Kategori arşivi: Magazin

Justin Bieber, Nick Jonas ve Lana Del Rey Albümleri Çıktı!

Grammy ödüllü megastar Justin Bieber, altıncı stüdyo albümü olan “JUSTICE” i 19 Mart'ta RBMG / Def JamRecordings etiketiyle yayımladı. “JUSTICE”in içerisinde yer alan 3 hit single; Chance The Rapper ile ortak çalışmaları “Holy”, Benny Blanco ile birlikte kaydettikleri “Lonely” ve “Anyone” dünya çapında 2 milyardan fazla dinlendi. Şu an üç şarkı da “Billboard Hot 100” listesinin ilk 40’ında yer alıyor.

Grammy ve Altın Küre'ye aday gösterilen sanatçı ve aktör Nick Jonas üçüncü solo albümü “Spaceman”i 12 Mart’ ta Island Records etiketiyle yayımladı. Albümde özel olarak Greg Kurstin ve MoZella ile birlikte çalışan Nick Jonas dinleyicilere “Spaceman”i "mesafe" den "hoşgörü" ye, "coşku" dan "bağlılık"a dört ayrı temaya ayırarak sunuyor.

Lana Del Rey, 2019 Grammy adayı albümü “Norman Fucking Rockwell” in başarısının ardından 19 Mart’ ta merakla beklenen yedinci stüdyo albümü olan “Chemtrails Over The Country Club” ı yayımladı. 11 şarkıdan oluşan albümün şarkılarını Jack Antonoff ile yazan Lana Del Rey albümünde Joni Mitchell'in klasiği "For Free" yi Zella Day ve Weyes Blood ile birlikte yorumluyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Melisa Şenolsun ve Deniz Can Aktaş, Trendyolmilla ve Trendyol Man’ın yeni koleksiyonunun tanıtımı için bir araya geldi

Trendyolmilla ve Trendyol Man’in yeni sezonu modaseverlerle buluştu.  Melisa Şenolsun ve Deniz Can Aktaş’ın tanıtım çekimlerini gerçekleştirdiği koleksiyon 70’lerin modern ve eğlenceli ruhunu günümüz parçalarıyla buluşturuyor.

 

Trendyolmilla ve Trendyol Man’in ilkbahar – yaz koleksiyonu modaseverlerin beğenisine sunuldu. Başarılı oyuncular Melisa Şenolsun ve Deniz Can Aktaş’ın Büyükada’da çekimlerini gerçekleştirdiği koleksiyon 70’lerin zamansız, canlı ve güçlü desenlerin enerjisini yansıtan parçalardan oluşuyor. 

 

Koleksiyonda, sezonun en trend renklerinde sarı ön plandayken, zamansız 70’ler denimleri, beyazın güçlü enerjisi, dantel detaylar, retro floral desenler, haki ve taş tonları da koleksiyonun öne çıkan detaylarını oluşturuyor. Koleksiyonda, baharın ve yazın enerjisi fırfırlar, büzgü detayları, gipeler, yüksek yakalar, tulumlar, canlı çizgiler ve tropik desenlerle veriliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ev dekorasyonlarının yeni ismi Nazlı Aksu.

Farklı tasarımları ve farklı kimliği ile yaptığı dekorasyonlarla büyük beğeni toplayan Nazlı Aksu, evlerinizi değiştirmeye ve evinize değer katmaya geliyor.

 

Instagram ve sosyal mecrada oldukça isminden söz ettiren Nazlı AKSU sosyal mecradan birçok insana ulaşıp yaptığı dekorasyonları günümüzün çağı olan sosyal ortamda takipçilerinin beğenisine sunuyor.

 

Sosyal medyayı adeta katalog gibi kullanan Aksu, dekorasyonun tek influenceri olmayı hedefliyor.  Sosyal medya üzerinde @nazliaksuofficial diye ulaşabilir, evinizin dekore edilmesiyle ilgili bütün bilgiyi doğru bir şekilde öğrenebilirsiniz.

 

Dekorasyonla nasıl tanışıp başladığınız sorusuna şu yanıtı verdi sayın Aksu:

''Evde yalnız kaldığım süre içerisinde dekor ve dekorasyon tasarımlarıyla ilgilenmeye başladım. Evimde ki tüm eşyalar, baştan aşağı hepsi kendi çizimlerime aittir. Her eşyamın boyasından, boya markasına kadar tek başıma ilgilendim. Yaptığım iş bana zevk vermeye başladıkça insanlar da çizimlerimi görmeye başlamıştı ve bu sayede bir çok firmadan teklif aldım.  Bende ki eşyalar , ürünler hep farklı olsun istemişimdir. Kalıplaşmış tarzlardan hep uzak kalmışımdır ve tüm eşyalarım da el emeğim var.

 

Dekorasyona karşı o kadar büyük bir ilgim var ki boş bir duvara bakınca bile aklımdan bir çok şey, bir çok çizim geçiyor.

Daha sonrasında harabe bir ev satın alıp dış mimarisinden iç mimarisine, koltuklarımın kumaşına kadar her şeyiyle içli dışlı ilgilendim.  Daha sonrasında antika eşyalardan dönüşüm yaptım, bahçe verandalarına salıncaklar tasarladım. Ben bir kadın olarak yoktan var edecek biriydim her zaman. Kafama ne koyduysam yapan, her şeyin en ince detayına kadar ilgilenen bir yapım vardır. Bu yapımın daha çok burcumdan kaynaklandığı söylense de ben bunların bir kadın gücü olduğuna inandım.''

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Şarkıcı Alpay'a büyük şok!

Ses sanatçısı ve yazar Onur Akay, Zeki Müren’le ilgili tepki çeken açıklamalar yapan şarkıcı Alpay’ın, Zeki Müren’in açtığı sergide çekilmiş fotoğrafını yayınladı.

"Zeki Müren izleyen erkek çocuklar travmalar yaşadı" diyen Özdemir Erdoğan'dan sonra geçtiğimiz günlerde şarkıcı Alpay, sanat güneşi Zeki Müren ile ilgili olarak tepki çeken bir açıklama yapmış ve aralarında Bülent Ersoy’un da olduğu çok sayıda sanatçıdan tepki almıştı. Müren için, "On kulağım olsa biriyle Zeki Müren dinlemem" diyen Alpay, "Zeki Müren abartılı üslubu ve Türkçesiyle Türk sanat müziğini katletmiştir. Ölçüsüz tavırlarıyla Türkiye'de kötü örnek olmuştur" ifadelerini kullanmıştı. Türk sanat müziği sanatçısı Onur Akay ve Uğur Kotan Magazin Masası YouTube Kanalı’nda konun perde arkasını anlattı. Akay, “Alpay’ın “Gözleri Eski Bir Deniz Mavisi” isimli bir şarkısı vardır ve o şarkısının içinde Zeki Müren’in “Şimdi Uzaklardasın” isimli bestesinin, “Hiç ayrılamam derken, kavuşmak hayal oldu” kısmını kullanmıştır. Alpay’a kalan dokuz kulağıyla kendi şarkısını bir daha dinlemesini öneriyorum. Ben de 10 kulağım olsa biri ile Zeki Müren dinlemem. Çünkü 10 kulağım ile birden dinlerim.” ifadelerini kullanarak, Alpay’ın yıllar önce Zeki Müren’in açtığı sergiye gittiğini ve o fotoğrafa da ulaştığını açıkladı.

ALPAY ZEKİ MÜREN’İN ÖNÜNDE CEKETİNİ İLİKLEMİŞ!

Zeki Müren, akademi yıllarında ve sonraki yıllarda desenlerle çizmiş olduğu resimler için sergi açtığını söyleyen Onur Akay, Alpay’a şu sözlerle seslendi:

“Özdemir Erdoğan'ın gündeme gelme şekli sizi oldukça etkilemiş. Zeki Müren’le yüz yüze geldiğiniz de bunları neden söylemediniz? İşte gençliğinizde Zeki Müren’in açtığı resim sergisine gitmişsiniz ve orada Müren’i yakından görmüşsünüz. Hatta konuşmak için çok çabalamışsınız ve konuşurken ceketinizi bile ilikleyerek konuşmuşsunuz. Yanınızdaki de Zeki Müren’in en yakın dostu Zehra Eren’dir.”

KADROSUNA GİREBİLMEK İÇİN YALVARIYORLARMIŞ!

“Ayrıca o yıllarda Alpay ve Özdemir Erdoğan’ın çok istemesine rağmen, Zeki Müren’in alt kadrosunda bile yer bulamadığını da çok önemli bir kaynaktan öğrendim. Dönemin ünlü menajerlerine kadroya girebilmek için yalvarıyorlarmış.” diyen Onur Akay, Zeki Müren'in 18 yıl boyunca en yakınındaki dostu Göksenin Çakmak’la da konu ile ilgili konuştuğunu söyledi ve Çakmak’ın, “Son zamanlarda yaşamının sonuna gelmiş ve tükenmişlik sendromuna giren bazı sanatçılar, unutulmamak için son kez Zeki Müren'e sığınıp haber olmak istiyorlar. Şimdi de Alpay gündeme gelmek istedi. Zeki Bey, hiçbir zaman Alpay'la birlikte çalışmadı.” dediğini aktardı.

MEZARI BAŞINDA ÖZÜR DİLEMEYE DAVET ETTİ!

Özdemir Erdoğan ve Alpay’ı Zeki Müren’in mezar başına giderek özür dilemeye de davet eden Onur Akay, “Talihsiz olarak nitelendirdiğim bu ifadeleriniz için, Zeki Müren’in mezarının başına giderek özür dilemeniz gerekir. Akranınız Özdemir Erdoğan’la birlikte gitmeniz daha da hayırlı olacaktır. Tabii yaşınızdan dolayı beyninizde sağlık sorunlarınız yoksa! Yok sağlığım yerinde diyorsanız, akranınız olan Özdemir Erdoğan’la siz, ölünün arkasından konuşarak kötü örnek olmak konusunda zirveye yerleştiniz. Bu özrü dilemediğiniz zaman Türk milleti sizi sanat camiasının en saygısız adamları olarak nitelendirecek ve Zeki Müren’e hala Sanat Güneşi derken, sizlere en uygun sıfatı bulacaktır.” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Onur Güven’in Yeni Teklisi “YAKLAŞ”

Uzun yıllardır müzik yapan Onur Güven ilk profesyonel çalışması “YAKLAŞ” PDND Müzik etiketiyle tüm dijital platformlarda yerini aldı!
 
PDND Müzik YouTube kanalında yayınlanan şarkının sözleri Onur Güven ve müziği hem Onur Güven hem de Emre Saltık imzası taşımaktadır. Düzenlemesi Gökalp Gökmen’e aittir.

08.04.1991 günü dünyaya gelen Onur Güven küçük yaşlardan beri müziğe ilgiliydi. Bahçeşehir Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümünden mezun olan Onur Güven üniversitenin ilk yıllarında şan eğitimi ve İstanbul'un çeşitli mekanlarında sahne almaya başladı. Müziğe ilk olarak bu şekilde profesyonel bir adım atan Onur Güven'in ilk yayınlanan şarkısı ''Yaklaş'' olacak ve şarkının sözleri Onur Güven imzası taşıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Usta sanatçı koronavirüse yenik düştü!

Ses sanatçısı ve yazar Onur Akay, Yabancı Damat dizisinde Eleni karakterini canlandıran Ayla Karaca’nın koronavirüs nedeni ile vefat ettiğini duyurdu.

Duyurduğu ölüm ve hastalık nedeni ile magazin camiasında “Felaket Tellalı” lakabı ile ünlenen ses sanatçısı ve yazar Onur Akay, usta oyuncu Ayla Karaca’nın hayatını kaybettiğini duyurdu. Akay, “Ünlü oyuncu Ayla Karaca’yı kaybettik. 18 Mart 2021 Çarşamba günü İzmir’de 87 yaşında vefat eden Ayla Karaca, Yabancı Damat dizisinde Eleni karakterini canlandırmıştı. Asıl adı Atina Miloharakti olan Ayla Karaca, uzun zamandır bakımevinde kalıyordu ve maalesef koronavirüse yenik düştü. Cenazesi yarın 22 Mart 2021 Pazartesi günü saat 12:00’da Uzunçayır Rum Ortodoks Mezarlığı’ndaki aile kabristanında toprağa verilecek. Sevenlerine sabır dilerim.” ifadelerini kullandı.

Ayla Karaca Kimdir?

1933 yılında İstanbul Kurtuluş’ta dünyaya gelen Ayla Karaca, ilk olarak 1944’te Ses Tiyatrosu’nda Kapan adlı piyesle oyunculuğa başladı. Okuduğu bir Rumca şarkı ile tanınırlığı arttı. Muammer Karaca grubunun esas kadrosunda yer aldı. Bir Anadolu turnesinde arkadaşlarının verdiği Ayla adı ve Muammer Karaca’dan aldığı soyadı ile Ayla Karaca sahne adını aldı. Çok sayıda tiyatro oyununda rol alan sanatçı Ayşe’nin Duası, Yavuz Sultan Selim ve Yeniçeri Hasan, Sürgün, Lale Devri, Barbaros Hayrettin Paşa gibi çok sayıda filmde ve televizyon dizilerinde de rol aldı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Pınar Altuğ: Bir tarafta meme bekleyen bir bebek, diğer tarafta seks bekleyen bir adam var

Haberin Devamı

Zoom üzerinden sohbet etmek için sözleşiyoruz. Tam zamanında ekranın karşısında. Yıllar ona adeta işlemiyor. Ama o da zamana, bakımına dikkat ederek yardımcı oluyormuş. Vücudundaki her yer için ayrı bir krem kullandığını anlatıyor. Bir Başak  olarak fazla kontrolcü olduğunu söylüyor. Ama sohbet sırasında kontrolü elden biraz bırakıyor ve hayatını açıkyüreklilikle paylaşıyor…

17 yaşında mankenlik yaparak hayatımıza giriyor, 19 yaşında Türkiye Güzeli seçiliyorsun. Hep ünlü olmak isteyen bir kız mıydın?

Hiç değildim.

O zaman neden podyuma çıktın?

Tesadüfle başladı her şey. Annem bir tekstil şirketinde çalışıyordu. Büyük bir defileleri vardı. Ben de izleyici olarak gittim, kulise girme hakkım da vardı. Kendime göre giyinip süslendim. Orada Neşe Erberk’le karşılaştım. Biraz sohbet ettikten sonra “Mankenlik yapmak ister misin?” dedi. Okulum olduğunu ve çok kıskanç bir babam olduğunu söyledim.

Haberin Devamı

Sonra ne oldu?

Bu olaydan birkaç ay sonra beklenmeyen şekilde babamı kaybettim. Benim bütün maddi yüküm babamın üzerindeydi.

Anne-babanız ayrı mıydı?

Evet. Ben altı yaşındayken ayrılmışlar, ben iki tarafla da görüşüyordum.

Bu kayıpla mı değişti her şey?

Aynen. Annem az bir maaşla çalışıyordu. Ben Saint Benoit’da okuyordum. Okula para gerekiyordu ve bizde para yoktu. Mezun olmama iki sene kalmıştı. Kara kara düşündük. Annem “Okulu değiştireceğiz” dedi. O sırada aklımıza Neşe Hanım’ın teklifini kabul etmek geldi. Böylece podyuma çıkıp reklamlarda oynamaya başladım. Okulu bitirdim, üniversite hazırlık kurslarına gittim, bir süre sonra evi de geçindirmeye başladım.

ÇALIŞMAYI SEÇTİM, PİŞMAN OLMADIM

Güzellik yarışması nereden çıktı?

Neşe hep girmemi isterdi. Liseyi bitirdim, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme bölümünü kazandım ve o sırada yarışmaya girdim. Okulda devam mecburiyeti vardı. Bir tarafta kariyer ve para kazanmak, diğer tarafta üniversiteye devam etmek… Çalışmayı seçtim. Bu kararımdan da pişman olmadım.  Yol ayrımındaydım ve şimdi mesleğime baktığımda gurur duyuyordum.

Haberin Devamı

Hep güzel ve alımlı mıydın?

Beğenilir, fark edilir, genelde dikkat çekerdim. Rahmetli anneannem beni “Kraliçem” diye severdi. Eve taç getirdiğimde “Bak, çocukluğundan beri söylüyordum” dedi.

Seksi de bulunuyorsun…

Evet, seksapelim var. Fiziksel avantajlara sahibim, uzun bacaklıyım vesaire… Ama seksi olmak için özel bir şey yapmıyorum, vamp giyinmiyorum, öyle şuh pozlar vermiyorum. Bana göre seksapel sonradan kazanılan bir şey değil, içte olan bir şey. Bence bende de var.

“Uzun bacaklıyım” dedin de en çok bacak dekolteni beğenirmişsin zaten…

Mini etek benim alametifarikam. Ama durup dururken “Bacaklarımı beğeniyorum” diye açıklamalar yapacak kadar çıldırmadım. Bir soru soruyorlar, cevap veriyorum. O da öyle bir şeydi.

Haberin Devamı

İnsanlar ellerini eleştirip beğenmiyor sanırım. Bir el fotoğrafı paylaştın, bir sürü kötü yorum aldın…

Kendimi bildim bileli ellerim damarlı. Annemin de öyledir. Hep çok bakımlıdır ama yapısı bu, ne yapayım? O fotoğrafı paylaştığımda da mücevher koleksiyonum yeni çıkmıştı. Ellerimde kendi tasarladığım yüzükler vardı. Genelde bir fotoğraf çektiğimde anlattığı şeye bakarım. Kaşım şöyle, burnum böyle ilgilenmem.

Bu tip eleştirilere üzülüyor musun?

Neyine üzüleyim? Allah bunu vermiş bana ne yapayım? Çok şükür sağlamlar. Ben bunu eleştiren insanlara üzülüyorum. Ne yazık ki bir fotoğrafta anlatılmak istenen şeye değil de hatayı bulmaya çalışıyorlar.

Haberin Devamı

SEKS ÖNEMLİ AMA SADECE SEKSLE OLMAZ

Seninki nasıl bir hayattı?

Başarılı, alkışlarla dolu. Hep haneye artılar yazılmış bir hayat oldu. Keşkelerim yoktur. Kendimle, olduğum yerle, kazandıklarımla, kaybettiklerimle, yaşımla çok mutluyum.

Hakkında bilinen en büyük yanlış ne sence?

Genelde soğuk zannediyorlar, tanıştıktan sonra öyle olmadığımı söylüyorlar. Bir de herkes beni çok şişman zannediyor. Boyum 1.74, minyon değilim, oldukça geniş omuzluyum. Ama daha beni gerçekte görüp de şaşırmayan yok. Televizyonda yaşım da daha büyük görünüyor.

40’lı yaşlarla libido azalıyor mu?

O kişiyle alakalı. Bizde gün geçtikçe her şey daha iyiye gidiyor. Daha mı tecrübeleniyoruz, bilmiyorum. Benim yaşla birlikte günlük hayatımdaki enerjim de düşmedi. Libido da bununla bağlantılı. Ne genç arkadaşlarım var, “Ay şimdi onu mu yapacağız” diyorlar, yapıver işte, hallediver (gülüyor). Hep iç ritmi yüksek ve enerjik bir kadın oldum. Dolayısıyla 40’lı yaşlarda olmak bir şey değiştirmedi, sadece bir rakam. Bu arada dolu dolu 46 yani, söyleyebiliriz de.

Haberin Devamı

Seks, hayatında nerede?

Seks önemlidir. Çünkü seks olmadığı zaman, aşk ve tutku düşmeye başlar. Sadece seksle de olmaz. Eve geldiğinde sadece yatakta güzel vakit geçiriyorsan bu bir zaman sonra sıkıcı olur. Dolayısıyla devamında iyi geçinmeli, ortak paylaşımların olmalı.

Eşi Yağmur Atacan’la…

BİR TARAFTA MEME BEKLEYEN BİR BEBEK, DİĞER TARAFTA SEKS BEKLEYEN BİR ADAM VAR

Aşk kadını mısın?

Evet, aşk benim için çok kuvvetli bir şey. Âşık olursam gözüm kararır ve peşinden giderim.

Yağmur (Atacan) seni bir gün şak diye öpmüş ve her şey öyle başlamış…

Aynı setteydik. İkimiz de birbirimize meyilliydik. Benim ayrı giyinip soyunduğum odam vardı. Kapıyı çaldı, odada kimse yoktu. Öpüverdi. İyi ki de öpmüş.

15 senedir berabersiniz. 13 senedir evlisiniz. Mutlu birlikteliğin sırrı ne?

Bütünü hiç bozmamak; sevgi, saygı, arkadaşlık, güven ve seks… Bir de sonra altın top geliyor… Çocuğunuz oluyor ve her şey daha güzel oluyor.

Uzun evliliklerinde sonunda aşk da seks de biter, ilişki dostluğa döner derler. Doğru mu?

Yok, bizde tutku sönmedi. Ama bebek dünyaya geldiğinde, ilk iki sene evlilik darbe yiyor.

Neden?

Bir tarafta senden meme, pışpış bekleyen bir bebek var, diğer tarafta senden seks bekleyen bir adam var. Ben özbakımından vazgeçen bir kadın olmadım, yine de insansın, gücün yetmiyor. Ama bebeğin sorunları ortadan kalkıp daha düzene girmiş bir hayat başladığında, eğer kocanı da seviyorsan, yine onun kollarında, koynundasın.

Bir ara kıskançlıktan eşine sosyal medya hesabı açtırmadığın, çok yedirip kilo aldırdığın söylendi…

Bir gün biri “Eşinizin neden Instagram’ı yok” yazdı. Ben de “İzin vermiyorum” diye dalga geçtim. Koca adam, zorla hesap mı açayım! Kiloyu da kendi alıyordu. Ben diyet yemekler yapıyordum ama o yanına dışarıdan kebap söylüyordu. Şimdi çok zayıfladı.

O ne iş yapıyor?

Kedi mama ve aksesuarları ithal eden bir şirketi var. Bir yandan da benim işimin finansını yönetiyor.

Kızınız Su 12 yaşına geldi. Nasıl bir annesin?

Çok eğlenceli bir anneyim. Sınıf arkadaşları arasında öyle ilan edilmişliğim var. Ama ‘Hayır’ dediysem, hayırdır. Dominantım.

BİZİM ARAMIZDA YAŞANANLARDAN ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARA NE!

Sosyal medya şiddetine en çok maruz kalanlardan birisin…

Umurunda mı diye sorsana!

Umurunda mı?

Yooo…

Umurunda değilse neden kötü yorumlara cevap veriyorsun?

Yazılan yoruma verecek cevabım varsa neden vermeyeyim? Benim de yazabilme kapasitem var. Bu aslında bir nevi had bildirme. Çünkü haksızlığa, adaletsizliğe tahammülüm yok.

Güzel bir aile fotoğrafı paylaştığında bile eşinle yaş farkını hedef alan şeyler yazılıyor…

Bizim aramızda yaşananlardan üçüncü şahıslara ne? Ben mutluyum, adam mutlu, çocuk mutlu. Üçüncü şahıslara ne oluyor sen biliyorsun (gülüyor).

Bir erkek kendinden 10 yaş küçük biriyle evlendiğinde normal ama bunu bir kadın yapınca neden sorun oluyor?

Çünkü bunu eleştirenler bunu yapamıyor. Saldırıların bir kısmı kadınlardan geliyor. Çünkü ya mutsuz, ya sevilmiyor, belki de kocası onu el üstünde tutmuyor. Tabii kendi cinsinden olanların bunu yaşıyor olması ağır ve üzücü. Keşke herkes çok sevgi görse, mutlu olsa. Ama baktıklarında, karşılarında mutlu, kendi ayakları üzerinde duran, kendi kararlarını veren, başkalarının ne dediğini umursamayan bir kadın görüyorlar.

Nedir seninle alıp verilemeyen?

Meseleleri benimle değil. Bu içindeki mutsuzluğun dışavurumu. Etrafımız o kadar mutsuz, hep kötü bir şeyler arayan insanlarla dolmaya başladı ki üzülüyorum. Bakıyor fotoğrafa, “Gözlerinin yanı kırışmış” diyor… Kırışsın, ne olur? Hepimiz sfenks gibi gezmek zorunda mıyız?

KREMLERİMDEN MİLLETE BAYGINLIK GELİR

Burnumu çok yıllar önce yaptırdım. Göğüslerimde küçültme var. Bunların dışında botoks gibi küçük dokunuşlar var, dolgu veya müdahale yok. 17 yaşımdan beri her sabah kalkıp, yüzümü yıkayıp kremlerimi sürerim. Benim kremlerimden millete baygınlık gelir. Tırnağımın kenarından boynuma hepsinin kremi, serumu ayrıdır. 

EVDE DE OFİSTE DE NAKIŞ MAKİNEM VAR

Sence iyi bir oyuncu musun?

Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum ama bunun kararını ben veremem. Sence iyi oyuncu muyum?

Evet ama ‘Çocuklar Duymasın’da gördüğüm kadarıyla söyleyebiliyorum. Bir oyuncunun 18 yıl kendini bir karaktere hapsetmesi doğru mu?

Bu bir bakış açısı. Ben istikrarlı bir şekilde orada olmayı başarı olarak yorumluyorum. Bir de ‘Çocuklar Duymasın’ özel bir projeydi. O kadar özel bir işte olmamak canımı acıtırdı.

Bir tekstil markan vardı. Şimdi de gözlük tasarımı yaptın…

İlk tekne aldığımızda kendi ürünlerimi hazırlatıp teknemi giydirdim. Herkes “Bize de yapsana” dedi. Ben de işe çevirdim. Altı sene önce Yalıkavak’ta mağaza açtım. Şimdi Akmerkez’de, Mutlu Mikrop mağazasında  hizmet veriyoruz.

Tasarımları sen mi yapıyorsun?

Evet. Evde ve ofiste bir nakış makinem var, nevresimlerin üzerindeki nakışları bile kendim yaparım. Yine tasarımları bana ait mücevher ve üstündeki desenlerini çizdiğim porselen koleksiyonum da yakında bu mağazaya gelecek. En taze projemse; güneş gözlüğü.

Kaynak : Hürriyet

Dila Tarkan: “Bungee jumping yaparken hüngür hüngür ağladım”

Trendyol’un Instagram hesabı üzerinden canlı gerçekleşen “Mert Vidinli’yle Sıkıştıran Sorular” programının bu haftaki konuğu Dila Tarkan oldu. Vidinli’nin sorularını yanıtlayan Dila Tarkan, yükseklik korkusuna rağmen dünyanın en yüksek atlama yerinde bungee jumping yaptığını ama atlayana kadar hüngür hüngür ağladığını söyledi.

Her Perşembe Trendyol Instagram hesabı üzerinden ünlü isimlerin konuk olduğu “Mert Vidinli’yle Sıkıştıran Sorular” canlı yayın programının bu haftaki konuğu Dila Tarkan oldu. Önümüzdeki hafta Maldivler’e tatile gideceğini belirten Tarkan, tatilde vlog çekerek youtube kanalından yayınlayacağını söyledi.

Kendini 3 kelime ile enerjik, yüksek sesli ve içten olarak tanımlayan Dila Tarkan, en sevdiği özelliğinin durumları ve insanları asla yargılamaması, en sevmediği özelliğinin ise ani sinirlenmesi olduğunu söyledi. Çok çabuk sinirlendiğini belirten Tarkan, “İnsanların beni sinirlendirmek için çabalamasına gerek kalmıyor. Birden parlayıp aniden sönüyorum” dedi. 

Hüngür hüngür ağladım

Hayatında yaptığı en cesur şeyin bungee jumping olduğunu söyleyen Tarkan, Hong Kong Makao’daki anısını şu şekilde anlattı: “Yükseklik korkum var ancak her zaman yeni şeyler denemeliyim diye düşünürüm. Makao’da dünyanın en yüksek atlama yeri olduğunu duyduk ve denemek istedik ancak tepeye çıktığımda çok panikledim. Hüngür hüngür ağlamaya başladım, en son beni atmak zorunda kaldılar. Her şey atlayana kadar. Şimdi iyi ki yapmışım diyorum, inanılmaz bir keyif aldım.”

Bugüne kadar gezdiği yerler arasında en büyülendiği yerin ise Kamboçya olduğunu açıklayan Tarkan, özellikle insanlarına hayran kaldığını, insanların çok fakir olmalarına rağmen güler yüzlü ve mutlu olmalarının kendisini çok etkilediğini ifade etti.

Yemek yapmaktan keyif almıyorum

Tarkan, Vidinli’nin mutfakla aran nasıl sorusuna ise “Mutfakta iyi değilim, Dağhan ile de genelde makarna, sosis gibi pratik şeyler yapıyoruz. New York’ta yalnız yaşarken mecburen yemek yapıyordum ancak yemek yapmaktan keyif almıyorum” diye konuştu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Derya Şen müzik dünyasına ısındı

Güzel oyuncu Derya Şen, oyunculuk dünyasında yoluna devam ederken çocukluk hayali olan şarkı söylemeye de profesyonel olarak adım attı. İlk teklisi “Zulmet” ile beğeni toplayan usta oyuncu Derya Şen ikinci tekli için çalışmalara başladı.Müzik dünyasını çok sevdiğini dile getiren Derya Şen, magazin dünyasının renkliliğini seviyorum vurgusunu yaptı. İkinci tekli çalışması için ünlü yapımcı Zeki Sincar ile yola çıkan Derya Şen “Müzikten vazgeçmem, yeni projeler, sürprizler yolda, Zeki Sincar, misafirperver ve pozitif bir insan, kendisiyle sektörde alışık olduğum görüşmelerden çok daha sıcak, samimi bir görüşme yaptık, sürpriz projelerimizin her iki tarafa uğur getireceğine inanıyorum” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Anıl Piyancı Uzun Zamandır Beklenen Yeni Albümü ile Müzikseverlerle Buluşuyor: “İZMİR”

Son yılların en çok sevilen ve dinlenen rap sanatçılarından Anıl Piyancı, uzun zamandır beklenen 20 parçalık stüdyo albümü olan ve yeni doğan kızının adını taşıyan “İZMİR”i 19 Mart’ta Universal Music Türkiye etiketiyle yayımladı. “İZMİR” için birçok sanatçıyla birlikte çalışan Anıl Piyancı’nın Contra ile birlikte kaydettiği “Sushi” de albümün öne çıkan parçalarından. Albümden önce dinleyicilere sunulan 6 single  “Aklımı Kaçırdım”, “Döndüm Durdum”, “Düş”, Dianz ile ortak çalışması “En Büyüğü”, Emrah Karakuyu ile ortak çalışması “Yürüyoruz Yana Yana” ve Cem Adrian’la ortak çalışması “Ölüm ile Yaşam”ın da içinde bulunduğu 20 parçalık bu albümün çıkış parçası ise “Yetmiyor”.

 

Başarılı sanatçı, “İZMİR” için şunları söylüyor: “Yeni albümüm “İZMİR”in uzun süredir üstünde çalışıyordum. Büyük bir aradan sonra yeni bir solo albüm yayımlıyorum, içinde tam 20 şarkı bulunacak. Albümün dinleyicilerle buluşması için sabırsızlanıyorum.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı