Yazar arşivleri: admin

Başkan Topaloğlu Dubai Turizm Fuarı’nda

Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Arabian Travel Market (ATM) Dubai Turizm Fuarı’nda Kemer tanıtımı yapıyor. 

 

Bu yıl 28 Nisan-1 Mayıs tarihleri arasında Dubai Dünya Ticaret Merkezi’nde kapılarını ziyaretçilerine açan fuar, turizm profesyonellerini ağırlıyor.

 

Fuar alanında turizm sektörünün önemli isimleriyle ve acente temsilcileriyle ikili görüşmeler yaparak Kemer tanıtımı yapan Başkan Topaloğlu, Dubaili misafirleri de Kemer’e davet ediyor. 

 

Başkan Topaloğlu, yaptığı açıklamada, “Fuarın ilk günü çok yoğun geçiyor. Kemer’e büyük bir ilgi söz konusu. Yaptığımız ikili görüşmeler çok olumlu geçiyor. Gypsophila Clup Marine Otel Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Adnan Fırat, NG Phaselis By Otel Yönetim Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür, Akay Tur Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Okudur, Odeon Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Bektaş, Coral Dubai Müdürü Özgür Tuncel ve diğer turizmcilerle ikili görüşmeler yaparak Kemer turizmini değerlendirdik. İnşallah bu yıl Kemer’de turizm sezonu iyi geçecek. Kemer’i en iyi şekilde tanıtmak için temaslarımızı sürdürüyoruz.” dedi. 

 

Fuar, 1 Mayıs Perşembe günü sona erecek. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Afet psikolojisi: Toplumsal dayanışmadan klinik müdahaleye

Depremin psikolojik etkileriyle baş etmede günlük yaşamda alınacak önlemler etkili olabilir. İstanbul Atlas Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Hale Kahyaoğlu Çakmakcı, bu süreçte uyku düzeninden sağlıklı beslenme rutinlerinin sürdürülmesine kadar günlük yaşamda alınacak bazı önlemlerin ruh sağlığının korunmasında kritik rol oynadığını söyledi.
Büyükşehirlerde deprem korkusu yardıma ulaşamama endişesiyle artıyor
İstanbul gibi yoğun nüfuslu kentlerde deprem korkusunun yalnızca sarsıntıyla sınırlı olmadığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Hale Kahyaoğlu Çakmakcı, “Büyük şehirlerde insanların birbirine ulaşamaması ve yardım alamayacağına ilişkin korkuların artması doğaldır. Bireylerin önceliği hem kendi yaşamlarını hem de yakınlarının güvenliğini temin etmektir” ifadelerini kullandı.
Toplumsal dayanışmanın önemine de dikkat çeken Kahyaoğlu Çakmakcı, “Kişilerin ve sevdiklerinin yaşamını tehdit eden ve acil müdahale gerektiren afet durumlarında, toplumsal yapımızın en belirgin özelliklerinden biri olarak pro-sosyal davranışlar, yani toplumsal dayanışma eğilimleri ön plana çıkmaktadır. Bu tür kriz anlarında, hem fiziksel olarak olay yerinde bulunan bireyler hem de dijital platformlar aracılığıyla etkileşimde bulunan topluluklar tarafından sergilenen yardımsever tutumlar, bireylerin yalnız olmadıkları duygusunu pekiştirmekte ve psikolojik dayanıklılığı artırmaktadır” dedi.
Travmatik süreçlerde en sık görülen klinik durum: Akut Stres Bozukluğu
Depremin hemen ardından toplum genelinde yoğun bir duygusal reaksiyon gözlemlendiğini belirten Kahyaoğlu Çakmakcı, “Depremin ardından ilk iki gün boyunca ölüm korkusu, belirsizlik, çaresizlik, suçluluk ve öfke gibi duygular yaygın olarak yaşanabilir. Toplumun büyük çoğunluğu doğal afetler sonrasında toplumsal dayanışma, aile desteği ile bu endişelerini atlatabilmektedir. Bunun yanında ilk günlerden 1 aya kadar devam eden tabloda Akut Stres Bozukluğu en sık görülen tablolardandır. Akut Stres Bozukluğu’nun en belirgin belirtileri arasında çaresizlik duygusu, duygusal hissizlik, travmatik olaya ilişkin tekrar eden kabuslar ve rahatsız edici anılar, dikkat ve konsantrasyonda bozulmalar ile aşırı uyarılmışlık hali yer almaktadır” dedi.

 

Akut Stres Bozukluğu’nun uzun süre devam etmesi durumunda, toplumda yüzde üç ila yüzde beş oranında görülen Travma Sonrası Stres Bozukuğu’na (TSSB) dikkat çeken Kahyaoğlu Çakmakcı “Bu bozukluk, bireyin kendisini travmatik olaydan zihinsel olarak uzaklaştıramaması, olaya ilişkin olumsuz düşünce ve duyguların yoğun bir şekilde rahatsızlık vermesiyle karakterizedir. TSSB’ye ek olarak, depresyon, anksiyete bozuklukları, yas sürecine ilişkin güçlükler ile alkol ve madde kullanımında artış da gözlenebilir. Ayrıca, stresin bedensel yansımaları olarak karın ağrısı, mide sorunları, baş ağrıları, aşırı yorgunluk ve nefes alamama hissi gibi psikosomatik belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Bu tür belirtilerin bireyin yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkileyebileceği göz önünde bulundurularak, başa çıkmakta zorlanılan durumlarda mutlaka bir ruh sağlığı uzmanından ya da psikologdan profesyonel destek alınması önemlidir” diye belirtti.

Çocuklarla deprem hakkında açık ve yaş düzeyine uygun konuşulmalı
Depremin çocuklar üzerindeki etkilerine de değinen Kahyaoğlu Çakmakcı, çocuklara yapılacak açıklamaların açık ve yaşa uygun olması gerektiğini vurguladı ve “Çocuklara depremin tüm doğa olayları kadar normal olduğunu anlatmak gerekir. Ancak karmaşık, belirsiz ya da çelişkili açıklamalar çocuklarda kaygıyı artırabilir. Sorduğu sorulara açık ve net yanıtlar verilmeli, çocukların duygusal tepkilerinin normal olduğu ifade edilmelidir” dedi.
Çocuğun deprem görüntülerine sosyal medyada denk gelmesi ya da çevresindeki kişilerin korkulu tepkilerine maruz kalmasının travmayı kalıcı hale getirebileceğini belirten Kahyaoğlu Çakmakcı, “Ebeveynler önce kendilerinin güvende olduğunu içselleştirmeli, sonra çocuğa bunu aktarabilmelidir. Çocukların depremi yaşamasından ziyade medyada deprem ve panik anlarını izlemeleri, endişe ve kaygı içerikli konuşmalara şahit olmaları çocukları olumsuz etkiler. Ebeveynlere aşırı bağlanma, oyun içeriklerinde korku temalarının öne çıkması, sık ağlama, kabus görme, alt ıslatma, öfke nöbetleri, yalnız uyumakta zorlanma ve karanlıktan ya da yalnız tuvalete gitmekten korkma gibi yeni korkuların gelişmesi yer alabilir. Bu belirtilerin bir aydan uzun süre devam etmesi durumunda, mutlaka bir uzmandan profesyonel yardım alınmalıdır. Çocukların yaş grubu ve gelişim düzeyine uygun olarak EMDR ve Oyun Terapisi gibi terapötik müdahaleler, travmaya bağlı gelişen kaygı ve korkular için yardımcı olabilir.”

Psikolojik sağlık için rutinler ve sosyal destek hayati rol oynar
Bireylerin bu süreçte psikolojik sağlıklarını koruyabilmeleri için önerilerde bulunan Kahyaoğlu Çakmakcı, “Uyku düzeni, sağlıklı beslenme ve günlük rutinlerin sürdürülmesi kritik rol oynar. Düzenli uyumaya, sağlıklı beslenmeye ve günlük rutinlerinizi sürdürmeye devam edin. Ailenizle ve yakın çevrenizle birlikte olmak, çocuklarla zaman geçirmek, güvenli alanlarda bulunmaya 

özen göstermek kişilerin kendisini toparlamasına yardımcı olur. İkincil travmaların önlenebilmesi için felaket haberlerine sürekli maruz kalmaktan kaçınılmalıdır.”
Kahyaoğlu Çakmakcı, bir ayı geçen psikolojik belirtilerin mutlaka uzman desteğiyle ele alınması gerektiğini belirterek, “Bu süreçte geçmiş travmalar da tetiklenebilir. Psikoterapi ve travmaya özgü müdahale yöntemleri bireyin iyileşmesini destekleyebilir” dedi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bursa Şehir Tiyatrosu “Kısa Süren Saltanat” Oyunuyla İstanbul’da

Bursa Şehir Tiyatrosu’nun yeni oyunu “Kısa Süren Saltanat”, 110. yıl etkinlikleri kapsamında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde seyirciyle buluşuyor.

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 110. yıl etkinlikleri kapsamında Bursa Şehir Tiyatrosu’nu konuk ediyor. İstanbul seyircisi “Kısa Süren Saltanat” isimli oyunu

2, 3, 4 Mayıs 2025 tarihlerinde Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde seyredebilecek.

 

John Steinbeck’in yazdığı, Emrah Eren’in yönettiği oyunda Murat Liman, Nihal Türkseven Erten, Mehmet Eren Topçak, Tuba Bayram, Yüksel Hakverdi, Faruk Oğur, Aykan Yılmaz rol alıyor.

 

Kısa Süren Saltanat

Yazarın 1957’de yayımlanan tek politik taşlaması “Kısa Süren Saltanat”, demokratik çarelerin tükendiği bir yönetim krizini, yeniden monarşiyi ilan ederek çözmeye çalışan zamansız bir Fransa fonunda geçer. Karısı ve kızıyla mütevazı evinin terasında teleskobuyla yıldızları inceleyerek neredeyse münzevi bir yaşam süren, kral soyunun son temsilcisi Mösyö Pippin Heristal, ertesi gün kendini Versailles Sarayı’nda Fransa Kralı olarak buluverir!

Steinbeck’in hayali Paris’inde, uzlaşmamaya yeminli siyasi partiler, arsız aristokratlar, her yanı kaplamış tozlar, yumurtalar, havyarlar havalarda uçuşurken, Büyük Charlemagne’ın soyundan gelen IV. Pippin ve ailesini nasıl bir gelecek beklemektedir?

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

 

 

The Walt Disney Company Türkiye Dünya Dilek Haftası’nda Çocuklara Sihirli Anlar Yaşattı

The Walt Disney Company Türkiye, Make-A-Wish Türkiye / Bir Dilek Tut Derneği ile birlikte, Dünya Dilek Haftası kapsamında riskli hastalıklarla mücadele eden çocukların dileklerini gerçekleştirmeye destek olmak için  bir araya geldi. 

Disney’in, Make-A-Wish ile 45 yıldır sürdürdüğü iş birliği kapsamında, her yıl kutlanan Dünya Dilek Haftası, çocukların hayallerine ilham verme misyonunu bir kez daha görünür kıldı. The Walt Disney Company Türkiye ve Make-A-Wish Türkiye / Bir Dilek Tut Derneği, Fairmont Quasar İstanbul ev sahipliğinde özel bir etkinliğe imza attı. Disney’in sevilen filmlerinden Oyuncak Hikayesi ve Karlar Ülkesi karakterlerinin gerçek boyutlu heykelleri çocuklarla buluşturuldu. Çocuklar, bu heykellerle fotoğraf çektirip eğlenceli anılar biriktirdi. Etkinlik, Ters Yüz 2 filminin ailelerinin de katılımıyla izlenmesiyle devam etti. 

Ertesi gün, 20 kişilik Disney Türkiye gönüllü ekibi, Türkiye İş Bankası 20. İstanbul Yarı Maratonu’na katılarak, Make-A-Wish Türkiye / Bir Dilek Tut Derneği için koştu. Disney Türkiye, bu etkinlik ile Türkiye’deki gönüllüleriyle önemli bir dayanışma örneği sergiledi riskli hastalıklarla mücadele eden çocukların dileklerinin gerçekleşmesine önemli bir katkıda bulundu. 

Disney, tüm dünyada Make-A-Wish iş birliğiyle her saat başı bir dileğin gerçeğe dönüşmesine   destek oluyor. Bu iş birliği, film seti ziyaretlerinden tematik park gezilerine, kahramanlarla tanışmalardan spor deneyimlerine kadar birçok özel anı çocuklarla buluşturuyor. Disney’in küresel olarak en çok dilek gerçekleştiren kuruluş olmasından gurur duyduğu bu iş birliği, tüm dünyada umut, neşe ve ilham vermek amacıyla çocuklara ışık tutmaya devam ediyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk Traktör ile Kayhan Ertuğrul Makina Arasında İş Birliği Gerçekleşmedi. Türk Traktör Satın Alma İşleminden Vazgeçti.

Koç Holding’in grup şirketlerinden olan Türk Traktör A.Ş., Kayhan Ertuğrul Makina ve Terramak A.Ş grup şirketlerini bünyesine katmak üzere 31 Ekim 2024 tarihinde imzalanan Pay Alım Satım Sözleşmesine istinaden kamuoyu ile paylaştığı yatırım kararından vazgeçtiği duyurdu.

 

 Türk Traktör, bu sabah KAP’ a yaptığı duyuruda; Pay Alım Satım Sözleşmesi imzalandıktan sonra yapılan çalışmalarda gündeme gelen bulgular doğrultusunda, sözleşmedeki kapanış koşullarının tamamlanmaması nedeniyle, sözleşme hükümleri doğrultusunda işlemden vazgeçilmesine karar verildiğini açıkladı.

 

Bu açıklamanın ardından Kayhan Ertuğrul şirketler grubu kamuoyu bilgilendirmesi gerçekleştirerek, Türk Traktör’ün söz konusu işlemden vazgeçme gerekçesini kesin bir dille yalanladı. Kayhan Ertuğrul şirketler grubu yaptığı açıklamada;  Türk Traktör A.Ş.’nin Kayhan Ertuğrul Makina ve Terramak şirketlerinden Pay Alım Satım işlemi, 31 Ekim 2024 tarihinde imzalanan sözleşme ve ardından 21 Şubat 2025’te Rekabet Kurumu’ndan devir alma işlemine onay verdiğini belirtti.

 

Kayhan Ertuğrul ve Terramak şirketler grubu yaptığı açıklamanın devamında; 24 Mart 2025 tarihinde kapanış ön koşullarının da tamamlanmasıyla süreç hukuken tamamlanmış görünse de, Türk Traktör tarafından sözleşme hükümlerine ve dürüstlük kurallarına aykırı şekilde yeniden satın alma bedelinde müzakere girişimleri başlatmak istediğini belirterek, bu girişimleri kesin bir şekilde reddettiğini ve süreç boyunca yaşanan mağduriyetin giderilmesi için tüm hukuki haklarını sonuna kadar kullanacağını kamuoyuna duyurdu.

 

Şirketten yapılan açıklamada, ” 75 yılı aşkın tecrübesi ve üretim kabiliyetleri ile aynı güç ve kararlılıkla Türk Tarımsal mekanizasyonuna değer yaratacak ürün ve hizmetler geliştirmeye devam edeceğini saygıyla duyururuz.” denildi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükakın: Gençlerimize inanıyoruz, güveniyoruz

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Kocaeli Valiliği iş birliğiyle, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi koordinasyonunda düzenlenen MARMARAKAF 2025-Marmara Kariyer Fuarı, 28-29 Nisan tarihlerinde Kocaeli Kongre Merkezi ile KOÜ Umuttepe Kampüsü’nde gerçekleştiriliyor. Fuarın açılışında konuşan ve gençlere güvendiğini belirten Başkan Büyükakın, “Fuarın organize edilmesi için ayrılan bütçenin tamamı gençlerimize helalı hoş olsun” dedi.

 

DİP ÇAMURUNDAN TEMSİLİ KİTAP

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Kocaeli Valiliği iş birliğiyle, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi koordinasyonunda düzenlenen MARMARAKAF 2025-Marmara Kariyer Fuarı kapılarını bugün açtı. Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) liderliğinde ve 14 üniversitenin paydaşlığıyla düzenlenen fuar, Avrupa’nın en büyük ve Türkiye’nin ödüllü bölgesel kariyer etkinliği olma özelliğini taşıyor. Dev fuarın açılış programında KOÜ Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk,

Kocaeli Valisi İlhami Aktaş ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr.Tahir Büyükakın’a İzmit Körfezi’ni temizlemek amacıyla sürdürülen dip çamuru projesinden elde edilen çamurla hazırlanan temsili kitap hediye edildi. Ardından açılış kurdelesi kesilerek program resmen başladı.

 

YOĞUM KATILIMLI AÇILIŞ OLDU

Kocaeli Kongre Merkezi’nde yapılan açılış törenine Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr.Tahir Büyükakın’ın yanı sıra; Kocaeli Valisi İlhami Aktaş, AK Parti Kocaeli Milletvekilleri Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Veysel Tipioğlu, Cemil Yaman ve Mehmet Akif Yılmaz, Cumhuriyet Başsavcısı Semih Akgün, Deniz Eğitim-Öğretim ve Garnizon Komutanı Tümamiral Hüseyin Tığlı, KOÜ Rektörü Prof.Dr.Nuh Zafer Cantürk, Adalet Komisyonu Başkanı Muhiddin Paça, AK Parti Kocaeli İl Başkanı Dr.Şahin Talus, Milliyetçi Hareket Partisi Kocaeli İl Başkanı Tuncay Batı, oda başkanları, STK temsilcileri, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

 

FUAR, ÖNEMLİ FIRSATLAR SUNUYOR

Açılışta konuşan Kocaeli Valisi İlhami Aktaş, MARMARAKAF’ın Türkiye’nin geleceğini inşa edecek bir platform olduğunu belirterek, fuarın hem öğrenciler hem de firmalar için önemli fırsatlar sunduğunu söyledi. Vali Aktaş, “Öğrencilerimiz çalışacakları firmaları seçme imkânı bulacak, firmalar da ihtiyaç duydukları nitelikli elemanlara ulaşacak. Emeği geçen tüm paydaşlara teşekkür ediyorum, fuarın ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

 

BÜYÜKAKIN, MARMARAKAF’I YAPAY ZEKAYA SORDU

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr.Tahir Büyükakın konuşmasında, MARMARAKAF isminin anlamını yapay zekâya sorduğunu esprili bir şekilde anlattı. Büyükakın, “MARMARAKAF’ı yapay zekaya sordum. Yapay zeka, ‘Bölgenin ekonomik dinamiklerine veya kültürel çeşitliliğe atıfta bulunan bir kavram, Marmara kafası veya zihniyeti anlamına geliyor olabilir’ dedi. Henüz yapay zeka tam akıllanmadığı için böyle bir yorum yaptı diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

 

YAPAY ZEKA DA “AVRUPA’NIN EN BÜYÜĞÜ” DEDİ

Rektör Cantürk ile aralarında geçen samimi diyaloglara da değinen Başkan Büyükakın, detaylı bir şekilde sorduğunda yapay zekânın daha iyi cevaplar verdiğini belirterek, Cantürk’e endişelenecek bir durum olmadığını söyledi. Konuşmasına devam eden Başkan Büyükakın, “Yapay zekâ, MARMARAKAF’ın, gerçek anlamıyla Avrupa’nın en büyük kariyer fuarı olduğunu, 14 üniversitenin güçlü iş birliğini temsil ettiğini ve gençlere yalnızca iş değil, istikbal sunduğunu ifade etti” dedi.

 

“BU FUAR HİPERAKTİF BİR ZEMİN SUNUYOR”

Ayrıca gençlerle olan deneyimlerine de değinen Büyükakın, gençlere yönelik somut önerilerini şöyle dile getirdi: “Belediye olarak bu fuarı stratejik bir yatırım olarak görüyoruz. Gençlerle sohbet ettiğimde onlara her zaman ‘Bir CV şablonu açın ve doldurmaya başlayın’ tavsiyesinde bulunuyorum. Çünkü bir CV’yi doldururken eksik yönlerinizi görürsünüz. Bu eksiklikleri tamamlamak için harekete geçersiniz. Bu fuar, gençlerimizin kendilerini geliştirmeleri için hiperaktif bir zemin sunuyor. CV doldurmak, gençlerimizin hangi alanlarda gelişmeleri gerektiğini erkenden fark etmelerine yardımcı oluyor.”

 

BÜYÜKAKIN, BÜTÇE TARTIŞMALARINI ELEŞTİRDİ

Fuar bütçesi üzerinden yapılan eleştirileri bir kez daha net bir dille eleştiren Başkan Büyükakın, “Bu fuara ayrılan bütçeyi konuşanlar, dünyanın nereye gittiğini algılayamaz. Bir kariyer fuarını sadece bütçesiyle tartışan bir kafa, yeni yüzyılda değişen dünyayı, gençliğin potansiyelini, rekabetin gerekliliklerini anlayamaz. Biz gençlerimize güveniyoruz. Türkiye’nin geleceği bu gençlerin elinde şekillenecek. Dolayısıyla bu fuara harcanan her kuruş helaldir, helal olsun. Gençlerimizin istihdam kapılarını aralamak, onların potansiyellerini keşfetmelerine destek olmak için tüm kurumlarımızla el birliği yaptık. Gençlerimize inanıyoruz, güveniyoruz. Türkiye’nin güçlü yarınlarını birlikte inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

100 BİNİN ÜZERİNDE KATILIMCI BEKLENİYOR

Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk de yaptığı konuşmada, geçen yıla göre etkinlik sayısının arttığını ve fuarın farklı bir kariyer fuarı kimliği kazandığını belirtti. “MARMARAKAF, gençlerin potansiyelini keşfettikleri bir köprü” diyen Cantürk, fuarın bilime de katkı sunacağını ifade etti. Fuarda bilimsel veri toplama çalışmaları ve anketler düzenleneceğini de belirten Cantürk, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 100 binin üzerinde katılımcı beklediklerini sözlerine ekledi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Saray’da çocuklar eğlenceye doydu

Saray Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzenlenen Çocuk Şenliği 26 Nisan Cumartesi günü Bülent Ecevit Parkı’nda gerçekleştirildi. Kortej yürüyüşü, birbirinden renkli atölyeler, şişme oyun grupları ve konserlerin yer aldığı şenliğe yoğun ilgi gösteren çocuklar gönüllerince doyasıya eğlendi.

23 NİSAN ÇOCUK ŞENLİĞİ’NE YOĞUN İLGİ
Saray Belediyesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği en büyük bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı “23 Nisan Çocuk Şenliği” ile büyük bir coşkuyla kutladı. 23 Nisan Çocuk Şenliği, 26 Nisan Cumartesi günü 13.00 ile 18.00 saatleri arasında Bülent Ecevit Parkı’nda gerçekleştirildi. Kortej yürüyüşü, birbirinden renkli atölyeler, şişme oyun grupları ve konserlerin yer aldığı şenliğe ilgi yoğun oldu.

BÜLENT ECEVİT PARKI’NIN AÇILIŞI 23 NİSAN ÇOCUK ŞENLİĞİ İLE TAÇLANDI
Saygı duruşu ve Edirne Bandosu eşliğinde İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda açılış konuşmasını yapan Saray Belediye Başkanı Abdül Taşyasan şunları ifade etti:
“Bülent Ecevit Parkı, yıllardır 7’den 70’e tüm vatandaşlarımızın buluşma noktası, uğrak yeri olmuştur. Bülent Ecevit Parkı’nı yeniden dizayn Ederek, vatandaşlarımızın nefes alacağı modern bir sosyal alan haline Getirdik. Sosyal belediyecilik anlayışımızla uygun fiyata kaliteli hizmet veriyoruz. Vatandaşlarımız keyifle çaylarını, kahvelerini yudumlayarak sohbetlerini edebilecek. Saray’ımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum.

BAŞKAN TAŞYASAN: “23 NİSAN KARANLIĞA KARŞI YAZILMIŞ İLK KELİMEDİR”
Bülent Ecevit Parkı’mızın açılışını 23 Nisan Çocuk Şenliği ile taçlandırdık. Bugün burada tarihin akışını değiştiren, bir milletin kendi kaderini ellerine aldığı o büyük günü kutluyoruz!  23 Nisan; karanlığa karşı yazılmış ilk kelime, bir çocuğun özgürlüğü, milletin egemenliğin teminatıdır. Bugün sadece bir meclisin açılışını değil, bir ulusun ayağa kalkışını, bağımsızlığa atılan ilk adımı egemenliğin millete ait olduğunu haykırıyoruz.

Bugün 23 Nisan!
Bugün, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı!
Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, çocuklara duyduğu sevgi ve inancın bir ifadesi olarak bugünü tüm dünya çocuklarına armağan etti. 23 Nisan, tüm dünya çocuklarının kardeşçe kutladığı; barış içinde bir dünyanın tohumlarının atıldığı ilk ve tek çocuk bayramı.

Bizler geleceğimizi Cumhuriyetin ışığında, Atatürk’ün izinde büyüyen çocuklarımıza emanet edeceğimizin bilincindeyiz. Küçük hanımlar, küçük beyler sizler yarınlarımızın umut ışığı, özgür ve aydınlık yarınlarımızın mimarlarısınız.
“ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞE UMUTLA BAKTIKLARI BİR SARAY İÇİN CANLA BAŞLA ÇALIŞIYORUZ”
Saray Belediyesi olarak çocuklarımızın eğitim, spor ve sanat alanında kendilerini geliştirmeleri için geniş yelpazede hizmet veriyoruz. Biliyoruz ki egemenlik milletimizin, gelecek ise çocuklarımızın. Sevgili çocuklar, sizler bizim en değerli hazinelerimizsiniz. Çocuklarımızın geleceğe umutla baktıkları, sağlıklı, mutlu ve huzur içinde yaşayacağı bir Saray için canla başla çalışıyoruz. Bugün çocuklarımız 23 Nisan coşkusunu doyasıya yaşayacak. Birbirinden renkli etkinliklerle hem eğlenecek hem de öğrenecek. Etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ediyor, çocuklarımıza keyifli bir gün diliyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve bu topraklar için canı feda eden tüm kahramanlarımızı saygı ve rahmetle anıyorum.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mız kutlu olsun!
Yaşasın 23 Nisan!
Yaşasın Gazi Mustafa Kemal Atatürk!
Yaşasın Atatürk’ün Çocukları!
Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti!”
AYGUN VE YONTAR GÜNÜN ANLAM VE ÖNEMİNE DAİR BİRER KONUŞMA YAPTILAR
Başkan Taşyasan’dan sonra CHP Tekirdağ Milletvekilleri Dr. İlhami Özcan Aygun ve Nurten Yontar da günün anlam ve önemine dair birer konuşma yaptılar.
BÜLENT ECEVİT PARKI AÇILDI
Konuşmaların ardından Bülent Ecevit Parkı’nın açılış kurdelesi kesildi. Saray Belediye Başkanı Abdül Taşyasan, katılımcılarla birlikte Bülent Ecevit Parkı’nı dolaşarak verilen hizmetler hakkında bilgi verdi.
ÇOCUKLAR GÖNÜLLERİNCE EĞLENDİ
Bülent Ecevit Parkı’nda program boyunca çocuklar yüz boyama, robotik kodlama atölyeleri, şapka atölyesi, zeka oyunları, survivor parkuru, çuval yarışı, ip atlama, tek pota basketbol, minyatür kale, çocuk zumbası, mini konserler ve şişme oyun alanlarında gönüllerince eğlendi. Şenlik boyunca çocuklara patlamış mısır ve limonata ikramında da bulunuldu.
BAŞKAN TAŞYASAN ÇOCUKLARLA YAKINDAN İLGİLENDİ
Şenlik boyunca çocuklarla yakından ilgilenen Saray Belediye Başkanı Abdül Taşyasan, çocuklarla bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.
YOĞUN KATILIM YAŞANDI
Saray Belediyesi tarafından düzenlenen Bülent Ecevit Parkı açılışına ve 23 Nisan Çocuk Şenliği’ne Saray Belediye Başkanı Abdül Taşyasan’ın yanı sıra CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. İlhami Özcan Aygun, CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar, CHP Tekirdağ İl Başkan V. Mehtap Tural, CHP Tekirdağ İl Kadın Kolları Başkanı Büşra Nur Pelen, CHP Saray İlçe Başkanı Erol Gürler ve Yönetimi, Saadet Partisi Saray İlçe Başkanı Şaban Mısırlı, DEVA Partisi Saray İlçe Başkanı Tarık Atansoy, Zafer Partisi Saray İlçe Başkanı Selda Ilgın, CHP Hayrabolu İlçe Başkanı Ece Saldan, CHP Muratlı İlçe Başkanı İsmail Koç, Saray Belediye Başkan Yardımcıları Özgür Cari, Sertaç Akgül, Belediye Meclis Üyeleri, muhtarlar, siyasi parti ve STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

29 Nisan’da KKTC’de Gökyüzü Kırmızı Beyaz Olacak

Dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji festivali olan TEKNOFEST ikliminin ilk rüzgarı 29 Nisan’da KKTC semalarında esmeye başlayacak. Katılımın ücretsiz olduğu TEKNOFEST KKTC öncesi, SOLOTÜRK ve Türk Yıldızları Akrobasi Timi’nin gökyüzünde gerçekleştireceği özel bir gösteri ile festival sürecine görkemli bir başlangıç yapılacak.

1-4 Mayıs tarihleri arasında kardeş vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleşecek TEKNOFEST öncesinde festival heyecanı gökyüzünde başlayacak. Türk Hava Kuvvetleri’nin göz bebeği SOLOTÜRK Gösteri Ekibi ve Türk Yıldızları Akrobasi Timi, TEKNOFEST kapsamında 29 Nisan Salı günü saat 12.00’da KKTC üzerinde selamlama uçuşlarını gerçekleştirecek. Bu nefes kesen gösteri ise KKTC’nin sahil hattından izlenebilecek. Milli gururumuzun gökyüzündeki yansımasına tanıklık etmek isteyen tüm halkımızı ve değerli basın mensuplarını, bu unutulmaz anları birlikte yaşamak üzere sahil bölgesine davet ediyoruz.

 

TEKNOFEST KKTC’ye Katılım Ücretsiz!

TEKNOFEST coşkusu, 1-4 Mayıs tarihleri arasında kardeş vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, Eski Ercan Havalimanı’nda hayat bulacak. Bilim, teknoloji ve milli ruhun bir araya geldiği bu büyük buluşmaya katılım ise ücretsiz!

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bayraklı’da bir yılda 21 bin 848 kişiye ücretsiz sağlık hizmeti

Bayraklı Belediyesi, sağlık alanındaki çalışmalarıyla fark yaratmaya devam ediyor. Belediyenin sağlık evleri bu kapsamda son bir yılda 21 bin 848 vatandaşa ücretsiz sağlık hizmeti verdi. Özel sağlık kuruluşlarını aratmayan kalitesiyle randevu sistemiyle çalışan Sağlık Evleri’nin hizmetleri vatandaşların takdirini topluyor. Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, “Toplum sağlığını önemsiyoruz ve bu doğrultuda çalışmaya, hizmet üretmeye devam edeceğiz” dedi.

Bayraklı Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalarda; Adalet ve 75. Yıl mahallelerindeki sağlık evleri ile toplamda 7 üniteye sahip diş tedavi merkezlerinde ücretsiz sağlık hizmeti veriliyor. Hafta içi her gün, randevu sistemiyle çalışan merkezlerde; 1 doktor, 7 diş hekimi, 3 hemşire, 1 ebe, 2 acil tıp teknisyeni, 1 fizyoterapist, 1 sağlık memuru ve 4 sağlık teknikeri görev yapıyor. Sunulan hizmetler arasında rutin muayeneler, enjeksiyon ve pansuman gibi temel sağlık hizmetlerinin yanı sıra evde doktor ziyareti, hasta nakli ve ölüm raporu düzenleme gibi önemli destekler de yer alıyor. Ağız ve diş sağlığı alanında ise diş muayenesi, dolgu ve diş çekimi gibi tedaviler ücretsiz olarak sunuluyor. Bu kapsamda son bir yılda 4 bin 34 kişi polikliniklerden muayene ve pansuman hizmeti aldı, 15 bin 228 kişi ağız ve diş sağlığı hizmetlerinden yararlandı. Hasta nakil hizmeti kapsamında bin 200 kişiye ulaşılırken, evde sağlık hizmetleri çerçevesinde doktor ziyareti, pansuman, fizyoterapist desteği ve yeni doğan muayeneleri ile bin 44 kişiye hizmet verildi.

TOPLUM SAĞLIĞI ÖNCELİĞİMİZ
Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, “Bayraklı’da yaşayan her bir vatandaşımızın sağlığını korumaya yönelik çalışmalar yapmak temel görevlerimizden biri. Toplum sağlığı önceliğimiz. Bu bilinçle insan odaklı çalışmalarımıza; sağlık başta olmak üzere her alandaki desteklerimize ara vermeden devam edeceğiz. İmkanlarımız dahilinde gencinden yaşlısına ilçemizde toplumun her kesimine eşit, adil ve kaliteli hizmeti sunmak için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

‘Görünürde Normal Aile’ gizli kalmış bir çocukluk çağı travmasıdır!

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, ‘görünürde normal aile’ kavramından bahsederek, dışarıdan mükemmel görünen ancak çocukların duygusal ihtiyaçlarını karşılamayan ailelerin, fark edilmeyen çocukluk travmalarına nasıl yol açabileceği konusuna açıklık getirdi.

Görünürde normal aile tehlikesi

Çocukluk çağı travmalarının, duygusal ihmal ve istismar, fiziksel ihmal ve istismar ile cinsel istismar olduğunu aktaran Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Ancak son çalışmalar ‘aşırı koruyucu kollayıcı aile’ alt başlığının da çocukluk çağı travmalarına dahil edildiğini söylüyor. Yani ebeveynleriniz siz büyürken sizi aşırı kontrol etmeye çalışıyorsa, sürekli tüm arkadaşlarınızla tanışmak istiyorlarsa, siz yokken odanızı karıştırıp, günlüğünüzü okuyorlarsa, ihtiyaçlarınızı karşılıyor gibi görünüyor ancak duygusal açıdan kendinizi yalnız hissediyorsanız, görünürde normal bir aileye sahip olabilirsiniz. Ve bu da gizli kalmış bir çocukluk çağı travmasıdır.” dedi.

Ailedeki bakımın niteliği, bireyin yetişkinliğe adımında önde yer almasını sağlar

Görünürde normal ailelerle dolu bir toplum haline geldiğimize işaret eden Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Dışardan mükemmel aile, anne-baba uyumlu, çocuklarıyla ilgili görünüm mevcut. Çocuk çeşitli kurslara gönderiliyor, eğitimler alıyor, hafta sonu gezileri oluyor, akademik açıdan destekleniyor. ‘Ben çocuğuma her şeyi veriyorum, her türlü ihtiyacını karşılıyorum’ diyor ebeveyn.” dedi.

Ailenin, sağlıklı bireylerin yetişmesi için birincil bakım alınan yer olduğunu kaydeden Demir, “Bu bakımın niteliği, bireyin yetişkinliğe adımında önde yer almasını sağlar. Ancak aile içi travmalar yoğunsa kişi akranlarına kıyasla bir adım geriden hayatına devam eder. Burada önemli bir kavram olan, gizli kalmış, belki de farkına varılmayan bir aile türü mevcut. Psikoloji literatüründe bu aileye ‘Görünürde Normal Aile’ denmekte.” açıklamasını yaptı.

Çocuklar, dış dünyaya gösterilen olumlu imajın gölgesinde büyür 

‘Apparently Normal Family’ yani ‘Görünürde Normal Aile’ kavramının, çocukluk çağı travmalarını inceleyen literatürde, sorunsuz, işlevsel ve ‘mükemmel’ görünen ancak derinlerde duygusal ihmal, kontrolcülük ya da psikolojik baskı barındıran aileleri tanımlamak için kullanıldığını aktaran Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Bu tür ailelerde çocuklar, dış dünyaya gösterilen olumlu imajın gölgesinde büyürken, gerçek duygusal ihtiyaçları ya göz ardı edilir ya da bastırılır.” dedi.

Görünürde normal olan bu aile yapısında, travmanın genellikle fark edilmediğini ve çocuğun kendi duygusal ihtiyaçlarını ifade etmekte zorlandığına vurgu yapan Demir, “İşte gizli tehlike buradadır. Travmatik ortamın adı koyulmaz ve çocuk bu ortamda kendi olmak yerine ebeveyni odaklı olur. Kendi ihtiyaçlarını ikinci plana atar.” açıklamasını yaptı.

‘Kusursuz aile’ imajını sürdürme çabası, çocuğun travmatik deneyimlerini göz ardı edebilir

“Araştırmaların, dışarıdan normal görünen ailelerde büyüyen çocukların, çoğu zaman duygusal ihmal yaşadığını ve bunun uzun vadede derin psikolojik etkiler bırakabildiğini göstermektedir.” diyen Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, ayrıca araştırmaların, görünürde normal ailelerde büyüyen çocukların, çoğu zaman ‘duygusal güvenlik’ eksikliği hissettiklerini ve bu durumun ilerleyen yaşlarda depresyon, anksiyete ve bağlanma sorunlarına yol açabileceğini belirttiğini dile getirdi. 

Demir, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu ailelerde, ebeveynler çocuklarına fiziksel anlamda gerekli olan her şeyi sağlayabilir, hatta dış dünyaya karşı mükemmel bir aile imajı çizebilirler. Ancak, asıl sorun duygusal desteğin, empati kurmanın ve çocuğun iç dünyasına gerçek anlamda temas etmenin eksikliğidir. Bu durum çocukta, ebeveynlerine karşı ‘görünmez’ olma hissini ve sürekli bir tatminsizlik duygusunu tetikler. Görünürde normal ailelerdeki en temel sorunlardan biri, çocuğun duygusal olarak güvende hissetmemesi ve bu yüzden de kendi kimliğini oluşturmada zorlanmasıdır. Ebeveynlerin ‘kusursuz aile’ imajını sürdürme çabası, çocuğun travmatik deneyimlerini göz ardı eder ve bu durum, travmaların hem fark edilmesini hem de işlenmesini zorlaştırır. Çocuk, gerçek duygularını ve acılarını bastırmaya zorlanarak, ilerleyen yaşlarda kendilik değerini sorgulayan, başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlanan bir bireye dönüşebilir.” 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı