Son dönemlerde oldukça popülerlik kazanan dijital oyun tasarım bölümü; bilgisayar, konsol ve mobil platformlarda dijital oyunların kültürü, tarihi, teknolojisi, üretim süreçleri ve tasarım konularında uzmanlaşmak isteyen öğrenciler için ideal bir program sunuyor. Dijital oyun dünyasında kariyer yapmak isteyen adaylar için bölüm hakkında bilgiler veren İstinye Üniversitesi Öğretim Görevlisi Memduh Can Tanyeli, “Öğrencilerin, oyun dünyasının her yönünü ele alan kapsamlı ve disiplinler arası bir eğitim alıyor. Bu nedenle de dijital oyun tasarımı bölümü, yaratıcılığınızı ifade etmenin ve teknolojinin sunduğu sınırsız olanakları keşfetmenin mükemmel bir yolunu sunuyor” dedi. 

Öğrencilere oyun geliştirme sürecinin tüm aşamalarını öğretmeyi amaçlayan Dijital Oyun Tasarımı bölümü, yaratıcı düşünme, teknik beceriler ve oyun mekaniği konularında derinlemesine bir eğitim sunarak, öğrencilere hem görsel tasarım hem de programlama alanında sağlam bir temel kazandırıyor. Öğrencilerin oyun tasarımındaki yenilikçi yaklaşımlarını geliştirmelerine ve oyunların kullanıcı deneyimini en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı olan bu program hayal güçlerini kullanarak oyun dünyasında fark yaratmalarını sağlayan bir eğitim ortamı sunuyor.

Oyun dünyasının her yönünü ele alan kapsamlı ve disiplinler arası bir eğitim sunan İstinye Üniversitesi Dijital Oyun Tasarımı bölümü; bilgisayar, konsol ve mobil platformlarda dijital oyunların kültürü, tarihi, teknolojisi, üretim süreçleri ve tasarım konularında uzmanlaşmak isteyen öğrenciler için ideal bir program sunuyor.

“GELECEĞİN DİJİTAL OYUN PROFESYONELLERİNİ YETİŞTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ”

İstinye Üniversitesi Dijital Oyun Tasarımı bölümünün, birçok mesleği ve disiplini bir araya getiren bir eğitim programı sunduğunun altını çizen Tanyeli, “Öğrencilerimizin dijital oyun tasarımı sürecinin tüm bileşenlerine dair farkındalık ve okuryazarlık geliştirmelerini istiyoruz. Bu kapsamda hem kantitatif hem de kalitatif düşünce ve yaklaşımlara ait üretim süreçlerine hâkim olacak şekilde eğitim alıyorlar. Öğrencilerimiz, eğitimleri boyunca projeler üretiyor, sınavlara giriyor ve dijital oyun tasarımı alanının bileşeni olan alt uzmanlıklara yönelik özel ilgi alanlarını geliştirme fırsatı buluyorlar. Dijital oyun tasarımı, yalnızca oyun yazılımı üretmek, hikâye yazmak veya görsel sanat çalışmaları yapmakla sınırlı olmayan, bütünleşik bir disiplin. Dijital oyun tasarımı bölümü öğrencilerimiz bu birleşik eylemleri yönetmeleri, uygulayacak ve tasarlayacak. İstinye Üniversitesi olarak, geleceğin dijital oyun profesyonellerini yetiştirerek, sektördeki nitelikli insan kaynağı açığını kapatmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

DİJİTAL OYUN SEKTÖRÜNÜN BÜYÜKLÜĞÜ 450 MİLYAR DOLAR

2024 itibariyle yaklaşık 450 milyar dolarlık bir değere sahip olan dijital oyun piyasasının, günümüzde dijital müzik ve sinema sektörlerinden daha büyük bir hacme ulaştığını ifade eden İstinye Üniversitesi Öğretim Görevlisi Memduh Can Tanyeli, “2030 yılında yaklaşık 3 milyar insanın dijital oyun tüketicisi olacağı öngörülüyor. Bu büyüme, sektörde nitelikli insan kaynağına olan ihtiyacın da hızla artmasına neden oluyor. Sektörün yıllık büyüme hızının yüzde 8’e yakın olduğu göz önüne alındığında, dijital oyun tasarımı eğitimi almış profesyonellere olan talep de sürekli olarak artıyor. Sürekli gelişen ve yeniliklere açık bir alan olan dijital oyun sektörünün, yeni start-up’ların ve yatırımcıların ilgisini çektiğini aktaran Tanyeli, “Aynı zamanda mevcut prodüksiyon firmaları ve stüdyolar da büyümeye devam ediyor. Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC) başlattığı ve ilki 2025 yılında Suudi Arabistan’da düzenlenecek olan Olimpik e-Spor oyunları, dijital oyunların toplumun geniş kesimleri tarafından ilgiyle takip edilen bir sektör haline geldiğini kanıtlıyor. Türkiye’deki dijital oyun tasarımı piyasasında nitelikli insan kaynağına olan ihtiyaç sürekli olarak artıyor. Şirketler, dijital oyun üretiminde uzmanlaşmış, üretim süreçlerinin her aşamasına hâkim ve bu mesleğin eğitimini almış profesyoneller arıyor. Bu bağlamda, dijital oyun kültürüne, tarihine, kuramına ve tasarım prensiplerine meraklı ve yetkin bireyler ön plana çıkıyor” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer Belediyesi’nin, açık havada düzenlediği zumba atölyeleri sona erdi. İbrahim Yazıcı Stadyumu’nda bine yakın Nilüferli’nin katılımıyla düzenlenen etkinliklerin son gününe Nilüfer Belediyespor Kulübü Kadın Voleybol Takımı da katıldı.

Nilüfer Belediyesi’nin, “Sporla Zinde Kal” sloganıyla düzenlediği etkinlikler ile her yaştan Nilüferli sporla buluştu. İbrahim Yazıcı Stadyumu’nda gerçekleştirilen etkinliklerde katılımcılar, bir ay boyunca eğitmenler eşliğinde yoga ve zumba atölyeleriyle hem stres attı hem de spor yaptı.

KADIN VOLEYBOL TAKIMI DA KATILDI

Nilüfer Belediyesi’nin yaz mevsimi ile açık havaya taşınan spor etkinlikleri yoğun bir ilgiyle gerçekleştirildi. Duygu Göktaş eğitmenliğinde düzenlenen zumba atölyesine 5 hafta boyunca yaklaşık bin kişi katıldı. Atölyenin son gününün sürpriz konukları ise Nilüfer Belediyespor Kulübü Kadın Voleybol Takımı oldu. Zumba atölyesine katılan voleybolcular, Nilüferliler ile birlikte keyifli vakit geçirdi.

İbrahim Yazıcı Stadyumu’nda ücretsiz olarak gerçekleştirilen spor etkinlikleri perşembe günleri yoga ile devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Boeing Yönetim Kurulu, Robert K. “Kelly” Ortberg’i 8 Ağustos 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere şirketin yeni Başkanı ve İcra Kurulu Başkanı olarak atadığını duyurdu. Ortberg aynı zamanda Boeing’in Yönetim Kurulu’nda da görev yapacak.

Ortberg, Ocak 2020’den bu yana Başkan ve CEO olarak, 2009’dan bu yana da Boeing Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmakta olan ve bu yılın başında emekli olma planını açıklayan Dave Calhoun’un yerine geçecek.

Yönetim Kurulu Başkanı Steven Mollenkopf, “Yönetim Kurulu olarak, Boeing’in bir sonraki CEO’sunu seçmek için son birkaç aydır oldukça kapsamlı bir süreç yürüttük.  Kelly Ortberg, Boeing’i gelecek yeni dönemde yönetmek için doğru beceri ve deneyime sahip. Havacılık ve uzay sektöründe saygın bir konuma sahip olan Kelly Ortberg, aynı zamanda güçlü ekipler kurma ve karmaşık mühendislik ve üretim şirketlerini yönetme konusunda da haklı bir üne sahip deneyimli bir lider. Boeing’in köklü tarihinde büyük öneme sahip bu dönemde, Ortberg’in yönetiminde kendisiyle birlikte çalışacak olmaktan çok mutluyuz. Bununla birlikte Boeing Yönetim Kurulu olarak; önce Yönetim Kurulu Başkanı, ardından da CEO olarak görev yapan Dave Calhoun’a şirketimizin son yıllarda geçmekte olduğu zorlu dönemde gösterdiği güçlü liderlik ve yol göstericiliği için teşekkür ederiz.” dedi. 

Ortberg ise yaptığı açıklamada “Bu ikonik şirkette görev almaktan son derece onur ve gurur duyuyorum. Sektörümüzün öncüsü ve lideri olan Boeing muazzam ve zengin bir geçmişe sahip.  Ben de şirketin bu geleneğini, güvenlik ve kaliteyi ön planda tutarak, 170.000’den fazla özverili çalışanıyla birlikte sürdürmeye kararlıyım. Yapılacak çok iş var ve bir an önce başlamak için sabırsızlanıyorum.” dedi. 

64 yaşındaki Ortberg bu görevi, havacılık ve uzay alanında 35 yılı aşkın liderlik deneyimi ile üstlenecek. Kariyerine 1983 yılında Texas Instruments’ta mühendis olarak başlayan Ortberg, 1987 yılında Rockwell Collins’e Program Yöneticisi olarak katıldı. Şirkette giderek daha önemli liderlik pozisyonlarında görev alan Ortberg, 2013 yılında şirketin Başkanı ve CEO’su oldu. Şirkette beş yıl boyunca liderlik görevini yürüten Ortberg, Rockwell Collins ile United Technologies ve RTX’in birleşme sürecini, RTX’den 2021 yılındaki emekliliğine kadar yönetti. RTX’in Yönetim Kurulu da dahil olmak üzere sektörde birçok önemli liderlik görevini yürüten Ortberg, hali hazırda araç sistemleri mimarisinde sektör lideri olan küresel teknoloji şirketi Aptiv PLC’nin Yönetim Kurulunda da görev yapıyor. Ortberg aynı zamanda Havacılık ve Uzay Sanayicileri Derneği (AIA) Yönetim Kurulu eski Başkanıdır.

Kelly Ortberg, lisans eğitimini Iowa Üniversitesi’nde Makine Mühendisliği alanında tamamlamıştır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Görme Engelliler Derneği Konya Şube Başkanı Mustafa Karaca, Kemer Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Derya Baytekin’i ziyaret etti. Karaca’ya ziyareti sırasında dernek üyeleri de eşlik etti. 

Ziyarette, görme engelli bireyler ile gören vatandaşları bir araya getirmek ve farkındalık oluşturmak otellere erişebilirlik anlamında yapılacak olan projeler ve çalışmalarla ilgili fikir alışverişinde bulundu. 

Başkan Yardımcısı Baytekin, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, her insanın bir engelli adayı olduğunu hatırlatarak, görme engelli vatandaşların otellerde gören insanlarla bir araya gelerek sosyal hayata daha fazla entegre olmalarını sağlamak için çalışmalar gerçekleştirdiğini söyledi. 

Türkiye Görme Engelliler Derneği Konya Şube Başkanı Karaca ile iş birliği içerisinde projeler yapmak istediklerine değinen Baytekin, Kemer Belediyesi olarak ellerinden gelen tüm desteği vereceklerini kaydetti.

Karaca ise desteklerinden dolayı Başkan Yardımcısı Baytekin’e teşekkür ettiğini ifade etti. 

Öte yandan görme engelli bireylerin yarın saat 21:00’da Kemer Belediyesi Deniz Kafe’de müzik yapacakları belirtildi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İran’ın başkenti Tahran’da İsrail tarafından düzenlenen suikastla katledilen Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye için Konya’da gıyabi cenaze namazı kılındı.

Sultan Selim Camii’nde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazına; AK Parti Konya Milletvekilleri Tahir Akyürek, Orhan Erdem, Mustafa Hakan Özer, Selman Özboyacı, Mehmet Baykan, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri ve binlerce vatandaş katıldı.

Namaz öncesinde ve sonrasında Mevlana Meydanı’nda toplanan vatandaşlar, tekbir getirerek “Kahrolsun İsrail” sloganları attı.

Namazın ardından İsmail Heniyye ve Filistin halkı için dua edildi.

3 AĞUSTOS’TA MEVLANA MEYDANI’NDA BULUŞALIM 

Konya’da 3 Ağustos Cumartesi günü saat 17.30’da Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu öncülüğünde İsrail’in Gazze’deki katliamlarını protesto etmek için büyük bir buluşma organize edilecek.

Şehit İsmail Heniyye, geçtiğimiz gün İslam dünyasına bir çağrı yaparak, 3 Ağustos Cumartesi günü İsrail’in Gazze’deki soykırımını ve insanlık dışı muamelelerini lanetlemeye davet etmişti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Halk Ekmek Fabrikamızda üretimi gerçekleştirilen ekmeğin satış fiyatında maliyetlerdeki artıştan dolayı Yönetim Kurulu kararına istinaden fiyat artışı gerçekleşmiştir. Üretimini gerçekleştirdiğimiz ekmek herhangi bir kar amacı güdülmeksizin 7.5 TL’ye zararına satılmaktadır.

Artan maliyetlerin bazıları şu şekildedir.
Un 50 KG 2023 Temmuz ayı 353 TL – 2024 Temmuz ayı 720 TL %103,5
Maya 2023 Temmuz ayı 340 TL – 2024 Temmuz ayı 450 TL %32.5
Tuz 1 Ton 2023 Temmuz ayı 2.900 TL – 2024 Temmuz ayı 3.400 TL %17.2
Buz 25 KG 2023 Temmuz ayı 25 TL – 2024 Temmuz ayı 55 TL %119
Kepek 40 KG 2023 Temmuz ayı 220 TL – 2024 Temmuz ayı 330 TL %50
Doğalgaz Faturası 2023 Temmuz ayı 82.000 TL – 2024 Temmuz ayı 165.000 TL %101
Elektrik Faturası 2023 Temmuz ayı 8.500 TL – 2024 Temmuz ayı 16.500 TL %95
Su Faturası 2023 Temmuz ayı 3.500 TL – 2024 Temmuz ayı 13.000 TL %272
İşçi Maaşı 2023 Temmuz ayı 11.400 TL – 2024 Temmuz ayı 25.000 TL %119
Sigorta Primi 2023 Temmuz ayı 2.379 TL – 2024 Temmuz ayı 7.819 TL %227

Vatandaşlarımızın bütçesine katkıda bulunan Halk Ekmeğin birçok şehirde satış fiyatı 8-10 TL’ye yükselmişken Salihli’de 7,5 TL’ye satışa sunulmuş, fiyat artışı olmasına rağmen soluksuz artan maliyetlerden dolayı zararına satışlar devam etmektedir.

Halk ekmekten faydalanamayan vatandaşlarımızın da hakkının bulunduğu, özellikle dar gelirli hemşehrilerimizin yararlandığı Halk Ekmek üzerinden siyaset yapmaya çalışanları ve oluşan mali tabloyu kamuoyunun takdirine sunuyoruz.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünya tarihinin en sıcak günlerinin yaşandığı son zamanlarda bir yandan şehirler sıcaktan kavrulup diğer yandan iklim kaynaklı orman yangınları ve tayfunlar dünyanın dört bir yanındaki geniş toprakları harap ederken, dünyanın hemen her yerindeki karar alıcılar içinde bulundukları toplulukları acilen iklime dayanıklı hale getirmenin yollarını arıyor. Sıcaklıklar 50’li derecelere çıktığında insanlar nasıl serin tutulabilir? Kırılgan hale gelmiş mahalleleri heyelanlardan, ani sellerden ve diğer iklim kaynaklı afetlerden korumanın yolları neler olabilir? Uzun süreli kuraklık durumlarında evlere, hastanelere ve otellere yeterli su temini nasıl sağlanabilir? İşçileri iş yerindeki ısı stresinden korumanın yolları neler olabilir?

Bu tür soruların yanıtlanmasına yönelik olarak, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Türkiye genelindeki bölgesel ve yerel yetkililerin, işletmelerin, üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının iklim değişikliğinden kaynaklı tehditlerle başa çıkacak hale gelebilmelerine yardımcı olmak amacıyla kapsamlı bir eğitim tasarladı ve bu girişimi hayata geçirdi. İklim eylemi çalışmaları söz konusu olduğunda bu tür girişimler “uyum” çabaları olarak adlandırılıyor ve iklim değişikliğine neden olan karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik olarak tasarlanan “azaltım” çabalarının yetersiz kalması nedeniyle de giderek daha gerekli hale geldiler. 

UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, “İklim değişikliğinin sebep olduğu riskler gerçek ve acil. Dolayısıyla bu eğitim, teorik bir çalışmadan ziyade, insan hayatını ve geçim kaynaklarını aşırı sıcaklık, kuraklık, ani seller ve orman yangınları gibi hemen her gün karşılaştığımız iklim tehditlerinden korumakla görevli yerel karar alıcılara doğru bilgi ve araçları sağlamaya yönelik uygulamalı bir çalışma.” dedi.

30-31 Temmuz 2024 tarihlerinde Ankara’da düzenlenen iki günlük eğitim bugün tamamlanıyor. Önümüzdeki dokuz ay boyunca 19 ilde daha devam edecek olan eğitimlere en az 600 yerel karar alıcının katılması bekleniyor. Eğitim programının ilk gününde iklim etkileri ve modellemesi, sektörel uyum ve kentsel uyum konuları ele alındı, ikinci gününde ise ilgili ildeki temel sektörlere yönelik içerikler sunulacak. Örneğin Ankara’daki eğitimde enerji, sanayi ve halk sağlığı sektörlerine odaklanılıyor. Amaç, katılımcıları yerel iklim riskleri konusunda bilinçlendirmek ve bu riskleri azaltmaya yönelik eylemlerden öncelikli olanları belirlemek.   

Eğitim programı, iklim değişikliğine uyumun hem sektörel hem de kentsel düzeyde artırılması yoluyla toplumsal dayanıklılığı teşvik etmek için tasarlanan 4,2 milyon Avro’luk “Türkiye’de İklim Değişikliğine Uyum Eyleminin Güçlendirilmesi” projesinin bir parçası. Proje, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa finanse ediliyor ve UNDP tarafından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı İklim Değişikliği Başkanlığı ile yakın ortaklık içinde uygulanıyor. 

Proje kapsamında yürütülen diğer faaliyetler arasında, Ulusal ve Kentsel Uyum Stratejisi ve Eylem Planı’nın güncellenmesi; uyum girişimlerine teknik destek sağlamak için bir “İklim Portalı” oluşturulması; dört pilot belediye (Konya, Muğla, Sakarya ve Samsun) için iklim değişikliği etkisi ve kırılganlık değerlendirmelerinin yanı sıra kentsel uyum stratejilerinin ve eylem planlarının hazırlanması;  ve projeye paralel olarak yürütülen 6,8 milyon Avro’luk uyum hibe programına destek verilmesi yer alıyor.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, ilçedeki 37 mahalle kadın derneğinin temsilcisi ile bir araya geldi. Geleceğe ilişkin görüş, öneri ve taleplerini dinleyen Başkan Şadi Özdemir, derneklerin mahallelerde daha etkin olmaları için üye sayılarını artırmaları çağrısında bulundu.

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, kadınların sosyalleşmesi, mahalle kültürünün yaşatılması, üretimde yer almaları; kadın istihdamının desteklenerek, ekonomiye dahil edilmesi gibi amaçlarla ilçede kurulan mahalle kadın derneklerinin temsilcileri ile buluştu. Karaman Dernekler Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen görüşmeye Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ile eşi Nuray Özdemir, Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcısı Okan Şahin ve 37 mahalle kadın derneğinin temsilcisi katıldı.

Nilüfer’de kadınlara, çocuklara, gençlere ve dezavantajlı gruplara önem verdiklerinin altını çizen Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, bu doğrultuda kadın örgütlenmelerini desteklemeye, büyütmeye ve geliştirmeye devam edeceklerini söyledi. Ekonomik gelir elde etmelerini de önemsediklerini belirten Başkan Şadi Özdemir, daha rahat ve özgür bir ortam sunmak için çalıştıklarını hatırlattı. Mahalle kadın derneklerine mekan sağlamaya çalıştıklarını da aktaran Başkan Şadi Özdemir, onlardan gelen taleplere cevap vermeye de çalıştıklarını vurguladı.

Bu anlamda mahalle kadın derneklerinin güçlü olması gerektiğinin altını çizen Başkan Şadi Özdemir, dernek temsilcilerinin özverili çalışarak, üye sayılarını arttırmaları çağrısında bulundu. Bu konunun çok önemli olduğunu vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, “Bir mahallede kadın derneği varsa onun binlerce üyesi olsun istiyoruz. Binlerce kişi ile bir araya gelelim istiyoruz. Belediyeden, merkezi hükümetten bir şey isteyecekseniz, bir talebiniz olacaksa, kültürel bir etkinlik yapacaksak o mahallenin kadınlarının ağırlığını oraya yansıması lazım. Kadın derneklerini büyütün. Büyüten büyür, bunu unutmayın. Siz büyüttükçe etki alanınız kuvvetlenir. Herkes sizin yanınızda olmak ister. Sizden isteğimiz mahallelerinizde çok kuvvetli olun. İletişim kurmadığınız kadın olmasın” diye konuştu.

Kadınların çalışma hayatı içerisinde yer alması ve sosyalleşebilmeleri için kreş yapım çalışmalarına devam ettiklerini de aktaran Başkan Şadi Özdemir, “Bir kreşimizi 11 Eylül’de açmayı hedefliyoruz. Bu yıl 5 kreşin de temelini atacağız. Kadınların, çocuklarının, torunlarının daha sağlıklı ortamda büyümesi ve özgürleşmesi adına bu adımları atıyoruz. Önümüzdeki yıla yetiştirmeyi planlıyoruz. Bu da gelecek yıl Eylül ayında 700-800 çocuğa da bakabileceğiz demektir. 5 yılın sonunda 15-20 kreşimiz kadınların özgürleşmesi için devreye girmiş olacak” dedi.

Nilüfer’deki kadın mahalle derneklerinin temsilcilerinin de söz aldıkları görüşme interaktif şekilde gerçekleşti. Toplantıya katılan temsilciler, öneri ve taleplerini belirterek, Nilüfer’in gelişimi için düşüncelerini dile getirdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bupa Türkiye Sağlık Hizmetleri’ne bağlı senCard Direkt Satış, Balıkesir, Aydın, Trabzon ve Sakarya’da açılan 4 yeni şube yatırımı ile Türkiye’de 18 ilde, 26 hizmet noktasına ulaştı. 

Sigorta sektöründe en güçlü ve yaygın dağıtım kanalı olma vizyonuyla faaliyetlere hız veren sigorta sektörünün güçlü ve yenilikçi markalarından senCard Direkt Satış, 2023 yılından itibaren yaptığı yatırımlar ile dikkat çekiyor.  Türkiye genelinde şube adedi ve çalışan sayısını hızla arttıran senCard Direkt Satış, yılın geri kalan döneminde de yatırımlarına devam etmeyi planlıyor.

Bu yıl içerisinde açılışı yapılan Aydın, Balıkesir, Sakarya ve Trabzon Şubeleri ile birlikte Türkiye genelinde 18 ilde 26 Şube’ye ulaşan senCard Direkt Satış, geçen yıl 400 olan çalışan sayısını  ise 1,5 yıl gibi kısa bir zaman diliminde  900 kişiye yükseltmiştir.

Başta sağlık sigortası olmak üzere tüm sigorta branşlarında “ihtiyaca göre değer yaratma” felsefesi ile faaliyet gösteren senCard Direkt Satış, “Kişiye Özel Sigorta Danışmanı” kavramını kurumsal ve güçlü organizasyonel yapı ile harmanlayarak müşterilerine güvenilir, hızlı ve kaliteli hizmet sunmayı amaçlıyor.

“Yıl sonuna kadar istihdam sayımızı yüzde 30 artıracağız”

senCard Direkt Satış Genel Müdürü Alen Karabetyan, “Müşterilerimiz ve iş ortaklarımızdan  oluşan ekosistemimiz için vazgeçilmez bir çözüm ortağı olmayı hedefliyoruz. Bu hedefimize ulaşmak adına, bir yandan tamamen özkaynaklarımızla gerçekleştirdiğimiz şube yatırımlarımıza devam ediyor diğer yandan özellikle gençlerimize yönelik istihdam yaratarak hem ülke ekonomisine katkı sağlamayı hem de donanımlı ve yetkin sigortacılar yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Bu doğrultuda, yılın geri kalan döneminde ikisi yeni illerde olmak üzere 6 yeni şube açılışı daha gerçekleştirip, ekip arkadaşı sayımızı yüzde 30 artırarak 1.200’e ulaştırmayı planlıyoruz.” dedi.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İslamoğlu, dünyanın karşı karşıya kaldığı iklim krizi ile ilgili ciddi tabloyu gözler önüne sererken, alınabilecek tedbirlerin önemine değiniyor. 

Borusan Holding’in sürdürülebilirlik çalışmalarının paralelinde hayata geçirdiği “Geleceğe İlham Buluşmaları”, ilham veren isimleri izleyicilerle bir araya getirerek sürdürülebilir bir gelecek vizyonu çizmeye devam ediyor. EKOIQ Genel Yayın Yönetmeni Barış Doğru moderatörlüğünde her ay düzenlenen buluşmalarda, uzmanlar ve konunun ilgilileri bir araya gelerek, toplumsal cinsiyet eşitliği, gençler ve iklim krizi, doğa ve insan ilişkisi, insan ve teknoloji gibi sürdürülebilirlik odaklı güncel konuları ele alıyor. Farklı bakış açılarının bir araya getirildiği bu ilham verici platformun yeni konuğu ise toplumu çevre konusunda bilinçlendirme çalışmalarıyla tanınan gazeteci Güven İslamoğlu oldu. 

Küresel ısınma, iklim değişikliği ve bunların yarattığı etkileri ile günümüzün en önemli çevresel problemlerine dair bilgileri paylaşan İslamoğlu, gazetecilik deneyimleri ve gözlemleriyle dünyanın karşı karşıya kaldığı iklim krizi tablosunu gözler önüne seriyor. Bugüne dek yaptığı programlarla çevre konusunda farkındalık yaratmaya çalışan İslamoğlu, milyonlarca insanı, plastik kirliliğinde çözümün bir parçası olmaya teşvik eden küresel hareket “Plastiksiz Temmuz” kapsamında düzenlenen bu sohbette de bireysel ve toplumsal sorumluluklara değinerek alınabilecek tedbirlerin önemini vurguluyor.

“Sürdürülebilir ve sade bir yaşam tarzını tercih etmeliyiz”

Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin yarattığı yıkıcı etkilerini tüm çıplaklığıyla aktaran İslamoğlu, bilimsel veriler, etkileyici hikayeler ve somut örneklerle de krizin boyutunu ve aciliyetini dile getiriyor. Günlük hayatımızda yapabileceğimiz basit değişikliklerin bile büyük bir fark yaratabileceğini belirterek bilinçli tüketim ve kaynak tasarrufunun önemine dikkat çeken deneyimli gazeteci, “İklim değişikliği küresel bir tehdit ve onu görmezden gelmek mümkün değil. Fakat bu durum, umutsuzluğa kapılmamız gerektiği anlamına gelmiyor. Aslında, bu değişim karşısında dayanıklılığımızı ve uyum yeteneğimizi geliştirmek için eşsiz bir fırsat yakalıyoruz. Önemli olan bu değişikliğe nasıl adapte olacağımız ve adapte olmak için neler yapabileceğimiz. Aslında sorunun ve çözüm yollarının ne olduğunu hepimiz biliyoruz. İyi örnekler var ve yapılacak tek şey bu örnekleri daha da artırmak. Örneğin plastik atığın yere düşmediği ülkeler var, demek ki bunu başarabilmişler. Günümüzde medeniyetin belki de en büyük göstergesi, plastiği yerde görmemek diyebiliriz. Biz de bunu başarabiliriz. Türkiye’de 48 milyon ton yaş sebzeyi çöpe atıyoruz ki bu büyük bir gıda israfı. Günde 7-8 milyon ekmek çöpe gidiyor. Önce bu israfın önüne geçmemiz gerekiyor. Yavaş yavaş hayatımızın bir parçası olan iklim değişikliği ile mücadele için hazır olmamız, hazırlık yapmamız gerekiyor. Rüzgârı, güneşi enerji kaynağı olarak kullanıp enerji kaynaklarımıza alternatifler yaratarak kömür, petrol rezervlerimizi, yer altı su kaynaklarımızı korumalıyız. Yeni tarım tekniklerini denemeli ve gıda için tohum rezervleri yapmayı düşünmeliyiz. Bu bir hazırlık dönemi. Bu kritik süreçte işe verimlilik anlayışıyla sürdürülebilir ve sade bir yaşam tarzını benimsemekle başlayabiliriz” diyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı