Vatandaşların her alanda yanlarında olmak için projeler üreten Muğla Büyükşehir Belediyesi il genelinde vatandaşlar ve özellikle öğrenciler tarafından yoğun kullanılan alanlarda ücretsiz Wİ-Fİ hizmeti veriyor. 7 ilçede, 18 farklı noktada ücretsiz ve kotasız hizmet veren Büyükşehir Belediyesi’nin bu hizmetinden 2024 yılı başından itibaren yaklaşık 40 bin kişi yararlandı.

Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin ücretsiz Wİ-Fİ hizmetinden yararlanan üniversite öğrencileri günümüz çağında her şeyin internetten telefonla yapıldığını, hayat pahalılığının internet paketleri ücretlerini de arttırdığını söyleyerek Büyükşehir Belediyesi’nin ücretsiz Wİ-Fİ hizmetinin çok önemli olduğunu belirttiler.

Cem Ozan Yılmaz; “Günümüzde telefonlar hep elimizde, internet paketleri yetmiyor”

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği son sınıf öğrencisi Cem Ozan Yılmaz internetin hayatlarının bir parçası olduğunu, Büyükşehir’in ücretsiz Wi-fi hizmetinin işlerine yaradığını belirtti. Cem Ozan Yılmaz; “Ücretsiz Wi-fi hizmeti ile Kötekli Yoğurtçu Parkı’nda karşılaştım. Gayet güzel bir uygulama. Şehrin birçok noktasında varmış. Günümüzde telefonlar hep elimizde. İnternet paketleri bazen yetmiyor. Ücretsiz Wi-fi hizmeti olması bizim işimize yaradı.”

Yiğit Deveci; “Büyükşehir’in çalışmaları çok verimli”

Biyokimya Bölümü’nde doktora öğrencisi Yiğit Deveci internet paketlerinin çok pahalı olduğunu, ücretsiz Wi-fi hizmetinin çok yararlı bir hizmet olduğunu belirtti. Yiğit Deveci; “Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarının çok verimli olduğunu düşünüyorum. İnternetle alakalı hizmet çok faydalı, bende kullandım. İnternet paketleri çok pahalı. Ücretsiz Wi-fi bu nedenle çok yararlı.”

Murat Yantır; “İnternet günümüzün olmazsa olmazı”

Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük öğrencisi Murat Yantır’da Wi-fi hizmetinden yeni haberdar olduğunu, sisteme girişinde çok kolay olduğunu söyledi. Murat Yantır; “Ücretsiz Wi-fi hizmetinden şimdi haberdar oldum. Hemen denedim ve giriş gayet kolay. İnternet günümüzün olmazsa olmazı. Tarifeler çok pahalı olduğu için böyle bir hizmetin olması öğrenciler için çok faydalı. Büyükşehir Belediye başkanımıza teşekkür ediyorum.”

Gamze Akkaya; “Öğrencilerin yoğun olduğu alanlarda Wifi hizmet çok önemli”

Spor Bilimleri Son sınıf öğrencisi Gamze Akkaya’da interneti sosyal medya ve diğer uygulamalar için kullandıklarını, özellikle öğrencilerin yoğun yaşadığı alanlara kurulmasının çok önemli olduğunu söyledi. Gamze Akkaya; “Wifi hizmetini öğrendikten sonra kullanmaya başladım. Bazı telefon hatlarının az çektiği alanlarda ve özellikle öğrencilerin yoğun olduğu alanlara konulması çok iyi olmuş.” dedi.

Hüseyin Özgün Anbarlı; “Ücretsiz Wi-fi hizmeti ile 40 Bin vatandaşımıza ulaştık”

Muğla Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı’nda çalışan  Hüseyin Özgün Anbarlı ücretsiz ve kotasız Wifi hizmetini 7 ilçede 18 farklı noktada verdiklerini söyledi ve bu hizmetten 2024 Ocak ayından bugüne 40 bin vatandaşın yararlandığını belirtti. Vatandaşların ilgili lokasyonlarda MBB Wifi isimli kablosuz ağa bağlanarak kişisel bilgilerini girmeleri gerektiğini söyleyen Hüseyin Özgün Anbarlı vatandaşların onay kutucuklarını işaretleyip SMS doğrulaması ile ücretsiz Wifi hizmetinden hemen yararlanmaya başlayabileceklerini belirtti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, emlak, çevre temizlik ve ilan reklam vergileri 1. taksitlerinin son ödeme günü olan 31 Mayıs’ta Mali İşler Müdürlüğü veznelerini ziyaret etti. Tahakkuk döneminde hafta sonları dahil olmak üzere yoğun biçimde mesai yapan çalışma arkadaşlarına kolaylık diledi.

Baklava ve limonata ikramı

Büyükpark içindeki Mali Hizmetler Müdürlüğü binası önünde sıra bekleyen Bornovalılarla bir süre sohbet eden Başkan Eşki, “Mesai arkadaşlarımız böylesi dönemlerde çok yoğun şekilde çalışıyor. Hem onlara enerji ve moral vermek hem de vergi ödeme konusunda her zaman büyük hassasiyet göstermiş olan Bornovalılara teşekkür etmek istedik. Bornovalıların ödediği her kuruş vergi, Bornova’ya hizmet olarak geri dönecek” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Antalya Büyükşehir Belediyesi ASFİM merkezlerinde egzersiz kursları alan parkinson hastaları için moral ve motivasyon pikniği düzenlendi. Güneşli günün tadını çıkaran, hasta ve hasta yakınları doyasıya eğlenirken, Başkan Muhittin Böcek’e özel gün için teşekkür etti.

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi, ASFİM merkezlerinde ücretsiz egzersiz kursu alan parkinson hastaları ve aileleri için özel bir piknik düzenledi. Atatürk Kültür Parkı içerisinde düzenlenen pikniğe Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Daire Başkanı Nurettin Tonguç, hasta ve hasta yakınları katıldı. Büyükşehir Belediyesi servisleriyle kurs merkezlerinden alınan bireyler kendileri için ayrılmış özel alanda pikniklerini yaptı. Yeşilin, doğanın ve temiz havanın tadını çıkaran hasta ve yakınları oyun havaları eşliğinde doyasıya eğlendi.

PARKİNSON HASTALARININ HER ZAMAN YANINDAYIZ

Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Daire Başkanı Nurettin Tonguç “Parkinson teşhisi konulmuş bireylerimize ASFİM merkezlerimizde haftanın üç günü özel eğitmenimizle uygun egzersiz ve spor programları uyguluyoruz. Böylece hastalığın gerilemesini ve yenilmesini hedefliyoruz. Egzersizlerin yanında bu hastalarımızın sosyalleşmesi ve moral bulması da çok önemli. Bu tür etkinliklerimizle her zaman parkinson hastalarımızın ve yakınlarının yanında olmaya devam edeceğiz.” dedi.

SOSYALLEŞİYORUZ

Parkinson rahatsızlığı olan eşiyle birlikte pikniğe katılan hasta yakını Necla Sağsız etkinlik ve kursların son derece yararlı olduğunu belirterek, “Eşim için özel egzersiz programları uygulanması gerekiyor. Büyükşehir Belediyemizin eğitmenleri sağ olsunlar çok güzel ilgileniyor. Bulunduğumuz ortam bizim ruhumuza, beynimize ve vücudumuza hitap ediyor. Her egzersiz sonrası evimize mutlu olarak dönüyoruz. Bugün de piknikte diğer gruplardaki arkadaşlarımızla tanışma fırsatı bulduk. Etkinlik için Büyükşehir Belediyesine ve başkanımıza teşekkür ederiz” dedi.

EGZERSİZLER YAŞLILARA UYGUN

Büyükşehir Belediyesi ASFİM kurslarının, yaşı ilerlemiş bireyler için çok önemli olduğunu söyleyen kursiyer Namık Aclan “Eşimle birlikte iki aydır bu kursa katılıyoruz. Spor ve sağlığımız için bu tür programlar önemli. Bizim için çok faydalı bir hizmet. Başkanımıza gönülden teşekkür ediyoruz” dedi.

EĞLENCE DOLU PİKNİK

Haftanın üç günü ASFİM spor merkezlerine gittiğini ve çok memnun kaldıklarını belirten emekli öğretmen Çiğdem Turşucu ise “Bugün bu piknikte olmaktan dolayı çok mutluyuz. Çok güzel bir etkinlik. Ben emekli öğretmenim yıllarca öğrencilerimle çok pikniğe gittik. Ama böyle masası, sandalyesi hazır, gölgelikleri hazır, müzik ve eğlence dolu bir etkinliğe katılmamıştık. Çok eğlendik ve güzel bir geçirdik” diyerek Başkan Böcek’e teşekkür etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bebeklikten itibaren yıllar boyunca tüketilen ve beslenmemizin olmazsa olmaz temel gıdası süt, faydalarıyla ihtiyacımız olan çoğu vitamin ve minerali almamızı sağlıyor. Besleyiciliği ile sütün özellikle kemik ve diş sağlığına da önemli katkıları bulunuyor.

Her yaş grubunun severek tükettiği süt ve süt ürünlerinin kullanımı her yıl giderek artıyor ve günümüzde neredeyse 1 milyar tona ulaşıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Nihan Yakut, “1 Haziran Dünya Süt Günü”nde sütün faydalarını ve her yaş grubunun severek tüketebileceği sütlü tarifi sizler için anlattı.

4 besin grubu arasında yer alıyor

Süt neredeyse dünyadaki canlı türlerinin oluşumundan beri varlığını sürdüren beslenmenin azımsanmayacak bir parçasıdır. Hayata gözlerimizi açtığımız andan itibaren tükettiğimiz besin kaynağı olan sütün, dört önemli besin grubundan birisi olarak günlük beslenmemizde yer alması büyük önem taşımaktadır. 2001 yılında Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü tarafından sütün küresel bir besin olarak önemini vurgulamak ve sektörün büyüklüğünü anlatmak amacıyla 1 Haziran Dünya Süt Günü olarak ilan edilmiştir. O yıldan itibaren her yıl süt ve süt ürünlerinin insanların geçimini desteklemesi ve bu ürünlerin sağlığa olan faydaları tanıtılmakta ve anlatılmaktadır.

Laktozsuz versiyonları da sıklıkla kullanılıyor

100 ml İnek sütü içinde; ortalama 3.8 gr protein, 3.5 gr yağ, 4.7 gr karbonhidrat, 78 mg fosfor, 2.5 µg selenyum, 151 mg potasyum ve sayısız mineral bulunmaktadır. Sütün içerisinde bulunan ve süt şekeri olarak da bilinen laktoz için insan vücudunda laktaz enzimi yer almaktadır. Bu enzim sayesinde süt kolaylıkla sindirilebilmektedir. Günümüzde süt sindirimi ile ilgili sorun yaşayan ve laktoz intoleransı olan kişiler için ise süt ve süt ürünlerinin laktozsuz versiyonları da bulunmaktadır. Normal süt ile yapılan birçok yiyecek laktozsuz süt ile de kolaylıkla hazırlanabilmektedir. Bu nedenle sindirim problemi yaşayan kişiler tarafından sıklıkla tercih edilmektedir.

Sütün birçok çeşidi bulunuyor

• UHT Süt; Ultra Yüksek Sıcaklık anlamına gelen bir kısaltma olan UHT, sütün 3-5 saniye boyunca 130 – 140 C sıcaklığa hızlı bir şekilde çıkarılması ve içinde bulunan sağlığa zararlı mikroorganizmaların uzaklaştırılması yöntemidir. UHT sütlerde mikroorganizma bulunmaması nedeni ile açılana kadar buzdolabında muhafaza edilmesine gerek yoktur. UHT süt ve normal süt hemen hemen aynıdır ancak yüksek ısıya maruz kalması nedeni ile içindeki mineral ve vitaminler çok düşük oranda kayba uğrayabilmektedir.
• Pastörize Süt; Çiğ sütün, kendine has besin değerleri korunarak zararlı mikroorganizmaların uzaklaştırılması yöntemi ile elde edilmektedir. Uht sütün aksine yüksek ısı yerine 72 – 80 derece ısıya 12 – 16 saniye maruz bırakılır.
• Aromalı Süt; Pastörize ve UHT süt içerisine, şeker, kakao, kahve, meyve veya meyve konsantreleri eklenerek elde edilen sütlerdir.
• Yüksek Proteinli Sütler; Pastörize sütlerin protein değerlerinin arttırılması, laktozun uzaklaştırılması ve genellikle aroma eklenmesi ile elde edilen sütlerdir.
• Hayvansal kaynaklı süt tüketmeyen kişiler için; Badem sütü, soya sütü, Hindistan cevizi sütü, pirinç sütü gibi alternatifler de üretilip market raflarında yerini almıştır. Bitkisel kökenli sütlerin besin değerleri hayvansal kaynaklı sütlerle aynı değildir.

 

Günlük 1 bardak süt içmek birçok hastalığın riskini azaltıyor

Protein insan vücudunun temel yapı taşıdır. Organların, dokuların önemli bir parçasıdır. Kemiklerin, kasların, cildin ve saçların çoğunu oluşturmaktadır. Kalsiyum sağlıklı kemikler ve dişler için vücudun ihtiyacı olan bir mineraldir. Ayrıca kasların kasılmasına yardımcı olmak, kalp atış hızını düzenlemek ve sinirlerin verimli bir şekilde sinyal vermesine de yardımcı olmaktadır.

Günde yaklaşık 1 bardak yağsız/ yarım yağlı süt içmek sağlıklı beslenmenin bir parçası olabilir. Alerjiniz veya laktoz intoleransınız yoksa bu iyi bir seçimdir. Her gün yağsız/ yarım yağlı süt içmek kardiyovasküler hastalık, felç, yüksek tansiyon, kolorektal kanser, metabolik sendrom, obezite ve osteoporoz riskini azaltabilmektedir.

Uyumakta zorluk çeken kişilerin yatmadan hemen önce ılık süt içmesi genellikle uykuya geçişi kolaylaştırabilir. Çünkü süt, vücudun iki beyin kimyasalını üretmek için kullandığı triptofanı içermektedir. Bunlar serotonin ve melatonindir. Bu hormonlar vücudun uyku için rahatlamasına yardımcı olmaktadır.

Çiğ süt kullanımında dikkatli olun!

Çiğ süt pastörize edilmemiş süttür. Pastörizasyon sırasında süt, listeriyoz, tifo, tüberküloz, difteri, Q ateşi ve brusellaya neden olabilecek zararlı mikroorganizmaları öldürmek için ısıtılmaktadır. Çiğ sütteki mikroorganizmalar birçok kişiyi hasta edebilmekte, ancak özellikle çocuklar, ileri yaştaki kişiler, hamileler ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler (nakil hastaları ve kanser veya HIV/AIDS hastaları gibi) için riskli olabilmektedir.

Sütün kısıtlı kullanımında süt ürünlerini de azaltmak gerekiyor

Zengin besin bileşimi ile beslenmenin önemli bir parçası olan süt, kişinin genel sağlık durumuna göre risk teşkil edebilmektedir. Özellikle kalp- damar hastalıkları bulunan kişilerde tam yağlı ve yüksek miktarda süt tüketimi, damar içi plak oluşumunu arttırabilmektedir. Kan yağları (Trigliserid, kolesterol, LDL vb.) yüksek seyreden bireyler tam yağlı sütler yerine yağı azaltılmış sütleri tercih etmelidir. Süt tüketimi yalnızca süt ile sınırlandırıp, süt ürünlerinin yüksek tüketimine de devam edilmemelidir. Tam yağlı süt tüketimi, kan yağlarınızı artırabilmektedir.

Fazla miktarda süt tüketiminin vücuda olumsuz etkileri olabiliyor

Kemik erimesine bağlı kalça kırıkları olan veya kırık oluşuma yatkın olan kişilerde yüksek süt ve süt ürünü tüketiminin yapılan çalışmalarda bir anlamı olmadığı belirlenmiştir. Kemik sağlığının korunumu yalnızca kalsiyum alımına bağlı değil, aynı zamanda magnezyum ve D vitamini ile de ilişkilidir. Süt kemik yoğunluğu ve kemik sağlığı ile ilişkilidir. Ancak kemik kırıklarına anlamlı bir etkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle bu gibi rahatsızlıkları olan kişilerde yüksek süt tüketiminin tek başına bir anlamı yoktur.

Kalori kısıtlaması söz konusu olmadığında diyete süt eklemek kilo vermeyi desteklememektedir. Sütün kilo vermeye direkt bir etkisi yoktur. Tüketim şekline göre herhangi bir diyete dâhil olmayan kişilerde kilo alımını da destekleyebilmektedir.

Her besinde olduğu gibi süt içinde “Azı Karar, Çoğu Zarar” denebilir. Tükettiğiniz besinlerin mahiyeti kadar miktarları da önem arz etmektedir. Tüketim miktarı, çeşidi ve sıklığı genel sağlığımız ile birebir ilişkilidir.

Süt tüketiminizi artıracak lezzetli bir içecek tarifi                    

Çocuklar ve yetişkinler pratik bir şekilde hazırlanan bu içecek tarifini yaz kış tüketebilir

Elmalı Tarçınlı Süt

Malzemeler;
500 ml yarım yağlı süt
1 yeşil elma
 1 tatlı kaşığı toz tarçın

 Tüm malzemeleri blenderdan geçirdikten sonra afiyetle içebilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yoğun talep üzerine buluşmaları sıklaştırma kararı aldıklarını belirten Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal “Hem üreticilerimizi desteklemek hem de halkımızın temiz, adil ve güvenilir gıdaya erişimini kolaylaştırmak için çalışıyoruz” dedi. 

ÜRÜNLER TOPRAKTAN TEZGAHA GELİYOR

Karşıyaka Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü tarafından her ay Bostanlı Zühtü Işıl Meydanı’nda düzenlenen ‘Yerel Üretici Buluşması’ yoğun ilgi görüyor. Bu ay kurulan yerel pazar da İzmir’in ilçelerinden gelen 28 üretici ve çok sayıda vatandaşın katılımıyla gerçekleşti. Pazarda Karşıyakalılar aracısız olarak üreticisinden taze sebze, meyve ile çeşitli doğal gıda ürünlerini satın alma imkanı buldu; üreticiler de emeklerinin, alın terlerinin karşılığını aldı. Ayrıca vatandaşlar yetkililere pazarın ayda bir yerine iki kez düzenlenmesini istediklerini iletti. Üreticiler de imzalı olarak aynı talepte bulundu. Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal tarafından olumlu karşılanan talep, Temmuz ayı itibarıyla uygulamaya konulacak. 

HEM ÜRETİCİYE HEM TÜKETİCİYE DESTEK

Yerel Üretici Buluşması ile kırsalda kalkınmaya katkı sunarken, Karşıyakalılara da kaliteli ve doğal gıdalara aracısız olarak erişme imkanı sağladıklarını belirten Başkan Ünsal “Gıda tedarik zincirini kısaltarak üretici ve tüketiciyi doğrudan buluşturmayı hedeflediğimiz buluşmalarımızın gördüğü ilgiden büyük memnuniyet duyuyoruz. Karşıyakalıların sağlıklı gıdaya ulaşabilmesi, üreticilerimizin de emeklerinin, alın terlerinin karşılığını alabilmesi bizler için çok değerli. Buluşmaların ayda iki kez gerçekleşmesi talebini karşılıksız bırakmamız mümkün değil. Bu ilgi ve talep sürdükçe, yurttaşlarımızı ve üreticilerimizi Karşıyaka’da bir araya getirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Kocaeli Su Kazaları Engelleme Merkezi (KOSKEM), 2024 yılı deniz sezonu için toplandı. Kocaeli İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nda gerçekleştirilen toplantıda yeni sezonda yapılacak çalışmalar ele alındı.

Sivil toplum kuruluşlarının istek, görüş ve önerilerinin değerlendirildiği toplantıya Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanı Ömer İslamoğlu, Müdahale Şube Müdürü Hüseyin Gürbüz, kurum ve STK temsilcileri katıldı.

YENİ SEZON 15 HAZİRAN’DA BAŞLIYOR

Denize giren vatandaşların güvenliği için canla başla çalışan

Büyükşehir’in KOSKEM ekibi, 2024 yılı deniz sezonuna hazır. Geçtiğimiz yıl deniz sezonunda 2 bin 197 kişinin hayata yeniden tutunmasını sağlayan KOSKEM, 15 Haziran’da başlayacak yeni sezon öncesi toplantıda bir araya geldi. Toplantıda kamu kurum ve sivil toplum kuruluşlarının hangi bölgelerde görev alacağı ve katılımcı sayılarının belirlenmesi konusu görüşüldü.

CANKURTARANLARA SIKI EĞİTİM

15 Haziran-15 Eylül tarihleri arasını kapsayan deniz sezonunda

3 ilçedeki 13 sahil bölgesinde haftanın yedi günü cankurtaranlık hizmeti verilecek.  Sezonda görev alacak cankurtaranlar ilk olarak hazırlıklara havuz çalışmalarıyla başlayacak. Cankurtaranlar boğulma vakalarına hızlı ve yerinde müdahale için sıkı eğitimden geçirilecek. Cankurtaranlar İzmit, Gebze, Körfez, Karamürsel ve Gölcük’te bulunan yüzme havuzlarında kondisyon ve kurtarma tekniklerini öğrenecek. Cankurtaran eğitimlerinin sonunda tüm katılımcılarla birlikte ortak kurtarma tatbikatı yapılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kardeşler arasında yapılan kıyaslamanın bazen ebeveyn öfkesinden bazen de çocukların bu şekilde motive olacağı düşünüldüğünden yapıldığına vurgu yapan Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, “Çocuklara ne söylenecekse kardeşinden söz etmeden doğrudan söylenmelidir.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, kardeş kıskançlığı konusunu değerlendirdi.

Kardeşe yönelik kıskançlık doğal bir duygu…

Kardeşe yönelik kıskançlık duygusunun, çocuklarda anne babalarının sevgisini ve ilgisini paylaşma zorunluluğu ortaya çıktığında doğal olarak gelişen bir duygu olduğunu ifade eden Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, kardeşler arasında kıskançlık, rekabet ve kavga yaşanmasının doğal olduğunu ancak bu duygunun, çocuklarda saldırganlık, öfke veya içe kapanma gibi pek çok farklı biçimde dışa yansıyabileceğini vurguladı.

Ebeveyn tutumları kıskançlığın artmasına neden olabiliyor

Büyüklerin etkisi olmadan da kardeşlerin kendi aralarında kıskançlık gelişebileceğini dile getiren Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, “Ancak ebeveyn tutumları, anne babanın ortak olmayan yaklaşımları veya çocuklar arasında yapılan kıyaslamalar kardeşler arasındaki rekabetin artmasına ve dolayısıyla kıskançlığın artmasına neden olabilir. Kardeşler arasında yapılan kıyaslama bazen ebeveyn öfkesinden meydana gelir bazen de çocukların bu şekilde motive olacağı düşünüldüğünden yapılır. Her iki durumda da kıyaslanmak çocuğun duygusal gelişimine zarar vericidir. Çocuklara ne söylenecekse kardeşinden söz etmeden doğrudan söylenmelidir.” dedi.

Her bir çocuğun kişisel ihtiyaçlarına odaklanılmalı

Çocuklara ne yapılması gerektiğini kıyaslama yapmadan tarif etmek gerektiğini de kaydeden Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, “Burada anahtar kelime tarif etmektir. Önemli olan bir başkasının veya kardeşinin ne yapıp yapmadığı değil, o an çocuğun davranışına odaklanmaktır. Bununla birlikte ebeveynler çocuklara eşitlik tanımak ister. Ne alınıyorsa diğer kardeşe de alınır, ne isteniyorsa diğer kardeş de sahip olur. Bu durum zaman zaman çocukların kendilerini kardeşleriyle kıyaslamasına neden olabilir. Sürekli olarak kardeşini izler, neye sahip olup olmadığına sonra da kendisinin sahip olup olmadığına bakar. Bunun yerine her bir çocuğun kişisel ihtiyaçlarına odaklanmak ve ihtiyaçlarına uygun biçimde onlara zaman ayırmak değerlidir.” şeklinde bilgi verdi.

Çocuklu döneminde yaşanan kardeş kıskançlığı devam edebiliyor

Çocukluk döneminde yaşanan kardeş kıskançlığının yetişkinlik döneminde ortadan kalkabileceğini veya devam edebileceğini de anlatan Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, şunları söyledi:

“Özellikle bu duygu yetişkinlik evresinde arkadaşlık veya romantik ilişkilerde sıklıkla ortaya çıkmakta, sosyal ilişkilerde ise başkasına güven duyamama veya özgüven düşüklüğüne sebep olabilmektedir. 

Kıskançlık duygusuyla başa çıkmak için ebeveynler çocukların duygularını görmezden gelmemeli veya inkar edilmemelidir. Aksine duygularının dinlendiğini, fark edildiğini gören çocuk ‘anlaşılıyorum’ düşünceleri ile duygularını yavaşlatabilir ve tepkilerini düzenleyebilecek duruma gelebilir. Çocukların kardeşlerine yönelik olumsuz veya düşmanca duygularını yaratıcı bir şekilde ifade etmesine, dışa vurmasına olanak sağlanmalıdır. Bunun için oyuncak bebekler kullandırılabilir, duygularını ve düşüncelerini ifade edebilmesi için resim çizdirebilir ya da yaşı uygunsa mektup yazdırılabilir. Bu durum kıskançlığın veya öfkenin olumlu yönden dışa vurulmasını ve bastırılmamasına yardımcı olur.”

‘Kimse kimseye zarar veremez’ şeklinde ev kuralı oluşturulmalı

Kardeşe yönelik zarar verici davranışları durdurmanın ebeveynlerin görevidir olduğunu da vurgulayan Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, ‘kimse kimseye zarar veremez’ şeklinde tüm aile üyelerini kapsayacak bir ev kuralı oluşturması gerektiğini de söyledi.

Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, sözlerini şu şekilde tamamladı: 

“Bununla birlikte öfkenin, kızgınlığın normal bir duygu olduğunu açıklamak ve nasıl güvenli şekilde isteklerini ifade edilebileceğini göstermek yararlıdır. Bunun için çocuktan kızgınlığını sözcüklerle anlatmasını, neler hissettiğini kardeşine söylemesini isteyebilirsiniz. Bu noktada en önemli yaklaşımlardan bir diğeri ise dikkati sadece saldırgan olan çocuğa yöneltmemektir.

Saldırgan davranışlar gösteren çocuğu durdurduktan sonra zarar gören kardeşle de ilgilemek gereklidir. Sakinleştikten sonra bir sonrakinde bu anlaşmazlık tekrar ortaya çıktığında neler yapabilecekleri ve kabul edilebilir çözümleri birlikte belirlemek kardeş kıskançlığında bireysel ilginin dışında ortak çözüm bulmaya yönlendirecektir.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 15’ler Birlik Dayanışma Bilim ve Kültür Derneği, Ege 78’liler Demokrasi ve Dayanışma Derneği, İzmir 68’liler Platformu iş birliğiyle Türk edebiyatının önemli isimlerinden Nâzım Hikmet’i aramızdan ayrılışının 61’inci yılında “61 Yıllık Hasret Nâzım Hikmet” başlıklı etkinlikle anacak. Kent Arşivi, Müzeler ve Kütüphaneler Şube Müdürlüğü tarafından organize edilen etkinlik, 3 Haziran Pazartesi günü Kültürpark’ta yer alan İzmir Sanat’ın bahçesindeki Nâzım Hikmet anıtının önünde başlayacak.

Özel program
Anma etkinliğinde yazar, tiyatrocu ve müzisyenler bir araya gelecek. Saat 18.00’de başlayacak etkinlikte Haluk Çetin’in gitar dinletisi, Özgür Başkaya’nın şiir dramatizasyonu, Okan Yüksel’in okuyacağı şiirler, şair ve yazar Ataol Behramoğlu, yazar Ömer Erdoğan ve Prof. Dr. Şerife Yalçınkaya’nın konuk olduğu söyleşi, “Grup Son Dakka”nın Nâzım Hikmet şiirleriyle bestelenen seçme şarkıları seslendireceği dinleti yer alacak.

Yolcu oyunu
İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İzBBŞT) ise İsmet İnönü Sahnesi’nde saat 20.30’da usta şair Nâzım Hikmet’in yazdığı “Yolcu” adlı oyunu seyirciyle buluşturacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, Sosyal Demokrasi Derneği’nin (SDD) Ankara’da düzenlediği “21. Yüzyılda Yeni Sosyal Demokrat Belediyecilik” başlıklı panele konuşmacı olarak katıldı. Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi’nde gerçekleşen ve açılış konuşmalarını Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ve SDD Genel Başkanı Sami Doğan’ın yaptığı panel iki oturum şeklinde gerçekleşti. Dinçer Demirkent’in moderatörlüğünü yaptığı “Yerel Yönetimlerde Yeni Vizyon Tartışmaları” başlıklı panelde, Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu’nun yanı sıra Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner ve Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin konuşma yaptı.

Dirençli yapılaşma birinci gündem olmalı

İzmir’in merkez ilçesi Konak’ın yapı stoğuna dikkat çekerek dönüşüm mesajları veren Başkan Mutlu, “Konak’ta kentsel dönüşüm gibi önemli bir görevimiz var. Kentsel dönüşümün öneminin farkındayız ve yerinde dönüşüm istiyoruz. Kentsel dönüşüm, kentlerde bugüne kadar eleştirdiğimiz yanlış yapılaşmaların, sosyal donatı eksikliklerinin yerine doğrusunu koyabilmek için bir fırsat. Dolayısıyla planlama ile yapılması, tek tek binaların dönüşmesinden ziyade bütüncül bir dönüşümün hedeflenmesi gereken bir çalışma olmalı. Barınma anayasal bir hak. Herhangi bir afette sizin canınızın korunuyor olması gerekir. Bu aslında bir devlet görevi ama geçen yıl yaşadığımız depremde de gördük ki canlarımızın bir değeri yok. Aslında bırakın Konak’ı, İzmir’i, bütün Türkiye’nin seferberlik ilan edip her yerde afetlere dirençli bir yapılaşmanın birinci gündem olması gerekiyor. Önümüzdeki beş yılda hedefimiz dönüşümü başlatabilmek” dedi.

Bunları çözmeden üzerine hiçbir şey koyulamıyor

Dijital ve şeffaf bir yönetim anlayışı benimsediklerini kaydeden Başkan Mutlu, “Kültürel ve ekonomik dönüşüm için katılımcılığı ve komşularımızın tüm çalışmaların içinde olmasını önemsiyoruz. Bir kadın belediye başkanı olarak bu dönemde özellikle bütçenin de kadınları gözeterek harcanması gerektiğini düşünüyorum. Yerel yönetimlerin sürekli hesap verdiği, mahallelerde toplantılarla yapılacak yatırımların planlandığı, komşularımızın aktif yurttaşlara evrildiği ve belediyelerin sürekli kendilerini denetlenir hissettiği bir yönetim anlayışını benimsiyorum. Yaya dostu olan, kaldırım işgallerinin son bulduğu bir ilçe istiyoruz. Gerçekten kaldırım nasıl yapılır, asfalt nasıl dökülür göstermek istiyorum. Çünkü mimarım ve bunun bir mesleki sorumluluk olduğunu düşünüyorum. Artık aynı şeylerin tekrar tekrar yapıldığı, yanlış malzemenin seçildiği, denetimlerin yapılmadığı, sürekli su baskınlarına uğrayan bir kentsel düzenin Türkiye’de kimse tarafından hak edilmediğini düşünüyorum. Bunlar temel belediyecilik hizmetleri gibi görünüyor ama bunları çözmeden üzerine hiçbir şey koyulamıyor. Ne kentlinin mutluluğu, ne refahı, ne de gündelik yaşamını kolay sağlaması konuşulabiliyor” ifadelerini kullandı.

Bizlere çok fazla görev düşüyor

Her geçen gün daha da artan kent yoksulluğuna vurgu yapan Başkan Mutlu, “Elimizi asla çekmememiz gereken çok sayıda kadın, engelli, yaşlı ve genç var. Bunlarla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Genç ve çocuk nüfusumuz fazla ama onları çok mutlu edecek mekansal alanlar yok. Dolayısıyla dönüşümü sosyal ve kültürel dönüşüm için de fırsat olarak görüyoruz. Halk sağlığı bu dönemde bütün yerel yönetimlerin en çok ilgilenmesi gereken konulardan biri. Çünkü ülkemizde sağlık sistemi de çökmüş durumda. Devletin hastanelerinde aylar öncesinden anca randevu alabiliyorsunuz. Yağmur sularını biriktirerek su sıkıntımızı nasıl giderebiliriz yönünde çalışmalarımız var. Kamusal alanda parklarımızı nasıl arttırabiliriz ve kentte güvenli şekilde nasıl ekolojik koridorlar oluşturabiliriz çalışmalarımız devam ediyor. Konak’ta sosyal demokrat belediyecilik örneği göstererek beş yılın sonunda kimse kendini öteki hissetmesin istiyoruz. Bizlere önümüzdeki beş yılda çok fazla görev düşüyor çünkü 2028 yılında iktidar olmaya yürüyen bir partinin belediye başkanlarıyız. Bütün çalışmalarımızı buna göre yapıyoruz” açıklamasını yaptı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

FC Barcelona’nın ve Almanya Milli Takımı’nın orta sahasını yetenek ve zeka dolu oyunuyla yöneten İlkay Gündoğan, Ford Trucks’ın marka elçisi olarak görev yapacak. Ford Trucks’ın güçlü ve güvenilir takım arkadaşlığını anlatan iş birliği başlıyor. 

İlkay Gündoğan disiplinli çalışması, saha içindeki liderliği ve oyun zekasıyla futbolseverlerde çok farklı bir yere sahip bir isim. “Her Yükte Birlikte” vizyonuyla değer yaratan Ford Trucks ve sahadaki yükü paylaşıp takımını zirveye taşıyan İlkay Gündoğan, mükemmeliyet ve güvenilirlik başta olmak üzere birçok değerde ortaklaşıyorlar.

İlkay Gündoğan, Ford Trucks ile imzaladığı bu yeni anlaşmadan dolayı büyük bir heyecan duyduğunu belirtti. Gündoğan, “Ford Trucks gibi globalde başarı yakalamış bir markayla iş birliği yapmaktan gurur duyuyorum. Her zaman sahada ve saha dışında en iyisini hedefledim. Ford Trucks da aynı anlayışa sahip bir marka. Birlikte harika işlere imza atacağımıza inanıyorum” sözleriyle heyecanını dile getirdi.  

Ford Trucks Pazarlama Lideri Emine Coşkun, İlkay Gündoğan ile yapılan iş birliğinin markaları için heyecan verici olduğunu vurguladı ve ‘İlkay Gündoğan, futbol dünyasında sadece bir oyuncu olarak değil, aynı zamanda liderliğiyle de dikkatleri üzerine çeken bir isim. Onun çalışma temposu, kararlılığı, güvenilirliği ve başarıya olan inancı bizim marka değerlerimizle mükemmel bir uyum yakaladı. Bu sponsorluk anlaşmasının hem Ford Trucks hem de İlkay Gündoğan için yeni fırsatlar yaratacağına inanıyoruz” dedi. 

Ford Trucks ile İlkay Gündoğan’ın buluştuğu ve Barcelona’da çekilen reklam filmi, Euro 2024 turnuvası boyunca ekranlarda seyircilerle buluşacak. Bu iş birliği çerçevesinde marka iletişimleri TV yayınlarının yanı sıra dijital mecralarda da 2025 Haziran sonuna kadar devam edecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı