Yeditepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Erde Can Şafak, bu bölümde eğitim almak için 10 nedeni sıraladı: 

1. Kariyer Çeşitliliği: Ağır kimya endüstrisinin doğuşu Sanayi Devrimi’nin başlangıcına denk gelmiş günümüzde ise kimya sektörü imalat sanayinin en önemli sektörlerinden biri olmuştur. Sanayileşmiş ülkelerde ilk üç sanayiden biri olan kimya sektörü, ülkenin lokomotif sektörlerinden biridir ve bir gelişmişlik göstergesi konumundadır.

Kimya mühendisleri petrol rafinerileri – petrokimya, kağıt, plastik malzemeler, elyaf-tekstil, ilaç, boya, kozmetik, endüstriyel gazların üretimi, katalizörler, yarı iletkenler, kauçuk endüstrisi, şeker, nişasta, fermentasyon endüstrisi, sabun, deterjan, yağ, cam, seramik, çimento, alçı, gıda, suni gübre, tarım kimyasalları, arıtma, nanoteknoloji ve ileri malzemeler, yakıt, enerji, tasarım ve projelendirme gibi çok çeşitli alanlarda üretim, kalite kontrol, Ar-Ge, satış-pazarlama ve yönetim birimlerinde çalışabilirler. 

1. Endüstrinin Vazgeçilmezleri: Kimyasal üretimin çok sayıda endüstri alanının içinde yer alması nedeniyle kimya mühendisleri çok çeşitli sektörlerde ve pozisyonlarda görev alırlar. İyi eğitimli ve donanımlı kimya mühendisleri, yüksek iş güvencesine sahip olurlar, çünkü kimya mühendisleri birçok endüstri için vazgeçilmez bir role sahiptirler.
2. Global İş Olanakları Artıyor: Endüstriyel ürünlere olan bağımlılığın her geçen gün artması ve sınırlı kaynakları kullanmanın daha sürdürülebilir yollarını geliştirme çabaları nedeniyle dünya genelinde kimya mühendisleri büyük talep görür. ABD Çalışma İstatistikleri Kurumu verilerine göre kimya mühendislerinin istihdamının 2022’den 2032’ye kadar tüm mesleklerin ortalamasından daha hızlı bir şekilde, yüzde 8 oranında artacağı öngörülmektedir. Uluslararası tanınırlığı bulunan diplomaya sahip, iyi derecede yabancı dil bilen, donanımlı kimya mühendisleri kariyerlerini rahatlıkla yurt dışına taşıyabilir, yurtdışında burslu yüksek lisans veya doktora yapıp yine endüstri veya akademide kariyerlerine devam edebilirler.
3. Girişimcilik Fırsatları: Kimya mühendisleri donanımı ile kendi işlerini kurabilir, yenilikçi ürünler ve çözümler geliştirebilirler. Kimya mühendisliği alanında girişim yapmak için en etkili beş alan ise şu şekilde sıralanabilir:

“Yeni malzemelerin geliştirilmesi”, “Proses optimizasyonu”, “Yeşil kimya ürünleri”, “Enerji verimliliği teknolojileri” ve “Biyoteknoloji.”

1. Araştırma ve Akademik Kariyer: Kimya mühendisleri ileri düzeyde eğitim ve araştırma yaparak akademik dünyada kariyer yapma fırsatı bulabilirler. Kimya mühendisliği, geniş bir araştırma yelpazesine sahiptir. Bu araştırma alanlarından bazıları şöyle sıralanabilir: Malzeme ve nanoteknoloji, kataliz, çevre ve sürdürülebilirlik, biyomedikal mühendisliği, proses optimizasyonu. Kimya mühendisleri tüm bu araştırma alanlarında, üniversitelerde lisansüstü, doktora çalışmalarıyla akademisyen olarak kariyer yapabilir ya da endüstri ve devlet kurumlarının Ar-Ge birimlerinde araştırmacı mühendis olarak faaliyet gösterebilirler.
2. Çeşitli Çalışma Ortamları: Kimya mühendisleri farklı sektörlerde üretim, kalite kontrol, Ar-Ge, satış- pazarlama, yönetim birimlerinde ve üstlenilen görev gereği laboratuvarlardan üretim tesislerine, ofislerden saha çalışmalarına kadar çeşitli ortamlarda çalışabilirler. Bu çeşitlilik, her gün yeni ve ilginç deneyimler sunar.
3. Multidisipliner Çalışmalar: Kimya mühendisliği, diğer disiplinlerle sıkı işbirlikleri gerektiren bir alandır, bu da geniş bir bilgi ve beceri yelpazesi kazandırır. Bu işbirlikleri, karmaşık problemlere yenilikçi çözümler bulmayı kolaylaştırır. Kimya mühendisliğinin multidisipliner çalışmalar yapabileceği alanlara şu örnekler verilebilir: Biyomedikal Mühendisliği, Çevre Mühendisliği, Malzeme Bilimi Mühendisliği, Enerji Mühendisliği, Gıda Teknolojisi.
4. Teknolojik Gelişmeler: Kimya mühendisleri, nanoteknoloji, biyoteknoloji ve malzeme bilimi gibi günümüzün hızla gelişen alanlarına katkı sunup çalışabilirler. Bu alanlardaki gelişmeler, mühendislerin sürekli olarak öğrenmelerini ve yenilikçi çözümler geliştirmelerini sağlar.
5. Toplum için Katkı: Kimya mühendisleri çalışma alanları içeresinde sağlık, enerji ve çevre gibi toplum için kritik öneme sahip alanlarda iyileştirmeler ve yenlikler yaparak topluma doğrudan katkıda bulunabilirler. Kimya mühendisleri, daha temiz ve sürdürülebilir bir dünya yaratma konusunda hayati bir öneme sahiptirler.
6. Endüstri 4.0 ve Dijitalleşme: Kimya mühendisliği alanında Endüstri 4. ve dijitalleşme kavramları önemli bir yer tutmaktadır. Endüstri 4. üretim süreçlerinde dijital teknolojilerin kullanılmasıyla ortaya çıkan dördüncü endüstri devrimi olup, bu devrimde otomasyon, veri analitiği, yapay zeka, nesnelerin interneti gibi teknolojilerin kullanımıyla üretim süreçleri daha akıllı ve verimli hale getirilmektedir. Kimya mühendisliği alanı da bu dönüşümün önemli bir parçasıdır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer Belediyesi’nin Mysia Yolları’nda hafta içinde düzenlediği etkinliğe katılan trekking tutkunları hem spor yaptı hem de doğanın keyfini doyasıya çıkardı.

Nilüfer Belediyesi tarafından Bursa’da bugüne kadar oluşturulan en düzenli doğa yürüyüşü ve bisiklet parkuru olan Mysia Yolları Doğa, Tarih ve Kültür Rotaları’nda hafta içinde düzenlenen yürüyüş etkinliğine ilgi büyüktü.

Mysia Yolları’nda Hafta İçi Yürüyüşü’ne katılan vatandaşlar, parkurun ilk etabı olan Kadriye Mahallesi ile Deliktaş Mağarası arasında yapılan yürüyüşte 3 kilometrelik zorlu parkuru geride bıraktı.

Tabiatın sunduğu doğal güzellikler arasında yürüyüşünü sürdüren doğaseverler Deliktaş Mağarası’nın bulunduğu alanda kısa bir mola vererek dinlenme fırsatı buldu. Doğa tutkunları, molanın ardından parkurun ikinci etabına geçerken, 5,5 kilometrelik bir yürüyüş daha yaparak programın son durağı olan İnegazi Mahallesi’ne geldi. Toplamda 8,5 kilometrelik bir parkuru tamamlayan ve yürüyüş boyunca manzaranın tadını doyasıya çıkaran maceraseverler, bol bol fotoğraf çekerek bu anları ölümsüzleştirdiler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Birlik Başkanı Ali Kemal Deveciler ve üyeleri toplantı öncesi ev sahipliği yapan Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay’ı makamında ziyaret etti. Ardından toplantıya geçildi.

 

Birlik çalışmalarının değerlendirildiği toplantıda gündemdeki konu başlıkları görüşülerek, önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalarla ilgili kararlar alındı.

Birlik Başkanı Ali Kemal Deveciler toplantı sonrası Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay ve Encümen Üyeleri ile birlikte Apollon Tapınağı, Biyobozunur Atık Tesisi ve Didim Amfi Tiyatro’yu ziyaret ettiler.

 

Birlik Başkanı Ali Kemal Deveciler düzenlenen Temmuz Ayı Olağan Encümen Toplantısının ardından açıklamalarda bulunarak, “23 farklı şehirden toplam 70 belediyenin katılımıyla çok daha güçlü ve etkili bir birlik haline gelen EMARÇEB’in etki alanını sadece Kaz Dağları ile sınırlı tutmadan, çevre konularıyla ilgili her alanda mücadelemize devam edeceğiz. Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği Başkanı olarak, aramıza yeni katılan belediyelerimize tekrar hoş geldiniz diyor, kentlerimizin gelecekleri adına birlikte mücadele vermekten onur duyacağımı ifade etmek istiyorum.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

HAYTAP Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Senem Demirel Acar, Kurumsal İletişim Koordinatörü Nilgün Kızılkaya, Foça HAYAD Başkanı Elif Çakır, Foça Hayvan Hakları Topluluğu üyeleri Ayça Oltulu, Evren Collison ve Fatih Uysal, Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı ile toplantı gerçekleştirdi.
Toplantıda, Foça’daki sokak hayvanlarının durumu, veterinerlik hizmetleri ve ortak çalışmalar değerlendirildi.

Yaşatmayı tercih edeceğiz

Başkan Saniye Bora Fıçı, ‘‘Toplum sağlığı ve güvenliğinin yanı sıra can dostlarımız sokak canlılarının koşullarının iyileştirilmesi için ortak bir çaba içindeyiz. Sokak hayvanları yasası adı altında yürütülmek istenen uygulamalara ortak olmayacağız. Öldürmeyi değil güvenli ve sağlıklı bir şekilde yaşatmayı tercih edeceğiz. Masum canların kanına bulaşmayacağız’’ dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, savaşın etkisi altında yaşayan Odessalı çocuklara keyifli zaman geçirebilecekleri bir dizi etkinlik düzenlemeye devam ediyor. 5 refakatçi eşliğinde 9-17 yaş aralığında 45 çocuk ve genci İBB Küçükçekmece Öğrenci Yurdu’nda ağırlayan İBB, beş gün boyunca İstanbul’un güzelliklerini deneyimlemeleri için çeşitli turlar ve aktiviteler hazırladı. Çocuklar, tarihi lokasyonları, müzeleri gezip sportif etkinliklere katılarak ve kültür turları yaparak İstanbul’a dair pek çok güzelliği deneyimliyor.

İBB Doğa Kampı, Busforus ile Panoramik İstanbul turu, Tarihi Yarımada turu İstanbul’u keşfeden minik misafirler, Miniatürk Müzesi, Şerefiye Sarnıcı ve Rahmi Koç Müzesi’ni ziyaret ediyor, çikolata atölyesi ile Ağaç A.Ş. Teraryum atölyesine katılıyorlar. Ayrıca İBB Sosyal Tesisleri ve BELTUR restoranlarında öğle ve akşam yemeklerini yiyen çocuklar, Türk mutfağını da deneyimleme fırsatı buldular.

İBB, Ukraynalı çocuklar için bu yıl üçüncü kez düzenlediği rekreasyon programı ile bugüne kadar yaklaşık 150 çocuğu İstanbul’da misafir etti.

“İSTANBUL’DA SİREN SESİ DUYMADAN UYUYABİLİYORLAR”

Ukrayna İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskyi: “İstanbul Ukraynalı çocuklara çok iyi geliyor. Bu yüzden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibine çok teşekkür ediyorum. Bu yıl üçüncü kez İBB ile beraber böyle bir etkinlik düzenliyoruz ve çocuklarımız çok heyecanlı, çok mutlular. Burada 5 gün geçirdikten sonra Ukrayna’ya çok mutlu ve dinlenmiş olarak geri dönüyorlar. Aynı zamanda çocuklar İstanbul’da iken normal bir gün geçirmiş oluyorlar, siren sesi duymadan uyuyabiliyorlar.”

“ONLARA İYİ HİSSETTİREBİLMEK İÇİN ÜÇ YILDIR GAYRET GÖSTERİYORUZ”

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Zeynep Neyza Akçabay: “Bu yıl üçüncü kez Odessa’dan gelen gençlerimizi ve çocuklarımızı ağırlıyoruz. Bu etkinliğin gelenekselleştiğini söyleyebiliriz. 9-17 yaş grubunda 45 çocuğumuz ve onlara refakat eden 5 yetişkin misafirimiz var. Malum bir savaşın ortasındalar ve onlara iyi hissettirebilmek için üç yıldır gayret gösteriyoruz. İBB’nin tüm gençler ve çocuklar için olan tüm faaliyetlerinden onları da faydalandırmaya çalışıyoruz. İBB’nin Doğa Kampı’na katıldılar, Miniatürk’ü ziyaret ettiler, Busforus otobüslerimiz ile İstanbul turu yaptılar ve bu gibi birçok etkinliğe katılıyorlar. Böylelikle biz de keyifli günler geçirmelerine aracılık yapmaya çalışıyoruz.”

“ODESSA İLE İLİŞKİLERİMİZ ÇOK GÜZEL BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR”

İBB Dış İlişkiler Daire Başkanı Barbaros Büyüksağnak: “Kardeş şehrimiz Odessa’dan gelen 45 çocuk ve 5 nezaretçisi bir hafta boyunca İstanbul’da misafirimiz. Bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdiğimiz etkinliğimizle beraber toplamda 150 Ukraynalı çocuğu İstanbul’da ağırlamış oluyoruz. Onları ağırlamaktan çok mutluyuz fakat artık savaşın en kısa sürede sona erip İstanbul’u kaygısız bir şekilde ziyaret etmelerini diliyoruz. Karadeniz’in iki yakasında yer alan İstanbul ve Odessa olarak 1997’den beri süren 27 yıllık bir kardeş şehir ilişkimiz var ve ilişkilerimiz çok güzel bir şekilde devam ediyor.”

“İSTANBUL’A GELDİĞİM İÇİN ÇOK MUTLUYUM”

Daniel (12): “Doğa kampında tırmanmayı, İstanbul Boğazı’nı ve köprüyü çok sevdim. İstanbul’a geldiğim için çok mutluyum.”

“SULTANAHMET MEYDANI’NDAN ÇOK ETKİLENDİM”

Katerina (11): “İstanbul’daki her şeyi çok beğendim. Sultanahmet Meydanı’ndan çok etkilendim. Çok mutluyum.”

“İSTANBUL’U ÇOK SEVDİM”

Nikola (11): “İstanbul’u çok sevdim. Busforus turunda çok keyif aldım. Buradaki bazı binaların mimarisi Ukrayna’da bizim tarihi binalara çok benziyorlar.”

“ÇOK MUTLU BİR ŞEKİLDE UKRAYNA’YA DÖNECEĞİM”

Alissa (11): “Sarayları çok sevdim ve onları çizmeye çalıştım. Burada kaldığımız süre boyunca çok sayıda tarihi yapı gördük ve onlara hayran kaldım. İstanbul’u çok sevdim ve çok mutlu bir şekilde Ukrayna’ya döneceğim.”

“TÜRK YEMEKLERİNİ ÇOK BEĞENDİM”

Yulia (11): “İlk defa İstanbul’a geliyorum ve çok sevdim. Türk yemeklerini çok beğendim. Her şey çok güzel ve farklı. Bazen bu gerçek değil bir tabloymuş gibi geliyor. Kampta okçuluk yaptık ve ok atma fırsatı buldum, çok güzel bir deneyimdi. Tarihi binalar aklımda kalacak. Buradan çok mutlu ayrılacağım.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

 Telekomünikasyon şirketleri, muhtemelen saldırganların hassas verilere ve güvenilir ilişkilerin istismarına olan ilgisi nedeniyle son dönemde en fazla sayıda saldırıyla karşılaştı. Buna karşılık kitle iletişim araçları geleneksel olarak uluslararası çatışmalar sırasında özellikle hedef alınırken, inşaat firmaları da yaygın taşeron kullanımları nedeniyle tehdit aktörleri için cazip hale geliyor.

Kaspersky Managed Detection and Response (MDR) Ocak-Haziran 2024 istatistiklerine göre, telekomünikasyon sektöründe 10 bin sistem başına 284 siber güvenlik olayı yaşandı. Kitlesel medya şirketleri 10 bin sistem başına 180 saldırıya maruz kalırken, inşaat, gıda ve sanayi sektörleri sırasıyla 179, 122 ve 121 olayla bunları takip etti.

Kaspersky Managed Detection and Response Başkanı Sergey Soldatov, şunları söyledi: “Herhangi bir telekom şirketine yönelik başarılı bir saldırı, özellikle de gelişmiş saldırılar, iletişim bilgileri, sosyal güvenlik numaraları ve kredi kartı bilgileri dahil olmak üzere milyonlarca müşterinin kayıtlarını ifşa edebilir. Ayrıca, güvenilir ilişkilerin istismarı yoluyla müşterilere yönelik başka saldırılar için olası bir sıçrama tahtası görevi görebilir. Bu yüzden telekom sektörü siber suçlular açısından çok caziptir. Kitlesel medya kuruluşları, önemli bir rol oynadıkları uluslararası çatışmalar sırasında genellikle daha sık hedef haline geliyorlar. İnşaat firmaları ise önemli nakit akışlarına sahip ve çoğu süreçte taşeronlara güveniyor. Bu da onları güvenilir iş ortaklarının altyapıları ve hedefli kimlik avı yoluyla saldırılara karşı savunmasız hale getiriyor.” 

Telekomünikasyon şirketleri her 10 bin sistem başına 32 kritik saldırı ile en yüksek ortalama kritik olay sayısıyla karşı karşıya kaldı. Sergey Soldatov, “Kritik olaylar, şirketin altyapısı üzerinde potansiyel veya gerçek önemli etkileri olan insan kaynaklı saldırılar veya kötü amaçlı yazılım tehditleridir” dedi. BT sektörü yaklaşık 12 ortalama kritik olayla onu takip ederken, kamu sektörü 2024’ün ilk yarısında ortalama 8 kritik olay yaşadı.

Küresel olarak, siber olayların sayısı hafif bir düşüş eşliğinde nispeten sabit kaldı. Kuruluşlar, 2021-2022’de saldırılarda yaşanan artıştan sonra siber güvenlik önlemlerini güçlendirme eğilimindeler. Güvenlik açığı değerlendirmeleri ve sızma testleri gibi gelişmiş yaklaşımlar da genel güvenliği iyileştiren unsurlar.

Kaspersky, kurumlara yönelik siber tehditlere karşı korunmak için aşağıdaki önlemleri öneriyor:

• Kaspersky Next gibi EDR ve XDR ile güvenliğinizi artıran güçlü bir uç nokta koruması kullanın.
• Temel uç nokta korumasını benimsemenin yanı sıra, Kaspersky Anti Targeted Attack Platform gibi gelişmiş tehditleri ağ düzeyinde erken bir aşamada tespit eden kurumsal düzeyde bir güvenlik çözümü kullanın.
• Tehditleri proaktif olarak araştırmak için Yönetilen Algılama ve Yanıt (MDR) uygulayın.
• Altyapının tehlikeye girmediğinden emin olmak için periyodik olarak tehlike değerlendirmesi yapın ve bir siber saldırının açık kanıtı olması durumunda olay müdahalesine başlayın.
• Kendi iç güvenlik operasyonlarınızı oluşturmak için SOC danışmanlık hizmetlerine başvurmak yardımcı olabilir.
• SOC ekibinizin Kaspersky Threat Intelligence Portal gibi en yeni tehdit istihbaratına (TI) erişim sağlayın.
• Kaspersky Uzman Eğitimi (xTraining) ile siber güvenlik ekibinizi en yeni hedefli tehditlerle mücadele edecek şekilde geliştirin.
• Birçok hedefli saldırı kimlik avı veya diğer sosyal mühendislik teknikleriyle başladığından, güvenlik farkındalığı eğitimi verin. Örneğin Kaspersky Otomatik Güvenlik Farkındalığı Platformu aracılığıyla ekibinize pratik siber güvenlik becerileri kazandırabilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Toplumun her kesimine hitap ediyor”
Havuz Kafe’nin toplumun her kesimine hitap ettiğinin altını çizen Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, “Bizler vatandaşlarımızdan topladığımız vergilerle vatandaşlarımızın sağlıklı beslenmesine katkı veriyoruz. Milletimizin parasını yine milletimiz için harcıyoruz” dedi.

“Özlem Çerçioğlu güvenimizi hiçbir zaman boşa çıkarmadı”
Havuz Kafe’nin hijyen, sağlık ve çalışanların ilgisi bakımından çok iyi bir yer olduğunu ifade eden emekli Mehmet Cengiz, “ Rahatsızlığımdan dolayı yemeğimi bile masama kadar getiriyorlar. Allah razı olsun hepsinden. Burada verdiğim parayla dört çeşit yemek yiyorum. Dışarda anca bir tost yiyebilirisiniz. Emekliyim bu fiyata bu yemeği ben başka bir yerde yiyemem. Özlem Başkanımızdan Allah razı olsun. Güvenimizi hiçbir zaman boşa çıkarmadı” diye konuştu.

“İncirliova’dan buraya yemek yemek için geliyoruz”
İncirliova’dan ailesi ile birlikte yemek yemek için Havuz Kafe’ye geldiğini kaydeden emekli İsa Koca, “Bu güzel manzarada, hijyenik ortamda güzel hizmetleri gördükçe buraya bayılıyorum. İmkanım olsa her gün gelirim. Bir çorba parasına dört öğün yemek yiyorum. Bunun daha üstü olamaz. Burada yediğim yemeği evde yapsam daha pahalıya gelir. Burası yarı yarıya fark ediyor. Benim evim burada olacak evde yemek yemeyi kaldırırım. Özlem Çerçioğlu’na hizmetlerine ve güler yüzüne biz aşık olduk” ifadelerine yer verdi.

“Çerçioğlu halkını düşünerek hizmet yapıyor”
Havuz Kafe’nin yemeklerini çok iyi bulduğunu ifade eden ev hanımı Songül Fidanoğlu, “Burada bir çorba parasına karnımız doyuruyoruz. O yüzden buradaki hizmet dışarısıyla kıyaslanamaz. Burası çok iyi.  Özlem Çerçioğlu halkını düşünerek çok iyi bir hizmet yapmış. Kendisine teşekkür ediyorum”diye konuştu.

“Her yere yardım elini uzatıyor, koşuyor”
50 yıldır Aydın’da ikamet ettiğini söyleyen inşaat ustası Muhittin Belketin, “ Fiyatlar burada çok uygun. Başka yere gitsem ben bu yemeği yiyemem. Burada her şey güzel.  Evde yemek yapmak daha pahalı. Özlem Çerçioğlu’nun hizmetleri güzel. Her yere yardım elini uzatıyor, koşuyor.  Allah razı olsun kendisinden” dedi.

İncirliova’da öğrenci olan Tanem Soyalan ise, “Buraya herkes gelebilir, çok uygun bir yer, güzel de bir yer. Özlem Başkanın hizmetleri çok güzel. Kendisini çok seviyorum. Buradan kendisine selamlarımı yolluyorum” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Toplantıda, birlik üyesi belediyeleri ilgilendiren önemli gündem maddeleri masaya yatırıldı. Toplantıya katılan belediye başkanları, geçtiğimiz günlerde Efes Selçuk’ta meydana gelen orman yangınının ardından hem olası yangınlarda birlik üyelerinin birbirine destek olma yollarını hem de yaşanan ekonomik krizden etkilenen belediyelerin çalışmalarını ele aldı.

Toplantıda, belediyelerin ekonomik krizden nasıl etkilendiği ve yaşanan ekonomik krizi hafifletmek için hangi adımların atılabileceği üzerine geniş kapsamlı bir tartışma yürütüldü. Belediye başkanları ayrıca, kaynaklarını verimli şekilde kullanma stratejileri ve iş birliği projeleri üzerine değerlendirmelerde bulundular.

EKONOMİK ZORLUKLAR İLK SIRADA YER ALIYOR

Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı Ahmet Aras birlik toplantısı ile ilgili yaptığı değerlendirmede belediyelerin karşı karşıya olduğu ekonomik zorluklara dikkat çekerek; “Bugün üye belediyelerimizin sorunları üzerine tartışmak üzere belirli bir gündemle toplandık.  Bu gündemin ilk sırasında ekonomik problemler yer alıyor. Son dönemde gelirler ve belediye giderleri arasında ciddi farklar oluştu. Buna bir çözüm bulunması gerekiyor. Bir yandan vatandaşımız hizmet bekliyor. Yine bölgemizdeki kuraklık, orman yangınları, toplumsal cinsiyet eşitliği ve hizmet içi eğitimler hakkında konuştuk. Bizi bugün Efes Selçuk’ta ağırlayan birliğimizin başkanvekili Filiz Ceritoğlu Sengel’e çok teşekkür ediyoruz” dedi.

BELEDİYELERE KARŞI YAPILMIŞ OLAN HER ŞEY HALKA KARŞI YAPILMIŞTIR

Kıyı Ege Belediyeler Birliği’nin ekonomik, coğrafi ve sosyolojik yapısı birbirine benzeyen belediyeleri bir araya getiren bir birlik olduğunu belirten Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel; “Belediyelerin problemleri ortak ve belediyeler bire bir halka temas eden, halkın sorunlarını çözen kurumlardır. O anlamda belediyelere karşı yapılmış olan her şey halka karşı yapılmıştır. Bu anlamda başta Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Aras’ın ve encümen azalarının hepsine yangın esnasında ve sonrasında bize destek olmak için Efes Selçuk’ta bulunmalarından dolayı teşekkür ediyorum.” dedi.

 KRİZ BELEDİYECİLİĞİ ÖNEM KAZANIYOR

Toplantının gündem maddelerinden biri olan orman yangınları ve afetler konusunda belediyelerin dayanışma ile adım atmasının önemine değinen Başkan Filiz Ceritoğlu Sengel, kriz belediyeciliği kavramına dikkat çekti. Orman yangınları ve afetlerin aynı anda birçok kenti etkileyebildiğini belirten Filiz Başkan; “11 ilde meydana gelen deprem ve orman yangınları bize şunu gösterdi ne yazık ki, kardeşinle birlikte yanıyor, kardeşinle birlikte ölüyorsun. Belediyeler olarak biz aslında bir sürü kriz ile karşı karşıya kaldık. Doğal afetlerin yanı sıra ekonomik kriz ile karşı karşıya kaldık, sosyal krizlerle, iklim kriziyle ve depremle karşı karşıya kaldık. Kriz belediyeciliğinin önemini kavradık. Anlaşılan o ki, kriz belediyeciliği bundan sonra daha çok önem kazanacak. O yüzden dayanıklı ve kendi kendine yetebilen kentler ve belediyelerin birbirine yetebilmesi önem kazanıyor. Bu anlamda hepimizin coğrafi koşullarının farklı olması nedeniyle uzmanlardan destek almamız da çok faydalı olur diye düşünüyorum” diye konuştu.

Birlik toplantısında ayrıca su krizi, belediyelerin karşı karşıya kaldığı mali sorunlar, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması adına yerel yönetimler tarafından atılacak adımlar konuşuldu.

Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras başkanlığında gerçekleşen toplantıya, birliğin birinci başkan vekili Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, Narlıdere Belediye Başkanı Erman Uzun, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, Tire Belediye Başkanı Hayati Okuroğlu, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan ve encümen üyeleri katıldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin 1 Temmuz’da başlattığı Bodrum-Turgutreis-Didim ve Marmaris-Fethiye deniz otobüsü seferleri, vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor. Deniz otobüsleri, bölgedeki trafik sorunlarına alternatif bir çözüm sunarken, hız ve konfor açısından da büyük avantajlar sağlıyor.

Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından hizmete sokulan deniz otobüsleri vatandaşların yoğun ilgisini görüyor. Deniz otobüs seferleri özellikle yaz aylarında yaşanan trafik yoğunluğunu azaltıyor.

Didim-Bodrum-Turgutreis Hattı

Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Aydın Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile Didim-Bodrum-Turgutreis deniz otobüsleri seferi 1 Temmuz 2024 Kabotaj Bayramında başlamıştı. Didim-Bodrum-Turgutreis hattı, karayolu ile 140 kilometre. Yaz aylarında artan trafik yoğunluğu nedeniyle bu mesafeyi otomobille kat etmek yaklaşık 3 saat sürüyor. Deniz otobüsleri ile bu mesafe sadece 1 saate iniyor.

Turgutreis-Bodrum Hattı

Turgutreis-Bodrum hattı ise karayolu ile 14 kilometre uzunluğunda. Bu mesafe trafiğin yoğun olduğu zamanlarda yaklaşık 1 saat sürüyor. Deniz otobüsleri ile bu süre 35 dakikaya düşüyor. Marmaris-Fethiye hattında ise karayolu ile 140 kilometrelik bir mesafe bulunuyor. Deniz yolu ile bu mesafe 48.5 deniz mili olarak ölçülmekte. Deniz otobüsleri, bu mesafeyi 2 saatte kat ediyor.

Vatandaşlar Deniz Otobüslerin Memnun

Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin deniz otobüsü seferleri, vatandaşlardan büyük beğeni topluyor. Deniz otobüsü kullanan vatandaşlardan Necati Yağcı “ Yunan adaları arasında deniz seferleri var. Bizler bunu niye yapmıyoruz diye hep düşünmüştüm. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanını kutluyorum. Trafiğe takılmadan rahatlıkla konfor içerisinde yolculuk yapıyoruz” dedi. Hüner Sertkaya “ Özellikle yaz aylarında Bodrum’a çok sayıda yerli ve yabancı turist geliyor. Trafik yoğun oluyor. Deniz otobüsleri sayesinde Bodrum trafiğine takılmadan Turgutreis’ten Bodrum’a geliyoruz” dedi. Yolculuk sürelerinin kısalması ve deniz yolculuğunun konforu, bu hizmete olan talebi artırıyor. Bölge halkı ve turistler, deniz otobüslerinin sunduğu hızlı, konforlu ve keyifli seyahat imkanından oldukça memnun.

Muğla Büyükşehir Belediyesi, deniz ulaşımına yaptığı yatırımlarla, bölgedeki ulaşım ağını çeşitlendirirken, aynı zamanda deniz turizmini de canlandırmayı hedefliyor. Deniz otobüsü seferleri, yaz aylarında yoğunlaşan turizm hareketliliği ve trafik sorunlarına çözüm sunuyor.

Deniz Otobüsleri Fiyat Tarifesi

Turgutreis- Didim 1 kişi tek yön 150 TL, Bodrum-Didim 1 kişi tek yön 250 TL, Bodrum- Turgutreis 1 kişi tek yön 100 TL ve Marmaris- Fethiye 1 kişi tek yön 300 TL. Deniz otobüsleri seferlerinden 65 yaş üzeri vatandaşlar, Gazi ve Şehit Yakınları (Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından Gazi Kartı ve Şehit Yakınlarına Ücretsiz Seyahat Kartı Bulunan Kişilere) ile  %40 ve Üzeri Engelli (Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından Ücretsiz Seyahat Kartı Bulunan vatandaşlarımız ücretsiz olarak faydalanabiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı