Cilt sağlığı ve güzelliği genel sağlığımızın önemli bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Sağlıklı bir cilt, vücut fonksiyonlarının düzgün çalıştığını ve dış etkenlere karşı korunduğunu gösteriyor. Cildin parlak ve pürüzsüz görünmesi için son dönemlerde bazı kozmetik uygulamalar öne çıkıyor. Bunlardan biri olan ve “Altın iğne” olarak bilinen Fraksiyonel radyofrekans yöntemi kısa sürede cildiniz için doğal ve kalıcı çözümler sunuyor. Memorial Ankara Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. İbrahim Özcan, cilt sağlığını korumak için dikkat edilmesi gerekenler ve “Altın iğne radyofrekans yöntemi” hakkında bilgi verdi. 

Cildiniz için bu adımları takip edin

Uzmanlar aynada daha sağlıklı ve parlak bir yüz görmek isteyenlere şu adımları takip etmelerini önermektedir;

• Sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez yüz temizliği
• Cilt tipine uygun tonik ve nemlendirici kullanımı
• Yaz-kış güneş koruyucu kullanımı

Bu basit ama etkili temel bakım rutinleri, cildin nem dengesini koruduğu gibi, yaşlanma belirtilerini azaltarak, cilt sağlığını da desteklemektedir. Ancak evde yapılan bakımın yeterli gelmediği ya da kişinin farklı beklentilere yöneldiği durumlarda ise devreye daha etkili sonuçlar elde edilmesine olanak tanıyan teknolojik cihazlar girmektedir. Bunlar arasından ameliyatsız, güvenli uygulamalarla, kısa iyileşme süreleri içerisinde, etkili ve doğal çözümler sunan yöntemler ise her geçen gün daha popüler hale gelmektedir. 

Fraksiyonel radyofrekans ile cildiniz altın gibi ışıldayabilir 

‘’Altın İğne’’ olarak da bilinen Scarlet X Fraksiyonel Radyofrekans tedavisi, estetikte çeşitliğe imkan tanıyan farklı uygulama alanları, ilk seanstan itibaren ciltte gözle görülür değişiklikler sağlayan, hızlı ve etkili sonuçları sayesinde son yılların öne çıkan güzellik sırlarından biri olarak kabul edilmektedir. Cihaz başlığındaki mikro iğnelerin cilde ani giriş-çıkışlar yapmasıyla eş zamanlı olarak radyofrekans enerjisi verilmesini kapsayan yöntem cilt lekelerinden, sivilce izlerine, ton farklılıklarından, gözenek sorunlarına ve ince kırışıklıklara kadar pek çok cilt problemine çözüm sunabilmektedir. 

Ameliyatsız, ağrısız yüz gençleştirme 

Altın İğne uygulaması öncesi anestezik krem sürülerek kişinin duyabileceği ağrının önüne geçilir. İşlem özel olarak tasarlanmış mikroiğnelerin olduğu bir başlık yardımıyla cildin farklı bölgelerine 0.1 ila 4.0 mm arasında değişen derinliklerde ve gerektiği kadar radyofrekans enerjisi verilmesiyle gerçekleştirilir. Altın uçlu mikroiğneler yardımıyla ciltte oluşturulan mikrotedavi kanalları ve hasarlı dokuya verilen radyofrekans enerjisi kolajen ve elastin üretimini başlatarak cilt yüzeyinin ve cilt altı dokuların iyileşmesini sağlar. Bu sayede işlem sonrası gözle görülebilen şu etkiler oluşur:

1. Gözeneklerde sıkılaşma
2. İnce kırışıklıklarda ve sivilce izlerinde azalma
3. Skar doku ( yara izi) ve lekelerde hafifleme
4. Ciltte toparlanma
5. Aydınlanma ve ışıltılı bir görünüm

Öğle molasında bile güzelleşebilirsiniz

Uygulama sonrası hafif bir kızarıklık görülse bile cilt hızla normale döner, morarma veya kanama gibi istenmeyen etkiler yaşanmaz. Bu yönüyle daha güzel ve sağlıklı bir görünüme kavuşmak isteyip, estetik uygulamalara vakit ayıramayan ve günlük yaşantısına aynı şekilde devam etmek isteyen kişiler için öğle molasında bile uygulanabilecek kadar pratik bir yöntemdir. 

İlk seanstan itibaren ciltte gözle görülür iyileşme 

Scarlet X Altın İğne teknolojisinin ciltte yarattığı fark ilk seanstan itibaren görülmeye başlar ve bu etki kademeli olarak her seansla birlikte daha da etkin hale gelir.  Yeni kolajen üretimine paralel olarak cilt süratle hacim kazanır, olduğundan daha genç bir görünüme kavuşur. Toplamda 3 seans önerilen altın iğne tedavisi ayda bir yapılır. Kişisel tercihe bağlı olarak PRP ve mezoterapi gibi uygulamalarla kombinlenir ise daha başarılı bir sonuç elde edilebilir.

Vücudun diğer bölgeleri için de güvenli

Cilde gençlik ve güzelliğini yeniden kazandırarak zamanın izlerini silmeye yardımcı olan Altın İğne teknolojisi aynı zamanda kişiyi rahatsız eden yara ve ameliyat izleri ile gebelikte ve sık kilo alıp vermeye bağlı vücudun çeşitli bölgelerinde oluşabilen çatlakların tedavisinde de etkili sonuçlar verir. 

İşlem her mevsim uygulanabilir 

Altın İğne teknolojisi yaz dönemi de dahil olmak üzere her mevsim uygulanabilir. Ancak takip eden günlerde mutlaka cilt tipine uygun 50 faktör bir güneş koruyucu ile nemlendirici kullanılması gerekir. 

Hamilelik ve emzirme döneminde kullanılmaz

Enfeksiyonu, uçuğu, egzaması, sedefi ve açık yarası olanlara Altın İğne uygulaması yapılmaz ya da hastalığın seyrine ve tedavi planına göre ertelenebilir. Ayrıca işlem radyofrekans içerdiğinden kalp pili bulunan kişiler, hamileler ve emzirme dönemindekiler için de uygun bir tedavi seçeneği değildir. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Meme Kanseri Nedir?

Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla oluşan, genellikle memede ele gelen kitle, meme cildinde çekinti veya koltuk altında şişlik şikayetleri oluşturan bir kanser türüdür. Ülkemizde ve Dünyada kadınlarda görülen en sık kanser türü olup, kadınlarda kansere bağlı ölümlerin en sık nedenidir. Erkeklerde de nadiren görülmektedir.

Farkındalığın Önemi Oldukça Büyük

Meme kanseri erken teşhis edildiğinde tedavi ile tam iyileşme oranı yaklaşık %95 düzeyindedir. Bunun en önemli ayağı Sağlık Bakanlığı’nın da yürüttüğü kanser tarama programlarıdır. Bu program doğrultusunda 20 yaşın üzerindeki her kadına düzenli olarak kendi kendine meme muayenesi yapılması, 40 yaşın üzerinde ise yıllık klinik taramaları ve mamografi tetkiki çok önemlidir. Farkındalık ayı, bireyleri düzenli tarama yapmaya teşvik etmeyi ve toplumu bilinçlendirmeyi amaçlar.

Erken Teşhis ve Tarama Yöntemleri Çok Önemli!

Kendi kendine meme muayenesi: Kadınların ayda bir kendi göğüslerini muayene ederek olası kitleleri fark edebilmesi için önemli bir adımdır.
Mamografi: 40 yaş ve üzerindeki kadınların düzenli olarak mamografi çektirmesi önerilir.
Ultrason: Özellikle mamografide yeterli sonuç alınamayan durumlarda ek bir görüntüleme yöntemi olarak kullanılır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İnsanlığa 5 bin yılı aşkın süredir lezzet ve şifa kaynağı olan, bereketin simgesi olan nar meyvesi, 2024 yılında ihracatta da bereketli bir yıl geçiriyor.

2024 yılının ocak – ekim döneminde Türkiye’nin nar ihracatı yüzde 32’lik artışla 75 milyon dolardan 100 milyon dolara yükseldi.

Türkiye’nin 2024 yılı nar ihracatının 150 milyon dolara ulaşması bekleniyor.

Türkiye’nin yıllık 700 bin tona ulaşan nar üretimiyle dünyada ilk beş ülke arasında yer aldığı bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, ihracatta da yıllara göre 150-200 bin tonluk ihracatla ilk 10 ülke arasında yer aldığının altını çizdi.

Nar üretiminde Antalya’nın ilk sırada yer aldığını, Antalya’yı; Muğla, Mersin, Adana, Denizli illerinin takip ettiğini aktaran Uçak, “Nar üretimi Akdeniz ülkelerinde 5 bin yılı aşkın bir süredir yapılmakla birlikte 2000’li yıllarla birlikte büyük bir gelişim gösterdi. İhracatta üretimle uyumlu olarak arttı. 2010 yılında 59 milyon dolar olan nar ihracatımız 2023 yılı sonunda 131 milyon dolara yükseldi. 2024 yılında da 150 milyon doları aşmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin nar ihracatının orta vadede 250 milyon dolara ulaşacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak 6 yıldır sürdürdükleri “Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz” isimli projeyle üretim bölgelerinden numuneler alarak analizler yaptıkdıklarını hatırlatan Uçak şöyle devam etti: “Nar üreticimiz 6 yıllık süreçte çok bilinçlendi. Kaliteli ve sıfır kalıntılı üretim yapar hale geldi. Bu sayede nar ihracatımız her yıl artarak devam ediyor. Nar üretimimizde kaliteyi artırmak adına üreticilerimizle iş birliğimize önümüzdeki yıllarda da devam edeceğiz.”

Nar veriminin ve kalitesinin 2024 yılında çok iyi olduğunu ve rekoltede yüzde 20 artış olduğunu sözlerine ekleyen Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, 2024 yılının 10 aylık diliminde 61 ülkeye nar ihraç edildiği bilgisini verdi.

2024 yılının ocak – ekim döneminde Türkiye’nin nar ihraç ettiği ülkeler arasında Rusya Federasyonu 21 milyon dolarlık tutarla ilk sırada yer alırken, ikinci sıradaki Irak’a 20 milyon dolarlık nar ihraç ettik. Almanya, 14,5 milyon dolarlık Türk narı talep ederken, İngiltere’ye 7,5 milyon dolarlık, Ukrayna’ya 5,5 milyon dolarlık nar gönderdik.

Cennet meyvesi Nar her derde deva

Anadolu kültürleri de dahil olmak üzere pek çok kültürde nar; kadını, doğurganlığı ve bereketi simgeleyen bir sembol olarak da yer alıyor. Cennet meyvesi olarak adlandırılan Nar, antioksidan yönünden zengin ve C vitamini kaynağı bir meyve. Nar, öte yandan; kanseri önleyici hafızayı koruyucu, sindirim hastalıklarının gelişmesine engel olma, vücuttaki iltihaplanmayı azaltma, kalbi ve damarları koruma fonksiyonu da görüyor.

Nar taze meyve olarak tüketildiği gibi, taze meyve suyu, konsantre meyve suyu, reçel, dondurma ve şekerleme için aroma, çay gibi ürünler, nar pekmezi, nar ekşisi, farmasötik ve tıbbi kullanımlar, boya ve dekorasyon amaçlı oldukça geniş kullanım alanlarına sahip.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bankanın finansal sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, ‘’Türkiye’nin aktif büyüklükte ikinci bankası olarak, verimli bilanço yönetimimiz ve uluslararası piyasalardaki öncü rolümüzle, sürdürülebilir finansal hizmet anlayışımızı yenilikçi teknolojik altyapımızla birleştirerek ülkemiz ekonomisine kesintisiz destek sağlamaya devam ediyoruz. 2024 yılının üçüncü çeyreğinde Bankamızın nakdi ve gayri nakdi krediler yoluyla Türkiye ekonomisine sağladığı finansman desteği yıllık bazda yüzde 38 artarak 2,5 trilyon TL’ye ulaştı. Aynı dönemde nakdi kredilerimiz yıllık yüzde 34 artışla 1,9 trilyon TL seviyesine yükseldi. Aktif toplamımız ise dolar bazında yıllık yüzde 17 artışla ilk defa 100 milyar dolar seviyesini aşmış bulunmaktadır. Böylece Bankamızın 70 yılı aşkın köklü tarihinde bu önemli dönüm noktasına hep birlikte tanıklık ediyoruz” dedi. 

Toplam mevduatlar yıllık bazda yüzde 36 artışla 2,3 trilyon TL’yi aştı

Toplam mevduatların yıllık yüzde 36 artış ile 2,3 trilyon TL seviyesini aşarak, VakıfBank’ın ana fonlama kalemi olmaya devam ettiğini vurgulayan Üstünsalih, “TL varlıklara güvenin göstergesi TL mevduatlarımız yıllık bazda yüzde 49 artış ile 1,6 trilyon TL seviyesine ulaştı. Tabana yaygın mevduat politikamız sayesinde, bir önceki yıla göre yüzde 63 oranında artışla 1 milyar TL’yi aşan tasarruf mevduatlarının toplam mevduatlar içindeki payı ise yüzde 39’dan yüzde 47 seviyesine ulaştı” dedi. 

“8,6 milyar dolar ile yurt dışından en çok kaynak sağlayan banka” 

Yurt dışından sağlanan fonlamaların Türkiye ekonomisi ve Türk bankacılık sektörü açısından önemine de vurgu yapan Üstünsalih, sözlerini şöyle tamamladı:

“Etkin sermaye yönetimi anlayışımız doğrultusunda, yıl içinde gerçekleştirdiğimiz 550 milyon dolar tutarında ilave ana sermaye tahvil ihracı ve 700 milyon dolar tutarında Basel III uyumlu sermaye benzeri tahvil ihracımızın ardından, kaynak yapımızı çeşitlendirmek amacıyla 2020 yılından bu yana gerçekleştirdiğimiz sürdürülebilir eurobond ihraçlarına bir yenisini daha ekledik. 500 milyon dolar tutarındaki ihraçla bu alandaki lider konumumuzu perçinledik. Böylece, 2024 yılının üçüncü çeyreğinde, sürdürülebilir eurobond ihraç büyüklüğümüzün toplam tutarı 2,5 milyar dolar seviyesine yükseldi. Söz konusu işlemlerle birlikte yılbaşından bu yana yurt dışından sağlanan kaynak tutarı 8,6 milyar dolara ulaştı. Çeşitlendirdiğimiz kaynak yapısı, uzun vadeli ve uygun maliyetli uluslararası fonlama imkânları ile yurt dışından ülkemize yeni kaynaklar temin etmeye devam edeceğiz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Söz konusu dönemde güçlü bilanço yapısını sürdüren Sabancı Holding’in kombine gelirleri ilk 9 ayda 868,3 milyar TL’ye ulaştı. Aynı dönemde, Holding’in kombine FAVÖK’ü ise 101,5 milyar TL olarak gerçekleşirken, banka dışı segmentte çeyrek bazda FAVÖK marjında artış kaydedildi. Yılın ilk 9 ayında düşük borçluluk oranını koruyan Holding, banka dışı gelirlerinin yüzde 12,6’lık bölümünü banka dışı yatırımlara ayırırken, zorlu piyasa koşullarına rağmen yatırım iştahını sürdürdü.

“CAPEX/GELİR ORANIMIZI 2029’A KADAR YAKLAŞIK İKİ KATINA ÇIKARACAĞIZ”

Bu dönemde Topluluk şirketleri tarafından atılan tüm adımların, stratejik bir planın parçaları olduğunu ifade eden Cenk Alper, “Bu planımızı geçtiğimiz dönemde Londra’da yabancı yatırımcılarla da paylaştık. Dünyanın önde gelen finans kuruluşlarından 100’ün üzerinde temsilcinin katıldığı konferansta, 2024-2029 arasını kapsayan 5 yıllık yol haritamızı açıkladık. Bu konferansımızın temasını ‘Sürdürülebilir, Dijital ve Ölçeklenebilir’ olarak belirleyerek aslında yatırımcılara da gelecek dönemdeki üçlü büyüme formülümüzün ipuçlarını verdik. Bu formül ışığında, hali hazırda portföyümüzde önemli yer tutan banka ve finansal hizmetler işlerimize ek olarak, önümüzdeki 5 yıllık dönemde, enerji ve iklim teknolojileri, malzeme teknolojileri, mobilite çözümleri ve dijital teknolojiler alanında yapacağımız yatırımlarla daha dengeli bir portföy yapısına sahip olacağız. Bu süreçte Topluluk şirketlerimiz, bir yandan ana işlerini koruyup büyütürken bir yandan da yeni büyüme platformlarında, dünyanın en iyi uygulamalarının izinde olacak” dedi.

Bu plan doğrultusunda, bugün yaklaşık 10 milyar dolar seviyesinde olan Holding net aktif değerini de 2029’a kadar yüzde 100’lük artışla 20 milyar dolar seviyesine çıkartmak istediklerini söyleyen Cenk Alper, şöyle devam etti: “Diğer yandan 2024 yılında yüzde 19 seviyesinde olan yabancı para gelir oranımızı yüzde 30’un üzerine taşıyacağız. Bunu yaparken, Türkiye’de ve yurt dışında yatırımlarımıza kararlılıkla devam edeceğiz. Bu doğrultuda banka dışı yatırım harcamalarımızın (CAPEX) gelirlerimize oranını yüzde 11 seviyesinden yüzde 15-20 aralığına çıkarmayı hedefliyoruz. Bu artış, yatırım hızımızı artırma konusundaki kararlılığımızın çok net bir göstergesi.”

“SABANCI TOPLULUĞU’NUN YURT DIŞINDAKİ EN BÜYÜK SATIN ALMASINI YAPTIK”

Cenk Alper, Sabancı Topluluğu’nun son dönem gerçekleşmeleri hakkında da şu değerlendirmelerde bulundu: 

“Dünyanın 4 farklı kıtasındaki 8 ülkede üretim gerçekleştiren Malzeme Teknolojileri Grubumuz bünyesindeki Çimsa, İrlanda merkezli Mannok Holdings’i bünyesine katarak, Sabancı Topluluğu’nun bugüne kadarki en büyük yurt dışı satın almasına imza attı.  Bu satın alma, İspanya ve ABD’den sonra, Birleşik Krallık’ta da Çimsa’ya yeni kapılar açacak. ‘Mobilitenin elektrifikasyonu’ vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren Temsa, Türkiye’deki elektrikli ticari araç pazarında son 3 yılda elde ettiği yüzde 67’lik pazar payıyla bu alanın tartışmasız lideri oldu.” 

“TÜRKİYE VE ABD’DE YENİLENEBİLİR ENERJİ VARLIĞIMIZI ARTIRIYORUZ”

“Enerji üretiminde hem Türkiye’de hem de ABD’de yenilenebilir enerji yatırımlarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Türkiye’de Enerjisa Üretim’in bugün itibarıyla 3.813 MW seviyesinde olan kurulu gücünü 2026’da 5.000 MW’ın üzerine taşırken, yenilenebilir enerjinin bugün yüzde 46 olan payını ise yüzde 60 seviyesine yükselteceğiz. Bu doğrultuda yatırımlarımızı sürdürürken, bir yandan bu projeler için finansman yaratmaya devam ediyoruz. Enerjisa Üretim şirketimiz, toplam kurulu gücü 1.000 MW olacak YEKA-2 projelerimizin 750 MW’lık kısmının finansmanı için yaklaşık 1 milyar dolarlık kredi anlaşmasını bu dönemde imzalarken, Sabancı Renewables da ABD’de inşaatı devam eden Oriana Solar projesi için Tax Equity Investor’dan (vergi avantajlı sermaye yatırımcısı) 137 milyon dolar tutarında finansman sağladı. Sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte, ABD’deki ikinci enerji üretim projemizin tüm finansman işlemleri de tamamlanmış oldu. Tüm bu çalışmalarımız doğrultusunda, ABD’de daha önce duyurduğumuz 1.000 MW’lık kurulu güç hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz.” 

“Yenilenebilir enerjide ayak izimizi güçlendirirken, iklim teknolojilerinde oyun kurucu olma vizyonumuzu ABD’deki yıkıcı inovasyon çalışmalarıyla pekiştiriyoruz. Geçtiğimiz dönemde füzyon, derin jeotermal ve hidrojen gibi farklı alanlarda çalışan girişimlere yatırım yaparak küresel enerji sorununa kalıcı ve temiz çözümler sağlama konusunda kararlılığımızı ortaya koymuştuk. Son olarak füzyon alanının dünyadaki heyecan verici girişimlerinden  olan Tokamak Energy’ye gerçekleştirdiğimiz yatırımla, Sabancı Climate Ventures üzerinden gerçekleştirdiğimiz fon ve şirket yatırımı sayısını 13’e yükselttik. Bu girişimler, yakın ve orta gelecekte ticarileştirecekleri ürünleriyle, Sabancı’nın gelecek vizyonunun önemli birer parçası olacak.”

“Son yıllarda gerçekleştirdiğimiz organizasyon değişiklikleri ve yatırımlarla, dijital teknolojiler alanındaki kararlılığımızı ortaya koyduk. Bu kararlı duruşumuzda son adımımızı da Bulutistan satın almamızla gerçekleştirdik. Yerel bulut hizmeti sağlayıcısı olarak Türkiye ve dünyaya hizmet sunan Bulutistan’da gerçekleştirdiğimiz ilave yüzde 65’lik satın almayla şirket sermayesindeki payımızı yüzde 75,5’e yükselttik. Banka dışı alanlarda odaklı büyümemize devam ederken, Akbank da 2024’ün ilk dokuz ayında ekonomimize sağladığı kredi desteğini
 1 trilyon 292 milyar TL’si nakdi olmak üzere toplam 1 trilyon 591 milyar TL seviyesine çıkardı.” 

TEKNOLOJİ VE ETKİ MERKEZLERİ TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINA YAYILIYOR

Sabancı’nın tüm attığı adımlarda, sürdürülebilirliğin çevresel unsurlarını birincil yatırım kriteri olarak ele aldığının altını çizen Cenk Alper, “Diğer yandan sosyal kalkınmada da Türkiye’de öncü ve örnek olma misyonumuzu gururla devam ettiriyoruz. Bu kapsamda, ‘Bütün ümidim gençliktedir’ diyen Ulu Önder Atatürk’ün izinde, Türkiye çapında yeni bir sosyal girişim modelinin temellerini attık. ‘Beyin göçünü beyin gücüne çevirmek’ için başlattığımız Sabancı Gençlik Seferberliği kapsamında, ilk Teknoloji ve Etki Merkezlerimizi İzmir ve Eskişehir’de açtık. 2024 sonuna kadar toplam 8 merkezi hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Unutulmaz Ara Tatil Deneyimi Titanic Hotels’de Sizi Bekliyor!

Titanic Hotels, her mevsimi ayrı bir güzellik sunan Antalya’da, özel ara tatil programıyla size ve çocuklarınıza unutulmaz anlar vaat ediyor! Bol oksijen dolu doğası, Akdeniz’in ılık güneşi ve birbirinden renkli etkinliklerle dolu bu programda, ailenizle geçireceğiniz her an özel olacak.

Akdeniz’in huzur veren meltemi ve sonsuz maviliği, bu ara tatilde hem sizin hem de çocuklarınızın ruhuna dokunacak. Bölgenin en büyük çocuk kulübüne sahip Titanic Deluxe Lara ve lüks, ayrıcalıklı yaklaşımı ve  etkileyici mimarisi ile şık ve seçkin bir tatil deneyimi sunan Titanic Mardan Palace’da, eğlence ve huzurla harmanlanmış bir tatil, unutulmaz anlar yaratmak için sizi bekliyor!

Titanic Hotels, ailelerin rahatlığı ve mutluluğu için özel olarak tasarlanmış, sıcacık bir misafirperverlikle sizi karşılıyor. Küçük hanım ve beyler için titizlikle hazırlanan programlar, onların yaşlarına ve hayal dünyalarına göre şekilleniyor. Hem güvenli hem de hijyenik oyun alanları, çocuklarınızın keyifle vakit geçirmesi için ideal bir ortam sunuyor. Göz alıcı yeşillikler arasında uzanan kapalı havuzlar ve ısıtmalı açık havuzlar, size Akdeniz’in sonsuz huzurunu hissettirirken, çocuklarınız bu doğayla iç içe tatilin tadını doyasıya çıkaracak.

Aile sıcaklığını konfor ve güvenle birleştiren Titanic Hotels, çocuklar için özel olarak tasarlamış aktivitelerle eğlenceyi ikiye katlıyor!

Ara tatil boyunca, çocuklar için düzenlenen yaratıcı atölyeler ve renkli festivaller, her anı dolu dolu yaşatacak. Sinema salonunda gösterilen eğlenceli filmler, oyun odalarındaki neşeli etkinlikler ve spor salonlarındaki enerji dolu antrenmanlar, küçük misafirlerin unutamayacağı anılar biriktirmesini sağlayacak. Bowling ve bilardo salonlarında ailece vakit geçirirken, keyifli rekabetin tadına varacaksınız.

Bu özel tatilde, damakları şenlendiren doğal lezzetler de eksik değil. Akdeniz’in bereketli bahçelerinden toplanan taze sebzeler ve meyveler, titizlikle hazırlanan menülere dönüşüyor. Tamamen katkısız ve ev yapımı ürünler ile dolu büfelerde, her lokmada doğallığın tadını alacaksınız. Titanic Hotels’in özel el yapımı çikolataları ise hem gözlere hem de ruhlara hitap eden sunumlarıyla tatilinizi taçlandıracak.

Antalya’nın büyüleyici atmosferinde, Titanic Hotels’in size sunduğu bu eşsiz tatil fırsatıyla, ailenizle birlikte unutulmaz anılar biriktireceksiniz. Doğa ile iç içe, lüks ve konforun harmanlandığı bu ara tatili kaçırmayın; Titanic Hotels’de yeni keşifler ve keyif dolu anlar sizi bekliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı