Yazar arşivleri: admin

Bu Yöntem Çocuklarda Alt Islatmaya İyi Geliyor

Alt ıslatma, çocuklar arasında sıkça karşılaşılan problemlerin başında geliyor. Aileler için olduğu kadar, çocuklar için de oldukça zor bir durumdur. Özellikle akranları arasına karışamama ve içe kapanıklık ile sonuçlanabiliyor. Çocuklarda alt ıslatmanın pek çok tedavi ve rehabilitasyon yöntemi bulunuyor. Bunlar arasında en hızlı ve kalıcı sonuç veren yöntemlerinden birisi de “Pelvik Taban” rehabilitasyonudur. Memorial Bahçelievler Hastanesi Pelvik Taban Rehabilitasyon Ünitesi’nden Prof. Dr. Ümit Dinçer, çocuklarda pelvik taban rehabilitasyonu hakkında bilgi verdi. 

 

Uyanma bozuklukları, mesane sorunları ya da enfeksiyonlar neden olabiliyor

Çocuklarda sık görülen sorunlardan biri enürezis adı verilen alt ıslatma problemidir. Gece alt ıslatmaya “enürezis nokturna” gündüz ve gece alt ıslatmaları “enürezis diurna” olarak tanımlanır. Bu bozukluk çocuklarda pek çok sebebe bağlı olabilir. Organik problemler, psikolojik sebepler, mesane problemleri ve sinirsel problemlere bağlı olabilir. Ancak kabaca tarif etmek gerekirse genetik faktörler, uyanma bozuklukları, mesane ile ilgili sorunlar, enfeksiyonlar ya da bir takım hormonal sorunlar nedeniyle gelişen alt ıslatmaya enürezis diyebiliriz. Alt ıslatma problemlerinin yaklaşık %95’inde herhangi bir sebep bulunamayabilir. Ancak altında yatan sebebin aydınlatılması hedefe yönelik tedavi ve rehabilitasyon açısından hem hekimi hem de hastayı ciddi biçimde rahatlatacaktır. 

 

En önemli sorunsa sebebi tespit edilemeyen alt ıslatma sorunlarının yönetilmesidir. Çocuklarda alt ıslatmanın sebebi ne olursa olsun bunu tek yönlü ele almak mümkün değildir. Dolayısıyla alt ıslatan bir çocuğu bir bütün olarak ele almak, yani nörolojik, psikolojik, fizyolojik problemlerinin olup olmadığı yönüyle değerlendirip tedavi ve rehabilitasyonu da o şekilde planlamak gerekir. 

 

6 yaş sonrası çocukların %10’u alt ıslatma sorunuyla karşı karşıya

Alt ıslatma sorunu çocukluk çağında gerek aileyi gerekse çocuğu en fazla ilgilendiren üriner sistem sorunlarından bir tanesi olarak karşımıza çıkmaktadır. İdrar kontrolü çocuktan çocuğa değişiklik göstermekle birlikte beklenen 2 ila 4 yaşın arasında kazanılır.  Ancak bunun zaman zaman uzadığı görülür. En fazla gece alt ıslatma sorunu şeklinde ortaya çıkar ve yaklaşık 6 yaşına kadar toparlanabilir. Ancak buna rağmen giderek azalan bir ölçüde olmakla birlikte 6 yaş sonrasında yaklaşık %10 çocuğun alt ıslatma sorunuyla karşı karşıya olduğunu söyleyebiliriz. Kız çocukları alt ıslatma sorunu konusunda erkek çocuklardan biraz daha iyi durumadır. Ülkemizde yapılan çalışmalarda erkek çocuklarının yaklaşık %15’i alt ıslatma sorunuyla karşı karşıya iken, kızlarda bu oran yaklaşık %10’dur. 

 

Büyük çoğunluğu uyanma bozukluklarına bağlı

Çocuklarda alt ıslatmanın pek çok sebebi tespit edilmiş olmakla birlikte özellikle gece altını ıslatan çocukların büyük bir kısmının uyku derinliğinden kaynaklı alt ıslattıkları bilinmektedir. Uyku derinliği ile birlikte çocuklardaki mesane kapasitesinin düşük olması, mesane doluluk hissinin yeterince uyandırıcı olmaması gibi sebeplerle çocuklar gece altını ıslatabilirler. Ancak çocuklarda genel itibariyle bakıldığında mesane kaslarının yeterince olgunlaşmamış olması, böbrek ve idrar sistemindeki yapısal sorunlar, özellikle psikolojik alt yapı, stres ve kaygı sorunları, çocuğun sosyabilitesini ilgilendiren problemler, duygu durum bozuklukları ve şeker hastalığı gibi problemler neden olmaktadır. Öte yandan en önemli sıkıntılardan bir tanesi de aşırı aktif mesane adı verilen nörojenik arka planı olan tablodur. Düşük mesane kapasitesiyle seyreden durumlar çocuklarda alt ıslatma sorunlarıyla kendini gösterebilir. 

 

İlaç tedavilerinden yeterli başarı sağlanamıyor

Alt ıslatan bir çocuğun tedavisindeki en önemli şey etrafındaki insanların kendisini anladığını ve onunla birlikte hareket ettiği hissini uyandırmaktır. Dolayısıyla çocuğu suçlayıcı ve baskı unsuru oluşturucu tutum, davranış ve yöntemlerden kaçınmak gerekir. Alt ıslatmanın tedavisine başlarken doğal olarak sebebi aydınlatmak son derece önemlidir. Daha sonra tedavinin nasıl şekillendirileceği hekim hasta ve aile tarafından değerlendirilmelidir. Tedaviye ilişkin; medikal, psikolojik ve egzersiz tedavileri gibi bir takım yöntemler olmakla birlikte alt ıslatma söz konusu olduğunda ilaç tedavilerinin çok başarılı olduğu söylenemez. Dolayısıyla çocukları olabildiğince kısa sürede ilaç tedavisi seçenekleri kullanıldıktan sonra eğer tedaviye yanıt alınamazsa diğer yöntemleri gündeme getirmek gerekir.

 

Rehabilitasyon sürecinde çocuğa eğlenceli görevler veriliyor

Alt ıslatma sorununu akılcı “yönetimi”  ile ilgili pek çok yöntem bulunmaktadır. Bunlar yaşam tarzı düzenlemelerinden, tuvalet eğitimi ya da işeme okullarına kadar geniş bir skalada değerlendirilir. Günümüzde alt ıslatan çocuklarda sonuçları ve uygulama şekilleri itibariyle en fazla yanıt alınan yöntemlerden bir tanesi pelvik taban eğitimi ve rehabilitasyonu yöntemidir. Pelvik taban karın boşluğunun sonunu döşeyen mesaneyi, rektumu, karın içi organları ve cinsel organları yerinde tutan ve bir hamak gibi özelleşmiş bir grup kas ve bağdan oluşmaktadır.  İşte bu “pelvik taban” denilen  oldukça karmaşık ve işlevsel bir grup kasın kullanımının öğrenilmesi veya geliştirilmesi, mesane kaslarının kullanımının öğrenilmesi ve geliştirilmesi ile mesane kapasitesini artırmaya, sfinkter kontrolüne yönelik yapılan bir “biofeedback” yöntemidir. Bu yöntemle çocuklara hem mesane kaslarının kontrolü öğretilmekte, hem de pelvik taban kaslarının güçlendirilerek sfinkter kontrolü üst düzeye çıkarılmaktadır. Bir başka hedef ise düşük mesane hacmi durumunda mesane kapasitesinin artırılması hedeflenmektedir. Yöntem, ağrısız ve çocuğu eğlenceli bir takım görsel bilgisayar destekli oyunlarla yapılmaktadır. Rehabilitasyon programı  özel eğitimli üroterapist tarafından ve  özel cihazlarla çocukları pelvik taban kaslarını kullanarak yapabilecekleri  eğlenceli görevlerin içerisinde tutmak suretiyle yapılmaktadır. Bu yöntemle tedavi edilen çocuklarda 6-10 seanslık bir rehabilitasyon programı sonrasında son derece yüksek bir başarı oranı yakalanmaktadır.

 

Kabızlık ve alt ıslatma birbiriyle bağlantılı sorunlar

Pelvik taban kaslarının normal fonksiyonlarını görebilmeleri açısından kasların kasılma ve gevşeme aktivitelerinin normal olması ve aynı zamanda karın içi basıncı artıran diğer kaslarla belli bir harmoni içerisinde çalışabilmesi gerekir. Çocuklarda özellikle dışkılama sorunlarıyla giden kabızlık alt ıslatmayla çok yakın ilişki içerisindedir. Dolayısıyla karın kaslarıyla pelvik taban kasları arasındaki harmoninin de yeniden kurulması alt ıslatma rehabilitasyonu ve tedavisinde pelvik taban kaslarının önemini daha da artırmaktadır. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2024 yılı üçüncü çeyreğinde %2,1 arttı

GSYH 2024 yılı üçüncü çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %2,1 arttı.

İnşaat sektörü 2024 yılı üçüncü çeyreğinde %9,2 arttı

GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2024 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; inşaat %9,2, finans ve sigorta faaliyetleri %6,2, tarım sektörü %4,6, gayrimenkul faaliyetleri %2,5, ürün üzerindeki vergiler eksi sübvansiyonlar %2,3, bilgi ve iletişim faaliyetleri %2,2, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri %1,9 ve hizmetler %1,4 arttı. Diğer hizmet faaliyetleri %2,4, sanayi sektörü %2,2, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri ise %0,3 azaldı.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre %0,2 azaldı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2024 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %1,9 arttı.

GSYH 2024 yılının üçüncü çeyreğinde cari fiyatlarla 11 trilyon 893 milyar 252 milyon TL oldu

Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, 2024 yılının üçüncü çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %53,3 artarak 11 trilyon 893 milyar 252 milyon TL oldu. GSYH’nin üçüncü çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 357 milyar 989 milyon olarak gerçekleşti.

Hanehalkı nihai tüketim harcamaları 2024 yılının üçüncü çeyreğinde %3,1 arttı

Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları 2024 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak %3,1 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları %0,9, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise %0,8 azaldı.

Mal ve hizmet ihracatı 2024 yılı üçüncü çeyreğinde %0,8 artarken ithalatı %9,6 azaldı

Mal ve hizmet ihracatı, 2024 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak %0,8 artarken ithalatı %9,6 azaldı.

İşgücü ödemeleri 2024 yılı üçüncü çeyreğinde %76,3 arttı

İşgücü ödemeleri, 2024 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %76,3 arttı. Net işletme artığı/karma gelir %45,7 arttı.

İşgücü ödemelerinin Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı %36,4 oldu

İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın üçüncü çeyreğinde %31,9 iken, bu oran 2024 yılında %36,4 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise %47,8 iken %45,1 oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Hizmet Üretici Fiyat Endeksi (H-ÜFE) yıllık %55,34 arttı, aylık %0,24 arttı

H-ÜFE ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yıllık %49,46 arttı

Bir önceki yılın aynı ayına göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde %49,46 artış, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde %59,03 artış, bilgi ve iletişim hizmetlerinde %64,46 artış, gayrimenkul hizmetlerinde %58,06 artış, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde %62,10 artış, idari ve destek hizmetlerde %57,46 artış gerçekleşti.

H-ÜFE ulaştırma ve depolama hizmetlerinde aylık %0,59 azaldı

Bir önceki aya göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde %0,59 azalış, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde %1,83 azalış, bilgi ve iletişim hizmetlerinde %4,35 artış, gayrimenkul hizmetlerinde %1,83 artış, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde %4,35 artış, idari ve destek hizmetlerde %1,36 azalış gerçekleşti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir’den kanser hastalarına psikolojik destek

Günümüzün yaygın hastalıklarından olan kanserle mücadele etmek tıbben kolaylaşsa da psikososyal olarak birçok kişiyi zor duruma sokabiliyor. Gerek hastanın psikolojik durumu gerek yakınlarının davranış ve psikolojik durumları zaman zaman hastayı olumsuz etkiliyor. Kanserde erken tanı önemli olduğu kadar tıbben ve psikolojik olarak mücadele etmek de bir o kadar önemli. Tam bu noktada Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, vatandaşların kanserle psikolojik mücadelesine destek olmak için birçok bilgilendirme toplantısı düzenliyor.

 

VATANDAŞIN YOĞUN İLGİSİ OLDU

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitimi Kursları(KO-MEK) ile Kocaeli İl Sağlık Müdürlüğü işbirliğinde “Kanserde Psikososyal” yaklaşım adlı bir seminer düzenlendi. Derince Sağlıklı Hayat Merkezi’nde görev yapan Uzman Psikolog Nalan Aslan Çetin tarafından verilen seminer, Şefik Postalcıoğlu Toplantı Salonu’nda gerçekleşti. Seminere KO-MEK kursiyerleri yoğun ilgi gösterdi.

 

KANSER DEĞİL SEN GÜÇLÜSÜN

KO-MEK’in önemli projelerinden biri olan “Kariyer Akademisi” projesi içinde olan yüz yüze eğitimler kapsamında verilen seminerde konuşan Çetin, “Kanser tanısı sadece hastayı değil aile içindeki ve çevredeki herkesi etkilemektedir. Bu süreç içerisinde hastanın kendini tedavi etme şekli çok önemlidir. Hastada eğer korku ve panik hâkim ise bu ne yazık ki hem hastayı hem de çevresini olumsuz etkiliyor. Ama teşhis konulan hasta eğer psikolojik olarak mücadeleye hazır ve bu durumla baş edebileceğinin farkında ise hem moralli oluyor hem de çevresine umut vermiş oluyor” dedi.

 

“HASTA DAHA GÜÇLÜ VE KARARLI OLUR”

Kanser hastalarının en büyük sıkıntısının tedavi gelişimlerine karar verme süreci olduğunu anlatan Çetin, “Hastanın ne zaman hastaneye gideceğine karar verme ve hastanede yapılan işlemlerde hangi yolu işleyeceği oldukça önemlidir.  Bu süreçte özellikle hastanın kendiyle ilgili kararları ve kendi öz bakımlarını başkası yapmaya çalışıyor ise bu hastayı olduğundan daha da hasta psikolojisine sokar. Eğer hastanın kendi kontrol duygusu kendinde ise hasta kendini daha güçlü hisseder ve mücadele daha güçlü ve kararlı olur” şeklinde konuştu.

 

KANSER HASTALARINA PSİKOSOSYAL YAKLAŞIM

Düzenlenen seminerde hastalık ve tedavi sürecinde yaşayabilecekleri duygusal davranışsal tepkilerini anlayabilme, psikososyal ihtiyaçlarını ve sorunlarını tespit edebilme, tedaviye yardımcı olan yaklaşımla psikososyal yönüyle destek sunabilme, uyum düzeyini artırabilecek ve baş etme becerilerini geliştirecek müdahaleler ile ilgili önemli bilgilere değinildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Minik Sanatseverler Aralık Ayında Akbank Sanat’ta Buluşuyor

Akbank Sanat aralık ayında birbirinden farklı yaratıcı atölyeler ve ilham verici tiyatro oyunu “Ne Olacağım Ben” ile çocukları sanatla buluşturmaya devam ediyor. 

Akbank Sanat, her yaştan çocuğa yönelik hazırlanan özgün programıyla sanatı çocukların hayatına yaratıcı yollarla katmayı hedefliyor.

Dopdolu bir atölye programı 

Akbank Sanat Çocuk Atölyeleri, ileri dönüşüm heykelden mozaik atölyesin, kitap dekorundan kolaj, portre ve mobil heykele uzanan geniş bir yelpazede yaratıcı etkinlikler ile çocuklara yaratıcı öğrenme alanı sunuyor. Aralık ayında gerçekleşecek atölyeler şöyle sıralanıyor:  

 

7 Aralık Cumartesi, 16:00-17:00 

Ailece İleri Dönüşüm: Mozaik Atölyesi  

4-8 yaş grubuna yönelik bu atölyede çocuklar ve aileleri, atık malzemeleri sanata dönüştürerek mozaik eserler yaratıyor. 

 

7 Aralık Cumartesi, 17:15-18:15 

Ailece İleri Dönüşüm: Heykel Atölyesi  

Geri dönüşüm malzemelerinden renkli heykeller oluşturulan bu atölyede çocuklar, yetişkinleri yaratıcı sürecin bir parçası yaparak sanata katılmaya davet ediyor. 

 

14 Aralık Cumartesi, 14:00-15:00 

Sanat Yansıtır: Renkli Duygular  

7-12 yaş grubu için düzenlenen bu atölyede çocuklar, ışığın gücünü ve yüzeylerde yarattığı yansıma farklılıklarını keşfederek kendi portrelerini çiziyor. 

 

14 Aralık Cumartesi, 15:30-16:30 

Sanat Dengeler: Geometrik Desenler  

5-8 yaş grubu için ahşap malzemelerle yapılan bu çalışmada, çocuklar denge kavramını keşfederek kendi yaratıcı hayvan figürlerini oluşturuyor. 

 

21 Aralık Cumartesi, 12:00-13:00 

Bi’ Şehir: Kayıp Seslerin Yolculuğu  

5-9 yaş grubundaki çocuklar, İstanbul’un geçmiş seslerini keşfederek bu nostaljik seslerin hikayelerine tanıklık ediyor. 

 

21 Aralık Cumartesi, 13:30-14:30 

Kitaplığımda Bi’İstanbul: Kitap Dekoru Atölyesi  

Çocuklar, İstanbul’un tarihi mekanlarını kâğıt kesme ve boyama teknikleriyle yeniden yaratıyor ve kendi İstanbul manzaralarını oluşturuyor. 

 

Çocuklar yılı harika bir müzikalle bitirecek! 

52. yılını kutlayan Akbank Çocuk Tiyatrosu tarafından sahnelenen “Ne Olacağım Ben” adlı çocuk müzikali, aralık ayında da Akbank Sanat sahnesinde tiyatroseverlerle buluşuyor. Çocukların hayal gücünü geliştirmeyi ve ilham verecek bir hikâye sunmayı amaçlayan oyun, küçük izleyicilere hayallerinin peşinden gitmenin önemini anlatıyor. Eğlenceli ve düşündürücü içeriğiyle çocukları etkileyici bir yolculuğa çıkaran “Ne Olacağım Ben”, Aralık ayında iki özel gösterimle Akbank Sanat’ta izleyiciyle buluşacak. 

 

Gösterim tarihleri: 

  • 14 Aralık 2024 Cumartesi, Saat: 12:00
  • 21 Aralık 2024 Cumartesi, Saat: 12:00

Süre: 60 dakika  

Bilet. Öğrenci 114,50 TL – Yetişkin 134,50 TL / Biletler Biletix’te ve Tiyatrolar’da. 

 

Yazan: Onur Demircan 

Şarkı Sözleri: Zeynep Anacan 

Müzik: Tuluğ Tırpan 

Oyuncular: Ayşe Köksal, Gamze Çelik, Müge Gülgün, Tuğra Can 

Yöneten: Mehmet Ergen 

Dekor: Laura McEwen 

Kostüm: Gül Sağer    

Işık: Yakup Çartık 

Koreografi: Gürdeniz Bursalı 

Reji Asistanı: Zeynep Tuğçe Koşucu                          

Prova Piyanisti: Onur Ermez 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir’de sahiplenilen hayvanlar ücretsiz kısırlaştırılacak

İzmir Büyükşehir Belediyesi, sahipsiz hayvanların sıcak bir yuvaya kavuşması için önemli bir adım attı. Büyükşehir, geçici hayvan bakımevlerinde bulunan kedi ve köpekleri sahiplenenlere ücretsiz kısırlaştırma hizmeti verecek. Yine can dostların ilk paraziter tedavi ve kuduz aşıları da ücretsiz olacak.   

İzmir Büyükşehir Belediyesi, sokak hayvanlarının kısırlaştırılması ve sahiplendirilmesi için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Türkiye’ye örnek olan Sahipsiz Köpek Popülasyonu Yönetimi İzmir Eylem Planı’nı hazırlayarak bu alanda öncü adımlar atan Büyükşehir, eylem planında yer alan bir çalışmayı daha hayata geçirdi. Geçici hayvan bakımevlerinde bulunan kedi ve köpeklerin sahiplendirilmesini teşvik etmek amacıyla kısırlaştırma işlemlerinin ücretsiz yapılmasına karar verildi. Ayrıca sahiplenilen can dostların ilk paraziter tedavisi ve kuduz aşıları da ücretsiz olacak.

“Barınaklardan hayvan sahiplenmek çok önemli”

İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Halk Sağlığı Dairesi Başkanı Hüseyin Gökhan Özdemir, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile bir ilke imza atıldığını belirtti. Hüseyin Gökhan Özdemir, “Bundan sonra bakımevlerimizden sahiplenilen hayvanların kısırlaştırma işlemleri ile ilk aşı ve paraziter tedavilerini ücretsiz yapacağız. Bu bizim için oldukça önemli bir çalışma. Halk sağlığı açısından da önemli. Bu vesile ile biz de tüm yurttaşlarımızı bakımevlerindeki konuklarımızı sahiplenmeye davet ediyoruz” dedi.

“Belediyenin vereceği her katkı bizim için önemli”

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından sokak hayvanlarının sahiplendirilmesi için düzenlenen Patili Perşembe etkinliğinde Seter cinsi 4 aylık dişi bir köpeği sahiplenen Müge Özkeresteci de Büyükşehir’in başlattığı bu uygulamanın çok değerli olduğunu belirtti. Evindeki 3 kedisini de satın almak yerine sahiplendiğini söyleyen Özkeresteci, “Şu dönemde özellikle hayvan sahiplenmek çok önemli. Bize çok güzel bir enerji verdi. İnanılmaz derecede mutluyuz. İzmir Büyükşehir Belediyesi sokak hayvanları alanında çok yararlı çalışmalar yapıyor. Belediyenin sahiplendirmeyi teşvik etmek için bizlere vereceği katkı bizim için çok önemli. Herkes sahipsiz hayvanlara kucak açmalı. Lütfen satın almayın sahiplenin. Can dostların bizlere çok ihtiyacı var.  Onların da bir yuvası olsun ve bir aile içerisinde mutlu yaşasınlar” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir 2025’e renkli bir festivalle girecek

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2025 yılına sayılı günler kala İzmirlileri renkli bir festivalde buluşturmaya hazırlanıyor. Kentin merkezi Kültürpark, bu yıl ilk defa İzmir Yeni Yıl Festivali’ne ev sahipliği yapacak. 7 Aralık Cumartesi günü başlayacak festival kapsamında alışveriş ve yeme içme stantlarının yanı sıra çocuk oyun alanları ve yapay buz pisti de kurulacak. Konserlerden dans gösterileri ve sahne şovlarına kadar birçok etkinlik olacak.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmirlileri rengârenk ve coşku dolu bir festivalle buluşturmaya hazırlanıyor. Bu yıl ilk defa yapılacak İzmir Yeni Yıl Festivali, 7 Aralık Cumartesi günü kapılarını açacak. 31 Aralık’a kadar devam edecek festivale kentin merkezi Kültürpark ev sahipliği yapacak. Işıl ışıl süslemeleri, özel tasarlanmış yılbaşı köşeleri ile dikkat çekmesi hedeflenen İzmir Yeni Yıl Festivali, hem eğlence hem de ticaretin merkezi olacak.

Yeni yıl için hediyeler İzmir Yeni Yıl Festivali’nde

Kültürpark Lozan Kapısı’ndan itibaren ziyaretçileri dev bir yılbaşı ağacı karşılayacak. Stantlar, yılbaşına özel temalarla süslenecek. Festival kapsamında alışveriş ve yeme içme stantları kurulurken, çocuk oyun alanlarından nostaljik tramvaya ve yapay buz pistine, konserlerden dans gösterileri ve sahne şovlarına kadar birçok etkinlik olacak. Festival alanında kurulacak sahne İzmirli amatör müzik ve gösteri gruplarına, okullara, derneklere açık olacak. Sahnede her gün 13.00-22.00 saatleri arasında etkinlik yapılacak.

Turistlerin de katılması hedefleniyor

Festival kapsamında yılbaşı tatlarından uluslararası mutfaklara uzanan geniş bir yelpazede lezzetler, ziyaretçilerin damak zevkine hitap edecek şekilde planlandı. Türkiye’nin her bölgesinden ziyaretçinin beklendiği festivalin İzmir’de gelenekselleşmesi ve önümüzdeki yıllarda yabancı turistlerin de uğrak noktalarından biri olması hedefleniyor. Bu kapsamda İzmirli turizmciler ve esnafla ortak bir çalışma modeli oluşturmak üzere çalışmalar yapılıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Egeli madenciler, 2025 stratejilerini birlikte belirleyecekler

Egeli madenciler, 2025 yılı stratejilerini belirlemek ve için “Maden Sektörel Strateji Toplantıları”nda bir araya gelecek.

Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin organize edeceği “Maden Sektörel Strateji Toplantıları”nın ilk ikisi aralık ayının ikinci yarısında Denizli ve Muğla’da yapılacak. Toplantılara finans dünyasının dev kurumlarının üst düzey yöneticileri de katılacak.

Türkiye’nin yer altı zenginliklerini ekonomiye kazandırarak, 2024 yılının 10 aylık diliminde ihracatlarını yüzde 5 artırarak 4 milyar 990 milyon dolara yükselttiklerini dile getiren Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, maden ihracatındaki artışın 2025 yılında da sürmesi için sektörel birlikteliğin önemine vurgu yaptı.

Ege Maden İhracatçıları Birliği olarak, 2024 yılının ocak – ekim döneminde ihracatlarını yüzde 23’lük artışla 886 milyon dolardan 1 milyar 91 milyon dolara taşıdıklarını paylaşan Başkan Alimoğlu, bu başarılarını 2025 yılında sürdürülebilir kılmak için görev sahasındaki illerde “Maden Sektörel Strateji Toplantıları” düzenleme kararı aldıklarını, ilk iki toplantının aralık ayının ikinci yarısında Denizli ve Muğla’da olacağını kaydetti.

 

 

Denizli en çok maden ihraç eden 5. İl 

 

 

Denizli’nin 2024 yılının ocak – ekim döneminde gerçekleştirdiği 216,5 milyon dolarlık maden ihracatıyla Türkiye’nin maden ihracatına en çok katkı sağlayan beşinci il konumunda olduğu bilgisini veren Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, Denizli traverteninin başta ABD olmak üzere dünya genelinde çok talep gördüğünü dile getirdi.

 

 

Maden sektörü Muğla’da ikinci büyük ihracatçı

 

 

Muğla ekonomisinde de maden sektörünün çok güçlü bir figür olduğuna değinen Alimoğlu, “Muğlalı maden ihracatçılarımız 2024 yılının 10 aylık diliminde yaptıkları 102 milyon dolarlık ihracatla Muğla’da en çok ihracat yapan ikinci sektör oldular. Son iki yıldır Türkiye’de döviz kurlarındaki artış üretim maliyetlerindeki yükselişle uyumlu hareket edemedi. Dünya’daki resesyon nedeniyle talebinde nazlı olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bu şartlarda üretimimizi, istihdamımızı ve ihracatımızı korumak için ortak akla daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Dünya ekonomisindeki gelişmeleri iyi tahlil eden ekonomistlerden 2025 yılı öngörülerini dinleyeceğiz. Türk Eximbank A.Ş., Türk Ticaret Bankası ve İGE A.Ş.’nin ihracatçılara sunduğu fırsatlar yetkili isimler tarafından anlatılacak. Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğimizden yetkili isimler devlet yardımları hakkında ihracatçıları bilgilendirecekler” şeklinde konuştu.  

 

 

Ege Maden İhracatçıları Birliği 2025 yılı ocak ayında görev sahasındaki diğer illerdeki üyeleriyle “Maden Sektörel Strateji Toplantıları”nı sürdürecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Diyabet sessizce damar hasarı yapıyor, beyni ve kalbi vuruyor

Dünya Sağlık Örgütü’nün “sessiz pandemi” olarak tanımladığı diyabet, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla artıyor. Rakamlar, Türkiye’de 12 milyon civarında diyabet hastası olduğunu gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre; 1980 yılında dünyada 100 milyon olan diyabetli sayısı 2020 yılında 422 milyona çıktı. Bu sayının 2045 yılında 700 milyonu bulacağı öngörülüyor. Diyabetin ülkemizdeki artış hızı ise ürkütücü. Türkiye’de diyabetin artış hızının; dünya ortalamasının 2 katı, Avrupa ortalamasının ise 4 katı olduğunu vurgulayan uzmanlar, diyabetin dünyada en hızlı artış gösteren hastalık konumuna geldiğine dikkat çekiyorlar.

 

Diyabet hem sessizce geliyor hem çığ gibi büyüyor. İşte bu önemli hastalığın toplumsal farkındalığını artırmak için Acıbadem Üniversitesi’nden 3 önemli bilim insanı, “Ustalarla Diyabette Uzun Yaşam Üzerine Söyleşiler” isimli toplantıda bir araya geldiler. Moderatörlüğünü Acıbadem Üniversitesi Diyabet Araştırma ve Uygulama Merkezi Koordinatörü, Endokrinoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. M. Temel Yılmaz’ın yaptığı söyleşinin diğer uzman konuşmacıları; Acıbadem Üniversitesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Pamir ile Acıbadem Üniversitesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Alhan oldu. 

 

“Diyabet Türkiye’de patlamış durumda”

 

İyi tedavi edilmeyen, kontrol altına alınmayan diyabetin; böbrek ve kalp hastalıkları başta olmak üzere, felç, görme kaybı ve nöropati gibi ciddi hastalıkların bir numaralı nedeni olduğuna değinen Prof. Dr. M. Temel Yılmaz, “Diyabetin ortaya çıkma yaşı maalesef 20’li yaşlara indi. Beslenme şekli çok bozulduğu için obezite çocuklarda daha fazla görülmeye başlandı. Türkiye’de her üç çocuktan biri fazla kilolu. Kalp krizi yaşının ise 45 yaş altına indiğini görüyoruz. Dünyadaki en etkili anti-aging yöntemi oksijendir. Sağlıklı olmak, genç kalmak, uzun yaşamak için oksijen almak şart. Yapılan araştırmalarda; oksijenin bol olduğu bölgelerde yaşayan insanların ömürlerinin daha uzun olduğu görülmüştür. Örneğin; Bozcaada, ‘Ölümsüzlerin Adası’ olarak bilinir. Oksijenin en düşük olduğu bölgeler ise Kutuplar. Orada da insanların daha hızlı yaşlandığı kanıtlanmıştır.  Açık hava sporları vücuda giren oksijeni artırdığı için sağlıklı yaşam ve hastalıkların önlenmesi açısından çok önemli. Maalesef ki hareketsiz yaşam ve fast food’un beslenmedeki rolünün artması nedeniyle diyabet, Türkiye’de patlamış durumda” dedi. 

 

Diyabet hastalarının felç olma ihtimali 4 kat fazla!

 

Diyabetin beyni nasıl etkilediğini anlatan Acıbadem Üniversitesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Pamir, “Diyabet, damar yapısını bozarak damar sertliği (ateroskleroz) ve damar tıkanıklığı gibi sorunlara yol açar. Beyinde damarlar tıkandığında ise beyin yeteri kadar kanla beslenemez, bu durum ölüme bile yol açabilir. Diyabet damar sertliğini artırarak iki tür damar tıkanıklığına sebep oluyor. Ya büyük damarlar tıkanır, felçler (inme) ortaya çıkar ya da küçük damarlar tıkanarak ileride büyük tıkanıklıklara neden olur. Gerçekten de diyabeti kontrol altında olmayanlarda bunama daha fazla görülüyor” şeklinde konuştu.

Diyabetin, insanlarda felcin ortaya çıkmasını 4 kat artırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Necmettin Pamir, “Diyabeti kontrolsüz hastalarda felç olma riski, sağlıklı insanlara göre 4 kat fazladır. Küçük damarların tıkanmasının, ileride büyük damarların tıkanmasına da yol açacağı  bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Diyabeti kontrol altına almak zorundayız. Damar sertliğini ve buna bağlı riskleri düşürmemiz şart. Diyabetin yol açtığı en önemli sorunlar; şah damarında damar sertliği, tıkanıklık olması, pıhtı atması ve beyin kanamaları. Burada genetik yatkınlık önemli ancak sağlıksız bir yaşam tarzı ve kötü beslenme de bu riskleri artırıyor” diye konuştu.  

 

Diyabet, kalp krizi riskini 2 kat artırıyor! 

 

Acıbadem Üniversitesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Alhan da, kontrolsüz diyabetin kalp krizi riskini 2 kat artırdığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Diyabeti olan hastaların yüzde 75’inin hastaneye yatış nedeni kalp ve damar hastalıklarıdır. Bu hastalarda kalp krizi belirtileri de farklı oluyor. Diyabet sinir uçlarını olumsuz etkilediği için beyne ağrı sinyali iletilmiyor ve dolayısıyla göğüs ağrısı hissetmiyorlar. Kalp krizi sırasında göğüs ağrısı yerine çabuk yorulma, nefes daralması, merdiven çıkarken tıkanma gibi belirtiler yaşıyorlar. Biz buna ‘gizli iskemi’, yani halk arasında ‘gizli kalp’ diyoruz. Ayrıca tip 1 diyabet, yani genetik olarak çocukluk çağında ortaya çıkan diyabet, kalp hastalıklarının görülmesini 10-15 yıl erkene çekebiliyor” dedi. 

 

Diyabetlilerde ameliyat sonrası yaraların daha geç iyileştiğini söyleyen Prof. Dr. Alhan “Öncelikle ilaçla tedavi etmeye, mümkün oldukça ameliyatı ertelemeye çalışıyoruz. Bunun yeterli olmadığı durumlarda ise ameliyat yerine, anjiyo, balon gibi girişimler gerçekleştiriyoruz. Yaygın damar hastalıklarında ise stent çözüm olmuyor. Diyabet, vücudun genelde küçük, ince damarlarını etkiliyor. Yani böbrek damarlarını, göz dibindeki damarları, beyindeki ince damarları, kalpte de ince damarları tutuyor. Bu ince damarlara ise stent takmak mümkün olmuyor, çözüm ameliyat oluyor. Bu hastalara küçük kesilerle, robot destekli ameliyatlar yapmayı tercih ediyoruz. Bu şekilde hastalar daha az etkileniyor ve günlük hayatlarına daha çabuk dönüyorlar” şeklinde konuştu.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ceyda Kasabalı ve Fırat Albayram MediaMarkt’ın geleneksel ‘Şahane Cuma’ etkinliğine konuk oldu

Ceyda Kasabalı ve Fırat Albayram, MediaMarkt’ın her yıl heyecanla beklenen ‘Şahane Cuma’ kampanyasının açılışını “branda yırtma” etkinliğiyle yaptı. ‘Şahane Cuma’ açılış etkinliği için MediaMarkt’ın Levent mağazasına gelen Ceyda Kasabalı MediaMarkt’tan kahve makinesi, Fırat Albayram ise oyun konsolu satın aldı. 

 

Avrupa’nın bir numaralı elektronik perakendecisi MediaMarkt, her yıl heyecanla beklenen ‘Şahane Cuma’ya bu yıl da damgasını vurdu. Fırat Albayram ve Ceyda Kasabalı’yı İstanbul Levent mağazasında konuk eden MediaMarkt’ın ‘Şahane Cuma’ kampanyası, 28 Kasım Perşembe akşamı saat 19:00’da geleneksel branda yırtma etkinliğiyle start verdi.

 

Etkinliğe katılan MediaMarkt Türkiye Ticari Operasyonlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi (CCO) Mete Uslukılınç, Şahane Cuma ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: “MediaMarkt olarak bütünleşik kanal ve dijitalleşme stratejilerimizi adım adım uygulayarak 2024 yılı boyunca tüketici memnuniyetini ve bilinirliğimizi artırmaya devam ettik ve Şahane Cuma’ya sıkı bir hazırlık yaptık. Bu yıl da geçmiş yıllarda olduğu gibi Şahane Cuma kampanyamızı kusursuz alışveriş deneyimiyle tüketicilerimize sunuyoruz. Kahve makinelerinden tabletlere, dikey süpürgelerden akıllı telefonlara kadar birçok ürüne ilginin bu yıl da yoğun olacağını tahmin ediyorum.”

 

Şahane Cuma’nın geleneksel bir hale geldiğini söyleyen Ceyda Kasabalı ve Fırat Albayram şunları söyledi: “Şahane Cuma’da MediaMarkt’ın konuğu olarak eğlenceli anlar yaşadık. En çok ilgimizi çeken ürünler, kahve makineleri ve oyun konsolları oldu. MediaMarkt’ın geniş ürün yelpazesiyle ve ne zamandır beklediğimiz bu etkinlik vesilesiyle teknolojik ihtiyaçlarımızı karşıladık.”  

 

MediaMarkt’ta Şahane Cuma hakkında daha fazla bilgi için Şahane Cuma 2024 | MediaMarkt adresi ziyaret edilebilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı