Bu yıl rekor katılımın olduğu Junior WRC sınıfında yarışan Ali Türkkan ile co-pilotu Burak Erdener, çekişmeli mücadelede gösterdikleri güçlü performansla yarışı Junior WRC ikincisi olarak tamamladı. Geçen sene WRC3 sınıfında elde ettiği üçüncülük derecesini bir adım ileri taşıyan Türkkan, Türk bayrağını bir kez daha podyumda dalgalandırmayı başardı.

Otomobil sporlarında Formula 1’den sonraki en popüler şampiyonalardan biri olan Dünya Ralli Şampiyonası’nın İtalya Sardinya etabı kıyasıya bir rekabete sahne oldu. Ekipler, 266 kilometrelik 16 özel etapta hem birbirlerine hem de kırıcı ve zorlu toprak zemine karşı mücadele etti.

Dünya şampiyonlarının doğduğu sınıf olarak bilinen ve bu yıl tarihindeki en fazla katılım ile en çekişmeli sezonunu yaşayan Junior WRC’de yarışan Ali Türkkan ve co-pilotu Burak Erdener, global arenadaki bu ikinci startlarında podyuma çıkmayı başardı.

Dünyada ilk defa Ford tarafından üretilen en son jenerasyon ralli otomobili Ford Fiesta Rally3 EVO ile yarışan ikili, sekizinci etapta en iyi zamana imza attı. Liderliğe kadar yükselen ikili, lastiklerinin patlaması sonucu araçlarına hasar aldı ve yaşadıkları zaman kaybı nedeniyle ilk günü ikinci sırada tamamladı. İkinci güne hızlı başlayan Ali Türkkan ve Burak Erdener, güçlü performanslarıyla İtalya Rallisi’ni Genel Klasman ikincisi olarak tamamlayarak büyük bir başarıya imza attı.

Castrol Ford Team Türkiye’nin pilot koçu ve koordinatörü olan şampiyon pilot Murat Bostancı, şu ifadeleri kullandı: “Oldukça zorlu geçen etaplarda gösterdikleri performansla podyuma ulaşan ekibimizi tebrik ederiz. Her geçen gün daha da güçlenerek zafere ulaşma yolunda önemli adımlar atıyoruz. Junior WRC’de finişe geldikleri henüz ilk yarışta podyumun ikinci basamağına çıkan Ali Türkkan ve Burak Erdener ikilisi WRC’nin ileriki yarışlarında Türk bayrağını en tepeye taşımak ve İstiklal Marşımızı bir kez daha dinletmek adına büyük umut verdiler.”

Türkiye’ye ilk ve tek Avrupa Ralli Şampiyonluğunu kazandırarak adını tarihe yazdıran Castrol Ford Team Türkiye, genç ve yetenekli pilotu Ali Türkkan ile bu yıl uluslararası arenada Türk bayrağını daha da yukarı taşımayı hedefliyor.

Castrol Ford Team Türkiye, 2008 yılında WRC’nin FSTI kategorisinde birincilik, ikincilik ve üçüncülük ödülleri kazanarak dünya çapında ne kadar başarılı olduğunu kanıtladı. Takım, 2013 yılında Murat Bostancı ile Junior WRC kategorisinde, 2018 yılında ise Buğra Banaz ile yine Junior WRC’de ve aynı yıl Murat Bostancı ile WRC2 kategorisinde yarışa katıldı.

Castrol Ford Team Türkiye’nin Dünya Ralli Şampiyonası Takvimi:

• 1-4 Ağustos Finlandiya Rallisi
• 5-8 Eylül Yunanistan Acropolis Rallisi

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Köklü geleneklerin ve modern yeniliklerin büyüleyici bir karışımını sunan Suudi Arabistan’da, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan 7 alanı ve doğa harikalarını keşfedebilir, eşsiz manzaraların eşlik ettiği mistik sokaklarda ve modern cazibe merkezlerinde heyecanlı macera fırsatlarının keyfini çıkarabilirsiniz.

Ayrıca Suudi Arabistan, kapıda vize, turistik elektronik vize ve 96 saate kadar kalış imkanı sunan transit vize uygulaması ile Türk ziyaretçiler için erişim kolaylığı sağlıyor. Türkiye’den Suudi Arabistan’ın önemli destinasyonlarına haftada 180’den fazla uçuş düzenleniyor. 

Antik kent Al-Ula’nın eski Nebati kalıntılarından, 1800 kilometrelik el değmemiş Kızıldeniz kıyı şeridine, Riyad’ın kozmopolit şehir yaşamından Cidde’nin tarihi güzelliklerine kadar zengin bir deneyim yelpazesi sunan Suudi Arabistan başka hiçbir destinasyonda sunulmayan farklı aktivite ve deneyimleriyle misafirlerini bekliyor. 

Eşsiz bir ruha sahip büyüleyici bir destinasyon 

2019 yılında kapılarını turizme açan Suudi Arabistan, şu anda dünyanın en hızlı büyüyen destinasyonlarından biri. “Vizyon 2030” stratejileri kapsamında tarihi bir dönüşüm geçiren ve pekçok yeni yatırımı hayata geçiren Suudi Arabistan, yılın on iki ayına yayılan turizm kaynaklarına sahip olması nedeniyle dünyadaki en dinamik turizm destinasyonu olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. 

Suudi Arabistan’ın kozmopolit liman şehri Cidde, tarihi dokusu, dinamik sanat platformları ve zengin mutfağı ile önemli bir merkez olarak ön plana çıkıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan antik kent Al-Balad’ın geleneksel mimarisini keşfe çıkıp, bölgede kurulan pazarlara uğrayabilirsiniz. Korniş boyunca yürüdükten sonra sizi çağdaş sanat ve heykel koleksiyonlarının sergilendiği dünyanın en büyük açık hava müzesi olan Cidde Açık Hava Müzesi karşılayacak. Ayrıca Cidde’nin kumsallarında ata binme aktivitelerine katılarak Arap atlarının zarafetini keşfedebilirsiniz.   

Riyad, heyecanlı etkinlik takvimiyle her daim yaşayan bir şehir. Suudi Arabistan’ın doğduğu yer olan ve 300 yıllık tarihine ev sahipliği yapan Diriye’deki At-Turaif’i ziyaret edebilirsiniz. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu bölge, dünyanın önde gelen kerpiç şehirlerinden biridir. Arabistan çölünün mistik güzelliğini çöl safarileri ile deneyimleyebilir ve Bedevi çadırlarında geleneksel Suudi lezzetlerinin tadını çıkardıktan sonra çölde kum sörfü ve deveye binme gibi aktivitelerle eğlenebilirsiniz. 

Arkeolojik kalıntıları, kaya oluşumları ve oyma yazıtlarıyla birçok medeniyete ev sahipliği yapan Al-Ula, 200.000 yılı aşkın bir tarihi barındırmasıyla yaşayan bir müze olarak gezginleri ağırlıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Al-Ula’da Fil Kayası olarak da bilinen ve şehrin simgelerinden biri haline gelen nefes kesici kaya oluşumu Jabal AlFil’i keşfedebilir, Condé Nast’ın 2023 Dünyanın Yedi Harikası listesine adını yazdıran çölün ortasındaki bu vahada, kuşbakışı manzaraların tadını sıcak hava balonu turuyla çıkarabilirsiniz. Al-Ula’da heyecan verici açık hava ativitelerinin yanı sıra dünya standartlarında restoranlar ve benzersiz etkinlik takvimi de buluyor.

Ayrıca Suudi Arabistan’ın batı kıyısında yer alan, öncü ve yenilenebilir odaklı lüks turizm destinasyonu Kızıldeniz’i keşfedebilirsiniz. Bu yeni destinasyon, Six Senses Southern Dunes ve The St. Regis Red Sea Resort’un hizmete girmesiyle misafirlerini ağırlamaya başladı. Nujuma ise dünya çapında sadece 7 tane, Ortadoğu’da ise ilk olan Ritz-Carlton Reserve markasıyla Mayıs 2024’te kapılarını açacak. Son yılların en heyecan verici turizm gelişmelerinden biri olarak kabul edilen bu proje, dünyanın en iddialı yenilenebilir odaklı turizm destinasyonunda lüksü ve sürdürülebilirliği daha önce hiç görülmemiş şekilde bir arada sunuyor. 2030 yılında proje tamamlandığında ise Kızıldeniz, 50 otele ev sahipliği yapacak. 

Suudi Arabistan’ı keşfetmek ve daha fazla bilgi için visitsaudi adresini ziyaret edebilirsiniz. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Kocaeli Tokatlılar Federasyonu ve Tokat Gündem Medya Grubu işbirliği ile Tokat’ın En’leri Şevki Erek Ödül Töreni düzenlendi. Kocaeli Kongre Merkezinde düzenlenen bu özel programda Tokatlılar yöresel lezzetler, sahne performansları ve yerel müziklerle keyifli anlar yaşadı. 

“Şevki Erek Ödül Töreni” ile de taçlanan anlamlı gecenin en özel ödülü ise Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a verildi. Başkan Büyükakın’a Tokat Gündem Gazetesi sahibi Zekeriya Yılmaz ve Kocaeli Tokatlılar Federasyon Başkanı Hüseyin Şaşkın tarafından jüri özel ödülü takdim edildi. Ödül için teşekkür eden Başkan Büyükakın, “Tokatlıların şehrimize kattığı zenginlik çok değerli” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Altıntepsi Mahallesi’nde yapımı devam eden kreşte incelemelerde bulunan Başkan Mutlu, “Her şey sevgili çocuklarımız için. İlk kreşimizi Altıntepsi’de açarak toplam kreş sayımızı en kısa sürede 11’e çıkartacağız” dedi.

Bayrampaşa Belediyesi, ilçenin 11 mahallesine 11 kreş kazandırmak için kolları sıvadı. Altıntepsi Mahallesi Bülbül Sokak’ta yapımı devam eden kreşte incelemelerde bulunan Belediye Başkanı Hasan Mutlu, “Her şey sevgili çocuklarımız için. Yuvam Bayrampaşa ismiyle 100 çocuk kapasiteli ilk kreşimizi Altıntepsi Mahallemizde açacağız. Ardından projemizi diğer mahalleler ile devam ettirerek Bayrampaşa’nın tamamını kreşlerle donatacağız” ifadelerini kullandı.

Öte yandan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi’nde alınan kararla, Bayrampaşa’da yapılması planlanan kreşlerin imar planlarının onaylandığı belirtildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

EY CEO Görünümü 2024 Araştırması’na katılan sağlık sektörü CEO’larının %36’sı yapay zekâya özgü risklerin nasıl etkili şekilde yönetileceğine odaklanıyor. %66’sı ise yapay zekâ odaklı yeni gelecekte sosyal, etik ve yasal riskleri ele almak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu düşünüyor.

Sağlık hizmetlerinde hem dönüşümü hızlandıran hem de geleceğe değer katma potansiyeli olan yapay zekâya yönelik bir strateji geliştirilmesi büyük önem taşıyor. Yapay zekâ (AI) ve üretken yapay zekâ (GenAI), çok fazla umut vaat etse de birçok kuruluş bu teknolojinin nasıl çalıştığına alışmak ve klinik alanda uygulamadan önce uygun yapay zekâ modelini ve veri yönetimini oluşturmak için öncelikle bu teknolojileri genel merkezlerine entegre etmekle işe başlıyor.

EY CEO Görünümü 2024 Araştırması’na katılan sağlık sektörü yöneticileri, kurumların yapay zekânın risklerini ve faydalarını dengelemesini sağlayacak yönetim ve beceri setleri oluşturmasının önemini vurguluyor. Araştırmaya katılan sağlık sektörü CEO’larının %52’si, yapay zekânın önümüzdeki 10 yıl içinde sağlık hizmetlerinde yaygın olarak kullanılacağını düşünüyor. Katılımcıların %40’ından fazlası ise firmalarının stratejisinden sorumlu üst düzey yöneticilerle doğrudan bağlantılı bir yapay zekâ ekibi kurduklarını belirtiyor.

Sağlık sektörü yöneticilerinin yapay zekâ ile sağlanan içgörülerin hastaları tehlikeye atmayacağına dair bir güven seviyesini korurken aynı zamanda bu teknolojinin sunduğu fırsatlardan yararlanabilmek için dikkat etmeleri gereken önemli konular bulunuyor. EY araştırması; sağlık kuruluşlarının AI ve GenAI stratejilerini geliştirirken, sağlık yöneticilerinin dikkat etmesi gereken beş temel hususun öne çıktığını söylüyor:

1. Yapay zekâ ve GenAI’ı etkinleştirmek ve ölçeklendirmek için yöneticilerin taahhüdü alınmalı

Sağlık sektörü liderleri, bütünsel bir vizyon için çabalamalı ve denedikleri pilot uygulamalar istedikleri başarıya ulaşmasa dahi yapay zekâ stratejilerinden tamamen vazgeçmemeli. Yeni inovasyonların benimsenmesi, özellikle de hasta güvenliği konusunda kaygıları olan sağlık çalışanları için zorlu bir süreç olabilir. Bununla birlikte; güçlü liderlik, uygun eğitim ve hasta bakımına klinik açıdan fayda sağlayan kanıtlar bu zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olabilir.

2. Yapay zekâ stratejinize olan güven artırılmalı

Yapay zekâ küresel olarak gelişmeye devam ettikçe düzenleyiciler, özellikle de teknolojinin tıbbi cihazlara ve klinik iş akışlarına entegre edilmesi söz konusu olduğunda, yeni ortama adapte olmak için çabalıyor. Algoritmaların ve değişen veri kümelerinin hasta bakımını etkileme risklerine karşı korunmak için sağlık kuruluşlarının performans izleme ve değişiklik yönetimi konusunda dikkatli olması gerekiyor.

3. Yapay zekâ stratejisinin güçlendirilmesi için doğru veri altyapısı oluşturulmalı

Veri altyapısı, yapay zekâya sahip sağlık kuruluşlarının önündeki en önemli engellerden biri olarak ortaya çıkıyor. Yapay zekâyı şimdi ve gelecekte etkinleştirmek ve daha etkin bir şekilde kullanabilmek için sağlık sistemlerinin gelecekteki ihtiyaçlara göre esnekleşebilecek bir veri altyapısı oluşturması gerekiyor.

4. İş gücü, yapay zekâ eğitimiyle donatılmalı ve çalışanların becerileri artırılmalı

Sağlık kuruluşlarında AI ve GenAI’ı bireysel olarak kullanmaya başlayan ya da çıktılara göre karar veren çalışanlar olabilir. Çalışanların performansı nasıl izleyeceklerini anlamalarına yardımcı olmak için yapay zekâ konusunda sağlanabilecek eğitimleri detaylı bir şekilde düşünmek büyük önem taşıyor. Buna ek olarak, AI veya GenAI araçlarını uygularken klinisyenlerle çalışmak başarılı entegrasyonun ayrılmaz bir parçası olarak sıralanabilir. Klinisyenlerin bu yeni teknolojik araçların gelecekteki durumlarını nasıl etkileyebileceğini tam olarak bilmeleri için şeffaflık, sürecin en başından itibaren gereklidir.

5. Yapay zekâ olgunluğuna uygun kullanım senaryoları önceliklendirilmeli

Sağlık kuruluşları hem finansal değer hem de hasta deneyimi konusunda yatırımlarının değer denklemi açısından karşılığını alacağından emin olmak istiyor. Kuruluşlar, değer üretmek için klinik olarak uygulanabilir, uygun maliyetli ve en önemlisi de sürdürülebilir olan doğru yapay zekâ türünü uygulamalı. Yapay zekânın kullanımı yalnızca GenAI veya yalnızca bir tür yapay zekâ etrafında dönmeyebilir; uygun maliyetli ve sürdürülebilir bir uygulama için robotik süreç otomasyonu (RPA), makine öğrenimi ve GenAI’ın bir karışımı kullanılabilir. Uygulamanın başarılı olması için önemli olan; bu araçları yönetilebilir, etik, değerli algoritmalar üretmek için uygun gözetime sahip olacak şekilde bir araya getirmektir.

EY Türkiye Sağlık ve Yaşam Bilimleri Lideri T. Ufuk Eren raporla ilgili şu açıklamalarda bulundu:

“Cesur adımların benimsenerek yeni teknolojilerin uygulanması, özellikle de hasta güvenliğine önem veren sağlık kuruluşları açısından zorlu bir süreç olabilir. Bu süreçte; doğru bir strateji, uygun eğitimler ve güçlü bir liderlik ile hasta bakımına fayda sağlayabilecek AI ve GenAI uygulamaları önceliklendirilebilir. Kuruluşların; AI yoluyla sunulan bilgilerin klinik olarak kabul edilen tedavi protokollerine dayandığını kanıtlayabilmesi, AI ve GenAI sayesinde süreçlerini hızlandırarak verimliliği artırabilmesi ve hasta sonuçlarında hata payını en aza indirilebilmesi için doğru bir stratejiyle kuruluşun kendisine en uygun olan yapay zekâ yöntemlerini belirlenmesi önemlidir.”

EY Türkiye Hukuk Bölümü Şirket Ortağı, Sağlık ve Yaşam Bilimleri Sektör Lideri Av. Ahmet Sağlı ise şunları belirtti:

“Sağlık kuruluşları, yapay zekâya ve yapay zekânın getirdiği yenilik ve değişime daha mesafeli yaklaşan çalışanlardan, bunu kullanmaya çok daha yakın olan Z kuşağı çalışanlarına kadar tüm çalışanların yapay zekâ uygulamalarına ve stratejilerine hızlı uyum sağlamalarını destekleyici dahili altyapı oluşturmalıdır. Bununla birlikte; sağlık hizmeti sağlayıcılarının, hasta memnuniyetini öne çıkaracak şekilde hizmet vermek ve hizmet kalitesini artırmak için yapay zekâ algoritmaları geliştiren ve işleten paydaşlarla yakın çalışması gerekiyor. Ayrıca, kuruluşların gelecekte yapay zekâ uygulamalarından en etkili sonuçları elde ederek değer sağlayabilmesi için veri altyapısının çok iyi ve etkin bir şekilde oluşturulması kritik önem taşıyor.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mersin Yenişehir Belediyesi ve TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şubesi iş birliğiyle “Yenişehir’de Çevre Kültürü Paneli” düzenlendi. Panele konuşmacı olarak katılan Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, “ Yenişehir Belediyesi olarak yenilenebilir enerjiye geçiş yapacağız. 3 lokasyonda  toplam 1,2 MW kurulu güce sahip güneş enerji sistemi için bağlantı anlaşmalarını imzaladık.  Söz konusu yatırım Dünya Bankasının fonu olan PUMREP yani Kamu ve Yerel Yönetimler Yenilenebilir Enerji Projesi kapsamında yapılacak.” dedi.

Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Yenişehir’de Çevre Kültürü Paneli”ne Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Dr. Baran Bozoğlu ve Mersin Üniversitesi Öğretim Üyesi Şeref Erol konuşmacı olarak katıldı. Oda ve sivil toplum kuruluşlarının başkan ve temsilcileri ile çok sayıda vatandaşın takip ettiği panelin moderatörlüğünü Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şubesi Kurucu Başkanı Zehra Korkmaz yaptı.

Başkan Özyiğit, “Somut adımlar attık”

Sürdürülebilirlik ve çevre koruma konularına önemi vurgulayan ve bu alanda somut adımlar atan bir yönetim anlayışını ortaya koyduklarını ifade eden Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, “2019 yılında göreve geldiğimizde yönetim anlayışımızı 6 temel ilke üzerine kurduk. Bu ilkelerden biri de Ekoloji ilkesiydi. Ekoloji ilkemiz doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz projeler ve uygulamalarla, kentimizi daha yaşanabilir ve çevre dostu bir hale getirmeyi hedefledik.” dedi.

“2050 yılına kadar net yüzde sıfır emisyonu taahhüt ettik.”

2020 yılında ilk olarak sürdürülebilir enerji politikalarını destekleyen İklim ve Enerji için Avrupa Belediye Başkanları Sözleşmesi’ni imzaladıklarını ve Başkanlar Sözleşmesi’nin 2020- 2030 dönemi kriterlerine uyacağını taahhüt eden Türkiye’deki ilk belediye olduklarını ifade eden Başkan Özyiğit, Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı(SECAP)’mızı hazırladıklarını kaydetti. Özyiğit, “Plan kapsamında 2050 yılı karbon nötr emisyon eylemlerini hazırlayan Türkiye’nin ilk ilçe belediyesi olduk. Sera gazı salınımını 2030 yılına kadar yüzde 40 azaltmayı, 2050 yılına kadar ise net yüzde sıfır emisyonu taahhüt ettik.” diye konuştu.

Yenişehir Belediyesi güneş enerjisi için Dünya Bankası fonundan destek alacak

Yeşil alanların arttırılması ve korunması, atık yönetimi ve geri dönüşüm, sürdürülebilir ulaşım ve altyapı, çevre eğitimi ve bilinçlendirme ile kentsel dönüşüm ve planlama alanlarında sadece 5 yılda çok önemli işlere imza attıklarını belirten Başkan Abdullah Özyiğit, “Ülkemiz maalesef enerji ihtiyacında dışa bağımlı ancak yenilenebilir enerji kaynakları açısından da büyük bir potansiyele sahip. Yenilenebilir enerji kaynaklarından ne yazık ki yeterince faydalanamıyor, bu imkânları kullanamıyoruz.  Gelecekte çocuklarımızın güvenle ve sağlıkla yaşayabileceği bir Türkiye Cumhuriyeti için çevre dostu politikaların bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Yenişehir Belediyesi olarak biz tüm imkanlarımızla çalışıyoruz. Belediyemizin enerji tüketiminin %90’nını oluşturan 10 lokasyonda enerji verimliliği etütlerini tamamladık, yol haritasını oluşturduk. Bu Enerji Etüt Raporları ışığında ilk olarak yenilenebilir enerji yatırımları için harekete geçtik.  Belediyemizin elektrik tüketiminin %80’nini oluşturan 6 lokasyonumuzda çatı tipi güneş enerjisi sistemi kurulumu için projelerimizi hazırladık.  3 lokasyonda  toplam 1,2 MW kurulu güce sahip güneş enerji sistemi için bağlantı anlaşmalarını imzaladık.  Söz konusu yatırım Dünya Bankasının fonu olan PUMREP yani Kamu ve Yerel Yönetimler Yenilenebilir Enerji Projesi kapsamında yapılacak.  Önümüzdeki 6 aylık dönemde devreye alınması planlanmaktadır.” dedi.

Rüzgar enerjisi için ilk adımlar atıldı

Rüzgar enerjisi için de çalışma yaptıklarını ifade eden Başkan Özyiğit şunları söyledi: “Silifke ve Mut sınırında tespit ettiğimiz bir bölgede de 850 KW gücünde rüzgar enerji santrali kurulumu için çalışmalarımız devam ediyor.  Belirlediğimiz noktada rüzgar ölçüm değerlerinin çıkmasını bekliyoruz.  Değerlerin istenilen düzeyde olması durumunda hızlıca sonraki aşamalara geçeceğiz. Tüm bunları yaptığımızda tükettiğimiz enerjiden daha fazla üretmiş olacağız.”

“30 noktada elektrikli araç şarj istasyonunu kurduk”

Yenişehir’in Türkiye’de elektrikli araçların en çok kullanıldığı ilçelerden biri olduğunu ifade eden Başkan Abdullah Özyiğit, “ 6’sı DC, yani hızlı şarj olmak üzere toplamda 30 adet elektrikli araç şarj istasyonunu kentimizin farklı noktalarına konumlandırdık.  Ve bu konuda iştirak şirketimiz olan Yenişehir İşletmecilik A.Ş’nin sahip olduğu alt lisans üzerinden başka belediyelerimize de kurulum ve işletme desteği vermeyi hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.

CHP Parti Meclisi(PM) Üyesi İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Dr. Baran Bozoğlu ise Yerel Yönetimlerde Sürdürülebilir ve Ekolojik Yaşam konusunda katılımcılara bilgi verdi. Yenişehir Belediyesinin çalışmalarını örnek gösteren Bozoğlu, Başkan Abdullah Özyiğit’e teşekkür etti. Mersin Üniversitesi Öğretim Üyesi Şeref Erol ise Doğanın Estetiği ve Yeşil Kültür konusunda konuşma yaptı.

Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, panelin sonunda Dr. Baran Bozoğlu, Şeref Erol ve TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Sinan Can’a teşekkür plaketi verdi. Panelin ardından atık malzemelerden yaptıkları enstrümanlarla müzik yapan Fungİstanbul’un konseri düzenlendi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yapılacak Bayram bağışlarıylaotizmli çocukların eğitimine destek olunacak ve her bağış bir otizmli çocuğun daha eğitim alarak topluma kazandırılmasını sağlayacak.
 

Otizm Spektrum Bozukluğu yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan gelişimsel bir farklılık. Bugün her 36 çocuktan 1’inin otizm tanısı aldığı tahmin ediliyor. Gittikçe toplumda görülme sıklığı artan otizmin tedavisi için ise erken tanı ve nitelikli eğitim hayati öneme sahip.
 Türkiye’de otizm spektrum bozukluğu olan çocukları erken tanı ve eğitimle topluma kazandırmak, otizmli çocuklar ve ailelerinin eğitim ve sağlık hizmetlerinden eşit şart ve fırsatlarla yararlanabilmelerini sağlamak amacıyla kurulan Tohum Otizm Vakfı, Bayram için bir bağış kampanyası başlattı.
 

Kampanyaya yapılan bağışlarla otizmli çocukların eğitim olanaklarına ulaşması amaçlanıyor.
 Otizmli çocukların nitelikli özel eğitime ulaşmasına ve topluma kazandırılmasına destek olmak isteyenler kampanyaya Vakfın web sayfası üzerinden (tohumotizm) bağış yapabilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mersin Yenişehir Belediyesinin dar gelirli ailelere nakdi destek sağladığı Yenişehir Halk Kart’ın Mayıs ayı tutarları ihtiyaç sahibi vatandaşların hesaplarına yatırıldı. Yenişehir Halk Kart’tan bu ay 951 aile yararlandı.

Sosyal belediyecilik anlayışı ile çalışmalarını sürdüren Mersin Yenişehir Belediyesi, Yenişehir Halk Kart ile dar gelirli ailelere desteğini sürdürüyor. Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit’in göreve geldikten sonra hayata geçirdiği ve ihtiyaç sahiplerine aylık nakdi destek sağlandığı Yenişehir Halk Kart’ın aylık tutarları kart sahiplerinin hesaplarına yatırıldı. Yenişehir Belediyesinin ihtiyaç sahibi vatandaşların hayatını kolaylaştırmak ve aile bütçelerine katkı sunmak amacıyla hayata geçirdiği Yenişehir Halk Kart uygulamasından bu ay 951 aile yararlandı.

Yenişehir Halk Kart uygulaması hem dar gelirli vatandaşlara hem de yerel esnafa can suyu oluyor. Yenişehir Halk Kart sahipleri, her ay kartlarına yatırılan tutarla sadece anlaşmalı yerel esnaftan alışveriş yapabiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karabağlar Belediyesi, vatandaşlar için hizmete aralıksız devam ediyor. Önceki gün gerçekleştirilen Liseye Geçiş Sınavı (LGS) sırasında okul önlerine ikram aracı hizmeti sunuldu. İkram hizmetinin yanında Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, okulları ziyaret ederek öğrencilerin ve ailelerinin heyecanına ortak oldu.

Öğrencilere ve ailelerine ikram aracı hizmeti

Belediyede mevcut olan 3 ikram aracını da sınav günü öğrencilerin, velilerin ve sınav görevlilerin hizmetine sunduklarını belirten Başkan Kınay, ilk olarak Naci Şensoy Anadolu Lisesi, Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve İnönü Anadolu Lisesi’nde hizmet verdiklerini, başka sınavlarda da ikram araçlarını başka okullara yönlendirmek istediklerini ifade etti.

Ailelerden Başkan Kınay’a teşekkür

Çay ve su ikramı için Başkan Kınay’a teşekkür eden vatandaşlar, verilen hizmetlerden memnun olduklarını ifade etti. Öğrencilerin her zaman yanında olduklarını belirten Başkan Kınay, eğitim hayatlarında onların en büyük destekçileri olacaklarının altını çizdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı