| |
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
| |
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Mersin Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Eğriçam Mahallesi’ndeki bir siteyi ziyaret ederek, vatandaşlarla bir araya geldi. Başkan Özyiğit, mahalle sakinleriyle birlikte çevredeki sokakları da gezdi, talep ve önerileri yerinde dinledi.
Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, mahalle ziyaretleriyle vatandaşlarla buluşmaya devam ediyor. Son olarak Eğriçam Mahallesi’ni gezen Başkan Özyiğit, vatandaşlarla hizmetler hakkında görüş alışverişinde bulundu. Ziyaret sırasında mahalle sakinleri çevredeki altyapı çalışmaları, yol düzenlemeleri ve sosyal yaşam alanların iyileştirilmesi gibi konularında Başkan Özyiğit’e görüşlerini iletti. Başkan Abdullah Özyiğit de vatandaşların sorunlarına çözüm odaklı yaklaşarak, belediyenin devam eden çalışmaları ve gelecekteki projelerine dair bilgi verdi.
Çevredeki işletmelerden kaynaklı vatandaşlardan gelen gürültü şikayeti üzerine konuşan Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Yenişehir’de küçük sanayi sitesine ihtiyaç olduğunu ifade ederek, bu konuda çalıştıklarını söyledi. Başkan Özyiğit, “Kent içinde yer alan atölyeler, tamirhaneler ve çeşitli sanayi işletmeleri, genellikle yoğun gürültü üreten makine ve ekipmanlarla çalışıyor. Bu durum, maalesef çevrede yaşayan insanlar için rahatsız edici olabiliyor. Küçük sanayi siteleri, bu tür işletmeleri şehir merkezinden uzaklaştırarak, gürültü ve çevre kirliliğini de minimize ediyor. Ayrıca işletmeler için daha uygun çalışma ortamları sağlıyor. Bir süredir bu konu ile ilgili çalışıyoruz. Yenişehir’e küçük sanayi sitesi kazandırmamız gerekiyor.” dedi.
Mahalle sakinleri Eğriçam’da hayata geçirilen Yenişehir Belediyesi Göçmen Balık Pazarı için Başkan Özyiğit’e teşekkür etti. Özyiğit, balık pazarının hemen karşısında GMK Bulvarı üzerinde büyük bir kent kütüphanesi inşa edeceklerini de dile getirerek şunları söyledi: “Bu kütüphanemiz modern çalışma alanları, okuma salonları, dijital kütüphane hizmetleri ve çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapacak çok yönlü bir merkez olacak. İçerisinde çocuk kütüphanesi ve oyuncak müzesi de yer alacak. Özellikle gençlerimizin ve öğrencilerimizin eğitim hayatlarını desteklemek adına önemli bir adım olacak. 6 ay içerisinde hizmete açmayı planlıyoruz. Hayırsever hemşehrimizin desteğiyle hayata geçireceğiz. Kentimize şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.”
Başkan Abdullah Özyiğit, Eğriçam Mahalle Muhtarı İbrahim Önel ve vatandaşlarla birlikte mahalledeki sokakları da gezdi, şikayet ve önerileri yerinde dinledi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Salihli Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü’nün bu çalışması vatandaşlardan tam not aldı.
Çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Nurlu “Salihli’mizin sokak ve caddeleri ekiplerimizin yoğun çalışmasıyla pırıl pırıl oluyor. Şehrimizin dört bir yanını daha güzel ve daha temiz bir hale getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Antalya Büyükşehir Belediyesi Antalya merkezinde ve ilçelerde yol yapım, bakım ve onarım çalışmaları devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi ekipleri Korkuteli İstiklal Caddesi’nde yağmur suyu alt yapısının ardından şimdi de asfalt çalışması yapıyor.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri dairesi Başkanlığı tarafından Korkuteli İstiklal Caddesi üzerinde gerçekleştirilen yağmur suyu drenaj çalışması tamamlandı. Fen İşleri Daire Başkanlığı ekipleri alt yapı çalışmasını bitirdiği cadde üzerinde bu kez kaldırım yenileme ve asfalt çalışması gerçekleştiriyor.
KALDIRIM VE ASFLAT YENİLENDİ
İstiklal Caddesi üzerindeki çalışma hakkında bilgi veren Antalya Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı’nda görevli İnşaat Mühendisi Aysel Aydın, İstiklal Caddesi’nin ilçede yoğun olarak kullanılan ve D400 karayoluna bağlanan ana arterlerden biri olduğunu belirtti. Trafik yükü yoğun olan caddede yağmur suyu hattı çalışması yapıldığını söyleyen Aydın, “Yağmur suyu hattı çalışmalarının ardından 1400 metre uzunluğundaki İstiklal Caddesi’nin doğusunda ve batısında deforme olmuş yol üzerinde asfalt yenileme ve kaldırım yenileme çalışmaları yaptık. Şu anda asfaltın son katmanı olan aşama tabakasını tamamlamak üzereyiz. Bu çalışmayı da tamamladıktan sonra vatandaşlarımızın konforlu ve güvenli kullanabilecekleri bir yolu hizmete açmış olacağız” dedi.
MUHTAR TOPAL’DAN ÇÖZÜM TEŞEKKÜRÜ
Karşıyaka Mahalle Muhtarı Ferhat Topal da çalışmalardan dolayı Başkan Muhittin Böcek ve ekibine teşekkür etti. Muhtar Topal, “Bu yol çok kötüydü. Ne alt yapısı vardı, ne kaldırımı vardı. Yoldaki sıkıntılarımız için Muhittin Başkanımı bilgilendirdik. O da yardımcı oldu. Büyükşehir ekipleri yağmur drenajının alt yapısını tamamladılar şimdi de asfaltını yapıyor. Muhittin Başkanıma ve ekibine sorunlarımızla ilgilendiği ve çözüme kavuşturduğu için teşekkür ediyorum” diye konuştu.
ORTA REFÜJDE PEJZAJ ÇALIŞMASI
Antalya Büyükşehir Belediyesi Park Bahçeler Dairesi Başkanlığı ekipleri de İstiklal Caddesi orta refüjde bakım onarım ve peyzaj çalışması yaptı. Ekipler, Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğunda olan caddenin orta refüjünde çim ekimi, çevre düzenlemesi gerçekleştirdi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Vajinismus pelvik taban (vajina çevresi kasların) kaslarının istemsiz ve kontrolsüz biçimde şiddetli kasılması nedeniyle ağrılı cinsel birleşme olması ya da hiç gerçekleşemiyor olması olarak tanımlanıyor. Özellikle cinsellikle özdeşleşen bir hastalık olması, toplumsal baskı ve mahremiyet sebebiyle tedaviye başvurma oranları oldukça düşük seyrediyor. Bu nedenle toplumun vajinismus konusunda bilgilendirilmesi önem taşıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Pelvik Taban Rehabilitasyon Ünitesi’nden Prof. Dr. Ümit Dinçer, vajinismus ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Yetiştirilme tarzı, kişilik yapısı, tıbbi geçmiş gibi nedenler öne çıkıyor
Pelvik tabandaki vajina etrafı kasların istemsiz olarak kasılmasıyla ortaya çıkan vajinismus sorununu sıradan ağrılı cinsel birleşme olarak tanımlamak doğru değildir. Bu tablo toplumda sık görülen hastalıklardan biri olarak kabul edilmektedir. En önemli nedeni psikolojik sebepler olan vajinismus, yetiştirilme tarzı, kişilik yapısı, tıbbi geçmiş gibi pek çok neden bağlı olarak gelişebilir. Ancak sonuç ve sorun, pelvik tabanı oluşturan kasların şiddetli ve kontrol dışı kasılmasıdır. Bu nedenle pelvik taban kaslarını ve özellikle Pubokoksigeus kasını kontrol etmek, istemli bir şekilde kasılıp gevşemesini sağlayabilmek, kontrolünü ele alabilmek vajinismus tedavisinde büyük ölçüde başarıyı beraberinde getirmektedir. Özetle yapılması gereken en önemli ve verimli yöntemlerden biri “Pelvik Taban Rehabilitasyon” (PTR) sistemiyle bu kasları kontrollü olarak çalıştırılabilmektir.
Jinekolojik açıdan tıbbi bir sorun yoksa pelvik taban rehabilitasyonu düşünülmeli
Vajinismus tedavisinde temel yaklaşım sebebi ortadan kaldırmaktır. Vajinismusa neden olan durum eğer ortadan kaldırılabilen bir tıbbi kondisyon ise bu jinekologlar tarafından tedavi edilecektir. Eğer jinekoloji alanında bir ilerleme kaydedilemiyorsa genellikle pelvik taban fizyoterapisini düşünmek gerekir. Zira PTR bu konuda son derece iyi sonuçlar vermektedir. Bu konuda uzmanlaşmış olan birimler ve fizyoterapistler gerek vajinismus gerekse disparoni (ağrılı cinsel birleşme) için bir rehabilitasyon programı hazırlayabilmektedirler.
Pelvik tabanda uzmanlaşmış fizyoterapistlerin olduğu merkezleri seçilmeli
Zaman zaman kabızlık, üriner inkontinans (idrar kaçırma) gaita inkontinansı (gaita kaçırma) gibi durumlarla kombine olan ya da her birinin tek başına görüldüğü durumlarda da pelvik tabanın en önemli kaslarından biri olan “Pubokoksigeus” kasının eğitimi büyük önem taşımaktadır. Vajinismusta en önemli kas olarak adlandırılan PK kasını da ilgilendirecek şekilde pelvik taban kaslarının eğitilmesi, gevşetilmesi ve güçlendirilmesi hedefine yönelik “görev temelli biofeedback” çalışmasıyla kasları normal fonksiyonel ritmine ulaştıran rehabilitasyon çalışmaları yapılmaktadır. Bu çalışmalar kişinin tıbbi değerlendirilmeleri yapıldıktan ve arka planda cerrahi, nörolojik veya enfektif bir problemin olmadığı ortaya konulduktan sonra pelvik taban egzersizi ve rehabilitasyonu yapılan, özellikle pelvik taban konusunda uzmanlaşmış fizyoterapistlerin olduğu bir merkezde yapılmalıdır. Hasta, yüksek teknolojik cihazlarla, konforlu, rahat ve kişinin mahremiyetini gözeten şekilde kişiselleştirilmiş bir rehabilitasyon programına alınmalıdır.
Başarılı sonuçlar elde ediliyor
Pelvik taban adı verilen kas yapısı bütün karın içi organları yer çekimine karşı yerinde tutan mesaneyi, rektumu ve cinsel organları olması gereken yere asan bir yapıdır. İşte bu pelvik taban kaslarının normal çalışabilmesi, refleks kasılmalardan kurtarılması ve istemli şekilde kontrolünü en üst seviyeye çıkarma hedefiyle yola çıkıldığında gerek vajinismusta gerekse ağrılı cinsel işlev bozukluklarında son derece başarılı sonuçlar alınmaktadır.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Sıcak havaların; isteksizlik, aşırı yorgunluk hissi, tahammülsüzlük veya çabuk öfkelenme gibi problemlere sebep olabildiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, “Sıcaklar ve nem kişinin hem uyku kalitesini hem de uyku süresini olumsuz etkiliyor. Bunaltıcı sıcakların etkisiyle uykusuzluk, kişinin gün içerisindeki işlerde de veriminin düşmesine ve dikkat sorunları yaşamasına yol açabiliyor. Üst üste yaşanan uyku düzensizlikleri kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürüyor. Kişi günlük yaşamında uykusuzluğun etkisiyle dünün yorgunluğunu ertesi güne taşıyor ve daha sabırsız, daha isteksiz oluyor. Bu kendimizi ve çevremizi etkileyen, sosyal yaşamımızdaki ilişkilerimize yansıyan bir sorun” açıklamasında bulundu.
Kişinin yemek hazırlamaya üşenerek sağlıksız gıdalara yönelmesinin veya aşırı sıcaklar sebebiyle iştahsız olmasının yaşam kalitesini düşüren etkenlerden olduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, “Aşırı sıcak havalar kişide çarpıntı, nefes darlığı, bayılma hissi, bunalma veya panik hali yaratabilir. Sıcak havaya maruz kalan panik bozukluğu olan hastalar deneyimledikleri bu durumu yanlış yorumlayabilir, rahatsızlıklarından dolayı bu durumu yaşadıklarını düşünüp olumsuz etkilenebilirler. Eğer çevrenizde bu sorunu yaşayanlar varsa empati çerçevesinde açıklama yapabilir ve yaşadığı sıkıntının herkesin yaşayabileceği normal bir durum olduğunu anlatabilirsiniz” dedi.
Sıcak hava depresyonu tetikliyor
Birçok bilimsel araştırmaya göre aşırı sıcak havaların depresyonu tetikleyebildiğini paylaşan Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, “Kötü ve rahatsız hissedildiğinde veya baş edilemeyen durumlarda uzman desteği almaktan kaçınılmamalı. Psikiyatrik tedavi sürecinde kullanılan birtakım ilaçlar bazen dolaylı olarak aşırı sıcaklarda kişiyi olumsuz etkileyebilir. Ya da kişi kendini daha iyi hissetmek için bilinçsizce ilacı veya tedavi yöntemini değiştirmeye kalkabilir. Bu yanlış davranışlar yerine akla takılan bütün soru işaretleri için mutlaka bir doktora danışılmalı” şeklinde konuştu.
Bu durumun geçici olduğu unutulmamalı
Bu dönemde aşırı sıcağa maruz kalmaktan kaçınmanın, düzenli uyumaya ve bol sıvı tüketimine özen göstermenin, iş yerinde, evde veya sosyal ortamlarda daha fazla empati ile ilişkilerin sürdürülmesine dikkat etmenin psikolojik sağlık için çok önemli olduğunu vurgulayan Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu, “Sıcak ve bunaltıcı hava sebebiyle; daha gergin daha tahammülsüz ve daha huzursuz hissedebiliriz ama sağlımız için yapmamız gereken, bu duyguların geçici olduğunu bilerek yaşadığımız sıkıntının herkesi olumsuz etkilediğini unutmadan birbirimize karşı daha anlayışlı olmak” diye konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Uzmanlar, eğriliğin nedeninin basit bir kas spazmı, karın ağrısı ya da bel fıtığı olabileceği gibi ergenlik döneminde kendini belli eden Ergenlik Çağı İdiopatik Skolyoz’dan da kaynaklanabileceğini belirtiyorlar. Bu sorunun kız çocuklarında erkeklere göre daha sık görüldüğünü belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ufuk Aydınlı, Ergenlik Çağı İdiopatik Skolyoz’a dair bilgiler vererek, ailelere önemli uyarılarda bulundu.
Ergenlik dönemi, çocukluktan gençliğe geçmenin gerek fiziksel gerekse ruhsal açıdan sancılarının yaşandığı çok özel bir dönem. İşte bu özel dönemde bazıları ‘skolyoz’ ile tanışıyor. Üstelik bu çocukların sayıları hiç de az değil. 10-16 yaş arasında çocukları olan ailelerin dikkatinin skolyozun erken teşhis edilmesi açısından çok önemli olduğuna dikkat çeken Acıbadem Ataşehir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ufuk Aydınlı, anne babaların skolyoz hakkında bilmeleri gereken 10 soruyu yanıtladı.
Her omurga eğriliği skolyoz mudur?
Ergenlik Çağı İdiopatik Skolyoz tanısının konulabilmesi için doktorun yaptığı fiziki muayenede hiçbir sendromik bulgunun olmaması gerekiyor. Ayrıca nörolojik veya kaslara ait bir sorun bulunmayan, radyodiagnostik tetkiklerde (X-ray, MRI, BT) skolyoz dışında hastanın kemiksel veya sinir sistemine ait problem tespit edilmemesi de çok önemli. Tüm bu nedenler dışlandıktan sonra omurgada 3 boyutlu deformasyon görülmesi ve bu deformasyonun da tek, çift ya da üçlü eğrilikler şeklinde oluşması gerekiyor.
Görülme sıklığı erkek ve kız çocuklarında farklılık gösteriyor mu?
Kız çocuklarında skolyozun görülme oranının erkeklere göre daha yüksek olduğunu belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ufuk Aydınlı, Türkiye’de 2015-2022 yılları arasında Dr. Necdet Sağlam ve arkadaşları tarafından yapılan bir araştırmaya dikkat çekerek şunları söylüyor: “Bu araştırmada, Ergenlik Çağı İdiopatik (nedeni bilinmeyen) Skolyoz (AIS) görülme sıklığının ortalama 100.000’de 129 olduğu gösterilmiştir. Kız çocuklarda görülme sıklığı erkeklerden 1.5 kat fazladır. Bu süre boyunca 10.311 kişiye skolyoz ameliyatı yapılmıştır. Bu da toplam skolyoz tanısı konan kişilerin yüzde 3.8’inin cerrahi müdahale ihtiyacı olduğunu göstermektedir.”
AIS, kız ve erkek çocuklarda farklı mı ilerler?
AIS görülme yaşının genellikle 10-16 yaş arasındaki dönem olduğunu belirten Prof. Dr. Aydınlı, bu genellemeyi bozan hastalar olduğuna ancak bu durumun son derece nadir görüldüğüne dikkat çekiyor. Erkek ve kız çocuklarında AIS görülme sıklığının skolyozun derecesine göre değiştiğini belirten Prof. Dr. Ufuk Aydınlı, “Düşük dereceli skolyozun kızlarda görülme sıklığı, erkeklere göre 2-3 katına çıkıyor. Öte yandan erkek çocuklarda, skolyoz daha yavaş ilerler. Bu nedenle erkeklerde düşük dereceli skolyozların tanısı da konulamamaktadır. Bir başka dikkat çeken bilgi ise, kızlarda cerrahi gerektiren derecelerin, erkeklere göre 7-8 kat daha fazla görülmesidir. Ancak bunun tam olarak nedeni de bilinmemektedir.”
İlerlediğinde hangi hastalıklara yol açar?
Omurganın orta hattının bozulması sonucu vücut simetrisi etkileniyor. Böylece omuz seviye farkı, bel oyuklarında değişiklik, göğüs kafesinin deformasyonu gözle görülür hale geliyor. Hem sırt hem de bel eğriliği olan kişilerde simetri dengelendiği için skolyozun geç fark edilebileceğine dikkat çeken Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ufuk Aydınlı şu bilgileri aktarıyor: “Özellikle 4-8 yaş arası olan erken idiopatik skolyozlarda akciğer doku gelişimi nedeniyle eğriliğin mümkün olduğunca düşük derecelerde tutulması gerekir. AIS ve erken idiopatik skolyozlarda akciğer kapasitesi etkileniyor. Eğriliğin 70 dereceyi geçmesiyle kalp ve akciğer hastalıkları gelişebiliyor.”
AIS, yalnızca estetik bir sorun mudur?
AIS, başlangıçta yani eğrilik daha azken estetik bir sorun gibi algılanabiliyor. Ancak eğriliğin hızla ilerlemesi, bu yaş grubunda ameliyat seçeneğini gündeme getiriyor. Ergenlik çağında 40 ve üstü derecelerdeki eğrilikler düzeltilmediğinde büyüme tamamlanmış olsa bile, yetişkinlik döneminde hastanın skolyoz derecesinde mekanik nedenlerle artış görülebiliyor. Eğrilikteki bu artış, zamanla kemik ve eklem deformasyonları yaratıyor ve kişi, sırt, bel ve basen ağrıları çekmeye başlıyor. Hastanın yaşam kalitesini bozan bu duruma karşı ameliyat, önemli bir tedavi seçeneği haline geliyor.
Korse ile tedavi mümkün mü?
AIS’nin erken teşhisi yani 20 derece ve üstü olan hastalara ameliyat dışında önerilen seçenek korse oluyor. Prof. Dr. Aydınlı “Ergenlik dönemine girmemiş ve ilerleyici nitelikte AIS tespit edilmiş hastalarda, kişinin eğriliğine uygun korseler kullanılabilir. Ancak korse kullanımı uzun süreli olmalıdır. Gün içinde 23 saat kullanılması önerilir. Bazı hastalar için gün içinde bu kadar uzun süre korse kullanmak, onları negatif etkileyebilir. O nedenle çocuğun korseye uyum sağlaması için aile ve çevresi tarafından desteklenmesi gerekir” diyor.
Spesifik egzersiz, pilates ve yoga ne kadar yararlı?
Egzersiz, pilates ve yoganın AIS tedavisinde faydası var mı? sorusunu yanıtlayan Prof. Dr. Aydınlı, bu konudaki araştırmaların skolyozun durması ya da geriletilmesinde umut veren sonuçları olmadığına dikkat çekerek şu bilgileri veriyor: “Pozitif bilim açısından bakıldığında spesifik egzersizler, pilates ve yoganın faydalı olduğu ve skolyozun durmasını veya geriletilmesini sağladığı konusunda son yayınlanan uluslararası dergide hiçbir umut verici veri yoktur. Bununla beraber ülkemizde de bu yöntemler skolyoz tedavisinde yer almaktadır. Bana göre egzersiz yapmanın kimseye bir zararı yoktur; kas gelişimini destekler. Ancak skolyozun egzersizle kalıcı olarak düzelebilmesi bu konuda yapılan bütün çalışmalara terstir. Schroth skolyoz egzersizlerin orijinal web sayfasında dahi bu egzersizlerin 30 derece altındaki skolyozlara uygulanması ve en fazla 5 derece düzelme elde edileceği yazmaktadır.”
Ameliyat nasıl yapılıyor?
AIS tedavisinde önemli bir yeri olan ameliyat zamanını, eğriliğin açısı belirliyor. AIS, cerrahi yöntemlerle tam olarak tedavi edilebiliyor. Cerrahi tedavi çoğunlukla sırt ve bel bölgesinde açık cerrahi ile omurgalara vidalar koyularak yapılıyor. Omurga ameliyatlarında sinirlerin korunması için nöromonitörizasyon yönteminin de kullanıldığını belirten Prof. Dr. Aydınlı, şu bilgileri veriyor: “Nöromonitör, nörolojik komplikasyon olmaması için geliştirilen bir yöntemdir. Cerraha ameliyat sırasında sinirlerin korunması için bilgi verilir. Ameliyat süresi, 2-4 saat arasında değişir. Hastanın uyutulması, uyandırılması ve odasına dönmesi için gereken toplam süre yaklaşık 6 saati alabilir”
Ameliyat yöntemi neye göre seçiliyor?
Skolyoz ameliyatlarının anterior denilen yöntemle, göğüs kafesi ve karın yan bölgesinden girilmesiyle de yapılabileceğini belirten Prof. Dr. Aydınlı bu yöntemle bazı hastalarda daha az omurganın ameliyat edildiğine dikkat çekiyor ve şunları söylüyor: “Ameliyat yöntemi hastanın en çok yarar sağlayacağı yöntemle yapılır. Son 5-6 yılda tekrar öne çıkan ve halk arasında ‘ipli skolyoz’ olarak da bilinen yöntem, her hasta için uygun değildir. Bazı hastalarda tekrarlayan ameliyatlar yerine tek bir ipli sistem ameliyatının yapılması, hastanın sorununa çözüm olabilir.”
Ameliyat sonrası hasta ne zaman normal hayata dönebilir?
Hastanın ameliyat sonrası birinci günde oturtulup, ayağa kaldırıldığını belirten Prof. Dr. Aydınlı, “Hasta, ameliyat sonrası hastanede 3-4 gece kalır. Taburculuk sonrası hasta 3-4 hafta günlük aktivitelerini yapabilir. Birinci aydan sonra yüzme, üçüncü aydan sonra tek başına yapılabilen sporlar, 9-12 ay sonra ise takım sporları yapabilir” diyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bu konuda farkındalığı artırmak amacıyla Türkiye Multipl Skleroz Derneği ve Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri iş birliği ile 7 Temmuz Pazar günü hasta ve hasta yakınlarına yönelik toplantı gerçekleştirilecek.
Özellikle son yıllarda MS’te tanı ve tedavi anlamında önemli gelişmeler yaşandığına işaret eden Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Rana Karabudak, hastalıkta ne kadar erken tanı konur ve tedaviye başlanırsa o kadar etkili sonuçlar alınabileceğine işaret etti. Bu noktada hasta ve yakınlarının farkındalık düzeyinin artırılmasının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Karabudak, “Genetiğin etkili olduğu bu hastalıkta özellikle hastalardaki farkındalığın artması ve tedavi seçeneklerinin gelişmesine paralel olarak bugün hastaların yaklaşık yüzde 60’ı için MS tedavi edilebilir bir hastalık haline gelmiştir” diye konuştu.
MS TÜM YÖNLERİYLE ELE ALINACAK
“MS yönetilebilir bir hastalıklar ve bu noktada anahtar hastanın kendisidir” diye konuşan Prof. Dr. Karabudak, gerçekleştirilecek toplantı başlıkları hakkında şu bilgileri verdi:
“MS’in tüm yönleriyle tartışılacağı toplantımızda, hastalığın güncel tedavi yöntemlerinden, stres yönetimine, MS’te fizyoterapi prensiplerinden hastalık sürecinde gelişebilecek hukuki sorunlarla baş etmeye kadar hastaların tedavi süresinde karşılaşabilecekleri tüm sorunlar ele alınıp çözüm önerileri konunun uzmanları tarafından tartışılacak.”
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Karabudak, Türkiye MS Derneği ve Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri iş birliği ile gerçekleştirilecek ve 7 Temmuz Pazar günü saat: 10’da başlayacak bu etkinliğe hasta, hasta yakınları ve konuyla ilgili herkesin davetli olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Gölcük Belediyesi Kültür-sanat etkinlikleri kapsamında düzenlenen Bi Dünya Eğlence etkinlikleri hafta sonu Anıtpark ve Kavaklı’da çocuklara eğlenceli anlar yaşattı. Cumartesi günü Anıtpark’ta Pazar günü ise Kavaklı sahil amfide düzenlenen yoğun katılımla düzenlenen etkinlikte; tiyatro gösterileri, maskotlar, çocuk oyunları ve yarışmalar ile çocuklar doyasıya eğlendiler.
ETKİNLİKLER İHSANİYE’DE DEVAM EDECEK
Çeşitli ikramların yapıldığı etkinlikte yaz neşesini dolu dolu yaşayan çocuklar ve aileleri, etkinliği düzenleyen Gölcük Belediyesi’ne teşekkür ettiler. “Bi’Dünya Eğlence” 3 Temmuz Çarşamba akşamı, saat 19.00’da, İhsaniye Maydan’da devam edecek. Gölcük’ün tüm mahallelerinde yaz boyunca devam edecek etkinlikler, gün gün Gölcük Belediyesi sosyal medya hesaplarından duyurulacak.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Trakya’nın en modern kültür-sanat yapılarından olan Lüleburgaz Yıldızları Sanat Akademisi, geride bırakılan kültür sanat sezonunda on binlerce kişiyi ağırladı. Yaklaşık 8 aylık sürede yüzlerce etkinliğe ev sahipliği yapan LYSA’yı 61 bin 900 kişi ziyaret etti.
Fuar, sergi, müze, konser, şiir dinletisi, tiyatro ve dans gösterilerine ev sahipliği yapan Lüleburgaz Yıldızları Sanat Akademisi (LYSA), geride bıraktığımız kültür-sanat sezonunda yine on binlerce kişinin uğrak mekanı oldu.
61 BİN 900 ZİYARETÇİ
Trakya’nın en modern kültür-sanat yapılarından olan LYSA’yı yaklaşık 8 aylık sürede 61 bin 900 kişi ziyaret etti.
LYSA’da geride bıraktığımız kültür-sanat sezonunda 8 adet sergi, 56 adet etkinlik, 1 adet fuar, 1 adet müze, 116 adet de sahne programı gerçekleştirildi.
619 kişilik Cahit Irgat Salonu, 236 kişilik Kerim Budak Çal Salonu, 1000 kişilik Çok Amaçlı Salon, 15 adet atölye, derslikler, deneysel sahne, salon dansları atölyesi, kafeterya, sergi salonu, fuaye alanları, açık alan gösteri alanları, kapalı ve açık otoparkın yer aldığı yapı Lüleburgaz’ın kültür-sanat hayatına önemli katkı sağlıyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı