Aylık arşivler: Eylül 2024

KEREM İÇYER FİLMİ İZLEMEYE GİDERKEN MENDİLLERİ HAZIRLAYIN”

Türk Sinemasının usta isimlerinden Kerem İçyer’in yer aldığı ve Bir Dede ile Lösemi hastası torunun hayat hikâyesini konu alan yeni filmi “Dedemin Gözyaşları” sinemaseverlerle buluştu.

20 Eylül’de vizyona giren ve gişede milyon dolarlık rakiplerini bile geride bırakarak gişenin zirvesine yerleşen “Dedemin Gözyaşları” filminin oyuncu kadrosunda Halil Ergün, Erkan Petekkaya, Ali Kürşat Uzun, Cem Kılıç, Seda Tosun, Turgay Tanülkü, Sinem Yıldırım, Ali İpin, Elif Kaya, Sinan Bengier, Kerem İçyer ve Hüseyin Elmalıpınar gibi bir birinden başarılı isimler yer alıyor.

Filmin başrol oyuncusu Halil Ergün’ün komşusu Mehmet karakterine hayat veren usta oyuncu Kerem İçyer “Bu film, sadece bir dedenin torununa duyduğu sevgiyi değil, sevginin hastalıklarla, zamanla ve hayatın acımasız sınavlarıyla nasıl başa çıktığını anlatıyor. Gözyaşlarına engel olamayacaksınız, ama bu gözyaşları size umutla sarılmayı öğretecek” diye konuştu.

 

Dedemin Gözyaşları Fragman Linki:

https://www.youtube.com/watch?v=fW9UUsMu1aY&t=1s

 

GENÇ OYUNCU AHMET TAŞ YILLAR SONRA USTASI HALİL ERGÜN’LE BULUŞTU

Daha önce Bir dede ile lösemi hastası torununun hikâyesini konu alan “Dedemin Gözyaşları” isimli sinema filminde, Halil Ergün’ün çırağı Osman karakterine hayat veren genç oyuncu Ahmet Taş, ustasını canlandıran Halil Ergün ile yıllar sonra bir araya geldi.

Çok yakında çekimlerine başlanacak yeni bir sinema filmi için kamera karşısına geçmeye hazırlanan yakışıklı oyuncu Ahmet Taş, oyunculuğa her geçen gün daha da ısınarak profesyonel anlamda oyunculuk serüvenine emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor.

20 Eylül’de vizyona giren ve milyon dolarlık Hollywood filmlerini bile geride bırakarak zirveye yerleşen “Dedemin Gözyaşları” isimli sinema filminde başarılı bir performans sergileyerek yönetmeninden tam not alan ve başarılı oyunculuğunun yanı sıra mütevazı kişiliğiyle de tüm ekip arkadaşlarının takdirini toplayan Ahmet Taş “Dedemin Gözyaşları” filmiyle ilk ciddi rolümü oynadım. En büyük hayalim, çırağını oynadığım Halil Ergün üstadım gibi, kaliteli projelerde yer almak” diye konuştu.

 

Şair ve yazar Ahmet Ümit İzmirlilerle buluştu

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen İzmir Sanat Söyleşileri’nin ilk konuğu şair ve yazar Ahmet Ümit oldu. İzmirli şair Tuğrul Keskin’in moderatörlüğündeki söyleşide, Türkiye’nin yaşadığı siyasi çalkantıları anlatan Ümit, yazarlığa adım atmasını sağlayan anılarını da paylaştı.

Şair ve yazar Ahmet Ümit, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Şube Müdürlüğü’nün düzenlediği İzmir Sanat Söyleşileri’nin ilk konuğu oldu. İzmirli şair Tuğrul Keskin’in moderatörlüğünde İzmir Sanat’ta düzenlenen söyleşide, Ahmet Ümit anılarını paylaştı. Gençlik yıllarından başlayarak çeşitli dönemlerde Türkiye’nin yaşadığı siyasi çalkantılar içerisinde başından geçen olayları anlatan Ümit, yazarlığa adım atışına ilişkin anılarını da paylaştı. Ümit, aklında hiç yokken cinayet romanlarına geçiş serüvenini, Başkomser Nevzat karakterinin hikayesini, Türkiye’deki cinayet roman yazarlığının geldiği noktayı salonu dolduran okurlarına aktardı.

Yeni kitapta okuyucuları sürpriz bekliyor
Salı günü piyasaya çıkması beklenen yeni romanı “Yırtıcı Kuşlar Zamanı” ile ilgili de konuşan Ahmet Ümit, okuyucularını Başkomser Nevzat’la ilgili bazı sürprizlerin beklediğini açıkladı. Salondaki izleyicilerden gelen sorulara cevap veren usta yazar programın sonunda çekilişle belirlenen 20 şanslı izleyicisine kitaplarını hediye etti.

İzmir Sanat Söyleşileri devam edecek
İzmir Sanat Söyleşileri kapsamında tanınmış edebiyatçılar ve sanatçılar, Tuğrul Keskin tarafından konuk edilecek. Etkinliklerde kültür, sanat ve gündem üzerine konuşmaların yanı sıra konuğun güncel üretimlerine ve sanat yaşamına dair sohbetler de olacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sakin Şehir Seferihisar’da Ekolojik Çocuk Festivali!

Seferihisar Çocuk Belediyesi’nde gerçekleştirilen Teos Çocuk Kültür Ekoloji Festivali, çocukları doğayla ve kültürle buluşturdu. Seferihisar’ın kültürel ve ekolojik değerlerini çocuklara aşılamayı amaçlayan festival, Cittaslow Sunday etkinlikleri kapsamında düzenlendi. Festivalin açılış ve kayıt süreci saat 12.00’de başladı, ardından birbirinden renkli atölyeler ve etkinlikler çocuklarla buluştu.

 

Festival boyunca “Çocuk Hakları Atölyesi”, “Kültürel Miras Atölyesi”, “Ekoloji ve Doğa Atölyesi”, “Geçmişten Geleceğe Astronomi”, “Yaratıcı Drama ve Dans Atölyesi” gibi pek çok farklı konuda atölyeler gerçekleştirildi. Her yaş grubuna hitap eden bu etkinlikler, çocukların doğayla ve bilimle daha yakından tanışmalarını sağlarken, kültürel mirası da deneyimlemelerine olanak tanıdı.

Seferihisar Belediyesi ile Kültürel ve Ekolojik Hayatı Koruma Derneği ortaklığında organize edilen etkinlikte ekoloji ve kültür konularına vurgu yaparak farkındalık yaratmayı hedeflendi. Çocukların doğayla, sanatla ve bilimle iç içe bir gün geçirdiği bu festivalde, atölyelerin yanı sıra çeşitli performanslar da yer aldı. Saat 17.00’de ise festivalin kapanış yürüyüşü ile etkinlik sona erdi.

 

Seferihisarlı çocukların kültür ve ekoloji dolu bir etkinlikte buluştuğunu söyleyen Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, “Çocuklarımızın doğa ve kültürle iç içe, eğlenerek öğrendiği bir gün yaşatmak bizler için çok değerliydi. Teos Çocuk Kültür Ekoloji Festivali, onların dünyasında doğa sevgisini ve kültürel farkındalığı pekiştiren bir etkinlik oldu. Seferihisar’ın değerlerini genç nesillere aktarmaya ve onları bilinçlendirmeye devam edeceğiz.’’ dedi.

 

Festival, çocukların sosyal ve kültürel gelişimlerine katkı sağlarken, Seferihisar’ın yerel değerlerinin tanıtılmasına destek oldu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Maher Zain, Uluslararası Konya Mistik Müzik Festivali’nde Konyalılarla Buluştu

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında Konya Büyükşehir Belediyesi ile birlikte düzenlediği 21. Uluslararası Konya Mistik Müzik Festivali etkinlikleri kapsamında Maher Zain sahne aldı.

Mevlana Meydanı’nda düzenlenen “Özgür Gazze” konserine binlerce  Konyalı katıldı.

Meydanı dolduran Konyalılar, sanatçının “Free Palestine”, “Ya Nabi Salam Alayka”, Thank You Allah” ve “Maşallah” adlı eserlerini coşkuyla dinledi.

KONYA’DA 30 EYÜL’E KADAR MİSTİK MÜZİK RÜZGARI ESECEK

30 Eylül’e kadar devam edecek 21. Uluslararası Konya Mistik Müzik Festivali kapsamında her gün 17.00’de Mevlana Meydanı’nda halka açık etkinlikler; yine her gün 20.30’da Selçuklu Kongre Merkezi’nde farklı ülkelerden sanatçıların katıldığı konserler yapılıyor.

 ÇOCUK ETKİNLİKLERİ 

Ayrıca, 29 Eylül’e kadar saat 16.00-19.00 arasında Kültürpark Amfi Tiyatro’da çocuklar için çok sayıda etkinlik gerçekleşecek.

Dünyanın önde gelen festivallerinden olan Uluslararası Konya Mistik Müzik Festivali için detaylı bilgilere “mistikmuzikfestivali.com.tr” adresinden ulaşılabiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İlişkilerde iletişim sorunlarının çözümü için empati yeteneği artırılmalı! ‘Sen’ dili eleştiri, ‘ben’ dili ise duyguları ifade eder…

İletişim sorunlarının temelinde birkaç ana faktör olduğunu aktaran Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, “Bu faktörler farklı kişilik yapıları, duygusal ihtiyaçların yeterince anlaşılmaması ve sağlıksız iletişim kurma tarzları etrafında şekillenir.” dedi. Çözüm için sağlıklı iletişim becerilerinin geliştirilmesinin, karşılıklı anlayışın ve empati yeteneğinin artırılmasının gerekli olduğunu dile getiren Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, iletişim esnasında ‘sen’ dili yerine ‘ben’ dili kullanılmasının önemine vurgu yaptı.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, eşler arasında görülen iletişim problemlerine değindi, nedenleri ve çözüm önerileri hakkında bilgi verdi.

İletişim sorunlarının birkaç temel nedeni var… 

Çiftlerin birbirlerinden beklentilerini yeterince ifade edemediklerinde, ilişki içinde çeşitli sorunlar ortaya çıkabileceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, “Bu durum, zamanla iletişim sorunlarına dolayısıyla bireylerin birbirlerinden duygusal olarak uzaklaşmasına yol açabilir.” dedi.

İletişim sorunlarının temelinin genellikle birkaç ana faktörden kaynaklandığını aktaran Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, “Bu faktörler farklı kişilik yapıları, duygusal ihtiyaçların yeterince anlaşılmaması ve sağlıksız iletişim kurma tarzları etrafında şekillenir.” şeklinde konuştu.

Çiftler birbirini dinlemek yerine savunmaya geçiyor! 

İletişim sorunlarının temel nedenlerine değinen Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, şunları söyledi:

“Çiftler arasında çoğu zaman beklentiler dile getirilmeden karşı tarafın bu beklentileri anlaması beklenir. Ancak ifade edilmeyen beklentiler genellikle tek taraflı yorumlanır ve bu durum hayal kırıklıklarına ve yanlış anlaşılmalara yol açar

Sağlıklı bir iletişimde aktif dinleme çok önemlidir. Ancak birçok çift, karşısındakini gerçekten dinlemek yerine kendisinin ne söyleyeceğini düşünerek ya da savunmaya geçerek diyalog kurar. Bu da anlamlı bir iletişimi engeller ve tarafların kendilerini anlaşılmamış hissetmesine yol açar. Çiftlerden biri veya her ikisi de eleştirildiğinde hemen kendini savunmaya geçebilir. Bu, karşı tarafın duygularını ve endişelerini dinlemeyi zorlaştırır ve empatiyi engeller.”

Eşine güvenmeyenler duygusal mesafe koyabiliyor… 

Geçmişte yaşanan olumsuz deneyimlerin bireylerin yeni ilişkilerde benzer sorunlar yaşamaktan korkmasına neden olabileceğine vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, “Bu durum birbirlerine kendini açma, ilişkiyi tarafsız bir şekilde ‘şimdiki zamanda değerlendirme’ konusunda ilişkiye ket vurabilir.” dedi.

Güven eksikliğinin de iletişim sorunlarının temel nedenlerinden biri olduğunun altını çizen Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, birbirlerine güvenmemenin çiftler arasında duygusal mesafe yaratabileceğini ve bireylerin kendilerini koruma amacıyla duvar örmeye yani mesafe koymaya yönelebileceğini, dolayısıyla sağlıklı iletişimin sekteye uğrayabileceğini söyledi.

‘Sen’ dili eleştiri, ‘ben’ dili ise duyguları ve ihtiyaçları ifade eder… 

Çözüm için sağlıklı iletişim becerilerinin geliştirilmesinin, karşılıklı anlayışın ve empati yeteneğinin artırılmasının gerekli olduğunu dile getiren Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, “İletişim esnasında ‘sen’ dili yerine ‘ben’ dilinin kullanılması daha sağlıklıdır. Çünkü ‘sen’ dili eleştirel ve karşıdaki kişiyi hedef alıcıdır. ‘Sen hep böylesin’ gibi ifadelerle karşıdaki kişinin davranışı odak noktasındadır. ‘Ben’ dili ise duyguları ve ihtiyaçları ifade eder.” dedi.

‘Ben’ dilinin kullanılmasının suçlama yerine, kişinin kendi deneyimini ön plana çıkardığını aktaran Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, sözlerini şöyle tamamladı:

“‘Bu durumda kendimi üzgün hissediyorum’ gibi ifadelerle kişi kendi hissettiklerini açıklar. Dolayısıyla ‘ben’ dili yapıcı ve empatik bir iletişimi desteklerken, ‘sen’ dili genellikle savunma, öfke ve çatışma yaratabilir. ‘Ben’ dili kullanımı, sağlıklı iletişim ve ilişkilerin sürdürülmesinde daha etkili bir araç olarak kabul edilir. Çiftlerin birbirlerine açık, net ve saygılı bir şekilde duygularını ifade etmeleri ve birbirlerini nötr bir şekilde dinlemeleri birçok iletişim sorununu çözmeye yardımcı olabilir. Orta yol bulunamadığı zaman çift terapisi alanında uzmanlaşmış bir profesyonelden destek alınması önerilmektedir.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Esma Er “Ayrılmayalım” düetiyle beğeni aldı

Müzik dünyasının en başarılı yorumcularından Esma Er üretime hız verdi.

“Hayat Gör Beni” şarkısıyla beğeni kazanan Esma Er, Tamer Gürsoy’la düet yaptığı cover çalışması “Ayrılmayalım”ın aldığı yorumlardan da memnun

Ferda Anıl Yarkın’ın 2006 yılında yazıp söylediği “Ayrılmayalım” şarkısını yeniden yorumlayan Esma Er ve Tamer Gürsoy radyolarda en çok istek alan şarkılar arasına girdi. İskender Paydaş prodüktörlüğünde hazırlanan şarkının aranjör koltuğuna Gürkan Kömürcü oturuyor

Kendi şarkılarını başka yıldızların yeniden yorumlamasıyla ilgili titiz davranan usta sanatçı Ferda Anıl Yarkın’dan Tamer Gürsoy ve Esma Er’e izin çıktı. İkilinin “Ayrılmayalım” yorumu tam not aldı.

Esma Er yaptığı üretimlerin yanı sıra sahne çalışmalarına da devam ediyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Mavibahçe’de çocukları buluşturan etkinlik

Yeni ve sağlıklı bir içecek olan Churchill İzmir Mavibahçe Avm’deki etkinliğinde çocuklar ve sokak hayvanlarıyla buluştu. Tanıtım standında çocuklara Churchill, sokak hayvanlarına da mama dağıttılar. Firma sahibi Özgür Tuncer ve yapımcı Emrah Erkoç  ‘’Her hafta başka bir etkinlikte sevenlerimizle buluşup, vizyonumuzla bu markayı bir dünya markası yapacağız’’ müjdesini verdi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye, Hemofili Tedavisinde Uluslararası Hasta Tedavisinde Lider

Türkiye Hemofili Derneği ve Hemofili Dernekleri Federasyonu ortaklığında yapılmakta olan 21. Uluslararası Türkiye Hemofili Kongresi bu yıl 26-28 Eylül 2024 tarihlerinde İstanbul Üniversitesi iş birliği ile İstanbul Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Kalıtsal kanama bozukluğu olanlar, yakınları, ilgili sağlık mensupları ve endüstri temsilcileri olmak üzere 437 kişi kongreye katılım sağladı.

Kalıtsal kanama bozukluklarında farkındalık, yaşam kalitesi ve en güncel tedavi yöntemlerinin ele alındığı 21. Uluslararası Türkiye Hemofili Kongresi’nin ikinci gününde, önemli isimlerin katılımıyla basın toplantısı düzenlendi.

İstanbul Üniversitesi Rektörü ve Türkiye Hemofili Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Zülfikar; kongrenin yalnızca uzman sağlık profesyonellerini değil, aynı zamanda hasta ve hasta yakınlarını da bir araya getirdiğini belirtti. Kongrenin bu yönüyle hem hastaların tedavi süreçlerinde farkındalığı artırdığını hem de sağlık profesyonellerinin tedavi süreçlerini doğrudan birincil kaynaklardan öğrenmelerine katkı sağladığını vurguladı.

Prof. Dr. Bülent Zülfikar, Türkiye’nin hemofili tedavisinde uluslararası hasta kabul eden ülkeler arasındaki önemli bir rolü olduğundan bahsederek sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin başarılı hekimlerinin ve tedavi süreçlerindeki erişilebilirliğin, Türkiye’yi yabancı hastalar için önemli ve öncelikli bir hale getirdiğini görüyoruz. Türkiye’de 80 bin ve dünyada 1 milyonun üzerinde kalıtsal kanama bozukluğu olan kişi bulunuyor. Bu rakamlar ışığında tedavinin ulaşılabilirliği kritik önem taşıyor. Hemofili ve diğer kalıtsal kanama bozuklukları, ömür boyu süren ve yaşam kalitesini birincil derecede etkileyen nadir hastalıklardır. Türkiye, bu hastalıkların teşhis ve tedavisini ücretsiz olarak gerçekleştiriyor. Bu merkezlerin ekonomik olarak ulaşılabilir olması ve hekim kalitesi sayesinde uluslararası arenada ülkemizi daha güçlü hale getiriyor. Şu ana kadar ülkemize tedavi amaçlı gelen ülkeler arasında; Azerbaycan, Arnavutluk, Libya, Afrika, Kırgızistan, Özbekistan, Irak yer alıyor.”

Hemofili Dernekleri Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Kaan Kavaklı, kalıtsal kanama bozukluğuna sahip bireylere umut olan gen tedavilerinde gelinen son durumu vurgulayarak, Türkiye’de oldukça önemli klinik araştırmaların devam ettiğini belirtti. Ayrıca, hemofilik bireylerin ve yakınlarının tedavi süreçleri hakkında bilgilendirilmesinin büyük önem taşıdığını söyledi. Bu bilgilendirmelerin en etkili adresinin kongreler olduğunu belirten Kavaklı, şu sözleri ekledi: “Her yıl kongremizin çatısı altında, hem dünyada hemofili tedavisinde gelinen son noktayı paylaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz hem de geniş bir katılımcı kitlesine ev sahipliği yapıyoruz. Fizyoterapistlerden hemşirelere, doktorlardan hasta yakınlarına ve ilaç firmalarına kadar uzanan bu geniş katılımcı portföyü ile herkes, üç gün boyunca önemli kazanımlar elde ediyor ve kongremizden değerli bilgilerle ayrılıyor.”

 

Tedavi ve Araştırmalarda Türkiye’nin Önemli Rolü

Prof. Dr. Bülent Zülfikar, Türkiye’nin uluslararası klinik araştırmalardaki lider konumunu ve bu çalışmaların hemofili bireylere sunduğu faydaları da anlattı. Nadir hastalıklardan biri olan hemofili ile ilgili son yıllarda önemli bilimsel gelişmeler kaydedildiğini belirten Zülfikar, hastaların yaşam kalitelerini artırmayı hedefleyen yeni tedavi yöntemlerinin bu alandaki klinik araştırma yatırımlarıyla desteklenmesinin ülkemize bilim alanında önemli geri dönüşleri olduğunu söyledi.

Dünya Hemofili Federasyonu Başkanı Cesar Garrido, hemofili hastalarının dünya genelinde tedavi süreçlerindeki iyileşmelerden söz ederken, Türkiye’nin bu alanda kaydettiği büyük ilerlemeye dikkat çekti. Türkiye’nin hemofili tedavisini ücretsiz olarak sunan ilk 10 ülke arasında yer aldığını belirterek, bunun dünya genelindeki önemini vurguladı. Ayrıca kongrelerin, hastaların derneklere ve hekimlere erişiminde kritik rol oynadığını belirtti. Türkiye Hemofili Derneği, Hemofili Dernekleri Federasyonu’nun ve Türk hekimlerin bu alanda yaptığı çalışmaların dünya genelinde yapılan araştırmalara olan katkısının yadsınamaz olduğundan bahseden Cesar Garrido; bu çabalarından dolayı kalıtsal kanama bozukluğu için çalışmalarıyla destek veren doktorlara övgülerde bulundu.

Lyon Üniversitesi Hemostaz Merkezi Başkanı Prof. Dr. Yeşim Dargaud, dünyada ve Türkiye’de uygulanan tedavi yöntemlerindeki yeniliklerden bahsetti. Klinik araştırmaların sisteme entegrasyonuyla birlikte, tedavi süreçlerinde hızlı ilerlemeler kaydedildiğini söyledi. Ayrıca son yıllarda gen tedavisine yönelik klinik araştırmaların Türkiye’de ve dünyada ses getirdiğinden bahsetti. Özellikle kadınlardaki kanama bozukluklarına yönelik çalışmaların da arttığını ve Türkiye’nin de bu alana yönelik çalışmalarının önemini vurguladı.

 

Hemofili Nedir?

Hemofili, kanın pıhtılaşmasını sağlayan proteinlerin eksikliği ya da düzgün çalışmaması sonucunda ortaya çıkan kalıtsal bir kanama bozukluğudur. Bu durum, yaralanma ya da cerrahi müdahalelerde hastaların daha uzun süre kan kaybetmesine neden olur. Genetik olarak ebeveynlerden çocuklara geçen hemofili, dünya genelinde nadir görülen hastalık olarak tanımlanmaktadır. Gelişen tedavi yöntemleri ve düzenli bakım sayesinde, hemofilik bireylerlerin yaşam kaliteleri önemli ölçüde artmıştır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şehre renk katan Kadıköy Çizgi Festivali başladı.

Çizgi tutkunlarının buluşma noktası Kadıköy Çizgi Festivali rengârenk etkinlikleri ve atölyeleri ile kapılarını açtı.

Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi’nin bu yıl beşincisini düzenlediği Kadıköy Çizgi Festivali, 27 Eylül Cuma günü Yoğurtçu Parkı’nda başladı. Çizer söyleşilerinden canlı çizimlere, sergilerden çizgi roman mezatına, imza günlerinden film gösterimlerine kadar birbirinden renkli etkinliklerin yer aldığı festival 29 Eylül Pazar akşamına kadar devam edecek.

Her yıl çizgi roman, manga, animasyon ve karikatür meraklılarını, genç-usta kuşağı çizerler ile buluşturan festival için İstanbul’un birçok ilçesinden çizgi ve karikatür tutkunları Kadıköy’e akın etti. İstanbulluların yoğun ilgi gösterdiği festival, çizerlerin imza günlerinden animasyon film gösterimlerine, söyleşilerden canlı çizimlere ve sergilere kadar gün boyu süren birçok etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Çocuklar, gençler ve yetişkinler için de birbirinden renkli atölyelerin yer aldığı festival alanında çizgi roman, karikatür dergileri ve ürünleri de meraklısı ile buluşuyor.

FESTİVALDE “RAKUN” SERGİSİ

Kadıköy Çizgi Festivali için herkesi Kadıköy’e davet eden Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı ise şöyle konuştu: “Kadıköylü komşularımızla birbirinden değerli yazarlarımızla, çizerlerimizle beraber çok güzel bir ortamda Yoğurtçu Parkı’nda Kadıköy Çizgi Festivali’ndeyiz. Festivalimizin bu yıl beşincisini düzenliyoruz. Festivalin içerisinde ailece hep beraber çok güzel zaman geçirebileceğiniz atölyeler, çizim alanları, film gösterimleri ve çocuk etkinlikleri var. Yine festivalimizde Kadıköy’ümüzün birçok sokağında duvar resimleri bulunan ‘Rakun’ lakaplı duvar sanatçısı Burak Metin Yurdakul’u da anıyoruz. Festivalde, geçtiğimiz Nisan ayında, genç yaşta hayatını kaybeden sanatçı için saygı duruşu niteliğinde bir sergi düzenliyoruz. Ayrıca bu yılki festivalin dikkat çeken önemli etkinliklerinden biri ise Belçika İstanbul Başkonsolosluğu ile birlikte düzenlenen “Çizgi Roman ile Belçika Turu” adlı sergi olacak. Bütün komşularımızı hafta sonu yoğurtçu parkına bekliyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı