Aylık arşivler: Haziran 2025

Sky167’de Lezzet, Manzara ve Müzik Babalar İçin Buluşuyor

Bu Babalar Günü’nde, İstanbul’un kalbinde ama şehrin gürültüsünden uzak bir noktada, babanıza unutamayacağı bir gün armağan etmeye ne dersiniz?

Mövenpick Hotel Istanbul Marmara Sea’nin 12. katında, Marmara Denizi’nin büyüleyici manzarasına karşı konumlanan Sky167 Rooftop, Babalar Günü’ne özel hazırladığı brunch ile misafirlerini ağırlıyor. Her hafta sonu sunduğu seçkin brunch deneyimini bu kez babalara ithaf eden Sky167, lezzet, müzik ve zarif detaylarla dolu özel bir atmosfer sunuyor.

Ödüllü Executive Şef Cenap Varol ve deneyimli ekibinin özenle hazırladığı açık büfe menüde, Akdeniz’den Orta Doğu’ya, Asya’dan Avrupa’ya uzanan zengin tatlar; taze kahvaltılıklar, şarküteri çeşitleri, sıcak yemekler ve özel tatlılarla buluşuyor.

Güne eşlik eden özel müzikler ise DJ Sinan Uçan’dan geliyor. Babalar Günü’ne özel hazırladığı seçkilerle Sky167’deki bu lezzet yolculuğu, ritmini hiç kaybetmeden devam ediyor.

Hem damağa hem kalbe hitap eden bu özel brunch, sadece bir kutlama değil; babanıza duyduğunuz sevgi ve takdiri ifade etmenin zarif bir yolu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer’de Babalar Günü kutlaması

Nilüfer Belediyesi, bünyesindeki huzurevleri ve hasta konuk evinde kalan sakinlerini Babalar Günü’nde unutmadı. Nilüfer Belediye Meclis Üyesi Demirhan Aslan, kurumları ziyaret ederek, yaşlıların Babalar Günü’nü tebrik etti.

Nilüfer Belediyesi, huzurevleri ve hasta konuk evlerinde kalan sakinleri için Babalar Günü kutlaması düzenledi. Bu anlamlı günde Nilüfer Belediye Meclis Üyesi Demirhan Aslan, yaşlıları ziyaret etti. Sırasıyla Nilüfer Belediyesi İzzet Şadi Sayarel Huzurevi, Nilüfer Belediyesi İnci ve Taner Altınmakas Huzurevi ve Nilüfer Belediyesi Lions & Ercan Dikencik Alzheimer Hasta Konuk Evi’ne giden Aslan, huzurevi sakinlerinin Babalar Günü’nü kutladı. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in selamlarını ileten Aslan, herkese sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir hayat diledi. Bu güne özel hediyeler veren Aslan, onlarla sohbet etti.

Yapılan ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getiren huzurevi ve hasta konuk evi sakinleri ise mutluluklarını dile getirdiler.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Pehlivanlar er meydanında

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin geleneksel olarak düzenlediği ve binlerce güreş severin ilgi gösterdiği 17. Sekapark Altın Kemer Yağlı Güreşleri’nde pehlivanlar er meydanına çıktı.

BÜYÜKŞEHİR EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR

Spor yatırımları ve faaliyetlerinde ortaya koyduğu belediyecilik anlayışı ile çok sayıda belediyeye örnek olan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, ata sporumuz yağlı güreşte dev bir organizasyona daha ev sahipliği yapıyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin geleneksel olarak düzenlediği Sekapark Altın Kemer Yağlı Güreşleri’nin 17.’si bugün gerçekleştirilen müsabakalarla başladı. Bu yıl ‘Hocaların Hocası’ unvanıyla tanınan şampiyon güreşçimiz Ramiz Kahveciler adına düzenlenen organizasyon 13-14-15 Haziran tarihlerinde İzmit Atletizm Pisti’nde gerçekleştiriliyor.

1600 SPORCU KAYIT YAPTIRDI

Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından organize edilen yağlı güreşlere 73 başpehlivan, 98 başaltı, 113 büyük orta olmak üzere toplam 1600 güreşçi kayıt yaptırdı. Bugün tartı ve kayıt işlemleriyle başlayan organizasyonda eleme müsabakaları için sahaya gelen ve peşreve çıkan minik-1 boyundan küçük orta büyük boyuna kadar olan güreşçiler, rakiplerinin sırtını yere getirmek için kol bağladı. İlk müsabakalar ile birlikte ter dökmeye başlayan pehlivanlar üç gün boyunca kısasıya rekabet içerisinde olacak.

FİNALE BAŞKAN BÜYÜKAKIN DA KATILACAK

664. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri öncesi pehlivanların çayıra çıkarak kıran kırana mücadele edeceği 17. Sekapark Altın Kemer Yağlı Güreşleri’nde 14 Haziran Cumartesi günü (yarın) Başpehlivan 1, 2, 3 ve 4. tur güreşleri yapılacak. 15 Haziran Pazar günü ise başpehlivan çeyrek final, yarı final ve final müsabakaları gerçekleştirilecek. Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın’ın da katılım göstereceği dev organizasyonda şampiyon başpehlivan Sekapark Altın Kemer Yağlı Güreşleri ve Kocaeli’ye özgü motiflerle süslenerek özel hazırlanmış altın kemerin sahibi olacak.

GÜREŞÇİLER İÇİN SEKAPARK ETABI ÖNEMLİ

Türkiye’nin en iddialı pehlivanlarının mertlik, cesaret ve yiğitlik timsali olarak kol bağlayıp güreş tutacağı 17. Sekapark Altın Kemer Yağlı Güreşleri pehlivanlar için ayrı bir önem taşıyor. Türkiye Yağlı Güreş Ligi’nin 3. organizasyonu olarak yapılan Sekapark etabında birinci olanlara ekstra 3 puan veriliyor. Türkiye Yağlı Güreş Ligi’nde kendi boylarında ilk 64’e giren pehlivanlar da Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne doğrudan katılma hakkı kazanıyor. Türkiye’nin dört bir yanından Kocaeli’ye gelen binlerce güreş sever de güçlerini ve tekniklerini er meydanında sergileyecek olan güreşçileri izlemenin zevkine varacak.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Geleceğin aşçıları kep attı

Kemer Belediye Başkan Yardımcısı Semih Top, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nun Göynük Belediye Başkanlığı döneminde eğitime kazandırılan Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Göynük Mutfak Sanatları Meslek Yüksekokulu öğrencilerin mezuniyet törenine katıldı. 

Okul salonunda yapılan mezuniyet törenine, Başkan Yardımcısı Semih Top’un yanı sıra Kemer Jandarma Komutanı Ömer Seyhan, Kemer Emniyet Müdürü Furkan Gediktaş, Kemer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Berkan Bilal, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. 

Mezuniyet töreninde konuşan Belediye Başkan Yardımcısı Semih Top, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nun selamını ileterek, mezun olan öğrencileri tebrik ettiğini ve hayatta başarılar dilediğini söyledi. 

Başarı belgelerini Başkan Yardımcısı Semih Top ve beraberindekilerin elinden alan öğrenciler, törenin sonunda kep atarak okuldan mezun olmanın gururunu yaşadı. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Geleneksel Tıp Festivali” 26’ıncı Kez Merkezefendi’de..!

“Doğanın yeniden keşfi” sloganıyla tam 25 yıldır Zeytinburnu Belediyesi tarafından aralıksız olarak düzenlenen “Merkezefendi Geleneksel Tıp Festivali” 18 – 22 Haziran 2025 tarihleri arasında 26’ıncı kez Zeytinburnulularla buluşuyor. 5 gün boyunca sürecek festival; 5 gün boyunca sürecek festival; mozaik, karakalem gibi sanat atölyeleri, çocuk ve gençlere yönelik bitkisel şifa atölyeleri, müzik dinletileri, sinema gösterimi, kitap üzerine söyleşiler, geziler, konser, geleneksel yemek yarışması, Mevlevi mukabelesi, Merkez Efendi’yi anma gecesi ve çocuklar için çeşitli programlara ev sahipliği yapacak. Festivalin açılışı 18 Haziran Çarşamba günü Saat 20.30’da, Merkezefendi Millet Kıraathanesi’nin yanındaki etkinlik alanında düzenlenecek mesir macunu dağıtımı ve Uğur Işılak konseriyle yapılacak. Festival süresince her gün; Zeytinburnu Tıbbı Bitkiler Bahçesi’nde çocuk ve yetişkinlere yönelik atölye ve müzik dinletileri düzenlenirken, Tarihi Merkezefendi Fırını’nda ekmek atölyesi, Zeytinburnu Kitapçısı’nda edebiyat söyleşileri, Yenikapı Mevlevihanesi’nde Mevlevi mukabelesi, Nağmedar’da müzik dinletisi, atölyeler ve söyleşiler, Türkiye Fotoğraf Vakfı’nda bitki fotoğrafçılığı atölyesi, Merkezefendi Kıraathanesi Konferans Salonu’nda sinema gösterimi ve Zeytinburnu kültür gezileri düzenlenecek.
Her akşam ise farklı bir organizasyonun gerçekleşeceği Tıp Festivali’nde; Mevlevi Mukabelesi ve Merkez Efendi’yi Anma Gecesi, İbrahim Sadri Şiir Dinletisi ve Geleneksel Yemek Yarışması etkinlikleri olacak. Festival 22 Haziran Pazar günü saat 21.00’de başlayacak olan Sedat Anar konseriyle son bulacak.

“ÇEYREK ASIRDIR DEVAM EDEN ÖNEMLİ BİR KÜLTÜR FESTİVALİ”
Zeytinburnu’nun gelenekselleşen Tıp Festivali hakkında konuşan Belediye Başkanı Ömer Arısoy, “Bir festivalin çeyrek asırdır kesintisiz devam etmesi önemli bir kültürel hadisedir. Merkezefendi Geleneksel Tıp Festivali’nin 26’ncı yılına ulaşmasının gururunu Zeytinburnu halkı olarak hep birlikte yaşıyoruz. Merkez Efendi hazretlerinin manevi şahsından ve geleneksel tıbbımıza katkısından aldığımız ilhamla düzenlediğimiz festivalimize tüm İstanbulluları bekliyoruz” dedi. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devlet otoritesinin sert uygulamaları devam ederse ülkede asayişi tesis etmek güçleşebilir

ABD hükümetinin göçmenlere yönelik baskılarına karşı isyanın başladığı Los Angeles’ta patlak veren protestolar, diğer ABD kentlerine de yayıldı. Los Angeles’ta sokağa çıkma yasağı devam ederken, protestolar New York ve Washington dahil çok sayıda ABD kentine de sıçradı. ABD’de yaşanan bu olayları değerlendiren İstinye Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Can Ünver, “Mevcut gelişmeler ışığında Amerikan halkının huzursuzluğa sevk edildiği görülüyor” diyor.

“Trump’ın politikası yeniden ve çok daha sert biçimde ortaya çıktı”

ABD’de yaşanan olayları değerlendiren Prof. Dr. Osman Can Ünver, şunları söylüyor:

“ABD geleneksel bir göçmen ülkesi. 1492’deki keşiften sonra Amerika çeşitli halkların erime potası haline gelmiş, göçmenler sayesinde büyük ve güçlü bir ülke olmuştur. Her yıl farklı ülkelerden elli bin kişiye ‘Yeşil Kart’ veren, kökenlerine bakılmaksızın gelen göçmenlerin ortak ‘Amerikalılık’ ruhu ile bir ulus inşasını hedefleyen ABD son yıllarda Batı dünyasını sarmalayan popülist akımların da etkisiyle göçmenlere karşı bir tutum izlemeye başladı. Özellikle Trump’ın ilk başkanlığı döneminde başlayan ve belli etnik kökenlerden yabancılara karşı önlemler alma politikası bu başkanlık döneminde de yeniden ve çok daha sert biçimde ortaya çıktı. Bunda Latin Amerika kökenli düzensiz göçmenlerin sayısının giderek artması, Biden yönetiminin bu konuda ‘yetersiz’ kaldığı iddiaları ve ABD’deki ekonomik sıkıntıların kamçılayıcı etkisi olduğu düşünülüyor. Ancak uluslararası göç ve göçmen hukukunda düzensiz göçmenliğin bir suç olarak kabul edilmediği düşünüldüğünde ABD merkezi hükümet otoritesinin göçmenlere ve onlara destek olan gruplara karşı zor kullanımının uygun görülmesi mümkün değil. Göç ve göçmen politikalarını devletlerin bir hükümranlık meselesi olarak görmeleri ve uluslararası hukuk üzerinden herhangi bir düzenleyici dış müdahaleye rıza göstermemeleri bu türden sorunların çözümünü imkânsız hale sokuyor.”

“Amerikan halkının huzursuzluğa sevk edildiği görülüyor”

Bu politikanın ABD için ekonomik ve sosyolojik sonuçları olacağına dikkat çeken Ünver, şöyle konuşuyor:

“Mevcut gelişmeler ışığında Amerikan halkının huzursuzluğa sevk edildiği görülüyor. Geçmişte de toplumsal hareketlere sahne olan bu ülkenin büyük kentlerinde asayişi tehdit eden gösteriler, şayet devlet otoritesi farklı sert uygulamalara başvurmaya devam eder ve ICE isimli göçmenleri takibatla görevlendirilen kuruma verdiği geniş yetkilerle sert tutumunu sürdürürse asayişi tesis etmek güçleşebilir. Göçmen politikası insan hakları temelli ve göçmenlerin çıkarlarını ve güvenliklerini de gözetecek şekilde inşa edilmezse toplumsal huzursuzlukların tüm Amerikan halkı açısından olumsuz sonuçlar doğurabilmesi mümkün. Devletin güvenliği ve çıkarları kuşkusuz çok önemli. Ancak keyfi gözaltılar, tutuklamalar, sınır dışı kararları gibi sert uygulamalar göçmenlerin de insan hakları olduğu gerçeğini unutturmamalı.”

“Bağımsız yargı organlarının varlığı bir güvence teşkil ediyor”

Bağımsız yargı organlarının varlığının güvence teşkil ettiğini belirten Ünver, şunları söylüyor:

“Göçmen kabul eden her ülkenin güvenlik gerekçesiyle çoğunlukla da haklı olabilecek sıkı uygulamaları vardır. Ancak hukukun üstün kılındığı ülkelerde bu türden uygulamalara fren olabilecek yargı organlarının varlığı bir güvence teşkil eder. Nitekim son gelişmelere bakıldığında ABD’de bazı sınır dışı kararlarına karşı münferit mahkemelerin verdiği kararlar bu ülkede de bağımsız yargının işler olduğunu gösteriyor. ABD’de yerleşik Amerikan halkının göçmenleri destekler tutumunun başka ülkelerde de yansımaları olabilir. Bu da ülkelerin coğrafi konumlarına bağlı. Avrupa ülkelerinde ‘göstericilere askerle müdahale’ şeklindeki uygulamalar söz konusu olmasa bile, küresel güneyin göçmenlerle sürekli sorunları olan ülkelerindeki uygulamaları etkilemesi mümkün. Zira bu ülkelerdeki olumsuz durumlar dünya genelinde büyük etki uyandırmıyor.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kontrol altındaki yönetilen stres, motivasyonu artırmada etkili oluyor

15 Haziran’da yapılacak Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavı ve 21-22 Haziran 2025 tarihlerinde düzenlenecek Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) için geri sayım sürüyor. İstanbul Atlas Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Hale Kahyaoğlu Çakmakcı, bu dönemde ortaya çıkan kaygı ve stresle başa çıkmada alınabilecek önlemlere dikkat çekti. Kontrol altında tutulan ve yönetilen stresin motivasyonu artırmada etkili olduğunu belirten Kahyaoğlu Çakmakcı, sınava sayılı günler kala güçlü yönlere odaklanılmasını, beslenme düzeni ve uykuya dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

İstanbul Atlas Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Hale Kahyaoğlu Çakmakcı, önümüzdeki günlerde gerçekleşecek iki önemli sınav öncesi stresle başa çıkma yöntemlerine ilişkin bilgi verdi.

Kontrollü stres motivasyonu artırıyor

Sınava hazırlık sürecinde ortaya çıkan kaygı ve stresin yönetilmesinin önemli olduğunu belirten Kahyaoğlu Çakmakcı, “Sınavlara hazırlık, uzun ve yorucu bir süreç. Bu süreç aslında son dakikada çalışılarak değiştirilemeyeceği gibi, adayın son dönem yaşayabileceği yüksek stres ve kaygı ise sınav sonucunu etkileyebilecek düzeyde risk taşır. Sınav kaygısı, yoğun bedensel semptomlarla yaşanmadığında kişide sorumluluk bilincini arttırarak motivasyonel destek sağlar. Kontrol altında tutulan ve yönetilebilen stresin motivasyonu artırdığını söyleyebiliriz” dedi.

Güçlü yönlere odaklanılmalı

Sınav öncesi ve sınav esnasında terleme, kalp çarpıntısı, mide bulantısı, baş dönmesi, nefes darlığı gibi belirtilerin sınav performansını olumsuz etkileyebileceğini kaydeden Kahyaoğlu Çakmakcı, “Bedensel semptomlar ergenlerin ifade edemediği duyguların bir çıktısıdır ve eşlik eden duygular genellikle öfke, korku, çaresizlik, sıkışmışlık hissi, başarısızlık ve hayal kırıklığıdır. Gençler en kötü senaryoları düşünmeye başlarlar ve bunlar genellikle ‘Sınavdan iyi bir sonuç alamazsam felaket olur’ gibi olumsuz ve karamsar düşüncelerdir. Burada olumsuz düşüncelerden uzaklaşmak, güçlü taraflara odaklanmak ve sonuca değil sürece odaklanmak stresi kontrol altına almada etkili olacaktır” dedi.

Yetersiz hazırlık da mükemmeliyetçilik de sınav kaygısına yol açıyor

Sınav kaygısının yaşanmasında iki farklı sebep olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Hale Kahyaoğlu Çakmakcı, “İlki, sınava yeteri kadar hazırlık yapamayan ve artık hazırlık için de fazla vakti kalmayan, bu yüzden yetersizlik duyguları ön planda olan gençlerin yaşadığı kaygılardır. O nedenle uzmanlar olarak her zaman planlı ve düzenli çalışmanın önemini vurgularız. İkinci grup ise daha mükemmeliyetçi ve yüksek hedefleri olan gençlerin belirledikleri hedeflerine ulaşamama endişesidir. O yüzden gerçekçi beklenti içinde olunması önemlidir. Bu tip önemli sınavlarda en yüksek performansı sergileyip en iyi puanı almak için çalışılsa da bir alttaki sıralama ve puanların da alınabileceği göz önünde bulundurularak bunun da bir diğer seçenek olabileceği unutulmamalıdır. Kaygının kaynağına inmek önemlidir. Kaygı bozukluklarında genetik faktörler, aile yapısı ve sosyal koşullar, kişilik yapısı gibi unsurlar da etkili olabilmektedir” dedi.

Sınav kaygısı ve sınav stresiyle başa çıkmak için…

Sınav kaygısı ve sınav stresiyle başa çıkmada alınabilecek önlemlere değinen Dr. Öğr. Üyesi Hale Kahyaoğlu Çakmakcı, tavsiyelerini şöyle sıraladı:

-Sınava girmeden önce mutlaka sınavın provası yapılmalıdır. Sınava hazırlık sürecinde yapılan deneme sınavları, gerçek bir sınav gibi değerlendirilmelidir. Bu, sınav kaygısını azaltmada etkili olacaktır. Sınav esnasında geliştirecekleri taktikleri bu deneme sınavlarında belirlemeleri, hangi soruya ne kadar süre ayrılması, önceliğin hangi testlere verilmesi gibi detayların önceden planlanması önemlidir.

-Egzersiz, beslenme ve uyku düzeni sınav başarısını etkileyen en önemli faktörlerdendir. Sınavdan önce ve yaşam boyunca, stresi ve kaygıları yönetebilmek için en etkili yöntem yürüyüş yapmak ya da egzersiz yapmaktır. Sınavdan 3-4 gün önce uyku düzeninin sağlanması için erken yatılması ve sabah erken kalkılması, en az 7-8 saatlik uyku ritminin sağlanması önemlidir.  

-Sınav tarihi yaklaştıkça kaygıda artış olabilir. Burada sosyal destek sistemlerine başvurmalarını önerebiliriz. Duygu ve düşüncelerini paylaştıklarında rahatladıkları bir aile üyesiyle konuşulması kaygı ile başa çıkmada etkili olabilir.

– Gençler kendilerine iyi geleceğini ve kafalarının karışmayacağını düşünüyorlarsa bir- iki gün önce de kaygılarını yatıştırmak için notlarına bakabilirler. Sınavdan önce yoğun olmayan dinlendirici aktiviteler, stres ve kaygıyı azaltmada etkili olacaktır.

-Sınav esnasında ya da öncesinde yoğun kaygı ve panik hissi ortaya çıkarsa ‘Ben bunun üstesinden gelebilirim’ gibi olumlu cümleleri tekrar etmeleri rahatlamalarına yardımcı olacaktır.

-Sınava girerken ya da sınav esnasında kalp atışlarının yükseldiğini hissederlerse gözlerini kapatıp derin bir nefes alıp vermelerini, kendilerini 5-10 saniyeliğine huzurlu bir anda hayal etmelerini öneririm. Sakinleşince gözlerini açabilirler.

Gündelik yaşamda spor ve hobilere zaman ayrılmalı

Sınav kaygısını aşmada ailelere de tavsiyelerde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Hale Kahyaoğlu Çakmakcı, stres ve kaygıyla başa çıkmada hobilere ve sportif aktivitelere yer verilmesinin önemine dikkat çekti: 

“Hem bu yıl çocuğu sınava hazırlanan ailelere hem de önümüzdeki yıl sınava girecek çocukları olan ailelere de öneriyi birlikte sunmakta fayda var. Çünkü bu son dakika önerilerinden ziyade uzun bir sürece yayılması gereken bir dönemdir. Öncelikle çocukların/gençlerin ders planlarını yaparken sadece ders ve sınav odaklı gitmek, uzun vadede obezite, strese bağlı depresyon, anksiyete gibi rahatsızlıklara ve sivilce gibi cilt hastalıkları, mide ve bağırsak şikayetleri gibi fiziksel problemlere yol açabilmektedir. Bu yüzden kazanılan alışkanlıkların sonradan değiştirilmesinin zor olduğunu da düşünerek gençlerin hobilerinden, spor aktivitelerinden kopmaması önemlidir. Bu tip aktiviteler, büyük oranda onları stresten ve kaygıdan uzak tutacaktır. Yaşamda tek bir noktaya odaklı yaşamı anlamlandırma perspektifi oldukça sıkıntılıdır. Bağlandığınız ve anlamlandırdığınız şeye ulaşmayı zorlaştırırken olmaması halinde de büyük ruhsal yıkımla karşı karşıya bırakır.”

Sınava günler kala bu tavsiyelere dikkat!

Dr. Öğr. Üyesi Hale Kahyaoğlu Çakmakcı, diğer tavsiyelerini şöyle sıraladı:

-Aile içinde özellikle sınava son 2-3 gün olumlu atmosferin hakim olması önemli. Çatışmadan ve eleştiriden uzak olunmalı, mümkün olduğu kadar takdir edici bir yol izlenmelidir. Buna örnek olarak ‘Odan yine mi dağınık?’ gibi olumsuz bir cümle yerine ‘Birlikte odanı düzenleyelim mi, yardıma ihtiyacın var mı?’ gibi yapıcı cümleler kurulmalı ve önerilerde bulunulmalıdır, istekli değilse zorlanmamalıdır.

-Sınava yakın tarihlerde sakin ve soğukkanlı davranışlar gösterilmeli ve normalden çok farklı davranılmamalıdır.

-Sınav gününden önce dijital cihazların uzun süre kullanılmamasına özen gösterilmelidir.

-Yıl boyunca gösterdiği çaba ve verdiği emekler vurgulanarak elinden geldiğini yaptığının söylenmesi çocuğun/gencin özgüven duygusunu arttırır. 

 

 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Odeabank, İstanbul Fintech Week’25’te fijital bankacılık yatırımlarını anlattı

Odeabank’ın premium sponsorlar arasında yer aldığı, 11-12 Haziran’da Fişekhane’de gerçekleştirilen IFW’25’te bankacılık sektöründeki dijital dönüşüm ve finansal teknolojilerdeki son gelişmeler sektörün önemli oyuncuları tarafından ele alındı. İki gün süren etkinlikte Türkiye’den ve dünyadan finans ve teknoloji dünyasının önemli oyuncuları sektörün geleceğini şekillendirecek teknoloji trendleri ve yenilikçi çözümleri değerlendirdi. 

“Fijital hizmetlerden faydalanan aktif müşteri sayımız yüzde 48 oranında arttı”

 Odeabank Teknoloji ve Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sinan Erdem Özer, “Creating added value in Digital Finance” panelinde yeni dijital ürün ve hizmetler geliştirerek müşterilere yeni kapılar açmak ve mevcut deneyimlerini geliştirmeyi hedeflediklerini belirterek şunları söyledi: “Türkiye’de aktif dijital bankacılık müşteri sayısı son verilere göre 120 milyonu aşmış durumda. Dijital bankacılıkta artan müşteri sayısı, tüm sektörün müşterileri için değer yaratabileceğimiz en önemli kanallardan birisi olmaya devam ediyor. Odeabank olarak bizim da bizi  dijital kanallardan tercih eden ve fijital bankacılık hizmetinden faydalanan aktif müşteri sayımız 2024 yıl sonu itibarıyla bir önceki yıla göre yaklaşık %48 arttı. Mobil uygulamamız Odea, bu artış doğrultusunda müşterilerimizin yatırım, birikim, harcama yönetimi gibi tüm finansal ihtiyaçlarına cevap veren bir konumda yer alıyor. Müşterilerimize en iyi kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetleri sunabilmek için dijital bankacılık alanındaki eforlarımızı artırmayı sürdürüyoruz. Bu sürecin arka planını önemli bir teknoloji yatırımı ve özverili bir çalışma sistemi oluşturuyor. Tüm karar alma süreçlerimizin veri temelli ve analitik iç görülerle desteklenmesine büyük önem veriyoruz. İleri veri bilimi ve yapay zeka tekniklerini kullanarak müşteri deneyimlerini kişiselleştirmeyi, riskleri etkin bir şekilde yönetmeyi, operasyonel verimliliği artırmayı ve sürdürülebilir büyümeye katkı sağlamayı odağımıza alıyoruz. Müşteri deneyimini daha kişisel ve anlamlı hâle getirmek için tüm karar süreçlerimizi veri temelli bir yapıya taşıyoruz. Analitik içgörüleri merkeze alan bu yaklaşımımız çevik ve teknoloji odaklı bir altyapının temelini oluşturuyor. Müşteri odaklı, veri temelli ve yenilikçi yaklaşımlarımızla, bankacılık sektörüne katma değer yaratmayı ve sektörde sürdürülebilir büyüme ile müşteri memnuniyetini en üst seviyeye taşımayı hedefliyoruz.”

“Finteklerin teknik alandaki güçlerini müşteri etkileşimi ve kurumsal davranış yaklaşımıyla uyumlu hale getirmesi gerekiyor”

“Fintech Startups No More” panelinde konuşma yapan Odeabank İnovasyon, IT PMO ve CoE Direktörü Volkan Kurtarıcı, olgunluk sürecine giren finteklerin girişimcilik ruhunu korumasının önemine değindi. Kurtarıcı; “Finteklerin teknik alandaki güçlerini müşteri etkileşimi ve kurumsal davranış yaklaşımıyla uyumlu hale getirmesi gerekiyor. Bu alanlar yeni organizasyonel normlar ve liderlik tarzlarını zorunlu kılıyor. Büyümeye giren fintekler için, girişimci ve kurumsal zihniyetleri birleştirebilecek liderleri işe almak ve fonksiyonlar arası uyum mekanizmalarını kurumsallaştırmak, büyümeyi engelleyen kültür çatışmalarını önlemek için büyük önem taşıyor. Biz Odeabank’ta Ar-Ge ve inovasyon ekiplerine; yıkıcı teknolojiler, yeni iş modelleri ve ortak yaratım projeleri üzerine çalışma sorumluluğu veriyoruz. Bu çift yönlü yaklaşım sayesinde hem pazardaki değişimlere karşı duyarlılığımızı koruyor hem de ana işimize odaklanmayı sürdürüyoruz” dedi. 

 

“Odeabank’ta teknik rollerde çalışan kadınların oranı yüzde 40”

Odeabank Veri Yönetimi Direktörü Gamze Kaplan Gökalp ise “Breaking Barriers: Women Leading Fintech Innovation” panelinde şunları söyledi: “Fintek ekosisteminde herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu bir yapıyı birlikte inşa edersek gerçek anlamda yenilikçi, kapsayıcı ve sürdürülebilir çözümler geliştirebiliriz. Odeabank çalışanlarının yüzde 57’sini, yönetici kadrolarının ise yüzde 49’unu kadınlar oluşturuyor. Bununla birlikte Odeabank’ın teknik rollerdeki çalışanlar arasında kadınların oranı yüzde 40. Rol modeller arttıkça bu sektörde çalışmak isteyen kız çocuklarının ve genç kadınların oranının da artacağına inanıyorum. ABD’de McKinsey’in yaptığı son araştırmalardan birine göre kadınların sadece yüzde 35’i teknik rollerde görev alıyor. Biz Odeabank olarak bunun da üzerindeyiz ancak elbette hedef daha da yüksek. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2023 raporunda da vurgulandığı gibi, cinsiyet eşitliğinde ilerleme kaydeden ülkelerde finans ve teknoloji sektörlerinin performans ve inovasyon düzeyleri daha yüksek. Fintek alanında kadınların ve erkeklerin eşit şekilde temsil edildiği, çeşitliliğin doğal bir değer olarak kabul gördüğü bir yapı kurarsak, inovasyonun derinleşmesine ve sürdürülebilir büyümenin güçlenmesine doğrudan katkı sağlayabiliriz.” 

 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kartepeli Gençler Ata Binerek Stres Attı

Kartepe Belediyesi, sınav maratonuna hazırlanan gençler için moral ve motivasyon dolu özel bir etkinlik düzenledi. Kartepe Atlı Binicilik Kulübü’nde gerçekleştirilen programda gençler hem stres attı hem de doğayla iç içe keyifli bir gün geçirdi.

Sınav sürecinde yoğun bir tempoda çalışan gençleri desteklemek amacıyla hazırlanan etkinlikte at binme aktiviteleri, atölye çalışmaları ve çeşitli motivasyon programları yer aldı. Kartepe’nin eşsiz doğasında düzenlenen etkinlikte gençler hem bedenen hem zihnen dinlenme fırsatı buldu.

“Atlı Binicilik Kulübümüz Yaz Tatili Boyunca Çocukları Bekliyor”

Gençlerin motivasyon programına Kartepe Belediye Başkanı Av. M. Mustafa Kocaman da katıldı. Gençlerle birebir sohbet eden Başkan Kocaman, onların sınav öncesi heyecanını paylaşarak moral verdi. Etkinlik boyunca gençlerin tüm atölyelerine eşlik eden Başkan Kocaman, gençlerle birlikte ata da bindi. Samimi görüntülerin ortaya çıktığı etkinlikte Başkan Kocaman, “Belediyemizin ücretsiz Atlı Binicilik Kulübü bugün gençleri misafir ediyor. Gençlerimiz yoğun okul temposunun stresini ve sınav heyecanını burada doğa ile iç içe ve ata binerek atıyorlar. Ücretsiz hizmet veren Atlı Binicilik Kulübümüz yaz tatili boyunca çocukları bekliyor” ifadelerini kullandı.

Kartepe Belediyesi’nin genç odaklı sosyal projeleri arasında yer alan bu anlamlı buluşma, katılımcıların yüzlerinde tebessüm bıraktı. Gençler hem doğayla hem de hayvanlarla vakit geçirmenin keyfini yaşarken, sınav öncesi moral depolayarak günü tamamladı.

Kartepe Belediyesi, gençlere yönelik destekleyici programlarını sürdüreceğini belirtti.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir’den çiftçilere gübre desteği

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi geçtiğimiz aylarda yaşanan dolu afeti nedeniyle zarar gören çiftçilere gübre desteği sağladı.

Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı Kızıldağ Mahallesi’nde geçtiğimiz aylarda yaşanan dolu afeti nedeniyle ekili ve dikili alanlardaki zirai bitkiler zarar gördü. Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ekipleri hasar tespit çalışması yaparak, doludan zarar gören çiftçileri tespit etti. Büyükşehir ekipleri, Kızıldağ Mahallesi’nde ürünleri zarar görmüş olan 70 çiftçiye 5 ton gübre desteği sağladı.

ÇİFTÇİLERDEN BAŞKAN BÖCEK’E TEŞEKKÜR

Manavgat Kızıldağ Mahallesi sakinlerinden Osman Yılmaz, Büyükşehir ekiplerine teşekkür ederek, “Mahallemizde yaşanan dolu felaketinden sonra ürünlerimiz zarar gördü. Ürünlerimizin toparlanması için gübreye ihtiyacı vardı. Allah razı olsun, Antalya Büyükşehir Belediyesi ekipleri mahallemizde zarar tespitimizi yaptılar. Bugün de bizlere gübrelerimizi evimize ulaştırdılar. Büyükşehir Belediyemiz her türlü desteği sağlıyor. Muhittin Başkan’a destekleri için teşekkür ederiz’’ dedi.

 

   

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı