İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu toplantısında, kentsel dönüşüm çalışmalarının önemine ve önceliğine dikkat çekti. Başkan Tugay, “İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan kentsel dönüşüm projeleri bitecek. Bir veya bir buçuk yıl içerisinde projelerin inşaatlarını tamamlayacağız. Yeni kentsel dönüşüm projeleri yapıyoruz. Dönüşüm ihtiyacı olan alanların hepsi ile ilgili ayrı ayrı çalışıyoruz” dedi. Tugay, kentteki riskli yapıların dönüşümü için de bakanlığı, TOKİ’yi, ilgili tüm kurumları iş birliğine davet etti. 

İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu’nun (İEKKK) 135’inci toplantısı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın ev sahipliğinde, Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer’in başkanlığında yapıldı. Tarihi Havagazı Fabrikası’ndaki toplantıda, kent ve ülke gündemine yönelik gelişmeler değerlendirildi. 
Toplantıda iklim değişikliği ve enerji alanında yürüttüğü çalışmalar sonucunda Avrupa’nın öncü şehirleri arasında yer alarak Avrupa Birliği (AB) İklim Nötr ve Akıllı Şehirler Misyonu’na dahil olan İzmir’in, sıfır karbon hedefi için yaptığı çalışmalara da değinildi. İzmir’in Misyon Kent hedefi doğrultusunda atılacak ortak adımlar için oluşturulan İEKKK Çalışma Grubu Misyon Kampı’nın çıktıları hakkında kurul üyeleri bilgilendirildi. 

“5 yıl içerisinde karbon nötr olabiliriz diye düşünüyorum”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İklim-Nötr ve Akıllı Şehirler Misyon Kent çalışmalarını çok önemsediğini söyledi. İEKKK’nin bu konuda koordinasyon görevi üstlenmesinin önemli olduğunu vurgulayan Başkan Dr. Cemil Tugay, “Önümüzdeki 5 yıl içerisinde karbon nötr olabiliriz diye düşünüyorum. Bu konu üzerinde hep birlikte çalışmalıyız. İEKKK çalışma grubunu kutluyorum. Uyumlu ve kararlı bir çaba gösterdiler. Gerçekten doğru bir hamle yapmışız. Bunun devam etmesi lazım. Bu konuyu tartışmaya ve hedef eylemlerin hangisini önceleyeceğimize karar vermeliyiz. Bu şekilde ilerlersek, sorunları birer birer ele alırız. Ele aldığımız her sorunla ilgili şehirde bir anlayışı, farkındalığı geliştirme yolunda ilerleyebiliriz” dedi.
Karbon nötr olma yolunda sanayiciler, çiftçiler ve üreticilere düşen pek çok görev olduğunu da belirten Tugay, “Bireysel olarak her bir vatandaşımızın farkındalıkla değiştireceği şeyler var. Bunlar bir bütün olarak ele alınmalı” diye konuştu.
 
4. faz için geri sayım 
Temiz Körfez hedefiyle çalışmalarını sürdürdüklerini, kentin arıtma yükünün büyük kısmını karşılayan Çiğli İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi’nin kapasitesini artıracak 4. fazın açılışını 28 Nisan’da yapacaklarını anımsatan Tugay, şunları söyledi: “4. fazı açıyoruz. Bundan sonra kimse arıtmanın, yağmurlu havalar dahil herhangi bir zamanda bir deşarjı olacağını düşünmesin. Olmayacak.”

“Kooperatif ortağı olarak bu işe dahil olanlara dairelerini vereceğiz”
Başkan Dr. Cemil Tugay’ın gündemindeki bir diğer konu da kentsel dönüşüm çalışmalarıydı. Kentsel dönüşüm konusunda daha önce atılmamış adımları kararlı şekilde devreye aldıklarını belirten Tugay, “Yarım kalan projeler bitecek. Bir veya bir buçuk yıl içerisinde bütün kentsel dönüşüm projelerinin inşaatlarını tamamlayacağız. Hak sahiplerine, kooperatif ortağı olarak bu işe dahil olanlara dairelerini vereceğiz. Yeni kentsel dönüşüm projeleri yapıyoruz. Bugüne kadar dokunulmayan birçok bölge var. Dönüşüm ihtiyacı olan alanların hepsi ile ilgili ayrı ayrı çalışıyoruz” dedi.

“Kararlıyım geri adım atmayacağım”
Bayraklı ile Bornova’da yapı envanteri çalışmalarını tamamladıklarını anımsatarak, Karşıyaka’da benzer çalışmaların başlatılacağını açıklayan Tugay, “Bayraklı ve Bornova’da riskli görülen binaların dönüşümü için ilçe belediyelerine yazı gönderdik. Onlar da bina sahiplerine yazdı. Riskli yapı olduğunun tescillenmesi için performans ölçümleri başlatıldı. Bunu yapmayanlara yaptırım uygulayacağız. Bu konuda kararlıyım. Geri adım atmayacağım. Herhangi bir binanın riskli olduğunu bile bile insanların buralarda oturmasına izin vermeyeceğiz. Bu sorun belediyenin tek başına halledebileceği bir sorun değil. Bakanlığı, TOKİ’yi, ilgili tüm kurumları iş birliğine davet ediyorum. Sayın bakanla da görüşeceğim. Çözüm için çalışacağız. İzmir’de bir gün bir deprem olur ve binalar yıkılıp insanlar altında kalırsa, burada kim suçlu olur? Ben suçlu olmak istemiyorum. O nedenle üzerime düşeni yapacağım. Ama başkalarının da suçlu olmaması lazım. İzmir’de bu konuyu halledeceğiz. Bununla birlikte mahallerimizi, sokaklarımızı, yaşam alanlarımızı nitelikli hale getirmek için çokça adım atacağız” diye konuştu. 

Kent Taahhüdü kurul üyelerine sunuldu 
İzmir Planlama Ajansı (İZPA) Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, 2030 yılına kadar İzmir’in Misyon Kent hedefi doğrultusunda atılacak ortak adımlar için oluşturulan İEKKK Çalışma Grubu Misyon Kampı’nın çıktıları hakkında kurul üyelerini bilgilendirdi. 2030 Misyon Kent Kampı kapsamında 76 katılımcı ve 10 çalışma masasıyla yürütülen çalışmalarda, kentin geleceğine yönelik misyon odaklı yönetişim politikalarının tanımlanması ve İzmir için bir kent taahhüdünün oluşturulması hedeflendi. Velibeyoğlu, bu çalışmaların, İzmir’in 2030 yılına kadar İklim-Nötr ve Akıllı Şehirler Misyonu’na ulaşması doğrultusunda İZPA koordinasyonunda kurulacak Misyon Kent Aksiyon Laboratuvarı kapsamında gerçekleştirildiğini belirtti. Kampın aynı zamanda Avrupa Birliği Misyonları ile uyum sağlamayı, çok paydaşlı iş birliğini teşvik etmeyi ve kentin sosyal, ekonomik, çevresel zorluklarına yönelik yenilikçi ve kapsayıcı çözümler geliştirmeyi amaçladığının üstünde duruldu.  Velibeyoğlu, İzmir 2030 Kent Taahhüdünün ön çalışmasını da kurul üyelerine sundu.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Deri sektörü 2024 yılında ihracatta yaşadığı yüzde 18’lik erimeyi durdurmak için verimliliğe odaklanarak katma değerli üretim yaparak krizden çıkmaya odaklandı. Sektör, ihracattaki kötü gidişe alt sektörlerde hayata geçireceği URGE Projeleriyle dur demek istiyor.

 

 

Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, deri sektöründeki tüm sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla deri sektöründe katma değerli üretimi artıracak “Deri ve Deri Mamulleri Sektörü Orta Vadeli Programı”nı hayata geçirme kararı aldıklarını dile getirdi.

 

 

Ege İhracatçı Birlikleri’nde düzenlenen mali genel kurul toplantısında konuşan Zandar, “Deri ve deri mamulleri sektöründe 2025 yılının ilk çeyreğindeki ihracat rakamlarımıza baktığımızda üründe işçilik maliyetlerinin düştüğü, katma değerin arttığı saraciye ve deri konfeksiyon sektörlerinde ihracatımızda artışlar yakaladık. Saraciye sektöründeki ihracatımız yüzde 14’lük artışla 55,8 milyon dolardan 63,8 milyon dolara yükseldi. Deri konfeksiyon ihracatımız ise yüzde 47,4’lük sıçramayla 24 milyon dolardan 35,7 milyon dolara ilerledi. Bu veriler, Türkiye’nin deri sektöründe katma değerli ürünlerde ihracata devam edebildiğini gösteriyor. Sektörün katma değerli ürünlere yönelmesi için birinci önceliğimiz stok yönetimi olacak. İkinci sırada üretimde verimliliği artıracağız, son aşamada üretimimizde katma değeri yukarı çekeceğiz” diye konuştu.

 

 

Birlik başkanı olduğu 2018 yılından bu yana 7 yıldır dünyada pandemi, savaş, ekonomide küresel resesyon, Türk ekonomisinde darboğaz yaşandığını hatırlatan Başkan Zandar şöyle devam etti: “Ege Bölgesi’nde 650 civarında ihracatçı firmamız varken, günümüzde 300’ün altına düştü. 2023 yılından 2025 yılına gelene kadar sektörün ihracatının üçte birini kaybettik. Katma değeri düşük olan kromlu deri ihracatımız büyük yara aldı. Katma değer düştükçe biz pahalı kalıyoruz ve müşteri bizden uzaklaşıyor. Bizim üretimle ilgili değişime gitmemiz gerekiyor. Saraciye ve deri konfeksiyon ürünlerindeki gibi ürüne katma değer koyabilirsek mal satabiliyoruz. Önümüz açık mı değil ama açabilir miyiz derseniz evet. 2025 yılında “Deri ve Deri Mamulleri Sektörü Orta Vadeli Programı”yla önümüzü açmaya çalışacağız. Sektördeki tüm firmaları bu oluşuma davet ediyoruz.”

 

 

Türkiye’nin 2025 yılının ilk çeyreğinde ABD’ye deri ve deri mamulleri ihracatında yüzde 32’lik artış yakaladığını paylaşan Zandar, “Bu başarının altında da saraciye ve deri konfeksiyon sektörleri var. Biz stok yönetimini çözerek ve üretim verimliliğini artırarak bu krizden çıkabiliriz. Kur artışını bekleyecek halimiz yok. Çin’den gelecek rapora göre URGE Projelerinde alt sektörleri kümelendireceğiz, verimli üretim yapıp teknolojiyi üretime entegre ederek çıkış yolunu bulacağız.  Deri sektöründe büyük bir iş birliğine ihtiyacımız var. Zor bir yılı bitirdik, kolay bir yıla da girmedik” diyerek mevcut tabloyu özetledi.

 

 

Suudi Arabistan’a ticaret heyeti 

 

 

Türkiye’nin İngiltere ile serbest ticaret anlaşması olmasına rağmen fiyat tutturamadıkları için İngiltere’ye ihracatta kan kaybettiklerini ifade eden Zandar, 2024 yılında Suudi Arabistan’a başarılı bir ticaret heyeti yaptıklarını, 2025 yılında da 5-9 Ekim 2025 tarihlerinde ayakkabı, saraciye, konfeksiyon sektörlerini kapsayan bir ticaret heyeti yapma kararı aldıklarını, Riyad ve Cidde’de iki gün ikili iş görüşmeleri planladıklarını vurguladı.

 

 

Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin 2024 yılı olağan mali genel kurul toplantısında 2025 yılı bütçesi ve iş programı oy birliğiyle kabul edilirken, EDMİB Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu 2024 yılı faaliyetlerinden dolayı oy birliğiyle ibra edildi.

 

 

31 ihracat yıldızına ödülleri verildi

 

 

Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği, 2024 yılında gerçekleştirdiği 165 milyon dolarlık ihracatın yüzde 62’sini oluşturan 103 milyon dolarlık ihracata imza atan 31 üyesi için “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni” düzenledi.

 

2024 yılında Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği üyeleri arasında en çok ihracat yapan ilk üç firma dışında, altın kategoride 3, gümüş 5 ve bronz kategoride 20 firma ödüle hak kazandı.

 

Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği üyeleri arasında ödül alan firmalar;

 

İHRACATTA İLK ÜÇ FİRMA	Ödül Alan Temsilci
SEPİCİLER ÇAYBAŞI DERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ	Mehmet Sepici
ESKATEK DERİ BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ	Recep Karagöz
LİDER DERİ ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ	Marc Galiko
ALTIN KATEGORİSİ
AGAMODA DERİ KONFEKSİYON SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ	Ömer Ağartıoğlu
MARC CHANTAL DERİ VE TEKSTİL ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ	Özlem Yıkılmaz
NARİNBEBE AYAKKABI VE TEKSTİL SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ	Nagihan Bozkurt
GÜMÜŞ KATEGORİSİ
ASORTİ AYAKKABI PAZ. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.	Hasan Ercan
GLORIA DERİ DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ	Pelin Hepgünerler
GÜNDOĞDULAR DERİ SARACİYE AKSESUAR KONFEKSİYON TEKSTİL İMALAT İTHALAT İHRACAT SANAYİ TİC. LTD.ŞTİ.	Halil Gündoğdu
HAKEM AYAKKABI VE MALZEMELERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ	Can Gülşen
POLLYBOOT İŞ GÜVENLİĞİ DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ	Rıfat Yeşilyurt
BRONZ KATEGORİSİ
ADNAN AYAKKABI ÇANTA VE DERİ MAMULLERİ SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ	Adnan Fidan
ARTKIY OTOMOTİV İNŞAAT AKARYAKIT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ	Erdinç Artkıy
ASSA AYAKKABICILIK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ	Sabahattin Durgay
DOGO TASARIM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ	Hakan Tuncay
ERTUĞRUL DERİ VE TEKSTİL SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ	Erkan Ertuğrul
FATİH ÜSTÜNDAĞ DIŞ TİCARET	Fatih Üstündağ
GENÇLER DERİ MAMÜLLERİ AYAKKABI SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ	Cem Genç
HÇ SİMİN DIŞ TİCARET AYAKKABI SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ	Berkant Çiçek
HÜSEYİN DÜNDAR DÜNDAR AYAKKABI	Hüseyin Dündar
LBR AYAKKABI İHRACAT VE İTHALAT LİMİTED ŞİRKETİ	Ekrem Uyanık
LEPİ AYAKKABI SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ	İbrahim Özsevgin
MURAT GÜLER GÜLER KUNDURA	Fırat Güler
NEVZAT ONAY AYAKKABI VE DERİ MAMULLERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ	Erhan Onay
ON-AR AYAKKABI KALIP SANAYI VE TICARET LTD.STI.	Erkan Onmuş
PENTA AYAKKABI DERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ	Muharrem Külçeci
REAKTÖR DERİCİLİK MAMULLERİ AYAKKABI SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ	Mustafa Özcan
SEÇKİN COMFORT AYAKKABI OTOMOTİV SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ	Seçkin Türksever
SERAY AYAKKABI VE TERLİK SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ	Bedri Kurtoğlu
ULUTAŞ DERİ MAMULLERİ İMALAT PAZARLAMA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ	Ercan Ulutaş
ZANDAR DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ	Lina Zandar

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Avrupa Gastroenteroloji Birliği (UEG) ile Avrupa Sindirim Sistemi Cerrahisi Derneği’nin (EDS), Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mert Erkan’ın başkanlığında organize ettiği “17. Avrupa Sindirim Sistemi Cerrahisi Kursu”, dünyanın önde gelen bilim insanlarının katılımıyla Acıbadem Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Uluslararası katılımın yoğun olduğu kongrede sindirim sistemi cerrahisindeki son gelişmeler, multidisipliner tedavi yaklaşımları ve özellikle pankreas kanseri tedavisindeki yeni yöntemler masaya yatırıldı. Kursun bilimsel programı kapsamında; ağırlıklı olarak karaciğer, mide, pankreas ve kalın bağırsak kanserlerinin tanı ve tedavisinde kullanılan en yeni cerrahi teknikler, robotik cerrahi uygulamaları, 3 boyutlu görüntüleme sistemleri, yapay zekâ destekli tanı yöntemleri ve kişiye özel tedavilerin yanı sıra, Acıbadem Üniversitesi hekimlerinin geliştirdiği ve uluslararası literatürde “Acıbadem Protokolü” olarak bilinen pankreas kanseri tedavi yönteminin çarpıcı sonuçları da ele alındı. Kongrede ayrıca Acıbadem Üniversitesi bünyesinde yer alan CASE – İleri Cerrahi Eğitim Merkezi’nde verilen robotik cerrahi eğitimi de büyük ilgi gördü…

Onur Konuğu: Dünyaca Ünlü Cerrah Prof. Dr. Markus Büchler

Kongrenin onur konuğu, bugüne kadar gerçekleştirdiği 13 binden fazla pankreas ameliyatıyla dünyada alanının en deneyimli cerrahlarından biri kabul edilen, dünyanın önde gelen cerrahlarının da hocası olan duayen isim, Heidelberg Üniversitesi Genel Cerrahi Uzmanı ve Pankreas Kanseri Merkezi Direktörü Ordinaryus Prof. Dr. Markus Büchler oldu. Ordinaryus Prof. Dr. Markus Büchler, yaptığı konuşmada bilimsel araştırma, cerrahi ve cerrahi eğitim gibi konularda hekimlere yol gösterdi. “Pankreas kanseri tedavi edilebilen bir hastalık. Ancak yöntemin hastaya göre seçilmesi önemli. Robotik cerrahi her hastaya uygun değil, duruma göre agresif cerrahiye de başvurmak önemli” diyen Ordinaryus Prof. Dr. Markus Büchler, “Cerrahlar, ameliyat yapmamak için bir neden aramamalı, hayat kurtarmak için bazen agresif cerrahiye de başvurmalı” şeklinde önerilerini özellikle genç meslektaşlarıyla paylaştı. 

Kişiye Özel Tedaviler ve 3 Boyutlu Teknolojiler Büyük Avantaj 

Toplantının önemli konuklarından Sindirim Sistemi Cerrahisi Derneği (EDS) Genel Sekreteri ve Münih Teknik Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Ordinaryus Prof. Dr. Helmut Friess ise pankreas kanserinin görülme sıklığının arttığını ancak tanı ve tedavi yöntemlerinin de buna paralel olarak hızla geliştiğini vurguladı. Ordinaryus Prof. Dr. Friess, “3 boyutlu görüntüleme, özellikle karaciğer cerrahisinde büyük avantajlar sağlıyor. Bu sayede karaciğer hilus bölgesindeki damarların ve safra yollarının konum ilişkisi daha iyi anlaşılıyor, bu da cerrahi planlamayı kolaylaştırıyor” dedi. Ordinaryus Prof. Dr. Friess, cerrahideki teknolojik gelişmelere de değinerek, “Ameliyat robotlarının kullanımı sayesinde daha yüksek hassasiyet, daha iyi görüntü ve daha az travmalı, hassas bir rezeksiyon mümkün oluyor” dedi. Ordinaryus Prof. Dr. Helmut Friess geleceğe dönük olarak da “Minimal invazif tekniklerle kişiye özel tedavilerin kombinasyonları gelecekte daha fazla ön planda olacak” dedi ancak bu tekniklerin onkolojik etkinliğinin de mutlaka göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı. Ordinaryus Prof. Dr. Helmut Friess ayrıca, “Hastaya özel aşı gibi bireyselleştirilmiş tedaviler, kanser tedavisinde daha fazla kullanım alanı bulacak” şeklinde konuştu. 

Çığır Açan Yöntemlerle Pankreas Kanserinde 5 Yıllık Yaşam Oranı Yüzde 50’yi Geçti

Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mert Erkan, kongreye ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi: “Sindirim sistemine ait en sık gördüğümüz tümörler mide ve kalın bağırsak tümörleri. Bunları da karaciğer ve pankreas kanserleri takip ediyor. Kongrede ağırlıklı olarak bu konular ele alındı. Karaciğer naklinin onkolojide yeni kullanım imkanları da var artık. Türkiye’de canlıdan karaciğer nakli yapıldığı için bu da önemli bir başlıktı.”

Sindirim sistemi cerrahisinde çığır açan gelişmelerden söz eden Prof. Dr. Erkan, “Özellikle pankreas kanserinde eskiden cerrahiye uygun olmayan hastalara ameliyat yapamıyorduk. Ancak artık genetik araştırmalar, yeni geliştirilen akıllı ilaçlar, hedefe yönelik tedaviler ve etkili kemoterapiler sayesinde pankreas kanserinde de çok önemli bir yol katedildi. Eskiden ameliyat olamaz denilen hastaların yarısına yakınına önce ilaç tedavisi verip, olumlu cevap veren ve tümörü küçülen hastalara tekrar değerlendirme sonrası ameliyat yaparak hastalığı kontrol altına alabiliyoruz” dedi.

Dramatik olarak çığır açan en önemli tedavilerden birinin ise “immünoterapi”, yani bağışıklık sisteminin tümörle savaşmak için harekete geçirildiği tedaviler olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mert Erkan, “İmmünoterapi sayesinde ya ameliyat gerekliliği ortadan kalkıyor ya da ileri evredeki hastalar da ameliyat edilebilir hale geliyor. Tıptaki en önemli çığır açan gelişmeler hedefe yönelik tedavilerin yaygınlaşması, tanı yöntemlerinin çok daha hassaslaşması ve robot ya da laparoskopik cerrahi gibi teknolojilerin giderek gelişmesi oldu” şeklinde konuştu.   

Acıbadem Üniversitesi hekimlerinin geliştirdiği ve dünyada “Acıbadem Protokolü” olarak bilinen yöntemden de söz eden Prof. Dr. Mert Erkan, “Bu yöntemde hastaya önden kemoterapi ve radyoterapi uyguluyoruz, ardından cerrahi gerçekleştiriyoruz. Yöntemin pek çok avantajı var. En önemlisi, ön tedaviler sayesinde tümörün küçültülerek hastanın ameliyat edilebilir hale gelmesi. Ayrıca bu yöntemle agresif bir cerrahi yerine daha sınırlı bir ameliyat yapılıyor, damarlar korunuyor, hastanın yaşam kalitesi korunuyor ve yaşam süresi uzuyor. Bu sayede pankreas kanserinde 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde 50’yi geçmiş durumda. Bundan yaklaşık 15-20 yıl önce 5 yıllık sağ kalım yüzde 5’lerdeydi” diye konuştu. 

Prof. Dr. Mert Erkan ayrıca, “Robotik cerrahi çok hızlı gelişiyor. Acıbadem Üniversitesi bünyesinde yer alan CASE – İleri Cerrahi Eğitim Merkezi’nde genç meslektaşlarımız için çok kapsamlı bir robotik cerrahi eğitimi verdik. Modern tıbbın en önemli gelişmelerinden biri de yapay zeka. Yapay zeka, görüntüleme ve endoskopide tümörün nerede nüks edebileceğini tahmin ediyor. Bu sistem, klinisyene adeta bir navigasyon gibi yol gösteriyor” dedi.

Yapay Zeka Ve Genetik Analizler Hayat Kurtarıyor

Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Avrupa Pankreas Derneği Başkanı Prof. Dr. Güralp Ceyhan, pankreas kanserine dönüşebilen kistik tümörlerle ilgili önemli bilgiler paylaştı: “Artık kişiye özel genetik testler sayesinde hangi tümörlerin kansere dönüşme riski taşıdığını görebiliyoruz. Buna göre ameliyat kararı veriyor veya hastayı sadece takip ediyoruz.”

Yapay zeka kullanımın tıpta giderek yaygınlaştığına dikkat çeken Prof. Dr. Ceyhan, “Radyologların gözünün yetmediği durumlarda yapay zeka devreye giriyor. Bu sistem hangi kistin kansere dönüşeceğini analiz edebiliyor, kanser riskini öngörüyor. Bu sayede kanser daha oluşmadan önlem alabiliyoruz. Erken tanı burada hayat kurtarıyor” dedi. 

Tıptaki gelişmeler sayesinde yaşam sürelerinin uzadığını vurgulayan Prof. Dr. Ceyhan, “Özellikle metastazlı pankreas ve karaciğer kanserlerinde 20 yıl önce hiçbir şey yapılamıyordu. Şimdi bu hastalara önce kemoterapi veriyoruz, metastazları küçültüp sonra ameliyatla ana tümörü çıkarabiliyoruz. Eskiden en fazla 6 ay yaşıyordu bu hastalar, artık 5 yıldır sağlıklı bir şekilde kontrollere gelen metastatik hastalarımız var” diye konuştu.

Geleceğe dair umutlu olduklarını belirten Prof. Dr. Ceyhan, “Artık ‘yapacak bir şey kalmadı’ dediğimiz hastaları ameliyat edebiliyoruz. Gelişen cerrahi teknikler, hedefe yönelik tedaviler, yapay zeka ve gelişmiş ilaçlar sayesinde bu mümkün oldu. Kanser tedavisi bir ekip işidir” şeklinde konuştu. 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Bayındır Süt Fabrikası, güçlenerek üretime yeniden başladı. İZTARIM AŞ tarafından fabrikada yapılan iyileştirme sürecinin ardından, Tire Süt Kooperatifi ile protokol imzalanarak İzmirli çiftçinin 800 ton sütü işlenmeye alındı. Fabrikada Büyükşehir’in Süt Kuzusu projesindeki UHT sütlerin yanı sıra İZMAR markalı süt, yoğurt ve tereyağı da uygun fiyatla raflarda yerini almak üzere üretilmeye başladı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki İZTARIM AŞ çatısı altında hizmet veren 100. Yıl Bayındır Süt İşleme Fabrikası, İzmirli çiftçinin ürettiği sütleri işleyerek sağlıklı ve güvenli bir şekilde İzmirlinin sofrasına ulaştırıyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın talimatıyla Bayındır Süt İşleme Fabrikası’nda yapılan revizyon kapsamında, hem kadro güçlendirildi, hem üretim ekipmanları yenilendi, hem de mali disiplin sağlanarak daha güçlü bir şekilde üretim başlatıldı. Hem küçük üreticinin yüzünü güldüren hem de İzmirlinin sofrasına sağlıklı ve güvenilir ürünleri ulaştıran fabrika, amacına uygun ve planlı bir şekilde yoluna devam ediyor. 
İzmirli çiftçinin ürettiği sütler, Tire Süt Kooperatifi ile yapılan anlaşma kapsamında satın alınarak fabrikada işleniyor. UHT (Ultra Yüksek Isı) teknolojisiyle üretilen Süt Kuzusu Projesi ve İZMAR markalı sütlerin yanı sıra İZMAR yoğurt ve İZMAR tereyağının da üretimine hız kazandırıldı.

“Amacına uygun yoluna devam ediyor”
Fabrikada yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren İZTARIM Genel Müdürü Öztürk Kurt, “Bayındır Süt Fabrikası’nda bazı eksiklerimiz vardı. Bu süreçte iş gücü planlaması ve makinalarımızla ilgili revizyonlar yapıldı. Daha yüksek kapasiteli üretim yapabilmemiz için yenilikçi özellikte planladığımız işleri hayata geçirdik. Bayındır Süt Fabrikası bütün eksiklerini tamamlayarak daha güçlü bir şekilde üretime başladı” dedi.  
İzmirli küçük üreticinin alın terinin fabrikada katma değere dönüştüğünü ifade eden Öztürk Kurt, “Bayındır Süt Fabrikası’nda, Tire Süt Kooperatifi ile yaptığımız sözleşmeyle yaklaşık 800 ton civarında aldığımız siparişin ilk 460 tonunu ürettik. Şu an bantlarda görülen 250 bin adet paket süt tamamlandı ve kalanları sevkiyatla dağıtılmak üzere bekliyor. Süt Kuzusu projesini gelecekte daha iyi destekleyebilmek için üretimlerimize devam ediyoruz. Tire Süt Kooperatifi ile yaptığımız anlaşmada, süt ve hayvancılık konusunda emek veren üreticilere destek olabilmek için sadece süt alarak değil, paketleme konusunda da destek olarak üreticinin bir nebze de olsa zorluklarını hafifletmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu. 

İzmir çiftçisinin sütü uygun fiyatla İzmirlinin sofrasına ulaşıyor  
İzmir Tanzim Satış Marketi’nde (İZMAR) uygun fiyatla satışa sunulan İZMAR ürünlerinin de sağlıklı ve tüm standartlara uygun bir şekilde fabrikada üretildiğini söyleyen Öztürk Kurt, “Fabrikamızda Tire Süt Kooperatifi’nden aldığımız siparişlerin dışında İZMAR’lar için de İZMAR Süt, İZMAR Yoğurt ve İZMAR Tereyağı üretiyoruz. Halka daha yenilikçi, daha ulaşılabilir ürünleri sunabilmek için fabrikamız bu yönde gelişimini sürdürüyor. İzmir çiftçinin ürettiği sütü burada güvenilir ve sağlıklı bir şekilde üreterek yoğurt, tereyağı ve süt olarak paketliyor ve İzmirlinin sofralarına ulaştırıyoruz” ifadelerini kullandı.   
Öztürk Kurt, her fırsatta İzmir halkının yanında olduğunu söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın sözünün arkasında güçlü bir ekip olduğunu da belirterek “Bizler bu mücadeleye ortak olmaya devam edeceğiz” dedi.  

Tire Süt Başkanı Öztürk: İZTARIM ile yolumuza devam ediyoruz
İZTARIM ile yapılan protokolün küçük üreticiye destek olduğunu ifade eden Tire Süt Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Öztürk, “Bizim amacımız, gayemiz küçük üreticiyi ayakta tutmak. Yıllardır bu amaçla çalışmalarımıza titizlikle devam ediyoruz. Kooperatif olarak bizim esas işimiz süt toplamak ve bu sütü de değerlendirmek. Yıllardır İzmir Büyükşehir Belediyesi ile olan ilişkilerimiz sayesinde, sağ olsun sütümüzün büyük bir kısmı burada değerlendiriliyor” dedi. Günlük yaklaşık 320 ton süt topladıklarını söyleyen Osman Öztürk, sözlerine şöyle devam etti: “İZTARIM ile bir anlaşma yaptık. Süt Kuzusu projesi güzel bir anlama büründü. Özellikle kendi bölgemizin kurumu olan İZTARIM ile hareket ederek buradaki sorunu çözmek istedik. Başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Topladığımız sütlerin günlük 10 tonu, Süt Kuzusu projesine gidiyor. Bunun artmasını canı gönülden istiyoruz. İzmir’in sütünün hem miktar olarak artması hem de buradaki Süt Kuzusu projesinin güçlenerek devam etmesi, her iki kurum için de daha hayırlı olacaktır. Yeni imzaladığımız sözleşmelerle yolumuza devam ediyoruz” dedi. 
Yeni dönemde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın çalışmalarına destek olmaktan mutlu olduklarını belirten Öztürk, “Amacımız kırsaldaki küçük üreticinin maddi durumunu güçlendirmek. Bu da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bize destekleriyle mümkün. Bu anlayışı sadece İzmir değil bunu ülke geneline yayarsak ülke ekonomisine ve çiftçiye büyük destek oluruz” diye konuştu. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

MAN Truck & Bus, elektrikli kamyon ve otobüsler için batarya üretimine başladı. MAN’ın Nürnberg tesisinde gerçekleşen törende, batarya üretiminin bir sonraki aşaması da ilk kez duyuruldu. Bir sonraki yeni nesil batarya ve modülleri de Nürnberg’de üretmeyi planlayan MAN, 100 milyon Euro’luk bir yatırımla devreye aldığı tesise, önümüzdeki yıllarda 150 milyon Euro daha yatırım yaparak, toplam batarya yatırımını 250 milyon Euro’ya çıkarmayı hedefliyor. Yeni yatırımlar, geleceğin teknolojisi alanında 400 kişilik istihdamı güvence altına almanın yanında, tesisin dönüşümünü daha da ileriye taşıyacak. 

 

“Batarya üretimiyle yeni bir çağa adım atıyoruz”

 

MAN CEO’su Alexander Vlaskamp, açılışta yaptığı konuşmada, “Bugün MAN için tarihi bir gün. Dizel motoru icat eden bir şirket olarak, batarya üretimine başlayarak yeni bir çağa adım atıyoruz. Burada başardığımız işlerle büyük gurur duyuyoruz. İklim dostu tahrik sistemlerine dönüşümde yeni bir dönüm noktası olan bu yatırımla birlikte Nürnberg’de geleceğin batarya nesilleri için 150 milyon Euro daha yatırım yapıyoruz. Aynı zamanda modern dizel teknolojisinin geliştirilmesi yönündeki çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Böylece toplamda yarım milyar Euro’ya ulaşan bir yatırımla bu tesisi, geleceğin üretim merkezi haline getiriyoruz” dedi.

 

Hedef; 2030’a kadar Avrupa’daki şehir içi otobüslerin %90’ını sıfır emisyonlu teslim etmek

 

Batarya üretimiyle birlikte Nürnberg’de ikinci bir üretim hattını açan MAN, 2030 yılına kadar Avrupa’daki kamyonların yarısını, şehir içi otobüslerin de yaklaşık %90’ını sıfır emisyonlu tahrik sistemleriyle teslim etmeyi hedefliyor. MAN ayrıca, D30 PowerLion tahrik sistemiyle kullanılan yeni nesil MAN dizel motorlarının üretimini de geleceğe yapılan bir yatırım olarak görüyor. Bu alanda 250 milyon Euro’yu bulan bir yatırımla tesisteki birçok iş kolunu güvence altına alan MAN, D30 motorunun üretimini 2030’a kadar sürdürmeyi planlıyor. 

 

MAN eTruck üretimi Haziran ayında başlıyor 

 

Nürnberg’deki MAN tesisinde, batarya paketleri yerleşim düzenine göre üç farklı versiyonda üretiliyor. Elektrikli şehir içi otobüs MAN Lion’s City’nin belediye otobüsleri modeli için tavandaki yerleşim düzeninden dolayı düz ve yayvan bir form kullanılırken, toplam ağırlıkları 12 ton ile 50 ton arasında olan MAN eTGL, MAN eTGS ve MAN eTGX araçlarda da bataryaların yerleşim düzenlerine göre iki farklı form daha kullanılıyor. MAN eTGS ve eTGX’in Münih’teki seri üretiminin ise önümüzdeki Haziran ayında başlaması planlanıyor.

Geleceğe dönük yatırımları kapsamında, Nürnberg’deki mevcut 50.000 adetlik batarya üretim kapasitesini yeni inşa ettiği M50 binasıyla 100.000 adete çıkartan MAN, bu sayede talebe daha hızlı bir şekilde cevap vermeyi amaçlıyor. 

 

MAN, yüksek voltaj bataryalarında ticari araçların işletimine özel olarak uyarlanmış NMC hücre kimyasına sahip bataryalar (Nikel-Manganez-Kobalt) kullanıyor. Batarya yönetim sistemi (BMS), çalışma sırasında hücrelerin durumunu sürekli olarak izliyor. Öngörülemeyen bir olayın meydana gelmesi halinde güvenli bir durum sağlamak için dahili önlemler alınıyor. Bir kaza durumunda ise BMS bataryayı aracın yüksek voltaj elektrik aksamından derhal ayırıyor- yüksek voltajlı acil kapatma-. Ayrıca, akıllı bir ısıtma ve soğutma sistemi yardımıyla batarya hücrelerini her zaman optimum sıcaklık aralığında tutuyor.

 

Şirketin büyük ölçekli batarya paketlerinin üretimindeki teknolojik yeniliklerden bir diğeri ise modüler üretim sistemi olarak öne çıkıyor. Modüler üretim sistemi sayesinde farklı batarya türleri aynı hat üzerinde esnek biçimde üretiliyor. Bu esnek üretim süreci, yüksek düzeyde dijitalleşme ve otomasyon sayesinde mümkün oluyor. Tamamen otomatikleştirilmiş, akıllı ağ bağlantılı otomatik yönlendirmeli araçlar (AGV’ler) ile sağlanan bu sistem, gerekli esnekliği ve çok yönlülüğü sağlamanın yanında, farklı batarya paketlerinin ekonomik bir şekilde üretilmesini mümkün kılıyor.

 

Bataryalar %100 nihai denetimden geçiyor

 

Üretim çalışmalarında kalite ve güvenliğe her zaman öncelik veren MAN, yeni batarya üretimi için de bunu kararlılıkla sürdürüyor. Her bir batarya paketi, üretimin sonunda bir “End of Line – Nihai Hat” testine tabi tutuluyor. Yaklaşık 400 farklı parametre üzerinden gerçekleştirilen bu testlerde bataryalar, elektriksel kontroller, yazılım denetimleri, sızdırmazlık ve dayanıklılık testlerine tabi tutuluyor. Buradan sağlanan veriler ise 15 yıl boyunca arşivleniyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü, kent genelinde altyapı yatırımlarını aralıksız şekilde sürdürüyor. Bu kapsamda Körfez ilçesi Mimar Sinan Mahallesi’nde içme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu hatları yenilenerek toplam 44 kilometre uzunluğunda altyapı hattı inşa ediliyor.

HATLAR BAŞTAN SONA YENİLENİYOR

İSU Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalarla, mahalledeki mevcut altyapı hatlarının kullanım ömrünü tamamlaması nedeniyle arızalara neden olabilen eski hatlar, modern ve daha dayanıklı altyapı hatlarıyla baştan sona yenileniyor. Bu sayede su kayıp ve kaçak oranları azaltılırken, arızalardan kaynaklanan su kesintilerinin de önüne geçilmesi hedefleniyor. Ayrıca, inşa edilen yeni yağmur suyu hatları ile su birikintilerinin önlenmesi ve taşkın risklerinin minimize edilmesi amaçlanıyor.

ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR

Mimar Sinan Mahallesi’nde devam eden altyapı çalışmaları kapsamında, toplam 21.550 metre uzunluğundaki içme suyu hattının 9.200 metrelik kısmı tamamlandı. 18.190 metre uzunluğundaki atık su hattının ise 2.500 metresi inşa edildi. Ayrıca, 1.200 milimetre çapındaki çelik borularla 1.930 metrelik atık su terfi hattı yapımı sürüyor. Yağmur suyu hattı kapsamında ise betonarme borular kullanılarak toplam 4.420 metre uzunluğunda hat inşa edilecek. Bu hattın 850 metrelik bölümü tamamlanmış durumda.

MODERN VE DAYANIKLI ALTYAPI HATLARI

Çalışmalar sırasında yaşanabilecek su kesintilerinin mahalle sakinlerini en az düzeyde etkilemesi amacıyla, Mimar Sinan Mahallesi beş ayrı bölgeye ayrılarak çalışmalar planlı bir şekilde yürütülüyor. Söz konusu kapsamlı altyapı yatırımı, İSU’nun Kocaeli genelinde yürüttüğü, kentin altyapısını modern ve dayanıklı hale getirme vizyonunun önemli bir parçası olarak dikkat çekiyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı