Yazar arşivleri: admin

Buca’da yeni kısırlaştırma ünitesi ile daha fazla kedi kısırlaştırılacak

Buca’da can dostlarının kontrolsüz bir şekilde üremesinin önüne geçmek amacıyla hizmete açılan yeni kısırlaştırma ünitesi ile kedi kısırlaştırma operasyonu sayısı yüzde yüz oranında artırıldı. Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, “İlçemizde yaşayan can dostlarımızın sağlığı ve rehabilite edilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

Buca Belediye Başkanı Görkem Duman’ın ilçede başlattığı sahiplendirme ve kısırlaştırma seferberliği tüm hızıyla devam ederken Veteriner İşleri Müdürlüğü bünyesinde hizmete açılan yeni kedi kısırlaştırma ünitesi ile kısırlaştırma operasyonları iki katına çıkartıldı. Modern cihazlarla ve uzman veterinerlerle desteklenen kısırlaştırma ünitesinde can dostları için işlem yaptırmak isteyen vatandaşların 439 10 10 (dâhili 5) numaralı telefonu arayarak randevu almaları gerektiği ifade edildi.

YAŞAM HAKKINA SAYGI
Sokak hayvanlarının kısırlaştırılıp, aşıları yapılarak yaşatılması gerektiğini savunan Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, “Başından beri yerel yönetimlerin çalışmalarını hayvanları katletmek için değil, yaşatmak için gerçekleştirmesi gerektiğini savunuyoruz. Her canlının yaşam hakkına saygı duyuyoruz. İlçemizde yaşayan can dostlarımızın sağlığı ve rehabilite edilmesi için çalışmaya devam edeceğiz. Büyük ve güzel ilçemiz Buca,  sessiz sakinlerine ev sahipliği yapmayı sürdürecek” diye konuştu.

VATANDAŞLAR ÇALIŞMADAN ÇOK MEMNUN
Hayvansever Turan Fidan, Buca Belediyesi’nin hayata geçirdiği uygulamanın diğer belediyelere de örnek olması gerektiğini belirterek, “Çok kedi getirdim buraya. Burada yapılan çalışmadan çok memnunuz. Hepsi çok iyi insanlar. Görüşmemizde kısırlaştırma işlemi için kendileri kedimi gelip alabileceklerini söylediler. Bu da çok önemli bizler için” dedi.  
Kedilerini gönül rahatlığı ile Buca Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü’ne getirdiğini ifade eden Mine Kurt, “İyi ki varlar. Çok memnunum. Çok fazla kedim var, sağlıkları açısından kısırlaştırmak en iyisi” derken Gönül Demir ise çok fazla sokak hayvanı olan Buca’da böyle bir çalışmaya ihtiyaç olduğunu dile getirerek, “Kedileri yalnızca beslemek yetmiyor, kısırlaştırmak çok önemli. Aşıla, kısırlaştır, yerinde yaşat” diye konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Maden ihracatçıları 2025’e yeni URGE projesi ve heyetlerle girecek

2024 yılında ihracatta iyi bir ivme yakalayan Egeli madenciler, 2025 yılına pazarlama ve sürdürülebilirlik odaklı yeni URGE Projesi ve ABD’nin Las Vegas kentine yönelik düzenleyeceği sektörel ticaret heyeti ile hızlı bir başlangıç yapacak.

 

Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, “Üyelerimizin mevcut şartlarda her geçen gün gerileyen rekabet kabiliyetini artırabilmek, daha çok firmamızı proje desteğinden faydalandırabilmek amacıyla mevcut projemize ek olarak 2025 yılında “Doğaltaş Sektöründe Sürdürülebilirlik Odaklı Yurtdışı Pazarlama” URGE projesi başlatacağız.   Proje kapsamında; eğitim ve danışmanlık faaliyetleriyle firmalarımızın pazarlama, yeni pazar bulma ve mevcut pazarlarda tutunma kabiliyetlerini yükseltirken; yeşil ve dijital dönüşümlerine katkıda bulunmak, maliyet ve rekabet açısından pozitif fayda sağlanmasını hedefliyoruz.” diye konuştu.

 

Las Vegas’a ticaret heyeti 

 

Başkan Alimoğlu, “Doğaltaş sektörümüz için büyük bir fırsat sunan “Surfaces Event 2025” etkinliği, 27-30 Ocak tarihlerinde Amerika Birleşik Devletleri’nin Las Vegas kentinde düzenlenecek. Birliğimiz bu prestijli etkinlik kapsamında bir Sektörel Ticaret Heyeti organize edecek. Heyetimiz, ABD’nin önemli doğaltaş kuruluşlarından biri olan Natural Stone Institute (NSI) ile ortaklaşa düzenlenecek. Akabinde,  Şubat ayında Birleşik Krallık ve Polonya, Nisan’da Romanya ve Sırbistan, Mayıs’ta ise Kazakistan’a ve Avustralya’ya heyet düzenlemek üzere çalışmalarımıza başladık. 2025 yılında firmalarımız iş bağlantılarını daha da genişletecek.” dedi.

 

Fuarlar sektörün olmazsa olmazı

 

2025 yılında, Dünya’nın en önemli doğaltaş etkinliklerinden olan ve 16-19 Mart 2025 tarihlerinde düzenlenecek Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’na 12. Kez Milli Katılım Organizasyonu gerçekleştireceklerini ifade eden Alimoğlu “Sektörümüzün en önemli pazarlarından olan Çin’de düzenlenen bu fuara yönelik milli katılım organizasyonu, 2025’te fuarın en hareketli holü olan A6’da  yer alacak. Sektörümüzün katılımını bekliyoruz. Yeni yerimizin firmalarımıza büyük bir avantaj sağlayacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.

 

Fuarlarda boy göstermenin doğaltaş sektörünün olmazsa olmazı olduğunu söyleyen Alimoğlu, “Önemli pazarlarımızda yer alan fuarlarda boy göstermediğimizde, yerimizin hemen rakip ülkeler tarafından doldurulduğunu görüyoruz. Bu da sonraki dönemde o pazarda kayıplar yaşamamıza neden oluyor. Bu yüzden Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’na ilave olarak; Şubat ayında Londra’da düzenlenecek Surface Design Show ve Ilsan (Güney Kore)’da düzenlenecek Korea Build Week Fuarları’nda Türk doğaltaşını tanıtmak amacıyla yer alacağız” dedi.

 

2024 hedefi iki ay önce tutturuldu

 

Son bir yıllık dönemde maden sektörü olarak yüzde 3,5 artışla 5,9 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiklerini açıklayan Başkan Alimoğlu şunları söyledi:

 

“2023’ün aynı dönemine göre %3,5’lik artış var. Birliğimizce 2024 yıl sonu hedefimiz 1 milyar 250 milyon dolardı. Son bir yıllık dönemde Birliğimizin ihracatı yüzde 17 artışla 1 milyar 271 milyon dolara yükseldi. 2024 yıl sonu hedefimizi 10 ayda yakaladık. Son bir yıllık dönemde ihracatımızda ilk sıradaki ülkeler; Çin’e yüzde 154 artışla 275 milyon dolar, ABD’ye yüzde 13 artışla 203 milyon dolar, İspanya’ya yüzde 26 artışla 79 milyon dolar, İtalya’ya 68 milyon dolar ve Fransa’ya 41 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Ülkemiz dünya genelinde maden üretimi ve ihracatında önemli oyuncular arasında yer alıyor. Türkiye’nin doğal taş ihracatında lider konumdayız. Ege’de işlenmiş ürünlerin payı son yıllarda yüzde 75’ten yüzde 80’e yükseldi. 2025 yılında 1,5 milyar dolar ihracat hedefliyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Podyumun Efsaneleri Erkan Yılmaz’ın Defilesinde Buluştu

Modanın önde gelen markalarından World Of Fashion dergisinin sahibi Erkan Yılmaz dergisinin 10. yılına özel yaptığı defilede Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi top modellerini aynı podyumda buluşturdu. 

54 parçalık birbirinden güzel abiyelerin görücüye çıktığı defilede Demet Şener, Wilma Elles, Özge Ulusoy, Ece Gürsel, Gizem Özdilli, Sema Şimşek, Özlem Yıldız ve Günay Musayeva gibi ünlü isimler yer aldı.

Duman ajansın yerli ve yabancı 30 modelinin de eşlik ettiği ve ünlü koreograflar Serkan Duman ve Gökhan Duman’ın organize ettiği muhteşem moda şöleninde seyirci rekoru kırılırken Erkan Yılmaz bu moda şölenini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını belirtti.

Defile sonrası konuşan ünlü modeller İzmir’de olmanın keyfini yaşadıklarını anlattı. Kuliste Demet Şener ve Özge Ulusoy’un çektiği sosyal medya videosu da ilgi gördü.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Kalpler Üşürse” Tiyatro Oyunu Büyük Beğeni Topladı

Nevşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nün düzenlediği Kültür ve Sanat Günleri Etkinlikleri çerçevesinde, ‘Kalpler Üşürse’ adlı tiyatro oyunu Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezinde yüzlerce sanatseverin katılımıyla düzenlendi.

Yazar ve Yönetmenliğini Aydın Adaklı’nın yaptığı oyun gelen sanatseverler tarafından büyük beğeni topladı. Dört gencin hayat hikâyesinden yola çıkan ve onların anne babalarıyla sağlıksız iletişimleri yüzünden bağımlılık tuzağına nasıl düştüklerini gözler önüne seren oyun da ebeveynlere kendi hatalarını göstererek çocukları bağımlılıktan korumayı hedeflerken gençlere ise ailenin ne kadar kıymetli olduğu vurgusu yapıldı. 

Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı’nın da bire bir rol alarak tiyatro severlerden büyük alkış aldığı tiyatro oyunu yanlış ebeveyn tutumları sonucu zararlı madde tuzağına düşen gençlerin içerisinde bulundukları durumlar ele alındı. Kendisinin rol aldığı oyunun perdesinde zengin bir iş insanını canlandıran Tahsin beyin oğluna ilgi ve sevgisini göstermek yerine mevcut hayatta birçok ailenin karşılaştığı çocuklarına karşı ilgisizliğin ileri de büyük problemler doğuracağını ifade eden Belediye Başkanı Rasim Arı, rol icabı Tahsin beye çocuğuyla ilgilenmesinin ve ona olan sevgisini birebir göstermesinin kendisiyle buluşmaktan daha önemli ve kıymetli olduğunu söyleyerek salona gelen tiyatro seyircisinden büyük takdir ve alkış aldı.  

Oyun, yedi perdeden oluşurken hem gençlere hem de ebeveynlere empati kazandırma seçeneği sunulmuş oldu. 

“Kalpler Üşürse” adlı tiyatro oyunu Nevşehir’deki sanat tutkunu gençlerin yanı sıra öğretmen ve çalışanların rol aldığı bir sanat etkinliği olarak sahnelenirken madde bağımlılığı gibi hassas bir konuyu hem duygusal hem de trajikomik şekilde ele alan ve yalnızca bir tiyatro oyunu olmayan program, hem tiyatro hem film hem de seminer tadında tasarlanan özgün bir çalışma olarak büyük beğeni kazandı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Diş eti sağlığını korumada bu önlemler etkili oluyor

“Dişleri tutan çene kemiğini örten ve dişleri destekleyen yumuşak doku” olarak tanımlanan diş etlerinin sağlığı ve bakımı, diş ve ağız sağlığının korunmasında önemli bir role sahip. İstanbul Atlas Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğretim Üyesi Gamze Kavuncu, diş eti sağlığının korunmasına ilişkin önemli tavsiyelerde bulundu. 

İstanbul Atlas Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğretim Üyesi Gamze Kavuncu, diş eti sağlığını korumak için yapılması gerekenlerle ilgili tavsiyelerde bulundu.

Diş etinin dişleri tutan çene kemiğini örten ve dişleri destekleyen yumuşak doku olduğunu kaydeden Kavuncu, “Diş ve ağız sağlığını, diş eti sağlığından ayrı düşünmek mümkün değildir. Diş eti hastalıkları, sıklıkla kronik iltihabi süreçlerle ilerlemektedir” dedi. 

Diş eti sağlığını korumak için alınabilecek önlemlere işaret eden Kavuncu, bunları düzenli fırçalama, diş ipi veya arayüz fırçası kullanma, düzenli diş hekimi kontrolü, sigara ve alkol tüketiminden kaçınma olarak sıraladı.

Düzenli fırçalama: Günde en az iki kez diş fırçalamak gereklidir. Fırçalama sırasında diş fırçası diş ve dişeti birleşimine 45 derece açıyla yerleştirilerek, dairesel hareketler kullanılmalı ve ardından dişetinden dişe doğru (pembeden beyaza) süpürme hareketiyle fırçalama sonlandırılmalıdır. Fırçalama süresi 2 dakikadan az olmamalıdır. Diş macunu, diş fırçası kuru iken fırçaya nohut büyüklüğünde uygulanmalıdır. Fırçalama sırasında, dişlerin iç kısımları ve çiğneme yüzeylerinin de fırçalanmasına dikkat edilmelidir. 

Diş ipi veya arayüz fırçası kullanımı: Sadece fırçalama ağız hijyeninin sağlanması için yeterli değildir. Dişlerin ara yüzeylerinin de plak birikim alanları olduğu unutulmamalıdır. Diş aralarının temizlenmesi, diş eti sağlığı kadar çürük oluşumunun önlenmesi açısından da önem arz etmektedir. 

Bu amaçla diş aralarının temizlenmesi için kişiye özel olarak diş ipi veya arayüz fırçası kullanımı günde en az bir kez, ideal olarak akşamları yatmadan önce önerilir. Diş ipi, düzgün dizilimli veya sıkı dizilimli diş aralarını temizlemek için önerilirken; arayüz fırçası dişlerin aralıklı olduğu veya daha önceden geçirilmiş dişeti hastalığı durumlarında uygun ebatta arayüz fırçası seçilerek kullanılması etkin ara yüz temizliği sağlar.

Diş ipi kullanırken nelere dikkat edilmeli?

Doğru diş ipi seçimi: Diş ipi seçerken, ihtiyaçlarınıza uygun bir tür seçmeye özen gösterin. İnce, balmumu diş ipleri dar aralıklar için idealdir, daha kalın veya dokulu ipler ise geniş aralıklar için daha etkilidir.

Uygun uzunlukta kesim: Yaklaşık 30-45 cm (yaklaşık bir cetvel boyu) uzunluğunda bir diş ipi kesin. Bu, diş ipini her kullanımda temiz bir bölümünü kullanmanızı sağlar.

İpi parmaklarınıza sarın: Diş ipini, orta parmaklarınızın etrafına sarın ve sadece 2-3 cm’lik bir kısmını gerin. İpi germe işlemini baş ve işaret parmaklarınızı kullanarak yapabilirsiniz.

İpi dişler arasına yerleştirme: İpi, dişlerinizin arasından nazikçe kaydırın. İpi zorlamadan, yavaşça dişlerinizin arasına sokun.

Her diş için temiz bir bölüm kullanın: Dişlerinizin her birini temizledikçe, kullandığınız ipi ilerletin ve temiz bir kısmını kullanmaya devam edin.

 

Arayüz fırçası kimler için uygundur?

Arayüz fırçası (interdental fırça), dişler arasındaki boşlukları temizlemek için tasarlanmış bir ağız bakım aracıdır. Bu fırçalar, özellikle diş telleri olanlar veya dişler arası daha geniş boşlukları olan kişiler için oldukça faydalıdır. 

Arayüz fırçası kullanımında nelere dikkat edilmelidir? 

Doğru boyutu seçme: Arayüz fırçaları çeşitli boyutlarda gelir, bu yüzden dişlerinizin arasına uygun boyutta bir fırça seçmek önemlidir. Çok büyük bir fırça diş etlerinize zarar verebilir, çok küçük olanı ise yeterince temizleme yapmayabilir.

 

Fırçayı hazırlama: Arayüz fırçası genellikle bükülebilir bir yapıdadır, kullanımınıza uygun şekilde fırça bükülerek kullanım rahatlığı sağlanmalıdır.

 

Fırçayı yerleştirme: Fırçayı dişlerinizin arasına nazikçe yerleştirilir. Fırça dişler arasından rahatça geçmelidir; zorlanıyorsa boyutu büyük olabilir.

 

Nazikçe fırçalama: Fırçayı dişlerinizin arasında ileri geri hareket ettirilir. Fırçayı her iki dişin yüzeyine de temas ettirmeye çalışmak gerekir.

 

Her kullanımdan sonra temizleme: Fırçayı her kullanımdan sonra suyla iyice yıkayın. Fırçanın temiz ve kuru kalmasına özen gösterilmelidir.

 

Düzenli değiştirme: Arayüz fırçası, zamanla yıpranabilir. Fırçanın başlığı eğilmiş, aşınmış veya hasar görmüşse yeni bir başlıkla değiştirilmelidir.

 

Diş hekiminizi düzenli ziyaret edin

Dr. Öğretim Üyesi Gamze Kavuncu, diş eti sağlığının korunmasında düzenli diş hekimi ziyaretlerinin önemli olduğunu vurgulayarak “Diş hekiminizi düzenli olarak ziyaret ederek profesyonel diş temizliği yaptırmak, diş taşı temizliği ve muayene ile olası problemlerin erken teşhisini sağlar” dedi.

Sigara kullanımının diş eti hastalıkları açısından önemli bir risk faktörü olduğunu vurgulayan Kavuncu, “Sigara ve alkol tüketiminden kaçınılmalıdır. Bu alışkanlıklardan kaçınmak genel ağız sağlığınız için önemlidir” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kadına karşı şiddette esas sorun ‘ataerkil dil’! Kadınlar, şiddet riski gördükleri anda önlem almalı!

Dünya Sağlık Örgütü’nün 2019’da yayımladığı rapora göre dünya genelinde neredeyse her 3 kadından 1’i, yakın ilişkide bulundukları erkekler tarafından şiddete maruz kalıyor.

Kadına karşı şiddet suçu işleyenlerin en çok eşler, oğullar, babalar, erkek arkadaşlar ve kadınların ayrıldıkları veya ayrılmak istedikleri erkekler olduğuna vurgu yapan Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, “Bunun en büyük nedeni ataerkil dilin varlığı. ‘Erkek adam, döver de sever de’, ‘kızını dövmeyen dizini döver’, ‘gelinliğiyle giren kefeniyle çıkar’ gibi ataerkil söylemler, kadınların, erkeklerin kontrolünde olması gerektiğini dayatmakta ve erkeklerin eşlerini kontrol altında tutmak için şiddet kullanmasını normalleştirmektedir.” dedi. Şiddet gören kadınların çaresizlik ve umutsuzluk nedeniyle, sıklıkla depresif ve kaygılı süreçler yaşadıklarına değinen Dr. Mert Sinan Bingöl, kadınların kendilerini korumak için şiddet riski belirdiği andan itibaren gerekli tepkiyi koyarak önlem almaları ve fiziksel, psikolojik, ekonomik veya cinsel şiddeti, hiçbir şekilde kabul etmemeleri gerektiği uyarısını yaptı.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla kadına karşı şiddetin nedenlerini değerlendirdi ve çözüm önerilerini paylaştı.

Esas sorun ‘ataerkil’ dilin varlığı!

Kadına karşı şiddetin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük bir sorun olduğuna dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, “Kadınlar en çok kocaları, oğulları, babaları, erkek arkadaşları ve ayrıldıkları erkekler tarafından şiddete maruz kalıyor.” dedi.

Bu durumun olası sebeplerine değinen Dr. Mert Sinan Bingöl, “Kadını suçlayarak erkek şiddetini onaylayan ve meşrulaştıran kültürel normların varlığı, erken yaşta evlilikler, kadının veya erkeğin eğitim seviyesinin düşük olması, ekonomik sorunların varlığı, şiddetin bazı toplumlarca sorun çözme aracı olarak kullanılması, erkeğin kendi yetiştiği aile ortamında küçük yaşlarda şiddete tanık olması sebepler arasında sayılabilir. Bunun dışında toplumda hakim olan ‘erkek adam, döver de sever de’, ‘evinde otursaydı’, ‘kızını dövmeyen dizini döver’, ‘gelinliğiyle giren kefeniyle çıkar’ gibi ataerkil söylemler, kadınların, erkeklerin kontrolünde olması gerektiğini dayatmakta ve erkeklerin eşlerini kontrol altında tutmak için şiddet kullanmasını normalleştirmektedir.” açıklamasını yaptı.

Şiddet, meşrulaştırılıyor… 

Otoriter erkek dilinin yüzyıllar içerisinde ‘benim toprağım, benim evim, benim eşyam, benim eşim, benim çocuğum…’ gibi aidiyet kavramlarının benimsenmesiyle yerleştiğine vurgu yapan Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, “Ayrıca ‘kıskançlık’, ‘ahlaksızlık’, ‘gelenek’, ‘töre’ ve ‘namus’ kavramlarının varlığı maalesef şiddeti beslemiş ve uygulanan şiddet bu yollarla meşrulaştırılmıştır. Böylece, erkek  ‘ya benimsin ya kara toprağın’ diyerek, kadını kontrol etme ve öldürme hakkını kendinde görmeye başlamıştır. Süreç içerisinde maalesef erkeğin hayalleri, erkeğin kuralları, erkeğin dili belirleyici olmuştur, kimin öleceğine kimin yaşayacağına, kimin susup kimin konuşacağına, kimin nasıl giyineceğine erkek dili karar vermiştir.” şeklinde konuştu.

Kadınlar, şiddet riski belirdiği andan itibaren gerekli tepkiyi koymalı…

Şiddet gören kadınlarda en sık gözlenen psikolojik ve duygusal sorunun güvensizlik olduğunu aktaran Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, “Çünkü en yakınları ve en sevdikleri tarafından tehdit ediliyorlar ve şiddete maruz kalıyorlar. Maalesef bu durumdan korunmak için ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bununla beraber gelen çaresizlik ve umutsuzluk nedeniyle, sıklıkla depresif ve kaygılı süreçler yaşıyorlar.” dedi.

Şiddet mağduru kadınların güvenliklerini sağlamak, şiddet döngüsünden kurtulmak için neler yapabileceklerine değinen Dr. Mert Sinan Bingöl, şunları söyledi:

“Kadınlar, erkeğin uyguladığı şiddete karşı, şiddet riski belirdiği andan itibaren gerekli tepkiyi koyarak ilgili kurumlarla irtibat kurmaya çalışmalılar. Kendisine uygulanan fiziksel, psikolojik, ekonomik veya cinsel şiddeti, hakareti, ihmali, aşağılanmayı hiçbir şekilde kabul etmemeliler. Erkeğe bağımlı olmamalı, sosyal bağlarını güçlendirmeli, eğitim seviyelerini yükseltmeli, ekonomik gücünü elde etmeliler. Psikolojik sıkıntılarının artması halinde, terapi desteği almalılar.” 

Kadına şiddetin önüne nasıl geçilebilir? 

Şiddet gören kadınlara destek olunabilmesi ve şiddetin önüne geçilebilmesi için çiftlere, hem evlilik öncesi, hem evlilik süresince psikolojik danışmanlık verilmesi ve ilgili kurumlarca düzenli ev ziyaretleri yapılaması gibi uygulamaların yardımcı olabileceğini dile getiren Dr. Mert Sinan Bingöl önerilerini şöyle sıraladı:

“Sosyal medya üzerinden şiddeti normalleştiren yayınlara yer verilmemeli. Medyanın şiddeti, suçu ve suçluyu övücü ve destekleyici yayınlar yapmaması, cinsiyet ayrımcılığını kınaması, toplumsal farkındalık yaratması, kadını erkek karşısında duygusal açıdan zayıf, güçsüz ve erkeğe bağımlı gösteren programlara yer vermemesi gerekir. 

Şiddet mağduru kadının kendisini yalnız hissetmemesi için, kadın dernekleri ve örgütlerinin sayısı arttırılmalı, başvurabilecekleri hukuki yollar öğretilmeli. Kadının kendisine ve toplumun kadına verdiği değeri arttıracak politikalar oluşturarak, şiddet uygulayanların caydırıcı cezalar almasıyla ilgili düzenlemeler yapılmalı.”

Kadına şiddet konusunu çözmek için ‘yeni bir toplumsal söylem’ geliştirilmeli

Kadına şiddet konusunun sadece hukuki düzenlemelerle çözülebilecek bir mesele olmadığının altını çizen Dr. Mert Sinan Bingöl, sözlerini şöyle tamamladı:

“Şiddetin önlenememesinin başta gelen nedenlerinden biri, maalesef toplumun bir kesiminde, kadını değersizleştiren, ötekileştiren, seksüel meta haline getiren, yöneten, yönlendiren bir anlayışın hakim olmasıdır. Kadına ve çocuğa hükmederek örtbas edilmeye çalışılan bu yıkıcı ve otoriter ataerkil dilin, bir an önce değiştirilerek ‘yeni bir toplumsal söylemin’ geliştirilmesi gerekir. Ve maalesef yeni bir söylem geliştirilmediği sürece, kadınlar kendilerine erkeklerin biçtiği rolleri oynayacak ve ölmeye devam edecekler…” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karşıyakalı miniklere ağız ve diş sağlığı taraması

Karşıyaka Belediyesi Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, hafta boyunca anaokulu öğrencilerini konuk etti. Ağız ve diş sağlığı taramasından geçirilen yaklaşık 140 öğrenciye, bilinçlendirici eğitimler de verildi. Başkanı Yıldız Ünsal, “Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın sağlıkla büyümeleri için hizmet üretmeyi sürdüreceğiz” dedi.

 

Cumhuriyet Mahallesi Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nin alt katında hizmet veren Karşıyaka Belediyesi Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, ‘Ağız ve Diş Sağlığı Haftası’ kapsamında anaokulu öğrencilerini ağırladı. Karşıyaka Belediyesi’ne bağlı anaokullarında eğitim gören minikler ile birlikte, randevu talep ederek merkezden hizmet alan özel eğitim kurumlarının öğrencileri de ziyaret kapsamında taramadan geçirildi.  

 

HİJYEN EĞİTİMİ VERİLDİ

Merkezde görev yapan çocuk diş hekimlerince gerçekleştirilen taramalarda hafta boyunca yaklaşık 140 çocuğun diş ve ağız muayeneleri yapıldı. Tarama sonucunda elde edilen veriler öğretmenler ile paylaşılarak çocukların mevcut ağız ve diş sağlığı durumları hakkında bilgi aktarıldı. Ardından hastalıkların oluşmadan önlenmesi amacıyla çocuklara hijyen eğitimi verildi ve doğru diş fırçalama teknikleri gösterildi.

 

“SAĞLIKLI NESİLLER İÇİN”

Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal, “Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızın sağlıklı bireyler olarak yetişmesi en büyük önceliklerimizden biri. Bu anlayışla, Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezimizde çocukların sağlıklı gülüşlerle büyümelerine katkı sağlamaya devam ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz taramalar ve sonrasında verdiğimiz hijyen eğitimleri ile çocuklarımıza doğru alışkanlıklar kazandırırken, onları bilinçlendirmekten mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konak’ın sokakları Darağaç’la sanata açıldı

Konak Belediyesi’nin, Darağaç Kolektifi Derneği’yle birlikte ‘Ortaklaşa: Kültür, Diyalog ve Destek Programı kapsamında hazırladığı ‘Darağaç Fermantasyon’ Projesinin Umurbey Mahallesi’ndeki etkinlikleri Darağaç yıllık sergisi ‘Oksidasyon’ ile başladı.

 

Konak Belediyesi’nin Umurbey Mahallesi’ni sanatın merkezi haline getiren Darağaç Kolektifi’yle ortaklaşa hayata geçirdiği ‘Darağaç Fermantasyon’ Projesi, kamusal ve özel alanlarda farklı yöntemlerle çalışan sanatçıları konuk etmeye başladı. İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) yürütücülüğünde, Avrupa Birliği desteğiyle gerçekleştirilen ‘Ortaklaşa: Kültür, Diyalog ve Destek Programı kapsamında gerçekleştirilen projenin ilk sergisi Oksidasyon, 1519 ve 1532 Sokak’ta ziyarete açıldı. Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği sergide fermantasyonun çift yönlü doğasına vurgu yapıldı. “Fermantasyon sürecin ilk adımı Oksidasyon” adıyla duyurulan etkinlikte sergilerin yanı sıra canlı performans ve enstalasyonlar da yer aldı. Etkinlik programında ilerleyen günlerde film gösterimi, konser ve söyleşiler de yapılacak.

 

Her geçen gün daha üretken

Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, ‘Ortaklaşa: Kültür, Diyalog ve Destek Programı’ndan hibe alan 10 proje arasında yer alan ‘Darağaç Fermantasyon’ Projesi’nin kente değer kattığını vurguladı. Bir yıl sürecek projenin sanatçıları ve sanatın her boyutuyla yaşatıldığı Umurbey Mahallesi’ni her geçen gün daha yaratıcı ve üretken kıldığını belirten Başkan Mutlu, “Ne şanslıyız ki Konak’ımızda sanatla yoğrulmuş, sanatla yol almış, kolektif üretimi başarmış bir mahallemiz var. Yıllardır çalışmalarını hayranlıkla takip ettiğimiz Darağaç Kolektifi ile bu yıl, Konak Belediyesi olarak ortak bir proje içinde olmaktan dolayı mutluyuz” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Filiz Çekil, İzmir IF Wedding Fashion’daki Açılış Defilesiyle Büyüledi

Şevval Şahin ve Özge Ulusoy’un başrolde olduğu defile Filiz Çekil defilesi her anıyla hayran bıraktı

Ünlü modacı Filiz Çekil, İzmir İf wedding Fashion’da gerçekleştirdiği açılış defilesiyle moda dünyasına damgasını vurdu. Bursa’daki büyük yankı uyandıran moda gösterisinin hemen ardından İzmir’de de kreasyonlarını sergileyen Filiz Çekil özel olarak hazırladığı 40 parçalık exclusive koleksiyonunu tanıttı.
 
Defilenin en dikkat çeken isimleri, Türkiye’nin önde gelen top modelleri Şevval Şahin ve Özge Ulusoy oldu.
 
40 modelin yanı sıra defilenin açılışını Özge Ulusoy, kapanışıysa ise Şevval Şahin yaptı. Bu çarpıcı defile, İzmir moda sahnesine enerjik bir başlangıç yaparken, Filiz Çekil’in tasarımları seyircilerden tam not aldı. Serkan Duman ve Gökhan Duman’ın koreografisini üstlendiği defilede Şevval Şahin’in giydiği mini etekli cesur gelinlik büyük ilgi gördü.
 
Filiz Çekil, Dubai’de yapacağı defilenin hazırlıklarına başlarken Türkiye’nin en çok tatil yapan ünlüsü Şevval Şahin, Dubai’deki defilede de yer almaktan mutluluk duyacağını belirtti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mobil Sağlık Tırı Kemer’de

Kepez Belediyesi’nin Mobil Sağlık Tırı, Kemer Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü iş birliğince Kemer’e gelerek vatandaşlara ücretsiz kanser taraması gerçekleştiriyor.

 

Kemer Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Özden Sayındaş, Kemer Uygulama Oteli önünde vatandaşlara ücretsiz meme, rahim ağzı ve bağırsak kanseri tarama hizmeti veren sağlık tırını ziyaret etti.

 

Sayındaş, sağlık tırındaki görevlilerle kısa sohbet ederek, sağlık tırının işleyişi hakkında bilgi aldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı