyeni bir soluk getiren Doomsday: Last Survivors da ilk yılını bu turnuvayla taçlandırdı.

140.000 Dolarlık Ödül Havuzu

Mart ayında başlayan çevrimiçi elemelerde finale yükselmeyi başaran e-spor takımları, IGG’nin sponsorluğunda Phuket’e adeta bir zafer ziyafetine davet edildi. Hem Lords Mobile hem de Doomsday: Last Survivors için düzenlenen turnuvalarda toplamda 140.000 Doları aşan bir ödül havuzu dağıtıldı. Nakit ödüller, oyun içi ödüller, Bose kulaklık ve daha birçok sürpriz, kazananları sevindirdi

Sadece Kazananlar Değil, İzleyiciler de Mutlu!

Turnuvayı yerinde izlemek isteyen şanslı oyuncular da unutulmadı. IGG, bu özel izleyicilerin seyahat ve konaklama masraflarını da karşıladı. Üstelik izleyiciler heyecan dolu mini oyunlara katılarak ödüller kazandı, IGG ürünlerinin yer aldığı hediye çantaları, oyun içi paralar ve hediye çekleri ile evlerine keyifli bir tecrübe yaşayarak döndüler.

Dağ “The Mountain” Turnuvada!

Popüler karakter “Dağ” da turnuvada izleyicilerle buluştu. Hafþór Júlíus Björnsson, sadece karizmatik varlığıyla değil, oyun içi kahraman olarak yer aldığı mini oyunlarla da izleyicileri mest etti.

Oyunfor da Turnuvaya Sponsor Oldu!

IGG’nin bir ilke imza atarak düzenlediği turnuvada sponsorlar arasında Türk Oyun E-Ticaret Platformu Oyunfor da yer almaktaydı.

IGG’den Yeni Turnuvalar Bekleniyor

Bu muhteşem organizasyonla oyunculara unutulmaz bir deneyim yaşatan IGG, SLG e-spor turnuvaları için yeni bir çığır açtı. IGG’nin önümüzdeki yıllarda da benzer heyecanlara imza atması ve oyun dünyasına yeni soluklar getirmesi bekleniyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

CarrefourSA tekne marketi “Mavi”yle yaz sezonunu açtı

38 marinaya hizmet veren 25 mağazası ve 50 bin çeşit ürünle karadan ve denizden hizmet sağlayan CarrefourSA, drone teslimatlarıyla havadan da hizmet sunuyor. 

Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki, Türkiye perakende sektörünün öncü markası CarrefourSA 60 ilde 1100 mağazası, bayileri dahil olmak üzere 15.000 kişiye ulaşan kadrosu ile müşterilerine doğru ürünü, doğru üreticiden doğru fiyata ulaştırırken; tatil beldelerinde de CarrefourSA kalitesiyle kesintisiz alışveriş deneyimi sunuyor. 

CarrefourSA’nın denizdeki marketi “Mavi”, sezon boyunca sahil bölgelerinde yaşayanlar için hizmet vermeye başladı. Selimiye ve Göcek’teki koylara paketli yaş sebze- meyveden süt ve süt ürünlerine, kahvaltılıklardan kuru gıdaya, donmuş gıdalardan içeceklere, kişisel bakım ve hijyen ürünlerinden deniz- plaj ürünlerine kadar 2000 çeşit ürünü tekne tatili yapmayı tercih edenlere ulaştıran CarrefourSA, 38 marinaya hizmet sunan 25 mağazasında ise 50 bin çeşit ürünle müşterilerine hizmet veriyor. 

Doğa dostu teslimat hizmeti sunuyor

Marinalarda elektrikli araçlarla gerçekleştirdiği teslimatlarla, doğa dostu bir hizmet sunan CarrefourSA, haftanın 7 günü CarrefourSA Mavi teknesinden verilen siparişlerde drone ile teslimat hizmeti de sunuyor. Teslimatta kullanılacak olan drone’lar 15 kg taşıma kapasitesi ve 5 km mesafe menzili ile Selimiye ve Göcek’teki tüm koylara ürünleri hızlı bir şekilde ulaştırabiliyor. Organize perakende dünyasında denize açılan ilk markalardan biri olan CarrefourSAyaz sezonunda motoryat, gulet, charter, sailing gibi teknelerde tatilini geçirmek isteyen müşterilerine et, balık, sebze-meyve, temel ihtiyaç ürünlerinden plaj-deniz ürünleri gibi geniş bir yelpazede alışveriş imkanı sunuyor. Müşterilerine hem nakit hem de kartlı ödeme seçenekleri sunan CarrefourSA denizin ortasında da alışverişin doğrusunu deneyimleme imkânı sağlıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çevre Haftası kutlamaları çelenk töreniyle başladı

5 Haziran Dünya Çevre Günü ile başlayan Çevre Haftası kapsamında Kocaeli’nde bir dizi etkinlik gerçekleştirildi. Kutlamalar İzmit Kent Meydanındaki Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirilen çelenk töreniyle başladı. 

ATATÜRK ANITINA ÇELENK BIRAKILDI

Çevre Haftası ve 5 Haziran Dünya Çevre Günü kutlanmaya başlandı. Dünya Çevre Günü kapsamında ilk program İzmit Kent Meydanı Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirildi. Programda Kocaeli Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Ahmet Kırılmaz ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Mesut Önem, Atatürk anıtına çelenk bıraktı.

“TOPLUMSAL ÇEVRE BİLİNCİNE İHTİYACIMIZ VAR”

Çelenk törenin ardından konuşan Önem, “Bakanlık genelgesiyle Haziran ayının ilk haftası Türkiye Çevre Haftası olarak kutlanmaya başlanmıştır. Her yıl bir tema ile kutlanan çevre haftasının bu yıl ki teması ‘hepimizin bir dünyası var’ olarak belirlendi. Küresel sorunlarla mücadele için acil durum planlarına ihtiyacımız var. Bu mücadele bireysel bir mücadele ile çözülemez, toplumsal bir bilince ihtiyacımız var. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi olarak çevre koruma ve sürdürülebilirlik için çalışmalarımızı arttırıyoruz” ifadesini kullandı.

“DOĞANIN İNSANA DEĞİL, İNSANIN DOĞAYA İHTİYACI VAR”

Kırılmaz ise “5 Haziran Dünya Çevre günü tüm insanlığı yakından ilgilendiren bir konu. Doğanın yaşamak için insanoğluna ihtiyacı yok. Ama insanoğlunun yaşamak için doğaya ihtiyacı var. Bu kapsamda her birey üzerine düşen görevi yerine getirmeli” dedi. Tören toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Enerji Sektörünün En Kapsamlı Profesyonel Gelişim Programı Power MBA’in Dördüncü Dönemi Başladı

Enerji piyasaları, üretim teknolojileri, veri analitiği, strateji, finans ve enerjinin geleceğine dair geniş bir içeriğe sahip olan program, katılımcıların kariyer yolculuklarını desteklemeyi hedefliyor.

Enerjisa Üretim, bilgi birikimini sürekli geliştiren ve sektörün geleceğine yön veren bir enerji şirketi olarak, 2020 yılında başlattığı Power MBA ile kariyerini enerji alanında sürdürmek isteyenlere eğitim fırsatı sunmaya devam ediyor. Program, enerji sektörü ekosistemindeki tüm katılımcıların bilgi birikimini artırırken, alanında uzman kişilerden işin geleceğine dair bilgi edinme imkanı sağlıyor ve aynı zamanda kamu ve özel sektörü de bir araya getiriyor. Türkiye’den ve dünyanın çeşitli ülkelerinden katılımcılarla geniş bir network ağı oluşturmayı da amaçlıyor. 

Üç Dönemde Toplam 194 Mezun Verildi

Power MBA programının Şubat ayında tamamlanan üçüncü döneminde, toplam 9 ay süren eğitim sonunda Enerjisa Üretim çalışanlarının yanı sıra Türkiye genelinde ve uluslararası alanda enerji sektöründe yer alan özel firma, kamu ve STK çalışanları katılım sağladı. Program, sadece Türkiye sınırları içinde kalmayıp, Hırvatistan, Macaristan, Bulgaristan, Suudi Arabistan ve İngiltere’den katılımcılarla uluslararası boyutta daha fazla ülkeden katılımcıya ulaştı. Toplam 86 mezun veren üçüncü dönemle birlikte, programın başlangıcından bu yana 194 kişi mezun oldu. 

Programın dördüncü döneminde de benzer başarıların devam etmesi ve katılımcıların küresel bir perspektif kazanmaları bekleniyor. Program içeriği yeni dönem öncesi tekrar güncellenerek değişen çağın gereksinimlerine uygun yeni konu başlıkları dahil ediliyor. İşletme ve teknik modülü Enerjisa Üretim Perspektifi olarak güncellenerek Enerjisa Üretim penceresinden sadece teknik konulara değil sektördeki yeteneğin yönetiminden stratejik satın almaya kadar birçok konu başlığı dahil edilerek içerik daha da geliştiriliyor. Enerji sektörüne dair geniş bir bakış açısı sunan Power MBA, farklı sektörlerden gelen profesyonellerin bir araya gelerek bilgi ve deneyimlerini paylaşmalarına olanak tanıyor. Bu sayede, sektörler arası etkileşimi artırarak küresel bir vizyon oluşturulması hedefleniyor. Power MBA’in dördüncü döneminde ise 94 katılımcı bulunuyor.

Enerjisa Üretim İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Gürkale, Power MBA programının gelecekte daha da genişleyeceğini belirterek, “Power MBA’nin son dönemi, 52 farklı kuruluş ve 7 farklı ülkeden katılımcılarla başarıyla başladı. Önümüzdeki dönemde katılımcı sayısının daha da artacağını öngörüyoruz. Networking etkinlikleri ve buluşmalar, ekip ruhu oluşturma ve sektördeki farklı bakış açılarına erişim sağlama açısından çok olumlu geri dönüşler aldı. Mezun katılımcılar için oluşturduğumuz Power MBA Alumni programı sayesinde, iş dünyasındaki değişimlere adapte olabilmeleri için mezunlara sürekli destek sunmayı taahhüt ediyoruz. Bu program, öğrenim, gelişim ve etkileşim fırsatları sunarak güçlü bir topluluk yaratmamıza olanak tanıyor. Bu program sayesinde aynı zamanda kamu ve özel sektörü de bir araya getiriyoruz. Geçmiş başarılarımızdan ilham alarak, önümüzdeki dönemde daha da büyüyerek katılımcılarımıza daha fazla değer katacağımıza inanıyoruz. Hepinizi güçlü bağlarımızı daha da pekiştirmeye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Enerji sektöründe kariyer hedefleyenlere yön gösterdiklerini aktaran Gürkale, “Teknik santral gezileri ile katılımcıların yerinde öğrenmelerini sağlıyoruz. Başarılı katılımcılara yurt dışı santral ziyareti düzenleyerek başarılarını takdir ediyor ve teknik bilgilerini uluslararası perspektiflerle genişletiyoruz. Programımız gelecek yıllarda da devam edecek. Katılımcılarımızın enerji sektörünün geleceğini şekillendirecek kritik rollerde yer alacaklarına ve programın enerji ekosistemine önemli katkılar sunacağına inanıyoruz” dedi.

Programın içerikleri, Enerjisa Üretim Yetenek Yönetimi Ekibi ile Sabancı EDU Power MBA Program Koordinatörü Murat Kaya tarafından birlikte tasarlandı. Eğitimler 4 modülden oluşmakta olup, enerji kaynakları ve teknolojileri, strateji ve yatırımlar, proje yönetimi, finans, mevzuat, çevre, iklim, sürdürülebilirlik, enerjinin geleceği, enerji depolama ve hidrojen teknolojileri, santral işletme ve bakımı, varlık yönetimi, ticaret, veri analitiği ve dijitalleşme gibi konular ele alınıyor. Dördüncü modülde ise Enerjisa Üretim perspektifinde uzman çalışanların eğitmenliği ile dijitalleşme, strateji, ticaret, işletme teknikleri ve enerjide yetenek yönetimi konuları işleniyor.

Power MBA Alumni

Enerjisa Üretim, Power MBA mezunlarının profesyonel gelişimini desteklemek ve enerji ekosistemi içinde öğrenme ve etkileşim fırsatlarını artırmak için Power MBA Alumni programını oluşturdu. Alumni aktiviteleri ile mezunların kişisel gelişimlerine, birbirleriyle ve sektörle olan etkileşimlerine katkıda bulunmaya devam ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

EY, 2024 yılı için yönetim kurullarının önceliklerini açıkladı

EY araştırmasına göre; günümüzün zorlu ekonomik ve jeopolitik ortamında, uzun vadeli başarıya odaklanan yönetim kurulları, şirketler için kritik birer danışman rolünü de üstleniyor. Üretken yapay zekânın iş modelleri üzerinde dönüştürücü bir etkiye sahip olması nedeniyle yönetim kurullarının teknolojilerin sunduğu fırsatları ve riskleri anlamaları gerekiyor. 2024 yılında öne çıkan bir diğer önemli konu ise yetenek yönetimi.

Uluslararası danışmanlık, denetim ve vergi hizmetleri şirketi EY (Ernst & Young), EMEIA Yönetim Kurulu Öncelikleri 2024 araştırmasını yayımladı. EY araştırmasına göre; 2024 yılında Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika’da faaliyet gösteren şirketlerin yönetim kurulları; işletmelerinin karşı karşıya kalmaya devam edeceği düzenleyici gelişmelere ayak uydurulması, jeopolitik ve ekonomik zorlukların üstesinden gelinmesi gibi konularda kritik bir role sahip olacak.

Şirketlerin yapay zekâ sistemlerinin geliştirilmesi

İlgili araştırmanın çarpıcı ve en önemli sonuçlarından biri; ekiplerin üretkenliğini önemli ölçüde artırarak ve inovasyonu teşvik ederek iş modellerini dönüştürmesi muhtemel olan üretken yapay zekâ (Gen AI) teknolojilerinin yoğun ilgi görmesi oldu.

Yönetim kurullarının yapay zekâ teknolojileriyle ilgili fırsatları anlamaları ve aynı zamanda bu teknolojilerin beraberinde getirdiği risklerin de farkında olmaları gerekiyor. Bu riskler arasında önyargı, telif hakkı ihlali ve gizlilik tehditleri yer alıyor. Gen AI’ın yükselişi; kişiselleştirilmiş kimlik avı e-postaları ve sahte videolar oluşturmak ya da kişisel cihazlara yetkisiz erişim elde etmek için Gen AI araçlarını kullanan kötü niyetli aktörlerle siber saldırılarda da bir artışa neden oluyor.

Yönetim kurullarının; yapay zekâ odaklı dönüşümü benimseyen şirketlerine etkili destek sağlayabilmeleri için, işletmenin yapay zekâ sistemlerinin geliştirilmesi ve kullanımına yönelik sağlam bir etik çerçeveye ve ayrıca verilerin toplanmasına, yönetimine, depolanmasına ilişkin güçlü yönetişim süreçlerine sahip olması büyük önem taşıyor.

Yetenek yönetiminde proaktif olunması

EY araştırmasına göre yönetim kurullarının önündeki bir diğer önemli başlık “yetenek yönetimi”. Şirketlerin, iş gücünde çeşitliliği sağlama, yetenekleri elde tutma ve geliştirme konusunda proaktif davranmaları gerekiyor. AB’de şirketlerin %75’inden fazlası, ilgili pozisyonları doldurmak için gerekli becerilere sahip profesyoneller bulmakta zorlanıyor. Araştırma sonuçları ayrıca zorlu ekonomik koşulların, işinden memnun olmayan kişilerin görevinden ayrılmasını engellemediğini de gösteriyor. Bununla birlikte, çalışanların üçte birinden fazlası (%34) önümüzdeki 12 ay içinde iş değiştirmeye istekli olduklarını ve asıl endişelerinin ücret olduğunu belirtiyor.

Şirketler, yetenek eksikliklerini gidermek için eğitime yatırım yapıyor. Ayrıca çalışanlarını nasıl çekebileceklerini ve elde tutabileceklerini yeniden değerlendirerek daha geniş bir yetenek havuzundan yararlanma fırsatlarını araştırıyor. Ekonomik koşullar sonucunda bazı işverenler çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DE&I) bütçelerini kıstı, ancak bu durum onları yetenek için rekabet ederken dezavantajlı duruma düşürebilir.

Ekonomik koşulların ve düzenleyicilerin gündeminin dikkate alınması

Jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin 2024 yılında işletmeler üzerinde baskı yaratması öngörülüyor. Son dönemde dünyada yaşanan gelişmeler nedeniyle, küresel çapta şirketlerin neredeyse yarısı (45%) jeopolitik riskleri ciddi bir tehdit olarak gördüğünü belirtirken, %43’ü mevzuat değişiklikleri olasılığından dolayı endişe duyuyor ve %40’ı ise ekonomik koşulları önemli bir risk olarak görüyor. Bu doğrultuda; işletmelerin mevcut ekonomik ve düzenleyici ortamın bir sonucu olarak karşılaştıkları en büyük fırsatların ve risklerin neler olduğunu belirleyerek bu konuda yönetim kurulu seviyesinde yeterli uzmanlığa sahip olup olmadıklarının analiz edilmesi, temel düzenleyici gelişmeler de dahil olmak üzere jeopolitik hususların iş modellerine ve stratejilerine ne ölçüde dahil edildiğinin tespit edilmesi gibi konuları göz önünde bulundurmaları gerekiyor.

Sürdürülebilirlik dönüşümü için stratejik yatırım yapılması

Dünya düşük karbonlu bir ekonomiye geçişin ortasındayken; dünya çapında 11.000’den fazla şirket net sıfır emisyon taahhüdünde veya buna benzer taahhütlerde bulundu. Ancak günümüzün zorlu ekonomik ortamı, şirketlerin sürdürülebilirlik dönüşümlerini küçültmelerine neden olabiliyor. Şirketler, sürdürülebilirlik programlarını en önemli uzun vadeli öncelikler arasına alırken, kısa vadeli kazanç hedeflerine ulaşmak için ise büyük olasılıkla kesintiye uğrayacaklarını veya duraklayacaklarını belirtiyor.

Şirketler bu kritik dönemde karbonsuzlaştırma stratejisine yatırım yapmadıkları sürece markaları için değer yaratma fırsatını kaçırıyor olabilir. Başarılı bir net sıfır dönüşümü, işletmenin tamamında bütünsel bir çaba gerektiriyor. Sürdürülebilirlik dönüşümünü gerçekleştirmek için şirketlerin, ürünlerinin ve hizmetlerinin yanı sıra operasyonlarını ve tedarik zinciri aracılığıyla iş modellerini dönüştürecek programları belirlemeleri ve uygulamaları gerekiyor. Başlangıçta en önemli alanlarda maksimum etkiyi hedeflemek ve girişimleri değer yaratma potansiyellerine göre değerlendirmek mantıklı olurken teknolojik yenilik, araştırma ve geliştirme gibi bazı kritik alanlarda da stratejik yatırım gerekiyor.

Dayanıklı ve sürdürülebilir bir tedarik zinciri ağı oluşturulması

Pandemi ve Ukrayna’daki kriz nedeniyle son 4 yıldır şirketleri zorlayan tedarik zincirinin bozulması durumu, 2024 yılında da yönetim kurulları için önemli bir endişe kaynağı olmayı sürdürecek.

Şirketler özellikle tedarik zincirlerinin çevikliğini ve dayanıklılığını artırmanın yollarını arıyor. Böylece sadece maliyet merkezleri olmaktan çıkıp iş modellerini kolaylaştırıcı hale getirebiliyorlar. Teknoloji, maliyetleri düşürürken aynı zamanda tedarik zincirlerinin performansını iyileştirme konusunda da önemli bir rol oynayabiliyor. Günümüzde şirketler, depolarda toplama işlemini gerçekleştiren robotlar ve tedarik zinciri ağı boyunca verileri otomatik olarak toplayıp analiz eden çözümler gibi yeniliklerden yararlanabiliyor. Gelecekte, ürünlerin doğrudan depolardan tüketicilere gönderilmesini sağlamak için yapay zekâ destekli ‘aracı teknolojiler’ giderek daha fazla kullanılabilir. Ayrıca teslimatlar için sürücüsüz araçları kullanmak da gündemde olabilir.

EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı ve Şirket Ortağı Gökhan Gümüşlü araştırmayla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi:

“EY EMEIA Yönetim Kurulu Öncelikleri araştırmasına göre; 2024 yılında Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika’da (EMEIA) faaliyet gösteren şirketlerin regülatif, jeopolitik ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalmaya devam edeceği öngörülüyor. Bu kapsamda, yönetim kurullarının şirketlerine etkin bir şekilde liderlik edebilmeleri için yapay zekâ teknolojileri, yetenek yönetimi, sürdürülebilirlik, tedarik zinciri, ekonomik çerçeve gibi pek çok önemli başlık altındaki kısa vadeli kaygıları uzun vadeli stratejilerle dengelemeleri gerekiyor. Bununla birlikte, yönetim kurulları doğru bilgiye erişebildikleri, doğru soruları sorma becerisine sahip oldukları ve hem kendi uzmanlıklarından hem de dış danışmanların uzmanlığından etkili şekilde yararlanabildikleri takdirde başarılı olabilirler.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bayraklılı kadınlarının yıl sonu sergisinde Filistin Vurgusu

Birbirinden değerli takı-tasarımlar, resimler, ahşap ürünler, kıyafetler ve ev aksesuarları ziyaretçilerin beğenisini kazandı. Yaklaşık bin Bayraklılı kadının ilgi gösterdiği sergide, kursiyerler tarafından tasarlanan kıyafetler de defileyle tanıtıldı. Kadınlar, Filistin’de katliama ‘dur’ demek amacıyla Filistin bayrağının renklerini temsil eden ve sembol haline gelen ‘karpuz’ figüründen ürettikleri çanta ile yaşanan drama dikkat çekti. Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, tüm kadınlara emeklerinden dolayı teşekkür ederek, “Kadınlarımızın üreterek toplumsal hayata ve ekonomiye katılımlarını daha da artırmak amacıyla bu tür etkinlikleri geliştirip imkanlarımız dahilinde desteğimizi sürdüreceğiz” dedi.

KURSİYERLER PODYUMA ÇIKTI, TASARLADIKLARI ÜRÜNLERİ TANITTI
Bayraklı Belediyesinin 12 semt merkezi ve 3 kültür merkezinde Bayraklı Halk Eğitim Merkezi ile ortaklaşa düzenlediği kurslara katılan Bayraklı’nın üreten kadınları, eğitim dönemi boyunca yaptıkları takı-tasarımdan ev aksesuarlarına, kıyafetlerden resimlere, ahşap boyamadan çeyizliklere kadar birbirinden farklı ürünleri yıl sonu sergisinde görücüye çıkardı. Bu kapsamda 22 branşta, bin 700 Bayraklılı kadının el emeği göz nuru ürünler vatandaşlarla buluştu. Bayraklı Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü tarafından Mustafa Kemal Atatürk Salonu’nda açılan sergide kursiyerler, podyuma çıktı ve kendi tasarladıkları kıyafetleri defile ile tanıttı. Etkinlikte, İzmir Büyükşehir Belediyesi Trio ekibinin müzik ziyafeti keyifli anlar yaşatırken, Caminito Art Tango grubunun gösterisi ise renkli görüntülere sahne oldu. Kursiyerler, etkinlikte yaptıkları konuşmada Bayraklı Belediyesi, halk eğitim ve desteklerinden dolayı Başkan İrfan Önal’a teşekkür etti. Sergiye Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal’ın yanı sıra eşi Gökçe Pişkin Önal, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın eşi Öznur Tugay, meclis üyeleri ve kursiyerler ile bine yakın Bayraklılı kadın katıldı.

KADINLARDAN FİLİSTİN HALKINA DESTEK
Defilenin sonunda kadınlar, Filistin’de yaşanan katliama dikkat çekmek amacıyla farkındalık çalışması yaptı. Filistin ile dayanışmanın simgesi olan ve Filistin bayrağının bölgede yasaklanmasının ardından sembol haline gelen karpuz figüründen çanta yapan kadınlar, bunu yas temalı siyah elbise ile podyumda sergiledi. Farkındalık oluşması için verilen bu mesaja salondakiler alkışlarıyla destek verdi.

EĞİTİM DESTEĞİNİ SÜRDÜRECEĞİZ
Halk Eğitim Merkezi Müdürü Özlem İnal, “Her zaman her yerde eğitim parolasıyla çıktığımız yolda kendini geliştirmek isteyen, üretmek isteyen kadınlarımıza ve gençlerimize eğitim desteklerini sürdüreceğiz” dedi.

ÜRETEN KADINLARIMIZIN HER ZAMAN YANINDA OLACAĞIZ
Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, “El emeği, göz nuru ürünlerin sergilendiği yıl sonu etkinliğinde birbirinden güzel eserler üreten tüm kursiyerlerimizi ve eğitmenlerini kutluyorum. Yaklaşık bin 700 vatandaşımızın faydalandığı bu kurslarımıza kimi hobi amaçlı, kimi ise meslek edinmek ve ev ekonomilerine katkı sağlamak amacıyla katılıyor. Daha fazla alanda kurslar açarak, daha fazla vatandaşımıza ulaşmak istiyoruz. Özellikle kadınların toplumsal hayata, üretime ve ekonomiye katılımlarını artırmak için biz de üzerimize düşeni imkanlarımız dahilinde her zaman yapacağımızın sözünü veriyorum” dedi. Konuşmaların ardından serginin açılış kurdelesi kesilerek, kursiyerlerin stantları gezildi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İGA ART Galeri’de Venezuelalı sanatçının gözünden “İstanbullular”

Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı İGA İstanbul Havalimanı, farklı kültürlerin karşılaştığı ve etkileşime girdiği bir sanat merkezi olma misyonuyla çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmayı sürdürüyor. Çağdaş sanat platformu Zarastro Art ve İGA ART iş birliğiyle düzenlenen “İstanbullular” sergisinde, Venezuelalı sanatçı Jesús Briceño Reyes’in gözünden insan manzaralarına yer veriliyor. 

5 Haziran – 31 Temmuz tarihleri arasında İGA İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Terminali A-B Knuckle’daki İGA ART Galeri’de yer alan sergide, Briceño Reyes, kısa süreliğine dâhil olduğu İstanbulluların yaşantısına eserleriyle ayna tutmaya çalışıyor. 

“İstanbullular” sergisiyle amacının “Durup düşünmemizi, insan deneyimine, farklı kültürlere ve dünyaya daha derinlemesine bakmamızı sağlamak” olduğunu belirten sanatçı, megakentin sakinlerinin gündelik yaşamını yansıtırken, izleyiciyi İstanbulluların birbirleriyle ve şehirle olan etkileşimlerine yakından bakmaya davet ediyor.

Sergide dış mekânı gösteren çalışmalarda çeşitli meslek erbabının yanı sıra farklı kesimlerden insanların birlikte bekleyişlerinin konu edildiği eserler öne çıkıyor. İç mekân işlerinde ise sanatçı, toplu taşıma araçlarında görebileceğimiz farklı insan tiplerine yoğunlaşıyor.

İstanbul’daki iç ve dış kamusal alanlarda ilgisini çeken anları fotoğrafla yakalayan Briceño Reyes, resimlerinde hayatın çetin şartlarının neden olduğu kırılganlıkları ortaya koyabilmek için narin bir malzeme olan kâğıdı kullanarak, karşıtlıkları vurgulayabilmek ve aslında bir bütünü oluşturduğunu göstermek amacıyla siyah beyaz çalışıyor. Eskizden bilinçli biçimde kaçınarak, sezgisel ve doğaçlama bir yaklaşımla tuvalinde bıraktığı boş alanlarla izleyicinin hayal gücünü davet ederek, anlara zamansızlık katıyor.

Jesús Briceño Reyes: 1986 yılında Venezuela’nın başkenti Karakas’ta doğan Briceño Reyes, lisans eğitimini Karakas Ulusal Sanat Üniversitesi’nde, yüksek lisans derecesini Goldsmiths, Londra Üniversitesi’nde ve Güzel Sanatlar Yüksek Lisansını ise University of the Arts London’da tamamladı. Sanatçının eserleri Venezuela, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki prestijli kurumlarda sergilendi. Latin Amerika Sanatı Müzesi (MOLAA), Çağdaş Sanatlar Enstitüsü (ICA) ve Trinity Buoy Wharf tarafından düzenlenen organizasyonlarda finalist seçildi. Çalışmalarını Ho Chi Minh Kenti, Vietnam’da sürdüren Briceño Reyes, aynı zamanda kamusal alanları canlandırmak için sanatı kullanan bir sivil toplum kuruluşunun da kurucusu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı